Küresel Lojistik Operatörü: Rosatom ve DP World

E Satınalma çözümleri Haber Küresel Lojistik Operatörü Rosatom Ve Dp World

E Satınalma çözümleri Haber Küresel Lojistik Operatörü Rosatom Ve Dp WorldRosatom ve DP World Küresel Lojistik Operatörü Oluşturacak

Taraflar, BRICS üyeleri ve partner ülkeler arasında lojistik entegrasyonun ortaklaşa geliştirilmesi konusunda mutabık kaldılar.

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom ve DP World küresel pazarda stratejik iş birliğine ilişkin bir anlaşma imzaladı.  Anlaşma, başta Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS ülkeleri ve partnerleri arasında olmak üzere uluslararası ticaretin verimliliğini artırmayı ve kesintisiz, sürdürülebilir küresel taşımacılık ve lojistik tedarik zincirleri oluşturmayı amaçlıyor. Taraflar bu amaç doğrultusunda Rusya ve uluslararası pazarlarda faaliyet gösterecek uluslararası bir lojistik operatörü kurmayı planlıyor.

Dubai’deki COP28 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı’nda düzenlenen imza törenine Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev ve DP World Grup Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı Sultan Ahmed Bin Sulayem katıldı.

Rosatom ve DP World, BRICS üyeleri ve partner ülkeler arasında küresel tedarik zincirlerinin güvenilirliğini genişletmeyi ve geliştirmeyi, küresel ticareti artırmayı ve küresel sürdürülebilir kalkınma gündemini ilerletmeyi amaçlayan lojistik entegrasyonu sağlayacak. Anlaşma, Kuzey Deniz Rotası dahil Rusya, Avrasya, Orta Doğu, Afrika ve Güney Amerika’nın temel altyapısına dayanarak hayata geçirilecek.

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, anlaşmanın imzalanmasıyla ilgili olarak şunları kaydetti: “Güvenilir ve esnek tedarik zincirleri, dünyanın ekonomik ve sürdürülebilir kalkınmasının yanı sıra Rusya’nın da katılımıyla BRICS üyeleri ve partner ülkeler arasındaki uluslararası iş birliği için de esastır. Bugün, özellikle Avrasya, Orta Doğu, Afrika ve Güney Amerika’daki gelişmekte olan ülkelerde taşımacılık ve lojistik hizmetlerinin şeffaflığını ve erişilebilirliğini artıracak küresel bir lojistik operatörü oluşturmak üzere uzmanlığımızı, yetkinliklerimizi ve altyapı kapasitemizi birleştirmek için DP World ile anlaşmaya vardık.”

Anlaşma, Rosatom ile DP World’ün iş birliğinde bir adım daha atılmasını sağladı. 15 Haziran 2023’te Avrasya taşımacılık lojistiğinin ve Kuzey Denizi Rotasında konteyner taşımacılığının geliştirilmesi konusunda iş birliği yapmayı kabul eden şirketler, Ekim ayında, Uluslararası Konteyner Taşımacılığı Şirketi’ni kurdular. Şirket, ilk düzenli Arktik konteyner hattını inşa etmek için çalışan bir ortak girişim şirketi olma özelliği taşıyor.

Bilgi Notu:

Rosatom, 2018 yılından bu yana Kuzey Deniz Rotasının altyapı operatörü olarak bu ulaşım güzergahının güvenliğini ve kesintisiz çalışmasını sağlıyor. Rosatom, Kuzey Denizi Rotası üzerinden bir deniz transit konteyner taşımacılığı hizmeti kurmayı amaçlayan Avrasya Konteyner Transit Projesi de dahil olmak üzere lojistik işini genişletiyor.

E Satınalma çözümleri Haber Küresel Lojistik Operatörü Rosatom Ve Dp WorldKüresel ticari taşımacılık hizmetlerinin en büyük tedarikçisi olan DP World (Dubai, BAE), dünya çapında uçtan uca dijital taşımacılık ve lojistik hizmetleri sunuyor. Hem hızlı büyüyen hem de olgun pazarlarda önemli bir varlığa sahip olan DP World, bu hizmetleri 75 ülke ve altı kıtaya yayılmış 190 lokasyondan oluşan birleşik bir küresel ağ üzerinden veriyor. Şirket, yıllık toplam 92 milyon TEU’dan fazla kargo elleçleme kapasitesi ile dünyanın en büyük limanlarını, terminallerini, endüstriyel parklarını, lojistik ve ekonomik merkezlerini işletiyor.

Süt Girdisinin Aşırı düşük Açıklamasında “Tam Yağlı” İfadesinin Yer Almaması ?

7 Gündem Satınalma Dergisi Süt Girdisinin Aşırı Düşük Açıklamasında “tam Yağlı” İfadesinin Yer Almaması

7 Gündem Satınalma Dergisi Süt Girdisinin Aşırı Düşük Açıklamasında “tam Yağlı” İfadesinin Yer Almamasıİtirazen Şikayet Konusu; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, ihalenin 4’üncü (…………………..Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü) kısmı üzerinde bırakılan ……………………………………Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi İş Ortaklığı ile bahse konu ihalenin 7’nci (Torbalı Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü) kısmı üzerinde bırakılan ……………………. Gıda Üretim Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulan aşırı düşük teklif açıklamalarının mevzuata uygun olmadığı, şöyle ki; İhale dokümanına göre “süt ve 200 ml süt” ürünlerinin “UHT ve 1. sınıf yağlı” olması gerekirken buna uygun açıklama yapılmadığı, iddialarına yer verilmiştir.

22.11.2023 tarihli ve 2023/UH.II-1462 sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre;

Yapılan incelemede, ……………………………tarafından ayran, maden suyu ve 200 ml süt ürünlerinin birim maliyeti tevsikinin amacıyla Ek-O.7 maliyet/satış tutarı tespit tutanağı kullanılarak açıklama yapıldığı süt girdisine ilişkin olarak ise “Ankara T.B Kasım 2022 Bülteni (Sf.30)” kullanılarak açıklama yapıldığı, açıklama kapsamında “paket ayran 200 gr (pastörize-günlük)”, “maden suyu (200 ml)”, ifadelerinin yer aldığı, maden suyu” “kg” cinsinden” ibarelerinin yer almadığı ayrıca “süt” girdisine ilişkin olarak bülten kapsamında yalnızca “pastörize süt” ifadesinin yer aldığı “1. sınıf tam yağlı” ibaresinin yer almadığı “200 ml süt” ürününe ilişkin olarak ise “UHT ve 1. Sınıf” ibarelerinin yer aldığı ancak “tam yağlı” ibaresinin yer almadığı bu nedenle açıklamanın ihale dokümanında yer verilen düzenlemelere uygun olmadığı belirlenmiştir.

Mehmet ATASEVER

S.B. Strateji Geliştirme E. Bşk.

KİK E.  Üyesi

Üç Yılda Bir Milyon Modüler Çelik Konut Üretmek Mümkün

E Satınalma çözümleri Haber üç Yılda Bir Milyon Modüler çelik Konut üretmek Mümkün

E Satınalma çözümleri Haber üç Yılda Bir Milyon Modüler çelik Konut üretmek MümkünTürk Yapısal Çelik Derneği’nin “24. Yapısal Çelik Günü”nde çelik yapılar, depremden sürdürülebilirliğe kadar her yönüyle ele alındı. Programda konuşan Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Consera Kurucusu Melih Şimşek, nüfusun yüzde 60’ının faal deprem alanlarında yerleştiğini hatırlatarak, “Rutinimizi değiştirip modüler çelik yapı endüstrilerini kurduğumuzda, hiçbir ek yatırım gerekmeden deprem dirençli yapılara kavuşacağız. Üç yılda bir milyon modüler çelik konut üretmek mümkün” dedi. 

Türk Yapısal Çelik Derneği tarafından 6-7 Aralık’ta Yeditepe Üniversitesi İnan Kıraç Konferans Salonu’nda düzenlenen 24. Yapısal Çelik Günü’nde, “Deprem Dirençli Yapılaşma” ile “Sürdürülebilirlik ve Dijitalleşme” temaları ele alındı. Alanında uzman yerli ve yabancı konuşmacıların katıldığı etkinlikte bir araya gelen sektör profesyonelleri, bilgi ve deneyimlerini paylaştı.

Consera Kurucusu ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek de 6 Aralık’ta yaptığı “Yapısal Çelik ve Modüler Yapılar ile Ülkemizin Depreme Karşı Dayanıklı Konut Sorununun Çözümü Mümkün” başlıklı konuşmasında, Türkiye nüfusunun yüzde 60’a yakınının, zarar verebilen faal deprem alanları üzerinde yerleştiğini hatırlatarak, “Depreme karşı güvenli ve sürdürülebilir yapılar üretmenin yolu, modüler çelik yapılardan geçiyor. Çelik yapılar; geleneksel yapılara göre 7-8 kat daha hafif olduklarından deprem yükünü bu oranda daha az alırlar. Depremlerden daha az etkilenirler. Üstelik en az iki kat daha hızlı inşa edilirler. Ayrıca çelik yapılar; geleneksel yapılara göre çok daha fazla sürdürülebilirdir. Geri dönüşüm özellikleri sebebiyle doğa dostu yapılardır. Gelecek nesillerin kaynaklarını bugünden tüketmezler” dedi.

“En büyük modüler çelik yapı endüstrisine sahip ülke olabiliriz”

Melih şimşekTürkiye’nin depreme karşı güvenli yapılara kavuşması için ihtiyacı olan her şeye zaten sahip olduğunu belirten Şimşek, konuşmasında özellikle şunları vurguladı:

“Bir senede 500 bin konut üretebilmek için 3.5 milyon ton yapısal çelik gerekiyor. Türkiye’deki kapasite ise, 50 milyon ton. 120 bin insan kaynağına ihtiyacımız var. 2023 verilerine göre, 3.5 milyon işsiz bulunuyor. 20 bin metrekarelik 135 fabrika kurmalıyız. Bu da 10 adet TOGG Fabrikası kapalı alanına denk düşüyor. Özetle, üç yılda bir milyon modüler çelik konut üretmemiz mümkün. Rutinimizi değiştirip modüler çelik yapı endüstrilerini kurduğumuzda, hiçbir ek yatırım gerekmeden, sadece mevcut tercihlerimizi dönüştürerek deprem dirençli yapılara kavuşacağız. İhraç edilebilir yepyeni bir endüstri kurmuş olacağız. Dünyanın en çok elektrikli otomobil üreten ülkesi olamayabiliriz ama en büyük modüler yapı endüstrisine sahip ülkesi olmamızın önünde kendimizden başka hiçbir engel yok. Depremler coğrafyamızda devam edeceğine göre hızlı yapım metotları geliştirmek zorundayız. Depremlerde yıkılmayacak yapılar inşa edersek, can ve mal kayıplarımız olmayacak. Büyük ekonomik kayıplar da yaşamayacağız. Üstelik karbon salınımımızı da azaltacağız.”

E Satınalma çözümleri Haber üç Yılda Bir Milyon Modüler çelik Konut üretmek Mümkün24. Yapısal Çelik Günü’nde ayrıca, deprem uzmanı yüksek mimar ve inşaat mühendisi Yoshinori Moriwaki ağırlanırken, anchorman Ali Kırca’nın ve EKOTÜRK TV “Yapısal Parite” programının yapımcısı ve sunucusu, yüksek mimar Kıvanç İlhan’ın moderatörlüğünde açık oturumlar gerçekleştirildi. Sektörün gelişimine katkı sağlayan kişi ve kuruluşlara “Sektör Ödülleri” verildi.

Yap-İşlet-Devret Sözleşmesine Uygulanacak Hukuk – Hukuki Mütalaa Özeti

7 Gündem Satınalma Dergisi Yap İşlet Devret Sözleşmesine Uygulanacak Hukuk – Hukuki Mütalaa özeti

7 Gündem Satınalma Dergisi Yap İşlet Devret Sözleşmesine Uygulanacak Hukuk – Hukuki Mütalaa özetiUyuşmazlık Konusu

Taraflar arasında imzalanan yap-işlet-devret sözleşmesiyle, davacıya ait arsa üzerinde davalı yüklenici tarafından inşa edilecek otelin 17 yıl boyunca davalı tarafından kullanılmasını öngörmektedir. Ancak otel inşa edildikten iki yıl sonra malik, yüklenicinin de rızasıyla, oteli bir başka şirkete kiraya vermiştir.

Bir süre sonra malik otel inşaatında imara aykırılık bulunduğu ve bu durumun kiracı döneminde gerçekleştiği iddiasıyla kiracının tahliyesini istemiş, yaptığı inceleme sonucunda mahkeme, otelin projeye ve imar mevzuatına aykırı olduğu gerekçesiyle tahliye kararı vermiştir.

Dosya istinaf aşamasındadır.

Uygulanacak Hukuka İlişkin Tespitler

Doktrinde genel olarak yap işlet devret sözleşmelerinde inşaatla ilgili bir uyuşmazlık söz konusu ise eser sözleşmesine ilişkin hükümlerin, inşaat sonrasında eserin kullanımı ile ilgili bir uyuşmazlık söz konusu ise bu durumda kira sözleşmesine ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanacağı kabul edilir.

Bu husus Yargıtay kararlarında da yerleşik olarak benimsenmiştir:

Yap-işlet-devret sözleşmeleri, kira ve eser sözleşmesinin unsurlarını içeren karma sözleşmelerden olup, bir taraf kendisine ait olmayan taşınmaz üzerinde eser sözleşmesi hükümlerine göre bina, tesis veya başkaca bir eser meydana getirmekte, diğer taraf da taşınmazına yapılan bu eserin ayrıca bedelini ödemediği için diğer tarafın belli süreyle kullanmasına müsade etmektedir. Bu durumda eserin meydana getirilmesi ve bundan doğan talep hakları eser sözleşmesi hükümlerine tabidir. Oluşturulan eserin ve bulunduğu taşınmazın kullanılması aşaması ve bundan doğan talep hakları kira sözleşmesi hükümlerine tabidir.” Yargıtay 15. HD, 16.04.2018, 2083/1568

Davalı Kiracı ile ilgili bir tahliye kararı verilebilmesi için Davacıyla aralarındaki kira sözleşmesinin bizzat Kiracı tarafından ihlal edildiğinin, ihlal konusu olarak ileri sürülen projeye aykırı ek imalatın Kiracı Şirket tarafından gerçekleştirildiğinin Davacı tarafından ispat edilmesi gerekir.

Davacının Davalı kiracı ile kira sözleşmesi akdettiği tarih itibariyle dava konusu otelin imar durumunun ne olduğunu, kaç odadan ibaret ve ana taşınmaz ile eklentilerinin tam olarak yüzölçümü ve genel görüntüsünü ispat yükü Davacıdadır.

Diğer bir ifadeyle, davacı taraf tam olarak nasıl bir taşınmaz kiralamıştır? sorusuna dosya kapsamında net bir yanıt verilebilmiş değildir. Dosyada, sözleşme tarihi itibariyle otelin oda sayısı ve imar durumu hakkında yeterli bilgi ve belge bulunmamaktadır.

Hukuken yapılması gereken, Davalı Kiracı ile imzalanan sözleşme tarihi olan 13.03.2015 itibariyle imar durumunu Davacının ispat etmesi, ispat edilememesi hâlinde ise davalı Kiracının sözleşmeye aykırı ek inşaat yaparak sözleşmeyi ihlal ettiği iddiasının ispat edilemediği sonucuna varılarak davanın reddedilmesidir.

Davacı, projeye aykırı olarak fazladan yapılan inşaatın Davalı kiracı tarafından yapıldığını ispat edemediği için, üstelik Kiracı tarafından haricen alınan bilirkişi raporundaki tespitlere göre inşaat tamamlandıktan sonra otelde ek oda inşa edilmediği yönünde açık kanıtların da bulunduğu dikkate alındığında, esasen projeye aykırı inşaattan kaynaklı uyuşmazlığın Kiracının oteli kullandığı dönemle ilgili değil otelin inşaat aşamasıyla ilgili olduğu kabul edilmelidir.

Sonuç

Buradan hareketle davada, karma nitelikli yap işlet devret sözleşmesinin eser sözleşmesi unsuruyla ilgili bir uyuşmazlık söz konusu olup esasen bu ihtilafın taraflarının Davacı ile Yüklenici Şirket olduğu anlaşılmaktadır.

Doktrin ve yargı uygulamaları dikkate alındığında, yap işlet devret sözleşmesinde inşaat aşamasına ilişkin uyuşmazlıkların eser sözleşmesinin hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir.

7 Gündem Satınalma Dergisi Yap İşlet Devret Sözleşmesine Uygulanacak Hukuk – Hukuki Mütalaa özetiDava tarihi itibariyle, otel inşaatının tamamlanması ve faaliyete geçmesinden itibaren yedi yıl, Davacının Kiracıyla kira sözleşmesi imzaladığı tarihten yaklaşık beş yıl geçtiği dikkate alındığında, üstelik Davacının bizzat içinde yaşadığı otelde inşaat sözleşmesine aykırı olarak ek oda ya da benzeri diğer fazladan imalatları dava tarihinde yeni fark etmiş olması imkânsızdır. Dolayısıyla davacının otelde yaşıyor olması ve inşaatın tamamlanmasının ardından geçen süre dikkate alındığında, inşaatın davacı tarafından tüm ayıplarıyla birlikte kabul edilmiş olduğu sonucuna varmak gerekir.

Prof. Dr. Umut YENİOCAK

İşçi Hakkında Adli Kontrol Tedbiri Uygulanması Haklı Fesih Nedeni midir ?

7 Gündem Satınalma Dergisi İşçi Hakkında Adli Kontrol Tedbiri Uygulanması Haklı Fesih Nedeni Midir

7 Gündem Satınalma Dergisi İşçi Hakkında Adli Kontrol Tedbiri Uygulanması Haklı Fesih Nedeni Midir4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/IV maddesine göre, işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması hallerinde, işe devamsızlığı aynı Kanunun 17 nci madde­sindeki bildirim sü­relerini aşması durumunda işverene iş sözleşmesini derhal feshetme yetkisi vermiştir. Gözaltı ve tutukluluk süresi bildirim önellerini aşmadıkça iş sözleş­mesi işverence derhal feshedilemez.

Gözaltı veya tutukluluk süresi içinde işçiye ücret öden­mez, sigorta primi yatırılmaz. Bildirim süresinin bitiminden sonra sözleşme feshedil­mezse iş sözleşmesi askıda kalır. Askı süresi içerisinde tutukluluk de­vam et­tiği sürece sözleşme işveren tarafından her zaman derhal feshedilebilir. İşçi­nin gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olan olayın işyeri içinde ya da dışında gerçekleşmesi önem taşımaz.

Örneğin, 2 yıl hizmet olan işçi işyeri dışında karıştığı bir olayda tutuk­lanarak cezaevine gönderilmesi halinde, işçinin bildirim süresi altı hafta ola­cağından işveren, işçinin iş sözleşmesini tutuklanma tarihinden altı hafta geç­tikten sonra sona erdirebilir. İşte kıdem tazminatına esas hizmet süresinin he­sabı bu süre dikkate alınarak yapılır[1].

Peki, hakkında herhangi bir tutuk­lama kararı bulunmayan sadece adli kontrol tedbiri uygulanan işçinin iş söz­leşmesi de işveren tarafından haklı nedenle sona erdirilebilecek midir?

“İstinaf uygulamasına göre, “hakkında herhangi bir tutuk­lama kararı bulunmayan sadece adli kontrol tedbiri uygulanan işçinin iş söz­leşmesi İş Kanunu m.25/IV kapsamında feshedilemeyecektir.” Çünkü 4857 sayılı Kanun m.25/IV’de işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması hallerinde, işe devamsızlığı aynı Kanunun 17 nci madde­sindeki bildirim sü­relerini aşması durumunda işverene iş sözleşmesini derhal feshetme yetkisi vermiştir. Gözaltı ve tutukluluk süresi bildirim önellerini aşmadıkça iş sözleş­mesi işverence derhal feshedilemez. “Somut olayda, davalı işveren tarafından SGK’ya verilen ayrılış bildirgesinde ise çıkış kodunun 27 “işveren tarafından zorunlu nedenlerle ve tutukluluk nedeniyle fesih” iş akdinin feshi olarak gös­terildiği anlaşılmaktadır.

Davacının 02/11/2018 tarihinde işlediği bir suç nedeniyle gözaltına alındığı, 13/11/2018 tarihinden itibaren davacı hakkında adli kontrol tedbiri uygulandığı, davacının gözaltında geçirdiği 1 günlük sürenin Kanunun ara­dığı süreyi aşmadığı gibi hakkında herhangi bir tutuklama kararının da bu­lunmadığı, davacı hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasının ise, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/IV maddesi uyarınca işverene haklı nedenle fesih im­kanı vermeyeceği açık olup, işveren fesih bildirimindeki fesih nedeni ile bağlı olup sonradan bunu değiştiremeyeceği gibi başka bir nedene de dayandıramayacağı gözetildiğinde davacının iş akdinin işveren tarafından feshinin haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı anlaşıldığından mahkemece verilen karar isabetli bulunmuştur”[2].

7 Gündem Satınalma Dergisi İşçi Hakkında Adli Kontrol Tedbiri Uygulanması Haklı Fesih Nedeni MidirSonuç olarak, hakkında herhangi bir tutuklama kararı bulunmayan sa­dece adli kontrol tedbiri uygulanan işçinin iş sözleşmesi işverence haklı nedenle feshedilemez. Çünkü 4857 sayılı Kanun m.25/IV’de işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması hallerinde, işe devamsızlığı aynı Kanunun 17 nci madde­sindeki bildirim sü­relerini aşması durumunda işverene iş sözleşmesini derhal fesih yetkisi verilmiştir.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] İNCİROĞLU, Lütfi, Sorulu Cevaplı İş Hukuku Uygulaması, 5. Baskı, İstanbul 2023, s.319.

[2] Bursa BAM 9HD.08.01.2020 T., E.2019/2508, K.2020/68;Çil  Şahin, İş Hukuku Yargıtay İlke Kararları, 9.Baskı, (2019-2021). Ankara 2022. s.968-969.

Geçici İthalat Rejimi (Kısmi Muafiyet) Kapsamında İthal Edilen Eşyalar İçin Ödenen Kira Bedellerinin Vergisel Boyutu

7 Gündem Satınalma Dergisi Geçici İthalat Rejimi (kısmi Muafiyet) Kapsamında İthal Edilen Eşyalar İçin ödenen Kira Bedellerinin Vergisel Boyutu

7 Gündem Satınalma Dergisi Geçici İthalat Rejimi (kısmi Muafiyet) Kapsamında İthal Edilen Eşyalar İçin ödenen Kira Bedellerinin Vergisel BoyutuGeçici ithalat rejimi kapsamında ithal edilen eşyalar için yurt dışına ödenen kira bedelleri: 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 24/3-a.maddesi gereği ithal eşyası için alıcının, satıcıya veya satıcı yararına yaptığı bir ödeme gibi gözükmesine karşın, burada eşya satılmamakta, satıcı eşyanın mülkiyetini devretmemekte, alıcı eşyanın mülkiyetine değil intifa (kullanma) hakkına sahip olmakta, eşya kiraya verilmektedir. Ayrıca, söz konusu kira bedeli, 24.madde hükümlerine göre gümrük kıymeti belirlenirken, ithal eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatına ilave edilecek olan ve aynı Kanun’un 27.maddesinde tek tek sayılan gümrük kıymet unsurları arasında yer almamaktadır.

Kişisel görüşümüz; (Gümrük Kanunu’nun 1.maddesi ve 27.maddesin 3.fıkrası “Gümrük kıymetinin belirlenmesinde, fiilen ödenen veya ödenecek fiyata bu maddede öngörülenler dışında hiçbir ilave yapılamaz.” gereği) bahse konu kira bedellerinin gümrük kıymetinin ve/veya ithalatta KDV matrahının bir unsuru olmadığı yönündedir.

Ancak, söz konusu kira bedelleri/ödemeleri 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 70.maddesinin 8.fıkrası gereği Gayrimenkul Sermaye İradı” olup, 193 sayılı Kanunun 2, 6, 7, 70 ve 94.maddeleri, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu 3, 15 ve 30.maddeleri ile 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1.maddesinin 3.fıkrasının (b) bendi gereğince % 20 nispetinde vergi kesintisine (stopaja) tabi olup, bu konuda kiralama ücretinin ödendiği hak sahibinin merkezinin yer aldığı ülke ile yapılan Çifte Vergilendirme Anlaşmasının (ÇVÖA) şartları ve oranlarına da bakmak gerekir.

Diğer bir deyişle, gayri maddi hak sahibinin dar mükellef gerçek kişi olması halinde Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.maddesi hükümleri, dar mükellef kurum/firma olması halinde ise Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30.maddesi hükümleri uygulanacaktır.

Öte yandan:  Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının hükümlerinin dikkate alınabilmesi ve anlaşma hükümleri çerçevesinde stopaj kesintisi yapmamak ya da stopaj oranını indirimli olarak uygulayabilmek için mukimlik belgesinin ibrazı şarttır. İbraz edilen mukimlik belgesinin istenilen kanuni şartları taşımaması veya mukimlik belgesinin ibraz edilmemesi ya da edilememesi durumunda ise, iç mevzuat hükümleri (% 25 genel oran) uygulanmakta (İlgili ÇVÖA hükümleri uygulanmamakta), stopaj tevkifatı normal stopaj oranı üzerinden alınmaktadır.

Gayri maddi hak kazançları vb. nedeniyle yurt dışına yapılan ödemelerden Türkiye’de kesilen stopajların mukim ülke mükellefleri tarafından iade alınması veya mahsubu mümkün olup, Türkiye’deki mükellefimiz (ithalatçı), kestiği stopaja ilişkin bilgileri bağlı bulunduğu vergi dairesinden resmi yazı ekinde alır, gerekirse bunları ilgili ülke/mukim ülke konsolosluğuna tasdik ettirir ve yurt dışındaki firmaya gönderir, yurt dışındaki gayri maddi hak sahibi firma, bu belgeleri mukimi olduğu kendi ülkesinde ilgili vergi dairesine sunarak, ikili anlaşma (ÇVÖA) gereği ödeyeceği vergiden mahsup eder veya geri alır. 

Yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratlar, gayrisafî tutarları üzerinden dikkate alınır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde vergi kesintisi, fiilen ödenen tutar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır. Şayet dar mükelleflere (yurt dışına) yapılan ödeme net olarak (net tutar üzerinden) yapılıyor ise vergi matrahının brütleştirilmesi ve alınacak tüm vergi ve resimlerin (Stopaj, Katma Değer Vergisi, Gümrük Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, vb.) brüt tutar üzerinden hesaplanması gerekir.

Ayrıca, söz konusu kira bedelleri, hizmetin Türkiye’de yapılması ve/veya hizmetten Türkiye’de faydalanılması nedeniyle Katma değer vergisine tabi olup, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1, 6, 8, 9, 10 ve 24.maddeleri, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği ile ilgili diğer mevzuat hükümleri gereği, genel vergi oranı (% 20) üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV tevkifatı yapılması gerekir.

Örneğin: Afyon’da mermer ve mermer tozundan fayans ve karo üretimi yapan A firmasının, Almanya’da mukim B firmasından Geçici ithalat rejimi (Kısmi muafiyet) kapsamında kalıp ve fikstür ithal ettiğini, ithalatçı A firmasınca, söz konusu eşyalar için B firmasına 10.000- EUR kira ödemesi yapıldığını varsayalım. Türkiye ile Almanya arasındaki Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması (ÇVÖA) gereği A firmasınca 10.000- EUR kira tutarı için % 10 (1.000- EUR) stopaj kesintisi yapılarak geriye kalan 9.000- EUR’nun hak sahibine/yurt dışına (B firmasına) gönderilmesi, ayrıca fatura bedeli olan 10.000- EUR üzerinden dar mükellefiyet kapsamında sorumlu sıfatıyla KDV tevkifatı yapılması, aksi takdirde ödemenin net tutar üzerinden (10.000-EUR olarak) yapılması halinde ise matrahın brütleştirilmesi, alınacak tüm vergi ve resimlerin (KDV, Stopaj, vb.) brüt tutar (11.111,11- EUR) üzerinden tahsil edilmesi gerekir.

Not: İsterseniz, başta bu konu olmak üzere Tüm Gümrük ve Dış Ticaret Konularında her türlü destek, danışmanlık, hukuki destek, eğitim vb. alanlarında firmamız “ Çoban Gümrük Dış Ticaret Denetim Danışmanlık ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği A. Ş.”den yardım alabilirsiniz.

Sevgi ve Muhabbetle, Sağlıcakla Kalınız.

7 Gündem Satınalma Dergisi Geçici İthalat Rejimi (kısmi Muafiyet) Kapsamında İthal Edilen Eşyalar İçin ödenen Kira Bedellerinin Vergisel BoyutuKerim ÇOBAN

Emekli Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

(Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri “YGM”)

Çoban Gümrük Dış Tic. Den. Danış. ve YGM A. Ş.

www.cobangumrukdenetim.com

E Mail: info@cobangumrukdenetim.com kerim.coban@cobangumrukdenetim.com        

k.coban0306@gmail.com   

Tel: 0505 519 88 41

Kaynakça:

  • 4458 sayılı Gümrük Kanunu.
  • Gümrük Yönetmeliği.
  • 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu.
  • 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu.
  • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu.

Alım Talebi: Biryağ 18 lt. ve Nutella 750 gr. – 400 gr.

Alım Talebi Biryağ 18 Lt. Ve Nutella 750 Gr. 400 Gr.

Bir firmamız için, Biryağ 18 lt. ve Nutella 750 gr. ve Nutella 400 gr., her ürün grubundan birer palet olmak üzere, alım yapılacaktır. Teslim yeri İstanbul Başakşehir ve ödeme şekli kredi kartı iledir.

İlgili olan üretici ya da satıcıların, detaylar için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Biryağ 18 Lt. Ve Nutella 750 Gr. 400 Gr.

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (350 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

Piyasanın Dengesi Döviz – Bölüm 1

7 Gündem Satınalma Dergisi Piyasanın Dengesi Döviz Bölüm 1

7 Gündem Satınalma Dergisi Piyasanın Dengesi Döviz Bölüm 1Döviz

Ülkemiz TCMB kaymakları için varlığına çok fazla ihtiyaç duyduğumuz dövizi bulmak için;

  • İhracat gelirleri
  • Sermaye girişleri
  • Görünmeyen kalemler (ihracat haricinde kalan döviz girişleri) girişlerine gereksinimimiz vardır.

Gerek bugünkü mer’i (cari / güncel) ihracata ilişkin hükümler, gerekse ihracat harici görünmeyen kalemler çerçevesinde yurdumuza getirilen dövizlerin % 40’lık kısmı TCMB’ne zorunlu döviz devri olarak devri yapılmaktadır. Dahası; ihracatçılar ve döviz kazandırıcı faaliyetlerde bulunan kişilerin de TCMB’na yaptıkları zorunlu döviz devri dışında döviz bozdurup Türk Lirası gereksinimlerini karşılamaktadırlar.

Döviz Gelirlerimiz ve Döviz Giderimiz

Keşke hiç döviz giderlerimizden (çıkışlarından) söz etmesek. Ülkemizde yukarıda bahsettiğim konularda döviz girişleri olduğu kadar döviz çıkışları da söz konusudur. Tabii burada esas olan döviz gelirleri ile döviz giderlerimiz arasında ülkemiz lehine fark oluşması. Yani döviz gelirlerimiz çok fazla, döviz giderlerimiz çok az olsa.

Resmi rakamlara bir göz atalım mı sizlerle? Gelir ve gider kalemlerimiz bakın nasıl seyrediyor…

Dış Tic Dengesi

Kaynak: https://www.sbb.gov.tr/2023-yili-ekim-ayi-gecici-dis-ticaret-verileri-aciklandi/#:~:text=D%C4%B1%C5%9F%20Ticaret%20Dengesi,7%20milyar%20dolar%20seviyesinde%20g%C3%B6zlenmi%C5%9Ftir.

Üzülerek söylemek gerekirse yukarıdaki tablo ve grafikten anlaşılacağı üzere, döviz giderlerimiz daha fazla, döviz gelirlerimiz daha az.

Durum böyle iken cari açık meydana gelmektedir.

Daha açık bir ifade kullanacak olursam; döviz kazandırıcı faaliyetlerimiz ve ihracat kalemlerimiz yeterli değil.

İyi ama neden yeterli değil ?

Çünkü;

İhracatçılarımız ve döviz kazandırıcı faaliyette bulunan girişimcilerimiz mal ve hizmetleri yurt dışına satmak için, üretim maliyetlerinin üzerine “minik” kâr koyarak yurt dışına fiyat verdiğinde, maalesef Türk ihracatçısının fiyatları yurt dışında pek uygun görülmüyor.

İhracattan bir örnek;

Türkiye’de üretim maliyetleri anormal derecede artan süt ve süt ürünlerini yurt dışına satmak artık mucizelere kaldı.

Peynir Görsel IkiÇok yakın bir tarihte sohbet ettiğim bir peynir imalat ve ihracatçısı tanıdığım, ülkemizdeki maliyetlere göre hesap yaparak döviz bazında yurt dışına bir peynir fiyatı vermiş. Size çok ilginç gelecek ama yurt dışına peynir ihraç fiyatı verdiği yurt dışındaki alıcı adayından şöyle bir yanıt gelmiş;

“Sizin bize teklif ettiğiniz fiyatın % 15 daha aşağısına biz size peynir satmayı teklif ediyoruz”

Doğrusu hiç de sürpriz bir teklif değil.

İhracatçımızın maliyetlerinde mi problem vardı acaba? Ham maliyet, hem enflasyon, hem de ülkemizdeki döviz kurlarının karınca hızı ile ilerlemesi…

Çünkü;

Hizmet ihraç etmek istediğimizde hizmetimizin maliyeti olan işletme giderleri ve personel giderlerini hesaplayıp yurt dışına fiyatlama yaptığımızda maalesef hizmetimize talep gelmiyor.

Turizmden bir örnek;

Turizm GörselHer şey dahil olarak turizm sektöründe faaliyet gösteren otel, motel, tatil köyü işleticilerinin yurt dışından gelecek turistlere verdikleri fiyat oldukça fazla gelmekte ve turistler, Türk turizmcilerinin verdikleri fiyatların çok daha aşağısında Yunan Adalarında aynı konforda tatil yapabiliyorlar.

Fiyatlama stratejimizde bir hata yok, ancak maliyetlerimizde ve döviz kurlarında bir arıza olduğu kesin.

Döviz Hareketleri

Döviz kurları gerçek enflasyon rakamları kadar artmadı veya arttırılmasına izin verilmedi. Durum böyle olunca, döviz kurları düşük kalınca yurt dışına döviz bazında verilen fiyat teklifleri döviz bazında yüksek kaldı. İhracata konu olan alım satım sözleşmeleri iptal edildi. Sonuçta ihracat rakamı düştü. İthalat için bulunmaz bir piyasa oluştu. İthalat arttı.

Enflasyon – Suçlu Ayağa Kalk

Tüfe Yi üfe

Kaynak: https://www.sbb.gov.tr/enflasyon/

Enflasyon Görsel IkiSuçlu enflasyon.

Hadi enflasyon olduğunu söylediniz de, enflasyonun ihracat ve ithalat kalemleri üzerine ne gibi olumsuz bir etkisi olacak ?

Enflasyon Sinsi DüşmandırEnflasyon Görsel üç

Enflasyonun döviz kurlarında, büyümede, işsizlikte ve cüzdanımızla yakından ilgisi olduğunu biliyoruz değil mi? Bilmiyorsak da şu an ben söyledim. Enflasyon sinsi canavardır…

7 Gündem Satınalma Dergisi Piyasanın Dengesi Döviz Bölüm 1Reşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi

Ustalık Gerektiren Mesleklerin Maaşları, Genel Müdür Maaşına Yaklaştı

E Satınalma çözümleri Haber Ustalık Gerektiren Mesleklerin Maaşları, Genel Müdür Maaşına Yaklaştı

E Satınalma çözümleri Haber Ustalık Gerektiren Mesleklerin Maaşları, Genel Müdür Maaşına YaklaştıGenel Müdür Maaşına Usta Aranıyor !

Ülkemizin mavi yaka ve ara kademe pozisyonlarda en büyük dijital istihdam platformu eleman.net, en çok hangi sektörlerde çalışan arandığı ve maaş aralıklarına dair gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Araştırmaya göre en çok çalışan arayan sektörlerin başında gıda, güvenlik, restorancılık ve üretim geliyor. Farklı sektörlerde kaynakçı, seramik ustası, forklift operatörü gibi çeşitli meslek dallarında 66.000 TL’ye varan rakamlarda usta arandığını da ortaya koyan araştırma, usta maaşlarının genel müdür maaşları seviyelerine geldiğini gösterdi.

İş veren markalar ile çalışan adaylarını bir araya getirerek istihdama katkı sunan eleman.net en çok hangi sektörlerde, hangi maaş aralıklarında çalışan arandığına dair bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmaya göre 2022’den 2023’e iş ilanları yüzde 127,85 artarak 90,361’den 206,097’ye yükselirken en çok eleman arayan sektörlerin başında gıda, güvenlik, restorancılık ve üretim sektörleri geldi. eleman.net’in Meslek Rehberi verilerine göre en gözde meslekler arasında güvenlik görevlisi, temizlik görevlisi, eleman, depo elemanı, muhasebe elemanı yer alıyor.

Usta Maaşları Artıyor

eleman.net gerçekleştirdiği araştırma ile bir yandan istihdam problemi yaşayan sektörleri, diğer yandan da bu sektörlerin maaş aralıklarını ortaya koydu. Araştırmaya göre İstanbul’da en çok tecrübeli eleman arayan sektörlerin başında üretim, otomotiv, enerji, finans, sağlık, perakende, turizm sektörü yer aldı.

eleman.net’in Meslek Rehberi verilerine göre bu sektörlerde maaş aralıkları; üretim sektöründe üretim elemanı 13.100-25.600 TL ve üretim mühendisi 17.800 – 37.300 TL aralığında, otomotiv sektöründe otomotiv teknikeri 14.700-38.300 ve otomotiv mühendisi 27.500-61.000 TL aralığında, enerji sektöründe enerji uzmanı 23.100 – 52.000 TL ve enerji mühendisi 18.000 – 48.200 TL aralığında, finans sektöründe ön muhasebe elemanı 12.700 – 26.300 TL ve mali işler sorumlusu 19.200 – 33.600 TL aralığında, sağlık sektöründe doktor 48.800 – 115.800 TL ve hemşire 13.400 – 28.900 TL aralığında, perakende sektöründe satış temsilcisi 15.400 – 31.700 TL ve  mağaza müdürü 15.500 – 31.600 TL aralığında turizm sektöründe resepsiyonist 12.400 – 26.400 TL ve otel müdürü 25.600 – 65.800 TL olarak yer aldı.

Genel Müdür Maaşına En Yakın Ücret Alan Ustalar

İŞKUR’un 2023 İş Gücü Piyasası Analizi’ne göre teknoloji, inşaat ve metal işleme gibi bazı sektörlerde ustalık seviyesindeki çalışanların maaşı genel müdür maaşlarına yaklaştı. eleman.net ise her yıl düzenlemiş olduğu asgari ücret beklentisi araştırması için 120 farklı pozisyondaki kişiye maaş aralıklarını sorarken gelen cevaplara göre genel müdür maaşına en yakın olan meslekler arasında; demir ustası, kaynakçı, seramik ustası, dekoratif boya ustası, loder (kepçe) operatörü ve forklift operatörü yer aldı. Bunun sebepleri arasında ustalık seviyesindeki çalışanların genellikle yüksek düzeyde teknik bilgi ve beceri gerektiren işler yapması ve bu işlerin yüksek sorumluluk ve risk içeriyor olması göze çarptı.

Sektörler 1-5 Yıl Arası Tecrübe İstiyor

E Satınalma çözümleri Haber Ustalık Gerektiren Mesleklerin Maaşları, Genel Müdür Maaşına Yaklaştıeleman.net verilerine göre en çok eleman aranan güvenlik, üretim, gıda ve restorancılık gibi sektörlerde genellikle 1-5 yıl arası deneyim bekleniyor. Bu süre pozisyon ve sektörlere göre artış da gösterebiliyor. Teknoloji, inşaat, metal işleme, sağlık ve enerji sektörleri en gözde meslekleri barındıran alanlar olarak öne çıkarken; teknoloji, inşaat, metal işleme, sağlık ve enerji sektörlerindeki mavi yaka çalışanlar, teknik bilgi ve deneyimleri sayesinde usta seviyesine ulaşarak diğer sektörlerdeki beyaz yaka çalışanlarla benzer maaş düzeylerine erişebilme imkanı buluyor. Ekonomik büyümenin yavaşlaması, teknolojik gelişmeler ve nüfus yapısındaki değişim istihdam sorunlarının temel nedenleri arasında yer alırken; üretim, sağlık, eğitim, inşaat, metal işleme, tekstil ve turizm sektörleri de istihdamda sorun yaşıyor.

Bağımsız Denetim

7 Gündem Satınalma Dergisi Bağımsız Denetim

7 Gündem Satınalma Dergisi Bağımsız DenetimBağımsız Denetim Nedir ?

Denetim kelimesinin aslı Latince “Contra Rotulus” kelimesine dayanmaktadır. Genel olarak denetim, yönetim biliminin temel işlevleri arasında yer alır ve bir örgütün amaçlarına ulaşıp ulaşmadığının tespit edilmesine yönelik faaliyetlerin tümünü kapsar. Denetim, örgüt içerisinde önceden saptanmış belirli ölçütlere aykırılık olasılığının olabileceği düşüncesine dayanır.

Denetim konusuna göre finansal tabloların denetimi, uygunluk denetimi ve faaliyet denetimi olmak üzere üç gruba ayrılır.

Bütün bu tanımların çerçevesinde bağımsız denetimini (finansal tablo denetimi), bir işletmenin ekonomik faaliyetleri sonucunda hazırlanan finansal tabloları ile diğer finansal bilgilerinin önceden belirlenmiş ölçütlere uygunluğu ve doğruluğunun makul güvence sağlayacak şekilde, yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtları ile bağımsız denetim standartlarında öngörülen bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak, defter, kayıt ve belgeler üzerinden değerlendirilmesi ve sonuçlarının bir rapora bağlanması sürecidir. Bağımsız denetim, literatürde “Finansal Tablolar Denetimi” olarak ta isimlendirilmektedir.

Uygunluk denetimi, Bir işletmenin mali işlemlerinin ve faaliyetlerinin, işletme yönetimi, yasama organı ya da diğer yetkili kişi ve kuruluşlarca belirlenmiş yöntemlere, kurallara ve mevzuata uygun olup olmadığını belirlemek amacıyla incelenmesidir.

Faaliyet denetimi, işletmenin önceden belirlemiş olduğu amaçlarına ulaşıp ulaşmadığını ve aynı zamanda işletmenin verimli çalışıp çalışmadığını tespit etmek amacıyla işletme politikalarını ve bu politikaların uygulama sonuçlarını değerleme ve ölçmeye yarayan denetim türüdür.

Bağımsız denetim faaliyetleri bağımsız denetçiler tarafından gerçekleştirilir. Bağımsız denetçiler, müşterilerine profesyonel denetim hizmeti sunan ve tek başına çalışan uzman kişiler ile bir denetim işletmesinde görevli kişilerdir. Bağımsız denetçiler denetim yaptıkları işletmenin çalışanı değildirler. Bağımsız denetçiler eğitimleri, uzmanlıkları, yetenekleri, deneyimleri ve bağımsız olma nitelikleri ile bağımsız denetim sürecinde önemli bir görevi yerine getirirler.

Türkiye’de Bağımsız Denetim

Türk Ticaret Kanunu tarafından belirlenecek belli nitelikleri haiz olan anonim şirketlerin bağımsız kurum ve kuruluşlar tarafından denetlenmesini öngörmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 397. maddesine göre; denetime tabi olan anonim şirketlerin ve şirketler topluluğunun finansal tablolarının denetçi tarafından, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayımlanan uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenmesi gerekmektedir. Yapılacak bu denetim; yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin, denetlenen finansal tablolar ile tutarlı olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da kapsamaktadır.

Denetime tabi olacak şirketler Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı tarafından 30 Kasım 2022 tarihli ve 32029 saylı Resmî Gazete’de 6434 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar yayımlanmıştır.

Bağımsız Denetim Kapsamındaki Şirketler

2023 yılı başından itibaren yürürlüğe giren 6434 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile bağımsız denetim yaptırması gereken şirketler gruplara ayrılmış ve bu şirketlerin belirlenmesinde geçerli olan eşik tutarları güncellenmiştir.

a) Her Durumda Bağımsız Denetim Yaptırmak Zorunda Olan Şirketler

Birinci grupta, herhangi bir ölçüte bağlı olmaksızın bağımsız denetime tabi olan işletmeler yer almaktadır. 6434 sayılı Karar’ın eki (I) sayılı listede yer alan bu kurumlardan bazıları aşağıda belirtilmiştir.

  • Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenleme ve denetimine tabi şirketler (Aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, varlık kiralama şirketleri, değerleme kuruluşları, sermaye piyasası araçları borsada işlem gören anonim şirketler, bir borsada işlem görmemekle birlikte halka arz edilmeksizin pay hariç sermaye piyasası aracı ihraç eden anonim şirketler gibi),
  • Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun düzenleme ve denetimine tabi şirketler (Bankalar, faktoring ve finansal kiralama şirketleri, derecelendirme kuruluşları, varlık yönetim şirketleri, finansman şirketleri gibi),
  • Sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri.

Ayrıca kıymetli maden üretimi veya ticareti ile iştigal eden anonim şirketler ile ulusal karasal, uydu ve kablolu televizyon alanında yayın hak veya lisansına sahip medya hizmet sağlayıcı şirketler de bu listeye dahildir.

b) Halka Açık Sayılan Şirketler

Sermaye piyasası araçları bir borsada veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen ancak Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında halka açık sayılan şirketler için ayrı kriterler belirlenmiştir. Buna göre söz konusu şirketlerden aşağıda belirtilen üç ölçütten en az ikisinin eşik değerlerini art arda iki hesap döneminde aşanlar bağımsız denetim kapsamına girmektedir.

Aktif Toplamı 30 milyon Türk Lirası
Yıllık Net Satış Hasılatı 40 milyon Türk Lirası
Çalışan Sayısı 50 kişi

 

c) (II) Sayılı Listedeki Şirketler

6434 sayılı Karar’a ekli (II) sayılı listede aşağıda belirtilen şirketler yer almaktadır.

  • Yurt çapında günlük olarak gazete yayımlayan şirketler,
  • Çağrı merkezi şirketleri hariç olmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu düzenleme ve denetimine tabi olan şirketler,
  • Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu düzenlemelerine tabi olarak faaliyet gösteren lisans, sertifika veya yetki belgesi sahibi şirketler,
  • Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından denetimi ve yönetimi devralınan şirketler.

Bu şirketler için de ayrı eşik değerler belirlenmiştir. Buna göre söz konusu şirketlerden aşağıda belirtilen üç ölçütten en az ikisinin eşik değerlerini art arda iki hesap döneminde aşanlar bağımsız denetim kapsamına girmektedir.

Aktif Toplamı 60 milyon Türk Lirası
Yıllık Net Satış Hasılatı 80 milyon Türk Lirası
Çalışan Sayısı 100 kişi

 

d) Diğer Şirketler İçin Eşik Değerler

6434 sayılı Karar ile belirlenen son grupta ise herhangi bir sektör sınırlaması olmaksızın yukarıdakilerin dışında kalan şirketler yer almaktadır. Ancak diğer kapsamındaki şirketlerin hepsi bağımsız denetim kapsamında değildir. Aşağıda belirtilen üç ölçütten en az ikisinin eşik değerlerini art arda iki hesap döneminde aşanlar bağımsız denetim kapsamına girmektedir.

Aktif Toplamı 75 milyon Türk Lirası
Yıllık Net Satış Hasılatı 150 milyon Türk Lirası
Çalışan Sayısı 150 kişi

 

Eşik Değerlerin Belirlenmesi

Yukarıda belirtilen eşik değerlerinin aşılıp aşılmadığının tespitinde şirketlerin, bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte dikkate alınması gerekiyor. Bağlı ortaklıkları ve iştirakleri bulunan şirketlerde; aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı bakımından ana ortaklık ve bağlı ortaklığa ait finansal tablolarda yer alan kalemlerin toplamı (varsa grup içi işlemler yok edilir), çalışan sayısı bakımından ise ana ortaklık ve bağlı ortaklığın son iki yıla ait ortalama çalışan sayılarının toplamı dikkate alınır. İştirakler açısından, iştirake ait söz konusu kalemler şirketin iştirakteki hissesi oranında dikkate alınır.

Eşik Değerler Açısından Dikkate Alınacak Finansal Tablolar

Eşik değerlerin aşılıp aşılmadığının belirlenmesinde, aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı bakımından şirketin tabi olduğu mevzuat uyarınca hazırlanmış olan finansal tabloların dikkate alınması gerekiyor. Çalışan sayısı bakımından ise son iki yıla ait ortalama çalışan sayısı dikkate alınmaktadır.

Bağımsız Denetim Kapsamına Giriş

Yukarıda da belirtildiği gibi eşik değerlere tabi şirketlerin, belirlenen üç ölçütten en az ikisinin eşik değerini art arda iki hesap döneminde aştığı durumda müteakip hesap döneminden itibaren bağımsız denetim yaptırmaları gerekmektedir.

Birbirini takip eden hesap dönemlerinde sağlanan iki ölçütün aynı ölçütler olması şart değildir. Örneğin bir yıl aktif büyüklüğü ve net satış şartlarının (Tabloda 2022 yılı), sonraki yıl aktif büyüklüğü ve personel sayısı şartlarının (Tabloda 2023 yılı) sağlanması durumunda da takip eden yıldan (Tabloda 2024 yılı) itibaren bağımsız denetim yaptırılması gerekmektedir.

Bağımsız Denetim Kapsamından Çıkış

Bağımsız denetim kapsamından çıkışta da bağımsız denetim kapsamına girişteki üç ölçüt önem arz etmektedir. Bu üç ölçütten en az ikisine ait sınırların, art arda iki hesap döneminde altında kalınması durumunda izleyen hesap döneminden itibaren bağımsız denetim kapsamından çıkılmaktadır. Ancak bir hesap döneminde bu ölçütlerden en az ikisinin %20 veya daha fazla altında kalınması durumunda da izleyen hesap döneminden itibaren denetim zorunluluğu ortadan kalkmaktadır.

Diğer şirketler kapsamındaki bir şirket için hesap dönemleri itibarıyla ölçütlerin sağlanması ve denetime tabi olup olmama durumu örnek olarak aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Hesap Dönemleri Bilanço Aktif Toplamı 75 Milyon TL veya Üzeri mi? Yıllık Net Satış Hasılatı 150 Milyon TL veya Üzeri mi? Çalışan Sayısı 150 veya Üzeri mi? Kriterlerden En Az İkisini Sağlıyor mu? Denetime Tabi mi?
1.1-31.12.2021 Evet Hayır Hayır Sağlamıyor Referans yıl
1.1-31.12.2022 Evet Evet Hayır Sağlıyor Referans yıl
1.1-31.12.2023 Evet Hayır Evet Sağlıyor Tabi değil
1.1-31.12.2024 Hayır Hayır Evet Sağlamıyor Tabi*
1.1-31.12.2025 Hayır Hayır Evet Sağlamıyor Tabi**
1.1-31.12.2026 Evet Hayır Evet Sağlıyor Tabi değil

* 2022 ve 2023 hesap dönemlerinde üç ölçütten iki tanesi, art arda iki hesap döneminde eşik değerleri aştığı için 2024 yılından itibaren bağımsız denetim kapsamına girilmiş olacaktır.

** 2024 yılında üç ölçütten sadece bir tanesi eşik değeri aşmış olmasına rağmen, 2023 yılında iki eşik değer aşılmıştır. Bu durumda üç ölçütten en az iki tanesinin, art arda iki hesap döneminde eşik değerlerin altında kalması şartı sağlanamadığından 2025 yılı da bağımsız denetim kapsamında olacaktır.

 

7 Gündem Satınalma Dergisi Bağımsız DenetimVefa TOROSLU

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

Bağımsız Denetçi

vefa.toroslu@gmail.com