EKK Kararları Türkiye’nin Kredi Notunu Olumlu Etkileyebilir

TL’nin dolar karşısında değer kayıplarının hızlanması sonrası yurtiçinde başlayan dolar bozdurma kampanyalarının yanı sıra devlet kurumlarının TL’ye dönmesine yönelik aldığı kararlar etkisini göstermeye başladı. Aynı zamanda Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) açıkladığı sonuçlarda önemli yapısal reformların hayata geçirildiğini gördük.

Reel Sektöre Destek Sağlanacak
Geçtiğimiz hafta Borsa İstanbul’un varlıklarını TL’ye çevirmesi, bu hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) TL karşılığında altın alınımına başlaması gibi gelişmelerin yanı sıra EKK’dan orta ve uzun vadede TL varlıklarını destekleyecek kararlar çıktı. Özellikle reel sektörün canlanmasına sağlayacak önlemeler dikkat çekti. Reel sektöre 250 milyar liralık kredi kaynağı sağlanacak aynı zamanda KOBİ’lere faizsiz kredi imkanı yaratılacak. 2017 yılının ise tasarruf yılı olacağına yönelik söylemler yer aldı. EKK toplantısının genel olarak yapısal reformların hızlıca uygulandığı bir dönem noktası olarak değerlendirebiliriz. Kredi derecelendirme kuruluşlarının oldukça önemsediği yapısal reformların uygulamaya koyulması, Türkiye’nin yeniden yatırım yapılabilir ülke notunu elde etmesini sağlayabilir. Öte yandan istihdam piyasasına yönelikte adımların atıldığını görüyoruz. 2017’de özel sektörde 500 bin vatandaşa İŞKUR’un aktif iş gücü programında istihdam sağlayacak.

Dış Ticarette TL’nin Kullanımın Adımı Atıldı
Tüm bu gelişmelerin yanı sıra dış ticarette TL kullanımının yine önemli gelişme olduğunu söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya, İran ve Çin ile görüşüldüğünü ve ticaretin yerel para birimiyle yapılacağına yönelik söylemleri dış ticarette yeni sayfaların açılmasına neden olabilir. Dün, Çin ile yerel para birimiyle takasların başladığına yönelik gelişmeler bu adımların atıldığını gösteriyor. Dış ticarette TL’nin kullanılması özellikle dış ticaret açığı verdiğimiz ülkelere karşı oldukça avantajlı olacaktır. Bu ülkelerin başında Rusya geliyor. Önemli bir ticari partnerimiz olan Rusya’ya karşı dış ticaret açığı veriyoruz. Rusya’ya yapılacak ödemeler TL cinsinden olursa dolara olan talebi azaltacaktır. Ancak, Rusya’nın bunu kabul etmesi önemli olacaktır. Tüm bu gelişmelerin kısa ve orta vadede TL’yi desteklemeyi sürdürecektir. Öte yandan Avrupa Merkez Bankasının (ECB) varlık alım programının süresini uzatması sonrası bilançosu fazladan 540 milyar Euro artış gösterecek. Bu beklenti doların güçlenmesine neden oldu ve TL’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke para birimleri değer kaybetti. Kısa vadede piyasalar ECB’ye odaklanırken EKK ve yurtiçinde alınan kararlar orta vadede kendini göstermeye devam edecektir. Teknik görüntüye baktığımızda Dolar TL paritesininönemli destek olan 3.34 civarını test ettiğini gördük. Önemli direnç bölgesi olan 3.4850 – 3.500 seviyelerinin aşağısında kalındığı sürece geri çekilmeler sürebilir. Ancak düşüş trendinin hız kazanabilmesi için 3.3400 desteğinin kırılması önemli olabilecektir. Kırılması halinde 3.3250- 3.300 bölgesi gündeme gelebilir.

Kutay Gözgör-Destek Yatırım Araştırma Uzmanı

Toyota Aralık Kampanyasında Kur Artışına Rağmen Rekabetçi Fiyatlar Sunuyor

Toyota, kur artışlarına rağmen müşterilerine avantajlar sağlayan rekabetçi fiyatlarını Aralık ayı kampanyasına yansıtıyor. Toyota’nın Aralık kampanyasında 7 bin TL’ye varan indirimlerin yanında, piyasa şartlarındaki en uygun faiz ve vade seçenekleri de bulunuyor. Aralık kampanyasında Yaris ve Hilux 3 bin TL’ye, ÖTV ve kur farkının Toyota tarafından karşılandığı Corolla’nın dizel versiyonlarında ise 7 bin TL’ye varan indirimlerle tüm Toyota Plazalarda yeni sahiplerini bekliyor. Bunun yanında ayrıca geçtiğimiz 15 Kasım’da sunulan Türkiye üretimi Toyota C-HR da özel fiyatlar ile satışlarına devam ediyor.

Aralık kampanyasında, Toyota Yaris 45 bin 350 TL’den, Auris 57 bin 950 TL’den, Corolla 57 bin 950 TL’den ve Hilux otomatik vites versiyonu da 92 bin 700 TL’den başlayan fiyatlar ile satışa sunuluyor. Crossover segmentine farklı bir bakış açısı getiren Toyota C-HR ise kampanyaya özel fiyatlarıyla dikkat çekiyor.

Toyota’nın Aralık ayı kampanyasından yararlanacaklar indirimlerin yanı sıra taksitlerini 6 ay erteleyebilecekler. Yüzde 1,09’dan başlayan faiz oranları ve her bütçeye göre şekillendirilebilen 48 aya varan vade seçenekleri ile Toyota’nın Kasım kampanyasından yararlanacaklar, diledikleri takdirde ödemelerine 2017 yılının Haziran ayında başlayabilecekler. Bunun yanında, markası ne olursa olsun eski araçlarını değiştirip yeni bir Toyota almak isteyenler için Toyota Plazalarda “takas” imkanı da bulunuyor.

Çiftçilere Özel Kredi İmkanı
Toyota, tarım ve hayvancılık geliri olan çiftçilere de Kasım kampanyasında özel bir ayrıcalık tanıyor. ALJ Finans ve Garanti Bankası tarafından sunulan Çiftçi Kredisi imkanına aralık ayında da devam eden Toyota’nın bu uygulamasından yararlanmak isteyen çiftçiler için eşit ödemeli, 6 ayda 1 ödemeli, yılda 1 ödemeli ve hasat dönmelerinde ödemeli kredi seçenekleri bulunuyor.
ALJ Finans ve Garanti Bankası işbirliği ile sunulan bu kredi ile Toyota sahibi olmak isteyen çiftçiler yüzde 1,19’den başlayan faiz oranlarından yararlanabilecekler.

Satınalma Yöneticileri Endeksi Kasım 2016 Açıklandı

İstanbul Sanayi Odası ve IHS Markit’ten elde edilen PMI anket verileri Türk imalat sektörünün faaliyet koşullarında Kasım ayında bozulma yaşandığına işaret etti. Mevsimsel etkilerden arındırılmış üretim ve yeni siparişler endeksleri nötr eşiğin altında kalırken istihdam ve yeni ihracat siparişleri daha da arttı. Son anket, en asyonist baskıların güçlendiğini gösterdi.

Kasım 2016 Önemli Noktalar:

• İstihdam üst üste dördüncü ay olacak şekilde artış gösterdi
• Yeni ihracat siparişleri 2016 yılının ilk 11 aylık dönemindeki en yüksek hızda arttı
• Enflasyonist baskılar güçlendi

İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), imalat sanayinin kaydettiği performansı sergilemek amacıyla tasarlanmış tek rakamlı, bileşik performans göstergesidir. Manşet gösterge; yeni siparişler, fabrika çıkışları, istihdam, tedarikçilerin teslim süresi ve satın alma stokları gibi göstergelerden elde edilmektedir. 50,0 değerinin üzerinde ölçülen tüm rakamlar sektörde genel anlamda iyileşmeye işaret etmektedir. PMI endeksi Kasım’da 48,8 olarak gerçekleşti ve 2016 yılının ilk 11 ayındaki ortalaması olan 48,9 değerine yakın kaydedildi.

PMI endeksinin Kasım ayındaki düzeyini, büyük ölçüde, eşik değer 50,0’nin altında kalan mevsimsel etkilerden arındırılmış üretim ve yeni siparişler endeksleri belirledi ve bu etkileri istihdam ve tedarikçilerin teslim süreleri endekslerinden gelen pozitif katkılar kısmen dengeledi.

Yeni ihracat siparişleri hacmi Kasım’da son 4 ayda üçüncü kez olacak şekilde büyüme kaydetti. Ayrıca artış hızı Aralık 2015’ten beri gözlenen en yüksek düzeyde gerçekleşti.

İmalat sektörü istihdamı Kasım’da artış gösterdi. Ekim ayına göre hız kesmiş olsa da, istihdamdaki yükseliş eğilimi dördüncü aya taşındı.

Son anket, Türk imalat sektörünün satın alma faaliyetlerinde Kasım’da bir önceki aya göre pek bir değişim yaşanmadığını gösterdi. Satın alma faaliyetleri Ekim’de yaklaşık son 2 yılın en yüksek hızında artmıştı.

Türk lirasındaki değer kaybı Kasım ayında imalat sektörünün girdi yatlarında yukarı yönlü baskı oluşturdu ve girdi yatları en asyonu üst üste ikinci ay olacak şekilde yükseldi. Bunun yansıması olarak imalatçıların nihai ürün yatları önceki aya kıyasla daha yüksek oranda arttı.

Yorum:

İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI anket verileri hakkında değerlendirmede bulunan IHS Markit Kıdemli Ekonomisti Trevor Balchin, şunları söyledi:

“Üretim ve yeni siparişler alt endekslerindeki eğilimden dolayı Türkiye İmalat PMI endeksi Kasım ayında eşik değer 50,0’nin altında kaldı. İstihdam ve ihracatın artması anketin pozitif gelişmeleri olarak kayda geçti. Türk lirasındaki değer kaybının ihracattaki artışta etkili olduğu gözlendi. Türk lirasındaki değer kaybının olumsuz tarafıysa maliyet baskılarını güçlendirmesiydi. Üçüncü çeyrekteki görece ılımlı eğilimi takiben girdi yatları en asyonu hızlandı.”

Yeni İhracat Siparişleri Endeksi

S: Yurtdışından aldığınız siparişler bir ay öncesine göre nasıl değişti?

Türk imalatçılarının ihracat pazarlarından aldığı yeni iş hacmi son 4 ayda üçüncü kez olacak şekilde Kasım’da yükseldi. Artış hızı Aralık 2015’ten beri gözlenen en yüksek düzeyde ve uzun dönem ortalamasının (Haziran 2005’ten beri) üzerinde kaydedildi. Firmalar bu artışın kısmen Türk lirasındaki değer kaybından kaynaklandığını belirttiler.

Girdi Fiyatları Endeksi

S: Satın aldığınız malların ortalama fiyatı bir ay öncesine göre nasıl değişti?

Türk imalatçıları ortalama girdi yatlarının Kasım’da arttığını belirttiler. Girdi yatları en asyonu üst üste ikinci ay olacak şekilde hızlandı. Firmalar maliyet baskılarının Türk lirasındaki değer kaybından kaynaklandığını ifade etmeye devam ettiler.

TÜRKİYE PMI Raporunun tümünü grafikler ile birlikte görüntülemek için tıklayınız.

istanbul PMI Raporunun tümünü grafikler ile birlikte görüntülemek için tıklayınız.

“Macaw”: 1 litre benzin ile 300 km.

İTÜ Facilis Otomobil Takımından Türkiye’nin en verimli benzinli prototip otomobili

İTÜ Facilis Otomobil Takımı, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi öğrencileri tarafından 2011 yılında Shell Eco-marathon yarışmasına katılmak amacıyla kurulmuş bir proje ekibi. Ekibin ismi ise Latince’de kolaylaştırmak anlamına gelen “Facilis” kelimesinden geliyor. Takımın kuruluş sebebi olan Shell Eco-marathon ise yakıt tüketimini minimuma indirip geleceğin otomobillerini tasarlayan mühendis adaylarının bir yıllık çalışmalarını yarıştırdığı dünya çapında bir organizasyon. Amerika ve Asya yarışmalarının da düzenlendiği Eco-marathon’un Avrupa ayağında Facilis, beş yıldır Türkiye’yi başarıyla temsil ediyor. Projenin iletişim sponsoru Scarlet Media, takımın genel sponsor arayışına destek olmak için projenin önemini yerel ve uluslararası basında kitlelere duyurma görevini üstlenmiş.

İTÜ Facilis Otomobil Takımı, çalışmalarını çeşitli mühendislik fakültelerinden 40’a yakın öğrenciyle yürütüyor. Tamamen mühendislik öğrencilerinden oluşan ekibe yarışma kuralları gereği sponsor bulma ve finans yönetimi desteği sunulmuyor. Bu yüzden ekibin; kütüphanede mühendislik ve atölyede ustalık çalışmalarının yanı sıra şirketlerle görüşmeler yapıp maddi kaynak oluşturma ve bunları en iyi şekilde yönetme görevleri de bulunuyor.

Ekip, kurulduğundan beri dört farklı otomobili başarıyla tasarlayıp üretmiş ve yarışmalarda başarı elde etmiş bulunuyor. İTÜ’lü ekip son olarak 2016 yılının Ekim ayında İstanbul’da düzenlenen Shell-Eco-marathon Türkiye yarışında 1 litre benzin ile 300 km yol giderek benzin kategorisinde Türkiye birinciliğini elde etti. Takım, hâlihazırda üç yıldır yarışmalara katılan ve geliştirmesine devam edilen otomobil Macaw ile Mayıs ayında Londra’da düzenlenecek Avrupa yarışına hazırlanıyor. Vizyon olarak gelecekteki mobilite anlayışına farklı bir bakış açısı kazandırmak isteyen İTÜ Facilis Otomobil Takımı, şehir yaşantısına entegre mobilite çözümleri sunma heyecanını teknik üniversite farkıyla ortaya koyuyor.

Facilis Otomobil Takımı’nın başarıları:

– 2012 yılında 1 kWh enerji ile 34 km yol katedildi.

-2014 yılında otomobilin karoser malzemesinin atık kumaştan ve atık plastikten üretilmesi başarıldı.

-2015 yılında Shell Eco-marathon Avrupa yarışında 1 litre benzinle 171,4 km yol katedildi

-2016 yılında Shell Eco-marathon Avrupa yarışında 1 litre benzinle 181 km yol katedildi.

-2016 yılında Shell Eco-marathon Avrupa yarışında 1 litre benzinle 300 km yol katedildi ve benzin kategorisinde Türkiye birinciliği elde edildi.

Kuruluşu itibariyle bir hedef takımı olan Facilis’in 2017 Avrupa yarışındaki hedefi en az 500 km/litre olarak belirlenmiş durumda. Bir taraftan zorlu derslerle uğraşıp diğer yandan bu hedefe kilitlenen öğrencilerin yaşayacakları muhtemel maddi zorlukların aşılmasında ise sanayinin önemli rolü bulunuyor. Bu hevesli ekibin kendilerini anlatarak maddi ve manevi destek bulmak için kurulmuş bir internet sitesi bulunuyor. Buradan detaylı bilgi edinip takımı daha yakından tanımak mümkün.

Saf Tasarım: Banyoda Beton Kullanımı

Şimdi tasarımı yeniden yorumlama zamanı: beton, hem mimaride hem de iç tasarımda Rönesans esintileri katmak ve kült statüsüne ulaşmak için kullanılan doğal bir üründür. Artık iç mekânların ve hatta mobilyaların tasarımını malzemesiz hayal etmek oldukça zor: beton dolaplar, tezgahlar, konsollar ve çeşitli şekillerde kullanılabilecek aksesuarlar ve ahşap malzemeye alternatif olarak kullanılabilecek klasik malzemeler. Yalın beton duvarlar, hem iç hem de dış önemli noktalara yoğunlaşan yeni bir stilin ifadesi haline gelmiştir. Özellikle banyoda, beton beyaz seramik ve Duravit tasarımı ile bir araya geldiğinde daha etkileyici bir görünüm kazanır.

Mükemmel Tasarım Platformu

Beton da aslında tıpkı seramik gibi saf ve doğal bir üründür. Kireç ve kilden yapılan çimento kum, çakıl ve su ile karıştırılarak çelik gibi diğer maddeler de eklenir. Ağır veya hafif olması, ince veya kaba olması gibi malzeme özellikleri karışım oranında değişiklik yapılarak kontrol edilebilir.
İyi öğütülmüş beton duvar, kum taşının inceliği ile samimi bir görünüm kazanır. Bu kalitede, malzeme oldukça abartısızdır, ilgi odağı olmaksızın modern banyo tasarımı için mükemmel platform sunar.
Duravit’in ME by Starck serisi için tamamlayıcı platform: koleksiyon kusursuz estetik ve kişisel tasarım olanaklarını bir arada sunar. Lavabo, tuvalet ve pisuvarda da bulunan ince kenar görsel tasarımda imza değerini taşır. Narin kenarı sayesinde, yeni 1300 mm genişliğindeki lavabo neredeyse kenarsız ve hafif görünür.
İnce elenmiş beton kombinasyonu ince hatları öne çıkarır ve seriye yeni bir şekil kazandırır.
Gün ışığının içinden geçerek parlamasını sağlayan cam elyaf öğeler modern aydınlık betonun içine işlenerek alanın daha aydınlık ve daha yumuşak görünmesini sağlar. Bu hafif malzeme, ME by Starck ürünleri kullanılan küçük banyolara alan algısı kazandırır.

Antik yapı

Malzemeler irileştikçe beton ürünü kabalaşır. Duravit Stonetto duş teknesi gibi diğer taş benzeri malzemelerle bir araya getirildiğinde beton duvarlar daha anlamlı bir yapı görünümü kazanarak banyoda antik bir his yaratır. Trio EOOS tasarımı ile oluşturulan model mat yüzeyi ile doğal taşa benzer. Bu görünüm DuraSolid Q mineral malzemesinin kullanımı sayesinde elde edilir. Stonetto tipik taş renkleri ile sunulur: beyaz, kum ve antrasit. Üst yüzeydeki küçük benekler ise bu doğal görünümü en üst noktaya taşır.

Beton çok sayıda cam ve çelik ile banyoların iç tasarımında endüstriyel cazibeyi ortaya çıkarır. Bu ferah mimari ortamda Paiova Monolith by Duravit ve EOOS önemli özellikleri ortaya çıkarır. Bu versiyonda Paiova banyosunun tipik ikizkenar yamuk şekli dikdörtgen tek gövdeden elde edilmiştir. Böylece banyoda akrilik banyo öğeleri etkileyici ürünlere dönüştürülmüştür.
Banyoda beton tasarımı ile stilinden ödün vermeyerek iki kişinin uçlarda banyo yapması ve beraber rahatlaması için bolca yer sunar.

Güneş paneli üretiminin gelişmesi için Ar-Ge ve inovasyon yatırımları yapılmalı

Yingli Solar Türkiye Ülke Müdürü Uğur Kılıç, 7. Türkiye Enerji Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’de güneş paneli üretiminin gelişmesinin, Ar-Ge, inovasyon çalışmalarına ve nitelikli insan kaynağına yapılacak yatırımlara bağlı olduğunu söyledi.

Merkezi Çin’de bulunan, dünyanın en büyük güneş paneli üreticilerinden Yingli Solar, Enerji Fuarcılık tarafından Adana düzenlenen 7. Türkiye Enerji Zirvesi’ne katıldı. Zirvenin ikinci gününde düzenlenen “Güneş Enerjisinde Trendler ve Türkiye İçin Yol Haritası” konulu bir oturum düzenlendi.

Oturuma Yingli Solar Türkiye Üke Müdürü Uğur Kılıç, GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu, GENSED Genel Sekreteri Hakan Erkan, EnerjiSA İş Geliştirme Müdürü İbrahim Erden ve Zorlu Enerji Genel Müdür Yardımcısı Yağmur Özdemir katıldı.

Türkiye’nin güneşi iştah kabartıyor

Türkiye güneş enerjisi pazarının hala pek çok şirketin iştahını kabarttığına dikkat çeken Uğur Kılıç, eskiden yenilenebilir enerji dendiğinde akla ilk önce rüzgâr enerjisinin geldiğini belirterek, “Güneş enerjisi artık başlıca bir enerji konusu oldu. Yingli Solar olarak Türkiye’de 4 yıldır bu sektörde faaliyet gösteriyoruz. Bu süreçte pek çok başarılı projeyi hayata geçirdik” dedi.

Ar-Ge tek çatıda toplanmalı

Türkiye’de yerli güneş paneli üretimi ile ilgili gelişmelere de değinen Uğur Kılıç, “Panel üretmek kolay gibi görünüyor ancak yüksek teknoloji gerektiriyor. Özellikle hücre teknolojileri ve film teknolojileri gerçekten iyi bir know-how ve yatırım gerektiriyor. Bu yatırım için de Ar-Ge çalışmaları çok önemli. Türkiye’de güneş paneli üretiminin gelişmesi için Ar-Ge çalışmalarını bir çatı altına toplamak gerekli” şeklinde konuştu.

İnovasyon ve insan kaynağı şart

Uğur Kılıç şöyle devam etti: “Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra inovasyon ve insan gücü ciddi bir önem taşıyor. Enerji mühendisliği alanında çalışanların kendilerini Ar-Ge çalışmalarına kanalize etmeleri ve uzmanlaşmaları uzun vadede Türkiye’ye yarar sağlayacaktır.”

Uğur Kılıç ayrıca güneş paneli dışında yer alan diğer ekipmanların da desteklenmesi gerektiğini, yan sanayi üretiminin önemli olduğunu, cam, inventer, çerçeve gibi parçaların da uluslararası standartlara uygun üretimini, Türkiye’nin başarıyla gerçekleştirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

SENSORMATİC’TEN YENİ NESİL KİŞİ SAYMA ÇÖZÜMÜ AURORA

Sensormatic’in sunduğu Yeni Nesil Kişi Sayma Çözümü Aurora ile mağaza trafiği, satışa dönüş oranları, müşteri ve personel trafiği ayrımı, müşteri etkileşimi, reyon ve vitrin verimliliği gibi farklı alanları tek bir platform ile ölçün ve yönetin.

Aurora, geleneksel trafik ölçümü ve satışa dönüşün ötesinde, perakendecilere alışveriş deneyimini zenginleştirme fırsatı sunuyor. Perakendenin geleceği için tasarlanmış bütünleşik teknolojisi ile Aurora; mağazanızın dışından girişine, reyondan müşterinin mobil cihazına kadar, tüm trafiği sektördeki en yüksek doğruluk oranı ile ölçümlüyor. Bu veriler ışığında personel optimizasyonu, kampanya yönetimi, zincir mağaza yönetimi gibi farklı konularda iyileştirme sağlanmasına olanak tanıyor.

Müşteri trafiğini ve satışa dönüşü artırın

Yeni nesil kişi sayma sistemi Aurora, veri toplamak ve ölçmek için mağaza içinde ek bir sunucuya gerek duymuyor. Endüstri standardının üzerinde bir doğruluk oranı ile ölçülen trafik verileri, satış verileri ile entegre ediliyor ve bu sayede yoğun trafiğe sahip günleri, saatleri, personel sayısı ve satış rakamları ile birlikte analiz ederek, satışa dönüş oranının artırılması için aksiyon almaya olanak sağlıyor.

Trafik ölçümünü Müşteri ve Personel ayırımı ile gerçekleştirin

Aurora ile mağaza personelinin yarattığı trafik verileri, müşterilerin trafiğinden ayrılabiliyor. Bu önemli özellik sayesinde personel verileri müşterilerin mağaza ziyaretlerini ve etkileşimlerini etkilemiyor ve analizler ayrıştırılmış gerçek veriler üzerinden yapılabiliyor. Elde edilen veriler ile personel performans yönetimi de yapılabiliyor.

Müşteriniz ile etkileşiminizi artırın

Aurora’nın BLE (Bluetooth Low Energy) beacon algılama özelliği, müşteriler ile etkileşimi artırmak için sayısız imkan sunuyor. Ayrıca bir beacon uygulaması kullanmaya gerek kalmadan, müşteriler ile mobil cihazları üzerinden mağaza içinde iletişim kurulabiliyor ve kişiye özel kampanyalar düzenlenerek pazarlama aktivitelerinin verimi artırılabiliyor.

Müşterilerinizin davranışlarını daha iyi anlayın

Aurora’nın wi-fi algılama özelliği ile müşteriler, mobil cihazlarından takip edilerek geleneksel trafik ölçümlemesinin ötesine geçiliyor. Bu uygulama ile ziyaret süresi, ziyaret sıklığı, eski/yeni müşteri olup olmadığı da ölçümlenebiliyor.

Başarılı kampanyalar için stratejik aktif satış bilgisini kullanın

Aurora Platformundan elde edilen verilerle yapılan analizler sonucunda vitrin düzenlemelerinin hangisinin dikkat yönetimi açısından daha etkili olduğunu anlamak, kampanya günlerinde mağaza içinde geçirilen süreye göre kampanya değerlendirmesi yapmak mümkün. Aynı zamanda yapılan kampanyaların, ziyaretçi sayılarına ve satış oranlarına etkisini görmeyi sağlayan sistem, satış ve pazarlama departmanları için aktif satışı izlemeyi kolaylaştırıyor. Bu sayede yeni kampanyaları düzenlemede ve stratejik kararlar almada önemli ipuçları veriyor.

Mağazalarınızı zincir bazında kontrol edin

Yeni nesil kişi sayma sensörü Aurora, zincir mağazalar genelinde müşteri davranışlarını ve trafiğini analiz etmeye olanak tanıyor.

Personel vardiyalarını ihtiyacınıza göre yönetin

Sistem, gün ve saat bazlı olarak yaptığı yoğunluk analizleri ile mağazaların özel günlerde, hafta içi ve hafta sonlarında, personel çalışma gün ve saatlerinin düzenlenmesine, haftalık/yıllık izinlerinin ayarlanmasına da yardımcı oluyor. Müşteri yoğunluğunun yüksek olduğu saatlerde, diğer mağazalardan personel kaydırarak operasyonel verimlilik artırılıyor.

Yalnızca rakamlarla değil canlı görüntülerle göre aksiyon alın

Sistemde bulunan kameralar yalnızca kişi saymıyor, aynı zamanda görüntü elde edilmesine de olanak tanıyor. Aurora ile canlı görüntüler HD kalitesinde izlenebiliyor ya da 30 güne kadar kayıtlı videolara erişim sağlanabiliyor. Micro SD hafıza kartları ile kayıt sürelerini uzatmak da mümkün.

Mağaza açma-kapama, kira belirlemede karşılaştırmalı veri

Kişi sayma sistemleri ile mağazanın bulunduğu cadde ya da alışveriş merkezinin çekim gücünü ve mağazaya giren müşteri sayısının satışa dönüşme oranını ölçerek mağaza ve lokasyon verimliliği konusunda net veriler elde edilebiliyor. Yöneticiler bu veriler sayesinde, mağaza açma ya da kapatma, kira belirleme gibi stratejik konularda veriye dayalı kararlar alıyor.

Vestel Venus Ailesinin Yeni Üyesi V3 5580 Satışa Sunuldu

Türkiye’nin ilk yerli akıllı telefonu Vestel Venus ailesinin yeni üyesi V3 5580, inceltilmiş çerçevesine sığan büyük ekranı ve avantajlı fiyatıyla tüketicisi ile buluşuyor. Ergonomik tasarımıyla dikkat çeken Venus V3 5580, 5.5” full HD ekran deneyimini 5” ekranlı telefon boyutunda sağlamasıyla öne çıkıyor. 

Türkiye’nin teknoloji devi Vestel, Türkiye’nin ilk yerli akıllı telefonu Venus’ün yeni modeli 5580’i yeni özellikleri ve de avantajlı fiyatları ile teknoloji severlerle buluşturuyor. Venus 5580 metal gövdesi, 5.5” full HD çözünürlüğündeki ekranı, 8 çekirdekli işlemcisi, 16 MP arka, 5 MP ön kamerası ile performans ve tasarım olarak sınıfının en iyilerinden. %76.6 ekran kasa oranı ile 5.5” ekran deneyimini 5” boyutuyla sağlayan Venus V3 5580, bu özelliği ile kullanıcısına büyük ekran telefonu tek elle kullanma kolaylığı sağlıyor.

4.5 G şebeke uyumlu Venus V3 5580, tasarımı, performansı, ve üstün kamera özellikleri ile sevdiklerine yılbaşı hediyesi arayanlar için de iyi bir seçenek. 3 GB RAM kapasitesi, 8 çekirdekli işlemcisi ve 3000 mAh çıkarılabilir bataryası ile dikkatleri çeken Venus V3 5580, FM Radyo özelliği ve kızılötesi teknolojisi sayesinde sunduğu uzaktan kumanda özelliği ile de mükemmel bir akıllı telefon deneyimi sunuyor. Ayrıca Venus V3 5580, sahip olduğu ön ve arka kamerasıyla kullanıcısına her an kaliteli fotoğraf çekme imkânı sunuyor. 16 MP olan arka kamerasında 3 adet LED flaş bulunurken, bu kamera otomatik odaklama, yüz algılama, HDR ve panorama gibi özelliklere de sahip.

Vestel satış noktalarında, anlaşmalı GSM operatörü mağazaları ve tekno marketlerde 899 TL’den başlayan fiyatlarla buluşan Venus V3 5580 önümüzdeki aylarda çift SIM kartlı versiyonu ile de tüketiciyle buluşacak.

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) eğitimlerine İK yöneticileri ile başlıyor

Perakende sektörünün geleceğini şekillendirmek için eğitim seferberliğine devam ediyor

TPF, 2017 eğitimlerine İK yöneticileri ile başlıyor

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF), sektördeki donanımlı ve kalifiye eleman ihtiyacını karşılamak, üye marketleri ile Türkiye’nin her bölgesinde aynı standartta hizmet vermek, müşteri memnuniyeti sağlamak amacıyla başlattığı eğitim seferberliğini 2017 yılında da sürdürecek. 2016 yılında 30’a yakın ilde binlerce çalışanına sektörün duayen isimleriyle eğitim veren TPF, 2017 yılı eğitimlerine İK yöneticileri ile başlıyor.

Perakende sektörünün geleceğini şekillendirmek için yılbaşında eğitim seferberliği ilan eden TPF, 2017 yılı eğitim takvimini açıkladı. “Perakende insanla başlar, insanla biter” sloganıyla PERDER üyesi mağaza yöneticileri ile çalışanlarına yönelik 30’a yakın ilde binlerce çalışanı için eğitim düzenleyen TPF, 2017 yılı eğitimlerine İK yöneticileri ile başlıyor.

Aralık ayında Ordu’da başlanacak İK eğitimleri, 12 ilde gerçekleştirilecek. PERDER üyesi işletmelerde görev yapan İnsan Kaynakları Direktörleri, müdürleri ve yöneticilerinin katılacağı eğitimleri İşte Siz İnsan Kaynakları Danışmanı Tuğba Camuzoğlu verecek. Eleman seçme, işe alım süreçleri, performans yönetim sistemi, değerlendirme teknikleri, kariyer planlaması, norm kadro, insan kaynaklarında personel özlük işleri ve insan kaynakları denetim raporları başlıklarında gerçekleştirilecek eğitimler; Ordu, Konya, Van, Gaziantep, İstanbul, Bursa, Mersin, Ankara, Erzurum, İzmir ve Uşak’ta 2 şer gün sürecek.

“2017 YILINDA DA ÖNCELİĞİMİZ EĞİTİM”

Türkiye’nin istihdam yaratan en önemli sektörlerinden perakende için yıl genelinde eş zamanlı kurgulanan eğitimler sayesinde, sektöre yeni başlayan gençlerin mesleklerini uzun vadeli görmeleri sağlanarak, nitelikli eleman sorununun önüne geçilmesi hedefleniyor. Perakende sektörünün gelişimi, maksimum tüketici memnuniyeti için kurgulanan eğitimlerin TPF için en önemli sosyal sorumluluk projesi olduğunu belirten TPF Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek şunları kaydetti;
“Türkiye genelinde 3 bin 655 noktada, 70 bin istihdam sağlayan ve pazar payının yüzde 37,7’sine sahip olan yerel zincir marketler olarak 2017 yılında da en önemli gündem maddemiz eğitim. Sektörümüz için bilinçli yöneticiler ve çalışanlar yetiştirmek, takım ruhu oluşturmak, Türkiye’nin her noktasında TPF üyesi marketlerde maksimum tüketici memnuniyeti sağlamak amacıyla kurguladığımız eğitimlerimizi, 2017 sonuna kadar çeşitlendirip, kalifiye personel yetiştirmeye devam edeceğiz.”

BİLİM KADINLARINA L’ORÉAL VE UNESCO DESTEĞİ

100 yılı aşkın süredir güzellik sektöründe hizmet veren lider şirket L’Oréal’in 15 yıldır UNESCO işbirliği ile devam ettirdiği ‘Bilim Kadınları İçin’ programına başvurular başladı. Kadınların bilime olan katkısına, bilimdeki cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmeyi ve rol modeller oluşturmayı hedefleyen program için son başvuru tarihi 30 Ocak 2017.

L’Oréal ‘Bilim Kadınları Dünyayı Değiştirme Gücüne Sahiptir’ felsefesiyle yürüttüğü program kapsamında 15 yıldır UNESCO işbirliği ile bilim kadınlarını destekliyor.  “Bilim Kadınları İçin” programı ile “Yaşam Bilimleri ve Malzeme Bilimleri” alanında çalışan 6 genç bilim kadınının her birine araştırmalarında kullanmak üzere 15 Bin Dolar burs verilecek. Burs kazanacak olan bilim kadınları, akademik özgeçmişleri, projelerinin bilime yapacağı katkı, uygulanabilirliği, bilimsel yeniliği ve sürdürülebilirliği gibi kriterler göz önüne alınarak, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu bağımsız jürisi tarafından seçilecek. Bilimsel yetenekleri kanıtlanmış ve doktora derecesine sahip olan 40 yaş altı tüm genç bilim kadınları burs programına başvurabilecek.

Programa katılım için diğer başvuru koşulları arasında; adayın doktora derecesini almış T.C. vatandaşı olması, 31 Aralık 2017 itibariyle 40 yaşından gün almamış olması, bilimsel yeterliliğini kanıtlamış olması, önerilen araştırma projesinin “Yaşam Bilimleri ve Malzeme Bilimleri” alanında olması, proje süresinin bir yılı geçmemesi, projenin Türkiye’de gerçekleştirilecek olması yer alıyor.

Burs için başvurmak isteyen bilim kadınları gerekli belgeler, başvuru formu ve program hakkında geniş bilgilere www.loreal.com.tr veya www.unesco.org.tr sitelerinden ulaşabilirler. Başvurular doğrudan UNESCO Türkiye Milli Komisyonu adresine 30 Ocak 2017 tarihine kadar gönderilebiliyor.