Kamu İhale Kurumu Görüşü: “Puan Karşılığı Yapılan Tıbbi Hizmet İhalelerinde” Ek Fiyat Farkı Hesaplanamaz

Bilindiği üzere Kamu ihalelerinde; özellikle son bir yıldır fiyat artışlarından kaynaklanan yüklenici firmaların maliyet artışlarını karşılamak amacıyla 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanuna eklenen geçici 5. Madde ve geçici 6. Madde ile bir kısım düzenlemeler yapıldı.

4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanuna eklenen gerek geçici 5. Madde gerekse geçici 6. maddenin uygulaması ile ilgili ortaya çıkan tereddütleri gidermek üzere Kamu İhale Kurumu yoğun bir mesai harcadı. Kamu ihale Kurumu tarafından söz konusu tereddütler ile ilgili uygulamayı yönlendirecek düzenleyici kurul kararları yayımlandı.

4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanuna eklenen gerek geçici 5. Madde gerekse geçici 6. Madde ile getirilen en önemli düzenlemeler ek fiyat farkı ve artırımlı fiyat farkı olmuştur. Geçici 5. Madde ile 2021 yılının ikinci altı aylık dönemindeki gerçekleşen hizmetler ve mal teslimlerine ek fiyat farkı verilmiştir. Geçici 6. Madde ile ise 2022 yılının ilk üç ayı için ek fiyat farkı ile 2022 ve 2023 yılı için ise artırımlı fiyat farkı verilmesi düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemelerden yararlanabilmek için yayımlanan esaslardaki belirlenen şartları taşımak ve geriye yönelik yapılacak hesaplamalar için 30 gün içerisinde başvuruda bulunmak gerekmekteydi.

Gerek ek fiyat farkı gerekse artırımlı fiyat farkının uygulanması ile ilgili olarak spesifik sağlık sektöründe yapılmakta olan; Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) puanı karşılığı yapılan tıbbi hizmet alımlarındaki uygulamalar bu ihalelerin kurgusundaki özel durumları nedeniyle oldukça karmaşıktır.

SUT puanı karşılığı yapılan tıbbı hizmet alımları niteliği itibarıyla fiyat farkı hesaplanan sözleşmeler haline gelmektedir. Bu ihaleler ihale ilan tarihi itibariyle; ihale edilen sağlık hizmetlerinin SUT’daki puanlarının toplamı şeklinde düzenlenmektedir. Bu ihalelerde fiyat farkı verilmemekte, fakat ihalesi yapılan sağlık hizmetlerinin SUT puanlarında bir artış veya azalış olması durumunda verilecek hizmet miktarı artmakta veya azalmaktadır. Dolayısıyla ihale edilen tıbbi hizmetlerin miktarını etkilemekte ve niteliği itibarıyla fiyat farkı düzenlemesi içermektedir.

Söz konusu ihalelerde ek fiyat farkının uygulanması ile ilgili olarak Kamu ihale Kurumu tarafından 24/08/2022 tarihli 2022/DK.D-308 nolu düzenleyici kurul kararı yayımlandı. Yayımlanan düzenleyici kurul kararının ikinci maddesi “Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan puan birimleri üzerinden ihale edilen hizmet alımlarından, ihale dokümanında SUT puanlarında değişiklik yapıldığında ödemelerin ihale tarihinde değil, ilgili (işin yapıldığı) ayda geçerli olan puanlar üzerinden gerçekleştirileceğinin belirtildiği işler için 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun Geçici 5 inci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Esaslar kapsamında ek fiyat farkı hesabı yapılıp yapılmayacağına ilişkindi”.

Kamu ihale kurulu söz konusu ihaleler ile ilgili olarak;

“4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun Geçici 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, bu madde kapsamında ek fiyat farkı verilebilecek alım türleri ile ürün ve girdiler dâhil, ek fiyat farkı hesaplamalarına ilişkin esas ve usulleri tespite Cumhurbaşkanının yetkili olduğu hüküm altına alınmış ve bu yetkiye dayanılarak, 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun Geçici 5 inci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Esaslar yürürlüğe konulmuştur. Bu Esaslara göre ek fiyat farkı hesabı yapılması da ancak ek fiyat farkı hesaplanacak alım türleri ve girdilerin Esaslarda belirtilerek, ek fiyat farkına ilişkin hesaplama yöntemi vb. gerekli düzenlemelerin yapılması halinde mümkündür.

Dolayısıyla, 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun Geçici 5 inci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Esaslarda SUT’ta yer alan puan birimleri üzerinden ihale edilen hizmet alımlarından, ihale dokümanında SUT puanlarında değişiklik yapıldığında ödemelerin ihale tarihinde değil, ilgili (işin yapıldığı) ayda geçerli olan puanlar üzerinden gerçekleştirileceğinin belirtildiği işler için ek fiyat farkı hesabı yapılmasına ilişkin bir düzenlemeye ve formüle yer verilmeyerek söz konusu işlere ilişkin sözleşmeler kapsam dışında bırakıldığından, anılan sözleşmeler için ek fiyat farkı hesaplanmasının mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.”

Şeklinde görüş yayınladı.

Bu görüş; 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun Geçici 5 inci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Esaslarda SUT’ta yer alan puan birimleri üzerinden ihale edilen hizmet alımlarından, ihale dokümanında SUT puanlarında değişiklik yapıldığında ödemelerin ihale tarihinde değil, ilgili (işin yapıldığı) ayda geçerli olan puanlar üzerinden gerçekleştirileceğinin belirtildiği işler ek fiyat farkı hesaplanmasının mümkün olmadığını söylemektedir.

Kamu İhale Kurulu tarafından hatalı bir değerlendirme sonucu yayımlanan söz konusu görüşün olası sonuçlarını şu şekilde değerlendirebiliriz.

  • 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun Geçici 5 inci Maddesine göre ek fiyat farkları hesaplanmayacak varsa ödenenler idareler tarafından geri istenecektir.
  • 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun Geçici 6 inci Maddesine göre ek fiyat farkları hesaplanmayacak varsa ödenenler idareler tarafından geri istenecektir.
  • 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun Geçici 6 inci Maddesine göre artırımlı fiyat farkları hesaplanmayacak varsa ödenenler idareler tarafından geri istenecektir.

Kamu ihale kurulu tarafından yapılan değerlendirme; gerek 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun Geçici 5’inci Maddesinin gerekse Geçici 6’ıncı Maddesinin ruhuna ve kanun koyucunun amacına aykırıdır. Bu düzenleyici kurul kararı sonucunun; zaten maliyetleri karşılamak ve yüklenicisi oldukları işleri tamamlamak açısından oldukça zor durumda olan, tıbbi hizmet firmalarını olumsuz etkileyeceği açıktır. Ayrıca bu karar sonucu firmalar ile idareler arasında yaşanacak uyuşmazlıklar ve hukuki sorunlarda sağlık sektöründe yeni iş yükleri oluşturacak mahiyettedir.

Mehmet ATASEVER

Kamu İhale Kurulu Eski Üyesi/ Akademisyen 

İhracat Alım Talebi: Termal Tuğla

ALIM TALEBİ

Ürün Tanımı: Termal Tuğla. İhracata yöneliktir.

Miktar, ülke, liman ve ürün detaylarını öğrenmek için, tedarikçi üyeliği gerekmektedir. Tıklayınız.

Üyeliğinizin ardından, teklifinizi ticaret@satinalmadergisi.com a gönderebilirsiniz.

Son Teklif Toplama Tarihi: 23.09.2022

B2B MAĞAZA AÇILDI

Mağazada
– ürün
– hizmet
– 2. el makine teçhizat
– araç
– stok fazlası ürün
– hurda satışı yapabilirsiniz.

MAĞAZA İÇİN https://satinalmadergisi.com/magaza/  TIKLAYINIZ

E-MAĞAZADA SATIŞ YAPMAK İÇİN SATICI ÜYELİK TİPLERİNİ İNCELEYİNİZ.

Küresel Endişeler İnşaat Malzemeleri İhracatını Baskılıyor

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD) hazırladığı Dış Ticaret Endeksi’nin temmuz ayı sonuçlarını açıkladı. Bu dönemde küresel ölçekte resesyon endişeleri ile düşen emtia ve metal fiyatları, ihracat fiyatlarına yansımaya başladı. Temmuz ayında birim fiyatlar artarken ihracat miktarlarında düşüş yaşandı. İnşaat malzemeleri sanayinde 2,48 milyar dolarla değer olarak bu yılın en düşük ikinci aylık ihracatı gerçekleşti. Türkiye’nin sanayi ürünleri ihracatı da 13,63 milyar dolarla ocak ayı sonrası en düşük değere geriledi.

İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi’ne göre temmuz ayında, inşaat malzemeleri sanayi ihracat performansı yavaşladı. Temmuz ayında çalışma gün sayısındaki düşüşle birlikte esas etki yavaşlayan pazarlardan kaynaklandı. Küresel ölçekte resesyon endişeleri ile gerileyen emtia ve metal fiyatları da temmuz ayı ihracatında etkisini hissettirmeye başladı.

2022 yılı temmuz ayında 2,48 milyar dolarla değer olarak bu yılın en düşük ikinci aylık ihracatı gerçekleşti. Buna rağmen ihracat miktar olarak geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 6,7 yükseldi. 2022 yılı temmuz ayında inşaat malzemeleri ihracatı miktar olarak geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 10,3 azalarak 4,53 milyon ton oldu.

İnşaat malzemeleri sanayi ortalama yıllık ihracat birim fiyatı temmuz ayında geçen yıla göre yüzde 19,6 artarak 0,55 dolar/kg seviyesine çıktı. 2021 yılı temmuz ayında ortalama ihracat fiyatları 0,46 dolar/kg olmuştu.

Bu ayki ihracat performansına bağlı olarak inşaat malzemeleri yıllık (son 12 aylık) ihracatı temmuz ayında 34,64 milyar dolara ulaştı. Yıllık ihracat miktar olarak 63 milyon tona inerken ihracat birim fiyatı yıllık ortalama 0,55 dolar/kg oldu.

İnşaat malzemeleri ihracatı yılın ilk yarısını tarihin en yüksek yıllık ihracat seviyesinde tamamladı ancak yılın ikinci yarısında pazarlarda savaşın etkileri, yüksek küresel enflasyon ve resesyon endişelerinin baskısı hissediliyor. Pazarlardaki yavaşlamanın ihracat üzerindeki yavaşlatıcı etkisini önümüzdeki aylarda daha güçlü şekilde göstermesi bekleniyor.

Temmuzda İthalat Yine Yüksek

Dış Ticaret Endeksi’ne göre ithalat geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 26,8 artışla 800 milyon dolara ulaştı. 2022 yılı temmuz ayında inşaat malzemeleri ithalatı miktar olarak önceki aylara göre gerileyerek 275 bin 903 ton seviyesinde gerçekleşti. Ortalama ithalat birim fiyatı ise 2,90 dolar/kg oldu.

İhracatta Birim Fiyatlar Arttı, Miktar Düştü

2022 yılı temmuz ayında inşaat malzemeleri ihracat performansı alt sektörler itibarıyla geçen yılın aynı ayı ile karşılaştırıldığında farklı gelişmeler gösterdi. Sekiz alt ürün grubunda da değer olarak birim fiyatlardan kaynaklı artış kaydedildi. Miktar olarak ise düşüşler görüldü.

Sekiz alt ürün grubunun altısında ortalama ihracat birim fiyatları geçen yılın temmuz ayına göre yükseldi. Küresel emtia ve nihai ürün fiyatları gerileme eğiliminde olmasına rağmen geçen yıl yaz dönemi fiyatlarının üzerinde bulunuyor.

Temmuz ayında demir çelik ürünlerin ortalama ihracat birim fiyatları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 22, mineral, taş ve toprak ürünlerin ise yüzde 23,3 arttı. Metal bazlı ürünlerin ortalama ihracat birim fiyatı yüzde 24,2 yükselirken, prefabrik ürünlerde yüzde 15,5, ağaç ve ahşap ürünlerinde yüzde 25,3 arttı.

Bu dönemde sekiz alt ürün grubunun beşinde ihracat miktar olarak geçen yılın üzerinde gerçekleşti. Üç alt sektörde ise düşüş yaşandı. Miktar olarak düşüşlerde geçen yılın yüksek artışlarının baz etkileri görülmeye başlandı.

Temmuz ayında miktar olarak ihracat artışları kimyasal bazlı ürünlerde yüzde 15,8, yalıtım malzemelerinde ise yüzde 12,9 oldu. Demir çelik ürünleri ihracatı miktar olarak yüzde 16,6, mineral, taş ve toprak ürünlerin ihracatı yüzde 10 ve metal bazlı ürünlerin ihracatı yüzde 11,6 azaldı.

Sekiz alt ürün grubunun tamamında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre değer olarak yükselirken farklı artışlar gerçekleşti. Artış oranı ağaç ve ahşap ürünlerinde yüzde 26,7, prefabrik yapılarda yüzde 18,9, mineral ürünlerde yüzde 10,4 olurken, demir çelik ürünlerinde yüzde 1,5 seviyesinde kaldı.

Türkiye’nin Sanayi İhracat Performansı Temmuz Ayında Yavaşladı

Temmuz ayında çalışma gün sayısının azalması ve pazarlardaki yavaşlama sanayi ihracatında da durağanlaşmaya yol açtı. Bu dönemde sanayi ürünleri ihracatı değer olarak 13,63 milyar dolara inerken, ocak ayı sonrası en düşük ihracat olarak kaydedildi.

Rusya-Ukrayna savaşının pazarlardaki etkileriyle birlikte ihracat miktar olarak da düştü. 2022 yılı temmuz ayında Türkiye toplam sanayi ürünleri ihracatı miktar olarak 8,26 milyon tona gerileyerek ocak ayı sonrası en düşük seviyesine geldi.

2022 yılı temmuz ayında ortalama ihracat birim fiyatları küresel fiyat düşüşlerine rağmen sınırlı ölçüde arttı. Sanayi malı ihracatında ortalama birim fiyatları 2021 yılı temmuz ayında 1,46 dolar/kg iken 2022 yılı temmuz ayında 1,65 dolar/kg’a çıktı.

Yüksek ihracat birim fiyatlarının ihracata katkısı sürerken, önümüzdeki aylarda bu etkinin azalması bekleniyor. Savaşın yukarı ittiği fiyatlar resesyon endişeleri ile temmuz ayından itibaren gerileme sinyalleri veriyor.

İnşaat malzemeleri sanayi dışındaki sanayilerin toplam ihracatı değer olarak 2022 yılı temmuz ayında önceki aya göre gerileyerek 11,15 milyar dolar oldu. İhracat miktar olarak da düştü.

İnşaat malzemeleri sanayi dışındaki sanayilerin ortalama ihracat birim fiyatı geçen yıl temmuz ayında 2,83 dolar/kg iken bu yıl 2,99 dolar/kg seviyesine çıktı.

Türkiye’nin sanayi mallarına yönelik ilave talebi yeni yılın ilk yarısında yüksek gerçekleşirken, hem Rusya-Ukrayna savaşının pazarlarda artan etkileri hem de resesyon endişeleri ile yılın ikinci yarısında sanayi ihracatındaki artışın yavaşlaması bekleniyor.

 

Ticaretle ilgili alım-satım ve danışmanlık taleplerinizi, https://satinalmadergisi.com/ticaritalep/ sayfasından iletebilirsiniz.

Sosyal Medya; Gelişmeleri Kaçırma Korkusu ve İş Yaşamı

İnsanlar, sosyal medyayı kullandıklarında günlük yaşamlarındaki gibi iletişim kurduklarını düşünür. Sosyal medya kullanıcıları, boş vakitlerini değerlendirdiklerini ve eğlenip dinlenip, iletişim kurduklarını düşünürken vakitlerinin çoğunu sosyal medyada harcamakta böylelikle sosyal medya kullanımı yeni bir yorgunluk kaynağı haline gelmektedir. Sosyal medyada harcanan zaman neticesinde sosyal medyanın kendisi bir meşguliyet haline gelmekte, sosyal medya kullanıcılarının tüm zamanlarını kaplar hale gelmektedir. Sosyal medyanın derinden etkilediği alanlardan biri iş hayatıdır demek yanlış bir önerme olmayacaktır. Bireylerin hayatlarının tüm alanlarını kaplamaya başlayan sosyal medya bağımlılıklar yaratarak iş yaşamının sorunlarına yenilerini eklemektedir.

Sosyal medyanın neden olduğu diğer bir sorun ise, “Gelişmeleri Kaçırma Korkusu” (Fear of Missing Out) (FOMO) olarak nitelendirilebilir. Kişi yeni olayları veya gelişmeleri kaçırmamak için sürekli olarak sosyal medya platformlarını veya mesajlarını kontrol etmektedir. Ona göre hayatın geçtiği yer sosyal medyadır ve bu bağlamda dürtüsel davranmakta, hayatı kaçırdığı endişesiyle işini sık sık bölmektedir. Dikkati dağınık, odaklanması zayıftır.  Öte yandan sosyal medyada yansıtılan hayatın güzel ve eğlenceli tarafları da kişiyi umutsuzluğa sürüklemekte, “herkes eğlenirken ben çalışıyorum” duygusu geliştirmesine neden olmaktadır.

“Gelişmeleri Kaçırma Korkusu (FOMO)”nun yakından ilişkili olduğu  “phubbing” kavramı bu sorunu katmerlendirmektedir. “Phubbing” olarak nitelendirilen kavram, İngilizce “phone” ve “snubbing” (görmezden gelme) kelimelerinin bir bileşiminden oluşmakta ve kişinin  telefonuna dalıp diğer insanları  ve işleri görmezden gelmesi olarak nitelendirilmektedir. Phubbing ve Gelişmeleri Kaçırma Korkusu (FOMO)  ile  sosyal medyanın bağımlılık üretici yapısı sayesinde  kişinin işini savsaklamasına kadar götüren bir etkisinin olduğu da ileri sürülmektedir. Örneğin Facebook kullanımına ilişkin yapılan çeşitli araştırmalar sonucunda elde edilen bulgular, Facebook kullanımının bazı insanlarda yoksunluk belirtisi gösterecek kadar bağımlılık yapıcı bir etkisi olduğunu göstermektedir. Bu araştırmalarda elde edilen bulgulara göre Facebook bağımlılığı, kendini çekme ve olumsuz duygular yaşama, nüksetme, duygu durum değişiklikleri ile görevleri ve çevresiyle çatışma yaşama gibi davranışsal bağımlılık belirtileri ile uyumludur (Turel, 2015: 84).Kısacası sosyal medyanın yoğun bir biçimde kullanılmasının ve bağımlılık haline gelmesinin kişiler üzerinde tükenmişlik de dâhil olmak üzere çalışma yaşamına uzanan birçok olumsuz etkisinin bulunduğu, örneğin kişilerin işyerindeki verimliliğini ve iş güvencesini de olumsuz bir biçimde etkilediği de ileri sürülmektedir (Soror, Steelman ve Turel, 2022: 68).

Sosyal medya onca pırıltısına karşın vaad ettiği iletişim, etkileşim hızına rağmen uzun vadede bağımlılık yaratan yapısıyla kişilerin hayatını olumsuz yönde etkilemekte, bu durum iş hayatına da yansımaktadır. Kişiler “phubbing”e daldığı zaman dünyayı unutmakta, gelişmeleri kaçırmama korkusu onların hayatı kaçırmalarına neden olmakta, iş yaşamları yara almaktadır.

Dr. Esma Gültüvin GÜR OMAY

Kaynakça

Turel, O. (2015), “An Empirical Examination of the “Vicious Cycle” of Facebook Addiction”, Journal of Computer Information Systems, 55 (3), pp. 83-91

Soror, A., Steelman, Z. R. and Turel, O. (2022), “Exhaustion and dependency: A habituation–sensitization perspective on the duality of habit in social media use”, Information Technology & People, 35 (1), pp. 67-95.

İskele İnşaat Projeleri ve Teknik Satınalma

Türkiye 3 tarafı denizlerle çevrili ve jeopolitik anlamda kıyıları çok değerli olan bir ülkedir. Çağımızda deniz taşımacılığının önemi artış göstermektedir ve gelişen teknoloji ile birlikte dünya çapında önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Dünya ticaretine hakim olan bölgelerdeki ülkeler kıyı liman yapılarına daha çok önem vermeye başlamıştır. Bir yarımada ülkesi olarak bu gelişmeler bizim de modern liman ve tersane tesislerine olan ihtiyacımızı arttırmıştır.

İskeleler;

İskeleler yapısal olarak kazıklar ve kazıkların üzerine oturtulan plaklardan oluşan kıyıya dik yanaşma yapılarıdır. Yanaşma yüzeylerinin şekillerine göre Şekil 1.1’ de gösterildiği gibi T tipi, L tipi ve Parmak tip şeklinde olabilirler. Söz konusu şekiller arasından hangisinin uygun bulunacağı seçilirken en önemli etken su derinliğidir.

İskele Projeleri Ön Hazırlık;

İskele yapımının belirli standart ve kuralları vardır. Bu kurallar Kıyı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte belirtilmiştir. Öncelikle iskeleyi yapacak firma tarafından vaziyet planı oluşturulur. Bu plana ek olarak iskelenin neden yapılacağı hakkında bir yazı sunulur. Bu plan ve yazılarla Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğüne ya da Valiliğe başvurulur.

Proje Detaylarının Belirlenmesi;

25 yıllık saha tecrübemize göre hem tasarım hem planlama anlamında söz konusu.

Proje detaylarının belirlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Bunların yanında coğrafik etkenler, sismik yükler tasarım aşamasında dikkate alınması şart olan parametreleri oluştururlar.

Proje Teknik Şartname Neden Önemlidir ?

Teknik Şartnamenin eksiksiz olarak hazırlanması projenin nihai başarısı için çok önemlidir. Tecrübeli Profesyonel Ekipler tarafından hazırlanmış Teknik Şartname projenin doğru bir biçimde tasarlanmasını, çalışmanın öngörülen takvim dâhilinde yapılmasını ve kaynakların israf edilmemesini sağlar.

Saha İncelemeleri;

Proje süresince firmanın bünyesindeki profesyonel proje ekibi tarafından maliyet, hesap işleri, mühendislik (Kıyı ve liman yapılarında denizden gelen dalga, rüzgâr, akıntı gibi yükleri kadar, deprem

Yükleri de etken rol oynamakta ve tasarım aşamasında bu durumlar göz ardı edilirse ciddi hasarlar oluşabilmektedir. ) tasarım, araştırma, geliştirme, satış ve üretim gibi alanlarda incelemeler yapılarak, raporlar hazırlanmalıdır.

Proje Kilometre Taşları;

Kilometre taşlarına ulaşılması ekip moral ve motivasyonu için önemli rol oynar, kilometre taşı aktivitelerinin süresi ‘’0’’ dır, kilometre taşını bir örnekle açıklayalım.

1986 Milano Uluslararası Maratonunu kazanan Japon atlet Yamada ya nasıl başardığı sorulduğunda ‘’ Yarış pistini ve yol kenarındaki binaları, ağaçları hayal ettiğini, birine ulaştığında diğerine ulaşması gerektiği konusunda kendini motive ettiğini ‘’ söylemiştir.

Proje Takvimi Neden Önemlidir ?

Kuruluşların yalnızca %35’i projeleri çoğunlukla veya zamanında tamamladığını göz önünde bulundurursak takvimin işi bilen profesyonel ekipler tarafından yapılmasının önemini anlamış olacağız öncelikle Programa uymanızı sağlar, Bütçenin altında kalmayı kolaylaştırır, Darboğazları belirleyebilir ve buna göre hazırlık yapabilirsiniz.

 

Örnek Bir Proje:  Mersin Anamur İskele İnşaatı;

 

Mersin Anamur İskelesi  2018 – 2020 tarihler arasında yapılmıştır.

İşin Adı                    : Mersin Anamur İskele İnşaatı.

İskele Eni                : 50 mt

İskele Boyu             : 350 mt

Kazık Çap                : 1200×18 mm

Kazık Sayısı             : 550 adet

Kazık Çakma Boyu : 36 mt

Beton Sınıfı             : C40

İskele Yapımı;

İskele deniz taşıtlarının sol tarafını ifade etmek için kullanılan bir terim olmakla beraber, kıyılardan denize doğru uzantı olarak kurulan ve gemilerin yanaşmasını sağlayan yapılardır. Kıyıya yanaşamayan gemiler bu sayede iskeleye yolcu, mal ve yük indirimi gerçekleştirebilir. Özellikle ağır yüklü eşyaların taşınması ve araçlara nakliyesi iskele sayesinde oldukça kolay olmaktadır.

Yüklenici Belirlerken Şunlara Dikkat Edin

İlkönce birden çok yükleniciden teklif alınız, Yüklenici firmanın yetki belgesi olup olmadığını araştırınız, Yüklenici firmanın refanslarını araştırınız, Firmanın finansman ve ekonomik durumunu araştırınız, Firmanın güvenilir olup olmadığını araştırınız

Neden Uzmanlık Gerekli?

25 yıllık saha tecrübemiz göstermektedir ki, İskele yapımı belirli standartlara bağlı olduğu için işin uzmanı firmalar tarafından yapılması gerekir. Bu şekilde yapımı daha kolay olmakta ve hem zaman hem maddi açıdan tasarruf sağlanmaktadır.

Kısaca özetleyecek olursak Profesyonel Geçmişi, Elemanları, Referansları ve Yeterli Finans Gücüne Sahip Yüklenicileri seçmekle firmanızı risk atmamış olacaksınız.

Mustafa ÖZTÜRK

Hafta ve Genel Tatil Günlerinde Çalışan Üst Düzey Yöneticiler, Tatil Ücretine Hak Kazanabilir mi ?

Uygulamada üst düzey yönetici konumunda olan kişiler görev ve sorumlulukları gereği çalışma gün ve saatlerini kendileri belirledikleri için günlük çalışma süresi üzerinde fazla çalışma yapsalar dahi fazla çalışma ücretine hak kazanamamaktadırlar. Bunun gerekçesi ise, kendilerine işverenlerce görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretin ödeniyor olması, kendisine ve çalışma gün ve saatlerini kendilerinin belirliyor olmasıdır.

İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, çalışma gün ve saatlerini kendileri belirliyorsa fazla çalışma ücretine hak kazanamayacaklardır.

Ancak, işyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticilere işveren tarafından hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, üst düzey yönetici kendi inisiyatifi ile bu günlerde çalışma yapmışsa, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazanabileceklerdir. Çünkü üst düzey yöneticilerin fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağı kuralı hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarını kapsamamaktadır. Elbette ki üst düzey yöneticilerin hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştıklarını ispat etmeleri gerekir. Üst düzey yöneticilerin hafta ve genel tatillerde çalıştığının ispatı konusunda işyeri kayıtları ile özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren kamera kayıtları delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmaların bu tür delillerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları esas alınmaktadır.

Bununla birlikte, işyerinde kimlerin üst düzey yönetici sayılacağı ve bunun ispatı önem arz etmektedir. Konuyla ilgili yüksek mahkemenin içtihat kazanmış bir çok kararında, üst düzey yönetici olan kişilerin bu sıfata sahip olduğunun ispat yükümlülüğünün işverene ait olduğu belirtilmektedir.

Nitekim, Yargıtay bir kararında, “Somut uyuşmazlıkta, davacı tanıklarının, işyerinde davacının üzerinde çalışan yöneticilerin bulunduğunu beyan ettikleri görülmüş olup, davacının çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğine yönelik bir açıklama veya yazılı kayıt dosya içerisinde bulunmamaktadır. Davalı tarafından, davacının üst düzey yönetici konumunda olduğu ve mesai işleyişini kendisinin belirlediği savunulmasına karşın buna yönelik bir delil dosyaya sunulmamıştır” demek suretiyle işverence görevlendirilen kişinin üst düzey yönetici olup olmadığı ve bu kişinin mesai işleyişini kendisinin belirlediğinin ispat edilmesi gerektiğine hükmetmiştir[1].

Yargıtay’a göre, “İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşana çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.

Kabule göre de; işyerinde üst düzey yönetici konumunda çalışan işçinin, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretin ödenmesi durumunda ayrıca fazla mesai ücretine hak kazanamayacağı kuralı hafta tatili ve genel tatil alacaklarını kapsamamaktadır. Bilirkişi raporunda davacının hafta tatili alacağının ispatlanamadığı gerekçesiyle hesaplanmaması ve mahkemece sonuç itibariyle hafta tatili alacağının reddine karar verilmesi yerindedir. Ancak ispatlanan ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağının kabulü gerekirken reddine karar verilmesi hatalıdır”[2].

Sonuç olarak, işyerinde üst düzey yönetici konumunda çalışan işçinin, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağı kuralı hafta tatili ve genel tatil alacaklarını kapsamaz. Dolayısıyla, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışan üst düzey yöneticiler hafta ve genel tatil ücretine hak kazanır.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] Y9HD.01.06.2017 T., E.2017/4979, K.2017/9534 Legalbank.

[2] Y9HD.02.02.2021 T., E.2019/3227, K.2021/3106 Legalbank.

Promosyon Ürünleri E-Mağaza’da

Satınalma Dergisi E-Mağaza‘da promosyon ürünleri kategorisi açıldı. Kurumsal ihtiyaçlarınıza hızlı ve kolay bir şekilde karşılayabilirsiniz.

E-Mağazada ofislerinizi süsleyecek kristal isimlikler ve kristal küpler farklı model seçenekleri ile satışa sunuluyor. Şirketinizin özel etkinliklerinizde ödüllendirme ve tebrik amacıyla sunabileceğiniz kristal plaketlerimizi de inceleyebilirsiniz.

Ürün ve hizmetlerinizi e-mağazada satışa sunmak için bize SATICI OL formu üzerinden ulaşabilirsiniz.

 

 

Balık İhracatçılarının Devletten Beklentisi

Balık ihraç eden firmalar, sağlık sertifikası düzenlenmesi süreçlerinin iyileştirilerek maliyet artışına neden olan işlemlerin kaldırılmasını istiyor.

Bir yandan küresel boyuttaki enflasyon diğer yandan tedarik zincirinde lojistik süreçlerindeki astronomik maliyet artışları bütün Dünya ülkelerinin ekonomilerini olumsuz etkiliyor.

Lojistik maliyetlerindeki astronomik artışlardan olumsuz etkilenen balık ihracatçısı firmalarımız, Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulunun en aktif iki bakanlığı olan Tarım ve Ormancılık Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’ndan, konteynerlerle yapılan ihracatlardaki sağlık sertifikası düzenlenmesi süreçlerinin iyileştirilerek (Bakanlıkların görevlerini yapmalarında zafiyet oluşturmadan) bu süreçlerde oluşan gereksiz maliyetlerden kurtulmalarını sağlayacak çözüm üretmelerini bekliyor.

Balık üretimi, yetiştiriciliği, ihracatı, en baştan son aşamaya kadar, uçtan uca kuyumcu hassasiyeti gerektiren gerçekten çok zorlu süreçler içeriyor, bu süreçlerde gereksiz yere harcanacak tek kuruşa, gereksiz harcanacak bir saniye zamana tahammül yok. Gereksiz iş ve prosüdürler nedeniyle yüklenilen gereksiz maliyet artışları, uluslararası rekabette geride kalmaya neden oluyor. Taktir edersiniz ki, bunun sorumluluğunu da hiç kimse yüklenmek istemez.

Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu’nun Çalışmaları Hala Devam Ediyor

Dış ticaret süreçlerindeki gereksiz işlemleri ve bu işlemlerden kaynaklanan gereksiz maliyetleri kaldırarak Türk firmalarının uluslararası rekabet gücünü artırmayı hedefleyen Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu’nun çalışmaları, Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonunda hala devam ediyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yapılan araştırmalara göre, Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasının Dünya Ticaret Örgütüne üye ülkeler tarafından tam olarak uygulanmasının, küresel düzeyde ticari maliyetleri % 12- % 17 oranında düşüreceği, ülkemizin de içinde bulunduğu üst-orta gelir düzeyine sahip ülkelerde ise bu oranın % 14 olacağı tahmin ediliyor.

Ticaretin Kolaylaştırılması Çalışmaları Kapsamında Tarım ve Ormancılık Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın Sorumluluğu

Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu tarafından hazırlanmış olan Ticaretin Kolaylaştırılması Türkiye Stratejisi 2019-2023 Revize Eylem Planı’nın 25.maddesinde; firmaların dış ticaret işlemlerinin kolaylaşmasını ve maliyetlerinin azalmasını sağlayan yetkilendirilmiş yükümlü uygulamasının sadece gümrük alanında sınırlı kalmamasının gerektiği, ilgili diğer Devlet kuruluşlarının da  bu yönde sonuç elde etmeye yönelik mevzuat ve altyapı çalışmalarını başlatması gerektiği belirtilerek, bu hedefin gerçekleştirilmesinden sorumlu Bakanlıklar arasında Tarım ve Ormancılık Bakanlığı da sayılıyor.

Konteynerlerle yapılan ihracatlarda sağlık sertifikası düzenlenmesi sürecinde maliyet artışı oluşma nedenleri

  • İhracatların karayolu veya havayolu ile yapıldığı durumlarda, balık ihracatları nedeniyle

işletmelerin bulunduğu yerlerde ön sağlık sertifikası düzenlenerek ihracatların yapıldığı yerlerde ön sağlık sertifikalarının sağlık sertifikasına dönüştürülmesi süreçlerinde, maliyet artışına neden olan iş süreci bulunmuyor, bu yüzden gereksiz maliyet  artışı da olmuyor.

 

  • Sorun ve maliyet artışları, soğuk zincir konteynerlerle deniz yoluyla yapılan ihracatlarda

oluşuyor. Balık ihracatçısı firmaların üretim tesislerinin bulunduğu il/ilçelerde ön sağlık sertifikası alındıktan sonra, ihracat gümrük işlemlerinin yaptırmak üzere gümrük idarelerinin bulunduğu liman sahasına gelen konteynerlerdeki  balıklar için sağlık sertifikası düzenlenmesi sürecinde, liman sahasında bekleme ücreti, konteynerlerin indirilip veteriner kontrolüne hazırlanması ücreti gibi iş ve işlemler nedeniyle konteyner başına ortalama 300-400 $ liman işlem ücreti tahsil ediliyor. Liman sahasının iş yükünün fazla olduğu dönemlerde bu giderler çok daha fazla oluyor.

 

Konteynerlerle yapılan ihracatlarda oluşan gereksiz maliyetler nasıl kaldırılabilir?

Ticaret Bakanlığı ihracat kapasitesi yüksek, güvenilir dış ticaret firmalarına, dış ticaret işlemlerinde ayrıcalık sağlayan OKSB/Onaylanmış İhracatçı Statü Belgesi/Mavi Hat izni veriyor. OKSB sahibi ihracatçı firmalar, ihracat sırasında gümrük idarelerinde hiçbir bekleme ve masraf yapmadan ihracatlarını tamamlıyor.

Denizyoluyla soğuk zincir konteynerlerle yapılan ihracatlarda, ihracatların yapıldığı liman sahasında oluşan liman işlem masraflarının tamamen kaldırılması için, OKSB sahibi ihracatçı firmaların ihraç edeceği balıklar için işletmelerin bulunduğu il/ilçede ön sağlık sertifikası düzenlemeden doğrudan sağlık sertifikası düzenlenmesi uygulamasının başlatılması gerekli.

Bu şekilde uygulama yapıldığı taktirde, balık konteynerlerini taşıyan araçlar gümrük işlemlerini yapmak üzere liman sahasına geldiğinde, hiçbir bekleme ve masraf yapmadan ihraç edilebilir.

OKSB/Mavi Hat sahibi balık ihracatçısı firmalara tanınacak bu ayrıcalık nedeniyle Devlet ve ihracatçılar yönünden herhangi bir olumsuzluk oluşmaz

Yurt dışındaki alıcı firmalara ihraç edilen balıkların (üretim  ve ihracat süreçlerindeki Dünya standartlarına uygun denetim ve kontrollerini yaparak) insan sağlığına uygun olarak ihraç edilmesinin sağlanması görev ve sorumluluğu, balık ihracatçısı firmalar ile Tarım Ve Ormancılık Bakanlığı’na aittir.

Tarım Ve Ormancılık Bakanlığı ihraç edilen balıkların insan sağlığına uygun olarak ihraç edilmesi görevini ifa ederken, aynı zamanda, Türk Devleti’nin ve Türk balık ihracatçılarının Dünya ülkeleri nezdindeki itibarının zarar görmemesini, saygınlığının korunmasını birincil görev olarak gözetmektedir.

Çok büyük emek isteyen zorlu süreçlerde balık üreten ihracatçı firmalar da, yurt dışındaki müşterilerine sattıkları balıkların insan sağlığına uygun olarak teslim edilmesi için gerekli her türlü tedbiri alarak, hem kendi itibarlarının hem de Türk Devleti’nin itibarının zarar görmemesi, korunması için azami dikkat ve özeni göstermektedirler.

Türk balık ihracatçısı firmalar, gerek üretim aşamasında gerekse ihracat aşamasında Dünya ölçeğinde mevcut en ileri teknoloji ve AR-GE çözümlerini kullanarak, Türkiye’nin uluslararası pazarlardaki marka değerini daha da artırmaya çalışıyor.

En önemli öncelikleri, Türk balıkçılık sektörünün uluslararası pazarlardaki marka değerinin artırılması, Türk Devleti’nin itibarının muhafazası olan balık ihracatçıları, yaptıkları ihracat üzerindeki maliyetten kurtulmalarını sağlayacak (OKSB/mavi hat sahibi balık ihracatçısı firmalara, konteynerler ile yaptıkları ihracatlarda, işletmelerin bulunduğu yerden sağlık sertifikası verilmesi) çözüm üretilmesini bekliyorlar.

 

Şükrü GÜVEN

Satınalma Dergisi Eylül 2022, Yıl:10, Sayı:117

Değerli yöneticiler, Eylül 2022 sayımız birbirinden değerli makale ve röportajlarla dopdolu. Her ay bizim için heyecan dolu bir meydan okuma oluyor. Sonunda keyifle okunan bir eser çıkıyor. Kurumsal pazarda yer almak bizim için ayrı bir mutluluk.

Eylül ayı yazın sonu, tatil dönüşü ve okulların açıldığı bir dönem. Yeni sezonun başlangıcı. Umarım herkes dingin bir şekilde işinin başına geçer. Pozitif duygu ve düşünceler yenilik ve fırsatların görülmesinde büyük rol oynuyor. İyimserliğimizi ve enerjimizi korumamız gereken bir dönemdeyiz. Bu sayımızda satınalma, üretim ve dış ticaret çevresine odaklanmaya devam ediyoruz. Tüm akademisyen ve yazarlarımıza emekleri için teşekkür ederim.

Firmalarımızın kısa ve orta vadede olası sıkıntı yaşayabileceği konulara ışık tutuyoruz. Sektörel eğilimleri çok yönlü inceliyoruz. Dergi içerisinde İstanbul Teknokent Entertech Genel Müdürü Sn. Muhammed Kasapoğlu ve Sirius Group YK Başkanı Sn. Levent Çuhadar ile röportajlarımızı bulacaksınız. İstanbul Üniversitesi Avcılar kampüsünde yer alan teknokentimiz son dönemde çok büyük bir aşama kaydetti. İstanbul Teknokent yöneticilerimizle bir araya gelerek sinerji oluşturmak şirketinize güç katacaktır.

Tedarik zinciri alanında teknoloji trendlerini görmek, ihtiyaca uygun çözüm ve yaklaşımları değerlendirmenin firmalarımızı daha rekabetçi yapacağına inanıyoruz. Bu alanda Sn. Levent Çuhadar önemli bir sektör tecrübesine sahip. İş birliği alanları için görüşmenizi tavsiye ederim. Yeni tedarik zinciri çözümleri ile maliyetleri düşürme ve raporlama konusunda kazanımlar elde edeceksiniz.

Dergi olarak uzun süredir üzerinde çalıştığımız iki önemli konuya çözüm getirme düşüncemizi pratiğe döktük. İlki teklif toplama ve tedarikçi araştırma diğeri ise satış mağazası. Olumlu değerlendirmelerinizi almak bizim için son derece önemli. Görüşlerini paylaşan yöneticilerimize teşekkür ederim.

Kolay Teklif Toplama ve Tedarikçi Araştırma Hizmeti Satınalma yöneticilerimize profesyonel hizmet sağlamakta kararlıyız.

Teklif Toplama formlarını ücret ödemeden https://satinalmadergisi.com/talep-formu kullanabilirsiniz.

Seçeneklerinizi genişlettikçe maliyetlerinizin düştüğünü göreceksiniz. KPI’larla çalışanlar için vazgeçilmez bir hizmet olacağını düşünüyorum.

Hedefiniz Kurumsal Pazarsa Birlikteyiz. E-Mağazada Yerinizi Alın. Ürün ve hizmetlerinizi artık bizimle pazara sunabilirsiniz.

E-Mağaza https://satinalmadergisi.com/magaza farklı bir vizyonla hayata geçti. Stok fazlası ürünler, ikinci el makineler, araç kiralama sunabilirsiniz. Ürün ve hizmetleriniz sadece web sitesinde değil dergi sayfalarında da ayrıca yayınlanacaktır. Şirketlerimizle birlikte mesafe almaktan gurur duyuyoruz.

Dergi aboneliği ile ekibinizin mesleki yetkinliklerinizi yükseltin Şirketlerimize abonelik avantajı sunuyoruz. Departmanınızın mesleki gelişimi artık çok daha kolay. Ekip olarak tüm dergi arşivine (117 sayı), mesleki raporlarına ve bir yıl boyunca 12 sayıya erişim sağlayın.

Dijital dergi aboneliği için https://satinalmadergisi.com/dijital-islem-merkezi sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Keyifli okumalar,
Prof. Dr. Murat Erdal
Editör

İhracat Evrağı Postada Kaybolursa Bankaların Sorumluluğu Nedir ?

BANKALAR VE HİZMETLERİ

Çeşitli finansal hizmetler sunan bankalar, dış ticaret işlemlerine de aracılık rolünü üstlenerek dış ticaret tacirlerine destek olma misyonunu sürdürür. Dış ticaret işlemlerinde para transferlerinin yanında ihracat ve ithalata konu olan evrakları da yurt dışındaki muhabir bankaya posta ile gönderir. Bankalar yaptıkları işlemler için masraf ve komisyon aldıkları gibi kargo hizmetini aldıkları taşıyıcı firmalara da hizmet masrafı öderler.

Bankalar kargo hizmetini çeşitli amaçlar için kullanmakla birlikte ihracat vesaikini de yurt dışına gönderirken kargo hizmetini almak durumundadırlar.

İHRACAT VESAİKİ NEDİR?

İthalatçı ve ihracatçının yaptıkları alım satım sözleşmesi gereği, ihracatçı tarafından yapılan kesin satış sonrası, ithalatçı tarafından talep edilen evraklardır. İthalatçı bu evraklar ile kendi ülkesindeki gümrüklere gelecek malların fiili ithal sırasında kullanacağı belgelerdir. Bu belgeler olmaksızın ithalatçının malları gümrüklerden fiili ithal yolu ile çekmesi mümkün olmaz.

Bu evraklar;

  • Tam takım deniz konşimentosu (Original)
  • Ticari fatura
  • Vadeli satışlarda Poliçe (Bill of Exchange – Draft)
  • Çeki listesi / paketleme listesi
  • Menşei sertifikası (certificate origin)
  • Bitki sağlık sertifikası (Phytosanitary certificate)
  • CIF ve CIP yüklemelerde sigorta poliçesi
  • Ağırlık sertifikası – Weight Certificate (SGS Raporu)
  • Kalite sertifikası (SGS Raporu)
  • Analiz Sertifikası (SGS Raporu)
  • İlaçlama sertifikası (Fumigation certificate)
  • GMO Certificate – Genetically Modified Organism
  • Konsolosluk Tasdikli fatura
  • ATR – 1 Belgesi (Movement certificate)
  • Atom Sertifikası (Radioactivity Certificate)
  • Veteriner Sertifikası
  • Helal Certificate

ÖDEME ŞEKLİNE GÖRE BELGELER POSTA İLE İTHALATÇIYA GÖNDERİLİR

Ödeme şekli;

  • Vesaik mukabili,
  • Vesaik mukabili, kabul kredili (banka avalli veya avalsiz)
  • Akreditifli

olması halinde ihracatçı tarafından hazırlanan evraklar, kendi bankasına tahsil emri kaydı ile teslim edilir ve belirlenen koşulda ithalatçıya teslim edilmek üzere posta ile ithalatçının bankasına gönderilir.

BANKALAR EVRAKLARI POSTAYA VERİRKEN NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

Bankalar kendilerine ibraz edilen evrakları, kendi aralarında kontrol ettikten sonra mutlaka iki farklı kurye halinde, her kuryenin farklı kurye şirketi ile gönderilmesine özen göstermelidir. Ayrıca bankalar evrakları postaya verirken kaybolma riskine karşı mutlaka sigorta yaptırması yarar sağlayacaktır.

POSTADA KAYBOLAN EVRAKLARDA BANKALARIN SORUMLULUĞU NEDİR ?

Bankaların ihracat evraklarını kargo ile yurt dışına göndermesi sırasında, kargonun kaybolması durumunda bankaların alacağı sorumluluk var mıdır?

Bakınız;

ICC International Chamber of Commerce’nin yayımlamış olduğu

URC – UNIFORM RULES FOR COLLECTIONS BROCHURE NO 522

Broşürün 14. Maddesi ne diyor…

TAHSİL İŞLEMLERİ

Yeknesak Kurallar

Tahsiller İçin Yeknesak Kurallar

Madde 14

Gecikmelere, Yolda Kaybolmaya Ve Çeviriye İlişkin Sorumluluk Alınmaması

a. Bankalar herhangi bir mesajın, mektubun veya belgenin gönderilmesi sırasında kaybolması ve / veya gecikmesinden oluşacak sonuçlardan veya tel haberleşmesindeki gecikme, bozuk alınma veya diğer hatalardan ve teknik terimlerin çeviri ve /veya yorumlanmasındaki hatalardan dolayı hiçbir sorumluluk ve yükümlülük üstlenmezler.

Demem odur ki;

Evrağın postada kaybolmasından bankalar sorumluluk almıyorlar zira evrağı taşıyan banka değil kargo şirketidir.

BANKA KAYBOLAN EVRAKTAN SORUMLU OLMASA DA, KAYBOLMA OLASILIĞINA KARŞI ÖNLEMLERİ ALMALIDIR.

ICC International Chamber of Commerce’nin yayımlamış olduğu;

URC – UNIFORM RULES FOR COLLECTIONS BROCHURE NO 522

  1. Maddesi

kaybolan evraktan bankaları sorumlu tutmasa da, bankaların daha etraflıca düşünüp evrağın kargoda koybolma olasılığına karşı kendince önlem alması beklenir.

Şöyle ki;

Kargonun iki kurye halinde gönderilmesinden ne ihracatçı, ne de bankalar kaybeder. İhracatçıya maliyeti ek bir kargo parası kadardır.

BANKALARCA KARGOYA VERİLEN EVRAKLARIN KAYBOLMASI HALİNDE NELER YAPILABİLİR?

İhracatçının bankası tarafından kargo yoluyla ithalatçının bankasına gönderilen evrakların kargoda kaybolması halinde, ihracatçının bankasının hiçbir sorumluluğu olmadığını, evraklar ihracatçının bankasına ibraz edilirken ihracatçının bankası, evrağı ibraz eden ihracatçıdan bir ibraname almıştır. Bu ibraname, evrakların postada kaybolması halinde bankaların hiç bir sorumluluk almayacağı yönünde bir aklama yazısıdır.

Bankaların hiçbir sorumluluk almadığı evrakların kaybolması halinde durum ne olur acaba?

  • İthalatçının ülkesindeki gümrüklerde bekleyen malların fiili ithal yoluyla çekilmesi mümkün olmayacaktır.
  • Deniz konşimentosu gibi bazı değerli evrakların tekrar tanzimi mümkün olmayacaktır,
  • Gümrüklerde bekleyen malların zamanında fiili ithal yolu ile çekilememesi dolayısıyla, ithalatçı veya ihracatçı gereksiz yere ardiye ve demuraj ücreti ödeyecektir,
  • Öngörülemeyen gereksiz maliyetler ortaya çıkacaktır.

İthalatçının mallarını gümrüklerden çekmesi gerekmektedir. Gümrüklerden malın çekilmesi için normal koşullarda deniz konşimentosunun orijinal bir nüshası gerekli cirolar yapılmış vaziyette nakliyeci acenteye ibraz ederek, ordino alması, ordinoyu da gümrüklere ibraz ederek malların çekilmesini sağlaması gerekir. Ancak ortada bir deniz konşimentosu yok. Tüm nüshaları kaybolmuştur.  İhracatçı firma kaybolduğunu bahisle deniz konşimentosunun yenisinin tanzimini deniz acentesinden talep etse de, acente bir defa vermiş olduğu deniz konşimentosunun yerine yenisini vermeyecektir. Ama deniz konşimentosu olmadan da ordino alınamayacağı gün kadar açıktır.

KONŞİMENTO GARANTİ MEKTUBU

Bu durumda ithalatçı firma kendi bankasına başvurarak gümrükte bekleyen malların değeri kadar bir konşimento garanti mektubu alıp kendi ülkesindeki nakliyeci firmanın acentesine bu mektubu vermek durumundadır.

Mektubun deniz nakliyat acentesine ibrazı ile nakliyeci firmanın, gümrükte bekleyen malların serbest (release) bırakılması durumunda herhangi bir şekilde uğrayabileceği zarar ve ziyan olması halinde, mektubun bu zararı tazmin edeceği yönünde hükümler içermesi gerekir. Konşimento garanti mektubunu alan deniz nakliyat acentesi, gümrüklere hitaben ordino mektubunu düzenler ve ithalatçıya verir. Deniz nakliye şirketinin ithalatçıya ordino vermesi, malların sorumluluğunun deniz nakliye acentesinden, ordinoyu alan ithalatçıya geçtiği anlamındadır. Ordinonun verilmesiyle, deniz nakliyat acentesi malların sorumluluğundan kurtulmuştur.  Ordinosunu alan ithalatçı postada kaybolan, tekrar tanzimi mümkün olan belgeleri tekrar ihracatçıdan talep etmek sureti ile malları gümrüklerden çekebilir.

Normal koşullarda malların gümrüklerde bekleme süresi ülkeden ülkeye değişkenlik gösterse de ortalama 45 ile 60 gün arasında olduğundan dolayı, nakliyeci firmanın gümrüklerde bekleyen malların sorumluluğu bu süre ile sınırlı kalacağından, ordino almak için kendilerine ithalatçı tarafından ibraz edilen konşimento garanti mektubunu bu süreden sonra ithalatçıya iade etmek durumundadır.

Reşat BAĞCIOĞLU

 

Ticaretle ilgili alım-satım ve danışmanlık taleplerinizi, https://satinalmadergisi.com/ticaritalep/ sayfasından iletebilirsiniz.