Allianz Trade’in son açıkladığı Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’na göre, küresel GSYH’nin yüzde 60’ını oluşturan ülkelerin sandık başına gideceği 2024 yılının seçim takvimi, ekonomik belirsizliği artıracak. Bunun yanı sıra jeopolitik ve ekonomik politika belirsizliği de dünya ekonomisini 2024 yılında negatif bir arz şoku ile karşı karşıya bırakabilir.
Dünya ekonomisi, pandemiden enerji krizine kadar son yıllarda yaşanan bir dizi şokun ardından 2024 yılında da negatif bir arz şoku ile karşı karşıya. Allianz Trade’in 2023-2025 Ekonomik Görünüm Raporu’na göre siyasi ajandanın yoğun olacağı 2024’te, artan popülizm ve birçok belirsizlik “bekle ve gör” yaklaşımını benimsenmesine, satın almadan yatırıma kadar önemli ekonomik kararların ertelenmesine neden olacak. Bunun yanı sıra jeopolitik ve ekonomik politika belirsizliği de dünya ekonomisini 2024 yılında negatif bir arz şoku ile karşı karşıya bırakabilir.
Allianz Trade Ekonomistlerinden 10 Şarkılık Playlist
Allian Trade ekonomistlerinin 2024 yılında takipte olunması gereken on temel konunun her birini Taylor Swift’in hit bir şarkısıyla eşleştirerek oluşturdukları playlist’in ilk sırasında “Hazır mısınız?” var. Buna göre; 2024 siyasi ajandanın yoğun olduğu bir yıl olacak. Küresel GSYH’nin yüzde 60’ını oluşturan ülkelerin sandık başına gideceği 2024’te Avrupalı seçmenler AB temsilcilerini; Portekiz, Belçika, Avusturya, Hindistan, Meksika ve Birleşik Krallık seçmenleri milletvekillerini; ABD, Meksika, Tayvan ve Romanya ise yeni başkanlarını seçecek. Bu noktada da artan popülizm belirsizlik ortamı bekle ve gör yaklaşımının benimsenmesine, önemli ekonomik kararların ertelemesine neden olacak.
Listede ikinci sırayı ise “Her şey bitti mi?” alıyor. Avrupa’da temel politika faizlerindeki artışın etkilerinin henüz tam olarak görülememesi nedeniyle; ABD ve Euro Bölgesi’nde yumuşak bir iniş bekleniyor. 2024 yılı GSYH büyümesinin ABD’de yüzde 1,4, Euro Bölgesi’nde yüzde 0,8, Çin’de yüzde 4,6 ve İngiltere’de yüzde 0,6 olacağı tahmin ediliyor.
Azalan talep ve enerji ile gıdada olumlu baz etkileri sayesinde dezenflasyonun güç kazandığı belirtilen rapordaki playlist’in üçüncü sırasında ise “Silkinme zamanı” var. Bu başlık altında da azalan talep ve enerji ile gıdanın olumlu baz etkisi ile dezenflasyonun güç kazandığı vurgulanıyor. “Kendi başınasın evlat” başlığı altında bütçe açıklarının değerlendirildiği raporda, “Ormandan çıkış” başlığı altında ise küresel ticaretin ılımlı bir toparlanma sürecine girebileceği vurgulanıyor.
Playlist’in 6. başlığı ise “Anti-kahraman”. Çinli tüketicilerin beklentinin aksine ekonomiyi yeniden canlandıramadığı vurgulanan rapora göre, Çin, küresel ihracat pazarlarındaki kayıplarını ve zayıf iç talebi telafi etmek için politika desteğini artırmayı sürdürecek.
Gelişmekte olan ülkelerin değerlendirildiği ve playlist’in 7. başlığı olan “Her şey değişti” başlığı altında ise Allianz Trade ekonomistleri, yüksek maliyetle yeniden finanse edilmesi gereken büyük miktarda borçlara sahip Mısır, Arjantin ve Gana gibi ülkeleri zor bir sınavın beklediği vurgulanıyor.
“Başıma belâ olacağını biliyordum” başlığı ile birçok ülkede iflas artışına dikkat çeken Allianz Trade uzmanları, finansman ihtiyacı yüksek olan, gayrimenkul, yenilenebilir enerji ve inşaat gibi bazı sektörlerin fırtınanın tam ortasında kalabileceğine dikkat çekiyor. “Olumsuz taraf” başlığı altında 2024 yılında uzun vadeli faiz oranlarında belirgin bir düşüşün olası görünmediği belirtilirken, playlist’in son başlığı olan “Hassas” başlığı altında ise likidite sıkışıklığının yoğunlaşabileceğine vurgu yapılıyor.
Geleceğe Dair İfadelerle İlgili Temkin Notu
Burada yer alan ifadelerin bazıları gelecekle ilgili beklentiler ve yönetimin mevcut görüş ve varsayımlarına dayalı ileriye dönük ifadeler olabilir. Bu ifadeler bilinen ve bilinmeyen riskler içerdiğinden bu durum, gerçek sonuçların, performansın veya olayların, bu ifadelerde belirtilen veya ima edilenden farklı olmasına yol açabilir. Bu tür sapmalar, bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla şöyle sıralanabilir:
(i) genel ekonomik koşullar özellikle de Allianz Grup’un temel iş kolundaki ve ana pazarlarındaki ekonomik koşullar,
(ii) finansal piyasaların performansı (özellikle piyasa oynaklığı, likidite ve kredi olayları),
(iii) doğal afetler de dahil olmak üzere sigortalı hasar olaylarının sıklığı ve şiddeti ve zarar giderlerinin gelişimi,
(iv) hastalık ve ölüm oranları ve trendleri,
(v) kalıcılık seviyeleri,
(vi) özellikle bankacılık sektöründe kredi temerrütlerinin boyutu
(vii) faiz oranları,
(viii) Euro-Dolar paritesi de dahil olmak üzere döviz kurları,
(ix) vergi düzenlemeleri de dahil olmak üzere yasa ve düzenlemelerdeki değişiklikler,
(x) ilgili birleşme konuları ve yeniden yapılanma önlemleri dahil şirket alımlarının etkileri ve (xi) genel rekabet faktörleri (her durum için yerel, bölgesel, ulusal ve/veya global bazda).