Cumhuriyet Teknokent ve Buyer Network Marka Ailesi İşbirliği Programına Başladı.

Cumhuriyet Teknokent, B2B İş ve Ticaret Platformu Buyer Network Marka Ailesi İşbirliği Programına başladı.

BuyerNetwork kurucu ortağı Prof. Dr. Murat Erdal konuşmasında, “ülkemizin önde gelen Teknokentleri (TTO / TTM) ve onların bünyelerinde yer alan firmalar, girişimciler ve patent sahipleriyle kapsamlı ilişkiler geliştiriyoruz. Teknokentler ile özel sektör arasında köprü bir rol üstleniyoruz.Kurumsal pazarda faaliyet gösteren üç markamızla teknokentler, akademisyenler, öğrenciler ve girişimcilerimizin yanınızdayız:

Cumhuriyet Teknoloji Transfer Ofisi yöneticisi Sn. Ülkü Tutar, “8.845+ Firma ve Yönetici ağına sahip B2B İş ve Ticaret Platformu olan Buyer Network’le 05.06.2020 tarihli üyeliğimizle birlikte ortak bir hedef doğrultusunda yetenek ve kapasitelerini kullanan, güçlerini birleştiren, katılımcı ve paylaşımcı bir işbirliği anlayışı eşliğinde verimli çalışmalar yapmak arzusundayız. Buyer Network kurucu ortağı Sayın Prof. Dr. Murat ERDAL’ın ve tüm çalışanlarının gösterdiği ilgi ve güçlü desteği dikkate alarak, arzu ettiğimiz daha verimli çalışmaları hep birlikte bu platformda gerçekleştireceğimize yürekten inanıyoruz” dedi.

Cumhuriyet Teknokent Hakkında

Cumhuriyet Üniversitesi , Sivas Valiliği, Sivas Belediye Başkanlığı, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası, Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı ve Bilkent Üniversitesi’ne bağlı Ankara Cyberpark işbirliğiyle 7 Eylül 2007’de kurulan bir bilim ve teknoloji parkıdır. 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri mevzuatı kapsamında faaliyetlerini yürütmektedir.

Ayrıca Cumhuriyet Teknokent Teknoloji Transfer Ofisimiz (TTO), 2013 yılında Cumhuriyet Üniversitesindeki bilgi birikimini endüstri ve iş dünyasına kazandırmak amacıyla kurulmuştur. Üniversitemiz bünyesinde yürütülen bilimsel çalışmaların ihtiyaç duyulan sektörlerin hizmetine sunulması, ticari değer kazanabilecek çalışmaların analizi, değerlendirilmesi, lisanslanması, patent alma sürecinin takibi, üniversite çalışanları tarafından yürütülen eğitim, danışmanlık hizmetleri veya ortak olunan projelerin başvuru, gerçekleştirme ve ticarileştirme süreçlerine, yasal, idari, teknik ve bütçe konularında eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermek ve ilgili birimleri koordine etmek üzere, TEKNOKENT bünyesinde kurulmuş yapıdır.


Cumhuriyet Teknokent A.Ş. görev ve sorumluluklarını Yönetim Kurulu ve yöneticileri aracılığıyla yerine getirir. Cumhuriyet Teknokent yönetim kurulu tarafından belirlenen politikalarının ve bu politikalara ait stratejilerin geliştirilmesinden ve programların uygulanmasından sorumludur.

Cumhuriyet Teknokent toplamda 91.476 m2’lik bir alanda kurulmuş olup 8491 m2’lik kapalı alana sahiptir. Bünyemizde firmalarımız için 100 adet ofisimiz bulunmaktadır.

Amacımız

Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin amacı, ülke sanayinin uluslar arası piyasalarda rekabet edebilir duruma gelmesi ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulabilmesi için teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararları da dikkate alınarak teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamaktır.

Misyonumuz

  • Ülkemizde, Üniversite-Sanayi işbirliğini en üst düzeye çıkararak ileri teknoloji kullanan veya üreten şirketlerin oluşumunu ve büyümesini desteklemek, mevcut kaynaklarını daha verimli kullanmalarını sağlamak veya yeni kaynak yaratılması amacıyla yenilikçi ileri teknoloji ve yazılım geliştirme alanlarında faaliyet gösterecek şirketlere AR-GE çalışmalarını yürütebilecekleri ortam ve destek sağlamak,
  • Üniversitelerdeki akademik birikimin ve araştırma sonuçlarının ekonomik değere dönüştürülmesini sağlamak,
  • Ülkenin ekonomik ve teknolojik düzeyinin yükseltilmesine ve böylece ülkenin uluslararası rekabet gücünü artırılmasına katkıda bulunmak,
  • İleri teknoloji üretme potansiyeli olan yeni şirketlerin kurulmasını ve mevcut küçük şirketlerin büyümesini teşvik etmek.

B2B Sektör Buluşmaları: “Filo Yönetimi – Şirketler Araç Maliyetlerini Nasıl Yönetmeli?” Webinarı Gerçekleşti.

şirket Operasyonlarında Filo Yönetimi
Şirket Operasyonlarında Ulaştırma ve Filo Yönetimi Eğitimi

Buyer Network B2B Sektör Buluşmaları’nda 6 Haziran’da “Filo Yönetimi – Şirketler Araç Maliyetlerini Nasıl Yönetmeli?” konusunu işledik. Prof. Dr. Murat Erdal ve Prof. Dr. Emrah Cengiz moderatörlüğünde gerçekleştirdiğimiz etkinlikte Dolunay Filo Genel Müdürü Sn. Ahmet Albayrak konuğumuz oldu.

Ahmet Albayrak konuşmasında;

Türkiyede işletmelerin sahip olduğu/işlettiği araç sayısının 3.5 milyon adede ulaştığını, filo maliyetlerinin son yıllarda arttığını, bu nedenle Filo Yönetim uygulamalarının bir zorunluluk haline geldiğini söyledi. Etkin filo yönetimi  sayesinde işletmelerin verimlilik, tasarruf, yasal risklerden korunma gibi çok sayıda fayda elde etmesinin mümkün olduğundan bahsetti.

Belli bir araç sayısına ulaşan işletmelerin mutlaka filo yönetimi kurarak, uzman filo yönetim elemanlarını istihdam etmelerini,

Her işletmenin kendine özgü filo stratejisini belirleyerek ve tüm filo faaliyetleri bu çerçevede yürütmesi gerektiğini anlattı.

Etkin bir filo yönetimi için işletmeler en az üç yıllık filo bütçesi ve maliyet analizleri oluşturmalı, tüm harcama kalemleri ayrı ayrı gözden geçirmeli tavsiyesinde bulundu.

Ahmet Albayrak konuşmasının son bölümünde ise;

Filo-araç işleten firmalar etkin bir filo yönetim için mutlaka “kurum içi araç uygulama yönetmeliğinin” kurum içinde hazırlanarak yürürlüğü alınmasının filo yönetimi süreci için iyi bir başlangıç olacağını, bu yönetmelik ile firma bünyesinde kullanılacak araçların seçimi, yönetimi, talep edilmesi, araçların bakım ve güvenliğinin sağlanması gibi uygulama esaslarının açıkça yazılarak tüm çalışanlara ve birimlere duyurulması üzerinde durdu.


–  –  –  –  –  –  –  –

Eğitim Kataloğu
Eğitim Kataloğunu indirebilirsiniz.

 

ŞİRKET EĞİTİM KATALOĞU

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli.
Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz.

Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.  Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim.
 Prof. Dr. Murat Erdal

Eğitim Filo Yönetimi Binek Araç Kiralama Satın Alma İdari İşler
Filo Yönetimi Eğitimi, Binek Araç Kiralama, Satın Alma ve İdari İşler

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri:
İçerikleri incelemek için tıklayınız. 

☐ Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve ISO 20400  Standardı Eğitimi (2 gün)
☐ Dış Ticarette Lojistik Sözleşme Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme ve Tedarikçi İlişkileri Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (2 gün)
☐ Filo Yönetimi Eğitimi: “Operasyon ve Planlama İlkeleri” (2 gün)
☐ Lojistik ve Depo Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Satış Mühendisleri için Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün) 

-> İçerikler için Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Ecovadis Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Satın Alma Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilir Tedarik Zinciri ve Yeşil Satınalma ISO 20400 Eğitimi

-> Eğitim teklifi almak için -> egitim@satinalmadergisi.com 

SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ YAZI DİZİSİ

SATIN ALMA EĞİTİM TESTLERİ

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

Kitap Önerileri : 

  • MÜZAKERE TEKNİKLERİ ve PAZARLIK BECERİLERİ (E-Kitap 2. Baskı), Prof. Dr. Murat ERDAL, Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.
  • SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ, Prof. Dr. Murat ERDAL, (Beta Yayıncılık),  4. Baskı.

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

-> ŞİRKET EĞİTİMLERİNİZ İÇİN TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

Tecrübe, Deneyim ve Öğrenilenler

Pazar ekosisteminde sürdürülebilir ve öncü olmanın temel yapı taşları:

  • Rakiplerinizin kim olduklarını biliyor musunuz,
  • İşletmeniz kendi sektörünü mü yoksa bütün sektörü mü takip ediyor,
  • BPİ, Omnichanel, 360 derece ve Dijital mecraları kullanıyor musunuz,
  • Web sitenize SEO çalışması yaptırıyor musunuz,
  • Web siteniz güncel mi,
  • Pazarınızın lideri kim,
  • İşletmeniz Pazar lideri olmak için neler yapıyor,
  • Fiyatlandırma politikalarınız,
  • Sürdürülebilir Kurumsal Kalkınma Politikalarınız,
  • İtibar değeriniz ve Online İtibar değeriniz,
  • Marka değeriniz,
  • Piyasaya ekosistemine kim veya kimler yön veriyor,
  • Rakiplerinden farkınız nedir,
  • AR-GE çalışmalarınız var mı,
  • Müşteri deneyimi çalışmalarınız var mı,
  • Konumlandırma stratejileriniz nelerdir,
  • Ürünler hakkında geri bildirim (feedback) alıyor musun,
  • Web sayfanızı; hangi ülkeler ve hangi şirketler takip ediyor,
  • Potansiyel Hedef kitleniz ve Hedef kitleniz kimler,
  • Web sayfanız hangi saatler arası yoğun trafik yaşıyor,
  • Yeni müşteri kazanmak için hangi çalışmaları yapıyorsunuz,
  • Eski müşterilerinizi nasıl elde tutuyorsunuz,
  • Hangi yaş gruplarına hitap ediyorsunuz,
  • Hangi cinsiyet grupları sizleri takip ediyor,
  • Promosyon günleri yapıyor musun,
  • Web siteniz de etkinlik düzenliyor musunuz,
  • Müşterilerinizle iletişim kuruyor musunuz,
  • Müşterileriniz siteniz hakkında ne düşünüyor,
  • Müşteriler siteniz hakkında WOMM yapılandırıyor mu,
  • Arama motorlarındaki görünürlüğünüz nedir,
  • Sosyal medyayı aktif kullanıyor musunuz,
  • Sadık ve Kemik müşterileriniz var mı,
  • Web sitenizde haber segmentine yer veriyor musunuz,
  • Problemlere çözüm odaklı mı yaklaşıyorsunuz,
  • Web sitende canlı eğitimler veriyor musunuz,
  • Site güvenliğinizi nasıl sağlıyorsunuz,
  • Siteniz güncel mi,
  • Sitenizde ArtDizayn kullanıyor musunuz,
  • Marketing Mix 4P teoremini nasıl yönetiyorsunuz,
  • Ücretli ve Ücretsiz etkinliklerin var mı,
  • Organize ettiğiniz eğitimlere ilgi ne düzeyde,
  • Müşterileriniz size rahat ulaşabiliyor mu,
  • Sitenize reklam alıyor musunuz,
  • Sitenize aldığınız reklamlar işiniz ile mi ilgili,
  • Green Marketing ile ilgili çalışmalarınız nelerdir,
  • Reaktif ve Proaktif çalışmalar yapıyor musunuz,
  • Pazarlama ve Satış şirket politikalarınız nelerdir,
  • Stratejileriniz nelerdir,
  • Kısa, Orta ve Uzun vadeli planlarınız nelerdir,
  • İş Protokolü yapıyor musunuz,
  • Kontrollü programlama yapıyor musunuz,
  • İş Takvimi kullanıyor musunuz,
  • Sunumu nasıl yapıyorsunuz,
  • Müşteri sorularına verdiğin cevaplar tatmin edicimi,
  • Sitenizde görsel dizaynı nasıl kullanıyorsunuz,
  • Content Marketing oluşturuyor musunuz,
  • Fresh içerik mi kullanıyorsunuz,
  • Web siteniz dijital çağa uygun mu,
  • Sitenizde iş modelinize uygun Hologram kullanıyor musunuz,
  • Arttırılmış Sanal Gerçeklik (AVR) kullanıyor musunuz,
  • İşletmeniz; P2M veya M2M iletişim kullanıyor mu,
  • İşletmeniz rakiplerinizi analiz etmiş mi,
  • Kaç yıllık kalkınma programı oluşturdunuz,
  • Pazar payı konumlandırması hakkında bilgi sahibimiziniz,
  • Neuro Marketing çalışması yapılıyor musunuz,
  • Re-Marketing çalışmaları yapıyor musunuz,
  • Gündem Lideri işletmeniz mi,
  • Takip eden misiniz, takip edilen mi,
  • Olaylara büyük resimden mi bakıyorsunuz yoksa detaylardan mı,
  • Kararlarınız duygusal mı, mantıksal mı,
  • Öz eleştiri yapıyor musunuz,
  • Firma içi iletişiminiz hangi düzeyde,
  • Çalışanlar ile aynı yerde aynı masada yemek yiyor musunuz,
  • Çalışanlarınızın sorunları ile ilgileniyor musunuz,
  • Rakipleriniz sizi nasıl tanımlar,
  • Ülke ticareti için, rakipleriniz ile toplantı yapıyor musunuz,
  • Önemli kararları bireysel mi yoksa danışmanlarınız ile mi veriyorsunuz,
  • Rekabet koşullarında nasıl bir karar politikanız var,
  • Robotlaşma sürecinde şirket olarak neredesiniz,
  • Geleceğe nasıl yatırım yapıyorsunuz,
  • AR-GE çalışmalarınız var mı, bütçeden kaynak ayırıyor musunuz,
  • Globalleşen teknolojiyi takip ediyor musunuz,
  • İK politikanız nasıl (Kronolojik cv mi, dijital cv mi),
  • Pazarlama departmanınız var mı,
  • Satış departmanınız var mı,
  • Pazarlama ve Satış departmanı arasında ki iletişim nasıl,
  • Hangi sıklıkla toplantı yapıyor sunuz,
  • Şirket içi ve dışı eğitime önem veriyor musunuz,

Yapay Zeka Çağı;

  • İşletmeniz 5G Teknolojisi kullanıyor mu,
  • İşletme içi ve dışı toplantılarınızı online ortamda mı yapıyorsunuz,
  • Ürün ve Hizmet sektöründeyseniz, çalışmalarınızda Hologram kullanıyor musunuz,
  • Oyun sektörü dünyanın en büyük ticari faaliyetidir. İşletmeniz oyun sektöründe ise AVR (Arttırılmış Sanal Gerçeklik) kullanıyor mu,
  • Dünya ticaret faaliyetlerine baktığımızda, işletmeler hizmet sektöründe (Real Time Novigation) Gerçek Zamanlı Navigasyon kullanıyor. İşletmeniz Yapay Zeka uyumlu Navigasyon kullanıyor mu,
  • Yapay Zeka faaliyetlerinizi hangi sektörel gruplara entegre edebildiniz,
  • Web sitenizde yaşanmış müşteri deneyimlerine yer veriyor musunuz,
  • İşletmenizin: ürün, hizmet, lojistik ve tedarik zinciri programlarında ChatBot kullanıyor musunuz,
  • ChatBot teknolojiniz; manuel mi yoksa handsfree olarak mı kullanıyorsunuz,
  • Outlet sektöründe Fijital teknolojiyi kullanıyor musunuz,
  • Ürünlerinizde 3D kullanımına geçtiniz mi,
  • Neuro Marketing çalışmalarında hangi düzeydesiniz,
  • Neurocode sistemi için yazılım ekibiniz bilgi sahibi mi,
  • AR-GE çalışmaları için yatırım yapıyor musunuz?

B2B Sektör Buluşmalarında Cumartesi Günü B2B Hizmetler: Filo Yönetimi’ni Konuşacağız.

Bu Cumartesi günü B2B Hizmetler: Filo Yönetimi etkinliğimizde, Prof. Dr. Murat Erdal ve Prof. Dr. Emrah Cengiz moderatörlüğünde Dolunay Filo Kiralama Sn. Ahmet Albayrak’ı konuk ediyoruz.⠀
Kurumsal pazarda Filo Kiralama hakkında her şeyi konuşacağımız etkinliğimize sizleri de bekliyoruz.⠀

•    Türkiye’de filo kiralama / filo yönetimi sektör analizi
•    Şirketler / kobiler araçlarını nasıl yönetiyorlar? Yönetebiliyorlar mı?
•    Filo stratejisi nedir?
•    Filo yönetiminin kapsamı  nedir? Neyi hedefliyoruz?
•    Araç satın almak mı? Kiralamak mı?
•    Araç seçimi yaparken nelere dikkat etmelidir?
•    2. El araç yönetimi (alım-satım) nedir?
•    Filo bütçesi nasıl hesaplanır?
•    Kurum içi araç yönetmeliği nedir?
•    Araçlar sigortalanırken, nelere dikkat edilmeli?
•    Filo yönetim elemanının görevleri nelerdir?
•    Sürücülerin işe alınması / denetlenmesi.

http://webinar.buyernetwork.net
6 Haziran Cumartesi⠀
21.00⠀

şirket Operasyonlarında Filo Yönetimi
Şirket Operasyonlarında Ulaştırma ve Filo Yönetimi Eğitimi

SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ YAZI DİZİSİ

SATIN ALMA EĞİTİM TESTLERİ

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

Kitap Önerileri : 

  • MÜZAKERE TEKNİKLERİ ve PAZARLIK BECERİLERİ (E-Kitap 2. Baskı), Prof. Dr. Murat ERDAL, Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.
  • SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ, Prof. Dr. Murat ERDAL, (Beta Yayıncılık),  4. Baskı.

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

-> ŞİRKET EĞİTİMLERİNİZ İÇİN TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

4 Haziran’da Covid -19 Sonrası Gümrük ve Dış Ticaret Uygulamaları’nı Konuşuyoruz.

4 Haziran Perşembe günü Saat 14.00’te Covid -19 Sonrası Gümrük ve Dış Ticaret Uygulamaları konusunu konuşmak üzere Ünsped Gümrük Müşavirliği Genel Müdürü Sn. Rıza Mehmet Korkmaz ile birlikteyiz.


Bağlantı Linki: https://webinar.buyernetwork.net/schedule/covid-19-sonrasi-gumruk-ve-dis-ticaret-uygulamalari/

Erişim Kodu: https://buyernetwork.net/erisim-kodum

(Erişim kodunuzu görüntülemek için BuyerNetwork.net’e üye olmanız yeterlidir.)


Buyer Network Pro Kurucu Ortağı Prof. Dr. Murat Erdal moderatörlüğünde gerçekleştireceğimiz webinarda Sn. Rıza Mehmet Korkmaz ile aşağıdaki konulara değineceğiz.

  • COVİD-19 Dünya Ekonomisini, Ticaretini nasıl etkiledi?
  • Covid sonrası dünya ticareti nasıl şekillenecek?
  • Türkiye dış ticareti Covid-19’dan nasıl etkilendi?
  • Ülkemizde pandemi sonrasında dış ticaret politikalarında alınan tedbirler ve uygulamalar ile bunların olası etkileri.
  • Gümrük uygulamalarında alınan tedbirler.
  • E-gümrük uygulamaları, yeni çalışma modelleri(temassız ticaret)
  • Dijitalleşmenin gümrük ve dış ticaret uygulamalarına yansımaları.
  • Gümrük uygulamalarında gelecekte bizi neler bekliyor?
  • Dış ticaret firmalarımız için bu yeni dönemde fırsatlar ve tehditler.
  • Nerelerde hata yaptık, yapıyoruz? Hangi tedbirlere ihtiyaç var?

4 Haziran Perşembe günü Saat 14:00 – 15.00 için ajandanızda yer ayırın.

Canlı yayına webinar.buyernetwork.net adresinden ulaşabilirsiniz.

İletişim Sektörünü Önce Kriz Sonra Covid-19 Vurdu

Faselis’in açıkladığı verilere göre Nisan ayında basın bülteni gönderim sayıları bu yılın Ocak ayına göre %13, geçtiğimiz yılın Nisan ayına göreyse %40 düştü.

Piyasalarda son bir yılda artan durgunluğun üzerine gelen global çaptaki Covid-19 salgını, tüm sektörleri olduğu gibi iletişim sektörünü de olumsuz etkiledi. Medya veritabanı ve basın bülteni dağıtım konusunda Türkiye iletişim sektörünün en önemli hizmet sağlayıcısı Faselis’in açıkladığı verilere göre Nisan ayında basın bülteni dağıtımı geçtiğimiz yıla göre %40 düştü. Basın bülteni gönderimi yapan firma sayısındaki düşüş ise %28 oldu.

Covid-19 Halkla İlişkiler

Son bir yılda ekonomideki gelişmelere bağlı olarak sektörde bir daralma yaşandığını gözlemlediklerini belirten Faselis CEO’su Aydın Sün, yaptığı açıklamada “Covid-19 salgınıyla birlikte insanların evlerine kapanmasının halkla ilişkiler sektörüne de etkisi büyük oldu. Bu süreçte fiilen faaliyetlerini yürütemeyen Turizm, etkinlik ve yeme/içme gibi sektörler aşırı şekilde etkilendi. Öte yandan bu salgın kamu ve belediyelerin sorumluluklarını arttırdığı için kamu kaynaklı basın bülteni gönderimlerinde geçen yılın aynı ayına göre yüzde ikiyüzkırkaltılara ulaşan bir artış gözlemledik” dedi.

Turizm çökerken Kamu/Belediye tavan yaptı

Yaşanan küresel çaptaki salgından en çok etkilenen sektörler ise tahmin edileceği gibi Turizm, Fuar/Kongre, Sergi/Müzecilik ve yeme içme sektörleri oldu. Turizm sektörünün gönderdiği basın bülteni sayısı Nisan ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre %90 azalırken onu %89 ile

Covid-19 Faselis

Fuar/Kongre, %72 ile Sergi/Müzecilik ve %70 ile Yeme İçme takip etti. Aynı dönemde Türk ekonomisinin itici sektörleri olan Otomotiv sektöründeki firmalar önceki yıla göre %63, Emlak/Gayri Menkul firmaları ise %59 daha az basın bülteni gönderimi yaptı.

Basın bülteninin gönderildiği kategoriler dikkate alındığında ise Turizm %44 ile en fazla düşüş yaşanan kategori olurken Otomotiv ve Moda kategorilerindeki %35’lik ve Yaşam kategorisindeki %36’lık düşüş dikkat çekti.

Faselis olarak Türkiye dışında ABD, Hollanda ve Güney Afrika’da faaliyet gösterdiklerini, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi ile Türkçe konuşan ülkelere yönelik de basın bülteni dağıtım hizmeti sunduklarını belirten Aydın Sün, Türkiye’de yaşanan düşüşün tüm bu bölgelerde de görüldüğünü söyledi.

 

Sosyal İletişimin Dinamiklerini Değiştiren Sosyal Medya Platformları Evrimini Sürdürüyor

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İNGEV (İnsani Gelişme Vakfı) iş birliğiyle hazırlanan “İnsani Gelişme Monitörü Araştırması”nın sonuçları dikkat çekici bulguları ortaya koydu. Araştırmaya göre teknolojide ve erişim yöntemlerinde yaşanan dönüşüm, sosyal medya platformlarının evrimine neden oluyor. Bu süreçte metinsel içeriklerin yerini görsel ve video bazlı içerikler alıyor. “Özgür haber alma kaynağı” olarak tanımlanan sosyal medyanın güvenilirliği ise tartışılıyor. Bununla birlikte yüksek sosyo-ekonomik gruplar ile erkek kullanıcılar sosyal medyada fikirlerini paylaşmakta daha fazla özgür hissediyor

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İNGEV (İnsani Gelişme Vakfı) iş birliğiyle hazırlanan “İnsani Gelişme Monitörü Araştırması”nın sonuçları açıklandı. Ülke çapında 26 ilde 18 yaş üstü katılımcılarla yapılan ve vatandaşların sosyal medyaya yaklaşımını irdeleyen araştırma, sosyal medyayı özgür hesaplarla dolu bir alan olarak algıladığını gösteriyor. Toplumun yüzde 56’sı sosyal medyayı “özgür haber alma kaynağı” olarak tanımlıyor. Türkiye’nin yüzde 88’i sosyal medyayı “ülkedeki değişik konular hakkında haber almak” ve “edinilen bilgilerin doğruluğunu araştırmak” için kullanıyor. Her 5 kişiden 3’ü sosyal medyayı “kendi hayatındaki gelişmeleri paylaşmak” için tercih ediyor. 55 yaş ve üstü kesim, sosyal medyayı “tanıdıklarının hayatıyla ilgili bilgi almak” için kullanırken, 18-34 yaş grubu, sosyal medyayı “kendi hayatındaki gelişmeleri paylaşmak” için kullanmaya daha yatkın görünüyor.

Türkiye’deki hanelerin yarısından fazlasında yüzde 57’lik bir payla bilgisayar bulunuyor. İnternet bağlantılı akıllı telefonu olanların oranı ise yüzde 80. Yine araştırmaya göre erişim ve sosyal medya kullanım oranları yaş bareminin yükselmesiyle azalıyor. Araştırma erkeklerin ve yüksek sosyo-ekonomik grupların sosyal medyada fikirlerini daha fazla paylaştığını ve bu platformlarda daha fazla katılımcı olduklarını gösteriyor.

“Yeni iletişim araçları geleneksel mecraları yok etmiyor, dönüştürüyor”

Yeni medya araçlarında yazılı içerik azalırken görsel ve video bazlı içeriğin yoğunluk artıyor. Görselin 20. yüzyıl ortalarından itibaren egemen olmaya başladığını belirten İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Halil Nalçaoğlu, içinde bulunduğumuz dönemde yazılı içerik kullanımının görsel kullanımının gerisinde kaldığını sözlerine ekledi. 2000’li yıllarla birlikte kullanıcıların aynı zamanda içerik sağlayıcı haline geldiğini ve bu yolla şimdiye kadar görülmedik hacimde içeriğin paylaşıldığını ifade eden Prof. Dr. Nalçaoğlu; “Araştırmanın ortaya koyduğu önemli bir bulgu, özellikle belli bir yaşın üzerindeki nüfusun geleneksel olarak adlandırılan radyo ve basılı yayınlara olan bağının sürmesi.Bu anlamda görsel egemenliğinin de alt kırılmalarından söz etmek mümkün. Bu bulgu kuramsal olarak yapılan bir tespiti de doğrulamaktadır: Yeni iletişim araçları ve platformları kendilerinden önce gelen mecraları yok etmiyor, ama onları dönüştürerek kendine bir yer ediniyor” dedi.

Sosyal medyanın toplumun standart iletişim aracı haline geldiğini söyleyen Nalçaoğlu, bilgi paylaşımı, kimlik oluşturma, fikir yayma, başkalarını ikna etme, topluluk oluşturma gibi temel toplumsal işlevlerin gelecekte sosyal medya üzerinden süreceğini belirtti. Nalçaoğlu “Yazılım alanındaki gelişmeler, üretimin görece kolaylığı, donanım geliştirme ve üretimindeki yetkinlik ve nihayet pazarlama alanının bu yeni oluşumlara adaptasyonu sayesinde sosyal medyayı son derece dinamik bir gelişim ve çeşitlenme sürecine sokuyor. Sosyal medya internet teknolojisinin sunduğu altyapı sayesinde çok geniş bir içerik transferi olanağına sahip. İnternet aracılığı ile şekillenen hayatlarımız yeni normalimiz olmuş durumda” dedi.

Mobil erişim dijital uçurumu azaltıyor

Mobil internet kullanımı dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de iletişim ve etkileşim teknolojilerinin lokomotifi haline geldiğini vurgulayan Prof.Dr. Halil Nalçaoğlu, “Teknoloji gelişirken insanların fizikî hareketliliği artıyor. Temel toplumsal işlevler internet üzerinden gerçekleştiği için internete erişimin mekân-bağımlı olmaktan çıkması gerekiyordu, çıktı da. Dijital uçurum teknolojinin ötesinde toplumsal eşitsizliklerle sosyo-ekonomik, cinsiyete ve yaşa dayalı, coğrafî katmanlaşmanın bir sonucudur. Ülkemiz de de bu tablo tüm dünyada olduğu gibi kendini gösteriyor. Hayat dijitalleşirken dijital araçlara ve internete erişimin eşitsizliği mevcut eşitsizlikleri daha da derinleştiriyor. Mobil teknolojiler kısmen bu uçurumu dengeleyen bir işlev görüyor” dedi.

Araştırmada yer alan diğer bazı çıktılar ise şöyle:

  • Bilgisayar sahipliği, evden internet erişimi ve interneti olan akıllı telefon sahipliği oranlarının en yüksek olduğu sosyo-ekonomik grup beklendiği üzere A ve B grubu (Sırasıyla %84, %89 ve %97).
  • C1, C2, D ve E gruplarına ilerledikçe, bu oranların düştüğünü gözlemliyoruz. Örneğin D ve E grubunun sadece %35’inin evinde bilgisayar bulunuyor, %43’ü internet erişimine ve %61’i akıllı telefona sahip.
  • Türkiye’de WhatsApp %77 ile sosyal medya uygulamaları arasında lider durumunda. Onu %63 ile YouTube ve %61 ile Instagram takip ediyor. (WhatsApp-%77; YouTube-%63; Instagram-%61; Facebook-%5; Twitter-%33). Bununla birlikte, SnapChat, Telegram ve Tik Tok %11 ya da daha düşük kullanım oranlarına sahip.
  • Cinsiyet, yaş ve sosyo-eko gruplarını incelediğimiz zaman, en büyük farklılıklar 55 yaş ve üstünde ortaya çıkıyor. Bu grupta kullanım oranı %53 olan WhatsApp hariç diğer sosyal medya araçlarına rağbet azalıyor. Aynı gözlem D ve E sosyo-eko grup için de geçerli. Bu grubun %57’si WhatsApp kullanıyor. Bu grupta YouTube ve Instagram kullanım oranları her biri için %40. Facebook ve Twitter oranları ise çok daha düşük. En yüksek WhatsApp ve YouTube kullanım oranları 35-54 yaş aralığının yanı sıra A ve B sosyo-eko grupta gözleniyor (sırasıyla %76 ve %86). 18-34 yaş grubunun %54’ü Snapchat’i sık olarak kullanıyor.
  • “İyi haber kaynağı olma” algısı ve “özgür olma” algısı önemli oranda paralellik gösteriyor. Sosyal medyayı özgür bulanların yarısı sosyal medyanın “iyi bir haber kaynağı” olduğunu düşünüyor. Sosyal medyayı özgür bulmayanların bu mecrayı “iyi bir bilgi kaynağı” olarak algılama oranı ise %15’e kadar düşüyor.
  • Sosyal medya toplum arasında ağırlıklı olarak pasif eylem olarak adlandırılabilecek bilgi almak ve bilgiyi teyit etmek amacıyla kullanılıyor. Türkiye’nin %88’i sosyal medyayı “ülkedeki değişik konular hakkında haber/yorum almak” ve “edinilen bilgilerin doğruluğunu araştırmak” için kullanıyor. D ve E sosyo-ekonomik statü grubu, sosyal medyayı “edinilen bilginin doğruluğunu araştırmak” için diğer sosyo-ekonomik statü gruplarına göre daha az kullanıyor.
  • Etkileşim içeren aktiviteler ise pasif eylemlere göre daha geri planda kalıyor. Her 5 kişiden 3’ü sosyal medyayı “kendi hayatındaki gelişmeleri paylaşmak” için kullanırken toplumun yarısı “ülkedeki değişik konular hakkında kendi görüşünü paylaşmak” gibi amaçlar için kullandığını belirtiyor.
  • 55 yaş ve üstü kesim, sosyal medyayı “tanıdıklarının hayatıyla ilgili bilgi almak” için kullanmaya ve 18-34 yaş grubu, sosyal medyayı “kendi hayatındaki gelişmeleri paylaşmak” için kullanmaya daha yatkın görünüyor.
  • Sahte hesaplar sosyal medyanın iyi bir bilgi kaynağı olmasına engel olmasa da bireylerin pasif kalmasında etkili. Sosyal medyanın “sahte hesaplarla dolu” olduğunu düşünenlerin yarısı aynı zamanda kendini “genel olarak pasif” olarak tanımlıyor.
  • Toplumun genelinde her 5 kişiden sadece 1’isi kendini “sosyal medyada aktif” olarak tanımlıyor. Yine aynı oranda birey ise sosyal medyada inanmadığı paylaşımlara yorum ya da cevap yazarak tepkisini gösterdiğini ve bu mecranın diğer kullanıcılarıyla etkileşime girdiğini belirtiyor.
  • Kadınlar “inanmadıkları paylaşımlara tepki vermek” konusunda erkeklere göre daha çekimser davranıyor. Her 5 kadından 3’ü inanmadığı paylaşımlara tepki vermezken erkeklerin yarısı tepki vermiyor. Yaş ilerledikçe “inanılmayan paylaşımlara tepki verme” davranışı da artıyor. 18-34 yaş grubundaki her 5 kişiden 3’ü “inanmadığı paylaşımlara tepki vermeyeceğini” söylerken 55 yaş üstü grubun ancak yarısı “inanmadığı paylaşımlara” tepkisiz kalabiliyor.
  • Toplumda sadece her 4 kişiden 1’i sosyal medyada bir gruba üye olduğunu belirtiyor. A ve B sosyo-ekonomik grupta yer alanlar ve erkekler sosyal medya gruplarına üye olmaya daha yatkın görünüyor. Sosyo-ekonomik statü grubu geriledikçe sosyal medyada bir gruba üye olma oranı da geriliyor.
  • Toplumsal ve siyasal içerikli gruplara 55 yaş ve üstü kesim ilgi gösterirken, 18-55 yaş arası mesleki gruplara/işyeri gruplarına daha fazla ilgi gösteriyor.

Finansal Kurumlar Birliği, Bankacılık Dışı Finans Sektörü ’nün 2020 İlk Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı

Finansal Kurumlar Birliği (FKB), Faktoring, Finansal Kiralama ve Finansman Şirketlerinin 2020 yılına ilişkin ilk çeyrek konsolide verilerini açıkladı.

FKB’nin temsil ettiği üç sektörün 2020 yılı ilk çeyrek konsolide verilerine göre;

Aktif toplamı 125 milyar TL,

Öz kaynak büyüklüğü 24 milyar TL,

Müşteri sayısı 3 milyon 272 bin olarak gerçekleşti.

Finansal Kurumlar Birliği’nin temsil ettiği üç sektöre yönelik değerlendirmelerde bulunan Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Aynur Eke, “Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 pandemisi tüm sektörleri etkilediği gibi bankacılık dışı finans sektörünü de etkilemiştir. Bir yandan pandeminin etkilerini azaltmak üzere çalışmalarımız devam ederken, kur ataklarına maruz kalan ekonomimiz güçlü bir duruş sergileyerek “birlikte” hareket etmeyi başarmıştır. Yeni ve verimli iş modelleri oluşturulmasına olanak sağlaması nedeniyle uzun süredir gündemimizin başında, taleplerimizin de en ön sıralarında yer bulan, dijital dönüşüm konusu, korona virüs salgını ile ortaya çıkan yeni koşullara uyum sağlanabilmesi için artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu nedenle bireylerle ya da tacirlerle yapılacak teminat sözleşmeleri dahil tüm sözleşmelerin, temliklerin, müşterinin tanınması prosedürü, tapu işlerinin yapılabilmesi, sipariş, teslim ve ödemeye ilişkin tüm belgelerin elektronik ortamda yapılması gibi tüm katmanları ile elektronik ortamda yapılabilmesini sağlayacak, tüm bunların ispat hukuku açısından geçerliliği konusunda şüpheye yer vermeyecek şekilde, hukuk güvenliği tam olarak sağlanmış olarak yapılmasını temin edecek yasal düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.”

Yaşanan olağanüstü günlerde Finansal Kurumlar Birliği olarak KOBİ’lere destek olmak için üzerilerine düşen görevleri yerine getirdiklerini aktaran Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Aynur Eke,müşterilerimizin her türlü ihtiyacına cevap vermek için azami gayreti gösteriyoruz diyerek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Cumhurbaşkanımız önderliğinde ekonomi yönetimimiz bir dizi önlem alarak ekonomik istikrarın sağlanmasına büyük bir katkı sundular. Ekonomik İstikrar Kalkanı paketi ile birlikte içinde bulunduğumuz sürece yönelik açıklanan adımların piyasayı rahatlatması bekleniyor. Alınan her önlem ve açıklanan her paket KOBİ’lerimize can suyu niteliğindedir. Nakit akışı bozulan firmalarla ilgili bankaların üç ay ertelemeli kredi finansmanı ve özel paketler sağlayacak olması, SGK primlerinin ertelenmesi, kamu ve özel kurumların açıkladığı finansman destek paketleri üretim, istihdam ve ticaretin yara almadan devam etmesine olanak sağlayacaktır.”

Yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç duyuyoruz…

Yeni Ekonomi Programı ile gelen istikrarın sektörlerimizde iyileştirmeler getirdiğini görmek bizleri mutlu ediyor. Ancak, Kovid-19 pandemisi ile ilgili bir takım yasal düzenlemelerde sektörlerimizin ayrıştırılmış olduğunu gördük. Hükümetimizin aldığı tedbirlerle, sektörlerde 2018 yılına benzer bir tahsilat sorunu yaşanmamakta ve alınan ilave tedbirlerle piyasalarda pozitif bir sürece girileceği görülmektedir. Buna rağmen; BDDK’nın “Aktif Rasyosu” düzenlemesinde hesaplamaya bankalar tarafından finansal kiralama şirketleri dışındaki bankacılık dışı finans şirketlerine kullandırılan krediler ile bu şirketlerin ihraç ettiği menkul kıymetlerin dahil edilmemesi ve benzer şekilde TCMB “Zorunlu Karşılıklar” düzenlemesinde finansal kuruluşlara kullandırılan kredilerin kredi büyümesi hesaplamasına dahil edilmemesinin, sektörlerimizin kaynak maliyetine olumsuz yansımaları olmuştur.Bankaların bu kararlar nedeniyle sektörümüzü oluşturan şirketlere kullandırdığı kredilerde belirgin bir azalma, var olan limitlerin kullandırılmaması ya da yüksek oranların teklif edilmesi sonucu doğmaktadır. Bu süreçte Kovid-19 nedeniyle reel sektörden gelen erteleme ve yapılandırma taleplerini karşılayan sektör firmalarının, kaynak tarafında ortaya çıkan bu gelişme nedeniyle müşterilerinin yapılandırma taleplerini karşılamakta zorlanmaya başlaması kaçınılmaz olacaktır. FKB olarak, son beş yılda çoğunluğunu KOBİ’lerin oluşturduğu Türkiye ekonomisinin can damarı olan sektörlere katma değer sunuyoruz. Bu bakımdan, hükümetimizin aldığı tedbirler kapsamında bankacılık dışı finans kesiminin de düzenlemelerde yer almasının, piyasada tedarik zincirinin kesintisiz devamı ve istihdamın artırılması için önemini vurgulamak istiyorum. Sektörümüzün finansal piyasaların vazgeçilmez ve olmazsa olmazı olarak görüyor , Sektörümüzle ilgilipozitif düzenlemeler bekliyoruz.”

FKB olarak, KOBİ’leri finanse etmeyi sürdürüyoruz…

FKB çatısı altında temsil edilen üç sektörün finansal performansına ilişkin bilgi veren Eke: “Finansal Kurumlar Birliği olarak en büyük önceliğimiz Ticaret Zinciri Finansmanı’nı KOBİ’lerimizin aktif şekilde kullanması. Her platformda bunu anlatarak sistemin yayılımını sağlamaya büyük önem veriyoruz. Türkiye’nin geleceği adına atılmış en önemli dijital sistemlerden biri olarak bu platformu görüyoruz.

Sektörlerimizin rakamlarına baktığımızda ise, 2020 yılının ilk çeyreğinde Finansal Kiralama sektörümüzün alacaklarının 50 milyar TL seviyelerine ulaştığını görüyoruz. Sektörün aktif büyüklüğü de 61 milyar TL’yi geçmiş durumda. Faktoring sektörünebaktığımızda; işlem hacminin 33 milyar TL seviyelerinde, alacakları ise 34 milyar TL olduğunu görüyoruz. Sektörün aktif büyüklüğü 37 milyar TL olup; öz kaynakları ise 8,3 milyar TL seviyelerinde gerçekleşti. Finansman Şirketleri’mizin işlem hacmi 5 milyar TL seviyesinde. Aktif büyüklüğü 27 milyar TL seviyelerinde, mikro kredilerde pazara giren yeni üyelerimizle müşteri sayısı 3 milyon 147 bin, sektörün alacak büyüklüğü ise 22 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.”

Pandemi Döneminde Faktoring

Son zamanlarda Dünya’nın alacak sigortası devlerinin teminat azaltımlarına gittiği bilgileri gelmeye başladı. Bunun hakkında bir çok haber okuduk ve okumaya devam ediyoruz. Sektörün içinden bu devler ile aramızdaki bağı ve işleyişin aslında olması gerektiği gibi ilerlediğini özellikle sizlerle paylaşmak istedim.

11 Mart 2020’den itibaren yüzyılda bir karşılaşılan bir pandemi dönemi içerisindeyiz. Biliyorum ki hem sosyal, hem de ticari, hatta ekonomi alanında webinarlar izlediniz, podcastler dinlediniz ve makaleler okudunuz. Bu dönemin bizi tarif edilemeyen bir sürece doğru yönlendirdiğini ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı konusunda herkesin mutabık olduğunu düşünüyor ve normalleşme döneminin devreye girdiğini izliyoruz.

Dış Ticaret hacminin arttırılması için bir dizi yenilikler getirilmeye devam etmekte ve özellikle ihracatçılarımız, ithalat gümrük vergileri ile de savaş verirken bir yandan da yeniden siparişlerini toplamaya yani satışlarına devam etmeye çalışmaktadır.

Bu sürecin finansmanı ve alıcıların ödememe riskini üstlenen taraflardan biri ise faktöring şirketleridir. Sigorta şirketi devlerinin çıkan haberlerine hitaben belirtmek isterim ki; pandemi döneminde bir çok sektör acı bir şekilde bu durumdan etkilendi, evet. Lakin gerek bu sektördeki mali durumu iyi olan alıcılar için gerekse diğer sektörlerdeki alıcılar için limit almaya devam ediyoruz. Alıcı limitlerinin revizyonları yapılıyor, bu revizyon sürecinde ihracatçıların mevcut siparişlerinin etkilenmediğini ve sipariş bazlı talepler ile limitler alınarak ilerlendiğini yürekten belirtmek isterim.

Değinmek istediğim bir diğer konu ise mal mukabili satışlardaki artış. GTS – Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi’ne göre Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla % 41,38 oranında azalan ihracat 8 milyar 993 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Nisan ayında ihracatta tercih edilen ödeme şekilleri;

Mal Mukabili Ödeme -> (5 milyar 424 milyon dolar)

Peşin Ödeme -> (1 milyar 536 milyon dolar)

Vesaik Mukabili Ödeme -> (736 milyon dolar)

Diğer -> (1 milyar 297 milyon dolar)

Mal mukabili satışlardaki risklerin neler olduğunu daha önceki yazılarda da paylaşmıştık. Satılan malın vadesinde ödenmemesi riskinin üstlenilmesinin şüphesiz ki en iyi iki yolu İhracat Garantisi ve Türk Eximbank İhracat Kredi Sigortası’dır.

Operasyonel yük taşımak istemediğiniz durumda hem finansman hem de garanti için en doğru yolun faktöring olacağı kesin..

Sevdiklerinizle birlikte Sağlıklı Günler dilerim..

B2B Ticarette Satış ve Satınalma Webinarı Katılımcı Tespit ve Soruları

B2B Ticarette Satış ve Satınalma Webinarı Katılımcı Tespit ve Soruları, 30 Mayıs Cumartesi günü gerçekleşen B2B Sektör Buluşması’nda kurumsal pazarda satış ve satınalma ilişkileri ele alındı.

İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Murat Erdal ve Prof. Dr. Emrah Cengiz’in konuşmacı olarak yer aldıkları webinarda B2B ticaretin çok yönlü yapısı tartışıldı. Profesyonel katılımcıların webinarla eş zamanlı olarak sohbet kısmındaki paylaşımlarını sizler için derledik.

Genel tespit, soru ve problemleri içeren çarpıcı başlıklar meydana geldi. Bugünün kurumsal pazar yapısını anlama ve geleceği değerlendirme açısından sizlere ışık tutacağına inanıyoruz.

Sorulara ve içeriğin tamamına ulaşmak için buraya tıklayınız.