Bu Sabah Ne Okusam?

Personel Motivasyonu Bu Sabah Ne Okusam Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Bu Sabah Ne Okusam?

Cavit SOYPersonel Motivasyonu Bu Sabah Ne Okusam Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Sabahları personelin topluca bir araya gelmesi güzel bir uygulama oldu. Kimin fikriyse öncelikle tebrik etmek isterim. Düşünce güzel ancak içini doldurmak ve verimli hale getirmek lazım diye düşündüm ve aklıma gelenleri sizlerle paylaşmak istedim.

Şirketlerde ve fabrikalarda sabahları personele yönelik olarak değişik uygulamalar var. Kimi sadece günaydın deyip geçerken kimisi ise tokalaşma, selamlaşma, ufak bir güne başlangıç toplantısı, hatta birlikte kahvaltı, sabah sporu yapan bile var. Tabii personelin kendi arasındaki birliktelikten bahsetmiyorum. Burada esas olması gereken yönetici ve işverenlerle personelin birlikteliği ve kaynaşması…

Bir araya gelmelerde eğer personel sayısı kalabalıksa departmanlar veya beyaz ve mavi yaka kendi arasında bir araya gelebilir. Önemli olan bir yöneticinin onlara hitaben ufak bir konuşma yapması, iyi günler ve kolaylık dilemesi. Bir araya gelindiğinde; kimlerin o gün gelmediği, kimin doğum günü, izinli veya raporlu olduğu, izinden dönenler, müşteri ziyaretlerine veya şantiyelere gidecek olanlar, yapılacak işlerle ilgili özet bir değinme, bir yöneticinin yapacağı kısa bir konuşma, bir çalışanın anlatacağı bir olay, çalışanların sıkıntıları ve istekleri konuşulup değerlendirilebilir. Bu vesile ile herkes birbirinin durumundan haber olmuş olur.

İnsan kaynakları yönetimi de motivasyon uygulamaları içinde bu konuyu iyi değerlendirip fırsata çevirebilir. İstenirse ve dilenirse hafif klasik bir müzik te sabahtan başlayarak gün boyu eşlik edebilir. Günün en az sekiz saatini işyerinde birlikte geçirdiğimiz iş arkadaşlarımıza sabah görüşmeleri aynı zamanda iletişimi de artırır. İlerleyen zamanlarda her çalışandan sırayla ertesi gün için kısa bir konuşma yapması istenebilir. En sonunda bu buluşmalar şirket kültürü içine yerleşir ve alışkanlık haline gelir.

Özellikle yeni gelen arkadaşların kaynaşmaları ve çekinden olanların çekingenliklerini üzerlerinden atmaları ve söyleyip isteyip te bir türlü ortamını bulup dile getiremeyenlerin kendini ifade etmelerini ve dışa vurmaları sağlanabilir. Öte yandan her gün bir kişi küçük atıştırmalıklarla, bir şiirle, fıkrayla, hikâyeyle buluşmayı renklendirebilir. Böylece üzerimizdeki sabah mahmurluğunu atmış ve güne zinde bir şekilde başlamış oluruz.

Sabah buluşmalarında gün içerisinde karşılaşmayı umduğumuz durumlarla ilgili ilgili kişilerin fikirleri de alınabilir. Küçük bir istişare ortamına dönüştürebiliriz. Veya ihtiyaç ve talepler alınıp gün içerisinde yerine getirilebilir. Hatta birinin önemli bir günüyse küçük sürprizler de yapılabilir.

Personel Motivasyonu Bu Sabah Ne Okusam Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemBurada dikkat edilmesi gereken nokta; söze teşekkürle ve iyi niyetlerle başlanılması, kısa ve samimi bir havayla konuşulması, söz verilip dinlenilmesi, ayrıca yöneticilerin konuşma fırsatını asla çalışanları eleştiri için kullanmaması, çalışanlara ise serbestçe fikirlerini dile getirebilecekleri, gerektiğinde yönetimi eleştirebilecekleri ortamın sağlanmasıdır. Yani deşarj olmalarına fırsat verilmelidir.

Cavit SOY

Süreç Modelleme Nedir? Süreç Modelleme Dilleri Nelerdir?

Surec Modelleme Adil Unal

Dr. Adil ÜNAL (aunal@istanbul.edu.tr)
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
İşletme Bölümü

Süreç modelleme, mevcut veya önerilen bir iş sürecinin temsillerini oluşturmaya yönelik olan yürütülen faaliyetler dizisi olarak tanımlanmaktadır. Bilgi sistemleri perspektifinden ise bir süreç modeli, kontrol akışının bir açıklamasıdır. Son yıllarda, kaynak tahsisini optimize etmek, ürünlerin kalitesini iyileştirmek, iş sonuçlarının verimliliğini arttırmak ve günlük faaliyetleri standartlaştırmak için süreçleri uygun bir şekilde temsil etme ve yönetme ihtiyacı tüm işletmelerin ortak ihtiyacı haline gelmiştir. Süreç modelleri, süreçleri tasarlamak, incelemek ve anlamak için kullanılabilmektedir. Süreçler, bir süreç modelleme dili, yani süreç tasarımı için özel olarak hazırlanmış özel bir dil kullanılarak bir veya daha fazla süreç diyagramı cinsinden grafiksel olarak temsil edilebilir. Süreç diyagramı, her biri kendi iyi tanımlanmış anlamlarına sahip olan görsel yapıların birleştirilmesiyle elde edilen bir sürecin temsilidir. Süreç diyagramları, belirli bir iş hedefine ulaşmak için gerekli olan faaliyetlerin temsilini teşvik eder ve aralarındaki zamansal ve nedensel kısıtlamaları tanımlar.

Süreç modelleme çalışmalarının gerçekleştirilebilmesi için bazı gereksinimler bulunmaktadır. İlk olarak, süreç modeli, iş akışının bir temsilinden daha fazla bilgi içermelidir. İş akışına ek olarak, kapsamlı bir süreç modeli aşağıda sunulan bileşenleri içermelidir:  

  1. Belirli görevleri yerine getirmek zorunda olarak sürece dahil olan organizasyon birimleri (örn. İç ve dış kişiler, departmanlar, (proje grupları) ) hakkında bilgiler veya bu görevlerin yerine getirilmesinden sorumlu olanlara yönelik bilgiler, 
  2. Bir işlevin işlemesi için gerekli olan veriler – “girdi verileri” – ve bir işlevin yürütülmesinden kaynaklanan veriler – “çıktı verileri”,
  3. Bir işletme içindeki işlevleri açıklayan mevcut dokümantasyon ve veri depolarına referanslar,
  4. İşlemlerin sonucunu tanımlayan çıktılar (ürünler, hizmetler). 

İş süreci modellemesinin diğer gereksinimleri arasında iş hedeflerinin, müşteriler ve tedarikçiler gibi iş ortaklarının, bilgilerin ve uygulama sistemlerinin entegrasyonu bulunmaktadır. İşletmelerin süreç modelleme nedenleri farklı bakış açılarına göre değişebilmektedir. Süreç modelleme nedenleri aşağıdaki tabloda özetlenmektedir (Tablo 1).

İçeriğin devamını görüntülemek için Profesyonel Üyelik gereklidir. Üye iseniz lütfen giriş yapınız. Henüz üye değilseniz Dijital İşlem Merkezi üzerinden profesyonel üyelik satın alarak hesabınızı oluşturabilirsiniz.
Hesap Oluştur

Bir sonraki yazımızda süreç analizi konusuna değineceğiz.

Alım Talebi: Çift Kollu Monitör Standı

Alım Talebi çift Kollu Monitör Standı

Alım Talebi: Çift Kollu Monitör Standı

Bir firmamız için, 50 adet çift kollu monitör standı alımı yapılacaktır. Dikey ve yatayda hareket edip, ofis tipine uygun, çalışma masasına sabitlenme özelliği olması, minimum 5 kg taşıma kapasiteli ve ürünün çelik malzemeden üretilmiş olması istenmektedir.

İlgili olan üretici ya da satıcıların, ürünlerin spekleri ve diğer teknik detaylar için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi çift Kollu Monitör Standı

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (750 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup, bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

Laboratuvar Hizmet Alım İhalesinde Şikayet Eden Firmanın Değerlendirme Dışı Bırakılması?

Laboratuvar Hizmet Alım İhalesi

Laboratuvar Hizmet Alım İhalesinde Şikayet Eden Firmanın Değerlendirme Dışı Bırakılması?

Mehmet ATASEVER
Simdata Danışmanlık Y.K. Başkanı

İtirazen Şikayet Konusu; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, İhalenin 13’üncü kısmında ihale üzerinde bırakılan X Tıbbi Ürünler San. ve Tic. A.Ş.nin teklif ettiği “Octo M model” cihazın Teknik Şartname’nin 5’inci, 12’nci, 15’inci ve 19’uncu maddelerini karşılamadığı, şöyle ki;

  • Teknik Şartname’nin “İmmünohematolojik Testler ile Birlikte Verilecek Cihazın Teknik Özellikleri” kısmının 5’inci maddesinde “Sistemin bütün modülleri tek bir cihaz üzerinde mevcut olmalı ve tam otomatik olarak (rutin olarak kullanıcı müdahalesine gerek olmadan) çalışmalıdır. İnkübatör. okuma bloğu, yıkama istasyonu, santrifüj, pipetleme istasyonları, kart yükleme, kart taşıma kolu gibi modüllerin hepsi cihaz üzerinde bulunmalıdır.” düzenlemesinin ve 12’nci maddesinde “Cihaz reaktif ve numune barkod okuyucuya sahip olmalıdır.” düzenlemesinin yer aldığı; ihale üzerinde bırakılan isteklinin teklif ettiği cihazın, kit/reaktif olan LISS solüsyonu ve dilüsyon plağı değişiminde veya yüklenmesinde, kullanıcı müdahalesini gerektirdiği, söz konusu cihazın, kullanıcı müdahalesi olmaksızın tam otomatik olarak çalışması ve sonucun da otomatik olarak değerlendirilmesi gerektiği, Teknik Şartname’de ifade edilen “rutin olarak kullanıcı müdahalesine gerek olmadan” şartının sağlanmadığı, teklif edilen cihazın dilüsyon plağı Laboratuvar Hizmet Alım İhalesive LISS Dilüent yükleme modüllerinin gerek çalışma esnasında, gerekse de cihaz dururken kullanıcı tarafından yönlendirilerek, kullanıcının hatalı bir seçimde bulunmasına imkân verebilecek şekilde tasarlandığı, cihazın kullanıcı müdahalesi olmadan otomatik olarak çalışmadığı; cihazın, LISS Dilüent gibi ÜTS de kayıtlı bir reaktifi (GMDN-52718-Düşük iyonik kuvvetli salin (LISS) immünohematoloji reaktifi IVD) ve seyreltme plakası (Dilution Plate) gibi sonuca direkt etki edebilecek bir malzemeyi, kullanıcı müdahalesi olmadan, cihazın içerisinde yer alan bir barkod okuyucu ile değil de, dışarıda yer alan ve kullanıcı tarafından yönlendirilen bir barkod okuyucu ile ve cihazın kendi atayacağı bir konum yerine, kullanıcının reaktifi nereye koyduğunu kendisinin belirttiği bir şekilde çalıştığı, belirtilen malzemelerin, reaktiflerin kullanıcı müdahalesi ile ve tam otomatik olmadan yüklenmesinin hayati riskler doğuracağı ve insan sağlığını tehdit edeceği,
  • Teknik Şartname’nin “İmmünohematolojik Testler İle Birlikte Verilecek Cihazın Teknik Özellikleri” kısmının 15’inci maddesinde “Sistemde kullanılan kitlerin son kullanma tarihleri cihaz tarafından takip edilmeli ve gerekliğinde sesli ve görsel olarak kullanıcıyı uyarmalıdır.” düzenlemesinin yer aldığı; ihale üzerinde bırakılan isteklinin teklif ettiği cihaz tarafından otomatik olarak tespit edilmesi gereken son kullanma tarihi vb. bilgilerin LISS Diluent için cihaza hiçbir şekilde ne otomatik ne de manuel olarak tanımlanamadığı,
  • Teknik Şartname’nin “İmmünohematolojik Testler İle Birlikte Verilecek Cihazın Teknik Özellikleri” kısmının 19’uncu maddesinde “Kullanılması mümkün olabilecek zamanı geçmiş reaktiflerin sistemde kullanılması cihaz tarafından otomatik olarak engellenmelidir.” düzenlemesinin yer aldığı; ihale üzerinde bırakılan isteklinin teklif ettiği cihazın bu özelliği karşılamadığı iddialarına yer verilmiştir.

11.09.2024 tarihli ve 2024/UH.I-1116 sayılı Kamu İhale Kurulu Kararına Göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Temel ilkeler” başlıklı 5’inci maddesinde “İdareler, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur.” hükmü, Aynı Kanun’un “Şartnameler” başlıklı 12’nci maddesinde “İhale  konusu mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin her türlü özelliğini belirten idari ve teknik şartnamelerin idarelerce hazırlanması esastır. Ancak, mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin özelliği nedeniyle idarelerce hazırlanmasının mümkün olmadığının ihale yetkilisi tarafından onaylanması kaydıyla, teknik şartnameler bu Kanun hükümlerine göre hazırlattırılabilir. İhale konusu mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin teknik kriterlerine ihale dokümanının bir parçası olan teknik şartnamelerde yer verilir. Belirlenecek teknik kriterler, verimliliği ve fonksiyonelliği sağlamaya yönelik olacak, rekabeti engelleyici hususlar içermeyecek ve bütün istekliler için fırsat eşitliği sağlayacaktır. Teknik şartnamelerde, varsa ulusal ve/veya uluslararası teknik standartlara uygunluğu sağlamaya yönelik düzenlemeler de yapılır. Bu şartnamelerde teknik özelliklere ve tanımlamalara yer verilir. Belli bir marka, model, patent, menşei, kaynak veya ürün belirtilemez ve belirli bir marka veya modele yönelik özellik ve tanımlamalara yer verilmeyecektir. Ancak, ulusal ve/veya uluslararası teknik standartların bulunmaması veya teknik özelliklerin belirlenmesinin mümkün olmaması hallerinde “veya dengi” ifadesine yer verilmek şartıyla marka veya model belirtilebilir.” hükmü,

Anılan Kanun’un 53’üncü maddesinin (b) bendinde “…Kurum, görevlerinin yerine getirilmesinde resmi ve özel bütün kurum, kuruluş ve kişilerden belge, bilgi ve görüş isteyebilir…” hükmü,

Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Teknik Şartname” başlıklı 16’ncı maddesinde “(1) İşin teknik ayrıntılarını ve şartlarını gösteren bir teknik şartname hazırlanarak ihale dokümanına dâhil edilir. Teknik şartnamelerde belirlenecek teknik kriterlerin, verimliliği ve fonksiyonelliği sağlamaya yönelik olması, rekabeti engelleyici hususlar içermemesi ve bütün istekliler için fırsat eşitliği sağlaması zorunludur. Bu şartnamelerde yerli isteklilerin katılımını engelleyici düzenlemelere yer verilemez. (2) Teknik şartnamede, varsa ulusal ve/veya uluslararası teknik standartlara uygunluğu sağlamaya yönelik düzenlemeler de yapılır. Bu şartnamede teknik özelliklere ve tanımlamalara yer verilir. Belli bir marka, model, patent, menşei, kaynak veya ürün belirtilemez ve belirli bir marka veya modele yönelik özellik ve tanımlamalara yer verilemez. Ancak, ulusal ve/veya uluslararası teknik standartların bulunmaması veya teknik özelliklerin belirlenmesinin mümkün olmaması hallerinde “veya dengi” ifadesine yer verilmek şartıyla marka veya model belirtilebilir…” hükmü,

İdari Şartname’nin “İhale konusu işe ilişkin bilgiler” başlıklı 2’nci maddesinde “2.1. İhale konusu işin/alımın; a) Adı: 16 KISIM LABORATUVAR HİZMET ALIMI b) Türü: Hizmet alımı c) İlgili Uygulama Yönetmeliği: Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği … e) Miktarı: 16 KISIM Ayrıntılı bilgi idari şartnamenin ekinde yer almaktadır. f) İşin yapılacağı/malın teslim edileceği yer: Teknik Şartnamelerde belirtilen sağlık tesisleri” düzenlemesi,

İhalenin 13’üncü kısmına (Otomatize İmmunohematoloji Cihazları) ilişkin Teknik Şartname’nin “İmmünohematolojik Testler ile Birlikte Verilecek Cihazın Teknik Özellikleri” kısmının; 5’inci maddesinde “Sistemin bütün modülleri tek bir cihaz üzerinde mevcut olmalı ve tam otomatik olarak (rutin olarak kullanıcı müdahalesine gerek olmadan) çalışmalıdır. İnkübatör. okuma bloğu, yıkama istasyonu, santrifüj, pipetleme istasyonları, kart yükleme, kart taşıma kolu gibi modüllerin hepsi cihaz üzerinde bulunmalıdır.” düzenlemesi, 12’nci maddesinde “Cihaz reaktif ve numune barkod okuyucuya sahip olmalıdır.” düzenlemesi, 15’inci maddesinde “Sistemde kullanılan kitlerin son kullanma tarihleri cihaz tarafından takip edilmeli ve gerekliğinde sesli ve görsel olarak kullanıcıyı uyarmalıdır.” düzenlemesi, 19’uncu maddesinde “Kullanılması mümkün olabilecek zamanı geçmiş reaktiflerin sistemde kullanılması cihaz tarafından otomatik olarak engellenmelidir.” düzenlemesi, Aynı Şartname’nin “İhaleye katılabilmek için gereken belgeler ve yeterlik kriterleri” başlıklı 7’nci maddesinde “…7.5. Mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: …

Yapılan incelemede, ………….. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, 27.05.2024 tarihinde birim fiyat üzerinden, e-teklif alınmak suretiyle gerçekleştirilen ihalenin “16 Kısım Laboratuvar Hizmet Alımı” olduğu, toplam 40 adet ihale dokümanının indirildiği ihalenin başvuruya konu 13’üncü kısmının “Otomatize İmmunohematoloji Cihazları” olduğu,

İhalenin şikâyete konu kısmına 5 isteklinin teklif verdiği, bir isteklinin teklifinin geçici teminatının uygun olmadığı gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakıldığı, teklifi sınır değerin altında olan 3 isteklinin bulunduğu, en düşük teklif sahibi ilk 2 isteklinin aşırı düşük teklif sorgulamasına tabi tutulduğu ve sunulan açıklamaların uygun kabul edildiği, 18.07.2024 tarihli ihale komisyonu kararı ile ihalenin en düşük teklif sahibi X Tıbbi Ürünler San. ve Tic. A.Ş.nin uhdesinde bırakıldığı, aşırı düşük teklif açıklaması uygun kabul edilen diğer istekli olan başvuru sahibi Y Laboratuvar Tıbbi Cihaz ve Sarf Malz. San. Tic. Ltd. Şti.nin de ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi olarak belirlendiği görülmüştür.

04.06.2024 tarihinde EKAP üzerinden tebliğ edilen “Beyan edilen bilgileri tevsik eden belgelerin sunulması ve/veya numune/demonstrasyon işlemlerine ilişkin ürün örneklerinin verilmesi/kurulumların yapılması/aşırı düşük teklif açıklamalarının sunulması” konulu yazı ile yeterlik bilgileri tablosunda beyan edilen ve sorgulanamayan tüm belgelerin sunulmasının talep edildiği, yazının “Kısımlara İlişkin Bilgiler” bölümünde, başvuruya konu kısma ilişkin olarak “Teknik Şartnamede İstenen Diğer Belgeler”in sunulmasının istenildiği,

İdari Şartname’nin “İhaleye katılabilmek için gereken belgeler ve yeterlik kriterleri” başlıklı 7’nci maddesinde “ürün/barkod bilgileri, ÜTS kaydı, kapsam dışı beyanı, katalog/doküman, teknik şartnameye cevap ile Zayıf Rh testlerinde kullanılacak olan anti D ve minör antijenlerin farklı marka verilmesi durumunda reaktifler ile kitlerin uyumuna ilişkin belge”nin mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin belgeler olarak düzenlendiği görülmüştür.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri doğrultusunda, ihale konusu mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin her türlü özelliğini belirten idari ve teknik şartnamelerin idarelerce hazırlanmasının esas olduğu, teknik şartnamelerde belirlenecek teknik kriterlerin, verimliliği ve fonksiyonelliği sağlamaya yönelik olması, rekabeti engelleyici hususlar içermemesi ve bütün istekliler için fırsat eşitliğini sağlaması gerektiği, kural olarak belli bir marka, model, patent, menşei, kaynak veya ürünün belirtilemeyeceği ve belirli bir marka veya modele yönelik özellik ve tanımlamalara yer verilemeyeceği,

İhalelerde, doğruluğu teyit edilmek üzere, ihale konusu mal veya hizmetin teknik bilgilerinin yer aldığı katalog vb. teknik dokümanları, teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman ile fotoğrafların ayrı ayrı veya birlikte istenebileceği, teklif edilen mal veya hizmetin idarece istenen teknik kriterlere uygunluğunu belirlemek amacıyla sunulan katalog ile Teknik Şartname’ye cevapları ve açıklamaları içeren doküman üzerinden ilgili teknik kriterlerin karşılanıp karşılanamadığının değerlendirileceği anlaşılmaktadır.

Başvuru sahibinin söz konusu iddialarının değerlendirilebilmesi amacıyla, 22.08.2024 tarihli ve 58020 sayılı yazı ile akademik bir kuruluştan “İhalenin 13’üncü kısmına ilişkin olarak ihale üzerinde bırakılan istekli olan X Tıbbi Ürünler San. ve Tic. A.Ş., başvuru sahibi Y Laboratuvar Tıbbi Cihaz ve Sarf Malz. San. Tic. Ltd. Şti. ve diğer geçerli teklif sahibi istekli olan Z Diagnostik Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından teklif edilen ürünlerin, Teknik Şartname’nin 5’inci, 12’nci, 15’inci ve 19’uncu maddelerini karşılayıp karşılamadığı”  hususlarında teknik görüş talep edilmiştir.

Söz konusu akademik kuruluş tarafından gönderilen ve 06.09.2024 tarihinde Kurum kayıtlarına alınan teknik görüş cevap yazısında; “…Buna göre;

Teknik Şartname’nin 5’inci maddesi “Sistemin bütün modülleri tek bir cihaz üzerinde mevcut olmalı ve tam otomatik olarak (rutin olarak kullanıcı müdahalesine gerek olmadan) çalışmalıdır. İnkübatör. okuma bloğu, yıkama istasyonu, santrifüj, pipetleme istasyonları, kart yükleme, kart taşıma kolu gibi modüllerin hepsi cihaz üzerinde bulunmalıdır.”

X Tıbbi Ürünler San. ve Tic. A.Ş.: X’e ait teknik doküman ve katalog adlı pdf dosyada Ek-9 sayfa 226-227 ve 306’da görüldüğü üzere ilgili maddeyi karşılamaktadır.

Y  Laboratuvar Tıbbi Cihaz ve Sarf Malz. San. Tic. Ltd. Şti.: Y’a ait teknik doküman ve katalog adlı pdf dosyada Ek-10’da (sayfa numaraları belirtilmemiş) görüldüğü üzere ilgili maddeyi karşılamaktadır.

Z Diagnostik Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.: Z’e ait teknik doküman ve katalog adlı pdf dosyada Ek-11’de tam otomatik kan grubu analizörünün üzerinde reaktif modülü, santrifüj, jel kart kutusu ve barkod tarayıcı olduğu görülmüş, fakat inkübatör okuma bloğu, yıkama istasyonu, pipetleme istasyonu gibi bölümlerin olduğu görülememiştir, bu noktada ilgili maddeyi karşılamadığı düşünülmektedir.

Teknik Şartname’nin 12’inci maddesi “Cihaz reaktif ve numune barkod okuyucuya sahip olmalıdır.”

 X  Tıbbi Ürünler San. ve Tic. A.Ş.: X’e ait teknik doküman ve katalog adlı pdf dosyada Ek-9 sayfa 49’da görüldüğü üzere ilgili maddeyi karşılamaktadır.

Y  Laboratuvar Tıbbi Cihaz ve Sarf Malz. Sa. Tic. Ltd. Şti.: Y’a ait teknik doküman ve katalog adlı pdf dosyada Ek-10’da sunulan cihazın reaktif ve numune barkod okuyucuya sahip olduğu bilgisine rastlanmamıştır, bu noktada ilgili maddeyi karşılamamaktadır.

Z  Diagnostik Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.: Z ‘e ait teknik doküman ve katalog adlı pdf dosyada Ek-11’de tam otomatik kan grubu analizörünün 2 adet barkod tarayıcıya (örnek ve reaktif için 1, jel kart için 1) sahip olduğu bilgisi görülmüştür, ilgili maddeyi karşılamaktadır.

Teknik Şartname’nin 15’inci maddesi “Sistemde kullanılan kitlerin son kullanma tarihleri cihaz tarafından takip edilmeli ve gerekliğinde sesli ve görsel olarak kullanıcıyı uyarmalıdır.”

X Tıbbi Ürünler San. ve Tic. A.Ş.: X’e ait teknik doküman ve katalog adlı pdf dosyada Ek-9 sayfa 53. sayfa 245 ve sayfa 325’de görüldüğü üzere ilgili maddeyi karşılamaktadır.

Y Laboratuvar Tıbbi Cihaz ve Sarf Malz. Sa. Tic. Ltd. Şti: Y’a ait teknik doküman ve katalog adlı pdf dosyada Ek-10’da sunulan cihazın kullanılan kitlerin son kullanım tarihini takip ettiği ve gerektiğinde herhangi bir uyarı verdiği bilgisine rastlanmamıştır, buna göre ilgili maddeyi karşılamamaktadır.

Z  Diagnostik Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti: Z ‘e ait teknik doküman ve katalog adlı pdf dosyada Ek-11’de sunulan cihazın kullanılan kitlerin son kullanım tarihini takip ettiği ve gerektiğinde herhangi bir uyan verdiği bilgisine rastlanmamıştır, buna göre ilgili maddeyi karşılamamaktadır.

Teknik Şartname’nin 19’uncu maddesi “Kullanılması mümkün olabilecek zamanı geçmiş reaktiflerin sistemde kullanılması cihaz tarafından otomatik olarak engellenmelidir.”

X Tıbbi Ürünler San. ve Tic. A.Ş.: X’e ait teknik doküman ve katalog adlı pd dosyada Ek-9 sayfa 245 ve 325’de görüldüğü üzere ilgili maddeyi karşılamaktadır.

Y Laboratuvar Tıbbı Cihaz ve Sarf Malz. Sa. Tic. Ltd. Şti: Y’a ait teknik doküman ve katalog adlı pdf dosyada Ek-10’da sunulan cihazın zamanı geçmiş reaktiflerin kullanımını sistemde otomatik olarak engellediğine dair bilgi görülmemiştir, buna göre ilgili maddeyi karşılamamaktadır.

Z Diagnostik Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.: Z’e ait teknik doküman ve katalog adlı pdf dosyada Ek-H’de sunulan cihazın zamanı geçmiş reaktiflerin kullanımını sistemde otomatik olarak engellediğine dair bilgi görülmemiştir, buna göre ilgili maddeyi karşılamamaktadır…” şeklinde görüş verilmiştir.

Söz konusu teknik görüş yazısı incelendiğinde, ihale üzerinde bırakılan X Tıbbi Ürünler San. ve Tic. A.Ş.nin ihalenin 13’üncü kısmına ilişkin olarak teklif ettiği ürünün Teknik Şartname’nin 5’inci, 12’nci, 15’inci ve 19’uncu maddelerini karşıladığı görülmüş olup, başvuru sahibinin söz konusu iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. 

Sonuç olarak, yukarıda mevzuata aykırılıkları belirtilen işlemlerin düzeltici işlemle giderilebilecek nitelikte işlemler olduğu tespit edildiğinden, ihalenin 13’üncü kısmına ilişkin olarak, başvuru sahibi Y Laboratuvar Tıbbi Cihaz ve Sarf Malz. San. Tic. Ltd. Şti.nin ve Z Diagnostik Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması ve bu aşamadan sonraki işlemlerin mevzuata uygun olarak yeniden gerçekleştirilmesi gerekmektedir

Mehmet ATASEVER

Simdata Danışmanlık Y.K. Başkanı

Sağlık Bak. SGB E. Bşk./KİK E. Üyesi

Mhatasever@gmail.com

Mehmetatasever.org

Anahtar Kelimeler; Sağlık Hizmet Alımları, Hizmet Alımları, Sağlık İhaleleri, Laboratuvar İhaleleri, Sağlık Sektörü, Düzeltici İşlem, İhaleye Şikayet, Teknik Şartname, Eşit Muamele İlkesi, Akademik Görüş

Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 3

Kontrat Yönetimi Sözleşme Riskleri

Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 3
SÖZLEŞME YÖNETİMİ YAZI DİZİSİ

Prof. Dr. Murat Erdal
merdal@istanbul.edu.tr

Sözleşmeler kurumsallaşmanın, profesyonel iş yaşamının önemli göstergelerinden bir tanesidir. Tüm pazar etkileşimlerinde; müşteri ve tedarikçi kanadında paydaşlarla iş yapmanın vazgeçilmez bileşeni. Şirketler arası karşılıklı talep ve beklentiler uzlaşma neticesinde sözleşmeye aktarılıyor. O nedenle sözleşmeler sadece bir departmanı değil tüm şirketi ilgilendiriyor. Sorumluluk yüklüyor, hukuki açıdan bağlıyor. Üretim yaparken dikkatli ilerlenmesi bir mecburiyet. Üzerinde detayların yer aldığı dökümanları titiz bir şekilde üretmek zorundasınız.

Kontrat Yönetimi Sözleşme RiskleriBu kapsamda şartname, sözleşme gibi şirket çevresine yayılan tüm belgelerin hazırlanmasında ilgili birimlerin desteği önem arz ediyor. Amaca uygun bir belge hazırlanırken birimler arası iş birliği, şirketi olası risklerden koruma sağlamaktadır. Şartname ve sözleşmelere üretim, kalite, hukuk başta olmak üzere etkileşimde bulunan tüm birimlerin katkı vermesi gerekmektedir.

Satınalma ve tedarik zinciri yöneticileri, mevcut tedarikçi portföyünü ve onlarla ilişkilerini düşündüğünde hangi noktalarda risklerle karşı karşıya kalabiliriz diye bir değerlendirme içerisine girer. Bu riskleri minimize etme adına temel adım,
ilk aşamada doğru tedarikçi araştırması ve devreye alma sürecini yönetmektir.

Yakından bakacak olursak sözleşmeler performans göstergelerini desteklemek zorundadır. Kontratlarda operasyona ait beklenti ve uyarıları net bir biçimde görürüz. Satınalma departmanın kendi performans göstergeleri (KPI’lar) olduğu gibi şirketin de çalıştığı tedarikçilere ilişkin performans göstergeleri (tedarikçi KPI’lar) vardır. İşleri doğru perspektifte ele almak istiyorsanız, kalem kalem KPI’lara ve onların sapmasına engel olacak adımlara kontratlarınızda yer vermelisiniz.

Geçmişten günümüze yürütmede, karşı karşıya kalınan riskler içerisinde öne çıkanlar; kalite, teslimat ve maliyet (kısaca K-M-Tdiyelim) idi. 2000’li yıllardan başlayarak “çevre” konusu eklendi. Çevre faktörü de zaman içerisinde bir evrim geçirdi. Daha geniş eksende “sürdürülebilirlik” şemsiyesi altında ele alınmaya başlandı. O nedenle performans göstergelerinde K-M-T ve S(sürdürülebilirlik) son derece etkilidir. Elbette hizmet sektörlerinde “müşteri memnuniyeti” ve teknoloji yoğun sektörlerde “inovasyon/yenilikçilik” de düzenli bir biçimde ölçümlenmektedir.

Sözleşmenin üçüncü kısmı teslimat, iade ve cezalarla ilgili olduğu için, bu konuda işletmelerin üzerinde önemle durduğu anlayışa değinmek istiyorum. Yoğun araç hareketinin yaşandığı tüm büyük tesisler, tedarikçi ilişkileri – sevkiyat ve teslimat yönetimini makro açıdan “gelen malzeme trafiği (inbound logistics)” ve “fabrika lojistik master planlama” çerçevesinde değerlendirmektedir.

Tesis saha yönetimi, gelen araç trafiği, araç giriş – çıkış kapıları ve kayıtları, malzeme miktarları, emniyetli araç park sahaları, şöförler için bekleme yerleri, depo-rampa araç koordinasyonları gibi pek çok konu üzerinde iyiden iyiye çalışılmaktadır. Bunun nedeni, iyi yönetilmeyen fabrika lojistik sahalarının çeşitli problemlere örneğin; uzun bekleme süreleri, kaza ve kayıplara neden olabilmesidir.

Sözleşmeleri ne kadar kapsamlı hazırlasanız hazırlayın, içerisinde koruyucu maddelere detaylarıyla ne kadar yer verirseniz verin operasyonun kendine özgün dinamikleri vardır.

Öncelikle tesis altyapı ve saha yönetimini doğru kurgulamanız gerekmektedir. Aksi takdirde tedarikçiler ve alıcı ekipleri arasında gereksiz şekilde teslimat kaynaklı iletişim ve koordinasyon problemleri meydana gelecektir.

İncelediğimiz örnek üretim sözleşmesinin ilk kısımları; kalite ve izlenebilirlik konuları olmuştu. Şimdi ise masanın her iki tarafının da düzenlemekte zorlandıkları teslimat, fiyat ve cezalarla ilgili maddelere gelmiş olduk.

Bu hafta örnek üretim sözleşmesinin teslimat, iade, fiyat ve ceza maddeleri ile devam ediyoruz:

  • TESLİMAT
    • Satınalma Programı
    • Teslim Yeri ve Nakliye
    • Teslimat ve Tesellüm
  • İADE
  • FİYAT
  • CEZA

Hatırlatmakta fayda var.

SÖZLEŞME YÖNETİMİ YAZI DİZİSİ

SÖZLEŞMENİN İLK KISIMLARI:

  1. Bölüm Sözleşme                          

Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 1   

 Kalite Yönetimi ile ilgili sözleşme maddelerinin incelenmesi:

  • KALİTE TEMİN SÜREKLİLİĞİ
  • TEDARİKÇİ KALİTE SİSTEMİ
  • KALİTE BELGESİ
  • FİZİKSEL GÖRÜNÜM
  • KONTROL
  • UYGUNSUZLUK
  • DENETİMLER
  • YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER2. Bölüm Sözleşme 

Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 2                                                         

İzlenebilirlik ile ilgili sözleşme maddelerinin incelenmesi:

  • İZLENEBİLİRLİK
  • TANIMLAR
  • Uzun Vadeli Tedarikçiler
  • Operasyonel Tedarikçiler
  • Ticari tedarikçiler
  • NUMUNE VE ÜRÜN DOSYASI
  • Numune ve Ürün Dosyası verilmesi Gereken Durumlar
  • Ürün Dosyasının İçeriği
  • SERİ ÜRETİM ONAYI
  • GARANTİ
  • AMBALAJ

başlığı altında incelemiştik.

Üretim sözleşmesini dört kısım halinde analiz ediyoruz. Aşama aşama ilerliyoruz. Bu hafta üçüncü aşamadayız.

Tedarikçi Üretim Sözleşmesi, Bölüm – III

  • TESLİMAT
    • Satınalma Programı
    • Teslim Yeri ve Nakliye
    • Teslimat ve Tesellüm
  • İADE
  • FİYAT
  • CEZA

Tek tek maddelerin incelenmesine başlayalım.

  • TESLİMAT
  • Satınalma Programı

Satınalma Programları, Murat Makine sistemi kullanılarak gönderilecektir.

Birinci ayın termini değişmez olup istenilen miktar ve kalitede, belirtilen tarih ve birim fiyata TEDARİKÇİ tarafından sevk edilecektir. Her hafta /ay fabrikalar bazında gönderilen Satınalma Programı bir öncekini hükümsüz kılacaktır. Gönderilen Satınalma Programı TEDARİKÇİ tarafından mutlaka teyit edilecektir. Teyit etmeyen TEDARİKÇİ, buradan doğabilecek olumsuzlukları (bant durdurma cezaları da dahil olmak üzere) peşinen kabul etmiş ve teyit edilmeyen programlar kabul edilmiş sayılacaktır.

Murat Makine sipariş iptallerini 1 ay önceden bildirecektir.

  • Beklenti / Uyarı:


Alıcı Murat Makine sahip olduğu sistemi (yazılımı) etkin ve verimli bir biçimde kullanma çabası içerisinde. Şirketler tedarikçi portalı, tedarikçi ilişkileri yazılımı (SRM), S2P (Source-to-Pay) platformları, ERP gibi alanlarda bir hayli yatırım yapmaktadır. Tüm hedef işletmeler arası ilişkilerde olabildiğince dijitalleşmektir. Tedarikçi ile yürütülen işlemlerin anlık bazda takip ve izlenebilirliğini artırmak temel hedeftir. Belgeler, sipariş detayları (Purchase Order – PO) , onaylar, faturalar, ödemeler, performans göstergeleri, geri bildirimler, raporlamalar, harcama analizleri, teknik resimler, stoklar, eğitim dökümanları vb. pek çok bilgi ve döküman sistem üzerinde yer alabilmektedir. Burada detaylandırarak yer vermemden kasıt, ülkemizde daha fazla şirketimizin vakit geçirmeden bu alana kaynak ayırmasını sağlamaktır.

Bu madde ile alıcı tarafın sistem yatırımlarını yaptığını, onunla çalışan tedarikçilerinin de sisteme entegre olması gerektiğini anlıyoruz.
Sistemin aktif kullanılması isteniyor. Yapılması gerekli işler, satınalma siparişleri (PO) dijital ortam üzerinden gerçekleştirilmektedir. Burada farklı büyüklükteki işletmeler (özellikle KOBİ seviyesi) başlangıç aşamalarında zorlanabilse de kısa zamanda uyum sağlayacaklardır.

Güncel siparişler, devam eden işler konusunda tedarikçinin sisteme düzenli girişi ve teyidi isteniyor. Tedarikçi kaynaklı mazeretlerin (sisteme giremedim, atladım gibi) yaptırımı vurgulanıyor. Alıcı tarafında büyük bir sıkıntı olması halinde örneğin “bant durdurma ve onun cezası gibi” belirtilmiş. Sipariş iptalleri için ise süre bir ay şeklinde verilmiş.

  • Teslim Yeri ve Nakliye

Milk-run uygulamaları kapsamında bulunan malzemeler için nakliye Murat Makine’ye ait olup MILK-RUN SÖZLEŞME ŞARTLARI geçerli olacaktır. Aksi belirtilmedikçe MILKRUN Uygulaması dışındaki (Sipariş Özel Şartları’nda aksi belirtilmedikçe), malzemeler Murat Makine’nin ambarına teslim edilecektir.

Nakliye TEDARİKÇİ’ye ait olacaktır.

Nakliye sırasında ürünlerin sorumluluğu (ürünlere gelebilecek hasar, hırsızlık, kaza, vb.) Murat Makine ambarına kadar TEDARİKÇİ’ye ait olacaktır. Fason imalat yaptırılacak parçaların teslim yeri yazılı olarak ilgili TEDARİKÇİ’lere bildirilecektir. Fason parçalar Giriş Muayene uygulanmadan alınan parçalara dahil edilecek ve Murat Makine’ye GİRDİ MUAYENE ve DENEYLERİNE TABİİ OLMAKSIZIN ÜRÜN SEVK YETKİSİ SÖZLEŞMESİ’nin yükümlülükleri geçerli sayılacaktır.

Ayrıca Murat Makine ve TEDARİKÇİ pahalı ve aşırı navlun ödemelerinden kaçınacaktır.

  • Beklenti / Uyarı:

Teslim yeri ve nakliye sorumluluğu tedarikçi temelinde bölümlere ayrılmıştır.
Milk-run sözcüğü Türkçede “döngüsel sefer” anlamında kullanılmaktadır. Otomotiv sektöründe elverdiği ölçüde yararlanılmaktadır.

İmalatı doğrudan ilgilendiren belirli parçaları üreten tedarikçiler coğrafi yakınlık temelinde sınıflandırılmaktadır. Milk-run uygulamasının özü, üretim programı ve tedarikçi sevkiyatlarını uyumlandırmaktır. Sevkiyat aracı programlanmasıyla en uygun rotada sırasıyla tedarikçi 1-2-3 adreslerine gönderilerek toplama yapılmaktadır. İhtiyaç duyulan ürün ve parçalar, ihtiyaç duyulan gün ve saatte alıcının fabrikasında hazır hale getirilmektedir. Güvenli parça akışlarını sağlayarak, alıcı üretim risklerini minimize etmek esastır.

Bu madde içerisinde iki sözleşmeye atıfta bulunulmaktadır:

  • MILK-RUN SÖZLEŞMESİ
  • GİRDİ MUAYENE ve DENEYLERİNE TABİİ OLMAKSIZIN ÜRÜN SEVK YETKİSİ SÖZLEŞMESİ

Hangi tedarikçinin ne koşullarda sevkiyattan sorumlu olduğuna açıklık getirilmiştir.

Taşıma organizasyonu ve risklerinden (hasar, kayıp ve gecikmelerden) tedarikçi sorumludur. Tedarikçi ya kendi (öz mal) aracı ile ya da partner lojistik firması ile çalışmak durumundadır. Kendi ya da hizmet aldığı taşıyıcının performansını yakından takip etmek gerekecektir.

İlerleyen haftalarda MILK-RUN SÖZLEŞME ŞARTLARI’nı içeren bir sözleşme örneğini bu köşede inceleyeceğim.

Bu makalenin toplam uzunluğu 10 sayfadır. Tam erişim için profesyonel üyelik gereklidir. Üyelik satın alarak hesabınızı oluşturabilirsiniz. Üye iseniz giriş yapınız.
Hesap Oluştur

SÖZLEŞME YÖNETİMİ YAZI DİZİSİ

Üretim sözleşmemizi 4 safhada analiz ediyoruz.

  1. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 1
  2. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 2
  3. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 3
  4. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 4

Üretim sözleşmesinin son kısmında yani dördüncü yazımızda aşağıdaki başlıklarda yer alan maddelere;

  • FESİH
  • BİLGİLER VE DEĞİŞİKLİKLER
  • KALIP ve EKİPMANLAR
  • BELGELERİN ARŞİVLENMESİ
  • GİZLİLİK
  • MÜCBİR SEBEPLER
  • İHTİLAFLAR
  • İLETİŞİM
  • DİĞER HÜKÜMLER
  • SÖZLEŞME EKLERİ
  • Ek-1: Çevre, İSG ve Enerji Yönetimi Sorumlulukları
  • Ek-2 AS9100 Satınalma İlave Şartları

yer vereceğiz.

Yine bu köşede yukarıda yer alan üretim sözleşmesinde yer verilen başka bir sektör temelinde, MILK-RUN SÖZLEŞMESİni ayrıca inceleyeceğim.

DANIŞMANLIK HİZMET ALIMLARI VE SÖZLEŞMELER

Danışmanlık Hizmet Alımları ve Sözleşmeler: Kontrol Listesi-II                             
Danışmanlık Hizmet Alımları ve Proje Esaslı Satınalma Yönetimi – I                    

OTOMOTİV SEKTÖRÜ MİLK-RUN SÖZLEŞME İNCELEMESİ

  1. Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – I

    Bölüm-I: Taşıma Esasları – Araç Spesifikasyonları (Madde 1-5 arası)

  2. Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – II

    Bölüm-II: Nakliyecinin Yükümlülükleri ve diğer. Madde (6-21 arası)

Sizler de bu köşede incelenmesini istediğiniz SATINALMA VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ kapsamında sözleşme örneklerinizi egitim@satinalmadergisi.com adresimize gönderebilirsiniz. Gelin birlikte inceleyelim.

Tedarikçi Sözleşmeleri, Kpi’lar, Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi Tedarikçi Sözleşmeleri, Kpi’lar, Sektörel Kontrat İncelemeleri EğitimiSATINALMA VE TEDARİK ZİNCİRİ EKİPLERİ İÇİN
Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi

Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri başlıklı eğitimin içeriğini incelemek için Eğitim Kataloğunu https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf indirebilirsiniz.

Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.

Tedarikçi Sözleşmeleri Kpi Performans

Sofralık Zeytin İhracatında Tarihi Rekor !

Satınalma Eğitimleri Sofralık Zeytin İhracatında Tarihi Rekor

Satınalma Eğitimleri Sofralık Zeytin İhracatında Tarihi RekorSofralık zeytinde dünya liderliği hedefiyle 2024/25 sezonuna giren Türkiye, 2023/24 sezonunu ihracatta tarihi rekorla geride bıraktı. Türkiye’nin sofralık zeytin ihracatı 2023/24 sezonunda yüzde 14’lük artışla 184 milyon dolardan 210 milyon dolara yükseldi.Türkiye sofralık zeytin ihracatında ilk kez 200 milyon doları aşmış oldu.

Türkiye’nin son 25 yıldır zeytincilik sektörüne yaptığı yatırımların meyvelerini ihracat rakamlarındaki gelişimle topladığını kaydeden Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Davut Er, 2024/25 sezonuna da büyük umutlarla girdiklerini dile getirdi.Zeytinin ekmekten salatalara, makarnalardan pizzalara pek çok yemeği lezzetlendirdiğini anlatan Er, “2023/24 sezonunda siyah zeytin ihracatımız 162,5 milyon dolar olurken yeşil zeytin ihracatımız 47,5 milyon dolara ulaştı” diye konuştu.

Türk Zeytini Dolar Bazında Yüzde 46 Değerlendi

Türkiye’nin 2023/24 sezonunda gerçekleştirdiği 210 milyon dolarlık sofralık zeytin ihracatının yüzde 97’sinin ambalajlı ihracat olduğu bilgisini veren EZZİB Başkan Yardımcısı M. Kadri Gündeş, zeytin ihracatında ortalama ihraç fiyatının 2022/23 sezonuna göre yüzde 46’lık artışla 1,84 dolardan 2,70 dolara çıktığının altını çizdi. Gündeş, sofralık zeytin ihracatında miktar bazında yüzde 22’lik düşüşle 100 bin tondan 78 bin tona gerilemesine rağmen, döviz getirisindeki artışın temelinde sofralık zeytin ihracatında ortalama ihraç fiyatının dolar bazında yüzde 46 artışının yattığına vurgu yaptı.

Zeytincilik sektörü olarak 2024/25 sezonunda, 2022/23 sezonu benzeri dünya liderliğine ulaşacak bir rekolte beklediklerini paylaşan Gündeş, “Sofralık zeytin ihracatında 100 bin tonu geçmeyi, döviz getirisinde de 250 milyon doları aşmayı hedefliyoruz”dedi.

İhracatı Avrupa, Ortadoğu ve Amerika Sırtladı

Türkiye, 2023/24 sezonunda 121 ülkeye 162,5 milyon dolarlık sofralık siyah zeytin ihraç ederken, Avrupa ülkelerine 90 milyon dolarlık siyah zeytin ihraç etti. Siyah zeytinde ikinci büyük pazarımız 34 milyon dolarla Ortadoğu ülkeleri oldu. Amerika kıtası 12,5 milyon dolarla Avrupa ve Ortadoğu ülkelerini izledi.

Almanya 41,5 milyon dolarlık siyah zeytin talebiyle zirvedeki yerini korurken, Irak 29 milyon dolarlık Türk zeytini tüketti. Siyah zeytin ihracatında üçüncü büyük pazarımız 22 milyon dolarla Romanya olurken, Romanya’yı 11,2 milyon dolarla Bulgaristan ve 10,2 milyon dolarlık siyah zeytin talebiyle ABD izledi.

Yeşil zeytin ihracatında Avrupa, 17,5 milyon dolarlak öne çıkarken, Ortadoğu ülkeleri 14,5 milyon dolarlık Türk yeşil zeytini talep etti. Amerika kıtasına ihraç edilen yeşil zeytin 5 milyon doları aştı.Almanya 9 milyon dolarlık taleple zirvede yer alırken, Türkiye; Irak’a 6,8 milyon dolarlık, ABD’ye 4,5 milyon dolarlık, Birleşik Arap Emirlikleri’ne 2,5 milyon dolarlık ve İngiltere’ye 2,4 milyon dolarlık yeşil zeytin ihraç etti.

14. TÜRKTAY’da Atık Endüstrisinin Yeşil Dönüşümü Konuşuldu

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi 14. Türktay’da Atık Endüstrisinin Yeşil Dönüşümü Konuşuldu

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi 14. Türktay’da Atık Endüstrisinin Yeşil Dönüşümü Konuşuldu14. TÜRKTAY’da Atık Endüstrisinin Yeşil Dönüşümü Konuşuldu

Ankara’da düzenlenen 14. TÜRKTAY “Ekolojik ve Ekonomik Çözüm; Atık Endüstrisi” etkinliği, sektör temsilcileri, akademisyenler ve siyasilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Bu yıl “Ekolojik ve Ekonomik Çözüm; Atık Endüstrisi” temasıyla düzenlenen etkinlik verimli oturumlara sahne oldu.

TÜRKTAY Platformu Yürütme Kurulu Başkanı ve TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, atık endüstrisinin çevresel sürdürülebilirliğe ve ekonomiye katkılarına dikkat çektiği açılış konuşmasında şunları ifade etti: “Atık endüstrisi ve çevre yönetimi, ekonomiye değer katarken sürdürülebilir bir gelecek inşa etmenin en önemli araçlarından biridir. Bu dönüşüm sürecinde, atıkların ve sanayi yan ürünlerinin alternatif yakıt ve hammadde olarak kullanımı, enerji verimliliği ve teknolojik yatırımlar bizim için en kritik konular arasında yer almaktadır. Aynı zamanda biyokütle gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerji ve hammadde kullanımı karbon emisyonlarının nötrlenmesi açısından stratejik bir rol oynamaktadır”.

“Üçüz Dönüşüm” Yaklaşımıyla Sürdürülebilir Gelecek

Sıfır Atık ve Yeşil Dönüşümün önemini de vurgulayan Bozay, düşük karbonlu üretimin geleceğin temel taşlarından biri olacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Karbon Emisyon Hedefi doğrultusunda, sektörler yeşil dönüşüm sürecine hızla uyum sağladılar. Yeşil ve dijital dönüşüm süreçlerini birlikte yürütmek gerektiğine inanıyoruz. Bu süreçte kamu, akademi, sivil toplum örgütleri ve özel sektördeki tüm paydaşların iş birliği içinde hareket etmesi, düşük karbonlu üretim hedeflerine ulaşmamız açısından büyük önem arz etmektedir. Bu ikiz dönüşüm sürecine aynı zamanda toplumsal dönüşümü de ekleyerek bir ‘üçüz dönüşüm’ yaklaşımını benimsiyoruz.

Biyokütle içeren atıkların ve malzemelerin enerji ve hammadde temininde kullanılması, karbon emisyonlarının nötrlenmesi için dünyada yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.

Ülkemizde de bu alandaki ekosistemlerin hızla geliştirilmesi bu dönüşümün başarısı için elzemdir” dedi.

Sustainability Strategies
Teklif almak için: egitim@satinalmadergisi.com

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EĞİTİM PROGRAMLARI

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve Yeşil Satınalma Eğitiminin içeriğini incelemek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf Eğitim Kataloğunu indirebilirsiniz.

Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.

Ayakkabı Yan Sanayinde Avrupa’nın En Büyük İmalatçısı: Türkiye

Tedarik Zinciri Danışmanlığı (3)

Tedarik Zinciri Danışmanlığı (3)Ayakkabı ve yan sanayide önemli bir deneyime sahip olan ülkemiz, çift sayısı bazında Avrupa’nın en büyük imalatçısı konumunda. Rakamlara baktığımızda yalnızca 10 yıl içerisinde 120 milyonlardan 380 milyonlara ulaşan bir üretim performansına sahibiz. Ayakkabı yan sanayi 2024 yılı ihracatı ilk dokuz ayda 30 milyon dolara yaklaştı. En fazla ayakkabı ihracatı yaptığımız ülkeler; Irak, Almanya, İtalya ve Birleşik Krallık. Türkiye ayakkabı yan sanayi sektöründe yurtdışındaki yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi konumunda. 

Aysaf’ta Bir İlk “Global Tasarım Yarışması” 

Sektörün, ayakkabı taban sistemleri, deri, suni deri, tekstil, eva, metal ve plastik aksesuar ürünleri, kimyasallar, yapıştırıcılar, makine, ekipman ve üretim teknolojileri ihtiyaçlarına karşılık bulabilmesi adına ideal bir platform sunan AYSAF; özel alanları ve etkinlikleri ile katılımcı ve ziyaretçilerine farklı bir fuar deneyimi yaşatarak üretici ile alıcı arasında bir kez daha önemli bir köprü görevi görecek. Bu yıl ilk kez düzenlenecek olan tasarım yarışması kapsamında kazananlar Milano’da eğitim alma hakkı kazanacak.

Ayakkabı Fuarında Karbon Ayak İzi Ölçülecek

Pek çok yeniliğe imza atan AYSAF’ta ayrıca ilk kez sürdürülebilirliğin önemine vurgu yapmak adına fuarın karbon ayak izi ölçümü yapılacak. Bu uygulama, sektörün çevre bilincini artırmaya yönelik bir adım olarak önem taşımaktadır. Sürdürülebilir üretim yöntemlerinin tanıtılacağı bu platform, katılımcıların çevre dostu uygulamaları benimsemesi için teşvik edici bir rol üstlenecektir.

Etkinlikler, Workshoplar ve B2B Görüşmeler

Fuar süresince düzenlenecek workshoplar, konunun uzmanlarının yer aldığı söyleşiler, defile ve etkinliklerle sektörü canlı tutacak olan AYSAF, yeni iş birlikleri için B2B görüşmelere de olanak sağlayacaktır. Katılımcılar, sektörün önde gelen isimleriyle bir araya gelerek, iş ağlarını genişletme ve yeni fırsatları değerlendirme şansı bulacaklardır. Ayrıca, uluslararası alanda iş yapma fırsatları ve en son teknolojik gelişmeler hakkında bilgi sahibi olabileceklerdir.

Bu yılki AYSAF, sadece bir fuar olmanın ötesine geçerek, sektördeki tüm paydaşlar için bir buluşma noktası olacak ve geleceğin ayakkabı yan sanayi trendlerini şekillendirecek bir platform sunacak ve gelecekte de sektöre yön vermeye devam edecektir.

” Farklı Olmaya Cesaretiniz Var mı? “

AYSAF’ta “Farklı Olmaya Cesaretiniz Var mı?” ifadesi, sadece bir slogan değil, aynı zamanda sektörü yeniden şekillendiren cesur ve dinamik markaları ön plana çıkaran bir çağrıdır. Ziyaretçiler, firmaların sunduğu en son yenilikleri keşfederek, orijinallik ve vizyon arayanların kaçırmaması gereken bir etkinlikte ayakkabı sektörünün geleceğini deneyimleme fırsatına sahip olacaklar.

Aysaf 2024: Sektörün En Köklü Fuarı

Bu Kapsamda Tüm Paydaşları Bir Araya Getiren, 35.Yılını Kutlayan Sektörün En Köklü ve En Büyük Fuarı Aysaf 13-16 Kasım 2024 Tarihlerinde Toplam 52.100 M2 Alanda Altı Salonda Aynı Anda Yeni Trendler, Teknolojiler ve Fırsatları Tanıtacak.

Aysaf Fuarı, 35 yıldır ticaret sektörünün önemli bir parçası olarak, sektör profesyonellerini bir araya getirerek yenilikçi çözümler ve iş fırsatları sunmaktadır. Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği AYSAD ile Artkim Fuarcılık iş birliği ile dünyanın dört bir yanından lider firmaların ağırlanacağı 71. Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı AYSAF yenilikçi ürün ve hizmetlerin geniş bir kitleye ulaştırılması ve sektörel yeni iş bağlantılarının kurulması konusunda etkin bir rol oynayarak ticaretin kalbinin attığı bu platform, her yıl daha fazla katılımcı ve ziyaretçi ile büyüyerek, sektördeki gelişmelere yön vermeye devam edecek.

Otokar, Sürdürülebilirlik Raporunu Yayımladı

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Otokar Surdurulebilirlik Raporu

Otokar, Sürdürülebilirlik Raporunu Yayımladı

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Otokar Surdurulebilirlik RaporuKoç Topluluğu şirketlerinden Otokar, “Geleceğe hep birlikte ulaşmak” vizyonuyla yürüttüğü sürdürülebilirlik çalışmalarını aktardığı 2023 yılı Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı.

Türkiye’nin öncü otomotiv ve savunma sanayi şirketi Otokar, 2023 yılı Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı. Faaliyet gösterdiği tüm alanlarda Koç Topluluğu’nun paylaştığı değer ve ilkelere sadık kalarak insana ve topluma yakın, çevreye duyarlı, evrensel iş etiği ilkelerine bağlı bir yaklaşımla hareket eden Otokar, bu değerleri benimseyerek küresel ölçekteki konumunu her geçen gün daha da sağlamlaştırıyor.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda kararlılıkla çalışmalarını sürdüren ve “Geleceğe hep birlikte ulaşmak” vizyonuyla hareket eden Otokar, sürdürülebilirlik faaliyetlerini dört ana başlıkta topladı. Ekonomik, sosyal, çevresel başarılar ve kurumsal yönetişim konularını kapsayan Sürdürülebilirlik Raporu’nda Otokar, bu alanlardaki başarılarını daha da ileriye taşımak ve küresel arenada daha da güçlü olmak hedefiyle yaptığı çalışmaları aktardı.

Karbon Ayak İzini Azaltmaya Devam Etti

Çevreci ve yenilikçi ürünleriyle gelecek nesillerin yaşam standartlarını yükseltmeyi amaçlayan Otokar, teknoloji ve dijitalleşmeyi bu süreçte itici güç olarak kullanıyor. Şirket, Arifiye’deki fabrikasında gerçekleştirilen enerji verimliliği faaliyetleri kapsamında devreye aldığı projelerle 2023 yılında yaklaşık 1.537 MWh enerji ve 695 ton CO2 tasarrufu sağladı. Ayrıca, su kaynaklarının korunması için gerçekleştirdiği projelerle yaklaşık 150 bin m³ suyu geri dönüştürerek üretim süreçlerine kazandırdı.

Otokar’ın, iş stratejilerini küresel bir oyuncu olma yolunda hayata geçirmenin yanı sıra çevresel etkiyi azaltma ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik çalışmalarını da artırdığını vurgulayan Genel Müdür Aykut Özüner, “2023 yılında Cumhuriyetimizin 100. yılını ve şirketimizin 60. yılını birlikte kutlamanın gururunu yaşadık. Sürdürülebilirlik çalışmalarımıza aynı kararlılıkla devam ettik. Yenilenebilir enerji yatırımlarımızla karbon ayak izimizi azaltırken enerji verimliliği çalışmalarımız sayesinde önemli tasarruflar elde ettik. En değerli sermayemiz olan çalışanlarımızın gelişimini destekleyerek, eşitlikçi ve katılımcı bir iş iklimi oluşturduk” dedi.

Dijital Dönüşümde Yenilikçi Çözümlerini Genişletti

Geleceğin ihtiyaçlarına yönelik yeni donanım ve uygulamalar geliştirme çalışmalarını kesintisiz sürdüren Otokar, geçtiğimiz yıl Ar-Ge ve dijital dönüşüm projeleriyle sektördeki öncülüğünü pekiştirdi. 2023 yılında ticari ve askeri araç alanlarında yeni ürünlerini tanıtan şirket, hidrojen yakıt hücreli otobüs modeli Kent Hidrojen’i geliştirerek bu alandaki başarılarına bir yenisini ekledi. Otokar’ın Seviye 4 otonom sürüş teknolojisine sahip elektrikli otobüsü Otonom e-Centro da 2023 yılında ürün gamında yerini aldı.  Ayrıca, Türkiye’nin ilk paletli insansız zırhlı aracı Alpar’ı ürün ailesine dahil eden Otokar, savunma sanayiinde yenilikçi çözümlerini genişletti. Faaliyet gösterdiği sektörlerde dijital dönüşüm yolculuğunda da öncü olmayı hedefleyen şirket, geliştirdiği projelerle sektördeki teknolojik dönüşüme katkı sağlamaya devam etti.

“Koç Holding Karbon Dönüşüm Programı’nda Aktif Rol Oynuyoruz”

2014’den beri BIST sürdürülebilirlik endeksinde yer alan Otokar’ın performansına dikkat çeken Özüner, “Raporlama yılımızda art arda 15. kez Türkiye’nin en çok tercih edilen otobüs markası olmayı başardık. Türkiye’nin yanı sıra, Avrupa’da da büyümemizi sürdürdük; Fransa ve Romanya’nın ardından ticari araçlarda faaliyet gösteren iştirak şirketlerimiz arasına İtalya’yı da ekledik. Bir yandan küresel açılımımıza devam ederken, diğer yandan uzun vadeli çevresel ve sosyal hedeflerimizi genişlettik. Hedefimiz; yeşil ulaşım, enerji verimliliği, dijitalleşme ve toplumsal katkı alanlarında sürdürülebilir büyümeyi devam ettirerek küresel pazarda daha güçlü bir konum elde etmek. 2050 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefleyen Koç Holding Karbon Dönüşüm Programı’nda aktif rol oynuyoruz. Bu doğrultuda, çevresel etkilerimizi yakından takip ediyor, enerji verimliliğini artırmak için yenilikçi teknolojilere, yeşil ulaşım çözümlerine ve geleceğe yatırım yapıyoruz.” dedi.

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Otokar Surdurulebilirlik RaporuGeçtiğimiz yıl Sakarya’daki fabrikasında güneş enerji panellerini devreye alarak yenilenebilir enerjiye katkısını artıran Otokar, çalışan memnuniyeti ve toplumsal sorumluluk projelerine de aralıksız devam etti. İş sağlığı ve güvenliği alanında çalışanlarına 37 bin 243 saat eğitim veren şirket, gençlere yatırım yapmayı da sürdürürken; 2023 yılında 177 lise ve 38 meslek yüksekokulu öğrencisine staj imkânı sağladı. Otokar ayrıca, çevresel sorumluluğa verdiği önemi Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından layık görüldüğü “Çevre Ödülü” ile de bir kez daha tescilledi.

  •   –   –   –   –   –  –   –   –  –  –  –  –   –  –   –   –   –  –  –   –  –  –   –   –  –   –   –   –   –   –

Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı – Proje Danışmanlığı

Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı - Proje Danışmanlığı
Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı – Proje Danışmanlığı

Sürdürülebilir Tedarik Stratejisine Neden İhtiyaç Duyuyoruz?

Murat Erdal
Prof. Dr. Murat ERDAL

Şirketlerimize Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme danışmanlık hizmeti veriyoruz. Sürdürülebilir tedarik bakış açısında satınalma operasyonu ürün ve hizmet alımının çok ötesine geçti. Tüm dünyada şirketler, iş ilişkilerini; çevre, sosyal ve yönetişim (ESG) perspektifi ile birlikte değerlendiriyor. Tedarikçi ESG programları işin hayati parçası haline geldi. Paydaş firmanın sürdürülebilirlik anlayış ve uygulamaları analiz ediliyor. Tedarikçinin içinde bulunduğu dünyaya, çevreye, topluma, çalışanlara, tüketiciye ve mevzuata saygısı etraflıca değerlendiriliyor. Dünyada şirketler sürdürülebilirlik kriterlerine uymayan firmalarla yan yana gelmek ve onlarla iş ilişkisinde bulunmak istemiyor.

Sürdürülebilir satınalma gereklilikleri için tedarikçi ekosisteminin riskleri analiz edilmelidir. Tedarikçilerden emisyon verisi alınamadığında, emisyon hesaplarında problemlere neden olmaktadır. Net sıfır emisyon hedefi için tedarikçileri teşvik edici aksiyonları (zaman zaman zorlayıcı tedbirler) almak, tedarik stratejisini yeni baştan dizayn etmek gerecektir. Bu bir zorunluluktur.

Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı yeni dönemin anahtarı olarak değerlendirilmektedir.

Proje Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL egitim@satinalmadergisi.com 

Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı – Proje Danışmanlığı

ŞİRKETLERİMİZE GÜVENİLİR BİR YAPI HAZIRLIYORUZ

Proje Adımları:

  • Sürdürülebilir Tedarik / Kaynak Stratejisi
  • Tedarikçi ve Operasyonel Riskler
  • Sürdürülebilir Tedarikçi Kimliği
  • Tedarikçi ESG Programı
  • Mevzuata Uyum ve Emisyon Hesaplamaları
  • ISO 20400 Sürdürülebilir Tedarik Standardı
  • İhale Kriterleri ve Sözleşmelerin Revizyonu
  • Tedarikçi Geliştirme – Rehberlik Programı
  • Tedarikçiler için Eğitimler
  • Tedarikçi Portalı; Takip ve İzleme
  • Tedarikçi Performans Değerlendirme
  • Tedarikçi Etik Kodlar
  • Tedarikçi Davranış Kuralları
  • Tedarikçi Gelişimi ve Raporlama

Proje Danışmanlık Süresi: 1 Yıl

Sustainability Strategies
Teklif almak için: egitim@satinalmadergisi.com

 

2 günlük Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve Yeşil Satın alma Eğitiminin içeriğini incelemek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf Eğitim Kataloğunu indirebilirsiniz.

Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.

ERP mi? S2P mi? CFO’ların Yeni Stratejik Tercihi Ne Olmalı?

S2p Cfo Erp

ERP mi? S2P mi? CFO’ların Yeni Stratejik Tercihi Ne Olmalı?

Olgar ATASEVEN

Bugünün hızlı değişen iş dünyasında, CFO’lar ve CIO’lar, şirketlerinin teknoloji altyapılarını modernize ederken kritik bir kararın eşiğinde duruyor: Geleneksel ERP sistemlerini mi yükseltmeli, yoksa satın alma ve tedarik süreçlerini yönetmek için daha esnek ve hızlı değer sunan ve gittikçe payları artan S2P (Source-to-Pay) platformlarına mı yatırım yapmalılar? Bir yanda, yıllardır finansal yönetimden envanter takibine kadar birçok işlevi entegre eden ve köklü bir yapı olan ERP sistemleri var; ancak bu sistemlerin güncellemeleri, zaman ve kaynak açısından büyük yükler getirebiliyor. Diğer yanda ise S2P platformları, tedarik zincirini uçtan uca optimize ederek verimliliği artıran ve bu süreçte daha kısa sürede geri dönüş sağlayan bir çözüm sunuyor. Peki, işletmelerin stratejik hedeflerine hangisi daha uygun? Konuyu tedarik kapsamında ele almak ve işletmelerin hem finansal hem de operasyonel anlamda nasıl bir yol izlemeleri gerektiği konusunda yeni bir perspektif sunmak için bu karşılaştırmanın faydalı olacağını düşünüyorum.

ERP ve S2P: Hangi Yolda Daha Fazla Hazine Gizli?

S2p Cfo ErpERP sistemleri, uzun süredir işletmelerin arka ofis operasyonlarını düzenleyen ve birbirinden farklı süreçleri bir araya getiren çözümler olarak öne çıkıyor. Ancak, ERP’ye geçmenin ve ERP yükseltmenin uzun süren entegrasyon süreçleri, bazen milyonlarca dolara ulaşan maliyetleri ve uygulama sürecindeki karmaşıklıkları, birçok CFO ve CIO’nun tüylerini diken diken ediyor. İşte tam bu noktada, satın alma ve tedarik süreçlerini daha verimli yönetmeyi amaçlayan S2P platformları, daha hızlı uygulanabilirlik ve düşük maliyet avantajlarıyla öne çıkıyor ve işletmenin bu alanında çok büyük yatırımlar yapmadan verimlilik getirmeyi hedefliyor.

S2P Nedir ve Neden Önemlidir?

S2P, işletmelerin tedarik zincirini baştan sona yönetmek için tasarlanmış bir dijital platformdur. Bu platform, tedarikçilerle yapılan sözleşmelerden ödeme süreçlerine kadar tüm aşamaları entegre eder ve optimize eder. Özellikle hızlı geri dönüş süresi ve maliyet avantajlarıyla dikkat çeken S2P, işletmelerin satın alma süreçlerini daha şeffaf ve izlenebilir hale getirir. Örneğin, sözleşme yönetimi ve kılavuzlu satın alma gibi özellikleri sayesinde, şirketlerin onaylı tedarikçilerden doğru ürünleri almasını sağlar ve bu süreçte maliyetleri düşürür.

Değerlenme Süresi ve Maliyet Avantajı

ERP’ye geçmek veya ERP’nizi yükseltmek, genellikle iki ila üç yıl süren uygulama süreçleriyle birlikte gelirken, bu süre zarfında şirketin büyük bir yatırım miktarını da yapmasını gerektirir. Bu yatırım insan, zaman, parasal kaynakların bütünüdür. Buna karşılık, S2P platformları çok daha hızlı devreye alınabilir ve kurumlara daha hızlı geri dönüş sağlar. S2P platformları, ERP yükseltmelerinin aksine, sürekli eğitim ve birleşme sonrası entegrasyonlar gibi gizli maliyetleri ortadan kaldırır.

İşbirliği ve Uyumun Önemi

Teknoloji yatırımlarında CFO’lar ve CIO’lar arasında uyum sağlanması kritik bir faktördür. Coupa’nın Stratejik CFO Anketi 2024’e göre, CFO’ların %73’ü, iş öncelikleri konusunda CIO’larla uyumsuzluk yaşadıklarını bildiriyor. S2P platformları, hem finans hem de BT ihtiyaçlarını dengeleyerek bu uyumsuzluğu giderebilir ve kârlı büyümeyi destekleyen çözümler sunabilir. ERP yükseltmeleri, sıklıkla bu tür uyumsuzluklar nedeniyle duraklarken, S2P platformları daha hızlı uyum sağlar ve şirketlerin çeviklik kazanmasına yardımcı olur.

Finansal Modellerde Çeviklik: S2P’nin Avantajları

ERP ve S2P platformlarının finansal analizinde, geri ödeme süresi, net şimdiki değer (NPV) ve içsel getiri oranı (IRR) gibi metrikler öne çıkar. S2P platformlarının, kısa sürede sağladığı değer artışı, bu metriklerdeki yüksek performansı ile dikkat çeker. ERP sistemleri ise uzun vadeli avantajlar sunar, ancak geri dönüş sağlamak zaman alıcı olabilir. Özellikle, hızlı karar almanın önem kazandığı bugünün iş dünyasında, S2P platformları, veriyi sistemler arasında birleştirerek daha esnek bir yönetim sunar.

Hangi Yol Daha Hızlı Değer Sunar?

ERP’ler, birçok şirket için vazgeçilmez olmaya devam ederken, S2P platformları hızla büyüyen bir alternatif olarak öne çıkıyor. CFO’lar ve CIO’lar için, S2P öncelikli bir yaklaşımı benimsemek, daha kısa sürede daha fazla değer elde etmenin yanı sıra, uzun vadeli başarıyı sağlamak için önemli bir strateji olabilir. S2P ile işletmeler, hem finansal hem de operasyonel süreçlerde çevik ve esnek bir yapı kurarak, günümüzün dinamik iş ortamında rekabet avantajı yakalayabilir.

S2P ve ERP arasındaki temel farklar, işletmelere sundukları değerler ve finansal avantajlar, bu değerlendirmede sizler için kısaca öne çıkardım. CFO’lar ve CIO’lar, bu iki seçenekten hangisinin şirketlerine daha büyük bir stratejik değer katacağını artık daha net görebilir diye düşünüyorum. Doğru tercihi yapmak, yalnızca maliyet avantajı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda şirketinizin rekabet gücünü artırır ve gelecekteki büyüme potansiyelini şekillendirir. Stratejik bir yatırım yaparak, iş süreçlerinizin hızını ve verimliliğini artırabilir, şirketinizi geleceğe daha sağlam adımlarla taşıyabilirsiniz.

Olgar Ataseven

Girişimci, İş İnsanı, Yazar, Konuşmacı

olgar.ataseven@profesia.com.tr

Kayıt Formu

Kayıt için Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) Usul ve Esasları Uyarınca Kişisel Verilerinizin Korunması Hakkında Müşteri Aydınlatma Metnin okunması ve kabul edilmesi gereklidir.