Öncelikle Hijyen kelimesi nereden gelmiş ve anlamı nedir bakalım. Hygieia, Yunan ve Roma mitolojisinde Hygieia veya Hygeia olarak geçmektedir ve tıp tanrısı Asklepios’un kızıdır. Sağlık ve temizlik tanrıçasıdır. Babasının iyileştirme temalı mitolojik görevini Hygieia koruma temalı olarak gerçekleştirmektedir. Hijyen kelimesinin etimolojik kökeni de içerdiği anlam bakımından aynı zamanda tanrıçanın ismi ile özdeştir. Buradan günümüze kadar Sağlık, Temizlik, Arındırma anlamına gelen ” Hijyen ” kelimesini almıştır. Mutfaklarımızda da hijyen çok önemlidir. Gıdanın Olduğu, insan sağlığının olduğu her yerde olmazsa olmazı olmuştur Hijyen.
Acenteler Mutfağa Puan Veriyor Son yıllarda pek çok acentenin turist getirmeden önce, tesislerin mutfağındaki gıda ve hijyen güvenliğini kontrol ederek yüz üzerinden puan vererek çıkan değerlendirme sonucuna göre “Acente puanlama sistemine göre turisti getiriyor” aksi taktirde yüzdesi düşük, olması gereken tedbirleri almamış bir otel mutfağına riskli bularak otel ile çalışmıyor.
Özellikle Alman, İngiliz ve Belçikalı acentelerin gıda güvenliği konusunda çok titiz olduğunu gözlemlemekteyiz. Bu uygulama yaklaşık olarak 2000 yılından bu yana gerçekleşmektedir. Gıda güvenliği sistemine özen gösteren tesislerin, gıda mühendisi tarafından her gün ve her öğünden bozulma riski yüksek yiyeceklerden numuneler alarak özel olarak kayıt altına alarak numune dolabında saklar. Ayrıca her hafta yiyeceklerden, mutfak çalışma yerlerinden ve ekipmanlarından numune alarak tahlil ettirip bu kayıtları saklamakta her hangi bir olumsuz gelişmede geriye yönelik ürünlerinin kontrolü açısından bu kayıtları sunabilmekte:
Bu riskli ürünlerden örnek verecek olur isek “Kremalı, sütlü tatlılar, mayonezli ve yumurtalı yiyecekler, deniz ürünleri ve soslu yemekler’’ Eğer bu tahlil sonucunda ürün içinde kabul edile bilinir dozda da bakteri bulunursa, o ürünün işleme evresi takip edilerek nerede hata yapıldığı bulunup ve gıda güvenliğinden emin olununca sunumu yapılır. Ancak bu sistemi ne yazık ki her tesis uygulamıyor ve de uygulanmasında da Chef arkadaşlarımız oralı olmuyor.
Geçmiş yıllarda tesislerde yaşanan toplu gıdadan kaynaklı sorunları hatırlarız. “Ancak tesisler bunu kabul etmedi. Sudan kaynaklandığını ya da turistlerin tesis dışında yedikleri bir yiyecekten kaynaklandığını söylediler. Konuyu gizlediler” Bu yaşananlara rağmen faturayı Chefe çıkartıp önlem olarak Chefi değiştirmek te karar kıldılar.
Özellikle her şey dâhil sistemi ile daha da yaygınlaşan açık büfelerde bazı yiyeceklerin bir kez sunulduktan sonra, tekrar kullanımı sıkıntılı özellikle “salataları kimse kurtaramaz. Bir kez sunulan salata artarsa, ikinci kez sunumu imkânsızdır. Çöpe atılır” ama sıcak yiyeceklerin bazılarının ise özel hızlı soğutma sisteminde korunarak ( Blass Chiller), ikinci kez servis yapıla bilinir, hızlı soğutma ünitelerinde bu yiyecekler bakteri üretmeden soğutulup kullanılabilir. Şimdi buradan soruyorum kaç tesiste bu ekipman var?, Kaç tesiste Gıda Mühendisi var..?
Her yerde olduğu gibi kara düzen mi gidiyoruz..
Biz Cheflerde ‘’ne yapalım bizde yok zaten burada da olmaz’’ felsefesi ile olaylara seyirci mi kalıyoruz.
Buradan Soruyorum….
‘’ ,,..Unutmayın
Güzel Lezzetler Nazik
Dokunuşlar ile Başlar…..’’
‘’ Sevdiğim Sözler ‘’
Bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş. Bakalım ne yapacaklar gelenler diye başlamış beklemeye…
Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer gelmişler. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girmişler. Kayayı yoldan kaldırmak şöyle dursun, pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirmiş;
– Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyor…
Sonunda bir köylü yolda görünmüş, saraya sebze ve meyve getiriyormuş. Sırtındaki küfeyi yere indirip iki eli ile kayaya sarılmış ve zorlanarak itmeye başlamış. Sonunda kan ter içinde kayayı yolun kenarına çekmiş. Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereymiş ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu görmüş. Açmış ki bir de ne görsün, kese altın doluymuş. Bir de kralın notu varmış içinde;
– Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir.
Hayat akarken karşımıza çıkan engellerden hep yakınırız da çözüm bulmak için daha az gayret gösteririz.
Engellere takılıp kalmak yerine onlara karşı çözüm bulmak yeni fırsatlar sunabilir.
Sağlıcakla Kalın…
Saygılarımla / Best Regards
Alirıza DÖLKELEŞ
Mutfak Yöneticisi
Food Editor
Limak Cyprus Deluxe Hotel
Bafra Turizm Bölgesi – İskele/K.K.T.C.
T: +90 392 631 18 81








Orijinali “I felt a great disturbance in the force…” olan bu efsane replik, Star Wars serisinin meraklıları tarafından çok iyi bilinir.



“Sürekli olarak yeni ufuklar keşfeden bir kuruluş, yetenekleri çekme ve elde tutmada büyük olasılıkla rekabet avantajına sahip olacaktır.” Gary Hamel


Kamu İhale Kurulu Kararı Özeti; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, Adı geçen istekliye ait yeterlik bilgileri tablosunun “Teklif Vermeye Yetkili Olunduğuna İlişkin Bilgiler” bölümündeki “İmza Sirküleri” ve “Vekâletname Bilgileri” sütunlarına ilişkin bilgi girişi yapılmadığı, anılan bölümünün “Ticaret Sicili Bilgileri” sütunundaki “Ortaklara Ait Bilgiler” satırına tüzel kişiliğin ortakları, ortaklık oranlarına ilişkin bilgi girişi yapılmadığı, anılan bölümün “Yöneticilere Ait Bilgiler” satırına tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlilerine ilişkin bilgi girişi yapılmadığı, ayrıca son durumu gösterir ticaret sicili gazetelerine, diğer belgelere ve ortaklık pay defterine ilişkin olarak da herhangi bir bilgi girişi yapılmadığı,
Girdilerini dolarla temin eden ihracatını Euro ile gerçekleştiren ihracatçı sektörler, son dönemde Euro/Dolar paritesinde Euro aleyhine seyir nedeniyle sıkıntılı günlerden geçiyor.
2022 yılında finansmana erişimde sorun yaşadıklarını dile getiren Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, finansmana erişim zorluğu varken, girdilerinin dolar, ihraç gelirlerinin euro olması nedeniyle sektörün gelir kaybı yaşadığını dile getirdi.
Türk su ürünleri sektörünün 2022 yılının ocak-temmuz döneminde ihracatının euro bazında yüzde 33,5 artmasına karşın, dolar bazında yüzde 20 seviyesinde kaldığını aktaran Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, en büyük girdileri yem hammaddeleri başta olmak üzere pek çok girdilerinin dolara endeksli olduğunu, mevcut durumun sektörün rekabet gücünü olumsuz etkilediğini vurguladı.
İş hayatını etkileyen çeşitli süreçler içinde dijitalleşme kuşkusuz büyük bir yer tutmaktadır. Dijitalleşmenin getirdiği yeni iletişim ortamları hayatımızı derinden etkilerken, yeni kavramlar ve yeni süreçlerle kişileri tanıştırmaktadır. Bunlardan biri de yeni medyadır. Yeni medya gelişen dijital teknolojiler sayesinde oluşturulan web siteleri, sosyal medya ağları ve aplikasyonlar gibi yeni uygulamaları içeren eşzamansız, etkileşimli, dijital, sınırsız etkileşimi sağlayan yeni mecralardır. Bu mecralarda oluşan çoklu ortam (multimedya) bütün mecraları bir araya toplama özelliğine sahiptir. Yeni medya kullanıcıları içerik üretimi, zaman sınırsızlığı ve mekânsal bağımsızlık açısından geleneksel medya kullanıcılarından ayrılırken, geleneksel medya kullanıcılarına göre daha fazla yeni medyaya bağımlı hale gelmişlerdir. Çünkü yeni medya zaman ve mekândan bağımsız olarak kullanıcıya özgürlük ve içerik üretimiyle de interaktiflik vadetmektedir. Tüm bu inovatif özellikleri bünyesinde barındıran yeni medya uygulamaları dijital bağımlılıkları da ortaya çıkartmıştır.
İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında, 8. İzmir İş Günleri 1 – 2 Eylül tarihlerinde çevrimiçi olarak farklı ülkelerden konuşmacıların katılımı ile gerçekleştirilecek. T.C. Ticaret Bakanlığı himayesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen İzmir İş Günleri’nde, İzmir Enternasyonal Fuarı ile eş zamanlı olarak düzenlenen “Terra Madre Anadolu İzmir 2022”ye paralel olarak “Tarım Ticareti: Dayanıklı Küresel Gıda Tedarik Zincirleri Kurulması” konusu masaya yatırılacak. Delegasyonlar arasında ve bakanlar düzeyindeki iş görüşmeleriyle birçok ticari anlaşmaya imza atılan, Türkiye için uluslararası ticaret platformu niteliğinde olan organizasyonla yeni iş birlikleri, yeni girişimler ve ülkeler arası ticari faaliyetlerin güçlendirilmesi hedefleniyor. Tarımda dönüşüm, yeşil ve sürdürülebilir tarım, değişen dünyada tarım ve gıdanın geleceği, sürdürülebilir ekseninde tarım ve gıda ticareti ile ürünlerin ihracatı, denizden tarım ticareti lojistiğinde güncel trendler gibi önemli konularla ilgili küresel ve yerel eğilimler hakkında fikir alışverişi yapılacak İzmir İş Günleri’nin çok sayıda ülkeden takip edilmesi bekleniyor.
