Avrupa Şehirlerinin Sürdürülebilirlikteki Nabzı, 18- 19 Nisan’da İstanbul’da ‘CTBUH Konferansı’nda Atacak!

Satınalma Eğitimi Avrupa şehirlerinin Sürdürülebilirlikteki Nabzı, 18 19 Nisan'da İstanbul'da ‘ctbuh Konferansı’nda Atacak!

Satınalma Eğitimi Avrupa şehirlerinin Sürdürülebilirlikteki Nabzı, 18 19 Nisan'da İstanbul'da ‘ctbuh Konferansı’nda Atacak!ABD merkezli Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi (CTBUH), ‘Avrupa 2024 Konferansı’nı bu yıl 18-19 Nisan 2024 tarihlerinde İstanbul’da İFM Ziraat Kuleleri’nde gerçekleştirecek. Turner ve Ziraat Bankası’nın platinum sponsorluğunu üstlendiği konferans, kentsel yoğunluğun ve dikey büyümenin arttığı Avrupa şehirlerinin küresel iklim kriziyle ilgili engellerini ve fırsatlarını keşfetmek için ‘Gelecek Odaklı Şehirler: Değişmekte Olan Çağımızda Daha Güvenli ve Uyumlu Yoğunluk’ temasıyla gerçekleştirilecek. 4 farklı oturumla sürdürülebilirlik alanında dünyanın en seçkin profesyonellerinin ağırlanacağı konferansa, mimarlardan şehir plancılarına, proje geliştiricilerinden fikir önderlerine global arenadan yoğun bir katılım olması bekleniyor.

Dünyada 55 yıldır yüksek binalar ve sürdürülebilir şehirlere odaklanan en önemli sivil toplum kuruluşlarının başında gelen ABD merkezli Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi (CTBUH), ilkini geçen yıl Frankfurt’ta düzenlediği Avrupa merkezli bölgesel konferanslarının ikincisini bu yıl İstanbul’da gerçekleştirecek.

Turner ve Ziraat Bankası’nın platinum sponsorluğunu üstlendiği ‘CTBUH Avrupa 2024 Konferansı’, 18-19 Nisan 2024 tarihlerinde İstanbul Finans Merkezi’nde yer alan ve aynı zamanda 2023 yılı CTBUH İnşaatta Mükemmellik Ödülü’ne layık görülen Ziraat Kuleleri’nde düzenlenecek.

Gelecek Odaklı Şehirler: Değişmekte Olan Çağımızda Daha Güvenli ve Uyumlu Yoğunluk 

Artan kentsel yoğunluğun ve dikey büyümenin, özellikle kitlesel kentleşme ve iklim değişikliğinin dünya çapında artan etkileri karşısında sürdürülebilir ve sağlıklı şehirleri nasıl daha fazla destekleyebileceğini araştıran CTBUH’un Avrupa şehirlerinin bu alanda karşı karşıya olduğu engelleri ve fırsatları keşfetmek için düzenleyeceği konferansın bu yılki teması, ‘ Gelecek Odaklı Şehirler: Değişmekte Olan Çağımızda Daha Güvenli ve Uyumlu Yoğunluk ’ olacak.

Konferansta; kısa, orta ve uzun vadeli gelişen olaylara karşı binalarda dayanıklılık sağlanması, yüksek binaların doğal ve insan kaynaklı tehditlere karşı korunması, yoğunluklu alanların salgın sırasında ve sonrasındaki başarıları, mevcut yüksek binaların bakımı ve yenilenmesi ile Doğu Avrupa’da büyüyen yoğun başkentlerin ele alınacağı 4 farklı oturum düzenlenecek.

Sürdürülebilirlikte Ulusal ve Uluslararası En Seçkin Uzmanlar Katılacak

İnşaat sektörünün liderleri, şehir planlamacıları, geliştiriciler, mimarlar, mühendisler, düşünce liderleri ve politika yapıcıların katılacağı konferansta uluslararası arenadan da yoğun bir katılım olması bekleniyor. Zirvede bölgenin kentsel gelişim, yüksek binalar ve sürdürülebilirlik konularındaki ulusal ve uluslararası en seçkin uzmanları, yüksek bina endüstrisindeki en güncel yeniliklere ilişkin vaka çalışmalarını ve geleceğe yönelik öngörülerini kamuoyu ile paylaşacak. Katılımcılar böylece sektördeki en iyi isimlerle ağ oluştururken bölgesel düzeyde iş fırsatları ve ortaklıklar geliştirebilecek.

Konferansta Türkiye’den Turner Construction Başkan Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü Mehmet Sami Kılıç, Turner International Genel Müdür Yardımcısı İlayda Öner ve Ziraat GYO Genel Müdürü Peyami Ömer Özdilek’in yanı sıra Amerika’dan CTBUH CEO’su Javier Quintana de Uña, İtalya’dan CTBUH Avrupa Direktörü Dario Trabucco ve Redesco Progetti Srl Kurucu Ortağı ve Tasarım Direktörü Mauro Eugenio Giuliani, Lüksemburg’dan Arcelor Mittal İcra Kurulu Başkanı Olivier Vassart, Fransa’dan Acil Durum Mimarları Vakfı’ndan mimar Patrick Coulombel gibi Avrupa’nın önemli şehirlerinden alanının önde gelen pek çok uzmanı yer alacak.

Açılış oturumunda Şehir Savunuculuğu Programı Ele Alınacak 

‘Şehir savunuculuğu’ başlığını taşıyan açılış panelinde CTBUH’un yeni başlattığı ve yoğunluk, iklim değişikliğine dayanıklılık, sosyal eşitlik ve erişim de dahil olmak üzere bugün küresel küresel şehirlerin karşı karşıya olduğu temel konuları, fırsatları ve zorlukları belirlemek ve keşfetmek için geliştirilen ‘Şehir Savunuculuğu Programı’, farklı ülkelerden şehir planlamacılarının katılımıyla şekillenecek.

Konferansın ‘Şehirlere ve Binalara Yönelik Tehditlerin Önlenmesi’ başlıklı oturumunda terörizm, BİT ve veri güvenliği, yangınlar gibi giderek artan zorluklarla şehir ölçeğinde başa çıkmak için belirlenen çözümler, binalar hakkında bilgiler ve zorlu koşulların inovasyon için ne kadar fırsat olabileceğine dair vaka çalışmaları sunulacak. ‘İklim Değişikliğinden ve Doğal Tehditlerden Korunmak’ başlıklı üçüncü panelde küresel ısınmanın olumsuz etkilerine en yatkın bölgeler arasında yer alan Avrupa’da şehir ve binaların bu etkilerle başa çıkma yöntemleri ele alınacak. Bu oturumda tasarım ve inşaatta yenilikçi çözümler sunan yaratıcı örnek uygulamalar da katılımcılara aktarılacak.

‘Avrupa Şehirlerinde Artan Yoğunluk’ başlıklı son oturumda ise Londra, Frankfurt, Paris, Milano gibi yükseklik nedeniyle yoğunlaşmanın yaşandığı şehirler başta olmak üzere Avrupa’da gelişen bir mahalle yaratmayı başaran yeni binalardan başarılı örnekler ve yoğunlaşma etrafındaki tartışmalara ilişkin sunumlar yapılacak.

 Katılımcılar için İstanbul’daki 3 Örnek Yapıya Tur Düzenlenecek

Zirvenin ikinci ve son günü olan 19 Nisan’da ise katılımcılara özel olarak, 3 önemli teknik bina gezisi düzenlenecek. Bu kapsamda 2021 yılında ‘Tek Sahada Kentsel Habitat Kategorisi’ alanında CTBUH Mükemmellik Ödülü’ne layık görülen yaşam kompleksi And Pastel, İstanbul siluetinde ikonik bir proje olan Çamlıca Kulesi ve 2023 yılı CTBUH İnşaat Mükemmellik Ödülü’ne layık görülen Ziraat Bankası Genel Müdürlük Kuleleri’ne, sahip oldukları teknoloji ve mühendislik detaylarının yakından görülebilmesi için tur gerçekleştirilecek.

Katılımcılar teknik bina gezilerine alternatif olarak 2023 yılında yaşanan olaylar neticesinde Türkiye’de ve Avrupa’da önem kazanan sismik tasarım konusunun ve bu alandaki en iyi uluslararası uygulamaların inceleneceği ‘Sismik Workshop’a da katılabilecek. Mevcut bina stoğunun yenilemesinin mümkün olup olmayacağına ve yüksek binaların depremdeki performansına odaklanacak workshop, teknik ve ekonomik açıdan uygun olmayan binaların nasıl yıkılacağını da ele alacak. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleşecek workshop’ta konular Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nuray Aydınoğlu ve Miyamoto International Türkiye Başkanı Yusuf Zahit Gündoğdu’nun da aralarında olduğu akademisyen ve mühendisler tarafından tartışılacak.

İstanbul, Avrupa’da En Fazla Gökdelene Sahip Olmasıyla Dikkatleri Çekti 

‘2024 Avrupa Konferansı’nın İstanbul’da yapılması kararı, 2023 yılında CTBUH liderlerinin katılımı ile Frankfurt’ta gerçekleştirilen zirvede yapılan sunum ve oylama sonucunda verildi.  Avrupa’daki en fazla gökdelene sahip şehir olmasıyla dikkat çeken İstanbul’da 2017 yılında yapımı tamamlanan Skyland İstanbul kuleleri, Türkiye’nin en yüksek binası unvanını 2024 yılı itibarıyla İstanbul Finans Merkezi’nde bulunan TCMB Merkez Bankası Kulesi’ne bırakacak. TCMB Merkez Bankası Kulesi, 353.9 metre uzunluğuyla sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da en yüksek binası olacak. Türkiye ise 150 metre üstü 67 gökdelen ile Avrupa’da gökdelen sayısı bakımından ilk sırada yer alıyor. En yakın takipçisi ise 51 gökdelen ile Rusya ve 33 gökdelen ile İngiltere olarak dikkati çekiyor.

“Türkiye’deki projeleri ve firmaları globalde tanıtmak için çok iyi bir fırsat”

Konferansın Türkiye için önemini değerlendiren Turner Construction Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Mehmet Sami Kılıç, eşsiz tarihi, ekonomik dinamizmi ve gelişen siluetiyle İstanbul’un Avrupa şehirlerinin karşılaştığı pek çok doğal, jeopolitik ve teknolojik zorluğu masaya yatırmak için çok önemli bir sahne olduğunu kaydetti.

Kılıç, “Sürekli gelişen ekonomileri, pandemi sonrası nispeten güçlü toparlanmaları ve iklim değişikliğinin etkilerinin artık belirginleşmesiyle Avrupa şehirleri, yoğun kümelenmelerin yer aldığı önemli bir dönüşümün eşiğinde. Bu nedenle konferans, sorunları ve çözümleri, zorlukları ve en iyi uygulamaları, tehditleri ve fırsatları tartışmak üzere Avrupa’nın dört bir yanından gelerek İstanbul’da buluşan önemli profesyonellerle etkileşim kurmak için eşsiz bir imkan yaratıyor. Bu, ülkemizdeki inşaat sektöründeki projeleri ve firmaları global arenada tanıtmak için çok iyi bir fırsat olacak” diye konuştu.

İş ve Ekonomi Dünyası Sapanca’da “Sorumlu ve Duyarlı Liderlik” Konuşacak

Satınalma Eğitimi İş Ve Ekonomi Dünyası Sapanca’da “sorumlu Ve Duyarlı Liderlik” Konuşacak

Satınalma Eğitimi İş Ve Ekonomi Dünyası Sapanca’da “sorumlu Ve Duyarlı Liderlik” KonuşacakTürkiye ekonomisinin nabzını tutan, bölgenin en etkili iş ve ekonomi zirvesi UEZ (Uludağ Ekonomi Zirvesi) 25-28 Nisan 2024 tarihleri arasında Sapanca NG Enjoy Otel’de gerçekleştirilecek. UEZ 2024’ün bu yılki teması “Sorumlu ve Duyarlı Liderlik: Teknoloji ve Yapay Zeka Çağında Gezegen ve İnsanlıkla Uyumlu Bir Sisteme Öncülük Etmek” olarak belirlendi.

Açılış Konuşmasını Bakan Şimşek Yapacak

Zirvenin açılış konuşmasını T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yapacağı UEZ 2024’te Türkiye’nin ve dünyanın saygın siyasetçileri, iş dünyası liderleri ve akademisyenleri bir araya gelerek iş dünyasında büyüme, sürdürülebilirlik, teknolojik dönüşüm, yeni nesillerin eğitimine ve geleceğine yatırım gibi konuları ele alacak.

Zirvenin bu yılki ana sponsorluğunu Uber üstleniyor. Uber Başkan Yardımcısı ve EMEA Bölgesi Mobilite Başkanı, İspanya’nın en etkili 100 iş insanı arasında gösterilen Anabel Diaz Calderon da Zirve’nin ilk günü bir konuşma yapacak.

İsveç Eski Başbakanı ve Yunanistan Eski Maliye Bakanı UEZ 2024’te İş Dünyası Liderleriyle Buluşacak

UEZ 2024 konuşmacıları arasında İsveç Eski Başbakanı Fredrik Reinfeldt ve Yunanistan Eski Maliye Bakanı ve ekonomist Yanis Varoufakis de yer alacak. Varoufakis, ekonomi politikaları ve uluslararası ilişkiler konusundaki derin bilgisiyle, Reinfeldt ise liderlik ve sürdürülebilir kalkınma konularında geniş tecrübesiyle zirveye katkı sağlayacak.

UEZ 2024, 2 gün boyunca 14 panele ev sahipliği yapacak

2 gün boyunca 14 panelin gerçekleşeceği Zirve’de bu yıl “Dijital Dönüşüme Öncülük Etmek”, “Yeni Global Düzende Büyüme Fırsatları”, “Global Ekonomi İçin Yeni Bir Gelecek Arayışı”, “Sorumlu ve Duyarlı Liderlik”, “21’inci Yüzyıl İçin Sürdürülebilir İş Modelleri ve Stratejiler”, “Paris 2024 ve Sporun Gücü”, “Eğitimin Geleceği: Dijital Çağda Global Yetenekler Geliştirmek”, “Finansta Değişim Yaratan Yeni Teknolojiler ve Düzenlemeler”, “Zirvede Sohbetler”, “Gayrimenkulün Yarını: Yaşanabilir Kentler ve Mekanlar Planlamak”, “Liderlerin Gelecek Vizyonu: Yarının Şirketi için Yenilikçi Yaklaşımlar, Yatırımlar ve Hedefler”, “Yapay Zeka İş Dünyasını Nasıl Değiştirecek?”, “Girişimcilik: Yeni İşler, “Trendler ve Teknolojiler”, “Finansal Gülergeçerlik” gibi konu başlıklarında paneller yer alacak.

Uludağ Ekonomi Zirvesi kapsamında, bu yıl 13’üncüsü gerçekleştirilecek olan Stars Of Region Start up Yarışması ödül töreni de düzenlenecek. Dünyanın pek çok ülkesinden başvuruda bulunan yüzlerce girişimci arasından seçilen projeler UEZ 2024’te yatırım alma fırsatı bulacak.

İş ve Ekonomi Dünyasının Etkili İsimleri Zirvede

Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde ulusal ve uluslararası bir çok önemli isim yer alıyor: SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Mediterra Capital Management Limited Kurucu Ortağı Ahmet Faralyalı, Türk Felsefeci ve Akademisyen Prof. Dr. Ahmet Arslan, Bilkent Üniversitesi, İktisat Bölümü Merkez Bankacılığı ve Finansal Piyasalar Profesörü Prof. Dr. Ali Hakan Kara, Multinet Up CEO’su Ali Emre Sever, İstanbul Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Barış Hocaoğlu, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğan Faralyalı, Figopara Kurucu Ortağı Bulut Arukel, Zip Türkiye CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Burak Elgin, sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, Akademisyen, Bilim İnsanı, Jeolog ve Yazar Prof. Dr. A. M. Celâl Şengör, Girişimci ve Yatırımcı Daniel Doll Steinberg, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Fibabanka Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Dildar Edin, Ekonomist Emrah Lafçı, Papara CEO’su Emre Kenci, Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, Şölen İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Erdoğan Çoban, Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve 2017-2018 Dönemi TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, Pasifik Holding CEO’su F. Nusret Dur, Gazeteci-Yazar Fatih Altaylı, Test Education Centre Kurucusu Fulya Yalezan, İsveç Eski Başbakanı Fredrik Reinfeldt, Hayat Finans Katılım Bankası Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Galip Karagöz, BSH REM CEO’su Gökhan Sığın, Akkök Holding CEO’su İhsan Gökşin Durusoy, Türk Milli Modern Pentatlet İlke Özyüksel Mihrioğlu, Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp, HSBC Global Baş Ekonomisti Janet Henry, Stand-Up Komedi Sanatçısı Kaan Sekban, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin, Missouri Üniversitesi F. A. Hayek iktisat Tarihi Profesörü Prof. Max Gillman, Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nane, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve CEO’su Mehmet Tütüncü, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Sitti, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Dr. Av. Murat Aksu, TSKB Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Bilgiç, GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Neşecan Çekici, Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı, Sipay Kurucusu Nezih Sipahioğlu, Eksim Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman Arıoğlu, Hepsipay Genel Müdürü Ozan Bayülgen,  Servotel Kurucusu, Başkanı ve Yönetici Ortağı Ömer Kemal İsvan, Paralimpik Okçu Öznur Cüre Girdi, İstanbul Saint-Joseph Lisesi Müdürü Paul Georges, HSBC Türkiye CEO’su Selim Kervancı, Akfen Holding Başkanvekili ve CEO’su Selim Akın, Hepiyi Sigorta Genel Müdürü Şenol Ortaç, P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Tankut Turnaoğlu, LC WAIKIKI Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, Yıldız Holding Dönüşüm ve Teknoloji Lideri Yahya Ülker, Yunanistan Eski Maliye Bakanı ve Ekonomist Yanis Varoufakis. 

UEZ 2024’ün ana sponsorluğunu Uber üstleniyor. Bu yılki Gold Sponsorlar; Doğan Holding, Mediterra Capital ve PAPARA olurken Zirvenin Oturum Sponsorları ise şu şekilde sıralanıyor; Bitexen, BSH, Eksim Holding, Hepiyi Sigorta, HSBC, İstanbul Portföy, Pasifik GYO, P&G, Rönesans Holding, Sahibinden.com, Şölen, Test Education Centre ve Türkiye İş Bankası.

Zirvenin destek sponsorları; Citibank, Hayat Finans, Hepsipay, İntegral Yatırım, Milta Bodrum Marina, Multinet Up, NG Enjoy, Pasifik Holding, QNB Finansbank, Sanko Holding, Sipay, SSC Sistem Teknolojileri, TAV Havalimanları, Trump Towers, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, Türk Hava Yolları ve Ziraat Yatırım’dan oluşuyor.

Zirvenin parti sponsorluğunu ise Oral B ve Orkid üstleniyor. Stars Of Region Start up Yarışmasının ana sponsoru United Payment olurken destek sponsorları Denizbank, Figopara, Zip’den oluşuyor.

İş Ve Ekonomi Dünyası Sapanca’da “sorumlu Ve Duyarlı Liderlik” Konuşacak (2)

Yerel Seçimler için Adaylar Yaklaşık 500 Milyon Dolar Harcadı

Satınalma Eğitimi Yerel Seçimler Için Adaylar Yaklaşık 500 Milyon Dolar Harcadı

 Yerel Seçimler En Çok Baskı ve Endüstriyel Reklam Sektörüne Hareket Kattı

Türkiye’de yerel seçimler en çok baskı ve endüstriyel reklam sektörünü etkiliyor. Açıkhava ve Endüstriyel Reklamcılar Derneği (ARED) ve FESPA Eurasia’nın verilerine göre sektörde yerel seçimler genel seçimlerin 3 katı hareket getiriyor. Genel seçimlerde 5 milyon metrekarelik baskı yapılırken yerel seçimlerde aday sayısı nedeniyle 15 milyon metrekarelik baskı hacmine ulaşılıyor.

Satınalma Eğitimi Yerel Seçimler Için Adaylar Yaklaşık 500 Milyon Dolar HarcadıBu yıl yerel seçimlerde ağırlıklı olarak tekstil malzemeye baskı yapıldı. Geçmiş seçimlerdeki gibi sokaklar brandalarla donatılmadı. Tekstil, kullanım kolaylığı, lojistiği ve geri dönüşümü nedeniyle tercih edildi.

Türkiye’de 31 Mart Yerel Seçimleri en çok baskı ve endüstriyel reklam sektörüne hareket kattı. Açıkhava ve Endüstriyel Reklamcılar Derneği (ARED) ve Avrasya’nın en büyük baskı fuarı FESPA Eurasia verilerine göre sektörde yerel seçimler genel seçimlerin 3 katı hareket getirdi. Genel seçimlerde 5 milyon metrekarelik baskı yapılırken yerel seçimlerde aday sayısı nedeniyle 15 milyon metrekarelik baskı hacmine ulaşıldı.

ARED ve FESPA Eurasia’nın sahip olduğu sektör verileri, Türkiye yerel seçimler özelinde çok önemli çıktılarla sektörün nabzını sundu. ‘Dönüşümü Hızlandırın’ sloganıyla bu yıl 11-14 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Avrasya’nın en büyük fuarı FESPA Eurasia’ya göre yerel seçimler piyasayı hareketlendirdi. FESPA Eurasia ve ARED verilerine göre genel seçimlerden farklı olarak yerel seçimler tabana yayıldığı ve aday sayısının fazla olması sebebiyle sektörü hareketlendirdi. Bu durum, sektördeki baskı hacminde dikkate değer bir artışa neden oldu. Genel seçimlere kıyasla, yerel seçimlerde baskı hacminde yaklaşık 3 kat artış yaşandı. Örneğin, genel seçim döneminde 5 milyon metrekarelik bir baskı hacmi gerçekleşirken, yerel seçimlerde bu rakam 15 milyon metrekareye kadar çıktı.

Geri Dönüşümlü Malzeme Kullanıldı

 Yerel seçimlerde, özellikle tekstil malzemelere yapılan baskılar öne çıkıyor. Son dönemde, afişler ve bayraklar gibi geleneksel baskı malzemelerine tercih edilen tekstil baskılar, avantajlarıyla dikkat çekiyor. Tekstil malzemeler, doğal geri dönüşüm yetenekleri, çevre dostu olmaları, kullanım kolaylığı, hafiflik ve depolama avantajları gibi faydalar sunuyor. Ayrıca, tekstil malzemelerin dayanıklılığı ve uzun ömürlü olmaları tercih edilmelerini sağlıyor. Tekstil malzeme ile cephe giydirme de oldukça yoğun tercih ediliyor, doğru şekilde birleştirme yapılırsa ömrü de diğer malzemelere göre 2 katı daha uzun oluyor.

Rekabet, Başa Baş Olan Şehirlerde  

 Seçim dönemlerinde baskı sektöründe hacim ve ciro açısından da artış yaşanıyor. Son yıllarda metrekare başına yapılan baskı ücretleri, önceki yıllara kıyasla önemli ölçüde arttı. Bu durum, sektördeki baskı hacminde bir düşüşe neden olurken, yerel seçimlerin sektörü canlandırdığı gözlemleniyor. Yerel seçimler diğer sektörlere göre baskı sektörüne yüzde 30 ek hareket getiriyor. Son dönemde branda ve folyoya göre tekstil baskı ve dijital mecraların payı artıyor.

Yerel seçimlerde en yoğun seçim propagandasının yapıldığı yerler genellikle büyükşehirlerde yaşanıyor. Ancak, dikkate değer bir rekabetin olduğu küçük şehirlerde de seçim çalışmaları yoğun bir şekilde yürütülüyor.

Adaylar 1-10 Milyon TL Arasında Harcıyor

Adaylık alanlarına göre tanıtım için 1 milyon ile 10 milyon arasında değişen rakamlar harcanıyor. Bu rakam da 5 yıl boyunca elde edecekleri maaş veya gelirin onda birine denk geliyor. Türkiye’de belediye ve muhtar adaylıklarının sayısı hesaplandığında araçlar, baskılı ürünlere ek harcamalar ve tüm seçim kampanyaları düşünüldüğünde toplam 500 milyon dolarlık harcama yapıldığı tahmin ediliyor.

FESPA Eurasia Yönetim Kurulu Üyesi Levent Olcayto, “FESPA olarak yerel seçimlerin baskı sektörüne olan etkisini yakından takip etmeye devam edeceğiz. Türkiye’deki seçim sürecinin, baskı sektörü üzerindeki etkilerini analiz ederken bu alanda sektörü geliştirmeye de devam edeceğiz. FESPA Eurasia, bu yıl da sektöre yön veren ve trendleri belirleyen fuar olacak” diyor.

Alım Talebi: Pamuk Telefi

Alım Talebi Pamuk Telefi

Bir firmamız için, makine hasatından değil, işçi (elle toplama) hasatından kalma, düşük toz oranlı pamuk telefi alımı yapılacaktır. Miktar 1.000 (bin) tondur. Her parti için rastgele örneklem ile kontrol şartı vardır. Teslim yerleri Bolu ve Kocaeli olup, ödeme parti başına nakittir.

İlgili olan üretici ya da satıcıların, detaylar için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Pamuk Telefi

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (600 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

Cayma Hakkı: İnternetten Alışveriş vs. Mağazadan Alışveriş

7 Gündem Satınalma Dergisi Cayma Hakkı İnternetten Alışveriş Vs. Mağazadan Alışveriş

7 Gündem Satınalma Dergisi Cayma Hakkı İnternetten Alışveriş Vs. Mağazadan AlışverişCayma hakkı, tüketiciye, satın aldığı ürünü hiçbir sebep göstermeksizin 14 gün içinde iade edebilme imkânı verir. Bu hak, tüketiciye Kanun tarafından verilmiştir. Satıcı bu süreyi uzatabilir ama kısaltamaz. Bu kural özellikle, tüketicinin mağazaya gidip, alacağı ürünü görüp, inceleyerek almamış olması sebebiyle kolaylıkla aldanması ya da aldatılmasının önüne geçme amacıyla, hukuki bir koruma olarak düşünülmüştür.

Bu sebeple, cayma hakkı, her tüketici satışında değil, mesafeli satış dediğimiz, tüketici ve satıcının bir araya gelmeden gerçekleştirdikleri satışlarda gündeme gelir. Mesafeli satışlarda, uzaktan iletişim araçlarının kullanılması yoluyla anlaşma sağlanır ve satın alınan ürün tüketiciye gönderilerek teslim edilir. Bu satış yöntemi, günümüzde giderek hayatımızın bir parçası hâline gelen, internet üzerinden yapılan satışlarda yaygın olarak kullanılır.

Dolayısıyla, internet üzerinden ürün satın alan tüketici, Kanun gereği cayma hakkına sahiptir. Bu ürünü tüketici, 14 gün içinde sebep göstermeksizin iade edebilir. Bazı istisnaları olsa da genel kural böyledir.

Fakat aynı ürünü mağazaya giderek satın alan tüketicinin Kanun gereği cayma hakkı olmaz. Aldığı ürünü iade edebilmesi için haklı bir sebebi olması gerekir. Örneğin, ürünün ayıplı olması gibi.

Bazı satıcılar bir pazarlama taktiği olarak, mağazadan yapılan satışlarda da tüketiciye cayma hakkı verebilir. Bu durumda satıcı, kendi inisiyatifiyle tüketiciye cayma hakkı verdiği için, tüketicinin haklı bir sebebi olmasa da ürünü iade etme imkânı olur.

Mağazadan yapıldığı hâlde Kanun’un tüketiciye cayma hakkı verdiği tek satış türü, taksitli satışlardır ve bu satışlarda cayma süresi 7 gündür.

Prof. Dr. Umut YENİOCAK

Türki̇ye’ni̇n En Çok Konut Satışı Yapılan İlçeleri̇ndeki̇ Konut Fi̇yatları Mercek Altına Alındı

Satınalma Eğitimi Türki̇ye’ni̇n En çok Konut Satışı Yapılan İlçeleri̇ndeki̇ Konut Fi̇yatları Mercek Altına Alındı1

Büyük veri analizi ve yapay zekâ yöntemlerini kullanarak gayrimenkul değer hesabı sunan ve bu sayede kullanıcıların güvenle gayrimenkul satışı yapmalarına imkan sağlayan Endeksa, TÜİK’in açıkladığı Türkiye’nin en çok konut satışı yapılan ilçelerin fiyatlarını mercek altına aldı. Endeksa verilerine göre sıralamada birinci sırada yer alan İstanbul’un Esenyurt ilçesindeki satılık konut metrekare fiyatı 17 bin 719 TL olurken, ortalama konut fiyatı 1 milyon 949 bin 090 TL olarak gerçekleşti. İlçedeki bir yıllık konut fiyatı değer artışı da yüzde 41’e ulaştı.

Satınalma Eğitimi Türki̇ye’ni̇n En çok Konut Satışı Yapılan İlçeleri̇ndeki̇ Konut Fi̇yatları Mercek Altına Alındı1Gayrimenkul sektöründeki hareketliliğin başlaması, konut fiyatlarının ve kredi faizlerinin düşmesi, bankaların kredi kolaylıkları sağlaması ev sahibi olmak isteyenlerin yakından takip ettiği gündemler. Özellikle de büyük şehirlerde konut sahibi olmanın hayli zorlaştığı bir dönemde satışların düşmesi, aydan aya fiyat artış oranının yavaşlamasına sebep olsa da ortalama konut fiyatlarına yansımadı. Yapay zekâ ve büyük veri analizi ile gayrimenkul değer hesabı sunan Endeksa, TÜİK tarafından açıklanan, geçtiğimiz yıl en çok satış yapılan ilçeler tablosundaki konut fiyatlarını ve değişimlerini açıkladı.

Buna göre listenin en başında İstanbul Esenyurt yer aldı. İstanbul Esenyurt’ta 2023 yılında 25 bin189 adet konut satışı olurken ortalama konut fiyatı 1 milyon 949 bin 090 TL ve yıllık fiyat değişimi ise yüzde 41’e ulaştı.

Ortalama Konut Fiyatında Şampiyon Aydın Kuşadası Oldu

En çok satış yapılan ilçeler arasında yer alan Kuşadası Şubat 2024 itibarıyla ortalama konut fiyatı 5 milyon 546 bin 100 TL’lik değer ile dikkat çekti. Kuşadası’nda metrekare fiyatı 36 bin 974 TL olurken, yıllık fiyat değişimi ise yüzde 72 gibi yüksek bir seviye görüldü. Aydın genelinde konut satış metrekare fiyatı 33 bin 547 seviyesinde kalırken, Kuşadası il ortalamasının üzerinde yer aldı.

Yabancı Satın Alımları Alanya’yı İkinciliğe Taşıdı

Yabancı yatırımcılar tarafından son yıllarda çok tercih edilen Antalya Alanya’da metrekare satış fiyatı 43 bin135 TL ve ortalama bir konut fiyatı ise 4 milyon 744 bin 850 TL’yi buldu. Bu ilçede yıllık fiyat değişimi yüzde 45 olarak gerçekleşirken toplam 20 bin 255 adet satışa ulaşıldı

Deprem Etkisi Çankaya’yı Öne Çıkardı

Ankara Çankaya deprem nedeniyle en fazla göç alan ilçeler arasındaydı. 29 bin 528 metrekare fiyatı ile satışa sunulan evlerin ortalama fiyatı ise 3 milyon 838 bin 640 TL ve fiyat değişimi yüzde 72, satış adedinde ise 18 bin 644 adet satış gerçekleşti.  Depremden sonra daha da cazip hale gelen Ankara’nın Keçiören ilçesinde ise 2023 yıl sonu itibari ile 17 bin 269 adet konut satışı gerçekleşti. Keçiören’in 18 bin 415 TL’lik metrekare fiyatı ortalama konut fiyatlarını 2 milyon 393 bin 950 TL’ye taşıdı ve yüzde 82’lik fiyat değişim oranı ile dikkat çekti.

Depremle sarsılan illerimizden biri olan Gaziantep’te Şehitkamil, kentin yeni gözde ilçesi olmaya adaylar arasında. Şehitkamil’de metrekare fiyatları 16 bin 726 TL olurken ortalama bir konut fiyatı da 2 milyon 642 bin 708 TL ye ulaşarak yıllık fiyat değişiminin yüzde 60’ları görmesine neden oldu.

Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt ilçeler bazında yaptıkları değerlendirmede konut fiyatlarındaki artışa en büyük nedenin deprem felaketi, göç ve yabancı alımı olduğuna dikkat çekti ve şunları söyledi “2023 yılı gayrimenkul sektörü açısından durağan bir yıl oldu. Yıl genelinde konut satış adedi bir önceki yıla göre yüzde 17 düşüş gösterirken konut fiyatları yüzde 84 artış gösterdi. En çok satış yapılan ilçeler ve bu ilçelerdeki değer artış oranlarına baktığımızda, uzaktan çalışmanın da etkisiyle yazlık bölgelere olan talebin devam ettiğini ve dolayısıyla fiyatlarda artışa neden olduğunu görüyoruz. Bunun yanı sıra, deprem sonrası çevre illere göç ve yabancı alımlarının etkili olduğu görülüyor. “

Visa Akdeniz Turizm Analizi’ne Göre Son 5 Yılda Turizmini En Çok Geliştiren Ülke Türkiye Oldu

Satınalma Eğitimi Visa Akdeniz Turizm Analizi’ne Göre Son 5 Yılda Turizmini En çok Geliştiren ülke Türkiye Oldu

Visa Akdeniz Turizm Analizi, 2023 yılında Türkiye’nin hem ziyaretçi sayısı hem de yabancı kart kullanımında yüksek çift haneli büyüme kaydederek tüm zamanların turizm rekorunu kırdığını ortaya koydu.

Satınalma Eğitimi Visa Akdeniz Turizm Analizi’ne Göre Son 5 Yılda Turizmini En çok Geliştiren ülke Türkiye OlduAnalize göre son 5 yıla bakıldığında, Akdeniz havzası ülkelerinde yabancı kartlarla yapılan harcamalar bakımından turizmini en çok geliştiren ülke Türkiye oldu.
Analiz bulgularına göre 2022 yılında Türkiye’yi ziyaret eden her 5 turistten biri 2023’de yine Türkiye’yi tercih ederken, ülkemize ikinci defa gelen turistlerin kart kullanımı ortalamanın %59 üzerinde gerçekleşiyor.
Sağlık harcamaları toplam turizme Türkiye’de Akdeniz havzası ortalamasının 3 katı daha katkı sağlıyor.İstanbul, 28 Mart 2024 – Visa, Avrupa’nın Akdeniz’e kıyı ülkelerinde seyahat eden yabancı turistlerin kart kullanımı trendlerine dair içgörüler sağlayan Visa Akdeniz Turizm Analizi’nin 2023 yılı sonuçlarını açıkladı. Analiz sonuçlarına göre 2023 yılında Türkiye’de turizm alanında gerek ziyaretçi sayısı gerek yabancı kart kullanımında yüksek çift haneli büyüme kaydedildi ve tüm zamanların turizm rekoru kırıldı. Son bir yıla bakıldığında ise Türkiye’de 2023 yılında kartlı ziyaretçi sayısı 2022’ye göre %20’ye yakın, turistlerin kartlarıyla yaptığı harcamalar döviz bazlı %16’dan fazla arttı.

Türkiye Son 5 Yılın Bölge Lideri

Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin yanı sıra Akdeniz’e kıyısı olan İspanya, Fransa, İtalya, Portekiz, Yunanistan, Malta ve Hırvatistan’daki turistlerin kart kullanımlarını da mercek altına alarak Türkiye’nin turizm alanında rekabetçi olduğu alanlara da işaret ediyor. Rakamlar son 5 yıl içinde Akdeniz’in turizmde büyüyen yıldızının Türkiye olduğunu gösteriyor. Analiz sonuçlarına göre son 5 yılda ortalama yabancı kart harcamaları Akdeniz Havzasında yaklaşık 2 katına çıkarken aynı dönemde Türkiye 2018 seviyesinin 3 katına yakın büyüklüğe ulaştı. Böylelikle 2018’den bu yana turizm alanında pandemi sonrası çok ciddi bir ivme oluştuğu görülüyor.
Türkiye Sağlık Turizminde Fark Yaratıyor
Visa Akdeniz Turizm Analizi’nin ortaya koyduğu rakamlara göre 2023’te sağlık turizmi Akdeniz havzasında turizm harcamalarının ortalama %2’sini oluştururken, bu rakam ülkemizde turist harcamalarının %6’sına denk geliyor. Rakamlar Türkiye’nin bu alanda stratejik bir rekabet gücü elde ettiğine işaret ediyor.
Visa Türkiye Genel Müdürü Samile Mümin, “Visa Akdeniz Turizm Analizi, ülkemizin turizm stratejisi için çok değerli içgörüler sunuyor. Analizin en çarpıcı bulgularından biri 2022 yılında Türkiye’yi ziyaret eden her 5 turistten birinin 2023’te yine Türkiye’yi tercih etmiş olması, ve ülkemize ikinci defa gelen bu turistlerin ortalama bir turistten yaklaşık %60 daha fazla kart kullanımı gerçekleştirmesidir. Bu sonuç, ülkemizin turizm gelirleri açısından desteklenmeye değer stratejik bir alana işaret etmektedir. Ayrıca Analiz, yabancı turistlerin ATM’lerden nakit çekim oranlarında azalma trendinin 2023’te de devam ettiği, buna karşın kartlarıyla daha fazla harcama yaptıklarını ortaya koyuyor. Bu da kartlı ödemeler sayesinde turizm gelirlerinin kayıtlı ekonomiyi büyüterek arttığına işaret ediyor. Visa olarak 40. yılımızı kutladığımız bu yılda, 40 yıldır olduğu gibi şimdi de ülkemize döviz girişinde güvenli bir köprü olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.
Visa Güney Avrupa Danışmanlık ve Analitik Başkanı Sertan Şener, “Bu yıl beşincisini gerçekleştirdiğimiz Visa Akdeniz Turizm Analizine göre Akdeniz havzasında turizmde kart harcamalarının son 5 yılda en çok arttığı ülke Türkiye oldu. Analiz sonuçlarına göre Türkiye’de yabancı kartlarla gerçekleştirilen sağlık harcamalarının toplam turizme katkısı, Akdeniz Havzası ortalamasının 3 katı kadar gerçekleşmektedir. Benzer şekilde en çok büyüme kaydeden kuyum-aksesuar ile yeme-içme kategorileri de ülkemizin rekabetçi olduğu alanlara işaret etmektedir. Kartlı ve yenilikçi ödeme çözümlerinin, turizmin lokomotifi olduğunu gözlemliyoruz. Analiz sonuçlarının turizm sektörümüzün tüm paydaşlarına analitik veriler ile fayda sağlayacağını düşünüyor ve paydaşların görüşleri dahilinde önümüzdeki yıllarda daha da derinleştirmeyi planlıyoruz ” dedi.
Turistler Türkiye’de perakende alışverişi tercih ediyor
Öte yandan turistlerin Türkiye’de yaptıkları harcamalarda perakende alışverişler açık ara ile önde geliyor (%40’a yakın). Türkiye bu yönüyle de konaklama ve yeme-içmenin ön planda olduğu diğer Akdeniz ülkelerine göre ayrışıyor. Turistlerin Türkiye’de en çok harcama yaptıkları ikinci önemli kategori ise %30 ile konaklama ve yeme-içme olarak öne çıkıyor.
Uzun süreli ziyaretçiler yabancı kart kullanımının önemli bir bileşeni
Visa Akdeniz Turizm Analizi’nde ülkemizde son 1 yıl içerisinde 30 günden fazla kartını kullanan uzun süreli ziyaretçilerin, Türkiye’deki yabancı kart kullanımının önemli bir kısmını oluşturduğu görülüyor. Uzun süreli ziyaretçiler ortalama bir ziyaretçiden 5 kat daha fazla kişi başı kart kullanımı yapıyor.
Türkiye’nin Ana Turizm Koridorları
Analize göre 2023’te Türkiye’ye gelen kartlı ziyaretçi sayısında ilk dört turizm koridoru sırasıyla İngiltere, Amerika, Almanya ve Suudi Arabistan olurken kart başına kullanımlara bakıldığında sıralama Katar, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ilk dört sıraya yerleşiyor.
Turistlerin Kartlı Ödemelerde Temassız Ödemeler Yükselişte
Türkiye’deki her 100 yüzyüze yabancı kart işleminin 83’ü temassız gerçekleşiyor. Turistlerin fiziki işlem adedi bazında mobil cüzdan kullanım payının bir önceki yıla göre %7 artması ödeme tercihleri bakımından dikkat çekiyor.
En Çok Kartlı Harcama İstanbul’da
Visa Akdeniz Turizm Analizi’ne göre 2023’te turistlerin kart kullanımında öne çıkan iller 2022’ye göre değişmedi. Kart kullanımında ilk sırada gelen İstanbul’u sırasıyla Antalya ve Muğla takip ediyor. İstanbul’da kartlarıyla en çok Suudi Arabistan’dan gelen turistler ve Amerikalılar harcama yaparken, Antalya’da İngiltere ve Almanya’dan gelenler, Muğla’da ise İngiltere ve Amerika’dan gelenler en çok kartlı harcama yapan turistler konumunda.

Tüpraş İlk Entegre Faaliyet Raporu’nu Yayımladı

Satınalma Eğitimi Tüpraş İlk Entegre Faaliyet Raporu’nu Yayımladı

Tüpraş’ın, Bu Yıl İlk Entegre Faaliyet Raporu’nun İçeriğinde, Yıl Boyunca Gerçekleştirilen Faaliyetlerin Yanı Sıra, Sürdürülebilirlik Çalışmaları Çok Boyutlu Olarak Paylaşılıyor

 Tüpraş, finansal ve finansal olmayan performansını; çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarındaki çalışmalarını odağına alarak 2023 Entegre Faaliyet Raporu’nu kamuoyuna sundu.

Satınalma Eğitimi Tüpraş İlk Entegre Faaliyet Raporu’nu YayımladıŞirket, rapor aracılığıyla; yıllık faaliyetlerini, çifte önemlilik yaklaşımıyla belirlediği öncelikli konuları ve etki boyutlarını, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na katkılarını ve hedeflerini, paydaşlarına ürettiği değeri, Stratejik Dönüşüm Planı kapsamında gelişmeleri, kurumsal yönetim ve risk yönetimi anlayışını detaylı olarak paylaştı.

Tüpraş’ın 2023 Entegre Faaliyet Raporu Birçok Öncü ve Örnek Çalışmayı Barındırıyor

 Tüpraş Entegre Faaliyet Raporu, IFRS Vakfı (IFRS) Entegre Raporlama Çerçevesi dikkate alınarak, Küresel Raporlama Girişimi (GRI) tarafından yayımlanan Petrol ve Gaz Sektörü Standardı ile Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulu (SASB) Petrol ve Gaz Endüstrisi Rafinaj ve Pazarlama Standardı yaklaşımlarına uyumlu olarak hazırlandı.

Bağımsız Denetim kapsamına dahil edilerek doğrulatılan 271 adet sürdürülebilirlik performans göstergesi de dahil olmak üzere Entegre Faaliyet Raporu’nda yer alan tüm veriler ilk kez Tüpraş ve bağlı ortaklıklar için konsolide edilerek kamuoyuyla paylaşıldı. Küresel sürdürülebilirlik endekslerinin beklentilerini karşılayan toplam 85 yeni performans göstergesi raporda ilk defa yer aldı.

Tüpraş, Sera Gazı Protokolü’ne (GHG Protokol) göre toplam 15 kategoride detaylı bir Kapsam 3 emisyon analizi gerçekleştirdi ve 2017 baz yılından itibaren tüm geçmiş emisyonlarını (2017-2023) ISO14064 standardı doğrultusunda, üçüncü taraf bağımsız kuruluşlara doğrulattı. Şirketin operasyonları nedeniyle değer zincirindeki dolaylı emisyonlara karşılık gelen Kapsam 3 emisyonları 2023 Entegre Faaliyet Raporu kapsamında ilk kez kamuoyuyla paylaşıldı.

Bu yıl ilk kez yürütülen ‘Çifte Önemlilik Çalışması’ ile Tüpraş’ın öncelikli sürdürülebilirlik konuları belirlendi ve çevresel ve sosyal etkilerinin yanı sıra Tüpraş operasyonlarına olan finansal etkileriyle birlikte değerlendirmeye alındı. Bu doğrultuda Paydaş Analizi çalışması yenilenerek tüm rapor kurgusunu şekillendiren öncelikli konular ilgili paydaşların görüşleri alınarak raporda yer aldı.

Ayrıca, şirket yatırım harcamaları, operasyonel harcamaları ve gelirleri; çevresel sürdürülebilir faaliyetleri sınıflandıran Avrupa Birliği Taksonomisi kapsamında ilk kez değerlendirildi ve sonuçları 2023 Entegre Faaliyet Raporu’nda yayımlandı. Gönüllü olarak yapılan bu çalışma kapsamında şirket yatırımları, operasyonel harcamaları ve gelirleri bağlı ortaklıklarla konsolide edilerek uluslararası ölçekte kabul görmüş bir metodolojiyle, çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ne derece uyumlu olduğu kamuoyu ile paylaşıldı.

İlk Kez Yer Alınan CDP Karbon Saydamlık Projesi’nde “B” Yönetim Seviyesi Notu

 Tüpraş’ın yıllardır istikrarlı olarak raporladığı sürdürülebilirlik performansı, bağımsız değerlendirme kuruluşları tarafından değerlendirilerek skorlarda sürekli olarak iyileşme hedefleri arasında yer alıyor.

Bu doğrultuda ilk kez dahil olduğu CDP Karbon Saydamlık Projesi’nin “Su Güvenliği” ve “İklim Değişikliği” programlarında “B” Yönetim Seviyesi notu ile derecelendirilen Tüpraş, petrol sektöründe faaliyet gösteren ve CDP tarafından “Su Güvenliği” programında değerlendirmeye alınan şirketler arasında üst sıralarda yerini almış oldu.

Tüpraş , 2023 yılında küresel arenada en büyük kurumsal sürdürülebilirlik girişimlerinden biri olan Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin (UN Global Compact) imzacısı olarak, sözleşmenin insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarındaki 10 temel evrensel ilkesine uygun davranacağının taahhüdünü de veriyor.

Avrupa su pazarının lider paydaş kuruluşu Water Europe’a katılan ilk Türk sanayi şirketi olan Tüpraş, aynı zamanda Avrupa odaklı yeşil hidrojen çalışmalarına yön veren Hydrogen Europe üyesi olarak öne çıkıyor.

İDMA İstanbul; Dünya Tahıl İşleme Endüstrisinin Nabzını Tutacak

Satınalma Eğitimi İdma İstanbul; Dünya Tahıl İşleme Endüstrisinin Nabzını Tutacak

Dijitalleşme, Yapay Zeka, Teknoloji ve Değirmenciliğin Geleceği Başlıklarının Tartışılacağı İDMA İstanbul; Dünya Tahıl İşleme Endüstrisinin Nabzını Tutacak

Sektörünün en büyük ticaret buluşmalarını gerçekleştiren İDMA; İstanbul’daki 10’uncu buluşmasında, 120 ülkeden 10 bin profesyonel ziyaretçiyi ağırlarken 5. Uluslararası TABADER Zirve’sine de ev sahipliği yapacak. İDMA İstanbul ile eşzamanlı gerçekleşecek olan zirvede; sektördeki önemli gelişmeler, yenilikler ve üretim teknolojileri masaya yatırılacak. 2-4 Mayıs 2024 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek İDMA İstanbul ve 5. Uluslararası TABADER Zirvesi; un, yem, tahıl ve bakliyat işleme teknolojileri ve değirmen makineleri üreticileri sektörünün gelecek perspektiflerini belirlerken, 500 milyon dolarlık ihracat bağlantısının gerçekleşeceği ticari merkez olacak.
Satınalma Eğitimi İdma İstanbul; Dünya Tahıl İşleme Endüstrisinin Nabzını TutacakDünyada yaklaşık 5 milyar dolar hacme ulaşan un, tahıl, bakliyat ve yem işleme teknolojileri sektöründe 1 milyar dolarlık ihracat başarısı gösteren yerli üreticilerimizin dünyaya açılan kapısı İDMA, 2-4 Mayıs 2024 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Yenilikçi teknolojilerle enerji verimliliği yüksek modern üretim tesisleri kuran yerli üreticilerle, yeni tesis kuracak yatırımcıları ve mevcut tesislerinin kapasitelerini büyütmek isteyen üreticileri bir araya getirecek. 120 ülkeden 10 bin profesyoneli İstanbul’da buluşturacak olan İDMA aynı zamanda ev sahipliği yapacağı 5. Uluslararası TABADER Zirvesi’yle dünya tahıl endüstrisinin nabzını tutacak. İDMA İstanbul; “Hububat ve yem değirmenciliği sektörünün uluslararası fuarı” mottosuyla Türkiye, Avrupa Birliği ülkeleri, MENA ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere 120 ülkeden 10.000 profesyonel ziyaretçiyi 300 markayla buluşturacak.
5. Uluslararası TABADER Zirvesi’nde Gündem; Yenilik, Teknoloji ve Gelecek
Bu yıl beşincisi yapılacak olan TABADER Zirvesi, özel gündem ve oturumlarla sektörün Türkiye ve dünyadaki önemli temsilcilerini ağırlayacak. Dört oturumda dijitalleşme, yapay zeka, teknolojik gelişmeler, değirmenciliğin geleceği gibi farklı konuların dünyaca tanınmış uzmanlar tarafından tartışılacağı zirve; dünya tahıl endüstrisi ve üretim tekniklerinin teknolojik boyutunun yanı sıra ekonomik, lojistik ve sosyal boyutu ele alınacak. Zirvenin özel oturumu ise “Değirmencilikte Kadın” konusu olacak.
Sektörün Türkiye’de İlk ve Tek,Dünyada ise En Büyük Fuarı İDMA, İstanbul’da 500 Milyon Dolar İhracat Hedefiyle Kapılarını Açacak
Tahıl, bakliyat ve yem işleme endüstrisinde düzenlediği başarılı uluslararası fuarlarla sektörün dünyadaki en büyük buluşmalarına imza atan İDMA fuarlarının organizatörü HAGE Grup Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Ali Kalkan; ‘Dünyanın en önemli gündem konuları arasında yer alan gıda sorunu, ülkelerin tekrar tarım yatırımlarına yönelmesine neden oldu. Üretimi artırmakla birlikte tarımsal mamullerin işlenmesi ve depolanmasının da stratejik öneme sahip olduğu günümüzde, özellikle tarım makineleri ve üretim teknolojilerine olan talep her geçen gün artış gösteriyor.
Hızla artan nüfusun protein ihtiyacının yükselmesi beklendiği göz önüne alındığında, küresel iklim krizi ve kuraklıklarla mücadele eden insanlığın önemli protein kaynağı tahıl ve bakliyat ürünleriyle olan bağı daha da artacak. Tarımsal üretim kadar öne çıkan diğer bir konu ise mamullerin işlenerek ürüne dönüştürülmesi. Önümüzdeki dönemde özellikle nüfus artış hızının yüksek olduğu bölgelerde yem, tahıl, bakliyat, un ve unlu mamullere olan talebin artması beklenmekte. Bu noktada en önemli bölgeler; Güneydoğu Asya ile birlikte Sahra Altı Afrika, Orta Doğu ve Kuzey Afrika olarak öne çıkıyor.
Türkiye’nin tahıl işleme teknolojileri endüstrisinin ana merkezlerinden biri olması ve tarımsal ürünlere olan talebin artması beklenen Ortadoğu ve Afrika ülkelerine yakın olması, küresel pazarda en önemli aktörler arasındaki yerini pekiştiriyor. Temel gıda ihtiyacının başında gelen ve uzun süre depolanabilen tahıl ve bakliyat mahsullerini nihai tüketicinin kullanabileceği ürüne dönüştüren teknolojilerin sergileneceği İDMA, sektörün tüm paydaşlarını 10’uncu kez İstanbul’da buluşturacak. Sektörde Türkiye’nin ilk ve tek, dünyanın ise en büyük fuarı olan İDMA; üreticilerle alıcıları bir araya getiren ticari buluşmanın ötesinde bir vizyon sergileyerek, uzun yıllardır TABADER zirvelerine de ev sahipliği yapıyor. Sektördeki trendlerin, dünyadaki üretim proseslerinin ve gelecek öngörülerinin kanaat önderlerince tartışıldığı zirvede, aynı zamanda sertifikalı değirmencilik eğitimleri de veriliyor.
Geçtiğimiz aylarda sektörün temsilciliğini üstlenen Değirmen ve Sektör Makineleri Üreticileri Derneği (DESMÜD) ile imzaladığımız protokol ile gücüne güç katan İDMA; dünya un, tahıl, bakliyat, yem üretim teknolojileri ve değirmencilik sektörünün nabzını tutacak.’ değerlendirmesiyle İDMA fuarlarının sektörün buluştuğu, yeni ürünlerin ve inovasyonların vizyona çıktığı bir platform olmasının yanı sıra, düzenlendiği ülkelerde gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik başlıklarında sektörün profesyonellerini bir araya getiren, ilgili sivil toplum örgütlerinin ve akademisyenlerin sorunları tartıştığı, çözüm önerilerini geliştirildiği organizasyonlar olmaya devam edeceğini vurguladı.
Güçlü üretim ve kaliteli ürün seçenekleriyle global pazarın önemli üreticileri arasında yer alarak 1 milyar dolarlık ihracat rakamına imza atan Türkiye’nin un, yem, tahıl işleme makineleri ve değirmen üreticilerini 2022 yılında Rusya ile 2023 yılında Endonezya ile buluşturan İDMA, cumhuriyetimizin 100’üncü yılında sektörün tüm paydaşlarını anavatanı Türkiye’de ağırlayacak. 10. İDMA İstanbul, 2-4 Mayıs 2024 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek.

Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü (Durum Tespiti) Direktifi

Sürdürülebilirlik Eğitimleri Kurumsal Sürdürülebilirlik özen Yükümlülüğü (durum Tespiti) Direktifi

Sürdürülebilirlik Eğitimleri Kurumsal Sürdürülebilirlik özen Yükümlülüğü (durum Tespiti) DirektifiAvrupa Parlamentosu ve Konseyi, geçtiğimiz yıl, kurumsal sürdürülebilirlik durum tespiti hakkında bir yönerge önerisini direktif olarak kabul etmişti. Orijinal ismi Corporate Sustainability Due Diligence Directive (CSDDD) olarak geçen bu direktifin amacı, sürdürülebilir ve sorumlu kurumsal davranışları teşvik etmek ve şirketlerin faaliyetlerinde ve kurumsal yönetişiminde insan hakları ve çevresel hususları pekiştirmek olarak ön plana çıkmaktadır.

Yeni kurallarla, işletmelerin Avrupa içindeki ve dışındaki tedarik zincirleri, değer zincirleri de dahil olmak üzere eylemlerinin olumsuz etkilerini ele almalarını sağlamaları hedeflenmiştir.

Peki, Bu Yeni Kuralların Faydaları Nelerdir ?

Vatandaşlar İçin:

  • İşçi hakları da dahil olmak üzere insan haklarının daha iyi korunması.
  • Şimdiki ve gelecek nesiller için daha sağlıklı bir ortam.
  • İşletmelere artan güven.
  • Bilinçli seçimlere olanak tanıyan daha fazla şeffaflık.
  • Mağdurlar için adalete daha iyi erişim.

Şirketler İçin:

  • AB’de uyumlaştırılmış yasal çerçeve, yasal kesinlik ve sınırları belirlenmiş bir faaliyet alanı yaratır.
  • Daha fazla müşteri güveni ve çalışanların bağlılığı.
  • Şirketlerin olumsuz çevresel ve insan hakları etkileri konusunda daha iyi farkındalık.
  • Daha iyi risk yönetimi ve uyarlanabilirlik.
  • Yetenek, sürdürülebilirlik odaklı yatırımcılar ve kamudaki tedarikçiler için artan çekicilik.
  • İnovasyona daha fazla dikkat edilmesi.
  • Finansmana daha iyi erişim.

Gelişmekte Olan Ülkeler İçin:

  • İnsan haklarının ve çevrenin daha iyi korunması.
  • Kilit sürdürülebilirlik konularında paydaş bilincinin artırılması.
  • Sürdürülebilir yatırım.
  • Sürdürülebilirlikle ilgili uygulamaların iyileştirilmesi.
  • Uluslararası standartların daha fazla benimsenmesi.
  • İnsanlar için iyileştirilmiş yaşam koşulları.

Sürdürülebilirlik Eğitimleri Kurumsal Sürdürülebilirlik özen Yükümlülüğü (durum Tespiti) DirektifiKonuyla ilgili, orijinal kaynağından detaylı bilgi almak isteyenler aşağıdaki linkte tıklayabilir:

Corporate sustainability due diligence – European Commission (europa.eu)

Platformumuzda yer alan, Sn. SMMM Gül Saldıraner’in konuyla ilgili yazsını okumak isteyenler aşağıdaki linke tıklayabilir:

Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi: Konsey ve Parlamento Geçici Anlaşma İmzaladı | Satınalma Dergisi (satinalmadergisi.com)