Ramazan’ın Tedarik Zinciri ve Satın Alma Süreçlerine Etkisi: Türkiye ve Küresel Pazar Analizi
Olgar ATASEVEN
Bir Ramazan ayına erişmek daha nasip oldu. Bu ayın herkese hayırlı olması temel dileğim. Mübarek Ramazan ayı İslam dünyası için manevi bir öneme sahip olmakla birlikte, her zaman iş dünyası ve ticaret üzerinde de önemli etkiler yaratmaktadır. Özellikle tüketim alışkanlıklarının değişmesi, satın alma davranışlarının dönüşmesi ve tedarik zincirlerinin bu sürece adapte olması, Ramazan’ı sadece dini bir ay olmanın ötesine taşır. Bu yazımda, Ramazan ayının Türkiye ve küresel pazarlarda tedarik zincirleri ve satın alma süreçleri üzerindeki etkilerini inceleyeceğim. Ayrıca, bu dönemi verimli bir şekilde yönetmek için stratejik önerilerde bulunacağım. Haydi buyurun.
Ramazan’da Tüketim Alışkanlıkları: Talep Artışı ve Ürün Çeşitliliği
Çoğumuzun malumunda olduğu gibi, Ramazan ayı, özellikle gıda ve perakende sektörlerinde belirgin bir talep artışına neden olur. İftar ve sahur sofralarının zenginliği, geleneksel yemekler ve tatlılar, tüketicilerin alışveriş davranışlarını şekillendirir. Türkiye’de, bu dönemde marketlerde taze gıda, et, süt ürünleri, bakliyat ve tatlı malzemelerine olan talep ciddi oranda artar. Örneğin, hurma, Ramazan’ın simgesel ürünlerinden biridir ve özellikle bu dönemde ithalatı artar. Türkiye’de üretilen lokum, güllaç gibi geleneksel tatlılar da Ramazan’da hem yerel hem de uluslararası pazarlarda büyük ilgi görür.
Bu talep artışı, tedarik zincirlerinin daha hassas bir şekilde planlanmasını gerektirir. Özellikle taze ürünlerin tedarikinde zamanlama kritik öneme sahiptir. Tedarikçiler, üreticiler ve perakendeciler, Ramazan öncesi stoklarını artırarak ve lojistik süreçlerini hızlandırarak tüketici talebini karşılamaya çalışır. Örneğin, Türkiye’de büyük market zincirleri, Ramazan öncesi tedarikçileriyle yakın iş birliği yaparak, özellikle iftar ve sahur ürünlerinin raflarda eksik olmamasını sağlar.
Dijital Satın Alma Kanallarının Rolü: Online Alışveriş ve Hızlı Teslimat
Son yıllarda, özellikle pandemi sonrası dönemde, dijital satın alma kanallarının kullanımı hızla artmış durumda. Ramazan ayı da bu eğilimi daha da belirgin hale getiriyor. Türkiye’de ve dünya genelinde tüketiciler, iftar ve sahur hazırlıklarını kolaylaştırmak için online market alışverişlerine yöneliyor. Büyük perakendeciler ve yerel esnaf, bu talebi karşılamak için online sipariş ve hızlı teslimat seçeneklerini genişletiyor.
Örneğin, Türkiye’de Migros, CarrefourSA ve Getir gibi şirketler, Ramazan ayına özel kampanyalar ve hızlı teslimat seçenekleri sunarak tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılıyor. Benzer şekilde, Suudi Arabistan’da Noon ve Amazon.ae gibi platformlar, Ramazan’a özel indirimler ve hızlı teslimat seçenekleriyle tüketicilere ulaşıyor. Bu durum, tedarik zincirlerinin dijital dönüşüme uyum sağlamasını ve lojistik operasyonlarını optimize etmesini gerektiriyor.
Küresel Tedarik Zincirlerinde Ramazan Etkisi
Ramazan ayının etkileri sadece Türkiye ile sınırlı değil. Dünya genelinde 1.9 milyar Müslüman nüfusun yaşadığı düşünüldüğünde, bu ayın küresel tedarik zincirleri üzerinde de önemli bir etkisi var. Özellikle Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Güneydoğu Asya gibi bölgelerde, Ramazan ayı boyunca tüketim alışkanlıkları benzer şekilde değişiyor.
Örneğin, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde, Ramazan ayı boyunca gıda ve perakende sektörlerinde ciddi bir talep artışı yaşanıyor. Bu durum, küresel tedarik zincirlerinin bu bölgelere yönelik olarak daha fazla ürün sevkiyatı yapmasını gerektiriyor. Ayrıca, bu ülkelerdeki yerel tedarikçiler de stoklarını artırarak, tüketici talebini karşılamaya çalışıyor.
Ramazan ayı, aynı zamanda uluslararası ticaretin de hareketlendiği bir dönem. Özellikle geleneksel Ramazan ürünleri, bu dönemde ihracat ve ithalatın artmasına neden oluyor. Türkiye, bu ürünlerin ihracatında önemli bir rol oynuyor. Örneğin, Türk lokumu ve diğer geleneksel tatlılar, Ramazan ayında Ortadoğu ülkelerinde büyük talep görüyor. Ayrıca, diğer taraftan Türkiye’nin hurma ithalatı da bu dönemde artıyor, çünkü hurma, Ramazan sofralarının vazgeçilmezi ve orucun açılışında önemli bir gelenek ve sünnetin bir parçası olarak önemini hep koruyor.
Ramazan’da Satın Alma ve Tedarik Zinciri Yönetimi İçin Stratejik Öneriler
Ramazan ayının tedarik zincirleri ve satın alma süreçleri üzerindeki etkilerini yönetmek, hem yerel hem de küresel şirketler için büyük bir önem taşıyor. İşte bu dönemi daha verimli yönetmek için size bazı stratejik öneriler:
- Talebi Öngörün ve Stokları Planlayın: Ramazan ayı boyunca artan talebi öngörmek ve stoklarınızı buna göre planlamak, tedarik zincirlerinizin sorunsuz çalışmasını sağlar. Özellikle taze ürünler ve geleneksel Ramazan ürünleri için tedarikçilerinizle yakın iş birliği yapın. Bunların yetmeyeceği durumlarda ise yapay zeka tahminleme araçlarını kullanmak işletmelerin daha nokta atışı planlama yapmasına olanak verir.
- Dijital Dönüşümü Hızlandırın: Online satış kanallarınızı Ramazan ayına özel olarak optimize edin. Hızlı teslimat seçenekleri sunarak, tüketicilerin iftar ve sahur hazırlıklarını kolaylaştırın. Mobil uygulamalar ve sosyal medya kampanyalarıyla tüketicilere ulaşın. Ramazan ayına özel davranın ve böyle olun.
- Lojistik Operasyonlarınızı Esnetin: Teslimat süreçlerinizi hızlandırın ve lojistik operasyonlarınızı Ramazan ayının yoğunluğuna göre ayarlayın. Özellikle iftar saatlerine yakın teslimatlar için ekstra kaynak ayırın. Bu aynı zamanda tüketici tercihlerinde işletmenize pozitif katkı sağlayacaktır.
- Kültürel Hassasiyetlere Önem Verin: Ramazan ayına özel ürünler ve kampanyalar geliştirerek, tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayın. Örneğin, geleneksel iftar menüleri veya Ramazan paketleri sunabilirsiniz. İki madde önce söylediğim gibi Ramazan ayına özenli hazırlanın ve bu aya özel ürün ve teklifleriniz olsun.
- Küresel Tedarik Zincirlerini Gözden Geçirin: Uluslararası tedarik zincirlerinizi Ramazan ayına göre yeniden değerlendirin. Özellikle Müslüman nüfusun yoğun olduğu bölgelere yönelik ihracat ve ithalat stratejilerinizi gözden geçirin. Bu işletmenizin yurt dışı açılım stratejisinin bir parçası olmalıdır.
Ezcümle, Ramazan ayı, tüketim alışkanlıklarından tedarik zincirlerine kadar birçok alanda önemli değişikliklere neden oluyor. Türkiye gibi Müslüman nüfusun yoğun olduğu ülkelerde, bu etkiler daha belirgin olurken, küresel tedarik zincirleri de bu dönemde ciddi bir hareketlilik yaşıyor. Şirketler, Ramazan ayının getirdiği fırsatları değerlendirmek ve zorlukların üstesinden gelmek için doğru stratejiler geliştirmeli. Bu sayede, hem tüketici memnuniyetini artırabilir hem de tedarik zincirlerinin verimliliğini koruyabilirler.
Ramazan ayı, sadece manevi bir dönem değil, aynı zamanda iş dünyası için de büyük bir fırsatlar ve zorluklar dönemidir. Bu dönemi doğru yönetmek, hem yerel hem de küresel şirketler için büyük bir rekabet avantajı sağlayabilir. Herkese tekrar hayırlı Ramazanlar.
Olgar ATASEVEN
Girişimci, İş İnsanı, Yazar, Konuşmacı








Sürekli Bilgi Yenilemesi Modern İşyerinde Yaşı Nasıl Ortadan Kaldırır?
TSKB, bir ilke imza atarak Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) ile uyumlu ilk rapor olma özelliği taşıyan 2024 Entegre Faaliyet Raporu’nu “Geleceği Dönüştüren 75 Yıl: Kalkınmanın Dünü, Bugünü, Yarını” başlığıyla yayımladı.
Rapora ulaşmak için linke tıklayabilirsiniz: 
Hayatın içinde kendimiz geliştirebildiğimiz kadar geliştirmeye, öğrenme açlığımızı bastırmaya ve sosyalleşmeye çabalıyoruz. İş yerinde çalışma arkadaşlarımız, yöneticilerimiz ve astlarımız ile ailemizden daha fazla zaman geçiriyoruz. Fakat ailemizden, okuduğumuz okullardan aldığım eğitimler ile kendi birey kişiliğimizi oluşturuyoruz.
Psikolojik taciz (mobbing) özellikle işyerlerinde işçisini tazminatsız işten çıkarmayı planlayan bazı işverenlerce sıkça başvurulan bir yöntemdir. Örneğin işçiyi iş arkadaşları yanında küçük düşürücü sözlerle azarlamak, yalnızlaştırmak, dışlamak, diğer işçilere verilen haklarda eşit davranmamak, iş vermemek ya da aşırı iş vermek gibi söz, hal ve davranışlar işçiyi yıldırarak işten kendisinin ayrılması için uygulanan politikalardan bazılarıdır. Ancak psikolojik tacize uğrayan kişinin sistematik olarak bu duruma maruz kalması gerekir. Başka bir anlatımla işvereninden bir kez azar işiten kişiden ziyade, sürekli tekrarlanan hakaretler, sistematik bir biçimde devam eden baskılar, işçiyi görmezlikten gelme, onu yok sayma gibi davranışların sürekli işçi üzerinde yinelenmesi hali psikolojik tacizi oluşturur 


Kamu alımlarında tıbbi cihazların bakım, onarım ve yedek parça temini büyük önem taşımaktadır. Özellikle ileri teknoloji içeren ve yüksek maliyetli cihazlarda, yetkili servis zorunluluğu yaygın bir uygulamadır.
Araştırmalar, belirli kategorilerde bazı ülkelerin kalite algısının yüksek olduğunu göstermektedir. Örneğin, İtalya moda, Almanya mühendislik, İsviçre finansal güvence ve Japonya elektronik kategorilerinde tüketiciler tarafından daha kaliteli olarak algılanmaktadırlar. Bu etki, zamanla oluşmuş önyargıların, taraflılığın, etnosentrizmin, kültürel ve demografik farklılıkların bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. (Gürhan ve Maheswaran, 2000; Uyar ve Dursun, 2015).




Dövizin bu hali neye benzer biliyor musunuz? Yakıt göstergesi hatalı, doğrusu göstermeyen otomobile benzer. Arabanın deposunda ne kadar yakıt olduğunu hiç bilemediğin gibi, bu yakıtın seni uzun yolda nerede naçar bırakacağını da bilemezsin.
Üretim maliyetleri günden güne artınca yurt içine satış yaptığı peynirlerin fiyatı periyodik olarak artmaktadır. Peynirin fiyatı artmak zorunda zira üretim ve hammadde ile işletme maliyetleri sürekli artıyor. Haliyle yurt dışına satış yaptığı peynirlerin de fiyatını arttırmak zorunda kaldı. Üretim maliyetlerini Türk Lirası olarak yapan firma, yurt dışına fiyatlama yaparken Türk Lirası olarak maliyetini hesap ettiği 1 kg peynirin fiyatını 1 USD kuruna bölerek yurt dışına satacağı peynirin fiyatını belirliyordu. Tabii ülkemizde sürekli maliyetler artış gösterip de USD fiyatı artış göstermeyince, USD cinsinden hesapladığı peynir fiyatı oldukça yüksekte kaldı. Yani global pazardaki emsal peynir fiyatının üzerinde bir fiyat oluştu.
Reşat BAĞCIOĞLU
Siemens, Amerika’da imalat sektöründe yeni iş imkanları, yazılım ve yapay zeka altyapısı için ABD’ye 10 milyar dolardan fazla ek yatırım yapıyor. Son yatırımlarla birlikte Siemens’in geride bıraktığımız 20 yılda ABD’ye yaptığı toplam yatırım tutarı 100 milyar doları aştı. Teksas ve Kaliforniya’da bulunan yeni ve genişletilmiş fabrikaların imalat sektöründe 900’ün üzerinde vasıflı işçiye iş imkânı yaratması bekleniyor.
