Bankacılık Dışı Finans Sektörü Ekonomik Dalgalanmalara Rağmen Büyümeye Devam Ediyor
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri’ni tek çatı altında temsil eden Finansal Kurumlar Birliği (FKB), üç sektörün 2016 yıl sonu konsolide verilerini açıkladı.
FKB’nin temsil ettiği üç sektörün 2016 yılı konsolide verilerine göre;
- Aktif toplamı yüzde 21 artışla 114.388 milyon TL’ye,
- İşlem hacmi yüzde 4,8 artışla 163.567 milyon TL’ye,
- Faaliyet konusu alacakları yüzde 20,3 artışla 102.903 milyon TL’ye,
- Özkaynak büyüklüğü yüzde 17,9 artışla 15.590 milyon TL’ye ulaştı.
- Net kârlılık artışı ise yüzde 25,4 olarak gerçekleşmiştir.
Bankacılık dışı finans sektörü 2016 yılında aktifleri % 21 büyüdü…
Finansal Kurumlar Birliği’nin 2016 yılı konsolide verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Mehmet Cantekin: “Ülke olarak geçtiğimiz yıl ekonomik, siyasi ve sosyolojik olarak zor bir sınavdan geçtik. Bu sınavların en zorunu da yaşadığımız hain darbe girişimi sırası ve sonrasında verdik. Bugüne baktığımızda milletimizin birlik ve beraberliği sayesinde bu zor sınavları başarıyla geçtiğimizi görüyoruz.
Geçtiğimiz yıl sadece ülkemiz piyasalarındaki dalgalanmalar değil tüm dünyadaki ekonomik dalgalanmaların etkisini hissettiğimiz bir yıl oldu. Buna rağmen Finansal Kurumlar Birliği üyesi şirketlerin reel sektörü desteklemeye devam ettiklerini gururla söyleyebilirim. Bugün açıkladığımız rakamlarla ekonomiye sunduğumuz katkıyı bir kez daha pekiştirmiş oluyoruz. Birliğimiz reel sektöre sürdürülebilir büyüme için uzun vadeli kaynak sağlamaya devam ediyor. Belirsizlik sürecini başarıyla geride bırakan sektörlerimiz güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyüme için bütün paydaşlarla yakın bir iletişim içinde geleceğe umutla bakıyor” dedi.
FKB çatısı altında temsil edilen üç sektörün finansal performansına ilişkin bilgi veren Cantekin: “2016 yılında olduğu gibi 2017 yılında da küresel gelişmelerin negatif etkilerine karşı, şirketlerin karşılaşacakları finansmana erişim, ticaretin akışkanlığı ve teknolojik altyapının yenilenmesi gibi kalkınmanın önemli olduğu alanlarda en sağlıklı çözümün finansal kuruluşlardan geleceğini beklemekteyiz. 2016 yılında Finansal Kiralama sektörümüzün alacakları yüzde 19,9 artarak 44 milyar TL seviyesine ulaştı. Sektörün aktif büyüklüğü son 1 yılda yüzde 19,3; öz kaynakları ise yüzde 12,6 oranında büyüdü. Bu vesile ile açıklamaktan gurur duyacağımız bir gelişme; Finansal Kiralama Sektör Temsil Kurulunun aldığı karar ile finanse edilen her sözleşme için bir fidan dikilmesi kararı almıştır. 23.12.2016 tarihinde İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü ile imzalanan protokol kapsamında, 2015 yılında finanse edilmiş olan 23.125 adet finansal kiralama sözleşmesine karşılık 23.125 adet fidan dikilerek, FKB-Finansal Kiralama Hatıra Ormanı oluşturulması için gerekli adımlar tamamlanmıştır. Finansal Kiralama Sektör Temsil Kurulumuz bu önemli sosyal sorumluluk projesini 2016 ve takip eden yıllar için de sürdürmek konusunda kararlıdır.
Faktoring sektörüne baktığımızda; 2016 yılı sonu rakamlarında işlem hacmi 122 milyar 761 milyon TL; alacakları ise 31 milyar TL seviyelerinde gerçekleşti. Sektörün aktif büyüklüğü geçen yıla oranla yüzde 24’lük artışla 33 milyar TL seviyelerinde; öz kaynakları ise yüzde 10,9 büyüme ile 5 milyar TL seviyelerinde gerçekleşti. 62 faktoring şirketi ile faaliyet gösteren sektör, her geçen gün genişleyen ve bugün 98 bini aşan müşterisine hizmet vermektedir.
Finansman Şirketleri’ne geldiğimizde ise, 2016 yılı sonu rakamlarında yine geçen yılın aynı dönemine göre karşılaştırdığımızda; sektörün büyüme ivmesinin devam ettiğini görüyoruz. Sektörün işlem hacmi 2016 yılında yüzde 16,2 oranında büyüyerek, 22 milyar TL’yi aştı. Aktif büyüklüğü 33 milyar TL seviyesine erişirken, mikro kredilerde pazara giren yeni üyelerimizle müşteri sayımız 2.439.186 milyon kişiye ulaştı. Alacak büyüklüğü ise 28 milyar TL’ye ulaştı.
2016 yılsonu itibarıyla; Finansal Kurumlar Birliği olarak temsil ettiğimiz bankacılık dışı finans kesiminin toplam finans sektörü içindeki payı; aktif büyüklüğüne göre yüzde 4,0 alacaklara göre yüzde 5,6 ve öz kaynaklara göre de yüzde 4,9’a erişmiş durumda. Yine toplam işlem hacmimizin GSMH içindeki payı da yaklaşık yüzde 6,7 seviyesinde.”
2016 yılını Bankacılık Dışı Finans Sektörü olarak başarılı bir şekilde geride bıraktıklarının altını çizen Cantekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birlik olarak da önümüzdeki dönemde yapacağımız çalışmalarla ve her üç sektör arasında giderek güçlenen sinerjinin de katkısıyla başarılı performansımızın devam edeceğine inanıyorum. Sadece finansman kaynakları ile değil; her geçen gün gelişen insan kaynağı kalitesi, ihtiyaçlara özel yenilikçi çözümleri, artan işbirlikleri ve yurt çapında genişleyen etki alanıyla reel sektörün artık daha da fazla yanında olacağız. Ayrıca Banka dışı finans kesimi olarak 2017 yılında teknoloji ağırlıklı finans çözümlerimizi arttırarak daha çok sayıda müşteriye ulaşmayı, bu sayede maliyetlerin düşürüldüğü, verimliliğin ve müşteri memnuniyetinin arttırıldığı bir yıl olmasını bekliyorum. Bu kapsamda, 2017 yılında Ticaret Zinciri Finansmanı, Mesafeli sözleşmeler gibi teknoloji destekli projeler için Birliğimiz çatısı altında teknik ve hukuki altyapı çalışmaları devam etmektedir.
6728 Sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile aracılık maliyetlerini düşüren rekabet ortamını iyileştirici sat-geri kirala ile ilgili mevzuattan kaynaklanan sorunların çözümüne yönelik düzenlemeler sektörlerimizin motivasyonunu artırdı. Bu düzenlemeler çerçevesinde, katılım finansman altyapısının ve ürünlerinin geliştirilmesi ve büyütülmesine yönelik olarak da çalışmalara aktif olarak katılıyoruz.
Aynı zamanda, 2017 yılında hükümetimizin gündeminde yer alan İstanbul Finans Merkezi projesi; kaynakların etkin bir şekilde toplanmasını ve dağıtılmasını sağlayan, küresel piyasalarla entegre ve uluslararası alanda hizmet ihraç edebilen bir finans sektörünün oluşmasına katkı sağlayacaktır. Bu kapsamda İFM projesini finans dünyamızı ilgilendiren her türlü düzenlemenin gözden geçirileceği bir platform olarak düşünüyoruz.
İstanbul Finans Merkezi projesi fiziki bir mekândan çok, ülkemizin tamamını uluslararası sermayeye ve yatırımcıya cazip kılacak yasal zeminin oluşmasına imkân sağlayacaktır. Bu bağlamda, IFM Projesinin ilgili kuruluşlarından biri olarak bizler de sektörlerimizin yasal düzenlemeye ihtiyacı olan konularını detaylı olarak gözden geçirdik. Özellikle rekabet koşullarını iyileştiren, aracılık maliyetlerini düşüren ve finansmana erişimi kolaylaştıran düzenlemelerin, İFM kapsamında gerçekleştirilmesi yönündeki çalışmalarımızın bu süreçte sonuçlandırılacağına olan inancımız tamdır.”