Rusya’nın Milli Tarım Hamlesi Türkiye’yi Nasıl Etkileyecek?

Önümüzdeki yıllarda Rusya’nın gıda ürünleri ihracatının ithalatını aşabileceğini söyleyen Rusya Tarım Bakanı Aleksandr Tkaçev’in açıklamaları Rus tarım sektöründe yaşanacak değişimlerin ilk habercisi niteliğinde. Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera Nisan sayısında Rusya’nın milli tarım hamlesini ele alarak, bu hamlede attığı adımları inceledi ve Türkiye’nin bu süreçten en az yarayı alması için yapılması gerekenleri sıraladı.

1 Ocak 2016 itibarıyla bazı ekonomik yaptırımlara giderek Türkiye’den çok sayıda tarım ürününün ithalatına yasak getiren Rusya ile son dönemde yeni gelişmeler yaşanıyor. Her ne kadar Rusya belli kalemlerde ithalat yasağını kaldırsa da; domates, hıyar, çilek gibi ürünlerde ambargo sürüyor. Türk üreticisi Rusya’ya ihracatının halen yasak olduğu ürünlere yönelik ambargonun kaldırılmasını bekleyedursun; Rusya kendi içerisinde bambaşka bir döneme giriyor. Rusya Tarım Bakanı Aleksandr Tkaçev yaptığı açıklamada, Rusya’nın Türkiye’den yalnızca kendi topraklarında üretimi yapılamayan veya az bulunan sebze ve meyvelerin sevkiyatına izin verdiğini söyledi. Rus Tarım Bakanlığı’nın bir sonraki hedefinin ise tarım ürünlerini kendi üreticileriyle temin ederek Rusya halkına sunmak olduğu konuşuluyor. Hatta yerli sebze üretimine yönelik sera yapımına ağırlık veren Rusya, meyve üretimini arttırmak için de yeni meyve bahçeleri kuruyor. Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera Nisan sayısında Rusya’nın yerli üretime ağırlık vermesini ve bu gelişmenin Türkiye tarımına yönelik olası etkilerini inceledi.

Rusya’nın yerli tarıma yönelmesinden en fazla etkilenecek ülkelerin başında Türkiye geliyor. Her ne kadar son iki yıldır devam eden ambargolar Türkiye-Rusya arasındaki ticareti sekteye uğratmış olsa da, ihracat ve ithalat karşılıklı olarak devam ediyor. Öyle ki Türkiye ülkeye 1,7 milyar dolara yakın tarım ürünü ihraç ediyor. Bununla birlikte Tkaçev’in yerli üretime yönelik sarf ettiği açıklamalar ve ülkenin 2020 hedefine bakıldığında, ambargolar tamamen kalkmış olsa dahi orta ve uzun vadede Rusya’nın Türkiye’den yaş sebze ve meyve alımını büyük ölçüde azaltabileceği görülüyor.

Rekabet gücü arttırılmalı

tarlasera’nın görüştüğü Genta Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Batur, Rusya ambargosundan sonra gelecekte bu tür olumsuzluklarla karşılaşmamak adına neler yapılması gerektiğinin açıkça ortaya çıktığını savunuyor ve atılması gereken adımları şöyle sıralıyor: “Tarlada üretim aşamasında, küçük üretim birimlerinin işbirliğine gitmesini sağlayarak maliyetleri düşürecek ölçek ekonomisinin hayata geçirilmesi teşvik edilmeli, rekabet gücümüz arttırılmalı; bölgesel temelde benzer ve sınırlı gübreleme ve ilaçlama programları uygulaması başlatılmalı, kalıntılar konusunda üreticiler bilinçlendirilerek, meyve-sebze dış satımında en büyük tehdit olan olası karantina engelleri aşılmalı; ürün ve ambalaj kaliteleri yükseltilerek ürünlerimizin albenisi arttırılmalı, lojistik ve uzman destekleri ile dış pazarlar çeşitlendirilmeli, hedef pazarlarda devlet destekleri ile ‘Türk malı sağlıklı ve iyidir’ algısının yerleştirilmesine çalışılmalı ve marka destekleri verilerek dış pazarlarda kalıcılık sağlanmalıdır.”

Üretici birlikleri modeli cazip hale getirilmeli

Titiz Agro Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kamil Savaş Titiz’e göre ise ambargonun uygulandığı bu dönemi yaş meyve ve sebze ihracatı açısından Türkiye’nin lehine dönüştürmek mümkün. Bunun için de şu hususlarda çalışmalar yapılmasında fayda ve gereklilik bulunuyor: “Potansiyel alıcı konumunda bulunan ülkelerin üretimi, tüketimi ve talepleri konusunda konunun uzmanları tarafından ciddi bir dış pazar etüdü yapılması, alıcı ülkelerin ithalat rejimlerinin gözlem altında tutulması, üretim, hasat ve hasat sonrası aşamalarında İyi Tarım uygulamaları prensiplerine azami riayet edilmesi, yaş sebze ve meyve türlerinde dış talep de dikkate alınarak çeşitliliğin arttırılması, bu çeşitlere iç pazarda da talep yaratılması ve üretimin pazar entegrasyonunu sağlamak amacıyla üretici birlikleri modelinin cazip hale getirilmesi, böylece dış ve iç pazar taleplerine uygun üretim modeline geçilmesi gerekiyor.”

Rusya, Türkiye’nin tarımsal ihracattaki önemli adreslerinden biri. Öte yandan Rusya’da yaşanan gelişmeler iki ülke arasındaki tarımsal ticaretin geleceğine de gölge düşürüyor. Bu nedenle Türkiye’nin global tarım ticaretinde elini güçlendirecek yeni ve alternatif pazarları bir an önce keşfederek tek bir ülkeye bağımlılığını ortadan kaldırması gerekiyor.

 

Çerkezköy TSO’dan Öğrencilere Kaban Yardımı

Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası (Çerkezköy TSO), her yıl düzenli şekilde gerçekleştirilen sosyal yardımlar kapsamında eğitim ve öğretim hayatına desteğini sürdürüyor.

Çerkezköy TSO/Bülten: Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası 2019-2020 eğitim ve öğretim yılı için görev sınırları içerisindeki Çerkezköy, Kapaklı ve Saray ilçelerinde eğitim gören öğrencilere kaban yardımı gerçekleştirdi. Çerkezköy Milli Eğitim Müdürlüğü’nü ziyaret eden Çerkezköy TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayhan Arslan ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Narçın, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Gümüş’e öğrencilere ulaştırılmak üzere kabanları teslim etti. Çerkezköy TSO Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Çetin ve Mustafa Ogün Asıl Kapaklı İlçe Milli Eğitim Müdürü İrfan Danışmaz’ı, Metin Taşdelen, Mustafa Ogün Asıl ve Meclis Başkan Yardımcısı Mesut Görgün de Saray İlçe Milli Eğitim Müdürü Reşat Uçak’ı ziyaret ederek ihtiyaç sahibi öğrencilerin kışlık kabanlarını teslim etti.

EĞİTİME DESTEĞİMİZ SÜRECEK

Konu hakkında bir açıklama yapan Çerkezköy TSO Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kozuva, “Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası olarak ülkemizin geleceğini şekillendirecek olan öğrencilerimize destek olabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bildiğiniz üzere daha önce Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Anadolu Lisemizi bölgemize kazandırdık. Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Trakya Anadolu Lisemizin de geçtiğimiz günlerde açılışını gerçekleştirerek eğitime olan katkımızı büyük bir gururla devam ettiriyoruz. Yönetim Kurulu Üyelerimiz tarafından Milli Eğitim Müdürlüklerimize teslim edilen kabanlarımızın alınmasında katkısı büyük olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanlığına ve birlikte çalıştığımız kurumlarımıza teşekkür ediyor, çocuklarımıza başarılı ve huzurlu bir eğitim-öğretim yılı diliyorum” sözlerini kaydetti.

İnşaat Sektöründe Canlanmanın İlk Sinyalleri Alındı…

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2019 Eylül Ayı Raporu’nu açıkladı. İnşaat faaliyetlerinde bir hareketlilik başlamış görünmekle birlikte sektör oyuncularının güven sorunu devam etmektedir. Önceki yılın aynı dönemine göre bütün endeksler artış sergilerken inşaat sektöründe 16 ay aradan sonra ilk kez canlanma yaşandı.

Basın Bülteni, 8 Ekim 2019

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörünün ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra hızlı bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biridir.

THBB, her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2019 Eylül Ayı Raporu’nu açıkladı. İnşaat faaliyetlerinde bir hareketlilik başlamış görünmekle birlikte sektör oyuncularının güven sorunu devam etmektedir. Bütün endeksler yukarı yönlü bir hareket sergilemekle beraber Faaliyet ile Güven Endeksi’nin arasının bu denli açılmış olması, inşatta kalıcı bir iyileşmenin başladığını söylemek için henüz erken olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı zamanda önümüzdeki döneme ilişkin beklenti yükselmekle beraber eşik değerin altında kalmaya devam etti.

Hazır Beton Endeksi 2019 Eylül Ayı Raporu’na göre, bütün endeksler önceki yılın aynı dönemine göre artış sergiledi. Geçen yılın aynı ayına kıyasla geride bıraktığımız eylül ayında sektörde bir canlanma söz konusudur.

%5’lik büyüme ve istihdam hedeflerinin tutturulması için inşaat sektöründeki hareketliliğin artarak devam etmesi gerekiyor

Hazır Beton Endeksi 2019 Eylül Ayı Raporu’nun sonuçlarını değerlendiren Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Bütün endeksler önceki yılın aynı dönemine göre artış sergiledi. İnşaat faaliyetlerinde 16 ay aradan sonra ilk kez canlanma yaşandı. Hareketlilik başlamış görünmekle birlikte inşaat sektörü oyuncularının güven sorunu devam etmektedir.” dedi.

İnşaat sektörü verilerini değerlendiren Yavuz Işık, “Resmî rakamlara göre bir yıldır gerileyen inşaat sektörünün ekonomi içindeki payı %5,3’e gerilemiş durumdadır. Son 20 yılın verileri incelendiğinde ikinci çeyrekler bazında inşaat sektörü kriz yılları olan 2001 ve 2009 yıllarından sonra en kötü dönemini geride bırakmıştır. İnşaatın bu durumu yalnızca kendisini değil tüm ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Son açıklanan rakamlara göre inşaata girdi sağlayan imalat sanayi sektörlerimizin kapasite kullanımı, ağustos ayı itibarıyla, imalat sanayi ortalamasının %7 altındadır, yani inşaat geriledikçe imalat da zorlanmaktadır. İnşaat sektöründe %25’e yakın bir istihdam kaybı söz konusudur. Bütün bu rakamlar bize, Yeni Ekonomi Planı’nda belirlenen %5’lik büyüme hedefinin yakalanması, istihdam hedeflerinin tutturulması için inşaat sektöründe bu hareketliliğin artarak devam etmesinin gerekliliğine işaret etmektedir.” dedi.

Hazır Beton Endeksi hakkında

Söz konusu endekslerin oluşturulmasına esas teşkil eden anket ile firmalara 9 soru sorulmuştur. Her bir endeksin değeri 100’ün altında ya da üstünde olmasına bağlı olarak yorumlanmaktadır. 100’ün üzerinde olması durumunda önceki aya ait faaliyetin ya da gelecek döneme ilişkin beklentinin olumlu yönde geliştiği yorumu yapılmaktadır. Türkiye genelinde her ay hazır beton üreticileri ile gerçekleştirilen çalışmada 3 farklı endeks türetiliyor. Hazır Beton Faaliyet Endeksi ile hazır beton firmalarının geçmiş bir aylık faaliyetlerinin sonuçları, Hazır Beton Güven Endeksi ile hazır beton sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin, ekonomi ve sektöre yönelik duydukları güven seviyesi, Hazır Beton Beklenti Endeksi ile hazır beton firmalarının önümüzdeki üç aylık dönemde faaliyetlerinin hangi seviyede olacağına ilişkin beklentiler hakkında bilgi edinildi. Hazır Beton Endeksi ile endekslerin tümünü içeren bileşik endeks elde ediliyor.

Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 1988 yılından beri güvenli ve dayanıklı yapıların inşası amacıyla standartlara uygun beton üretilmesi, tekniğine uygun beton uygulamalarının yaygınlaşması ve ülkemizde kaliteli, dayanıklı, yüksek dayanım sınıflarında beton kullanılması için uğraş veren mesleki bir kuruluştur. THBB, Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (Concrete Sustainability Council) üyesi; Beton Sürdürülebilirlik Konseyi “Bölgesel Sistem Operatörü”dür. THBB’ye üye olacak şirketlerin bütün hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapması, THBB Kalite Güvence Sisteminin (KGS) sürekli habersiz denetimlerine tabi olarak KGS Uygunluk Belgesi alması, uygun laboratuvar bulundurması, teknik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, yasal ve etik kriterleri eksiksiz yerine getirmesi zorunludur.

Her 4 Alışverişten 1’i İnternetten

Gelişen teknoloji ile beraber artan sosyal medya kullanımı dikkat çekici düzeyde. Dünyada 3.25 milyar sosyal medya kullanıcısının olduğunu ortaya çıkaran We are social ve Hootsuit’in paylaştığı “Digital 2019 in” raporuna göre Türkiye’de ise 52 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı olduğu gözlemlendi. Online kanalların alışveriş alışkanlıklarımızda da değişikliklere neden olduğunu belirten biletall.com CEO’su Yaşar Çelik, ‘Günümüzde her 4 alışverişten biri internet üzerinden gerçekleşiyor. Türkiye’de e-ticaret harcamaları en çok seyahat sektöründe olurken dünyada ise moda ve güzellik malzemelerine yapıldı.” ifadelerini kullandı.

Dijitalleşen dünyada alışverişten giyime, gıdadan mobilyaya kadar hemen hemen tüm sektörler için online kanallardan işlem yapıyoruz. Online kanallara duyulan güven ortamının artması ile birlikte e-ticaretin daha da artacağını dile getiren biletall.com CEO’su Yaşar Çelik,online seyahat pazarının büyüklüğünün dünyada 2020 yılında 800 milyar doları aşacağının altını çizdi.

Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “ Günümüzde interneti en çok sosyal medya amaçlı kullanıyoruz. Tüketicinin turizmde satın alma davranışlarına internetten ve sosyal medyadan faydalandığını görüyoruz. Özellikle seyahat planının yapılması aşamasında; gidilecek yerden, havayolu şirketi seçimine, kalınacak otelden, yemek yenilecek restoranlara kadar birçok şey, tanıdıklar veya güvenilen kişilerin fikir ve tavsiyelerine göre şekilleniyor”

Sürekli Öğrenmek

Yıllar önce, iş hayatımın ilk zamanlarında, yöneticim benim şimdiki yaşlarımda idi. Uzun yıllardır yönetici olarak çalışıyordu. Bilgisayarda bir şey yapacağı zaman beni veya servis arkadaşımı çağırıp, soruyordu. Ama mutlaka “çocuklar bana göstererek yapın ki bende öğreneyim” diyordu. Sonuçta bilgisayarın çok yaygın kullanılmadığı bir dönemde yetişmişti. Nitekim bizlerde lise yıllarımızda tanışmıştık bilgisayarla. Y ve Z kuşağı kadar teknolojiye aşina değildik. Yine de yöneticimin basit bir excel formülünü bile bize kurdurması o günlerde bana tuhaf geliyordu. Ancak şimdi takdir ediyorum yöneticimi, her yaptığımızı öğrenmeye çalışması, çalışanlar için açılan bilgisayar kursuna bizlerle birlikte katılması kendini yenilemeye ne kadar istekli olduğunu gösteriyordu. Değişime açık olmak, öğrenme ihtiyacı, merak… İşte gelişimin temelleri. Yönetici olduğunuzda daha çok organizasyona ve problem çözmeye  odaklanabiliyorsunuz. Bu durum işin operasyonel ve teknik kısımlarını kaçırmanıza sebep olabiliyor. Şimdi bende çalışanlarımdan bazı raporlama ve teknik konularda yardım istiyorum. O zaman iş yaşamımın başında yöneticim için düşündüklerimi hatırlamadan edemiyorum.

Haydi bir düşünelim, en son ne öğrendik. Ben oldum, yeterince biliyorum diyen cesur biri var mı?  Ya da kim söyleyebilir ki ben işimin gerektirdiği tüm bilgiye sahibim. Teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki, hergün birşeyler değişiyor. Zamanın hastalığı Alzheimer ve bilim adamları öğrenmenin, zihinsel egzersizlerin bunun önüne geçebileceği hakkında söylemlerde bulunuyorlar. Araştırmalar öğrenmenin beynin ilgili bölgesindeki sinirlerin, nöron ağlarının  gelişmesine yol açtığını gösteriyor. Her konuda öğrenme, sanatsal faaliyetler, sosyalite, entelektüel bilgi birikimi.  Kasların çalışarak gelişmesi  gibi. Beyin ne kadar gelişmiş bir nöron ağına, sinir yapısına sahipse o kadar zengin demektir. Eğer beyin geliştirilebiliyorsa ve bunun ilacı öğrenmekse, neden eskimeyi seçelim. Öğrenelim ve yenilenelim.  Michelangelo 89 yaşında vefat etmiş, hayatının son yıllarında artık gözleri tam olarak görmüyorken Roma’da Aziz Peter Kilisesinin mimarı olarak çalışmış, o ustalıkla “Hala öğreniyorum” demeyi ihmal etmemiştir. Yine “İnsanlar ustalığımı elde etmek için benim ne kadar çok çalıştığımı bilseler o kadar hayret edilecek bir şey olmadığını düşünürlerdi” demiş.

Uzun yaşayan insanların ortak özelliklerinden biri de zihin ve beden meşguliyetidir. Bir iş ile meşgul olan insan kaygıyı, boş düşünceleri, kendini dinlemeyi bırakır. Hele bir de üreten, hobileri olan, okuyan, bilgi peşinde koşan, sanat ile uğraşan insan zihnini de bedenini de yenilemiş olur. Aracı rölantide çalıştırmak gibi bir şey, çalışır, akaryakıt harcar, ama ilerlemez. Rutin alışkanlıklar oluşturur. Alışkanlıklara teslim olmak, konfor alanının dışına çıkmamak, sürekli aynı rutini tekrar etmek  ise bizi köreltir. Farklılaşmak gelişimin kapısını açar. İşe giderken farklı bir yolu kullanmak, yeni tatlar denemek, farklı kültürleri incelemek, yeni bir dil öğrenmek, kitap okumak, bulmaca çözmek, yaşadığınız şehrin bilmediğiniz semtlerini keşfetmek, bunların hepsi gelişiminize, dinamik kalmanıza katkıda bulunacaktır.

Kariyerleri geliştikçe insanların hayalleri, arzuları da değişir. Hayatta önemli bulduğunuz şeyler yeniden sıralanır. Gençliğinizin ilk yıllarında, okuldan mezun olduğunuz zaman sahip olduğunuz ancak iş arama, evlilik, çocuk sahibi olma sürecinde kaybettiğimiz  idealleriniz geriye gelir, canlanır. Çünkü artık pek çok zorluğu aşmış, işinizde uzmanlaşmış, önemli bir bilgi birikimine sahip olmuşuzdur. Bu saatten sonra ne öğreneyim diyenlerimiz olacak. Etrafımızda sonsuz bir öğrenme potansiyeli var. Yeter ki zaman yönetimi melekemizi kazanalım, yaşantımızı kaliteli hobiler, uğraşılar ile süsleyelim. Ve yaptığımız işi önemseyerek, içselleştirerek, severek yapalım. Ekibiniz ile aranızda kuşak farkı varsa kesinlikle her türlü yenilikten, teknolojik gelişmelerden haberdar olmak zorundasınız. Rol model olduğumuz, liderlik ettiğimiz insanların yanında gelişime kapalı bir şekilde varlığımızı ve etkinliğimizi sürdürmek çok zor olur.

Bir konuda uzmanlaşmak, artık o işi bir meleke olarak, zorlanmadan yapmamızı sağlar. Oysa bir aktiviteyi ilk kez yaptığımızda daha yüksek heyecan duyarız. Aynı aktiviteyi işin uzmanı ile ilk kez yapan kişinin beyninin çalışması incelendiğinde,  ilk kez yapan kişinin beyninin daha yüksek bir performans gösterdiği tespit edilmiştir. Amatör ruhla yeni şeyler öğrenmek beynimize iyi gelecek.

Öylece parmaklarınızın ucuna basarak, hiçbir iz bırakmadan gitmeyin. Takım üyelerinizi yetiştirin, bilgilerinizi onlara aktarın. Hep öğrenin. Dünya o kadar hızlı değişiyor ve bilgiler öyle hızlı eskiyor ki. Yenide kalın, yeni kalın. Öğrenmeyi bıraktığınız gün eskimeye başlayacaksınız.

Lojistik ve Tedarik Zinciri Başarı Öyküleri


İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Program Koordinasyonu içerisinde Sektörel bilgi ve deneyimlerin paylaşılmasına yönelik çalışmaları başlattık. İşletme operasyon ve uygulamalarının detaylı bir şekilde açıklandığı, grafik, resim, belge ve rakamlarla (maliyetler, süreler vd.) desteklendiği çalışmaları kitap, konferans sunumu ve makalelerle paylaşılmasını istiyoruz.

2017 Proje ve Etkinlik Ajandamız:

BAŞARI ÖYKÜLERİ KİTAP SERİSİ :

Sayfa Sınırı: 25 sayfa maksimum (Arial yazı karakteri, 11 punto)
Son Teslim Tarihi : 20 Ocak 2017
Değerlendirme ve Düzeltmeler :20 Ocak – 20 Şubat 2017 
Tüm çalışmalar değerlendirilerek eksik ve hatalar firmalara iletilir. Başarı öykülerinin düzeltilmiş son versiyonları istenir.

Kitabın Dizgi ve Basım Aşaması: 20 Şubat – 20 Mart 2017

26mayistedarikzincirlerinderiskyonetimikonferansi

Şirketlerden gelen tüm başarı öyküleri hakem heyeti tarafından değerlendirildikten sonra proje amacına uygun bulunanlar ilgili kitap kategorisinde yer bulacaktır. Yine aynı şekilde sadece özgün operasyonel vakalar deneyim paylaşımı için Konferansa davet edilecektir.
Gönderilen tüm başarı öyküleri ise bir takvim içerisinde Satınalma Dergisi web sitesi, basılı ve online uygulamalarında yer verilecektir.

26 Nisan 2017 tarihinde İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’mizde LOJİSTİK VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ KONFERANSI düzenliyoruz. Diğer taraftan ise sunumların kalıcı olması için kitap projesini devreye aldık. Başarı Öyküleri Kitap Serileri ile özellikle sektörde yetişen çalışanların ve  üniversite lisansüstü öğrencilerinin ihtiyaç duyduğu bir gereksinimi karşılama düşüncesindeyiz.

ÇALIŞMALARINIZI BEKLİYORUZ.

Sormak istediğiniz bir konu varsa iletişim kurabilirsiniz.

Saygılarımla,
Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi, S.B.F. İşletme Bölümü
Tedarik Zinciri Yönetimi Bilim Dalı Başkanı
Gülhane Yerleşkesi – Sirkeci
İş: (0546) 740 10 10
Satınalma Dergisi (Editör)https://satinalmadergisi.com
Satınalma Dünyası Ticaret Platformuhttp://www.BuyerNetwork.net
tedarik-zinciri-konferans

Profesyonellerle 7 Gün 7 Gündem

Değerli Sektör Yöneticileri,

Profesyonellerle 7 Gün 7 Gündem köşelerimizi açıyoruz.
Sektör çalışanları, iş hayatının gerçek gündemini meslektaşlarıyla paylaşıyor. Böylelikle farklı ana ve alt sektör çalışanların görüş alış verişinin artmasını ve tecrübelerin paylaşılmasını arzu ediyoruz.

Haftanın her gününü özel bir gündeme ayırıyoruz ve bu gündem bir hafta boyunca ana sayfada kalacak. Her hafta başından başlayarak ise sabah saatlerinde gün gün yeni gündemler devreye girecek. Haftanın ilk gününü Satınalma ve İdari İşler ile başlatıyoruz. Pazar günü ise İnsan Kaynakları ve Sosyal ile bitiriyoruz.

Profesyonellerle 7 Gün ve 7 Gündem:

  • Pazartesi – SATINALMA ve İDARİ İŞLER
  • Salı – GÜMRÜK ve DIŞ TİCARET
  • Çarşamba – LOJİSTİK ve TAŞIMACILIK
  • Perşembe – TEKNOLOJİ
  • Cuma – TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ
  • Cumartesi – PAZARLAMA ve SATIŞ
  • Pazar -SOSYAL ve İNSAN KAYNAKLARI

ÖRNEK GÜNDEM KONUSU : ( Amacı, özet yazı, 2-3 paragraf ve soru içermelidir )

Brexit, şirket satınalma politikalarınızı nasıl etkileyecek ?

Avrupa Birliği ve İngiltere arasında görüşmeler devam ediyor. 31 Ekim 2019 tarihinden itibaren çeşitli senaryolar var. Taraflar arasında nasıl bir anlaşma yapılacağı ve neleri kapsayacağı hayli tartışmalı…

İngiltere ile ticaret yapan bir firmayız. Tedarikçilerimiz var. Belirli malzeme ve parçaları ithal ediyoruz. Sattığımız ürünler de mevcut. Türkiye olarak ithalat ve ihracatta ne gibi risklerle karşı karşıyayız? Ticareti olan firma yöneticilerimize sormak istiyorum. İngiltere’de paydaşlarınızdan ne tür bilgiler alıyorsunuz ? Stok politikalarınız nasıl ? Ne gibi ek vergiler öngörülüyor ? Sağlıklı raporları nereden ve nasıl edinebilirim ?  Paylaşırsanız sevinirim.

14 Ekim 2019 tarihinde başlıyoruz. 

Bir hafta öncesinden başlayarak hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Taze gündemler bir hafta boyunca ana sayfada yer aldıktan sonra alt sayfalarda 365 gün boyunca yorumlara açık kalacaktır.

Gündem Önerimi Nasıl Ulaştırmalıyım ?

Çalıştığınız sektör ve faaliyet alanı ile ilgili gündemi bizimle paylaşabilirsiniz.
2 – 3 paragraf gündem yazınızı, tespitleriniz ve cevaplanmasını istediğiniz sorunuzu bize dergi@satinalmadergisi.com gönderebilirsiniz.

Gündem Yazar Bilgisi Formu:

Her bir gündem yazarının sayfanın altında Profili görünecek. Profil kısımlarında; fotoğrafı, kısa özgeçmişi ve sosyal medya linklerini içeren köşesi olacak.

Gündem Yazarı Olmak İçin Ne Yapmalıyım ?

Değerli sektör profesyonelleri, Satınalma Dergisi web sitesinde yer alan yazılarınızın daha zengin içerikle görünmesi için gayret gösteriyoruz.   Güncel makalelerinizin alt kısmında etkileşimli bir alan sağlıyoruz. Okuyucular, böylelikle PROFİLİNİZİ görme imkanına kavuşacaktır. Profil kısmınızda uygun bulduğunuz web site ve sosyal medya linklerinizi paylaşabilirsiniz. Okuyucular sizlerle her mecradan iletişim kurabilecek sosyal medyada takipçiniz olabilecek.

Gündem öneriniz ile birlikte formu doldurmanız gerekmektedir.

Paylaşımlarda Nelere Dikkat Edilir ?

Paylaşımlarda temel kural mesleğin güçlendirilmesine yönelik olmalıdır.
Gündem sayfasının altına bilgi, görüş ve tecrübelerinizi paylaşabileceksiniz. Yorumların iş hayatına uygun olması, hakaret içermemesi, 3. tarafların haklarını ihlal etmemesi gerekmektedir. Spor ve siyasetin konuşulmasını uygun bulmadığımızı da belirtelim. Uygunsuz içerikler sayfada yer almayacaktır.

İnşaat malzemelerinde ihracat birim fiyatları düşerken ithalat birim fiyatları artıyor

Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Ağustos 2019 sonuçlarına göre, ihracat birim fiyatlarında düşüş sürerken, ithalat birim fiyatlarında artış eğilimi yaşanıyor.

Türkiye İMSAD İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi, Ağustos ayında tüm göstergeler itibarıyla bir önceki aya göre zayıfladı. İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticareti’nde ihracat değer endeksi Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 11,7 düştü. İhracat Değer Endeksi ise Ağustos ayındaki düşüşe rağmen geçen yılın Ağustos ayının da 3,27 puan üzerinde gerçekleşti.

Ağustos ayı ihracatı 1,73 milyar dolar oldu

Temmuz ayında 4,56 milyon ton olan ihracat, miktar olarak Ağustos ayında 4,57 milyon tona yükseldi. 2019 yılının en yüksek üçüncü aylık ihracatının yapıldığı Ağustos ayında ihracat değer olarak 1,73 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Temmuz ayında 0,43 dolar olan ihracat birim fiyatları Ağustos ayında 0,38 dolara geriledi. Geçen yılın Ağustos ayı ihracat birim fiyatı ise 0,51 dolar seviyesindeydi.

İthalat birim fiyatları arttı

İthalat Miktar Endeksi, Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 29 geriledi. Geçen yılın Ağustos ayının ise 19,47 puan altında gerçekleşti. İthalat Değer Endeksi de, Ağustos ayında bir önceki aya göre önemli ölçüde düştü. İthalat Birim Fiyat Endeksi ise Ağustos ayında yükseldi.İthalat Ağustos ayında 161,6 bin ton olurken yılın en düşük aylık ithalatı yapıldı. İthalat, Ağustos ayında 486 milyon dolar oldu. Böylece bu yılın en düşük ikinci aylık ithalatı gerçekleşti.İthalat birim fiyatları ise kilogram başına Ağustos ayında 3,01 dolara yükselerek, geçen yılın Ağustos ayı ithal birim fiyatının yüzde 30,3 üzerine çıktı.

Türkiye sanayi ihracat birim fiyatları geriledi

Sanayi ürünleri ihracat birim fiyatı 2018 yılı Ağustos ayında 1,61 dolar iken 2019 Ağustos ayında 1,27 dolar oldu. İnşaat malzemeleri sanayi ihracat birim fiyatı 2018 yılı Ağustos ayında 0,51 dolar iken 2019 Ağustos ayında 0,38 dolara indi. İnşaat malzemeleri dışı sanayi ihracat birim fiyatları ise 2018 yılı Ağustos ayında 2,81 dolar olurken 2019 Ağustos ayında 2,44 dolara geriledi. Türkiye’nin tüm sanayi ürünleri ihraç birim fiyatlarında gerileme yaşandığı görüldü.

İnşaat malzemelerinde 6 alt ürün grubunun ihracat birim fiyatı geriledi

2019 yılı Ağustos ayında 8 alt ürün grubundan 6’sının ihracat birim fiyatları geçen yılın Ağustos ayına göre geriledi. Fiyat düşüşleri genel olarak iki haneli rakamlarda oldu. İhracat birim fiyatı artan sektörler yüzde 4,9 ile prefabrik yapılar, yüzde 8,3 ile yalıtım malzemeleri oldu. Ağustos ayında mineral ürünlerin ihracat birim fiyatlarında yüzde 21,4 gerileme yaşandı. Kimyasalların ihracat birim fiyatı da yüzde 21,8 düştü. Metal bazlı ürünlerin ihracat birim fiyatları ise geçen yılın Ağustos ayına göre yüzde 4 düşerek en sınırlı gerileme yaşanan alt sektör oldu.

2019 yılı Ağustos ayında 8 alt ürün grubunun 7’sinin ihracatı miktar olarak, geçen yılın Ağustos ayına göre arttı. Bir alt üründe ise miktar düşüşü yaşandı. Ağustos ayında en yüksek ihracat miktar artışı yüzde 58,1 ile mineral ürünlerde gerçekleşti. Yüksek miktar artışı yaşanan diğer alt sektör ise yüzde 44,2 ile kimyasal ürünler oldu. Yalıtım malzemeleri ihracatı miktar olarak geçen yılın Ağustos ayının altında kaldı.

2019 yılı Ağustos ayında 8 alt ürün grubunun 6’sında ihracat değer olarak geçen yılın Ağustos ayına göre arttı. Ağustos ayında en yüksek ihracat değer artışı yüzde 23,8 ile mineral ürünlerde gerçekleşti. Prefabrik yapılarda da değer olarak ihracat yüzde 22,5 arttı. Değer olarak ihracatı düşen 2 alt sektör ise yüzde 5,9 ile demir çelik ürünleri ve yüzde 0,8 ile elektrikli teçhizat ürünleri oldu.

Çalışma süresini kendisi belirleyen üst düzey yönetici, hafta ve genel tatil günlerinde çalışırsa tatil ücreti alabilir mi?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 4 üncü maddesinde; işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimseler işveren vekili olarak tanımlanmış, Kanun’un 18. maddesinde ise; işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekillerine ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.

Yargıtay 22 nci Hukuk Dairesinin bir kararında, “Somut olayda, davacının, yüksek ücretle davalıya ait işyerinde üst düzey yönetici konumunda çalıştığı anlaşılmaktadır. İşyerinde üst düzey yönetici konumunda çalışan işçinin, görev ve pozisyonu gereği günlük çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini kabul etmek gereklidir. Bu durumda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanılması mümkün değildir” denilmek suretiyle üst düzey yöneticilerin görev ve pozisyonları gereği günlük çalışma sürelerini kendileri belirledikleri için fazla çalışma ücretine hak kazanamayacaklarını hüküm altına almıştır (Y22HD.16.04.2019 T., E.2016/8960, K. 2019/8781).

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 gün ve 2008/9-774-785 ve 15.11.2006 gün ve 2006/9-676-727 sayılı kararlarında da açıkça benimsendiği üzere, işyerinde üst düzey konumda çalışan işçinin, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanılması olanaklı değildir. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir yönetici veya şirket ortağı bulunması durumunda, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden yasal sınırları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. (Y22HD.12.06.2017 T., E.2015/15962, K. 2017/13886).

Ancak, çalışma gün ve saatlerini kendileri belirleyen üst düzey yöneticiler fazla çalışma ücretine hak kazanamasalar dahi hafta ve genel tatil günlerinde çalışırlarsa yine bugünlerin ücretlerine de hak kazanamayacaklar mıdır? Yargıtay 22 nci Hukuk Dairesinin bir kararında, “çalışma sürelerini kendisi belirleyen üst düzey yöneticiler fazla çalışma ücreti alamasalar da hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalışmaları durumunda, bugünlere dair ücretlerini alabileceklerine” hükmetmiştir (Y22HD.13.04.2017 T.,4304/6497).