Narkoz Verilen Dolar Uykudan Uyanamıyor

Reşat BAĞCIOĞLU
Reşat BAĞCIOĞLUhttp://www.rblecturer.com
Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce bölümünden mezun olduktan sonra kısa süre İngilizce öğretmenliği yaptıktan sonra Dışbank’ta (Fortisbank) kambiyo, dış işlemler, krediler servisinde bankacılık hayatına başladı ve 25 yıllık bankacılık mesleğinde şube müdürü olarak emekli oldu. 2007 yılında emeklilik sonrası akademisyenlik, banka genel müdürlükleri ile çeşitli ihracatçı birliklerinde dış ticaret, dış ticaretin finansmanı, akreditif, Türk Eximbank ve döviz kredileri eğitimlerini vermekle birlikte firmalara danışmanlık misyonunu da sürdürmektedir. ICC – International Chamber Of Commerce / Milletlerarası Ticaret Odası Türkiye Milli Komitesi (https://icc.tobb.org.tr/) Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı üyesidir.
spot_imgspot_img

DÖVİZİN FİYATLAMASI, PİYASA DİNAMİKLERİNE GÖRE HAREKET ETMELİDİR

Dövizin fiyatlaması piyasa dinamiklerine ve beklentilerine göre göre şekillenir. Bu dinamikler arasında;

  • Ülkemiz riskinin ne olduğu,
  • TCMB’nin net kullanılabilir döviz rezervleri
  • Ödemeler dengesi, dış borç stoklarımız
  • İthalat ve ihracat rakamları, dış ticaret açığımız
  • TCMB’nin uyguladığı para politikası ve faizler. Dövizin ve Türk Lirası’nın fiyatını etkileyen faktörler
  • Ülkemizdeki enflasyon rakamları

faktörlerini saymamız mümkündür.

Ülkemizdeki dövizin fiyatları yukarıdaki etkenler çerçevesinde kendisine yön bulmaktadır. En azından dövizin fiyatlarındaki artış seyri enflasyon oranından aşağı olmayacak şeklinde artış göstermesi piyasanın dengelenmesi açısından önemlidir.

NARKOZ VERİLEN DOLAR UYKUDAN UYANAMIYOR

Adeta narkoz verilmiş gibi döviz / dolar USD TRL C/13.50 ila USD TRL C/14.00 arasında bir ileri bir geri gidip geliyor. Top atılsa da bu fiyat aralığından sapmıyor. Tam bir uyku hali. Uyutuluyor. Top atılda dedim de, Rusya – Ukrayna savaşı patlak verdi ve dolar bir an uykudan uyanmışçasına USD.14.65 civarına kadar yükseldi ve tekrar kendi alanına dönüverdi ve USD TRL C/13.80 civarında kalmaya devam etti.

Siyası otoriteler “dolara asla müdahale edilmiyor” dese de bu söz pek de inandırıcılıktan uzaklaşmış görünüyor. Yukarıdaki grafikte dolar tam 3 aydır yerinde ve aynı kurda yatmakta. Belli ki “güçler” bu fiyatta kalmasını istiyor.

KASIM 2020 – TEMMUZ 2021 DÖNEMİNDE DE DOLAR NARKOZ YEMİŞTİ

Kasım 2020 ile Temmuz 2021 ayları arasındaki dolar grafiğini sizlerle paylaşmak istedim. Umutlarını dövizdeki kur artışına bağlayan imalatçı – ihracatçı firma, hele hele malını vadeli satmış ise tam bir hüsran yaşayacaktır. Kasım 2020 tarihinde Dolar Türk Lirası fiyatlaması C/8.5100 iken tam 9 ay sonra Dolar Türk Lirası fiyatlaması C/8.5500 civarındadır.

Dövizin neden bir arpa boyu yol kat edemediğini gayet iyi biliyorum. Nedenlerini bu yazımda ele almayacağım. Ancak dövizin yukarıdaki grafikte seyrettiği üzere bir ileri – iki geri oynaklık göstermesi ihracatçının canını yakacağı gibi burada asıl göbek atması, sevinçten ağızları adeta fiyonk olması gereken kişilerin ithalatçılar olduğunu söylemekten üzüntü duymaktayım. İthalatçı adeta 9 aylık süre zarfında aynı kurdan ithalat yapmaya devam etmektedir.

DOLARA TAM SAHA PRES VAR

Rusya Ukrayna Savaşı çıktı ve doların fiyatı önce yükseldi, sonra aynı eski fiyatına geri geldi. Hangi olay olursa olsun dolar aynı fiyatta, TCMB bir ay önce faizleri aynı bıraktı, dolar bir süre yükseldi ve tekrar aynı fiyata geri geldi. Belli ki dolara tam saha pres var ve yerinden kıpırdamıyor.

Futbol maçı düşünün. Stoper oyuncusunun görevi belli. Gelen rakip oyuncuyu durdurmak, gerektiğinde yere sermek veya rakip oyuncudan ceza sahasında aldığı topu orta sahaya kadar götürüp takım arkadaşlarına teslim edip, tekrar kendi görev alanına dönen oyuncudur stoper. Anlayacağınız stoper nereye giderse gitsin tekrar kendi görev alanına çok çabuk dönmek zorunda. Bugün dolar da aynı durumda. Doların fiyatı ne kadar yükselirse yükselsin, tekrar ve çok kısa sürede USD.13.50 civarına geliyordu. Çünkü dolara tam saha pres yapılmakta ve fiyatı bu seviyede tutmayı amaçlıyorlardı. Sebebi nedir deseniz? Siz biliyorsanız bana söyleyin. Şu an öyle isteniyor.

ENFLASYON ORANI YÜKSEK AMA DOLARIN FİYATI AYNI

Enflasyon rakamlarını yüksek seyretmesinden dolayı dövizin fiyatının da yükselmesi gerekirken, dövizin fiyatı üç aydır aynı. Üç ay önce dövizi nerede bıraktıysak Mart 2022 ilk haftasında da durum aynı. Hadi gelinde de inanın dövize müdahale yok sözüne.

Dövizin narkoz yemesine ve hareketsiz kalmasına karşın, enflasyon adeta uçtu, akaryakıt fiyatına ise söyleyecek sözüm kalmadı. Allahtan döviz yerinde sayıyor da akaryakıt fiyatı şimdilik TRL.17.00’na ulaştı. Düşünün ya, bir de döviz de yükselseydi, mesela döviz USD TRL C/18.50 civarı olsaydı bugün akaryakıtın litre fiyatı ne olurdu acaba? Eğer ki 20 Lira olur diyorsanız hayal kırıklığı yaşarsınız. Ben akaryakıt litre fiyatı 25 Lira olur diyorum.

Enflasyondaki artış konuş fiyatlarını da uçurdu ama dolar uçmadı. Narkozda. Hele bir verilen narkoz geçsin, siz dolara bakın. Tutabilene aşk olsun.

Ama merak etmeyin, enflasyon düşürülecek… Cek, cak.. Yıllardır bu sözü işitiyorum ama hiç bişi olmuyor enflasyonun düşürülmesi adına.

Bence doğru değildir. TÜİK aynı fikirde değil.

DÖVİZİN FİYATLAMASININ İTHALAT VE İHRACAT RAKAMLARINA ETKİSİ

Kuşkusuz ki devlet teşviklerinin yanında, ihraç mallarının üretiminin maliyetleri çok önemlidir. Üretimin maliyetinden daha düşük bir fiyatla malların yurt dışına satılamayacağı aşikardır. Üretici – ihracatçı firmalar üretim maliyeti ile başa baş gelecek bir fiyatlama ile ürünlerini yurt dışına satmaya çalışıp, dövizdeki yükselişinden elde edeceği kur farkı gelirleri ile yetineceği de olabildiği zamanlar olabilmektedir. İhracatçı istese de arzu ettiği yüksek fiyatlama ile ürününü yurt dışına satma olanağı bulamaz zira global piyasalarda fiyata ve alternatif ürüne erişmek oldukça kolaydır. Yüksek fiyatta malını satmayı arzu eden ihracatçının Pazar kaybına uğrayacağı ve ürününün elinde kalacağı tartışılmaz.

Bunun yerine üretici ihracatçılar üretim maliyetlerini kendileri sübvanse ederek, aynı süre zarfında döviz kurlarındaki artışından para kazanma yoluna giderler. Tabii buradaki önemli husus; kurların normal seyrinde artış göstermesi ve kur artışının ihracatçıyı üzmemesi. Kurların artışının bir garantisi olmadığı gibi artış gösteren kurların yerinde kalmayacağı da ihracatçının riskleri arasında yer almaktadır. İhracatçıların kur dalgalanmalarına karşı kendilerini korumaları (hedging) tavsiye edebileceğim en güzel bir yoldur.

Kurların normal seyrinde hareket etmesi halinde piyasa dengeleri kendiliğinden oluşur, ihracatçı bu koşullarda fiyatlaması yapar, ithalat ise belli bir dengede kalır.

İmalatçı – ihracatçı firma üretim maliyetlerinin altında yurt dışına fiyatlama yapıp da, dövizin yükselmesinden bir medet beklemesi halinde, kurların yükselmesi ihracatçı bir nebze olsun kurtarır. Ama kurlar iki ileri – bir geri hareketlerle oynaklık içerisinde olması halinde ihracatçının;

  • Zor duruma düşeceği,
  • İhracatında süreklilik olmayacağı, olsa da ihracat rakamlarının azalacağı,
  • Bilançosunda beklenmedik zararlar olacağı,
  • Üretimini, ihracatını azaltıp, istihdamı da olumsuz yönde etkileyecek
  • Azalan ihracat ülkemiz döviz girdisini olumsuz etkileyecek,
  • Kazanamayan veya ihracat yapamayan ihracatçı devletimize daha az vergi ödeyecek, hem firma hem de ülke olarak kaybeden taraf olacağız.

İhracatımız var ama ithalatımız daha fazla var. İthalatın daha fazla, ihracatın daha az olmasının nedenlerinin oldukça fazla olduğu gerçeğinin yanında, ihracatçıyı can elinden vuran önemli etken de ülkemizde belli bir enflasyon, üretim maliyetleri olmasına karşın, döviz kurların yaklaşık 9 aydır yerinde sayması, umutlarını döviz kurlarının enflasyon oranında yükselmesine bağlayan ihracatçılar için bir darbe, ithalatçılar için ise bir fırsattır.

NARKOZLU DOLAR UYANIRSA

Piyasalar yandı demektir. Narkoz verilen dolar daha ne kadar uykuda kalır sizce? Uyanacak elbet. Dolar uyandığında ise, Türk Lirasına dönüş yapan yatırımcılar tekrar döviz alımına hücum edecekler. Ne kadar çok talep olursa, o kadar çok döviz baş kaldıracaktır.

Ben bu filmi daha önceden de görmüştüm. Mesala 1994, 2000, 2001 yıllarında. Ne kafası kalın ve sağlam bir dolar varmış. O kadar kafasına vurulan dolar yine de ölmüyor. Tüm piyasa oyuncularını tek yumrukta darma dağın ediyordu. Filmin vizyona girdiği tarih 1994. Daha sonra da vizyonda kaldı.

REŞAT BAĞCIOĞLU

 

Reşat BAĞCIOĞLU
Reşat BAĞCIOĞLUhttp://www.rblecturer.com
Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce bölümünden mezun olduktan sonra kısa süre İngilizce öğretmenliği yaptıktan sonra Dışbank’ta (Fortisbank) kambiyo, dış işlemler, krediler servisinde bankacılık hayatına başladı ve 25 yıllık bankacılık mesleğinde şube müdürü olarak emekli oldu. 2007 yılında emeklilik sonrası akademisyenlik, banka genel müdürlükleri ile çeşitli ihracatçı birliklerinde dış ticaret, dış ticaretin finansmanı, akreditif, Türk Eximbank ve döviz kredileri eğitimlerini vermekle birlikte firmalara danışmanlık misyonunu da sürdürmektedir. ICC – International Chamber Of Commerce / Milletlerarası Ticaret Odası Türkiye Milli Komitesi (https://icc.tobb.org.tr/) Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı üyesidir.

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı