Teknik Şartnameye Uygunluğun Katalogda İşaretlenmesi Gerekir Mi?

Mehmet ATASEVER 
Kamu İhale Kurulu Eski Üyesi/ Akademisyen

Sinan ÖZESEN
Kamu İhale Uzmanı

Anahtar Kelimeler; Teknik Şartnameye Uygunluk Belgesi, Katalog, Ürün Özelliği, İşaretleme, Yeterlik Kriteri, Teklif Değerlendirme

İtirazen Şikayet Konusu; İhale üzerinde bırakılan istekli tarafından teklif edilen kan gazı cihazının Teknik Şartname’nin 1’inci maddesinin (a), (d), (f) ve (k) bendinde istenilen özellikleri karşılamadığı, İdari Şartname’de yeterlik kriteri olarak belirlenen Teknik Şartname’ye Uygunluk Belgesi ve söz konusu belgede verilen cevapların, istekli tarafından verilen ilgili belgelerde (doküman, prospektüs veya kataloglarda) açıkça işaretlenmesi gerektiği ancak anılan istekli tarafından cevapların verilmediği ve bu hususlarda gerekli işaretlemelerin açıkça yapılmadığı, …
Kamu İhale Kurulu Kararı Özeti; 31.03.2021 tarihli ve 2021/UH.II-689 sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre; İhale işlem dosyası kapsamında yapılan incelemede, ihale üzerinde bırakılan istekli tarafından antetli kağıdına yazılmış ve onaylanmış şekilde Teknik Şartname’ye Uygunluk Belgesinin sunulduğu, sunulan uygunluk belgesinde iddia konusu maddeleri karşılayacağının belirtildiği, ayrıca söz konusu cihaza ilişkin teknik özellikleri gösteren katalog ve prospektüsün de sunulduğu tespit edilmiştir.
Kataloglar üzerinde iddia konusu edilen Teknik Şartname’nin 1’inci maddesinin (a), (d) ve (k) bendinde istenilen özellikleri karşılayan bölümlerin belirtildiği, ancak anılan maddenin (f) bendinde istenilen özelliklere ilişkin bir belirlemenin katalog üzerinde görülmediği anlaşılmıştır.

Mevzuat hükümleri gereğince teklif edilen cihazın Teknik Şartname’de düzenleme altına
alınan teknik kriterlere uygunluğunu belirlemek amacıyla, ihaleye konu edilen ürünlerin
numuneleri, teknik bilgilerin yer aldığı katalog, teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman ile fotoğrafların ayrı ayrı veya birlikte istenebileceği, teklif edilen ürün/ürünlerin Teknik Şartname maddelerinde istenilen koşullara uygun olup olmadığı hususunun idareler tarafından tekliflerin değerlendirilmesi aşamasında demonstrasyon, numune değerlendirilmesi, katalog kapsamında yer alan bilgilerin değerlendirilmesi ve/veya Teknik Şartname’ye uygunluk beyanı yoluyla yapılabileceği gibi bu değerlendirmenin “muayene ve kabul” aşamasında da gerçekleştirilebileceği anlaşılmaktadır. Yapılan tespitler neticesinde, idare tarafından başvuru konusu cihaza ilişkin teknik bilgileri içeren kataloglarda Teknik Şartnameye Uygunluk Belgesinde belirtilen teknik özelliklere ilişkin cevapların açıkça işaretlenmesinin yeterlik kriteri olarak belirlendiği, ancak ihale üzerinde bırakılan istekli tarafından teklifi kapsamında sunulan katalogda iddia konusu Teknik Şartname’nin 1’inci maddesinin (f) bendine yönelik işaretlemenin açıkça yapılmadığı anlaşılmış olup, başvuru sahibinin iddiasının bu yönüyle yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.

2021, Satın Alma Uzmanları için Nasıl Geçiyor?

Hayatın her alanında olduğu gibi, iş dünyasında da belirsizliklerle dolu bir 2020 yılını geride bıraktık. Satın alma ve tedarik ekipleri için “yeni normale” uyum sağlamak hiç de kolay olmadı.

Bir yandan tüketici talepleri değişirken, öte yandan sektörel bazda farklı çözümler üretme zorunluluğu doğdu. Seyahat firmaları, yeme-içme sektörü ve turistik işletmeler pandemiden çok fazla etkilenirken, perakende sektörü fiziksel mağazacılıktan e-ticarete doğru geçişini hızlandırdı. Sağlık sektörünün ise, tedarik zincirindeki yetersizlikler, kesintiler ve zorluklarla en fazla karşılaşan sektör olduğunu söyleyebiliriz.

Sağlık Sektörü Öncülüğünde Yeni Satın Alma

Covid-19 pandemisi sürecinde, en yoğun satın alma faaliyeti yürüten kuruluşlar, sağlık kuruluşları oldu. Mayıs 2020’de yayınlanan NHS (İngiltere Ulusal Sağlık Hizmeti) raporuna göre; İngiltere’deki hastaneler, hastane başına yıllık £3.000.000 ila £5.000.000 tasarruf beklentisi ile e-satınalma sistemine geçiş yapmaya başladı.

NHS Tedarik Zincirinde e-ticaret girişim mimarı olan David Rabjohns konuyla ilgili şunları söyledi: “Bu strateji (e-satınalma); tedarik süreci boyunca şeffaflığa ve daha verimli maliyet hesabına izin verecek, tedarik zincirini basitleştirecek. Ayrıca, NHS genelinde daha bütünleşik bir satın alma sistemi kullanmak, ürün karşılaştırma, sipariş birleştirme ve standardizasyona olanak tanıyacak. ”

Daha Fazla Veri, Daha Güçlü Takım Çalışması

Görünen o ki, 2021’de satın alma uzmanları daha fazla veriye erişim ihtiyacı içinde. Etkili ve sürdürülebilir bir satın alma stratejisi için kendi ticari faaliyetlerinizden tedarik zincirinizin durumuna ve hatta ülke ekonomisi hakkında bilgiye erişmek, ardından hepsini eylem planlarına dönüştürmek gerekli.

Bilgi akışının daha şeffaf olduğu, ölçülebilir ve raporlanabilir kriterlere göre karar alınan ve belirli bir stratejiye dayanan satın alma süreçlerine sahip olmak için e-satınalmaya yönelmek sıradaki adım gibi görünüyor.

Satın alma ekipleri için bir diğer önemli nokta ise; “takım çalışması.” Özellikle, uzaktan çalışmanın bu dönemde gerekliliğe dönüşmesi, yüz yüze iletişime alışkın olan birçok şirketi zorluyor. Çoğu zaman farklı ekiplerin birlikte çalışmasını, yoğun insan ilişkilerini ve iletişimi gerektiren satın alma için uzaktan çalışma, ciddi bir mücadele.

 

 

İşçinin fazla çalışma yapmamasını haklı kılan bir neden yoksa, fazla çalışmaya katılmaması haklı fesih nedeni midir?

Fazla çalışma uygulaması, 4857 sayılı İş Kanunu’nda düzenlenmiştir (m.41). Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık kırk beş saati aşan çalışmalardır. İşyerinde yapılacak normal çalışma ile fazla çalışma süresinin toplamı günde 11 saat (ara dinlenmeleri hariç) sınırını aşamaz.

Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz. Fazla çalışma, işçinin onayına bağlıdır. Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay ilk işe girişte ya da ihtiyaç halinde, yazılı olarak alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır (Yön. m.9)[1]. Fazla çalışma yapmak istemeyen işçi verdiği onayı otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilir (İşK m.41/7; Yön. m.9/2). İşçinin fazla çalışma yapmasına engel bir durumun ortaya çıkması durumunda işçi fazla çalışma yapmaya zorlanamaz. Örneğin sağlığının fazla çalışma yapmaya elverişli olmadığı doktor raporuyla belgelendiren işçinin durumu böyledir.

Bunun dışında işçiye zorunlu durumlar dışında onayı alınmadan fazla çalışma da yaptırılamaz. Bunu gerekçe göstererek işveren bildirimsiz ve tazminatsız fesihte bulunamaz[2].

Ancak, işçi fazla çalışma yapmak için onay vermesine rağmen ve haklı bir mazereti de yoksa işyerinde uygulanmakta olan fazla çalışmaya katılmak zorundadır. Aksi halde işçinin fazla çalışmaya katılmaması iyiniyet kurallarına ve işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturur. Sırf işçinin işvereni zor durumda bırakmak amacıyla fazla çalışma yapmaktan kaçınması doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış sayılır ve bu durum işverene iş sözleşmesini haklı nedenle fesih imkânı verir[3]. Çünkü İş Kanunu m.25/II-e’de sayılan haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları da içerir.

Sonuç olarak, fazla çalışma yapmaya daha önce onay veren ve haklı bir mazereti olmayan işçi, fazla çalışmaya katılmaktan kaçınamaz.  Bu durum iyiniyet kurallarına ve işçinin sadakat borcuna aykırılık teşkil eder ve işveren bu gerekçe ile işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.

[1] İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği RG.06.04.2004/25425.

[2] Y22HD.8.3.2014 T., E.2013/8243, K.2014/7400 Legalbank.

[3] Y7HD.26.103.2015 T., E.2014/15443, K.2015/584 Legalbank.

İTO Hammadde ve Ekipman Sıkıntıları ile Tedarik Zinciri Yönetimi Webinarı 15 Nisan 2021

15 Nisan 2021 İSTANBUL TİCARET ODASI
Hammadde ve Ekipman Sıkıntıları ile Tedarik Zinciri Yönetimi Webinarı

14.00 – 14.15 Açılış Konuşması

İstanbul Ticaret Odası Yetkilisi

Moderatör

Prof. Dr. Murat ERDAL – İstanbul Üniversitesi, Tedarik Zinciri Yönetimi Bilim Dalı

Başkanı

14.15 – 14.45 Tedarik Zinciri Yönetimi

Murat YANIK – BİZİM TOPTAN, Tedarik Zinciri Yöneticisi

14.45 – 15.15 Satın Alma Yönetimi

Murat AKSOY – PEPSİCO, Türkiye ve Büyük Balkanlar Satın alma Direktörü

15.15– 15.30 Soru / Cevap

#tedarikzinciri #aramamul #hammadde #lojistik #konteyner #ekipman #taşıma #İTO #webinar #satınalma

Döviz Kuru ve Faizin Yüksekliği İthalatı Nasıl Etkiler?

İTHALAT

Çok basit tanım ile yurt dışından satın aldığımız mallar şeklinde açıklayabiliriz. Ülkemizde olmayan veya mevcudiyeti az olan malların yurt dışından ithal edilmesi veya ülkemizde fiyatı aşırı yükselen malların fiyatını kırmak ve piyasayı dengelemek veya bazı ihracat kalemlerinin üretiminde kullanılmak üzere hammadde satın alınarak ülkemizde işlenip, katma değer sağlanıp tekrar ihraç etmek amacıyla yurt dışından ithalat yapılmaktadır.  İthalat maliyetlerimiz ne kadar düşük olursa ülkemizde tüketime, serbest dolaşıma sunulan malların fiyatı da bir o kadar düşük maliyeti olacaktır.

İTHALAT MALİYETİNİ ETKİLEYEN UNSURLAR

İthalat maliyetlerini etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesi döviz kurunun fiyatlamasıdır. Ancak maliyeti etkileyen unsurlardan bir tanesi döviz kurları derken “işte söylemek istediğim günah keçisi budur” demek doğru bir yaklaşım olmaz. Döviz kurları da bir etken olsa da ithalat maliyetlerini etkileyen diğer etkenleri şöyle sıralayabiliriz;

  • Gümrük vergisi
  • Ek gümrük vergisi
  • TRT Payı
  • Konut Fonu kesintisi
  • Vadeli olarak ithal edilen mallara ait KKDF (Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu)
  • DFİF (Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (Bu kesinti ithalatçılardan alınır, ihracatçılara ihracatı teşvik kalemleri arasında ödenir)
  • Diğer vergiler (burada yer almayan diğer vergiler)
  • Finansman kredi ile sağlanmışsa banka kredi faizleri
  • Piyasada oluşan gerçek enflasyon. Piyasa enflasyonu.
  • İşletme giderleri
  • Navlun giderleri . Günümüzde bazı destinasyonlara navlunun % 300 artış sağladığını söylemek hiç de sürpriz değil. Bu anormal navlun artışı, ithalat maliyetlerini olumsuz etkileyecektir.
  • Sigorta giderleri
  • Ürünün fiyat dalgalanmaları
  • İthalat işlemi ile ilgili operasyon giderleri

DÖVİZ KURU VE FAİZİN YÜKSEKLİĞİ İTHALATI NASIL ETKİLER?

Döviz kuru ve faizin yüksekliği ithalat maliyetlerini olumsuz olarak etkileyen iki unsur olmakla birlikte diğer unsurların belli başlı olanları yukarıda belirtilmiştir. Önce faizi ele alalım; İşletme giderler ve ithalatın finansmanı için banka kredisi kullanıldığında, paranın yüksek maliyeti ürün maliyetine olumsuz etki yapacaktır. Zorunlu olmayan ve alternatifi yerli ürün olarak da bulunabilen ithal kalemlerine talep azalacak, azalan talep, daralan piyasayı, daralan piyasa da daha az iş ve az istihdama sebep olmakla birlikte işsizlik rakamlarının artmasına asli etken gibi görünecektir.

Şu aşağıdaki Dolar grafiğine göz atıldığında, ithalatçılar ithalat yapacağına adeta pişman olmuş durumdalar. Ani kur artışı ithalat kaleminde beklenmedik zararların bilançoda yer almasına neden olacaktır.19 Mart 2021 kur C/7.1900 ile 21 Mart 2021 kur C/8.2700 tarihleri arasındaki dövizdeki aşırı oynaklık olağan koşullarda tahmin edilemez bir sıçramadır. Ancak ekonomimizde döviz kurlarının “çarşaf gibi sakin bir deniz” olarak görmek yerine “fırtınalı havadaki hırçın denizin dalgalarını” görmek ve hangi dalganın ne zaman geleceğini tahmin edemeyip, her zaman hırçın bir dalgada alabora olmamak adına temkinli olmakta yarar var.

Aşağıdaki grafiğe baktığımızda ise işte tam da ihracatçılara göre bir döviz piyasası demekten kendimi alamıyorum. 1 Temmuz 2008 yılından 1 Ekim 2020 tarihine kadar döviz kurundaki artış % 711. Aradan sadece 12 yıl geçmiş.

Bu arada ilave bilgi vereyim; Bu süreç içinde 2018 yılı enflasyon rakamları standart sapma yapmış olup (UFE % 33, TÜFE % 20.30) , değerlendirme dışında tutulursa, 2008 yılından bugüne kadar TÜİK’in resmi enflasyon verileri de yıl bazında ortalama 2012 yılı en düşük % 2.45 ila 2021 Mart ayı 14.60 arasında olduğunu da söylemek isterim. Biraz kafa karışıklığı olsa da rakamlar böyle. İthalat maliyetlerini piyasa enflasyonu, bu bağlamda oluşan yüksek faiz ve dalga boyu oldukça yüksek olan döviz kurlarının hareketini ve tüm alınan gümrük vergileri ile operasyon giderlerini de harmanlarsak ithal ürünlerinin gerçek maliyeti ortaya çıkacaktır.

Özetle söyleyecek olursam; döviz kuru ve faizlerin yüksekliği ithal maliyetlerini olumsuz yönde etkileyecektir. Fiyatlar yukarı çıkacak, zorunlu ithal kalemleri dışındaki ithalatlar, yerli üretim emsallerden karşılanacak, ithalata dayalı faaliyetini sürdüren sektörlerde istihdamda azalma olabileceğini de unutmamak gerekir. Ancak DİİB – Dahilde İşleme İzin Belgesi çerçevesinde, ihraç maksadıyla vergilerden arındırılmış geçici olarak yurdumuza sokularak işlenip, üzerine katma değer sağlanıp, tekrar yurt dışına ihraç edilecek ürünlerin maliyetlerinin de artacağı ve hammaddesi ithalata dayanan veya DİİB kapsamında önce ithalat, sonrasında  ihracat yapılmak istenildiğinde durumun pek parlak  görünmediği, ihracat pazarında daralma yaşanacağı gün kadar sarihtir.

Dünya pazarında fiyatlara ve alternatif ürünlere erişmek hiç de zor değil.

REŞAT BAĞCIOĞLU

 

Müzakere Yönetimi ve Pazarlık Becerileri Eğitimi Test – II

Eğitim taleplerinizi egitim@satinalmadergisi.com a iletebilirsiniz.

MÜZAKERE TEKNİKLERİ VE PAZARLIK BECERİLERİ EĞİTİMİ TEST-II

MÜZAKERELERDE USTALAŞMAK ELİNİZDE.

Ekibinizin gelişimi şirketin gelişimidir.
– Tedarikçilerle güvene dayalı ilişkilerin geliştirilmesi
– Doğru ticari pazarlıkların yürütülmesi ve
– Maliyet hedeflerinin tutturulması için ekibinize yatırım yapın.

SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ EKİPLERİ İÇİN ZENGİN EĞİTİM PRATİKLERİ

Satınalma dergisi olarak eğitimlere daima önem verdik. Bu kapsamda sektörün gelişimine yönelik konferanslar, webinarler ve eğitimler düzenliyoruz. Raporlar, e-kitaplar hazırlıyoruz.
E-mağaza ve talep havuzu uygulamalarımız ile alıcıları ve satıcıları bir platform üzerinde buluşturuyoruz.

EĞİTİM PROGRAMLARI

Tüm şirketlerimizin eğitim ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirdik.
Kapsamlı eğitim programları oluşturduk. Satınalma ve tedarik zinciri ekiplerinizin gelişimi için mutlaka bu programları inceleyiniz ve teklif alınız. 

YÖNETİCİ GELİŞTİRME EĞİTİM PROGRAMI
Yeni dönem iş hayatında örnek olay çalışmaları yönetici geliştirme eğitimlerinin ayrılmaz parçası haline geldi. Profesyoneller gün içerisinde karşılaştığı sorunlara benzer problemleri eğitimlerde görmek, çok yönlü tartışmakve olası senaryoları değerlendirmek istiyor. Pratik çalışma daha fazla talep ediliyor. Buyer Network Öğrenme Merkezi içerisinde şirket çalışanlarının mesleki gelişimlerine katkı sağlayacağını düşündüğümüz çok sayıda test ve örnek olay (vaka çalışması) aşama aşama dikkatinize sunuyoruz.

Test cevapları bir hafta sonra yine bu köşede yayınlanmaktadır. Başarılar dilerim.

MÜZAKERE YÖNETİMİ VE PAZARLIK BECERİLERİ EĞİTİMLERİ
Prof. Dr. Murat ERDAL – merdal@istanbul.edu.tr
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Program Başkanı

www.muraterdal.com

Yöneticiler Için Müzakere Teknikleri Ve Pazarlık Becerileri Eğitimi Müzakere Teknikleri Ve Pazarlık Eğitimi
Yöneticiler için Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri Eğitimi. İleri Seviye Eğitim Teklif Almak için: egitim@satinalmadergisi.com

MÜZAKERE TEKNİKLERİ VE PAZARLIK BECERİLERİ EĞİTİMİ TEST-II

  1. ……….ortamı, alıcı ve satıcı tarafların fiyat teklifleri arasında örtüşmenin olmadığı durumlar için geçerlidir.

a) Pozitif Pazarlık

b) Negatif Pazarlık

c) Firma içi pazarlık

d) Üretim pazarlığı

e) Hizmet pazarlığı

2. Aşağıdakilerden hangisi satınalma iş çervesinde gerçekleşen etik problemlerden değildir ?

a) Alıcıya uygunsuz tekliflerde (para, komisyon, hediye vb.) bulunulması ya da alıcı tarafından dile getirilmesi

b) Satıcı tarafından ürün / hizmet hakkında yanıltıcı veya eksik bilgi verilmesi

c) Tercihlerin yönlendirilmesi konusunda işletme içi ve dışından baskı yapılması

d) Satınalma yöneticileri ve şirketinin tehdit edilmesi.

e) Tedarikçi firmaya yerinde mesleki eğitim verilmesi

3. “Hepimiz aynı gemideyiz”, “bir an önce talebi getirin operasyonu tamamlayalım” veya “her şey müşteri tatmini için” yaklaşımları içeren pazarlıklar ……. dır.

a) Yurtiçi pazarlık

b) Uluslararası pazarlık

c) İşletme içi pazarlık

d) Rekabet odaklı pazarlık

e) Negatif pazarlık

4. Dil, din, ırk, kültürel ve etik değerler arasındaki farklılıkların doğal olarak pazarlık sürecine de yansıdığı pazarlıklar ……. dır.

a) Yurtiçi pazarlık

b) Uluslararası pazarlık

c) İşletme içi pazarlık

d) Rekabet odaklı pazarlık

e) Negatif pazarlık

5. Pazarlık yürütücüsü tarafından kullanılan ve belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik sözlü ve sözsüz davranışlara   ….. denir.

a) Pazarlama

b) Planlama

c) Strateji

d) Taktik

e) Empati

5 Nisan2021 Tarihinde Yayınlanan Müzakere ve Pazarlık Testine Ait Cevaplar
CEVAPLAR:
1. B
2. A
3. E
4. D
5. A

– ŞİRKET EĞİTİMLERİNİZ İÇİN TEKLİF ALIN –

Eğitim taleplerinizi egitim@satinalmadergisi.com a iletebilirsiniz.

Müzakere Yönetimi ve Pazarlık Becerileri Eğitim taleplerinizi egitim@satinalmadergisi.com a iletebilirsiniz.
Satınalma ve Tedarik Zinciri Eğitim kataloğunu indirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf tıklayınız.

Testler için Kitap Önerileri :

  • Prof. Dr. Murat ERDAL, SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ (Beta Yayıncılık),  4. Baskı.
  • E-Kitap (Dergi Mağazamızda) Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri.

 

E Kitap Müzakere Teknikleri

MEYDAN OKUMAYI SEVENLER İÇİN 
ÖĞRENME MERKEZİ TEST ARŞİVİ

MÜZAKERE EĞİTİMİ  

Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri Eğitimi Test – I 

Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri Eğitimi Test – II

Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri Eğitimi Test – III

Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri Eğitimi Test IV

Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri Eğitimi Test – V 

SATINALMA EĞİTİMİ

Satınalma Eğitimi Test – 1

Satınalma Eğitimi Test – 2

Satınalma Eğitimi Test – 3

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EĞİTİMİ 

Sürdürülebilirlik Eğitimi – Test 1

Sürdürülebilirlik Eğitimi – Test 2 

Başarılar dilerim.

EĞİTİM KOORDİNATÖRÜ
Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi
egitim@satinalmadergisi.com 

Her gün mesleki gelişiminize 15 dakika zaman ayırın.

MÜZAKERE TEKNİKLERİ VE PAZARLIK BECERİLERİ – EĞİTİM YAZI DİZİSİ

PAZARLIK TAKTİKLERİ

TESTLER

 ANKET

Kitap Önerileri :

  • MÜZAKERE TEKNİKLERİ ve PAZARLIK BECERİLERİ (E-Kitap 2. Baskı), Prof. Dr. Murat ERDAL, Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.
  • SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ, Prof. Dr. Murat ERDAL, (Beta Yayıncılık),  4. Baskı.

-> ŞİRKET EĞİTİMLERİNİZ İÇİN TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com 


AÇIK KAYNAK:  Buyer Network B2B İş ve Ticaret Platformu 

Ücretsiz.  Forum https://buyernetwork.net/forum kısmında yüzlerce klasöre 1 dakikada erişebilirsiniz. Şirket iş arkadaşlarınızla paylaşın.

Satınalma, Tedarik Zinciri, Lojistik, Depolama, Taşımacılık, Dış Ticaret, Gümrük Operasyonları ve Hukuk forumlarını ziyaret edin.

ÖĞRENME MERKEZİ:

Öğrenme Merkezi içerisine yer alan Satınalma Dergisi tüm arşivini (100 sayı) inceleyin. Literatür taraması. Makalelerden yararlanın. Bitirme ödevi, yüksek lisans proje ve tez çalışmaları, doktora tezleri için kullanılabilirsiniz. Satınalma Dergisi Aboneliği Şirket/Birey Dijital Üyelik Gerektirmektedir.

https://learning.buyernetwork.net

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ MOBİL UYGULAMA:

Tedarik Zinciri Yönetimi Mobil Uygulama ile mesleki ve akademik gelişmeleri, duyuru ve etkinlikleri takip edin. Ücretsiz. 

https://itunes.apple.com/app/id1207666067?mt=8  Telefonunuza indirin. Hemen kullanmaya başlayın.

Kurumlarda Doğru ve Etkin Karar Almanın Önemi

Dr. Öğr. Üyesi Gözde MERT
Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi
İşletme Bölüm Başkanı & Gözde Araştırma Şirketi Kurucusu

Karar alma; yönetimin esası ve temelidir. Ayrıca; yönetim sürecinin özü ve diğer süreçlerin ana ekseni, örgütlenme fonksiyonunun temel işlevi, örgütlenmenin yaşamsal faktörü, etkin liderliğin ana unsurudur. Bir başka deyişle karar alma; birden çok seçeneğin bulunduğu durumlarda, bu alternatifler arasından seçim yapma ve tercih etme ile ilgili olarak zihinsel ve bedensel çabaların bütünü olarak değerlendirilmektedir.

Karar alma, planlama işlevinin en önemli parçasıdır. Planlama sürecine geçebilmek için seçenekler arasından en uygunun belirlenmesi ve seçilmesi önem arz eder. En uygun seçeneği belirlemek ise karar vermeyi gerektirmektedir. Bu aşamadan sonra planlama süreci başlatılabilir. Karar alma sürecinde seçenekleri değerlendirebilecek tüm bilgiye sahip olunursa, doğru bir karar alma süreci yönetilebilir. Karar alma sürecini etkileyen birçok unsur vardır ve bu faktörler hakkında da her zaman net bilgi edinilmesi mümkün olmayabilir. Karar alma, izlenecek yolu “mümkün olan” en akılcı ve gerçekçi biçimde seçmektir. Gelecekle ilgili net ve tam bilgiye sahip olunamayacağı için, karar alma sürecini ifade etmede “mümkün olan” teriminin kullanılması uygun olmaktadır. Bu durum aynı zamanda “kısıtlı rasyonellik” olarak da ifade edilmektedir. Kısıtlı rasyonellik, ulaşılabilecek en iyi bilgiyle karar almaktır.

Karar Alma Süreci Aşamaları

Karar almak, ilkel çağlardan beri, insanoğlunun yaşamının bir parçası olmuştur. İnsanlar bireysel işlerinde ve işletmedeki görevleri gereği, sürekli olarak karar almak ve sorunlara çözüm bulmak zorundadır.

Bir işletmenin sürdürülebilirliğini sağlaması için etkili ve doğru kararlar alabilmesi oldukça önemlidir. İşletmeler, bireyler gibi doğar, büyür, gelişir ve ölür. Yöneticiler, işletmelerin yaşam döngüsünü devam ettirebilmesi için örgütün iç ve dış çevresini iyi tanıması ve değişen koşullara göre doğru kararlar alması gerekmektedir. Kararlar, belirli bir plan çerçevesinde alınmalıdır. Yönetim kademelerinde ne tür kararların, hangi birimler tarafından alınacağının belirlenmesi gerekmektedir.

Karar alma süreci başlatılmadan önce ilgili konuya dair tüm bilgiler toplanmalı ve çeşitli yöntemlerle elde edilen bilgiler analiz edilerek, değerlendirme yapılmalıdır.

Karar alma süreçlerinde izlenmesi gereken adımlar ise 7 aşamada belirtilebilir:

  • Problemin anlaşılması
  • Probleme ait bilgilerin toplanması
  • Bilgilerin çözümlenmesi
  • Seçeneklerin değerlendirilmesi
  • En iyi seçeneğin bulunması
  • Kararın uygulanması
  • Kararın değerlendirilmesi

Karar alma sürecinde, belirsizlik ve risk olduğundan dolayı karar vericiler aşağıdaki hususları göz önünde bulundurmalıdır.

  • Karar alma sürecinde aceleci davranmamak
  • Öncelik sırasını doğru tespit edebilmek
  • Hataları kabul etmek
  • Mentorlük veya danışmanlık almak

Doğru karar alabilmek için, karar alma sürecini uygulayabilmek esastır. Karar süreci; fikir oluşturmanın yanında, yargılama sürecini de içerdiği için psikolojik bir yönü de vardır. Fakat, etkili ve doğru kararlar için öncesinde konuyla ilgili araştırma yapmak ve konu hakkında veri toplamak gerekmektedir.

Türkiye’deki işletmelerin %95’nin, dünyadaki işletmelerin ise %80-90’ının aile işletmesi olduğu göz önünde bulundurulursa bu durumun ekonomik yapıdaki önemi ortaya çıkmaktadır. Bu bakımdan, aile işletmelerinin devamlılığı için doğru kararların alınması kritik bir süreçtir. Aile işletmeleri ekonomiye ve istihdama büyük katkılar sunmaktadır. Bu katkılarının yanında toplumun geleneklerine bağlı yapıların korunmasına yönelik olarak da sosyal katkı sağlamaktadır. Aile işletmelerini, diğer işletmelerden ayıran en temel özellik yönetim kademelerinde daha rasyonel kararlar almak yerine duygusal kararlar ağır basabilmektedir. Aile işletmelerinin, atama ve ücretlendirme politikalarına aile içi ilişkilerinin de etkili olması diğer işletmelerden ayrılan yönüdür. Yanlış alınan kararlar aile işletmelerinin sürdürülebilirliğine olumsuz yönde bir etki yapmaktadır.

Karar alma süreçlerinde, bireysel kararların öne çıkarılması ve bilimsel yöntemlerin az kullanılması hatalara ve problemlere yol açmaktadır. Bireysel kararları ön planda tutan işletmeler ise, birçok veriyi gözden kaçırabilmekte ve geleneksel karar alma yöntemlerini sürdürmeye çalışmaktadırlar. Bu durum ise yeteri kadar kurumsallaşmamış aile işletmelerinde daha çok görülebilmektedir. Çalışanların kararlara katılımının sağlanması ve ortak akıl ile karar alabilen aile işletmeleri ise farklı bakış açılarını yakalayabilmekte, nitel ve nicel karar alma süreçlerinden bilimsel olarak daha kısa sürede yararlanarak en uygun ve doğru kararlar alarak ve sonuçlara daha hızlı ulaşabilmektedirler. Bunu başarabilen aile işletmeleri sürdürülebilirliklerini sağlamakta ve işletmelerini kendilerinden sonra gelecek olan nesle bırakabilmektedirler.

Detaylı bilgiler için aşağıdaki kitabı okuyabilirsiniz.

Mert, G. (2021). Aile İşletmelerinde Karar Alma Süreçleri, Ed. Yılmaz, O. ve Tüzüner, V. L. Aile İşletmelerinde Yönetim ve İnsan Kaynakları, Gazi Kitabevi, Ankara

“Ortaklık Bilgileri ve Yönetimdeki Görevliler” Belgesi Ekinde Pay Defteri Sunulmaması

Mehmet ATASEVER
Kamu İhale Kurulu Eski Üyesi/ Akademisyen

Sinan ÖZESEN
Kamu İhale Uzmanı

Anahtar Kelimeler; anonim şirket, pay defteri, ortaklık bilgileri ve yönetimdeki görevlilere ilişkin son durumu gösterir belge, yeterlik kriteri

İtirazen Şikayet Konusu; İhale üzerinde bırakılan iş ortaklığının ortaklarından birinin anonim şirket olmasından dolayı ortaklık son durumunu gösterir belge olarak pay defterinin esas alınması gerektiği ve ortaklık bilgileri ve yönetimdeki görevliler tablosunda yer alan ortaklık bilgilerinin pay defteri ile uyumlu olması gerektiği, dolayısıyla söz konusu tabloda yer alan ticaret sicili gazetesi bilgilerinin teyidinin pay defteri ile yapılması gerektiği, pay defterindeki bilgiler ile tablodaki bilgilerin uyumlu olmadığı iddiasına yer verilmiştir.

Kamu İhale Kurulu Kararı Özeti; 17.03.2021 tarih ve 2021/UH.I-629 sayılı Kamu İhale Kurulu Kararı’na göre; Başvuru sahibinin idareye yapmış olduğu şikâyet başvurusu üzerine idarece alınan kararda “ihale üzerinde bırakılan iş ortaklığının teklif dosyasındaki iş ortaklığının özel ortağına ait hazirun cetvelinde gösterilen ortaklık sermaye yapısının şirket pay defterine uygun olduğu ve hazirun cetvelinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından onaylandığını gösterir belgenin de teklif dosyasında yer aldığı” yönünde yapılan değerlendirme neticesinde şikâyet başvurusunun reddine karar verildiği görülmüştür.

İdarece gönderilen teklif dosyası üzerinden yapılan incelemede, ihale üzerinde bırakılan İş Ortaklığının özel ortağına ilişkin olarak, Ortaklık bilgileri ve yönetimdeki görevlilere ilişkin son durumu gösterir belge standart form (KİK030.0/H) ve ekinde hazirun cetveli, karar defteri, imza sirküleri, ticaret sicili gazeteleri imza beyannameleri ve ticaret sicili tasdiknamesi vb. belgelerinin yer aldığı, pay defterinin ise bulunmadığı anlaşılmıştır.

Diğer taraftan ihale üzerinde bırakılan iş ortaklığının pilot ortağı tarafından ise pay defterlerinin sunulduğu görülmüştür.

Ancak, idarece ihale üzerinde bırakılan iş ortaklığının özel ortağına ilişkin olarak teklif dosyasında sunulan diğer belgelerden hareketle anılan isteklinin teklifinin yeterli görüldüğü anlaşılmaktadır.

Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 38’inci maddesi uyarınca, ihaleye katılacak istekliler tarafından isteklinin tüzel kişi olması halinde Tüzel Kişilerde Ortaklık Bilgilerine ve Yönetimdeki Görevlilere İlişkin Son Durumu Gösterir Belge’nin teklif dosyası kapsamında sunulmasının zorunlu olduğu, bu belgenin sunulmasına ilişkin anılan Yönetmelik’in ekinde yer alan “Ortaklık Bilgileri ve Yönetimdeki Görevliler” başlıklı ve KİK030.0/H numaralı standart formun kullanılması gerektiği, bahse konu standart formun 2 numaralı notunda açıkça ifade edildiği üzere, standart formun anonim şirketler tarafından doldurulması halinde her halükarda beyan edilen bilgileri gösteren pay defterinin bu belgeye ek yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılmıştır.

Bu haliyle anonim şirketler tarafından “Ortaklık Bilgileri ve Yönetimdeki Görevliler” başlıklı belgenin ve bu belgenin ekinde anonim şirkete ait pay defterinin yeterlik belgesi olarak sunulması gerektiği anlaşılmaktadır.

Ayrıca, gerek anılan Yönetmelik’in aktarılan hükümlerinden gerekse de ihale dokümanında yer alan düzenlemelerden anonim şirketler tarafından pay defteri sunulmasının açık bir şekilde yeterlik kriteri olarak belirlendiği, ayrıca pay defterine alternatif olabilecek başka bir belgenin sunulmasına ilişkin herhangi bir hükmün ve düzenlemenin bulunmadığı da anlaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, ihale üzerinde bırakılan isteklinin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Satınalma Dergisi’nin 100. Sayısı Yayınlandı

Değerli yöneticiler, 

Nisan sayımızla birlikte 100. sayımızda sizlerle buluşmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. İlk sayımızı yayınladığımız Ocak 2013 sayısından günümüze gelen süreçte satınalma ve tedarik zinciri yönetiminin çeşitli boyutlarını hem akademik ve hem de uygulama yönünden ele aldık. Bu yönüyle son 9 yıldır mesleğin dinamik bir şekilde sürekli bir değişim halinde olduğunu görüyoruz. Her zamankinden daha önemli hale gelen ve kriz dönemlerinde bile rastlanmayan bir süreçten geçmekteyiz. Satınalma ve tedarik yöneticileri bir yandan mikro ve makro risklerle mücadele ederken diğer yandan operasyonların sürdürülebilirliği açısından görev üstlenmekteler. Önümüzdeki dönem uluslararası piyasaları yakından takip etme ve doğru pozisyonları alma çalışmaları ile devam edecek gibi görünüyor. 

Sektör yöneticilerimizle gerçekleştirdiğimiz sohbetlerde sıklıkla ham madde ve malzeme alımlarında yaşanılan sorunların öne çıktığını ve hemen her sektörde belirli malzemelerin tedariğinde problem yaşandığını görmekteyiz. Tedarikçilerin bu duruma yaklaşımları ise müşteri seçme şeklinde kendini gösteriyor. Detaylı olarak bu ayki yazımda bulabilirsiniz. 

 

Tüm şirketiniz okusun. https://satinalmadergisi.com/dijital-islem-merkezi/
100. sayının mutluluğunu sizlerle paylaştığımız bu sayımızda mesleki bilgi ve deneyimlerini bizlerle paylaşan tüm sektör yöneticilerine ve öğretim üyelerimize teşekkür ediyorum. Sektör yöneticilerimizle röportajlarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu sayımızda Kastamonu Entegre CEO’su Sn. Haluk YILDIZ ve Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sn. Vildan KUMRULU ile gerçekleştirdiğimiz röportajları okuyabilirsiniz. Değerli yöneticilerimize teşekkür ederim. 

Sn. Reşat BAĞCIOĞLU hocamız ile dış ticaretteki riskleri ele almaya devam ediyoruz. Uluslararası tedarik konusunda hocamızın örnek olaylar üzerinden anlatımı konuya ışık tutuyor. 

Sn. Ömer Haluk TURANLI, elektrikli araçların hem binek olarak kullanımında hem de ticari yük taşımacılığında yaratacağı değişimleri tedarik zinciri perspektifinden ele alıyor. 

Sn. Mehmet ATASEVER hocamız, kamu ihalelerinde 2020 yılı panoramasını rakamlarla ortaya koyuyor. Özellikle kamu harcamalarındaki alım türleri ve eğilimleri açısından çok önemli istatistikleri bizlerle paylaşıyor. 

Prof. Dr. Mahmut TEKİN hocamız, blokzincir teknolojisinin hayatlarımızdaki ve iş uygulamalarındaki yansımaları örneklerle anlatıyor. 

Bu sayımıza yazıları ile değerli bilgi ve tecrübelerini aktaran Sn. Müge ÇOŞKUN, Sn. Dilek AŞAN, Sn. Ahmet ALBAYRAK, Sn. Barış SARIGÜL, Sn. Dr. Gözde MERT, Sn. Dr. Kayıhan Özdemir TURAN, Sn. Mehmet Uğur ÖZDENİZ, Sn. Ahmet CORA, Sn. Gökhan DEMIRCIOĞLU, Sn. Ertuğrul Tekin, ve Sn. Merve YAZICI TOPDEMİR’e ayrı ayrı teşekkür ederim. 

Kurumsal Olarak Dijital Dergi Abonesi Olun Tüm Arşive Sahip Olun 

Kurumsal şirket üyeliği ile Satınalma Dergisi geçmiş 100 sayıya ve gelecek bir yıl tüm yeni sayılara Learning.buyernetwork.net üzerinden erişebilirsiniz. Ayrıca Öğrenme Merkezi üyeliği ile kişisel ve mesleki gelişime destekleyici dokümanlara ulaşabilirsiniz. 

Sağlık dolu günler dilerim. 

Keyifli Okumalar. 

EDİTÖR
PROF. DR. MURAT ERDAL 

www.muraterdal.com 

İşçinin kredi çekmek için işverenden aldığı ücret bordrosu, uyuşmazlık halinde, ücretin belirlenmesinde tek başına yeterli midir?

İşçinin ücreti, 4857 sayılı İş Kanunu’nda, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır (m.32/1).

Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir ve en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir (m.32/5).

İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez (TBK m.401).

Yargıtay, iş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarının, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenebileceğini kararlaştırmıştır[1].

Uygulamada işverenler tarafından çalışanların kredi çekebilmeleri için aylık ücretle ilgili yazılar verildiği görülmektedir. Bu tür yazıların iş uyuşmazlığı aşamasında ücretin belirlenmesinde nazara alınması gerektiği ileri sürülmektedir. Ancak, Yargıtay konuyla ilgili verdiği bir kararda, “işyerinden kredi gibi banka işlemlerinde kullanılmak üzere işçiye verilen ücrete dair işveren yazılarının tek başına ücreti belirlemeye yeterli olamayacağının kabul edilmesi gerekir. Bu itibarla, dosya içeriğindeki delillere göre; davacının aylık ücret miktarına dair iddiasının ispatlanamadığının kabulü gerektiğinden, hatalı değerlendirme neticesinde kurulan hüküm hatalı olup bozmayı gerektirmiştir”[2] demek suretiyle bu tür belgelerin tek başına yeterli olmayacağını bu belgelerin yan delillerle desteklenmesi gerektiğini kararlaştırmıştır.

Sonuç olarak, bankalar kredi verecekleri işçilerden aylık ücret bilgisi talep etmekte, işçinin talebi üzerine işveren de bankaya sunulmak üzere aylık ücret bordrosu düzenlemektedir. Ancak uygulamada bazen işçinin daha fazla kredi alabilmesi için gerçek ücretin üzerinde belge düzenlendiği bilenen bir gerçektir. Kaldı ki, ücretin bir kısmının elden verildiği işyerlerinde çalışan işçilerin kredi çekecekleri zaman bordroda gözüken ücretleri düşük olduğu için gerçek ücreti gösteren bir yazı talep ettikleri bilinmektedir. Yargıtay, işçi ile işveren arasında vuku bulacak bir uyuşmazlıkta, gerçek ücretin belirlenmesi aşamasında bu tür belgelerin tek başına yeterli olmayacağını, mutlaka bu belgelerin yan delillerle desteklenmesi gerektiğini kabul etmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

[1] Y22HD. 24/12/2019, 25488/24133 Legalbank

[2] Y22HD. 24/12/2019, 25488/24133 Legalbank