Laboratuvar İhalesinde Dış Kalite Kontrol Programlarına Katılım Şartının Aranması?

Laboratuvar İhalesinde Dış Kalite Kontrol Programlarına Katılım şartının Aranması Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Laboratuvar İhalesinde Dış Kalite Kontrol Programlarına Katılım Şartının Aranması?

Mehmet ATASEVERLaboratuvar İhalesinde Dış Kalite Kontrol Programlarına Katılım şartının Aranması Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

İtirazen Şikayet Konusu; Başvuru sahibinin dilekçesinde özetle; Sonuç Karşılığı Genetik Dış Laboratuvar Testleri Hizmet Alım İşi Teknik Şartnamesi’nin B.8 maddesinde “… Yüklenici; eksternal kalite kontrol amacıyla kendi adıyla katılmış olduğu 2022 veya 2023 yıllarına sitogenetik, moleküler sitogenetik ve moleküler genetik alanlarında dış kalite kontrol programına katıldığını gösteren katılım belgesini ve hizmet alımı süresinde kullanılacak genetik tekniklerin en önemli kısmını oluşturan DNA Sanger dizileme, NGS Dizileme, Moleküler Karyotipleme alanında 2022 veya 2023 yıllarına ait dış kaliteye katıldığını gösteren belgeyi ihale esnasında komisyona sunmalıdır.” düzenlemesinin yer aldığı, iddialarına yer verilmiştir.

31.10.2024 tarihli ve 2024/UH.II-1389 Sayılı Kamu İhale Kurulu Kararına Göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Temel ilkeler” başlıklı 5’inci maddesinde “İdareler, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur…” hükmü yer almaktadır.

İdari Şartname’nin“ İhaleye katılabilmek için gereken belgeler ve yeterlik kriterleri” başlıklı 7’nci maddesinde “…7.5. Mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:

Bu maddede istenen kalite standartlarına ilişkin diğer belgeler:

Belge Adı Açıklama Ortak Girişimlerde
Akreditasyon Belgesi İstekli/aday firmalar; ISO 15189 Akreditasyon belgesine ve Sağlık Bakanlığınca verilmiş ruhsata sahip olmalıdır. Tek ortağın sunması yeterlidir.
Dış Kalite Kontrol Programı Teknik şartnamenin B.8 Maddesinde tanımlanan kritere uygun belge Tek ortağın sunması yeterlidir.

 

7.5.4. İsteklinin teklifi kapsamında sunması ve/veya sağlaması gerektiği bu şartnamenin 7 nci maddesi dışındaki maddeleri ile teknik şartnamede belirtilen aşağıdaki belgeler ve/veya yeterlik kriterleri:

Belge Adı Açıklama Ortak Girişimlerde
dış kalite kontrol belgesi İstekli/aday firmalar; eksternal kalite kontrol amacıyla kendi adıyla katılmış olduğu 2022 veya 2023 yıllarına sitogenetik ve moleküler sitogenetik alanlarında dış kalite kontrol programına katıldığını gösteren katılım belgesi. Tek ortağın sunması yeterlidir.

 

” düzenlemesi,

Teknik Şartname’nin “Hizmetin özelliği ve şartları” başlıklı maddesinde “…B.8 Maddesinde “Genetik testlerin yaşamsal önem taşıyabilmeleri ve ömür boyu bir kez yapılmaları nedeniyle yüklenicinin ileri teknoloji kullanımı ile hastanemize ait genetik test hizmet alımı işini uluslararası kalite kontrol protokollerinde belirtilen standart düzeyde gerçekleştirmesi gerekmektedir. Bu amaçla, yükleniciye ait merkezde internal ve eksternal kalite kontrol sistemleri rutin prosedürlere dahil olmuş olmalıdır. Yüklenici; eksternal kalite kontrol amacıyla kendi adıyla katılmış olduğu 2022 veya 2023 yıllarına sitogenetik, moleküler sitogenetik ve moleküler genetik alanlarında dış kalite kontrol programına katıldığını gösteren katılım belgesini ve hizmet alımı süresinde kullanılacak genetik tekniklerin en önemli kısmını oluşturan DNA Sanger dizileme, NGS Dizileme, Moleküler Karyotipleme alanında 2022 veya 2023 yıllarına ait dış kaliteye katıldığını gösteren belgeyi ihale esnasında komisyona sunmalıdır…” düzenlemesi yer almaktadır.

Yukarıda aktarılan doküman düzenlemelerinde, eksternal kalite kontrol amacıyla 2022 veya 2023 yıllarına ait sitogenetik, moleküler sitogenetik ve moleküler genetik alanlarında dış kalite kontrol programına katıldığını gösteren katılım belgeleri ve hizmet alımı süresinde kullanılacak genetik teknikler için Dna Sanger Dizileme, Ngs Dizileme, Moleküler Karyotipleme alanlarında 2022 veya 2023 yıllarına ait dış kaliteye katıldığını gösteren belgelerin sunulmasının istenildiği ve anılan belgelerin İdari Şartname’de bir yeterlik kriteri olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun yukarıda aktarılan hükmünden, idarelerin bu kanuna göre yapılacak ihalelerde rekabeti sağlamakla sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır

İtirazen şikayete konu iddia konusu hususun esas incelemesine dayanak olmak üzere Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilen 07.10.2024 tarihli ve 59824 sayılı Kurum yazısında ilgili Teknik Şartname düzenlemeleri, başvuru sahibinin iddiası ve idare tarafından şikayet başvurusuna verilen cevap yazısına da yer verilmek suretiyle “…Söz konusu Teknik Şartname maddesinde bahsi geçen Sitogenetik, Moleküler Sitogenetik, Moleküler Genetik, DNA Sanger Dizileme, NGS Dizileme ve Moleküler Karyotipleme alanlarına ilişkin dış kalite programlarının hangi kuruluşlar tarafından yılın hangi dönemleri itibariyle gerçekleştirildiği, bir yıl içerisinde birden fazla program düzenlenip düzenlenmediği, ihale tarihi olan 17.09.2024 tarihi itibariyle aktarılan Teknik Şartname düzenlemesinde belirtilen alanlara ilişkin 2024 yılında düzenlenen ve sonuçlandırılan bir dış kalite kontrol programı olup olmadığı,” ifadelerine yer verilerek bilgi ve belge talep edilmiştir.

Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 22.10.2024 tarihli cevap yazısında “…10.01.2020 tarih ve 31004 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezleri Yönetmeliği, genetik hastalıkların tanısının belirlenmesi ve genetik danışmanlık verilmesi amacıyla, genetik hastalıklar değerlendirme merkezlerinin ruhsatlandırılması, açılması, çalışması ve denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektedir.

Ayrıca 04.06.2024 tarih ve 32566 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği kapsamında tetkik ve teşhis amaçlı tıbbi laboratuvar hizmetlerinin planlanması, tıbbi laboratuvarların açılması, sınıflandırılması ile bu hizmetlerin sunulduğu sağlık tesislerinin faaliyetlerine, standartlarına ve denetlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Mezkûr yönetmeliğin Kalite, Dış Kalite Kontrol Programı ve Program Sağlayıcıları başlığı altında yer alan 19’uncu maddenin ikinci fıkrasında “Tıbbi laboratuvar, rapor edilen testler için uygun bir iç kalite kontrol, test doğrulama veya geçerli kılma programı uygular ve buna ilişkin kayıtları tutar.” hükmü ile aynı maddenin üçüncü fıkrasında “Tıbbi laboratuvar Bakanlığın belirlediği testler için dış kalite kontrol programlarına katılır ve sonuçlarını kayıt altına alır. Dış kalite kontrol programlarına katılım belgelendirilir.” hükmü yer almaktadır.

Yukarıda belirtilen Tıbbi Laboratuvarlar yönetmeliği kapsamında Bakanlığımızca tıbbi biyokimya laboratuvarlarında dış kalite kontrol programlarına ilişkin test listesi belirlenmiş olup Dış Kalite Değerlendirme program sağlayıcı firmalar ve ilgili test listesi ekte yer almaktadır. Bununla birlikte Bakanlığımızca ruhsatlandırılmış genetik hastalıklar değerlendirme merkezleri bünyesinde çalışılan genetik testler için tarafımızca belirlenmiş Dış Kalite Değerlendirme programlarına ilişkin test listesi bulunmamakta olup genetik hastalıklar değerlendirme merkezleri isteğe bağlı olarak Dış Kalite Değerlendirme sağlayıcısı firmalardan hizmet alabilir. Ayrıca bir yıl içerisinde birden fazla program düzenlenebileceği ancak zorunluluk bulunmadığı, Bakanlığımıza intikal eden bir dış kalite programı olmadığı hususunda,

Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim” ifadelerine yer verilmiştir.

Bu çerçevede Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün cevap yazısı da dikkate alındığında, genetik hastalıklar değerlendirme merkezlerinin isteğe bağlı olarak dış kalite değerlendirme sağlayıcısı firmalardan hizmet alabilecekleri, ayrıca bir yıl içerisinde birden fazla program düzenlenebileceği ancak zorunluluk bulunmadığı, bu yönüyle bakıldığında itirazen şikâyete konu Teknik Şartname maddesinde ve İdari Şartname’de dış kalite kontrol programlarına katılım şartının sadece 2022 ve 2023 yılları ile sınırlandırılmasının ihaleye katılımı engelleyip rekabeti daraltacağının anlaşıldığı, şöyle ki başvuru sahibinin iddia ettiği üzere mevcut düzenleme ile daha güncel olan 2024 yılında alınmış katılım belgesine sahip olan isteklilerin ihaleye katılamayacakları, idare tarafından şikâyet başvurusuna verilen cevap yazısında her ne kadar EMQN, RFB, QCMD, GENQA gibi uluslararası standartlarda kabul gören dış kalite kontrol programlarının henüz 2024 yılı programlarını tamamlamadığı, bu nedenle 2022 veya 2023 yılı dış kalite programı katılım belgelerinin istenildiği ifade edilse de, itirazen şikâyete konu Teknik Şartname düzenlemesinde sadece belirtilen alanlarda dış kalite kontrol programlarına katılma şartının arandığı, ancak hangi dış kalite programına (EMQN, RFB, QCMD, GENQA, vb.) katılması gerektiğine ilişkin özel bir düzenleme yapılmadığı, bu kapsamda değerlendirildiğinde sadece 2022 veya 2023 yılına ilişkin dış kalite programı katılım belgelerinin istenilmesinin haklı ve geçerli nedenlerinin ortaya konulamadığı anlaşıldığından başvuru sahibinin bu yöndeki iddiasının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Laboratuvar İhalesinde Dış Kalite Kontrol Programlarına Katılım şartının Aranması Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemMehmet ATASEVER

Simdata Danışmanlık Y.K. Başkanı

Sağlık Bak. SGB E. Bşk./KİK E. Üyesi

Mhatasever@gmail.com

Mehmetatasever.org

 

Başarılı Bir “Çoklu İşletme Tedarik Ağı” Kurmanın 5 Temel İlkesi

çoklu Işletme Tedarik Ağı

Başarılı Bir “Çoklu İşletme Tedarik Ağı” Kurmanın 5 Temel İlkesi

Olgar ATASEVEN

çoklu Işletme Tedarik Ağı
Çoklu İşletme Tedarik Ağı Kurmanın 5 Temel İlkesi

Bugünlerde artık iş dünyasında, tedarik zincirleri geçmişin lineer modellerinden çok daha karmaşık ve dinamik bir yapıya evrilmiş durumda. Geleneksel zincir modelinin yerini, işletmelerin ortak veri tabanlarında gerçek zamanlı iş birliği yaptığı, çok katmanlı tedarik ağları aldı. Bu dönüşüm, işletmelere esneklik, maliyet avantajı ve rekabet üstünlüğü sağlarken, doğru yönetilmediğinde zorluklar da yaratabiliyor. Bu yazımda işletmelerin başarılı bir tedarik ağı oluşturmak için benimsemesi gereken ilkelerden 5 tanesini ele aldım. Her maddenin altında işletmelere olası faydaları için küçük başlıklar ekledim.

1. Dijital Ekosistemlerin Gücünden Yararlanmak

Dijitalleşme, çoklu işletme tedarik ağlarının temel taşı olma yolunda hızla ilerliyor. Başarılı bir işletme, fiziksel altyapı kadar dijital altyapıya da yatırım yapmak zorunda. Veri paylaşımı, otomasyon ve gerçek zamanlı takip gibi teknolojiler sayesinde işletmeler, operasyonel süreçlerini hızlandırabilir ve kaynak kullanımını optimize edebilir. Dijitalleşme denklemlerde çoktan yerini almış durumda. Planlamaların buna göre yapılması gerekiyor

Dijital ekosistemlerin gücünün işletmeler için önemi şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Operasyonel maliyetleri düşürmek ve kaynak israfını önlemek.
  • Gerçek zamanlı verilerle daha doğru ve hızlı kararlar alınmasını sağlamak.
  • İş ortaklarıyla uyum içinde çalışarak süreçlerde aksama riskini azaltmak.

2. İş Birliği ve Koordinasyonu Geliştirmek

Çoklu işletme ekosistemlerinde başarı, iş birliği ve koordinasyonla doğrudan ilişkilidir. Tedarikçilerden lojistik sağlayıcılara kadar tüm tarafların ortak bir hedef doğrultusunda uyumlu çalışması efektif bir ekosistem oluşturuyor. Verimliliği artırmak ve müşterilere daha iyi bir deneyim sunmak için tüm taraflar arasında güçlü bir iletişim ağı oluşturulması gerekiyor.

İş birliği ve koordinasyonun işletmeler için önemi için şu 3 maddeye bakabiliriz.

  • Tedarik sürecindeki tüm aktörlerin hedeflerini ve beklentilerini uyumlu hale getirmek.
  • Beklenmedik sorunlarda hızlı çözümler üretilmesini sağlamak.
  • İş ortaklarıyla uzun vadeli ve güvene dayalı ilişkiler kurulmasını desteklemek.

3. Planlama ve Uygulama Arasında Kesintisiz Bağlantı Kurmak

İşletmelerde planlama ve uygulama arasındaki boşlukları kapatmak yalnızca bir tercih değil, bir gerekliliktir. Geleneksel tedarik zincirlerinde, bu iki süreç genellikle ayrı sistemler ya da departmanlar tarafından yürütüldüğü için uyum sağlamakta zorluklar yaşanır. Planlama sürecinde alınan kararlar, uygulama aşamasına geçildiğinde gerçek zamanlı koşullara uygun olmayabilir. Bunun sonucunda kaynak israfı, maliyet artışı ve müşteri memnuniyetsizliği gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

Modern çoklu işletme tedarik ağları, planlama ve uygulama süreçlerini entegre ederek bu sorunları ortadan kaldırmayı amaçlar. Bu entegrasyon, yalnızca veri paylaşımını değil, aynı zamanda organizasyonel yapıların ve karar mekanizmalarının uyumlu hale getirilmesini gerektirir. Örneğin, bir üretim planı hazırlanırken yalnızca tedarikçi kapasitesine değil, lojistik ve dağıtımın mevcut durumuna da gerçek zamanlı erişim sağlanmalıdır.

Planlama ve uygulama arasında kesintisiz bağlantı kurmanın işletmeler için önemine biraz daha derinlemesine bakarsak:

  • Piyasadaki ani değişimler, planların hızla güncellenmesini gerektirir. Entegre sistemler sayesinde, örneğin bir ham madde tedarikinde yaşanan gecikme, otomatik olarak tüm sürece yansıtılarak alternatif çözümler devreye alınabilir.
  • Kopuk süreçler, genellikle maliyet artışlarına yol açar. Uygulama sırasında fark edilen eksikliklerin veya hataların düzeltilmesi, hem zaman hem de maliyet açısından işletmeye yük getirir. Planlama ve uygulamanın bütünleşik olduğu sistemler, bu gibi maliyetli müdahaleleri minimize eder.
  • Planlama aşamasındaki verilerle uygulamanın gerçek zamanlı performansı arasında sürekli bir geri bildirim döngüsü kurulması, kaynak kullanımında maksimum verimliliği sağlar. Örneğin, stok yönetiminde aşırı ya da eksik stoklama gibi sorunların önüne geçilir.
  • Entegre bir sistem, işletmelere kendi süreçlerini analiz etme ve iyileştirme fırsatları sunar. Planlama ve uygulama arasında doğrudan bir bağlantı kurulduğunda, hangi süreçlerin aksadığı daha hızlı tespit edilerek proaktif iyileştirme adımları atılabilir, denebilir.

4. Yapay Zeka ile Risk Yönetimini Optimize Etmek

Modern tedarik zincirleri, karmaşık yapıları ve globalleşen iş dünyasının etkisiyle sürekli bir değişim ve belirsizlik ortamında faaliyet gösteriyor. Talep dalgalanmaları, lojistik aksaklıklar, tedarikçi sorunları, doğal afetler ve siyasi istikrarsızlık gibi birçok faktör, bu zincirlerin işleyişini tehdit edebiliyor. Bu gibi durumlarda geleneksel yöntemler, riskleri zamanında tespit edip yönetmede yetersiz kalabiliyor. İşte bu noktada yapay zeka, tedarik zincirleri için devrim niteliğinde bir çözüm sunuyor.

Yapay zeka teknolojileri, büyük veri analitiği, makine öğrenimi ve gerçek zamanlı bilgi akışı gibi özellikleriyle tedarik zincirinin her halkasında şeffaflığı artırıyor ve riski minimize ediyor. Bu sistemler, lojistik süreçlerde olası gecikmeleri, tedarikçi performansındaki düşüşleri veya ani piyasa değişimlerini önceden tespit edebiliyor. Böylece işletmeler, risklerle karşılaşmadan önce proaktif adımlar atarak olası kayıpları önleyebiliyor.

Örneğin, bir yapay zeka sistemi, hava durumu verilerini analiz ederek, kötü hava koşullarının nakliye süreçlerini nasıl etkileyebileceğini öngörebilir ve alternatif lojistik planları önerebiliyor. Benzer şekilde, tedarikçilerin teslimat performansı hakkında toplanan verilere dayanarak, olası bir aksaklık durumunda başka bir tedarikçiyi devreye sokmayı planlayabiliyor. Bu tür öngörüler, süreçlerin kesintisiz işlemesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda müşteri memnuniyetini ve işletme verimliliğini de artırıyor.

Peki bu konunun işletmeler için önemi kısaca nedir? diye özetlersek:

  • Belirsizlikleri ve olası sorunları önceden tespit ederek riskleri minimize etmek..
  • Kaynakların doğru ve etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamakç
  • Tedarik sürecinde yaşanabilecek kesintilerin önüne geçmek, diyebiliriz.

5. Sürekli İyileştirme ve İnovasyonu Benimsemek

Toyota’nın “Kaizen” felsefesi, süreçlerin küçük ama sürekli adımlarla iyileştirilmesi gerektiğini savunur ve bu anlayış modern tedarik ağları için de temel bir prensip haline gelmiştir. Dijitalleşmenin sunduğu fırsatlarla birleşen Kaizen, işletmelere süreçlerini daha esnek, hızlı ve verimli hale getirme olanağı sunar. Teknolojik yenilikleri takip eden ve bu yenilikleri uygulamaya koyan işletmeler, yalnızca günlük operasyonlarını optimize etmekle kalmaz, aynı zamanda beklenmedik değişimlere uyum sağlama yeteneğini artırır. Kaizen’in temelinde yatan sürekli gelişim kültürü, yapay zeka, büyük veri analitiği ve otomasyon gibi araçlarla güçlendiğinde, tedarik zincirleri hem daha dayanıklı hem de daha inovatif bir yapıya kavuşur. Bu yaklaşım, işletmelerin uzun vadeli büyüme sağlamasını ve pazardaki değişimlere hızla yanıt verebilmesini mümkün kılar. Bu başlığın işletmeler için önemi nedir? diye göz atarsak:

  • Rekabetçi kalabilmek için sürekli gelişim sağlamak.
  • Yeni teknolojilerin uygulanmasıyla süreç verimliliğini artırmak.
  • Değişen piyasa dinamiklerine hızlı uyum sağlayarak müşteri memnuniyetini yükseltmek.
çoklu Işletme Tedarik Ağı
Çoklu İşletme Tedarik Ağı Kurmanın 5 Temel İlkesi

Çoklu işletme tedarik ağları, işletmeler için yalnızca bir operasyonel gereklilik değil, aynı zamanda stratejik bir avantaj kaynağıdır. Dijitalleşme, iş birliği, planlama, risk yönetimi ve inovasyon odaklı bu 5 temel ilkeyi benimseyen işletmeler, yalnızca süreçlerini optimize etmekle kalmaz, aynı zamanda sektörde fark yaratma şansı elde eder. Bu ilkeler, tedarik zincirlerini daha dayanıklı, verimli ve rekabetçi bir yapıya dönüştürmenin anahtarıdır.

Olgar Ataseven

Girişimci, İş İnsanı, Yazar, Konuşmacı

olgar.ataseven@profesia.com.tr

Solidworks ve ERP Entegrasyonlarında Revizyon Takibi

Solidworks Ve Erp Entegrasyonlarında Revizyon Takibi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Solidworks ve ERP Entegrasyonlarında Revizyon Takibi

Anıl YILMAZSolidworks Ve Erp Entegrasyonlarında Revizyon Takibi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Günümüzde üretim sektörlerinde, mühendislik verilerinin doğruluğu ve güncelliği, üretim sürecinin etkinliği ve ürün kalitesini doğrudan etkileyen kritik faktörler arasında yer almaktadır. Özellikle teknik resimler ve revizyon takibi, ürün geliştirme sürecinde karar alma mekanizmalarını destekleyen önemli unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda, SolidWorks API kullanılarak teknik resimlerdeki revizyon tablolarının ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) sistemlerine entegre edilmesi, işletmeler için büyük bir dijital dönüşüm fırsatı sunmaktadır.

Revizyon Takibi Neden Önemlidir?

Revizyonlar, bir tasarımın geliştirme süreci boyunca yapılan değişiklikleri ve bu değişikliklerin kayıt altına alınmasını ifade eder. Bu kayıtlar, yalnızca tasarım ekibi için değil, aynı zamanda üretim, tedarik zinciri ve kalite kontrol gibi farklı departmanlar için de kritik bir referans kaynağıdır. Ancak bu bilgilerin doğru bir şekilde paylaşılmaması durumunda:

  • Üretim hataları meydana gelebilir,
  • Malzeme israfı artabilir,
  • Zaman kayıpları yaşanabilir,
  • Müşteri memnuniyeti olumsuz etkilenebilir.

Bu nedenle, revizyon bilgilerinin merkezi bir ERP sistemiyle entegre edilmesi, bu tür problemlerin önüne geçmek için önemli bir adımdır.

SolidWorks API ile Revizyon Verilerine Erişim

SolidWorks, sunduğu API (Uygulama Programlama Arayüzü) ile kullanıcıların tasarım verilerine erişmesini ve bu veriler üzerinde işlem yapmasını sağlar. Teknik resimlerdeki revizyon tabloları, tasarım sürecindeki değişikliklerin izlenmesini sağlayan bir araç olarak SolidWorks’te yer alır. SolidWorks API sayesinde:

  • Revizyon tablolarına erişilebilir,
  • Tablo içerikleri okunabilir,
  • Parça veya montaj dosyalarındaki revizyon bilgileri ERP sistemine aktarılabilir.

Bu süreç, manuel veri girişine duyulan ihtiyacı ortadan kaldırarak hata riskini azaltır ve veri tutarlılığını artırır.

ERP Entegrasyonunun Avantajları

ERP sistemleri, işletmelerin üretimden lojistiğe, finansal yönetimden insan kaynaklarına kadar tüm süreçlerini bir araya getiren bütünleşik bir yazılım çözümüdür. Teknik resimlerdeki revizyon bilgilerinin ERP sistemine entegre edilmesi, aşağıdaki avantajları sağlar:

  1. Veri Tutarlılığı ve Şeffaflık: Revizyon bilgileri tek bir sistemde toplandığı için tasarım, üretim ve tedarik zinciri ekipleri arasında iletişim kolaylaşır.
  2. Hızlı ve Doğru Karar Alma: ERP sistemindeki güncel bilgiler, üretim süreçlerinin optimize edilmesine olanak tanır.
  3. Hata Riskinin Azaltılması: Manuel veri girişine gerek kalmadığı için insan hataları en aza iner.
  4. İzlenebilirlik ve Raporlama: Revizyon geçmişi kolayca izlenebilir ve raporlanabilir, bu da kalite kontrol ve denetim süreçlerinde büyük avantaj sağlar.

Uygulama Örnekleri

SolidWorks ve ERP entegrasyonu, birçok sektörde çeşitli şekillerde kullanılabilir:

  • Otomotiv Sektörü: Tasarım değişikliklerinin hızlı bir şekilde üretim hattına iletilmesi.
  • Makine İmalatı: Müşteriye özel üretim projelerinde revizyon geçmişinin izlenmesi.
  • Havacılık ve Savunma: Katı kalite standartlarına uygun olarak tasarım değişikliklerinin belgelenmesi.
  • Fason İmalat: İmalat sürecinde olan parçalarda olası bir değişikliğin süreç içerisinde güncel kalması ve gerektiğinde operatörlerin anlık bilgilendirilmesi.

Bu tür entegrasyonlar, özellikle hassas üretim süreçlerine sahip sektörlerde, verimliliği artıran bir strateji haline gelmiştir.

Sonuç ve Öneriler

SolidWorks API ile teknik resimlerdeki revizyon tablolarının ERP sistemine entegrasyonu, işletmelerin dijital dönüşüm yolculuğunda önemli bir adımdır. Bu süreç, hem operasyonel verimlilik hem de veri yönetiminde önemli kazanımlar sağlar. İşletmelerin bu tür bir entegrasyonu hayata geçirirken dikkat etmesi gereken bazı noktalar şunlardır:

  1. Ekiplerin Eğitimi: Tasarım ve üretim ekiplerinin entegrasyon sürecine adapte olması için gerekli eğitimlerin verilmesi.
  2. Doğru ERP Seçimi: İşletmenin ihtiyaçlarına uygun bir ERP çözümünün tercih edilmesi.
  3. API Kullanımında Yetkinlik: SolidWorks API’nin doğru bir şekilde kullanılması için yazılım geliştiricilerin teknik bilgiye sahip olması.

Solidworks Ve Erp Entegrasyonlarında Revizyon Takibi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemBu tür çözümler, işletmelere yalnızca maliyet avantajı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda dijitalleşme yolunda önemli bir rekabet avantajı da sunar. SolidWorks ve ERP gibi güçlü araçların birleşimi, üretim süreçlerini geleceğe taşıyan bir köprü görevi görmektedir.

Anıl YILMAZ

Rapor Süresi İçinde Yapılan Fesih Bildirimi Ne Zaman Hüküm Doğurur?

Rapor Süresi İçinde Yapılan Fesih Bildirimi Ne Zaman Hüküm Doğurur Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Rapor Süresi İçinde Yapılan Fesih Bildirimi Ne Za­man Hüküm Doğurur?

Lütfi İNCİROĞLURapor Süresi İçinde Yapılan Fesih Bildirimi Ne Zaman Hüküm Doğurur Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Fesih, iş sözleşmesini derhal yada belirli bir sürenin geç­mesi ile sona erdiren, karşı tarafa yöneltilmesi gerekli tek yanlı irade açıkla­ması olarak tanımlanmaktadır [1].

Fesih hakkı her iki tarafa da tanınmıştır ve diğer tarafın kabulüne gerek olmayan bir irade beyanıdır. Fesih açıklamasında yazılı bildirim şartı, daha önce sadece İş Kanununun 25/2 (Mülga İş Kanunu m.17/II) bendine göre, “haklı sebeple” yapılan fesihlerde aranırken, artık yeni İş Kanunuyla getirilen deği­şiklikte “ihbar önelli” fesihlerde de yazılı bildirim şartı aranmaktadır (İşK. m.19/1). Esasen, İş Kanununun 109. maddesi uyarınca bildirimlerin ya­zılı olarak ve imza karşılığında yapılması gerekir. Fakat, bu bildirimler deği­şik­likten önce “ispat şartı” olarak kabul ediliyordu [2]. Bu defa getirilen de­ği­şiklikte fesih bildiriminin “yazılı” olarak yapılması ve fesih sebebinin “açık ve kesin” bir dille belirtilmesi hükme bağlandığından, “geçerlilik şartı” ha­line gelmiştir.

Hemen şunu da söylemek gerekirse, yazılı bildirim şartı sadece “ihbar öneli kullandırmak” suretiyle yapılan fesihlerde değil, aynı zamanda “ihbar öneline ait ücretin peşin ödenmek” suretiyle yapılan fesihlerde de geçerli­dir. Aksi halde, işten çıkarma “haklı” ve yeni Yasala getirilen “geçerli” bir sebebe dayansa bile, “usulüne uygun” yapılmaması nedeniyle “haksız” veya “geçersiz” sayılacak ve işçinin yargı kararıyla “işe iadesi” söz konusu olacaktır.

Yargıtay’a göre, fesih bildirimi her zaman açık bir şe­kilde yapılmayabilir, olayların akışından taraflardan birinin davranışı ile söz­leş­meye son verildiği anlaşılabiliyorsa bu davranışın da fesih şeklinde değer­len­dirilmesi gerekir[3]. İşçinin hakarete uğraması üzerine işyerini terk etmesi de haklı fesih niteliğinde olup işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekir[4]. Yar­gıtay’a göre, işçinin açık bir iradesi olmadan uzunca bir süre ücretsiz izne çıkarılması iş sözleşmesinin işveren tarafından feshi anlamına gelir[5]. Ücret­siz izni kabul etmeyen işçinin işyerini terk etmesi ise işçinin sözleşmeyi haklı feshi olarak kabul edilmelidir[6]. Yargıtay bir başka olayda işçiden tehdit ve baskı ile istifa dilekçesi alınmasını değerlendirmiş ve tehdit ve baskı sonucu işçinin elinden istifa dilekçesi alınması halinde sözleşmenin davalı işverence feshedildiğinin kabulü gerektiği sonucuna ulaşmıştır[7].

Türk Borçlar Hukuku esaslarına göre yenilik doğuran bir irade beyanı karşı tarafa ulaşma anından itibaren hukukî sonuç doğurur (TBK, m. 11/2). Fesih bildirimi işçi ya da işverence uygulamada genellikle işyerinde yapılmaktadır. İş Kanunu m.17’deki “bildirimin diğer tarafa yapıl­ması” iba­resiyle, fesih bildiriminde karşı tarafın öğrenmesine değil, karşı ta­rafa var­ması (ulaşması) anlatılmaktadır[8].

Fesih bildiriminin karşı tarafa ulaşma anından itibaren hü­küm doğurması sonucu olarak, varmış olan bildirimden artık dönülemez. Fa­kat genel hükümlere göre, bildirim henüz ulaşmadan veya ulaşmakla bir­likte karşı taraf öğrenmeden tebliğ eden bir geri alma beyanı ile bildirimden dönü­lebilir (TBK, m. 10).

Fesih bildirimi kural olarak, belirli bir şekle tabi değildir. Bu bağlamda fesih beyanında bulunan taraf, sözleşmeyi sona erdirme irade­sini diğer tarafa sözle ya da yazı ile bildirebilir. Ancak, bu kuralın bir istisnası vardır. Nitekim iş güvencesi kapsamına giren işçilerin iş sözleşmelerinin fes­hine ilişkin bildirimin yazılı olarak yapılması şarttır. Ancak, fesih bildirimi­nin yazılı olarak yapılmasından sadece yazılı bir metin akla gelmemelidir. e Posta ya da cep telefonu mesajı da elektronik ortamda yer alan birer yazılı belge niteliğindedir. HMK m.199’a göre SMS elektronik ortamda bir belge olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla, e Posta ya da mesaj yoluyla da fesih bildiriminde bulunulabilir[9].

Süreli fesih bildiriminin askı süresinde de (raporlu, izinli) kullanılması mümkündür. İşçinin iş sözleşmesi raporlu (istirahatli) ol­duğu sü­rede askıda olduğu için söz konusu olan fesih bildirimi raporun bitim tari­hinde hüküm ve sonuç doğurur (TBK, m. 432/6). Örneğin işçi yıllık ücretli izinli ya da istirahat raporlu iken süreli fesih bildiriminde bulunulabilir ancak fesih bildirim süreleri yıllık ücretli iznin ya da istirahat raporunun bitiminden itibaren işlemeye başlar[10].

Nitekim Yargıtay’ a göre de, “İstirahat raporu içinde iş sözleşmesinin işverence feshi halinde ise, rapor bitimi tarihi feshin yapıldığı tarih sayılacaktır”[11].

Rapor Süresi İçinde Yapılan Fesih Bildirimi Ne Zaman Hüküm Doğurur Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSonuç olarak, işçinin raporlu ya da izinli olduğu dönemde haklı nedenle feshi gerektirecek bir durum ortaya çıkarsa, hak düşürücü 6 günlük süre dikkate alınarak, haklı nedenle fesih gerçekleştirilebilir. Ancak, işçinin iş sözleşmesi geçerli nedenle ihbar süresi tanınarak feshedilecekse, raporlu ve izinli olunan sü­relerde iş sözleşmesi askıda olduğu için fesih bildirimi raporun bitim tari­hinde hüküm ve sonuç doğurur (TBK, m. 432/6). Bu kapsamda, iş sözleşmesi geçerli nedenle ve ihbar süresi tanınarak feshedilecekse, fesih bildirimi yapılmış olsa dahi; askıda olan süreler bu süreye eklenecek, ihbar süresi verilmeden ihbar tazminatı ödenerek fesih yapılacaksa, fesih askı süresinin sonunda geçerli olacaktır.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] EKONOMİ, Münir, Ferdi İş İlişkisinin Kurulması ve Sona ermesi, Yargıtay’ın 1984 Yılı Kararlarının Değerlendirilmesi, Basisen Yayınları No:8, İstanbul 1986, s.153; TURAN, Kamil, s.125; KAPLAN, s.14; ARASLAN ERTÜRK, Arzu, İş Sözleşmesinde Şekil, İstanbul 2017.s.269; ÇALIK, Şefik, İş Sözleşmesinin Feshi ve İş Güven­cesi, İstanbul 2005, s.69.

[2] Yarg.İç.Bir.K.18.12.1959, E.1958/28, K.1959/17; YHGK.10.01.1962 T., E.1962/ 9-4, K.1962/31; DEMİR, Fevzi, İş Hukuku ve Uygulaması, s.73; ÇELİK, Nuri, İş Hukuku Dersleri, İstanbul 2000, s.160; ÇALIK, İş Sözleşmesinin Feshi ve İş Güvencesi, s.73.

[3] YHGK.17.2.2010 T., E.2010/9-83 K.2010/92 Legalbank.; KILIÇOĞ­LU/ŞENOCAK, s.304;KESER, Hakan, İş Sözleşmesinin Bildirimli Feshinde Ge­çerli Sebep, 3. Baskı, Ankara 2016, s.22-23; ARASLAN ERTÜRK, s.274; ÇA­LIK, Şefik, İş Sözleşmesinin Feshi ve İş Güvencesi, s.74.

[4] Y9HD.25.4.2012 T., E. 2010/7314 K.2012/4260 Legalbank.

[5] Y9HD.4.12.2008 T., E. 2007/31333 K.2008/33412 Legalbank.

[6] Y9HD.18.1.2010 T., E. 2009/25659 K.2010/36 Legalbank.

[7] Y9HD.6.2.2009 T., E. 2007/34483 K.2009/1710 Legalbank.

[8] ÇELİK, CANİKLİOĞLU, CANBOLAT, İş Hukuku Dersleri, s.422; KESER, Bildirimli Fesihte Geçerli Sebep, s.23; ARASLAN ERTÜRK, s.274; ÇALIK, İş Sözleşmesinin Feshi ve İş Güvencesi, s.71

[9] ARASLAN ERTÜRK, s.282.

[10] KESER, Hakan, Bildirimli Fesihte Geçerli Sebep, s.29.

[11] Y.9HD 30.3.2017 ,E. 2017/4144 K. 2017/5429 T.

2. Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı (CISCE): Türkiye-Çin Tedarik Zincirinde Güçlü İş Birliği

Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi 2. çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı (cisce) Türkiye çin Tedarik Zincirinde Güçlü İş Birliği

Türkiye-Çin Tedarik Zincirinde Güçlü İş Birliği Mesajı

Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi 2. çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı (cisce) Türkiye çin Tedarik Zincirinde Güçlü İş BirliğiTFI TAB Gıda Yatırımları Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve CEO’su Korhan Kurdoğlu, 2. Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı’na (CISCE) katılarak önemli temaslarda bulundu. İkinci kez fuara katılan Kurdoğlu, Çin’de önemli yatırımlar gerçekleştiren küresel iş dünyasının seçkin temsilcileriyle bir araya geldi. Kurdoğlu, etkinlik kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Li Qiang’ın da katıldığı yuvarlak masa toplantısında yer aldı.

TFI TAB Gıda Yatırımları Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve CEO’su, 25-26 Kasım tarihlerinde Çin’de düzenlenen 2. Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı’na (CISCE) katılarak önemli temaslarda bulundu. CCPIT ev sahipliğinde, yüksek düzeyde katılımla düzenlenen fuarın açılış töreninde, Devlet Başkan Yardımcısı Han Zheng ile de temaslarda bulunan Kurdoğlu, uluslararası tedarik zincirinin önemine vurgu yaptı. Küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandığı bu dönemde, Türkiye ile Çin arasında sürdürülebilir ticari bağların yeniden inşa edilebileceğini belirten Kurdoğlu, Türkiye’nin tedarik zincirinde önemli bir köprü konumunda olduğunu ifade etti. Kurdoğlu ayrıca Çinli şirketlerin Türkiye’ye gösterdiği ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Çinli şirketleri Türkiye’ye yatırım yapmaya davet etti.

Aynı zamanda, Çin’deki en büyük Türk yatırımcı unvanını taşıyan Korhan Kurdoğlu, Çin ekonomisine ve pazarına duyduğu güveni dile getirerek, TFI TAB Gıda Yatırımları’nın Çin’deki yatırımlarını artırma hedefinde kararlı olduklarını vurguladı.

Kurdoğlu ayrıca, DEİK Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanlığı ve TÜSİAD Çin Networkü Başkanlığı görevleri çerçevesinde, iki ülke arasındaki ticaretin dengeli bir şekilde büyümesini destekleyen çalışmalara ilişkin detayları Çin ulusal basınıyla paylaştı. Kurdoğlu’nun bu açıklamaları hem iş dünyasında hem de iki ülke arasındaki ilişkilerde sürdürülebilir bir iş birliği mesajı verdi.

TFI TAB Gıda Yatırımları Başkan Vekili ve CEO’su Korhan Kurdoğlu, Pekin’de düzenlenen 2. Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı (CISCE) kapsamında gerçekleştirilen gala yemeğinin açılış konuşmasını yaptı. Konuşmasında, küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği bu dönemde, Türkiye ile Çin arasındaki ticari ilişkilerin güçlendirilmesinin önemine değindi. Kurdoğlu, Türkiye’nin stratejik konumu ve üretim kapasitesiyle Çinli şirketler için önemli fırsatlar sunduğunu belirterek, Çinli yatırımcıları Türkiye’ye davet etti.

Ayrıca, TFI TAB Gıda Yatırımlarının Çin pazarına olan güvenini vurgulayarak, şirketin Çin’deki yatırımlarını artırma planlarını paylaştı. Bu etkinlik, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin derinleştirilmesi açısından önemli bir platform oluşturdu.

Dünyanın Önde Gelen İş İnsanları Katıldı

Sermaye ve Finans dünyasının liderlerinin katıldığı yuvarlak masa toplantısında, Korhan Kurdoğlu’nun yanı sıra:

  • Tim Cook (Apple Inc. CEO),
  • Amin H. Nasser (Aramco Başkanı ve CEO),
  • Wael Sawan (Shell plc CEO),
  • Patrick Pouyanné (Total Energies Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO),
  • Ola Källenius (Mercedes-Benz Yönetim Kurulu Başkanı),
  • Noel Quinn (HSBC Holdings Grup İcra Kurulu Başkanı),
  • Albert Bourla (Pfizer Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO),
  • Mark Schneider (Nestlé S.A. CEO),
  • Roland Busch (Siemens AG Başkanı ve CEO),
  • Ajay Banga (Dünya Bankası Grubu Başkanı),
  • Kristalina Georgieva (IMF Genel Müdürü),
  • Masatsugu Asakawa (Asya Kalkınma Bankası Başkanı),
  • JIN Liqun (Asya Altyapı Yatırım Bankası Başkanı),
  • Xie Guomin (Charoen Pokphand Group Senior Chairman),
  • Masayoshi Matsumoto (Kansai Economic Federation ve Sumitomo Electric Industries Başkanı),
  • Dominic Barton (Rio Tinto Group Başkanı),
  • Wendell P. Weeks (Corning Incorporated CEO),
  • Craig Allen (US-China Business Council Başkanı),
  • Sebastian Wood (China-Britain Business Council Başkan Yardımcısı ve eski İngiltere Çin Büyükelçisi),
  • Joey Wat (Yum China CEO),
  • Jonathan L. Jennings (Cargill Küresel Tarım ve Ticaret Yönetim Ekibi Üyesi ve Global Başkan Yardımcısı),
  • Jonathan Jennings (Hewlett-Packard Baş Satın Alma Yetkilisi), Rolf Nagel (SAP Kıdemli Başkan Yardımcısı),
  • Jörg Wuttke (Avrupa Birliği Çin Ticaret Odası Başkanı),
  • Michael Hart (American Chamber of Commerce in China Başkanı),
  • Jennifer Safavian (Sustainable Markets Initiative Global Council CEO),
  • Liao Lin (Industrial and Commercial Bank of China Başkanı),
  • Robin Zeng (CATL Başkanı),
  • Yang Yuanqing (Lenovo Group Başkanı ve CEO),
  • Li Dongsheng (TCL Technology Group Kurucusu ve Başkanı),
  • Xi Guohua (CITIC Group Başkanı),
  • Ma Yongsheng (Sinopec Group Başkanı),
  • Wang Xiangming (China Resources Group Başkanı),
  • Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi 2. çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı (cisce) Türkiye çin Tedarik Zincirinde Güçlü İş BirliğiDai Hegen (China Railway Construction Corporation Başkanı),
  • Pan Gang (Inner Mongolia Yili Industrial Group Başkanı ve CEO),
  • Li Jianquan (Winner Medical Co. Başkanı ve Genel Müdürü)

gibi dünya çapında etkili isimler yer aldı.

 

Döviz Fiyatlamasındaki Etkenler 3

Döviz Fiyatlamasındaki Etkenler 3 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Döviz Fiyatlamasındaki Etkenler 3

Reşat BAĞCIOĞLUDöviz Fiyatlamasındaki Etkenler 3 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Döviz Fiyatlaması

Dövizin fiyatlaması tamamen beklentilerle oluşur. Global piyasada ve ülkemizdeki oluşan iyi / olumlu veya kötü / olumsuz nitelikli haberlerden dolayı döviz fiyatlamaları;

  • Ya aşağı yönlü hareketlenir ve fiyatlar düşer,
  • Ya da yukarı doğru hareket ederek fiyatlar yükselir.

Diğer taraftan fiyatların farklı nedenlerden dolayı farklı semtlere göre de şekillendiğinin altını çizmek gerekir.

Dörtlü Kur Fiyatlaması

3 Farklı Kur
Kaynak: https://www.dunya.com/finans/haberler/piyasada-3-farkli-kurdan-sonra-3-farkli-makas-olustu-haberi-691821

Kaynak haber tarihi eski tarihli olsa da, burada anlatmaya çalıştığım konunun döviz kurunun artış nedeninin ne olduğunu anlatmaya çalışmaktı.

Faiz Oranları Döviz Kurlarının Fiyatlamasında Etken midir?

Kesinlikle bir etkendir. Faizlerin düşük seyrettiği piyasalarda, dövizin önünde daha farklı bir sıkılaştırıcı / baskı yapan önlem yoksa dövizin yükselmesi kaçınılmazdır.

Merkez Bankası GörselPiyasa faizlerinin sürekli gerilediği bir süreçte, yatırımcının faizde ısrarcı olması zaten beklenemez ve yatırım için farklı araçlarla birlikte döviz satın almaya yöneleceği kaçınılmazdır. Faizlerin aşağı doğru hareketlenmesi ile TRL para maliyetlerinin aşağı geleceğinden dolayı, ucuzlayan maliyetler, döviz portföyünün taşıma maliyetine olumlu etki yapacaktır. Diğer bir ifade ile yatırımcılar TRL bulundurarak az kazanacağına, düşük faiz politikası dolayısıyla daha hızlı yükselme eğiliminde olan dövize yönelecektir.

Düşük faiz oranların döviz taşıma maliyetlerini de aşağı çekeceğinden dolayı dövizin önü daha fazla açılacaktır.

Yükselen Döviz Türk Lirası

Sıcak Paradan Bahis Açılmışken

Sıcak paranın genel mantığı yüksek faiz politikasından azami ölçüde yararlanmak ve faizlerin yüksek seyrettiği piyasada, döviz kurlarının stabile yakın seviyelerde olmasının verdiği avantajı kullanırlar sıcak paracılar. Sıcak paranın bir pazara girmesi ile döviz kurlarının ya sabit kalması ya da aşağı salınacağı kaçınılmazdır.

Döviz Fiyatlamasındaki Etkenler 3 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemReşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi  

Gümrük Kıymeti ve Transfer Fiyatlandırılması

Gümrük Kıymeti Ve Transfer Fiyatlandırılması Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Gümrük Kıymeti ve Transfer Fiyatlandırılması

Kerim ÇOBANGümrük Kıymeti Ve Transfer Fiyatlandırılması Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Emekli Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

I- Gümrük Kıymeti

İthal Eşyasının Gümrük Kıymeti: 1. İthal eşyasının gümrük kıymeti, eşyanın satış bedelidir. Satış bedeli, Türkiye’ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28’inci maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyattır. Şu kadar ki, eşyanın satış bedelinin gümrük kıymetine esas alınabilmesi, aşağıdaki koşullara bağlıdır:

a) Eşyanın alıcısı tarafından elden çıkartılması veya kullanımı,  …

d) Alıcı ve satıcı arasında bir ilişki bulunmamalı; ilişkinin varlığı durumunda ise, satış bedeli bu maddenin 2 nci fıkrası hükümlerine göre gümrük kıymeti olarak kabul edilebilir nitelikte olmalıdır.

2.a) Yukarıdaki fıkra hükümlerini uygulayarak satış bedelinin belirlenmesinde, alıcı ile satıcı arasında bir ilişkinin varlığı, satış bedelinin reddedilmesi için tek başına yeterli bir neden oluşturmaz. Böyle durumlarda, satışa ilişkin koşullar incelenerek, bu ilişkinin fiyatı etkilemediği belirlenirse, satış bedeli kabul edilir. …

c) (b) bendinde sayılan kıymetler, beyan sahibinin girişimi/ rızası ile ve yalnız kıyaslama amacıyla kullanılır. (b) bendi hükümlerine dayanarak eşyanın satış bedelinin yerini alacak bir kıymet tespit edilemez. …

3.b) 27’inci maddeye göre yapılan ilaveler dışında, alıcının pazarlama dahil kendi hesabına yaptığı faaliyetler, satıcı yararına veya satıcı ile yapılan bir anlaşma yoluyla da olsa, satıcıya yapılan dolaylı bir ödeme olarak değerlendirilmez. Bu tür işlemlere ilişkin giderler, ithal eşyasının gümrük kıymetinin tespiti sırasında fiilen ödenen veya ödenecek fiyata ilave edilmez”.

Gümrük Kıymeti Belirlenirken: 1. 24’üncü madde hükümlerine göre gümrük kıymeti belirlenirken, ithal eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatına aşağıdaki ilaveler yapılır;

a) Aşağıdaki unsurların eşyanın fiilen ödenen veya ödenecek fiyatına dahil edilmemiş, ancak alıcı tarafından üstlenilen bölümü;

i) Satın alma komisyonları dışındaki komisyonlar ve tellâliye,

ii) Gümrük işlemleri sırasında söz konusu eşya ile tek eşya muamelesi gören kapların maliyeti,

iii) İşçilik ve malzeme giderleri dahil ambalaj bedeli;

b) İthal eşyasının üretiminde ve ihraç amacıyla satışında kullanılmak üzere, alıcı tarafından doğrudan veya dolaylı olarak, bedelsiz veya düşük bedelle sağlanan, fiilen ödenen veya ödenecek fiyata dahil edilmemiş olan aşağıda sayılan mal ve hizmetlerin kıymetinden verilecek uygun miktardaki pay;

i) İthal eşyasına katılan malzeme, aksam, parça ve benzerleri,

ii) İthal eşyasının üretimi sırasında kullanılan araç, gereç, kalıp ve benzeri aletler,

iii) İthal eşyasının üretimi sırasında tüketilen maddeler,

iv) İthal eşyasının üretimi için gereken ve Türkiye dışında gerçekleştirilen mühendislik, geliştirme, sanat ve çizim çalışmaları, plan ve taslak hazırlama hizmetleri.

c) Kıymeti belirlenecek eşyanın satış koşulu gereği, alıcının doğrudan veya dolaylı olarak ödemesi gereken, fiilen ödenen veya ödenecek fiyata dahil edilmemiş olan royalti ve lisans ücretleri.

d) İthal eşyasının tekrar satışı veya diğer herhangi bir şekilde elden çıkartılması ya da kullanımı sonucu doğan hâsılanın, doğrudan veya dolaylı olarak satıcıya intikal eden kısmı.

e) 28 inci maddenin (a) bendi hükmü saklı kalmak üzere, ithal eşyası için Türkiye’deki giriş liman veya yerine kadar yapılan nakliye ve sigorta giderleri ile eşyanın giriş liman veya yerine kadar nakliyesi ile ilgili olarak yapılan yükleme ve elleçleme giderleri.

2. Bu maddeye göre fiilen ödenen veya ödenecek fiyata yapılacak ilaveler için nesnel ve ölçülebilir veriler esas alınır.

3. Gümrük kıymetinin belirlenmesinde, fiilen ödenen veya ödenecek fiyata bu maddede öngörülenler dışında hiçbir ilave yapılamaz.

Belirlenemeyen Gümrük Kıymeti: Kanun’un 25.maddesinde belirtilen diğer yöntemlerin sırasıyla uygulanması suretiyle belirlenir. 25.madde hükümlerine göre belirlenemeyen gümrük kıymeti, Kanun’un 26.maddesinde belirtilen hükümlere göre belirlenir. Kanun’un 24, 25 ve 26.madde hükümlerine göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymeti ise, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT)’ın VII’inci Maddesi, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII.Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşma, Bu Anlaşmaya göre oluşturulan Gümrük Kıymeti Teknik Komitesi’nin Kararları, Gümrük Kıymeti Yorum Notları, Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliği’nin eşyanın gümrük kıymetine ilişkin diğer hükümleri ile bu hükümlere uygun prensip ve yöntemlerle ve Türkiye’deki mevcut veriler esas alınarak belirlenir.

II- Transfer Fiyatlandırması

Bugün dünya üzerindeki ticaretin önemli bir kısmı çokuluslu şirketlerin iştirakleri arasında gerçekleştirilmektedir. Bu firmalar kendi iştirakleri arasındaki mal ve hizmet alım satımında oluşacak fiyatı, karşılaşacakları toplam vergi yükünü de dikkate alarak belirlemek istemektedirler. Transfer fiyatlandırması bir ticari işletmenin kendi kolları ya da bağlı iştirakleri arasındaki mal ve hizmet satışlarında uyguladığı fiyatlama olarak tanımlanabilir. (KAPUSUZOĞLU Tuncay, “Vergisel Yönden Transfer Fiyatlandırması”, Oluş Yayıncılık, İstanbul. Kapusuzoğlu, 2003, s. 3).

Bu sayede, grubun her bir iştirakinin ayrı ayrı kârını maksimize etmesinden ziyade, bütüncül bir bakış açısıyla grubun toplam kârının maksimize edilmesi hedeflenmektedir.

Transfer fiyatlandırması; Vergilendirmede, mükellefler tarafından kullanılabilecek bir vergi plan­lama aracı ve vergi idareleri bakımından da bunun kötüye kullanılarak vergi kaybına neden olmasını engellemek adına yapılan bir düzenleme olarak ifade edilebilir. (ÖCAL Erdoğan, “Teoride, Mevzuatta ve Uygulamada Transfer Fiyatlandırması”, PWC Danışmanlık Hizmetleri Yayını, İstanbul, 2015, s. 21).

OECD’nin yayımladığı Çokuluslu Şirketler ve Vergi İdareleri için Transfer Fiyatlandırması Rehberinde “Transfer Fiyatı”; bir işletmenin mal, gayri maddi hak ya da hizmetlerinin bağlı bir işletmeye satış fiyatıdır” şeklinde tanımlanmıştır (OECD Transfer Pricing Guidelines For Multinational Enterprises and Tax Administrations, 2017, s.17).

Vergi alanında sıkça kullanılan ve genellikle hakkında olumsuz düşünülen transfer fiyatlandırması, vergi kanunlarına aykırı bir kavram değildir. Vergi kanunlarına aykırı olan bu fiyatlandırma şeklinin işletmeler (firmalar) tarafından kötüye kullanılması olup, bunun yasal dayanağı da 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13’ncü maddesinde hüküm altına alınan “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı”dır. (BATI Murat, “Transfer Fiyatlandırması Hakkında Ne Biliyoruz?” Yaklaşım Dergisi, Haziran, Sayı 270, 2015, s. 111).

Dünya ticaretinin büyük bir kısmını gerçekleştiren çok uluslu şirketler, kendi aralarındaki ticareti bir takım vergisel avantaja dönüştürmektedirler. Bunun için de kullanmış oldukları araç, transfer fiyatlandırmasıdır. (NAZALI Ersin, “Transfer Fiyatlandırması-I”, Yaklaşım Dergisi, Temmuz 2007, s. 58).

Transfer fiyatlandırması mevzuatımızda, 5520 sayılı Kanunun 13’ncü maddesi ve Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1) ile düzenlenmiştir.

1- 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13.Maddesi     

1) Kurumlar/ firmalar; ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.

2) İlişkili kişi; kurumların/ firmaların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder.   …

3) Emsallere uygunluk ilkesi; ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade eder.  …

– Emsallere uygun fiyat veya bedel, aralarında ilişkili kişi tanımına uygun herhangi bir ilişki olmayan kişilerin tamamen işlemin gerçekleştiği andaki koşullar altında oluşturduğu piyasa ya da pazar fiyatı olarak da adlandırılan tutardır. Bu fiyat veya bedel, işlem anında hiçbir etki olmaksızın objektif olarak belirlenen en uygun tutar olup, ilişkili kişilerle yapılan işlemlerde uygulanan fiyat veya bedelin bu tutar olması gerekmektedir.

4) Kurumlar/ firmalar, ilişkili kişilerle yaptığı işlemlerde uygulayacağı fiyat veya bedelleri, aşağıdaki yöntemlerden (işlemin mahiyetine) en uygun olanını kullanarak tespit eder.

Bu yöntemler:

a) Karşılaştırılabilir fiyat yöntemi: Bir mükellefin uygulayacağı emsallere uygun satış fiyatının, karşılaştırılabilir mal veya hizmet alım ya da satımında bulunan ve aralarında herhangi bir şekilde ilişki bulunmayan gerçek veya tüzel kişilerin birbirleriyle yaptıkları işlemlerde uygulayacağı piyasa fiyatı ile karşılaştırılarak tespit edilmesini ifade eder.

b) Maliyet artı yöntemi: Emsallere uygun fiyatın, ilgili mal veya hizmet maliyetlerinin makul bir brüt kâr oranı kadar artırılması suretiyle hesaplanmasını ifade eder.

c) Yeniden satış fiyatı yöntemi: Emsallere uygun fiyatın, işlem konusu mal veya hizmetlerin aralarında herhangi bir şekilde ilişki bulunmayan gerçek veya tüzel kişilere yeniden satılması halinde uygulanacak fiyattan, makul bir brüt satış kârı düşülerek hesaplanmasını ifade eder.

ç) İşlemsel kâr yöntemleri: Emsallere uygun fiyat veya bedelin tespitinde, ilişkili kişiler arasındaki işlemden doğan kârı esas alan yöntemleri ifade eder. Bu yöntemler, işleme dayalı net kâr marjı yöntemi ve kâr bölüşüm yöntemidir. İşleme dayalı net kâr marjı yöntemi, mükellefin kontrol altındaki bir işlemden; maliyetler, satışlar veya varlıklar gibi ilgili ve uygun bir temele dayanarak tespit ettiği net kâr marjının incelenmesi esasına dayanır. Kâr bölüşüm yöntemi, ilişkili kişilerin bir veya daha fazla sayıdaki kontrol altındaki işlemlere ilişkin toplam faaliyet kârı ya da zararının, üstlendikleri işlevler ve yüklendikleri riskler nispetinde ilişkili kişiler arasında emsallere uygun olarak bölüştürülmesi esasına dayanır.

d) Emsallere uygun fiyata yukarıdaki yöntemlerden herhangi birisi ile ulaşma olanağı yoksa mükellef, işlemin niteliğine uygun olarak kendi belirleyeceği bir yöntemi kullanabilir.

5) İlişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanacak fiyat veya bedelin tespitine ilişkin yöntemler, mükellefin talebi üzerine Maliye Bakanlığı ile anlaşılarak belirlenebilir. Bu şekilde belirlenen yöntem, üç yılı aşmamak üzere anlaşmada tespit edilen süre ve şartlar dahilinde kesinlik taşır. …

8) Transfer fiyatlandırmasına ilişkin belgelendirme yükümlülüklerinin tam ve zamanında yerine getirilmiş olması kaydıyla, örtülü olarak dağıtılan kazanç nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş veya eksik tahakkuk ettirilmiş vergiler için vergi ziyaı cezası (Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi hali hariç) %50 indirimli olarak uygulanır.

2- Transfer Fiyatlandırmasıyla İlgili Diğer Mevzuat Hükümleri ve Önemli Bilgiler

– “İlişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı kapsamında sayılması için en az % 10 oranında ortaklık, oy veya kâr payı hakkının olması şartı aranır. Ortaklık ilişkisi olmadan doğrudan veya dolaylı olarak en az % 10 oranında oy veya kâr payı hakkının olduğu durumlarda da taraflar ilişkili kişi sayılır. İlişkili kişiler açısından bu oranlar topluca dikkate alınır. Bu hüküm teşebbüs sahibi için de uygulanır.”

– İlişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı kapsamında sayılması için % 10 ortaklık, oy veya kâr payı şartı aranır.

– Emsallere uygun fiyat veya bedeller, geleneksel işlem yöntemleri olarak adlandırılan karşılaştırılabilir fiyat yöntemi, maliyet artı yöntemi ve yeniden satış fiyatı yöntemleri ile işlemsel kâr yöntemleri olarak adlandırılan kâr bölüşüm yöntemi ve işleme dayalı net kâr marjı yöntemlerinden işlemin mahiyetine en uygun olan yöntem kullanılarak tespit edilir.

Peşin Fiyatlandırma Anlaşması: İlişkili kişiler ile yapılan mal veya hizmet alım ya da satım işlemlerine ilişkin transfer fiyatının tespit edilmesinde belli bir dönem için uygulanacak yöntem, mükellefin talebi üzerine İdare ile anlaşılarak belirlenebilecek olup bu anlaşma peşin fiyatlandırma anlaşması olarak adlandırılır. Söz konusu anlaşma ile belli bir dönem için anlaşmaya varılan transfer fiyatlandırması yöntemi kapsamında; ilişkili kişiler ve işlemler, anlaşmanın süresi, transfer fiyatı (kâr marjı, faiz oranı, bedel vb.) ve kritik varsayımlar gibi hususlar belirlenir.

Belgelendirme: Transfer fiyatlandırması belgelendirme yükümlülükleri; genel rapor, yıllık transfer fiyatlandırması raporu, ülke bazlı raporlamaya ilişkin bildirim formu ve ülke bazlı rapor ile transfer fiyatlandırması, kontrol edilen yabancı kurum ve örtülü sermayeye ilişkin formdan oluşur. Söz konusu raporların ve formların 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148 inci, 149 uncu ve mükerrer 257 nci maddeleri hükümleri uyarınca, bu Tebliğin ilgili bölümlerinde yer alan süre ve formatta hazırlanarak İdareye veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz edilmesi gerekmektedir.

Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu: Yıllık transfer fiyatlandırması raporunun, Ek-4’te yer alan formata uygun şekilde, kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresine kadar hazırlanması ve bu süre sona erdikten sonra, istenmesi durumunda, İdareye veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz edilmesi zorunludur.

Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu Düzenlenmesini Gerektiren Durumlar: Mükellefler, aşağıda belirtilen işlemlere yönelik olarak “yıllık transfer fiyatlandırması raporu” hazırlarlar;

a)Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Müdürlüğüne kayıtlı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde ilişkili kişilerle yaptığı yurt içi ve yurt dışı işlemler,

b) Diğer kurumlar vergisi mükelleflerinin bir hesap dönemi içinde ilişkili kişilerle yaptığı yurt dışı işlemler,

c) Serbest bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin ilişkili kişilerle yaptığı yurt içi işlemler,

ç) Tüm kurumlar vergisi mükelleflerinin yurt dışı şubeleri ve serbest bölgelerde bulunan ilişkili kişilerle (serbest bölgedeki şubeleri dahil) yaptığı işlemler.

Kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında faaliyette bulunan şubelerinin veya serbest bölgede faaliyette bulunan şubelerinin ayrıca rapor hazırlamasına gerek bulunmamaktadır.

Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporunda Yer Alması Gereken Bilgi ve Belgeler: Yıllık transfer fiyatlandırması raporunda yer alması gereken bilgi ve belgeler şunlardır;

a) Mükellefin faaliyetlerinin tanımı, organizasyon yapısı (merkez, şube) ve ortakları, sermaye yapısı, içinde bulunduğu sektör, ekonomik ve hukuki geçmişi hakkında özet bilgiler, ilişkili kişilerin tanımı (vergi kimlik numaraları/T.C. kimlik numaraları, adresleri, telefon numaraları ve benzeri) ve bu kişiler arasındaki mülkiyet ilişkilerine ilişkin bilgiler,

b) Gerçekleştirilen işlevleri, üstlenilen riskleri ve kullanılan varlıkları içeren tüm bilgiler,

c) İşlem konusu yıla ilişkin ürün fiyat listelerine ilişkin genel bilgiler,

ç) İşlem konusu yıla ilişkin üretim maliyetlerine ilişkin genel bilgiler,

d) İşlem konusu yıl içinde ilişkili ve ilişkisiz kişilerle yapılan işlem kategorisi ile bu işlemlerin ülke bazında tutarı,

e) İşlem konusu yıl içinde ilişkili kişilerle yapılan tüm sözleşme örnekleri,

f) İlişkili kişilere ait özet mali tablolar,

g) İlişkili kişiler arasındaki işlemlere uygulanan şirket içi/grubun fiyatlandırma politikası,

ğ) İlişkili kişiler tarafından farklı muhasebe standartları ve yöntemleri kullanılıyor ise bunlara ilişkin bilgi,

h) Gayrimaddi hakların mülkiyetine ve alınan veya ödenen gayrimaddi hak bedellerine ilişkin bilgi,

ı) Kullanılan transfer fiyatlandırması yönteminin seçilme nedeni ve uygulanmasına ilişkin bilgi ve belgeler (iç ve/veya dış emsaller, karşılaştırılabilirlik analizi),

i) Emsallere uygun fiyat ya da kâr marjının saptanmasında kullanılan hesaplamalar ve yapılan varsayımlara ilişkin ayrıntılı bilgiler,

j) Belli bir emsal fiyat aralığı tespit edilmişse, bu aralığın tespitinde kullanılan yöntem,

k) Emsal fiyatın tespit edilmesi için gerekli diğer belgeler,

l) Emsal fiyatın tespit edilmesi için çok yıllı analizin yapılmış olması durumunda, bunun sebeplerine ilişkin bilgi,

m) Mevcut tek taraflı, iki taraflı veya çok taraflı peşin fiyatlandırma anlaşmalarının birer örneği,

n) Transfer fiyatlandırması yönteminin uygulanmasında kullanılan finansal bilgiler.

– Emsallere uygunluk ilkesi doğrultusunda tespit edilen fiyat veya bedellere ilişkin hesaplamalara ait kayıt, cetvel ve belgelerin ispat edici kâğıtlar olarak saklanması zorunludur.

Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımında Ceza Uygulaması: Teşebbüs sahibi ve kurumların, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunarak tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı yapmaları durumunda Vergi Usul Kanunu’nun ilgili ceza hükümleri uygulanır.

Bu Tebliğ ile İdareye ibraz etme zorunluluğu getirilen rapor, bildirim ve diğer bilgi ve belgeleri Tebliğde belirlenen süreler içinde vermeyen, eksik veya yanıltıcı bilgi verenler hakkında VUK hükümleri uyarınca cezai işlem uygulanır.

Belgelendirme ve Ceza İndirimi: Transfer fiyatlandırmasına ilişkin belgelendirme yükümlülüklerinin tam ve zamanında yerine getirilmiş olması kaydıyla, örtülü olarak dağıtılan kazanç nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş veya eksik tahakkuk ettirilmiş vergiler için vergi ziyaı cezası % 50 indirimli olarak uygulanır.

Belgelendirme yükümlülüklerinin tam ve zamanında yerine getirilmediğinin İdare veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından tespit edilmesi durumunda, mükellefler ceza indiriminden yararlanamazlar.

Belgelendirme yükümlülüklerinin zamanında yerine getirilmesi; belgelendirmeye ilişkin süre tayin edilmişse belgelendirmenin bu süre içinde, süre tayin edilmemişse İdare ya da vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından belirlenen süreler içinde ibraz edilmesini ifade eder.

Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde, indirimli ceza uygulamasından yararlanılması mümkün değildir.

– Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar, kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilemez.

– Bu (Beşinci) fıkranın 1 ilâ 4 numaralı bentlerinde yazılı olan işlemler hariç olmak üzere, teşebbüs sahibinin, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyatlar üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, emsallere uygun bedel veya fiyatlar  ile teşebbüs sahibince uygulanmış bedel veya fiyat arasındaki işletme aleyhine oluşan farklar işletmeden çekilmiş sayılır, gider olarak kabul edilmez.

İmalat ve inşaat, kiralama ve kiraya verme, ödünç para alınması veya verilmesi, ücret, ikramiye ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler, her hâl ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.

– Türkiye’deki tam ve dar mükellef gerçek kişi ve kurumların tamamı bu düzenlemenin kapsamı içinde olup, ilişkili kişilerle gerek yurt içi gerekse yurt dışı faaliyetleri ile ilgili olarak yapılan mal veya hizmet alım ya da satım işlemleri transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı çerçevesinde değerlendirilir.

3- Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımının Başlıca Özellikleri

a) Bir kurum/ firma, kişi tarafından bir mal veya hizmet alım ya da satımının (alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama, kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler de bu kapsamdadır.) yapılmış olması,

b) Söz konusu kurumun/firmanın bu mal veya hizmet alım ya da satımını ilişkili kişilerle yapmış olması,

c) Bu mal veya hizmet alım ya da satımında “Emsallere uygunluk ilkesi”ne aykırı olarak fiyat veya bedel tespiti yapılmış olması,

Gerekmektedir.

4- Mevzuata Uygun (Grup İçi Hizmet ve Mal Alımının) Transfer Fiyatlandırmasının Özellikleri:

Türkiye’de yapılan transfer fiyatlandırması düzenlemeleri/ çalışmaları sırasında aşağıdaki belirtilen hususların dikkate alınması gerekir. Bu Hususlar:

 

1• İşlemim ilişkili kişilerle yapılıp yapılmadığı,

2• Hizmetin gerçekten verilmiş (mal veya hizmetin satılmış/teslim edilmiş) olup olmadığı,

3• Alıcı şirketin hizmete (ilgili mala) ihtiyacı olup olmadığı,

4• Bu hizmetlerin (malın) fiyatının emsallerine uygun olup olmadığı,

Bu şartları taşıyan bir alış veriş/ mal veya hizmet ithalatı; mevzuat açısından her hangi bir probleme, her hangi bir matrah eksikliğine sebep olmayacaktır.

Diğer bir deyişle, kurumların/ firmaların ilişkili oldukları kişilerle emsallere uygunluk ilkesine göre tespit ettikleri fiyat veya bedel üzerinden mal veya hizmet alım ya da satım yapmaları durumunda; Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından söz edilmeyecektir.

III- Satıcı Tarafından Alıcıya Yapılan Bir İndirimin İthal Edilen Eşyanın Gümrük Kıymetine Katılmaması İçin Gereken Şartlar

 

– İlgili indirimin ithalattan önce yapılmış olması, ilgili vesikalarla veya satış sözleşmesiyle bunun yine ithalattan önce yapıldığının ispatlanması,

– Yapılan indirimin ticarette mutat kabul edilen oranlar içinde olması,

– Yapılan indirim, satıcı tarafından aynı miktarda mal alan bütün alıcılara uygulanması,

– İndirim, alıcı ile satıcı arasındaki özel ilişkilerden ve/veya herhangi bir muvazaalı işlemden kaynaklanmaması,  

– Yapılan indirim, ticari uygulamalar çerçevesinde oluşan mutat oranlarda ve satıcının bulunduğu ülkede benzeri ticari işlemlerde uygulanan oranlarda veya bu oranlara yakın olması,

Gerekir.

 

IV- Gümrük Kıymetinin İhlali ve Uygulanacak Ceza

Transfer Fiyatlandırılması yoluyla Gümrük Kıymetinin aşındırılması, eksik beyan edilmesi veya hiç beyan edilmemesi durumunda; Olayın oluşumu ve işlemin özelliğine göre Gümrük Kanunu’nun 234.maddesi hükümlerine (İthalat vergilerinden başka vergi farkının üç katı) veya 238.maddesi hükümlerine göre (Eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı) ceza uygulanır.

– Olayda sahte ve yanıltıcı belge kullanılması, kaçakçılık unsurlarının bulunması, vb. durumlarda; Ayrıca, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre Adli takibat işlemi yapılır.

Not: Bu konu başta olmak üzere, YYS Yıllık Faaliyet Raporu Hazırlanması, YYS Yıllık Zorunlu Eğitimlerinin Verilmesi, YYS Revizyonları, Ön İzleme, Yeni YYS Belgesi Hazırlıkları ve YYS Belgesi Alım Süreci, YYS Başvuru Formlarının Doldurulması, YYS Danışmanlığı, vb. Tüm YYS Süreçleri hakkında daha fazla ayrıntılı bilgiyi, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı konularında gerekli Hukuki ve Mevzuat Desteğini, İdari ve Adli İtiraz Süreçleri, Dava Açılması, Dava Aşamalarının Takibi, İlgili Mevzuat Ve Hukuki Açılardan Gerekli İtiraz Ve Savunmaların Yapılarak Dava Sonucunun Olumlu Sonuçlandırılması, Sonradan Kontrol/ Firma İncelemesi Yaptırılması, Antrepo Açma, Antrepo Genişletme, AN6, AN7, AN8  Raporlarının düzenlenmesi, … vb, işlemleri, Sürekli/ Düzenli, Aylık, Yıllık Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı, Olay (Konu) Başı Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı Eğitimleri, … vb. konularında yardım, destek, danışmanlık ve benzeri hizmetleri -İsterseniz- Firmalarımız “Çoban Gümrük Dış Ticaret Denetim, Danışmanlık ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği A. Ş.”den veya “Çözüm Denetim Gümrük Dış Ticaret Ve Danışmanlık A. Ş.”den alabilirsiniz.

V- Sonuç (Yapılması Gerekenler):

1- İlgili/ ilişkili firmaların mal veya hizmet alım satımı sırasında; tüm alıcılara eşit davranmaları, aynı fiyattan satmaları, liste fiyatı üzerinden yapılan standart indirimlerin tüm ülkelere ve/veya tüm alıcı firmalara aynı oranlarda yapılması,

2- İlişkili firmalarca kendi aralarında tanzim edilen, uygulanan transfer fiyatlandırması sözleşmelerinin, transfer fiyatlandırma yöntemlerinin, ilgili satış sözleşmelerinin cari gümrük mevzuatıyla/ gümrük kıymetiyle uyumlu hale getirilmesi,

3- İlişkili kişi ve firmalarca yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olması/ “Emsallere uygunluk ilkesi”ne uygun olması,

4- İlişkili kişi ve firmalarca yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında; Hizmetin verilmiş (mal veya hizmetin satılmış/ teslim edilmiş) olması, alıcı şirketin hizmete (ilgili mala) gerçekten ihtiyacı olması, bu hizmetin/ malın fiyatının emsallerine (“Emsallere uygunluk ilkesi”ne) uygun olması,

5- İlişkili firmalarca kendi aralarında yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında herhangi bir indirim yapılması durumunda;

– İndirimin ithalattan önce yapılmış olması,

– İlgili belgelerle veya satış sözleşmesiyle bunun yine ithalattan önce yapıldığının ispatlanması,

– Yapılan indirimin ticarette mutat kabul edilen oranlar içinde olması,

– Yapılan indirimin satıcı tarafından aynı miktarda mal alan bütün alıcılara uygulanması,

– Yapılan indirimin, alıcı ile satıcı arasındaki özel ilişkiden ve/veya herhangi bir muvazaalı işlemden kaynaklanmaması,

– Yapılan indirimin, ticari uygulamalar çerçevesinde oluşan mutat oranlarda ve satıcının bulunduğu ülkede benzeri ticari işlemlerde uygulanan oranlarda veya bu oranlara yakın olması,

6- Firmaların uyguladığı transfer fiyatlandırması yönteminin mali mevzuat açısından herhangi bir sorun teşkil etmiyor olmasının, gümrük mevzuatı açısından da bir sorun olmadığı anlamını gelmediğinin bilinmesi, kişi ve firmaların, transfer fiyatlandırması politikalarını oluştururken vergi ve gümrük boyutlarını birlikte değerlendirerek, Mali mevzuat ve Gümrük mevzuatı ile uyumlu bir yöntem belirlemeleri,

7- AB ve Dünya Gümrük Örgütü karar ve vaka incelemelerinde; transfer fiyatlandırması çerçevesinde belirlenen satış fiyatının, gümrük mevzuatı anlamında satış bedeli olarak kabul edilmek zorunda olmadığının belirtildiğinin bilinmesi,

8- Kişi ve firmalara, transfer fiyatlandırmasından kaynaklanan fiyat/ kıymet indirimi (kıymet kaybı) sebebiyle ilgili Gümrük idaresince tebliğ edilecek Ek Tahakkuk ve Ceza Kararları ile Gecikme Zammına/ Gecikme Faizine [Firmanın; OKS Belgesinin veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikasının/ “YYS Belgesinin Askıya Alınmaması” ya da “YYS Belgesinin Geri Alınmaması” için] itiraz edilmemesi, Gümrük  Kanunu’nun 244.maddesi ile Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği hükümlerine göre “Uzlaşmaya Gidilmesi”,

Gerekir.

Gümrük Kıymeti Ve Transfer Fiyatlandırılması Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemKerim ÇOBAN

Emekli Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

(Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri “YGM”)

Çoban Gümrük Dış Tic. Den. Dan. ve YGM A. Ş.

www.cobangumrukdenetim.com

www.cozumdenetim.net

E Mail: info@cobangumrukdenetim.com

kerim.coban@cobangumrukdenetim.com

k.coban0306@gmail.com

Kaynakça:

  • 4458 sayılı Gümrük Kanunu.
  • Gümrük Yönetmeliği,
  • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu.
  • 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu.
  • 213 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu.
  • 1 Seri Nolu Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğ.
  • Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında 1 Seri Nolu Tebliğde Değişiklik Yapan 4 Seri Nolu Genel Tebliğ.

8. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi: Üçüz (Dijital, Yeşil, Toplumsal) Dönüşümün Kesişiminde Sermaye Piyasaları

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi 8. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi üçüz (dijital, Yeşil, Toplumsal) Dönüşümün Kesişiminde Sermaye Piyasaları

Türkiye’nin Finans Alanında En Önemli Etkinliği Olan 8. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi 10 Aralıkta İstanbul’da Gerçekleşecek

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi 8. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi üçüz (dijital, Yeşil, Toplumsal) Dönüşümün Kesişiminde Sermaye PiyasalarıTürkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) sekiz yıldır aralıksız sürdürdüğü Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi, 10 Aralık’ta İstanbul’da fiziki katılım ve çevrim içi panel ve eğitimlerle hibrit bir şekilde gerçekleştirilecek.

‘Üçüz (Dijital, Yeşil ve Toplumsal) Dönüşümün Kesişim Noktası: Sermaye Piyasaları’, temasıyla ‘karbon nötr’ yapılacak Kongre’de, 12 panel ve 12 eğitim olmak üzere toplam 24 oturum yer alacak.

Finans sektörünün en kapsayıcı meslek örgütü olarak kabul gören Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) her yıl finans sektörünün nabzını tuttuğu, konu ve konuklarıyla ses getiren ve artık gelenekselleşen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nin sekizincisi için geri sayım başladı. “Üçüz (Dijital, Yeşil ve Toplumsal) Dönüşümün Kesişim Noktası: Sermaye Piyasaları” temasıyla fiziki katılım ve çevrimiçi panel ve eğitimlerin olacağı hibrit Kongre, 10 Aralık 2024, Salı günü Wyndham Grand İstanbul Levent Otel’de yapılacak.

Sermaye Piyasası Kurulu’nun desteklediği, Borsa İstanbul A.Ş, İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. ve Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş.’nin ana sponsor olduğu ve TSPB tarafından düzenlenen 8. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi hibrit bir şekilde dünyanın her yerindeki yatırımcılara açık olacak.

Üçüz Dönüşüm Tüm Yönleriyle Ele Alınacak

“Üçüz (Dijital, Yeşil ve Toplumsal) Dönüşümün Kesişim Noktası: Sermaye Piyasaları” temasıyla düzenlenecek 8. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nde; “Dijital” “Yeşil” ve “Toplumsal” ana başlıkları altında dünya ve Türkiye gündeminde yer alan konular, alanında uzman kişilerin katılımıyla ele alınacak.

Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da ”Karbon Nötr” olarak tasarlanan Kongre, ücretsiz ve herkese açık olacak. Bir tam gün sürecek Kongre’de panel başlıkları; Dijital, Yeşil ve Toplumsal Dönüşüm olarak tasarlandı. Kongre’de gün boyunca 12 panel ve 12 eğitim modülü yer alacak. Finans ve sermaye piyasalarında yeni eğilimler, yeni ürünler, yeni teknolojiler, alternatif yatırım araçları ve alanları, dijital dönüşüm, yeşil finans ve toplumsal dönüşüm alanlarındaki yenilikleri ve gelişmeleri ele alınarak, geleceğe dair önemli perspektifler sunacak.

Kongrenin Sosyal Sorumluluk Projesi Darüşşafakalı Öğrenciler İçin…

“Kongremize Sen De Katıl, Darüşşafakalı Öğrencilerin Nitelikli Eğitimine Destek Ol!” sosyal sorumluluk projesi ile 8. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresine kayıt yaptıran katılımcılar adına İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş. sponsorluğunda, Darüşşafaka Cemiyetine bağış yapılacak. Bu sosyal sorumluluk projesi ile; Darüşşafaka Cemiyetinin 1863’ten bu yana sürdürdüğü “Eğitimde Fırsat Eşitliği” misyonuna destek olunacak; annesi ve/veya babası hayatta olmayan, maddi olanakları yetersiz, başarılı öğrencilerin nitelikli eğitimine katkıda bulunulacak.

Kongreye Kayıt ve Katılım Ücretsiz

Kongre kapsamında düzenlenecek paneller ve eğitimler kayıt yaptıran tüm katılımcılara açık olup, www.sermayepiyasalarikongresi.org.tr web sitesi üzerinden kayıtlar ücretsiz bir şekilde yapılabilecek. Ayrıca, Kongreye kayıt olan katılımcılar, hediye sponsorlarının katkılarıyla çeşitli hediyeler kazanacak.

Kongreyle ilgili detaylı bilgilere www.sermayepiyasalarikongresi.org.tr adresinden ulaşılabiliyor.

8. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi üçüz (dijital, Yeşil, Toplumsal) Dönüşümün Kesişiminde Sermaye Piyasaları

 

Sustainability Strategies
Teklif almak için: egitim@satinalmadergisi.com

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EĞİTİM PROGRAMLARI

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve Yeşil Satınalma Eğitiminin içeriğini incelemek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf Eğitim Kataloğunu indirebilirsiniz.

Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.

Bakan Bayraktar: “2035 RES GES Yatırım Hedefimiz 80 Milyar Dolar”

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Bakan Bayraktar “2035 Res Ges Yatırım Hedefimiz 80 Milyar Dolar”

Bakan Bayraktar: “2035 RES GES Yatırım Hedefimiz 80 Milyar Dolar”

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Bakan Bayraktar “2035 Res Ges Yatırım Hedefimiz 80 Milyar Dolar”T.C.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar “yenilenebilir enerji ve enerji dönüşümü 2035 yol haritası”nı açıklamak üzere özel sektör temsilcileri, ilgili STK’lar, uluslararası şirketlerin yöneticileri, bürokratlar ve basın mensupları ile İstanbul Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi.

Rüzgar enerjisi adına TÜREB (Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği) Başkanı İbrahim Erden ve Yönetim Kurulu’nun katılım gösterdiği toplantıda 2035 yılı RES-GES kurulu güç hedefi 120.000 MW, 80 milyar dolar yatırım açıklandı…

Bakan Bayraktar, toplantıda 11 yılı kapsayan dönemde Türkiye’nin enerji dönüşümü ve yenilenebilir enerji vizyonunu paylaştı. Her yıl en az 2.000 MW YEKA, denizüstü RES 5.000 MW, uluslararası projeler, mevcut santraller için hibrit kapasite, aynı bağlantı noktasında şebekeye enerji vermeksizin öz tüketim kapasitesi stratejileri ile 2035 yılı hedefi olan 120.000 MW güç hedefine ulaşılacağını açıkladı.

Yenilenebilir enerji güç oranı 2015 yılında 31.610 MW iken 2024 yılında 67.400 MW. Bunun 12.400 MW RES oluşturuyor. Bunlara ek olarak 2024’de; Sivas, Edirne ve Kırklareli başta olmak üzere toplamda yaklaşık 1.200 MW kapasiteli projelerin yapılacağı açıklandı.

Yenilenebilir enerji stratejisini şekillendirecek üç ana hedefin ise; arz güvenliği, enerji bağımsızlığı ve 2053 sıfır net hedefi olduğunu, bunları takip eden 3 temel unsurun reform süreçleri, kaynak çeşitliliği ve dijitalleşmenin önemini ve yenilenebilir enerji ve yerlileşme, doğal gaz ve petrol üretimi, nükleer enerji, enerji verimliliği, hidrojen ve yeni teknolojilerin de öncelikli alanlar olduğunun altını çizdi.

Bunlara ek olarak açıklanan Yeşil İletim Altyapısına göre; 2024’te 75.464 km olan AC şebeke hattının, 2035’te 90.500 km’ye çıkacağının, 40 MW HVDC koridoru ile birlikte, 14.700 km HVDC hat ve 40 adet HVDC dönüştürücü merkezi ile büyük bir altyapının hedeflendiğinin de bilgisi verildi.

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Bakan Bayraktar “2035 Res Ges Yatırım Hedefimiz 80 Milyar Dolar”TÜREB Başkanı İbrahim Erden: “Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ülkeler için büyük önem arz ediyor. Sayın Bakanımızın yaptığı açıklamalar hepimizi mutlu etti. Sektörümüz adına yapılacak bu yatırımlar ülkemizin global arenada yenilenebilir enerji kaynakları açısından söz sahibi olması noktasında önemli bir adım sağlayacaktır” açıklamasında bulundu.

Sustainability Strategies
Teklif almak için: egitim@satinalmadergisi.com

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EĞİTİM PROGRAMLARI

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve Yeşil Satınalma Eğitiminin içeriğini incelemek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf Eğitim Kataloğunu indirebilirsiniz.

Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.

Değişmeyen Tek Şey Değişmeyenlerdir

Değişmeyen Tek şey Değişmeyenlerdir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem
Değişmeyen Tek Şey Değişmeyenlerdir
Zafer URFALIOĞLU

Değişmeyen Tek şey Değişmeyenlerdir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemBu dünyada değişmeyen tek şeyin, “Değişmeyenler” olduğunu fark ettiğim andır bendeki aydınlanma anı.

– “Eski köye yeni âdet getirme.”
– “Ayağını yere sağlam bas.”
– “İcat çıkartma” diye diye mutlu mesut yaşarlar.
Hatırladığım kadarıyla bu “Değişmeyenler”; 1970’lerde ve 80’lerde vardı. 90’larda da var oldular.
Tamam artık milenyuma girdik, 2000’lerde de olamazlar dediğim an da bile var oldular.
2010’larda da çok gördüm. Ve şu an için 2020’lerin yarısına geldik hala daha da varlar. Üstelik oransal olarak da toplumda çoğalarak.
Bence “Değişmeyen tek şey değişimdir” cümlesine bir yanıt olarak varlar. Toplumsal bir hareket, bireysel direniş, onurlu bir başkaldırı ama başını gömdüğü yerden kaldırmadan. Hatta tam aksine direnmeden, her şeye baş eğerek yapılan bir direniş!
“Değişmeyen tek şey değişmeyenlerdir.”
Bir türlü değişmiyorlar ya hu!
– Anlatıyorsunuz, değişmiyorlar.
– Gösteriyorsunuz, değişmiyorlar.
– Bizzati değişimi yaşıyorlar ama yine de değişmiyorlar.
Öylece yaşayıp gidiyorlar.
“Aynı tas, aynı hamam”“Tuzsuz aşım, dertsiz başım”“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diye diye huzur içinde yaşıyorlar.
Böyle olmaları sıkıntı mı?
Valla gördüğüm kadarıyla onlar için pek değil ama çıldıran bizler oluyoruz. Hatta onlara rahatlık ve konfor bile sağlıyor bu yaşam biçimi. İş aynı, ev aynı, sokak aynı, gece/gündüz aynı, yaz/kış aynı yaşayıp gidiyorlar. Zengin yada fakir olmaları, kadın yada erkek olmaları hatta genç olmaları bile fark etmiyor. Günümüzde bu Değişmeyenlere her cinsiyet, yaş ve meslek grubunda rastlanmaktadır.
Teknik olarak zararsız ve etkisizler ama maalesef bulaşıcılar!
– “Amannnn sen de boşver ya”“Böyle gelmiş böyle gider” ya da hiç olmadı “Bizden olmaz, yapamayız arkadaş” diye diye bulaşıp, değişim çabalarını da değersizleştiriyorlar. Çabalar anlamsız, gayretler gereksiz, imkanlar imkansız ve faydalar da faydasız kalıyor birdenbire.
Dünyadaki değişimleri görmeyen, değişimleri yönetmeyen, değişimlerde rol almayan bireylerden oluşan bir toplum giderek etki eden değil, edilgen olarak öylece yerinde durup duruyor. Ne denirse onu yapıyor, ne anlatılırsa ondan etkileniyor.
Sonra unutuyor.
Sonra tekrar etkileniyor.
Sonra unutuyor. Tüm etkilenme süresi bir sonraki etkiye kadar.
Bir şey denmezse veya anlatılmazsa ne mi oluyor?
Hiiiç!
O zaman hiçbir şey yapmıyorlar.
Yenilik yok, üretim yok, deneme yok, fark yaratma isteği zaten hiç yok. İşe git, denileni yap, işten gel, denileni izle, denileni ye, denileni satın al, anlatılana tepki ver, şikayet et sonra olaysızca yat uyu.
Tüketim mi?
Ha bak, bu tip toplumlar o işte çok iyiler; içtikleri kahve çeşit çeşit, yedikleri tatlı bin bir türlü, yemek dünya mutfağından olacak. Giysi, telefonlar ve arabalar mutlaka son model. Yoksa olmaz! 
Peki fikirde, üretimde, sistemde ne bileyim herhangi bir şeyde yenilik?!?
İşte o yok be. 
Ama başkaları düşünürse, üretirse, satarsa biz de satın alırız. Sıkıntı yok Kredi Kartlarımız var nasılsa.
Unutmadan sorayım; koskoca çölün ortasında fışkıran petrollerine bile bağlı olmadan geliştirdikleri Dubai Ekonomik Kalkınma modelini boş verin ama esas şu Dubai’nin meşhur çikolatasını yemeyen kaldı mı?
Değişmeyen Tek şey Değişmeyenlerdir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemNasıl yedik çikolatayı ama?
Afiyet olsun.
Saygılarımla
Zafer URFALIOĞLU