İhracatın İkinci Büyük Sektörü Olan Kimya Sektörü, Dört Ayda 10,5 Milyar Dolarlık İhracat Gerçekleştirdi

İhracatın İkinci Büyük Sektörü Olan Kimya Sektörü, Dört Ayda 10,5 Milyar Dolarlık İhracat Gerçekleştirdi

İhracatın İkinci Büyük Sektörü Olan Kimya Sektörü, Dört Ayda 10,5 Milyar Dolarlık İhracat GerçekleştirdiTürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı nisan ayında geçen yıl aynı döneme göre yüzde 0,13 artış ile 19,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Nisan ayında 2,5 milyar dolar ihracat yapan kimya sektörü ise en çok ihracat yapan ikinci sektör oldu. Sektör ilk dört ayda 10,5 milyar dolarlık kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı gerçekleştirdi.

Kimya sektörünün Nisan ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5 artışla 2,5 milyar dolarlık kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı gerçekleştirdik.  Ülkemiz ihracatından yüzde 15,3 pay alarak ikinci sektör olduk. İlk dört ayda ise ihracatımız 10,5 milyar dolara ulaştı. Dört aylık dönemde sektör ihracatımız yüzde 7,3 büyüdü. İKMİB olarak, yılın başından bu yana ticaret heyetinden fuar milli katılımına, alım heyetinden info stand katılımına ve fuar ziyaretlerine kadar pek çok faaliyet gerçekleştirdik. Sektörümüzü ve ihracatçılarımızı desteklemeye ve daha çok çalışarak ülke ihracatımıza katkı sağlamaya devam edeceğiz. Türkiye kimya ile büyümeye devam ediyor.” dedi.

Kariyer.Net 2024 Yılı İlk Çeyrek İstihdam Verilerini Açıkladı: Turizm İlanları Sıçradı !

Satınalma Eğitimi Kariyer.net 2024 Yılı İlk Çeyrek İstihdam Verilerini Açıkladı Turizm İlanları Sıçradı

Satınalma Eğitimi Kariyer.net 2024 Yılı İlk Çeyrek İstihdam Verilerini Açıkladı Turizm İlanları SıçradıTürkiye’nin en büyük online istihdam platformu Kariyer.net, 2024 yılının ilk istihdam verilerini açıkladı. 2024’ün ilk çeyreğinde en fazla iş ilanı yayınlayan sektörler sırasıyla Yapı, Üretim ve Bilişim oldu. 2023 yılının aynı dönemine göre ilan sayıları en çok artan sektörler ise Turizm, Sağlık ve Finans şeklinde sıralandı. Kariyer.net CEO’su Fatih Uysal 2024’ün ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre turizm ilanlarının %52 arttığına dikkat çekti.

Kariyer.net, istihdam piyasasının 2024 yılı ilk çeyrek karnesini açıkladı. Kariyer.net verilerine göre yılın ilk çeyreğinde pek çok sektörde iş ilanlarında artış kaydedildi. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre en fazla iş ilanı yayınlanan sektörler değişmedi. Sırasıyla Yapı, Üretim ve Bilişim ilk üçte yer aldı. Yayınlanan yeni ilan sayısına göre en çok ilan alan sektörler ise sırasıyla Sağlık, Turizm, Gıda, Elektrik/Elektronik, Maden ve Metal sanayi şeklinde gerçekleşti. Yapı sektöründe en çok ilan açılan pozisyon grupları Mimarlık, İnşaat ve Şantiye olurken; en çok ilan açılan iller ise İstanbul, Ankara ve İzmir şeklinde sıralandı.

Turizmde Beklentiler İlanlara Yansıdı

Dünya Seyahat Pazarı’nın (WTM) ekonomi şirketi Turizm Ekonomisi ile yayınladığı Küresel Seyahat Raporu’na göre Türkiye’nin 2024 yılında Avrupa’da en çok ziyaret edilen ikinci ülke olarak Fransa’yı geçeceği tahmin ediliyor. Türkiye’nin 2024 turizm hedefinin 60 milyon ziyaretçi ve 60 milyar dolar gelir olduğu da açıklamıştı. Bütün bu beklentiler paralelinde turizm sektöründeki hareketlenme ilanlara da yansıdı.  2024’ün ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %52 ile ilan sayısını en çok artıran sektör turizm oldu. Turizm sektörünü; %16 ile Sağlık, %8 ile Finans-Ekonomi, %7 ile Perakende ve %4 ile Danışmanlık takip etti.

Turizm sektöründe en çok iş ilanı açılan pozisyon grupları ise sırasıyla Resepsiyon Hizmetleri, Misafir İlişkileri ve Kat Hizmetleri oldu. Turizm pozisyonları için en fazla ilan yayınlayan iller ise İstanbul, Antalya ve Muğla şeklinde sıralandı.

Tıp ve Sağlık Pozisyon Grubunda Çalışan Arayışı Arttı

Yılın ilk çeyreğinde yeni ilan sayısına göre en çok ilan yayınlanan pozisyon gruplarında ilk sırada Satış yer aldı. Satışı sırasıyla Finans, Hizmet, Perakende, Tıp / Sağlık ve İnsan Kaynakları takip etti. Geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında ilan sayıları en çok artan ilk üç pozisyon grubu ise sırasıyla Tıp / Sağlık (%28), Perakende (%25) ve Depolama / Dağıtım (%19) şeklinde gerçekleşti.

Adaylar Tarafından İlginin En Çok Arttığı Sektör Telekomünikasyon Oldu

Bu yıl iş arayanlar en çok ilgiyi telekomünikasyon sektörüne gösterdi. İlan başı başvuru sayıları geçen sene aynı döneme göre artan sektörler arasında ilk sırada yer alan Telekomünikasyon sektörünü, Havacılık ve Yapı izledi. İlk çeyrekte ilan başı başvuru sayısı en yüksek olan sektörler ise sırasıyla Finans/Ekonomi, Havacılık, Medya ve Perakende olarak öne çıktı.

“Turizmdeki hareketlilik umut verici”

2024’ün ilk çeyreğinin istihdam karnesini yorumlayan Kariyer.net CEO’su Fatih Uysal, istihdam piyasasındaki hareketliliğin ilerleyen süreç için olumlu sinyaller verdiğini belirtti. Fatih Uysal, piyasadaki belirsizliğin seçimin ardından bir miktar azaldığını, işverenler ile adayların önümüzdeki günlerde daha hareketli olmasını beklediklerini ifade etti. Turizm sektörüne ayrı bir parantez açan Uysal, “2024’ün ilk 3 ayını geride bırakırken turizm sektörü iş ilanlarında gördüğümüz %52 oranındaki artış dikkat çekici. Turizmdeki hareketlilik, sektörün 2024 hedefleri açısından oldukça umut verici” şeklinde konuştu. İlk çeyrek verilerini değerlendirirken Uysal, Yapı ve Bilişim sektörlerinin de altını çizdi. Uysal, “Yapı ve bilişim sektörlerindeki ilan sayılarının ilk sıralardaki yerini koruması, bu alanlardaki yetenek arayışının sürekliliğini de ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.

Perakende Sektörü İş Süreçlerinde Verimliliği Artıran Oyunlaştırma, Inooster GeX Meetup’da Ele Alındı!

Satınalma Eğitimi Perakende Sektörü İş Süreçlerinde Verimliliği Artıran Oyunlaştırma, Inooster Gex Meetup'da Ele Alındı!

Satınalma Eğitimi Perakende Sektörü İş Süreçlerinde Verimliliği Artıran Oyunlaştırma, Inooster Gex Meetup'da Ele Alındı!İş süreçlerinde verimliliği artırmak için oyunlaştırma yöntemlerinin ele aldığı Inooster GeX Meetup etkinlikler dizisi başladı. Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Çakır Aker, İpekyol Group Perakende Direktörü Köksal Kaysı ve Inooster Kurucu CEO’su Murat Yılmaz gibi sektör liderlerinin konuşmalarıyla zenginleşen etkinlik, APY Tekmer’de 100’e yakın uzman ve karar verici profesyonelin katılımıyla gerçekleşti.

Inooster GeX Meetup serisinin ilk etkinliği, iş dünyasında giderek artan bir öneme sahip olan “Oyunlaştırma ile İş Süreçlerinde Verimlilik” konusuna odaklandı. Ayrıca, iş süreçlerinin verimliliğini artırmak için oyunlaştırma yöntemlerinin ne kadar kritik olduğu ve nasıl kullanılabileceği üzerine önemli tartışmalara ev sahipliği yaptı. Ebubekir Kaplan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlik, iş dünyasının değişen dinamiklerine uyum sağlamak ve rekabet avantajı elde etmek isteyenler için büyük bir fırsat sundu.

Oyunlaştırmanın iş süreçlerindeki etkisini ele alan Dr. Çakır Aker, konuşmasında oyunlaştırmanın, süreçleri veya etkinlikleri oyun unsurlarıyla zenginleştirerek katılımcıların ilgisini artırmayı hedeflediğini belirtti. Ayrıca, Türkiye’deki oyunlaştırma alanındaki artan ilgiye dikkat çekerek, metodolojik bir çerçevenin oluşturulması gerektiğini ve çok daha fazla araştırma verisine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Inooster CEO’su Murat Yılmaz ise oyunlaştırma odaklı yazılım ürünleri geliştirdiklerini ve bu ürünlerin iş verimliliğini artırarak müşterilere değer kattığını ifade etti. Yılmaz, özellikle çalışan ve müşteri deneyimi, eğitim ve performans yönetimi gibi alanlarda fayda sağladıklarını belirtirken, şirketlerin ihtiyaçlarına uygun özelleştirilebilir çözümler sunduklarını vurguladı. Ayrıca, şirketlerin en çok yeni jenerasyonların iş hayatında daha fazla yer almasıyla geleneksel hedef / ödül yöntemleriyle süreçleri yönetmek ve manevi tatmin eksikliğini gidermekte zorlandıklarını söyledi. Ve tüm bu zorlukları iş süreçlerinin oyunlaştırılmasıyla rahatlıkla çözdüklerini ekledi.

İpekyol Group’un Perakende Direktörü Köksal Kaysı ise şirketlerinde oyunlaştırma tabanlı ürünlerin kullanımını anlattı. Kaysı, oyunlaştırılmış dijital ürünlerin özellikle iş süreçlerini otomasyona çevirerek çalışanlarının işlerine daha bağlı olmalarını ve verimlilikte ciddi artışlar sağladıklarını söyledi. İpekyol’un Inooster ile birlikte geliştirdiği ve mağaza çalışanlarına bir ayrıcalık olarak sunduğu KOZA uygulamasının ise bir başarı ve inovasyon örneği olduğunu söyleyerek detaylarını paylaştı.

Uçtan uca oyunlaştırma tabanlı tasarlanan İpekyol KOZA uygulamasında; moda akademisi başta olmak üzere yarışmalar, eğlenceli düellolar, performans takibi, anlık sürprizler, atölyeler ve motivasyon eksenli çeşitli görevler bulunuyor. Kullanıcılar, bu aktivitelerde başarı elde ettikçe puanlar ve sanal marketten hediye çekleri, yöneticilerle yemek, genel merkez ziyaretleri, mentörlük görüşmeleri gibi çeşitli maddi/manevi ödüller kazanıyor, takdirler topluyor ve başarılarını liderlik tablolarına yansıtıyor. Ayrıca, mağaza çalışanları arasında gerçekleştirilen kombin yarışması ve paylaşımların oylanması gibi interaktif özellikler de uygulamaya entegre edilmiş durumda. Mağaza çalışanlarının eğitimlerine katkı sağlamak amacıyla mikro öğrenme temelli “quiz” ve “düello” alanları mevcut. Aynı zamanda, kurum içi iletişimi desteklemek ve gereksinim duydukları dokümanlara kolayca erişmelerini sağlamak için “dokümanlar” alanı ve satış süreçlerine destek olabilmek adına “ipucu” tool’ları da uygulamada yer alıyor.

Inooster GeX Meetup serisinin, iş süreçlerinde verimliliği artırmak için oyunlaştırmayı ele alarak sektörel bakış açılarını geliştirecek etkinlikler dizisi olduğu ve yıl boyunca devam edeceği belirtildi. Bu etkinliklerin iş dünyasında yenilikçi ve rekabetçi yaklaşımların yaygınlaşmasına katkı sağlaması bekleniyor.

Ege İhracatçı Birlikleri’nden Nisan Ayında 1 Milyar 360 Milyon Dolarlık İhracat

Satınalma Eğitimi Ege İhracatçı Birlikleri’nden Nisan Ayında 1 Milyar 360 Milyon Dolarlık İhracat

Satınalma Eğitimi Ege İhracatçı Birlikleri’nden Nisan Ayında 1 Milyar 360 Milyon Dolarlık İhracatEge İhracatçı Birlikleri (EİB), Nisan ayında 1 milyar 360 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. EİB’nin 2024 yılının Ocak-Nisan döneminde ihracatı 6 milyar 18 milyon dolar olurken, son 1 yıllık dönemdeki ihracatı 18 milyar 230 milyon dolara ilerledi.

171 milyon dolarlık ihracata imza atan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği zirvedeki yerini korurken, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği yüzde 18 artışla 139 milyon dolarlık döviz getirisiyle ikinci ve Ege Maden İhracatçıları Birliği, Nisan ayında yüzde 21 artışla 99 milyon ihracatla üçüncü sıranın sahibi oldu.

Ege Hazır giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği 94 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, Nisan ayında en fazla artış gösteren sektör olarak ihracatını yüzde 25 artışla 85 milyon dolara taşıdı.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ise Nisan ayını 81 milyon dolarlık ihracatla geride bıraktı.

Dünya lideri olduğumuz çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir ürünlerinin ihracatını domine ettiği Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 2024 yılı Nisan ayında ihracatını     yüzde 10’luk artışla 70 milyon dolara taşıdı.

Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Nisan ayında yüzde 2’lik ihracat artış hızıyla 66 milyon dolarlık ihracat rakamını kayda aldı.

Ege Tütün İhracatçıları Birliği ihracatını yüzde 16 artışla 65 milyon dolara, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği ihracatını 39 milyon dolara taşıdı.

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, Nisan ayında 30 milyon dolarlık, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği ise ihracatını 15 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırmayı başardı.

Yabancı Alıcılar Türkiye’den Stabil Bir Ekonomi Bekliyor 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Ege İhracatçı Birlikleri’nden yapılan sanayi ürünleri ihracatı 710 milyon dolar olarak gerçekleşti. Tarım sektörlerimizin ihracatı yüzde 4’lük artışla 550 milyon dolara yükseldi. Tarım sektörlerimiz bu ivmesini koruğu takdirde son 1 yıllık dönemde yüzde 4 artışla 7 milyar 414 milyon dolara ulaşan ihracatı 2024 yılı sonunda 8 milyar doları aşacak. Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 12 ihracatçı birliğimizin 6 tanesi performansını aşarken, 6 ihracatçı birliği geçen yılki ihracat rakamlarının gerisinde kaldı. Türkiye’nin rekabetçi olabilmesi için 2024 yılında yeni yatırımlar yapması gerekiyor. Kurlarda enflasyonla uyumlu değişimin sürmesini bekliyoruz. Şu anki döviz kuru ihracat artışını yavaşlatıyor. Yabancı alıcılar Türkiye’den stabil bir ekonomi bekliyor.” dedi.

EİB Nisan Ayında 182 farklı İhraç Pazarına Ulaştı

Başkan Eskinazi, EİB’nin 2024’ün Nisan ayında 182 farklı ihraç pazarına ulaşarak, 86 ülke ve bölgeye ihracatını artırmayı başardığını söyleyerek, “Geleneksel ticaret ortağımız Avrupa Birliği’ne ihracatımız 2024’ün Nisan ayında 592 milyon dolarlık hacme ulaştı. EİB’nin toplam ihracatında Avrupa kıtasının payı yüzde 50 olarak kayıtlara geçti. İhracatımızdaki ilk beş ülke; Almanya’ya 124 milyon dolar, ABD’ye yüzde 104 milyon dolar, İtalya’ya yüzde 14 artışla 77 milyon dolar, Birleşik Krallık’a yüzde 4 artışla 72 milyon dolar, İspanya’ya 71 milyon dolar ihracatımız var.” diye konuştu.

Ege Bölgesi’nin İhracatı 2 Milyar 323 Milyon dolar

Ege Bölgesi, 2024 yılının Nisan ayında ihracatını 2 milyar 323 milyon dolara taşıdı. İzmir, Ege Bölgesi ihracatına 1 milyar 437 milyon dolarlık katkı sağlarken, bu ihracatın 256 milyon dolarlık dilimi Ege Serbest Bölgesi ve İzmir Serbest Bölgesi’nden geldi. 2024 yılı Nisan ayında Manisa, 417 milyon dolarlık performans ortaya koyarken, Denizli 305 milyon dolarlık ihracatla Manisa’yı takip etti. Muğla ihracatını 86 milyon dolara ilerleterek Ege Bölgesi illeri arasında dördüncü sıraya adını yazdırdı. Ege Bölgesi ihracatına, Balıkesir ise 83 milyon dolarlık katkı sağladı. Ege Bölgesi illerinden Aydın 69 milyon dolarlık, Kütahya 31 milyon dolarlık ihracat yaparken, Uşak Nisan ayında 23 milyon dolar, Afyonkarahisar 22 milyon dolar ihracata imza attı.

Banka Kredisi ve Çeşitleri

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Banka Kredisi Ve çeşitleri

1. Kredinin Tanımı
Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Banka Kredisi Ve çeşitleriKredi kelimesi, günlük dilde genellikle itibar, güven anlamında kullanılmaktadır. Kredi genel olarak; belirli bir süre sonra ödeme vaadi ile mal, hizmet ve para cinsinden satın alma gücünün sağlanması veya var olan satın alma gücünün belirli bir zaman sonra geri alınmak üzere başka bir kimseye devredilmesidir(1). Bir başka ifadeyle kredi, bir mevcudun, belli bir süre sonra geri alınması koşuluyla verilmesi veya verilmiş bir varlığın ödenmesine kefil olunmasıdır.

Bankacılık açısından kredinin tanımı ise; kredi değerliliği konusunda bir karara ulaşabilmek için gerekli ve ilgili görülen çeşitli bilgi ve etkenlerin değerlendirilmesi sonucunda kredi talebinde bulunan bir gerçek ya da tüzel kişiye, yasalar ve banka kredi politikası göz önünde bulundurularak, ihtiyaca uygun düşecek tutar ve vadede para, garanti veya kefalet vermek şeklinde tanınan olanak ya da limittir(2).

5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 48. maddesine göre; bankalarca verilen nakdi krediler ile teminat mektupları, kontrgarantiler, kefaletler, aval, ciro, kabul gibi gayrinakdi krediler ve bu niteliği haiz taahhütler, satın alınan tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları, tevdiatta bulunmak suretiyle ya da herhangi bir şekil ve surette verilen ödünçler, varlıkların vadeli satışından doğan alacaklar, vadesi geçmiş nakdî krediler, tahakkuk etmekle birlikte tahsil edilmemiş faizler, gayrinakdi kredilerin nakde tahvil olan bedelleri, ters repo işlemlerinden alacaklar, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile benzeri diğer sözleşmeler nedeniyle üstlenilen riskler, ortaklık payları ve BDDK tarafından kredi olarak kabul edilen işlemler izlendikleri hesaba bakılmaksızın kredi sayılır.

2. Kredi Değerliliğinin Belirlenmesi
Bankanın hangi müşterisine ne tutarda kredi kullandıracağı önemli bir karardır. Bankalar bu kararı verirken kredinin beş “K”sı olarak adlandırılan temel faktörleri değerlendirirler. Bunlar karakter, kapasite, kapital (sermaye), karşılık (teminat) ve koşullardır.

a. Karakter: Müşterinin borcuna sadakatini ifade etmektedir. Bu durum müşterinin geçmiş performanslarına bakarak anlaşılır. Bankalar taahhütlerini yerine getirme ve borçlarını zamanında ödeme konusunda temiz sicili olan kişilere ve işletmelere kredi kullandırmayı tercih ederler.
b. Kapasite: Müşterinin talep ettiği krediyi geri ödeme gücünü gösterir. Kredi verilecek işletmelerin borç ödeme kapasitesi genellikle finansal tablolarında likidite ve borç oranlarına bakılarak tespit edilir.
c. Kapital: Özsermayeleri güçlü işletmeler potansiyel olarak daha iyi müşteri sayılırlar. Bir işletmenin sermayesinin gücü genellikle borç/sermaye ve kârlılık oranlarına bakarak belirlenir.
d. Karşılık: İşletme varlıklarının büyüklüğü kullanılan kredinin karşılığı yani teminatı olarak kabul edilir. Kredi kullandırılan işletmelerin varlıkları ne kadar fazla ise iflas hâlinde kullandırılan kredinin tahsil edilmesi olasılığı o kadar fazla olur. Bu nedenle kredi kullandırılacak müşterinin bilançosu iyi incelenmeli, varlık miktarı ile varlıkları değerlendirme yöntemi görülmeli, varlıkların diğer bankalar, işletmeler veya kişiler lehine rehin edilip edilmediği kontrol edilmelidir.
e. Koşullar: Ülkenin içinde bulunduğu genel ekonomik koşulları ve kredi talep eden müşterinin içinde bulunduğu sektörün durumunu ifade eder. Kredinin geri ödenmesi sadece sözü edilen faktörlere değil, işletmenin kontrolü dışındaki faktörlere de bağlıdır. Ekonomik konjonktür ya da sektördeki olumsuzluklar nedeniyle satışları azalan bir işletme, iyi niyetli olmasına rağmen krediyi geri ödemede zorluk çekebilir. Bu nedenle, ülke geneline ve sektöre yönelik ekonomik koşullar kredilendirmede göz önünde bulundurulması gereken temel ilkeler arasında yer almaktadır.

3. Kredinin Çeşitleri
Gerçek ve tüzel kişilerin farklı ihtiyaçları, kredilerin çeşitlenmesine neden olmuştur. Bunun dışında bankaların kendi aralarındaki rekabetleri de kredilerde farklılık göstermiştir. Her kredinin kendine göre koşulları vardır ve faiz oranları birbirinden farklıdır. Kredi çeşitleri genel olarak ana başlıklar altında toplanırsa yapısal özelliklerine, vadelerine, teminat durumuna, yetki durumuna ve faaliyet durumuna göre sınıflandırılabilir.

3.1. Yapısal Niteliklerine Göre Krediler

3.1.1. Nakdi Krediler
Nakdi krediler, ihtiyaç sahibi kişiye para olarak verilen kredi türüdür. Kredi kullanacak şahıs, faiz oranı karşılığında, planlanan ödeme tablosuna göre geri ödeme yapar. Nakdi krediler genellikle işletmeler tarafından çalışma sermayesi ihtiyacını karşılamak için kullanılır. Nakdi kredi karşılığında banka, müşterisinden faiz ve kredinin türüne göre faize ilave olarak belli bir oranda komisyonda alır. Bankacılık sektöründe nakdi kredilere “Plasman” adı verilmektedir.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Banka Kredisi Ve çeşitleriTürk Lirası para biriminde kullanılabileceği gibi yabancı para biriminde de kullanılabilir. Spot kredi, rotatif kredi, dövize endeksli kredi (DEK), iskonto kredisi, Eximbank kredisi gibi birçok şekli ile karşımıza çıkar.

Nakdi kredilere örnek olarak borçlu cari hesap, konut kredileri, taşıt kredileri, bireysel krediler türlerini gösterebiliriz. Borçlu cari hesaplar cari hesap hükümlerine göre işleyen, belirli bir limit içerisinde müşteriye para çekme ve yatırma olanağı sağlayan teminatlı ve teminatsız kredilerdir.

3.1.2. Gayri Nakdi Krediler
Gayri nakdi krediler, bir işin yapılması, bir borcun ödenmesi, bir yükümlülüğün yerine getirilmesi konusunda bankanın, alacağı bir komisyon veya ücret karşılığında yükümlü adına taahhütte bulunması, garanti vermesi şeklinde kullandırılan kredilerdir. Müşteriye ödünç olarak para verilmesi söz konusu değildir. Ancak garanti edilen işin yapılmaması veya borcun ödenmemesi halinde muhatabın uğradığı zarar banka tarafından tazmin edilmektedir. Bu tür kredilere örnek olarak teminat mektubu, ithal garantisi, aval ve kabul kredisini gösterebiliriz.

Gayrı nakdi krediler daha çok teminat mektupları ve akreditifler gibi ticari işletmeler tarafından kullanılan ve bankalar tarafından belli bir taahhüdün gerçekleştirilmesine yönelik olarak karşı tarafa yazılı olarak verilen garantilerdir. Taahhüt edilen işlemin karşılığında maddi bir tutar olduğu için bankalar tarafından müşteriye bu tutar kadar bir kredi limiti tesis edilmesi gerekir.

Gayri nakdi krediler ödünç olarak bankanın itibarının verilmesidir. Bu tür kredilerde başlangıçta ödünç para verilmesi söz konusu değildir. Ancak, banka, borç ödenemez veya taahhüt edilen iş yapılamaz ise, alacaklının veya işi yaptıranın uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlü olur. Gayri nakdi kredilere örnek olarak teminat mektupları, harici garantiler, kabul/aval kredileri, ithalat akreditifleri gösterilebilir.

3.2. Vadelerine Göre Değişen Krediler

3.2.1. Kısa Vadeli Krediler
Kısa vadeli krediler, kredinin vadesi maksimum 1 yıl olan kredilerdir. Kredi kullanan kişinin bu krediyi plana göre 1 yıl içinde geri ödemesi hedeflenir.

3.2.2. Orta Vadeli Krediler
Orta vadeli krediler, genellikle kredinin vadesi 1 yıl ile 5 yıl arasında olan kredilerdir. Bazı ekonomistler ve bankalar vadesi 10 yıla kadar olan kredileri de orta vadeli kredi olarak sınıflandırmaktadır.

3.2.3. Uzun Vadeli Krediler
Uzun vadeli krediler, kredinin vadesi 5 yıl ve üzerinde olan kredilerdir. Orta vadede olduğu gibi bazen 10 yıl ve üstü olarak da sınıflandırılabilmektedir.

3.3. Teminat Durumuna Göre Değişen Krediler

3.3.1. Açık Krediler
Açık krediler (güvencesiz-teminatsız), kredi müşterisinin itibar ve kredibilitesine güvenilerek, hiçbir teminat alınmadan kullandırılan kredilerdir. Bu tür kredilerde, sadece bir kredi sözleşmesi ve kredi kullanacak müşterinin atacağı imza yeterli güvence olarak kabul edilir. Her ne kadar açık kredi denilse de kullanan müşteri bankaya karşı tüm mal varlığı ile sorumlu tutulur.

3.3.2. Teminatlı Krediler
Teminatlı (güvenceli) krediler, kredi müşterisinin imzasına ek olarak müşteriden başka teminatlarda alınarak kullandırılan kredilerdir. Teminatlı krediler, şahsi kefalet karşılığı ve maddi teminat karşılığı olarak ikiye ayrılır.

a. Şahsi Kefalet Karşılığı Krediler: Kredi müşterisi dışında bir veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin kredi sözleşmesine imzası (kefaleti) alınmak suretiyle kullandırılan kredilerdir.
b. Maddi Teminatlı Krediler: Kredi müşterisinin imzası ile birlikte maddi değerlerin rehini karşılığında kullandırılan kredilerdir. Maddi teminatlı kredilere örnek olarak hisse senedi, tahvil, mevduat ve nakit karşılığı, altın karşılığı, emtia rehini, ticari işletme rehini, kambiyo senetleri rehini ve taşınmaz ipoteği, temlik karşılığı krediler gösterilebilir.

3.3.3. Kullandırılış Şekline Göre Krediler

3.3.3.1. Borçlu Cari Hesap Kredileri
Borçlu cari hesap (Rotatif) krediler işletmelerin banka tarafından tahsis edilen bir kredi limiti dahilinde paraya ihtiyaç duyduğunda kullanılan, nakit fazlası olduğunda ise kapatılan kredilerdir. Bu tür kredilerde faiz üçer aylık periyotlarda ödenmektedir.

3.3.3.2. Spot Krediler
Spot krediler, anlaşma süresi boyunca kredinin vadesinin ve faiz oranının sabit kaldığı kredi türüdür. Kredi vadesinin sonunda anapara ve faiz tek seferde ödenir. Spot krediler piyasadaki faiz dalgalanmalarından etkilenmezler.

3.3.4. Yetki Durumuna Göre Değişen Krediler

3.3.4.1. Şube Yetkili Krediler
Şube yetkili krediler, genel müdürlük tarafından şubeye verilen yetki çerçevesinde kullandırılabilen tüm kredilerdir. Limitler ve risklerin kontrolü sonrasında şubenin izni dâhilinde kredi kullanımı gerçekleştirilir. Şube yetkili krediler, şubelerde, şube müdürü başkanlığında ilgili müdür yardımcılarından oluşturulan komite tarafından onaylanarak yürürlüğe girer.

3.3.4.2. Bölge Müdürlüğü Yetkili Krediler
Bölge müdürlüğü yetkili krediler, genel müdürlük tarafından bankanın bölge müdürlüklerine verilen yetki çerçevesinde kullandırılabilen tüm kredilerdir. Limitler ve risklerin kontrolü sonrasında bölge müdürlüğünün izinleri dâhilinde kredi kullanımı gerçekleştirilir.

3.3.4.3. Genel Müdürlük Yetkili Krediler
Genel müdürlük yetkili krediler (otorize krediler), bankanın genel müdürlüğü veya yönetim kurulu tarafından onaylanarak kullandırılan kredilerdir. Şube ve bölge müdürlüğü yetkisini aşan kredi talepleri, genel müdürlük kredi tahsis müdürlüklerine inceleme ve onay için gönderilir. Genel müdürlükte yapılan incelemeler sonucunda kredi verilmesi ya da verilmemesi konusunda ilgili şubeye talimat verilir ve uygulanılır.

3.3.5. Veriliş Amacına Göre Krediler

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Banka Kredisi Ve çeşitleri
3.3.5.1. Tüketici Kredileri
Tüketici kredileri, ihtiyaçlar karşısında kullanılan türdür. Bireysel müşterilerin en çok talep ettiği çeşit tüketim kredilerinin altında şekillenir. Tüketim yapmak amacıyla yani bir mal ya da hizmet almak için bankaların kullanılmasıdır.

3.3.5.2. Yatırım Kredileri
Yatırım kredileri, işletmelere bina, tesis, sabit kıymet vb. yeni yatırımların finanse edilmesi için kullandırılan nakdi ve gayrinakdi kredilerdir. Yatırım kredileri, sabit kıymetlerin finansmanı amacıyla açıldıklarından orta ve uzun vadeli olarak kullandırılırlar.

3.3.5.3. İşletme Kredileri
İşletme kredileri, işletmelerin ticari faaliyetlerini finanse etmek, döner sermaye ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullandırılan kredilerdir.

3.3.5.4. İhtisas Kredileri
İhtisas krediler, belli bir uzmanlık alanının finansmanı için kullandırılan kredilerdir. İhtisas kredilerine örnek olarak konut kredileri, KOBİ kredileri, ihracat kredileri gösterilebilir.

3.3.5.5. Proje Finansmanı Kredileri
Proje finansmanı kredileri, belli bir projenin finansmanını temin etmek amacıyla kullandırılan kredilerdir. Proje finansmanı kredilerine örnek olarak metro inşaatlarının tamamlanması için kullandırılacak olan bir kredi gösterilebilir.

3.3.6. İş Konusu Açısından Krediler

3.3.6.1. Ticari Krediler
Ticari krediler, bankalar tarafından işletmelerin büyümeleri ve faaliyetlerini devam edebilmeleri için kullandırılan kredi türüdür. Bankalar ticari kredileri kullandırırken işletmelerin risk durumlarını değerlendirirler. Ticari krediler, nakit veya gayrinakdi olarak verilebilir.

3.3.6.2. Bireysel Krediler
Bireysel krediler, bankalar tarafından gerçek kişilere kullandırılan taşıt kredisi, tüketici kredisi, konut kredisi gibi kredilerdir.

[1] Mahmut USTA, Genel Kredi Bilgileri, Pamukbank Eğitim Yayınları, İstanbul, 1992, s. 1

[2] Cemal USUĞ, Temel Kredi Bilgileri, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Yayını, İstanbul, 2016, s. 7

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Banka Kredisi Ve çeşitleriM. Vefa TOROSLU
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
vefa.toroslu@gmail.com

“Ben Nerede Yanlış Yaptım” Fabrika Ayarlarına Dönmek

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem “ben Nerede Yanlış Yaptım” Fabrika Ayarlarına Dönmek

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem “ben Nerede Yanlış Yaptım” Fabrika Ayarlarına DönmekHayatta bazen durup nefes almak, arkaya dönüp bakmak ve geçmişe dair muhasebe yapmak gerekir. Bu durum imalatçımız ve üreticilerimiz için de geçerlidir. İşler iyi gitmediğinde, daralma ve küçülme başladığında “Ben nerde yanlış yaptım” diyerek kendimizi ve firmamızı hesaba çekmek faydalı olacaktır.

Sondan başa doğru yapılması gereken bu değerlendirme, zirveden aşağıya doğru inilmeye başlandığı hissedildiği anda çok geç olmadan yani en dibe inmeden mutlaka yapılmalıdır. Ben bu noktaya “gözden geçirme noktası” diyorum. İnceleme sırasında şu soruların cevapları aranmalıdır:

Gözden Geçirme Noktası

  • Nasıl ve kaç yıllık süreçte zirveye ulaştık?
  • Ne kadar süre zirvede kaldık?
  • Zirveye ulaşmak için hangi hamleleri yapmıştık?
  • Aşağı doğru daralma ve küçülme neden ve nasıl başladı?
  • Daralma ve küçülmenin sebepleri neler olabilir?
  • Yeniden toparlanıp zirveye geri dönmek ve hatta daha da ileriye gitmek için neler yapılabilir?

Bazen Fabrika Ayarlarına Dönmek Gerekir

İş dünyasında ve imalat sanayiinde işler her zaman beklendiği gibi gitmeyebilir. Birtakım aksilikler, yolunda gitmeyen durumlar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarla başa çıkabilmenin yolu fabrika ayarlarına dönmekten geçer. Bazen her şeyi kontrol ettikten sonra gerekli yedeklemeleri yapıp kendimizi ve fabrikamızı formatlamak gerekebilir. Rutine dönüşmüş ve heyecanını kaybetmiş bir süreçten kurtulmanın ve kötüye gidişatı durdurmanın yolu fabrika ayarlarına dönmekten geçer. Moral bozmaya gerek yok, yeter ki içimizdeki amatör ruhu yeniden ortaya çıkaralım, heyecanı yeniden yakalayalım. Kökü derinde, temiz mazisi olan şirketler mutlaka yeniden toparlanırlar.

Küçülme ve Daralmanın Sebepleri Neler Olabilir? Ne Gibi Durumlarla Karşılaşabiliriz?

  • Satışların azalması
  • Önemli ve kilit pozisyonundaki bir veya birkaç personelin ayrılması ve yerine aynı yeterlilikte personel bulunamaması
  • Karlılığın ve verimin düşmesi
  • Ortaklardan birinin veya birkaçının ayrılması
  • Yönetimsel, finansal ve bireysel birtakım hataların yapılması
  • Satış ve pazarlamada çok agresif davranıp piyasadaki tüm işlerin alınması ancak müşteriye söz verilen tarihte teslim edilememesi, ceza ile karşılaşma ve itibar kaybı yaşanması
  • Tabii afet, yangın, iş kazası gibi olumsuzlukların yaşanması
  • Finansa erişimde zorlukla karşılaşılması, kredi bulunamaması
  • Önemli müşterilerden bir veya birkaçının alımdan vazgeçmesi
  • Tedarikçilerden bir veya birkaçı ile problemler yaşanması
  • Rakip firmaların piyasaya güçlü ve etkili girişleri
  • Proje, arge ve imalat ekibinin yetersiz kalması
  • Satınalma birimin iş yoğunluğu ve yetersizlikten dolayı zamansız ve hedefsiz alımlar yapması, hedef fiyatları yakalayamaması
  • Reklam konusunda yetersiz kalınması
  • Fazla ve kontrolsüz büyüme, gereksiz ve fazla harcama yapılması
  • Aile şirketinden kurumsallığa doğru adımların atılmaması
  • Teknolojiye ayak uydurulamaması
  • Ülkede ve Dünyada olumsuz gelişmelerin yaşanması, ekonomik durgunluğa girilmesi
  • Motivasyon ve irade eksikliği
  • Alacak tahsilatlarında yaşanan gecikmeler sonucu borçların ödenememesi

Fabrika Ayarlarına Dönmek İçin Neler Yapabiliriz?

  • Fabrika GörselFinansa erişim sağlama, yeni kaynak arayışında bulunma
  • Şirket evlilikleri veya yeni ve güçlü bir yatırımcı ortak bulma
  • Reklama ağırlık verme, fuarlara katılım sağlama
  • Kilit pozisyonlara yeni ve dinamik personel işe alma
  • Satış ekibini güçlendirme ve yeniden motive etme
  • Satınalma süreçlerini iyileştirme
  • İmaj yenileme, logo güncelleme, internet sitesini yapılandırma, sosyal medyada kalıcı yer edinme
  • Markalaşmaya önem verme
  • Fabrika binamızda görünümü iyileştirici, imaja uygun mimari değişiklikler yapma
  • Atölye düzeninde olumlu değişiklikler yapma
  • Personeli motive edici faaliyetlere ağırlık verme
  • Yeni üretim teknikleri ve ürünler geliştirme ve arge çalışmaları yapma
  • Proje birimini güçlendirme
  • Ürün çeşitliliğini artırma, farklı bir ürünler pazara giriş yapma
  • Teknolojiye yatırım yaparak üretimde iyileştirme gerçekleştirme
  • Yeni müşterilere ulaşma, eskilerle ilişkileri canlandırma
  • Yeni tedarikçilere fırsat verme
  • Danışman tutarak fikirlerini ve tavsiyelerini uygulama
  • Verimliliği artırıcı tedbirler alma, yalın üretim teknikleri uygulama
  • Maliyetleri azaltıcı ve israfı önleyici tedbirler alma
  • Organizasyon şemasını gözden geçirme, görev, yetki ve sorumlulukları yeniden düzenleme
  • Gerekirse fabrika lokasyonunu değiştirme
  • Kurumsallaşma adımlarını yeniden gözden geçirme, hantal bir yapıya dönüşmüşse eski samimi ortam günlerine geri dönme
  • Geçmişte bizi başarıya götüren yolları yeniden çözümleme ve gözden geçirme

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem “ben Nerede Yanlış Yaptım” Fabrika Ayarlarına Dönmek“Ne en zeki olan hayatta kalır, ne en güçlü olan; Hayatta kalan değişime adapte olabilen ve içinde bulunduğu çevredeki değişime en iyi uyum sağlayabilendir” (Charles Darwin)

Cavit SOY

 

Damping Vergisinde Ceza Olur mu?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Damping Vergisinde Ceza Olur Mu

I- İlgili Mevzuat Hükümleri

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Damping Vergisinde Ceza Olur Mu3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun’un 15.maddesine göre: Gümrük mevzuatının; gümrük vergisinin tesciline, tahakkukuna, tahsiline, geri verilmesine, takibine ve teminata bağlanmasına ilişkin bu Kanuna aykırı olmayan usul ve şekle müteallik hükümleri, dampinge karşı vergi veya telafi edici verginin tescili, tahakkuku, tahsili, geri verilmesi, takibi ve teminata bağlanması işlemlerinde de uygulanır.

Ödenmeyen dampinge karşı vergi veya telafi edici vergi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gümrük idarelerince kovuşturulur.
3577 sayılı Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, GATT 1994’ün VI ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşma ile Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Tedbirler Anlaşması hükümleri dikkate alınır.

– 3577 sayılı Kanunun tatbikatında, Gümrük Kanunu ile diğer kanunların bu Kanuna aykırı olan hükümleri uygulanmaz.

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234.maddesine göre: 1. Serbest dolaşıma giriş rejimi veya kısmi muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin olarak, yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda;
a) 15 inci maddede belirtilen Gümrük Tarifesini oluşturan unsurlarda veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerinde aykırılık görüldüğü ve beyana göre hesaplanan ithalat vergileri ile muayene sonuçlarına göre alınması gereken ithalat vergileri arasındaki fark % 5’i aştığı takdirde, ithalat vergilerinden ayrı olarak bu farkın üç katı para cezası alınır.
b) Kıymeti üzerinden ithalat vergilerine tabi eşyanın beyan edilen kıymeti, 23 ila 31 inci maddelerde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenen kıymete göre noksan bulunduğu takdirde, bu noksanlığa ait ithalat vergilerinden başka vergi farkının üç katı para cezası alınır.
c) Satış birimine göre miktar itibarıyla % 5’i geçmeyen bir fark ile maddi hesap hatasından doğan noksan kıymet beyanlarında, bu farklara ait ithalat vergilerinden başka vergi farkının yarısı tutarında para cezası alınır.

II- Değerlendirme Ve Sonuç

Damping vergisine ceza uygulanması aşağıda belirtilen nedenlerle hukuka aykırıdır.

1-a) 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunun ilgili maddesinin 1’inci fıkrasında; gümrük mevzuatının, gümrük vergisinin tahsiline, takibine ve teminata bağlanmasına ilişkin bu Kanuna aykırı olmayan usul ve şekle müteallik hükümlerinin, dampinge karşı vergi veya telafi edici verginin tahsili, takibi ve teminata bağlanması işlemlerinde de uygulanacağı; ikinci fıkrasında da, ödenmeyen dampinge karşı verginin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre Gümrük İdarelerince kovuşturulacağı hükümlerine yer verilmiştir. 3577 sayılı Kanunun ilgili maddesinin 2’nci fıkrasında; bu Kanunun tatbikatında, Gümrük Kanunu ile diğer kanunların, bu Kanuna aykırı olan hükümlerinin uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.

Bu bağlamda; Damping Vergisine Ceza Uygulanması 3577 sayılı Yasa hükümlerine aykırıdır. Bu durumda damping verisnin eksik ödenmesi yada hiç ödenmemesi halinde uygulnabilecek tek yaptırım, 3577 Yasa uyarınca eğer şartları oluşmuş ise 6183 sayılı Yasanın 48 ve 51 inci maddelerinden hareketle faiz ve gecikme zammı uygulanmasıdır.

b) 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, İlgili Yönetmelik ve Tebliğ hükümlerinde; Ek olarak tahakkuk ettirilen dampinge karşı vergi ve telafi edici vergi için 4458 sayılı Kanun hükümlerine göre ceza uygulanması ve/veya ceza kararı alınması yönünde herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.

c) Bu konuda birçok Danıştay Kararı olup, bunlardan bir tanesinde özetle; {“Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacı Şirket adına tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamında ithal edilen eşya için ek olarak tahakkuk ettirilen damping vergisi tutarı üzerinden 4458 sayılı Gümrük Kanununun 234’üncü maddesinin 1’inci maddesinin (a) bendi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, gümrük mevzuatının, gümrük vergisinin tahsiline, takibine ve teminata bağlanmasına ilişkin bu Kanuna aykırı olmayan usul ve şekle müteallik hükümlerinin, dampinge karşı vergi veya telafi edici verginin tahsili, takibi ve teminata bağlanması işlemlerinde de uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Atıfta bulunulan 4458 sayılı Gümrük Kanununun 3’üncü maddesinin 8’inci fıkrasında , “gümrük vergileri” deyiminin, yürürlükteki hükümler uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergilerinin tümünü; “ithalat vergileri” deyiminin de, eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve eş etkili vergileri ifade ettiği belirtilmiş; 234’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (a) bendinde de, eşyanın tarife uygulamasını etkileyen cins, tür ve niteliklerinde veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerinde aykırılık görüldüğü ve beyana göre hesaplanan gümrük vergisi ile muayene sonuçlarına göre alınması gereken gümrük vergisi arasındaki fark yüzde 5’i aştığı takdirde, gümrük vergisinden ayrı olarak, bu vergi farkının üç katı para cezası alınacağı öngörülmüştür.

Mahkemece, eş etkili vergi olan damping vergisinin gümrük vergisi kapsamında değerlendirilmesi suretiyle karar verilmiştir. Ancak yukarıda yer alan hükümlere göre, damping vergisinin, yalnızca 4458 sayılı Kanunun usul ve şekle müteallik hükümlerinin uygulanması bakımından 4458 sayılı Kanunda tanımlanan “gümrük vergileri” kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Öte yandan, damping vergisinin dayanağını oluşturan 3577 sayılı Kanun, damping vergisinin noksan ödenmesi suretiyle gerçekleştirilen ithalatlara yönelik olarak ceza uygulanacağı yolunda herhangi bir hüküm içermediği gibi, 4458 sayılı Kanunun cezaya ilişkin maddelerinde de bu yönde bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Bu bakımdan, 4458 sayılı Kanunun 234’üncü hükmü uyarınca, aynı Kanunun 3’üncü maddesinin yukarıda yer verilen fıkralarından hareketle, damping vergisinin gümrük vergileri kapsamında değerlendirilmesi suretiyle, tahakkuk ettirilen damping vergisi tutarı üzerinden ceza kararı alınması, “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesine aykırılık oluşturduğundan, verilen kararda isabet görülmemiştir.”} Şeklinde hüküm verilmiştir.

Bu nedenle, Dampinge Karşı Vergi veya Telafi Edici Vergi için Gümrük Kanununun 234.maddesine göre ceza uygulanması Anayasamızın 38.maddesinde belirtilen “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesine aykırıdır. Böyle bie cezaya Gümrük Kanunu hükümlerine göre süresi içinde itiraz edilmesi, gerekir ise ilgili mahkemede dava açılması gerekir.

Öte yandan, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkındaki mevzuata göre; Üretici belgesinin sonradan temin edilmesi ve ithalatın yapıldığı Gümrük idaresine sunulması/ ibrazı ve adı geçen belgeden sonradan yararlanılması/ faydalanılması mümkün değildir.

Diğer Taraftan, Her ne kadar dava yoluna gidildiğinde kazanılma ihtimali çok yüksek olan Ek Tahakkuk Kararı tutarının, ödenmeyip Gümrük Kanununun ilgili hükmüne göre itiraz edilmesi ve Gümrük idaresinin ret kararı vermesi üzerine ilgili Mahkemede dava açılması, açılacak davanın büyük bir ihtimalle kazanılabilecek olması, … düşünülse bile:

1) Yerkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (YYS) veya Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) sahibi firmaların YYS veya OKS belgelerinin zarar görmemesi yada ilk defa YYS ya da OKS belgesi alacak firmaların, belge alımı sırasında olumsuz etkilenmemesi için tebliğ edilen Ek Tahakkuk Kararı tutarlarının (Vergi aslının) itiraz edilmeden Gümrük Kanunu’nun 244.maddesi kapsamında “Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği” hükümlerinden yararlanarak/ konuyu uzlaşmaya götürerek, Dampinge Karşı Vergi ve Telafi Edici Vergi ile bu vergiler üzerinden alınan (bu vergilere tekabül eden) KDV ve KDV Cezasının ödenmesinin firma menfaatlerine daha uygun olacağı,

2) Tebliğ edilecek Ceza kararlarının kaldırılması yönünde ilgili Gümrük İdaresine dilekçe verilmesi, söz konsu dilekçe sonucunun olumsuz olması halinde ise zamanında itiraz edilerek ilgili Mahkeme nezdinde dava açılması gerekir.

 

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Damping Vergisinde Ceza Olur MuKerim ÇOBAN

Emekli Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

(Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri “YGM”)

Çoban Gümrük Dış Tic. Den. Dan. ve YGM A.Ş.

www.cobangumrukdenetim.com

E Mail: info@cobangumrukdenetim.com    kerim.coban@cobangumrukdenetim.com    

çoban Gümrük Müşavirliği Logok.coban0306@gmail.com   

Tel: 0505 519 88 41

Dalları Kiraz Bastı İhracat Hedefi 50 Milyon Dolar Yukarı Çekilerek 300 Milyon Dolar Oldu

Filo & Dağıtım Eğitimleri Haber Dalları Kiraz Bastı İhracat Hedefi 50 Milyon Dolar Yukarı çekilerek 300 Milyon Dolar Oldu

Filo & Dağıtım Eğitimleri Haber Dalları Kiraz Bastı İhracat Hedefi 50 Milyon Dolar Yukarı çekilerek 300 Milyon Dolar OlduTürkiye, üretiminde dünya lideri olduğu kirazda, ilk hasattan sonra geçen 2 haftalık süreçte kiraz rekoltesi ve kalitesindeki pozitif ilerlemenin etkiyle ihracat hedefini 250 milyon dolardan 300 milyon dolara yükseltti.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, 2024 yılında 120 bin tonluk kiraz ihraç ederek, 300 milyon dolar döviz elde etmeyi hedeflediklerini dillendirdi.

Kuzey Yarım Küre’nin ilk kirazını yetiştiren Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde kiraz bahçelerini ziyaret eden Uçak, rekoltesinin ve kalitesinin çok iyi olduğu bir kiraz sezonuna girdiklerini kaydetti.

Türkiye’de 22 milyon kiraz ağacından 725 bin ton rekolte beklediklerinin altını çizen Uçak, “Bu sene yaklaşık 120 bin ton civarında bir kiraz ihracatı hedefliyoruz. İnşallah o hedefi de yakalarız. Piyasada üreticimiz ve ihracatçılarımız için ideal bir fiyat oluştuğu takdirde 300 milyon dolarlık bir ihracatı gerçekleştirebileceğiz diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Dünya’ya 6 Aydan Daha Fazla Kiraz Sunabiliyoruz

Türkiye’de kirazın en erken yetiştiği bölgelerin Manisa Şehzadeler ilçesi ve İzmir Kemalpaşa ilçesi olduğu bilgisini paylaşan Uçak, sözlerini şöyle sürdürdü; “İzmir ve Manisa’da Türkiye’deki kiraz ağacı varlığımızın yüzde 26’sı yer alıyor. İzmir ve Manisa’da 147 bin ton kiraz üretiyoruz. Erkenci yörelerimizden başlayan ihracatımız sonrasında diğer kiraz yörelerimizin katılımıyla yaklaşık 6 ay sürüyor. Coğrafyamızın sunduğu bu olanağı kullanarak 2023 yılında 55 ülkeye 83 bin ton karşılığı 215 milyon 796 bin dolarlık kiraz ihraç etti. İhracatta ilk sırada 95,5 milyon dolarla Almanya yer aldı. Bu ülkeyi 43,8 milyon dolarla Rusya ve 14,2 milyon dolarla Avusturya takip etti. Parlak kırmızı rengi, iri tane yapısı, kendine özgü aroması ve uzun raf ömrü nedeniyle tercih edilen “Ziraat 0900” türü bölge üreticisinin ana geçim kaynağı durumunda bulunuyor.”

Uçak Kargo İle İhracatımız Daha da Artabilir

Kiraz ihracatında dünya lideri olan Şili’nin, Türkiye’den çok daha az üretimi olmasına rağmen ihracatta önüne geçtiği bilgisini veren Uçak, “Şili, uçak kargo filosuyla Çin başta olmak üzere Uzakdoğu’ya, ABD’ye ve Avrupa’ya çok seri bir şekilde ihracat gerçekleştiriyor. Türkiye’de Çin başta olmak üzere Uzakdoğu ülkeleriyle önce bitki sağlığı sertifikası anlaşmalarını yaparak, uçak kargoyu güçlü bir şekilde kullanarak Şili’nin yaptığı ihracat seviyelerine ulaşabilir. Üreticilerimiz ve ihracatçılarımız için bereketli bir sezon diliyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

Manisa’da 45 Bin Ton Kiraz Üretiliyor

Manisa’da 91 bin 300 dekarlık alanda yaklaşık 45 bin ton kiraz üretildiğini aktaran Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, ilin erkenci kiraz üretim merkezi olmasının bölgedeki üreticiye büyük avantaj sağladığını söyledi.

Manisa’da yeni dikim yapılan kiraz üretim sahalarının da ürün vermeye başlamasıyla Manisa’nın kiraz üretiminin daha da artacağını dillendiren Öztürk, “Kuzey Yarımkürenin en erken kirazını yetiştiren coğrafyadayız şu anda. Sancaklı bölgesi dediğimiz Şehzadeler ilçemizde yer alan bölgedeyiz. Bu bölgede Kuzey Yarımkürenin açık alanda ilk kirazını çıkartıyoruz. Dolayısıyla çok katma değerli bir ürün elde etmiş oluyoruz. Ve doğrudan ihracata da gönderdiğimiz bir ürün.” dedi.

Filo & Dağıtım Eğitimleri Haber Dalları Kiraz Bastı İhracat Hedefi 50 Milyon Dolar Yukarı çekilerek 300 Milyon Dolar OlduManisa’nın Nisan ayında başlayıp, Ağustos ayının sonuna kadar süren geniş bir kiraz hasat dönemine sahip olduğu bilgisini veren Manisa Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk sözlerini şöyle tamamladı; “Uzun bir kiraz üretim sezonu geçirmiş oluyoruz. Bu sezon da ortalama her yıl aldığımız verimleri bekliyoruz. Sahada gözlemlerimiz o şekilde. Üreticilerimiz için de bereketli yıl diliyorum.”

Yıldızımız Yenilenebilir Enerji – 2

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Yıldızımız Yenilenebilir Enerji – 2

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Yıldızımız Yenilenebilir Enerji – 2Yenilenebilir enerji kaynaklarından Güneş Enerjisi; kaynağını bir yıldızdan alan ve insan ömrü göz önüne alındığında insanoğlu için sonsuz enerji kaynağı olan güneş enerjisi akademik, bilimsel ve endüstriyel çalışmalarla uygulama mecrasında geldiği noktalar çeşitlilik arz etmektedir. Bu girizgahtan sonra siz değerli okuyucularım ile; güneş enerjisi santral çeşitleri, ihtiyaç duyulduğu alanlar üzerinde duracağız.

Ges çeşitleri

Günümüzde gezegenin derinliklerinde bulunan bazı fosil yakıt kaynaklarına erişimin ve yeryüzüne çıkarmanın teknolojik olarak yetersiz olması, fosil yakıtların tükenmesi ve yeryüzüne çıkarılan maden için yapılan masrafların, o madenden elde edilen enerji gelirinden yüksek olması nedeni ile bu tip konvansiyonel enerji kaynaklarından yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim görülmektedir. Bunu 1970’li yıllarda ortaya çıkan petrol krizleri ile örneklendirebiliriz. Bu dönemde enerjide arz güvenliği sorunu ortaya çıkmış ve yeni enerji kaynağı arayışları hızlanmıştır. Sonrasında ise söz sahibi büyük firmaların, global kuruluşlar ve birliklerin çevre duyarlığı üzerinde; artan kirlilik konusundaki fikir birlikleri, demeçleri ve kamuoyu bilinçlendirme çalışmaları ile giderek artan bir duyarlılığın başlamasıyla yenilenebilir enerji kaynakları; hükümetlerin gündeminde yerini almaya başlamıştır. Ülkemiz dahil dünyanın birçok yerinde; yatırımcılara yenilenebilir kaynaklar ile enerji üretimi konusunda teşvik araçları sağlanmış ve sağlanmaya devam etmektedir.

Medeniyetin doğuşu ve daha sonra insanlığın enerji üretebilmesi; ilkel metodlar ile başlayıp zaman içinde bilgi ve teknoloji birikimi ile ilerleme gösterdi. Biliyoruz ki medeniyetin gelişiminde ilk etapta teknoloji sair metodlar ile yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji elde edebilmenin mümkün değildi.

Bilim insanlarının çalışmaları ve uyarıları ışık tuttu ki artık; insanoğlu katlanılabilir noktanın ötesinde olan sera gazı salınım miktarının iklim değişikliği üzerindeki yıkıcı etkisi ile Dünya üzerinde sürdürülebilir bir yaşam kurmak için konvansiyonel enerji kaynakları yerine alternatif yenilenebilir enerji kaynakları tercih edilmek durumundadır.

Bölgesel ve yerel çevre kirliliğin yanında, atmosfere verilen karbon bileşenlerinin sera etkisi yaratarak yeryüzü ikliminde değişmelere neden olması ve asit yağmurları gibi küresel çevre sorunlarında fosil kökenli enerji kaynaklarının kullanımının oynadığı rolün anlaşılması sonucunda da temiz enerji kaynakları olan yenilenebilir enerji kaynakları giderek daha fazla destek görmeye başlamıştır. (Gözde Öymen Yenilenebilir Enerjinin Sürdürülebilirlik Üzerindeki Rolü İstanbul Ticaret Üniversitesi)

Konvansiyonel enerji kaynakları; odun, kömür, petrol, doğal gaz gibi fosil yakıtlardır. Alternatif yenilenebilir enerji kaynakları ise; güneş, rüzgar, deniz dalgaları ve gel-git olayı, jeotermik potansiyel, biyomas ve organik çöplerdir.

Ekonomik büyüme ve toplumsal refahın temel girdilerinden birisi ve hatta en başta gelenin enerji olduğu savı, küresel düzeyde de kabul görmektedir. Enerjinin geri dönülmez çevresel tahribata yol açmadan, ekolojik dengeyi bozmadan ve kuşaklararası adalet anlayışına uygun bir biçimde kullanımı hedeflerini içeren “sürdürülebilir enerji” kavramını uluslararası toplumun benimsediği ortak bir politika ilkesi olarak nitelendirmek mümkündür. (Gözde Öymen Yenilenebilir Enerjinin Sürdürülebilirlik Üzerindeki Rolü İstanbul Ticaret Üniversitesi)

Makalemizin temelini oluşturan Güneş Enerjisi santralleri üzerinde biraz duralım.

Çatı GES

12 Mayıs 2019 tarihli EPDK tarafından yayınlanan Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği ile endüstriyel işletmeler(Hastane, AVM, fabrika, otel, depo, çiftlik vb.) çatılarına Güneş Enerjisi Santrali kurarak, kendi elektrik tüketimleri için elektrik üretimi gerçekleştirebilmektedir.

Çatı Ges yatırımları özellikle endüstriyel tesis sahipleri odağındaki yatırım araçlarından biridir. Ticaret tarifesinden elektrik kullanan aboneler için çatı tipi güneş enerjisi tesisleri ortalama 5-6 yıl arasında yatırım tutarını amorte etmektedir.

çatı Ges

Endüstriyel tesislerin elektrik harcamaları meskenlere göre devasadır. Çatı Ges yatırım tercihi ile yatırımcı; elektrik sarfiyatını kontrol altında tutacak ve yatırımın geri döndüğü andan itibaren elektrik fatura giderini sıfırlayacaktır.

Hibrit GES

Hibrit güç sistemleri, tek bir bağlantı noktasını paylaşan, genellikle yenilenebilir olmak üzere iki veya daha fazla kaynaktan elektrik üreten sistemlerdir. Hibrit bir üretim tesisi, örneğin güneş parladığında fotovoltaik enerjiyi ve bulutlu havalarda rüzgar gibi başka bir kaynağı kullanabilir ve böylece daha istikrarlı ve verimli bir tedarik sağlayabilir. Hibrit kurulum depolama sistemlerini içerebilir veya içermeyebilir.

Zehirli gaz emisyonların azaltılması ve enerjinin karbondan arındırılması için gezegeni koruma hedefi doğrultusunda; rüzgar, fotovoltaik ve hidroelektrik gibi en rekabetçi yenilenebilir enerji tesislerini depolama sistemleriyle tamamlayan hibrit tesisler, temiz ve verimli enerji sağlamak için etkili bir çözümdür.

Çevre dostu ve tükenmez yenilenebilir enerjiler , Paris Anlaşması’nda ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde, özellikle iklim değişikliğiyle mücadele ve enerjiye evrensel erişimle ilgili hedeflere ulaşma çabasının temel dayanağını oluşturuyor.

Hibrit Ges

En yaygın hibrit elektrik güç kombinasyon türleri şunlardır:

En Yaygın Hibrit Elektrik Güç Kombinasyon Türleri

Ayrıca sıfırdan bir hibrit üretim tesisi oluşturulabileceği gibi, daha yaygın olarak mevcut bir tesis, mevcut üretim teknolojisine başka bir kaynaktan yeni bir modül eklenerek hibritleştirilebilir.

Hibrit enerjinin avantajları ise; her iki teknolojinin yük eğrilerinin tamamlayıcılığı sayesinde hibrit tesisin erişim noktasında artan kapasite faktörüdür.

Aktif olmadığında kaynaklar arasında geçiş yapmak, yenilenebilir enerjinin doğasında olan öngörülemezliği azaltır ve sağlanan elektriğin istikrarını artırır. Böylece besleme noktasındaki gücün sağlanması sağlanır.

İşletme ve bakım tarafında elektrik altyapılarının kullanımının optimizasyonu sağlar.

Arazi GES

Teknoloji sair bir santral olması nedeni ile kurulum maliyetleri teknolojik gelişmelere paralel olarak gün geçtikçe düşmektedir. Yüksek enerji tüketimi olan işletmeler ve yatırımcılar için oldukça karlı bir yatırımdır. İşletme maliyetleri oldukça düşük ve işletme yönetimi diğer enerji santrallerine göre oldukça yalındır. Elektrik üretirken çevreye zarar verme olasılığı en az olan enerji santrali Güneş Enerji Santralleridir. Diğer enerji santrallerine göre kendini hızlıca amorte etmektedir.

Arazi Ges

Su Üstü GES

​Yüzer Güneş Enerji Sistemi, değerli kara parçalarında diğer projelere yer açabilmek adına geniş su yüzeylerini kullanarak kara alanı üzerinde alan tasarrufu sağlar, yüksek verimde enerji üretir. Su üstüne kurulduğu için kurulu alan kısıtı yok denilebilir. Yüzer GES’lerde yatırımlar hidroelektrik santraline bağlanarak hibrit yapıya dönüştürülebilir, kurulumu ve taşınmak istendiği alana montesi demontesi kolaydır. Yüzer GES’ler ulusal elektrik şebekesine bağlanarak ülkenin enerji üretimine katkı sağladığı gibi off grid dediğimiz şebeke izole sistem olarak bölgesel elektrik ihtiyacını da karşılayabilmektedir.

Su üstü Ges

 

Uzay Tabanlı GES

Uzay tabanlı güneş enerjisi üretim teknolojileri 1970 lerde başlamış olup günümüzde derin uzay keşiflerinde ihtiyaç duyulacak yüksek enerjiyi sağlamak üzere gelişimine devam etmektedir.

Uzay Tabanlı Ges

Uzay tabanlı güneş enerjisi, dünya yüzeyindeki GES’lerden farklı olarak dünyaya ulaşıp da %60’lara varan atmosfer geçişindeki kaybolmanın aksine; yörüngeli uydularda bulunan enerjiyi toplayarak daha yüksek bir absorbe miktarı yakalar. ışığın hareket etmek için ihtiyaç duyduğu Uzay-zaman dokusu ışık demetlerinin soğrulabileceği en iyi ortamdır. Nükleer kaynakların yanında ileri uzay çalışmalarında kullanılan enerji kaynağıdır.

Bu yazımızda güneş enerjisi santral çeşitleri, ihtiyaç duyulduğu mecralar üzerinde durduk. Önümüzde yazıda görüşmek üzere.

Keyifli okumalar dilerim

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Yıldızımız Yenilenebilir Enerji – 2Şafak TOMBAK

Satın Alma Profesyoneli

2018 Genç Satın Alma Yöneticisi Ödülü Sahibi

 

İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlik Çalışmalarında Son Gelişmeler

Sürdürülebilirlik Eğitimleri Haber İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat Ve Sürdürülebilirlik çalışmalarında Son Gelişmeler

Sürdürülebilirlik Eğitimleri Haber İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat Ve Sürdürülebilirlik çalışmalarında Son GelişmelerÇEVKO Vakfı tarafından Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle düzenlenen “İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler” başlıklı çevrimiçi söyleşi 29 Nisan 2024 tarihinde gerçekleşti. L’Oréal Türkiye – Kurumsal İlişkiler ve Etkileşim Direktörü/Ülke Sürdürülebilirlik Lideri İrem Karaoda Tanrıkulu, Gebze Teknik Üniversitesi – Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Derya Ayral Çınar, Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğrencisi – İklim Elçisi Erva Çakır ve ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer’in katıldığı söyleşinin moderatörlüğünü, Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak yaptı.

Nisan ayının ÇEVKO Vakfı Söyleşisi, Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak’ın moderasyonuyla başladı. Toplantıda ilk sözü alan ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, konuşmasına sürdürülebilirlikle ilgili önemli bir gelişmeyi ele alarak başladı. 24 Nisan 2024 tarihinde Avrupa Birliği’nde kabul edilen Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Tüzüğü’nü ele alan İmer, “Avrupa Birliği önemli bir ticaret ortağımız, dolayısıyla Avrupa Birliği’ndeki yasal düzenlemeler, birliğin üyesi olmasak da bizi yakından ilgilendiriyor” diyerek sözlerine başladı.

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: “Devlet tarafından işletilecek Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu organizasyonu AB Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Tüzüğü metninden çıkarıldı.”

İmer, AB Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Tüzüğü’nün Avrupa Parlamentosu’nda 24 Nisan 2024’te kabul edildiğini, AB kuralları uyarınca “Direktif”e göre tüm üye devletler açısından daha bağlayıcı bir norm olan “Tüzük” durumuna getirilen ilgili düzenleme ile ambalaj ve ambalaj atıkları için AB yasal çerçevesinin güncellenmekte olduğunu belirtti.

Genel Sekreter İmer AB Komisyonu’nun yaptığı etki değerlendirmesine göre yeni düzenleme gereksinimini ortaya çıkaran üç ana sorun bulunduğunu belirterek,

(1) Yürürlükteki direktife karşın ambalaj atıklarının artmaya devam ettiğini; Hareket halindeyken tüketim, artan çevrimiçi satışlar ve eve teslimatlar gibi yeni tüketim alışkanlıklarının ambalaj atığı miktarının artmasında etkili olduğunu;

(2) AB atık hiyerarşisindeki geri kazanım ve düzenli depolama yerine, yeniden kullanım ve geri dönüşümün önceliğinin henüz tam olarak uygulanmadığını;

(3) Plastik ambalajlarda düşük geri dönüşüm kalitesi ve yetersiz ikincil hammadde kullanımının etki analizinde belirtilen diğer bir husus olduğunu kaydetti.

Sürdürülebilirlik Eğitimleri Banner

İmer Avrupa Parlamentosu Çevre Komitesi’nde kabul edilen Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Tüzüğü’nde “depozito iade sistemleri kurulması” ve “temasa duyarlı ambalajlar için geri dönüştürülmüş içerik hedefleri oluşturulması” yönündeki hükümlerin korunduğunu ancak “her bir atığın ayrı ayrı toplanması” ve “devlet tarafından işletilecek genişletilmiş üretici sorumluluğu organizasyonu” hakkındaki hükümlerin ise metinden çıkartıldığını söyledi.  İmer: “Yeni tüzükte sanayi tarafından kurulup işletilen Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) sistemlerinin önemi daha da artmış olup, tüzükteki “geri dönüştürülebilirlik” ve “yüksek kaliteli geri dönüşüm” tanımları, “açık döngü geri dönüşüm”ün yanı sıra ambalajın geri dönüştürülebilirlik performans derecelerine dayalı olarak “GÜS ücretinin modülasyonu”nu teşvik etmektedir” yorumunda bulundu.

AB kurallarına göre Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Tüzüğü’nün 2026 yılının 2. çeyreğinde uygulanmaya başlamasının öngörüldüğünü bildiren Mete İmer, “Türkiye’yi de yakından ilgilendiren bu tüzüğü izlemeyi sürdüreceğiz” şeklinde sözlerini tamamladı.

L’Oréal Türkiye – Kurumsal İlişkiler ve Etkileşim Direktörü/Ülke Sürdürülebilirlik Lideri İrem Karaoda Tanrıkulu: “Gelecek İçin L’Oreal Sürdürülebilirlik Programı ile etki alanımızı %100’e çıkarıyoruz”

Söyleşide ikinci söz sırası L’Oréal Türkiye – Kurumsal İlişkiler ve Etkileşim Direktörü/Ülke Sürdürülebilirlik Lideri İrem Karaoda Tanrıkulu’nundu. “Bir güzellik şirketi Dünya’yı değiştirebilir mi?” başlıklı bir sunum yapan Tanrıkulu, sürdürülebilirliğin şirket stratejisinin ve gündelik hayatlarının bir parçası olduğunu söyleyerek sözlerine başladı. 2022 yılında plastik ambalajların yüzde 78’ini geri dönüştürülmüş kaynaklardan, doğal içeriklerin yüzde 61’ini biyo-bazlı ya da bol minerallerden üretildiğini belirten İrem Karaoda Tanrıkulu, 2025 yılına kadar tüm tesislerinin karbon nötr olacağını belirtti.

Sürdürülebilirlik stratejilerinin uzun yıllar önce başladığını belirten Tanrıkulu, 1979 yılında ilk yapay insan derisini ürettiklerini ve “hayvanlar üstünde test yapmadıklarını” belirtti. 2013 yılında Grup’un ilk sürdürülebilirlik programını lanse edip, 2019 hedeflerini hayata geçirdikten sonra 2020 yılında “Gelecek için L’Oréal” Sürdürülebilirlik Programı ile 2030 hedefleri için çalıştıklarını açıkladı. Tanrıkulu, iklim, orman ve su konularında Carbon Disclosure Project tarafından 8 yıl üst üste 3A skoru almayı başaran sayılı şirketlerden biri olduklarının altını çizdi.

Gebze Teknik Üniversitesi – Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Derya Ayral Çınar: “Şehirler, Dünya yüzeyinin yüzde 2’sini kaplamasına rağmen enerji tüketiminin yüzde 72’sini gerçekleştiriyor”

Gebze Teknik Üniversitesi – Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Derya Ayral Çınar sözlerine Gebze’de yoğun bir şekilde yer alan sanayi kuruluşlarıyla ve TÜBİTAK’la yakın bir çalışma içinde olduklarını belirterek sözlerine başladı. Kocaeli ve Gebze Belediyeleri’nin de iş birliğine açık yaklaşımlarını eklersek, çevre mühendisliği adına Gebze’nin iyi bir ortam oluşturduğunun altını çizen Çınar, “Şehirlerde İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Şehirlerin Dünya yüzeyinin yüzde 2’sini kaplamasına rağmen enerji tüketiminin yüzde 72’sinin şehirlerde kullanıldığını belirten Derya Ayral Çınar, şehirlerin aynı zamanda iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgeler olduğunun da altını çizdi.

Şehirlerde iklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan en önemli sorunların başında taşkınlar, ısı adası oluşumu ve gıda güvenliğinin geldiğini belirten Çınar, doğa temelli çözümlerin şehirlere entegrasyonuyla şehirlerde hem iklim değişikliğinin etkilerinin azaltımı hem iklim değişikliğine uyumun sağlanabileceğini belirtti. Çınar, doğa temelli çözümlerin taşkın yönetimi, atık geri dönüşümü, su ve enerji kullanımının azaltılması, karbon depolanması, biyoçeşitliliğin desteklenmesi gibi çevresel ve ekonomik faydalarının yanı sıra sosyal olarak da istihdam, sosyal etkileşim, eğitim gibi fırsatlar yaratabileceğini dünyadan çeşitli örnekler üzerinden ifade etti.

Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğrencisi – İklim Elçisi Erva Çakır: “LCOY 2024’ü İklim Elçileri organize ediyor”

Söyleşinin son konuşmacısı ise Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğrencisi – İklim Elçisi Erva Çakır’dı. İklim elçileri olarak en önemli gereksinimlerinin seslerini duyurabilmek ve iklim krizi ile mücadelede yalnız olmadıklarını hissetmek olduğunu söyleyen Erva Çakır, “İklim Krizi ile İlgili Yeni Nesil Mücadele” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Hem çevre mühendisliği öğrencisi hem iklim elçisi olduğunu hem de eko girişimcilik alanlarında çalıştığını belirten Çakır, iklim elçisi şapkasıyla sürdürülebilir kampüsler ve iklim kriziyle mücadele için oluşturdukları gençlik ağlarından söz etti. İklim Elçileri olarak yeni bir gelişmeden söz eden Erva Çakır, organize edecekleri “İklim Elçileri ve LCOY 2024” organizasyonunun ayrıntılarını aktardı.

Sürdürülebilirlik Eğitimleri Banner

Taraflar Konferansı (COP) toplantılarına hazırlık olarak düzenlenen Ulusal Gençlik Konferansları (LCOY)’nın karar alma süreçlerinde gençlerin sesini duyurmak için oldukça önemli bir yere sahip olduğunu belirten Çakır, bu çok önemli organizasyonu İklim Elçileri olarak gerçekleştireceklerini belirti.

Gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün vermeden bugünün ihtiyaçlarının karşılanmasını “İklim Değişikliğiyle Yeni Nesil Mücadele mottosuyla çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Çakır, kulüp çalışmalarının bu yaklaşımın yaygınlaşması için önemini vurguladı.

Sürdürülebilirlik Eğitimleri Haber İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat Ve Sürdürülebilirlik çalışmalarında Son GelişmelerÇEVKO Vakfı’nın Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle hazırladığı “İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler “ başlığını taşıyan söyleşiyi, ÇEVKO Vakfı’nın YouTube kanalından da izleyebilirsiniz:

https://www.youtube.com/watch?v=mb5yDbdWkss&t=28s