Zamanın Efendisi Olmak
Nurten KILIÇPARLAR – Eğitmen, Danışman ve Koç
“Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayın. Çünkü zaman hayatın kendisidir”. Benjamin Franklin
Zamanımızın %20’sini verimli kullandığımızı ve bu oranı daha yüksek oranlara çıkarabileceğimizi biliyor muydunuz? Peki siz zamanınızın ne kadarını verimli kullanıyorsunuz?
Zaman göreceli bir kavram. Kimimizin verim aldığı kimimizin ise boşa harcadığı aslında çok önemli bir değer. Paha biçilemez. Alınıp satılamaz ve depolanamaz. Biriktirilemez, ödünç alınamaz. Geçen zaman geri döndürülemez. Hepimiz zamanı 24 saat olarak eşit şekilde yaşıyoruz. Ancak hepimiz onu farklı şekilde tüketiyoruz. Üstelik zaman bir yandan amansızca akıp gidiyor. Günler, haftalar, aylar nasıl başlıyor, nasıl bitiyor anlamıyoruz ve akan zamanın hızına ayak uyduramıyoruz.
Zaman özetle, olayların geçmişten bugüne gelip, geleceğe doğru aktığı ve birbirini takip eden kesintisiz bir süreç.
Bu akan süreç ise 4 boyutta düşünülebilir.
- Gerçek Zaman: saatin gösterdiği zamandır.
- Psikolojik Zaman: hissedilen zamandır. Saat dilimi dikkate alınmaksızın bir durum karşında uzun ya da kısa sürdü diye yorum yapmaktır.
- Biyolojik Zaman: alışkanlıklara göre kurulan zamandır.
- Yönetsel Zaman: bir amaca ulaşmak için yapacağımız planlara ayırdığımız zamandır. Bu nedenle zaman yönetiminde dikkat edilmesi gereken asıl zaman türü yönetsel zamandır.
Engin Gençtan Hoca, “İnsan Olmak” adlı kitabında insanla zaman arasındaki ilişkiyi çok güzel ifade etmiştir. “İnsan bir zaman tüketicisidir. Üstelik bize ayrılan zaman oldukça sınırlıdır da. Ama yine de çoğumuz yapmak istediklerimizi sonsuza dek zamanımız varmışçasına erteleriz. Yaşamımız boyunca bazı şeyleri yeniden elde edebilir yerine başka şeyler koyabiliriz ama tükettiğimiz zamanı asla”. Zaman konusunda yaşadığımız asıl sorun, zamanımız olduğunu sanarak onu nasıl kullandığımızı ya da kullanacağımızı ve bizi nelerin engellendiğini fark etmememizden kaynaklanmaktadır.
Günümüze baktığımızda pek çoğumuz kendimizi zaman fakiri olarak değerlendirip, çok sayıda zaman tuzağıyla baş edemez halde, “zaman anksiyetesi” yaşar olduk.
Peki zamanın hiçbir şeye yetmediği şu dünyada zamanımızı çalan hangi tuzaklarla karşı karşıyayız ?
Zaman tuzakları, zaman akıp giderken ve biz zamanı kullanırken karşılaştığımız zaman yok edicilerdir. Kişisel ve kültürel özellikler başta olmak üzere pek çok değişik nedenle bu tuzaklarla karşılaşabiliriz.
Bu tuzaklar karşısında farkındalık kazanmamız açısından aşağıdaki soruları kendimize sormamız önemli birer yöntemdir.
- Vaktimi kiminle, nerede, ne için ve nasıl harcıyorum ? Zamanımı ve enerjimi en çok ne ya da neler tüketiyor ?
- Boş zamanın ne kadar ?
- Ölü ve verimli zamanlarım neler ?
- Kendime ne kadar etkin zaman ayırıyorum ?
Gelelim zaman tuzaklarına. Nedir bu zamanımızı çalan konular ?
Zaman tuzaklarını genel olarak şu şekilde sıralayabiliriz;
- Plansız ziyaretçiler ve telefonlar
- Gereksiz sosyal medya kullanımı
- İletişim konusunda yaşanan sorunlar
- Hayır diyememek
- Düzensizlik ve öz disiplin eksikliği
- Atalet
- Kararsızlık
- Acelecilik
- Bilgi eksikliği
- Stresi yönetememek
- Hedefleri belirlememek
- Öncelikleri belirlememek
- Konfor alanından çıkamamak
- Mükemmeliyetçilik
- Öz güven eksikliği
- Erteleme
- Etkili dinlememek
- Yanlış ve gereksiz bilgiler
- Sorumluluk paylaşmama
Değişik nedenlerden kaynaklanan bu zaman tuzaklarını azaltmak ya da yok etmek için yapılması gereken en önemli şey, ZAMANIN EFENDİSİ OLMAK yani ZAMANI ETKİN YÖNETMEKTİR.
Zaman aslında soyut bir olgudur. Ama gerçektir. İnsanın zaman akışına müdahale etmesi mümkün değildir. Ancak insan yaşamındaki olayları kontrol altına alarak zamana hâkim olabilir. Zamanı etkili bir biçimde kullanabilir. Hayatının kontrolünü eline alabilir ve zamanın efendisi olabilir. Bu nedenle zamanı nasıl planlayıp nasıl tükettiğimiz ve nasıl sonuçlar aldığımız önemlidir. İşte tam bu noktada zaman yönetimi devreye girmektedir.
Peter Drucker’ın çok sevdiğim bir sözü vardır. Zaman en az bulunan kaynaktır ve eğer o doğru yönetilmiyorsa, hiçbir şey doğru yönetilmiyor demektir.
Zaman yönetimi, öncelikleri belirleyip doğru bir planlama yaparak zamanı etkili ve verimli şekilde kullanmak olarak tanımlanabilir. Zaman yönetiminde temel amaç, zaman akışı içerisinde kendimizi en etkili şekilde organize ederek, amaçladığımız sonuçlara optimum verimle ulaşabilmektir.
Yapılan bir araştırmaya göre etkili bir zaman yönetiminin başlangıcı ise zamana ait farkındalığın artmasıyla olur. Bu farkındalık kendimizi iyi tanımak, hayat amacımız bilmek, ritüellerimizi, alışkanlıklarımızı, önceliklerimizi doğru belirlemek ve zamanın önemli bir değer olduğunu içselleştirmekten geçer.
Zamanı nasıl değerlendirdiğimiz hayatta vardığımız noktayı belirler. Bu yönüyle günümüzde zamanı yönetmek kişisel bir beceri olarak görülmekle birlikte, başarı zamanı iyi yönetmekle eşdeğer olarak nitelendirilmektedir. Zaman yönetimi ayrıca bir öz yönetim ve kişisel bir eylem sürecidir.
Zamanı etkili kullanmak imkânsız bir durum değildir. Etkili bir zaman yönetimiyle hayatımızın her alanında etkin sonuçlar alabilir, harcadığımız zamana değer ve anlam katarak verimli geçen saatlerin oranını arttırabiliriz.
Ayrıca etkili bir zaman yönetimiyle,
- Verimlilik artar, alınan sonuçlar etkili ve tatmin edici olur
- Belirsizlik ve baskı azaldığı için stres ve dolayısıyla zaman anksiyetesi azalır
- Hedeflere ulaşmak kolaylaşır
- Kişisel zaman verimli hale gelir
- Performans ve motivasyon artar
- Erteleme azalır ve harekete geçme eylemi çoğalır.
Tüm bunlarla birlikte, etkili zaman yönetimi konusunda önemli olacağını düşündüğüm bazı yöntemler şunlardır;
- Zamanı nasıl geçirdiğin ile ilgili detaylı bir doküman hazırla
- Nerede, nasıl, kiminle ve ne için vakit geçirdiğine dikkat et.
- Zamanı blokla
- Odaklan
- Ertelemenin önüne geç
- Mentorluk ve Koçluk al
- Ajanda tut
- Dosya ve evrak işlerinde minimalist ol
- Hangi saatlerde verimlisin farkına var
- Mükemmel olma yapabileceğinin en iyisini yap
- Kendini ödüllendir
- Kendine güven ve iç motivasyonunu yüksek tut
- Hayır demeyi öğren
- Sorumluluk paylaş
- Ara vermeyi unutma
- Fomo konusunda dikkatli ol
- Sosyal medyayı dikkatli kullan
- Bütünsel sağlığına dikkat et
- Boşa geçen süreyi verimli hale getir
- İletişim kanallarını doğru kullan
Kullanılacak bazı teknikler ve yaklaşımlar da verimli bir zaman yönetimi konusunda büyük ölçüde destek sağlar. Bu teknikleri deneyerek uygun olanı seçmek tamamen kişisel ve yönetsel bir tercihtir.
- Pomodro Tekniği
- Eisenhower Tekniği
- Kanban Tekniği
- Hızlı Planlama Metodu
- 168 Saat Yöntemi
- GTD Tekniği (Getting Things Done)
- Pareto İlkesi
- ABC Yaklaşımı
- Sihirli Araç Yaklaşımı
- 101 Yaklaşımı
- Akıntıya Bırakma Yaklaşımı
- Covey’in Zaman Yönetimi Yaklaşımı
- İyileştirme Yaklaşımı
- Hedef Belirleme Yaklaşımı
- Savaşçı Yaklaşımı
- Düzen Belirleme Yaklaşımı
- Zaman Yönetimi Tablosu
“Hiçbir şey için zaman bulamazsın. Zaman istiyorsan, onu yaratmalısın”. Charles Bıxton
Verimli zamanlarla geçecek sağlıklı, mutlu, başarılı ve nice güzel yıllara…
Sevgilerimle,
Nurten KILIÇPARLAR
Eğitmen, Danışman ve Koç








Hizmet verdikleri ülkelerde rekabet avantajı sağlayabilmek için satınalma operasyonlarının etkin ve verimli yönetilmesini amaçladıklarını belirten Colin’s Global Satınalma Grup Müdürü Mehmet Ali Havuz sektörün dinamikleri ve iş anlayışındaki değişikler hakkında bilgi vererek “Global dünyada şirketler, kalite ve maliyet unsurlarını içeren rekabet stratejileri geliştirmek zorundalar. Bizim gibi uluslararası operasyonlarda güçlü şirketler için satınalma yönetimi, en önemli konular arasında yer almaktadır. Malzemelerin doğru kalitede, doğru miktarda, doğru zamanda, doğru fiyatta ve doğru kaynaktan temin edilmesi, rekabet avantajı içinde doğrudan rol oynamaktadır. Bu nedenle satınalma ekiplerimizin eğitimine özel bir önem veriyoruz” dedi.




Archimedes (Arşimet) tarafından M.Ö 3. yüzyılda tasarlanan pompalar, mekanik kuvvetlerin fiziksel kaldırma ve sıkıştırma kuvvetiyle maddeyi itmesi prensibi ile çalışıyor. Pompalar, sıvıların basıncını ve toplam enerjisini arttırıyor. İçine çektiği akışkana kinetik ya da potansiyel enerji kazandırmaya yarıyor. Genel olarak pompa; akışkanları bir yerden bir yere iletmeye, daha yükseğe çıkarmaya ve gazları sıkıştırıp kapalı kapıların içindeki gazların boşaltılmasına yarıyor. Bu ifade doğrultusunda pompayı, birçok sektöre hitap eden mekanik bir aygıt olarak tanımlıyoruz.
Hammadde, üretici birçok şirketin en önemli girdisidir. Sürdürülebilir bir fiyat ile ürün tedariği son zamanların ciddi değerleri arasında yer alıyor. Son dönemde yaşadığımız; global ölçekli pandemi krizini, Rusya – Ukrayna savaşını dünyada yaşanan bir “Değişim” olarak adlandırmak sanırım en doğru ifade olacak.

HPKON Kongresi Yürütme Kurulu Başkanı Şemsettin Işıl ise kongre hakkında şu bilgileri aktardı: “Kongrelerimize bugüne kadar 5 bin 297’si kayıtlı delege olmak üzere toplam 11 bin 166 kişi katılmıştır. Düzenlenen 9 kongre boyunca, 314 adet bildiri sunulmuş, 9 adet panel, 10 adet yuvarlak masa toplantısı ile 19 adet kurs düzenlenmiştir. Sunulan bildirilerin yer aldığı 8 adet ‘Bildiriler Kitabı’ yayınlanmıştır. Atölye çalışmalarının toplam sayısı ise 84’tür. Bu sayılara şimdiki kongremizin sonuç sayıları ayrıca ilave edilecektir. Kongremiz, başta akışkan gücü olmak üzere kontrol tekniği, mekatronik, otomasyon ve endüstri 4.0 alanlarında çağdaş bilgi ve teknolojilerin etkin bir şekilde tartışıldığı ve paylaşıldığı, kurumlar ve bireyler arasındaki profesyonel ilişki ağlarının kurulup geliştirildiği ve bu alandaki tüm yenilik ve gelişmelerden haberdar olma imkanının tekrar doğacağı bir bilimsel platform olacaktır.”
Kongre ile eş zamanlı olarak MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleşen 9. Ulusal Hidrolik Pnömatik Fuarı’nda, 39 firma yer alıyor. 1.030 m2 alanda gerçekleşen fuarda Hidrolik-Pnömatik, Kontrol Tekniği, Mekatronik, Otomasyon, ve Endüstri 4.0 uygulamalarını sergileyen katılımcı firmalar, hem kongreye katılan sektör temsilcilerinin hem de sektör profesyonellerinin yoğun ilgisi ile karşılaşıyor.
Kamu İhale Kurulu Kararı Özeti; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, ihale üzerinde bırakılan Firmanın aşırı düşük teklif açıklamalarının mevzuata uygun olmadığı, yakıt tüketim oranlarının araçlara göre yetkili servisten alınması, EPDK fiyat tarifesinin alınması, teklif ettikleri fiyattan karar pulu, damga vergisinin arı ayrı belirtilmesi, işi kendi malı ile yapacak ise amortisman giderinin ayrı ayrı incelenmesi, sunulan belgelerde meslek mensubunun onayı olması, sigorta belgelerinin aranılan şartları taşıması, işin tamamını kapsaması, servis aracı izin belgesinin olması, lastik giderinin ayrı belirtilmesi, Ek-05, Ek-06 ve Ek-07’deki bilgilerin meslek mensubunca onaylanması gerektiği, anılan isteklinin teklif etmiş olduğu tutarla işin maliyetini karşılamasının mümkün olmadığı iddiasına yer verilmiştir.
İnsanlık tarihinin en hızlı yayılan dili olarak gösterilen İngilizce’nin bu hızlı yayılımı sonucunda küresel iş dünyasının ortak dili haline gelmesi ile birlikte birçok firmanın dünya genelinde sürdürülen faaliyetlerinde etkinliği arttırmak amacıyla İngilizceyi “şirketin resmi iş dili” olarak kabul ettiği ve kullandığı görülmektedir (Neeley, 2012). Ne var ki, özellikle iş dünyasında İngilizceye olan yoğun talebin yanı sıra, göz önünde bulundurulması gereken diğer bir nokta da hayatlarını İngilizce öğrenmeye adamış ve bu alanda bir arpa boyu yol gidememiş çalışanların varlığıdır.
Microsoft, kuruluşların tedarik zinciri veri varlığı yatırımlarını açık bir yaklaşımla en üst düzeye çıkarmasına yardımcı olan ve en iyi Microsoft yapay zeka, iş birliği, düşük kod, güvenlik ve SaaS uygulamalarını birleştirilebilir bir platformda sunan Microsoft Tedarik Zinciri Platformu’nu kamuoyuna tanıttı. Şirket ayrıca, tedarik zinciri görünürlüğü ve dönüşümü için hazır bir komuta merkezi ve Microsoft Supply Chain Platform’un bir parçası olan Microsoft Supply Chain Center’ın önizlemesini de duyurdu. Tedarik Zinciri Merkezi, yerleşik iş birliği, arz ve talep öngörüleri ve sipariş yönetimi ile bir kuruluşun tedarik zinciri verileri ve uygulamalarıyla yerel olarak çalışmak üzere tasarlandı. Microsoft İş Uygulamaları ve Platformu Kurumsal Başkan Yardımcısı Charles Lamanna, “İşletmeler; eski sistemler, ERP, tedarik zinciri yönetimi ve nokta çözümleri arasında yayılan petabaytlarca veriyle uğraşıyor ve bu da tedarik zincirinin parçalı bir görünüme sahip olmasına yol açıyor” dedi.
Teknik iflas şirketlerin çekindiği konulardan bir tanesidir. Gerçek iflas kadar olmasa da firmaların borca batarak faaliyetlerini yürütmeleri sürdürülebilir olmadığı için alınacak önlemler TTK’nın 376’ncı maddesinde ve bu konuda çıkarılan Tebliğde ele alınmıştır. Özellikle 2018 tarihinde yaşanan ve etkileri hala süren döviz türbülansı ve yüksek enflasyonist dönemlerde bu Tebliğ uygulaması çok daha önemli hale gelmiştir.
Anayasamıza göre, “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz (m.20/1). Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir (m.20/3)”. Anayasamızın 22 nci maddesine göre de, “Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır”.
Ticari alacak sigortasında dünya lideri Allianz Trade’in son yayınladığı Küresel İflaslar Raporu’na göre enerji krizi, enflasyona odaklı faiz politikası ve müdahale edilemeyen resesyon iflas dalgasını tetikleyecek. İki yıllık düşüşün ardından, küresel çapta ticari iflaslarda 2022’de yüzde 10, 2023’te ise yüzde 19 oranında geniş tabanlı bir artış bekleniyor.