Firmaların Kendilerinin Sonradan Kontrol Yaptırmalarının Avantajları

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Firmaların Kendilerinin Sonradan Kontrol Yaptırmalarının Avantajları

I- Sonradan Kontrol (Firma) İncelemesi

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Firmaların Kendilerinin Sonradan Kontrol Yaptırmalarının AvantajlarıSonradan Kontrol (Firma) İncelemesi: 4458 sayılı Gümrük Kanunu, Gümrük Yönetmeliği ve İlgili Diğer Gümrük Mevzuatı, 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği, Sonradan Kontrol ve Riskli İşlemlerin Kontrolü Yönetmeliği ile İlgili Diğer Mevzuat Hükümleri dikkate alınarak Ticaret Bakanlığı Müfettişlerince gerçekleştirilir.

Sonradan Kontrol ve Riskli İşlemlerin Kontrolü Yönetmeliği kapsamında yapılacak sonradan kontrol; eşyanın gümrük işlemlerine veya sonraki ticari işlemlere ilişkin ticari belge, banka ve firma verileri ile muhasebe kayıtlarının incelenmesi, karşılaştırılması ve kontrolünün yapılmasını teminen gümrük işlemleriyle doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili bulunan kişiler ile söz konusu işlemlere ilişkin bilgi, belge ve verileri ticari amaçla elinde bulunduran diğer kişileri kapsar. Sonradan kontrolün mükelleflerin işyerlerinde, mahallinde -firma merkezinde- yapılması esastır.

Sonradan Kontrolün Amacı ve Kapsamı:

1) Sonradan kontrol, kişilerin gümrük vergileri karşısındaki durumu ile gümrük mevzuatı ve ilgili diğer mevzuatta öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğini belirlemek için yapılır.

2) Sonradan kontrol, belirli bir konu (sektör, rejim, tarife, vergi türü vb.) veya dönem ile sınırlı olabilir .

Belge Kontrolü veya Ertelenmiş Kontrol: Gümrük idarelerinde belge kontrolü veya ertelenmiş kontrol kapsamında işlem gören gümrük beyannamelerinin kontrol işlemleri, Gümrük Yönetmeliği ve ilgili mevzuat çerçevesinde Gümrük Muayene Memurları tarafından yapılır.

II- Firmalarin Kendilerinin Sonradan Kontrol Yaptirmalarinin Avantajlari

Hakkını vererek/hakkıyla yapılan Sonradan Kontrol –Firma- İncelemesi; İnceleme yapılan firmaya sayısız faydalar ve avantajlar sağlar. Örneğin: Firmanın gümrük mevzuatı ve dış ticaret mevzuatı ile kısmen mali mevzuat karşısındaki fiili durumunu ortaya çıkarır. Firmanın ithalat ve ihracat başta olmak üzere dış ticaret işlemlerinde, ithalat ve ihracat eşyasının kıymet, miktar, tarife/gtip, menşe, rejim beyanı, vb. işlemlerinde, eşyanın gümrük kıymeti veya ithalatta KDV matrah unsurlarında, gümrük mevzuatı, dış ticaret mevzuatı, ilgili diğer mevzuatlar ile kısmen mali mevzuatın uygulanmasında, ilgili Firmanın bilerek veye bilmeyerek yaptığı hata ve eksiklikler tespit edilerek, bunların çözüm yolları ortaya konulur, yapılan hatalar ve eksiklikler tespit edilerek çözüm yolları gösterilir, eksiklikler tamamlattırılır, hatalar düzelttirilir. Firmada var olan problemler daha fazla büyümeden, başka problemlere yol açmadan, kontrolden çıkmadan çözüme kavuşturulur.

Sonradan kontrol firma- incelemesi; Denetim kökenli, tecrübeli, işini iyi bilen ve yapan, yetkin bir Gümrük ve Danışmanlık Firmasına yaptırılırdığında ve süreç iyi idare edildiğinde maddeten ve manen ilgili firmaya çok şey –vizyon- kazandırır, sınıf atlatır.

İnceleme sırasında; Serbest dolaşıma giriş rejimi, İhracat rejimi, Transit rejimi, Gümrük antrepo rejimi, Dahilde işleme rejimi, Gümrük kontrolü altında işleme rejimi, Geçici ithalat rejimini, Hariçte işleme rejimini başta olmak üzere 4458 sayılı Gümrük Kanunu, Gümrük Yönetmeliği ve İlgili Gümrük mevzuatı, Dış ticaret mavzuatı, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun bazı hükümleri (Örneğin; Zamanaşımı, Royalty, Lisans, Know How, vb. Gayri maddi haklar, Gayri Maddi Hakların Brütleştirilmesi, Serbest Meslek Kazançları, Transfer Fiyatlandırması, Hizmet ithalatı, KDV Kanunu’nun 24.maddesi gereği Hizmet ithalatında kur farkı vb.) ile ilgili Mali Mevzuata bakılır. Özellikle; İlgili firmanın yararlandığı/ faydalandığı teşvikler ve kolaylıklar (Yatırım teşvik tedbirleri, İhracat teşvik tedbirleri, Dahilde işleme rejimi, Finansal Kiralama, Geçici İthalat, Hariçte işleme vb.) kapsamında yapılan ithalat işlemleri, ve Dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan ihracat, İhracatta Telafi edici vergi kesintisi, Geçici çıkış, Geri gelen eşya, Mahrece iade, DİİB ve Dİİ kapatma işlemleri vb., işlem ve uygulamalar incelenir, bu işlemlerin mevzuat kontrol ve karşılaştırması yapılır. Firmanın Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) varsa, bu statülerin geçerli olup olmadığı, hala ilgili şartları taşıyıp taşımadığı, ilgili firmanın sahip olduğu OKS veya YYS Statüsü kapsamında yapılan ithalat, ihracat, transit, antrepo, vb. gümrük işlemleri, YYS kapsamında gerçekleştirilen gümrük işlemlerine ilişkin yıllık faaliyet raporları, bu raporlarda belirtilen ve belirtilmeyen hususlar, başta Gümrük Mevzuatı olmak üzere ilgili mevzuat hükümlerine uygun olup olmadığı, vb. hususlar incelenir, araştırılır, ilgili muhasebe kayıtlarıyla [Örneğin: 102 Bankalar, 120 Alıcılar (Yurtdışı Alıcılar), 150 İlk Madde ve Malzeme, 151 Yarı Mamuller, 152 Mamuller, 153 Ticari Mallar, 159 Verilen Sipariş Avansları, 258 Yapılmakta Olan Yatırımlar, 320 Satıcılar (Yurtdışı Satıcılar), 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar, 397 Sayım ve Tesellüm Fazlaları, 601 Yurt Dışı Satışlar, 760 Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri, 770 Genel Yönetim Giderleri ile İthalat ve İhracat işlemlerini ilgilendiren diğer hesapların muavin dökümleriyle, …vb.] karşılaştırılır, gerekli tedbirler aldırılır ve çözüm yolları önerilir.

Yine yapılan incelemede; Gerçekleştirilen ithalatlar sırasında ilgili eşyanın Gümrük kıymet unsuru ve İthalatta KDV matrah unsurlarının tam (eksiksiz) olarak beyan edilip edilmediği, sonradan ortaya çıkan ilgili kıymet ve matrah unsurlarının tamamlayıcı beyanla ilgili Gümrük İdaresine beyanda bulunulup bulunulmadığı, ithal eşyalarının kıymet, tarife, menşe, rejim, vb. yönleriyle doğru olarak beyan edilip edilmediği incelenir, araştırılır. Firmanın ilgili Vergi Dairesine verdiği 2 Nolu KDV Beyannamaleri ve ekleri ile Muhtasar Beyannameler ve ekleri, ilgili faturalar incelenerek beyan harici bırakılan ithalatta Gümrük kıymet unsurları veya ithalatta KDV matrah unsurları olup olmadığı, 2 Nolu KDV Beyannamaleri ile (Hizmet ithalatı olarak) beyan edilen unsurlar arasında gümrük idaresine beyan edilmesi gereken her hangi bir Gümrük kıymeti veya eşya (mal) olup olmadığı, Muhtasar beyannameler ile beyan edilen ve ithalatta Gümrük kıymetine girdiği halde ilgili Gümrük idaresine beyan edilmeyen royalty, lisans, know how, vb. gayri maddi hak ödemeleri olup olmadığı, beyan edilen gayri maddi hak ödemelerinin brüt tutar üzerinden beyan edilip edilmediği {5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15/7 ve 30/11.maddelerine göre; Yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratların gayrisafi tutarlarının dikkate alınması, kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde ise vergi kesintisinin, fiilen ödenen tutar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanması gerekir.}, İlgili Firmanın dış ticaret işlemleri ve özellikle hizmet ithalarına ilişkin yaptığı ödemelere ilişkin masraf ve faturaları, ilgili Vergi Dairesine beyan ederek tekabül eden KDV ile varsa Stopajını ödeyip ödemediği, hizmet ithaline ilişkin olarak KDV Kanunu’nun 24.maddesine göre kur farkından kaynaklanan KDV matrah farklarının tamamlayıcı beyanla ilgili vergi dairesine beyan edilerek tekabül eden KDV’nin ödenip ödenmediği, Firmanın stok kayıtlarından hareketle, ithal edilen ürünlerden Yüksek Gümrük Vergisine, İlave Gümrük Vergisine, Damping Vergisine, Ek Mali Yükümlülüğe, Gözetim ve Konuma Önlemlerine, TRT Bandrolüne tabi, vb. eşyaların ithali sırasında tarife sapması (İlgili ithal eşyasını olması gereken Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonundan farklı bir Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunda “GTİP”de beyan edilerek ilgili gümrük vergilerinin eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesi) vb. hususların incelemesi ve karşılaştırması yapılır.

Gümrük İdaresince/Gümrük Personelince, Müfettişlerce Tespit Edilen: Matrah farkları/ Vergi eksiklikleri için uygulanan ve Gümrük Kanunu’nun 234.maddesinin 1 ve 2.fıkrası ile aynı Kanun’un 235.maddesinin 1 ve 2.fıkrasının belirtilen (Örneğin üç kat) ceza  uygulamalarını gerektiren durumlarda;

Örnek 1:  Eksik beyan edildiği tespit edilen 1.000.000-USD tutarında Gümrük kıymet farkının % 10 Gümrük Vergisine (GV) ve % 20 Katma Değer Vergisine (KDV)’ye tabi olduğunu, 100.000-USD GV, 220.000-USD  KDV varsayalım. GV + KDV Toplamı = 320.000-USD Vergi tahsil edilmesi,

Ayrıca, Gümrük Kanunu’nun 234.maddesinin 1/b.fıkrası gereği vergiler toplamının (320.000-USD) üç katı = 960.000-USD para cezası uygulanması gerekir.

Ancak, söz konusu aykırılıkların gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi (İlgili Firma) tarafından ilgili gümrük idaresine bildirilmesi durumunda bu fıkralara göre hesaplanan üç kat ceza (960.000-USD) yerine yüzde on (% 10) oranında ceza (96.000-USD olarak) uygulanır. Yani,

Örnek 2: Yukarıda (Örnek 1’de) yer alan Gümrük kıymet farkının, gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi (İlgili Firma) tarafından ilgili gümrük idaresine bildirildiğini/beyan edildiğini varsayalım. Ödenecek vergiler: 100.000-USD GV, 220.000-USD KDV,  GV + KDV = 320.000-USD Vergi Toplamı, Gümrük Kanunu’nun 234.maddesinin 3.fıkrası gereği vergiler toplamının (320.000-USD) üç katı = 960.000-USD para cezası değil, bu tutarın % 10’u olan 96.000-USD Ceza olarak uygulanır.

Örnek 3: Gümrük idaresince/gümrük personelince, müfettişlerce yapılan incelemede; Cif kıymeti 1.000.000-USD, Gümrük Kıymeti 1.500.000-USD tutarında olan bir ithal eşyasının ithalatının, Tarım Bakanlığı’nın iznine tabi olduğu halde Adı geçen Bakanlık izninin alınmadan söz konusu ithalatın gerçekleştirildiği, bahse konu eşyaların % 10 Gümrük Vergisi (GV), % 15 İlave Gümrük Vergisi (İGV) ve % 20 Katma Değer Vergisi (KDV)’ye tabi olduğunun anlaşıldığını varsayalım. Gümrük Kanunu’nun 235.maddesinin 1/c fıkrası: “Eşyanın ithali, belli kuruluşların vereceği ve gümrük idaresine ibrazı veya beyanı zorunlu olan lisans, izin, uygunluk belgesi veya bu belgeler yerine geçen bilgiye bağlı olmasına rağmen, eşya belge veya bilgiye tabi değilmiş ya da belge veya bilgi ilgili Bakanlıktan/ Kurumdan alınmış gibi beyanda bulunulduğunun tespit edilmesi hâlinde, varsa eşyanın fark gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra, gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir.” gereği; Eşyanın Gümrük Kıymeti (1.500.000-USD) üzerinden % 10 (150.000-USD GV, % 15 (225.000-USD) İGV, % 20 (375.000-USD) KDV olmak üzere Gümrük Vergileri Toplamı: 750.000-USD, Toplam 750.000-USD Gümrük Vergileri ödenmesi gerektiği ile Eşyanın Cif Kıymeti = 1.000.000-USD, Eşyanın Gümrüklenmiş Değeri= Eşyanın Cif Kıymeti + Gümrük Vergileri Toplamı (1.000.000-USD + 750.000-USD= 1.750.000-USD) 1.750.000-USD, İki katı (1.750.000-USD X 2 = 3.500.000-USD) 3.500.000-USD Ceza/İdari Para Cezası verilmesi/ tadbik edilmesi gerektiği halde,

– İlgili Firnanın kendisinin (Kendisinden, ilgili Firmanın gümrük işlemlerini gerçekleştiren Gümrük Müşaviri ve/veya Müşavirlik Firmasından, hizmet aldığı Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri ve/veya Müşavirlik Firmasından bağımsız, işi bilen, daha önce Sonradan Kontrol “Firma” incelemesi yapmış olan, yıllarını bu iş için harcayan Müfettiş/ Denetim kökenli birilerine/bu özellikleri taşıyan bir danışmanlık ve denetim firmasına) yaptırdığı Sonradan Kontrol -Firma- İncelemesi sonucunda;

Örnek 4: Yukarıda (Örnek 3’de) yer alan olayın, gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi (İlgili Firma) tarafından kendisince yaptırılan Sonradan Kontrol –Firma- incelemesi sonucunda tespit edildiğini/ öğrenildiğini ve İlgili Firma tarafından ilgili gümrük idaresine bildirildiğini/beyan edildiğini varsayalım. Eşyanın Cif Kıymeti= 1.000.000-USD, Gümrük Vergileri Toplamı= 750.000-USD, Eşyanın Gümrüklenmiş Değeri= 1.750.000-USD olup,

Uygulanacak Ceza ise: 1.750.000-USD X 2 = 3.500.000-USD olup, Bu  Cezanın % 10’u olarak= 350.000-USD İdari Para Cezası uygulanır.

Yine, Gümrük İdaresince/Gümrük Personelince, Müfettişlerce; İlgili Firmanın Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) varsa, bu statülerin hala geçerli olup olmadığı, ilgili şartları taşıyıp taşımadığı, vb. hususları incelenir, araştırılır, ilgili firmanın alması gereken tedbirler aldırılır. Yapılan Sonradan Kontrol (Firma) İncelemesi sonucunda; Tespit edilen Gümrük Vergi eksiklikleri ve Gecikme Cezası tahsil ettirilir, Kanun’un gerektirdiği en yüksek hadlerden (3 katı ceza, Gümrüklenmiş Değerinin 2 katı veya 4 katı) ceza uygulanır. Firmanın Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) varsa, bu statülerin hala geçerli olup olmadığı, hala ilgili şartları taşıyıp taşımadığı, vb. hususları incelenir, araştırılır, gerekli tedbirler alınır/ aldırılır. Firmanın sahip olduğu Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS)’nün Askıya alınması, Geri alınması veya İptalini gerektirir şartların tespiti durumunda, konu ilgili Gümrük Personelince gereği için yazı veya raporla Banaklığa intikal ettirilir.

Halbuki, İlgili Firmanın kendi isteği ile kendisini Sonradan Kontrol -Firma- İncelemesine tabi tutturması sonucunda; Tespit edilen Gümrük vergi eksiklikleri ve Gecikme zammı asılları ödenir ve firma kendisi bildirdiği için “Söz konusu aykırılıkların gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi/İlgili Firma tarafından ilgili gümrük idaresine bildirilmesi durumunda bu fıkralara göre hesaplanan cezalar yüzde on (% 10) oranında uygulanır.” Hukuki prensibinden hareketle, İlgili Ceza tutarının % 10’u İdari Para Cezası olarak alınır ve bu ceza miktarıda ilgili Firma tarafından Gümrük Kanunu’nun 244.maddesi ve Uzlaşma Yönetmeliği kapsamında Uzlaşmaya  götürülebilir/ götürülür.

Bu Şekilde, ilgili Firmanın Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) varsa, bu statülerin geçerliliği, olması gereken şartları korunarak, tespit edilen hatalar düzeltilir, eksiklikler tamamlanır. Bu yöntemle/ bu şekilde ilgili Firmanın sahip olduğu Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (YYS) Belgesinin ilgili Gümrük İdaresince Askıya alınması, Geri alınması veya İptalinin önüne geçilmiş olur, bu olumsuzluklar önlenir.

Ayrıca, Firmanın, kendi isteği ile kendisini Sonradan Kontrol (Firma) İncelemesine tabi tutturması sonucunda; Tespit edilen Gümrük vergi eksikliklerinin aslı ve Gecikme zammı ile (Ödenmesi gereken Cezaların) % 10 İdari Para Cezası olarak –bu tutarda Uzlaşmaya götürülerek- ödenir. Hatalar düzeltilir, eksiklikler tamamlanır. İlgili Firmanın Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) yoksa bile, söz konusu aykırılıkların gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi/ Firma tarafından ilgili gümrük idaresine bildirildiği (Gümrük nezdinde cazalı duruma düşmediği), ayrıca Gümrük Kanunu’nun 244.maddesi ve Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği’ne göre Uzlaşmaya gidildiği için Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) almak için 2 yıl, Yükümlü Statüsü (YYS) almak için üç yıl beklemek zorunda kalınmaz.

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele kanunu’nun 3.maddesinde tanımlanan suçlardan birine iştirak etmiş olan kişi/Firma yöneticileri, yine bu maddede belirtilen cezalarla cezalandırıldığı halde, yaptırılan Sonradan Kontrol (Firma) İncelemesi sonucunda; Tespit edilen kaçakçılık fiili ve/veya fiillerinin, resmî makamlar tarafından (Gümrük İdaresince/ Gümrük Personelince) haber alınmadan önce ilgili firma yetkililerinin-yöneticilerinin/ fail veya faillerin, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, fiili, diğer failleri ve kaçak eşyanın saklandığı yerleri ilgili merciine/ mercilere haber verirse, verilen bilginin, faillerin yakalanmasını veya kaçak eşyanın ele geçirilmesini sağlaması halinde cezalandırılmaz. Haber alındıktan sonra fiilin bütünüyle ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden kişiye verilecek ceza üçte iki oranında indirilir. Bu şekilde, ilgili Firma ve firma yetkilileri/ yöneticileri Kaçakçılıkla yargılanmaktan da kurtulmuş olurlar ya da olması gerekenden daha az ceza alırlar.

Öte yandan, 24.11.2023 tarih ve 32379 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemi Uygulamaları Kapsamında Hesaplanan Katma Değer Vergisinin İndirim Hakkının Kaldırılmasına Dair 23.11.2023 tarih ve 7846 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı” ile;

İthalatta gözetim uygulanması hakkında ilgili mevzuat uyarınca, gözetim uygulamasına tabi tutulan mallara ilişkin gümrük beyannamelerinde beyan olunan ve tevsik edilemeyen tutarlar ile bu tutarlar nedeniyle doğan ve katma değer vergisi matrahına dâhil olan her türlü vergi, resim, harç ve paylar dolayısıyla,

İthalatta korunma önlemleri uygulanması hakkında ilgili mevzuat uyarınca korunma önlemi olarak uygulanan gümrük vergisi ve/veya ek mali mükellefiyetler, ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında ilgili mevzuat kapsamında uygulanan dampinge karşı vergi ve telafi edici vergiler ile bu tutarlar nedeniyle doğan ve katma değer vergisi matrahına dâhil olan her türlü vergi, resim, harç ve paylar dolayısıyla, ödenen Katma Değer Vergisi’nin indirim hakkı 24.11.2023 tarihinden itibaren kaldırılmış olup, Firmaların üzerindeki KDV yükü ve ithalat maliyetleri eskisine göre dahada artmış, ithalattan kaynaklanan KDV’nin büyük bir kısmı indirilemez/ mahsup edilemez hale gelmiştir.

Bu olumsuzluklar ve mevcut enflasyonist ortam şartları dikkate alındığında, maliyetlerin azaltılması ve ticari hayatın sürdürülebilmesi için özellikle dış ticaretle (ithalat – ihracat) uğraşan firmaların kendilerini sonradan kontrole tabi tutturmalarının/ kendi istekleriyle sonradan kontrol yaptırmalarının ne kadar isabetli, yararlı ve faydalı olacağı aşikârdır.

Not: Bu konu başta olmak üzere, YYS Yıllık Faaliyet Raporu Hazırlanması, YYS Yıllık Zorunlu Eğitimlerinin Verilmesi, YYS Revizyonları, Ön İzleme, Yeni YYS Belgesi Hazırlıkları ve YYS Belgesi Alım Süreci, YYS Başvuru Formlarının Doldurulması, YYS Danışmanlığı, vb. Tüm YYS Süreçleri hakkında daha fazla ayrıntılı bilgiyi, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı konularında gerekli Hukuki ve Mevzuat Desteğini, İdari ve Adli İtiraz Süreçleri, Dava Açılması, Dava Aşamalarının Takibi, İlgili Mevzuat Ve Hukuki Açılardan Gerekli İtiraz Ve Savunmaların Yapılarak Dava Sonucunun Olumlu Sonuçlandırılması, Sonradan Kontrol/ Firma İncelemesi Yaptırılması, Antrepo Açma, Antrepo Genişletme, AN6, AN7, AN8 Raporlarının düzenlenmesi, … vb, işlemleri, Sürekli/ Düzenli, Aylık, Yıllık Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı, Olay (Konu) Başı Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı Eğitimleri, vb. konularında yardım, destek, danışmanlık ve benzeri hizmetleri -İsterseniz- Firmalarımız “Çoban Gümrük Dış Ticaret Denetim, Danışmanlık ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği A. Ş.”den veya “Çözüm Denetim Gümrük Dış Ticaret Ve Danışmanlık A. Ş.”den alabilirsiniz.

III- Sonuç

Kısacası, hakkını vererek/hakkıyla yapılan Sonradan Kontrol (Firma) İncelemesi; İnceleme yapılan firmaya sayısız faydalar ve avantajlar sağlar. Örneğin: Firmanın gümrük mevzuatı ve dış ticaret mevzuatı ile kısmen mali mevzuat karşısındaki fiili durumunu ortaya çıkarır. Firmanın ithalat ve ihracat başta olmak üzere dış ticaret işlemlerinde, ithalat ve ihracat eşyasının kıymet, miktar, tarife, menşe, rejim beyanı, vb. işlemlerinde, eşyanın gümrük kıymeti veya ithalatta KDV matrah unsurlarında, gümrük mevzuatı, dış ticaret mevzuatı, ilgili diğer mevzuatlar ile kısmen mali mevzuatın uygulanmasında ilgili Firmanın bilerek veye bilmeyerek yaptığı hata ve eksiklikler tespit edilerek, bunların çözüm yolları ortaya konulur, yapılan hatalar ve eksiklikler tespit edilen çözüm yolları önerilir/ tavsiye edilir, eksiklikler tamamlattırılır, hatalar düzelttirilir. Firmada var olan problemler daha fazla büyümeden, başka problemlere yol açmadan, kontrolden çıkmadan çözüme kavuşturulur.

Bu olumsuzluklar ve mevcut enflasyonist ortam şartları dikkate alındığında, maliyetlerin azaltılması ve ticari hayatın sürdürülebilmesi için özellikle dış ticaretle (ithalat – ihracat) uğraşan firmaların kendilerini sonradan kontrole tabi tutturmalarının ne kadar isabetli, yararlı ve faydalı olacağı aşikârdır.

Sevgi ve Muhabbetle, Sağlıcakla Kalınız.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Firmaların Kendilerinin Sonradan Kontrol Yaptırmalarının AvantajlarıKerim ÇOBAN

Emekli Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

(Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri “YGM”)

Çoban Gümrük Dış Tic. Den. Dan. ve YGM A.Ş.

www.cobangumrukdenetim.com

E Mail: info@cobangumrukdenetim.com    kerim.coban@cobangumrukdenetim.com    

k.coban0306@gmail.com   

Tel: 0505 519 88 41

 

Kaynakça:çoban Gümrük Müşavirliği Logo

  • 4458 Sayılı Gümrük Kanunu.
  • Gümrük Yönetmeliği.
  • Sonradan Kontrol Ve Riskli İşlemlerin Kontrolü Yönetmeliği.
  • 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu.
  • Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği.
  • 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu.

Alım Talebi: Plastik Sandalye

Alım Talebi Plastik Sandalye

Bir firmamız için, açık hava etkinliklerinde kullanılmak üzere, kolçaksız, klasik beyaz, polipropilen ya da plastik enjeksiyon olarak üretilen sandalye alımı yapılacaktır.

2.000 adet beyaz plastik sandalye alımı yapılacaktır. Ayak boyu min. 85 cm, eni min. 40 cm ve sandalye adet ağırlığı max. 2.5 kg olmalıdır. Teslim yeri İstanbul Esenyurt olup, ödeme şekli peşindir (nakit).

İlgili olan üretici ya da satıcıların, diğer teknik detaylar için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Plastik Sandalye

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (600 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

Ülkemizin En Önemli Fuarlarının Düzenlendiği İzmir’de Üç Fuar Aynı Anda

Satınalma Eğitimi ülkemizin En önemli Fuarlarının Düzenlendiği İzmir’de üç Fuar Aynı Anda

Satınalma Eğitimi ülkemizin En önemli Fuarlarının Düzenlendiği İzmir’de üç Fuar Aynı AndaTekstil ve moda sektöründe ülkemizin en önemli fuarlarının düzenlendiği İzmir, bu alanda yeni bir fuara daha ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Tekstil ve moda sektöründe dünyanın başlıca buluşma noktalarından IF Wedding Fashion İzmir-18. Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, 7.’si düzenlenecek Fashion Prime ve 3.’sü gerçekleştirilecek Fashion Tech fuarlarının yanı sıra Fashion Home İzmir-Ev Tekstili Fuarı da ilk kez ziyaretçilerine kapılarını açacak.

Türkiye’nin en büyük ve modern fuar alanı Fuar İzmir’de, Ekim ayında aynı anda üç önemli tekstil ve hazır giyim fuarı düzenlenecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen Fashion Prime – 7. Tekstil, Hazır Giyim Tedarikçileri ve Teknolojileri Fuarı ile İZFAŞ – İzgi Fuarcılık ortaklığıyla gerçekleştirilen Fashion Tech – 3. Hazır Giyim, Konfeksiyon ve Tekstil Makineleri, Tekstil Baskı Teknolojileri Fuarı ve ilk kez yapılacak Fashion Home İzmir – Ev Tekstili Fuarı, sektörün başkenti olan İzmir’in ve bölgenin gücüne güç katacak. Üç fuarın birlikteliği, katılımcı ve ziyaretçilere de büyük fırsatlar sunacak. Hazır giyim ve konfeksiyon üreticilerinin kumaştan aksesuara, makine teknolojilerinden yazılımlara, ev tekstilinden ipliğe kadar aradığı her şeyi bulabileceği üç fuar, aynı zamanda sektörün bir araya geldiği en büyük entegre buluşma olacak. Fuar İzmir’in A-B ve C hollerinde, yüzlerce katılımcı firma; B2B programları ve alım heyetleri gibi organizasyonlarla dünyanın dört bir yanından profesyonel ziyaretçilerle buluşacak. Üç fuar, sektöre, istihdama, ihracata, kent ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak.

Fashion Prime Fuarı 7. kez Kapılarını Açacak

9 – 11 Ekim 2024 tarihlerinde gerçekleşecek Fashion Prime Fuarı’nda, hazır giyim sektörünün önde gelen üreticileri, tedarikçi firma temsilcileri ile bir araya gelirken hazır giyim markaları da moda tasarımcılarından yan ürün sağlayıcılarına kadar sektörün önde gelen profesyonelleriyle tecrübelerini paylaşma olanağı bulacak. Fuarda yer alan katılımcılar, yeni ürünlerini ve koleksiyonlarını sergilerken yurt içinden ve yurt dışından gelen alım grupları da katılımcılarla bağlantılar gerçekleştirecek. Kumaş çeşitleri ve aksesuarlar başta olmak üzere hazır giyim sektörünün tüm bileşenlerinin ve sektörel trendlerin, profesyonel ziyaretçiye sunulacağı Fuar, yeni iş birliği fırsatları ile sektöre ve ihracata katkı koyarken katılımcı ve ziyaretçilerinin yarattığı sinerjiyle de kent ekonomisine katkı sağlayacak. Fuarı, dünyanın dört bir yanından ve Türkiye’nin farklı illerinden üreticiler, perakendeciler, toptancılar, tasarımcılar ve sektör temsilcilerin ziyaret etmesi bekleniyor. Fashion Prime Fuarı; solo ve karma kumaş defileleri, sergi, atölyeler ve etkinliklerle de sektörün ihtiyacını karşılayacak.

Fashion Tech İzmir Moda ve Teknolojinin Buluşma Noktası Olacak

İZFAŞ ve İzgi Fuarcılık ortaklığında, Exen Media, Ege Giyim Sanayicileri Derneği ve Denizli Tekstil Giyim Sanayicileri Derneği destekleriyle düzenlenen Fashion Tech – 3. Hazır Giyim, Konfeksiyon ve Tekstil Makineleri, Tekstil Baskı Teknolojileri Fuarı, 09 – 12 Ekim 2024 tarihleri arasında üçüncü kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Hazır giyim ve konfeksiyon üretiminde kullanılan dikiş makineleri ile otomatlarının yanı sıra serim ve otomatik kesim makineleri, iğneler, sarf malzemeler, apareler, baskı ve nakış teknolojilerinde sektörün lider makine üreticileri ile markalarını tek çatı altında buluşturan Fashion Tech İzmir, bu alanda Avrasya Bölgesinin en büyük fuarı olma özelliği taşıyor. Birçok alanda katma değerli ürünlerin oluşmasını sağlayan nakış makinelerinin üreticisi ve tedarikçisi firmaların talepleri sonucu, Fashion Tech’te ayrı bir bölüm açılmasına karar verildi. Önceki Fashion Tech İzmir fuarlarında sergilenen en önemli ürün grupları arasında yer alan parça ve baskı makinelerinin yanı sıra tekstil dijital baskı makineleri ve boyaları da fuarda en önemli aktörler arasında yer alacak. Fashion Tech ile eş zamanlı olarak gerçekleşecek Fashion Prime ve Fashion Home fuarları, makinelerini ve teknolojilerini sergileyecek firmalar için yeni pazarlara ulaşmaları için de büyük bir avantaj sağlayacak.

Fashion Home İzmir – Ev Tekstili Fuarı İlk Kez Düzenleniyor

9 – 11 Ekim 2024 tarihlerinde, ilk kez düzenlenecek Fashion Home İzmir – Ev Tekstili Fuarı, ev tekstili dünyasının lider markalarını bir araya getirerek üç gün boyunca sektördeki en son moda trendlerinin sergilenmesini sağlayacak. İZFAŞ ve İzgi Fuarcılık ortaklığında, Denizli Tekstil Giyim Sanayicileri Derneği, Babadağlı Sanayici ve İş İnsanları Derneği, Karat Medya iş birliğinde düzenlenecek Fuar’da, konfor, estetik ve teknolojiyi birleştiren son trendler sergilenecek. Havlu, bornoz, nevresim, çarşaf, perde, zemin ve duvar kaplamaları, döşemelik kumaşlar, otel ve plaj tekstilleri, mutfak tekstilleri gibi yüzlerce ürün çeşidi, onlarca katılımcı ve markayla kapılarını açacak Fashion Home İzmir, ev tekstili modasına yön verecek. Sektöre ve ihracata katkı sağlamak için alım heyetleri, B2B programları, iç pazar için yerli alım heyeti programları gibi birçok etkinliği barındıracak Fashion Home İzmir, Türkiye’nin yanı sıra dünyanın dört bir yanından gelecek zincir mağaza temsilcileri, toptancılar, distribütörler ile moda evlerinden, zincir otellerden, tatil köyleri ve eğitim kurumlarından binlerce profesyonel ziyaretçiyi ağırlayacak.

Fuarlar; TC. Ticaret Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, KOSGEB, İzmir Ticaret Odası, Denizli Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Denizli Sanayi Odası, Ege İhracatçı Birlikleri, Denizli İhracatçılar Birliği, İzmir Ticaret Borsası, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Moda ve Hazır Giyim Federasyonu, Ege Giyim Sanayicileri Derneği, Buca Ege Organize Sanayi Bölgesi, Mimar Kemalettin Moda Merkezi Derneği, Moda Tekstil Konfeksiyoncular Sanayici ve İşadamları Derneği, Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği ve Örme Sanayicileri Derneği destekleri ile gerçekleşecek.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) 2024 Yılı Dünya Yatırım Raporu’nu Yayımladı

Satınalma Eğitimi Birleşmiş Milletler Ticaret Ve Kalkınma Konferansı (unctad) 2024 Yılı Dünya Yatırım Raporu’nu Yayımladı

Satınalma Eğitimi Birleşmiş Milletler Ticaret Ve Kalkınma Konferansı (unctad) 2024 Yılı Dünya Yatırım Raporu’nu YayımladıTürkiye 2023 Yılında Dünyadaki Uluslararası Doğrudan Yatırımlardan %0,8 Pay Aldı

Uluslararası Yatırımcılar Derneği – YASED tarafından yapılan yazılı açıklamada, UNCTAD tarafından bugün yayımlanan Dünya Yatırım Raporu’nun 2024 yılındaki ana temasının “yatırımları kolaylaştırma ve dijital devlet” olduğu ifade edildi. Küresel uluslararası doğrudan yatırım (UDY) trendleri ile dünya, bölge ve ülke düzeyindeki yatırım gerçekleşmelerini ele alan Dünya Yatırım Raporu, özelikle gelişmekte olan ülkelerdeki UDY’nin artırılması için politika ve strateji önerileri de içeriyor.

Rapor, 2023 yılındaki küresel UDY hacminin 1,36 trilyon dolardan yüzde 2’lik bir düşüşle 1,33 trilyon dolara gerilediğine işaret ediyor. Yatırımların diğer ülkelere aktarımına aracılık eden Avrupa ülkelerindeki UDY akışları dışarıda bırakıldığında, küresel UDY akışındaki gerilemenin %10’un üzerinde gerçekleştiğine vurgu yapan rapor, proje finansmanında gerçekleşen gerilemenin özellikle sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasının üzerinde de önemli bir risk oluşturduğunu vurguluyor. 2024 yılının zor bir yıl olacağını ifade eden rapor, finansman olanaklarının gelişmesi ve yatırımları kolaylaştırmaya yönelik çalışmaların olumlu sonuçlar vermesi halinde yılın geri kalanında sınırlı bir iyileşme gözlemlenebileceğini işaret ediyor.

Rapor verilerine göre Türkiye’nin 2023 yılındaki UDY akışlarından aldığı pay bir önceki yıla göre yüzde 1’den yüzde 0,8 düzeyine gerilemiş durumda. Türkiye’nin, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’la birlikte bölgesinde geçen yıla oranla daha fazla UDY projesi çektiğini ifade eden rapor Türkiye’nin Batı ve Orta Asya’da en fazla sayıda imalat sanayii projesi çeken ülke olduğunu işaret ediyor.

Raporun bu seneki ana temasına yönelik ilk bilgilendirme YASED’in 5 Haziran tarihinde Ankara’da düzenlediği Küresel Yatırım Günleri etkinliğinde UNCTAD Yatırım Araştırmaları Birim Başkanı Dr. Amelia Santos-Paulino tarafından gerçekleştirilmişti. Yatırım süreçlerinin basitleştirilmesi, yatırımcıların bilgiye erişiminin kolaylaştırılması, şeffaflığın artırılması ve idari süreçlerin birbirleri ile uyumunun artırılmasında dijital devlet çözümlerinin önemli katkı sağlama imkanı olduğunu ifade eden rapor buna yönelik inisiyatiflerin her geçen gün arttığını da gösteriyor.

YASED Küresel Yatırım Günleri 2024 programı, önümüzdeki günlerde; UNCTAD, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve YASED başkanları ve temsilcileri ile birlikte gerçekleştirilecek ve Türkiye’nin UDY stratejilerinin ve performansının değerlendirileceği programlarla sona erecek.

Türk İhracatçıları Uzak Pazarlarda Rotayı Amerika Kıtasına Çevirdi

Satınalma Eğitimi Türk İhracatçıları Uzak Pazarlarda Rotayı Amerika Kıtasına çevirdi

Satınalma Eğitimi Türk İhracatçıları Uzak Pazarlarda Rotayı Amerika Kıtasına çevirdiTürkiye 2024 yılında 265 milyar dolar ihracat hedefliyor. Türk ihracatçıları, bu hedefe ulaşmak için pazarlama faaliyetlerini Ticaret Bakanlığı’nın Uzak Ülkeler Stratejisiyle uyumlu olarak artırıyorlar. Ege İhracatçı Birlikleri, Eylül ayında Kanada’ya, Kasım ayında ABD’ye Genel Nitelikli Ticaret Heyeti yapacak.

Türkiye’nin ihracatının artması amacıyla 85 yıldır çalışan Ege İhracatçı Birlikeri, 22–24 Eylül 2024 tarihleri arasında Kanada/Montreal’da Türk ihracatçılarıyla Kanadalı ithalatçıları genel nitelikli Ticaret Heyetinde buluşturacak.Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2024 yılında Amerika kıtasında sonraki durağı ise; 12-16 Kasım 2024 tarihleri arasında ABD/Los Angeles olacak. EİB Los Angeles’ta tüm ihracatçı sektörlerle, ABD’li ithalatçıları Genel Nitelikli Ticaret Heyeti’nde bir araya getirecek.

Eskinazi; “Kanada ile 5 milyar dolar dış ticaret hedefliyoruz”

Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nin, Ticaret Bakanlığı’nın 2024 yılı için belirlediği 56 hedef ülke arasında yer aldığı bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye’nin Kanada’ya 2023 yılında 1 milyar 634 milyon dolar ihracat yaparken, 1 milyar 304 milyon dolarlık ithalat yaptığını iki ülke arasında 3 milyar dolara ulaşan dış ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Kanada’ya ihracatta 2024 yılında yüzde 18 artış yakaladık

Türkiye’nin Kanada’ya ihracatının 2024 yılının Ocak – Mayıs döneminde yüzde 18’lik artışla 503 milyon dolardan 592 milyon dolara çıktığı bilgisini veren Eskinazi, “Çelik sektörümüz yüzde 83’lük ihracat artış hızı ve 172 milyon dolarlık ihracatla lider sektörümüz. Kimya ürünleri ihracatımız 56 milyon dolar olurken, mobilya kâğıt ve orman ürünleri sektörümüz 39,5 milyon dolar ihracat yaptı. Hububat bakliyat yağlı tohumlar ihracatımız yüzde 22’lik artışla 28,8 milyon dolardan 35,2 milyon dolara çıktı. Beşinci sektörümüz 30 milyon dolarlık döviz getirisiyle hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü oldu. Bu başarı grafiğimizi Ticaret Heyeti sayesinde daha yukarı taşımak ve 2024 yılı sonunda Kanada’ya ihracatımızı 2 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. İhracatçılarımızı bu etkinliğe katılmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Turkish Tastes TURQUALITY Projesi ABD pazarında Türk gıdasına talebi artırdı

Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’ne yapılacak Genel Nitelikli Ticaret Heyeti organizasyonlarında Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi ile koordineli hareket ettiklerinin altını çizen EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki dış ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarma hedefi doğrultusunda çalışıyoruz. ABD Genel Nitelikli Ticaret Heyeti yanında, ABD pazarında Türk gıda ürünlerinin bilinirliğini ve ihracatını artırmak için 4 yıldır Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesi sürdürüyoruz. Projemizin başladığı yıllarda ABD’ye 1 milyar dolar seviyesinde olan olan gıda ihracatımız günümüzde 2 milyar dolara ulaştı. New York Fancy Food Show Gıda Fuarı, Kaliforniya’daki Natural Products Expo West Fuarı Türkiye Milli Katılım Organizasyonu yaptığımız fuarlar. 2023 yılı verilerine göre yıllık ithalatı 2 trilyon doları geçen ABD pazarında büyümek isteyen tüm ihracatçılarımızı etkinliğimizde yer almaya çağırıyoruz.”

Türkiye, 2024 yılının Ocak-Mayıs döneminde ABD’ye ihracatını yüzde 8’lik artışla 4 milyar 582 milyon dolardan 4 milyar 951 milyon dolara taşıdı. Kimya sektörü 650 milyon dolarlık ihracatla lider sektör olurken, Otomotiv endüstrisi 482 milyon dolarlık ihracat yapma başarısı gösterdi. Halı sektörü 344 milyon dolarlık, Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü 328 milyon dolarlık, makine sektörü 311 milyon dolarlık ihracata imza attı.

Gıda sektörlerinde Hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü 272 milyon dolarlık ihracatla öne çıkarken, meyve sebze mamulleri sektörü 184 milyon dolar, kuru meyve sektörü 79 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

Ticaret Bakanlığı koordinasyonu, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Ege İhracatçı Birlikleri organizasyonu ile 22–24 Eylül 2024 tarihleri arasında Kanada/Montreal’a yönelik Genel Nitelikli Ticaret Heyetine başvuru için son tarih 12 Temmuz 2024 Cuma günü mesai bitimidir. Detaylı bilgi için sanayi1@eib.org.tr e-posta adresi ya da 0 232 488 60 00 no.lu telefondan Fatih Maranki ile iletişim kurulabilir.

12-16 Kasım 2024 tarihleri arasında ABD/Los Angeles’a yönelik tüm sektörleri kapsayan Genel Nitelikli Ticaret Heyeti’ne katılmak isteyen firmalar için, son başvuru tarihi 28 Haziran 2024 Cuma günüdür. Detaylı bilgi için tarim3@eib.org.tr e-posta adresi ya da 0 232 488 60 00 no.lu telefondan Elif Aydemir’den bilgi alabilirler.

Mobilya Sektörü Düğün Sezonuyla Birlikte Hareketlendi

Satınalma Eğitimi Mobilya Sektörü Düğün Sezonuyla Birlikte Hareketlendi

Satınalma Eğitimi Mobilya Sektörü Düğün Sezonuyla Birlikte HareketlendiTürkiye ekonomisinin lokomotif iş kollarından mobilya sektörü, düğün sezonunun açılmasıyla birlikte hareketlilik kazandı. Evlilik hazırlığı yapan alışveriş için mobilya üreticilerinin kapısını çalarken, en çok ilgi yatak odası ve salon takımlarına oldu. Mobilyada kredi kartlarına uygulanan taksit sınırlandırmasının bu süreçte yeni evlenecek çiftleri olduğu kadar üreticiyi de zorladığını belirten MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, mobilya gibi ürün birim fiyatının yüksek olduğu sektörler için kredi kartına taksit uygulamasının esnetilmesi çağrısını yineledi.

Düğün sezonunun açılmasıyla birlikte mobilya sektörü iç piyasada hareketlendi. Evlilik hazırlığı yapan çiftler bütçelerine en uygun çeyizlik ürünleri seçmek için mobilyacıların kapısını çalmaya başladı. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Mobilya Dernekleri Federasyonu – MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, “Her yıl yaz mevsiminde iç piyasada hareketlilik başlıyor. Özellikle düğün hazırlığı yapacak çiftler hem bütçelerine hem de tasarım zevklerine en uygun mobilyaları seçmek için mobilyacıları gezmeye başladı.  Üreticilerimiz de buna göre çeşitli setler ve indirimler yapıyor. Tabii en çok ilgiyi doğal olarak salon takımları ve yatak odası takımları görüyor. Tüketiciler yeni mobilyalarında fiyatların uygunluğunun yanı sıra konforu ve şıklığı da önemsiyor. Evlilik sezonu sektörümüz açısından özellikle iç piyasa hareketliliği adına önem arz ediyor” dedi.

Çeyiz Hazırlıkları Başladı

Evlenecek çiftlere alışveriş yaparken yerel üreticiyi desteklemeleri yönünde önerilerde bulunan Ahmet Güleç, “Ekonomimizin ve ülkemizin kalkınması adına evlenecek çiftlerin yerel üreticileri tercih etmesi oldukça önemli. Dünyada tüm mobilya gruplarında üretim yapabilen 4 ülkeden birisiyiz. Tasarım, kalite ve konfor ile de öne çıkıyoruz. Halkımızın desteğiyle de sektörümüz daha da kalkınacaktır. Mobilya ürünleri çok sık değiştirilen ürünler değil, bu nedenle yeni evlenecek çiftlere tavsiyem ince eleyip, sık dokumaları ve içlerine sinen ürünleri tercih etmeleri. Ayrıca taşınacak veya evini yenileyecek olan tüketiciler de genel olarak yaz mevsimini tercih ediyor, bu süreçleri daha rahat yönetebilmek için. Onlara da yeni alacakları mobilyalar için sadeliğe ve kullanım verimliliğine dikkat etmelerini öneriyoruz. Geleceğin trendi artık sadelik, üreticiler de buna odaklanmış durumda” dedi.

Mobilyacılar Üretim Hacmini Artırıyor

Türkiye mobilya sektörü dinamik yapısı sayesinde değişen ulusal ve küresel şartlara uyum sağlayarak her geçen gün üretim hacmini artırıyor. Mobilya sektörünün yaklaşık 50 bin üreticisiyle sanayi tarafında 250 bin kişiyi istihdam ettiğinin altını çizen Güleç, “Dünyadaki ekonomik dalgalanmalar, ülkeler arası krizler ve hammadde tedarikinde yaşanan problemler birçok sektörde olduğu gibi bizi de etkiliyor. Bu nedenle 2023 yılında oldukça zorlandık ancak dinamik yapımızla 2024 yılına güzel bir başlangıç yaptık. Hedeflediğimiz noktaya ulaşmak için tüm üreticilerimizle birlikte var gücümüzle çalışıyoruz. Mobilyacılarımız sürekli olarak üretim hacimlerini artırıyorlar. Yıl boyu gerçekleşecek fuarlar ve çeşitli ticaret etkinlikleri ile 2024’ü güzel bir şekilde tamamlamak ve ülkemiz ekonomisine hatırı sayılır bir katkıda bulunmak istiyoruz” dedi.

Kredi Kartına Taksit Sınırlaması Zorluk Yaratıyor

Kredi kartlarına uygulanan taksit sınırlandırmalarının mobilya sektörünü zorladığını hatırlatan Ahmet Güleç, “Mobilyalar sık sık değiştirilen ürünler değil. Tüketicilerin çoğu aldığı ürünleri 5-10 yıl belki daha fazla kullanıyor. Gerek dünyadaki enflasyon gerek hammadde fiyatları yüzünden de mobilya fiyatları bir miktar yüksek. Bu nedenle kredi kartlarına uygulanan taksit sınırlandırması tüketiciyi de üreticiyi de zorluyor. Tüketiciler ya alışverişlerini erteliyor ya da zamana yayıyorlar. Bu noktada taksit sayısının en azından mobilya gibi ürün birim fiyatının yüksek olduğu sektörler için esnetilmesini talep ediyoruz. Bu sayede ülkemizin ekonomisine katkımız daha fazla olacaktır” dedi.

Yaklaşık Maliyetin Altında Teklif Olan İhalenin İptal Edilmesi?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Yaklaşık Maliyetin Altında Teklif Olan İhalenin İptal Edilmesi

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Yaklaşık Maliyetin Altında Teklif Olan İhalenin İptal Edilmesiİtirazen Şikayet Konusu;  İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle; İdarece ihale yapıldıktan sonra 30.04.2024 tarihinde EKAP üzerinden gönderilen tebligat ile ihalenin iptaline karar verildiği, konunun yönetim kurulunda görüşülmesi neticesinde; söz konusu işin 24.01.2024 tarihli ve 15 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile ihale edilmesine karar verildiği, işin 28.03.2024 tarihinde ihalesinin gerçekleştirildiği, ihalede geçerli tekliflerin az olması, gerekli rekabet ortamının oluşmaması nedeniyle kamu kaynaklarının daha etkili, ekonomik ve verimli kullanılması noktasında idarece azami hassasiyetin gösterildiği, yaklaşık maliyet ile isteklinin verdiği fiyatın birbirine yakın olduğu, dolayısıyla az sayıda isteklinin ihaleye katılması ve yeterli rekabet ortamının oluşmaması sebebiyle kırımın oldukça sınırlı bir seviyede kaldığının görüldüğü, bütün bu sebeplerden hareketle 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun temel ilkelerinden olan “rekabet”, “ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanması” ve “kaynakların verimli kullanılması” ilkeleri ile örtüşmediği, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14’üncü maddesine göre “Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırasının, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir.” hükmü uyarınca Genel Müdürlüğümüzün ödeme güçlüğü ve bütçede denklik sıkıntısı çekmesi ve ihaleye konu edilen işin iş kalemi kapsamında aciliyet ve zaruret arz eden çok sayıda işin toplamından fazla bir bedele tekabül ettiğinin görüldüğü, bu sebeple öncelik ve ivedilik arz eden küçük ölçekli ve çok sayıda mekâna ve nüfusa hizmet edecek olan diğer yatırımların finanse edilmesinin gerekliliğinin ortaya çıkması nazara alındığında bu aşamada bilhassa personel maaşlarında yaşanan fiyat artışlarının bütçe giderlerinin öngörülenden fazla artmasının yanı sıra bütçe geliri gerçekleşmesinin beklenen oranın altında kalması ile birlikte hizmet gerekleri ve kamu yararı adına ihaleye konu edilen işin 4734 sayılı Kanun’un 40’ıncı maddesi uyarınca ihalenin iptal edilmesine karar verildiği, idarece onaylanan ihale komisyonu kararı incelendiğinde, iptal gerekçesinin açıkça ortaya konulması gerektiği, başvuruya konu ihalede 5 adet doküman satın alındığı, 5 isteklinin teklif sunduğu ihale komisyonu kararı ile ihalenin kendileri üzerinde bırakılmasının gerektiği, akabinde ihale yetkilisi tarafından en düşük teklifin yaklaşık maliyete göre kırımının düşük olduğu gerekçesiyle birlikte 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14’üncü maddesinden bahsedilerek ihalenin iptal edildiği, ancak ihalede yaklaşık maliyetin altında 1 geçerli teklifin bulunduğu ve yeterli rekabet ortamının sağlandığı, kendi tekliflerinin de yaklaşık maliyetin altında olduğundan kamu zararından söz edilemeyeceği, bu itibarla, idarenin ihaleyi iptal gerekçesinin kamu ihale mevzuatı kapsamında idarelere tanınan takdir yetkisi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, idarenin gerekçesi ile ihalenin iptal edilmesinin mevzuata uygun olmadığı, ihalenin iptali kararının iptal edilerek ihaleye devam edilmesi gerektiği, idarece yaklaşık maliyetin 627.846.433,33 TL olarak belirlendiği, ihale üzerinde kalan kendilerinin teklif ettiği fiyatın 594.270.000,00 TL olduğu, idarece hesaplanan yaklaşık maliyetin altında olduğu, kamu zararından ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14’üncü maddesinden söz edilemeyeceği, ihale mevzuatında bir ihalenin gerçekleşmesi için tekliflerin yaklaşık maliyetten belli bir miktar veya oranda daha düşük olması gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, yaklaşık maliyetin altındaki geçerli tekliflerin hangi oranda düşük olması halinde kaynakların verimli kullanılması ilkesinin sağlanacağına yönelik belirlemenin somut değerlendirmeden ziyade sübjektif bir değerlendirme niteliğinde olduğu, ihalede tek geçerli teklifin kalmış olmasının rekabetin oluşmadığı anlamına gelmeyeceği, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını sağlamakla sorumlu olan idarece sınır değerin üzerinde ve yaklaşık maliyetin altında yer alan geçerli tekliflerin, ihtiyaçların zamanında karşılanmasını sağlamak için takdir yetkisi kapsamında uygun bulunabileceği dikkate alındığında, sadece geçerli en düşük teklifin yaklaşık maliyete göre kırımının düşük olması nedeniyle kaynakların verimli kullanılmasını sağlanmadığından bahisle ihalenin iptaline yönelik gerekçenin hukuka uygun olmadığı iddialarına yer verilmiştir.

22.05.2024 tarihli ve  2024/UY.II-685 sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; 28.03.2024 tarihinde yapılan bahse konu ihalede 13 adet ihale dokümanı satın alındığı ve 5 istekli tarafından teklif verildiği, …………………………… Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.nin geçici teminatı uygun olmadığından teklifi geçersiz olduğu, ………………………… İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. – …………………İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. İş Ortaklığının pilot ortağının iş deneyim belge tutarı yeterli olmadığından değerlendirme dışı bırakıldığı, …………..İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. – ……………. Elektrik-Elektronik Gıda İnşaat Maden ve Enerji Ürünleri Medikal Hayvancılık ve Yapı Doğrama Ticaret Sanayi Ltd. Şti. İş Ortaklığının aşırı düşük teklif açıklaması sunmadığından teklifinin reddedildiği, ihalenin fiyatla birlikte fiyat dışı unsurlar da dikkate alınarak başvuru sahibi ………… Sosyal Hizmetler Otomotiv Nakliye Sanayi ve Ticaret A.Ş. – ……………… Nakliye Temizlik Gıda Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. İş Ortaklığı üzerinde bırakıldığı, ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibinin de ……………………. Madencilik Enerji İnşaat ve Turizm İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş. olarak belirlendiği, ancak ihale yetkilisi tarafından 25.04.2024 tarihinde alınan kararla ihalenin iptal edildiği, söz konusu kararda; konunun yönetim kurulunda görüşülmesi neticesinde, söz konusu işin 24.01.2024 tarihli ve 15 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile ihale edilmesine karar verildiği, işin 28.03.2024 tarihinde ihalesinin gerçekleştirildiği, ihalede geçerli tekliflerin az olması, gerekli rekabet ortamının oluşmaması, nedeniyle kamu kaynaklarının daha etkili, ekonomik ve verimli kullanılması noktasında idarece azami hassasiyetin gösterildiği, yaklaşık maliyet ile isteklinin verdiği fiyatın birbirine yakın olduğu, dolayısıyla az sayıda isteklinin ihaleye katılması ve yeterli rekabet ortamının oluşmaması sebebiyle kırımın oldukça sınırlı bir seviyede kaldığının görüldüğü, bütün bu sebeplerden hareketle 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun temel ilkeleri olan “rekabet”, “ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanması” ve “kaynakların verimli kullanılması” ilkeleri ile örtüşmediğinin tespit edildiği, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14’üncü maddesine göre “Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir.” hükmü uyarınca Genel Müdürlüğün ödeme güçlüğü ve bütçede denklik sıkıntısı çekmesi ve ihaleye konu edilen işin iş kalemi kapsamında aciliyet ve zaruret arz eden çok sayıda işin toplamından fazla bir bedele tekabül ettiğinin görüldüğü, bu sebeple öncelik ve ivedilik arz eden küçük ölçekli ve çok sayıda mekana ve nüfusa hizmet edecek olan diğer yatırımların finanse edilmesinin gerekliliğinin ortaya çıkması da nazara alındığında bu aşamada bilhassa personel maaşlarında yaşanan fiyat artışları bütçe giderlerinin öngörülenden fazla artmasının yanı sıra bütçe geliri gerçekleşmesinin beklenen oranın altında kalması ile birlikte hizmet gerekleri ve kamu yararı adına ihaleye konu edilen işin 4734 sayılı Kanun’un 40’ıncı maddesi uyarınca ihalenin iptal edildiği ifade edilmiştir.

Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre ihalenin iptali hususunda gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle ihale komisyonlarına ve dolayısıyla idarelere takdir yetkisi tanındığı, ancak bu takdir yetkisi mutlak ve sınırsız bir yetki niteliğinde olmadığından, takdir yetkisinin mevzuat çerçevesinde, eşitlik ilkesine uygun şekilde, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek kullanılması, tesis edilen iptal işleminin gerekçelerinin açıkça ortaya konulması ve somut olaya ilişkin öğelerin dikkate alınarak Kanun’un 5’inci maddesinde yer alan temel ilkeler çerçevesinde karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

İhale üzerinde bırakılan ve başvuru sahibi ………………………. İnşaat Sosyal Hizmetler Otomotiv Nakliye Sanayi ve Ticaret A.Ş. – ………………. İnşaat Nakliye Temizlik Gıda Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. İş Ortaklığının teklif bedeli (594.270.000,00 TL) incelendiğinde, söz konusu teklif bedelinin idarece hesaplanan aşırı düşük sınır değerin (505.622.445,68 TL) üzerinde olduğu ve yaklaşık maliyetin (627.846.433,33 TL) altında olduğu görülmektedir.

Bu itibarla yaklaşık maliyetin altındaki geçerli tekliflerin hangi oranda düşük olması halinde kaynakların verimli kullanılması ilkesinin sağlanacağına yönelik belirlemenin somut değerlendirmeden ziyade sübjektif bir değerlendirme niteliğinde olduğu, ayrıca, ihalede tek geçerli teklif kalmış olsa dahi, tek geçerli teklif kalmasının her durumda ihalede rekabetin oluşmadığı anlamına gelmeyeceği, idarece sınır değerin üzerinde ve yaklaşık maliyetin altında yer alan başvuru sahibinin teklifinin, yaklaşık maliyetle kıyas yapılarak kaynakların verimli kullanılmasının sağlaması gerekçesiyle reddedilmesi ve ihalenin iptal edilmesinin mevzuata uygun gerekçe olmadığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca, söz konusu ihaleye çıkılmadan önce idarece ihtiyaçların belirlendiği, söz konusu ihale için ödenek planlaması yapıldığı görülmüş, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Temel ilkeler” başlıklı 5’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan hüküm gereğince, ödeneği bulunmayan hiçbir iş için ihaleye çıkılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu sebeple, idarenin ihale yetkilisinin, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14’üncü maddesine göre “Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir.” hükmü uyarınca Genel Müdürlüğün ödeme güçlüğü ve bütçede denklik sıkıntısı çekmesi ve ihaleye konu edilen işin iş kalemi kapsamında aciliyet ve zaruret arz eden çok sayıda işin toplamından fazla bir bedele tekabül ettiğinin görülmesi, bu sebeple öncelik ve ivedilik arz eden küçük ölçekli ve çok sayıda mekâna ve nüfusa hizmet edecek olan diğer yatırımların finanse edilmesinin gerekliliğinin ortaya çıkması da nazara alındığında,

bu aşamada bilhassa personel maaşlarında yaşanan fiyat artışları bütçe giderlerinin öngörülenden fazla artmasının yanı sıra bütçe geliri gerçekleşmesinin beklenen oranın altında kalması ile birlikte hizmet gerekleri ve kamu yararının gerekçe göstererek de ihaleyi iptal etmesinin yerinde olmadığı, idarenin bu değerlendirmeyi ihaleye çıkmadan önce hizmet planlaması kapsamında yapması gerektiği, ihalede gelinen aşamada bu hususun iptal gerekçesi olarak gösterilemeyeceği anlaşılmaktadır Bu sebeple, başvuru sahibinin iddiasının yerinde olduğu anlaşılmıştır.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Yaklaşık Maliyetin Altında Teklif Olan İhalenin İptal EdilmesiMehmet ATASEVER

S.B. Strateji Geliştirme E. Bşk.

KİK E.  Üyesi

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) 2024 Yılı Dünya Yatırım Raporu’nu Yayımladı

Satınalma Eğitimleri Haber Birleşmiş Milletler Ticaret Ve Kalkınma Konferansı (unctad) 2024 Yılı Dünya Yatırım Raporu’nu Yayımladı

Satınalma Eğitimleri Haber Birleşmiş Milletler Ticaret Ve Kalkınma Konferansı (unctad) 2024 Yılı Dünya Yatırım Raporu’nu Yayımladı“Türkiye 2023 Yılında Dünyadaki Uluslararası Doğrudan Yatırımlardan %0,8 Pay Aldı”

Uluslararası Yatırımcılar Derneği – YASED tarafından yapılan yazılı açıklamada, UNCTAD tarafından bugün yayımlanan Dünya Yatırım Raporu’nun 2024 yılındaki ana temasının “yatırımları kolaylaştırma ve dijital devlet” olduğu ifade edildi. Küresel uluslararası doğrudan yatırım (UDY) trendleri ile dünya, bölge ve ülke düzeyindeki yatırım gerçekleşmelerini ele alan Dünya Yatırım Raporu, özelikle gelişmekte olan ülkelerdeki UDY’nin artırılması için politika ve strateji önerileri de içeriyor.

Rapor, 2023 yılındaki küresel UDY hacminin 1,36 trilyon dolardan yüzde 2’lik bir düşüşle 1,33 trilyon dolara gerilediğine işaret ediyor. Yatırımların diğer ülkelere aktarımına aracılık eden Avrupa ülkelerindeki UDY akışları dışarıda bırakıldığında, küresel UDY akışındaki gerilemenin %10’un üzerinde gerçekleştiğine vurgu yapan rapor, proje finansmanında gerçekleşen gerilemenin özellikle sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasının üzerinde de önemli bir risk oluşturduğunu vurguluyor. 2024 yılının zor bir yıl olacağını ifade eden rapor, finansman olanaklarının gelişmesi ve yatırımları kolaylaştırmaya yönelik çalışmaların olumlu sonuçlar vermesi halinde yılın geri kalanında sınırlı bir iyileşme gözlemlenebileceğini işaret ediyor.

Rapor verilerine göre Türkiye’nin 2023 yılındaki UDY akışlarından aldığı pay bir önceki yıla göre yüzde 1’den yüzde 0,8 düzeyine gerilemiş durumda. Türkiye’nin, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’la birlikte bölgesinde geçen yıla oranla daha fazla UDY projesi çektiğini ifade eden rapor Türkiye’nin Batı ve Orta Asya’da en fazla sayıda imalat sanayii projesi çeken ülke olduğunu işaret ediyor.

Raporun bu seneki ana temasına yönelik ilk bilgilendirme YASED’in 5 Haziran tarihinde Ankara’da düzenlediği Küresel Yatırım Günleri etkinliğinde UNCTAD Yatırım Araştırmaları Birim Başkanı Dr. Amelia Santos-Paulino tarafından gerçekleştirilmişti. Yatırım süreçlerinin basitleştirilmesi, yatırımcıların bilgiye erişiminin kolaylaştırılması, şeffaflığın artırılması ve idari süreçlerin birbirleri ile uyumunun artırılmasında dijital devlet çözümlerinin önemli katkı sağlama imkanı olduğunu ifade eden rapor buna yönelik inisiyatiflerin her geçen gün arttığını da gösteriyor.

Yased Logo (2)YASED Küresel Yatırım Günleri 2024 programı, önümüzdeki günlerde; UNCTAD, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve YASED başkanları ve temsilcileri ile birlikte gerçekleştirilecek ve Türkiye’nin UDY stratejilerinin ve performansının değerlendirileceği programlarla sona erecek.

 

 

– – – – – – –  – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –

Sürdürülebilirlik Eğitim Programları

Standart eğitim programı Sürdürülebilirlik Tedarik Zinciri Yönetimi
 2 gün ve Genişletilmiş Sürdürülebilirlik Eğitim Programı ise 6 tam gün üzerinden gerçekleştirilmektedir.

Sustainability Supply Chain1. gün- Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
2. gün- Döngüsel Stratejiler ve KPI’lar
3. gün- Kurumsal Sürdürülebilirlik
4. gün- Etik ve Davranış Kuralları
5. gün- Sürdürülebilirlik Raporlaması
6. gün- Sürdürülebilir Pazarlama

Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL
merdal@istanbul.edu.tr

Satınalma ve Tedarik Zinciri Eğitim Kataloğu
Eğitim kataloğunu indirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Şehir dışı eğitimlerde uçak ve otel konaklama organizasyonu eğitim alan firma tarafından karşılanmaktadır.

Eğitim Gün Planı: 9:30 – 12:30, 1 saat öğle arası, 13:30 – 16:30

Şirketiniz için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

– – – – – – –  – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Hizmeti

Şirketinizin Sürdürülebilirlik Yolculuğu ve Net Zero Hedeflerine Ulaşmasında Rehberlik Ediyoruz.

Yalın bir sürdürülebilirlik raporu, satış, iletişim, pazarlama, halkla ilişkiler, insan kaynakları ve yatırımcı ilişkilerinizde etkin şekilde kullanılabilir. Sürdürülebilirlik raporu, ölçtüğünüz, yönettiğiniz ve güncel verilerle desteklenen odaklanmış sürdürülebilirlik faaliyeti gerçekleştirdiğinizi ifade etmektedir.

Prof. Dr. Murat ERDAL liderliğinde Sürdürülebilirlik Raporlama hizmeti için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

Sürdürülebilirlik Raporu

  • AB Direktifleri & Mevzuat
  • Uçtan Uca ESG Kriterleri
  • Strateji ve Eylem Planları
  • Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi
  • Green Sourcing
  • Üretim ve Emisyon Hedefleri
  • Uluslararası Standartlar
  • Çevre Yönetim Standardı ISO 14001
  • Su Ayak İzi Standardı ISO 14046
  • ISO 14064 Sera Gazı Emisyonlarının Belirlenmesi / Karbon Ayak İzi Doğrulaması
  • Sosyal Sorumluluk Standardı ISO 26000 
  • Green Procurement Yeşil Tedarik Standardı ISO 20400
  • Sürdürülebilir Stratejiler

Sürdürülebilirlik raporu kolayca anlaşılabilir olmalı. Tüm paydaşlarınızın
– müşteriler
– potansiyel iş ortakları ve tedarikçiler
– yatırımcılar ve
– yeteneklerin (İK) ilgisini çekmeli ve saygı uyandırmalıdır.

Tatlı Kâr Tuzağı

Tatlı Kar Tuzağı

Tatlı Kâr Tuzağı

Prof. Dr. Umut Omay

Tatlı Kar TuzağıBir fincan kahvenin maliyeti ne olabilir? Hatta birçokları şu tuzaklı düşünceyi de aklından geçirmiştir: “Maliyeti 10 TL bile olmayan bir fincan kahveye 100 TL verdim. Ne kâr ama! Günde 100 fincan satsa 9.000, ayda 270.000 TL temiz para! Biz de para kazanacağız diye bütün gün çalışıp duralım! En iyisi ben de böyle bir cafe açayım ve kendi işimin patronu olayım!”.

Daha önce yine Satınalma Dergisi’nde yayınlanan “Her Yeni Güne Borçla Başladığınızı Biliyor musunuz?” başlıklı yazımda benzer bir konuyu ele almış ve söz konusu yazıda iş hayatında borçların sürekli olduğunu vurgulamaya çalışmıştım (1). Bu yazımda ise yeni bir iş kurmayı ve girişimci olmayı düşünenler açısından maliyetlerin temel ayırımından söz etmek istiyorum.

Yıllarca çeşitli düzeylerde “girişimcilik” eğitimleri verdim. Bu eğitimlerde gözlemlediğim ve yukarıda “tuzaklı düşünce” olarak tanımladığım önemli bir nokta insanların genellikle “sabit maliyet” ve “değişken maliyet” gibi iş hayatının kaçınılmaz gerçeklerinin ya önemsemedikleri ya da bunların farkında olmadıklarıdır.

Sabit maliyet basitçe üretim ya da iş yapma hacminizle değişmeyen, günlük dille söyleyecek olursak, iş yapın ya da yapmayın sonuçta üstlenmek zorunda kaldığınız maliyetleri ifade etmektedir. Bunun en önemli örnekleri arasında kira maliyeti ve çalışan giderleri sayılabilir. Dükkân sahibi kirasını, devlet stopajı ve sosyal güvenlik primlerini, çalışanlar ise ücretlerini bekler. Diyelim ki bu ay bir müşteri bile gelmedi. Müşteri gelmemesi ne dükkân sahibinin ne devletin ne de çalışanların sorunu değildir; bu durum doğrudan sizin sorununuzdur.

Fark ettiğiniz gibi daha bir fincan kahve satmadan önemli bir tutar borç hanesine yazıldı bile.

Kahveyi hazırladığınızda ise “değişken maliyet” adı verilen yeni bir maliyet türü ile karşılaşırsınız. Bu maliyet türü, sabit maliyetten farklı olarak, iş yaptıkça ortaya çıkar. Dolayısıyla hazırladığınız ve servis ettiğiniz bir fincan kahve için harcadığınız kahve, şeker, elektrik, su gibi girdiler değişken maliyetler içinde değerlendirilir. Elbette bunlara peçete, ikram edilen ufak bir kurabiye, fincanın yıkanması gibi diğer birçok girdiyi ve maliyet kalemini de eklemek gerekir. Nihayetinde müşterinin ödediği para ile bu bir fincan kahvenin değişken giderleri kendisini ödemiş olur.

Diyelim ki, bu bir fincan kahvenin değişken maliyetleri gerçekten 10 TL tuttu ve müşteriniz bunun için size 100 TL ödedi. O halde 90 TL kâr etmiş olmanız gerekir değil mi? Olsa çok güzel olurdu ama maalesef iş bu kadar kolay değil.

Genellikle gözden kaçan en önemli nokta önce sabit maliyetlerin ödenmesi gerektiğidir. Dolayısıyla bu ay sattığınız ilk kahveden size kalan ve sizin kâr olarak gördüğünüz 90 TL, size ait bir para değildir. Bu fark dükkân sahibine, devlete ve çalışanlara olan borcunuzun ufak bir parçasının ödenmesi içindir. Dolayısıyla sabit maliyetlerinizden kaynaklanan borçlarınızı ödeyene kadar kârdan söz edemeyiz.

Diyelim ki, sabit maliyetlerinizin toplamı 90.000 TL. Bunun anlamı bu ay 1.000 fincan kahve satmadıkça kâra geçemeyeceğinizdir. Kısacası fincan başına 90 TL olarak hesapladığınız o “tatlı kâr”, anca 1.000 fincan kahvenin satılmasından sonra gerçekleşmektedir. İşletme biliminde sıklıkla söz edilen “başa baş noktası” tam olarak budur.

Bu nedenle, aynı eğitimlerde biraz da şakayla karışık yine şunları da söyledim ve katılımcıları uyardım: “İş hayatında ilk hafta dükkân sahibine, ikinci hafta devlete, üçüncü hafta tedarikçi ve çalışanlara, son hafta da kendinize çalışacağınızı kabul edin! Dolayısıyla şansınız yaver giderse ne kazanırsanız her ayın son birkaç gününde kazanırsınız!”.

Örneği basit tutmak için işyerini açarken harcanan ve bazı durumlarda borçlanılarak karşılanan, kuruluş giderleri, dekorasyon, makine ve teçhizat, çeşitli abonelikler, bakım, temizlik gibi diğer kalemlerden ve dönemsel değişiklikler gibi diğer unsurlardan söz etmedim bile. Bunları da dikkate aldığımızda bir fincan kahvenin maliyetinin 10 TL ile, sabit maliyetlerin de 90.000 TL ile sınırlı kalmadığını, dolayısıyla 1.000 fincandan daha fazla kahve satmamız durumunda en azından zarar etmeyeceğimizi görürüz.

Elbette girişimcilik ve yeni bir iş kurma doğaları gereği çeşitli riskleri içermektedir. Önemli olan bu risklerin farkında olmak ve bunlara ilişkin önlemleri alıp plan yapabilmektir. Kısaca belirtmek gerekirse, yeni bir iş kurmak basit bir toplama çıkarma ve çarpma işlemi ile alınabilecek bir karar değildir. Girişimcilik de benzer bir biçimde en ince detayları bilmeyi ve düşünmeyi gerektirmektedir. Umarım bu yazı, basit matematik işlemleri ile “tatlı kâr” hayaline kapılan ve böylelikle “tatlı kâr tuzağına” yakalanmanın eşiğinde olan birileri için bir uyarı görevi görür.

Kaynaklar

Omay, U. (2024), “Her Yeni Güne Borçla Başladığınızı Biliyor musunuz?”, https://satinalmadergisi.com/her-yeni-gune-borcla-basladiginizi-biliyor-musunuz/, (15.02.2024).

PROF. DR. UMUT OMAY – MAKALE LİSTESİ

GİRİŞİMCİLİK VE YÖNETİCİ GÜÇLENDİRME

PAZARLAMA

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İŞ DÜNYASINDA TUTUM VE DAVRANIŞ

DİĞER KONULAR

Permakültür ve Doğa

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Permakültür Ve Doğa

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Permakültür Ve Doğa

Emine KORKMAZ

Ağaç, çiçek ve yeşillik medeniyet demektir.

Mustafa Kemal Atatürk

Biz doğanın varlığını unuttukça doğa bize farklı dönüşler yapıyor, herkes doğaya ekleme yapıyor fakat yanlış yerlere, yanlış şekilde …

Ve bir gün birileri çıkıyor bunlarla mücadele ederken bir terim yaratıyor, ne midir bu terim,  ‘Permakültür’.

Yaşamımıza giren Permakültürü önce kelime anlamıyla tanımlamakla başlayayım;

Permakültür; “kalıcı (permanent) tarım (agriculture)” olarak da bilinir ve doğadan esinlenmiştir. Avustralyalı bilim adamları Bill Mollison ve David Holmgren tarafından 1970’lerde geliştirilen bu yöntem, doğal ekosistemlerin tasarım ve yönetim prensiplerini insan faaliyetlerine uygular. Permakültür, biyoçeşitliliği desteklemeye, toprak verimliliğini artırmaya, enerji tasarrufuna, insan gücünün az kullanıldığı ve suyun etkin bir şekilde kullanımını sağlamaya odaklanır.

Biraz daha bahsedecek olursam; permakültür, bahçe tasarımından ev yapımına, su yönetiminden enerji üretimine kadar geniş bir uygulama alanına sahiptir. Bir permakültür bahçesi, yabani bitkilerin, sebzelerin ve meyvelerin uyumlu bir şekilde yetiştirildiği, suyun verimli kullanıldığı ve toprağın sürekli olarak beslendiği ve tarıma katkısı olan faydalı böceklere de zarar vermeden oluştuğu bir sistemdir. Ayrıca, permakültür sadece ormanlarda değil; bahçelerimizde, balkonlarımızda doğal malzemelerle yapılarak enerji tasarrufu sağlar ve atıkların minimum düzeyde olmasını hedefler. Böylelikle kendi ihtiyaçlarımızı da kendimiz tasarlayarak  karşılamış oluruz. Tasarım da iyi bir gözlemden geçmektedir, iyi bir gözlem sonucunda yani nereye ne şekilde tasarlayacağımızın fizibilitesini yaparsak bize sürekli fayda sağlayan uzun ömürlü bir orman yaratmayı da sağlamış oluruz. Neden kendi ormanımızı kendimiz yaratmayalım..

Sürdürülebilirlik ve permakültür bu ikisi birlikte düşünüldüğünde daha sağlıklı ve  dengeli bir gelecek için rehberlik ederken, insanların doğayla uyumlu bir şekilde yaşamalarını ve doğal kaynakları koruyarak gelecek nesillere aktarmalarını sağlayan önemli araçlardır diyebiliriz. Herkesin minimum düzeyde dahi olsa permakültür prensiplerini benimsemesi demek; çevresel etkilerimizi azaltmamıza ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturmamıza yardımcı olur.

Mars’ta yeni bir yer kurmayı hedeflerken, Dünya’da olup bitenlere kayıtsız kalamayız, doğa sesini yükseltirken onun beklentilerine kulak verip dengeyi sağlamak en temel görevimiz olmalıdır..