Roche, Tedarikçi Gününde İş Ortakları ile Biraraya Geldi

Roche, ikinci kez Tedarikçi Günü etkinliğine ev sahipliği yaptı.

roche-tedarikci-gununde-is-ortaklari-ile-biraraya geldiSağlık sektöründe sürdürülebilirlik alanında dünya lideri olan Roche, Türkiye’deki tedarikçileri ve iş ortakları ile iletişiminde de sürdürülebilirlik ilkesini ön planda tutuyor. Sürdürülebilir kalkınma yolunda tedarikçileriyle ortak bir anlayışa sahip olma bilinciyle çalışmalarını sürdüren Roche, 26 Kasım günü, ikinci kez “Tedarikçi Günü” etkinliğine ev sahipliği yaptı.

Farklı sektörlerden yaklaşık 100 kadar tedarikçinin katılımıyla gerçekleşen yarım günlük etkinliğin bu yılki teması “İnsan Hakları” olarak belirlendi.

Roche Global Sürdürülebilirlik ve Uyum Müdürü  Dr. Roland Kramme ve Roche Türkiye yöneticilerinin yanı sıra, Alternatif Yaşam Derneği (AYDER) Başkanı Ercan Tutal’ın birer sunum yaptığı etkinlikte, Roche’un sürdürülebilirlik yaklaşımı kapsamındaki çalışmaları ve aldığı yol ile insan hakları kapsamındaki uygulamaları paylaşıldı.

Roche’un Tedarikçi Yaklaşımı

Roche için tedarikçileri en önemli iş ortaklarındandır. Tedarikçileri, Roche’un rekabet üstünlüğünün sürdürülmesinde, maliyetlerinin azaltılmasında ve verimliliğinin iyileştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Roche tedarikçilerini seçerken, Roche’un iş dinamizmine ve büyümesine katkıda bulunacak, hastaların hayat kalitesini artıracak yenilikçi ürün, hizmet ve fikirlere sahip olunmasına dikkat ve özen gösterir.

  • – –  > Bu makale ilginizi çekebilir:  

Tedarikçi Günü Nasıl Planlanır? Organizasyon ve Yürütme için Yol Haritası 

Eğitim: TEDARİKÇİ PERFORMANS DEĞERLENDİRME ve TEDARİKÇİ İLİŞKİLERİ EĞİTİMİ
Teklif almak için: egitim@satinalmadergisi.com

Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi
Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi içeriğini incelemek için: https://satinalmadergisi.com/egitim-programlari/

Track & Trace Sistemi DHL Supply Chain’e Ödül Getirdi

DHL Supply Chain, 2013 yılında dermokozmetik sektörü için hayata geçirdiği “Track & Trace” sistemi ile ödüle layık görüldü.

dhl supply chain

 

Sağlık sektörüne yönelik çalışmalarıyla dikkat çeken DHL Supply Chain’in sunduğu “Track & Trace” (Takip Et ve İzle) hizmeti bu yıl dördüncüsü düzenlenen 2013 Atlas Lojistik Ödülleri’nde Jüri Özel Ödülü kazandı.

Sağlık lojistiğinin gelişmesi için öncü uygulamaları hayata geçiren DHL Supply Chain, ilaç sektörü için geliştirdiği 2D barkod sistemini temel alarak dermokozmetik sektörü için Türkiye’de ilk kez set ve tekli paketleme birimi seviyesinde uygulanabilen izleme ve görüntüleme sisteminin mimarı oldu. Uygulama sayesinde, güvenilir dağıtım kanalının dışından gelen sahte ürünlerin kolayca saptanabilmesi ve bu ürünlerde sahteciliğin kolayca anlaşılması sağlanıyor.

DHL Supply Chain, sahte ürünlerin dağıtım zinciri içinde tespitini kolaylaştırarak eczanelerde farkındalık ve güven oluşturmanın yanı sıra müşteri memnuniyetine de büyük katkı sağlayan “Track & Trace” sistemi ile “Jüri Özel Ödülü”ne layık görüldü.

DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Hakan Kırımlı; “DHL Supply Chain olarak sağlık sektöründe de hem iş geliştirme anlamında hem de operasyonel mükemmelliğe ulaşmak anlamında birçok proje yürütüyoruz. DHL olarak sağlık sektöründeki en önemleri amaçlarımızdan biri ileride karşılaşılabilecek zorluklar karşısında müşterilerimizi destekleyecek çözümleri bugünden tasarlamak. Bu hizmetleri verirken müşterilerimize ‘Tedarik zincirinizi DHL’e emanet edin, siz işinize odaklanın’ diyoruz. Müşterilerimizin hayatını hizmetlerimiz ile kolaylaştırırken, onların kendi önceliklerine konsantre olabilmelerini sağlıyoruz. Bu anlamlı ödülü, sağlık sektöründe 10 yılı aşkın deneyimimiz ve 30’u aşkın müşterimiz ile elde ettiğimiz tecrübe ve DHL Supply Chain Türkiye çalışanlarının takım çalışması sonucu ortaya koyduğu başarılı çalışmaların sonucu olarak görüyoruz. Çalışanlarımıza ve hizmet altyapımıza yaptığımız yatırımlar sayesinde lojistik sektöründe sürdürülebilir başarıya örnek gösterilmeye devam edeceğiz” dedi.

TAYSAD global tedarikçi olma hedefine yürüyor

Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, “Ar-Ge ile Küresel”e sloganı ile yola çıkmış bir kurum olarak sektörün rekabet gücünün artırılması için Ar-Ge faaliyetlerini öncelikli planlamaya aldıklarını belirtti.

TAYSAD’dan yapılan açıklamaya göre, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’nde konuşan Baybalı, Ar-Ge merkezlerinin, teknoloji seviyesinin artırılması önerisinde bulundu.

TAYSAD-logoBaybalı, Türkiye genelinde faaliyet gösteren toplam 147 Ar-Ge merkezinden 46’sının TAYSAD üyesi olduğunu hatırlatarak, “TAYSAD olarak amacımız, sektörümüzün marka değerini öne çıkararak tedarikçilerimiz arasından küresel markaların çıkmasına ve otomotiv tedarik sanayinin, marka değeri, katma değeri ve rekabet gücü yüksek öncü bir sektör olmasına destek olmaktır” ifadelerini kullandı.

Özellikle geçerli performans kriterleri oluşturulması gerektiğini aktaran Baybalı, “TAYSAD olarak yurt içinde ve yurt dışında üniversite ve otomotiv endüstrileriyle işbirliklerine devam ediyoruz ve ana sanayi ile işbirliğinin artırılmasına önem veriyoruz. Son 10 yılda, 19 üyemiz, 22 ayrı ülkede 47 adet yatırım gerçekleştirdi. Rusya, Meksika ve Brezilya’da giderek artan motorlu taşıt üretimleri, bu ülkeleri önemli bir cazibe merkezi haline getirmektedir. Üyelerimiz bu ülkelere yatırımda bulunarak küresel tedarikçi olma yolunda ilerliyorlar” ifadelerini kullandı.

2013 yılı içinde Çin temsilciliklerinin açılması için çalışmalarının sürdüğünü, 2014’te de ABD temsilciliklerini faaliyete geçirmeyi hedeflediklerini anlatan Baybalı, şunları kaydetti:

“Meksika, Rusya ve Brezilya’daki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Ar-Ge konusunda yapılan çalıştaylarda öne çıkan talepler; üretilen bilgilerin gizliliğinin sağlanması ve bu bilgilerin Türk otomotiv sanayinin gelişimi için kullanılmasıdır. Yönetmelikten kaynaklanan sıkıntılar değerlendirilmeli ve değişiklikler yapılmalıdır. En önemlisi ise Ar-Ge merkezleri, KOBİ seviyesinde yaygınlaştırılmalıdır.”

 

Tekstil devleri tedarikçiler ile el ele verecek, istihdam artacak

İstanbul Genç İşadamları Derneği (İGED), İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği (İSİAD), İhracatçı ve Sanayici İşadamları Derneği (İHSANDER) ile Floryalı İşadamları Derneği (FİADER) tarafından tertip edilen ‘Tekstil Sektörü İşbirliği Toplantısı’ yeni ortaklıkların, istihdam alanlarının doğmasına imkân tanıdı.

Toplantı 50 büyük tekstil markasını 150 tedarikçi firma ile bir araya getirdi. Aralarında sektörün önemli markalarının da bulunduğu 4 saatlik toplantıya ilgi büyüktü. Görüşmeler esnasında pek çok anlaşma paraflanırken, hedeflenen 250 milyon dolarlık ticaret yakalandı.

LC Waikiki Satın Alma Sorumlusu Fatih Almas, toplantının yararlı, iyi olduğunu ifade etti; senede iki defa yapılmasını önerdi. Koton Satın Alma Sorumlusu Ebru Şen ise etkinlik dâhilinde firma olarak 55 tedarikçiyle masaya oturduklarını, görüşmelerden memnun kaldıklarını dile getirdi. Armine CEO’su Barış Özden de 45 tedarikçi firma ile bir araya gelerek sektör adına önemli konuları ele aldıklarını vurguladı.

Kılıçoğlu Aksesuar’dan Abdullah Kılıçoğlu, toplantıda Colin’s ile anlaşamaya vardıklarını; LC Waikiki ile ikinci görüşme için randevu aldıklarını aktardı.

‘Tekstil Sektörü İşbirliği Toplantısı’na katılan tedarikçi firmalar, burada yapılan bağlantılarla cirolarının yüzde 50 oranında artacağını; buna paralel olarak istihdama da katkıda bulunacaklarına işaret etti.

Unilever’e Türk Tedarik Zinciri Direktörü

Unilever’de Şahin Ali Gökçelik, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Türkiye, Rusya, Ukrayna&Beyaz Rusya (NAMETRUB) bölgesine Tedarik Zinciri Direktörü olarak atandı.

Şahin Ali GökçelikUnilever açıklamasına göre, son olarak İsviçre’de dondurma kategorisi Küresel Tedarik Zinciri Direktörü olarak görev yapan Şahin Ali Gökçelik, Unilever NAMETRUB bölgesine İçecek ve Dondurma Kategorisi Tedarik Zinciri Direktörü olarak atandı.

Elektronik Mühendisliği ve MBA mezunu olarak kariyerine 1990 yılında Unilever’de başlayan Şahin Ali Gökçelik, daha önce Unilever Filipinler’de Başkan Yardımcılığı (Güneydoğu Asya Bölgesi), Algida Türkiye Tedarik Zinciri Direktörlüğü (Avrupa, AMET Bölgesi) ve Unilever Türkiye gıda ve dondurma operasyonlarında fabrika, lojistik, mühendislik, proje yönetimi gibi farklı görevler üstlendi.

Teknosa Tedarik Zinciri Direktörlüğü’ne Yeni Atama: Seçil Özekin Erdoğan

Teknosa açıklamasına göre, 2007 yılından bu yana Teknosa’da çalışan Erdoğan, satın alma, lojistik ve satış sonrası hizmet yönetimini de kapsayan Tedarik Zinciri Direktörlüğü görevinin yanı sıra Teknosa İcra Kurulu Üyesi olarak da görev yapacak.

Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 1995 yılında mezun olan Erdoğan, daha sonra Rochester University – William E. Simon Business School’da MBA derecesini tamamladı.

Profesyonel iş hayatına 1998 yılında Şişecam’da Stratejik Planlama Uzman Yardımcısı olarak başlayan Erdoğan, 2001 yılında Sabancı Holding Gıda ve Perakendecilik Grubu bünyesinde Finans ve Planlama Uzmanı, sonrasında ise sırayla Gıdasa’da Finansal Planlama ve Analiz Müdürü, Teknosa’da Proje Geliştirme Müdürü pozisyonlarında çalıştı.

Seçil Özekin Erdoğan

Tesco Grup Satınalma Direktörlüğüne Türk Yönetici Atandı

Dünyanın en büyük 3’üncü perakende grubu olan Tesco, başarılı Türk yöneticileri yurtdışı birimlerinde görevlendirmeye devam ediyor.

Tesco son olarak, Kipa Ticari Direktörü Murat Sağlık’ı Grup Satınalma Ticari Direktörü olarak atadı. Murat Sağlık, global Tesco organizasyonunda görevlendirilen en üst düzeydeki Türk yetkili oldu.

tescoÇok ortaklı bir girişim olarak kurulan Kipa’yı 2003’te satın alarak Türkiye’deki faaliyetlerine başlayan Tesco, grup bünyesinde başarılı çalışmalarıyla öne çıkan Türk yöneticileri global organizasyonlarında görev vermeye devam ediyor. Son olarak Kipa Ticari Direktörü Murat Sağlık, Tesco’da Grup Satınalma Ticari Direktörü görevine getirildi. Ekim 2013 itibariyle İngiltere’deki görevine başlayan Murat Sağlık, global Tesco organizasyonunda görevlendirilen en üst düzeydeki Türk yetkili oldu.

KİPA MARKALI ÜRÜNLERİN GELİŞTİRİLMESİNDE İMZASI VAR

2005 yılından bu yana Kipa’da görev yapan Murat Sağlık, tüm kuru gıda ve taze gıda ürünlerinin satınalma stratejilerinin belirlenmesi ve yönetilmesinden sorumluydu. Sağlık ayrıca, öz marka ürünlerin geliştirilmesi, ürünlerin kalite kontrol sürecinin yönetilmesi ve kurumsal satınalma süreçlerini de yönetiyordu.

Kipa’da göreve başladığı ilk yıl, bir süre İngiltere’de görev yaptığını belirten Murat Sağlık, “O dönemde Tesco İngiltere’de dondurulmuş gıda kategorisinden sorumlu Kategori Direktörü olarak görev yapmıştım. Şimdi tekrar İngiltere’ye dönüyor olmak güzel bir duygu. Dinamik Türkiye pazarında ekibim ile birlikte önemli işlere imza attığımızı düşünüyorum. Burada edindiğim tecrübe ile Tesco’nun global stratejilerine yön verecek isimlerden biri olmak beni ayrıca heyecanlandırıyor” şeklinde konuştu.

KİLİT POZİSYONLARDA SEKİZ TÜRK KADIN YÖNETİCİ

Tesco organizasyonu içinde bu sene üst düzey görevlere atanan Türk yöneticilerden bir diğeri de Mehtap Yanmaz Keleş oldu. Tesco Malezya İnsan Kaynakları Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi olan Keleş, Tesco bünyesinde yabancı bir ülkeye direktör seviyesinde atanan ilk Türk kadın yönetici olma özelliğini taşıyor. Ayrıca bu ay Orta Avrupa Operasyon Yöneticisi olarak Macaristan’da göreve başlayan Banu Yeşil ile birlikte Tesco’da anahtar görevlerde bulunan toplam sekiz Türk kadın yönetici bulunuyor.

Lojistikte Yeni Model: Satınal Gümrükle Taşı Sat

Lojistik kavramı iş hayatımıza girdiğinden beri sürekli değişik iş modelleri ile karşılaşıyoruz. Son olarak özellikle Irak ve Türkmenistan’a giden lojistik şirketleri yeni iş modelleriyle katma değer yaratıyorlar.

Bu yeni iş modelinde lojistik firmaları Irak’taki ve Türkmenistan’daki firmalara lojistik hizmet dışında malzeme tedarikinde bulunuyorlar. Bu yeni iş modelinin çıkışında da Türk lojistikçisinin girişimcilik ruhu önemli bir etken. İlk olarak Türkmenistan’dan örnek verecek olursak. Türkmenistan’a taşıma işi yapan Türk nakliye firmaları ile Türkmen firmaları arasında zamanla karşılıklı güven oluşuyor ve Türkmen firmalar biz sürekli çeşitli ülkelerden mal alıyoruz. Bize taşımanın yanında malzeme tedarikini sen sağlayabilir misin diyorlar.  Girişimci Türk lojistikçisi Siz Bana ürün listesini verin fiyatları vereyim onaylarsanız neden yapmayayım diyor. Ve böylelikle yeni iş modelinin başlangıcı yapılıyor.

Türk lojistik firmaları öncelikle kendi bünyesinde satınalma departmanı oluşturuyor ve ürün listesindeki ürünlere göre pazar araştırması yapıp, Türkmenistan’daki firmaya ürün fiyatları veriyor ve onaylatıyor. Ve yeni iş modeli böylelikle başlamış oluyor.

15b

Türk lojistik firmaları öncelikle kendi bünyesinde satınalma departmanı oluşturuyor ve ürün listesindeki ürünlere göre pazar araştırması yapıp, Türkmenistan’daki firmaya ürün fiyatları veriyor ve onaylatıyor. Ve yeni iş modeli böylelikle başlamış oluyor.

Şimdi bir Türk lojistikçisi Türkmenistan’daki 4 firmanın Türkiye’deki satınalma operasyonlarını yönetiyor. Malı satın alıyor gümrüklüyor Türkmenistan’a taşıyor ve satıyor. Bunları yaparken etiketleme, ürün birleştirme, ayrıştırma, envanter yönetimi gibi katma değerli hizmetlerde veriyor. Aynı şekilde şuanda Irak’a mutfak gereçleri ve elektrikli ev aletleri satan Türk lojistik firmaları da var. Hatta bu yıl başında bir Türk lojistik firması yabancı sermayeli bir şirketin Irak distribütörlüğünü bile aldı. İmkan tanındığında bizim lojistik firmalarının da nasılda yeni projelere imza attığını görüyoruz. Özellikle yeniden yapılanan Irak’ta yatırım fırsatları bizim açımızdan çok önemli. Kar oranlarını da düşünecek olursak Irak pazarı komşu ülke olan Türkiye için önemli bir pazar. Bu yeni iş modelinin yaygınlaşmasıyla Irak ve Türki cumhuriyet pazarlarına yabancı olan Avrupalı lojistik firmalarının önüne geçecek ve hem kültürel yakınlık hem coğrafi yakınlık avantajıyla Türk lojistik şirketleri büyümek için büyük avantaj kazanacaklar. Bence şimdiden bu ülkelere altyapı yatırımlarını yapıp ilişkilerimizi güçlendirmeliyiz.

Bu yeni iş modelini ortaya çıkaran Türk lojistikçilerini tebrik ediyorum. Umarım Türkiye ileriki yıllarda lojistikçisiyle daha büyük işler başaracaktır.

 

Erkan Başboğa

Genel Müdür

ASBİR Antrepo

 

Bu yazı Satınalma Dergisi Temmuz 2013 sayısında yayınlanmıştır.

SaTın Alma Ama SaKın Alma

Satın alma için diğer bölümlerin yapmış olduğu klasik espri ” SaKın Alma” aslında bizim işin özetidir.  İş hayatında satın alma çok fazla detay süreçlerin takip ve analizi ile yapılır. Bu işin dışındaki herkes mevcut taleplerin alımının neden bu kadar zor olduğunu anlayamaz ve sakın alma yakıştırmasını yaparlar.

Peki neden bu kadar zordur satın alma?

Özellikle gıda sektöründe hele bir de tarımsal hammadde ile üretim yapan bir firmanın satın almasını yapıyor iseniz daha önceden planlanan termin tarihlerinizin sürpriz bir şekilde öne çekilmesi ve acile düşmesi çok muhtemeldir. Projeksiyonlar,  yıllık tahminler artık geçerliliğini yitirmiştir. Satın almacı doğaya karşı bir mücadele içerisindedir. Hammadde gelmesin diye yağmur duasına çıkar ki ürünün konulacağı ambalajı baskıdan çıkartıp üretimlerine yetiştirebilsin.  İşte bu noktada daha önce yapmış olduğu analizler sonucu karar vermiş olduğu tedarikçi seçimi büyük önem taşır.  Seçtiği tedarikçi, uygun kalite standartlarındaki malzeme üretimini hızlı bir şekilde yapıp yine aynı hızdaki hizmet kalitesi ile mücadelenize destek verebilmelidir.

challenge-overcome-difficulty-concept-10959792

 

Satın almacının kan grubu  “O Rh +“ dir. Genel hizmet veren fakat sadece kendinden destek alan meslek grubu… Pazarlama, Planlama, Üretim,  Kalite, Satış, Ar-ge, Muhasebe, Finansman, idari işler vb. hepsi satın almadan hizmet bekler.

Düşük maliyet, hızlı tedarik, sıfır stok, yüksek kalite beklentilerin başında gelir.

Aslında çalıştığınız tedarikçilere de yönetiminiz ve yönlendirmeleriniz ile hizmet veren durumundasınızdır.

Satın almacının, tüm bu organizasyonları başarı ile yürütebilmesi için nasıl özelliklere sahip olması ve nelere dikkat etmesi gereklidir?

·         Sistemli, planlı çalışması

·         Hızlı ve çabuk karar verebilen bir yapıya sahip olması,

·         Yaratıcı fikirleri ile özellikle maliyet düşürücü inovasyonlar yaratabilmesi,

·         Sürekli iyileştirme ilkeleri çerçevesinde maliyet iyileştirici uygulamalar önermesi,  geliştirmesi, gerçekleştirmesi,

·         Hizmet verdiği tüm departmanlar ile iletişiminin kuvvetli olması,

·         Sektör analizlerini düzenli ve başarılı bir şekilde yapabilmesi

·         Hammadde envanterlerini düzenli olarak takip etmesi ve hatta envanter değişimleri hakkında önceden tahmin sahibi olabilmesi,

·         Satın alınan ürünlere ve bunların temel hammaddelerine ilişkin pazar araştırmaları yapması,  Emtia iç ve dış piyasa hareketlerini ve diğer ekonomik gelişmeleri izlemesi ve iyi analiz edebilmesi,

·         Tedarikçi seçimlerini doğru şekilde yapabilmesi ve tedarikçileri ile olan ilişkilerini iyi yöneterek “tedarikçi” ismini “iş ortağı” olarak değiştirebilmesi,

·         Fiili satın alma tutarı ile bütçe tutarı oranını minimum seviyede tutabilmesi,

·         İthalat prosedürlerini gerek firmalar, gerekse resmi kuruluşlar nezdinde yürütebilmesi, gerekli mevzuatları takip edebilmesi,

·         Pazarın durumuna, şirketinin ve tedarikçisinin pozisyonuna, emtia fiyat hareketlerine ve geleceğe yönelik beklentilere göre spot veya dönemsel (yıllık, altı aylık, üç aylık vb. ) bağlantılar yapabilmesi,

·         Gerektiğinde Hukuk Müşavirliğinin görüşleriyle, sözleşmeler hazırlayabilmesi,

·         Tedarikçilerle şirketi arasındaki bilgi, malzeme ve hizmet akışını optimum performans ve minimum maliyetle gerçekleştirmesi,

·         Satın alınacak malzemelerin, kalite ve temin sürekliliğini güvence altına alması

·         Alternatif satıcıları devreye sokarak rekabet ortamı yaratması ve satın alma sürecinin verimliliğinin arttırması,

·         Satın alma süreci ve tedarikçilerin değerlendirme sürecini ve performansını değerlendirmesi, eksiklikleri belirlemesi ve çözüm noktalarını bulması,

  • Zamanında satınalma siparişi karşılama oranı yüzdesini maximum düzeyde tutabilmesi

·         Ekonomik, siyasi ve teknolojik gelişmeleri, rekabet ortamını, değişen pazar şartlarını, emtia fiyat hareketlerini, arz ve talep bilgilerini izlemesi ve analiz etmesi,

·         Potansiyel risklere karşı önlemler alabilmesi,

·         Yenilikleri ve teknolojiyi takip etmesi gerekmektedir.

 

Sonuç olarak Satın Alma yapmak için bu işten zevk almak, özveri ile çalışmak gerekir.

 

Pelin Alpan

Tukaş A.Ş. Tedarik Yöneticisi

 

Bu yazı Satınalma Dergisi Haziran 2013 sayısında yayınlanmıştır.

Tedarikçiler Seçilirken ve Tedarik Zinciri Kurulurken Sorulması Gereken 7 Soru

Günümüzde tedarik zinciri sürecini oluşturan lojistik, stok yönetimi, müşteri ilişkileri yönetimi, tedarikçi performans ölçümleri gibi süreçlerin elektronik sistemler üzerinden yürütülmesi zincirin halkalarını daha güçlü duruma getirmeye başlamıştır. Bu çalışmaların başarılı olması iş ortaklığı yapılan tedarikçilerin ve diğer firmaların da kendilerini geliştirmesini sağlayacaktır. Zorlu rekabet koşullarında alım ve operasyon maliyetlerini  düşürürken yeni pazarlar yaratmak, daha kaliteli ürün ve hizmet sunmanın başlıca yolu tedarik zinciri süreçlerini doğru tasarlayıp yönetmekten geçmektedir.

Bu yazının tamamına Öğrenme Merkezi Üyeliği ile erişim sağlayabilirsiniz. Eğer üye iseniz, lütfen aşağıdaki bölümden giriş yapınız.
Hesap Oluştur

 

  • – –  > Bu makale ilginizi çekebilir:  

Tedarikçi Günü Nasıl Planlanır? Organizasyon ve Yürütme için Yol Haritası 

Eğitim: TEDARİKÇİ PERFORMANS DEĞERLENDİRME ve TEDARİKÇİ İLİŞKİLERİ EĞİTİMİ
Teklif almak için: egitim@satinalmadergisi.com

Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi
Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi içeriğini incelemek için: https://satinalmadergisi.com/egitim-programlari/

Kayıt Formu

Hoşgeldin Üyeliği (Ücretsiz)
Kayıt için Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) Usul ve Esasları Uyarınca Kişisel Verilerinizin Korunması Hakkında Müşteri Aydınlatma Metnin okunması ve kabul edilmesi gereklidir.