“Macaw”: 1 litre benzin ile 300 km.

İTÜ Facilis Otomobil Takımından Türkiye’nin en verimli benzinli prototip otomobili

İTÜ Facilis Otomobil Takımı, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi öğrencileri tarafından 2011 yılında Shell Eco-marathon yarışmasına katılmak amacıyla kurulmuş bir proje ekibi. Ekibin ismi ise Latince’de kolaylaştırmak anlamına gelen “Facilis” kelimesinden geliyor. Takımın kuruluş sebebi olan Shell Eco-marathon ise yakıt tüketimini minimuma indirip geleceğin otomobillerini tasarlayan mühendis adaylarının bir yıllık çalışmalarını yarıştırdığı dünya çapında bir organizasyon. Amerika ve Asya yarışmalarının da düzenlendiği Eco-marathon’un Avrupa ayağında Facilis, beş yıldır Türkiye’yi başarıyla temsil ediyor. Projenin iletişim sponsoru Scarlet Media, takımın genel sponsor arayışına destek olmak için projenin önemini yerel ve uluslararası basında kitlelere duyurma görevini üstlenmiş.

İTÜ Facilis Otomobil Takımı, çalışmalarını çeşitli mühendislik fakültelerinden 40’a yakın öğrenciyle yürütüyor. Tamamen mühendislik öğrencilerinden oluşan ekibe yarışma kuralları gereği sponsor bulma ve finans yönetimi desteği sunulmuyor. Bu yüzden ekibin; kütüphanede mühendislik ve atölyede ustalık çalışmalarının yanı sıra şirketlerle görüşmeler yapıp maddi kaynak oluşturma ve bunları en iyi şekilde yönetme görevleri de bulunuyor.

Ekip, kurulduğundan beri dört farklı otomobili başarıyla tasarlayıp üretmiş ve yarışmalarda başarı elde etmiş bulunuyor. İTÜ’lü ekip son olarak 2016 yılının Ekim ayında İstanbul’da düzenlenen Shell-Eco-marathon Türkiye yarışında 1 litre benzin ile 300 km yol giderek benzin kategorisinde Türkiye birinciliğini elde etti. Takım, hâlihazırda üç yıldır yarışmalara katılan ve geliştirmesine devam edilen otomobil Macaw ile Mayıs ayında Londra’da düzenlenecek Avrupa yarışına hazırlanıyor. Vizyon olarak gelecekteki mobilite anlayışına farklı bir bakış açısı kazandırmak isteyen İTÜ Facilis Otomobil Takımı, şehir yaşantısına entegre mobilite çözümleri sunma heyecanını teknik üniversite farkıyla ortaya koyuyor.

Facilis Otomobil Takımı’nın başarıları:

– 2012 yılında 1 kWh enerji ile 34 km yol katedildi.

-2014 yılında otomobilin karoser malzemesinin atık kumaştan ve atık plastikten üretilmesi başarıldı.

-2015 yılında Shell Eco-marathon Avrupa yarışında 1 litre benzinle 171,4 km yol katedildi

-2016 yılında Shell Eco-marathon Avrupa yarışında 1 litre benzinle 181 km yol katedildi.

-2016 yılında Shell Eco-marathon Avrupa yarışında 1 litre benzinle 300 km yol katedildi ve benzin kategorisinde Türkiye birinciliği elde edildi.

Kuruluşu itibariyle bir hedef takımı olan Facilis’in 2017 Avrupa yarışındaki hedefi en az 500 km/litre olarak belirlenmiş durumda. Bir taraftan zorlu derslerle uğraşıp diğer yandan bu hedefe kilitlenen öğrencilerin yaşayacakları muhtemel maddi zorlukların aşılmasında ise sanayinin önemli rolü bulunuyor. Bu hevesli ekibin kendilerini anlatarak maddi ve manevi destek bulmak için kurulmuş bir internet sitesi bulunuyor. Buradan detaylı bilgi edinip takımı daha yakından tanımak mümkün.

Saf Tasarım: Banyoda Beton Kullanımı

Şimdi tasarımı yeniden yorumlama zamanı: beton, hem mimaride hem de iç tasarımda Rönesans esintileri katmak ve kült statüsüne ulaşmak için kullanılan doğal bir üründür. Artık iç mekânların ve hatta mobilyaların tasarımını malzemesiz hayal etmek oldukça zor: beton dolaplar, tezgahlar, konsollar ve çeşitli şekillerde kullanılabilecek aksesuarlar ve ahşap malzemeye alternatif olarak kullanılabilecek klasik malzemeler. Yalın beton duvarlar, hem iç hem de dış önemli noktalara yoğunlaşan yeni bir stilin ifadesi haline gelmiştir. Özellikle banyoda, beton beyaz seramik ve Duravit tasarımı ile bir araya geldiğinde daha etkileyici bir görünüm kazanır.

Mükemmel Tasarım Platformu

Beton da aslında tıpkı seramik gibi saf ve doğal bir üründür. Kireç ve kilden yapılan çimento kum, çakıl ve su ile karıştırılarak çelik gibi diğer maddeler de eklenir. Ağır veya hafif olması, ince veya kaba olması gibi malzeme özellikleri karışım oranında değişiklik yapılarak kontrol edilebilir.
İyi öğütülmüş beton duvar, kum taşının inceliği ile samimi bir görünüm kazanır. Bu kalitede, malzeme oldukça abartısızdır, ilgi odağı olmaksızın modern banyo tasarımı için mükemmel platform sunar.
Duravit’in ME by Starck serisi için tamamlayıcı platform: koleksiyon kusursuz estetik ve kişisel tasarım olanaklarını bir arada sunar. Lavabo, tuvalet ve pisuvarda da bulunan ince kenar görsel tasarımda imza değerini taşır. Narin kenarı sayesinde, yeni 1300 mm genişliğindeki lavabo neredeyse kenarsız ve hafif görünür.
İnce elenmiş beton kombinasyonu ince hatları öne çıkarır ve seriye yeni bir şekil kazandırır.
Gün ışığının içinden geçerek parlamasını sağlayan cam elyaf öğeler modern aydınlık betonun içine işlenerek alanın daha aydınlık ve daha yumuşak görünmesini sağlar. Bu hafif malzeme, ME by Starck ürünleri kullanılan küçük banyolara alan algısı kazandırır.

Antik yapı

Malzemeler irileştikçe beton ürünü kabalaşır. Duravit Stonetto duş teknesi gibi diğer taş benzeri malzemelerle bir araya getirildiğinde beton duvarlar daha anlamlı bir yapı görünümü kazanarak banyoda antik bir his yaratır. Trio EOOS tasarımı ile oluşturulan model mat yüzeyi ile doğal taşa benzer. Bu görünüm DuraSolid Q mineral malzemesinin kullanımı sayesinde elde edilir. Stonetto tipik taş renkleri ile sunulur: beyaz, kum ve antrasit. Üst yüzeydeki küçük benekler ise bu doğal görünümü en üst noktaya taşır.

Beton çok sayıda cam ve çelik ile banyoların iç tasarımında endüstriyel cazibeyi ortaya çıkarır. Bu ferah mimari ortamda Paiova Monolith by Duravit ve EOOS önemli özellikleri ortaya çıkarır. Bu versiyonda Paiova banyosunun tipik ikizkenar yamuk şekli dikdörtgen tek gövdeden elde edilmiştir. Böylece banyoda akrilik banyo öğeleri etkileyici ürünlere dönüştürülmüştür.
Banyoda beton tasarımı ile stilinden ödün vermeyerek iki kişinin uçlarda banyo yapması ve beraber rahatlaması için bolca yer sunar.

Güneş paneli üretiminin gelişmesi için Ar-Ge ve inovasyon yatırımları yapılmalı

Yingli Solar Türkiye Ülke Müdürü Uğur Kılıç, 7. Türkiye Enerji Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’de güneş paneli üretiminin gelişmesinin, Ar-Ge, inovasyon çalışmalarına ve nitelikli insan kaynağına yapılacak yatırımlara bağlı olduğunu söyledi.

Merkezi Çin’de bulunan, dünyanın en büyük güneş paneli üreticilerinden Yingli Solar, Enerji Fuarcılık tarafından Adana düzenlenen 7. Türkiye Enerji Zirvesi’ne katıldı. Zirvenin ikinci gününde düzenlenen “Güneş Enerjisinde Trendler ve Türkiye İçin Yol Haritası” konulu bir oturum düzenlendi.

Oturuma Yingli Solar Türkiye Üke Müdürü Uğur Kılıç, GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu, GENSED Genel Sekreteri Hakan Erkan, EnerjiSA İş Geliştirme Müdürü İbrahim Erden ve Zorlu Enerji Genel Müdür Yardımcısı Yağmur Özdemir katıldı.

Türkiye’nin güneşi iştah kabartıyor

Türkiye güneş enerjisi pazarının hala pek çok şirketin iştahını kabarttığına dikkat çeken Uğur Kılıç, eskiden yenilenebilir enerji dendiğinde akla ilk önce rüzgâr enerjisinin geldiğini belirterek, “Güneş enerjisi artık başlıca bir enerji konusu oldu. Yingli Solar olarak Türkiye’de 4 yıldır bu sektörde faaliyet gösteriyoruz. Bu süreçte pek çok başarılı projeyi hayata geçirdik” dedi.

Ar-Ge tek çatıda toplanmalı

Türkiye’de yerli güneş paneli üretimi ile ilgili gelişmelere de değinen Uğur Kılıç, “Panel üretmek kolay gibi görünüyor ancak yüksek teknoloji gerektiriyor. Özellikle hücre teknolojileri ve film teknolojileri gerçekten iyi bir know-how ve yatırım gerektiriyor. Bu yatırım için de Ar-Ge çalışmaları çok önemli. Türkiye’de güneş paneli üretiminin gelişmesi için Ar-Ge çalışmalarını bir çatı altına toplamak gerekli” şeklinde konuştu.

İnovasyon ve insan kaynağı şart

Uğur Kılıç şöyle devam etti: “Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra inovasyon ve insan gücü ciddi bir önem taşıyor. Enerji mühendisliği alanında çalışanların kendilerini Ar-Ge çalışmalarına kanalize etmeleri ve uzmanlaşmaları uzun vadede Türkiye’ye yarar sağlayacaktır.”

Uğur Kılıç ayrıca güneş paneli dışında yer alan diğer ekipmanların da desteklenmesi gerektiğini, yan sanayi üretiminin önemli olduğunu, cam, inventer, çerçeve gibi parçaların da uluslararası standartlara uygun üretimini, Türkiye’nin başarıyla gerçekleştirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

SENSORMATİC’TEN YENİ NESİL KİŞİ SAYMA ÇÖZÜMÜ AURORA

Sensormatic’in sunduğu Yeni Nesil Kişi Sayma Çözümü Aurora ile mağaza trafiği, satışa dönüş oranları, müşteri ve personel trafiği ayrımı, müşteri etkileşimi, reyon ve vitrin verimliliği gibi farklı alanları tek bir platform ile ölçün ve yönetin.

Aurora, geleneksel trafik ölçümü ve satışa dönüşün ötesinde, perakendecilere alışveriş deneyimini zenginleştirme fırsatı sunuyor. Perakendenin geleceği için tasarlanmış bütünleşik teknolojisi ile Aurora; mağazanızın dışından girişine, reyondan müşterinin mobil cihazına kadar, tüm trafiği sektördeki en yüksek doğruluk oranı ile ölçümlüyor. Bu veriler ışığında personel optimizasyonu, kampanya yönetimi, zincir mağaza yönetimi gibi farklı konularda iyileştirme sağlanmasına olanak tanıyor.

Müşteri trafiğini ve satışa dönüşü artırın

Yeni nesil kişi sayma sistemi Aurora, veri toplamak ve ölçmek için mağaza içinde ek bir sunucuya gerek duymuyor. Endüstri standardının üzerinde bir doğruluk oranı ile ölçülen trafik verileri, satış verileri ile entegre ediliyor ve bu sayede yoğun trafiğe sahip günleri, saatleri, personel sayısı ve satış rakamları ile birlikte analiz ederek, satışa dönüş oranının artırılması için aksiyon almaya olanak sağlıyor.

Trafik ölçümünü Müşteri ve Personel ayırımı ile gerçekleştirin

Aurora ile mağaza personelinin yarattığı trafik verileri, müşterilerin trafiğinden ayrılabiliyor. Bu önemli özellik sayesinde personel verileri müşterilerin mağaza ziyaretlerini ve etkileşimlerini etkilemiyor ve analizler ayrıştırılmış gerçek veriler üzerinden yapılabiliyor. Elde edilen veriler ile personel performans yönetimi de yapılabiliyor.

Müşteriniz ile etkileşiminizi artırın

Aurora’nın BLE (Bluetooth Low Energy) beacon algılama özelliği, müşteriler ile etkileşimi artırmak için sayısız imkan sunuyor. Ayrıca bir beacon uygulaması kullanmaya gerek kalmadan, müşteriler ile mobil cihazları üzerinden mağaza içinde iletişim kurulabiliyor ve kişiye özel kampanyalar düzenlenerek pazarlama aktivitelerinin verimi artırılabiliyor.

Müşterilerinizin davranışlarını daha iyi anlayın

Aurora’nın wi-fi algılama özelliği ile müşteriler, mobil cihazlarından takip edilerek geleneksel trafik ölçümlemesinin ötesine geçiliyor. Bu uygulama ile ziyaret süresi, ziyaret sıklığı, eski/yeni müşteri olup olmadığı da ölçümlenebiliyor.

Başarılı kampanyalar için stratejik aktif satış bilgisini kullanın

Aurora Platformundan elde edilen verilerle yapılan analizler sonucunda vitrin düzenlemelerinin hangisinin dikkat yönetimi açısından daha etkili olduğunu anlamak, kampanya günlerinde mağaza içinde geçirilen süreye göre kampanya değerlendirmesi yapmak mümkün. Aynı zamanda yapılan kampanyaların, ziyaretçi sayılarına ve satış oranlarına etkisini görmeyi sağlayan sistem, satış ve pazarlama departmanları için aktif satışı izlemeyi kolaylaştırıyor. Bu sayede yeni kampanyaları düzenlemede ve stratejik kararlar almada önemli ipuçları veriyor.

Mağazalarınızı zincir bazında kontrol edin

Yeni nesil kişi sayma sensörü Aurora, zincir mağazalar genelinde müşteri davranışlarını ve trafiğini analiz etmeye olanak tanıyor.

Personel vardiyalarını ihtiyacınıza göre yönetin

Sistem, gün ve saat bazlı olarak yaptığı yoğunluk analizleri ile mağazaların özel günlerde, hafta içi ve hafta sonlarında, personel çalışma gün ve saatlerinin düzenlenmesine, haftalık/yıllık izinlerinin ayarlanmasına da yardımcı oluyor. Müşteri yoğunluğunun yüksek olduğu saatlerde, diğer mağazalardan personel kaydırarak operasyonel verimlilik artırılıyor.

Yalnızca rakamlarla değil canlı görüntülerle göre aksiyon alın

Sistemde bulunan kameralar yalnızca kişi saymıyor, aynı zamanda görüntü elde edilmesine de olanak tanıyor. Aurora ile canlı görüntüler HD kalitesinde izlenebiliyor ya da 30 güne kadar kayıtlı videolara erişim sağlanabiliyor. Micro SD hafıza kartları ile kayıt sürelerini uzatmak da mümkün.

Mağaza açma-kapama, kira belirlemede karşılaştırmalı veri

Kişi sayma sistemleri ile mağazanın bulunduğu cadde ya da alışveriş merkezinin çekim gücünü ve mağazaya giren müşteri sayısının satışa dönüşme oranını ölçerek mağaza ve lokasyon verimliliği konusunda net veriler elde edilebiliyor. Yöneticiler bu veriler sayesinde, mağaza açma ya da kapatma, kira belirleme gibi stratejik konularda veriye dayalı kararlar alıyor.

Vestel Venus Ailesinin Yeni Üyesi V3 5580 Satışa Sunuldu

Türkiye’nin ilk yerli akıllı telefonu Vestel Venus ailesinin yeni üyesi V3 5580, inceltilmiş çerçevesine sığan büyük ekranı ve avantajlı fiyatıyla tüketicisi ile buluşuyor. Ergonomik tasarımıyla dikkat çeken Venus V3 5580, 5.5” full HD ekran deneyimini 5” ekranlı telefon boyutunda sağlamasıyla öne çıkıyor. 

Türkiye’nin teknoloji devi Vestel, Türkiye’nin ilk yerli akıllı telefonu Venus’ün yeni modeli 5580’i yeni özellikleri ve de avantajlı fiyatları ile teknoloji severlerle buluşturuyor. Venus 5580 metal gövdesi, 5.5” full HD çözünürlüğündeki ekranı, 8 çekirdekli işlemcisi, 16 MP arka, 5 MP ön kamerası ile performans ve tasarım olarak sınıfının en iyilerinden. %76.6 ekran kasa oranı ile 5.5” ekran deneyimini 5” boyutuyla sağlayan Venus V3 5580, bu özelliği ile kullanıcısına büyük ekran telefonu tek elle kullanma kolaylığı sağlıyor.

4.5 G şebeke uyumlu Venus V3 5580, tasarımı, performansı, ve üstün kamera özellikleri ile sevdiklerine yılbaşı hediyesi arayanlar için de iyi bir seçenek. 3 GB RAM kapasitesi, 8 çekirdekli işlemcisi ve 3000 mAh çıkarılabilir bataryası ile dikkatleri çeken Venus V3 5580, FM Radyo özelliği ve kızılötesi teknolojisi sayesinde sunduğu uzaktan kumanda özelliği ile de mükemmel bir akıllı telefon deneyimi sunuyor. Ayrıca Venus V3 5580, sahip olduğu ön ve arka kamerasıyla kullanıcısına her an kaliteli fotoğraf çekme imkânı sunuyor. 16 MP olan arka kamerasında 3 adet LED flaş bulunurken, bu kamera otomatik odaklama, yüz algılama, HDR ve panorama gibi özelliklere de sahip.

Vestel satış noktalarında, anlaşmalı GSM operatörü mağazaları ve tekno marketlerde 899 TL’den başlayan fiyatlarla buluşan Venus V3 5580 önümüzdeki aylarda çift SIM kartlı versiyonu ile de tüketiciyle buluşacak.

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) eğitimlerine İK yöneticileri ile başlıyor

Perakende sektörünün geleceğini şekillendirmek için eğitim seferberliğine devam ediyor

TPF, 2017 eğitimlerine İK yöneticileri ile başlıyor

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF), sektördeki donanımlı ve kalifiye eleman ihtiyacını karşılamak, üye marketleri ile Türkiye’nin her bölgesinde aynı standartta hizmet vermek, müşteri memnuniyeti sağlamak amacıyla başlattığı eğitim seferberliğini 2017 yılında da sürdürecek. 2016 yılında 30’a yakın ilde binlerce çalışanına sektörün duayen isimleriyle eğitim veren TPF, 2017 yılı eğitimlerine İK yöneticileri ile başlıyor.

Perakende sektörünün geleceğini şekillendirmek için yılbaşında eğitim seferberliği ilan eden TPF, 2017 yılı eğitim takvimini açıkladı. “Perakende insanla başlar, insanla biter” sloganıyla PERDER üyesi mağaza yöneticileri ile çalışanlarına yönelik 30’a yakın ilde binlerce çalışanı için eğitim düzenleyen TPF, 2017 yılı eğitimlerine İK yöneticileri ile başlıyor.

Aralık ayında Ordu’da başlanacak İK eğitimleri, 12 ilde gerçekleştirilecek. PERDER üyesi işletmelerde görev yapan İnsan Kaynakları Direktörleri, müdürleri ve yöneticilerinin katılacağı eğitimleri İşte Siz İnsan Kaynakları Danışmanı Tuğba Camuzoğlu verecek. Eleman seçme, işe alım süreçleri, performans yönetim sistemi, değerlendirme teknikleri, kariyer planlaması, norm kadro, insan kaynaklarında personel özlük işleri ve insan kaynakları denetim raporları başlıklarında gerçekleştirilecek eğitimler; Ordu, Konya, Van, Gaziantep, İstanbul, Bursa, Mersin, Ankara, Erzurum, İzmir ve Uşak’ta 2 şer gün sürecek.

“2017 YILINDA DA ÖNCELİĞİMİZ EĞİTİM”

Türkiye’nin istihdam yaratan en önemli sektörlerinden perakende için yıl genelinde eş zamanlı kurgulanan eğitimler sayesinde, sektöre yeni başlayan gençlerin mesleklerini uzun vadeli görmeleri sağlanarak, nitelikli eleman sorununun önüne geçilmesi hedefleniyor. Perakende sektörünün gelişimi, maksimum tüketici memnuniyeti için kurgulanan eğitimlerin TPF için en önemli sosyal sorumluluk projesi olduğunu belirten TPF Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek şunları kaydetti;
“Türkiye genelinde 3 bin 655 noktada, 70 bin istihdam sağlayan ve pazar payının yüzde 37,7’sine sahip olan yerel zincir marketler olarak 2017 yılında da en önemli gündem maddemiz eğitim. Sektörümüz için bilinçli yöneticiler ve çalışanlar yetiştirmek, takım ruhu oluşturmak, Türkiye’nin her noktasında TPF üyesi marketlerde maksimum tüketici memnuniyeti sağlamak amacıyla kurguladığımız eğitimlerimizi, 2017 sonuna kadar çeşitlendirip, kalifiye personel yetiştirmeye devam edeceğiz.”

BİLİM KADINLARINA L’ORÉAL VE UNESCO DESTEĞİ

100 yılı aşkın süredir güzellik sektöründe hizmet veren lider şirket L’Oréal’in 15 yıldır UNESCO işbirliği ile devam ettirdiği ‘Bilim Kadınları İçin’ programına başvurular başladı. Kadınların bilime olan katkısına, bilimdeki cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmeyi ve rol modeller oluşturmayı hedefleyen program için son başvuru tarihi 30 Ocak 2017.

L’Oréal ‘Bilim Kadınları Dünyayı Değiştirme Gücüne Sahiptir’ felsefesiyle yürüttüğü program kapsamında 15 yıldır UNESCO işbirliği ile bilim kadınlarını destekliyor.  “Bilim Kadınları İçin” programı ile “Yaşam Bilimleri ve Malzeme Bilimleri” alanında çalışan 6 genç bilim kadınının her birine araştırmalarında kullanmak üzere 15 Bin Dolar burs verilecek. Burs kazanacak olan bilim kadınları, akademik özgeçmişleri, projelerinin bilime yapacağı katkı, uygulanabilirliği, bilimsel yeniliği ve sürdürülebilirliği gibi kriterler göz önüne alınarak, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu bağımsız jürisi tarafından seçilecek. Bilimsel yetenekleri kanıtlanmış ve doktora derecesine sahip olan 40 yaş altı tüm genç bilim kadınları burs programına başvurabilecek.

Programa katılım için diğer başvuru koşulları arasında; adayın doktora derecesini almış T.C. vatandaşı olması, 31 Aralık 2017 itibariyle 40 yaşından gün almamış olması, bilimsel yeterliliğini kanıtlamış olması, önerilen araştırma projesinin “Yaşam Bilimleri ve Malzeme Bilimleri” alanında olması, proje süresinin bir yılı geçmemesi, projenin Türkiye’de gerçekleştirilecek olması yer alıyor.

Burs için başvurmak isteyen bilim kadınları gerekli belgeler, başvuru formu ve program hakkında geniş bilgilere www.loreal.com.tr veya www.unesco.org.tr sitelerinden ulaşabilirler. Başvurular doğrudan UNESCO Türkiye Milli Komisyonu adresine 30 Ocak 2017 tarihine kadar gönderilebiliyor.

TCMB 2017 Yılında Daha Aktif Olacak

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) BaşkanıMurat Çetinkaya “2017 Yılında Para ve Kur Politikası” toplantısında bir sunum gerçekleştirdi. Çetinkaya’nın sunumunda verdiği mesajları değerlendiren Destek Yatırım Araştırma Uzmanı Kutay Gözgör, “TCMB’nin 2017 yılında daha proaktif olacağını ve yaşanan gelişmelere göre en etkin şekilde para politikasını belirlemeye devam edeceğini anlıyoruz.” dedi. Gözgör, TCMB’nin sıkı para politikasına devam edeceği beklentisinin TL varlıklarını destekleyebileceğini belirtti.

Sadeleştirme Süreci Değil Politika Duruşu Önemli

Ekonomi Koordinasyon Kurulunun (EKK) Perşembe günü açıklayacağı önemli kararlar öncesinde bugün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) 2017 yılında uygulayacağı para politikasına yönelik önemli mesajlar verildiğini gördük.

TCMB başkanı Murat Çetinkaya 2017 yılında para politikasının temkinli ve sıkı duruşuna devam edeceğini ve politikaların enflasyon oranına göre şekilleneceğini ifade etti. 2017 yılının ilk aylarında TCMB, TL’de yaşanan değer kaybının enflasyon oranına olan etkisine göre para politikasını şekillendirebilir. Son açıklanan enflasyon rakamlarında TL’nin değer kaybının etkisini görmemiştik. Ancak, TCMB bu etkinin önümüzdeki süreçte yansıma ihtimaline karşılık önlemler almaya hazır olduğuna yönelik mesajlar verdi. Öte yandan sadeleştirme sürecinin büyük oranda sona gelindiğini bundan sonra sadeleştirmeden ziyada para politikası duruşuna bakılması gerektiğine yönelik mesajların önemli olduğunu söyleyebiliriz. Sadeleştirme sürecinde koridor faizi uygulamasının kaldırıldığını ve sadece 1 hafta repo faiz oranının kullandığını görebiliriz. Aynı zamanda TCMB, gerekmesi halinde tüm araçları kullanacağını tekrarladı.

TCMB Tüm Araçlarıyla TL’yi Koruyacak

Yapılan açıklamalardan TCMB’nin 2017 yılında daha proaktif olacağını ve yaşanan gelişmelere göre en etkin şekilde para politikasını belirlemeye devam edeceğini anlıyoruz. Toplantı sayısının yıl boyunca 8’e düşürülmesi merkez bankasının daha esnek olmasını sağlayacaktır. Önümüzdeki süreçte enflasyon ve enflasyon beklentilerinde bozulmalar yaşanması halinde TCMB 1 hafta repo faiz oranlarında değişiklik yapmaya devam edebilir. Yeni yılda piyasalara daha yakın ve küresel piyasalarda yaşanan gelişmelere göre 1 adım önde olmayı hedefleyen bir TCMB ile karşılaşabiliriz. TCMB’nin sıkı para politikasına devam edeceği beklentisi TL varlıklarını destekleyebilir. Ancak, ana belirleyici yine Amerika Merkez Bankasının (FED) atacağı adımlar olacaktır. Dolar TL paritesinde aşağı yönlü hareketlerin hız kazanabilmesi için 3.50 destek seviyesinin aşağı yönlü geçilmesi önemli olacaktır. Bu seviyenin geçilmesi halinde 3.4850 – 3.4280 bölgesine doğru gerilemeler yaşanabilir. 3.50 destek seviyesinin üzerinde kalınması yeniden 3.60 bölgesini gündeme getirebilir.

Pazarlama Zirvesi başladı!

Her yıl dünyaca ünlü konukların yer aldığı Pazarlama Zirvesi bugün “Exponential / Katlı Değer Yaratmanın Yolları” konseptiyle 17’inci kez kapılarını açtı. Dünyanın en iyi pazarlama düşünürlerini bugün ve yarın 2 bine yakın katılımcıyla bir araya getirecek olan zirvenin ilk gününde, Konferans Başkanı Peter Fisk, Management Centre Türkiye CEO’su Tanyer Sönmezer, lüks tüketim dünyasından ödüllü marka profesörü Mark Ritson’ın da aralarında bulunduğu dünyaca ünlü pazarlama guruları katlı değer yaratmanın sırlarını açıkladı.

MCT Danışmanlık’ın her yıl geleneksel olarak düzenlediği Pazarlama Zirvesi, bu yıl da birbirinden önemli konukların katılımıyla 6-7 Aralık 2016 tarihlerinde Raffles İstanbul Zorlu Center’da gerçekleştiriliyor. Bu yıl “Exponential / Katlı Değer Yaratmanın Yolları” konseptinin konuşulduğu zirve, BCG (The Boston Consulting Group)’nin Ana Bilgi Sponsorluğu, Metro, Paşabahçe ve Vestel’in de Ana Sponsorluğunda gerçekleştiriliyor.

Uber etkisi kuralları değiştirdi

Pazarlama Zirvesi’nin bu yılki teması olan “katlı değer”e örnek olarak Uber’i veren Konferans Başkanı Peter Fisk, “3 yılda 19 milyar dolar büyüyen veya 5 yılda 60 milyar dolar büyüme gösteren Uber’i ve hatta 11 yılın sonunda 130 milyar dolar değer yaratan Alibaba’yı düşünün. Bu şirketler katlı büyüme yaşamaktadır. Katlanan artış çizgisel değildir. Her sene misli etkiyle kazanırsınız. 1, 2, 3, 4, 5, 6 yerine 1, 2, 4, 16, 64, 256… şeklinde ilerler. Bunun bir formülü var; Katlı değere sahip pazarlama = Bağımlılık Yapan Fikirler + Akıllı Ağlar= Süper Hızlı Büyüme” diye konuştu.

Konu her zaman fikirle ilgili

Katlı değer yaratacak işlerin her zaman güçlü bir fikirle başladığını anlatan Fisk, “Konu her zaman fikirle ilgili, fikirler genellikle yeni bir iç görünün üzerine şekillenir. Örneğin, insanlar Airbnb’deki gibi otel yerine gerçek evlerde kalmak istiyor veya hayatlarını online olarak Snapchat gibi ortamlarda paylaşıyorlar. Bu basit ve sosyal unsurları bağımlılık haline getirenler en iyiler haline geliyor. Sonra bunları herkese yaymak gerekiyor. Fikirler, ağlar aracılığıyla bulaşıcı hale geliyor. Herhangi bir sektör katlı değer alanında dönüştürebilir. Başlangıç noktası ise yeni bir zihniyete sahip olmaktır. Kazanmak için eski yöntemleri bırakıp, geleceği kucaklamak gerekir” dedi.

Fikir altından değerli, altına değil fikre yatırım yapın

Katlı Değerin Şifresi isimli oturumda konuşan Management Centre Türkiye CEO’su Tanyer Sönmezer, yaratıcı ve kuralları değiştirecek fikirlerin önemine değinerek, “Google Ngram Viewer’da altın ve fikir kelimelerini kıyasladığınızda son yıllarda fikrin değerinin katlanarak büyüdüğünü gösteriyor. Katlı değer yaratacak işler için altına değil fikre, alın teriyle değil akıl teriyle büyüyecek işlere yatırım yapın” dedi.

Katlı büyüme için marka öldürmeyi öğrenin

Lüks tüketim dünyasından ödüllü marka profesörü Mark Ritson, pazarlama dünyasında başarının ilk kuralının konumlandırmayı doğru yapmak olduğunu söyledi. Bir fikri başarıyla hayata geçirmek için atılması gereken adımları sıralayan Ritson, “hedefleme, konumlandırma, uygulama, marka kodlarını kullanmak ve eğer gerekiyorsa fazla markaları öldürerek onlara ayırdığınız bütçe ve zamanı başarılı olacak tek bir işe adamak katlı büyüme başarısını getirecektir” diye konuştu. Katlı büyümeyi elde etmek için daha az şey yapmak gerektiğine değinen Ritson, “Dikkatinizi dağıtmayın, tek bir markaya odaklanın. Strateji ne yapacağınıza değil yapmayacağınız şeye karar vermektir. İnovasyon, dürüstlük, değer, dijital ve güven kelimelerine dikkat edin. Bu kelimeler felakettir, kendi müşterilerinizi ve onların kafasında ne olduğunu düşünün, yeni ve kolay kelimeler bulun” dedi.

İSTANBUL TİCARET ODASI VE İŞTİRAKLERİ YURTİÇİ ALIMLARINI SADECE TL İLE YAPACAK

İSTANBUL TİCARET ODASI VE İŞTİRAKLERİ YURTİÇİ ALIMLARINI SADECE TL İLE YAPACAK

İTO Başkanı İbrahim Çağlar:

– “Türk Lirası’nın arkasındaki asıl rezerv, 78 milyonun alın teridir. O alın terinin bir damlasının bile boşa gitmesine izin vermeyeceğiz.”

– “Reel sektörü destekleyecek tedbirleri bir an önce hayata geçirirken, yerli üretimimizi milli paramızla gerçekleştirmek, tüketim ve tasarrufumuzu da TL ile yapmaktan başka yolumuz yok.”

İstanbul Ticaret Odası (İTO), Oda’nın ve iştiraklerinin yurtiçi alımlarında sözleşmelerini sadece TL ile gerçekleştirme kararı aldı.

İTO Başkanı İbrahim Çağlar, “Türk Lirası tıpkı bayrağımız gibi milli beraberliğimizin sembolü, insanımızın alın terinin karşılığıdır. Bu hassasiyeti dikkate alarak Sayın Cumhurbaşkanımızın TL kullanımı çağrısını sonuna kadar destekliyoruz. Türk Lirası’nın arkasındaki asıl rezerv 78 milyonun alın teridir. O alın terinin bir damlasının bile boşa gitmesine izin vermeyeceğiz. Reel sektörü destekleyecek tedbirleri bir an önce hayata geçirirken, yerli üretimimizi milli paramızla gerçekleştirmek, tüketim ve tasarrufumuzu da TL ile yapmaktan başka yolumuz yok” diye konuştu.

İstanbul Ticaret Odası olarak Oda’nın ve iştiraklerinin tüm yurtiçi alımlarını sadece Türk Lirası ile gerçekleştireceklerini belirten Çağlar, “Kararın Odamız üyelerinin bundan sonra yapacakları kontratları için de olumlu bir örnek teşkil etmesini diliyoruz” dedi. İbrahim Çağlar, Oda bütçesindeki mevduatı da TL dışında bir para birimiyle değerlendirmediklerini ifade etti.

“TL’ye sahip çıkmak bugün her zamankinden daha önemli” diyen İTO Başkanı Çağlar, “Egemenliğimizin sembolü olan Türk Lirası’nı itibarsızlaştırmak isteyenlere karşı durmak, bayrağımızı korumakla eş değerdir” değerlendirmesinde bulundu.