Titanium Grade 2 Welding Tube Alımı

Titanium Grade 2 Welding Tube Alımı

Titanium Grade 2 Welding Tube
ASTM B338.
Ø25x1x7750mm 1160 Adet
Ø25x1x6000 mm 15 Adet
Ø16×1,2×6000 mm 671 Adet

Talep Sahibi Firma Bilgileri aşağıda sunulmaktadır.

Talep sahibi bilgilerine erişebilmeniz için Satıcı Üyeliği gerekmektedir. Eğer üye iseniz lütfen giriş yapınız. Üye değilseniz hesap oluştur butonuna basarak kayıt oluşturabilirsiniz..
Hesap Oluştur

 

Kendine Koçluk Yap

KENDİNE KOÇLUK YAP
Nurten Kılıçparlar

Bir insanın bütün evrende düzeltebileceği tek bir şey vardır: “KENDİSİ”                                                                                                            Aldous Huxley

Hikâyemiz doğduğumuz anda başlıyor. Ve kader hepimize farklı bir hikâye yazıyor. Kadere boyun eğmeden kendi anlamlı hikâyemizi yazmak ise bizim elimizde.

Nasıl mı ? Gelin birlikte kendi hikâyenizi yazmak için bir yola çıkalım ve bu yazı hayat yolculuğunuzda sizin için bir rehber olsun.

Fidana sormuşlar:

“Niçin büyürsün?”

“Tohum itiyor” demiş.

Tohuma sormuşlar:

“Niçin itersin ?”

“Toprak rahat bırakmıyor” demiş.

Toprağa sormuşlar:

“Niçin tohumla uğraşırsın?”

“Sebebini toprak olduğun zaman kulağına söylerim” demiş.

Nara sormuşlar:

“Tanelerin kaç tane ?”

“Yiyenler saysın, bana ne !” demiş.

Güle sormuşlar:

“Niçin kokarsın ?”

“Bu benim ibadetimdir” demiş.

Bir buluta sormuşlar:

“Güzel bulut, sen niçin ele avuca sığmazsın ?”

“Ele düşersem beni ata benzetenler arabaya koşar. Bakraca benzetenler kuyuya atar. Ayıya benzetenler oynatır. Mendile benzetenler burunlarını silerdi” demiş.

Hikâyeden çıkarımınız ne oldu? Size ne düşündürdü ve ne hissettirdi ?

İnsan var olduğu andan beri merakla hep bir arayış içinde oldu. Bu arayış kendisini farklı şekillerde ortaya koysa da en önemli arayışı kendisiyle ilgiliydi. Merak duygusu insanı hayat içerisinde anlam yolcuğuna çıkardı. Kimisi bu anlamı buldu kimisi halen bir arayış içerisinde rüzgârda uçuşan sonbahar yaprakları gibi savrulup duruyor.

Hayat yolunda anlamlı bir şekilde yol almanın başlangıcı ise önce kendimizi gerçekten iyi tanımaktır. Kendini iyi tanımak bir anlamda kendini keşfetmektir. Bu nedenle bu keşif yolculuğunda kendine koçluk yapmak çok kıymetli özel bir beceridir.

Kendine koçluk yapmak kısaca bugün olduğundan daha iyi nasıl olursun sorusunun yanıtıdır aslında… Ayrıca kendine koçluk, kendin üzerinde kontrol ve otorite sahibi olmaktır.

Peki kendine koçluk nasıl yaparsın ?

Bu konuda kendisiyle ilgili çalışacak kişinin öncelikle olumlu bir bakış açısıyla kendisine dürüst davranarak konuyla ilgili karar alması gerekir.

Neler yolunda ve iyi gidiyor?

Neler yolunda gitmiyor ve değiştirmem gerekli?

sorularıyla başlangıç yapıldıktan sonra konuya odaklanılmalı ve güçlü bir iç motivasyonla hareket edilerek, düzenli bir çalışma takvimi hazırlanmalıdır.

Başlangıç aşamasında işine hâkim bir Koçtan destek almak da önemli bir kazanım olacaktır. Sonrasında kararlı bir şekilde eyleme geçen adımlar bu sürecin etkin bir şekilde yönetilmesinde kapıları açacak anahtar görevini görür.

Kendine koçluk bir yönüyle de bir Öz farkındalık çalışmasıdır. Bu farkındalığı kazanmak isteyen ve kendi üzerinde çalışacak kişinin kendine koçluk yapmaya karar verdikten sonra şu aşamaları izlemesi faydalı olacaktır.

  • Detaylı kişisel swot analizi yapmak ve bu analizi güncel tutmak
  • Yaşam amacının ne olduğunu doğru tespit etmek
  • Değerlerini belirlemek
  • Hedeflerini ve Vizyonunu belirleyerek bir çerçeve çizmek
  • Neleri değiştireceğine ya da neleri parlatacağına karar vermek

aşamlarına soruların gücünden yararlanarak cevap bulması gerekir.

Kendinin yaşam koçu olmak,

  • Hayatın değişik alanlarında denge sağlamak
  • Tutkularının peşinden gitmek
  • Konfor alanından çıkmak
  • Davranış değişikliği oluşturmak
  • Özgüveni ve öz disiplini arttırmak
  • Güçlü ve doğru kararlar vermek
  • Ataleti yenmek
  • Hedeflerine ulaşmak

gibi kişinin hayatında bir üst versiyonunu yaratacak çok sayıda faydalı sonuçlara ulaşmanın gücüdür.

“Bir şeyler değiştirmek isteyen insan önce kendinden başlamalıdır”demiş Sokrates….

Bu yıl bir karar al ve yeni yıla kendine koçluk yapmaya karar ver lütfen…

Hayallerinizin geleceğiniz olduğu muhteşem güzel bir yıl dilerim.

Mutlu Yıllar 😊

Sevgilerimle,

Nurten Kılıçparlar.

Bu Taşla Acaba Kaç Kurbağa Ürkütebilirim?

Bu Taşla Acaba Kaç Kurbağa Ürkütebilirim?

Prof. Dr. Umut Omay – İstanbul Üniversitesi

Gösterilen çabanın, harcanan emeğin ya da kaynağın karşılığının yeterince alınamadığı durumları ifade etmek için kullanılan “Attığı taş ürküttüğü kurbağaya değmemek” deyimini derslerimde ve eğitimlerimde sıklıkla kullanırım ve “Beklenti Kuramları” açısından örnek olarak veririm.

Beklenti kuramları denildiğinde genelde akla ilk olarak Vroom tarafından ileri sürülen beklenti kuramı gelmektedir.  Vroom’un beklenti kuramı, bireyin göstereceği çaba sonucunda ulaşacağı ödülün buna değip değmeyeceğini hesapladığı, ulaşılacak ödül o kişi açısından değerli görülüyorsa motivasyonunun artacağı, ulaşılacak ödül değerli görülmüyorsa da motivasyonunun düşeceği fikrine dayanmaktadır (1).

Vroom’un beklenti kuramı bu nedenle motivasyonu bilişsel bir süreç çerçevesinde ele almakta ve motivasyon gücünün bu bilişsel süreç sonucunda ortaya çıkan karar ile belirlendiğini ileri sürmektedir. Kurama göre söz konusu bilişsel süreç şu 3 unsurdan etkilenmektedir (1, 2):

1) Beklenti: Çaba sonucunda o işin olumlu ya da olumsuz tamamlanacağına ilişkin algı.

2) Araçsallık: Gösterilecek performans ile değerli olduğu düşünülen sonuca ulaşabilme olasılığı.

3) Birleşme Değeri: Çaba ile ulaşılacak sonuca ilişkin değer ya da tercih algısı.

Böylelikle kuramda, 1) Çaba ile performans, 2) Performans ile ödül ve 3) Ödül ile kişisel hedef ya da amaçlar olmak üzere 3 farklı ilişki tipi ortaya çıkmaktadır (3). Örneğin bazı insanlar açısından yalnızca bir işi başarmanın verdiği tatmin duygusu motivasyon için yeterli iken, bazı insanlar parasal ödül olmadığı sürece motive olamamaktadır. Dolayısıyla motivasyona ilişkin süreç kişiden kişiye değişiklik göstermektedir.

Vroom’un beklenti kuramı çerçevesinde yöneticilerin aynı araç, yöntem ve hedeflerle bütün çalışanların motivasyonlarını aynı oranda sağlayamayacaklarını kabul etmelerinin gerekli olduğu ileri sürülebilir. Gerçekten de ödülün değerine ilişkin algı kişiden kişiye göre değişiyorsa, aynı ödül bütün çalışanlarda aynı motivasyon gücünü ortaya çıkartmayacaktır. Dolayısıyla motivasyon araçlarının ve yöntemlerinin etkinliği aslında yöneticinin yönettiği kişilerin beklentilerini tam olarak bilmesine bağlıdır.

Kaynaklar

(1) Buchanan, D. A. and Huczynski, A. A. (2017), Organizational Behaviour, 9th Ed., Pearson Education, Harlow, p. 289.

(2) Van den Broeck, A., Carpini, J., Leroy, H. ve Diefendorff, J. M. (2017), “How Much Effort Will I Put into My Work? It Depends on Your Type of Motivation”, An Introduction to Work and Organizational Psychology: An International Perspective, 3rd Ed., Ed. By N. Chmiel, F. Fraccaroli ve M. Sverke, Wiley Blackwell, p. 357.

(3) Robbins, S. P. and Judge, T. A. (2016), Essentials of Organizational Behavior, 13th Ed., Pearson Education, Essex, p. 143.

PROF. DR. UMUT OMAY – MAKALE LİSTESİ

GİRİŞİMCİLİK VE YÖNETİCİ GÜÇLENDİRME

PAZARLAMA

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İŞ DÜNYASINDA TUTUM VE DAVRANIŞ

DİĞER KONULAR

Hafta Tatilinin Ay İçinde Toplu Olarak Kullandırılması Hukuka Uygun mudur?

Hafta Tatilinin Ay İçinde Toplu Olarak Kullandırılması Hukuka Uygun mudur?

LÜTFİ İNCİROĞLU

İşçilerin dinlenme hakkı Anayasa ile güvence altına alınmış yine Anayasa’nın 50. maddesinde dinlenmenin çalışanların hakkı olduğu belirtildikten sonra yıllık izin, hafta tatili ve bayram tatili hakları ayrıca vurgulanmıştır. Gerçekten de işçinin hiç dinlenmeden sürekli biçimde çalışması gerek beden ve ruh sağlığı gerekse sosyal, kültürel ve toplumsal birliktelik açısından olumsuz sonuçlara yol açacaktır. Bu yüzdendir ki, çalışanları yorgunluk ve onun beraberinde getireceği dikkatsizlik sonucu uğrayabilecekleri iş kazalarından korumak, çalışanların bedensel ve ruhsal olarak dinlenmelerini, toplumsal yaşamda var olmalarını sağlamak, iş yaşamında verimin ve kalitenin yükseltilmesi gibi birçok sebeple çalışanın yıllık izin, hafta tatili ve bayram tatili haklarını ve gün içinde ara dinlenmelerini tam olarak kullanabilmeleri oldukça önemlidir.

Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmi dört saattir. Hafta tatilinin 24 saatin altında bir süre verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmi dört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.

Nitekim Yargıtay’a göre de; “2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine göre, hafta tatili Pazar günüdür. Bu genel kural mutlak nitelikte olmayıp, hafta tatili izninin Pazar günü dışında da kullandırılması mümkündür.

Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.

Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, hafta tatili çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında hafta tatillerinde çalışmaların yazılı delille kanıtlaması mümkündür.

Hafta tatili ücretlerinin tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, tahakkuku aşan çalışmalar her türlü delille ispat edilebilir ve bordrolarda yer alan ödemelerin mahsubu gerekir.

Hafta tatili çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Dairemizce son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, hafta tatili çalışmasının taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda, böyle bir indirime gidilmemesi gerekir.

Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil yerine tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanması halinde, işçinin sürekli olarak aynı şekilde çalışması mümkün olmadığından, hastalık mazeret izin gibi nedenlerle belirtildiği şekilde çalışamadığı günlerin olması kaçınılmaz olup, bu durumda karineye dayalı makul indirim yapılmalıdır (Yargıtay HGK, 06.12.2017 tarih 2015/9-2698 E.-2017/1557 K.).

Hafta tatili çalışmalarının tanık anlatımları yerine doğrudan yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.

Hafta tatili ücretinden karineye dayalı makul indirime gidilmesi sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemez.

Somut uyuşmazlıkta, davacı işçiye davalı işveren tarafından 15 defada toplam 130 gün hafta tatili izni kullandırıldığı görülmekte olup 130 gün hafta tatili izni davacının hak ettiği hafta tatili iznini karşıladığı gerekçesi ile davacının hafta tatili talebi reddedilmiş ise de bu kabul yerinde değildir.

Hafta tatili, 7 günlük çalışma periyodu içerisinde kesintisiz 24 saat olarak kullandırılmak zorundadır ve toplu kullandırılması borcu ortadan kaldırmaz. Ancak davacı 15 kez hafta tatiline çıkmış olup kullandığı hafta tatili süresi her defasında bir günden fazla ise de bu toplu hafta tatili kullanımlarında her defasında 1 gün yasal hafta tatili izni kullandığı kabul edilerek hesaplama yapılmalıdır. Yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir”[1].

Uygulamada genellikle yerleşim yerlerinin uzağındaki şantiye işyerlerindeki çalışan işçilerin hafta tatillerinin ay içinde toplu olarak kullandırıldığı görülmektedir. Ancak Yüksek Mahkeme hafta tatili izinlerinin toplu olarak kullandırılmasını bu borcu ortadan kaldırmayacağına hükmetmekte ve bu tür bir uygulamalara işçinin rızası göstermiş olmasının hafta tatilinin usulüne uygun olarak kullandırıldığı anlamına gelmeyeceğini vurgulamaktadır. Çünkü hafta tatilinin toplu olarak kullandırılmasının haftalık dinlenme hakkının özüne aykırılık oluşturacağını ve işçinin rıza göstermiş olmasının da bu sonucu değiştirmeyeceğinin altını çizmektedir.

Yargıtay’ın konuyla ilgili bir kararında, “4857 sayılı İş Kanunu’nun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.

Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre için haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Hafta tatili izinlerinin işçinin dinlenme hakkına ilişkin olması sebebiyle, hafta tatili izninin yasal düzenlemenin amacına aykırı şekilde toplu olarak kullandırılamayacağına ilişkin kabul ile hafta tatili izninin toplu olarak kullandırılması halinde, hafta tatili ücreti alacağının hesaplanmasında, hafta tatilinin toplu kullanılmasına ilişkin belgelerde yazılı izin günlerinden ilgili haftaya (yedişer günlük zaman dilimleri nazara alınarak) denk gelen hafta tatili gününde işçinin dinlendiğinin kabulü isabetlidir.

Ancak, işçinin toplu olarak izin kullandığı dönemde çalışması karşılığı olmayan 1 yevmiye tutarındaki ücretin de davacıya ödendiği dikkate alındığında davacıya sadece 0,5 yevmiyesi kadar ödeme yapılmalıdır. Buna göre de, mahkemece davacının toplu olarak kullandığı izinlerin hafta tatilinden sayılmayan ve fiilen çalışılmayan her bir günü için, 0,5 yevmiye üzerinden hesaplama yapılmalı ve bu suretle davacının hafta tatili alacağı belirlenmelidir. Anılan hususun gözetilmemesi hatalı olup bozma sebebidir”[2].

Sonuç olarak, yerleşim yerlerinin uzağındaki işyerlerinde çalışan işçilerin genellikle hafta tatilleri ay içinde toplu olarak kullandırılmaktadır. Bu tür bir uygulamaya işçi rızası göstermiş dahi olsa hafta tatilinin usulüne uygun olarak kullandırıldığından bahsedilemez. Çünkü hafta tatilinin toplu olarak kullandırılması haftalık dinlenme hakkının özüne aykırılık oluşturur. İşçinin rıza göstermiş olması bu sonucu değiştirmez. Hafta tatilinin ay içinde toplu olarak kullandırılması halinde, sadece bir hafta tatilinin usulüne uygun olarak kullandırıldığı kabul edilir. Örneğin yerleşim yeri uzağındaki bir işyerinde çalışan işçiye hafta tatili ayda dört gün toplu olarak kullandırıldığında ilk izin günü, çalışılan son haftanın dinlenme hakkı yerine geçer. Diğer üç gün hafta tatili kullanma anlamında değerlendirilmez [3].

[1] Y.9.HD., 20.03.2019 T., 2015/34272 E., 2019/6327 K. Legalbank.

[2] Y.9.HD., 21.01.2021 T., 2020/9026 E., 2021/1796 K. Legalbank.

[3] SÜMER, Haluk Hadi, KAYIRGAN, Hasan, İşçilik Alacakları ve Hesaplamaları, 3. Baskı, Ankara 2022, s.912.

Bir DTÖ Komedisi

Uluslararası ticarette korumacılığın temel nedenleri yerli şirketleri dış rekabetten korumak, ulusal üretimi güçlendirmek, dış ticaret açıklarını azaltmak ve tüketicileri tehlikeli veya istenmeyen ürünlerden korumaktır. Bu alanda temel olarak tarife önlemleri ile tarife-dışı önlemler ile koruma sağlanmaktadır. Tarife önlemleri gümrük tarifeleri, vergiler, ek mali yükümlülükler ve harçlardan oluşurken, tarife dışı önlemler miktar kotaları, teknik engeller, sağlık ve bitki sağlığı önlemleri, beklenmedik durum önlemleri, ticaretle bağlantılı yatırım önlemleri, fikri mülkiyet önlemleri, menşe kuralları ve kamu ihale sınırlamaları gibi çok çeşitli uygulamalardan oluşmaktadır.

2008 yılında küresel düzeyde yaşanan ekonomik krizin ardından ticarette korumacı politikalar yeniden yükselişe geçti.  Korumacılık genellikle tarife dışı önlemler şeklinde boy gösterdi.

Ücretsiz Hoşgeldin Üyeliği ile bu yazının tam metnini okuyabilirsiniz.
Hesap Oluştur

Tahıl Koridorundan Sonra Üre Koridoru Açılır mı ?

Avrupa’da AdBlue üretiminde yaşanan sorunların, lojistik sektöründe yeni bir krizi tetikleyebileceğinden endişe ediliyor. Kriz, Türkiye’nin AdBlue ihracatını da yaklaşık 6 katına çıkardı. TrueBlue markası adı altında AdBlue üretimi gerçekleştiren Arbey Kimya’nın Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Karahasanoğlu, Türkiye’nin Avrupa’daki krizin çözümüne katkı sağlayabileceğini belirterek, “AdBlue için de tahıl koridoru gibi bir anlaşma yapılabilir.” dedi.

Küresel doğalgaz fiyatlarındaki yüksek artışlar, AdBlue’nin hammaddesi üre fiyatlarına da yansıdı. Batılı ülkelerin yaptırımları sonrası, Rusya’nın ihracata yönelik kısıtlamaları da tedarikte önemli zorlukları beraberinde getirdi. Kriz, Türkiye’nin AdBlue ihracatının ise yaklaşık 6 katına çıkmasını sağladı.

AdBlue markasının kullanım haklarına ve VDA lisansına sahip firmalardan Arbey Kimya’nın Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Karahasanoğlu, AB ülkelerinde, emisyon değerlerini düşürmek için dizel motorlu araçlarda AdBlue kullanımının zorunlu olduğunu anımsattı.

Ambulans ve İtfaiye Araçları Çalışmayabilir

Karahasanoğlu, yükselen fiyatlar nedeniyle Avrupa’da AdBlue üretiminde ciddi azalışlar görüldüğünü belirtti. AdBlue bulunamazsa dizel yakıtlı kamyon, tır, tren ve gemi gibi lojistik araçlarının kullanılamayacağını vurgulayan Karahasanoğlu, “Dizel motorlu traktör, iş makineleri, ambulans ve itfaiye araçları ile binek otomobiller de çalıştırılamayacak.” dedi.

Karahasanoğlu, AB ülkelerinde AdBlue kıtlığının lojistik sektöründe yeni bir krizi tetikleyebileceği endişelerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Bu durumdan sadece uluslararası lojistik faaliyetleri değil marketlere ve bayilere ürün taşıyan araçlar da etkilenecek. Avrupalı tüketici ürün bulmakta zorlanacak. Yükselen fiyatlar enflasyonu daha da artıracak. İthalat ve ihracat dolayısıyla üretim sekteye uğrayacak.”

Türkiye’nin AdBlue İhracatı Yaklaşık 6 Katına Çıktı

TÜİK verilerine göre Ocak-Ekim aylarında ihracatın yaklaşık olarak AdBlue’da 6 katına, ürede 9 katına çıktığının altını çizen Karahasanoğlu, “AdBlue ihracatı 6,5 milyon, üre ihracatı 112 milyon dolara ulaştı. Türkiye’nin uyguladığı ihracat kısıtlamalarına rağmen artışlar çok güçlü.” bilgisini verdi.

“AdBlue için de tahıl koridoru gibi bir anlaşma yapılabilir”

Karahasanoğlu, Türkiye’nin girişimleriyle imzalanan “tahıl koridoru” anlaşmasının, küresel gıda fiyatlarını düşürdüğünü hatırlattı. Türkiye’nin, dünyanın en büyük üre ihracatçısı Rusya ile bu konuda bir anlaşma imzalayabileceğini söyleyen Karahasanoğlu, “Türkiye olarak Rusya’dan uygun fiyata temin edilecek hammadde sayesinde hem Avrupa’daki AdBlue krizinin çözümüne katkı sağlayabilir hem de ihracatımızı artırabiliriz.” önerisini de paylaştı.

Tersine Lojistik ve Sürdürülebilirlik

Lojistik, kişi veya kurumların taleplerini karşılamak amacıyla ürünlerin ilk üretim yerinden tüketim noktasına kadar geçirdiği yolculuğun ayrıntılı bir şekilde planlanması ve yönetilmesidir. Bu bağlamda, hammadde çıkarma, işleme, ürün gerçekleştirme, ambalajlama, etiketleme, depolama, ulaşım ve nakliye ve satın alma gibi adımların her biri lojistik sürecine dahildir. Geleneksel lojistik kavramında bu saydığımız prosesler tek yönlüdür. Bir aracın A noktasından B noktasına seyahati gibi üretimden tüketime doğru akan bir iş akışı vardır. Peki kaynak maliyetlerini düşürmek, atıkları bertaraf etmek, çevresel etkileri azaltmak, iş gücünü verimli hale getirmek ve sürdürülebilir ekonomiler yaratmak için bu akışı tersine çevirmek mümkün müdür?

Ücretsiz Hoşgeldin Üyeliği ile bu yazının tam metnini okuyabilirsiniz.
Hesap Oluştur

Mesleki Eğitime Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye’den Hibe Desteği

Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye, mesleki teknik eğitimin niteliğini artırma vizyonuyla gerçekleştirdiği faaliyetlerine ekipman hibeleri ile devam ediyor. Şirket, uygulama derslerinde kullanması amacıyla liseler, üniversiteler ve eğitim merkezleri başta olmak üzere 17 ildeki 22 kuruma toplam 105 adet hurda motor ve 150 adet şanzıman desteğinde bulundu.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini rehber edinerek “Nitelikli Eğitim” konusunu öncelikli konulardan biri olarak kabul eden Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye, mesleki eğitimi desteklemek amacıyla hibe desteklerini sürdürmeye devam ediyor.

Öğrencilerin son teknolojilerle doğrudan eğitim alarak mesleki bilgi ve becerilerini artırmalarını hedefleyen şirket; İstanbul, Elazığ, Karabük, Bayburt, Çanakkale, Diyarbakır, Kocaeli, Bursa, Antalya, Kütahya, İskenderun, Aydın, Düzce, Ankara, Samsun, Şanlıurfa, Siirt’teki bulunan 16 Mesleki Teknik Anadolu Lisesi, 4 Meslek Yüksek Okulu, 1 Üniversite Mühendislik Fakültesi ve 2 Mesleki Eğitim Merkezi olmak üzere 22 eğitim merkezine 105 adet hurda motor ve 150 adet şanzıman desteğinde bulundu.

Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye, bugüne kadar nitelikli eğitime katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirdiği 1274 adet motor ve 898 adet şanzıman bağışı ile çeşitli okul ve kurumlara toplamda 2.172 adet bağışta bulunmuş oldu.

Eğitime verilen her desteğin birçok yönden fayda olarak geri döneceğini önemle vurgulayan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdür ve CEO’su Erdoğan Şahin, ’’Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye olarak eğitime olan desteği kurumsal bir değer olarak görüyor, sektöre nitelikli işgücü yetiştiren okul ve kurumlara destekte bulunmaya önem veriyoruz. Öğrencilerin, eğitimleri süresi boyunca elde edindikleri birikimleri pratikte de uygulayabilmeleri adına tüm desteklerimizi sürdürüyoruz’’ ifadelerini kullandı.

Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye, mesleki teknik eğitimde kaliteyi artırmak ve Türkiye’ye nitelikli işgücü yetişmesinde katkıda bulunmak amacıyla ülkenin dört bir yanındaki okul ve kurumlara ekipman desteği sağlamaya devam edecek.

Peki ya İnsanın Kalitesi…

Kaliteli evlerde modern yaşam başlıyor !

Dünya Kalitesindeki bu otomobil en doğal hakkınız…

En Kaliteli eğitim burada…

Çok Kaliteli kumaşlarla özenle dikilmekte…

Özünde Kalite var…

Acaib Kaliteliyiz…

Hakiki Kalite bizde…

Öz hakiki Kalite esas burada…

Vallaha Kalite diyorum o kadar yani…

Diye uzar gider, sloganlar, ilanlar, broşürler, pankartlar, reklamlar, falanlar, filanlar…

Peki ya insanın kalitesi.

Ücretsiz Hoşgeldin Üyeliği ile bu yazının tam metnini okuyabilirsiniz.
Hesap Oluştur

Genç İstihdamının ve Genç Girişimciliğinin Desteklenmesi Mali Destek Programı

Serhat Kalkınma Ajansı – 2022 Yılı Proje Teklif Çağrısı İlanı
Genç İstihdamının ve Genç Girişimciliğinin Desteklenmesi Mali Destek Programı

PROGRAM KÜNYESİ

PROGRAMIN ADI
GENÇ İSTİHDAMININ VE GENÇ GİRİŞİMCİLİĞİNİN DESTEKLENMESİ MALİ DESTEK PROGRAMI (GMDP)
PROGRAMIN REFERANS NO
TRA2/23/GMDP
PROGRAMIN AMACI
Öncelikle 1: 18-34 yaş aralığındaki gerçek kişilerin veya paylarının en az yarısı 18-34 yaş aralığında olan bir kişiye ait şirketlerin başvuru sahibi olduğu aşağıda belirtilen sektörlere yönelik projlerin desteklenmesi

Öncelikle 2: Aşağıda belirtilen sektörlerdeki mevcut işletmelerin meslek okulu mezunu 18-34 yaş aralığında en az 1 kişiyi (talep edilen destek miktarına göre kademelendirilerek artırılacaktır) en az 1 yıl çalıştırması koşulu ile sunacağı projelerin desteklenmesi

Destek programı kapsamında sadece aşağıda belirtilen sektörlere yönelik projeler, uygun projeler olarak kabul edilecektir ve bu sektörlerin dışında kalan projelere destek verilmeyecektir. Bahsi geçen sektörler şunlardır: Restoran, kafe, otel, hediyelik eşya üretimi, oto bakım-onarım, kaynakçılık, mobilya imalatı, kimyasal ürünler imalatı, kozmetik ürünlerin imalatı, unlu mamullerin üretimi (ekmek fırınları hariç), çağrı merkezleri, tekstil atölyelerine yönelik projeler

PROGRAMIN BÜTÇESİ
7.000.000 TL
PROJE BÜTÇESİ
Asgari Tutar: 100.000 TL

Azami Tutar: 500.000 TL

AJANS DESTEK TUTARI
%25 – %50
PROJE SÜRESİ 
Asgari 6, Azami 15 Ay
UYGUN BAŞVURU SAHİPLERİ
18-34 yaş aralığındaki gerçek kişiler veya paylaşarının en az yarısı 18-34 yaş aralığında olan bir kişiye ait şirketler Program önceliklerinde belirtilen sektörlerde hizmet veren mevcut işletmeler
SON BAŞVURU TARİHİ
KAYS üzerinden son başvuru tarihi: 17.01.2023 Saat: 23:59

Taahhütname için son teslim tarihi: 24.01.2023 Saat: 17:00

PROGRAMIN AMACI
Bu programın amacı, “Gençlerin istihdamının artırılması ve kendi işlerini kurmalarının sağlanması ile Bölgenin önde gelen sektörlerinin canlandırılması” olarak belirlenmiştir.
PROGRAMIN ÖNCELİKLERİ
ÖNCELİK 1: 18-34 yaş aralığındaki gerçek kişilerin veya paylarının en az yarısı 18-34 yaş aralığında olan bir kişiye ait şirketlerin başvuru sahibi olduğu aşağıda belirtilen sektörlere yönelik projelerin desteklenmesi
ÖNCELİK 2: Aşağıda belirtilen sektörlerdeki mevcut işletmelerin meslek okulu mezunu 18-34 yaş aralığında en az 1 kişiyi (talep edilen destek miktarına göre kademelendirilerek artırılacaktır) en az 1 yıl çalıştırması koşulu ile sunacağı projelerin desteklenmesi
DESTEKLENEN SEKTÖRLER
Restoran, kafe, otel, hediyelik eşya üretimi, oto bakım-onarım, kaynakçılık, mobilya imalatı, kimyasal ürünler imalatı, kozmetik ürünlerinin imalatı, unlu mamuller üretimi (ekmek fırınları hariç), çağrı merkezleri, tekstil atölyelerine yönelik projeler
DESTEK TUTARLARI
Genç İstihdamının ve Genç Girişimciliğinin Desteklenmesi Mali Destek Programı’nın bütçesi 7.000.000 TL olarak öngörülmüştür.
Asgari Kullanılabilecek Kredi Tutarı: 100.000 TL
Azami Kullanılabilecek Kredi Tutarı: 500.000 TL
PROJE UYGULAMA YERİ
Restoran, kafe, otel, hediyelik eşya üretimi, oto bakım-onarım, kaynakçılık, mobilya imalatı, kimyasal ürünler imalatı, kozmetik ürünlerinin imalatı, unlu mamuller üretimi (ekmek fırınları hariç), çağrı merkezleri, tekstil atölyeleri olarak Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerinde faaliyet gösteren firmalar.

KAYS ÜZERİNDEN SON BAŞVURU TARİHİ: 17.01.2023 Saat: 23.59
TAAHHÜTNAME TESLİM TARİHİ: 24.01.2023 Saat: 17.00

ÖRNEK PROJE KONULARI
• Turizm işletme belgeli yeni yatırımların (otel, butik otel, restoran, kafe vb.) yapılması (Ajans desteklerinde bütçede inşaat işlerine ayrılan tutar toplam destek tutarının %30’undan fazla olamayacaktır.)
• Bölgeye özgü hediyelik eşya ürünlerinin üretimi
• Bölgedeki turistik tesislerin kapasitelerinin ve hizmet kalitesinin artırılmasına yönelik faaliyetler (Tescilli yapılarda faaliyet gösteren turistik tesislerde hizmet standartlarının yükseltilmesi, turizm işletme belgesinde yıldız ve kapasite artırma, yenilenebilir enerji uygulamaları, ulusal – uluslararası kalite belgeleri alımı vb.)
• Bölgede faaliyet gösteren turizm işletmelerinin kurumsallaşması ile ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımına yönelik faaliyetler (danışmanlık, internet sitesi, e-ticaret, kurumsal kimlik faaliyetleri vb.)
• Turistlerin bölgenin kültürünü/geleneklerini yaşayarak deneyimleyebileceği (örneğin; köy yaşantısını, geleneksel usullerle balık avlamayı vb. deneyimleyebileceği aktiviteler içeren oteller, restoranlar vb.) projeler
• Kaynakçılık, mobilya imalatı, kimya ürünleri imalatı, kozmetik ürünlerin imalatı gibi Bölgenin potansiyellerini değerlendiren üretim projeleri
• Çağrı merkezlerinin kurulması ve merkezlerin hizmet kalitesini artırıcı nitelikte projeler
• Oto-bakım onarım işletmelerinde yenilikçi ve verimlilik artırıcı otomasyon uygulamalarının kullanımına yönelik projeler
• Unlu mamul ve tekstil imalatında kaynak verimliliği, temiz üretim ve eko-verimlilik uygulamalarını destekleyen, ürün sayısının ve çeşitliliğinin artırılmasını gözeten, katı ve sıvı atıkların çevreye verdiği zararların engellenmesi ile atık yönetimi ve geri dönüşümü destekleyen, üretim maliyetlerinin düşürülmesine katkı sunabilecek teknolojik modernizasyon projeleri
• Tekstil imalat alanlarının oluşturulması, tekstil imalatı sanayisinde üretilebilecek yöresel ürünlerin marka değerine katkı sunabilecek ve ihracat edilebilirliklerini artırabilecek nitelikteki faaliyetler, (Ajans desteklerinde bütçede inşaat işlerine ayrılan tutar toplam destek tutarının %30’undan fazla olamayacaktır.)
• İlgili sektörlerdeki firmaların bölgesel rekabeti sürdürebilmesi açısından üretim maliyetlerinin düşürülmesi ve üretim kapasitesinin artırılmasına katkı sunabilecek teknolojik modernizasyon projeleri,
• Mevcut ve yeni pazarlardaki gücü artırmak için sürdürülebilir ihracat anlayışının benimsendiği, sanayi – üniversite – kamu bağlantısı kuran projeler

ŞİRKET İLETİŞİM ÇALIŞMALARINIZDA YANINIZDAYIZ.
Yönetici / girişimci röportajları, advertorial, banner ve etkinlikleriniz öncesinde bizimle temas edebilirsiniz. Bilgi: https://satinalmadergisi.com/dijital-islem-merkezi/ 

Kayıt Formu

Kayıt için Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) Usul ve Esasları Uyarınca Kişisel Verilerinizin Korunması Hakkında Müşteri Aydınlatma Metnin okunması ve kabul edilmesi gereklidir.