Sanayide Kadın Operatörler Revaçta: Kol Gücünün Yerini Yetenek Aldı!

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Sanayide Kadın Operatörler Revaçta Kol Gücünün Yerini Yetenek Aldı!

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Sanayide Kadın Operatörler Revaçta Kol Gücünün Yerini Yetenek Aldı!2015 yılından bu yana 4 bini aşkın mezun veren Tezmaksan Akademi, Sivas’taki yeni şubesi ile kadın istihdamına odaklandı. Başta Sivas olmak üzere çevre illerden kadın istihdamına yoğun bir ilgi olduğunu belirten Tezmaksan Grup CEO’su Hakan Aydoğdu, “Sektörümüzde erkek çalışan oranı oldukça yüksek. Artık yaptığımız iş kol gücünden tamamen çıktığı için çalışanların erkek ya da kadın olmasının bir önemi kalmadı. Bizim için yetenek ön planda. Biz de Sivas’taki şubemizde kadınlarımıza eğitim vererek, onların çalışma hayatına dahil olmasına katkı sağlıyoruz” dedi.

Yenilikçi hamle ve yatırımlarıyla 40 yılı aşkın süredir Türkiye sanayisinin çözüm ortaklığını üstlenen Tezmaksan, 2015 yılının sonunda hayata geçirdiği Tezmaksan Akademi ile eğitim ve talaşlı imalat sanayi arasında köprü görevi üstleniyor. Sanayinin bugün ve gelecekteki en büyük sorunları arasında yer alan nitelikli eleman ihtiyacını bünyesinde verdiği eğitimlerle karşılamaya çalışan Tezmaksan Akademi; İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Konya’nın yanı sıra Sivas’taki birimiyle de gençleri sanayiye hazırlıyor. Sanayideki kadın istihdam oranının artırılmasına yönelik çalışmalar gerçekleştiren Akademi, yetiştirdiği kadın operatörleri firmalara yönlendiriyor.

Tezmaksan Akademi, Sivas Ekonomisine Değer Katıyor

Tezmaksan Akademi’nin gelişen teknolojiyi yeni gelen nesillere ve sektör oyuncularına aktarmada önemli rol üstlendiğini belirten Tezmaksan Grup CEO’su Hakan Aydoğdu, “Talaşlı imalat sektörüne CNC, yazılım eğitimleri ve istihdam konusunda destek veren akademimiz sayesinde üretim hacmi ve ihracatı her geçen gün artan ülkemize, en çok ihtiyaç duyulan nitelikli elemanı kazandırıyoruz. Bunun yanında sektörümüzde erkek çalışan oranı yüksek seviyelerde. Tayvan’ı bir kenara ayırırsak bu bütün dünyada böyle. Bu konuda bir adım atmamız gerektiğini düşünerek Sivas fabrikamızda başlayan robot üretimiyle birlikte orada da Akademi açılışımızı yaptık. Özellikle sanayide kadın istihdamının artırılması yönünde akademinin varlığı büyük öneme sahip. Çünkü burada kadın çalışan istihdam etmek isteyen çok firmamız var. Operatörleri hep kadınlardan seçiyorlar. Böylelikle biz de eğitim alan kadın çalışanları firmalara kazandırıyoruz. Yaptığımız iş artık kol gücünden tamamen çıktığı için çalışanın kadın-erkek olmasından ziyade yetenekleri daha ön planda. Diğer akademilerimizden farklı olarak Sivas’ta robot eğitimi veriyoruz” dedi.

Genç İnsan Kaynağı, Tezmaksan Akademi İle Sanayi İçin Cevhere Dönüşüyor

Türkiye’deki genç insan kaynağının eğitim alanındaki planlı ve stratejik yatırımlarla ekonomi ve sanayi için gerçek bir cevher olduğunu ifade eden Aydoğdu, şunları söyledi: “Tezmaksan Akademi ile gençlerin kendilerini geliştirme ve sektördeki teknik yenilikleri takip etme fırsatını sunuyoruz. Böylelikle iş hayatına atılmadan önce teknik bilgi sahibi olan gençler, teorik bilgilerini tezgah başında uygulama şansı buluyor ve mesleklerinde uzmanlaşabiliyor. Ayrıca üniversiteye devam etmeyi planlamayan veya okulu bırakan öğrencilere de iş hayatında meslek edinme olanağı sunuyoruz. Tezmaksan Akademi sayesinde öğretmenlere de teknik eğitimler konusunda bilgi düzeylerini artırma ve güncel konularda yetkinlik kazanma fırsatı sunuyoruz. Bu sayede öğretmenler, öğrencilere daha etkili bir şekilde eğitim verirken sektördeki değişimlere de ayak uydurabiliyor.”

Tedarik Zinciri Yönetiminde Erken Tespitler Olası Kayıpların Önüne Geçiyor

Tedarik Zinciri Danışmanlığı Haber Tedarik Zinciri Yönetiminde Erken Tespitler Olası Kayıpların önüne Geçiyor

Tedarik Zinciri Yönetiminde Erken Tespitler Olası Kayıpların Önüne Geçiyor

Tedarik Zinciri Danışmanlığı Haber Tedarik Zinciri Yönetiminde Erken Tespitler Olası Kayıpların önüne GeçiyorTedarik zinciri yönetimi, lojistik sektöründe rekabet avantajının sağlanması açısından kritik bir rol oynuyor. Dünya genelindeki öngörülemeyen gelişmeler tedarik zincirlerinin daha karmaşık hale gelmesine neden olurken, bu alandaki riskleri ve olası kayıpları minimuma indirmek için erken tespitler büyük önem taşıyor. Globelink Ünimar İcra Kurulu Başkanı Fatih Baş, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Tedarik zincirinde yaşanabilecek bir aksama ekonomik ve operasyonel birçok krize sebep olabiliyor. Bu noktada ise erken tespitler olası kayıpların önüne geçiyor. Önceden önlem alan firmalar tedarik zinciri boyunca oluşabilecek potansiyel sorunları belirleyerek, operasyonlarını daha verimli ve sürdürülebilir hale getirebiliyor.

Dijital dönüşüm teknolojileri potansiyel kayıpların önüne geçiyor

Öte yandan teknolojinin gelişimi, tedarik zinciri yönetiminde erken tespit süreçlerinin daha etkin hale gelmesine katkı sağlıyor. Yapay zeka, büyük veri analitiği ve nesnelerin interneti (IoT) gibi yenilikçi teknolojiler, tedarik zincirinin her aşamasında verilerin toplanmasını, analiz edilmesini ve potansiyel sorunların önceden saptanmasını mümkün kılıyor. Bu sayede, tedarik zincirinde oluşabilecek aksaklıklar önceden tespit edilerek, kesintisiz bir operasyon sağlanabiliyor.

Maliyetleri düşürmede oldukça etkili

Risklerin önceden tespit edilmesinin büyük bir avantaj sağladığının altını çizen Fatih Baş, “Tedarik süreçlerindeki yönetim oldukça katmanlı bir yapıya sahip. Bu yüzden, operasyonel riskleri en aza indirmenin yolu, erken tespit mekanizmalarını etkin bir şekilde kullanmaktan geçiyor. Teknolojinin sunduğu imkanlar sayesinde, potansiyel sorunları önceden belirleyerek hem maliyetleri düşürebiliyor hem de müşteri memnuniyetini artırabiliyoruz. Bizler de Globelink Ünimar olarak bu konudaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örneğin, operasyonel süreçlerdeki verimliliği artırmak için geliştirdiğimiz UNIBOX projemizle, Türkiye ve dünya genelindeki ithalat ile ihracat verilerini otomatik olarak sistemimize entegre ederek, sektördeki konumumuzu ayrıntılı bir şekilde raporlayabiliyoruz. Bunun yanı sıra, tahminleme yapıları ve what-if analizler noktasında da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.’’ dedi.

Yetenek Yönetimi 4.0: Dijital Çağda Yetenekleri Kazanmak

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Yetenek Yönetimi 4.0 Dijital çağda Yetenekleri Kazanmak

Yetenek Yönetimi 4.0: Dijital Çağda Yetenekleri Kazanmak

Doç. Dr. Gözde MERTSatınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Yetenek Yönetimi 4.0 Dijital çağda Yetenekleri Kazanmak

İstanbul Nişantaşı Üni. İİSBF Dekan Yard.

“Dijital çağda başarı, yetenekleri keşfetmek ve teknolojiyle geliştirmekten geçer.”Doç. Dr. Gözde MERT

Günümüz iş dünyasında yetenek yönetimi, bir organizasyonun başarısının merkezinde yer almaktadır. Ancak dijital dönüşüm, bu yönetim anlayışını yeniden şekillendirmektedir. Yetenek Yönetimi 4.0, dijital çağın gereksinimlerine uygun olarak yeteneklerin keşfedilmesi, geliştirilmesi ve elde tutulmasını amaçlayan yeni bir yönetim yaklaşımıdır.

Dijital Dönüşümün İş Dünyasına Etkisi

Dijitalleşme, iş yapış şekillerimizi kökten değiştirdi. Yetenek yönetimi de bu değişimden nasibini aldı. Geleneksel yetenek yönetimi yaklaşımlarının yerini, teknoloji destekli, veri odaklı ve çevik yöntemler alıyor. Endüstri 4.0 ile ortaya çıkan bu yeni döneme “Yetenek Yönetimi 4.0” deniliyor. Bu kavram, yetenek yönetiminin dijitalleşmesi ve otomasyona dayalı yeni süreçleri içeriyor.

Dijital dönüşüm, yetenek kazanımında ve elde tutulmasında birkaç temel değişikliği beraberinde getiriyor. İlk olarak, yapay zekâ (AI) ve veri analitiği, yetenekleri keşfetme ve değerlendirme süreçlerini radikal şekilde dönüştürüyor. Bunun yanı sıra, uzaktan çalışma ve hibrit çalışma modelleri, yeteneklerin küresel ölçekte yönetilmesini mümkün kılıyor. Artık yetenekler yalnızca belirli bir coğrafi bölgede değil, dünyanın dört bir yanındaki çalışan havuzlarından seçilebiliyor.

Gözde Mert 2

Yetenek Yönetimi 4.0 Nedir?

Yetenek Yönetimi 4.0, dijital teknolojilerden yararlanarak en iyi yetenekleri bulma, çekme, geliştirme ve elde tutma stratejilerinin bir bütünü olarak tanımlanabilir. Bu yaklaşım, yeteneklerin sadece teknik becerilerini değil, aynı zamanda yaratıcı ve analitik düşünme kapasitelerini de dikkate alır. Dijital çağda başarıyı sürdürebilmek için şirketlerin çevik ve esnek olması gerektiği gibi, yetenek yönetimi de aynı şekilde esneklik gerektirir.

Bu yeni dönemde, veriye dayalı karar verme süreçleri çok daha fazla ön plana çıkmaktadır. İşverenler, işe alım sürecinde büyük veri analitiği kullanarak adayların yeteneklerini daha doğru değerlendirebilir. Aynı zamanda çalışanların performansını izlemek, kişisel gelişimlerini desteklemek ve kariyer yollarını planlamak için veri tabanlı araçlar kullanılabilir. Örneğin, performans yönetim sistemleri ve kişiselleştirilmiş gelişim programları ile çalışanların yeteneklerini optimize etmek mümkündür.

Yetenek Kazanmanın Yeni Yolları

Yetenek Yönetimi 4.0 ile birlikte, yetenek kazanma süreçleri de köklü değişimlere uğradı. Artık klasik iş ilanları ve kariyer fuarları yerini sosyal medya, dijital ağlar ve çevrimiçi yetenek platformlarına bırakıyor. Şirketler, dijital kanallar üzerinden geniş bir aday havuzuna ulaşabiliyor ve en iyi yetenekleri küresel çapta keşfedebiliyor.

Bunun yanı sıra, yetenek kazanımında yapay zekâ önemli bir rol oynuyor. AI destekli işe alım süreçleri, adayların yetkinliklerini daha objektif bir şekilde değerlendirmeye olanak tanıyor. Örneğin, adayların başvurularını analiz eden algoritmalar, en uygun adayları belirleyerek işe alım sürecini hızlandırıyor ve önyargısız bir değerlendirme sağlıyor. Böylece, daha kapsayıcı bir yetenek yönetimi anlayışı oluşturuluyor.

Dijital Çağda Çalışan Deneyimi

Dijital çağ, yalnızca yetenekleri kazanmayı değil, aynı zamanda onların elde tutulmasını da zorunlu kılıyor. Çalışan deneyimi, yetenek yönetiminde en kritik faktörlerden biri haline geldi. Teknolojik yeniliklerle birlikte çalışanlar, daha fazla esneklik, iş-yaşam dengesi ve kişiselleştirilmiş kariyer fırsatları bekliyor.

Çalışanların işyerindeki deneyimlerini iyileştirmek için kullanılan dijital araçlar arasında çalışan memnuniyeti anketleri, geri bildirim platformları ve performans yönetim sistemleri yer alıyor. Bu araçlar, çalışanların ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve onlara uygun çözümler sunmak için işverenlere büyük bir fırsat sunuyor. Özellikle uzaktan çalışma düzeninde, bu tür dijital çözümler, çalışan bağlılığını ve verimliliği artırmak açısından kritik bir rol oynuyor.

Gözde Mert 3

Veri ve Analitiğin Rolü

Yetenek Yönetimi 4.0’ın en büyük avantajlarından biri, veri ve analitikle desteklenmesidir. İnsan kaynakları analitiği, yetenek yönetiminde devrim yaratıyor. Şirketler, çalışan performansından, memnuniyetine kadar her türlü veriyi toplayıp analiz ederek yetenek yönetimi stratejilerini optimize edebilirler.

Bu veri analitiği süreçleri, hem işverenlerin hem de çalışanların karar alma süreçlerini iyileştiriyor. Örneğin, hangi çalışanların terfiye daha uygun olduğunu belirlemek veya hangi yeteneklerin daha fazla eğitim ve gelişim ihtiyacı olduğunu görmek için analitik araçlar kullanılabilir. Bu tür içgörüler, organizasyonların daha bilinçli ve stratejik kararlar almasına olanak tanır.

Yapay Zekâ ve Otomasyonun Etkisi

Yapay zekâ ve otomasyon, Yetenek Yönetimi 4.0’ın temel bileşenleri arasında yer alıyor. AI, işe alım, eğitim ve gelişim gibi süreçlerde verimliliği artırarak hem işverenlere hem de çalışanlara önemli avantajlar sunuyor. Örneğin, AI tabanlı sistemler, çalışanların becerilerini analiz ederek onlara uygun eğitim programları öneriyor ve bu sayede kişisel gelişim süreçleri daha verimli hale getiriliyor.

Otomasyon ise özellikle rutin insan kaynakları süreçlerinde büyük bir zaman tasarrufu sağlıyor. Örneğin, işe alım süreçlerinde belgelerin otomatik olarak taranması ve işlenmesi, insan hatasını en aza indirirken aynı zamanda süreçleri hızlandırıyor. Ayrıca, yapay zeka ve otomasyon sayesinde işverenler, daha az zaman ve kaynak harcayarak daha iyi yetenekleri çekebiliyor ve geliştirebiliyorlar.

Yetenek Yönetiminde Çeşitlilik ve Kapsayıcılık

Yetenek Yönetimi 4.0 ile birlikte çeşitlilik ve kapsayıcılık konuları da daha fazla önem kazanıyor. Teknoloji, bu alanda da yenilikçi çözümler sunuyor. İşverenler, dijital araçlar sayesinde daha geniş bir aday havuzuna erişebiliyor ve farklı geçmişlere sahip yetenekleri keşfetme fırsatı buluyorlar.

Yapay zekâ ve veri analitiği kullanılarak işe alım süreçlerindeki önyargılar minimize ediliyor. Bu da daha çeşitli ve kapsayıcı bir işgücü oluşturma hedefine katkıda bulunuyor. Çeşitlilik ve kapsayıcılık, yalnızca bir sosyal sorumluluk değil, aynı zamanda iş performansını artıran önemli bir stratejik unsur haline gelmiş durumda.

Geleceğin Yetenek Yönetimi

Yetenek Yönetimi 4.0, dijital çağın dinamiklerine uyum sağlayarak iş dünyasında başarıyı sürdürebilmek için kritik bir rol oynuyor. Yapay zekâ, veri analitiği ve otomasyon gibi dijital araçlar, yetenek kazanımı, gelişimi ve elde tutulmasında büyük bir dönüşüm yaratıyor. Bununla birlikte, çalışan deneyimini iyileştiren ve çeşitlilik ile kapsayıcılığı teşvik eden bu yeni yönetim anlayışı, organizasyonların gelecekteki başarısının anahtarı olarak öne çıkıyor.

Gelecek, dijitalleşmeyle şekillenecek ve bu süreçte yetenek yönetiminin dijitalleşmesi de kaçınılmaz olacak. İşverenlerin bu dönüşüme hızla uyum sağlaması ve en iyi yetenekleri çekmek, geliştirmek ve elde tutmak için dijital çağın imkanlarından yararlanması, rekabet avantajı elde etmelerini sağlayacaktır.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Yetenek Yönetimi 4.0 Dijital çağda Yetenekleri KazanmakDoç. Dr. Gözde MERT

İstanbul Nişantaşı Üni. İİSBF Dekan Yard.

www.gozdemert.com

gozde.mert@nisantasi.edu.tr

mertgozde@yahoo.com

Lojistik Sektörünün Geleceğinde Yapay Zeka ve Sürdürülebilirlik Öne Çıkıyor

Yapay Zeka Ve Tedarik Zinciri Uygulamaları Eğitimi Haber Lojistik Sektörünün Geleceğinde Yapay Zeka Ve Sürdürülebilirlik öne çıkıyor

Lojistik Sektörünün Geleceğinde Yapay Zeka ve Sürdürülebilirlik Öne Çıkıyor

  • Yapay Zeka Ve Tedarik Zinciri Uygulamaları Eğitimi Haber Lojistik Sektörünün Geleceğinde Yapay Zeka Ve Sürdürülebilirlik öne çıkıyor7. DHL Lojistik Trend Radarı Raporu yayınlandı
  • Rapor, lojistik profesyonelleri için bir rehber görevi görerek önümüzdeki on yıl için önemli gelişmeleri özetliyor
  • Yapay zeka (AI) kümesi beş temel trendle genişliyor: Üretken Yapay Zeka, Yapay Zeka Etiği, İşitsel Yapay Zeka, Bilgisayarlı Görü ve Gelişmiş Analitik
  • Sürdürülebilir Yakıtlar ve Yenilenebilir Enerji Altyapısı trendlerinin öne çıktığı sürdürülebilirlik, en önemli kümelerden biri olmaya devam ediyor

DHL, sektörü etkileyen en önemli sosyal, ticari ve teknolojik trendleri açıkladığı, DHL Lojistik Trend Radarının 7.’sini yayımladı. İlki 2012 yılında yayımlanan rapor, iki yılda bir hazırlanıyor; lojistik trendlerinin ve bu trendlerin etkilerinin, nasıl ilerlediklerinin, getirdikleri zorlukların ve fırsatların derinlemesine bir analizini sunuyor.

Radar, 17’si sosyal ve ticari, 23’ü teknolojik olmak üzere 40 trendin her biri için öngörülen benimsenme süresini ve bunların lojistik üzerindeki etkilerini özetliyor. Robotik, Nesnelerin İnterneti ve Dijital Omurga gibi trend kümeleri, lojistiği önemli ölçüde etkilemeye devam ederken, gelişmekte olan yapay zeka alanının giderek daha önemli bir katkı sağladığı ve sürdürülebilirliğin en önemli önceliklerden biri olmaya devam ettiği görülüyor.

DHL Müşteri Çözümleri ve İnovasyon Başkanı ve Ticari Direktörü Katja Busch “DHL Lojistik Trend Radarı, müşterilerimiz ve lojistik sektörü için paha biçilmez bir stratejik kaynak. Bu sayısında yapay zeka ve sürdürülebilirliğin başı çektiğini gördüğümüz rapor, önümüzdeki on yıl içinde işletmelerin, tüketicilerin ve teknolojinin evrimini yönlendiren temel lojistik trendlerini bir araya getiriyor. Bu da müşterilerimizin ve bizim zorlu bir ortamda rekabetçi kalabilmemizi sağlıyor” dedi.

Rapor, yapay zekanın lojistik sektörü için öneminin arttığını gösteriyor ve bu alanda öne çıkan beş trende dikkat çekiyor: Üretken Yapay Zeka, Yapay Zeka Etiği, İşitsel Yapay Zeka, Bilgisayarlı Görü ve Gelişmiş Analitik. Bu trendler, karmaşık veri analizi ve üretiminden yararlanma, konuşma ve ses analizi yoluyla insan-bilgisayar etkileşimini geliştirme, görsel veri yorumlamasını otomatikleştirme ve öğrenilen kalıplara dayalı bir şekilde otonom olarak yeni içerik üretme gibi yöntemlerle lojistik süreçlerinde dönüşüm yaratmayı amaçlıyor. Raporda, yapay zeka teknolojisindeki sıçramanın etik sonuçlarına ilişkin değerlendirmeler de ana hatlarıyla belirtiliyor.

Yenilenebilir Enerji Altyapısı ve Sürdürülebilir Yakıtlar en önemli trendler haline geliyor

Sürdürülebilirlik trend kümesinde ise iki trend öne çıkıyor: Yenilenebilir Enerji Altyapısı ve Sürdürülebilir Yakıtlar. Bu trendler, karbon emisyonlarını azaltmak, enerji verimliliğini artırmak ve tedarik zinciri boyunca sürdürülebilir operasyonları mümkün kılmak için büyük önem taşıyor.

DHL Müşteri Çözümleri ve İnovasyon Başkan Yardımcısı ve İnovasyon ve Trend Araştırmaları Başkanı Klaus Dohrmann, “Lojistik alanındaki dönüşüm hızı artmaya devam ediyor. Yapay zekanın, daha önce görülmemiş seviyelerde verimlilik ve inovasyonun yolunu açan heyecan verici fırsatlarının yanı sıra, sürdürülebilir ve dirençli tedarik zincirlerine odaklanmak, müşterilerimizin stratejik önceliklerinin ilk sıralarında yer almaya devam edecek. 7. DHL Lojistik Trend Radarı’nı, küresel lojistik sektörüne ve sektörün geleceğine yön göstermek, liderlerin trendlere proaktif olarak uyum sağlamalarına ve sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmelerine katkı sunmak için yararlanabilecekleri bir kaynak olarak sunmaya yönelik kararlılığımızı sürdürüyoruz” dedi.

7. DHL Lojistik Trend Radarı, teknolojik inovasyonlara ek olarak sosyal trendleri ve bunların tedarik zincirleri üzerindeki etkilerini de inceliyor. Bunlar arasında Çeşitlilik, Eşitlik, Kapsayıcılık, Aidiyet (DEIB) ilkeleri ile çalışan deneyiminin ve iş yeri sağlığı ve güvenliğinin giderek artan önemi yer alıyor.

Entegre bir müşteri odaklı inovasyon yaklaşımı üzerine kurulu olan DHL Lojistik Trend Radarı, dünya çapındaki DHL Yenilik Merkezlerinde gerçekleştirilen binlerce etkileşimden elde edilen önemli içgörülerden yararlanıyor. Almanya, Singapur, ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki dört merkez her yıl 13.000’den fazla ziyaretçi ağırlıyor. Müşterilerle ve günlük operasyonlarda yer alan DHL çalışanlarıyla kurulan etkileşimler, lojistiğin dönüşümüne yönelik değerli bakış açıları sağlıyor. Trend Radarı bu içgörüleri tamamlamak için klasik araştırma metodolojilerinin yanı sıra etkili düşünce kuruluşlarının önemli fikir liderlerinin, tanınmış danışmanlık firmalarının ve dünyanın dört bir yanındaki üst düzey akademisyenlerin uzmanlıklarını entegre ediyor.  Ek olarak, “DHL Warehouse of Innovation” platformu, DHL ile birlikte geleceğe yönelik inovasyonlar yaratmak için startup’lar, araştırmacılar ve yatırımcılarla iş birliğini kolaylaştırıyor.

Yapay Zeka Ve Tedarik Zinciri Uygulamaları Eğitimi Haber Lojistik Sektörünün Geleceğinde Yapay Zeka Ve Sürdürülebilirlik öne çıkıyor7. DHL Lojistik Trend Radarının tamamına www.dhl.com/logistics-trend-radar adresinden ulaşabilirsiniz.

Laboratuvar İhalesinde Önemli Teklif Bileşenleri Belirlenmeden Aşırı Düşük Sorgulaması?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Laboratuvar İhalesinde önemli Teklif Bileşenleri Belirlenmeden Aşırı Düşük Sorgulaması

Laboratuvar İhalesinde Önemli Teklif Bileşenleri Belirlenmeden Aşırı Düşük Sorgulaması?

Mehmet ATASEVERSatınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Laboratuvar İhalesinde önemli Teklif Bileşenleri Belirlenmeden Aşırı Düşük Sorgulaması

Simdata Dan. Y.K.B. / Sağlık Bak. SGB E. Bşk./KİK E. Üyesi

İtirazen Şikayet Konusu; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle; İhalenin 4’üncü kısmında ……Tıbbi Ürünler ve Veteriner Zirai Malzeme Pazarlama San. Tic. Ltd. Şti., ………… Medikal ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. ve …………..Medikal Sağlık Hizmetleri Gıda İnşaat İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.ye aşırı düşük teklif sorgulaması yapılmadan ihalenin sonuçlandırıldığı, bahse konu isteklilerce sunulan aşırı düşük teklif fiyatlarının SUT fiyat güncellemeleri sebebiyle izah edilebilmesinin mümkün olmadığı,  iddialarına yer verilmiştir.

21.08.2024 tarihli ve  2024/UH.II-1042 Sayılı Kamu İhale Kurulu Kararına Göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; İhale dokümanında yapılan düzenlemelerden şikâyete konu ihalenin ……… İl Sağlık Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen “24 Aylık Puan Usulü Kit Karşılığı 11 Kısım Laboratuvar Hizmet Alımı” olduğu, ihalenin birim fiyat teklif alınmak suretiyle ve elektronik ortamda teklif alınarak açık ihale usulü ile 29.05.2024 tarihinde gerçekleştirildiği, ihalede toplam 25 adet ihale dokümanı indirildiği, ihalenin şikâyete konu edilen 4’üncü kısmına 5 isteklinin teklif verdiği, ……… Tıbbi Ürünler ve Veteriner Zirai Malzeme Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin teklifinin ekonomik açıdan en avantajlı teklif olarak belirlendiği, ……….. Medikal ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti.nin teklifinin ise ekonomik açıdan ikinci en avantajlı teklif olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

Kısmi teklife açık olarak gerçekleştirilen ihalenin şikâyete konu 4’üncü kısmında sınır değerin 23.932.093,90 TL olduğu, ……. Tıbbi Ürünler ve Veteriner Zirai Malzeme Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketi, …………. Medikal ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti., ………… Medikal Sağlık Hizmetleri Gıda İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, ……… İlaç ve Medikal Özel Labaratuvar Hizmetler Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve ………. Tıbbi Ürünler Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin teklifinin sınır değerin altında olduğu,

İdarece sınır değerin altında teklif sunan bahse konu beş istekliden 30.05.2024 tarihli ve “Beyan edilen bilgileri tevsik eden belgelerin sunulması ve/veya numune/demonstrasyon işlemlerine ilişkin ürün örneklerinin verilmesi/kurulumların yapılması/aşırı düşük teklif açıklamalarının sunulması” konulu yazılar ile “… ihale kapsamında … kısım için sunmuş olduğunuz teklifleriniz sınır değerin altında kalmasından dolayı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 38’inci maddesine istinaden teklifte önemli olduğu tespit edilen maliyet bileşeni ve/veya bileşenlerinin açık bir şekilde aşırı düşük fiyat açıklamasını en geç 05.06.2024 günü saat 12:00’a kadar bildirmeniz hususlarında …” ifadelerine yer verilerek 05.06.2024 tarihine kadar aşırı düşük teklif açıklamalarının sunulmasının talep edildiği, söz konusu yazının ekinde ise herhangi bir bilgi ve/veya belgeye yer verilmediği tespit edilmiştir.

Yapılan incelemede, başvuru sahibi tarafından teklifi sınır değerin altında bulunan ………. Tıbbi Ürünler ve Veteriner Zirai Malzeme Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketi, ………. Medikal ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. ve ……… Medikal Sağlık Hizmetleri Gıda İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin idarece aşırı düşük teklif sorgulamasına tabi tutulmadığı iddia edilmekte ise de söz konusu istekliler de dahil olmak üzere aşırı düşük teklif sunan tüm isteklilere sorgulama yazısının gönderildiği,

Öte yandan, idare tarafından aşırı düşük teklif olduğu belirlenen isteklilere gönderilen yukarıdaki 30.05.2024 tarihli yazıda önemli teklif bileşenleri bakımından herhangi bir belirleme yapılmadığı tespit edilmiştir.

İsteklilerin aşırı düşük açıklamalarını mevzuata uygun/geçerli şekilde yapabilmeleri ve idarelerin yapılan açıklamaları sağlıklı şekilde değerlendirebilmelerinin ön koşulunun idareler tarafından yapılan aşırı düşük teklif sorgulamasının 4734 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ve Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79.2.1’inci maddesine uygun yapılmasıdır. Yukarıda yer verilen mevzuat hüküm ve açıklamaları çerçevesinde, aşırı düşük teklif sorgulamasının bütün istekliler için aynı unsurları içerecek şekilde teklifte önemli olduğu idarece tespit edilen teklif bileşenleri üzerinden yapılması gerekmektedir.

Yapılan incelemede, idarece isteklilere gönderilen 30.05.2024 tarihli aşırı düşük teklif sorgulama yazısında önemli teklif bileşenlerinin belirlenmediği, bu şekilde yapılan sorgulama sonucu istekliler tarafından sunulan açıklamaların denetlenmesinin sağlıklı bir şekilde yapılamayacağı, hangi unsurların önemli teklif bileşeni olarak belirleneceği hususunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğu, ancak önemli teklif bileşeni belirlenmeksizin açıklama istenilmesinin mevzuata uygun olmadığı, dolayısıyla 4734 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79.2.1’inci maddesi uyarınca idare tarafından ihalenin şikâyete konu 4’üncü kısmında teklif fiyata dâhil olan giderler ile yüklenici tarafından gerçekleştirilmesi öngörülen hizmetler göz önünde bulundurulmak suretiyle teklifte önemli olan bileşenlerin tespit edilmesi ve teklifleri sınır değerin altında bulunan isteklilerden yeniden aşırı düşük teklif açıklaması istenilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Laboratuvar İhalesinde önemli Teklif Bileşenleri Belirlenmeden Aşırı Düşük SorgulamasıMehmet ATASEVER

Simdata Danışmanlık Y.K. Başkanı

Sağlık Bak. SGB E. Bşk./KİK E. Üyesi

Mhatasever@gmail.com

Mehmetatasever.org

 

Tedarik zinciri yöneticileri, üretken yapay zekanın, operasyonlarının büyük bir kısmını optimize edeceğine inanıyor

Yapay Zeka Ve Tedarik Zinciri

Satın alma ve tedarik zincirleri alanındaki hiçbir yeni teknolojinin, mevcut operasyonları iyileştirme potansiyeli nedeniyle üretken yapay zeka kadar ilgili görmediğini söyleyebiliriz. Her ne kadar üretken yapay zekanın henüz iş uygulamaları alanında kullanımının sınırlı kalacağını öngören araştırmalar bulunsa da, son dönemde üretken yapay zekanın birçok iş fonksiyonunu optimize edeceği rahatlıkla öngörülebilir. The Economist tarafından gerçekleştirilen Economist Impact 2024 araştırmasına göre, Tedarik zinciri yöneticilerinin (Chief Supply Chain Officer=CSCO) %65’i, üretken yapay zekanın (gen-AI) önümüzdeki üç yıl içinde mevcut satın alma ve tedarik zinciri operasyonlarının %26 ila %50’sini optimize edebileceğine veya otomatikleştirebileceğine inanıyor (bkz. Şekil 1). Aynı şekilde düşünen yönetim kurulu üyeleri ve CEO’ların oranı ise %73 ile sekiz puan daha yüksek olup, tartışmasız bir iyimserliğe işaret etmekte, ancak aynı zamanda stratejiden sorumlu olanların jenerik yapay zekanın tedarik zincirlerindeki rolünü abartıyor olabileceğini ortaya koymaktadır.

3 Yıl Içinde Ai Kullanımı Satınalma Ve TzyAraştırmada, satın alma ve tedarik zinciri yöneticilerinin arzı taleple mükemmel bir şekilde eşleştirme arzusunun gerçekleşmesinin normal koşullarda mümkün görünmediği fakat üretken yapay zeka ile aradaki farkın kapatılabileceği vurgulanmaktadır. Arz-talep planlamasında, yöneticiler tarafından daha önce düşünülemeyen veri analizi ve ekstrapolasyon artık çeşitli girdileri ‘anlayan’ ve ‘yorumlayan’ güçlü temel modeller tarafından gerçekleştirilmektedir.

Yani, tahmin modelleri üretken yapay zeka ile daha yaratıcı hale gelmektedir. Geçmişte belirli veri türleri ile aşina olan daha az akıllı eski sistemlere kıyasla daha iyi sonuçlar ortaya koyabilmektedir.

Yapay Zeka Ve Tedarik ZinciriÜretken yapay zeka ile satın alma ve tedarik zinciri yöneticileri envanter seviyeleri, tedarikçi performansı ve maliyetler gibi karmaşık ve genellikle yapılandırılmamış verileri girebilir ve temel modelin verilerdeki boşlukları belirlemesini, tutarsız değişkenleri anlamlandırmasını ve alışılmadık girdileri ‘kavramasını’ ve inandırıcı bir şekilde yorumlamasını bekleyebilir. Üretken yapay zekanın, videolar veya sesli notlar gibi yapılandırılmamış verilerle de çalışabiliyor olması, yöneticiler için büyük esneklik sağlamaktadır.

Bu yazının tamamını Satınalma Dergisi Eylül 2024 sayısında okuyabilirsiniz.

Tedarik Zincirinde Yapay Zeka Uygulamaları için Eğitim Kataloğumuzu inceleyebilirsiniz.

Dr. Adil ÜNAL

 

 

 

 

16. Uluslararası Demir-Çelik, Döküm, Demir Dışı Metalürji Teknolojileri, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi 16. Uluslararası Demir çelik, Döküm, Demir Dışı Metalürji Teknolojileri, Makina Ve ürünleri İhtisas Fuarı

16. Uluslararası Demir-Çelik, Döküm, Demir Dışı Metalürji Teknolojileri, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi 16. Uluslararası Demir çelik, Döküm, Demir Dışı Metalürji Teknolojileri, Makina Ve ürünleri İhtisas FuarıBu yıl 16. kez düzenlenecek olan ANKIROS Fuarı için hazırlıkların sonuna gelindi. 19-21 Eylül tarihleri arasında bu yıl Yeşilköy İFM’de gerçekleşecek olan fuara, yurtiçi ve yurtdışından yoğun ilgi var.

Hannover Messe Ankiros Fuarcılık A.Ş. tarafından, 2 yılda bir düzenlenen fuarda, 421 yerli ve 716 yabancı firma temsil ediliyor. Bu yıl 42 ülkeden toplam 289 doğrudan yabancı firmanın katılım sağlaması ANKIROS Fuarının global metalürji sektöründeki önemini gösteriyor.

Toplam 1.137 katılımcı ile 70.000 m2 fuar alanında gerçekleşecek olan Ankiros Fuarı, yine sektörün tüm paydaşlarına ve metalürji sektöründeki en son teknolojilere ev sahipliği yapacak. Ayrıca, fuar alanının merkezi konumunun, tüm ticari ve sosyal merkezlere, otellere ve toplu ulaşıma yakın olması katılımcılar ve ziyaretçilere büyük kolaylık sunuyor.

Fuarın 2024 yılı ana teması “Sürdürülebilir Metalürji ve Yenilikçi Teknolojiler” olacak

ANKIROS Fuarları, sektörün önde gelen ulusal ve küresel kuruluş ve derneklerinden de büyük destek alıyor. İlgili tüm sanayi dalları için etkili ve kalıcı çözümler sunan vazgeçilmez bir iş platformu haline gelen fuarın 2024 yılı ana teması “Sürdürülebilir Metalürji ve Yenilikçi Teknolojiler” olacak. TÜDÖKSAD – Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği tarafından 12. Uluslararası Döküm Kongresi ve METEM – TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Eğitim Merkezi tarafından 22. Uluslararası Metalürji ve Malzeme Kongresi organize edilecek.

Hannover Messe Ankiros Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Anıl: “Bu yıl ANKIROS Fuarı her alanda yükseliş gösteriyor”

Fuar hazırlıklarıyla ilgili çalışmalar hakkında bilgi veren Hannover Messe Ankiros Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Anıl’ın fuara ilişkin açıklaması şöyle; “Bu yıl 16. kez düzenleyeceğimiz ANKIROS Fuarı için hazırlıklarımızı büyük bir heyecanla sürdürüyoruz. Fuarın yeni bir alana taşınması ve yoğun katılım talepleri bizleri oldukça motive ediyor. Pandemi sonrasında seyahat kısıtlamalarının kalkmasıyla yüz yüze gerçekleşen fuarların önemi arttı. İhtisas fuarları, firmalara zaman ve maliyet açısından büyük avantajlar sağlıyor. Örneğin, farklı ülkelerdeki beş küresel firma ile görüşmek yerine, bu firmaların katıldığı tek bir fuarda yetkililerle buluşmayı mümkün kılıyor. Bu yıl ANKIROS fuarında ciddi bir sıçrayış yaşayarak yurtdışı katılımı anlamında rekor kırdık. Fuarda temsil edilen firmaların %60’dan fazlası yabancı firmalardan oluşuyor ve bunların 289’u doğrudan katılım sağlamaktadır. Bu uluslararası katılım, ziyaretçi sayısına da yansıyacağı için bu yıl her zamankinden daha fazla yabancı ziyaretçi bekliyoruz.”

Fuarda 3 özel bölüm yer alacak

TURKCAST – Döküm Ürünleri Özel Bölümü * ANNOFER – Demir Dışı Metaller Özel Bölümü * Demir Çelik Özel Bölümü

TURKCAST – Döküm Ürünleri Özel Bölümü / TURKCAST Özel Bölümü, tamamen döküm ürünleri üzerine odaklı ve gelişen sanayi için büyük önem taşıyan, ağır sanayi tezgâhlarından, tarım makinelerine, gemi inşasından, otomotive, inşaattan şehirciliğe, ulaştırmadan, ısıtma sanayi ve benzeri birçok değişik alanda farklı döküm yöntemleri ile üretilen malzemeler alıcılara sunulacak.

ANNOFER – Demir Dışı Metaller Özel Bölümü / Demir Dışı Metaller bölümünde, katılımcılar demir dışı metaller alanında en son makina, ekipman, ürün, hammadde ve sarf malzemelerini sergileyecekler. Bu bölüm, demir dışı metallerin üretimi ve şekillendirilmesi için gerekli tesis ve ekipmanlar üzerine odaklanacak, metalürji tesisleri, haddehaneler ve hammadde işlemesi için gerekli her türlü makina ve ekipman burada yer alacak.

Demir Çelik Özel Bölümü / Ülkemizin toplam ihracatı içinde büyük önem taşıyan çelik sektörü, TÇÜD Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’ nin de desteği ile daha geniş hollerde sergilenecek. Çelik endüstrisinin uluslararası tedarikçilerinin yanında Demir-çelik sektörünün önde gelen üreticileri ve çelik servis merkezleri, gelişen teknoloji, hizmet ve ürünlerini bu hollerde sergileme imkanı bulacaklar.

Fuara 20.000’i aşkın ziyaretçi bekleniyor

Mevcut ziyaretçi ön kayıtlarına bakıldığında, gelecek ziyaretçi profilini ağırlıklı olarak, Demir Çelik Üreticileri, Kullanıcıları ve Ticaretini Yapanlar, Dökümhaneler, Demir dışı Metal Üreticileri, Makina İmalatı, Savunma Sanayi, Belediyeler, Çimento, Otomotiv, Beyaz Eşya, İnşaat, Gemicilik sanayi sektörleri oluşturacak.

Fuar Etkinlikleri

  • Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi 16. Uluslararası Demir çelik, Döküm, Demir Dışı Metalürji Teknolojileri, Makina Ve ürünleri İhtisas FuarıMETEM/TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Eğitim Merkezi 22. ULUSLARARASI METALURJİ VE MALZEME KONGRESİ
  • TÜDÖKSAD /Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği 12. ULUSLARARASI DÖKÜM KONGRESİ

Yapay Zekadan Kaynaklı Riskler Çalışanları Endişelendiriyor

Yapay Zeka Ve Tedarik Zinciri Uygulamaları Eğitimi Yapay Zekadan Kaynaklı Riskler çalışanları Endişelendiriyor

Yapay Zekadan Kaynaklı Riskler Çalışanları Endişelendiriyor

Yapay Zeka Ve Tedarik Zinciri Uygulamaları Eğitimi Yapay Zekadan Kaynaklı Riskler çalışanları EndişelendiriyorAllianz Trade Yapay Zekâ ve sigorta sektörü üzerine bir rapor hazırladı. Raporda Avusturya, Fransa, Almanya, İtalya, Polonya ve İspanya’da 6.000’den fazla kişiyle yapılan anket sonuçlarına yer verildi. Sonuçlar gösterdi ki çalışanlar, Yapay Zekanın beraberinde getireceği sonuçlar nedeniyle kaygılı. Ankete katılanların yüzde 46’sı yapay zekanın; 2024 yılında 2019’un aynı dönemine kıyasla, mevcut iş sayısını azaltacağını düşünüyor.

Allianz Trade, dünya çapında araştırmaları ile sektörlerin ve farklı alanların nabzını tutmaya devam ediyor. Allianz Trade, bu kez de “Sigorta Sektöründe Yapay Zekâ” üzerine yaptığı bir araştırma ile ses getirdi. Araştırmada sektörün ve sektör çalışanlarının Yapay Zekaya bakış açısına ve gelecek öngörülerine yer verildi. Kim korkar Üretken Yapay Zekadan teması ile hazırlanan araştırma sonucunda uzmanlar, üretken yapay zekadaki yükselişin önemli ve pozitif ekonomik etkileri olacağını öngörürken, kamuoyu duyarlılığı ise o kadar iyimser bir tablo çizmedi.

Yapay Zekâ Bazı İş Sahalarını Ortadan mı Kaldıracak

Araştırma kapsamında, Avusturya, Fransa, Almanya, İtalya, Polonya ve İspanya’da 6.000’den fazla kişiyle yapılan anket sonuçlarından bir rapor hazırlandı. Rapora göre katılımcıların yüzde 36’sı yapay zekanın sunduğu riskler konusunda endişe duyduğunu belirtirken, yüzde 46’sı yapay zekanın, 2019’un yani pandeminin ilk yılının aynı dönemine kıyasla, mevcut iş sayısını azaltacağını düşünüyor. Raporda, yapay zekanın iş olanaklarını artıracağını düşünenlerin oranı ise yüzde 33 olarak belirtiliyor. Rapora göre daha da endişe verici olan sonuç ise; katılımcıların yarısından fazlasının, yüzde 51’inin, yapay zekanın sektörler genelinde benimsenmesiyle birlikte beceri açığının ve eşitsizliğin daha da artabileceğini düşünüyor olması. Bu yüzde 51’lik kesim, akıllı olanların yapay zekâ sayesinde daha da akıllı hale geleceğine ve geri kalanların ise oldukları seviyede kalacaklarına ve ilerleyemeyeceklerine inanıyor. Ankete katılanların yalnızca yüzde 21’inin yapay zekanın ekonomilerine sağlayacağı faydalar konusunda iyimser olduğu da raporda verilen bilgiler arasında yer alıyor.

Buna karşın Allianz Trade uzmanları ise raporda, yapay zekanın sigortacılık sektöründe büyük bir işgücü kaybına yol açacağı yönündeki korkuların abartılı bulduğunu belirtti.  Veri odaklı bir sektör olması nedeniyle, özellikle sigortacılık sektörünün otomasyon ve üretkenlik artışı açısından önemli bir potansiyele sahip olduğu da raporda verilen bilgiler arasında yer aldı.

Yapay Zekâ, ,Sigorta Sektörü İçin Önemli Bir Araç

Allianz Trade tarafından hazırlanan Yapay Zekâ odaklı raporda, diğer pek çok sektöre göre çok daha veri-odaklı bir sektör sayılabilecek sigortacılığın, üretkenliği artırabilecek çok çeşitli yapay zekâ uygulamalarından ve kullanım örneklerinden faydalanabileceğine dikkat çekildi. Örneğin, öngörücü analizin, yeni kanallar aracılığıyla kişiselleştirilmiş erişimle, pazarlama stratejilerini destekleyebileceği belirtildi. Rapora göre en önemlisi de yapay zekâ ile gerçek zamanlı analiz, büyük veri analitiği, ürün geliştirme iyileştirebilir ve kullanıma dayalı sigorta ve risk tespit hizmetleri mümkün olabilir.

Rapora göre; yapay zekanın sigortacılık sektöründe büyük işgücü kaybına yol açacağı korkuları abartılı ve verimlilik artışı işgücünde yalnızca mütevazı bir azalmaya neden olacak. Verimlilikte yüzde 0,622’lik artış, işgücünde yüzde 1’lik azalma öngörülüyor. Sigorta sektöründeki verimliliğin özellikle Almanya, İspanya ve Avusturya’da 2010-2023 arasında artış gösterdiği, Güney Avrupa ülkelerinde ise verimlilik artışının hızlanmasının beklendiği de raporda verilen bilgiler arasında.

Allianz Trade Yapay Zekâ Raporuna göre yaşlanan nüfus ve daralan işgücü, yapay zekanın bu zorluklarla başa çıkma konusunda sigorta sektörüne yardımcı olabileceğini gösteriyor. AB’de otomasyonun artması ise işgücünün bir kısmını serbest bırakarak yüksek beceri gerektiren işlere yönlendirilmesini sağlayabilir. Aynı zamanda raporda yer alan değerlendirmelere göre veri-odaklı sigortacılık sektörü, çeşitli yapay zekâ uygulamalarından faydalanabilir. Gerçek zamanlı analiz ve büyük veri analitiği, ürün geliştirmeyi iyileştirebilir, pazarlama stratejilerini kişiselleştirebilir ve daha hızlı risk tespit hizmetlerini mümkün kılabilir.

Yapay Zekâ Çalışanları Geliştirmek İçin Kullanılmalı

Yapay Zeka Ve Tedarik Zinciri Uygulamaları Eğitimi Yapay Zekadan Kaynaklı Riskler çalışanları EndişelendiriyorOtomasyon süreçlerinin ve özel ürün önerilerinin satış ve dağıtımı geliştirebileceği, müşteri hizmetleri ve poliçe yönetiminde iyileşmenin, taleplerin hızlı değerlendirilmesinin ve dolandırıcılık tespitinin iyileştirilmesinin yapay zekâ ile sağlanabileceği de raporda verilen bilgiler arasında bulunuyor. Yapay zekâ kullanımının, çalışanları değiştirmek yerine onların becerilerini tamamlamak ve artırmak için kullanılması gerektiği de raporda vurgulanıyor. Raporda yer verilen bir diğer değerlendirmeye göre; yeni iş türlerine hazırlık, büyük ölçekli beceri kazandırma yatırımlarını gerektirdiği gibi yapay zekanın benimsenmesi de öncelikle maliyet düşürmek için değil yeni müşteri deneyimleri yaratma odaklı kullanılmalıdır.

Zinciri Canlandır: Verimliliği Zirveye Taşımanın Yolları

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Zinciri Canlandır Verimliliği Zirveye Taşımanın Yolları

Zinciri Canlandır: Verimliliği Zirveye Taşımanın Yolları

Olgar ATASEVENSatınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Zinciri Canlandır Verimliliği Zirveye Taşımanın Yolları

Girişimci, İş İnsanı, Yazar, Konuşmacı

İlkler hep heyecan verir. Satınalma Dergisi için yazacağım yazıların bu ilki de bana ayrı bir heyecan veriyor. Umarım yazdıklarım bir fayda sağlar ve değerli okuyucular keyif alırlar, Zaman içinde okuyucularımız eğer merak ettikleri konuları bana yazarsa bunları da ileride gündemime alır ve işlerim.

Günümüz iş dünyasında tedarik zinciri optimizasyonu, işletmelerin sürdürülebilir bir rekabet avantajı elde etmeleri için kritik bir unsurdur. Sürekli iyileştirme ve süreç optimizasyonu, maliyetleri azaltmak ve verimliliği artırmak için giderek daha fazla önem kazanıyor. Satın almanın tam da merkezinde olduğu “Tedarik Zinciri” operasyonlarında her zamankinden daha fazla canlılığa ihtiyaç var. Gelin bu alandaki bazı temel trendlere ve stratejilere göz atalım ve Zinciri Canlandıralım!

Lean Yönetim: Atıkların Azaltılması

Lean kelimesi çoğu yönetici için birşeyler ifade ediyor olabilir ama hiç bir fikri olmayanlar için basitçe “sadeleşmek / sadeleştirmek” diyelim. Detayları çok uzun ama, amaç işletmenin her tarafına sadeliği taşımak. Bu yönetim felsefesi, israfı ortadan kaldırarak süreçlerin verimliliğini artırmayı hedefler. Tedarik zincirinde uygulanan lean prensipleri, gereksiz adımları, stokları ve işlem sürelerini minimize ederek daha akıcı bir süreç sağlar. Bu yaklaşım, sadece maliyetleri azaltmakla kalmaz, aynı zamanda iş süreçlerinde hız ve kaliteyi de artırır.

Süreç Analizleri: Verimliliği Artırmanın Anahtarı

İşletmelerin tüm departmanları için çok önemli olan süreçlerin analizi tedarik zinciri tarafında da en az diğer departmanlarda sağlanan faydayı sağlar. Süreç analizleri, tedarik zincirindeki her adımın detaylı bir şekilde incelenmesini içerir. Bu analizler, darboğazları, verimsizlikleri ve iyileştirme fırsatlarını belirlemenize yardımcı olur. Modern araçlar ve yazılımlar, süreçlerinizi gerçek zamanlı olarak izleyebilir ve performans metriklerini değerlendirmenize olanak tanır. Bu veriler, stratejik kararlar almanızda kritik rol oynar.

Sürekli Geliştirme: Kaliteyi Artırma ve Yenilik

Sayısal devrim, iletişim devrimi, şirket devrimi ve teknolojik tekilliği tartışan çalışmalarıyla bilinen Amerikalı yazar ve gelecekçi.Alvin Toffler’ın şu sözlerini çok seviyorum! “Hayatta kalmanın ilk kuralı açıktır: Dünün başarısından daha tehlikeli hiçbir şey yoktur.” Başarılı olmak bir çeşit uyuşturucu gibi işletmeleri tembelliğe ve atalete sürükleyebilir. Kurumların bütününde olduğu gibi sürekli geliştirme, tedarik zincirinin her aşamasında kalitenin artırılması ve yeniliklerin uygulanması anlamına gelir. Küçük, sürekli iyileştirmeler, büyük değişikliklerden daha az riskli ve genellikle daha sürdürülebilirdir. Kaizen ve benzerleri gibi yöntemler, küçük adımlarla büyük iyileştirmeler yapmayı teşvik eder, bu da tedarik zincirinizin esnekliğini ve uyum yeteneğini artırır.

Teknoloji ve Veri Analitiği: İnovasyonun Kalbi

İşletmelerin içinde üretilen verilerden bir tanesi de yapılan tüm satın alımlar ve bununla bağlantılı tedarikçi, ürün ve servis datalarıdır. Gelişen teknoloji ve veri analitiği, tedarik zinciri optimizasyonunda devrim yaratıyor. Yapay zeka ve makine öğrenimi, süreçleri otomatikleştirirken, büyük veri analizi de stratejik öngörüler sağlar. Bu teknolojiler, stok yönetimini, talep tahminlerini ve tedarikçi ilişkilerini daha etkin bir şekilde yönetmenize yardımcı olabilir. Özellikle verilen içinde bir anlamda hazine yattığı düşünülürse, bu alanda yapılacak çok önemli işler var. Optimizasyon yazılımları ile çok ciddi gelişimler sağlanması sanıldığından daha kolay olabilir.

İşletmeler yaşayan birer organizmadır. Her an yeni bir durum ve değişen koşulları tecrübe ederler. Bu ise birçok yönetici üzerinde değişimin direncini, adaptasyon zorluğunu ve verilen hedeflerin stresini daha fazla hissettiriyor. Bu yukarıda verdiğim temel yapılacaklar listesi bu stresi azaltacağı gibi, tedarik zinciri optimizasyonu ve iş süreçlerinin sürekli olarak iyileştirilmesini sağladığı gibi maliyetleri de azaltıyor. Bunların üstüne müşteri memnuniyetinin ve genel iş performansının da artışı yöneticiler için bonuslar gibi görülmelidir. Lean yönetim, süreç analizleri ve sürekli geliştirme teknikleri, bu hedeflere ulaşmanın temel taşlarıdır. Çalışmalar teknoloji ve inovasyon ile desteklendiğinde, bu stratejiler işletmenizin sürdürülebilir başarısını sağlamada önemli bir rol oynar.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Zinciri Canlandır Verimliliği Zirveye Taşımanın YollarıOlgar ATASEVEN

Girişimci, İş İnsanı, Yazar, Konuşmacı

olgar.ataseven@profesia.com.tr

Türkiye ve Küba Doğrudan Dış Ticaret Yapmak İstiyor

Tedarik Zinciri Danışmanlığı Haber Türkiye Ve Küba Doğrudan Dış Ticaret Yapmak İstiyor

Türkiye ve Küba Doğrudan Dış Ticaret Yapmak İstiyor

Tedarik Zinciri Danışmanlığı Haber Türkiye Ve Küba Doğrudan Dış Ticaret Yapmak İstiyorİzmir Enternasyonal Fuarı’nın Özel Konuğu olan Küba’nın Ankara Büyükelçisi Dr. Alejandro F. Diaz Palacios, beraberindeki heyet ve 15 firma temsilcisiyle Ege İhracatçı Birliklerini ziyaret etti.

Türk ürünlerini İspanyol ve İtalyan distribütörler aracılığıyla ithal ettiklerini, Türkiye’ye ihracatlarını da İspanyul ve İtalyan firmalar aracılığıyla yaptıklarını dile getiren Büyükelçi Dr. Alejandro F. Diaz Palacios, İzmir’de ihracatçı firmalarla direkt temas kurmak istediklerini, Türkiye ile dış ticareti geliştirmek istediklerini söyledi.

Küba’da Türk dizilerinin çok popüler olduğunu, Türk kültürünü ve Türk ürünlerini bildiklerini ve sevdiklerini söyleyen Büyükelçi Palacios, “İki ülke arasındaki ilişkiler 2022 yılında Küba Başbakan Yardımcısı Ricardo Cabrias Ruiz’in ziyaretiyle ivme kazandı. 2024 yılı Mart ayında iki ülke arasında dört anlaşma imzaladık. Bu anlaşmalardan birisinde iki ülke arasındaki çifte vergilendirme ortadan kaldırıldı. İki ülke merkez bankaları arasında anlaşma imzalandı. Bu toplantı son 2 yıldır yaptığımız çalışmaların sonucunda gelişti.  Ancak ekonomik ilişkilerimiz halen düşük. Gelişsin istiyoruz. İzmir Enternasyonal Fuarı’na Küba’nın dış ticaretinin yüzde 30’unu temsil eden firmalarla katıldık. Türk ürünlerinin Küba’da karşılığı var ama Avrupalı distribütörler aracılığıyla geliyor. Buraya Türk üreticileriyle tanışmaya geldik. Türkiye’den bir iş insanları heyetini de Küba’ya davet ediyoruz. Bu toplantının çıktısı iki ülke arasında doğrudan ticaret yapmak olacak. Türk firmaları Küba’ya gelip üretim yapıp buradan Latin Amerika pazarına açılabilir” diye konuştu.

Eskinazi: “Küba’nın İzmir ziyaretinin doğrudan ticaretin yolunu açmasını diliyoruz”

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türk ihracatçılarının Küba’ya ihracat yaptığını ancak bu ihracatın İspanyol distribütörler aracılığıyla olduğunu, İspanyol distribütörler yerine Türk firmalarından ithalat yapmalarını istediklerini, Küba heyetinin İzmir ziyaretinin Türk ürünlerinin Küba’ya doğrudan satışıyla ilgili bir yol açmasını umduklarını dile getirdi.

Türkiye’nin 2024 yılının Ocak – Ağustos döneminde Küba’ya ihracatının yüzde 300’lük artışla 29 milyon dolardan 88 milyon dolara çıktığı bilgisini veren Eskinazi, “Türkiye ile Küba arasındaki dış ticaretin artması için 2025 yılında Küba’nın Başkenti Havana’da düzenlenen fuara Türk ihracatçılarının katılımı için çalışma yapacağız” şeklinde konuştu.

Ertan: “Merkez Bankaları karşılıklı hesap açarak ticaretin yolunu açabilir”

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, 1980’li yıllarda Türkiye’nin İran ve Irak’la ticaret yaparken merkez bankalarının karşılıklı bir hesap açtığını, iki ülke ihracatçılarının yaptığı mal ticaretinin 6 aylık periyotlarda mahsuplaşma yöntemiyle ilerlendiğini, aynı yöntemin günümüzde Küba ile Türkiye Merkez Bankalarının karşılıklı açacakları hesaplarla uygulanabileceğinin altını çizdi.

Türk halkının Küba’ya sempati duyduğunu iki ülkenin direkt ticari ilişki içinde olması gerektiğini ifade eden Ertan; “Biz Küba’dan hurda demir ve hbi alıyoruz. Küba bizden demir alıyor. Biz İtalyan firmaları aracılığıyla alırken, Kübalılar İspanyol firmaları aracılığıyla alıyor. Bankacılık ödeme sistemlerinin çözüme kavuşmasıyla direkt ticaret yoluna gideriz” diye görüş belirtti.

Işık; “Küba’nın gıda ambarı olmak istiyoruz”

Türkiye’nin yıllık 31 milyar dolar gıda ürünleri ihraç ettiği bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir üretim ve ihracatında dünya lideri olduğunu Küba’ya daha fazla gıda ürünleri ihraç etmek istediklerini kaydetti. Işık, “Küba’da Türk dizilerinin popüler olduğunu biliyoruz. Türk dizilerini izlerken, Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı atıştırmalık olarak tanımladığı Türk kuru meyvelerini tüketmenizi öneriyoruz. Küba’nın gıda ambarı olmak istiyoruz” dedi.

Girit: “Küba’nın protein ihtiyacını karşılamaya talibiz”

Türkiye’nin 4 mevsim yaşanan bir habibata sahip olduğunu, hayvansal mamullerin üretiminde her kategoride dünyada ilk 10 ülke arasında yer aldığını aktaran Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, levrek, çipura, Türk somonu, çam balı ve çiçek balı, süt ürünleri başta olmak üzere su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü olarak yıllık 4,3 milyar dolar ihracat yaptıklarını, Küba’nın protein ihtiyacını karşılamaya hazır olduklarını ifade etti.

Güngör: “Küba mobilya ihtiyacını Türkiye’den karşılayabilir”

Türkiye’nin mobilya kağıt ve orman ürünleri sektöründe güçlü bir üretici ve ihracatçı olduğu, mobilya ihracatında dünyada 8. Sırada yer aldıkları bilgisini veren Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Hikmet Güngör, Küba’nın mobilya ihtiyacını sağlayacak güçte olduklarını, Küba ile karşılıklı ticareti geliştirmek istediklerini söyledi.

Tedarik Zinciri Danışmanlığı Haber Türkiye Ve Küba Doğrudan Dış Ticaret Yapmak İstiyorEge İhracatçı Birlikleri organizasyonunda 22 Türk firmasıyla 15 Kübalı firma arasında 100’den fazla ikili iş görüşmesi yapıldı.