Komşu Alma Ev Al, Yeni Bir Yöntemi de Var! Tasarruf Finansman Sistemi

Coğrafya olarak bizi, Batı kültüründen ayıran en önemli özellik gelenekçi anlayışa sımsıkıya sarılmamız olabilir. Z kuşağının bile derinlerinde bir yerlerde bir şeyleri sağlama alma düşüncesi mevcut; peki nedir bu sağlama alma düşüncesi?

Bu kira nasıl ödenecek? Bu evi kazandığımız parayla geçindirebilecek miyiz? Şu kadar kredi çeksem de şu evi satın alsam? Tamam evi aldık ama bunun yanına bir de araba yakışmaz mı be kardeşim, şöyle afili, havalı?

Tüm bu sorular ve daha fazlası, bizim sağlamcı anlayışımızın bir tezahürüdür. İşte tam bu noktada, ülkemizin sosyal dinamikleri ve bankalara biraz uzak sosyal kesimler sebebiyle, bu eksikliği iyi kavrayan bazı girişimciler devreye girmiştir. Ülkemizde haklı olarak ev ve arabam olsun oh mis gibi yaşayayım diyen milyonlarca insan olduğu aşikâr. E bunu kredi almadan yapamayacak birçok insanda olduğunu düşünecek olursak işte az önce bahsettiğimiz girişimciler yıllar önce, “Ben bunu faizsiz yapacağım, gelin!” demişlerdir.

İlk bakıldığında bu anlayış, Çiftlik Bank gibi saadet zinciri olmaya çok müsait bir sistem gibi görünebilir. Ancak sektörde bu işe yıllarını vermiş sermayesi çok kuvvetli oyuncular bulunmakta. Kuruluş gayeleri ve gördükleri teveccüh faizsiz ev ve taşıt almanın önünü açmıştır. 30 yıldır bu işi yapan Eminevim ve Fuzulev, sektörün rol modelleri ve ağır toplarıdır. Peki bu firmaların faiz geliri yok ama nasıl para kazanıyor dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle açıklayayım;

  • Firmaların komisyon oranları değişkenlik göstermekle birlikte alınmak istenen ev değerinin %7 ila %12 (bu oranlar değişiklik gösterebilir) arasında komisyon (organizasyon ücreti) talep ediliyor. Örneğin 100 bin TL’lik bir ev almak için 7 bin TL ila 12 bin TL arasında sisteme girişte bir komisyon ödeniyor. Ayrıca sistemden herhangi bir sebeple çıkılması durumunda ödenen taksitler geri alınabilirken, komisyon ücreti geri alınamıyor.

Görüldüğü üzere sistem bu şekilde işliyor. Ancak bu sektörün 2021 yılına gelene kadar yasal bir zemine oturtulmadığı da bilinen bir gerçekti. Yani çift taraflı bir garantörlük söz konusu değil ve denetleme mekanizmaları da kısıtlı hatta yok denecek kadar azdı. Hal böyle olunca sektöre birçok oyuncu katıldı, pastadaki gelir hem büyüyor hem de gelir, oyuncuların fazla oluşu sebebiyle çok fazla paydaşa bölünmek durumunda kalıyordu. Bu vesileyle, tasarruf finansman sistemi olarak da adlandırılan faizsiz ev ve taşıt edindirme sektörüyle ilgili geniş kapsamlı düzenlemeleri içeren bir kanun teklifi Meclise sunuldu. Uzun ve yorucu bir maratonun ardından teklif yasalaştı hatta BDDK hızlıca yönetmeliğini bile duyurdu.

Bu yazımın devam eden kısmında, BDDK’nın yönetmeliğinde neler var onlara değinmek istiyorum;

  • Yürürlüğe giren yönetmelikle Türkiye’de tasarruf finansman şirketi kurmak isteyenlerin BDDK’ya başvurması ve ana sözleşme taslağında, konut finansmanı faaliyetinin iştigal konusu olarak belirtilmesi zorunlu hale getirildi.
    • Bu kapsamda başvuru dilekçesinde yer alması gerekenler 18 madde halinde yönetmelikte belirtildi. Kuruluş izni verilmesine ilişkin Kurul kararı tarihinden itibaren 6 ay içinde gerekli belgelerle kuruma başvurulması halinde durumları uygun görülenlere verilecek faaliyet izinleri Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren geçerlilik kazanacak.
  • Tasarruf finansman şirketlerinin şube açması, izne tabi tutulacak ve her bir şube için 1 milyon TL ödenmiş sermayeye sahip olunması gerekecek.
  • Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan şubeler için ödenmiş sermaye tutarına ilişkin koşul aranmayacak. Ancak, şubelerinin sayısı mevcut ödenmiş sermayelerine göre açabileceği şube sayısını aşan şirketler, aşım giderilinceye kadar yeni şube açamayacak.
    • Tasarruf finansman şirketlerinin birleşme, bölünme ve devir işlemlerinin tamamı için BDDK’dan izin alınması zorunlu olacak.
    • Bu şirketlerin faaliyetlerine son vermeleri ve iradi tasfiyeleri Kurulun iznine Şirketin faaliyetlerine son vermesi ve iradi tasfiyesi için konuya ilişkin yönetim kurulu kararı ile Kuruma başvurması gerekir. İzin tarihinden itibaren üç ay içinde şirket tarafından tasfiye kararı alınmadığı takdirde verilen izin geçersiz olur, yeniden izin alınmadan faaliyetin sona erdirilmesine ve tasfiye işlemlerine devam olunamaz. Tasfiye kararı verildikten sonra en geç on beş gün içinde tasfiye işlemlerine başlanır.
  • Tasarruf finansman sözleşmeleri, yalnızca konut, çatılı işyeri veya taşıt edinimi amacıyla tasarruf yapılması ve finansman sağlanmasına konu edilebilecek. Tasarruf finansman sözleşmeleri, çerçeve sözleşme olarak Kurulun uygun görüşü alınarak Birlik tarafından belirlenecek.
  • Tasarruf finansman şirketlerinin müşterileri, sözleşmeden cayma hakkını kullanmaları durumunda organizasyon ücreti de dahil hiçbir kesinti yapılmaksızın yaptığı tüm ödemeleri cayma kararının şirkete bildirilmesinden itibaren 14 gün içinde iade alacak. Müşterinin sözleşmede fesih hakkını kullanması durumunda tasarrufunun iadesi, iade talep tarihinden itibaren azami 6 ay içerisinde müşterinin göstereceği kendi adına açılmış banka hesabına defaten yapılacak.
  • Tasarruf finansman sözleşmelerinde finansman döneminin azami vadesi konut ve çatılı işyeri sözleşmeleri için 120 ayı, taşıt sözleşmeleri için 60 ayı geçemeyecek. Şirketlerin bankalardan alacağı krediler ile tahvil, kira sertifikası ihracı ve benzeri borçlanma araçları vasıtasıyla edinebileceği mali yükümlülüklerinin toplamı en fazla öz kaynaklarının yüzde 30’u kadar olacak.
  • Bir şirketin imzalayacağı, tahsisat tutarı 1 milyon TL’yi aşan yüksek tutarlı sözleşme tutarlarının toplamı, şirketin ilgili tarihteki tüm sözleşme tutarlarının toplamının yüzde 15’ini aşamayacak ve yüksek tutarlı sözleşmeler, çekilişli sözleşmelere konu edilemeyecek.
  • Tasarruf finansman şirketleri, müşteri giriş veya çıkışları dolayısıyla karşı karşıya kalabilecekleri öngörülmeyen yükümlülüklerini karşılamak üzere ihtiyat fon havuzu oluşturacak.

Yönetmeliği, ana hatlarıyla özetlemeye çalıştım. Görüldüğü üzere, sektörün saadet zincirine dönüşmemesi için önemli adımlar atılmış. Hem tüketici hem de tasarruf finansman şirketleri nezdinde, sistemin temel harcı doğru karılmaya çalışılmış. Tüketici haklarını korumak ve bu tür şirketlerin finansal ve yönetimsel anlamda daha sağlam temellerinin olması için bu düzenlemeler zaruriydi. Karar merci olarak denetleme ve düzenleme politikasını, BDDK üzerinde toplamak sektörü rahatlatacaktır aynı zamanda tüketicinin gözünde kıymetini artıracaktır.

Yeterlik Bilgileri Tablosunda Beyan Edilen Belgelerin İdareye Teslim Edilmesi?

Anahtar Kelimeler; Yeterlik bilgileri tablosu, beyan edilen bilgi ve belgeler, evrak kaydı,

İtirazen Şikayet Konusu; Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda beyan edilen bilgileri tevsik etmek üzere idarece istenilen belgelerin idarece aslı gibidir yapılmış olan suretlerinin süresi içerisinde idareye teslim ettikleri, pandemi sebebiyle idarenin mesai saatlerinin değişmesinden dolayı teslim ettikleri belgelerin teslim ettikleri günden sonra kayda alınmasının tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılmasını gerektirmediği iddiasına yer verilmiştir.

Kamu İhale Kurulu Kararı Özeti; 20.01.2021 tarihli ve 2021/UM.II-142 sayılı Kurul kararına göre, yapılan incelemede 01.12.2020 tarihinde saat 15:26’da EKAP’tan tebliğ edilen 01.12.2020 tarihli ve 460 sayılı yazıyla Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda beyan edilen bilgi ve belgelerin tevsik edilmesi amacıyla imza beyannamesi, imza sirküleri, ticaret sicili bilgileri, iş deneyiminin tevsike yönelik belgeler, kalite ve standarda ilişkin belgeler, yetkili satıcı veya imalatçılığı gösteren belgeler ve diğer belgelere ilişkin açıklamaların (ekleriyle birlikte) İdari Şartname’nin 7.9’uncu maddesinde uygun olarak 03.12.2020 tarihine kadar idareye sunulmasının istenildiği görülmüştür.

Söz konusu yazıyla başvuru sahibi istekli tarafından anılan belgelerin idareye sunulması için belirlenen sürenin 2 iş günü olduğu anlaşılmıştır.

İdarece şikâyete verilen cevap incelendiğinde söz konusu belgelerin idareye sunulması istenen sürenin, Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Tekliflerin alınması, açılması ve değerlendirilmesi” başlıklı 55’inci maddesinin beşinci bendinde hüküm altına alınan sunulan belgelerdeki bilgi eksikliğinin tamamlatılması için isteklilere verilecek asgari süre olan iki iş günü dikkate alınarak belirlendiği anlaşılmıştır.

İdarenin şikâyete cevap dilekçesinin ekinde yer verdiği “idarenin doküman yönetim sistemine ait ekran görüntüsü” incelendiğinde başvuru sahibinden gelen ve konu bilgisi “2020/576642 İKN’li İhale Hk.” olan, 460002 sayılı evrakın kayıt tarihinin 04.12.2020 olduğu görülmüştür.

Başvuru sahibi tarafından idarece istenilen belgelerin sunulmasına ilişkin üst yazı incelendiğinde yazı üzerinde el yazısıyla “460002” ve “04/12/2020” ifadelerinin yazılmış olduğu görülmüştür. Söz konusu üst yazı ekinde idareye sunulan belgelerden “Aslı idarece görülmüştür.” şerhi bulunanlar incelendiğinde anılan şerhin hangi tarihte düşüldüğüne dair bir bilginin de yer almadığı görülmüştür.

Mevzuat hükümleri ve İdari Şartname düzenlemeleri çerçevesinde e-teklif alınmak suretiyle yapılan incelemeye konu ihalede isteklilerce sunulan Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda yer alan beyanlar esas alınarak yapılan değerlendirmeden sonra belirlenen geçerli tekliflerden ekonomik açıdan en avantajlı birinci ve ikinci teklif olması öngörülen teklif sahiplerine, Elektronik İhale Uygulama Yönetmeliği’nin 21’inci maddesinin ikinci fıkrasına uygun olarak alınmayan geçici teminat mektupları ile beyan ettikleri bilgi ve belgelerden, EKAP veya diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının internet sayfası üzerinden sorgulanamayanlara ilişkin tevsik edici belgeleri ve bunların eklerini, belgelerin sunuluş şekline uygun olarak sunmaları için makul bir süre verileceği, verilen süre içerisinde beyan edilen bilgi ve belgeleri doğrulayan belgeleri sunmayan isteklilerin tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılarak geçici teminatlarının gelir kaydedileceği anlaşılmaktadır.

Yapılan tespitler neticesinde Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda Beyan edilen bilgi ve belgelerin tevsik edilmesi amacıyla idarece 01.12.2020 tarihinde istenilmesi üzerine başvuru sahibince 03.12.2020 tarihinde idareye teslim edilmesi gereken belgelerin idarece belirlenen sürenin bitiminden sonra 04.12.2020 tarihinde idare kayıtlarına alındığı, başvuru sahibince söz konusu belgelerin 03.12.2020 tarihine kadar idareye teslim edildiğini kanıtlayan bir belgenin şikayet ve itirazen başvurularında yer almadığı birlikte değerlendirildiğinde başvuru sahibi isteklinin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması işleminin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Eş Yazar: Sinan Özesen

Sinan ÖZESEN, Özel sektörde çalışmasının ardından kamuda 2013 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu’nda inşaat mühendisi olarak çalışmaya başlamış, 2014 yılından beri Kamu İhale Kurumu’nda kamu ihale uzmanı olarak çalışmaktadır. Kamu ihale mevzuatı eğitimi vermektedir. Kamu İhale Dünyası dergisinde yayımlanmış makaleleri bulunmaktadır.

İdari bir kararla kapatılan işyeri çalışanları haklı fesih yaparak tazminat talebinde bulunabilir mi?

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Covid-19 salgın sürecinde, hastalığın etkisini azaltılmak amacıyla sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve bazı işyerlerin de idarece alınan kararlarla geçici olarak kapatılmasına karar verilmiştir. Bu süreçte haliyle kapatılan işyerlerinde çalışan işçilerin iş görme edimleri ve ücret alması da engellenmiştir. İşyerlerinin geçici olarak kapatılması bazen bir haftayı aşan sürelere de ulaşmıştır. Bu durum işçilerin iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshini ve şartları oluşmuşsa (en az bir yıl çalışmak koşuluyla) kıdem tazminatı talep hakkını da gündeme getirmiştir.

Bilindiği üzere, 4857 sayılı Kanun m.24/III’de, işçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa, işçinin derhal fesih hakkı bulunduğu düzenlenmiştir.

İşçiyi çalışmaktan alıkoyan nedenler işyerinden kaynaklanmalıdır. Örneğin işyerinin pandemi gerekçesiyle ve İçişleri Bakanlığının yayımladığı genelgeler ile geçici olarak kapatılması zorlayıcı bir neden sayılır. Bu kapsamda işçi, bir hafta bekledikten sonra İş Kanunu m. 24/III’e göre, iş sözleşmesini derhal feshedebilir.

4857 sayılı Yasanın 40’ıncı maddesi uyarınca, işçiye zorlayıcı nedenlerle Kanunun 24/III maddesi kapsamında kalan “çalışılmayan süreler” için yarım ücret ödenir. Ayrıca, zorlayıcı nedenle işin durması, bir haftadan fazla sürmelidir. Bir haftadan az süre ile işin durmuş olması, yine işçiye bildirimsiz fesih yetkisi vermez.

Öte yandan, bu fıkra hükmü ile işçiye tanınan bildirimsiz fesih hakkı, zorlayıcı nedenin devam ettiği süre içinde kullanılabilir. Bu süre geçtikten sonra bildirimsiz fesih yetkisi söz konusu olamaz[1].

Ancak zorlayıcı sebep her iki taraf (işçi-işveren) için de geçerli ise, o zaman işçi iş görme edimini yerine getiremeyeceğinden geçici ifa imkansızlığı söz konusu olur ki bu defa iş sözleşmesi askıda kalır. Başka bir deyişle, İçişleri Bakanlığınca yayımlanan Genelge, hem işyerinin geçici olarak kapatılmasını hem de çalışanların sokağa çıkmasını yasaklıyorsa, bu durum her iki taraf için zorlayıcı neden olarak kabul edilir ve işçi, İş Kanunu m.24/III’e dayanarak iş sözleşmesini haklı nedenle feshedemez.

Sonuç olarak, idari bir kararla geçici olarak işyerinin kapatılması halinde, işyerinde çalışan işçilerin iş görmesi ve ücret alması engelleneceği için işçiye bir hafta bekledikten sonra sözleşmeyi derhal fesih hakkı doğar (İşK. m.24/III). Ancak, işyerinde işin durdurulduğu ya da işyerinin geçici olarak kapatıldığı hallerde, işçinin de evden çıkması yasaklanmışsa, işçi bu durumda iş görme edimini ifa edemeyeceği için İş Kanunu m.24/III’e dayanarak derhal fesih yapamaz. Çünkü, zorlayıcı sebebin varlığı her iki taraf için de kabul edilir ve geçici ifa imkansızlığı kapsamında iş sözleşmesi askıda kalır[2].

[1] İNCİROĞLU, Lütfi, Sorulu Cevaplı İş Hukuku Uygulaması, Güncellenmiş 4. Baskı İstanbul 2019, s.139.

[2] AKIN, Levent,Covid-19’un İş İlişkilerine Olası Etkileri, ÇEİS, İstanbul 2020,  s.74-75

İhracat Evrakları Postada Kaybolduğunda Neler Yapılabilir?

İHRACAT VESAİKİ NEDİR?

İthalatçı ve ihracatçının yaptıkları alım satım sözleşmesi gereği, ihracatçı tarafından yapılan kesin satış sonrası, ithalatçı tarafından talep edilen evraklardır. İthalatçı bu evraklar ile kendi ülkesindeki gümrüklere gelecek malların fiili ithal sırasında kullanacağı belgelerdir. Bu belgeler olmaksızın ithalatçının malları gümrüklerden fiili ithal yolu ile çekmesi mümkün olmaz.

Bu evraklar;

  • Tam takım deniz konşimentosu (Original)
  • Ticari fatura
  • Vadeli satışlarda Poliçe (Bill of Exchange – Draft)
  • Çeki listesi / paketleme listesi
  • Menşei sertifikası (certificate origin)
  • Bitki sağlık sertifikası (Phytosanitary certificate)
  • CIF ve CIP yüklemelerde sigorta poliçesi
  • Ağırlık sertifikası – Weight Certificate (SGS Raporu)
  • Kalite sertifikası (SGS Raporu)
  • Analiz Sertifikası (SGS Raporu)
  • İlaçlama sertifikası (Fumigation certificate)
  • GMO Certificate – Genetically Modified Organism
  • Konsolosluk Tasdikli fatura
  • ATR – 1 Belgesi (Movement certificate)
  • Atom Sertifikası (Radioactivity Certificate)
  • Veteriner Sertifikası
  • Helal Certificate

ÖDEME ŞEKLİNE GÖRE BELGELER POSTA İLE İTHALATÇIYA GÖNDERİLİR 

Ödeme şekli;

  • Vesaik mukabili,
  • Vesaik mukabili, kabul kredili (banka avalli veya avalsiz)
  • Akreditifli

olması halinde ihracatçı tarafından hazırlanan evraklar, kendi bankasına tahsil emri kaydı ile teslim edilir ve belirlenen koşulda ithalatçıya teslim edilmek üzere posta ile ithalatçının bankasına gönderilir.

BANKALAR EVRAKLARI POSTAYA VERİRKEN NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

Bankalar kendilerine ibraz edilen evrakları, kendi aralarında kontrol ettikten sonra mutlaka iki farklı kurye halinde, her kuryenin farklı kurye şirketi ile gönderilmesine özen göstermelidir. Ayrıca bankalar evrakları postaya verirken kaybolma riskine karşı mutlaka sigorta yaptırması yarar sağlayacaktır.

BANKALARCA KARGOYA VERİLEN EVRAKLARIN KAYBOLMASI HALİNDE NELER YAPILABİLİR? 

İhracatçının bankası tarafından kargo yoluyla ithalatçının bankasına gönderilen evrakların kargoda kaybolması halinde, ihracatçının bankasının hiçbir sorumluluğu olmadığını, evraklar ihracatçının bankasına ibraz edilirken ihracatçının bankası, evrağı ibraz eden ihracatçıdan bir ibraname almıştır. Bu ibraname, evrakların postada kaybolması halinde bankaların hiç bir sorumluluk almayacağı yönünde bir aklama yazısıdır.

Bankaların hiçbir sorumluluk almadığı evrakların kaybolması halinde durum ne olur acaba?

  • İthalatçının ülkesindeki gümrüklerde bekleyen malların fiili ithal yoluyla çekilmesi mümkün olmayacaktır.
  • Deniz konşimentosu gibi bazı değerli evrakların tekrar tanzimi mümkün olmayacaktır,
  • Gümrüklerde bekleyen malların zamanında fiili ithal yolu ile çekilememesi dolayısıyla, ithalatçı veya ihracatçı gereksiz yere ardiye ve demuraj ücreti ödeyecektir,
  • Öngörülemeyen gereksiz maliyetler ortaya çıkacaktır.

İthalatçının mallarını gümrüklerden çekmesi gerekmektedir. Gümrüklerden malın çekilmesi için normal koşullarda deniz konşimentosunun orijinal bir nüshası gerekli cirolar yapılmış vaziyette nakliyeci acenteye ibraz ederek, ordino alması, ordinoyu da gümrüklere ibraz ederek malların çekilmesini sağlaması gerekir. Ancak ortada bir deniz konşimentosu yok. Tüm nüshaları kaybolmuştur.  İhracatçı firma kaybolduğunu bahisle deniz konşimentosunun yenisinin tanzimini deniz acentesinden talep etse de, acente bir defa vermiş olduğu deniz konşimentosunun yerine yenisini vermeyecektir. Ama deniz konşimentosu olmadan da ordino alınamayacağı gün kadar açıktır.

Bu durumda ithalatçı firma kendi bankasına başvurarak gümrükte bekleyen malların değeri kadar bir konşimento garanti mektubu alıp kendi ülkesindeki nakliyeci firmanın acentesine bu mektubu vermek durumundadır. Konşimento garanti mektubunu bankadan almak için, ithalatçının kendi bankasında gayrinakdi kredi limiti olması ve bu kredinin de teminatını vermek durumundadır. Alınacak konşimento garanti mektubu süresiz, kesin ve nakliyeci firmaya hitaben tanzim edilmelidir. Mektubun deniz nakliyat acentesine ibrazı ile nakliyeci firmanın, gümrükte bekleyen malların serbest (release) bırakılması durumunda herhangi bir şekilde uğrayabileceği zarar ve ziyan olması halinde, mektubun bu zararı tazmin edeceği yönünde hükümler içermesi gerekir. Konşimento garanti mektubunu alan deniz nakliyat acentesi, gümrüklere hitaben ordino mektubunu düzenler ve ithalatçıya verir. Deniz nakliye şirketinin ithalatçıya ordino vermesi, malların sorumluluğunun deniz nakliye acentesinden, ordinoyu alan ithalatçıya geçtiği anlamındadır. Ordinonun verilmesiyle, deniz nakliyat acentesi malların sorumluluğundan kurtulmuştur.  Ordinosunu alan ithalatçı postada kaybolan, tekrar tanzimi mümkün olan belgeleri tekrar ihracatçıdan talep etmek sureti ile malları gümrüklerden çekebilir.

Normal koşullarda malların gümrüklerde bekleme süresi ülkeden ülkeye değişkenlik gösterse de ortalama 45 ile 60 gün arasında olduğundan dolayı, nakliyeci firmanın gümrüklerde bekleyen malların sorumluluğu bu süre ile sınırlı kalacağından, ordino almak için kendilerine ithalatçı tarafından ibraz edilen konşimento garanti mektubunu bu süreden sonra ithalatçıya iade etmek durumundadır.

REŞAT BAĞCIOĞLU

 

T Tipi İnsan

Dr. Mehmet KAPLAN-Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi

Kimdir/Nedir?

İş dünyası gelişen ve değişen teknoloji ve buna bağlı oluşan farklılaşma odaklı olarak yeni bir insan tipine ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyaç “T tipi insan” olarak ifade edilir ya da aranır ve istenir. T tipi insan kendisini sadece bir alana bağlı olarak geliştirmemiş olan insan tipidir. Bu insan birçok alanda farklı öğrenimler sağlarken kendisini bir alanda da derinlemesine geliştirerek yetkinlik kazanır. Dolayısıyla farklı alanlarda sahip olduğu bilgiyi derinlemesine bilgiye sahip olduğu uzmanlığı ile birleştirerek öğrenim zenginliği yaşar. Bu zenginlik ona hem uzmanlık alanında daha etkin olma olanağı sağlar hem de farklı kazanımlarının getirdiği bilgiyi kullanma becerisini pekiştirir.

IDEO İşletmesinin CEO’su Tim Brown’un tarif ederek iş yaşamının beklentisini özetlediği T tipi insan; kariyeri boyunca tek bir odak konu üzerinde veya tek bir meslek dalında çalışıp uzmanlaşmak yerine; tek bir konuda bilgi sahibi olurken zamanın şartlarına uygun birbirleriyle bağlantı kurulabilecek birçok alanda da bilgi sahibi olmaktadır. Dolayısıyla T harfinin gövdesi insanın uzmanlaştığı alanı ifade ederken; kolları ise kendisine seçtiği birbiriyle bağlantılı alanları anlatır.

Özellikleri

  • Kendi alanında teorik ve pratik bilgiye sahiptir.
  • Kendi alanındaki güncel gelişmeleri sürekli takip eder ve kendisini günceller.
  • Asla kendisini uzmanlık alanı ile sınırlı tutmaz.
  • Sürekli farklı alanlara ilgi duyar.
  • İlgisi olan alanlardaki bilgisini geliştirme eğilimindedir.
  • Uzmanlık alanı ile ilgi alanındaki bilgileri zenginleştirme yönlü harmanlar.
  • Öğrenme zenginliği ile uzmanlık alanında ustalaşır.
  • Çok yönlülük yaratıcılığını artırır.
  • Olaylar arasındaki örgüleri daha net görebilme becerisi elde eder.
  • Disiplinler arası bilgileri sayesinde sorunları daha hızlı keşfeder.
  • Sorunları daha hızlı çözme eğilimi kazanır.

Sonuç Olarak; iş dünyası artık bu tip bir insanı çalıştırma eğilimi duymaktadır. Çünkü bu tip bir insan farklı bakış açılarıyla hem yaptığı işe anlam katacak hem de sahip olduğu farklı becerilerle yeni bakış açılarını görerek; yaratıcı ve yenilikçi katkılar sağlayacaktır.

Kaynak ve ayrıntılı okuma önerisi: Aşağıdaki eserl(er) konu ile ilgili kaynak ve bilgilendirmeyi artırmaya yöneliktir.

Y Kuşağının Gelecek Beklentisi

Dr. Öğr. Üyesi Gözde MERT
Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi
İşletme Bölüm Başkanı & Gözde Araştırma Şirketi Kurucusu

Bilgi ve teknolojinin hızla gelişmesi ile birlikte günümüz bilgi çağı olarak tanımlanmaktadır. Örgütlerin en önemli sermayesi bilgi kaynağı olan insandır. Y kuşağını örgütte tutmak, örgüte sadakatini kazanmak ve örgüte çekmek için yöneticiler; Y kuşağının becerilerine yönelik mevcut yapıyı, uygulamaları ve kültürleri gözden geçirmelidirler.

Y Kuşağının iş dünyasında sayılarının artması ve kendine özgü özelliklere sahip olması bu bireyleri, diğer kuşaklardan ayırmaktadır. Y Kuşağı ile ilgili çalışmalar bu yönüyle ulusal ve uluslararası alanda birçok araştırmacının ilgisini de çekmektedir.

Bir lider yaratıp, onun etkisi altında çalışmak yerine daha rasyonel hareket etmek isteyen Y kuşağı için birlikte üretmek ve çalışmak önemlidir. Bu nedenle her bir kişinin ayrı ayrı çaba gösterdiği tek bir ekip olarak çalışabildikleri ortamlardan keyif almaktadırlar. Her bir ekip üyesi üretir ve yaratırken ortak bir amaca hizmet etme güdüsünde hareket ederler.

Y Kuşağı Özellikleri

Y kuşağı, 1980-2000 aralığında doğan bireylerden oluşan bir nesildir. Bu kuşağa; “internet kuşağı”, “Millenial”, “Echo-Boomers” ve “Nexters” da denilmektedir. Bu tanımlamalar, Y kuşağının önceki kuşaklar ile olan farkını belirlemek için kullanılmaktadır.

Y kuşağı ve X kuşağı arasındaki en önemli fark, teknoloji, tüketim ve gönüllü ilişki içinde olmalarıdır. Y kuşağı bireyleri; sabırsız, girişimci, sonuca odaklanan, bireyci, özgüveni ve her şeyi isteyen ve tüketen, egosu yüksek ve bir bedel ödemeyi istemeyen, bürokrasi ve ciddiyetten hiç hoşlanmayan ve hız tutkunu olan bir nesildir.

Y kuşağı üyeleri:

  • İşleri ile kendilerini ifade eder.
  • Her şeyi anlamaya çalışır.
  • Birçok işi bir anda yürütür.
  • Karar sürecinde aktif rol alarak, iş doyumu yaşar.

Y kuşağı üyeleri aşağıdaki özellikleri çalışma yaşamlarında ararlar:

  • Sorumluluk alma,
  • Saygınlık,
  • İş ortamında esneklik,
  • Ekip çalışması,
  • Sürekli öğrenmek,
  • Her şeyi geçici olarak düşünmek,
  • Beklentilerini anında yapma,
  • İş yerinde, eğlence ve tutku beklentisi,
  • İş ve özel yaşantı arasında denge

Y Kuşağının Gelecek Beklentisi

Y kuşağını pozitif ve negatif özellikler olmak üzere genel olarak 12 özellikte anlatan Chester’a (2002) göre, Y kuşağı; uyumlu, yenilikçi, yetenekli, esnek, hoşgörülü ve kararlı olmak gibi pozitif ve açık sözlü, sabırsız, duyarsız, serbest, şüpheci, saygısız, kendine aşırı güven gibi negatif özelliklere sahiptir.

Y kuşağının işteki davranış ve beklentisi, diğer kuşaklardan farklılık göstermektedir. Özgürlüğe son derece düşkündürler. Teknolojiden vazgeçmezler ve teknolojiyi işlerine katmak isterler. Bu kuşak için sosyallik önemli olup, iş hayatının bunun önüne geçmesine izin vermezler.

Y kuşağı kişileri, her şeyi kazanacaklarına ve dönüşümcü bireyler olduklarına inanmaktadırlar. Ebeveynlerinden farklı; modern teknoloji ve tüketime yönelik bir çevrede yetişmişlerdir.

Y kuşağı çalışma hayatında, X kuşağından daha idealist olmakta, fakat baby boomers kuşağından daha gerçekçi bulunmaktadır. Buna ek olarak, Y kuşağı bireyleri daha iyimser ve gönüllülüğe daha yatkın bir nesildir.

Y kuşağının, ebeveynlerinin büyük bir kısmı boşanmış olan, okullarda daha fazla zaman harcayan, daha iyi bir eğitim alabilmek için ailesinin bulunduğu şehirlerden daha farklı bir yere giden ya da her iki ebeveyn de çalıştığı için evde tek başına kalan bireylerdir. Bu gibi nedenlerle önceki kuşaklara göre daha küçük yaşlarda kendi kararlarını vermek ve birtakım işlerini kendileri yapmak zorunda kalmışlardır. Y kuşağı ne istediği ve istediğini elde etmek için gereksinim duyduğu unsurları belirleme konusunda önceki kuşaklara göre daha yeteneklidirler.

Y kuşağının beklentileri diğer kuşaklara göre farklılık göstermektedir. Y kuşağı; yaptığı bir işi, hayatındaki beklentilerini karşılamadığında yeni bir iş aramayı bencillik olarak değil gerçekçilik olarak görmektedir. Y kuşağı bireyleri, yaptıkları faaliyetlerde başarılı olmaları için onları destekleyen ebeveynler ve öğretmenler ile büyümüş olduklarından dolayı gelecekleri ile ilgili kararları da verirken ebeveynlerine danışmaya ya da güvendikleri daha deneyimli, bilgili rol modellerin tavsiyelerine ihtiyaç duymaktadır. Ayrıca, faaliyetlerinin dünyada olumlu bir değişime katkı sağladığını görmesi de onlar için oldukça önemlidir. Y kuşağı gelecek beklentilerinin daha pozitif, yenilikçi fikirler üreten, süreçlere veya faaliyetlere katkı sağlayan ve bunun takdir edilmesini isteyen bir nesli temsil etmektedir.

Detaylı bilgiler için aşağıdaki makaleyi okuyabilirsiniz.

Mert, G. ve Neslihanoğlu, S. (2020). Y Kuşağının Kariyer Algısı ve Gelecek Beklentisi: Kocaeli Organize Sanayi Bölgesi Örneği, Manas Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 2, 927-945.

 

İhale Dokümanında Demo Düzenlemesi Bulunmasa da Demo Yapılabilir mi?

Mehmet ATASEVER                                                                         
Kamu İhale Kurulu Eski Üyesi/ Akademisyen

Sinan ÖZESEN
Kamu İhale Uzmanı/İnşaat Mühendisi

Anahtar Kelimeler; Tekliflerin değerlendirilmesi, demo, katalog, ihale dokümanı, teknik şartnameye cevap.

İtirazen Şikayet Konusu; İhale dokümanında demo yapılacağına dair bir düzenlemenin bulunmadığı, ancak idarece demo yapılmasının istenilmesi üzerine kendileri tarafından demo yapıldığı, demo sırasında uygulanan teknik yöntemin uygun olmadığı, demo tutanağında idarece kesin olmayan ve ispatlanamayan ifadelere yer verildiği, kendileri tarafından demo tutanağına şerh düşülmesinden sonra idarece farklı bir demo tutanağının hazırlandığı, teklif ettikleri cihaz ve kitlerin Teknik Şartnamede yer alan özellikleri karşıladığı, demo sürecinin ön yargılı olarak sonuçlandırıldığı iddialarına yer verilmiştir.

Kamu İhale Kurulu Kararı Özeti; 28.04.2021 tarihli ve 2021/UM.I-915 sayılı kararına göre; İdari Şartname, Teknik Şartname ve diğer ihale dokümanında demo işlemlerine ilişkin idare tarafından yapılan herhangi bir düzenleme bulunmadığı,

İdari Şartname’nin 7.5.6’ncı maddesinde, teklif edilen cihaz ve ürünlerin teknik kriterlere uygunluğunu belirlemek amacıyla teknik bilgilerin yer aldığı katalog ve Teknik Şartname’ye cevapları ve açıklamaları içeren dokümanların istekliler tarafından sunulacağının yeterlik kriteri olarak belirlendiği tespit edildiğinden istekliler tarafından teklif edilen ürün ve cihazlara ilişkin değerlendirmelerin sadece anılan belgeler üzerinden yapılması gerektiği (bir başka ifadeyle demo yapılamayacağı) değerlendirilmiştir.

Başvuru sahibinin teklif ettiği cihaz ve ürünlerin teknik kriterlere uygunluğunu belirlemek amacıyla istenen katalog ve Teknik Şartname’ye cevapları ve açıklamaları içeren dokümanlara ilişkin ihale komisyonu kararında herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığının tespit edildiği,

Bu çerçevede, teklif edilen cihazlara ve ürünlere ilişkin değerlendirmelerin, İdari Şartname’nin 7.5.6’ncı maddesi gereğince istekliler tarafından sunulacak olan katalog ve Teknik Şartname’ye cevapları ve açıklamaları içeren dokümanlar dikkate alınarak yapılacağı, sözleşme gereğince ihale dokümanına uygun cihazın teslim edilmesi gerektiği ve cihazın uygunluk denetiminin muayene ve kabul aşamasında ayrıca yapılacağı dikkate alındığında iddianın yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.

 

Uzaktan çalışanın sağlığını olumsuz etkileyen etmenler nelerdir?

Teknolojinin hızla gelişmesi ile birlikte, teknolojinin nimetlerinden azami derecede yararlanmak isteyen işletmeler, bilgisayar ter­minali başında çok uzun saatler iş yapan çalışanların uzaktan çalışmasını (evde-tele) tercih etmektedirler. Özellikle 2020 yılı başından itibaren dünyada yaşanan salgın hastalığın etkisiyle esnek çalışma tür ve biçimlerinin uygulama alanı bir hayli genişlemiş görünüyor.

Uzaktan çalışmanın çalışanlar üzerinde elbette olumlu yönleri olduğu gibi olumsuz yönlerinin de olduğunu unutmamak gerekir. Yapılan bilimsel araştırmalar bunun göstermektedir. Bilgi teknolojilerinin getirdiği imkânları kullanan esnek çalışanlarda, çalışma ortamı ve saatlerinin yarattığı stres önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Esnek çalışanların kendileri tarafından iş planı ve zaman­laması yapılmadığı için esnek çalışma başarıya ulaşa­mamakta ve aile yaşamı ile iş yaşamı dengesi bozulmaktadır. Çalışma saatle­rinin belirgin olmaması ve iş sürelerinin uzunluğu nedeniyle çalışanların zihinsel ve fiziksel sağlığı olumsuz etkilenmektedir. Genel olarak, işin yoğunluğu ve monotonluğu bu çeşit işlerde çalışanları mutsuzluğa, tükenmişliğe ve sonuçta işe devamsızlık ve işten ayrılmalara kadar itmekte­dir[1].

Uzaktan çalışan kişiler, işyerinin binasından ve onunla birlikte ofislerin, amblemlerin veya çalışanın çalıştığı kuruma aidiyetini pekiştiren diğer hatırlatıcıların olmayışından ötürü o kurumun bir parçası olduğu hissini daha az tecrübe etmekte­dirler[2]..

Uzaktan çalışanların çalışma ortamının uygunsuzluğu evde kullanılan malzemelerin yetersizliği (çalışma koltuğu ve masası, odanın ısı, ışık ve havalandırması), internet ve telefon giderleri ile elektrik, ısınma ve iklimlendirme giderlerinin karşılanmaması, öğle yemeği yardımının yapılmaması, sosyal yardımların kaldırılması, uzaktan psikolojik destek hizmeti sunulmaması, fazla çalışma ücreti ödenmemesi gibi uzaktan çalışanı ekonomik ve psikolojik yönden olumsuz etkileyen etmenler dikkate değer konular olarak ortaya çıkmaktadır.

Uzaktan çalışanların çalışma koşullarının uygunsuzluğu nedeniyle, yüksek düzeyde psikolojik sıkıntı ile karşı karşıya oldukları görülmektedir. Stres ve stresle ilişkili rahatsızlıklar (tekrarlayan hareketler­den kaynaklanan gerginlikler, göz ve seste aşırı efor kaynaklı gerilimler) dinlenme sürelerinin yetersiz olduğuna dair şikayetler, sıklıkla ödenmeyen fazla mesai ücretleri, en öne çıkan sorun­ları arasında sayılmaktadır. Bilgi teknolojilerinin ça­lışanların ruhsal sağlığı üzerinde yarattığı etkiyi yoğun çalışma ortamları olmanın ötesinde çok miktarda ve tekrarlayan işi duygusal emekle sunmaları bakımından da bir uç örnek teşkil etmektedir. Gerçek duyguları ne olursa olsun pozi­tif duygular yansıtmak duygusal uyumsuzluğa yol açmaktadır. Bu ise kas ağrıları ve duygusal stres için risk faktörü olarak kendini göstermektedir[1].

Sonuç olarak, bilgi teknolojilerini kullanarak uzaktan (evde) çalışanlarda;

·      Çalışma ortamının uygunsuzluğu, iş saatlerinin belirsizliği ve uzunluğu strese bağlı hastalıklar ile zihinsel ve fiziksel rahatsızlıklara yol açabilir.

·      Çalışma süresi ve iş planı işçi tarafından ayarlanamadığı için iş-yaşam dengesi bozulabilir ve aile içi çatışmalara neden olabilir.

·      İş yoğunluğu ve monotonluğu ile dinlenme sürelerinin yetersizliği, mutsuzluğa ve tükenmişliğe yol açabilir.

·      Uzun süre oturmaktan kaynaklı kas ve iskelet sistemi rahatsızlıkları oluşabilir.

·      Standart klavye kullananlarda karpal tünel sendromu oluşabilir.

·      Düşük ücret, sosyal yardımlardan ve sosyal güvenlikten yoksunluk psikolojik sorunlara yol açabilir.
[1] AKSOY, Bilgi Teknolojileri, s.409.

[1] İNCİROĞLU, Lütfi, Çalışma Hayatında Esnek Çalışma Uygulamaları, 2. Baskı İstanbul 2020, s.204-205

[2] AKSOY, Bilgi Teknolojileri, s.409.

İhracat Vesaikinin Postada Kaybolması ve Bankaların Sorumluluğu

İHRACAT VESAİKİ KAPSAMINDA NELER VARDIR?

Bir dış ticaret işleminde ithalatçı ile ihracatçı arasında yapılan alım satım sözleşmesinde konu edilen ihracat evrakları alıcı ve satıcı tarafından belirlenir. Bu vesaik (evraklar), ithalatçının, kendi ülkesindeki gümrüğünde malların fiili ithal sırasında gümrüklerin istediği her türlü belge ile farklı otoritelerin talep ettiği belgeler yer almaktadır.

Malların deniz yolu ile gönderildiği varsayımı ile bu belgeler genel anlamda;

  • Tam takım deniz konşimentosu (Original)
  • Ticari fatura
  • Vadeli satışlarda Poliçe (Bill of Exchange – Draft)
  • Çeki listesi / paketleme listesi
  • Menşei sertifikası (certificate origin)
  • Bitki sağlık sertifikası (Phytosanitary certificate)
  • CIF ve CIP yüklemelerde sigorta poliçesi
  • Ağırlık sertifikası – Weight Certificate (SGS Raporu)
  • Kalite sertifikası (SGS Raporu)
  • Analiz Sertifikası (SGS Raporu)
  • İlaçlama sertifikası (Fumigation certificate)
  • GMO Certificate – Genetically Modified Organism
  • Konsolosluk Tasdikli fatura
  • ATR – 1 Belgesi (Movement certificate)
  • Atom Sertifikası (Radioactivity Certificate)
  • Veteriner Sertifikası
  • Helal Certificate

Mal cinsine ve ülkesine göre değişkenlik gösteren evraklar genel anlamda yukarıda sayılan gibidir.

İHRACAT EVRAKLARINI NEDEN BANKA İLE GÖNDERİYORUZ?

Alıcı ve satıcının birbirlerine çok güven etmedikleri durumlarda, ödeme şekli;

  • Akreditifli
  • Vesaik mukabili
  • Kabul kredili vesaik mukabili
  • Kabul kredili, vesaik mukabili, banka avalli

olması halinde, en fazla güven duyulan kurum olan bankalar aracılığı evrakların ithalatçının bankasına gönderilmesi gerekmektedir. İhracatçının bankasından ithalatçının bankasına posta ile gönderilen evraklarla birlikte ihracatçının ödemeye ilişkin talimatının da bankalarca yabancı dilde bankanın hazırlayacağı talimat mektubu (instructions letter – schedule letter) eşliğinde postayla gönderilir. Bankanın hazırladığı talimat mektubunun içeriği tamamen ihracatçının bankaya verdiği ödeme talimatının bire bir aynı olmakla birlikte bankanın kendi iç işlerinde kullandığı ödemeye ve transferlere ilişkin hususlar da yer alır. Evrakların gönderilmesinde ihracatçının kendi bankasını kullanması tamamen kendi bankasına duyduğu güven ve ödeme şeklinin gerekliliğindendir.

KENDİSİNE İBAZ EDİLEN VESAİKİ BANKALAR NE ŞEKİLDE YURT DIŞINA GÖNDERMELİDİR?

Kendisine ibraz edilen vesaiki titizlikle inceleyen bankalar iki set halinde birer gün arayla farklı kurye şirketleri kullanmak suretiyle yurt dışındaki ithalatçının bankasına


Yukarıda örneği bulunan bir römiz / talimat mektubu maalesef doğru bir şekilde gönderilmemiştir. Vesaik tek kurye halinde gönderilmiştir. Vesaikin postada kaybolması halinde ithalatçı ne yapacaktır sizce?  Kesinlikle bir operasyonel hata olduğu açıktır. Bankaların bu şekilde göndermeleri halinde, kendilerine ibraz edilen ihracat vesaikini iki kurye halinde, her kuryede birer orijinal evrak olacak şekilde, sadece bir orijinal evrak varsa, ilk kuryede şu şekilde gönderilmesinde yarar vardır.

Vesaikin en doğru gönderme şekli

Kendilerine ibraz edilen vesaikin bankalarca iki kurye halinde, yukarıdaki gönderi formatına uygun olarak gönderilmesi ve ayrıca vesaikin değeri kadar sigorta yaptırılmasında sayısız yarar vardır.

İHRACAT VESAİKİNİN POSTADA KAYBOLMASI HALİNDE BANKALARIN SORUMLULUĞU NEDİR?

Ne olmasını beklerdiniz?

Bankalar kendilerine ibraz edilen vesaiki gerekli olan operasyonel kurallar çerçevesinde yurt dışına gönderdikleri taktirde görevlerini ifa etmiş sayılırlar. Bundan sonrası ise tamamen kuryeyi bankadan alıp, ithalatçının bankasına taşıma görevini üstlenen kurye kargo şirketine aittir. Vesaikin postada kaybolması halinde bankalar hiçbir sorumluluk üstlenmezler. Kısacası vesaikin jandarmalığını bankalar yapmamaktadırlar.

Operasyon kurallarının tam işletilmiş olması halinde bankalar zaten hiçbir sorumluluk üstlenmezler, ancak vesaikin gönderilmesinde bankaların bariz hataları mevcut ise, bu durumda bankalarım sorumlu olacağı ortadadır. Ancak her banka vesaiki yurt dışına gönderirken, ihracatçı amir müşterisinden;

“Vesaikin postada kaybolmasından bankamız hiçbir şekilde sorumlu değildir” şeklinde bir ibranameyi müşterilerinden almıştır. İhracatçı firma şöyle veya böyle bankaların talep etmiş oldukları bu ibranameyi bankalarına vermiş olduklarından bankalar hiçbir sorumluluk üstlenmezler.

Vesaikin yurt dışına kargo ile gönderilmesi sırasında risklerin var olabileceği olasılığını her zaman göz önünde bulunduran bankalar müşterilerine bilgi vermek kaydı ile, gönderdikleri vesaik kuryesine bir değer biçmeleri ve sigortalı bir şekilde gönderilmesinde yarar vardır. Sigortalı gönderi, biraz masraflı olsa da başımıza gelebilecek riskleri elemine etmemiz açısından son derece yerinde bir davranıştır.

REŞAT BAĞCIOĞLU

Danışmanlık Hizmet Alımları ve Proje Esaslı Satınalma Yönetimi

Danışmanlık Hizmet Alımları Ve Proje Esaslı Satınalma Yönetimi

SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ YAZI DİZİSİ

Danışmanlık Hizmet Alımları ve Proje Esaslı Satınalma Yönetimi
Prof. Dr. Murat ERDAL – merdal@istanbul.edu.tr
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Program Başkanı
www.muraterdal.com

İşletmeler ihtiyaç duyduğu her alanda hizmet alımı gerçekleştirmektedir. Genel idari işler ve satınalma sorumluluğu altında pek çok hizmet alımı bulunmaktadır. Güvenlik, temizlik, bakım, personel servisi, tadilat, yemekhane, araç kiralama, seyahat, konaklama, sağlık, kargo, kurye gibi şirketlerin daima gündeminde olan hizmetler görüldüğü üzere çok geniş bir sahayı kapsamaktadır.

Bu yazımızda danışmanlık sektörü ve proje esaslı hizmet satınalma yönetimi üzerinde duracağız. Olabildiğince soru-cevap şeklinde ilerleyip farklı yönlerini inceleyeceğiz. Amacımız danışmanlık hizmet alım ihtiyacı içerisinde olan firmalarımızın bu konuda sistematik ilerlemelerine yardımcı olabilmektedir.

Danışmanlık hizmet alım türleri

Danışmanlık Hizmet Alımları Ve Proje Esaslı Satınalma Yönetimi
Danışmanlık Hizmet Alımları ve Proje Esaslı Satınalma Yönetimi

Danışmanlıklar doğrudan şirket genelini ilgilendirdiği gibi ilgili bölüm ya da birim bazında da olabilmektedir. Yönetim, kalite, satınalma, vergi, lojistik, iş hukuku, dış ticaret, insan kaynakları, pazarlama, yatırım, denetim, proje hazırlama, araştırma-geliştirme, Turquality, marka ve tescil vb. gibi alanlarda danışmanlarla çalışılmaktadır.

Dışarıdan profesyonel bir bakış, hızlı ve odaklı deneyim aktarımı

Danışmanlık hizmet alımı, özünde dış kaynak kullanımıdır. İşletme sahipleri ve birim yöneticilerinin aklındaki temel sorular:

  • İşletme dışından destek almaya gerçekten ihtiyaç var mı?
  • Kurum içerisindeki yöneticiler ve personel neden yeterli çözümü getiremiyor?
  • Bu işin kapsamı, bütçesi ve süresi ne olacak?
Müzakere Pazarlık
E-Kitap: 2. Baskı çıktı. Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.

Bu sorulara bir çırpıda cevap bulabilmek zordur. Spesifik bir konuda problemle karşılaşıldığında içerideki uzmanlıklar yetersiz kalabilir. İnternet araştırması ve meslektaşlardan telefon görüşmeleri ile toparlanan bilgiler de yeterli gelmeyecektir. Tüm bilgiler yüzeysel kalabilir. Kaybedecek vakit ilave maliyet anlamına gelmektedir. Yöneticiler danışmanlık hizmet içeriği, elde edilecek faydalar ve katlanılan maliyet konusunda ikilemde kalabilmektedir. Tepe yönetimler ise nokta atışı net çözümler aramaktadır.

“Firma sahibi ve tepe yönetim danışmanlık alımında karar verdiğinde süreç hızlı, ilgili birim ihtiyacını belirttiğinde süreç hayli yavaş işlemektedir.”

Doğru çözümleri ve benzer sıkıntıları çekmiş firmaların düştükleri hatalardan çıkartılan dersleri firmaya kazandırmak adına danışmanlara ihtiyaç vardır. Gereksinim duyulan alanda problemin çözülmesi, bakış açısında genişleme ve vizyon kazanılması firmaya zaman ve para avantajı sağlar. Konunun, profesyonel bir şekilde içerideki yerleşik personel yargılarından uzak ve nesnel görüş kapsamında ele alınması, şirketin mesafe kat etmesini kolaylaştıracaktır.

Hizmet alan firma bakış açısıyla, danışmanlık işlerini, proje esaslı hizmet alımı şeklinde düşünmek ve ona uygun hareket etmek yerinde olacaktır.

Başlangıç Noktası – Hazırlık

  • İhtiyacın Tam Olarak Açıklanması ve İşin Kapsamının Belirlenmesi

Başlangıç aşamasında, danışmanlık süreci ile ilgili işletme içerisinde hazırlık ve planlama yapılmalıdır.  Bu planlamada danışmanlık firması ile çalışacak birimlerden görüş alınmalıdır. Doğrudan ve dolaylı etkileşim içerisinde yer alan birimlerden öneriler toplanmalıdır. Böylelikle danışmanlık gereksiniminin farklı yönleri görülebilmekte ve ihtiyacın kapsamı belirlenmektedir.

Zayıf proje tanımlaması ileride karşılıklı problemlere neden olur. Proje teklifi ile yapılacak iş örtüşmezse, iş için ayrılan uzman sayısı, proje süresi, ekipman malzeme gereksinimleri ve maliyet doğru tespit edilemeyecektir. 

Proje ilerledikçe yeni ilave işler ortaya çıkabilir. İşin süresi uzayabilir ve doğal olarak maliyetler yükselebilir. Böyle durumlarda ek sözleşme gündeme gelecektir.

Hizmet Alan İşletmede Proje Ekibinin Belirlenmesi

Birim ve personelin planlaması; kişi sayısı, bilgi seviyesi, iş takvimi, rol ve sorumluluk yönünde hazırlanmanın faydası büyüktür. İletişim, projede görev almak isteyen personellerin belirlenmesinde katkı sağlar. İnsanların tepeden gelme atama ve sürprizler karşısındaki direnci azaltmaktadır. Moral ve motivasyonu yüksek ekipler, danışmanların içeride mesafe almalarını hızlandıracaktır.

Proje Hedeflerinin BelirlenmesiFayda Tanımlaması

  • Danışmanlık hizmet alımı hangi problemimizi çözecek?
  • Dönemsel bir ihtiyacı mı karşılıyor yoksa kalıcı bir çözüm mü getiriyor?
  • Firma ve birimler bazında somut katkılar nedir?
  • Projenin kilometre taşları
  • Projenin süresi ve maliyeti
  • Raporlama ve geri bildirimler

Danışman Firma Araştırma ve Seçimi

İşin öncesinde firma seçim kriterleri belirlenmelidir. Danışman firma araştırma ve seçimlerinde standardize olmayan süreç sıklıkla görülmektedir. Danışman firmanın bilgi, iş deneyimi, danışman havuzu, işle doğrudan görevlendirilen uzmanların yetkinlikleri ve sektörel referanslar incelenmelidir.

Marka Algısı ve Yetenekler

Bütçe problemi olmayan firmalar en çok bilinen danışmanlık firmaları ile hemen iletişime geçmektedir. Sektörde bilinen firmalara “aşırı güven” olduğu kabul edilmektedir. Hem deneyim zenginliği hem de itiraz edilemeyecek güçlü referanslar bir aradadır. Riskten kaçınma düşüncesi yaygınlık taşımaktadır. 

Danışmanlık sektöründe marka algısı ve yetenekleri şu şekilde değerlendirmek uygun olacaktır.

  • Firma genel marka algısı ve yetenekleri
  • Firmanın ana faaliyet / diğer alanlardaki marka algısı ve yetenekleri
  • Projede yer alacak danışmanların özgeçmişleri (uzmanlıkları) ve yetenekleri

Sektöre yeni giren danışmanlık şirketleri hızlı bir şekilde referans gösterme ihtiyacı içerisindedir. Bu son derece doğal bir durumdur. Hizmet sektörlerinde olumlu iş deneyiminin müşteri kazanmada hızla yayıldığı bilinmektedir. Bu tür firmalarla müzakere ve pazarlık bilinen markalara göre daha hızlı ilerlemektedir. Daha az talepkar olup daha fazla iş konuşulmasını istemektedirler.

Danışmanlık Firmalarıyla Müzakereler ve Pazarlık 

İşin kapsamında yer alan tüm konu başlıkları toplantı masasında gündeme getirilmelidir. Toplantıya her iki tarafın söz sahibi yöneticileri katılmalıdır.

PAZARLIK“Karar vericilerin olmadığı görüşmeler yeni toplantıların habercisidir.”

Müzakerelerde proje çerçevesi net olarak bilindiğinde hızla ilerlenip doğru teklif hazırlanmaktadır. Bu nedenle şirket içerisinde hazırlık evresi ne kadar titiz yürütülmüşse süreç o kadar hızlı olgunlaşır. Hedefler, performans göstergeleri ve beklentiler çok iyi aktarılmalıdır. Tarafların müzakere masasında ne istendiğini ilk günden yazılı ve sözlü iletişimle görmeleri işin ciddiyetini artırır.

Müzakere Sürecinde Soru Listesi:

  • Sektörümüzü ve firmamızı tanıyor musunuz?
  • Bu sektörden hangi firmalarla ne süre ile çalıştınız?
  • Çalıştığınız proje ile ihtiyaç duyduğumuz proje arasında ne gibi benzerlikler var?
  • O projede neler yaptınız? Ne gibi zorluklar yaşadınız?
  • Projeyi yaparken en çok zorlandığınız problem neydi?
  • Projede kaç kişi görev almıştı? Ne kadar sürdü?
  • Firma neleri başardı? Kazanımları nelerdi?

Alıcı tarafın birden fazla firma ile görüşmeler gerçekleştirmesi konuya hakimiyetini güçlendirecektir. Danışmanlık sektörünü tanıma, farklı görüşlerden yararlanma neticesinde işinin kapsamını netleştirme, hedef fiyat aralığını belirleme ve bütçe ayırma konusunda çalışmalar olgunlaşır. 

Müzakerelerde Güvensizlik Kaynakları

Alıcı Taraf Güvensizlik Kaynakları

“Gelsinler bi dinleyelim. İşin artısını eksisini görelim. Gözümüz tutarsa teklif alırız. Bu işi tam olarak bilmiyoruz. Böylelikle fiyatları da görmüş oluruz.” düşünceleri ile hareket eden hizmet alan taraf, profesyonellik ve samimiyetten uzak tavrını kısa sürede belli eder. İpuçlarını yakalamak için uzman olmaya gerek yoktur. Toplantı takvimine riayet edilmez. Müzakerelerde gerçek karar vericilerin daima acil katılması gereken bir toplantısı çıkar ve masada olmazlar. Katılımcılar ne yapacaklarını tam olarak bilemez. Ve toplantı odası hazır değildir. :))

Danışmanlık Firmaları Güvensizlik Kaynakları

Müzakerelerde danışmanlık firma temsilcilerinin alıcı tarafta hızlı güçlü marka algısı oluşturma gayreti çoğunlukla ters tepmektedir. Sektörel ilişkiler ağını (network) abartma, mesnetsiz vaatlerde bulunma, hayali referans firma/proje inşası, aşırı samimiyet ve sahte tavırlar işin kaybedilmesine neden olmaktadır.

“Kurumsal pazarda güven bir çırpıda oluşmamaktadır.”

Maliyet ve Ödeme Şekli

Maliyetler projenin kapsamı, özel uzman gerektirip gerektirmediği, projede yer alan personel sayısı, kullanılan ekipman ve malzeme, ofis ve araç tahsisi, seyahat ve konaklama gibi konuları içermektedir. 

Müzakere sürecinde bu maliyet kalemleri ile birlikte ödemenin ne şekilde hangi takvimde yapılacağı gündeme gelecektir.

Maliyet ve ödemeye esas teşkil edecek yöntemler şunlardır:

  • Sabit aylık ödeme takvimi
  • Belirli oranda peşinat, kalanın taksitlendirilmesi
  • Projede tahsis edilen uzmanların firmadaki iş süreleri boyunca ödeme. Personel gün x saat ücretleri
  • Proje kapsamında işlerin tamamlanmasına paralel işleyen bir hakediş ve ödeme takvimi
  • Problemin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik bir ödeme takvimi
  • Yurtiçi ve uluslararası kamu kaynaklı bir teşvik programının kazanımı sonrasında bir ödül ya prim tanımlaması

Danışmanlık Süresi

Proje temelli hizmet alımı belirli bir zaman aralığında gerçekleşen işleri kapsamaktadır. Karşılıklı bir güven oluştuğunda süre ucu açık ilerlemektedir. 

Şartname ve İhale Süreci

Danışmanlık hizmet alımlarında işin şartnameye dökülmesi ve ihale ile sürecini sonlandırma kolay değildir. Şartnamede fazla talepkar olunması, çok sayıda katı maddenin yer alması birçok firmayı isteksizleştirebilir. Özensiz hazırlanan eksik bırakılan şartnameler ise çok sayıda yetkin olmayan aday firmanın başvurmasını sağlayabilir. İşin açıklaması, aranan kriterler, proje takvimi ve ödeme şekli şeffaflık istemektedir. Hedef fiyat belirleme ve uygun ihale yönteminin ne şekilde olacağı ayrı bir uzmanlık işidir. Sektörde teklif usulü ilerleme yaygın olarak görülmektedir.

Tekliflerin Alınması ve Değerlendirme

Çeşitli danışmanlık firmaları ile temas edildikten sonra süreç olgunlaşır, teklifler toparlanır. Gelen teklifler bir karşılaştırma tablosu dahilinde analiz edilir ve raporlanır. İlgili birim yöneticileri toplantıda görüşlerini aktarır. Her firmanın avantajlı ve dezavantajlı tarafları incelenir. Projenin olmazsa olmazları, firmanın beklentileri ve kırmızı çizgileri ile taraflar arası uyuma bakılır. Nihayetinde bir karar verilir. Öne çıkan firmalar belirlenmiş olur.

Kobi değerlendirme alışkanlıklarında, proje hakimiyeti kadar uygun fiyat ve kültürel uyumluluk başı çekmektedir. Sektörden bir yöneticinin tavsiyesi ön planda tutulur. Referansın kim olduğu önemlidir. Onlar seçtiyse ve memnun kaldılarsa bir nedeni vardır şeklinde düşünülür. 

Sözleşme Çerçevesi ve Sorumluluklar

Müzakere edilen ve üzerinde mutabakat sağlanan tüm görüşmeler önce toplantı tutanaklarıyla kayıt altına alır. Böylelikle atlanan ya da havada kalan konular netleştirilir. Diğer tarafın teyidi istenir. Daha sonrasında ise tüm konular sözleşmeye aktarılır. Taraflarca sözleşme maddeleri iyi bir şekilde incelenmelidir. Belirsizlik ve risk içeren maddeler sorulur. Olası sürprizler ve yaptırımlar (cezalar) konusunda açıklık aranır. Sözleşme revize edilir ve imzalanır. Firma bilgilerinin korunması ve gizlilik esastır.

Danışmanlık Sözleşmeleri İçin Kontrol Listesi makalemizi inceleyeniz. 

Yürütme (Hizmet Gerçekleştirme)

  • Proje Takvimi ve Takım Çalışmaları

Proje başladıktan sonra danışman ekip ve hizmet alan ekipler bir araya gelerek proje planlama çalışmalarına başlarlar. Karşılıklı rol ve sorumluluk dağılımı yapılır. Düzenli bir takvim içerisinde ilerlenir. İyi bir planlama ve karşılıklı ekiplerin hazırlıkları başarıyı getirir.

Proje takvimi içerisinde toplantı takvimi ve ajandası net olmadığında randevu günleri sapabilmektedir. İlgili birim personel ve yöneticilerinin proje devam ederken erteleme ve yeni önceliklerin devreye girmesi sonrasında “projede neredeydik?” sorusu hemen gündeme gelir.

Proje kapsamına hakim ekiplerle yol almak kolaydır. Zamanı efektif kullanırlar. Görev ve sorumluluklar konusunda sıkıntı çekmezler. Her şey belirlenmiştir. Proje takvimi adım adım takip edilir ve raporlamalar yapılır. Projenin zamanında tamamlanması için azami önem gösterilir.

Kültürel Uyumluluk

Danışman ekibi ve işletme uyumu projenin başarısı için elzemdir. İletişim ve ilişkiler

kritik sorunları daha iyi anlama ve yorum getirmede fayda sağlar. Engeller ortadan kalkar, projeye ve danışmana olan güven artar.

İyileştirme Adımları

Hizmet alan taraf, sorunları için ivedilikle doğru çözümlerin uygulanmasını istemektedir. Bekleme ve ötelemeye tahammülü yoktur. Süreç odaklı iyileştirmeler zaman alırken, sonuç odaklı iyileştirmelerin takvimi hızlıdır. Kalıcılık ve içselleştirme firmanın inisiyatifindedir.

Çalışanların değişim, yeni yönetim ve uygulama alışkanlıklarını benimsemeleri zaman almaktadır. Yeni bilgi ve iş talimatlarının sonuçları hemen meyve vermeyebilir. Motivasyon azlığı, tepkiler ve direnç noktaları oluşabilir. Bunu ortadan kaldırmada, doğru iletişim kanallarını çalıştırmak ve eğitimler işe yarayacaktır.

Problemler

Hizmette standardizasyon ve memnuniyet ölçümlemesi son derece önemlidir. Alanında ehil olmayan firmalarla yapılan anlaşmalar sonrasında danışmanlık projesi işin içinden çıkılamayacak bir hal alabilir. “Yaşanan süreçte danışmanlık firması işi bizimle öğreniyor. Kendisini geliştiriyor. Bizim onlardan bir şey öğrenmemiz gerekirken onlar bizden daha çok şey öğreniyor. Projede çok yavaş ilerliyoruz.” şeklinde yakınmalar artar. Memnuniyetsizlikler hızla filizlenmeye başlar. Kişi ve birime özgü değerlendirmeler, kültürel farklılıklar, ön yargı ve etik alanlarda farklı bakış açıları devreye girebilir. Ekipler arasında meydan okumalar, yazılı ve sözlü iletişim kazaları ortaya çıkabilir.

Danışmanlık firması, ekiplerini birden fazla projeye rotasyonla gönderiyor (ya da personel devir hızı yüksek) olabilir. Hizmet alan tarafta her yeni gelen uzmana firma iş süreçlerini ve projenin durumunu en baştan aktarmak bıkkınlığa neden olabilir. Mevcut iş süreçleri ve uygulamaların her yeni gelen uzmana anlatılması vakit kaybına neden olmaktadır. Hizmet alan ekipler aynı konuları tekrar tekrar aktarmaktan yorulmaktadır.

Proje ilerledikçe firma ekiplerinde zaman zaman “bu işi, içeride kendi imkanlarımızla da çözebilirdik. Yeni bir şey öğrenmedim. Dış kaynak kullanmaya hiç gerek yoktu. Bu danışmana kim bilir ne kadar ödeme yapıyoruz?” diyenler de görülebilmektedir.

Projeye saygı duymama ve düşük memnuniyet seviyelerinin gerekçelerinin iyi araştırılması gerekir. Haklılık payının ne ölçüde olduğu sorgulanmalıdır. Gerçekten somut bir fayda görülmüyorsa projeye ve dolayısı ile ödeme yapmaya devam etmeye gerek yoktur. Sözleşme en kısa sürede sonlandırılmalıdır.

Geri Bildirim ve Raporlama

Proje takvimi ilerledikçe sağlanan faydalar raporlarla tüm ilgili yöneticilerle paylaşılmalıdır. Eski ve yeni durum bir tablo ile kıyaslanmalıdır. Planlanan ve gerçekleşen arasındaki farkların neler olduğu detaylandırılmalıdır. Verimlilik, para (TL, dolar), süre (saat, gün), oran %, kişi sayısı ile açıklanmalıdır. Tablo ile birlikte projenin hangi evresinde olunduğu, yol haritası ve nelerin yapılması gerektiği ile bir değerlendirme verilmelidir.

Değerlendirme

Ülkemizde danışmanlık sektörü günden güne büyümektedir. Uzmanlık yelpazesi genişlemekte ve derinleşmektedir. Sektörle ilgili olarak hizmet alan ve hizmet veren tarafları dinlediğinizde, her iki tarafın da olumlu ve olumsuz deneyim yaşadıklarını duyarsınız. Şimdi, danışmanlık sektöründe sıklıkla yaşanan zorlukları değerlendirerek yazımızı toparlayalım.

İşletmeler bulundukları sektör, faaliyet alanları, yönetim yapısı, organizasyon şekli, kuruluş öyküleri, geçirdikleri aşamalar, ölçek, ciro ve hakim kültür vb. pek çok özellik bakımından bir birinden ayrılmaktadır. Danışmanlık hizmeti üretenler için zorluklar şu konularda ağırlık kazanmaktadır: Büyük ölçekli firmalarda projenin varlığından habersiz birim ve yöneticiler, benzer içerikli tekrarlı verimsiz toplantılar, öneri bolluğu ve projenin genişlemesi (amacından sapma risk ve tehlikeleri), çok sayıda yöneticiyi bilgilendirme, ikna etme ve işin içine çekme sıkıntıları (ilgisizlik), bilgi paylaşmama ve dezenformasyon, genel merkez ve ilgili birim (şube, mağaza, fabrika) personelinin farklı anlayış ve tutumları, bürokrasi, statüko, yaygın böyle gelmiş böyle gider tutumu vb. göze çarpmaktadır.

Kobilerde ise durum biraz daha farklılaşabilmektedir. Profesyonellik ve kurumsallık yönünde adım atılmış ve danışman rehberliğine başvurulmuş olsa dahi çeşitli sıkıntılar yaşanabilmektedir. Güllük gülistanlık bir ortam çok nadir görülmektedir. 🙂

Kobilerde, bir ya da birkaç problem eş zamanlı karşımıza çıkabilmektedir. Bu problemlerin başında insan ve kaynak yetersizliği gelmektedir. İşletme organizasyonun tam oturmamasından başlayarak işini düzgün yapamayan yöneticilerin dirençleri, kalifiye olmayan dar kadrolarla proje gerçekleştirme güçlükleri, firma aidiyet zayıflığı, düşük ücretler ve yüksek personel devir hızı diğer faktörlerdir. Tepe yönetim ile yaşanan sıkıntılara örnek olarak egosu yüksek patron ve patron yakınları, aile üyelerinin projeye yaklaşım farklılıkları, güven seviyelerinde değişkenlik ve danışmana karşı tutumları, proje ve danışman üzerinden iç hesaplaşmaları sayabiliriz.

Danışmanların temel görevi, karşı karşıya kalınan zorlukları aşıp işini doğru şekilde, amacına uygun bir biçimde gerçekleştirmesidir. Fakat bu, hiç de kolay değildir.
Saha, kendi özgü dinamikleri ile hayli öğreticidir.

Son Söz:

Danışmanlık sektöründe, hızlı karar alma ve duygusal hareket ederek çözüm aramak yerine adım adım proje esaslı hizmet satınalma yönetimi çerçevesinde ilerlemek gerekmektedir. Başarı kriterleri, ölçümlemeler, performans göstergeleri, geri bildirim ve raporlamalarla mesafe almak her iki taraf için de zaman ve emek israfını önleyecektir.

Kitap Önerisi : Prof. Dr. Murat ERDAL, SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ (Beta Yayıncılık),  4. Baskı.

SÖZLEŞME YÖNETİMİ YAZI DİZİSİ

TEDARİKÇİ ÜRETİM SÖZLEŞMESİ 

  1. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 1

Bölüm-I: Tedarikçi Üretim Sözleşmelerinde Kalite Yönetimi, Kontrol, Uygunsuzluklar

2. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 2

Bölüm-II: Numune ve Ürün Dosyası, Seri Üretim Onayı, Garanti, Ambalaj

3. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 3

Bölüm-III: Teslimat, Teslim Yeri ve Nakliye, İade, Fiyat, Ceza

4. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 4

Bölüm-IV: Fesih, Mücbir Sebep, İhtilaf, Kalıp, Ekipman, Sözleşme Ekleri

OTOMOTİV SEKTÖRÜ MİLK-RUN SÖZLEŞME İNCELEMESİ

  1. Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – IBölüm-I: Taşıma Esasları – Araç Spesifikasyonları (Madde 1-5 arası)
  2. Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – IIBölüm-II: Nakliyecinin Yükümlülükleri ve diğer. Madde (6-21 arası)

DANIŞMANLIK HİZMET ALIMLARI VE SÖZLEŞMELER

Danışmanlık Hizmet Alımları ve Sözleşmeler: Kontrol Listesi-II        
Danışmanlık Hizmet Alımları ve Proje Esaslı Satınalma Yönetimi – I

SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ EKİPLERİ İÇİN

Satın alma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitimi
Eğitim İçeriği için Eğitim Kataloğunu https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf indirebilirsiniz.
Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.

Tedarikçi Sözleşmeleri, Kpi’lar, Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi Tedarikçi Sözleşmeleri, Kpi’lar, Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi

Şirketinize Özel Eğitim Programlarımızı (4-6 günlük) İncelemek için
https://satinalmadergisi.com/egitim-programlari/

Tedarikçi Sözleşmeleri Kpi Performans

3 Mayıs 2021 Tarihinde Yayınlanan Müzakere ve Pazarlık Testine Ait Cevaplar

CEVAPLAR:
1. B
2. C
3. D
4. E
5. D