Lojistik – Ulaştırma İlişkisi

Alım - Satım

Hasan Özgen
Hasan Özgen
1980 yılında K.H.O. Ekonomi ve İstatistik bölümünden Ulaştırma Subayı olarak mezun olmuştur.1980-1981 yılında Ulaştırma ve Lojistik alanında Sınıf Okulu, Sınıf Branş Eğitimini tamamlayarak ilgili konuları içeren görevine başlamıştır.Görevine devam ederken 1995 – 2000 yılların arasında Anadolu Üniversitesi İşletme fakültesine devam ederek buradan Lisans programından mezun olmuştur.1998 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesinde Yüksek Lisans Programına başlamış,2000 yılı sonunda ‘’Doğu Anadolu Bölgesindeki Şeker Fabrikalarının Sorunları,Çözüm yolları ve Ekonomik Analizleri’’ konulu tezi ile Yüksek Lisansını tamamlamıştır. Uluslararası ve Yurtiçinde Lojistik ve Ulaştırma alanında ticari faaliyette bulunan firmalarda Üst düzey yönetici pozisyonunda çalışmıştır.2006- 2010 yılları arasında Yeditepe Üniversitesi ve Kavram Meslek Yüksek Okulunda Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık alanında ‘’ Ulaştırma Yönetimleri,Ulaştırma Mevzuatları, Lojistiğe Giriş, Lojistik Ve Ulaştırma Yönetimi, Depo Yönetimi Ve Tedarik Zinciri-Lojistik Yönetimi, Lojistikte Tky, Global Lojistik ‘’konularında öğretim görevlisi olarak devam etmiştir.UND,MEGEM,TÜTEV vb.kurumların da belirli aralıklarla Lojistik Ve Ulaştırma Yönetimleri ile ilgili eğitmenlik görevlerine katılmıştır.Kendisine ait ‘’Ulaştırma Sistemleri ve Teknolojileri, Ulaştırma Yönetimi,Lojistiğe Giriş kitapları ve ilgili konularda hazırlanmış kitapları ve ders notları bulunmaktadır. KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ , ÇANAKKALE 18 MART ÜNİVERSİTESİ, SAMSUN 19 MAYIS ÜNİVERSİTESİ VE TRABZON KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTE’lerinde seminer ve kongrelerde Lojistik Ve Lojistik Köyler konularında sunumlarda bulunmuştur. 2017 Haziran ayında Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Lisans programından ve Anadolu Üniversitesi ADALET Önlisans programından mezun olmuştur. 18.09.2018 tarihinde yapılan ‘’IV. Lojistik Eğitim Standartları Çalıştayı” na katılarak katkıda bulunmuştur.Lojistik alanda yayınlamış makaleleri makaleleri mevcuttur. LODER faal üyesidir. Ulaştırma ve Lojistik alanında Danışmanlık ve Eğitim görevlerini sürdürmektedir.

İlk çağlardan beri insanlığı meşgul eden en önemli konulardan biri, tüketim mallarının veya tüketim malları üretiminde kullanılan girdilerin bulundukları yerlerden tüketicilerin bulunduğu mekanlara  uygun koşullarda aktarılması ve bozulmadan, kırılıp dökülmeden depolanması ve tüketicilere sunulması olmuştur. Bu gelişme günümüze ‘’Lojistik’’ kavramı olarak yansımıştır.

İlk çağlardan bugüne geldiğimizde ise Dünya artık tamamıyla küreselleşme eğilimi içerisine girmiştir. Malzeme veya ürün akışı olan sistemlerde koordinasyonun sağlanması, faaliyetlerin düzenlenmesi ile ilgili yöntem ve tekniklerin bütününü kapsamasında Lojistik ve Tedarik zincirinin önemini ortaya çıkarmıştır. Hatta Tedarik zincirleri, son yıllarda bir çok bilim adamının üzerinde çalışmalar yaptığı bir alan halinede  gelmiştir. Ayrıca ekonomik anlamda ülkeler arası sınırların her geçen gün kalktığı ve  Pazarlama çalışmalarının elektronik olarak yapıldığı görülmektedir. Tek bir fabrika iyi bir dağıtım ağı ile tüm dünyaya satış yapabilmektedir. Bu durumda ortaya çıkan en önemli faktörlerden biri ulaştırmadır. Sipariş edilen bir ürünün doğru zamanda doğru yerde olması, istenilen hammaddenin gerektiği zaman sağlanabilmesi için ulaştırma ve dağıtım gibi faktörler lojistiğin içinde  büyük önem kazanmıştır.

Hızla gelişen ve küreselleşen bir ortamda bulunan işletmeler ise rekabet güçlerini artırmak amacıyla sürekli olarak Lojistik ve Ulaştırma alanlarında yeni tekniklere ve yönetim felsefelerine ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyaç zinciri içinde yer alan Lojistik başarıyı çok yakından etkileyen ve birbirini tamamlayan Lojistik ile Ulaştırma arasındaki yakın ilişkiyi görevleri açısından  incelemekte yarar vardır.

1. LOJİSTİK TANIMLAMALARI

Türkiye’de her alana lojistik kelimesini yazmakla tam olarak lojistik kavramının yerleştiği  söylenemez. Bu anlamda Türkiye’de profesyonel lojistik firmalarının da sayısına bakıldığında son derece az sayıda firmayla karşılaşılacağı gerçeği ile yüz yüze kalınacaktır. Dünya’da ve Türkiye’de lojistiğin hızla ilerlediği bir dönemde ülkemizde henüz lojistik mevzuatlarının da yerine oturmadığı ve bu konudaki mağduriyetlerin devam ettiği de bir gerçektir. Lojistiğin bir branşlaşma, bir bilim konusu olmasına rağmen lojistik alanında profesyonel olmayan personel ve firmaların da mevcut olduğu bir gerçektir. Bu veriler Lojistik kavramının ülkemizde henüz tam olarak yerine oturmadığını göstermektedir.

O halde öncelikle “Lojistik Ne Değildir ?” kavramına bakalım.

Lojistik ≠  Ulaştırma

XXXX Nakliyat ≠  XXXX Lojistik

Kara nakliye şirketleri            XXXX lojistik Kara Nakliyesi değildir

Deniz nakliye şirketleri          YYYY lojistik Deniz nakliyesi değildir

Depolama şirketleri                           ZZZZ lojistik Depolama Değildir

Bölgesel dağıtım şirketleri     WWW lojistik Dağıtım değildir

Hava nakliye şirketleri           QQQ lojistik Hava nakliyesi değildir

İsmin arkasına takılan bir ek hiç değildir.

Türkiye’de Lojistik kavramı öncelikle nakliyecilerle birlikte oluşmaya başlamış ve onların sayesinde gelişmiş olduğundan bu kavram kargaşasının devam ettiği görülmektedir.

Şimdi Lojistik kavramını tanıyalım.

Herhangi bir pazarlama veya üretim organizasyonunun lojistik destek olmadan başarılması çok zordur.

Lojistik, ulaştırma, envanter, depolama, malzeme idaresi ve ambalajlama bilgilerinin birleştirilmesini kapsar. Lojistik işletme sorumluluğu, hammaddenin coğrafik konumlanması, prosesin işletilmesi ve ihtiyaçların mümkün olan en düşük maliyetle karşılanarak işin bitirilmesidir.

Lojistik ürün ise, servis ve insan gibi kaynakların, ihtiyaç duyulan yerde ve istenen zamanda temin edilmesi için bir araç olarak tanımlanabilir.

LOJİSTİK, her türlü ürün, servis hizmeti, bilgi akışı ve ham maddenin başlangıç noktasından, ürünün tüketildiği son noktaya kadar olan tedarik zinciri içindeki hareketinin, etkili ve verimli bir şekilde planlanması, uygulanması, taşınması, depolanması ve kontrol altında tutulması hizmetidir. Bu hizmetleri yerine getirirken özellikle Lojistik branş konularının net olarak birbirinden ayrışması  gerekmektedir.

Bu açıklamalar ışığında aşağıdaki lojistik tanımlarına bir kez daha farklı bir bakışla göz atalım;

Lojistik: Hesap kitap yapma bilimi, hesapta becerikliliktir,

Lojistik: Hareketliliğin yönetimi, matematik düşünme sanatıdır,

Lojistik: Sürekli hareketliliğin içinde bitmeyen bir eylemdir,

Lojistik: Bir sorgulama ve doğru plan program sanatıdır.

LOJİSTİK; Doğru ürünün/hizmetin, doğru miktarda, doğru şartlarda, doğru yerde, doğru zamanda, doğru maliyetle, doğru müşteri için kullanabilirliğini sağlamaktır.

Bu tanımlamalardan anlaşılan lojistik kavramının her evresinde matematiksel bir alışverişi görmek mümkündür. Doğru yapılan bu alışveriş, lojistiğin de başarısını ortaya koyacaktır.

Sonuç olarak sadece dağıtım veya nakliyat, depolama vb. hizmetleri yerine getiren firmalar Lojistik firmaları anlamına gelmemektedir. Bir firmanın Lojistik ismini alabilmesi için en az 3 (üç) Lojistik faaliyet alanında profesyonel hizmet icra etmesi gerekmektedir.

2. LOJİSTİĞİN ÖNEMİ VE AMAÇLARI

Lojistik, verimlilik, dağıtım etkinliği, faiz oranları, enerji maliyetlerini etkilediği için ülke ekonomisinde önemli bir bileşendir. Gelişmiş ülkelerin çoğu uzun süredir lojistiğin önemini anlamışlar ve gerekli bir yönetim fonksiyonu olarak algılamışlardır. İyi bir lojistik sistemine sahip olmak, bir ülkenin rekabet gücü içinde son derece önemlidir.

Lojistiğin önemi; Lojistik,yeni pazarlara ulaşma, üretim verimliliğini arttırma, coğrafi olarak kendi ülkesi ve dışındaki firmalarla teknolojik olarak rekabet etmesi için küreselleşen şirketlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Lojistiğin amacı; ürün, hammadde, ara mamul ve yardımcı malzemelerin ihtiyaç duyulduğunda, uygun koşullarda, ihtiyaç olan yerde en düşük maliyetle teslimatını sağlamaktır.

3. LOJİSTİK YÖNETİMİ

Lojistik yönetim anlayışının kavranması, hareketliliğin yönetiminde ne kadar önemli bir kavram olarak ortaya çıktığı görülecektir.

Lojistik Yönetimi; Tüm tedarik zinciri içinde yer alan hareketliliğin yönetilmesi faaliyetidir.

Tedarik zincirleri yönetimi, organizasyon birimlerinin tedarik zincirleri ile entegrasyonunu;  tedarik zinciri üzerindeki birimler arasında materyal, bilgi ve finansal akış koordinasyonunu sağlayarak firmanın rekabet gücünü arttırmayı amaçlayan ,bilimsel teknik ve yöntemlere dayanan bir yönetim felsefesidir.

Tedarik zincirleri yönetiminin faaliyet alanı, organizasyonun tüm ürün ve malzeme ağıdır.

Her geçen gün lojistiğin öneminin artmasına paralel olarak profesyonel lojistik kadro ihtiyacı da beraberinde artacaktır. Lojistik yönetiminin çok geniş bir alana yayılmasına rağmen var olan ihtiyaca Türkiye’nin henüz yeterince cevap veremediği de dikkat çekecektir.

4. LOJİSTİĞİN DÜNYA VE TÜRKİYEDEKİ YERİ

Lojistik; bilişim teknolojileri ve gen teknolojileriyle birlikte yeni yüzyılda Dünyadaki gelişecek olan üç sektörden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Malın ya da hizmetin hareketi büyük önem kazanarak lojistik anlayışın her geçen gün önemini daha da arttırması ve yayılması Dünyada ve Türkiye’de bu hızı yakalama trendlerini ortaya koymuştur. Özellikle günümüz küresel ekonomisinde rekabet etme anlamında yükselen değer olan lojistik hareketlilik ve kavramları daha iyi irdelemek ihtiyacını ortaya koymaya devam etmektedir.

Bu oluşum içinde lojistik sektörünün Türkiye’de de gelecekte dört misli artacak potansiyel bir güce ulaşacağı ise kesindir.

Türkiye yıllardır ulaşım ve dağıtım merkezi olarak Dünyanın önde gelen lojistik merkezlerinden biri olup, üç kıtanın buluştuğu yerdir. Lojistik sektörü, ekonomideki temel hizmet sektörlerinden biridir ve bir ülkenin ticari ve imalat faaliyetleri için hayati önem taşımaktadır.

Karayolları, demiryolları, üç tarafını çevreleyen de­nizleri, havaalanları ve dağıtım merkezleriyle Avrasya ticaretinin kalbin­deki Türkiye’nin; Avrupa, Balkanlar, Karadeniz, Kafkasya, Orta Asya, Ku­zey Afrika ve Orta Doğu’nun da bağ­lantı merkezi konumunda olması­ avantaj olarak nitelendirilmektedir.

Ancak Türkiye Lojistik alanında Dünyadaki gelişmelere alt yapı ve mevzuat olarak ne kadar hazırdır?

Geleceğe baktığımızda; Türkiye’nin rekabetçi üstünlüğünü sağlayacak olan lojistik stratejilerinin geliştirilmesi ve sürdürülmesinde “Türkiye’nin teknolojik üs haline getirilmesi”   vizyon olarak kesinlikle benimsenmesi gerekmektedir.

5. LOJİSTİK TEKNİSYENLİK VE MÜHENDİSLİK İHTİYACI

Yeni teknolojilerin ve lojistik verimliliğinin artması, kayıpların azalması, şeffaflığın yaratılması ve doğru planlamayla maliyetleri de azaltması ancak teknolojiyi en iyi şekilde kullanan, takip eden, bilen profesyonel personelle mümkün olacaktır.

Lojistik tanımlamalara yakından baktığımızda artık Türkiye’de lojistik  tekniker ve mühendislere her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyulacağı net olarak görülecektir. Hatta bazı firmaların ise Türkiye’de ciddi anlamda lojistik teknisyen ve mühendisi arayışının artışı bu ihtiyacın bel kemiğini oluşturacaktır.

Halihazırda Üniversitelerimizde Lojistik Mühendisliği ve Teknikeri yetişmemesine rağmen özellikle özel kuruluşların Lojistik Mühendisi, Lojistik Teknikeri arayışları sürekli artış göstermektedir. Burada bilgi iletişimi açısından bir çelişki mevcuttur. Çünkü ülkemizdeki üniversitelerimizde henüz lojistik mühendisi yetiştiren bölümler mevcut değildir. Dolayısıyla Lojistik yetişmiş eleman konusunda Kamu ve Özel sektör ihtiyaçları ile Eğitim kurumları arasında bir köprünün en kısa zamanda ve etkin olarak mutlaka kurulması gerekmektedir.

Uluslararası lojistik arenasındaki hizmet hızının daha bilimsel boyutlarda yerini almasıda ancak lojistik mühendis ve teknikerleriyle mümkün olacağı muhakkaktır. Ayrıca lojistik anlamda branşlaşmanın da gerçekleşmesiyle lojistik başarı şansı artacaktır. Üniversitelerimizde lojistik konusunun yeniden ele alınarak yeni bilimsel ismine kavuşturulacak bir yapı içine alınması gerekmektedir. Lojistik mühendis ve teknikerleri sayesinde Türkiye’de lojistik kavramı yerine oturacak, hizmet anlayışı, mevzuatı,branşlaşması ve uygulamasıyla lojistiğin emin ellere teslimi yapılacak ve uluslararası lojistikte de kendini yarışabilecek düzeye getirecektir.

6. ULAŞTIRMA TANIMLAMALARI

Bir üretim tesisi açısından, malzemenin kaynaklardan üretim yerlerine ve bu yerlerden piyasa merkezlerine dağıtımı için ulaştırma kritik öneme haizdir. Ulaştırma faaliyeti, zaman faktörünün öne çıktığı, bakım ve lojistik alt yapıda önemli yer tutmaktadır. Ancak taşıma, nakliye ve ulaştırma kavramları zaman zaman birbirinin içinde kullanıldığı görülmektedir. Bunları ayrıştırmak için kavramları ayrı ayrı tanımlar içerisinde görelim;

TAŞIMA: Üstünde bulundurmak, bir şeyi bir yerden alıp başka yere götürme işidir. (Elleçleme,İnsanlar tarafından yapılan yer değiştirme vb.)

NAKLİYAT: Belirlenen noktalar arasında ulaştırma araçları ile  yapılan taşıma işleridir.

ULAŞTIRMA: Personel ve lojistik maddelerin zaman ve mekan içerisinde her türlü ulaştırma vasıtaları kullanılarak intikal ve yer değiştirmesini düzenleyen teknik bir hizmettir.

ULAŞTIRMA: Ulaştırma tesis ve çeşitlerinin işletilmesi ve bakımı ile ilgili teknik bakımdan eğitilmiş uzman elemanlarca yürütülen nakliyat hizmeti ve yönetimidir.

7. ULAŞTIRMANIN ÖNEMİ VE AMAÇLARI

“Ekonominin gelişmesinde başlıca lüzumlu olan, yollar, demiryolları, limanlar, kara ve deniz ulaştırma vasıtaları milli mevcudiyetin maddi ve siyasi kan damarlarıdır. Refah ve kuvvet  vasıtasıdır. (1930) K.Atatürk”

Büyük önderimiz yukarıda söylediği cümle ile ulaştırmanın önemini net olarak ortaya koymuştur.

Ulaştırmanın önemini ve gelişimini arttıran faktörleri 5 grupta toplayabiliriz.

a.Toplumdaki sosyal ve kültürel değişmeler

b.Ekonomik gelişim derecesi

c.Üretimde kullanılabilecek yarı ve tam girdiler

d.Sanayileşme seviyesi

e.Milli savunma gereksinimleri

Bu etkisi ile ulaştırmanın toplumun tüm katmanları ile yakından ilgili olduğu görülmektedir.

Ulaştırma yönetiminin amacı;  gerekli personel ve malzemenin tesis edilen öncelik ve miktarda belirli iki nokta arasında nakliyesini sağlamak anlamını taşır.

8. ULAŞTIRMA YÖNETİMİ

Ulaştırma görevlerinin; Daha etkin, Ekonomik, Hızlı olarak planlanması, İzlenmesi ve icrasında ulaştırma birimleri arasında bilgilerin sayısal ortamda değişimi kaçınılmaz bir gerçektir. Bu koordinasyonun aksaksız olarak sağlanması Ulaştırma Yönetiminin işidir.

Ulaştırma Yönetimi, tüm ulaştırma hareketlerini depo işlemlerinizle senkronize ederken etkin bir şekilde uygulamanıza olanak sağlar. Ulaştırma yönetimi mevcut kaynakları en iyi şekilde kullanmasına yardımcı olur ve tüm ulaştırma işlemlerinden haberdar olunmasını sağlar.

Ulaştırma yönetimi, ulaştırma ihtiyaçlarının tespiti, ulaştırma çeşitlerine ait kapasitelerin mukayesesi, uygun ulaştırma çeşidinin seçimi, planlanması, programlanması, programın yayımlanması, icra edilmekte olan programın ulaştırma faaliyetlerinin kontrol edilmesi, tespit edilen aksaklıkların plan ve program dönemi içerisinde yeniden işleme alınması, muhtemel işlemleri aksatıcı uygulamaların teşhis ve tespit edilmesi ve giderilmesi için tedbirler alınması hususlarını içeren bir faaliyetler bütünüdür. Ayrıca alınan, verilen veya tahsis edilen terminal kaynaklarının kullanılmasını da içerir. Bütün faaliyetler ulaşım yazlımını ihtiva eden programlar vasıtasıyla düzenlenebilir. Ayrıca kısaca ulaştırma; Görev yetki ve sorumluluklarının yerine getirilmesi için hedefleri saptama ve elde etme işi olarak da tanımlanabilir

Dağıtım; mamul, yarı mamul, parça, hammadde, bilgi veya doküman gibi çok çeşitli nesnelerin belirli bir veya birkaç noktadan başka bir nokta veya noktalara bir araç veya taşıyıcı ile ulaştırılmasıdır. Bu bağlamda, dağıtım yöntemi ,dağıtım ile ilgili tüm çalışmaların minimum maliyet ve zamanda etkin bir şekilde yapılmasını sağlamak amacıyla yapılan çalışmalara denir.

9. ULAŞTIRMA DÜNYA VE TÜRKİYE’DEKİ YERİ

Ulaştırma alt yapısı ve teknolojisinin gelişmesi, yaygınlaşması ve çeşitlenmesi, içinde bu­lunduğumuz yüzyılda Dünya ekonomisine damgasını vuracaktır. Gelişen ticaret ve yatırım bağla­rı, artan sermaye akımı ve büyüyen enerji talebi uluslararası ticaret, yatırım, finansman ve tu­rizm için daha büyük fırsatlar yaratacaktır. Buna bağlı olarak, önümüzdeki yıllarda da ulaştırma sektörü, toplumun ve ülkelerin ekonomik, sosyal, kültür ve politik yapılarında vazgeçilmez bir ana faktör olacak ve tüm alt sistemlerin birbirlerini tamamlayacak biçimde kullanıldığı kompakt bir sistem olarak kendisini gösterecektir.

Tüm Dünya ülkelerinin gerek artan nüfusu, gerek tüm olumsuz koşullara karşın gerçekleştirdiği büyüme hızı ve gerekse bulunduğu bölgede üstlenmesi gereken rolü gereği, sürdürülebi­lir bir kalkınma stratejisi içinde doğru ulaştırma politika ve planlarını yaşama geçirme gayreti içinde olmaları kaçınılmazdır.

Tüm dünyada ulaştırma sistemlerinin koordineli ve kombine yapısı ekonomik gelişmenin en önemli unsurlarından birisi olarak kabul edilmekte ve ulaştırma ve haberleşme sistemleri bü­tün dünya ülkelerinde iyiye, Konfora, modernizasyona, sürate ve bilgi toplumuna erişmenin en etkili yollarından birisi olarak öne çıkmaktadır.

Teknolojinin hızlı gelişmesi sonucu, ulaştırma sistemlerinin verimlerinin artması Dünya’yı daha da küçültmektedir. Buna bağlı olarak ulaştırma sistemlerinin daha dikkatli planlanması, birbirine entegrasyonu ve ortak kullanımın gerekliliği ön plana çıkmıştır. Uluslararası personel ve bütünleme maddelerinin taşınması; hava meydanları ve limanlarının koordineli çalışması, irtibatların geliştirilmesi, kapasitelerinin arttırılması gibi ek tedbirlere rağmen, kısıtlı kaynakların kullanımında sıkıntılar doğmuştur. Ulaştırma yönetimi bu aşamada, işlevsel olarak gittikçe önem ve değer kazanmaktadır.

10. ULAŞTIRMA TEKNİSYEN VE MÜHENDİS İHTİYACI

Ulaştırma Tanımlarından yola çıkarak Karayolu, Demiryolu, Denizyolu, Havayolu ve Boru hattı olmak üzere ULAŞTIRMA çok geniş bir alanda yer almakta, sanayi, ticaret, tarım ve turizm gibi en önemli iktisadi faaliyetlere dinamizm kazandırmaktadır. Ülke ekonomilerinin dinamizmi Ulaştırmanın aldığı biçim ve kendisini yenileme gücü ile doğrudan ilişkilidir. Ülkelerin kalkınmışlık düzeyinin belirlenmesinde önemli bir gösterge olan Ulaşım ve Ulaşım sistemleri ülke özellikleri ve gereksinimleri dikkate alınmadan sağlanmaya çalışıldığında içinden çıkılamaz sorunlara neden olmaktadır.Gerek teknik alanda ve gerekse ekonomik alanda faaliyet gösteren Ulaştırma sistemlerine  yakından bakılınca tam bir matematiksel sorgulama ile karşılaşılacağı ise kesindir.

Bu hareket tarzı da bizi Ulaştırma Mühendisliği gereksinimine doğru götürür. Çünkü Ulaştırma sistemine atılan her adımın pozitif veya negatif olmak üzere iktisadi bir değer olması yanında,  çevresel faktörleri de beraberinde düşünme gerekliliğini ortaya koyar. Çok yönlü bir bilgi ve hizmetin kullanılmasını gerektirir.Dolayısıyla Ulaştırmanın bir mühendislik kavramı içinde değerlendirilmesinde son derece isabet vardır. Çünkü henüz Türkiye’de ulaştırmanın çağdaş karakteri olan çok disiplinlilik özelliğine dayalı ve bunun diplomasını veren bir Ulaştırma Mühendisliği Lisans programı yoktur.

Özellikle uluslararası hukuksal ve ekonomik ilişkiler de bu ihtiyacın daha çok belireceği ise kesindir. Çünkü Ulaştırma mühendisliğinin ana konularını, karayolları, demiryolları, kent ulaştırması, havayolu ulaşımı, lojistik sistemleri ve bunların terminalleri gibi ulaştırma sistemleri ve tesislerinin planlanması, tasarımı, yapımı, işletilmesi, başarımı, değerlendirilmesi, bakım ve onarımı ve canlandırılması oluşturur.

Bu kadar detaylı ve önemli bir konunun ülkemizde hala Tekniker ve Mühendis kapsamında yetiştiren bir okulu bulunmamaktadır.

Günümüzde ulaştırma sistemi, yukarıda belirtilen özelliklerinin yanında, bütün ulaştırma alt kesimlerinin, birbirinden ayrık, kopuk ve kendi başlarına çalışması yerine, bütünleşik bir sistem çerçevesinde birbirleriyle eşgüdüm içinde çalışmaları anlamında, disiplinlerarası /çokdisiplinli bir karaktere sahiptir. Her kesimdeki   ulaştırma kuruluşları, firmaları çalıştıranların ötesinde, ulaştırma kesiminin işleyişi ve geleceği ile karar alacak olanların bu temel özelliği göz önünde bulundurmadan alacakları kararlar ve yapacakları uygulamaların yol açacağı kayıplar, yalnız o firmaların gerçek büyük iktisadi kayıplarla karşılaşmalarıyla sonuçlanmayacak, yanlış kurulmuş ve yanlış çalışan bir ulaştırma sistemi bütün diğer kesimlerin işleyişini ve ekonominin tamamını olumsuz etkilerken, yoksun kalınacak potansiyel iktisadi kazançlar da hesaplandığında, uğranılacak refah kaybı büyük rakamlarla ifade edilebilecektir.

Ulaştırma mühendisliği programlarının ekonomiye sunacağı profesyoneller;

(a) Ulaştırma kesiminin makro planlamasını yapmak durumunda olacaklardır.Son olarak değindiğimiz konu kuramsal düzeyde bir eksikliğe işaret etmekte ve gerçekte / uygulamada bunun yapılmadığı anlamına gelmemektedir. Bu kuramsal plandaki eksikliğin ne kadar önemli olduğunu göstermeye yeterlidir.

(b) Ulaştırma mühendisleri, ulaştırma  kesiminde mikro düzeydeki ulaşım planlarını (projeleri) üstleneceklerdir. Bu projelerin ulaştırma mühendisi olmayan kimseler tarafından yürütüldüğünde, ne tür yanlışlarla ve kayıplarla karşılaşılmaya açık olunduğunun bir göstergesidir.

Türkiye’de çağdaş bir ulaştırma eğitiminin başlatılması, ekonominin ve ulaştırma kesiminin ivedilikle gereksindiği çok gecikilmiş bir adımdır.

Yüksek teknolojiyi, eğitimli insanlarla kullanmak, ulaşımda verimliliğin artışı için en önemli ön şarttır.

11.ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK İLİŞKİLERİ

Lojistik faaliyetlerinin temel ilkelerinden olan ihtiyaca yerinde ve zamanında cevap verilmesi ilkesi gereği, ulaştırma faaliyetleri büyük önem kazanmaktadır. İçinde bulunan şartlara uygun ulaştırma araçlarının kullanılması, bu araçlarla yapılan sevkiyatların ve bütünleme faaliyetlerinin koordineli, planlı ve programlı bir şekilde yapılması gerekmektedir.

Günümüz küresel ekonomisinde rekabet etme anlamında yükselen değer olan Lojistik kavramının, Ulaştırma ile olan ilişkisinin irdelenmesi vazgeçilmez bir şart olarak görünmektedir. Maliyetlerin düşürülerek, lojistik hizmeti verilen müşterilerin daha iyi rekabet yapmalarının sağlanmasında sayısız yararlar olduğu muhakkaktır. Son müşterilerin karşısında, takımdaşlık anlayışı içerisinde ekip olarak davranamayan işletmelerin başarılı olma şansları olmayacaktır. Son müşterilerin, müşteri memnuniyetlerinin azami şekilde sağlanması, üretimden, nakliyeye, depolamadan, satış sonrası hizmetlere kadar her bir birimde ve personelde, verimlilik artışı ve maliyet düşürme kavramlarının benimsenmesiyle en tepe noktaya ulaşacaktır.

Lojistik yönetim anlayışının kavranmasının sağlanmasıyla, Ulaştırma anlayışının nasıl farklılaştığı, olayların süreç analizleriyle irdelenmesi, lojistik uygulamaların ulaştırmadan beklentileri ve bu beklentileri karşılama yöntemlerinin teker teker ele alınarak irdelendiği bir  çalışma hedeflenmiştir. Bu çerçevede lojistikle uğraşan bütün sektörler ulaştırma ihtiyaçlarının tespiti, mukayesesi, planlanması ve faaliyetin sürekli kontrol altında tutulması için çaba sarf etmekte, bilimsel olarak aksayan konuları derhal değerlendirmeye alarak, giderilmesi için gerekli tedbirleri uygulaması gerekmektedir. Bu gelişmelerin sürecinde sektör; kadrolarını eğitimli ve her türlü sorunu çözebilecek şekilde profesyonelleştirmekte, dünya çapında Ulaştırma faaliyetleri için hazırlıklı bulundurmakta ve teşkilatlarını bilimsel yöntemleri kullanarak sürekli yenilenmek ve biçimlendirilmek yönünde hızla hareket etmek zorundadır.

Bu bağlamda; Türkiye’nin coğrafi konumundan kaynaklanan stratejik önemi nedeniyle Kara, Deniz ve Havayolu ulaşımlarının, lojistik faaliyetler için mümkün olduğunca etkili ve verimli kullanılması gerekmektedir. Verimliliği ve etkinliği arttırabilmek için ulaştırma hatları ve tesisleri ile araçlara yönelik ihtiyaçlar, lojistik faaliyetler içerisinde değerlendirilmeli, lojistik ve ulaştırma bir bütünün parçaları olarak düşünülmelidir. Özellikle ulaştırma için gerekli olan Demiryolu ve Karayolu alt yapısının geliştirilmesi ve ıslahı, deniz ve hava nakliye aracı ihtiyaçlarının giderilerek, yeterli alt yapının hazırlanması gerekmektedir.

Ulaştırma sistemlerinin birbirini destekleyici, birbirlerini tamamlayıcı şekilde olmaları ve ulaşım sistemleri arasındaki dengesizliğin bir plan dâhilinde giderilmesi gereklidir. Öte yandan, bir ülkeden diğer bir ülkeye nakliyatlar yapılırken, çoğu zaman birden fazla nakliye sistemi birbirine eklenerek kullanılmaktadır. Bu sistemle her nakliye türünün avantajlı yönleri kullanılarak lojistik avantaj yaratılmaktadır. Buna da intermodal veya kombine taşımacılık denmektedir.

Türkiye’deki taşımacılık ve lojistik firmalarının sayısı kesin olarak bilinmemekle birlikte, yaklaşık 1500 adet olduğu tahmin edilmektedir. Bu firmalar içinde gerçek anlamda lojistik hizmet veren sayısı oldukça azdır. Bu firmalar daha ziyade teslimat, yükleme, boşaltma ve depolama işlemlerine odaklanmış firmalardır.

İstatistikî veriler incelendiğinde ihtiyaçlara göre ulaştırma çeşitliliği değişmekle birlikte gerek lojistiğin ve gerekse ulaştırmanın birbirinden ayrılamayacağı ve bir bütünün parçaları olduğu görülecektir.

Ulaştırma birçok firma için lojistik maliyetleri içinde önemli bir elementtir.

ULAŞTIRMA MALİYETİ         %65
ENVANTER VE MALZEME ELLEÇLEME MALİYETİ         %20
İŞLETME VE YERLEŞME MALİYETLERİ         %10
İLETİŞİM VE BİLGİ MALİYETLERİ         %5

 

Ulaştırma hareketi toplam lojistik maliyetinin 1/3’ü ile 2/3’ü arasında maliyetlendirilebilir. Diğer bir değişle toplam hareket içinde Lojistik Maliyetler ancak % 35’i oluşturmaktadır. Ana maliyeti Ulaştırma giderleri teşkil etmektedir.

Herhangi bir tedarik zinciri yönetimi stratejisi ham malzemenin fabrikaya gelişinden başlamak, içerideki akışları içermek, ve dışarıya olan bitmiş ürün akışları ile bitmek durumundadır. Ulaştırma sistemindeki gelişmeler ile birlikte uzak pazarlardaki ürün fiyatları aynı pazarda satılan diğer ürünlerin fiyatlarıyla rekabet edebilmektedir. Ucuz ulaştırma şirketlere üretim alanları seçmede bir derece özgürlük sağlar ki üretim her nerede coğrafi avantaj varsa orada yapılabilir.

Ulaştırma Lojistik tedarik zinciri içinde olmazsa olmaz en önemli halkasını oluşturmaktadır. Bir bakıma Lojistiğin başarısı ulaştırmanın başarısıyla doğru orantılıdır. Ulaştırma olmazsa lojistikte durma noktasındadır.Lojistiği tedarik zinciri içinde, Ulaşımı ise rodlar bazında ele aldığımızda özellikle koordinasyon ve mevzuat yönünden konunun genişliğinin son derece önemli olduğu görülür.

Gelişmiş ülkelerde, Lojistik ve Ulaştırma sistemleri sürekli olarak ekonomik, sosyal ve siyasal koşulların değişimine paralel ve planlı gelişmeler göstermişlerdir. Ülkemiz ise benzeri bir gelişmeyi sağlayamadığı için, ulaştırma türlerinin ve özellikle demiryolları ve deniz yollarının çok önemli olanaklarını gereğince kullanmayan, dengesiz, pahalı ve sağlıksız bir ulaştırma sisteminin ciddi sorunlarını yaşamaktadır.

Lojistik ve Ulaştırma birbirlerinin ayrılmaz parçaları olmasına rağmen özellikle son yıllarda Lojistiğin gerek eğitimde ve gerekse uygulamada ön plana çıkarılıp,  Ulaştırmanın geri planda düşünüldüğü görülmektedir.

Türkiye’de çağdaş bir ulaştırma eğitiminin başlatılması, ekonominin ve ulaştırma kesiminin ivedilikle gereksindiği çok gecikilmiş bir adımdır. İthal Lojistik ve Ulaştırma Mühendisleri almadan önce ülkemizde bu konunun en kısa sürede çözümlenmesi gerekmektedir.

LOJİSTİK VE ULAŞTIRMA KARŞILAŞTIRILMASI

ULAŞTIRMA                         LOJİSTİK

Minimum maliyet                 Koordinasyon

Hız                                        Satış stratejilerini geliştirme

Güvenlik                               Satış sonrası hizmet                              

Zamanında Teslimat            Depo hizmetleri                                                    

12. SONUÇ

Genel anlamda baktığımızda görülecek manzara ise Ulaştırma Yönetimi Lojistiğin tanımında yer alan doğrular hiyerarşisinde en önemli yere oturması gereken unsurlardan bir tanesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Lojistikle uğraşıp Ulaştırma problemini çözen kuruluşlar zincirin en önemli halkasını tamamlamış olacaklardır.

Lojistik hareketliliği içerisinde ulaştırma sistemlerinin teknolojik gelişimleri Dünyayı hızla küçültmeye devam etmektedir.

Seven Rights’in (7 doğru) lojistik tanımından yola çıkarak lojistiğin eğitim alanında da bir tanıma ihtiyacının olacağı net bir şekilde görülecektir. Bu 7 doğru tanımını sektörel ve eğitimsel olarak irdelediğimizde aşağıdaki sonuca ulaşılacaktır.

Doğru   Personel

Doğru   Eğitim

Doğru   Branşlaşma

Doğru   Etkinlik Alanları

Doğru   Kadrolaşma/Teşkilatlanma

Doğru   Kullanım

Doğru   Makam – Memuriyet

Bu doğrular prensibi bizi lojistik alanında daha etkin insan potansiyeline ulaştıracaktır

İşletmeler; belirledikleri misyon ve vizyonlarına en kısa sürede ulaşmanın temelinde kendi yapılarına uygun iyi bir teşkilatlanmanın yattığını kesinlikle bilmelidirler. İşletmelerin yapacakları lojistik ve ulaştırma faaliyetlerinde optimum teşkilatlanma ve eğitim desteği ile başarı kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

Ulaştırma ve lojistikle ilgili olarak Atatürk diyor ki;

Ekonomik hayatın faaliyet ve canlılığı, ancak ulaştırma vasıtalarının, yolların, trenlerin, limanların durumu ve derecesiyle orantılıdır (1922)”.

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

  • Çin'den Ürün Tedariki
  • Küresel Ürün ve Firma Araştırması
  • Ülke / Pazar Analizi ve Raporlaması
  • Akreditif, Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı

Dünyaya Açıl

Satınalma Dergisine ABONE OL

Dijital Abonelik ile Satınalma Dergisinin yayınlanmış tüm sayılarına erişebilir, Buyer Network Öğrenme Merkezi'nde eğitim dokümanlarına ulaşabilirsiniz.

SATINALMA DERGİSİ 11 YILLIK ARŞİVİ

Tüm Arşive ve Gelecek 12 Sayıya Dijital Erişim

Buyer Network Öğrenme Merkezi

Kariyerinizi Geliştirecek Uzaktan Eğitim Seçeneklerine Sahip Olun

ŞİRKET ÜYELİK AVANTAJI

10 Yöneticiye Kadar Geniş Takımlar için Şirket Paketini Satın Alın

Satınalma Operasyonları Dijitalleşiyor !

 

 

 

 

 


 

 

 

This will close in 20 seconds