24 Saat Çalışma ve 24 Saat Dinlenme Sisteminde İşçi Hafta Tatiline Hak Kazanabilir mi?

24 Saat çalışma Ve 24 Saat Dinlenme Sisteminde İşçi Hafta Tatiline Hak Kazanabilir Mi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

24 Saat Çalışma ve 24 Saat Dinlenme Sisteminde İşçi Hafta Tatiline Hak Kazanabilir mi?

Lütfi İNCİROĞLU

24 Saat çalışma Ve 24 Saat Dinlenme Sisteminde İşçi Hafta Tatiline Hak Kazanabilir Mi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemUygulamada işin niteliğinden kaynaklanan bazı işlerde 12 saat çalışma 24 saat dinlenme; 24 saat çalışma 24 saat dinlenme ve 24 saat çalışma 48 saat dinlenme gibi çalışma biçimlerinin uygulandığı bilinmektedir. İşin niteliğinden kaynaklanan bu tür çalışma biçimleri özellikle benzin istasyonları, radyolink istasyonları, yangın kuleleri ve free shop gibi 7/24 saat işletilen işyerlerinde yaygın olarak görülmektedir.

4857 sayılı İş Kanunu’na göre, “Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır (m.63/1). Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde 11 saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz (m.63/2).

4857 sayılı Kanun’da, “Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) verilir” denilmektedir (m.46/1). Bu kapsamda, 12 saat çalışma 24 saat dinlenme; 24 saat çalışma 24 saat dinlenme ve 24 saat çalışma 48 saat dinlenme gibi çalışma biçimlerinde 24 saat kesintisiz dinlenmeden bahsedildiği için işçinin hafta tatili ücreti istemesi mümkün değildir. Bu tür çalışma biçimlerinde işçinin hafta tatiline hak kazanıp kazanmayacağı hususu yargı konusu yapılmıştır.

Nitekim Yargıtay konuyla ilgili bir kararında, “Somut uyuşmazlıkta, hafta tatili ücreti bakımından, 24 saat çalışma 24 saat dinlenme esasında yürütülen çalışma sistemine göre, davacının bir hafta 4 gün, diğer hafta ise 3 gün çalışması söz konusu olup, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesine göre dinlenme için haftada en az bir gün ayrıldığından davacının hafta tatili ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir[1].

Yargıtay’ın başka bir kararında da, “Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacının 15 günde bir değişen vardiya sistemi ile 07.00-19.00 ve 19.00-07.00 saatleri arasında çalıştığı ve her hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ancak 07.00-19.00 ve 19.00-07.00 saatleri arasında 15 günde bir değişen vardiya sistemine göre çalışma halinde, davacının vardiya değişim günlerinde kesintisiz 24 saat dinlenme imkanına sahip olacağı açıktır. Mahkemece bu yön gözetilmeden, davacının her hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hesaplanan hafta tatili alacağının hüküm altına alınması hatalıdır[2].

Yargıtay, 24 saat çalışma ve en az 24 saat dinlenme sisteminde, “… çalışma düzeninin 24 saat çalışma 24 saat dinlenme esası üzerine olduğu, 24 saat çalışma 24 saat dinleneme şeklinde geçen çalışmalarda, davacının bir hafta 4 gün diğer hafta 3 gün çalışacağı, bu nedenle hafta tatili çalışması olamayacağı dikkate alınmadan hafta tatili alacağına hükmedilmesini hatalı bulmaktadır[3].

24 Saat çalışma Ve 24 Saat Dinlenme Sisteminde İşçi Hafta Tatiline Hak Kazanabilir Mi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSonuç olarak, 4857 sayılı İş Kanunu’nda, “Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) verilir” denilmektedir (m.46/1). Bu kapsamda, 12 saat çalışma 24 saat dinlenme; 24 saat çalışma 24 saat dinlenme ve 24 saat çalışma 48 saat dinlenme gibi çalışma biçimlerinde 24 saat kesintisiz dinlenmeden bahsedildiği için işçinin hafta tatili ücreti istemesi mümkün değildir. Ayrıca, 24 saat çalışma 24 saat dinlenme şeklinde geçen çalışmalarda, işçinin ancak bir hafta 4 gün diğer hafta 3 gün çalışabileceği düşü­nüldüğünde, hafta tatili çalışmasından bahsetmek de mümkün olmayacaktır[4].

Lütfi İNCİROĞLU

[1] Y.9HD.05.10.2021 T., E.2021/9973, K.2021/13695 Legalbank

[2] Y.22HD.17.12.2019 T., E.2017/26369, K.2019/23539 Legalbank.

[3] Y.22.HD.26.2.2018 T., E.2017/11172, K.2018/4764; Y.22.HD.20.11.2017 T., E.2015/21944, K.2017/25163 Legalbank.

[4] SÜMER, Haluk Hadi/KAYIRGAN, Hasan, İşçilik Alacakları ve Hesaplamaları, 3. Baskı, Ankara 2022, s.828-829.

Otomotiv Sanayi, IAEC 2024 İçin Geri Sayımda!

Satın Alma Eğitimleri Haber Iaec 2024 İçin Geri Sayım Başladı!

Otomotiv Sanayi, IAEC 2024 İçin Geri Sayımda!

Satın Alma Eğitimleri Haber Iaec 2024 İçin Geri Sayım Başladı!Otomotiv mühendisliği dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olan Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı (IAEC), bu yıl 9. kez kapılarını açıyor. 7-8 Kasım 2024 tarihlerinde Bilişim Vadisi’nde düzenlenecek etkinlikte, “Mobilite ve Ötesi” temasıyla sektördeki en yeni teknolojiler ve gelişmeler masaya yatırılacak. Dünyanın önde gelen isimleri ve en yeni teknolojiler, IAEC’de buluşacak.

Her yıl alanında uzman yerli ve yabancı isimleri Türkiye’de bir araya getiren ‟Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC” için geri sayım başladı. Otomotiv mühendisliği dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olan IAEC, bu yıl 9. kez kapılarını açıyor.  7-8 Kasım 2024 tarihlerinde Bilişim Vadisi’nde düzenlenecek etkinlikte, “Mobilite ve Ötesi” temasıyla sektördeki en yeni teknolojiler ve gelişmeler masaya yatırılacak.

IAEC 2024, Geleceğin Teknolojilerini Mercek Altına Alıyor!

Iaec LogoOtomotivde dünya çapında yaşanan değişim ve dönüşüm, sektörün tüm paydaşları için yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Otomotivin hızla “mobilite” kavramına dönüştüğü bu süreçte, üretim teknolojileri ve araç yapısında köklü değişiklikler yaşanıyor. IAEC 2024, sektördeki bu dönüşümü ve geleceği şekillendirecek yenilikleri, uzman konuşmacılar eşliğinde detaylı bir şekilde ele alacak. Konferansın öne çıkan temaları arasında “Akıllı Mobilite”, “Yapay Zekâ /Otonom Sürüş”, “Alternatif Yakıtlar” ve “Üretimde Dijital Dönüşüm” gibi dikkat çekici konular yer alıyor.

Alanında Uzman Konuşmacılar IAEC 2024’te!

Konferansın başkanlığını bu yıl, sanayi ve akademideki başarılı çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Aytül Erçil üstlenirken ilk günün ana konuşmasını ise, otomotiv dünyasının saygın isimleri arasında yer alan Uluslararası Motorlu Araç Üreticileri Organizasyonu OICA’nın Genel Sekreteri François Roudier gerçekleştirecek.

Konferansın ikinci gününde ise NIO, B-ON gibi şirketlerin başarısında önemli rol oynamış, otomotiv ve mobilite sektöründe nadir görülen kadın CEO ve Yönetim Kurulu Üyeleri’nden biri olan Dr. Angelika Berger-Sodian yer alacak. Sodian, mobilite alanında geleceğin kadın liderlerine yönelik ilk liderlik akademisi olan Aurelia Academy’yi kurarak ve kadınların bu sektörde üst düzey pozisyonlarda ve uluslararası arenada etkili olmalarını sağlaması amacıyla çalışmalar yapmaya devam etmesiyle öne çıkıyor.

Sektöre Yön Veren Fikirler Paylaşılacak!

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Otomotiv Teknoloji Platformu (OTEP), Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) ve Amerikan Otomotiv Mühendisleri Birliği (SAE International) iş birliğiyle düzenlenen IAEC 2024, sektördeki devrim niteliğindeki gelişmelere ışık tutacak. Türkiye ve dünyadan otomotiv sektörünün önde gelen isimleri bu konferansta bir araya gelerek sektöre yön veren fikirleri paylaşacak.

Türkiye’de Online Alışveriş Yapanların Yüzde 15’i Haftada En Az Bir Kez Yurt Dışından Ürün Satın Alıyor

Tedarik Zinciri Eğitimleri Türkiye’de Online Alışveriş Yapanların Yüzde 15’i Haftada En Az Bir Kez Yurt Dışından ürün Satın Alıyor

Türkiye’de Online Alışveriş Yapanların Yüzde 15’i Haftada En Az Bir Kez Yurt Dışından Ürün Satın Alıyor

Tedarik Zinciri Eğitimleri Türkiye’de Online Alışveriş Yapanların Yüzde 15’i Haftada En Az Bir Kez Yurt Dışından ürün Satın AlıyorHızla büyümeye devam eden küresel sınır ötesi e-ticaret pazarının 2030 yılına kadar 7,9 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. DHL eCommerce’ün Sınır Ötesi Alışveriş Raporu’na göre; dünya genelinde alışveriş yapanların yarısından fazlası diğer ülkelerdeki online satış kanallarını tercih ediyor. Sınır ötesi alışverişlerde Hindistan başı çekerken, Türkiye’de ise online alışveriş yapanların yüzde 15’i haftada en az bir kez yurt dışından alım yapıyor.

Rapora göre alışveriş yapanların yüzde 27’sinin önümüzdeki yıl yurt dışından daha sık alışveriş yapmayı planladığı düşünüldüğünde, işletmelerin sınırların ötesine geçerek büyümesi için potansiyel barındırıyor. 

Geçtiğimiz yıl ekim ayında MNG Kargo’yu satın alan DHL eCommerce’ün yayınladığı küresel Online Shopper Trends Report 2024’ün dördüncü fazında dünya çapında online alışveriş yapan müşterilerinin davranış ve eğilimleri ele alındı. DHL eCommerce’ün Sınır Ötesi Alışveriş Raporu’na göre; dünya genelinde alışveriş yapanların yarısından fazlası diğer ülkelerdeki online satış kanallarını tercih ediyor.

Hızla büyümeye devam eden küresel sınır ötesi e-ticaret pazarının 2030 yılına kadar 7,9 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu da sınır ötesi satış yapmayı düşünenler için büyük bir fırsat anlamına geliyor. Tüketiciler yerel perakendecilerden daha sık alışveriş yapsa da diğer ülkelerden gelen ürünlere yönelik açık bir talep olduğu gözleniyor. Rapora göre alışveriş yapanların neredeyse yarısı ayda bir kez, yüzde 16’sı ise haftada bir veya daha sık olmak üzere başka bir ülkedeki online satış kanallarından alışveriş yapıyor. Avrupa’da, Birleşik Krallık (%26), Türkiye (%15) ve Fransa’da (%12) online alışveriş yapanlar haftada en az bir kez yurt dışından alışveriş yapıyor. Dünyada ise Hindistan yüzde 38’lik oranla sınır ötesi alışverişlerde başı çekiyor.

Türkiye’den Alım Yapmak İsteyen Avrupalı Tüketicilerin Oranı Yüzde 2

Dünya genelinde online alışveriş yapanların ilk adresi yüzde 57 ile Çin olsa da ABD ve Avrupa ülkelerinden gelen ürünlere de talep olduğu gözleniyor. Rapora göre ABD’den alışveriş yapanların oranı yüzde 37, Almanya’yı tercih edenlerin oranı yüzde 23’lerde iken, Birleşik Krallık için ise bu oran yüzde 21.

Avrupa’daki tüketiciler, kendi bölgeleri dışındaki online satış kanallarından alışveriş yapmanın yanı sıra sıklıkla komşu ülkeleri de listelerine alıyor. Avrupalılar kendi bölgelerinde en çok yüzde 34 ile Almanya’yı, yüzde 16 ile Birleşik Krallığı, yüzde 9 ile de Fransa’yı tercih ediyor. Türkiye bu listede yüzde 2 gibi bir oranla yer alıyor.

Rapora göre alışveriş yapanların yüzde 27’sinin önümüzdeki yıl yurt dışından daha sık alışveriş yapmayı planladığı düşünüldüğünde, işletmelerin sınırların ötesine geçerek büyümesi için potansiyel barındırıyor. Türkiye, İngiltere, Almanya, Çek Cumhuriyeti ve İtalyadaki tüketiciler yurt dışından alışveriş yapmayı planladıklarını belirtirken, alışveriş yapanların yüzde 83’ü, başka bir ülkedeki online perakendeciden aldıkları ürünü teslim etmesi için DHL’e güveniyor.

Gümrük Süreçleri Kargo Şirketlerinin Dışında İlerliyor

Yurt dışı alışverişlerindeki talep artışının tüketiciler üzerindeki yansımalarından biri de teslimat sürelerindeki gecikmeler olarak görülüyor. Talebin yoğun olduğu dönemlerde gümrüklerde oluşan yoğunluk nedeniyle teslimat süreçlerinde gecikmeler yaşanabiliyor. Türkiye’de de tüketiciler zaman zaman bu durumdan şikâyetçi olabiliyor. Gönderilerin gümrükten çıkış tarihleri pek çok sebepten dolayı değişiklik gösterebiliyor. Gümrük işlemleri bittikten sonra kargo şirketlerine teslim edilen ürünler, teslimat noktasına göre 1 ila 3 iş günü arasında alıcılara en hızlı şekilde ulaştırılıyor.

DHL Online Shopper Trends Raporu Hakkında

Tedarik Zinciri Eğitimleri Türkiye’de Online Alışveriş Yapanların Yüzde 15’i Haftada En Az Bir Kez Yurt Dışından ürün Satın AlıyorDHL Online Shopper Trends Report2024, uluslararası e-ticaret endüstrisi, belirli pazarlar ve tüketici tercihleri hakkında içgörüler sunmaktadır. DHL eCommerce, dünya genelinde tüketicilerin çevrimiçi alışveriş alışkanlıklarını anlamak için bu çalışmayı 2024 yılında, 24 ülkede (Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, İspanya, İsveç, Türkiye, İngiltere, Kanada, ABD, Arjantin, Brezilya, Nijerya, Güney Afrika, Fas, Birleşik Arap Emirlikleri, Avustralya, Çin, Hindistan, Malezya, Tayland) gerçekleştirmiş olup, 12.000 katılımcı sağlanmıştır. Online Shopper Trends Report 2024’ün ikinci bölümüne buradan ulaşabilirsiniz:

DHL eCommerce Report

DFDS’den Yeni Bir Hat: Marmara Ereğlisi / Martaş – Trieste

Satınalma Sözleşmeleri Kontrat İncelemeleri Eğitimi Haber Dfds’den Yeni Bir Hat Marmara Ereğlisi Martaş Trieste

DFDS’den Yeni Bir Hat: Marmara Ereğlisi / Martaş – Trieste

Satınalma Sözleşmeleri Kontrat İncelemeleri Eğitimi Haber Dfds’den Yeni Bir Hat Marmara Ereğlisi Martaş TriesteDFDS, 26 Ekim’de Marmara Ereğlisi’ndeki Martaş Limanı’ndan İtalya’daki Trieste Limanı’na haftada 2 seferle yeni Ro-Ro hattını başlatıyor.

Deniz taşımacılığı ve lojistik sektörünün öncü firması DFDS, Akdeniz’deki mevcut 6 rotasına bir yenisini ekleyerek, sanayi bölgelerine ve gümrüklere yakın bir konuma sahip Martaş Limanı’ndan, Avrupa pazarlarına ulaşmak isteyen müşterilerine ve ihracatçı firmalara kolay erişim ve operasyonel verimlilik sağlayacak. Limanın stratejik konumu sayesinde, DFDS yeni hattan yararlanan müşterilerinin transit sürelerini kısaltırken, lojistik operasyonlarını da optimize etmelerine destek olacak.

DFDS Akdeniz İş Birimi Başkanı Lars Hoffmann yeni hattın açılışı ile ilgili olarak: “Yüksek standartlarda hızlı ve güvenilir hizmetler sunarak müşterilerimize sunduğumuz değeri arttırmaya devam ediyoruz. Aynı zamanda Türkiye ile Avrupa arasındaki ticaret akışını daha da güçlendiriyoruz. Artık, her hafta Türkiye’den İtalya’ya ve Fransa’ya 17 sefer ile bağlantı sağlayacağız. Bunun Türk ihracatçısına ve müşterilerimize önemli rekabet avantajı sağladığına inanıyoruz” dedi.

Yeni açılan Marmara Ereğlisi Martaş – Trieste hattı ile haftada 2 sefer düzenlenecek. Seferler, Martaş Limanı’ndan Trieste Limanı’na bir direkt sefer ve Pendik Limanı’ndan Martaş Limanı uğrağı olacak şeklinde gerçekleştirilecek.

Benzersiz İntermodal Bağlantılar

Marmara Ereğlisi / Martaş – Trieste hattı, DFDS’in Avrupa’ya ulaşım için sunduğu deniz ve demir yolu taşımacılığını birleştiren benzersiz intermodal altyapısını Marmara Bölgesi’ndeki müşterilerinin kullanımına sunuyor.

Lars Hoffmann yeni hattın Avrupa’daki demir yolu bağlantılarının önemine vurgu yaparak şunları söyledi: “Marmara Bölgesi’ndeki müşterilerimize yeni hat ile, İtalya ve Almanya’daki Wels, Bettembourg, Köln, Duisburg şehirleri dahil olmak üzere Avrupa’daki büyük iş merkezlerine doğrudan ve kesintisiz erişim sağlıyoruz. Gelecekte müşteri taleplerine göre sefer sayısını artırmayı planlıyoruz.”

Yeni hat, DFDS’in müşterilerine sunduğu hizmet kalitesini ve Türkiye ile Avrupa arasındaki ticaretin gelişimine katkısını bir kez daha kanıtlıyor.

Sıcak Paranın Harareti ve Dış Ticaret

Sıcak Paranın Harareti Ve Dış Ticaret Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Sıcak Paranın Harareti ve Dış Ticaret

Reşat BAĞCIOĞLUSıcak Paranın Harareti Ve Dış Ticaret Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Sıcak Para

Yıllardır bildiğim bir konu vardır;

  • Sıcak para ülkemize girerken suni bir rahatlama, ülkemizden çekip giderken ise ilk verdiği rahatlıktan çok beteri olan bir sıkıntı verir.
  • Sıcak para ülkemize girdiğinde TCMB döviz rezervleri artmış ve döviz stoklarımız çok güçlü görünürken, sıcak paranın ülkemizden gidişi ise döviz rezervlerimizi hızla aşağı çekecektir.
  • Sıcak para ülkemize girerken Türk Lirası hızla değerlenir, yani döviz kurları düşer, sıcak para ülkemizi terk ederken ise Türk Lirası hızla değer kaybeder, çünkü sıcak paranın ülkemizi terk edişi dramatik oluyor ve Türk Liraları elden çıkartılır, döviz satın alınır. Dövize talep çok olduğunda ise piyasadaki arz talep dengesi gereği dövizin fiyatı yükselir,
  • Sıcak para ülkemize girerken Türk Lirası faizler aşırı yükselir, çünkü sıcak paranın besin kaynağı faizdir, sıcak para ülkemizi terk ederken Türk Lirası faizler düşer çünkü sıcak paranın besin kaynağı yavaş yavaş azalıyor.

Tcmb Faiz Kararları

  • Sıcak para ülkemize girerken ülkemizde bir yatırım söz konusu olmayıp, sıcak para ülkemizi terk ederken ülkemizin kaynaklarını da beraberinde götürür.
  • Sıcak para ülkemize girerken dövizin Türk Lirası karşısındaki değeri sabit kalır veya karınca hızıyla enflasyonun artış hızının çok daha aşağısında artış gösterir, çoğu kez de dövizin değeri düşer. Dövizin enflasyon hızı kadar artmaması veya sabit kalmasının sonucunda ithalat yapan tacirlere adeta kur garantisi verilmiş gibi kur riskinden arındırılmış işlem yapmaya devam ederler, ihracat yapan kişiler ise döviz kurlarının enflasyonun artışı kadar artmamasından dolayı, her geçen zaman içerisinde ihracat yapamaz duruma gelirler ve ihracat rakamları azalır.
  • Sıcak paranın ülkemize gelmesiyle gerçek bir yatırım olmamasından dolayı, enflasyonun kendi seyrinde artmaya devam etmesini de göz önünde bulundurduğumuzda, döviz kurları sabit kalmaya devam edecek ve piyasanın dengesi her yönden bozulacak. En azından istatistiki bilgiler çerçevesinde asgari ücretin US Dolar karşısındaki değeri daima yüksek çıkacak ancak asgari ücretin ülkemiz içinde satın alma paritesi sürekli olarak çalışanın aleyhine olacak ve günden güne eriyecektir.

Sıcak Para Aşkına Dövizin Sabit Kalması İlk Olarak Tekstil Sektörünü Vurdu

Mısır HaritaSıcak paranın aşkına döviz kurlarının enflasyon kadar artmamasının faturası ihracat rakamlarında kendini göstermiştir. İhracatçı yüksek maliyetlerle ürettiği malını yurt dışına pazarlamak isterken maalesef mevcut pazarını farklı ülkelere kaptırmış durumda. Tekstil sektörünü başta Mısır olmak üzere uzak doğu ülkelerine kaptırmış duruma geldik.

Pazarımızı kaybettiğimiz en bariz sektörlerden bir tanesi tekstil sektörüdür.

Tekstil GörselKâr marjının oldukça sınırlı olduğu tekstil sektöründe maliyetlerin artması ancak bunun yanında döviz kurlarının yeterince artmamasından dolayı tekstil sektörü başta Mısır olmak üzere işgücü maliyetlerinin bizden daha rekabetçi olan ülkelere kaçmış durumda.

Ücret politikasından, faiz ve döviz kurlarına, istatistiki verilerden işsizliğe kadar her veriyi münferit ele aldığımızda sıcak paranın bir problem olarak karşımıza çıktığı ortadadır.

Sıcak Para

Sıcak paranın ülkemize bir hayır getirdiği şöyle dursun, sıcak para ifadesi bende daima tedirginlik yaratmıştır. Ekonomimizi rölantiye aldığı gibi parasıyla üretim yapıp, ülkemize katkıda bulunacak üreticilerin dahi aklını çelerek, üretim yerine parasını faize yatırıp, risk almadan para kazanıp, kazancın keyfini sürme yoluna giden üreticilerimiz de yok değil.

Yahu sıcak para, senin için tek kelime iyi laf edemedim. Ne iyi oldu da sıcak para ülkemize geldi diyemedim. Acaba sıcak paraya haksızlık mı ettim?

Sıcak Paranın Harareti Ve Dış Ticaret Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemReşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi

Schneider Electric Innovation Summit İstanbul’da İnovasyon ve Sürdürülebilirliğin Gücü Buluştu

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Schneider Electric Innovation Summit İstanbul’da İnovasyon Ve Sürdürülebilirliğin Gücü Buluştu

Schneider Electric Innovation Summit İstanbul’da İnovasyon ve Sürdürülebilirliğin Gücü Buluştu

  • Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Schneider Electric Innovation Summit İstanbul’da İnovasyon Ve Sürdürülebilirliğin Gücü BuluştuSchneider Electric, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlikte dijital çözümler sunma konusundaki liderliğini Innovation Summit İstanbul’da bir kez daha gözler önüne serdi. İki gün süren zirvede, 65+ konuşmacı, 40+ oturum ve panelde enerji profesyonelleri ve sektör liderleri ile buluştu. 2.500’den fazla katılımcının ilgi gösterdiği etkinlikte, Schneider Electric’in 1.500 metrekarelik inovasyon alanı büyük ilgi topladı. Katılımcılar, enerji yönetimi ve otomasyonun geleceğini şekillendiren en son teknolojileri deneyimleme fırsatı buldu.
  • Zirvede konuşan Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil, Türkiye’nin enerji verimliliği ve dijitalleşme alanında küresel öncülerden biri olma yolunda önemli bir adım attığını belirtti. Yamangil, inovasyon ile sürdürülebilirlik arasında kurdukları güçlü köprülerle işletmelerin verimliliklerini artırmalarına yardımcı olduklarını vurguladı.

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde lider olan Schneider Electric’in düzenlediği Innovation Summit İstanbul gerçekleşti. Sunduğu dijital çözümler, yenilikçi otomasyon teknolojileri ve yenilenebilir enerji entegrasyonu sayesinde, şirketler ve hükümetler karbon emisyonlarını azaltma ve enerji verimliliğini artırma yolunda önemli ilerlemeler kaydeden Schneider Electric, Innovation Summit İstanbul 2024 ile bu dönüşümün hızlanmasına katkıda bulunmayı ve Türkiye’de enerji verimliliği, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında küresel öncülerden biri olmayı hedefleyen paydaşları bir araya getirdi. Dijital dönüşümü hızlandırmak ve inovasyonla güçlü bir etki yaratmak hedefiyle düzenlenen zirvede iki günde 40’tan fazla oturum gerçekleştirildi.

Zorlu PSM’de Harvard Business Review Türkiye stratejik içerik ortaklığı ve CNBC-e medya partnerliğinde gerçekleştirilen ve yoğun ilginin olduğu zirveye 2.500’den fazla sektör profesyoneli, akademisyen, STK ve öğrenci katılım gösterdi. Schneider Electric’in hazırladığı 1.500 metrekare büyüklükteki inovasyon alanını ziyaret eden katılımcılar, burada enerji ve otomasyonun geleceğini şekillendiren 100’e yakın ürün standı ve 30’dan fazla yazılım sistemi ile yenilikçi teknoloji ve çözümleri deneyimlediler.

Schneider Electric global liderlerinden, Uluslararası Operasyonlar Bölge Başkanı Manish Pant, Endüstriyel Otomasyon Global Başkan Yardımcısı Barbara Frei, Enerji Yönetimi Global Başkan Yardımcısı Olivier Blum, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Walid SHETA  da organizasyonda konuşmacı olarak yer aldı.

Innovation Summit İstanbul’un açılış konuşmasını yapan Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil, bu yıl Fransa, Vietnam ve Kolombiya’nın ardından zirveyi Türkiye’de gerçekleştirdiklerini söyledi. Yamangil, “İnovasyon, dijitalleşme ve sürdürülebilirliği merkezimize aldığımız bu organizasyonda, tüm dünyada bu konuda sektörün öncülerini, fikir liderlerini bir araya getiriyoruz. Amacımız, inovasyon ile sürdürülebilirlik ve verimlilik arasında güçlü köprüler kurmak ve geleceği şekillendiren gelişmeleri ve teknolojileri tüm paydaşlarımızla paylaşmak, fikir alışverişinde bulunmak ve geliştirmektir. İnanıyorum ki bu organizasyon önümüzdeki inovasyon ve dijitalleşme yolculuğunda, bizlerin ve ülkemizin bir adım önde olmasına çok önemli katkılarda bulunacak. Schneider’in amacı herkesin enerji ve kaynaklardan en iyi şekilde faydalanmasına yardımcı olmak, süreçleri ve sürdürülebilirliği ilişkilendirerek tüm dünya için bir etki yaratmaktır” diye konuştu.

Şirketlerin Daha Az Kaynak Tüketerek, Daha Fazla Üretmelerini Sağlıyor

Sürdürülebilirlik ve verimlilikte dijital iş ortağı olma misyonu ile hareket ettiklerini ifade eden İsmail Yamangil, konuşmasında ayrıca “Schneider Electric olarak elektrifikasyon, otomasyon ve dijitalleşme alanlarındaki uzmanlığımızı akıllı endüstrilere, dayanıklı altyapılara, geleceğin veri merkezlerine, akıllı binalara ve yapılara taşıyan küresel bir endüstriyel teknoloji lideriyiz. Müşterilerimizin ve paydaşlarımızın daha az kaynak tüketerek, daha fazla üretmelerini sağlamak için ürün ve çözümlerimizle hizmet veriyoruz.” dedi.

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Schneider Electric Innovation Summit İstanbul’da İnovasyon Ve Sürdürülebilirliğin Gücü BuluştuSchneider Electric’in Time dergisi ve Statista tarafından hazırlanan “2024’ün Dünyanın En Sürdürülebilir Şirketleri” listesinde birinci sırada yer aldığını hatırlatan Yamangil, şirketlere sürdürülebilirlik yolculuklarında destek vermeye devam edeceklerini kaydetti. Şirket olarak da bu noktada önemli hedefler belirlediklerini vurgulayan Yamangil, “Hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Schneider Electric, 2025 yılına kadar operasyonlarında karbon nötr, 2030’a kadar net sıfır ve 2040’a kadar uçtan uca karbon nötr olmayı hedefliyor” ifadelerini kullandı.

Sustainability Strategies
Teklif almak için: egitim@satinalmadergisi.com

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EĞİTİM PROGRAMLARI

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve Yeşil Satınalma Eğitiminin içeriğini incelemek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf Eğitim Kataloğunu indirebilirsiniz.

Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.

“Maliyetleri Müşteriye Müesseseleştirip mi Yansıtsak, Yoksa Muhasebeleştirip mi Yönetsek?”

“maliyetleri Müşteriye Müesseseleştirip Mi Yansıtsak, Yoksa Muhasebeleştirip Mi Yönetsek” Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

“Maliyetleri Müşteriye Müesseseleştirip mi Yansıtsak, Yoksa Muhasebeleştirip mi Yönetsek?”

Zafer URFALIOĞLU“maliyetleri Müşteriye Müesseseleştirip Mi Yansıtsak, Yoksa Muhasebeleştirip Mi Yönetsek” Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Satınalma yaparken (-ki bu mal ya da hizmet olabilir); Fiyat, Değer, Eder, Maliyet, Masraf, Bize Gelişi, Size Hediyesi vs vs vs. gibi dile gelen ifadelerin içinden açıkçası beni en çok ilgilendiren “Maliyet” olmuştur. Yanlış anlaşılmasın “Birim Fiyat” benim için elbette önemli ama bana olan maliyeti daha bir önemlidir diyorum.

–Maliyet bedelini, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamıdır.– diye tanımlar kolunda kara kılıf, gözünde kalın gözlük ve elinde mürekkep lekeleri olan yaşlı muhasebeciler.

Ya da

–Maliyet, bir ünite malın elde edilmesi için harcanan üretim faktörlerinin (emek, sermaye, toprak) toplamıdır.– olarak da ifade edilir.

Elde etmek, üretmek yada satın almak olabilir fark etmez.

Misal; İstanbul ili Avcılar ilçesindeki bir işletmeye gereken 100 litre sütü tedarik etmek için gereken bütçe;
a) 1, 3, 5 yada 10 litrelik ambalajda olmasına,
b) Toptancıdan, üreticiden yada bir marketten alınıyor olmasına,
c) Çiğ yada işlenmiş olmasına,
d) Satıcının getirmesine yada bizim gidip almamıza,
e) Bir defaya mahsus yada periyodik olarak almamıza,
f) Yağlı yada yağsız olmasına,
g) A Marka yada B Marka olmasına,
h) En birinci kalite yada beşinci kalite olmasına,
i) Ödemesini nakit, açık hesap, kredi kartı yada vadeli evrakla yapmamıza,
j) Son kullanma tarihinin yakın olup olmamasına,
k) Satıcının o sütü satma isteğine/ihtiyacına,
l) İşletmenizin süte olan ihtiyacına,
m) Sütün bulunduğu il yada ilçeye, vs. vs. vs. Gibi şartlara göre değişiklik gösterecektir.

Unutmadan: Süt için inek, keçi ya da koyun almak, ahır yapmak, yem almak, veteriner ve çoban kiralamak da ihtimaller arasında ama biz çok da şey etmek istemedik.

Pandemi dönemi konteyner yokluğunda içindeki üründen daha pahalıya konteyner kiraladığımız günler oldu.

“İhtiyaç, birim fiyatı örten bir perdedir, ta ki maliyetlerle yüzleşene kadar” İşte tam da bu nedenle önce maliyetine bakarım ben. Günün sonunda yırtılan perdeden maliyetler çıktığında bu zararı müessese zararı olarak fiyatlara yani direkt müşteriye mi yansıtacağız yoksa en başından faaliyetlerimizi Maliyet Muhasebesi ile mi yöneteceğiz.

İşte esas mesele bu!
Özetle, Tedarik Zinciri Süreci özelinde Shakespeare’le aynı fikirdeyim. “Almak ya da almamak işte bütün mesele maliyet”

Maliyet Muhasebesinin en önemli faydası, beklenen maliyet ile gerçekleşen maliyet arasındaki farkın net bir şekilde görünmesini sağlamasıdır. Sapma değerlerinin önceden, işlem sırasında ya da en kötüsü gün sonunda görünmesini sağlar. Bu özelliğiyle de Maliyet muhasebesi mal ve hizmetlerin fiyatlandırmasının daha gerçekçi bir şekilde yapılmasını sağlar.

Özellikle fuar dönemlerine, turizm sezonu/bölgesi veya bölgesel özel günlere denk gelen iş seyahatlerinde ulaşım, konaklama ve transfer maliyetlerinin (-ki onu da istediğiniz gün ve saate bulabilirseniz elbette) neredeyse %200 artması işte tam da sözünü ettiğim gözümüzü karartan “İhtiyaç Perdesine” bir örnektir.

İhtiyaç perdesiyle gözünüz kararmadan önce düzenli yönetilen bir Maliyet Muhasebesiyle Konaklama, Ulaşım ve Transfer hizmeti alımlarınızı sözleşmelerle garanti altına alabilirsiniz. Farklı sektörler arasında yapılan çözüm ortaklığı antlaşmalarından biri olan Seyahat Hizmetleri Alım Sözleşmesi ile maliyetleri kontrol altına almak mümkün. Birden fazla tedarikçiden teklif almak, istenen zamanda bilet ya da oda bulmaya çalışmak yerine sizin için bu hizmeti sağlayacak güvenilir bir çözüm ortağı avantajlı olacaktır.

“maliyetleri Müşteriye Müesseseleştirip Mi Yansıtsak, Yoksa Muhasebeleştirip Mi Yönetsek” Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem“İhtiyaçlar gözünüzü karartmasın.” Seyahat Hizmetleri Alım Sözleşmenizi mutlaka önceden yapın.

Bir Dost…

Zafer URFALIOĞLU

SİMDATA Akademi’den Kamu İhale Eğitim Kampı

Si̇mdata Akademi Kamu İhale Eğitim Kampı

SİMDATA Akademiden Kamu İhale Eğitim Kampı

  • 28 Kasım-1 Aralık 2024 tarihlerinde Ankara “Eliz Hotel Convention Center Thermal Spa & Wellness Kızılcahamam”da 3 günlük Kamu İhale Eğitim programı düzenlenecektir.
  • Bu eğitimde Kamu İhale Mevzuatı işleyiş süreçleri tüm detaylarıyla örnek olaylar üzerinden anlatılacaktır.
  • Eğitim programı Kamu İhale Kurulu Eski Üyesi Mehmet ATASEVER moderatörlüğünde olacaktır. Eğitim Programı 3 gün sürecektir.
  • Konaklamalı fiyatlarımıza “Alkolsüz Her Şey Dâhil” konsepti uygulanacaktır. Konsept dışında alınan yiyecek-içecek, çeşitli aktiviteler ve odalardaki minibar ekstra ücretlidir.
  • Kamu kurumlarından gelecek olan katılımcıların eğitim ücretleri kendi kurumları tarafından karşılanabilmektedir.
  • Kamu kurumlarının eğitim ücretini ödemesi 2024 yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu’nun ekli (E) cetveli 29. sıra (a) bendine göre yapılabilmektedir.
  • Detaylı bilgi için 0 312 963 13 63

Eğitim Programı Kapsamı;

  • Kamu İhale Mevzuatı Ortak Hükümler
  • Hizmet, Mal Alımı ve Yapım İşleri İhaleleri Özel Hükümler
  • Teklif verme işlemleri ve Yeterlik Belgeleri
  • Elektronik İhale ve Elektronik Eksiltme
  • Sözleşme İşlemleri, Alt Yükleniciler ve Mücbir Sebepler
  • Sözleşme, SUT Puanı, İşçilik ve SGK pirim Fiyat Farkı İşlemleri
  • Aşırı Düşük Tespiti ve Aşırı Düşük Teklif Açıklama Süreci
  • Muayene Kabul ve Hakediş İşlemleri
  • Şikâyet Mekanizması ve Emsal Kik Kararları
  • İhalelerde Kullanılacak Belgelerin EKAP’a Yüklenmesi, Sunulması, Kontrol Edilmesi Süreci

Eğitim Dosyası: Eğitimi tamamlayan katılımcılara eğitim dokümanları, eğitim sertifikası ve Kamu İhale Kurulu Emekli Üyesi Mehmet Atasever tarafından kaleme alınan ”Kamu İhale Rehberi” kitabı ücretsiz olarak verilecektir.

Si̇mdata Akademi Kamu İhale Eğitim Kampı

Tedarikçi Günü Nasıl Planlanır? Organizasyon ve Yürütme için Yol Haritası

Tedarikçi Günü Nasıl Planlanır Organizasyon Ve Yürütme

Tedarikçi Günü Nasıl Planlanır?
Tedarikçi Günü Etkinliği; Organizasyon ve Yürütme için Yol Haritası

TEDARİKÇİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ ve
TEDARİKÇİ PERFORMANS DEĞERLENDİRME – I

Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi
Tedarik Zinciri Yönetimi Bilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr 

Firmalar arasında iş birlikleri her geçen gün kuvvetleniyor. İlk olarak otomotiv, savunma sanayi, finans ve bankacılık sektörleri ile başlayan tedarikçi günü uygulaması dalga dalga tüm sektörlere yayıldı. Tedarik zincirleri güç kazanıyor. Firmalar tedarikçileri ile ilişkilerini verimli hale getirip dünya ile rekabet etmek istiyor. İş insanları bir araya gelip yeni fırsatları birlikte değerlendiriyor.

Tedarikçi Günü Nasıl Planlanır Organizasyon Ve YürütmeTedarikçi günlerinde firmalar, bugün ve gelecekteki rekabet açısından iş birliği yöntemlerini birinci ağızdan tartışıyorlar. Kurucular, tepe yöneticiler ev sahipliği yapıyor. Yetkili kişiler sorumluluk alıp, kürsüden tüm ekosisteme, şirket paydaşlarına sesleniyor. Sektörel gelişime ve iş birliğine vurgu yapıyorlar. Rekabet arenasında birlikte değer yaratmanın, zorlukların üstesinden nasıl gelineceği tartışılıyor. Ev sahipleri misafirlerini ağırlamaktan keyif alıyor. Paydaşlar arasında “güven” perçinleniyor.

Bu yazımda sanayi ve hizmet sektörlerinde hayli yaygın bir uygulama olan Tedarikçi Günü Yönetimi’ni (=Supplier Day)sistematik olarak ele aldım. Yazmaya başlarken bir iki sayfada toparlarım düşüncesindeydim. Yanılmışım. Toplam 12 sayfa oldu. Yazımın içerisinde örnek bir yönetici konuşması da bulacaksınız. Tedarikçi günü hazırlıklarını yürüten yöneticilerimiz için fikir vermesi bakımından faydalı olacağına inanıyorum.

Tedarikçi günü planlamasında; hazırlıklar, organizasyon ve uygulama aşamalarında karşı karşıya kalınan zorluklara ilişkin çözümleri / reçeteleri açıklayacağım. Sizlerle katılımcısı olmaktan keyif aldığım tedarikçi günlerinden elde ettiğim deneyimleri paylaşacağım. Tedarikçi günü odağında yer alan tüm konuların ev sahibi şirket içerisinde ve tedarikçiler kanadında yansımalarına yakından bakacağız.

Literatürde tedarikçi gününün etkin ve verimli bir şekilde yönetimine dair sınırlı bir bilgi var. Bol miktarda etkinlik fotoğrafları ve basın bültenleri var. İşler daha çok şirket deneyimleri üzerinden pratikte ilerliyor.

Tedarikçi Günü hakkında bilmek isteyebileceğiniz her şey burada…
Aşağıdaki sorulara ilişkin somut öneri ve açıklamalar getireceğim.

TEDARİKÇİ GÜNÜ İÇİN BİR REHBER

  • Tedarikçi Gününün Amacı Nedir?
  • Tedarikçi Gününden Nasıl Faydalanmak Gerekir?
  • Hazırlıklara Ne zaman Başlanmalı? Görev Bölümü Nasıl Yapılmalıdır?
  • Düzenleme Ekibinde Kimler Yer Almalı?
  • Düzenleme Ekibinde Kimler Yer Almamalı?
  • Tedarikçi Günü Her Sektör ve Firma Ölçeği İçin Aynı Özellikleri Taşır mı?
  • Tedarikçi Günü Düzenlemek Pahalı Bir Yatırım mı?
  • Yılın Hangi Zamanında Yapılmalı?
  • Tedarikçi Günü Nerede Yapılmalı? Yer Seçim Kriterleri Nelerdir?
  • Oturum Düzeni Nasıl Olmalı?
  • Hedef Kitle Kimlerden Oluşmalıdır?
  • Davet Yazısı ve Katılımcı Sayısında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
  • Katılımı Nasıl Artırırsınız?
  • Yılın Teması ve Günün Odak Konusu Nedir?
  • Stratejik Mesaj Ne Olmalı?
  • İletişim Dili Nasıl Olmalı?
  • Program Akışı;
    Yöneticilerin Konuşma Sıralaması ve Süreleri Nasıl Olmalı?
  • Yönetici Konuşması (Örnek)
  • Yürütmede Etkin Temas Noktaları Nasıl Sağlanır?
  • İletişim Çalışması Nasıl Olmalı?
  • Kapanış Planı Nasıl Olmalı?
  • Tedarikçi Günü Sonrasında Yapılması Gerekenler Nelerdir?
  • Basın Bülteni Oluşturmada ve Sosyal Medya Kullanımında Neler Dikkat Edilir?
  • Tedarikçi Gününün Kalıcı Etkileri ve Çıktısı Ne Olmalıdır?
  • Tedarikçi Gününün Sürdürülebilirliği Nasıl Sağlanır?
  • Kamu ve Özel Sektörün Düzenlediği Tedarikçi Günleri Arasında Fark Var mı?

Pazarlama Satış Tedarikçi Günü

Danışmak İstedikleriniz Olabilir:
Tedarikçi Günü Planlaması konusunda kısa bir eğitim almak isteyen firmalarımız ŞİRKET ÜYELİK İŞLEMİ için sayfamızı ziyaret edebilirler. İhtiyaç duyan firmalarımızla bir saatlik bir soru-cevap webinarı yapabiliriz.

Satınalma ve tedarik zinciri yöneticilerimize faydalı olmasını dilerim.

Boşlukta bir konu bırakmaksızın tane tane ilerleyelim.

Unutmayın! Tedarikçi Gününüzde Dikkatle Gözlemlendiğinizin Farkında Olun

Tedarikçi Günü Planlaması ve Yönetimi

“Birlikten Kuvvet Doğar”

  • Tedarikçi Gününün Amacı Nedir?

Tedarikçi günü, şirket tedarik zinciri iş birliğini kuvvetlendirir.
Alıcı ve firmalar arasında karşılıklı güvene dayalı bir ilişki geliştirmeyi hedefler. İyi yürütüldüğünde stratejik kazanımlar elde edilir. Tedarikçi gününün amacı birlikte değer yaratmaktır. Tedarikçileri bir hedef doğrultusunda bütünleştirmek, ortak çabaları desteklemektir.

  • Tedarikçi Gününden Nasıl Faydalanmak Gerekir?

Tedarikçi gününden herkes faydalanır. Alıcı kurmuş olduğu ekosistem ile gurur duyar. Ekosistemin canlılığını gözlemleme fırsatı elde eder. Katılım düzeyi, şirketlerden gelen katılımcıların unvanları (profilleri) önemli işaretlerdir. Katılım seviyesinin güçlü, yöneticiler arasında iletişim kanallarının açık, ortamın samimi geçtiği günler hafızalarda yer eder.

Tedarikçi gününün olumlu yönde kısa, orta ve uzun vadeli sonuçları olur. Firma ve yöneticiler arasında zayıflayan bağlar varsa tamir edilir. Aidiyet oluşturulur. Tedarikçinin motivasyonu artırılarak, makine parkına, insana ve müşterisi ile ilişkisine yatırım yapması teşvik edilir.

  • Hazırlıklara Ne zaman Başlanmalı? Görev Bölümü Nasıl Yapılmalıdır?

En az üç ay öncesinden başlanması tavsiye edilmektedir.
Proje takvimi ve önemli kilometretaşları belirlenir. Proje lideri ekiple görüş alış verişinde bulunarak rol ve sorumlulukları oluşturur. Sonrasında aksiyon alınır. Ekip üyelerinin belirlenen periyodlarla bir araya gelmesi sağlanmalıdır. Projenin ilerlemesinde oluşabilecek sıkıntılara karşı önlem alınır. Ekip ihtiyaçlar doğrultusunda büyütülebilir.

Şirket dışında bir yer düşünülüyorsa alternatif yerlerin gezilmesi ve tekliflerin toplanması zaman alacaktır. Basılı materyaller, afiş ve görsellerin hazırlanması da profesyonel bir bakış açısı gerektirebilir. Nicelik ve nitelik açısından promosyon malzemeleri de gözden geçirilmelidir.

  • Tedarikçi Günü Düzenleme Ekibinde Kimler Yer Almalı?

Şirketin bütünün ilgilendiren bir etkinliğin düzenlemesi stratejik bir iştir. Farklı birimlerden çalışanların uyum içerisinde çalışması gerekir. Ekip toplanamıyor, kişileri operasyondan ayıramıyoruz gibi kopukluklar yaşanmamalıdır. Bir çatışma alanı hiç değildir.

Üst kademe yöneticilerden en az bir kişi süreç lideri olmalıdır. Düzenleme ekibinde hedef kitleyi yakından tanıyan sürekli onlarla iletişim halinde olan satınalma, kaynak yönetimi (sourcing), tedarik zinciri birimlerinden çalışanlar olmalıdır.

Talep sahibi olan üretim (operasyon), süreç ve malzeme kalitesinde söz sahibi kalite biriminin dahil edilmesinde fayda vardır.

İletişim ve genel idari satınalma birimlerinden çalışanlar etkinliğin planlanması ve organizasyonunda kritik öneme sahiptirler.

  • Düzenleme Ekibinde Kimler Yer Almamalı?Takım çalışmasına yatkın olmayanlar, iletişim yönü zayıf çalışanlar ve negatif / agresif olduğu düşünülen karakterler grubun ahenkle çalışmasını bozacaktır. Düzenleme ekibinde bu kişilere görev verilmemelidir.
  • Tedarikçi Günü Her Sektör ve Firma Ölçeği İçin Aynı Özellikleri Taşır mı?

Ana hatları ile aynıdır. Benzerlikler olmakla birlikte Tedarikçi Günü Yönetimi, kurulan ekip ve ayrılan bütçe değişir. Olgun sektörlerde, bir ana sanayi aktörünün gerçekleştirdiği bir etkinlik uzun yıllar boyunca süre geldiği için devamlılık söz konusudur. Her yıl ilave bir deneyim kazanılarak yeni bir tedarikçi günü projesi gündeme gelir. Sektörde yer alan firmalar gün planı ve etkinliğin kapsamı hakkında bilgi sahibidir.

Bu uygulamaya yeni başlayanlar ve onun tedarikçileri için ise böyle bir tecrübe yoktur. Adım adım tecrübe edilecektir.

  • Tedarikçi Günü Düzenlemek Pahalı Bir Yatırım mı?

Firma olarak sizin sektördeki duruşunuzla ilgili bir konudur. Organizasyon şirketi, beş yıldızlı bir otel, ikramlar, katılımcı hediyeleri (promosyon malzemeler), yemek, sanatçı daveti, basın kuruluşları, halkla ilişkiler boyutları vb. ile gerçekleştirmeyi planlıyorsanız ekonomik olmayacağı gayet nettir.

Yüksek bütçeli etkinlikler, tedarikçi ödül programlarının entegre olduğu ve şirketle ilgili stratejik bir gelişmenin de habercisi ana denk getirilir. Yeni bir yatırım projesi, firmanın el değiştirmesi, yeni bir markanın ortaya çıkışı veya borsaya giriş gibi zamanlarda büyük çaplı etkinliklere daha fazla şahit oluruz. Tüm kamuoyuna yüksek sesle duyuru sağlanır.

Üretim çevresi çoğunlukla genel müdürlük içerisinde yatırım yaptığı teknolojik açıdan modern konferans salonlarını tercih eder. Yine bahar dönemlerinde fabrika sahalarında platform kurulan etkinliklere sıklıkla rastlanılır. Amaç genel müdürlük ya da tesis ortamının sergilenmesidir.

Sanayi israftan kaçınmayı ilke edinmiştir. Her şey ölçülü ve denge içinde olmalıdır. Abartı ve gösterişe kaçan hamleler kabul görmez.

  • Tedarikçi Günü Yılın Hangi Zamanında Yapılmalı?Düzenli tekrarlandığında belirli bir döneme (mümkünse ay) sabitlemek yerinde olur. Bir yıl ilkbahar ertesi yıl sene sonunda yapılması pek tavsiye edilmemektedir.

Tedarikçi günü takvim çalışmasında iki dönem öne çıkar. Bir tanesi eylül – ekim dönemi yöneticilerin tatil dönüşü, soğuk havalar gelmeden kış öncesi dönem. Son çeyreğe girmeden yeni yıla ait hedefler paylaşılır.

Bir diğeri ise aşırı sıcaklar gelmeden önce yani nisan-mayıs dönemidir. Bir önceki dönemi nasıl kapatıldı sorusu açılıp somut veriler paylaşılır.

  • Tedarikçi Günü Nerede Yapılmalı? Yer Seçim Kriterleri Nelerdir?

Yer seçim kriterlerinde birçok faktör bulunmaktadır. En önemli kriter, gelen misafir sayısı ile etkinlik mekanı arasındaki uyumdur.

Gelen kitle özel bir kitledir. Girişimci ve üst düzey yöneticilerden meydana gelir. Kendilerine değer verildiklerini görmek ve yaşamak isterler. Plansız bir akış, program kopuklukları sinir bozucu olabilir.
Birden fazla hata görülmesi sonucunda, katılımcılar bir mazeret öne sürerek mekandan hızlıca ayrılabilir. Bu ciddi bir risktir.

Aşırı büyük ya da son derece kısıtlı alanlarda yığılma can sıkıcıdır. Havalandırma, aydınlatma, güvenlik, fuaye alanı, kokteyl masaları, afişler ve karşılama masalarının konumları için soru listesi oluşturulmalıdır.

Büyük şehirlerde trafik büyük problemdir. Hiçbir yönetici iki saat mesafe uzağa gitmek istememektedir. Etkinlik noktası seçiminde erişim kolaylıkları, trafik problemleri, park yeri imkanları iyi etüd edilmelidir. Aksi takdirde genel müdür konuşmasına başlarken hala salona girişlerin olması ortamın enerjisini düşürür.

  • Oturum Düzeni Nasıl Olmalı?

Yer seçimi ile oturma düzeni bir bütündür. Hedef kitlenin ilgisi platform, konuşma kürsüsü ve perdeden kopmamalıdır. Hedef kitlenin platform karşısında kare veya dikdörtgen bir oturma düzeninde olması tercih edilir. Yuvarlak masa çevresinde oturma düzeni kürsü (konuşmacı) ile bağı kopartabilir. İlgiyi doğal olarak dağıtır. Belirli grupları tasnifleme ve yemek organizasyonu için daha uygundur.

Katılımcıların koltuk düzeninde protokol kuralları uygulanabilir. Kritik öneme sahip firma ve yöneticileri için uygun yer bulunmaması sıkıntı doğuracaktır. En azından belirli bir sıraya kadar koltuklara isimlikler yerleştirilerek olası karışıklıkların önüne geçilebilir. Ayrıntıların düşünülmüş olması yapılan işe ciddiyet katar.

Zeminden bir platforma bakmak ya da çok katlı amfi sisteminde üst kattan aşağıdaki konuşmacıya (ve perdeye) odaklanmak farklıdır. Her otelin balo salonu büyüklüğü, tavan yükseklikleri ve giriş çıkış kapı sayıları mimari açıdan kendine has özellikler taşımaktadır. Ön araştımalar farklı ekiplerle en az iki kez yerinde yapılmalıdır. Gözden kaçan bir nokta bir sonraki ziyarette değerlendirilme fırsatı bulur.

Oturma düzenine mevsimlerin de etkisi olmaktadır.
Baharda fabrika bahçesinde yapılan bir etkinlikte daha rahat bir atmosfer hakimdir. Eylül – nisan arasında ise ile göre sıcaklıklar düşmekte, ceket, palto ve şemsiyeler ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar vestiyer imkanları da olsa birçok kişi yanındaki koltuğu çanta ve kıyafet için kullanma arzusundadır.

  • Hedef Kitle Kimlerden Oluşmalıdır?

Hedef kitle yani davetli listesi oluştururken tedarikçi firmayı kuran kişilerden başlanmalıdır. Tedarikçi tarafında patronlar stratejik öneme sahip müşterisini (key account customer) yakından tanımak ister. Hem örnek edinmek hem de yüz yüze iletişimi artırmak isterler. Bizim kültürümüzde konuşmak, samimiyet ilgi göstermek bir çok problemin çözümünde kolaylık sağlar. Buzların kırılmasına yardımcı olur.

Operasyon ise yöneticiler ve onların ekipleri ile ilerler. Tedarikçi şirketinde genel müdür, fabrika ve satış yöneticilerine davet yapılabilir. Bazı durumlarda stratejik kademelerde yer alan aktörlere (aileden bir YK üyesi veya ortaklar) de davetiye gönderilebilir.

  • Davet Yazısı ve Katılımcı Sayısında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Davet yazısı üst düzey bir yöneticinin ağzından yazılmalıdır. Yalın olmasına özen gösterilmelidir. Uygun görülmesi halinde davet yazısının ekinde bir akış programını içerebilir. Akış programı, katılımcılara etkinlik yeri girişinde ayrıca verilmelidir.

Katılımcı sayısını (davetli listesini) optimum bir noktada tutmak (sınırlandırmak) en iyisidir. Katılım teyidi istenmelidir. Tedarikçi firmaların büyüklükleri, ciroları, sektördeki konumları, gerçekleştirilen imalat adetleri ve sipariş parti büyüklükleri farklılıklar taşıyabilir. Operasyona etki düzeyleri önem dereceleri bakımından bir sınıflandırma yapılabilir.

  • Katılımı Nasıl Artırırsınız?

Katılımı artırmanın temel faktörü gelecekteki iş potansiyeli hakkında bilgi vermektir. Katılımcıların duymak istedikleri temel şeyler; sektörün gitmekte olduğu yön, şirketin aldığı mesafe, pazar payının gelişimi konusundaki değerli ipuçlarıdır.

İş insanlarının vakitleri değerlidir. Program akışı düzgün bir biçimde ilerlemelidir. Katı protokol havasından uzak durmakta fayda vardır.

Sabah saatlerindeki katılımcı sayısı ile günsonu kapanıştaki katılımcı sayısı arasında büyük fark olmamalıdır. Kapanışta bir final program ya da minik bir çekiliş ( ya da armağan) hatırlatması ilgi çekici olabilir.

  • Yılın Teması ve Günün Odak Konusu Nedir?

Her yıl için özgün bir tema bulunmalıdır. Örneğin sürdürülebilir tedarik zinciri uygulamalarının gereklerini tedarikçi tabanında geliştirmek isteniyorsa “yeşil dönüşüm” odağında hareket edilir. Afiş ve görsellerde olabildiğince yılın teması ön plana çıkartılır. ISO 14001, ISO 20400, karbon ayak izi vb. konularda yapılması gerekenler, alınması gerekli aksiyonlar vurgulanır.

  • Tedarikçilere Verilecek Stratejik Mesaj Ne Olmalı?

Hemen her zaman anahtar mesaj “birlikte değer yaratma” üzerine kurgulanmalıdır. Firmalar ve yöneticiler katılım davetini sevinçle almalıdır. Etkinliğe koşa koşa gelinmelidir. Tedarikçi günü, yeni şeyler öğrenme, networking, yeni fırsatları görme ve değerlendirme olarak hatırlanmalıdır.

Geçmişin kısa bir muhasebesi yapılır. Gelecekte varılması istenen yer odağında vizyon üzerinde durulur. “Bugüne kadar alınan mesafeden ziyade önümüzdeki yola bakalım.” …..

Tedarikçi günlerinin düzenli bir biçimde her yıl tekrarlanacak olduğu düşünülürse mesajlar arasında da tutarlılık sağlanmalıdır.

“Biz bir aileyiz”, “Birlikten kuvvet doğar” cümlelerini yerinde kullanmak gerekecektir. Olur olmadık yerde sıklıkla tekrarlanan cümleler bıkkınlık yaratabilir.

Tedarikçi kanadına kötü algı oluşmasına izin verilmemelidir. Katılımcıların ağzından “Her yıl aynı şeyi söylüyorlar bu sene gitmeye gerek yok.” “Benim yerime sen katıl. Kaliteyi yükseltin. Maliyetleri iyi yönetin deyip duruyorlar” bu cümleler duyulmaya başlanıyorsa verilen emekler boşa gider.

  • İletişim Dili Nasıl Olmalı?

Tedarikçi gününü düzenleyen şirket ev sahibi, davetliler ise birer misafirdir. Tüm yöneticiler misafirlerine nazik yaklaşımda bulunmalıdır. İletişim dili açık, samimi ve net olmalıdır. Tüm şirket yöneticileri bir bütün olarak hareket etmelidir.

Konuklar operasyonel bir alanda şikayet dile getirdiklerinde, geçiştirilmeden sakin kalarak dinlenmelidir. Tartışmalardan, gerginliklerden olabildiğince kaçınılmalıdır. “Konuyu araştırmama ve ilgili birime iletmeme izin verin.” “Yaşanan bu sorun hakkında birlikte düşünelim.”  “İlerleyen günlerde bir toplantı yapalım” demek en doğru yöntem olacaktır. Tedarikçinin kafasını karıştırmadan, bilgi kirliliği yaratmadan iletişim kurulmalıdır. İş ile ilgili tutulamayacak, bağlayıcı sözlerden kaçınılmalıdır.

  • Program Akışı;
    Yöneticilerin Konuşma Sıralaması ve Süreleri Nasıl Olmalı?

Konuşmalarda şirketi temsil edebilecek yöneticiler yer almalıdır.
Kısa bir gün planının açıklanmasının ardından giriş konuşmasına geçilebilir. Bir yönetici katılım için teşekkür ederek üretim operasyonlarına ve tedarikçilerden gelen malzeme / parçaların önemini vurgulayan kısa bir film izlenebilir. Film çok uzun tutulmadan şirketin tarihsel gelişimi ve hedeflerini vurgular. Kısa filmlerin izlenmesi ortamı sakinleştirdiği gibi zihinlerde bir yer edinir.

Net mesaj sektörün saygı duyduğu kıdemli bir yönetici ya da doğrudan kurucudan gelmelidir.

Gün planında ardışık konuşmalar ve/veya oturumlar yapılabilir. Finalde bir tedarikçi ödül töreni olabilir. Performans göstergelerine göre ilgili kategorilerde üst düzey başarı yakalayan firmalara gümüş, altın ve platin plaketler verilebilir. Ödüllendirme uygulaması yok ise son saatte bir otoriteye (örneğin bir akademisyen) yer verilebilir. Bazı uygulamalarda açık iletişim, karşılıklık soru-cevaplara ayrıldığı da görülmektedir.

Birden fazla oturum yapılabilir. Her oturum için bir moderatör ve çevresinde bir ya da iki konuşmacı sohbet edebilir. Konular o yılın temasına odaklı olmalıdır. Konuşmacılar alan hakimiyeti yüksek kişilerden özenle seçilmelidir.

  • Yönetici Konuşması – Metin Örneği

Çeşitli kademelerden yöneticiler kürsüden misafirlere hitap edecektir. Bu noktada bir yönetici konuşma örneğini fikir vermesi için sizlerle paylaşıyorum.

Giriş: 

Değerli ÜRETİCİLER (ya da SANAYİCİLER) , KIYMETLİ tedarikçilerimiz,

Değerli katılımınız için teşekkür ederiz. Hepiniz hoş geldiniz.

SAVUNMA SANAYİİNDE, (Talaşlı imalat sektöründe) birlikte başardığımız YÜKSEK KATMA DEĞERLİ projelerle büyük bir aile olduk.

Bugün sizlerle, iş birliğimizi daha da güçlendirmek ve büyüyen ekosistemimizin başarısını kutlamak VE SAMİMİ BİR ORTAMDA DEĞERLENDİRMEK için bir araya geldik. BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR DÜŞÜNCEMİZLE MESAFE ALMAKTAN MUTLULUK DUYUYORUZ.

Sipariş alma süreçlerimizden kalite kontrol mekanizmalarına kadar her adımda, uyum ve STRATEJİK iş birliğimiz REKABET GÜCÜMÜZÜ YÜKSELTTİ. Sektördeki yerimizi daha da sağlamlaştırmamıza yardımcı oldu. Bu bağlamda, siz sanayicilerimizle bir arada olduğumuz tedarikçi günümüzün, gelecekte daha güçlü adımlar atacağımız yeni fırsatlar sunacağına inanıyoruz.

Gelişme: 

Günümüzün rekabetçi piyasasında, global kimliğimizi güçlendirmek ve ihracat yeteneğimizi artırmak büyük önem taşımaktadır. Türkiye’nin savunma sanayinde elde ettiği büyüme ve iş hacmi artışı, hepimiz için yeni kapılar açıyor.

YENİ MESULİYETLER (YENİ SORUMLULUKLAR) GETİRİYOR

Tedarikçilerimizle siz değerli paydaşlarımızla el ele, bu ekosistemin önemli bir parçası olarak, birlikte büyümeye katkıda bulunmak için çalışıyoruz. AZİMLİYİZ.

Sipariş alma süreçlerinden, üretimde kalite kontrolüne kadar, birlikte oluşturduğumuz bu sistem, bizi her geçen gün daha ileri taşımakta.

Sonuç: 

Gelecekte de, SİZ KIYMETLİ tedarikçilerimizle birlikte savunma sanayinde global arenada söz sahibi olmayı, iş hacmimizi genişletmeyi hedefliyoruz. KARARLIYIZ. Bu hedeflere ulaşırken, uluslararası KALİTE ve sektör standartlarından ÖDÜN VERMEDEN, üretimde mükemmellik anlayışını sürdüreceğiz.

GELİŞİM İÇİN YANINIZDAYIZ. Hep birlikte bu ailenin bir parçası olarak, uzun vadeli KALICI başarılar elde edeceğimize inanıyoruz.

Stratejik iş birliği sayesinde, sadece firmalarımızı değil, aynı zamanda Türkiye’nin üretim gücünü ve global kimliğini de güçlendireceğiz.

Benden sonra değerli yöneticilerimiz operasyonel konularda dikkat çekici bilgiler aktaracak. Sizlerin tespit ve önerilerine sunacağız. Gelecek yıllarda da bu toplantılarımızı sürdüreceğiz.

Hedefimiz bu toprakların birikimini, kültürünü yansıtan “birlikten kuvvet doğar” ilkesi ile rekabete yön vermektir.

  • Yürütmede Etkin Temas Noktaları Nasıl Sağlanır?

Tedarikçi günü devam ederken; her saat ve her noktada ortama hakim olunmalıdır. Şirketin etkili isimleri her saat ve yerde (salon içerisinde, fuaye alanında oturum aralarında) misafirleri ile yakından ilgilenmelidir. Misafirlerden gelen öneri ve tespitler iyi dinlenmelidir.

  • İletişim Çalışması Nasıl Olmalı?

Tedarikçilerle iletişim, işletmenin kurulduğu günden itibaren başlar ve zaman içerisinde gelişir. Tedarikçi günü temelinde ise yazılı ve sözlü her iletişim türü son derece değerlidir.

Davet yazılarından afişlere, gün protokol kurallarından, konuşmacıların takdim ve sıralamasına, verilecek anahtar mesajlardan sosyal medya kullanımına varıncaya kadar her bir ayrıntı tesadüflere bırakılmamalıdır.

Tepe yöneticiler, konuşma metnin hazırlanmasında profesyonel destek alabilir. Yöneticiler özel bir kitle önünde perspektif kazandırmaya yönelik konuşmak, hafızalarda kalmak ister. Bir tek temenni istenilen etkiyi yaratmayacaktır. Bu bakımdan satışlar, büyüme hedefleri, birlikte alınan mesafe, üretim miktarları, gelecek tahminleri, tedarikçilere ilişkin datalar ön planda olacaktır. Özetler halinde sektörel veriler dikkati toplamaya yardımcı olur. Görsellerde arka arkaya veri bombardımanından kaçınılmalıdır. Çarpıcı iki üç veri istenilen etkiyi sağlamaya yardımcı olacaktır.

Katılımcılardan fotoğraf ve video çekimlerinde yer almak istemeyenler olabilir. O nedenle basın bültenlerinde kullanılacak resimler, sosyal medya paylaşımları, görüntüler, video çekimlerinde misafir görüntüleri varsa katılımcılara önceden bilgi verilmesi ve izin alınması gereklidir.

  • Kapanış Planı Nasıl Olmalı?

Kapanış saatlerinde yorgunluk olabilir. Finalize bir oturum, Tedarikçi Ödül Töreni ya da bir otoritenin konuşması etkili olabilir. Salon çıkışında yöneticilerin misafirlerini uğurlaması önemlidir. Belki kayıt masalarında günün önemine ilişkin bir armağan verilebilir.

  • Tedarikçi Günü Sonrasında Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Düzenleme ekibi etkinlik sonrası arayı da çok uzatmadan bir değerlendirme toplantısı yapmalı ve bunu raporlamalıdır. Neleri doğru neleri eksik/hatalı yaptık şeklinde bir özeleştiri de bulunmalıdır.

Etkinlik gününde tedarikçilerden ilişkilerde yaşanmakta olan zorluklar hakkında doğrudan sohbetler açılacaktır. İş ilişkisi ve üretim faaliyetlerine odaklı iletişimden gelen notlar değerlidir. Bu konular hakkında araştırma ve değerlendirme yapılmalıdır. Aksiyon alınması gerekiyorsa da mutlaka gereken girişimlerde bulunulmalıdır. Tedarikçi kanadı “yaşamakta olduğumuz sorunları yüz yüze aktardım hemen düzelttiler” duygusunu yaşamalıdır.

Diğer taraftan tedarikçilerden gün planı ve işleyişle ilgili de geri bildirim mutlaka gelecektir.  Farklı kanallardan gelen öneri ve tespitler düzenleme ekibine aktarılmalıdır.

  • Basın Bülteni Oluşturmada ve Sosyal Medya Kullanımında Neler Dikkat Edilir?

Basın bülteni için ön hazırlıklar ve taslak metinler tedarikçi günü öncesinde hazırlanmalıdır. Tedarikçi Gününe ilişkin fotoğraflar ve son revizyonlar hızlıca bir iki gün içerisinde toparlanmalı, yazılı basın ve haber siteleri ile paylaşılmalıdır.

Şirketin web sitesinde ve dergisinde izinli fotoğraflar oluşturulur. Sosyal medyada kullanımda tepe yöneticilerin ve tedarikçilerin yer aldığı toplu fotoğraflardan bir iki tanesine yer verilebilir. Plaket töreni, ödül vs. varsa onlara ilişkin fotoğraflar da eklenmelidir.

Bir sonraki sene için kayıtlar tutulmalı (katılımcı listeleri, odak tema ve konuşma metinleri, fotoğraf, afiş ve görsel, davetiye vb.) ve özenle saklanmalıdır.

  • Tedarikçi Gününün Kalıcı Etkileri ve Çıktısı Ne Olmalıdır?

Tedarikçi günü sonrasında mucize de beklememek gerekir.
Gerçekçi hedefler konulmalıdır. Adım adım yol alınacağı bilinmelidir. İlk yıllarda gerçekleşen etkinliklerde acemilikler olabilir. Bir takım sorunlar da yaşanabilir. Zaman geçtikçe deneyim kazanılır ve daha doğru bir planlama yapılır. İyi bir şekilde içeriğini hazırlayıp doğru ekibi kurduğunuzda fayda seti de ortaya çıkacaktır.

“Ağacın hemen meyve vermesini beklemeyin. Önce toprağını, bakımını, gübresini verin.”  

  • Tedarikçi Gününün Sürdürülebilirliği Nasıl Sağlanır?

Üst üste üç sene tedarikçi günü gerçekleştiriyorsanız elle tutulur somut çıktıları görmek istersiniz.

Tedarikçi gününün devamlılığı;

  • tedarikçi ilişkilerinin güçlenmesi ile,
  • tedarikçi devir hızının düşmesi ile,
  • tedarikçi KPI’larında yükselmesi ile
  • katma değer üretici projeler meydana geldikçe sağlanır.

Aksi taktirde “attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmedi” ifadesi şirkete hakim olacaktır. Bu durumda kesinti kaçınılmazdır. “Kimse boşa kürek çekmek istemez.” İş insanları asla.

  • Kamu ve Özel Sektörün Düzenlediği Tedarikçi Günleri Arasında Fark Var mı?

Elbette amacı, planlanması ve kazanımları açısından belirgin farklar var.

Kamu kuruluşları, ticaret odaları, organize sanayi müdürlükleri (OSB’ler) bölgesel ve ulusal düzeyde firmaları bir araya getirici etkinlikler gerçekleştirmektedir. Trakya, Çukurova, Bursa, Ankara, İzmir ve İstanbul gibi pek çok ilimizde tedarikçi günleri adı altında firmalar buluşturulmaktadır. Amaç bölgenin ekonomik kalkınması, ticaret odasına kayıtlı üyeler (ya da OSB üyeleri) arasında alış verişin arttırılmasıdır.

Bazen de tematik (odaklı) firma buluşmaları sağlanmaktadır. Örneğin savunma sanayiine iş yapmak isteyen KOBİ’leri şu gün şu toplantıya davet ediyoruz gibi.

Onun dışında yabancı ülke temsilcilerinin katıldığı ithalat-ihracat imkanlarının arttırmaya yönelik B2B toplantılar yapılmaktadır.

Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi
Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi

TEDARİKÇİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ ve
TEDARİKÇİ PERFORMANS DEĞERLENDİRME
başlıklı eğitimin
içeriğini incelemek için Eğitim Kataloğunu https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf indirebilirsiniz.

Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.

SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ MAKALELERİ
-> Prof. Dr. Murat ERDAL

SATIN ALMA EĞİTİM TESTLERİ

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

Kitap Önerileri : 

  • MÜZAKERE TEKNİKLERİ ve PAZARLIK BECERİLERİ (E-Kitap 2. Baskı), Prof. Dr. Murat ERDAL, Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.
  • SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ, Prof. Dr. Murat ERDAL, (Beta Yayıncılık),  4. Baskı.

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

-> ŞİRKET EĞİTİMLERİNİZ İÇİN TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

Anahtar Sözcükler: Tedarikçi Günü, Tedarik, Tedarik Zinciri, Yol Haritası, Tedarikçi Günü Nasıl Planlanır? ,Organizasyon, Yürütme, Tedarikçi Konuşması, Supplier Day, Supplier, etkinlik, tedarikçi

“Patronlar Kalifiye Elemanlarını Kaybetmek İstemiyor”

Satınalma Eğitimleri Haber “patronlar Kalifiye Elemanlarını Kaybetmek İstemiyor”

Şirketler İstihdamı Korumaya Çalışıyor, “Patronlar Kalifiye Elemanlarını Kaybetmek İstemiyor”

Satınalma Eğitimleri Haber “patronlar Kalifiye Elemanlarını Kaybetmek İstemiyor”Türkiye’de işsizlik oranı ağustos ayında yüzde 8,5’e geriledi. İşverenler, çalışanlarını elde tutmak için maaş iyileştirmeleri ve prim uygulamalarına yöneliyor. Allservice Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akyüz, “İşverenler, mevcut çalışanlarını kaybetmemek için çeşitli stratejiler geliştiriyor. İşverenler kurum aidiyetini artırmak adına maaş iyileştirmeleri, performans primleri ve işe devamlılık primleri gibi çeşitli yöntemler uyguluyor” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı (TÜİK), işsizlik verilerine göre işsizlik oranı ağustosta yüzde 8,5 seviyesine geriledi. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,0 iken kadınlarda yüzde 11,4 olarak tahmin edildi. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaş grubundaki işsiz sayısı, ağustosta bir önceki aya kıyasla 89 bin kişi azalarak 3 milyon 55 bin kişi oldu. İşsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan azalarak yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı, geçen yılın aynı ayına göre ise 0,7 puan azaldı.

Ağustos ayı işsizlik verilerini değerlendiren Ebru Akyüz, “İşverenler, mevcut çalışanlarını kaybetmemek için çeşitli stratejiler geliştiriyor. Asgari ücrete ara zam yapılmamış olmasına rağmen, işverenler kurum aidiyetini artırmak adına maaş iyileştirmeleri, performans primleri ve işe devamlılık primleri gibi çeşitli yöntemler uyguluyor. Bu stratejiler, çalışanların motivasyonunu yükseltmekte ve şirket içinde güçlü bir bağlılık oluşturmayı hedefliyor. Özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde, iş gücü kaybını önlemek kritik bir öneme sahiptir. İşverenler, çalışanlarını elde tutmak adına yalnızca finansal teşvikler sağlamakla kalmaz, aynı zamanda çalışanlarına sağladıkları çalışma ortamını ve iş hayatındaki deneyimlerini de iyileştirmeye yönelik adımlar atarlar. Bu doğrultuda, çalışanların memnuniyetini ve verimliliğini artırmayı hedefleyen bu tür uygulamalar, uzun vadede şirketlerin başarısına önemli katkılar sağlar” dedi.

Şirketler Kalifiye Elemanlarını Kaybetmek İstemiyor

İstihdam piyasasının canlı olduğunu ancak ekonomik şartların firmaları zorladığını söyleyen Ebru Akyüz, firmaları istihdamı azaltmak yerine operasyonel giderleri azaltmaya yönlendirdiklerini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı; “Farklı sektörlere yönelik istihdam sağladığımız için açıkçası personel havuzlarınızı sürekli güncel tutuyoruz. Buradaki stratejimiz istihdam ofislerinden online CV almak yerine Türkiye’nin yedi bölgesinde kariyer uzmanlarımız birebir mülakat yaparak seçme yerleştirme yapıyor. Bu konuda kamu kurumlarımız ve yerel yönetimlerle entegre çalışıyoruz. Şu anki piyasa koşullarında şirketlerin eğilimi kamuda olduğu üzere tasarrufa yöneliktir. Biz çözüm ortağı olduğumuz firmalarla bu tasarruf hedeflerini gerçekleştirmek için istihdam azaltmak yerine diğer operasyonel giderlerin azaltılmasına yönelik stratejiler sunuyoruz.”

Z Kuşağını Çalışma Hayatına Entegre Etmek En Büyük Problem

Şu an personel istihdamında yaşanan en büyük problem Z kuşağının çalışma hayatına entegre edilmesi olduğuna dikkat çeken Ebru Akyüz, “Yaptığımız araştırma ve anketlerde edindiğimiz sonuç genç kuşağın en büyük probleminin odaklanma ve sürdürülebilir işlere konsantrasyon sıkıntısıdır. Z kuşağının çalışma hayatına girişi Pandemi dönemine denk geldiği için bu kuşak iş hayatını evden çalışma (hibrit) olarak tanıdı. Pandemi sonrası Z kuşağının ofis ortamında 7,5 saat kapalı kalması onların alıştığı özgür çalışma ortamına ters düştü. Biz bu handikapları bildiğimiz ve yaşadığımız için Z kuşağı personel çalışma ortam ve saatlerini verimli ölçümlerine göre düzenliyoruz. Tabii ki burada önemli bir rolde onları yöneten X & Y kuşağı gibi üstlerinin de yaklaşımlarını değiştirmesi konusunda eğitimler düzenliyoruz” diye konuştu.