Sözleşmenin Uyarlanması

Alım - Satım

Satınalma Dergisi
Satınalma Dergisihttps://satinalmadergisi.com
KURUMSAL PAZARDA 11. YIL HABER: dergi@satinalmadergisi.com REKLAM: reklam@satinalmadergisi.com ABONELİK: abone@satinalmadergisi.com Tel : (546) 740 10 10

Sözleşmeyle verilen sözün yerine getirilmesi borçlunun görevidir.

Hukukta buna ‘ahde vefa prensibi’ (pacta sund servanda) diyoruz. Bu ilkeye göre, bir sözleşmeyle edim yükümlülüğü üstlenen borçlunun bu edimi ifa etmesi (sözünde durması) gerekir. Bu gereklilik, sözleşme kurulduktan sonra şartların değişmesi sebebiyle, borçlunun üstlendiği edimi ifa etmesinin onun için sözleşmenin yapıldığı andaki şartlara göre zorlaşması hâlinde de varlığını korur. Kural olarak, edimin ifasının sonradan daha zor hâle gelmesi borçluya, edimin ifasından beklediği yararın sonradan azalması ise alacaklıya ait risk olarak kabul edilir.

            Unutmayalım ki, her sözleşme bir risktir.

Ancak, yine hukukta kabul edilen ‘işlem temelinin çökmesi teorisi’ne göre, sözleşme kurulduktan sonra, öngörülemeyen, olağanüstü gelişmelerin yaşanması sebebiyle, borç ilişkisinde edimler arası dengenin aşırı şekilde bozulması hâlinde, sözleşme hükümlerinin değişen şartlara uyarlanması mümkün olmalıdır..

Yeni Borçlar Kanunu 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe girene kadar, uyarlama talep etme imkânı veren bu kural, mevzuatımızda genel bir düzenlemeyle yer almamaktaydı.

Yargıtay, dürüstlük kuralına dayanarak, işlem temelinin çökmesi sebebiyle uyarlama yapılabileceğini kabul etmekteydi. Ancak, uyarlama imkânını daha çok kira sözleşmelerinde kabul etmekte, diğer sözleşme türlerinde bu imkânı pek tanımamaktaydı.

Yeni Borçlar Kanunu m. 138 hükmü, önemli bir eksikliği gidermiştir. Bu yeni hüküm, her tür sözleşme ilişkisinde uygulanabilecek şekilde, aşırı ifa güçlüğü hâlinde uyarlama talep etme (veya sözleşmeden dönme) hakkını düzenlemektedir.

Madde hükmüne göre, borçlunun, aşırı ifa güçlüğünü ileri sürerek uyarlama talep edebilmesi için, şu şartların bir arada bulunması gerekir:

1- Sözleşme yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi beklenemeyecek, olağanüstü bir durumun sonradan ortaya çıkması sebebiyle, sözleşme şartlarının değişmesi,

2- Sözleşme şartlarındaki değişikliğin meydana gelmesi bakımından borçlunun sorumlu tutulamaması,

3- Sözleşme şartlarındaki değişiklik sebebiyle, borçludan yüklendiği edimi sözleşmedeki şartlarla ifa etmesini istemenin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmesi,

4- Borçlunun borcunu henüz ifa etmemiş olması veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olması.

Bu hükümde uyarlama talep edebilme imkânı sadece borçluya tanınmıştır. Sözleşme şartlarının alacaklı aleyhine bozulduğu, alacaklının beklediği yararın boşa çıktığı hâllerin bu kapsamın dışında bırakılması, bu hükmün önemli bir eksikliği olarak görülmektedir. Ancak, bu hükümden alacaklıların da yararlanabileceği şekilde yorumlanması gerekir.

Oldukça zor ve teorik olan bu konuyu şu örnekle somutlaştırabiliriz:

İlkokul öğrencileri için okul üniforması satan bir esnaf, geçtiğimiz sene önemli bir yatırım yaparak, deposunu üniformayla dolduruyor. Tedarikçilere karşı vadeli olarak borçlanıyor ama, bizim esnaf rahat.

Ucuza kapattığı malların tamamını okul sezonu yaklaşırken satıp borçlarımı öderim ve büyük kâr elde ederim düşüncesiyle, bizim esnaf kahvede okeye dönüyor.

Bu hayalle günlerini geçiren esnafı hayal kırıklığına uğratacak bir gelişme olur. Bildiğiniz gibi, on yıllardır okula üniformayla giden ilkokul öğrencileri için üniforma zorunluluğu yakın zaman önce kaldırıldı.

            Esnaf okeye dönerken, rakibi oyunu bitiriyor. Esnaf ne yapabilir?

Bu durum uyarlama talep edilebilecek tipik bir örnek durumdur. Üniformaları satan da alan da (yani sözleşmenin her iki tarafı da) böyle bir gelişmeyi öngöremezlerdi. Sadece onlar değil, objektif olarak hiç kimsenin tahmin edebileceği bir gelişme değildi bu.

İşte, bu örnekteki gibi, sözleşmenin kurulmasından sonra, objektif olarak öngörülemeyen, olağanüstü bir gelişme varsa, sözleşmenin taraflarından biri hâkime başvurarak “ey hâkim, ben bu sözleşmeyi imzaladım ama öyle bir beklenmeyen gelişme yaşandı ki, artık benim bu sözleşmedeki borcu aynen yerine getirmem beni çok zor durumda bırakır. Bu sözleşmeye müdahale et. Benim borcumu indir ya da duruma göre sözleşmeyi tamamen iptal et.” anlamında bir uyarlama davası açılabilir.

Kolay bir dava değildir ama böyle bir imkân vardır.

 

Bir dahaki sayıda görüşmek üzere…

Av. Dr. Umut Yeniocak

www.yeniocak.av.tr

twitter.com/UmutYeniocak

linkedin.com/Av. Dr. Umut Yeniocak

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

  • Çin'den Ürün Tedariki
  • Küresel Ürün ve Firma Araştırması
  • Ülke / Pazar Analizi ve Raporlaması
  • Akreditif, Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı

Dünyaya Açıl

Satınalma Dergisine ABONE OL

Dijital Abonelik ile Satınalma Dergisinin yayınlanmış tüm sayılarına erişebilir, Buyer Network Öğrenme Merkezi'nde eğitim dokümanlarına ulaşabilirsiniz.

SATINALMA DERGİSİ 11 YILLIK ARŞİVİ

Tüm Arşive ve Gelecek 12 Sayıya Dijital Erişim

Buyer Network Öğrenme Merkezi

Kariyerinizi Geliştirecek Uzaktan Eğitim Seçeneklerine Sahip Olun

ŞİRKET ÜYELİK AVANTAJI

10 Yöneticiye Kadar Geniş Takımlar için Şirket Paketini Satın Alın

Satınalma Operasyonları Dijitalleşiyor !

 

 

 

 

 


 

 

 

This will close in 20 seconds