Suudi Arabistan’da Türk Mobilyasına Büyük Bir İlgi Var

Satınalma Eğitimi Suudi Arabistan’da Türk Mobilyasına Büyük Bir İlgi Var

Satınalma Eğitimi Suudi Arabistan’da Türk Mobilyasına Büyük Bir İlgi VarTürk mobilya sektörü, eskiden beri en önemli pazarları arasında yer alan Suudi Arabistan’ın mobilya ithalatında tekrar birinci sıraya yerleşmek istiyor. Türk mobilya ihracatçıları 2023 yılında Suudi Arabistan’a ihracatını 41 milyon dolardan yüzde 310 artışla 168 milyon dolara taşıdı.

Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği tarafından mobilya sektörüne yönelik olarak düzenlenen “Suudi Arabistan Sektörel Ticaret Heyeti” 5-9 Mayıs 2024 tarihleri arasında başarıyla gerçekleştirildi.

Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hikmet Güngör, “Önümüzdeki dönemde, başarılı organizasyonlarımıza hızımızı kesmeden devam edeceğiz. Suudi Arabistan Sektörel Ticaret Heyetimiz 23 Türk mobilya firmasının katılımıyla gerçekleştirildi. 6 Mayıs tarihinde düzenlenen ikili iş görüşmeleri etkinliğine 50 Suudi Arabistanlı firma katıldı. Etkinlikte yaklaşık 300’e yakın ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Ayrıca, pazarın öneminden hareketle Suudi Arabistan’a yakın zamanda tekrar mobilya sektörüne yönelik bir ticaret heyeti düzenlemeyi planlıyoruz. Çocuk ve bebek, bahçe, proje mobilyalarının yanı sıra ev mobilyası sektöründe faaliyet gösteren ihracatçı firmalarımızı da bu çok değerli pazara düzenlenecek olan heyetimize özellikle davet ediyorum.” dedi.

Hikmet Güngör “Türk mobilya ihracatçıları olarak 2023 yılında Suudi Arabistan’a ihracatımızı 41 milyon dolardan yüzde 310 artışla 168 milyon dolara yükselttik. Eskiden beri en önemli pazarlarımız arasında yer alan Suudi Arabistan’ın mobilya ithalatında tekrar birinci sıraya yerleşmek istiyoruz. Mobilya sektörüne yönelik düzenlemiş olduğumuz ve çok başarılı geçen Suudi Arabistan heyetimiz, sektörümüz için bir başlangıç. Eylül ayında Fas ve Kasım ayında da Hindistan’a yönelik ticaret heyetleri düzenleyeceğiz. Bunun haricinde, ihracatçı firmalarımızla istişarelerde bulunarak başka ülkelerde de ticaret heyeti faaliyetlerimize devam etmeyi planlıyoruz.” şeklinde konuştu.

Güngör, “Suudi Arabistan mobilya sektörü için yıllardır alışık olduğumuz bir pazar. Birbirimizi tanıyoruz ve iyi anlıyoruz. Suudi Arabistan’da Türk mobilyasına büyük bir ilgi var. Bu nedenle Suudi Arabistan bizler için her zaman doğru bir pazar olmaya devam edecek. Suudi Arabistan Sektörel Ticaret Heyeti organizasyonumuzda büyük emekleri olan Mobilya Sektörü Sube Şefimiz İbrahim Demir’e ve Mobilya Sektörü Uzmanımız Ayşegül Kanlıkuyu’ya teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.

Riyad Büyükelçisi Emrullah İşler ve Riyad Ticaret Müşaviri Burak Balkanlıoğlu ikili iş görüşmelerinde heyete katılan Türk firmaları ziyaret ederek, sektör ve ülke hakkında görüş ve önerilerini dile getirdiler.Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde düzenlenen heyet, 7-8 Mayıs tarihlerinde Suudi Arabistan’ın önemli mobilya ithalatçısı firmalara gerçekleştirilen firma ziyaretleri ile tamamlandı.

Entertech İstanbul Teknokent, EURITECH Summit 2024’te Yerini Aldı!

Entertech İstanbul Teknokent, Euritech Summit 2024'te Yerini Aldı!

Entertech İstanbul Teknokent, EURITECH Summit 2024’te Yerini Aldı!

Entertech İstanbul Teknokent, Euritech Summit 2024'te Yerini Aldı!Türkiye’nin en önemli araştırma üniversiteleri İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa Teknokent’i Entertech İstanbul Teknokent, 15-17 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen EURITECH Summit 2024’te girişimcileriyle birlikte yer aldı.

Avrasya’nın en kapsamlı Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji etkinliği olma özelliği taşıyan EURITECH Summit 2024, 15-17 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da “Yarına Güç Ver” temasıyla kapılarını ziyaretçilere açtı. Ekosistemin önde gelen girişimcilerinin ve teknoloji şirketlerinin yer aldığı fuarda İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa Teknokent’i Entertech İstanbul Teknokent girişimcileriyle birlikte yer aldı.

Bakan Yardımcıları Entertech Standını Ziyaret Etti

Entertech İstanbul Teknokent, Euritech Summit 2024'te Yerini Aldı! (2)T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu ve T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Entertech standını ziyaret ederek Entertech bünyesinde faaliyet gösteren girişimleri dinledi. Giyilebilir spor teknolojileri alanında çalışmalar yürüten Entertech girişimcisi, Actinsport’un kurucuları Hamit Üçüncü ve Doç. Dr. Osman Ateş girişimleri hakkında bilgiler verdi.

“İnovasyon ekosistemi oluşturuyoruz”

Entertech İstanbul Teknokent Genel Müdürü Dr. Muhammed Kasapoğlu “Entertech İstanbul Teknokent olarak gelecek vizyonumuzu ‘sosyal ve teknolojik etki odaklı sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen ve küresel çapta geleceği şekillendiren bir inovasyon ekosistemi oluşturmak’ olarak tanımlıyor ve bu bağlamda hedefler koyarak ilerliyoruz. Entertech bugün, yaklaşık 14 bin m2 kiralanabilir alanda 140’ın üzerinde teknoloji firması barındırıyor. Firmalarımıza sadece fiziksel alan sağlamakla kalmayıp Teknokent’te ve üniversitelerde ortaya çıkan bilginin ekonomik değere dönüştürülmesine dair TRL geliştirme, prototipleştirme, projelendirme, şirketleşme, ürünleştirme, ticarileştirme ve ticarileştirme sonrası finansal yönetim, gelir paylaşımı, yatırım bulma ve yatırım alma gibi süreçlere de rehberlik ediyoruz” şeklinde konuştu.

Ortaklık Tespit Belgesi’nin Sunulmaması?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Ortaklık Tespit Belgesi’nin Sunulmaması

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Ortaklık Tespit Belgesi’nin Sunulmamasıİtirazen Şikayet Konusu;  İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, ………….Mimarlık Müh. Rest. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti – …………….. Yapı Proje İnş. Müh. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti İş Ortaklığı’nın ortakları tarafından sunulan iş deneyim belgesinin tüzel kişi ortağına ait olan iş denetleme belgesi olduğu,  ……………..Mimarlık Müh. Rest İnş. San ve Tic. Ltd. Şti’nin düzenlediği tarih itibari ile iş deneyimi kullanılan ortağın ortaklık süresinin geriye doğru son bir yıldan daha az süre ile ortaklığı bulunduğu ve ticaret sicil bilgilerine göre bu sürenin yaklaşık 11 ay olduğundan iş deneyim belgesinin mevzuata uygun olmadığı iddialarına yer verilmiştir.

18.04.2024 tarihli ve  2024/UY.II-575 sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; İhale dokümanı ekinde yer alan standart formlar incelendiğinde, Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği eki KİK.031.1/Y standart form numaralı “Ortaklık Tespit Belgesi”nin yer aldığı, bu formun “İş Bitirme/Durum/Yönetme/Denetleme Belgesinin Kullanılmasına İlişkin Ortaklık Tespit Belgesi” olduğu, “Başvuru sahibi tüzel kişiye ilişkin kayıtların incelenmesi sonucunda, yukarıda adı ve soyadı/ticaret unvanı bulunan kişinin bu belgenin düzenleme tarihinden önceki bir yıl boyunca …… [Başvuru sahibinin ticaret unvanı yazılacaktır.]nin kesintisiz olarak yarıdan fazla hissesine sahip olduğu ve bu sürede 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre yapılacak ihalelere ilişkin sözleşmelerin yürütülmesi konusunda temsile ve yönetime yetkili olan ortağı olduğu tespit edilmiştir.” beyanını içerdiği ve belgeyi düzenlemeye yetkili kişi, belgeyi kullanan tüzel kişi ve iş deneyim belgesi sahibinin imzalarıyla düzenlenmesi gereken belge olduğu,

………………Mimarlık Müh. Rest. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulan belge incelendiğinde ise KİK.031.1/Y standart form numaralı “Ortaklık Tespit Belgesi”nin yerine, “Ortaklık Bilgileri ve Yönetimdeki Görevliler” formunun sunulduğu, sunulan bu formun ihaleye katılan isteklinin ortaklığındaki ve yönetimindeki görevlilerin son durumunu tevsik eden form olduğu, söz konusu formun 20/06/2021 tarihli ve 31517 sayılı Resmi Gazete değişikliği ile mülga olan “Standart Form-KİK033.0/Y – Tüzel Kişilerde Ortaklık Bilgilerine ve Yönetimdeki Görevlilere İlişkin Son Durumu Gösterir Belge” olduğu ve içeriğinden ortaklığın geriye doğru bir yıl süre ile kesintisiz korunup korunmadığının anlaşılmadığı, dolayısıyla sunulan bu belgenin Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 39’uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sunulması zorunlu ortaklık tespit belgesi yerine sunulabilecek bir belge olmadığı anlaşıldığından başvuru sahibinin iddiasının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Ortaklık Tespit Belgesi’nin SunulmamasıMehmet ATASEVER

S.B. Strateji Geliştirme E. Bşk.

KİK E.  Üyesi

Lojistik Sektörü, Sürdürülebilirliğe Rota Optimizasyonuyla Katkı Sağlıyor

Satınalma Eğitimi Lojistik Sektörü, Sürdürülebilirliğe Rota Optimizasyonuyla Katkı Sağlıyor

Satınalma Eğitimi Lojistik Sektörü, Sürdürülebilirliğe Rota Optimizasyonuyla Katkı SağlıyorLojistik sektörü, çevresel etkiyi en aza indirmek için rota optimizasyonu gibi akıllı çözümleri benimseyerek sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Rota optimizasyonu sayesinde daha sürdürülebilir bir çalışma biçimini benimseyen lojistik firmaları, çevresel katkı sağlarken, taşıma maliyetlerini de en aza indiriyor. Lojistik sektöründeki sürdürülebilirlik faaliyetleri hakkında yorum yapan Globelink Ünimar İcra Kurulu Başkanı Fatih Baş, rota optimizasyonuna ilişkin görüşlerini aktardı.

Günümüzde sürdürülebilirlik faaliyetlerinin önemi giderek artarken, lojistik sektörü de bu trendlere uyum sağlamak ve operasyonel süreçlerinde çevresel etkiyi en aza indirmek adına çeşitli stratejiler geliştiriyor. Rota optimizasyonu gibi akıllı çözümlerle sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlayan lojistik firmaları, taşıma süreçlerini daha etkin bir hale getirerek çevresel etkiyi azaltıyor. Lojistik firmalarının taşıma süreçlerinde mümkün olabilecek en verimli rotaları oluşturarak yakıt tüketimini minimize etmesi, karbon emisyonunu büyük oranda azaltıyor. Bu sayede hem çevreye hem de topluma karşı daha sorumlu bir şekilde hareket eden lojistik firmaları, çevresel katkı sağlamanın yanında daha hızlı ve verimli bir biçimde hizmet vererek rekabet avantajı elde ediyor. Ayrıca araçların dağıtım zinciri boyunca olabilecek en etkin biçimde hareket etmesiyle işletmelerin etkinliği artıyor ve kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasına katkı sağlanıyor.

“Rota optimizasyonu, fosil kaynakların neden olduğu çevresel sorunları en aza indiriyor”

Taşımacılık faaliyetlerinde rota optimizasyonu yapılmasının sağladığı katkılar hakkında yorum yapan Globelink Ünimar İcra Kurulu Başkanı Fatih Baş, “Rota optimizasyonu sayesinde, lojistik firmaları birçok farklı çıkış ve teslimat noktasının bulunduğu karmaşık rotalar arasında olabilecek en verimli rotayı seçerek birçok alanda fayda sağlıyor. Örnek vermek gerekirse, rota optimizasyonun sağlanması yakıt tüketimini azaltarak hem taşıma maliyetlerini azaltıyor hem de kullanılan fosil kaynakların neden olduğu çevresel sorunları en aza indiriyor. Özellikle günümüzde çevresel sorunlar giderek artarken, lojistik sektöründe bu tür akıllı çözümlerin kullanılmasının oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Öte yandan dağıtım süreçlerinde olabilecek en verimli rotanın kullanılması zaman açısından da katkı sağlıyor. Dağıtım sürelerinin optimize edilmesiyle gecikmeler en aza indiriliyor ve müşteri memnuniyeti oluşturuluyor. Ayrıca rota optimizasyonu sayesinde lojistik işletmelerinin sahip olduğu taşıma araçları, depolar gibi farklı kaynaklar etkin bir biçimde kullanılıyor. Daha kısa teslimat süreleri ve düşük riskler lojistik operasyonunun verimliliğine de etki ediyor ve rekabet avantajı elde edilmesini sağlıyor.” dedi.

– – – – – – –  – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –

Sürdürülebilirlik Eğitim Programları

Standart eğitim programı Sürdürülebilirlik Tedarik Zinciri Yönetimi
 2 gün ve Genişletilmiş Sürdürülebilirlik Eğitim Programı ise 6 tam gün üzerinden gerçekleştirilmektedir.

Sustainability Supply Chain1. gün- Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
2. gün- Döngüsel Stratejiler ve KPI’lar
3. gün- Kurumsal Sürdürülebilirlik
4. gün- Etik ve Davranış Kuralları
5. gün- Sürdürülebilirlik Raporlaması
6. gün- Sürdürülebilir Pazarlama

Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL
merdal@istanbul.edu.tr

Satınalma ve Tedarik Zinciri Eğitim Kataloğu
Eğitim kataloğunu indirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Şehir dışı eğitimlerde uçak ve otel konaklama organizasyonu eğitim alan firma tarafından karşılanmaktadır.

Eğitim Gün Planı: 9:30 – 12:30, 1 saat öğle arası, 13:30 – 16:30

Şirketiniz için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

– – – – – – –  – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Hizmeti

Şirketinizin Sürdürülebilirlik Yolculuğu ve Net Zero Hedeflerine Ulaşmasında Rehberlik Ediyoruz.

Yalın bir sürdürülebilirlik raporu, satış, iletişim, pazarlama, halkla ilişkiler, insan kaynakları ve yatırımcı ilişkilerinizde etkin şekilde kullanılabilir. Sürdürülebilirlik raporu, ölçtüğünüz, yönettiğiniz ve güncel verilerle desteklenen odaklanmış sürdürülebilirlik faaliyeti gerçekleştirdiğinizi ifade etmektedir.

Prof. Dr. Murat ERDAL liderliğinde Sürdürülebilirlik Raporlama hizmeti için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

Sürdürülebilirlik Raporu

  • AB Direktifleri & Mevzuat
  • Uçtan Uca ESG Kriterleri
  • Strateji ve Eylem Planları
  • Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi
  • Green Sourcing
  • Üretim ve Emisyon Hedefleri
  • Uluslararası Standartlar
  • Çevre Yönetim Standardı ISO 14001
  • Su Ayak İzi Standardı ISO 14046
  • ISO 14064 Sera Gazı Emisyonlarının Belirlenmesi / Karbon Ayak İzi Doğrulaması
  • Sosyal Sorumluluk Standardı ISO 26000 
  • Green Procurement Yeşil Tedarik Standardı ISO 20400
  • Sürdürülebilir Stratejiler

Sürdürülebilirlik raporu kolayca anlaşılabilir olmalı. Tüm paydaşlarınızın
– müşteriler
– potansiyel iş ortakları ve tedarikçiler
– yatırımcılar ve
– yeteneklerin (İK) ilgisini çekmeli ve saygı uyandırmalıdır.

OPPO, Yeni Yerel Stratejisini ve Bakış Açısını Duyurdu: “Türkiye için, Türkiye’de”

Satınalma Eğitimi Oppo, Yeni Yerel Stratejisini Ve Bakış Açısını Duyurdu Türkiye Için, Türkiye'dejpg

Satınalma Eğitimi Oppo, Yeni Yerel Stratejisini Ve Bakış Açısını Duyurdu Türkiye Için, Türkiye'dejpg2023 yılında dünyanın dördüncü büyük akıllı telefon markası olan OPPO, Mayıs ayında duyuracağı yeni modeli ile Türkiye’deki faaliyetlerini hızlandırıyor.

Geçtiğimiz aylarda Türkiye’deki üretim, satış ve servis hizmetleri için Mıstaçoğlu Holding’e bağlı AGM A.Ş. ile stratejik iş ortaklığı anlaşması imzalayan OPPO, ülkemizdeki faaliyetlerini yeniden hızlandırıyor. İş birliği ile OPPO, yeni “Türkiye için, Türkiye’de” stratejisi ile Türkiye pazarında büyümeye kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyor. Yeni strateji ile şirket uzmanlığını, kaynaklarını ve yeteneklerini ülkemize olumlu bir katkıda bulunmak amacıyla kullanmayı amaçlıyor.

Pazar araştırma kuruluşlarına göre 2023 yılında 100 milyonun üzerinde sevkiyatla dünyanın dördüncü büyük akıllı telefon markası olan OPPO, Türkiye’deki faaliyetlerine 2019 yılında başladı. Şirket o tarihten bu yana ürün, teknolojileri ve servis desteği ile Türkiye’deki tüketicilere hizmetlerini kesintisiz sürdürüyor. Üstün kalitesi ve rekabetçi modelleriyle kısa sürede Türkiye’nin lider markası haline gelen marka, Acun Ilıcalı ve Sıla iş birlikleri ve UEFA Şampiyonlar Ligi ortaklığı ile yerel kullanıcılarla güçlü bir etkileşim kurdu. Geçtiğimiz yıl UEFA Şampiyonlar Ligi Finali öncesinde efsanevi futbolcu Kaka OPPO marka elçisi olarak İstanbul’da heyecan verici anları akıllı telefonlarıyla kaydetmek için sabırsızlanan taraftarlarla bir araya geldi.

OPPO Orta Doğu ve Afrika Başkanı Chi Zhou, “OPPO olarak önümüzdeki üç yıl içinde Türkiye akıllı telefon pazarında ilk 3 markadan biri ve Türkiye’de tüketicilerin en güvendiği marka olmak için planlama ve çalışmalarımızı yeniden hızlandırıyoruz. Yeni ‘Türkiye İçin, Türkiye’de’ stratejimiz doğrultusunda uzmanlığımız, kaynaklarımız ve yeteneklerimiz ile Türkiye pazarında hızlı büyümemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

OPPO – AGM stratejik iş birliği kapsamında yetkili fabrika, 2024 yılının ikinci çeyreğinden itibaren OPPO’nun teknik desteği ve endüstri standartlarının üzerindeki titiz kalite mühendisliği ile üretime başlayacak. OPPO’nun AGM’nin üretim tesisinde üretilen yeni modeli, Mayıs ayında Türkiye’de pazara sunulacak.

2024’ün İlk Çeyreğinde Akbank’tan Türk Ekonomisine 1 Trilyon 323 Milyar TL Kredi Desteği

Satınalma Eğitimi 2024’ün İlk Çeyreğinde Akbank’tan Türk Ekonomisine 1 Trilyon 323 Milyar Tl Kredi Desteği

Satınalma Eğitimi 2024’ün İlk Çeyreğinde Akbank’tan Türk Ekonomisine 1 Trilyon 323 Milyar Tl Kredi DesteğiGenel Müdür Kaan Gür, Akbank’ın 2024 birinci çeyrek finansal sonuçları üzerine yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz yılın ikinci yarısında başlayan parasal sıkılaştırma süreci bu yılın ilk çeyreğinde devam etti. Türk bankacılık sektörü bu süreçte de güçlü yapısını korudu. Diğer taraftan, iyileşen ülke risk primi bankacılık sektörünün dış kaynağa ulaşımını kolaylaştırdı. Nitekim Akbank da Türkiye’nin ilk defa tamamı yurt dışı yerleşik nitelikli yatırımcılar tarafından satın alınan Basel III uyumlu ilave ana sermaye tahvil ihracını rekor talep ile gerçekleştirdi” dedi.

 

“2024’ün ilk Çeyreğinde Ekonomimize 1 Trilyon 323 Milyar TL Kredi Desteği Sağladık”

Gür, açıklamalarına şöyle devam etti, “2024’ün ilk çeyreğinde ekonomimize sağladığımız kredi desteğini 1 trilyon 57 milyar TL’si nakdi olmak üzere toplam 1 trilyon 323 milyar TL seviyesine çıkardık. Toplam mevduatımız 1 trilyon 374 milyar TL’ye, aktiflerimiz ise 2 trilyon 72 milyar TL’ye ulaştı. Yüzde 19,2 düzeyinde gerçekleşen güçlü konsolide sermaye yeterlilik oranımızla, reel sektörün büyümesine ve gelişmesine destek olmayı sürdürdük. Bankamız yılın ilk çeyreğinde 3 milyar 314 milyon TL vergi karşılığı ayırarak 13 milyar 185 milyon TL konsolide net kâr elde etti. Başarılı performansları için çalışma arkadaşlarıma ve bizlere duydukları güven için başta müşterilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımıza teşekkür ederim.”

TSKB, Dağıtık Güneş Projelerini Desteklemek Amacıyla Dünya Bankası İle 345 Milyon Dolar Tutarında Anlaşmalara İmza Attı

Sürdürülebilir Satınalma Ve Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Tskb, Dağıtık Güneş Projelerini Desteklemek Amacıyla Dünya Bankası İle 345 Milyon Dolar Tutarında Anlaşmalara İmza Attı

Sürdürülebilir Satınalma Ve Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Tskb, Dağıtık Güneş Projelerini Desteklemek Amacıyla Dünya Bankası İle 345 Milyon Dolar Tutarında Anlaşmalara İmza AttıTSKB, Dünya Bankası ile ‘Türkiye Dağıtık Enerji için Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Projesi’ne imza attı. Proje kapsamında, Dünya Bankası’ndan (IBRD) temin edilen 300 milyon Euro tutarındaki kredi ile birlikte Temiz Teknoloji Fonu (CTF) tarafından sağlanan 15 milyon Amerikan doları tutarındaki kredi ve Enerji Sektörü Yönetim Yardım Programı (ESMAP) tarafından sunulan 1,5 milyon ABD doları değerindeki hibe ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılmasına katkı sağlanacak.

Projeye ilişkin görüşlerini paylaşan TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, “TSKB olarak, ülkemizin kalkınma vizyonu çerçevesinde uzun yıllardır ortaya koyduğumuz çalışmalar ve Türkiye’nin yeşil dönüşümüne sağladığımız desteklerle bugün ülkemizin yenilenebilir enerji alanındaki kurulu gücünün yüzde 15’ini temsil ediyoruz. Bu projeyle, enerji tüketicilerinin üretici olmasını ve ülkemizin temiz enerji alanındaki kapasitesinin enerji verimliliğine de katkı sağlayarak daha yukarıya taşınmasını desteklemekten mutluluk duyuyoruz” dedi.

Ekosistem odaklı kapsayıcı kalkınma misyonu ile çalışmalarını sürdüren TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), Türkiye’nin 2053 Net Sıfır hedefine doğrudan katkı sağlayacak ‘Türkiye Dağıtık Enerji için Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Projesi’ni Dünya Bankası ile hayata geçirdi. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı geri ödeme garantisi altında Türkiye’de ilk defa uygulanacak olan Sonuç Odaklı Proje Programı (PforR) ile, özel sektörün iç tüketim ihtiyaçları kapsamındaki elektrik üretimine yönelik dağıtık güneş fotovoltaik yatırım uygulamalarının ve bataryalı elektrik depolama sistemlerinin desteklenmesi hedefleniyor.

Avrupa ve Orta Asya Yenilenebilir Enerji Ölçeklendirme (ECARES) programı kapsamında geliştirilen 1 milyar ABD doları büyüklüğündeki Türkiye Dağıtık Enerji için Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Programı; IBRD’den 300 milyon Euro tutarında kredi, IBRD aracılığıyla CTF’den (Temiz Teknoloji Fonu) temin edilen 15 milyon ABD doları tutarında kredi ve ESMAP’tan (Enerji Sektörü Yönetim Yardım Programı) sağlanan 1,5 milyon ABD doları tutarındaki hibeyi içeriyor.

TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç: “Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılmasına ve bunun verimli bir şekilde değerlendirilmesine önemli düzeyde katkı sunacağız.” 

Projeye ilişkin değerlendirmede bulunan TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, “TSKB olarak, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın garantisiyle Dünya Bankası’ndan temin ettiğimiz 345 milyon ABD doları tutarındaki anlaşmalar ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılmasına ve bunun verimli bir şekilde değerlendirilmesine önemli düzeyde katkı sunacağız. Bu anlamlı proje ile ülkemizin Ulusal Katkı Beyanı kapsamında, başta enerji sektörü olmak üzere ortaya koyduğu dönüşüm hedeflerine ulaşmasında rol oynamak sürdürülebilir geleceğimizin temini için de büyük bir önem arz ediyor. Projenin hayata geçmesini sağlayan Hazine ve Maliye Bakanlığımıza daimi destekleri, Dünya Bankası’na ise ülkemize ve TSKB’ye duydukları güven için teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.

Türkiye’nin son on yıllık dönemde yenilenebilir enerji gücünü üç katına çıkarmasının önemli bir gelişme ve kazanım olduğunun altını çizen Murat Bilgiç, sözlerine şöyle devam etti: “Yenilenebilir enerji ülkemizin yeşil dönüşümündeki önemli stratejik kalkınma alanlarından biri. Hali hazırda Türkiye’nin mevcut kurulu gücünün yüzde 55’i yenilenebilir enerji projelerinden oluşuyor. TSKB olarak bugüne kadar sağladığımız finansman destekleriyle ülkemizin yenilenebilir enerji alanındaki kurulu gücünün yüzde 15’ini temsil ediyoruz. Bununla beraber, son iki yılda finanse ettiğimiz 280 MW’ın üzerinde çatı ve arazi GES yatırımları ile sanayicimizin elektrik ihtiyacını kendi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamasına destek olduk. Bu yatırımları daha hızlı bir şekilde yatırımcı ile buluşturarak yaygınlaştırmak üzere Dünya Bankası ile imzaladığımız ‘Türkiye Dağıtık Enerji için Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Projesi’ kapsamında, ülkemizin yeşil dönüşümüne ivme kazandıracak yeni bir iş modeli kurguluyoruz. Yenilenebilir enerji gücümüzü artırmak amacıyla, Türkiye’de ilk defa uygulanacak olan Sonuç Odaklı Proje Programı (PforR) ile iç tüketim ihtiyaçlarına yönelik güneş enerjisi piyasasının genişletilmesi üzerine odaklanacak olan projemiz, ayrıca bataryalı elektrik depolama projelerini de destekleyecek.

Sonuç Odaklı Proje Programı kapsamında belirli performans göstergelerinin gerçekleştirilmesi yaklaşımı çerçevesinde sera gazı emisyonlarının azaltılması ve özel sermayenin harekete geçirilmesi boyutlarıyla somut ve sürdürülebilir program sonuçlarına ulaşmayı hedefliyoruz. Ülkemizin 2053 net sıfır hedefine ulaşmak üzere, Bankamızın SBTi (Bilim Temelli Hedefler Girişimi) onaylı net sıfır hedefleri kapsamında, özel sektörün rekabetçi gücünü artırmak için sunduğumuz destekleri arttırmaya devam edeceğiz.”

Hazine ve Maliye Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Kerem Dönmez projeye dair şunları söyledi: “12. Kalkınma Planı kapsamında 2053 yılı net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını değerlendirerek enerjide kendine yeterliliği artırmak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu çerçevede, ülkemizde yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması ve enerji verimliliğinin artırılması için Dünya Bankası ve diğer kalkınma ortaklarımız ile güçlü iş birlikleri kurmaya devam ediyoruz. Dünya Bankası’ndan sağlanan finansman ile TKYB ve TSKB tarafından uygulanacak Türkiye Dağıtık Enerji için Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Projesi ile özel sektörün fotovoltaik güneş enerjisine ve batarya yoluyla enerji depolama sistemlerine yönelik yatırımlarını destekleyeceğiz. Projenin, 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşılmasında da katkı sağlayacağına inanıyorum.”

Sürdürülebilir Satınalma Ve Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Tskb, Dağıtık Güneş Projelerini Desteklemek Amacıyla Dünya Bankası İle 345 Milyon Dolar Tutarında Anlaşmalara İmza AttıProjeye ilişkin görüşlerini paylaşan Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez ise “Dünya Bankası Grubu olarak, Türkiye’nin kalkınmasını destekleyecek çerçeveyi geliştirmek ve yenilenebilir enerji kapasitesini büyütmek üzere özel sermayeyi de harekete geçirecek yatırımları desteklemeyi sürdüreceğiz. Bu desteğin bir kanıtı olarak Dağıtık Enerji için Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Projesi, şirketler ve sektörler gibi son kullanıcılar için dağıtık güneş enerjisi pazarını genişletmeye ve bataryalı elektrik depolama pilot uygulamalarına odaklanacak. Bu sayede, proje sadece iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin enerji güvenliğini de artıracak” şeklinde konuştu.

Alım Talebi: Sineklik Tülü (Fiberglass)

Alım Talebi Sineklik Tülü (fiberglass)

Bir firmamız için, fiberglass malzemeden üretilmiş, güneşe ve sıcağa dayanıklı “sineklik tülü” alımı yapılacaktır. 1,5mm – 2mm kalınlığında, 100cm (en) x 200cm (boy) olacak şekilde, 1.000 adet alım yapılacaktır. 1m x 500m metrelik 4 rulo şeklinde de olabilir. Ödeme şekli peşin (nakit) olup, teslim yeri İstanbul –  Sarıyer’dir.

İlgili olan üretici ya da satıcıların, diğer teknik detaylar için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Sineklik Tülü (fiberglass)

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (600 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

B Planı Rehaveti

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem B Planı Rehaveti

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem B Planı Rehavetiİş yaşamında ve günlük yaşamımızda sıklıkla dile getirilen önerilerden biri mutlaka bir B planımızın, diğer bir ifade ile bir yedek planımızın olması gerektiğine ilişkindir. Hatta bazıları B planını yeterli görmeyerek, C, D, E diye giden bir dizi alternatif plan yapılmasını da önermektedir. Sonuçta bu önerinin dayandığı mantık basittir: Biri olmazsa diğeri, o da olmazsa bir diğeri mutlaka iş görecektir (1).

Bir B planının olması basitçe “gelecekteki sorunlara hazırlıklı olmanın bir yolu” olarak açıklanmaktadır (2). Yine kişinin bir B Planının bulunması beklenmeyen durumlara daha kolay uyum göstermesine yardımcı olması nedeniyle stres ve endişeyi azaltmanın bir yolu olarak da görülmektedir (3).

Ne var ki bazı çalışmalar, B Planının her zaman yararlı olmayabileceğini, aksine zararlı sonuçlara yol açabileceğini göstermektedir. Örneğin Shin ve Milkman yaptıkları bir dizi deney ile kişinin B Planının olmasının asıl planını gerçekleştirmek için gerekli çabayı göstermesine yönelik performansını ve motivasyonunu azalttığı, yine kişinin dikkatinin dağılmasına neden olduğu ve amaç ile hedef arasında bir karmaşa yaşanabildiği sonucuna ulaşmışlardır (4, 5). Kısacası B Planının varlığı başarıya ulaşma konusunda bir engel haline gelebilmektedir (6). Örneğin, tarihte bazı komutanların ordularını ilerlemekten başka şansları olmadığına ikna etmek için geriye dönmelerini sağlayacak köprüleri yıktırması ya da gemileri yaktırması, bu durumla ilişkilendirilebilir (7).

O zaman B Planı yapmaktan kaçınmak mı gerekir? Yukarıda söz edilen deneyler bireyler üzerinde kısa süreli karar alma tercihlerinin çeşitli biçimlerde manipüle edilmesiyle gerçekleştirilmiştir (4). Dolayısıyla bu deneyler sonucunda elde edilen bulguların ve bu bulgulara ilişkin yorumların iş dünyası gibi uzun soluklu planlama yapmayı gerektiren bir alana ne kadar uygun oldukları tartışmaya açıktır. Ne var ki, söz konusu deneylere ilişkin yayınların yapıldığı dönemde, iş dünyasında başarılı olmak için B Planı yapmaktan kaçınmak gerektiğini ileri süren birçok köşe yazısının kaleme alındığı ve bir süreliğine konunun tartışıldığı görülmektedir.

Mullins ve Komisar her girişimcinin işe bir A Planı ile başladığını ancak hızlıca değişen koşullar nedeniyle başlangıçta gerçek koşullar altında test edilmeden kurgulanan bu A Planının, gerçeklerle yüzleşmeye başladığında kaçınılmaz olarak değişmek zorunda olduğuna işaret etmektedir. Örneğin, Google gibi firmalar A Planına sadık kalarak değil, B Planına geçiş yaparak büyüyüp varlıklarını sürdürebilmişlerdir. Dolayısıyla iş dünyası aslında A Planından B Planına doğru yaşanan bir yolculuktur (8). Bu nedenle sürekli değişen koşullar nedeniyle sürekli B Planı yapmak bir zorunluluktur.

İş hayatında dirençli olmak önemli bir meziyettir ve yapılan işe odaklanmak gerekir. Böylelikle nelerin yanlış planlandığının doğru bir biçimde anlaşılması söz konusu olabilecek ve buna uygun değişiklikler yapılıp düzeltici önlemler alınabilecektir. Ancak Test edilmemiş bir A Planının yanına test edilmemiş bir B Planı koymak, bu B Planının en ufak zorluk ve sıkıntıda hızlıca kullanılabilecek bir kaçış yolu olarak algılanıp rehavete yol açma ihtimali nedeniyle tehlikeli olabilir. Ayrıca aynı anda birden fazla plan üzerinde çalışmanın ne kadar verimli olabileceği de ayrı bir tartışma konusudur.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem B Planı RehavetiBu nedenle ilk başta en ince detayına kadar bir B Planı hazırlanmış olsa bile, A Planının uygulanmaya başlamasıyla birlikte ortaya çıkacak sorunlar açısından B Planının da gözden geçirilmesi ve gerekli değişikliklerin yapılması, kısacası, A Planının uygulanmasında karşılaşılabilecek en ufak sorunda hazırdaki B Planının derhal uygulamaya konulmaması gerekir.

Prof. Dr. Umut OMAY

 

Kaynaklar

(1) Jackson, D. (2017), “How Your Plan B Is Holding You Back From Business Success”, Çevrim içi: https://www.huffpost.com/entry/how-your-plan-b-is-holdin_b_9428480, (15.05.2024).

(2) Pratt, L. (2023), “Preparing for Problems: Five Reasons Why You Need a Plan B”, Çevrim içi: https://future-business.org/preparing-for-problems-five-reasons-why-you-need-a-plan-b/, (15.05.2024).

(3) Gayon, P. (2023), “Always Prepared: The Importance of Having a Plan B”, Çevrim içi: https://medium.com/@pujithgayon/always-prepared-the-importance-of-having-a-plan-b-00fe284a778b, (15.05.2024).

(4) Shin, J. and Milkman, K. L. (2016), “How backup plans can harm goal pursuit: The unexpected downside of being prepared for failure”, Organizational Behavior and Human Decision Processes 135, pp. 1–9.

(5) Phingbodhipakkiya, A. (2017), “Why having a Plan B can sometimes backfire”, Çevrim içi: https://ideas.ted.com/why-having-a-plan-b-can-sometimes-backfire/, (15.05.2024).

(6) Milkman, K. L. and Shin, J. (2016), “Having a “Plan B” Can Hurt Your Chances of Success”, Çevrim içi: https://www.scientificamerican.com/article/having-a-plan-b-can-hurt-your-chances-of-success/, (15.05.2024).

(7) Dooley, R. (2016), “Forget Plan B — Science Says You Should Be All In”, Çevrim içi: https://www.forbes.com/sites/rogerdooley/2016/07/22/forget-plan-b/?sh=39af9620275e, (15.05.2024).

(8) Mullins, J. and Komisar, R. (2009), Getting to Plan B: Breaking Through to a Better Business Model, Harvard Business Press, Boston.

PROF. DR. UMUT OMAY – MAKALE LİSTESİ

GİRİŞİMCİLİK VE YÖNETİCİ GÜÇLENDİRME

PAZARLAMA

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İŞ DÜNYASINDA TUTUM VE DAVRANIŞ

DİĞER KONULAR

2024’ün İlk Çeyreğinde Türkiye’ye 1,5 Milyar Dolar Değerinde Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) Girişi Gerçekleşti

E Satınalma Yazılımı Haber 2024’ün İlk çeyreğinde Türkiye’ye 1,5 Milyar Dolar Değerinde Uluslararası Doğrudan Yatırım (udy) Girişi Gerçekleşti

E Satınalma Yazılımı Haber 2024’ün İlk çeyreğinde Türkiye’ye 1,5 Milyar Dolar Değerinde Uluslararası Doğrudan Yatırım (udy) Girişi GerçekleştiUluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Ödemeler Dengesi İstatistiklerinin açıklanmasının ardından YASED Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bültenini yayımladı. TCMB’nin 13 Mayıs 2024’te paylaştığı Ödemeler Dengesi İstatistikleri temel alınarak hazırlanan, “YASED Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bültenine” göre, 2024 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’ye 1,5 milyar dolarlık Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişi gerçekleşti.

13 Mayıs 2024’te paylaşılan güncel resmi verilere göre, 2024 yılının Mart ayında, Türkiye’ye, 336 milyon dolar değerinde UDY girişi gerçekleşti. 2024 yılının ilk üç ayı toplamı değerlendirildiğinde, ilk çeyrekteki UDY girişi 1,5 milyar dolar oldu.

Yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen toplam UDY girişi içerisinde, yatırım sermayesi girişleriyle 1 milyar 218 milyon dolar ve yabancı uyruklulara gayrimenkul satışı yoluyla 796 milyon dolar değerinde UDY girişi kaydedildi. Borçlanma araçlarının 112 milyon dolar ve yatırım tasfiyelerinin 424 milyon dolar değerindeki negatif etkileriyle, ilk çeyrekteki toplam UDY girişi, 1,5 milyar dolar oldu.

2024’ün İlk Çeyreğinde, Finansal Faaliyetler, En Fazla Uluslararası Yatırım Alan Sektör Oldu

Yased Logo2024’ün ilk çeyreğinde yatırım sermayesi girişlerinin toplam hacmi bir önceki çeyreğe ve geçmiş dönemlerin çeyreklik ortalamasına göre hacmen daha sınırlı olsa da hizmet sektörü, sektörel kompozisyonda öne çıktı.

2024’ün ilk çeyreğinde, finans ve sigorta faaliyetleri, toptan ve perakende ticaret ve madencilik ve taş ocakçılığı yatırım sermayesi girişlerinin çoğunluğuna ev sahipliği yaptı. Finans sektörü özelinde, bankacılık ve sigortacılık faaliyetleri haricinde kalan ‘’diğer finansal hizmet faaliyetlerinin’’ ilk çeyrekte sektörde kaydedilen 257 milyon dolarlık yatırım girişinin 249 milyon dolarını çektiği görüldü.

Yılın ilk Çeyreğinde En Fazla Uluslararası Yatırım Hollanda, ABD ve Almanya’dan Geldi

2024’ün ilk çeyreğinde, Avrupa Birliği (AB-27) ülkeleri, yüzde 58’lik payları ile Türkiye’ye gelen yatırım sermayesi girişlerinin en büyük kaynağı olmaya devam etti.

Türkiye’ye gelen yatırım sermayesi girişlerinin kaynakları arasında Hollanda yüzde 25’lik bir pay alırken, Hollanda’yı yüzde 21 ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve yüzde 12 ile Almanya izledi.