“Sektörden Kazandığını Sektöre Yatıran Bir Kurum”. Tezmaksan Makine Takım Tezgahları YK Üyesi Sn. Fatma Aydoğdu ile Sanayide Kadın ve Liderlik Üzerine Sohbet Ettik.

Prof.Dr. Murat Erdal – Editör Satınalma Dergisi

–  Prof. Dr. Murat ERDAL ile Sektör Sohbetleri –

Konuğumuz, Tezmaksan Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş. YK Üyesi  Sn. Fatma AYDOĞDU.

  • Fatma Hanım, Merhaba, Röportajımıza geçmeden önce sizi tanıyabilir miyiz ?

Sivas’ta doğdum. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesinden mezun olduktan sonra 1987 yılında Türkiye’de ilk testere tezgah üretimini yapan Uzay Makine Takım Tezgahları firmasında muhasebe ve ön büro elemanı olarak sıfırdan başladığım iş hayatını 2001 yılında Mali ve İdari İşlerden Müdürü olarak yapılanmış profesyonel yapı kurarak ayrıldım.

2001 yılında aile şirketimiz olan Tezmaksan Makine San.ve Tic.A.Ş. ve Aydoğdu şirketler grubunda Mali İşlerden Sorumlu İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu üyesi olarak halen aktif olarak devam ediyorum. Buse adında İTÜ Jeofizik Mühendisi, aynı alanda yüksek lisansını yapan ve bu yıl Avusturalya Devlet Üniversitesinde burslu Doktora öğrencisi bir kızım ve Reks adında bir köpeğimiz var.

  • Tezmaksan, makina sektörünün köklü firması… Firmanın tarihsel gelişimi ve ürün ailesi hakkında bilgi verir misiniz ?

Tezmaksan , Türkiye’de 1980 sonrasında sanayinin büyümesi hamlesiyle birlikte ihtiyaç olan teknolojinin yurt dışından temin edilmesi zorunluluğunun olduğu dönemde kurulmuş bir firmadır. İstanbul Merkez olmak üzere Adana, Ankara, Bursa, Konya ve İzmir Bölge müdürlükleri ve 125 çalışanımızla takım tezgâhları sektöründe tedarik ve satış sonrası hizmetler konusunda faaliyette bulunmaktadır. Ağırlıklı Tayvan olmak üzere, Japonya, Avrupa ve benzeri ülkelerden, Türk Sanayisinin ihtiyacına yönelik takım tezgâhlarını temin etmekteyiz. 40 ‘dan fazla markanın temsilciliği bulunmakta olup, çalıştığımız firmaların büyük bir kısmı ile çeyrek asırdır birlikteliğimiz devam etmektedir. Kurulduğu tarihten itibaren özellikle ihracatçı üreticilerimize teknoloji temin etmekle kalmayıp, dünyada rekabet edebilmeleri için üretim teknikleri konusunda bilgi transferi de gerçekleştiriyoruz. 2010 yılında Almanya’da ortaya çıkan Endüstri 4.0 ile ilgili de kendi konumuzda, tamamen firma kaynakları ile yazılım ve otomasyon ürünleri geliştiriyoruz.

  • Tezmaksan sektörde eğitime önem veren bir firma. Tezmaksan Akademi’nin kuruluş gerekçesi neydi? Akademi faaliyetlerinizi biraz anlatır mısınız?

Özellikle 2000 yılından itibaren, sanayideki gelişme insan kaynağının önünde devam etmektedir. Son dönemde üreticilerimizin karşılaştığı en büyük ve aşılması zor olan sorunun insan kaynağı olduğunu gördük. Düşünün ki üretim yapabilmeniz için üç temel ögeye ihtiyaç var, bunlardan teknoloji ve sermayeye bir şekilde ulaşabiliyorsunuz ama insan kaynağı dediğiniz de maalesef bunu kısa sürede temin edemiyorsunuz. Bugün planlama yaptığınızda, her şey doğru giderse 10 yıl sonra karşılığını alabilirsiniz. Uluslararası piyasada rekabet etmeye çalışan üreticimizin böyle bir bekleme lüksü yok, zaten beklediği takdirde bir daha asla geri alamayacağı pazarını kaybedecektir.

Meslek liselerinden temin edemediği insan kaynağını, vasıfsız insanlarımızı eğitmek yolu ile temin etmeye çalıştıklarını gördük ama bunun için de yeterli alt yapıları ve bilgi aktarabilecek mekanizmaları olmadığı için, 38 yıllık tecrübemizi eğitime aktarmak amacıyla 2016 yılında Tezmaksan Akademiyi İstanbul Merkezimizde kurduk. Son dönemin en gözde ilçelerinden olan Bayrampaşa’da, belki kiraya vererek çok daha fazla gelir elde edebileceğimiz bir alanı eğitime ayırdık ve o tarihten itibaren sürekli olarak bu eğitimlere devam ediyoruz.

Geçtiğimiz yıl Ankara’da açtığımız Tezmaksan Akademiye bu yıl da İzmir’i ekliyoruz. Meslek Lisesi ve Üniversite öğrencilerine ilgili eğitimler ücretsiz olup, firmalardan veya bireysel katılımcılardan talep ettiğimiz cüzi ücretleri de öğrencilerimizin eğitiminde kullanıyoruz.2018 Yılında ise kurucumuz Mustafa Aydoğdu adına çok istediği Tezmaksan Mustafa Aydoğdu Eğitim Vakfı’nın kuruluşunu gerçekleştirdik. Yıllardır emek verdiğimiz sektöre nitelikli insan kaynağına katkı sağlamak amacı ile alanında başarılı öğrencileri destekleyerek sektöre kazandırmayı hedefliyoruz.

  • Çok yönlü bir yöneticisiniz. Eğitime ve sosyal faaliyetlere hayli önem veriyorsunuz. Şirket ve kişi olarak içinde yer aldığınız “sosyal sorumluluk projeleri” hakkında bilgi alabilir miyiz ?

Tezmaksan Makine sektörel bir çok STK’ ye üye ve birlikte işbirliği ve sosyal sorumluluk projelerine destek olmak üzere çalışıyor.

Özellikle 1992 yılında H.Mustafa Aydoğdu ‘nun da kurucu başkanı olduğu Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD), 1992 yılında kurulmuş olup, imalat sanayisinin temel üretim araçlarından olan takım tezgahlarının, tamamlayıcı ekipman ve takımlarının ithalatı, ihracatı ve imalatı alanında faaliyet gösteren sanayici ve işadamlarını bir araya getirerek; sektörün mesleki ilkelerini oluşturup uygulanmasını sağlamak ve üyelerini yurtiçinde ve yurtdışında ilgili platformlarda en iyi şekilde temsil etmek amacıyla kurulmuş bir meslek örgütüdür. Bu dönem başkanlığını ise Tezmaksan Mak.A.Ş. Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Aydoğdu yapmaktadır.

Tezmaksan Akademi yaptığı sosyal sorumluluk projeleri ile TAYSAD tarafından ‘’ Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülü’’ almıştır.

2015’in başında Tezmaksan Makina Pazarlama Ekibi ve Makine Yüksek Mühendisi Hamit Arslan’ın emekleri ile hazırlanmaya başlanan ve tüm öğrencilere ulaştırılması hedeflenen, mesleki anlamda gençlere yol göstereceğine inanılarak hazırlanan “CNC Operatörü El Kitabı” projesi büyük bir talep görmüş ve halen basım ve dağıtımı devam etmektedir .

Tezmaksan Müşteri İlişkileri Koordinatörü Yalçın Paslı tarafında kaleme alınan ‘’ Torna İle Şekillenen Hayatlar ‘’ Kitabı ile Türkiye genelinde Üniversite ve Meslek Liselerinde ücretsiz seminer ve eğitimler verilmektedir.

“İşimiz gereği Türkiye’nin her yerinde ziyaret ettiğimiz sanayicilerimizden, imalatçılarınızdan duyduğumuz ortak sorun: çalışacak nitelikli eleman sayısının her geçen gün azaldığı şeklindedir. Maalesef meslek liselerinden yetişmekte olan gençlerimiz imalat sektöründe çalışmak istemiyorlar. Yakın gelecekte Türkiye’mizin rekabetçi olduğu otomotiv, otomotiv yan sanayi, havacılık vb. iş kollarındaki rekabet üstünlüğünü bu sorundan dolayı kaybedebileceğimizi düşünüyoruz. Sorun Türkiye’nin sorunu, dolayısı ile hep birlikte çözmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu kitabı da sanayicilerimizin hayat öyküleri ve tecrübelerini içerdiğinden yeni nesle yol göstererek sorunu çözmek adına bir nebze olsa katkıda bulunmak amacı ile yazdım.

TEZMAKSAN Akademi yayınları kapsamında bu kez kadın sanayicilerin hayat hikayeleri kitaplaştırıldı. Çıkış hikayesi ise ;

“Kadın Sanayici Olmaz mı Dediniz?” adlı kitabı kaleme alan Yalçın Paslı, “Torna ile Şekillenen Hayatlar kitabını, seminer olarak hemen hemen Anadolu’nun her yerinde duyuruldu. Seminer verdiğimiz meslek liselerindeki kız öğrenciler ‘kitapta neden kadın sanayici yok’ diye sordular. Ben de onlara, bir sonraki kitabımda kadın sanayicileri anlatacağıma ilişkin söz verdim. O kız öğrenciler ‘kadın sanayici olmaz mı?’ sorusuna yönelik algımı açtı. Bu soru benim için farkındalık oluşturdu. Torna ile Şekillenen Hayatlar, öğrencilere sanayiden hayat hikayeleri sunmak ve onlara rol modeller oluşturmak için ortaya çıkmıştı. Ancak içerisinde kız öğrencilerimize de rol model oluşturacak güçlü kadın sanayici figürleri yoktu. Bu çok büyük bir eksiklik… İşte bu eksiklik beni kadın sanayicilerle görüşüp onların hayat hikayelerini, sanayici olma öykülerini dinlemeye teşvik etti” sözleriyle kitabın ortaya çıkış serüvenini anlattı. Paslı, kitapta sanayici olma serüvenini anlattığı kadınların, özellikle meslek liselerinde okuyan kız öğrenciler için birer rol model teşkil ettiğinin altını çiziyor. Temin etmek isteyenler www.tezmaksanonline.com’dan kitabı satın alabilir. Bu kitaptan elde ettiğimiz gelir, TEZMAKSAN Akademi’deki öğrencilerin eğitimi için kullanılmaktadır.

  • Sosyal Sorumluluk projelerine tamamen özel zamanlarımı kullanıyorum ve bundan da çok büyük keyif alıyorum bu projelerde var oluş amacım ise mutlaka birilerine katkı sağlıyor olmak kalıcı ve sürdürülebilir kaynak sağlayarak geleceği etki bırakıyor olmak. Yer alacağım projeyi değerlendirirken seçici davranmaya çalışıyorum, sonuncunda mutlaka birilerine dokunuyor olabilmeli. İçinde bulunduğumuz topluma hepimizin borcu olduğunu düşünüyorum, istihdam sağlayarak, vergi ödeyerek kurumsal anlamda borcumuzu ödemeye çalışıyoruz ama bir şey olarak da borcumuz olduğunu düşünüyor ve bu sosyal sorumluluk projeleriyle bir nebze de olsa bunu tamamlamaya çalışıyorum. A yer alabilmem için mutlaka iyilik adına sosyal fayda sağlıyor olması ana prensibim. Özellikle İşitme Engelli, Down Sendromlu ve Eğitim almak imkanı bulamayan çocuklar söz konusu olunca projelerimi bunu üzerine yapmak ayrı bir mutluluk veriyor. ÇOCUK ve EĞİTİM vazgeçilmezim. Diğer yandan yardım yapmak isteyen ancak nereye aktaracağına karar veremeyen birçok kişi ve kuruma kaynakların doğru adrese aktarılması konusunda danışmanlık yapıyorum.. Bu kendiliğinden oluştu ve güvenilir insan olmak güzel bir duygu..

Yoğun olarak bizzat destek verdiğim ve duygusal bağ kurduğum bazı kurum ve

STK ‘lar ise ;

  • Üyesi olduğum ve destek verdiğim STK’lar
  • Tezmaksan Akademi Derneği Kurucu ve Yönetim Kurulu Üyesi
  • Tezmaksan Hacı Mustafa Aydoğdu Vakfı Kurucu ve Yönetim Kurulu Üyesi
  • Türk Kızılay Kadın Kolları Yönetim kurulu Üyesi
  • C Majör İşten Sesler Korosu Başkan yardımcısı
  • Türk Böbrek Vakfı mütevelli üyesi
  • Sivas Hizmet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi
  • Down Sendromu Derneği sosyal komite üyesi ,
  • Türkiye Yardımsevenler Derneği gönüllüsü
  • KODAV Mütevelli Heyet Üyesi
  • Çocuk Eğitim Derneği gönüllüsü
  • Toçev Vakfı gönüllüsü
  • Benjamin Button Kadınları Üyesi
  • Koda Köy Okulları Değişim Ağı Projesi gönüllüsü
  • C Majör İşten Sesler Korosu Başkan yardımcısı
  • Sanayide, yönetimde kadın olmanın olumlu ve olumsuz yönlerini değerlendirebilir misiniz?

Sanayii de kadın olmak kolay değil zor zamanlardan geçtik bugün bunu söylemek kolay ancak bizlere büyük misyon ve görevler düşüyor. Bizler birer öncüyüz.. Sorularınız ile 31 yıl öncesine güzel bir yolculuk yaptım ve bu yolculukta basamakları çıkarken yaşadığım engel ve zorlukları hatırladım çok da kolay olmadı. Aile şirketinde çalışmanın avantaj ve dezavantajlarını yaşadım   Daha çok çalışmak zorunda kaldım. Ailede siz evlat ,ablasınız ancak İŞ KADINI kimliğini oturtmanız zaman alıyor.. Bu sebeple biz kadınlar öncelikle hedeflerimizi belirleyerek, gücümüzün farkına vararak çalışma hayatında emin adımlarla ilerlemeliyiz. Evlatlarımıza kadın-erkek cinsiyet ayırımından önce İNSAN olmayı öğretebilirsek gelecek nesillerde çocuklarımız daha refah bir hayat süreceklerine inanıyorum .

Sanayiide kadın olmanın avantajı o dönemlerde belirli sektörler dışında kadın çalışan sayısı azdı. Ancak toplumsal yapının değişimi ile birlikte kadının gücü keşfedildi ve özellikle süreçlerde kadınları tercih edilmeye başlandı. Açıkçası kadın ve erkek birbirini tamamlayandır dolayısı ile kurumlarda fırsat eşitlik dengesi sağlanmalı.

  • Benjamin Button Kadınları faaliyetleri hakkında bilgi almak isterim. Çok önemli projelere imza atıyorsunuz.

Benjamin Button Kadınları Grubumuz 5 Şubat 2017 tarihinde hayata geçirdiğimiz, sektörel firmalardaki yetkili kadın yöneticiler, kamu sektöründen yetkin kadın çalışanları, STK Temsilcileri;Arya Kadın Yatırım Platformu, PWN, Özüm 10000 Kadın, Weconnect, BPW, YenidenBiz, Moda ve Hazır Giyim Federasyonu temsilcileri, Bursa Saitabat Köyü Kadınları Yardımlaşma Derneği, İşitme Engelliler Federasyonu ilgilileri, Bursa Üreten Kadın Dernekleri Federasyonu, Turktrade, Fashion Designerlar, farklı üniversitelerden yetkili kadın çalışanların olduğu Benjamin Button Kadınları Grubumuz var. Ayda bir kez pazar günü 09:30 -14:00 saat aralığında geniş kahvaltıda buluşuyoruz. Hanımlar esin kaynağı ve harika elçiler. Networkümüzü geliştirdiğimiz gibi, fayda sağlayan projeler üretiyoruz.

  • MİSYONUMUZ; Benjamin Button Kadınları olarak birikimlerimizi ve yeteneklerimizi birleştirip, evrensel değerler temelinde geleceğimizi şekillendirip, ulusal ve uluslararası arenada güçlenmek.FELSEFEMİZ; Yaş alan ama yaşlanmayan, dinamik ve güçlü Benjamin Button Kadınlarıyla, özellikle kadının güçlendirilmesi ve dezavantajlı, farklı gelişen çocuk ve gençlerle birlikte, yaşlılarımızın da gelişim ve girişimlerinin, üretkenliklerinin desteklenmesi konularına yönelik projeler yürütülmek, benzer amaçlarla çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapmak.
BENJAMIN BUTTON KADINLARI Fatma Aydoğdu (Tezmaksan) – Fazilet Patır (Ünsped)
  • Çalışma temponuzu biraz paylaşır mısınız? Tabii bununla birlikte aile ve iş hayatı arasında dengeyi yorumlar mısınız?

Vazgeçmemeyi , üretmeyi ve çalışmayı çok seviyorum. Sanıyorum hayatın ve başarının sırrı buradan kaynaklanıyor Çok yoğun bir tempoda çalışıyorum ve bundan da büyük keyif alıyorum.

Haftada 3 gün sabah sporu yapmaya özen gösteriyorum ve her gün en geç 09;30 ofiste oluyorum. Saat 17:00’a kadar işyerimde iş planım dahilinde yoğun bir tempoda çalışıyorum. Çalışmalarımı mutlaka bir plan ve program sürdürüyorum. Başarıları ile gurur duyduğum bir kızım var ve bilim insanı olma yolunda adım adım ilerliyor oda çok yoğun fırsat yaratarak mutlaka birlikte zaman geçiriyoruz. Rex adında bir de köpeğimiz var ailenin bir ferdi J Bana kalan özel zamanım da ise tamamen Sosyal Sorumluluk Projesi üretmek ,geliştirmek üzere çalışmalar yapıyorum. Bu özelliğimi sevgili Babam Hacı Mustafa Aydoğdu’dan aldığımı düşünüyorum kendisi yıllarca STK’lara gönül veren, yoktan var eden, çok çalışan ve her zaman çalışmalarımı destekleyen , varlığı ile güç veren iyi bir lider oldu benim için ve duaları ile her zaman yanımda olan canım Annem   onlara minnettarım iyi ki varlarım.

Hep gençlere önerileri alıyoruz. Bu sefere sektör yöneticilerine tavsiyeleriniz varsa onu almak isteriz. Çünkü kuşaklar değişiyor… Şirkete yeni katılan oluyor. Hakikaten anlatıldığı gibi X-Y-Z kuşakları var mı ? Sanayide kuşaklar arası fark yaşanıyor mu ? Gözlemleriniz nelerdir ? Tepe yöneticiler ve girişimcilere neler önerirsiniz?

Biz tecrübeli yöneticilere çok iş düşüyor. Geçmişten gelen alışkanlık ve kurallar ile şirketleri yönetmek mümkün değil. Artık bir Dünya İnsan’ı gibi evrensel düşünmek zorundayız. İş yapış şekilleri ,motivasyon modelleri yani kurallar tamamen değişti.Dolayısı ile ‘’Değişmeyen tek şey değişimin kendisi ‘’bu mottto ile yöneticiler de kendilerini yenilemeli..Sanayiide kuşaklar arası fark yaşanıyor bunu bizzat yaşayarak öğreniyorsunuz tüm süreçlerden geçiyorsunuz. Değişmek yeni kurallara uymak ve şirketin kültürünü bozmadan değişim yönetmek gerekiyor. Değişmez ise ölürüz. Bu prensip ile hareket etmeli ancak kurumlar da aileler gibi yaşayan organizma kurum kültürü var. Bu kültürü yok sayarak yeni kuralları uygulamaya alırsanız çok da başarılı olamazsınız. Lider’e düşen en önemli görev değişim yönetimi. Alınan kararları ve amacınızı ve süreçleri çok iyi anlatarak değişimi birlikte yönetiyor olmalıyız.

Babam Mustafa Aydoğdu’nun çok güzel bir sözü var, her sohbetimizde bize hatırlatır çok değerli.

Üç şeyi para ile satın alamazsınız.

  • Geçen Zamanı,
  • Tecrübeyi ,
  • İtibarı ,
  • Tezmaksan firmasını gelecekte nerede görmeyi arzuluyorsunuz ? Şirket hedefleriniz nelerdir ?

Tezmaksan sektörden kazandığını sektöre yatıran bir kurum dolaysı ile kurucu Başkan Mustafa Aydoğdu ile yoktan var olan ve firmamızın 41.yılında 2.kuşak liderimiz Hakan Aydoğdu liderliğinde değerli ekibimiz ile birlikte teknolojik stratejik ve kurumsal çalışmalarını devam ettiren , teknolojik dönüşümü sağlayan ve sektörde iyi bir konumda olan, sosyal fayda sağlayan firma olma özelliği ile sürdürülebilirliği sağlamak.

*Türkiye ‘de alanında ilk Operasyonel Kiralama işini 2016 yılında başlatan ,

*ARGE ekibi ile ‘’Kapasitematik ‘’ yazılımı ile sanayii sektöründe imalatçı firmaların   üretim ve operasyonel verimliliğini ölçen ve raporlayan yazılım geliştiren,

*Parkurda.com talaşlı imalat sektörünün tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceği
Türkiye’nin ilk CNC DİJİTAL platformunu kuran,

Bu konuda başlatılan çalışmaları devam ettiren kurumum ile gurur duyuyorum.

Bu keyifli sohbet için teşekkür ederim.

Prof. Dr. Murat ERDAL
Editör
Satınalma Dergisi
dergi@satinalmadergisi.com

B2B İŞ PLATFORMU: BUYER NETWORK KURUMSAL VİDEO

BUYER NETWORK . NET İÇERİSİNDE FİRMA ve YÖNETİCİ OLARAK YERİNİZİ ALIN.

Mobil İhracat. Küresel pazarlama ve doğrudan satış için en iyi firma stratejisi.

🇩🇪🇳🇿🇷🇺İhracat tüm işletmelerimizin hedefi 🇸🇾🇮🇪🇺🇸 En kıymetli şey zaman. 🕰 Boşa harcama lüksümüz yok.‬ “Müşteri siparişlerinin % 50’si Cep Telefonlarından Geliyor.” 🎯Küresel pazarlama ve satış için mobil İhracat uygulamanızı edinin.🎯‬ ‪ ‪
📩
 @mobilihracat ‬

Tinova Mobile Solutions www.tinova.com.tr 

 

 

Gümüş Grup Satınalma Direktörü Erhan Esen: “Birlikte Büyüyeceğimiz, Birlikte İş ve Ürün Geliştireceğimiz Tedarikçileri Seçmeye Çalışıyoruz”

Prof.Dr. Murat Erdal – Satınalma Dergisi (Editör)

Prof. Dr. Murat Erdal ile sektör sohbetlerinde konuğumuz Gümüş Grup Satınalma Direktörü
Sn. ERHAN ESEN.

  • Erhan Bey, Merhaba, Röportajımıza geçmeden önce sizi tanıyabilir miyiz ?

1978 Malatya doğumluyum. Malatya Fen Lisesi’ni bitirdikten sonra üniversite eğitimim için İstanbul’a geldim. İstanbul Teknik Üniversitesi mezunuyum. Bahçeşehir Üniversitesi’nde ise Tedarik Zinciri ve Lojistik Yönetimi üzerine yüksek lisans çalışmasına başladım. Çalışma hayatımın ilk 3 yılında satış pazarlama alanında bulundum. Daha sonrasında masanın diğer tarafına geçme kararı alarak kariyerime satınalma mühendisi olarak devam ettim. Gümüş Grup ailesine 2004 yılında katıldım ve 2014 yılı itibari ile Gümüş Grup’un Satınalma Direktörlüğü görevini yürütüyorum.

  • Silverline sektörün lider firmalarından bir tanesi. Firmanın yeni dönemde sektörel hedefleri ve yatırım planları nelerdir ?

Gümüş Grup, 2011 yılında merkezi yönetim felsefesi altında kuruldu ve kendi grubumuzdaki 11 şirketimize Satınalma, Finans, İnsan Kaynakları, IT, Bütçe, Controlling, Muhasebe ve Reklam-Tanıtım alanlarında hem stratejik hem de operasyonel yönetim hizmeti vermektedir. Silverline, şirketler grubumuzun amiral gemisi ve sektörün lider firmalarından biridir.

Silverline ise 1994 yılında Merzifon’da kuruldu. İlk üretim gününde dahi vizyonunda Dünya’da önde gelen ve yaşama keyif katan güvenilir bir marka olmak vardı. Kuruluşumuzdan bu yana yerel kalmak değil “dünyalı olmak“ felsefesi ile ilerledik. Bugün Silverline markalı ürünler 70‘i aşkın ülkede kullanıcısıyla buluşuyor.

2020’de Türkiye’de ilk büyük 300 sanayi firması arasına girmek istiyoruz. 2023’e kadar yakaladığımız büyüme ivmesiyle devam etme arzumuz var. 2006 yılından bugüne Almanya’da kendi markamızla varız. İtalya ankastre ürünlerin ve tasarımın merkezidir. 2018 yılı başında İtalya’da Silverline markamız ile satış yapmaya başladık. Almanya ve İtalya’da kendi şirketlerimizle satış odaklı faaliyetlerimiz sürüyor. 2023 ‘ e ihracat oranımızı yükselterek, dünyada bilinirliğini arttırmış bir marka olmak hedefi ile yürüyeceğiz.

Silverline’ın, hızlı büyümesinin altındaki temel nedenlerden biri de sürekli olarak teknolojiye, üretime ve insana yatırım bir firma olmasıdır. 2018 yılının son çeyreğinde başlayan bir yatırımımız var. 2019 yılının ilk yarısında tamamlanmasını planlıyoruz. Merzifon fabrikamıza yapılan bu yeni yatırımın toplam maliyetini 35 milyon TL olarak bütçeledik.

Silverline’ın yatırım yaptığı alanlardan biri de Ar-Ge’ dir. 2017 yılında Bakanlık onaylı Ar-Ge Merkezi ‘ mizi kurduk. Bu konuda ki ekipman ve işgücü yatırımlarımızı şirket stratejimizin odağında bulunan inovasyon, kalite, tasarım, marka ve tüketici memnuniyeti başlıklarını gözeterek yapıyoruz.

  • Dünyada ve ülkemizde ankastre ürün gruplarında ve tüketici kullanımında trendler nelerdir ?

Hızla gelişen bir teknoloji devrimine tanık oluyoruz. Yapay zeka, akıllı robotlar, nesnelerin interneti (IOT), big data, bulut teknolojisi dünyamızı dönüştürmeye devam ediyor. Stratejik önceliklerimizden biri de teknolojideki bu dönüşümü iş modelimize entegre etmektir. İnovasyona ve gelişime verdiğimiz önemin bizi rekabette öne taşıyacağına inanıyoruz.

Özellikle nesnelerin interneti, akıllı ürünler, standartların dışında farklı materyal kullanımları, davlumbaz grubundaki aydınlatma çözümleri, tüketici faydasını hedefleyen farklı tasarımlar, yeşil ve çevre dostu ürünler tüketicilerin dikkati çekiyor.

  • Silverline ürün ailesi hakkında bilgi verir misiniz ?

Herkesin mutfak da keyifli zaman geçirmesini sağlamak için çekici yaşam alanları oluşturmaya çalışıyoruz. Bu sebeple ürettiğimiz ürünler yeni nesil, inovatif, çevreye duyarlı, kullanıcı dostu ve modern yaşam stiline uygun dizaynlıdır. Aspiratör-davlumbaz, ocak, fırın, mikrodalga, buzdolabı, bulaşık makinesi ve evye ürünlerimizi Silverline markası altında müşterilerimize sunuyoruz.

  • Yaşam kalitesini yükselten ürün grupları sunuyorsunuz. Bu alanda takip edebildiğimiz kadarı ile yenilikler hiç bitmiyor. Gelecekte yenilik anlamında bu sektörde neler yaşanabilir ? Yeni malzemeler yeni tasarımlar ve yeni ürünler neler olabilir?

Yeni dönemde anahtar kelimeler insan odaklılık, verimlilik ve teknoloji olarak ön plana çıkıyor.

Kentsel yaşamın ön plana çıkması ile birlikte her metrekarenin verimli değerlendirilmesi çok önemli olmaya başladı. Bu değişimin bir sonucu olarak teknolojinin verimlilik arttırmaya yönelik her alandaki adaptasyonu, insan, çevresi ve aksiyonlarına da yansımakta ve yeni ihtiyaçlar doğurmaktadır. Bu ihtiyaçlar ise yeni tasarımlarda hibrit yani birden fazla fonksiyonu aynı tasarım üzerinde barındıran ürünleri öne çıkarıyor.

Enerji verimliliği dünyada olduğu kadar Türkiye’de de önemli. Performansı yüksek ancak az enerji tüketen ürünler kullanıcıların daha çok tercih sebebi olmaya başladı.

Mutfak sektöründe cam, doğal tas ya da masif ahşap görünümlü, performanslı ve dayanıklı yüzeyler yeni malzeme kullanımlarının önünü açıyor.

Teknoloji alanındaki gelişmeler ise ses kontrollerinin daha yaygın olarak kullanmaya başlıyor. Ayrıca ortamın nem, ısı ve hava kalitesini ölçerek ve çalışan, stabil bir yaşam alanı yaratan ürünleri görüyoruz.

Bu ihtiyaçların Silverline’ daki yansımasını ve çözümlerini, bugüne kadar üretilen ocak-davlumbaz entegrasyonu ile hibrit ürünler, enerji tasarrufu sağlayan ürünler, birbirleri ile haberleşen ve ses kontrolü ile insan ile iletişime geçen yeni seri ürünlerimizde görebilmekteyiz.

Türkiye’de şu an için niş pazara hitap eden bu ürünlerin daha da ekonomikleşerek aile gamlarının genişlemesini bekliyoruz.

  • Satınalma yöneticisi olarak sorumluluğunuz büyük. Tedarik ettiğiniz malzeme grupları özel malzemeler…Biraz tanıtabilir miyiz ?

Merkezi satınalma yönetimi anlayışına sahip olduğumuz için satınalma yaptığımız ürün ve faaliyet alanımız oldukça geniştir. Yaklaşık 85 milyon dolarlık yıllık bir bütçenin yönetilmesinden sorumluyuz.

Stratejik Satınalma birimimiz hammadde tedarikini gerçekleştirmektedir. Paslanmaz çelik, soğuk haddelenmiş yassı çelik (DKP), motor grupları, elektronik kartlar, kablo grupları, granül plastik, ambalaj malzemeleri ( oluklu mukavva, strafor vb ), aydınlatma grupları başlıca satın alımını gerçekleştirdiğimiz ürünlerdir.

Ticari Ürün satınalma birimimiz, fabrikalarımızda üretimini gerçekleştirmediğimiz ürünlerin Silverline markası ile teminini sağlamaktadır.

İndirekt satınalma birimimiz, üretim dışı şirket faaliyetlerimiz için gerekli olan tüm hizmet ve malzeme satınalmalarını yönetmektedir. Genel gider diye de adlandırabileceğimiz çok geniş bir satınalma yelpazesine sahiptir.

Yatırım satınalma birimimiz üretim tesislerimizin başta makine ve teçhizatlar olmak üzere dahil olmak üzere tüm alt ve üst yapı yatırımlarını gerçekleştirmektedir.

Lojistik birimimiz uluslar arası ithalat, ihracat işlemleri ile transit ticaret’in taşıma organizasyonlarının sağlanması, gümrüklü/gümrüksüz tüm depolama operasyonları, hammadde toplama ve mamul ürünlerin sevkiyat/taşıma işlerinin hizmet alımları ve operasyonlarından sorumludur. Aynı zamanda gümrüklerde YYS belgesine sahip olduğumuz için lojistik birimimiz büyük bir işlem hacmini uçtan uca entegre olarak yönetmektedir.

  • Ölçek büyüdükçe kuşkusuz planlamanın önemi ortaya çıkıyor. Uluslararası tedarikte temel risklerimiz nelerdir ? Termin mi ? Maliyetler mi ? Tedarikçi ve ürün kalitesi mi ?

Bir şirketin karşılaşabileceği risk türleri işletmeye, sektöre ve ülkeye göre değişmesine rağmen, biz ana hatları ile finansal, operasyonel, stratejik ve dış çevresel riskler olarak dört ana başlıkta değerlendiriyoruz. Bu temel riskleri her zaman karşı karşıya kalabileceğimiz ve yönetmemiz gereken bir süreç olarak görüyoruz. Ayrıca bu temel risk gruplarının neden ve sonuçları birbirini etkileyebiliyor. Yani finansal bir riskin gerçekleşmesi sonucunda maliyet, kalite ve termin gibi operasyonel risklerle de karşılaşmamız çok büyük bir olasılık.

Riskimizi yönetirken tedarikçi özelinde riski planlama, değerlendirme ( belirleme – analiz ) , azaltma ve izleme başlıklarını izliyoruz. Tedarikçi devreye alma süreci, sözleşmeler, sigortalar, tedarikçiyi geliştirme süreçleri ayrıca hem tedarikçinin hem de genel olarak ekonomik, finansal ve politik gelişmelerin izlenmesi çok önemli bir çevrim olarak karşımıza çıkıyor.

  • Uluslararası alanda malzeme aldığınız firmalarla ticari ilişkilerimiz nasıl ? Onlar için klasik bir satıcı mı yoksa tedarikçi kimliği nitelendirmesi mi daha doğru olur ?

Biz hem lokal hem de yurt dışındaki tüm tedarikçilerimizi iş ortaklarımız olarak görüyoruz. Uzun vadeli, birlikte iş planı yapabileceğimiz, birlikte büyüyeceğimiz, birlikte iş ve ürün geliştireceğimiz stratejik işbirliği kurabileceğimiz tedarikçileri seçmeye ya da bu konuda bizimle aynı düşünceyi paylaşmasını sağlamaya çalışıyoruz.

Bizim satınalma gücümüz ve büyüklüğümüz bu konuda önemli bir rol üstleniyor. Sadece satıcı kimliği olarak bizimle birlikte olan firmalarımız da var. Fakat bu tip firmalar için devamlı alternatif arayışında olmak ve riskimizi azaltmak önemli görevlerimizden biri.

Bununla birlikte lokal tedarikçilerimizin belirttiğimiz unsurlara daha yakın ve yakınımızda bulunması, tedarik zamanı ve taleplerimize hızlı geri dönüş sürelerini de göz önüne aldığımızda çok daha stratejik bir önem taşıyorlar.

  • Tedarikçi ilişkileri konusunda nelere önem veriyorsunuz ? Birçok firma uluslararası tedarikçi ile yerel tedarikçi ilişkilerini yürütmekte farklılıkları tartışır. Örneğin sizden gelen taleplere ilgi ve performans değerleme konusundaki geri dönüşlerde ne gibi farklılıklar oluyor ? Biraz açabilir miyiz ?

Tedarikçi ilişkilerimizdeki en temek kriterimiz karşılıklı açıklık/şeffaflık politikasıdır. İş ortağımız olarak gördüğümüz tedarikçilerimiz ile bu çerçevede iş geliştirme ve uzun vadeli birliktelik planları yapabiliyoruz.

Satınalma, kalite ve ARGE ekiplerimizden gelen taleplerin tedarikçi tarafından nasıl takip edildiği, ne kadar sürede geri dönüş sağlandığı, termin/kalite/fiyat performansları tedarikçi seçiminde büyük bir önem taşıyor.

Bu konulara yaklaşımlarımıza gördüğümüz karşılıkların lokal tedarikçilerde daha fazla olduğunu görüyoruz. Fakat lokal / yurt dışı genellemesi yerine, tedarikçinin kalitesini, vizyonunu, bizim satınalma büyüklüğümüzü ve tedarikçiyi nasıl yönlendirdiğimizi daha önemli bir ayraç olarak görüyorum.

  • Uluslararası malzeme üreticileri ile pazarlık ve sözleşme yaparken nelere dikkat etmeliyiz ?

Pazarlık ederken, ürüne ve ürünü oluşturan malzemeye teknik açıdan, maliyet açısından ve piyasa bilgisine hakim olmayı en önemli kriterlerden biri olarak görüyorum.

Uluslarası ticaret yaparken sözleşme ise çok daha büyük bir önem taşıyor. Sözleşmeyi, hukuki tanımı, karşılıklı yaptırım ve koruyucu özelliklerinin dışında, karşımızdaki tedarikçi ile kurmak istediğimiz iş ortaklığı sırasında talep ettiğimiz, konuştuğumuz tüm şartları içeren, yazıya dökülmüş bir evrak olarak görüyoruz. Bu sebeple sözleşmeyi kullanmamak için çok iyi bir sözleşme tasarlamak gerekiyor.

Uluslarası bir sözleşme, kolay anlaşılabilir, talepler farklı bir yoruma izin vermeyecek şekilde çok açık olmalıdır. Tarafların kabul ettiği, tercümesi hataya sebebiyet vermeyecek dil kullanılmalıdır. Konu olan malzeme ya da hizmetin çok net tanımlanması ve beklenen kalite düzeyi ve özellikleri belirtilmelidir. Teslim şartları, ödeme şartları, taşıma şartları, uyuşmazlıkların nasıl çözüleceği, gecikme ve ihlal durumundaki yaptırımlar ve imza gerçek yetkilisinin olması zaten en temel dikkat edilmesi gereken maddelerdir. Bununla birlikte fikri ve sınai hakların içeriği, marka-model ve bilgi gizliliği ilkesinin mutlaka ve mutlaka sözleşmelerde olmasına dikkat etmemiz gerekiyor.

  • Bu sektörde lojistiğin önemini rakamlarla anlatmak istesek neler ön plana çıkar ?

Sektörün en büyük ihracatçısı toplam küresel ihracatın %30’undan fazlasını karşılayan Çin olurken, Türkiye güncel durumda en büyük 4. İhracatçıdır. Sektörün üretimde rekabet gücünü arttıran etkenlerden biri lojistik avantajıdır. AB ülkelerine ihracatta coğrafi yakınlık sebebi ile Türkiye’den ithal edilebilecek ürünler Çin’le karşılaştırıldığında ortalama lojistik maliyeti açısından %50 daha uygundur. Bunun yansıması olarak Çinli firmaların Türkiye’ye beyaz eşya üretimi için yatırım yapmak istedikleri belirtilmektedir.

Günümüzde Türkiye içinde doğru noktalarda depolama merkezleri kurup bu noktalardan dağıtım kanallarını organize etmek çok büyük önem taşımaktadır. İlgili bölgelerde oluşturulacak lokal veya bayi ortak depo projeleri sayesinde iş ortakları ile birlikte müşterilerimize hızlı ürün teslimatı sağlayıp rekabette öne çıkmak için etkin bir lojistik alt yapıya ihtiyaç duyulmaktadır. Ürün maliyeti içindeki lojistik maliyetlerinin her yıl ortalama olarak %0,5 oranında yükselmesi de yine bu sinerjinin önemini arttırmaktadır.

Rekabette ön plana çıkmak ürün kalitesinin yanında tedarik zinciri ve dağıtım kanallarındaki farklılıkların müşteriye ancak katma değer sağlayacak bir modelde ve sürdürülebilir olarak yönetmekten geçmektedir. Bunu için tüm göstergeler lojistik alanındaki değer zincirini her yıl ortalama %3,5 oranında bir verimlilik ile yöneterek sağlanabileceğini bizlere göstermektedir.

  • Tüm sektörlerde satınalma yöneticileri acil taleplerden dert yanar. Biz yine de soralım. Bu sektörde satınalma yöneticiliği yapmanın olumlu ve olumsuz taraflarını değerlendirebilir miyiz ?

Reel sektörde müşteri siparişinden başlayarak, müşteriye teslimatına kadar ki hemen hemen her süreçte rol almak en güzel tarafı diyebilirim. Çünkü yorucu da olsa piyasanın, ekonominin ve hayatın devamlı içinde olmak gerekiyor. Bu kadar aktif olmak ise insanı motive ettiği gibi ve devamlı enerjik olmasını da sağlıyor.

Acil siparişler ve talepler konusunda ise yaklaşımımızı özetlemek istiyorum. Öncelikle müşteri memnuniyetinin en önemli kavramlardan biri. Müşteri ihtiyacına cevap verme hızımız şirketin büyüme hızını doğrudan etkiliyor. Tam bu noktada hizmet seviyesi
( müşteri memnuniyeti ), kaynak kullanımı ve maliyet kavramlarını, şirket stratejisini de gözeterek dengelemeye çalışmak gerekiyor. Bu sebeple tüm süreci yönetirken, hız ve operasyon kalitesini arttırmak için hem iç hem de dış unsurlarla beraber çalışma ortamını hazırlamayı ve yürütmeyi, Tedarik Zinciri yöneticilerinin en önemli görevi olarak görüyorum.

Satınalma Dergisi olarak değerli görüşleriniz için teşekkür ederiz.

Prof. Dr. Murat ERDAL
Editör
Satınalma Dergisi
dergi@satinalmadergisi.com

Dış Ticaret Yarışması Güncelleme Bilgisi: Özel Sektör Çalışanlarının Katılımı ve Başvuru Süresinin Uzatılması hk.

DIŞ TİCARET YARIŞMASI HAKKINDA BİLGİLENDİRME

            Özel/kamu sektörde yer alan profesyoneller ve öğrencilerimizden gelen yoğun talepleri yarışma komisyonu değerlendirdi.

Özel/kamu sektör çalışanları önemli bir bilgi ve iş deneyimine sahip olduklarını belirterek yarışmada yer almaları yönünde büyük bir istek ortaya koydular.

Öğrencilerimiz ise öğretim döneminde özellikle sınav dönemleri nedeniyle daha kapsamlı bir çalışma sunmak istediklerini, ilave süre taleplerini bildirdiler.

Yarışma jürisi her iki kanaldan gelen istek ve talepleri dikkate alarak aşağıdaki kararları almıştır:

1 – Özel/kamu sektörde yer alan profesyonellerin de yarışma sürecinde yer alması.

2 –Yeni Yarışma Proje takviminin oluşturulması. Geleneksel Kasım ayında gerçekleştirilen Satınalma Konferansı ile ödül töreninin birleştirilmesi. 

3 – Proje başvuru formatının güncellenmesi.

Dış Ticaret Yarışmasının böylelikle daha olumlu bir süreç içerisinde gelişeceğine inanıyoruz.

Tüm katılımcılarımıza başarılar dilerim.

Prof. Dr. Murat ERDAL
murat.erdal@buyernetwork.net

 

Ödül Miktarları

• Birincilik Ödülü 15.000 TL
• İkincilik Ödülü 10.000 TL
• Üçüncülük Ödülü 5.000 TL

Proje Başvuruları ve İçerik Planlama:

Avrupa, Afrika, Ortadoğu, Orta Asya ve Amerika gibi pazarlardan hedef ülke (ya da ülkeler) belirlenerek Başvuru Klasörü hazırlanmalıdır.

* İhracat sürecine odaklanılması sizi başarıya götürecektir. Pazar nedir ? Nasıl ihracat yapılır? Nasıl bağlantılar kurulur ? Hedef pazar analizi ve araştırma nasıl yapılır ? Uluslararası pazarlama araştırmalarında nelere dikkat edilir ?

Başvuru Sayfası: BuyerNetwork.net

 

 

Mobil İhracat Uygulamasıyla Uluslararası Pazarlara Nasıl Ulaşırım?

Tinova tarafından geliştirilen Mobil İhracat Uygulaması ile işletmeler uluslararası pazarlara daha kolay açılabiliyor. Geleneksel pazar yerlerinden farklı olarak tamamen mobil uygulama olarak şirket özelinde kullanılabilen uygulama ile işletmeler ürün ve hizmetlerini hedef pazarlara ulaştırabiliyor. Bulut tabanlı çalışan uygulama ve platform ile işletmeler ürün ve hizmet güncellemelerini hızlı bir şekilde gerçekleştirebiliyor.

Mobil İhracat Uygulaması Nedir ? Yurtdışı Pazarlarda Nasıl Avantajlar Sağlar ?

Mobil ihracat uygulaması, yurtdışı pazarlarda satışlarını arttırmak isteyen işletmelere özel geliştirilen, hedef ülkenin uygulama mağazalarına yüklenerek şirketin yurtdışı satış ekiplerinin işini kolaylaştıran bir mobil uygulama çözümüdür. Şirketinize özel mobil ihracat uygulaması ile işletmenizin yurtdışı pazarlarda daha görünür olmasını sağlayabilirsiniz. Hedef alıcıların rahatlıkla teklif isteğinde bulunabileceği, ürün ve hizmetlerinizi inceleyebileceği mobil uygulama ile uluslararası ticarette bir adım öne geçin. İşletmenizin mobil dünyada varlığını güvence altına almak için Tinova’nın mobil uzmanlığı ve deneyiminden siz de faydalanın.

Mobil İhracat Uygulaması Nerede Yayınlanıyor?

Mobil ihracat uygulaması resmi uygulama mağazaları olan Apple Store ve Google Play Store’da yer alacaktır. İşletme tarafından istenilen dilde yayınlanabilecek olan uygulama aynı zamanda hedef pazara yönelik olarak gerçekleştirilen Uygulama Mağazası Optimizasyonu (ASO) çalışmaları ile desteklenmektedir.

İndirebileceğim Örnek Uygulama Bulunuyor mu?

Tinova tarafından geliştirilen Satınalma Cep uygulamasını indirerek uygulama geliştirme yaklaşımımızı inceleyebilirsiniz.

App Store’dan İndirin : https://itunes.apple.com/us/app/satınalma-cep/id1302805067?mt=8

Yurtdışı Alıcılara Kolay Ulaşın
B2B tekliflerin %50’si cep telefonları üzerinden iletiliyor. Alım öncesi mobil uygulamalardan firma araştırma ve teklif isteme eğilimi artıyor.

İşletmenize Özel Uygulama
Uygulama mağazalarında firmanıza özel isim ve açıklamalar ile yer alın.

Mobil İhracat Stratejisi
Geleneksel stratejilerinizin yanına mobil stratejilerinizi ekleyin.

www.tinova.com.tr

Dış ticaret, gümrük ve lojistik ilişkileri üzerine bir sohbet. Ünsped Gümrük Müşavirliği hissedarı Sn. Yusuf Bulut Öztürk’le değişen müşteri ihtiyaçlarını konuştuk.

Prof.Dr. Murat Erdal – BuyerNetwork.net İş Platformu

Prof. Dr. Murat ERDAL ile Sektörel ve Akademik Sohbetler:

  • Ünsped Gümrük Müşavirliği hissedarı Sn. Yusuf Bulut Öztürk’le dış ticaret, gümrük ve lojistik ilişkileri üzerine bir sohbet gerçekleştirdik. Değişen müşteri ihtiyaçlarını, teknoloji ve insan boyutunu konuştuk. Öncelikle teşekkür ederiz.
  • Yusuf Bey, Merhaba, Röportajımıza geçmeden önce sizi tanıyabilir miyiz ?

1957 Sivas Divriği doğumluyum. 1976 yılında Kabataş Erkek Lisesi’nden mezun oldum. Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi (Gazi Üniversitesi) Mali Bilimler ve Muhasebe Yüksekokulu Gümrük Bölümü’nden mezun olur olmaz 1982’de Ünsped Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Hizmetler A.Ş.’de işe başladım.

1988 yılında patronumuz UPS Türkiye’yi kurdu ve bir süre sonra benim de gümrükleme şirketinin başına hem yönetici hem de ortak olarak geçmemi istedi. O günden beri firmanın hissedarlığını ve yönetimini üstlenmiş bulunuyorum. Galatasaray Spor Kulübü, İstanbul Gümrük Müşavirler Derneği, Büyük Kulüp ve İstanbul Golf Kulübü ve Anadolu Kulübü’ne üyelik, Türktrade Derneği’nde ise Yönetim Kurulu üyeliklerimi sürdürmekteyim.

  • Ünsped şirket ailesi hakkında bilgi verir misiniz ?

Ünsped Gümrük Müşavirliği A.Ş. ve Ünsped Global Lojistik A.Ş. olmak üzere bu alanda iki ana şirketimiz bulunmaktadır. Çalışan sayısı iki şirketimizde 1.500’ün üzerindedir. Gümrük Müşavirliği şirketimizin yanı sıra lojistik şirketimiz bünyesinde; serbest depolarımız ve antrepolarımız bulunmaktadır. Amiral gemimiz olan Ünsped Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Hizmetler A.Ş. 38 yıllık deneyimi, 1.300 civarı çalışanı, 60 A karneli gümrük müşaviri, 6 kimyageri, 50 şubesi ve Arge Departmanı ile kendi dalında Türkiye’nin en önde gelen şirketidir.

  • Ünsped Gümrük Müşavirliği sektörün köklü firması. Firmanın gelişim öyküsünü ve sizi sektörde bu kadar güçlü yapan farklılıkları ana hatları ile değerlendirebilir misiniz ?

Ünsped Gümrük Müşavirliği profesyoneller tarafından yönetilen bir firma olup, tümü ile sürdürülebilirlik ve ölçümlenebilirlik ilkelerine dayalı bir yönetim anlayışı ile faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Teknolojiye ve bilgi güvenliğine verdiğimiz önem bizi öne çıkaran unsurlar arasındadır. Firmamız, sektörde bir ilk olan, Kurumsal Derecelendirme çalışmasını SPK’ya akredite Saha Rating firmasına yaptırmış, halka Kapalı Şirketler (Priv.) Metodolojisine dayanarak 1.Grupta değerlendirilerek, sürdürülebilir yapısını akredite hale getirmiştir. 2015 yılından beri devam eden derecelendirmelerde 2017 yılına dair puanımız 9,01 olarak gerçekleşmiş durumda. 2015’den itibaren puanımızı sürekli yukarıya doğru çıkartmış bulunuyoruz. Yanı sıra UGM, 2018 Mart ayında Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikasını (AEO) almış, yine 2018 yılında Türkiye’nin en fazla hizmet ihracatı gerçekleştiren ilk 500 firması arasında 163. sırada yer aldık.

Yine firmamızı ayıran önemli özelliklerimizden bir tanesi eğitime verdiğimiz önemdir. Her çalışanımız, hem mesleki, hem de kişisel gelişim eğitimleri sürekli olarak almakta, başarıları ve bilgi düzeyleri sürekli olarak ölçümlenmekte ve Kariyer Planları’da bu doğrultuda gerçekleştirilmektedir.

UGM, katılımcı yönetim anlayışını benimsemiş ve kültürüne yerleştirmiş bir firmadır. Sadece bu amaçla kurulmuş olan 24 adet Kurul ve/veya Komite ile, (Sosyal Sorumluluk Komitesi, Kadın Liderliği Gelişim Komitesi, Genç Kuşak Liderlik Komitesi gibi) çalışanlarının da yönetimin içerisinde ve katma değer yaratır bir şekilde olmalarını sağlamaktadır. Gümrük Müşavirleri’nden oluşan Müşavirler Kurulu ile yoğun olarak mevzuat çalışmaları ve müşterilerinden gelen konuları tartışan ve geri bildirimler yapan bir çalışma faaliyet yürütmektedir. Yine bünyesinde bulunan Mevzuat AR-GE birimi sayesinde, müşterilerine sektörel bazlı olarak düzenli mevzuat bildirimleri yapmaktadır. UGM Gümrük Müşavirliği hizmetinin yanında, firmaların talebine bağlı olarak tüm Dış Ticaret Yönetimlerini de üstlenebilme ve süreçlerin tamamında hizmet verebilme yeteneğine sahiptir.

UGM bünyesinde yer alan Teşvik departmanı sayesinde; gerek Dahilde İşleme İzinleri, gerek Yatırım Teşvik izinleri, gerekse tüm Devlet Yardımları konularında, en üst düzeyde hizmet sunabilmektedir. Saha operasyonunda çalışan tüm elemanlarımıza tahsis ettiğimiz akıllı telefonlar ve geliştirdiğimiz yazılım sayesinde, süreçleri anlık olarak takip edebilme ve bu bilgiyi anlık olarak iletebilme olanağına sahibiz. Web servis üzerinden tüm bu süreçler anlık olarak izlenebilmektedir. Yanı sıra e-mobil uygulamamız ile (Android ve IOS uyumlu) tüm akıllı telefon veya tabletlerden, yine tüm süreçler anlık takip edilebilmekte ve her tür rapora anlık ulaşılabilmektedir. Müşterilerimizin talebine bağlı olarak, eşyanın çıkış anından, varış anına kadar olan tüm süreçleri raporlayabilme ve ölçebilme olanağına da sahip bulunmaktayız.

  • Dış ticaret, gümrük ve lojistik ilişkilerini nasıl değerlendirmeliyiz?

Dünya üzerinde toplam gayrisafi hasıla içerisinde dış ticaret yüzde 50’ler seviyesine ulaşmış bulunmakta. Yani çok yüksek oranda bir uluslararası ticaretin olduğunu ve her geçen gün artış gösterdiğini söyleyebiliriz. Ülkelerin dış ticaretinin artması, bir yandan lojistiğin ve teknolojinin gelişmesi, internetin yaygınlaşması ile daha fazla mümkün hale gelirken, diğer yandan da ülkelerin milli dengelerini, üreticilerini ve tüketicilerini koruma ihtiyacını da aynı oranda arttırmakta. İşte bu noktada da gümrüklerin önemi ortaya çıkmaktadır. Ülkeler için gümrükler ülke sınırlarının çizilmesi ve her anlamda koruyucu önlemlerin hayata geçirilmesi açısından da son derece önem taşımaktadır. Gümrüklerin uluslararası ticareti kısıtlayan değil, tam aksine geliştirilmesine ve engellerin kaldırılmasına dair bir misyona sahip olduğu hususunun altını çizmeyi yerinde buluyorum.

  • Ünsped hayli yenilikçi bir firma. Yenilikçilik bir firma kültürü olmuş. Ar-ge biriminin rolü tam olarak nedir ?

Gümrük Müşavirliği’nin iki önemli gücü vardır : İNSAN ve TEKNOLOJİ. UGM her ikisinin de önemini en üst düzeyde bilen ve tüm yatırımlarını bu iki unsur üzerine yoğunlaştıran bir Gümrük Müşavirliği firmasıdır. Yenilikçilik ve teknolojiye verdiğimiz önem bizi bir hayli öne çıkartmış durumda. Bilgi güvenliğine verilen önem, yapay zeka ile arşivleme sistemlerini getirdiğimiz yenilikçi yaklaşım, block chain platformundaki katılımcı rolümüz gibi unsurlar firmamız açısından son derece önemlidir. Zaten bu sebeple ISO 27001 belgesine haiz olan firmamızın, Risk Yönetimi kapsamında, tüm arşivi üç farklı lokasyonda muhafaza edilmektedir.

Yanı sıra, UGM, müşterileri ile her tür sistem ve veri entegrasyonunu yapabilmektedir. İster firmanın doğrudan sistemi içerisinde yer alabiliyor, ister web tabanlı olarak sisteme entegre olarak, her tür bilgiyi alabiliyor ve hatta firmanın sistemine data gönderebiliyoruz. UGM tüm bu çalışmaları ve geliştirilen yazılımları kendi yazılım kadrosu ile yürütebilme yeteneğine ve yeterliliğine sahip bir şirkettir. AR-GE merkezinde yer alan yazılım ekibinin yanı sıra, tüm süreçlerini analiz eden ve endüstri mühendislerinden oluşan bir de “Süreç Geliştirme ve Tasarım” departmanı mevcuttur.

  • Dünya pazarlarını ve güncel mevzuatı takip etmek, yorumlamak ve müşteri ilişkilerinde rehberlik etmek… Bu konuları biraz açabilir miyiz ?

Biz mesleğimiz gereği dünyadaki tüm dış ticaret hareketlerini ve gelişmeleri yakından takip etmek durumundayız. Elbette güncel mevzuatları da aynı doğrultuda izlememiz ve yorumlamamız gerekiyor. Mesleğimiz ve firmamızın müşteri yapısı gereği, tüm sektörlere hizmet verdiğimizi söyleyebilirim. Müşterilerimiz dünyanın her yerinden ithalat, her yerine de ihracat yapabiliyorlar. Günümüzde ticaret savaşları ile beraber ülkelerin mevzuatlarında da çok hızlı değişimler meydana geliyor. Güçlü müşavir yapımız ve çok sayıda yabancı dil bilen insan kaynağımız sayesinde mevzuatları hızlı bir şekilde takip edebiliyor ve müşterilerimiz ile düzenli olarak bilgi paylaşımında bulunabiliyoruz.

  • Değişen müşteri ihtiyaç ve talepleri nelerdir ?

Değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olduğunu düşündüğümüzde, müşteri ihtiyaç ve taleplerinin de ayı kalmayacağını kestirebilmek mümkün. Teknolojideki gelişmeler, ticaretin daha hızlı seyretmesine neden olmakta. Müşteriler bir yandan, teknolojiyi çok daha iyi kullanan ve şeffaf bir şekilde süreçlerini ve performanslarını izlemelerini sağlayabilecek bir firma tercih ederken, diğer yandan dış ticaretin ve gümrük mevzuatının tüm gerekliliklerine fazlası ile hakim bir müşavir firmayı tercih ediyorlar. Elbette sürdürülebilir ve onlar adına haklarını gözeten firma olması da önem arz ediyor.

  • Dünyada ve ülkemizde dış ticaret operasyonlarındaki trendleri değerlendirir misiniz?

Ticaretin sürekli olarak geliştiğinden ve teknolojiyle birlikte hızlandığından söz etmiştim. Ancak biz ülke olarak henüz tam olarak bu noktaya gelebilmiş değiliz. Dış ticaretin gelişmesi için gerekli olan önemli unsurlardan bir tanesi mevzuatlarımızın buna uygun hale gelmesi, bir diğeri ise lojistik maliyetlerimizin makul halde olması. Bugün biz halen pek çok mevzuatımızı gelişmiş ülkeler seviyesine taşıyamadığımız için dezavantajlı bir noktadayız. Örneğin Kaçakçılık mevzuatımız transit ticaret yapan firmaları dahi tehdit eder halde. Tüccarlarımızın bu denli kolay yargılanıyor olması, dış ticareti zor hale getirdiği gibi, yabancı sermayeli şirketlerin de ülkemizi tercih etmesini zorlaştırıyor. Öte yandan taşımacılık mevzuatlarımızın ve denetimlerin dünyadaki gelişmiş ülkelere uyumlu hale getirilmesi de kaçınılmaz. Buradaki zaaflarımız, ülkemizin lojistik maliyetlerinin yükselmesine neden olmakta ki, bu da bizi dezavantajlı duruma sokuyor. Dünyadaki trend, dış ticaretin kolay yapıldığı, bürokrasinin aza indirildiği ve teknolojinin daha etkin kullanıldığı şeklinde. Mikro ürün gönderimleri de yine her geçen gün artış göstermekte olup, Ünsped olarak burada da büyük deneyimlere sahip olmamız, bizi de avantajlı konuma getirmektedir.

Sn. Yusuf Bulut Öztürk – Ünsped Gümrük Müşavirliği
  • Gümrük işlemlerinde, bugün ve gelecekte teknoloji kullanımının etkisini yorumlar mısınız ?

Bugün de gelecekte de gümrükleme işlemlerinde teknolojinin payı çok büyük olacak. Özellikle daha az kağıdın kullanıldığı ve verilerin elektronik yolla iletildiği bir dönem olduğunu belirtmek durumundayım. Teknolojide kendisini geliştiren firmalar avantajlı hale gelecekler, uyum sağlayamayan firmaların ise kalıcı olabilmeleri neredeyse imkansız.

Son olarak Ünsped’in gelecek vizyonu hakkında konuşabilir miyiz? Orta ve uzun vadeli şirket hedef ve yatırımlarınız nelerdir ? Şirketiniz için nasıl bir gelecek hayal ediyorsunuz?

Sürdürülebilirlik ana ilkemiz olduğu için, daha çok uzun yıllar hizmet verecek bir şirket olmak ve uluslararası alanda hizmetlerimizi sürdürebilmek en büyük arzumuz ki bu konuda da muhtelif çalışmalar yaptığımızı söyleyebilirim. Bu sebepten zaten, müşavirlerimizin neredeyse tümü aynı zamanda ortağımız olarak da yer almaktadırlar. Bu da bizim sürdürülebilir bir şirket olma konusuna dair inancımızı ortaya koymaktadır.

Bu keyifli sohbet için teşekkür ederim.
Prof. Dr. Murat ERDAL
Editör
Satınalma Dergisi
dergi@satinalmadergisi.com

Prof. Dr. Ercan GEGEZ Hocamızla 8 Mayıs Lojistikte Yeni Teknolojiler Zirvesi ve Pazarlama Trendleri Üzerine Keyifli Bir Sohbet.

Prof.Dr. Murat Erdal – Satınalma Dergisi (Editör)

Prof. Dr. Murat ERDAL ile Sektörel ve Akademik Sohbetler:

  • Prof. Dr. Ercan GEGEZ Hocamızla “Lojistikte Yeni Teknolojiler” Zirvesini ve Altınbaş Üniversitesi eğitim ve öğretim faaliyetleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Öncelikle teşekkür ederiz.

 

  • Ercan Hocam, 8 Mayıs Lojistikte Yeni Teknolojiler Semineri son derece dikkat çekici. Konferans hazırlıkları nasıl gidiyor ? Bilgi alabilir miyiz?

Seminer için hazırız. Seminerimiz akademi ile sektörü bir araya getirmeyi ve gelişen teknoloji ve değişen iş stratejilerinin en büyük etkeni olan lojistikte yeni teknolojileri tartışmayı hedefliyor. Bildiğiniz gibi seminer tüm gün sürecek etkinlikleri kapsıyor. Sabah saatlerinde lojistikte kullanılan bazı yüksek teknolojik ekipmanın sergilenmesiyle başlayacak. Gene aynı saatlerde çeşitli firmaların katılımı ile problem çözümü odaklı yazılım sunumlarımız olacak. Öğleden sonra ise önemli konuşmacılarımız ve bir panelimiz var. Ardından rektör yardımcımız ve Türkiye’deki önemli ekonomistlerden Prof. Dr. Emre Alkin’in bir konuşması olacak.Aslında içeriğine baktığımızda seminerimiz daha çok sektörün akademiyle buluştuğu bir lojistik zirvesi gibi. Güzel paylaşımların yapılacağı bu seminerde sektör temsilcilerini öğrencilerimizin ders yaptığı sınıflarda, laboratuvarlarda ve konferans salonumuzda ağırlamak, kendilerini öğrencilerimiz ile buluşturmayı arzuluyoruz.

o   Buyer Network Business ve Satınalma Dergisi olarak bu etkinliğin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Lojistikte yeni teknolojilerin kullanımı tüm ekonomi çevresini ve dış ticareti doğrudan etkiliyor. Konferans kapsamında uygulamaya dönük aktiviteler de var sanırım. Açabilir miyiz?

Az öncede bahsettiğimiz gibi seminerimizin iki bölümü yazılım çözüm uygulamaları ve teknolojik ekipman demolarından oluşuyor. Öğrencilerimizin ders yaptığı laboratuvarlardan birini 8 Mayıs Çarşamba günü sabahı için 09:00 – 12:00 saatleri arasında kullanıma açıyoruz. Bu saatler arasında ilk önce Jungheinrich Firmasının akıllı depo tasarımı ve yönetimi ile ilgili hazırlamış olduğu yazılım “ISM Online” yazılımını inceleme şansına sahip olacağız. Hali hazırda Depo ve Dağıtım Merkezleri Yönetimi dersini alan öğrencilerimiz ve katılmak isteyen diğer öğrencilerimiz için faydalı olacağını düşünüyoruz. İkinci sunumda ise bizi kırmayan Arvento Firması lojistiğin en çok özen gerektiren taşımacılık planlaması, yönetimi ve denetimi işlemlerinin yapılabildiği yazılımlarını öğrencilerimiz ile buluşturacaklar. Soğuk zincir yönetimi hakkında deneyimlerini paylaşacak, tedarik zincirini izlemenin ve takip etmenin zorluklarını ve çözümlerini vaka analizleri ile anlatacaklar. Son sunumda ise hem Uluslararası Lojistik Yönetimi Bölümü, hem de İşletme ve Uluslararası Ticaret Yönetimi öğrencilerimize derslerinde anlattığımız İşletmelerin Dijitalleşme Sürecinin pratikte nasıl gerçekleştirildiğini göstermek istedik. Bu önemli konuda dijital dönüşümünü tamamlamış Hapag Lloyd Firmasını yazılımları, uygulamaları, deneyimleri ve kazanımları ile öğrencilerimize yol göstermeye çalışacaklar.

Seminerimizin ikinci bölümünde Endüstri 4.0’a geçiş sürecini kolaylaştıran ve Lojistik Firmalarının ihtiyaçlarına karşılık veren çok değerli firmaları ağırlayacağız. Jungheinrich Firması bizlere son teknoloji depo ekipmanlarını görme ve deneyimleme şansı sunacak. SEW Eurodrive Firması bizlere akıllı depoların vazgeçilmezi, Lojistik 4.0’ın olmazsa olmazı AGV’lerini (Automated Guided Vehicle) tanıtacaklar. Türkiye içerisinde bir çok şirketin lojistik süreçlerinin sensor sistemlerini tasarlayan Amerikan devi S.I.C.K Sensor Technologies Firması ölçümleme cihazlarını tanıtacaklar. Yine bir Alman yazılım firması olan SDZ, gün boyunca tedarik zinciri senaryoları ve tasarımları hakkında uygulamalar gerçekleştirecek. Kısacası seminerimizde oldukça geniş bir uygulama bölümü olacak.

o   Türkiye’nin önde gelen bir pazarlama hocası olarak teknolojideki gelişmeleri ve iş dünyasındaki yansımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Günümüzde fiziksel ve dijital dünyayı ayıran sınırlar belirginliğini her geçen gün kaybediyor. Geleneksel pazarlar yeniden tanımlanıyor, müşteri istekleri sürekli evrimleşerek artıyor, günlük işlerimizi yapma şeklimiz hızla değişiyor. Artık evimizden çıkmadan uygulamalar ile tüm alışverişimizi gerçekleştirebiliyoruz. Günümüzün bu hiper-rekabetçi ortamında değişen ve gelişen müşteri ihtiyaçlarına cevap verebilmek için, sadece rekabet etmek için değil, hayatta kalıp büyüyebilmek için de firmalar temel yeteneklerini, gelişen dijital stratejiler ile birleştirmek zorundalar. Akıllı Tedarik Zinciri Yönetimi kanımca bu dönüşümün anahtarı olacaktır.

Bizler de Altınbaş Üniversitesi’nde tedarik zincirlerinin gelecekteki rolünü daha iyi anlayabilmek, sektördeki yeni teknolojileri ve yeni hizmetleri keşfetmek, değerlendirmek ve karşılaştırmak için, fiziksel tedarik zincirilerini yenilikleri kullanarak, yönetimler için yeni değerler keşfederek dijital tedarik zincirleri ile birleştirmenin yollarını tartışmak için Lojistikte Yeni Teknolojiler Seminerini düzenliyoruz. Bir serinin başlangıcı olarak düşündüğümüzün bu seminerin firmaların dijitalleşme sürecine ve dijitalleşen tedarik zincirlerinin önemine ışık tutacağına inanıyoruz.

o   Altınbaş Üniversitesi sektör çalışmalarına büyük önem veriyor ve güzel projelere imza atıyor. Üniversite olarak son dönem ve ileriye yönelik projelerinizden bahseder misiniz? (başlıklar halinde)

Pek çok firma ile işbirliği yapıyoruz. Önemli iş dergilerinden Brandmap Dergisi ile stratejik Pazarlama ve marka yönetimi alanında ortak yüksek lisans programımız var. işbirliğimiz mevcut. Bunun dışında Adecco firması ile İnsan Kaynakları alanında ortak bir yüksek lisans program hazırlıyoruz. Biz Altınbaş Üniversitesi işletme fakültesi olarak sektörle iç içe olmaya çalışıyoruz.

o   Üniversite tercih dönemi yaklaşıyor. Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesini düşünen arkadaşlarımızı neler bekliyor? 

Öncelikle sınava girecek tüm öğrencilerimize başarılar dilerim. Tercih döneminde öğrencilerimizin hayatlarını etkileyecek büyük bir karar vermeleri gerekiyor. Bu kararın verilmesinde aceleci davranmamaları gerektiğini düşünüyorum. Tam anlamıyla araştırmadan, tercih edecekleri meslek hakkında bilgi sahibi olmadan, sektörde çalışan kişilerle görüşmeden, istedikleri bölümün hangi üniversitelerde bulunduğunu öğrenmeden ve üniversitelerin eğitim planları ve programlarını incelemeden, akademik kadrolarını değerlendirmeden karar vermeyeceklerini düşünüyorum.

Bizler Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi akademisyenleri ve çalışanları olarak tüm öğrencilerimizin karar vermelerini kolaylaştırmak için yardımcı olmaya hazırız. Öğrencilerimize gelişen teknoloji doğrultusunda her sene yenilenen, konuların temelini ve özünü koruyup onları geliştiren bir program, ve bu programı izleyecek ve şekillendirecek akademisyenler sunuyoruz. Sadece fakülte olarak değil üniversite olarak çok güçlü bir akademik kadroya sahibiz. Ayrıca yaz döneminde yapacakları zorunlu staja ek olarak öğrencilerimizin derslerinden edindikleri bilgileri uygulayabilecekleri, okurken çalışmalarını sağlayacak, öğrenim hayatlarını renklendirecek genellikle bir yarıyılı kapsayan Co-op programımız mevcut. Öğrencilerimiz son sınıflarında seçtikleri ve fakültemizin onayladığı iş yerlerinde hafta içi 3 gün olacak şekilde çalışıyorlar ve bu çalışma süreci 2 seçmeli ders yerine geçebiliyor. Her geçen yıl bu uygulama ile de sektörle aramızda yeni köprüler oluşturuyor ve organik bağlarımızı güçlendiriyoruz.

Kısacası bizi tercih edecek öğrencilerimizi, yüksek teknolojik altyapıya sahip, iş merkezlerinin merkezinde kurulmuş, güçlü ve yenilikçi bir akademik kadro ile sağlam temeller üzerinde kendini yenileyen akademik programlar ve bilginin uygulamayla işlendiği bir üniversite hayatı bekliyor.

Bu keyifli sohbet için teşekkür ederim.
Prof. Dr. Murat ERDAL
dergi@satinalmadergisi.com

 

 

Türkiye Satınalma Raporu 2019

Türkiye Satınalma Raporu 2019, Satınalmanın Mevcut Durumunu Ortaya Koyuyor

40 farklı sektörden 68 firmanın katılımı ile gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları Türkiye Satınalma Raporu 2019 adıyla yayınlandı. İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Bilim Dalı Başkanı ve Buyer Network Kurucu Ortağı Prof. Dr. Murat ERDAL, raporun lansmanını ve öne çıkan başlıkları 3 Mayıs 2019 günü İTO ev sahipliğinde düzenlenen “Tedarik Zinciri Yönetimi Semineri”’nde katılımcılarla
paylaştı.

Satınalma ve tedarik operasyonlarının büyük bir değişime uğradığını vurgulayan ERDAL, insan, yazılım ve makine işbirliğinin gelişmesi ile işletmelerin alım türlerinin ve alım şekillerinin farklılaşacağını belirtti.

Sözlerine “Türkiye Satınalma Raporu 2019 çalışması için yoğun bir akademik çalışma gerçekleştirdik. Sonuçları işletmelerimizin ve satınalma departmanlarının mevcut durumunu ortaya koyması açısından çok değerli olan bu rapora katkı sağlayan tüm işletmelere teşekkür ederiz. Satınalma raporu sürekli güncellenmeye devam edecek. Buyer Network Business üyelerimiz raporun tümüne erişim sağlayabilecekler.” diyerek devam eden Prof. Dr. Murat ERDAL, www.buyernetwork.net/business adresi üzerinden kurumsal üyelik gerçekleştirilebileceğini belirtti.

Türkiye Satınalma Raporu 2019’un özet raporunu katılımcılarla paylaşan ERDAL rapordan önemli başlıklar konusunda bilgi verdi ve İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Programı başvurularının Mayıs ayında başlayacağını belirterek konuşmasını sonlandırdı.

Türkiye Satınalma Raporu 2019’da öne çıkan başlıklar;

  • İşletmelerin %37’sinde tedarikçi rasyonalizasyon programı bulunmuyor.
  • Maliyetten kaçınmaya yönelik stratejiler işletmelerin %41’inde en ileri seviyede uygulanıyor.
  • Operasyonların kesintiye uğramaması için geliştirilen iş sürekliliği planları, katılımcı işletmelerin %50’sinde mevcut fakat sadece %18’inde plan test edilmiş durumdadır.
  • İşletmelerin %32’sinde sözleşme risk seviyeleri ölçümlenmemektedir. %23’ünde ise önceden tanımlanmış kriterler çerçevesinde objektif olarak ölçülmektedir.
  • Harcama görünümü, işletmelerin %53’ünde çeyrekler bazında tedarikçi ve ürün kategori temelinde iyi belgelenmiştir. Satınalma departmanı bu veriyi tasarruf, tedarikçi iyileştirme ve otomasyon amacıyla aktif kullanmaktadır.
  • İşletmelerin %34’ünde satınalma departman çalışanları eğitim almamaktadır. Eğitimler plansız gerçekleşmektedir.
  • İşletmelerin %40’ında özel olarak geliştirilmiş bir tedarikçi portalı bulunmaktadır.
  • İşletmelerin %32’sinde tedarikçi tanıma programı bulunmuyor.
  • Onaylı tedarikçi listesi işletmelerin %58’inde aktif bir biçimde takip edilmekte ve güncellenmektedir. Harcamaların % 75’ten fazlası onaylı tedarikçi listesi üzerinden yürütülmektedir.

TÜRKİYE SATINALMA ÖZET RAPORU İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.

Satınalma Dergisi Mayıs 2019 Sayısı Yayınlandı

Değerli yöneticiler,

İstanbul Ticaret Odası (İTO) ev sahipliğinde Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen Tedarik Zinciri Yönetimi etkinliğinde Türkiye Satınalma Raporu’nun sonuçlarını açıkladık. Büyük emek verilen bir sürecin sonucunda araştırma sonuçlarını görmek ve sektör yöneticileri ile paylaşmaktan gurur duyduk. Geniş katılımla gerçekleşen toplantıda Satınalma Raporu hayli dikkat çekti. Ülkemiz açısından son derece çarpıcı sonuçların ortaya konduğu bir çalışma oldu.

İTO yönetimine teşekkür ederiz. Özet raporu, BuyerNetwork.net açık kaynak kütüphanesi “öğrenme merkezi”nde bulabileceksiniz.

Türkiye Satınalma Raporu ile Firmalar Sektördeki Konumlarını Görebilecek

Buyer Network Business tarafından hazırlanan Türkiye Satınalma Raporu, alanında bir
ilk. İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi alanında çalışan öğretim üyeleri ve sektör yöneticileri işbirliği ile genel yapısı ve amaçları belirlendi. Raporun sürdürülebilir, anlaşılır ve yol gösterici bir hedef taşımasına özen gösterildi. En büyük avantajı, firmanızın bulunduğu konum ve sektör ortalamaları ile karşılaştırma faydasını sunabiliyor olması.

TÜRKİYE SATINALMA RAPORU ÖZET RAPORU İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.

Rapor, dinamik özellikleri ile her ay araştırmaya dahil olan yeni firmalarla zenginleşmekte- dir. Araştırma içerisinde yer alan firmalar farklı zaman aralıklarında bilgilerini güncelleme imka- nına sahiptir. Dolayısı ile rapor daima güncel bilgiyi sektör yöneticilerinin dikkatine sunabilecek.

Araştırma sürecinde firmalara 8 ana kategoride 62 başlıkta inceleme yapılmaktadır. Türkiye Satınalma Raporu, satınalma ve tedarik operasyonları özelinde 68 firmanın katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Başlangıç döneminde 40 farklı sektörden katılımın olması araştırma sonuçlarını çok değerli kılmaktadır.

Firma Satınalma Checkup Çalışmanız için www.BuyerNetwork.net/checkup linkinden ilerlemeniz yeterli. Herhangi bir ücret ödeme- den hızla firma raporunuza sahip olabilirsiniz. Yöneticilerin firmalarını değerlendirdikleri hızlı rapora kurumsal e-posta ve iletişim bilgisi ile dönüş sağlanmaktadır. Diğer doldurulan çalışmaların ciddiyeti ve doğruluğu şüphe taşıdığı için araştırmaya dahil edilmemektedir.

Raporun bilimsel esaslarla çerçevesini belirlerken özel sektör yöneticilerinin alacağı kararlara da ışık tutmasını istedik. Alanında uzman akademik bir araştırma ekibi tarafından hazırlanan çalışmanın bir rehber olacağı inancını taşıyoruz. Kapsamlı Türkiye Satınalma Raporu’nu Buyer Network Business üyesi firmalar elde edebilecek.

“Değer Yaratan” Buyer Network Business

İş fırsatları ve ticaret, araştırma – geliştirme, akademi ve sosyal alanlarda faaliyetlerimizi geliştirmeye yeni projelerde yer almaya devam ediyoruz.

Öğrenme Merkezimiz Şirketiniz İçin Açık Kaynak Kütüphane

BuyerNetwork.net içerisinde yer alan ve herkesin kullanıma açık (ücretsiz) öğrenme merkezimizde şirketiniz ve mesleki gelişiminize katkı sağlayacak tüm belge ve sunumlara erişebilirsiniz.

İş fırsatları, ticaret ve zengin bağlantılar

Buyer Network Business ile 7.350’den fazla firma ve profesyonelin iş fırsatlarını geliştiriyoruz. Kurumsal üyelik sistemi ile topluluk üyesi firma ve yöneticilerimize avantajlı ürün ve hizmet sunabileceksiniz. Kurumsal üyelere ayrıcalıklı hizmetlerimizi sitemizden inceleyebi- lirsiniz.

Sakarya Satınalma Yöneticileri ve Profesyonelleri Derneği Kuruldu

Ülkemizde satınalma yöneticilerinin örgütlenmesi ve mesleğin gelişimi için çalışmalara hız vermesi çok önemli. Rekabetin yıpratıcı olduğu iş dünyasında meslektaşların bir araya gelmesi ve dayanışma göstermesi ekonomiye güç katmaktadır. Özellikle sanayi ve ticaretin güçlü olduğu bölge ve kentlerde bu tür girişimlerin değeri daha da artmaktadır. Yakın dönemde kurulan Sakarya Satınalma Yöneticileri ve Profesyonelleri Derneği (SASAYDER) ülke ekonomisi açısından büyük kazanç oluşturmaktadır. Bu sayımızda SASAYDER başkanı
Emre Salihoğlu ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı bulacaksınız. Dernek başkanı Emre Salihoğlu ve yönetimine başarılar dilerim.

Dünya Şirketler Grubu’nun CFO’su Burcu Kösem’le Keyifli Bir Sohbet

Dünya Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Üyesi ve CFO’su Burcu Kösem ile finans yöneticiliği ve ekonomideki gelişmeleri içeren

güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Bu röportajımızda CFO gözüyle teknolojinin sektördeki yansımalarını ve ekonomideki gelişmeleri değerlendirmesini istedik. Özellikle satınalma ve finans departmanları arasındaki ilişki üzerinde durduk. Keyifli bir röportaj oldu.

Yeni sayılarımızda satınalma ve tedarik zinciri iş çevresinde yer alan, alınan kararlarda doğrudan ya da dolaylı bir şekilde etki eden diğer departman yöneticilerinin görüşlerine yer vermeye devam edeceğiz. Finans, muhasebe, finans, lojistik, planlama, kalite, hukuk, BT, satış ve pazarlama yöneticilerinin meslek alanımıza katkıları ve görüşlerinin etraflıca değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu alanda röportaj önerileriniz olursa benimle paylaşmaktan çekinmeyin.

İşlerinizde bolluk ve bereket diliyorum.

EDİTÖR
PROF. DR. MURAT ERDAL
www.muraterdal.com

Özet Satınalma Raporunu İndirmek için Tıklayınız.