TORUNLAR GYO FAALİYET RAPORU ABD’DEN ÖDÜLLERLE DÖNDÜ

Torunlar GYO 2015 Faaliyet Raporu, ABD merkezli iki önemli yarışmada
4 önemli ödülle taçlandırıldı.

“Yaşamaya Değer, Yatırıma Değer” misyonu ile projeler hayata geçiren ve 8.8 Milyar TL portföy değeri ile Türkiye’nin en büyük özel sektör GYO’su unvanını taşıyan Torunlar GYO, 2015 faaliyet raporuyla uluslararası alanda önemli bir başarıya imza attı.

Torunlar GYO’nun Türkiye’nin farklı illerinde yer alan projelerinde olağan bir günün fotoğraflarla dakikası dakikasına aktarıldığı 2015 yılı faaliyet raporu, faaliyet raporlarının Oscar’ı sayılan ARC Awards’ta pek çok rakibini geride bırakarak, fotoğraf kategorisinde Bronz, iç tasarım kategorisinde ise Onur Ödülü almaya hak kazandı.

Torunlar GYO 2015 yılı faaliyet raporu, yine alanının en prestijli yarışmalardan biri olan Galaxy Award’ta ise çok özel iki ödüle layık görüldü. Çalışma, tüm dünyada gayrimenkul yatırım şirketleri raporlarının en iyisi seçilerek Altın Ödül aldı. Ayrıca, aynı yarışmada, kendi kategorisinde Avrupa bölgesinin en iyi geleneksel olmayan raporu seçilerek Altın Ödül’e layık görüldü.

 

Rapor konseptinden öte, çok farklı bir proje…

Finar imzalı faaliyet raporu Türkiye’nin farklı yerlerinde, birbirinden kilometrelerce ötedeki projelerin hayata kattığı değeri somut olarak gözler önüne seriyor. Proje fikri, olağan bir günü, Türkiye’nin farklı yerlerindeki Torunlar GYO eserlerinde nasıl geçtiğini dakikası dakikasına, saati saatine fotoğraflarla anlatmaya dayanıyor.

Projeye Doç. Dr. Ozan Bilgiseren önderliğindeki Mimar Sinan Üniversitesi Fotoğrafçılık Bölümü’nün 14 öğrencisi hayat verdi. Genç fotoğrafçılar birgün boyunca sabahtan akşama kadar gerek tamamlanmış, gerekse yapımı süren projelerde “anları” pozladılar. Bu fotoğraflar özel bir tasarım diliyle bir araya getirildi ve raporun ön bölümüne yerleştirildi. Zamanın dile geldiği çalışma Torunlar GYO’nun projelerindeki farklı hayatları, farklı bakış açılarıyla özetlerken, faaliyet raporu alanında örnek bir çalışma olarak dikkat çekiyor.

Gönye Proje Tasarım’dan Fark Yaratan Satış Ofisi: TUAL ADALAR

Türkiye’nin en önemli ofis, rezidans ve toplu konut projelerinin iç mekanlarına imza atan Mimar Yelin Evcen ve İç Mimar Gönül Ardal öncülüğündeki Gönye Proje Tasarım, Tual Adalar Satış Ofisi’nde büyük küçük her yaşa hitap eden tasarım detayları, mekanın ferahlığını ön plana çıkaran,konforlu mobilya seçimleri ve seçkin malzeme kullanımlarıyla etkileyici bir buluşma noktası yaratmayı başarmış.

unnamed

Mimar Yelin Evcen ve İç Mimar Gönül Ardal ortaklığındaki Gönye Proje Tasarım tarafından, İstanbul Kartal’da yer alan Tual Adalar rezidans projesi kapsamında tasarlanan Tual Adalar Satış Ofisi’nde her yaştan kullanıcı düşünülmüş. Anlık bir ‘’bulunma noktası’’ olmaktan öte müşterilerin keyifle vakit geçirebilecekleri samimi bir mekan kurgusunun hakim olduğu satış ofisinde, Gönye Proje Tasarım’ın diğer satış ofis tasarımlarında da yansımalarını gördüğümüz şık ve samimi çizgiler, tüm detaylarda kendini hissettirmiş.

Gönye Proje Tasarım tarafından bütüncül bir yaklaşımla tasarlanan Tual Adalar rezidans projesinde, satış ofisi ve örnek daireler aynı tasarım diliyle kurgulanmış. Satış ekibi ve müşterilerin ilk buluşma noktası olan Tual Adalar Satış Ofisi detaylarında kullanılan zengin malzeme seçimleri, özel tasarım aydınlatma armatürleri, projeye özel üretilmiş mobilyalar ve tekstil ürünleri, proje bitimindeki öngörülen teslimi en iyi şekilde temsil etmeyi başarmış.

Tual Adalar Satış Ofisi’nin tamamındaki kurgu, kullanıcı memnuniyetine göre şekillenmiş. Müşterileri ağırlayacak etkileyici bir karşılaşma alanı, misafirler için ön tanıtımın yapılabileceği geniş bir kafe ve bekleme bölümü, çocuklar için özel olarak tasarlanmış bir oyun odası, satış alanının ortasında konumlanmış büyük maket masası ve satış birimlerinin yanı sıra asma katta işverenin kullanımına ait yönetici birimleri ve VIP toplantı odası, satış ofisini oluşturan fonksiyonların tamamını oluşturuyor.

 

Tual Adalar Satış Ofisi için yerinde imal edilen mobilyalardaki renk ve doku seçimleri yapılırken mekanın bütünü ve genel iç mekan konseptiyle uyumlu olmasına dikkat edilmiş. Mobilyalardaki özenli seçim, tekstil ürünleri, halılar ve yağlı boya tabloları ile aydınlatmalara da yansıtılarak mekanın tümünde kendini göstermiş. İç mekan tasarımında tercih edilen kiremit ağırlıklı renk seçimiyle seçkin ve sıcak bir görünüm elde edilmiş.

Akıllı Otomobilleri Trend Micro Koruyacak

Trend Micro özellikle internet bağlantısı olan akıllı otomobilleri siber saldırganlardan korumayı hedefleyen yeni yazılım geliştirme platformunu duyurdu. Trend Micro uzun yıllara dayanan bilgi birikimiyle otomotiv endüstrisinin bilgi güvenliği alanındaki boşluğunu dolduruyor.

İnternet ve veri güvenliği alanında 26 yıllık tecrübesiyle küresel çözüm sağlayıcı Trend Micro, yeni bir veri güvenliği yazılım geliştirme platformunu hizmete sunacağını duyurdu. Microsoft ile birlikte geliştirilen Yeni yazılım geliştirme aracı, Microsoft’un IoT Expo etkinliğinde tanıtıldı. Üreticiler bu kapsayıcı platform sayesinde tüm platformlardaki bağlantılı cihazları ve hizmetleri bulut, ağ ve uç nokta seviyesinde güvenlik altına alabilecek çözümler üretebilecekler. Trend Micro bu yeni yazılım geliştirme aracıyla özellikle Nesnelerin İnterneti konseptinin otomobillere uygulanmasıyla ortaya çıkan Taşıtların İnterneti alanındaki gelişmiş veri güvenliği ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor.

 

Otomotiv endüstrisinin bilgi güvenliğindeki açığını kapatacak

Akıllı otomobillerin bilgi güvenliği, sürüş güvenliğini de etkileyen oldukça önemli bir konu. Bu noktada özellikle bağlantı modülünün güvenliği hayati önem taşıyor. Trend Micro’nun yeni platformu, akıllı otomobillerin ağ bağlantısını güvence altına alacak yazılımların geliştirilmesini sağlayacak. Özellikle 3G\4G, WiFi, Bluetooth gibi bağlantılara sahip Araç Bilgi-Eğlence sistemleri (In Vehicle Infotainment-IVI) ve Telematik Kontrol Ünitelerinin güvenliğini üst düzeyde sağlanması hedefleniyor. Bu bileşenlerin siber saldırıya uğraması da normal siber saldırılarla aynı yöntemlerle gerçekleşiyor. Siber saldırganlar aracın bağlantı modülündeki yerleşik yazılımlara hackleyerek otomobilin tüm sistemlerine sızabiliyorlar. Trend Micro, bu yazılım geliştirme platformu ile otomotiv endüstrisinin siber güvenlik alanındaki açığını uzun yıllardır sahip olduğu bilgi birikimiyle doldurmayı hedefliyor.

Trend Micro Akdeniz Ülkeleri Genel Müdürü Yakup Börekcioğlu konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Gartner’ın tahminlerine göre Nesnelerin İnterneti pazarı 2020 yılında 300 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşacak. Bu konsept sunduğu büyük fırsatlara rağmen önemli güvenlik boşluklarını da beraberinde getiriyor. Trend Micro’nun Amerika’da Siber Suç ve Kritik Altyapı raporuna göre şirketlerin ve devlet kurumlarının yüzde 50’si kullandıkları bağlantılı cihazlara yapılan saldırıların yoğunlaştığını belirtiyor. Yüzde 80’lik bir kısım ise siber tehditlerin çok daha karmaşık ve isabetli hale geldiğini belirtiyor. Nesnelerin İnterneti pazarı büyüdükçe tehditler de giderek büyüyor. Özellikle bağlantılı cihazları içeren uç noktalardaki güvenlik zafiyetlerinin ciddiyetle ele alınması gerekiyor. Akıllı taşıtların güvenliğini de bu alanda değerlendirirsek Trend Micro olarak bu yeni yazılım geliştirme platformu ile sadece tehditlere karşılık verme anlamında değil daha saldırılar gerçekleşmeden pro-aktif bir şekilde önlem almayı sağlıyoruz”.

Taşıtların İnterneti günümüzün en önemli teknolojik kavramları arasında geliyor. Bu büyüyen endüstrinin veri güvenliğini sağlamayı amaçlayan Trend Micro’nun yazılım geliştirme platformu ise pro-aktif tehdit değerlendirmesi ve sistem saldırı altındayken harekete geçen güvenlik katmanını içeren iki eşsiz özellik sunuyor. Yeni platform otomatik olarak Trend Micro Smart Protection Network’e bağlanabiliyor. Makine öğrenimi teknolojisiyle olağan dışı hareketleri gözlemleyebiliyor. Etkili çekirdek ve çoklu katmana sahip çözüm, birçok farklı Nesnelerin İnterneti platformunu desteklemekle birlikte gerçek zamanlı tehdit koruması da sunuyor.

Hızlı Tüketim Ürünlerinde Büyümenin Anahtarı İnovasyon…

2016’da %10’luk Ciro Büyümesi Kaydeden FMCG’de,

Büyümenin Ana Kaynağı Yeni Ürün ve Lansmanlar oldu…

 

Dünyada ve ülkemizde inovasyon kaynaklı başarı ve büyüme örnekleri günden güne artarken, Hızlı Tüketim Ürünleri (FMCG) pazarının kaydettiği büyüme dinamiği de inovasyonun önemini doğular nitelikte. Nielsen Genel Müdür Yardımcısı Didem Şekerel Erdoğan ve Perakendeci Hizmetleri Direktörü Yankı Yalçın’ın, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) tarafından üçüncüsü düzenlenen Ortak Gelişim Kongresi’nde gerçekleştirdiği sunumda FMCG’nin ilk 8 ayda kaydettiği %10’luk büyümenin 8 puanı yeni ürün ve lansmanlardan kaynaklandığı ifade edildi. Türk alışverişçisinin yeni ürünleri denemeye açık olduğu ve FMCG’de başarının iki temel anahtarının “doğru kategori odaklanması ve inovasyon” olduğu belirtildi.

Gıda Perakendecileri Derneği tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Ortak Gelişim Kongresi”ne katılan Nielsen yöneticileri, “2016 Yılı Hızlı Tüketim Ürünleri Pazarı Perakende ve Alışverişçi Trendleri” başlığıyla gerçekleştirdikleri sunumda, sektörde inovasyonun oynadığı rolün altını çizdiler.

 

Süpermarketler ve indirim marketlerinin mağaza sayısı 3 kat arttı…

 

Sektöre ilişkin temel verilerin yer aldığı ve katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği sunumda açılış konuşmasını Nielsen Genel Müdür Yardımcısı Didem Şekerel Erdoğan gerçekleştirdi. Sonrasında söz alan Nielsen Perakendeci Hizmetleri Direktörü Yankı Yalçın, son 10 yılın perakende satış noktası rakamlarına değinerek, süpermarketlerin ve indirim marketlerinin nokta sayısını yaklaşık 3 katına çıkarıp önemli bir gelişim kaydettiğini belirtti. Perakende mağaza sayısı değişimlerini geçen yılla kıyaslayarak irdeleyen Yalçın, süpermarketlerin ve indirim marketlerinin toplam mağaza sayısı artışının devam ettiğini vurguladı.

 

FMCG pazarı, 8 ayda %10 büyüdü…

 

Sektörün büyüme dinamiklerini paylaşarak devam eden Yalçın, yılın ilk 8 ayına ilişkin Nielsen Perakende Paneli verilerini paylaştı. Buna göre, sigara ve alkol hariç FMCG pazarı, 2016 yılının ilk 8 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre %10 oranında bir ciro büyümesi kaydetti. Büyümeye perakende formatları detayında bakıldığında ise en yüksek büyüme kaydeden perakende formatı, indirim marketlerinin de içinde yer aldığı 400 metrekare altı süpermarketler oldu (%17). Büyümeye fiyat/hacim açısından bakıldığında ise fiyat parametresi öne çıktı. Buna göre toplam %10’luk büyümenin 3 puanı hacimsel büyümeden gelirken, 7 puanı fiyat artışından kaynaklandı. 2016 yılında pazar ortalamasının üzerinde büyüyen kategorilerden bahseden Didem Şekerel Erdoğan, öne çıkan kategorilerin konserve balık, buzlu çay, ayran, paketli ekmek, poşetler, hazır puding, su, tereyağı, maden suyu ve Türk kahvesi olduğunu belirtti. Büyümeyi mevcut ürünler/yeni ürünler dinamikleriyle de analiz eden Yalçın, toplam %10’luk büyümenin 2 puanının mevcut ürünlerden geldiğini, 8 puanlık kısmının ise yeni lansmanlardan kaynaklandığını belirtti. Yalçın, söz konusu sonucu “Bu veriler sektörde inovasyonun önemini yansıtmaktadır.” diye ifade etti.

 

“Her 10 alışverişçiden 7’si yeni ürünleri denemeye açık…”

 

Alışverişçi trendlerine yönelik bulguları paylaşan Nielsen Genel Müdür Yardımcısı Didem Şekerel Erdoğan, Türk tüketicisinin yeniliklere açık bir profile sahip olduğunu belirtti. Erdoğan, “Her 10 alışverişçiden 7’si yeni ürünleri denemeye açık” diye ifade etti.  Alışverişçinin bu profili göz önüne alındığında inovasyonun rolünün daha da önemli hale geldiğini vurgulayan Erdoğan, yeni gıda ve içecek ürünlerinde gözledikleri 6 yeni “mega trendi” paylaştı. Buna göre Türk alışverişçisi karşılaştığı yeni gıda ve içecek ürünlerinde şu 6 niteliği arıyor: Sağlıklı ve iyi olması, hızlı/kolay/pratik olması, premium olması, duyulara hitap etmesi, sürdürülebilir ve etik üretilmiş olması, saf/gerçek/otantik olması.

 

Önemli günlerde ulusal marketlerin cirosu yükseliyor…

 

Perakendeci ve üreticilerin sezonsallığı da bir başka parametre olarak dikkate alması gerektiğini vurgulayan Didem Şekerel Erdoğan, Ramazan dönemi, yılbaşı, Kurban Bayramı ve okula dönüş gibi dönemlerin satışlar üzerinde önemli bir etkisi olduğuna değindi. Bu başlıkta “Nielsen 2016 Hızlı Tüketim Ürünleri Raporu” ve “Nielsen 2016 Okula Dönüş Dönemi Raporu” sonuçlarını paylaşan Yankı Yalçın ise, bahsi geçen dönemlerde ulusal marketlerin cirolarında %5 ila %8 oranında satış artışı kaydedildiğinin altını çizdi.

 

“Başarının anahtarı inovasyon ve doğru kategoriye odaklanmak…”

 

Perakende dünyasını ve alışverişçiyi hemen her boyutuyla yakından izlediklerini belirten Didem Şekerel Erdoğan, “Alışverişçi ve perakende trendlerini göz önüne aldığımızda başarının iki anahtarı bulunuyor: İnovatif ürünler ve doğru dönemde doğru kategoriye odaklanmak” diyerek sunumu tamamladı.

İTO Başkanı Çağlar: “Türk Dizileri Bu Yıl da MIPCOM’da Yok Satacak”

Dünya televizyon endüstrisinin en büyük pazarı olan MIPCOM 2016 Fuarı, Fransa’nın Cannes kentinde bugün kapılarını açtı. 102 ülkede gösterilen izlenme rekorları kıran Türk dizi ve sinema filmleri fuara damgasını vuruyor.

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 62 metrekarelik bir alanda milli katılım gerçekleştirdiği fuarda, Türk firmaları ile yabancı ticaret heyetleri yüzyüze görüşmeler gerçekleştiriyor.

İTO Başkanı İbrahim Çağlar, “Türk yapımları; dizi ve sinema filmlerinin, eğlence içeriklerinin pazarlandığı MIPCOM’da bu yıl da yok satacak” dedi.

Dünya TV endüstrisinin vitrini olarak adlandırılan MIPCOM’a Türk yapımlarının yıldız oyuncuları da katılıyor.

MIPCOM 2016’nın Türkiye açısından bir diğer önemi de bayrak devir teslimi oldu. İstanbul Ticaret Odası fuarda geçtiğimiz yıl başarıyla dalgalandırdığı Onur Konuğu Ülke Bayrağı’nı bu sabah düzenlenen basın toplantısıyla Japonya’ya devretti.

İTO Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye’nin Japonya ile tarihi dostluğunu fuarın da katkısıyla, yeni işbirliği fırsatlarına dönüştürmek istediklerini kaydetti.

Ertuğrul 1893 filmini hatırlattı

Televizyon endüstrisinin ticaret hacminin 100 milyar dolara yaklaştığını, çok büyük bir ekonomik ve sosyal güç olduğunu vurgulayan Çağlar, geçen yıl beyazperdeye taşınan Türk-Japon ortak yapımı Ertuğrul 1893 filmini hatırlatarak, “O gün yaşananları bugünkü nesillere olanca duygusuyla taşıyabilecek başka bir yöntem daha var mı?” diye konuştu.

Haftada 50 Türk dizisi çekiliyor

Türk dizi ve yapımlarının son dönemde adeta dünyanın kalbinde taht kurduğuna işaret eden Çağlar, Türkiye’de her hafta ortalama 50 civarında dizi çekildiğini ve bu dizilerin çoğunun bir ya da bir buçuk saatlik sürelere sahip, yüksek maliyetli yapımlar olduğunu belirtti.

Çağlar, bir dizinin yapım bedelinin neredeyse bir sinema filminin yapım bedeline eşit hale geldiğine de işaret etti.

Dizi müziklerinde hızlı gelişme

102 ülkede Türk TV sektörünün sesinin yankılandığını belirten Çağlar, şunları söyledi: “2004 yılında sadece 10 bin dolar olan dizi film ihracatımız bugün 350 milyon dolarlara ulaştı. 2023 içinse hedef 1 milyar dolar. Bunun yanında, sektör geliştikçe artık kendi yıldız oyuncularımızı çıkartıyoruz. İhraç edilen diziler ve artan uluslararası ilgi sonucunda Türkiye, artık kendi TV starlarını üretir hale geldi. İçerik hazırlanması, dizi müzikleri, animasyon, çizgi film konularında da hızlı bir gelişme var. Türk dizilerinin müzikleri de gösterildikleri ülkelerde popüler olmaya başladı. Dizlerimizi müzikleri üerinden almak isteyenler çıkıyor. Bu gelişmeler Türk dizi ve sinema yapımlarının artık bir endüstri haline geldiğinin delili.”

Sign Of The City Awards 2016 Jürisi Bu Yılın Kazananlarını Belirledi

Hürriyet öncülüğünde gayrimenkul sektörünü ‘en iyiye teşvik etmek’ amacıyla düzenlenen Sign of the City Awards’ın 9 Kasım’daki ödül gecesi için tüm hazırlıklar sürüyor. Gayrimenkul dünyasının profesyonel ve akademik isimlerinden oluşan SotCA jürisi, The Ritz-Carlton’da bir araya gelerek, yarışmanın finalistlerini ve ödül kazanan projelerini belirledi.

adsiz

HÜRRİYET’in öncülüğünde bu yıl üçüncüsü gerçekleşecek Sign of the City Awards (SotCA) gayrimenkul yarışmasında geri sayım başladı. Yarışmanın saygın akademisyenler ve sektöre ilgi duyan iş dünyasının önde gelen isimlerinden oluşan jürisi, 11-12 Ekim tarihleri arasında The Ritz-Carlton’da buluştu. Prof. Dr. Güzin Konuk (MSGSÜ Kentsel Tasarım Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı) ve Prof. Dr. Suha Özkan’ın (World Architecture Community Kurucu Başkanı) eş başkanlık yaptıkları jüri, final değerlendirmesini yaptı. Değerlendirme süreci boyunca SotCA 2016 jürisi; 79 projenin 122 başvurusunu değerlendirdi, yarışmanın finalistlerini ve ödül kazanan projeleri belirledi.

SotCA 2016 Jüri Eş Başkanı Prof. Dr. Güzin Konuk, bu yıl değerlendirme sürecinin önemli bir yeniliğinden bahsederek, “Her geçen yıl gayrimenkul sektörünün her kesiminden daha fazla temsilcinin benimseyerek sahiplendiği Sign of the City Awards’ta bu yıl değerlendirme sürecinde önemli bir yeniliğe şahit olduk. Değerlendirme sürecinde, başvuru sahipleri, canlı bağlantı ile jüri üyelerine projelerini ve farklılaşan yanlarını anlatma fırsatı yakaladı” diye konuştu.

Sign of the City Awards 2016 jürisi, teknik elemeyi geçen projeler arasından ön eleme yaptı ve final değerlendirme toplantısında ön elemeyi geçen projeler ile ilgili değerlendirme yaptı. Bu toplantının sonucunda finalistleri belirledi ve arasından her kategoride ödül almaya hak kazanan projeyi seçti… Yarışmaya yapılan başvurular arasından seçilen finalistler ödül töreninden bir hafta önce açıklanacak.

Türkiye’nin dört bir yanındaki holding, mimarlık ofisleri ve sektör temsilcilerinin benimsediği Sign of the City Awards’ın ödül töreni 9 Kasım 2016 tarihinde Hilton İstanbul Bomonti’de gerçekleşecek ve ödüller sahiplerini bulacak.

Lineadecor’un proje ortağı olduğu Sign of the City Awards Emlakkonut katkılarıyla hayata geçiyor; EY’ın stratejik ortaklığındaki SotCA’nın bu yılki platin sponsoru Hyundai Elevator ve Vestel.

Faruk Kocabaş Media Markt Türkiye’ye Satın Almadan Sorumlu CPO ,olarak Atandı

Pazarlama ve satıştan iş geliştirme ve kanal yönetimine kadar farklı alanlarda uzun yıllara dayanan engin bir yöneticilik deneyimine sahip olan Faruk Kocabaş, Media Markt Türkiye’nin Satın Almadan Sorumlu CPO’su oldu

Philips’te satış ve pazarlama yönetimi alanında farklı pozisyonlarda görev alarak dikkat çekici bir başarı grafiği çizen Faruk Kocabaş, Media Markt Türkiye’ye Satın Almadan Sorumlu CPO olarak atandı.

Faruk Kocabaş, 1998 yılında Satış ve Pazarlama Müdürü olarak başladığı Philips’te sırasıyla Tüketici Pazarlama Müdürü, Amsterdam’da Avrupa Bölge Satış Direktörü, Lifestyle Tüketici Ürünleri Türkiye Satış Direktörü ve Televizyon Birimi Ülke Genel Müdürü pozisyonlarında görev aldı.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme bölümü mezunu olan Kocabaş; genel yönetim, pazarlama ve satış, iş geliştirme, kategori yönetimi, ürün ve ticari pazarlama, şirket ayrılma ve birleşmeleri sonrası yönetimi gibi alanlarda uzun yıllara dayanan deneyimiyle dikkat çekiyor.

1 Ekim itibarıyla Media Markt Türkiye’deki yeni görevine başlayan Faruk Kocabaş, Satın Almadan Sorumlu CPO olarak ekibe liderlik edecek

Yaptığınız İşte Motive Olmanızı Sağlayacak 50 Pozitif Düşünce

Başlayacağınız bir işte veya mevcut rutin iş akışınızda bir zorlukla karşılaştığınızda motive olmuş bir biçimde hareket etmek gerçekten zor olabiliyor. İş hayatında motivasyon konusunda yazılmış binlerce kitap ve makale bulunmasına rağmen profesyoneller olarak bu konuda çoğu zaman sorun yaşamaktayız. Pozitif düşünme, negatif düşüncelerin zihninizden atılması gibi konular son dönemde akademik anlamda da merak edilen ve araştırmaya değer konular arasında yer alıyor.

50 Düşünce

Satınalma Dergisi olarak sizler için motivasyonel bir çalışma gerçekleştiriyor ve kendinizi motive etmenizi sağlayacak 50 pozitif düşünceyi sizlerle paylaşıyoruz. Motivasyonunuz azaldığı zamanlarda bu düşüncelerin motivasyonunuzu yükselteceğini düşünüyoruz. Keyifli Okumalar.

1- Herşeyi Yapabilirim: Kendinizi ve yapabileceklerinizi hatırlatan basit bir cümledir. Hedeflediğiniz herhangi bir şeyi başarabilirsiniz.

2- İşte Bu Yüzden Yapabilirim: Neden yapamayacağınızı değil, tam olarak neden yapabileceğinizi kendinize hatırlatın.

3- Daha Fazlasını Hakediyorum: Daha iyi bir yaşam hakkınız. Bunu kaliteli yaşamak, daha iyi bir iş, daha iyi vücut sağlığı vb. herşey olarak düşünebilir ve bu hedefte çalışabilirsiniz.

4- Hiçbir Zaman Geç Değil: Yaşınız ya da geçirdiğiniz deneyim ne olursa olsun yeni bir karar almak ve bir başlangıç yapmak için hiçbir zaman geç değildir.

5- Her Zaman Zorluklar Olacaktır: Ne yaparsanız yapın her zaman zorluklar olacaktır.

6- Kusursuz Zaman Yoktur: Eğer sürekli kusursuz geçireceğiniz bir zaman dilimi bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Unutun gitsin.

7- Kusursuz Plan Yoktur: Planınızda her zaman kusurlar olacaktır.

8- Herkes Bir Yerden Başlar: Hiçkimse başarılı doğmamıştır. Herkes biryerlerden başlar, genellikle en alttan.

9- Her Seferinde Bir Adım Atabilirsiniz: Emeklemeden koşmaya çalışmaya çalışmayın, bütün adımları tek seferde atamazsınız.

10- Başlangıçta Zor ise Giderek Kolaylaşacaktır: Başlangıçta zorluklarla karşılaşmanız gelecekte işlerin daha kolay yürüyeceğinin işaretidir.

11- Başarısızlık Geçicidir: Birçok başarı birkaç başarısızlığın ardından gelmiştir.

12- Hatalarınız Öğrenmeniz için Fırsattır: Hata yapsanız bile her hata yaptığınız işte daha iyi olmanız için bir aşamadır.

13- Bugün Herşey Kontrolüm Altında: Dünü unutun, bugün herşey sizin kontrolünüzde.

14- Eğer Kolay Olsaydı, Herkes Yapabilirdi: Yaptığınız iş her zaman kolay olmayacak. Öyle olsaydı zaten herkes yapabilirdi değil mi?

15- “Birgün” Tam Olarak “Bugün”: Birgün diye başlayıp sıraladığınız listeyi hayata geçirmek için doğru gündesiniz. Hemen başlayın.

16- Negatif Düşünceler Beni Durduramaz: Negatif düşünceleriniz sadece düşüncedir, fazlası değil.

17- Daha Zorunu Başarmıştım: Geçmişteki başarılarınızı hatırlayın, gerçekten zorunu başarmıştınız.

18- Herşey Çalışılarak Kazanılmak Zorunda: Dünyadaki herhangi bir şeyi uğrunda çalışmadan elde edemezsiniz.

19- Birşey Yapmak Hiçbir Şey Yapmamaktan Daha İyidir: En kötü karar bile hiçbir şey yapmamaktan daha iyi sonuç verir.

20- Kimseden İzin Almaya İhtiyacım Yok: Evet, tam olarak öyle.

21- Kendi Kaderimi Kendim Çizebilirim: Olmak istediğin kişi olmak ya da başarmak istediğiniz işi başarmak sizin elinizde.

22- Başarı ya da Başarısızlık Diye Birşey Yoktur: Kimse sizi puanlamıyor, hiçbir şey denemeden başarısız olmanız mümkün değildir.

23- Sıkıcı Kararlar Sıkıcı Sonuçlar Doğurur: Heyecanlanacağınız kararlar verin.

24- Riskler Sonucuna Değer: Riskler gerçektir ve potansiyel faydaları bu risklere katlanmaya değer.

25- Disiplin Pişmanlıktan Daha İyidir: Disiplinli bir biçimde yaşamak zordur fakat pişmanlığa göre başa çıkılması daha kolaydır.

26- İyi Fikirler Başlangıçta Çılgınca ya da İmkansız Gelebilir: Sizinki de farklı değil !

27- Destekçilerim Var: Hayata geçirmek istediğiniz ne olursa olsun çevrenizde her zaman destekçileriniz olacaktır. Aileniz, arkadaşlarınız ve sosyal çevreniz.

28- Deneyim Her Zaman Değerlidir: Kararlarınız doğru olmasa da elde ettiğiniz deneyim her zaman değerlidir.

29- Zor İşler Her Zaman Ödül Barındırır: Kendinizi iyi hissedebilirsiniz.

30- Günler Geçiyor: Her geçen gün sizi hedefinize bir adım daha yaklaştırıyor.

31- Ne Düşündüğünüz Diğerlerinin Ne Düşündüğünden Daha Önemli: Kendi düşüncelerinizi önceliklendirin.

32- Üstesinden Gelinemez Bir Problem Yoktur: Ya çözülmüştür ya da çözülmek üzeredir.

33- Olağan Eylemler ile Sıradan Bir Hayat Yaşarsınız: Kimse sıradan olmak istemez, siz de olmayın !

34- Herşey İyileştirilebilir: Her zaman yaklaşımınızda iyileştirmeler yapabilirsiniz.

35- Başarmak için Gereken Herşeyi Öğrenebilirim: İnternet ve diğerleri her şeyi sunuyor.

36- Yaptığım İşte En İyisi Olabilirim: Çalışmak sizi herhangi bir konuda en iyiler arasına sokar.

37- İhtiyacım Olan İradeye Sahibim: Mevcut iradeniz başarılı olmak için yeterli, sadece başarmak istemelesiniz.

38- Ne İstediğimi Biliyorum: Hedeflerimin farkındayım ve bu yolda çalışacağım !

39- Duygular Düşüncelerin Ürünüdür: Herhangi bir konudaki negatif duygularınızın düşüncelerinizden kaynaklandığını unutmayın, onları kontrol edebilirsiniz.

40- Denemek ve Hata Yapmak, Hiç Birşey Yapmamaktan Daha İyidir: Evrensel bir doğru.

41- Olmak İstediğim Kişi Olmak için Çalışıyorum: Bu yolda sizi kimse durduramaz.

42- Denemeden Başaramam: Çaba göstermeden başarı gelmez.

43- Hayatım Kararlarımın Bir Ürünüdür: Kendiniz için önemli olan kararları verin.

44- Dün Olduğumdan Daha İyiyim: Bugün daha akıllı ve daha deneyimlisiniz.

45- Hiç Birşey Bir Gecede Gerçekleşmez: Sabır ve azimle çalışma arkadaşınız olmalıdır.

46- Başladıktan Sonra Daha Kolay Olacak: Bir kez başladıktan sonra her şey daha kolay gelecek.

47- Bittiğinde Kendimi Ödüllendireceğim: Küçük ödüller çoğu kez güçlü motivasyon kaynaklarıdır.

48- Kendimden Daha Fazlası için Bunu Yapıyorum: Aileniz, bir topluluk vb. için birşeyler yapmak güçlü motive edici unsurlardandır.

49- Her Zaman Daha Fazla Şans Vardır: Hata da yapsanız yeniden denemekte fayda vardır.

50- Hiç Birşey Olmasa da Bir Anınız Olur: Yaptığınız işte başarılı olamasanız da anlatacak bir anınız olması güzel olmaz mı?

Pozitif düşüncenin duygularımız üzerindeki etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış durumdadır. Negatif konuşmalarınızı elimine etmede bu ve benzer düşünceleri kullanabilirsiniz. Gerisi tamamen size kalmış. Haydi, ne yapmak istiyorsak hemen çalışmaya koyulalım.

 

 

 

Tedarik Zinciri Bölümlerinin Yaşadığı En Önemli 5 Zorluk ve Tedarik Zincirinin Geleceği

Midsection of businessman stopping dominoes falling on wooden desk

Günümüzde tedarik zinciri yöneticileri için en önemli kavramlar aynı anda gerçekleştirebilmek üzere daha ucuz, daha hızlı ve daha iyi olabilmektir.

En az üstteki kavramlar kadar önemli bir kavramda riskin yönetilmesidir.Şirketler gün geçtikce globalleştiği için  uzak bir ülkedeki olan bir kriz  bütün dünyaya çok çabuk yayılabilmekte ve hiç bir firma riske karşı bağışıklılığa sahip olmamaktadır.Risklerle baş edebilmek ve amaçlarına ulaşmak için tedarik zincirleri çok daha akıllı olabilmelidir.

IBM in  Kuzey Amerika,Batı Avrupa ve Asya Pasifik bölgelerindeki 400 adet üst düzey tedarik zinciri yöneticisiyle yüzyüze görüşerek gerçekleştirdiği çalışmaya göre  Tedarik Zinciri Bölümlerinin Yaşadığı En Önemli Beş  Zorluk aşağıdaki gibidir.Parantez içindeki rakamlar  yöneticilerin hangi zorlukları yüzdesel olarak önemli veya oldukça önemli olarak nitelendirdiklerini belirtmektedir.

  • Maliyetleri muhafaza edebilmek (%55)
  • Doğru bilgiye ulaşabilmek (%70)
  • Risk (%60)
  • Müşteri tercihlerini takip etmek (%56)
  • Küreselleşme.(%43)

Her şeyin küresel olarak çok hızlı değiştiği dünyamızda tedarik zincirleri  her geçen gün daha maliyetli,risklere açık  ve karmaşık bir yapıya kavuşmaktadır.Bu nedenle geleneksel  tedarik zinciri stratejileri ve metodları yetersiz kalmaktadır.Gelecekte akıllı tedarik zincirlerinin aşağıdaki 3 prensip etrafında şekilleneceği  öngörülmektedir.

  • Teknolojinin artarak kullanılması;
  • Entegrasyon;
  • Akıllılık;

 Maliyetleri muhafaza edebilmek;

Günümüzde tedarik zinciri yöneticileri maliyetleri korumayı en önemli sorumlulukları olarak görmektedirler.Yöneticilerin yaptıkları her 3 aktiviteden 2 si verimliliği yükseltmekle ilgilidir ve geçmiştede en başarılı oldukları alanda bu olmuştur.

Ama artık işler değişmektedir ve maliyetleri etkileyen ,daha önce ucuz iş gücüne sahip pazarlardaki ani ücret artışları,emtia fiyatlarındaki ani yükselişler ve kredilerdeki ani kesilmeler gibi etkenler daha sık ortaya çıkabilmektedir.

Gelecekte yöneticiler oynak maliyetlerle beraber yaşamayı öğrenmek zorunda kalacaklardır.

AMR Research Araştırama şirketinin Zirvedeki Tedarik Zincirleri (2008) çalışmasına göre  en başarılı tedarik zincirleri daha esnek bir yapı kurduklarını bildirmişlerdir.(%39). Diğer  takipçi firmaların ise sadece % 22 si daha esnek bir yapıya sahip olduklarını bildirmiştir.

Doğru Bilgiye Ulaşabilmek;

Günümüzde işletmeler bilgiye daha rahat ulaşabilmelerine ragmen bilgiyi oransal olarak daha az verimle kontrolleri altına alıyorlar,yönetiyorler ve analiz ediyorlar.

Tedarik zincirleri doğru bilgiye ulaşma sorununu  ve  bilgi edinimi için işbirliği yapmayı listelerinin en üstüne yazıyorlar ama uygulamada strateji  özdeşleştirmeye,sürekli süreç iyileştirmesine ve maliyet azaltmaya daha çok önem veriyorlar.

Bilgi körlüğünü ve iş birliği eksikliğini yetersiz bilişim teknolojilerine bağlamak daha mantıklı gözüksede tedarik zinciri yöneticileri başka bir yöne parmak basıyorlar.Organizasyonlardaki kültürel bariyerler en önemli unsur olarak öne çıkıyor.

Tedarik Zinciri Yöneticileri bilgi körlüğüne ve iletişim eksikliğine yol açan nedenler arasından organizasyonel kültürel bariyerler(%75),başkalarına yardım etmek için çok meşgul olunduğu bahanesi(%75) ve yardım edince ödüllendirilmemeyi(%68) en önemli  3 neden olarak belirtiyorlar.

Risk:

Risk yönetimi tedarik zinciri yöneticileri arasında en büyük ikinci zorluk olarak öne çıkıyor.Yöneticilere göre küreselleşme ve daha büyük oranda farklı tedarik zinciri lokasyonlarının ve unsurlarının  birbirine bağımlılılığı riski sadece yükseltmedi onu yönetmeyide zorlaştırdı.Tedarik zinciri yöneticilerinin %69 u riski tek başına gözlemliyorlar.Sadece %31 i risk ve performansı beraber yönetiyorlar.Yöneticiler standart süreçlerin eksikliğinin,yetersiz bilginin ve yetersiz teknolojilerin  verimli risk yönetimi önündeki en büyük engeller olduğunu bildiriyorlar.

Bunlara ek olarak sürdürülebilirlik küresel ölçekte gün geçtikçe önem kazanan bir kavram olmaya başlıyor.Sürdürülebilirlikle ilgili konulardan kaçınan tedarik zincirleri müşterilerin giderek artan çevresel talepleri ve hükümetlerin artan yaptırımları karşısında hazırlıksız yakalanma ve rekabette geri kalma ihitmaliyle karşı karşıya kalacaklar.

Müşteri tercihlerini takip etmek;

Her 3 firmadan 2 si müşteri ihtiyaçlarını tanımlamada zorluk yaşamaktadır.Müşteri iletişimi çok açık bir ihtiyaçken firmalar daha çok müşterileri yerine tedarikçilerine odaklanmaktıdırlar.% 80 i ürünlerini tedarikçileriyle beraber dizayn ederken sadece % 68 i müşterileriyle beraber dizayn etmektedir.

Talep planlaması yaparken bile 5 firmadan 1i müşterileri tamamen hesaba katmamaktadır..

Müşteri iletişimi maliyetli ve zaman alıcı gözüktüğünden dolayı bazı firmalar bu konuyla ilgilenmemektedir.

Fakat gelecekte karlı olabilme baskısı dahada artacağından dolayı tedarik zincirleri yetersiz müşteri işbirliğinden kaynaklanan fazla stokları,kayıp satışları ve kaçırılmış inovasyon fırsatlarını taşıyamaz hale geleceklerdir.

Küreselleşme;

Bir çok şirket küreselleşmeyle ilgli en büyük 3 sorunu sağlıksız sevkiyatlar(%65),uzun terminler(%61) ve düşük kalite(%61) olarak nitelendirmişlerdir.

Ama bugüne kadar pazarların küreselleşmesinin getirdiği avantajlar dezavantajlarından fazla olmuştur.Tedarik zinciri yöneticilerinin %40 dan fazlası kar marjlarındada bir artışı işaret etmişlerdir.Ama bu karlardaki artışlar çoğunlukla düşük maliyetlerle bağlantılı değildir.Yöneticilerin 3 te 1 i küresel pazarların getirdiği sorunlardan dolayı maliyetlerin arttığından bahsetmektedir.Fakat yöneticilerin % 43 ünün belirttiğine göre yüksek karlar global  satışlardaki   artışlardan kaynaklanmaktadır.Bu bulgular pazarlardaki  küreselleşmenin şimdiye kadar verimlilikten çok ciro artışına katkıda bulunduğunu göstermektedir.

Tedarik Zincirleri küreselleştikçe onları yöneten organizasyonların yeni beceriler ve yetkinlikler kazanması önem kazanmıştır.

Tedarik Zinciri yöneticilerine göre gelecekte ilk 3 sıradaki küresel kapasite oluşturma zorlukları ; Yeterli yetenekte yöneticiler bulunması (%78),Öğrenme kültürü oluşturulması (%40),Liderlerin birimler ve değişik coğrafyalar arasında rotasyonu (%37)  şeklindedir.

  • Teknolojinin artarak kullanılması;

Daha önce insanlar tarafından oluşturulan bilgiler artarak makinalar tarafından oluşturalacaktır.Sensörler,RFID etiketleri,ölçüm cihazları ve GPS  gibi teknolojiler bu amaçla kullanılacaktır.Stoklar kendi kendini sayacaklar.Konteynerler,kamyonlar ve ürünler kendi yüklerini kendileri tespit edecekler ve  takip ve görünteleme ile ilgili raporlamalarını kendi başlarına gerçekleştirecekler .Paletli yükler eğer yalnış bir destinasyona gönderildiyse kendi kendilerine ikaz verecekler.

  • Entegrasyon;

Sadece genel olarak müşteriler,tedarikçiler ve bilişim sistemleri değil hammaddeler ve ürünlerde birbirine bağlı olacak.Geniş çaplı entegrasyon dünyanın herhangi bir yerindeki tedarik zinciri ağlarının beraberce planlama yapmasını ve karar almasını mümkün kılacak.

  • Akıllılık;

İleri düzeydeki analitik uygulamalar ve modellemeler karar vericilerin  olağanüstü karmaşık ve dinamik  risklere ve kısıtlamalara karşı alternatif geliştirmelerine yardımcı olacak.

Akıllı sistemler sayesinde bazı kararlar otomatik olarak alınacak ve böylece taleplere  cevap verme hızı artacak ve  insan müdahalesi sınırlandırılmış olacak.

Akıllı tedarik zincirleri daha esnek olacaklar ve şartlar değiştikçe teleplere cevap verebilecek yapıda olan ,birbirine bağlı tedarikçi ağları, taşaron imalatçılar ve hizmet sağlayacılarından oluşacaklar.

Akıllı tedarik zincirleri  herhangi bir sevkiyat gecikmesi durumunda veya ihtiyaç miktarındaki bir değişiklik durumunda alternatif bir lojistik servis sağlayıcıdan hizmet sağlayacak veya alternatif bir firmadan yeni bir ürün  siparişi açabileceklerdir.Bu durumlarda yetersiz stoklardan kaynaklanan maliyetlerinden kaçınılmış ve  satışların kaçırılması engellenmiş olacaktır.

Gelecekte üst düzey tedarik zinciri yöneticilerinin  yeni rolleri ve sorumlulukları olacak.Üst düzey tedarik zinciri yöneticileri stratejik  düşünce ,iş birliği yaratabilme  ve karmaşık ağları ve global olanakları yönetme yetisine sahip olmak zorunda kalacaklar.

Pennsylvania State Universityden Prof.Christopher Craigheada göre eskiden bir tedarik zinciri yöneticisinin en büyük önceliği daha düşük maliyetli bir tedarik kaynağı bulmaktı.Ama şimdi şirketler  indirimden kaynakanan bütün verimlilik fırsatlarını elde ettiler ve tedarikçilerine daha fazla maliyet baskısı yaratmakta zorlanmaya başladılar.

Günümüzde tedarik zinciri yöneticilerinin yeni bir odağı var; maliyetleri düşürmektense bütün şirketi kapsayacak şekilde bir değer üretmek için  yeni süreçler yaratmak ve şirketleri birbirine daha bağlı ve çevik hale getirmek.

Hız günümüzde çok önem kazandı. Müşteriler yeni ürünler ve hizmetler için  daha hızlı bir ürün geliştirme  ve dağıtım için baskılarını arttırdıkça ürün döngüleri kısalıyor ve  ürün akışkanlığı artıyor.

Şirketler bu talepleri karşılamak için dönüş sürelerini hızlandırmalı,organizasyonel yapılarını ve iş süreçlerini değiştirmeliler.

Bu dönüşümün en önemli parçası geleneksel tedarik zincirlerini talep duyarlılığı yüksek ağlara dönüştürebilmek.

Hızlı cevap veren şirketler yaratmak için kararların işbirliği içinde alındığı ve rollerin ve sorumlulukların daha daha esnek olarak belirlendiği bir organizasyon yapısı  kurmak gerekiyor.

Tedarik zinciri Müdürleri şirketlerinin daha çevik olmasına yardımcı olabilmek için yeni datanın  ve analitik araçların etkin kullanımına ağırlık verebilirler.

Mesela bulut teknolojileri şirketlerin iş süreclerini çabuk bir şekilde yeniden düzenlemeleri ve  dünya üzerindeki çalışanlarıyla ve ortaklarıyla etkin bir şekilde bilgi paylaşımında bulunmak için kullanılabilir.

Bunların dışında tedarik zincirleri mobil teknolojileri,enterprise uygulamalarını ve sosyal medyayı kullanarak daha birbilerine bağlı,daha az riskli bir şekilde çalışan ve bunlar sayesinde verimliliklerini  ve nihai olarak ürettikleri değeri arttırabilen yapılar olabilirler.

Sonuç olarak tedarik zincirinin geleceğiyle ilgili birkaç noktaya daha değinerek yazımı sonlandrımak istemekteyim.;

  • Gelecekte tedarik zincirleri daha çevik ve  güçlü olacaklar; Artan şeffaflık, şirketlerin birbirine bağlılıklarını geliştirmelerini , potensiyel problemleri önceden tahmin ederek risklerini azaltmalarını ve doğal afetler olduğunda daha hızlı bir onarım sürecine girmeye hazırlanmalarını sağlayacak.
  • Belli bir tedarikçinin kalitesiyle ilgili kendini güvenceye almak isteyen şirketler bütün sosyal platformların görüşlerinden ve aklından faydalanabilecekler;

Şirketler, tavsiyeler,geribildirimler ve iş dünyasındaki sosyal platformlardan elde ettiği bilgilerle bilinçli kararlar alabilicekler ve  gereksinimlerini karşılamak ve işlerini devam ettirmek doğru partnerleri seçebilecekler

  • Daha verimli tedarik zincirleri şirketlerin stoklarını azaltmalarını ve optimize etmelerini hatta hatta sermaye rezervlerini azaltmalarını sağlayacak;

Şirket stok optimizasyonu araçları sadece toplam stokları azaltmayı değil ,doğru hammaddelerin, yarı mamullerin ve bitmiş ürünlerin doğru zamanda ve miktarda  doğru yerde olmalarını sağlayacaktır.Günümüzde şirketler kendilerini tedarik zinciri risklerinden korumak için sermaye rezervleri muhafaza etmektedirler.Özellikle KOBİ ler ve yeni kurulan şirketler  olmak üzere bütün şirketlerde risk ve sermaye arasında dinamik bir denge vardır.Daha fazla risk almak daha büyük bir sermaye rezervine sahip olmayı gerektirir.Şirketler tedarik zincirlerini daha az riskli bir hale getirerek stok taşıma maliyetlerini ve risk rezervlerine olan ihtiyaçlarını daha iyi idare edecekler.

Yazar: Baran GÜNDEM

Satınalma ve Tedarik Zinciri Yöneticisi

barangundem@gmail.com

Kaynaklar:

1)The Smarter Supply Chain of the Future—Insights from the Global Chief Supply Chain Officer Study-IBM 2010

2)The future of business: Supply Chains—-The Economist Intelligence Unit—2014


EĞİTİM PROGRAMLARI İÇİN TIKLAYINIZ.

Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.

Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitim Programlarını İncelemek ve Eğitim Kataloğumuzu İndirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim-programlari/ sayfamızı ziyaret edininiz.

Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitim Teklifleri Hazırlama Eğitim Programları
Eğitim Programlarını İncelemek ve Eğitim Kataloğumuzu İndirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim-programlari/ sayfamızı ziyaret edininiz.

 

Stratejik Satınalma Yönetimi ve Pazarlık Teknikleri Eğitimi (Oyunlu)

Stratejik Satınalma ve Pazarlık Teknikleri Eğitimi
Eğitim taleplerinizi egitim@satinalmadergisi.com a iletebilirsiniz.

Stratejik Satınalma Yönetimi ve Pazarlık Teknikleri Eğitimi

Eğitim Koordinatörü
Prof. Dr. Murat Erdal
E-Posta: merdal@istanbul.edu.tr 

Referanslarımıza güveniyoruz. Türkiye’nin lider şirketleri bu eğitimi aldı.
Eğitim talebinizi iletin referanslarımızı paylaşalım.

Stratejik Satınalma Yönetimi ve Pazarlık Teknikleri Eğitimi

Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Risk Alanları

Kaynak Yönetimi (Sourcing)

Tedarik Planlaması

Tahminleme ve Emtia Analizleri

Satınalma ve Tedarik Zinciri Risk Yönetimi

Tedarikçi / Satıcı / Fason / Taşeron İlişki Yönetimi

Pazarlık Taktik ve Stratejileri

Pazarlık Masası Dinamikleri

Kazan- kazan ve Kazan-Kaybet Taktikleri

BATNA ve ZOPA

Maliyet Kırılımları, Maliyet ve Gider Analizleri

Yönetici Yetiştirme ve Liderlik Eğitim Programlarının Ayrılmaz Parçası Müzakere ve Pazarlık Oyunu

İyi yöneticiler daima aldıkları doğru kararlar ile tanınırlar. Karar alma yeteneğinin geliştirilmesinde kuşkusuz müzakere ve pazarlık gücünün önemi büyüktür. Özellikle işletme ve çevresi (müşteriler, tedarikçiler vb.) ile yürütülen ticari pazarlıklarda bu konu hayli stratejiktir.

Yönetici yetiştirme ve liderlik eğitim programlarının ayrılmaz parçası iş hayatının bire bir senaryosunu içeren oyunlardır. Müzakere ve pazarlık oyunu yetişkinlere yönelik hazırlanmıştır. Birden fazla kişinin aktif katılımını gerektirir.

Hedef Kitle:

Bu eğitim, yönetici yetiştirme ve liderlik eğitim programlarında kullanılmak üzere hazırlanmıştır. Eğitim, iş hayatında profesyonel olarak yer alanlar için uygundur.

 Oyun Hakkında:

  • Moderatör (tüm hazırlıkları yürütür ve koordinasyonu sağlar)
  • Eğitim salonu (müzakere masası ve diğer katılımcılar için yer düzeni)
  • Satıcı Firma İçin Satış ekibi (1-3 kişi)
  • Alıcı Firma için Alıcı ekibi (1-3 kişi)
  • Katılımcı sayısı maksimum 15

Yönerge:

Oyun içerisinde iki firma, onların satıcı ve alıcı ekipleri yer almaktadır. Firmalar arasında geçmişten bugüne gelen iş ilişkileri, firma koşulları ve pazarlık parametreleri ayrı ayrı verilmektedir. Moderatör, ekipler ve diğer katılımcılar için pazarlık öncesi, pazarlık oturumu ve pazarlık sonrasında yapılacaklar adım adım anlatılmaktadır.

Satış ve alıcı ekipleri için hazırlanan kısıtlar FARKLIDIR.
Taraflar karşı tarafın koşullarını GÖRMEMELİDİR. 

– Pazarlık Masasında Nasıl Kazanılır ?
     Gücünüzün farkında olun. Pazarlık stilinizi geliştirin
– İyi müzakere ederken nelere dikkat edilmelidir?
     Sıklıkla yapılan hatalar nelerdir?
– Kazan-kazan ve kazan-kaybet taktikleri nelerdir ?
     Dürüst teklifler, örtülü tehditler, zaman ve fiyat baskıları…
– Liderlik becerilerinizi ve problem çözme yeteneğinizi yükseltmede aktif öğrenme yöntemi

Eğitim Yöntemi: Örnek olay çalışmaları, satınalma müzakereleri ve pazarlık oyunlu uygulama ağırlıklı eğitim.

Katılımcı Sayısı: Maksimum 15 kişi

Eğitim Süresi: 2 Gün

Eğitmen: Prof. Dr. Murat Erdal – İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Program Başkanı
web: http://www.muraterdal.com 

Eğitim Notu: Katılımcılara eğitim notu olarak Prof. Dr. Murat Erdal tarafından kaleme alınmış “Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi” başlıklı kitabın son baskısı verilecektir. (http://www.betayayincilik.com/akademik/detay.aspx?id=1444)

Stratejik Satınalma ve Pazarlık Teknikleri Eğitimi
Eğitim taleplerinizi egitim@satinalmadergisi.com a iletebilirsiniz.

 

1.Gün (Saat:9:30 – Saat:16:30, Yemek Arası 12:30-13:30)

YETİŞKİNLERE YÖNELİK ROL CANLANDIRMA / OYUN ÇALIŞMALARI

Vaka Çalışması: K Grup

(Konu: Satınalma Organizasyonu ve Genel Değerlendirme)

Vaka Çalışması: Lezzet Konserveleri

(Konu: Departmanlar Arası İlişkiler, Satınalma ve Tahminleme)

Vaka Çalışması: Murat Makine (Konu: Merkezi Satınalma-Yerel Satınalma)

Vaka Çalışması: Hakan Güler’in Bir İş Günü

(Konu: Satınalma Yöneticisi Kimdir ? Değişen Rol ve Sorumluluklar)

Vaka Çalışması: Alternatifler (Konu: Tedarikçi/Satıcı İlişkileri)

Vaka Çalışması: Sevda Akyüz (Konu: Tedarikçi Performans Değerlemesi

2.Gün (Saat:9:30 – Saat:16:30, Yemek Arası 12:30-13:30)

Satınalma Pazarlık Yönetimi ve Pazarlık Taktikleri

Vaka Çalışması: Porto Bilgisayar (Konu: Pazarlık Hazırlıkları ve Yönetimi)

Vaka Çalışması: Trio İnşaat ve Yazılım Alımı (Konu: Tekliflerin Analiz Edilmesi ve Karşılaştırma)

Vaka Çalışması: Danışmanlık Hizmet Alımı

(Konu: Tekliflerin Analiz Edilmesi ve Karşılaştırma)

Satınalma Pazarlık Oyunu (Satıcı-Alıcı İlişkileri, Strateji ve Taktikler)

İkişerli veya üçerli iki ayrı grup oluşturulur. Satıcı ve alıcı şirkete ait kısıtlar ve şirket profillerini içeren metinler gruplara dağıtılır. Gruplar birbirinden habersiz farklı odalarda “pazarlık oturumuna” hazırlanır.
Daha sonra pazarlık oturumuna geçilir.
Oturum sonrası pazarlık hakkında değerlendirmelerde bulunulur.

Vaka Çalışması: Çıkar Çatışması (Konu: Satınalma İş Ahlakı)

Vaka Çalışması: Tedarikçi Hediyesi (Konu: Satınalma İş Ahlakı)

Satınalma Gelecek Trendleri ve Genel Değerlendirme

İLETİŞİM: 

Eğitim Koordinatörü
Prof. Dr. Murat Erdal
E-Posta: merdal@istanbul.edu.tr