Yeni Nesil Uluslararası Ticaretin Küresel Dünyadaki Yansımaları

Alım - Satım

Ayten Nayir
Ayten Nayir
1980 yılında İstanbul'da doğdum. İlk, Orta ve Lise öğrenimimi İstanbul'da tamamladım. Gazi Üniversitesi İşletmecilik bölümünden derece ile mezun olduktan sonra, Dumlupınar Üniversitesi İşetme Fakültesini bitirdim. Sakarya Üniversitesinde İşletme üzerine Yüksek Lisans Eğitimimi tamamladım. Daha sonra Sakarya Üniversitesinde Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel Anabilim Dalında ikinci yüksek lisansıma başladım. EMES A.Ş. firmasında 17 yıldır Yurtdışı Satış ve Pazarlama Sorumlusu olarak görev yapmaktayım. Bu zamana kadar ihracat, ithalat, mevzuat, pazar araştırması, müşteri ilişkileri, pazarlama ve satış, yönetim ve organizasyon, işletme yönetimi gibi birçok farklı alanda eğitimler aldım. Eğitmenlik ve köşe yazarlığı kimliklerim de bulunmaktadır.

Nedir bu yeni nesil uluslararası ticaret? birileri yeni nesil dış ticaret diyor, birileri de yeni nesil ihracat diyor…

Aslında dünya ticaretinin yasalarında değişen bir şey olmadı.

Dünya ticaretinde pandemiyle ve pandemiden sonra gelen etkilerle birlikte birtakım kurallar değişti.

Savaşında patlak vermesiyle birlikte yeni değişiklikler ve yeni işleyip biçimleri de gündeme geldi.

Uluslararası ticaret çağın ve ortamın durumuna göre kendini yeniden şekillendirdiği için “yeni nesil” olarak adlandırılmaya başlandı.

Sadece ticarette değil sosyal yaşantımızda da birçok kullanımda “yeni nesil” kavramını hayatımızın içerisine katar olduk.

Uluslararası ticaretin içerisine yeni nesil diye bir kavram eklendi ve değişen kurallarda bu kavramında içerisinde güncellenerek dünyaya servis edildi. Sadece uluslararası ticarette değil ulusal ticarette de kendini gösterdi. Ancak etkileri uluslararası alanda daha fazla hissedildi.

Peki neler oldu? Bu değişiklikler gelecek dönemdeki küresel ve ticari ilişkilere nasıl etki edecek?

Her şeyden önce ticaretin rengi ve ilişkilerin boyutu değişti. Gelecekte de bu değişimin boyutu daha farklı noktalarda karşımıza çıkacak. Bunun sinyallerini dünya piyasalarında şimdiden almaya başladık.

Birbirileriyle yakın ilişkileri olan ülkeler pandemi de başlarının çaresine bakmak için kendi kabuklarına çekildiler. Belirli bir süre kimsenin kimseye hayrı dokunmadı. Bu da bu tür durumlarda ülke olarak tek başına ayakta durabilmenin gücünü bir kez daha hatırlattı. Her ülke zor günlerinde yanında olan ülkelerin dostluğunu da test etmiş oldu. Siyasal dengeler farklı noktalara taşındı. Sosyal yaşamda değişiklikler belirdi. İlişkilerin arasına mesafeler girdi ancak insanların birbirine verdiği değer arttı ve unutulan değerler yeniden hatırlanmaya başlandı.

Müşterilerimizle olan yüz yüze ve sıcak ziyaretlerimize bir süre ara vermek zorunda kaldık. Teknoloji bunu bize Zoom ve alternatif görüşme yolları ile sağladı. Buradan da bir fayda çıkardık ve müşterilerimize her an ve kısa sürede teknoloji üzerinden ulaşmanın rahatlığını yaşadık. Maliyet dolayısıyla gidilemeyen veya çok uzak ülkelerde olan mevcut ve potansiyel müşterimizle de bu iletişim yolu ile bağlantı kurmayı öğrendik. Mesafelerin hiçbir şey teknolojinin her şey olduğunun farkına vardık.

Bugün dünyanın öteki ucundaki mevcut ve potansiyel müşterilerimizle internet üzerinden istediğimiz toplantıları yapar hale geldik. Sıcak satış her zaman için daha iyidir tabii ki ancak pandeminin etkileri devam ederken ve dünyadaki ekonomik krizin etkileri sürerken müşterilerimiz masraf yapmamızı ve yavaş ekonomik durum nedeniyle kendilerini ziyaret etmemizi istemeyebilirler. Bu durumda onlarla olan iletişimimizi online görüşme yoluyla faydaya dönüştürebildik. Bu da yeni bir kavramı beraberinde getirdi. Online sunum teknikleri… Sunum teknikleri ayrı bir beceri gerektirirken online sunum tekniklerinin ve becerilerini de öğrenmemiz gerekti. Enerji ve coşkumuzu müşterilerimize ekranlar arkasından yansıtmaya çalıştık. Müşteri ikna taktiklerimizde de güncellemeler yapmak zorunda kaldık.

Ülkeler arası seyahatler azaldığı için turizm sektöründe bir daralma meydana geldi. Bu sektörde hizmet veren çalışanlar başka sektörlere yönelmek zorunda kaldılar. Firma sahipleri alternatif iş olanakları üzerine odaklandılar. Bazı firmalar rotalarını sanal ortamda toplantı organizasyonlarına dönüştürdü.

Fuarları sanal yapar hale geldik. Yüz yüze ilişkileri güçlendirdiğimiz, müşterinin ürüne dokunarak ürünü test ettiği fiziki fuarlar, hibrit ve sanal olarak adlandırıldı. Sanal fuarlar her sektör için uygun olmadı. Bazı sektörler için de zaman ve maliyet tasarrufu sağladı. Fiziki fuarlar göre ürünlerimizi sergileyeceğimiz süre sanal fuarlarda daha fazla oldu. Müşteri ile sıcak bir görüşme olmadı bununla birlikte sanal fuarlar bir reklam aracı gibi kullanılarak ürünlerimizin daha fazla sergilenmesini sağladı. Sektöre, sanal fuar olarak yeni bir kavram girmiş oldu. Pandemi dönemlerinde de bu tür fuarlarda ticari faaliyetlere devam edebilme yolunu geliştirdik. Satışları düşen fuar firmaları için de sanal ortamda fuar düzenleme alternatifi yoluyla gelir kayıplarını bir miktar azalttılar.

Sosyal medya kanallarının kullanımına daha fazla önem vermeye başladık. Aslında hepimiz daha fazla teknolojik insan olmaya başladık. Her an telefonlar ellerimizde müşterilerimizi, tedarikçilerimizi ve rakiplerimizi takip eder hale geldik. Bunun yansıması olarak firmalarda sosyal medya iletişim uzmanı adı altında yeni bir meslek dalı oluştu. Firmalar web sitelerini daha etkili hale getirmeye başladı. Bu da bilgi teknolojileri alanında çalışan kişilerin mesleki değerlerinin daha fazla artmasını sağladı. Biz dış ticaret çalışanları da e-ticaret eğitimleri almaya başladık ve mesleğimizin içerisine yerleşen bu kavramı da öğrendik.

E-ticaretin önemi daha fazla anlaşılmaya başladı. Firmalar e-ticaret siteleri kurmaya ağırlık verdiler ve mevcut e-ticaret sitesi olan firmalar bunu geliştirme yoluna gittiler. Belki de en önemli adımlardan biri bu oldu. E-ticaretin dünyadaki şanı ve şöhreti arttı. Dünya da eskinden de yaygın olan bu sistemi bizlerde ülkemizde önemini daha fazla anlamaya başladık ve bu yöndeki yatırımlarımızı ve Devlet desteklerimizi arttırdık. E-ticaret sitelerine üyelik ve tanıtım çalışmaları arttı. Ulusal ve uluslararası ticarette birçok firma bu siteleri kullanmaya başladı. E-ticaret siteleri üzerinden satın almalar artmaya başladı. Bu durum müşterilerde davranış biçimi haline geldi ve pandemi sonrası da devam etti. Müşteri artık internetten satın almanın rahatlığına ve alternatif fiyatları karşılaştırmanın kolaylığına alıştı. Kurye çalışanlarına ilgi arttı ve bu konuda yetişmiş, müşteri odaklı bilinçli çalışanlar yetişmeye başladı.

Müşteri istihbarat kanalları değişti. Daha farklı yollardan ve kanallardan müşteri aramamız gerekti. Rekabet küresel düzeye çıktı. Maliyetler arttı ve karlar düştü. Her ülkedeki karlılık dengesi değişti ve müşteriler farklı ülkelerdeki farklı fiyat dengeleriyle rekabet etmek zorunda kaldılar. Bu durum üretim ve hizmet sektöründe faaliyet veren firmaların müşterilerine daha farklı yollarla yaklaşım geliştirmelerini sağladı. Yeni nesil müşteri bulma kavramı diye bir kavram oluştu. Yerinde ve masa başı araştırması ile bulduğumuz müşterileri artık online platformlarda ve sosyal medyada aramaya başladık. İnternet kullanımın yaygın olmadığı ülkelerde firmalar, sosyal medya araçlarını kullanarak online satış yapma konularını düşünmeye başladılar. Profesyonel web siteleri yapamadılar ancak sosyal medya ve iletişim araçlarını daha fazla ve bilinçli kullanmaya başlamanın yollarını keşfettiler.

Müşteriler eskisi gibi çok stoklu çalışmayı bıraktı. Bu durumda pazarların daralmasına neden oldu. Bulunması zor ürünlerden stoklar tutulmaya başlandı. Belirsizlikten dolayı sipariş bazlı çalışma şekline geçildi. Müşteri siparişi aldı, ödemesini yaptı ve bir sonraki siparişe kadar hareket göstermedi. Pazarda herkes risk almadan elinde olan siparişlere yöneldi. Dünya genelinde gelir düzeyindeki düşüşler endüstriyel piyasalarda da yansıdı. Satınalma gücü düşerken bununla ters orantılı olarak hammadde maliyetleri ve ürünlerin birim fiyatlarında artış meydana geldi. Bu da ticaretin dengesizliğine neden oldu.

Rekabetin dengesi tamamen değişti ve ticaret kıyasıya bir savaşa dönüştü. Uluslararası ticarette stratejik düşünme dönemi başladı. Dünya global bir köy haline dönüştü. Bir ülkede meydana gelen sosyal, siyasal ve ekonomik olumsuzluk diğer ülkeleri de zincirleme etkiledi. Bu durum uluslararası ticaretin bundan sonraki değişmez kuralı oldu.

Birçok ülkede online gümrükleme sistemine geçildi. Mal mukabili ödeme ihracatımızda önemli bir paya sahipti. Dünya çapındaki ekonomik dengesizlik nedeniyle alım gücü düştü ve gümrük verilerine göre mal mukabili ihracatlar daha da yükseldi. Bununla birlikte ürünün bulunmasının zor olduğu zamanlarda peşin ihracatlarda artışlar meydana geldi. Kripto para kavramını daha fazla duyar hale geldik.

Uluslararası ticarette bu kadar şey değişti de onun ayrılmaz bütünü olan lojistik değişmedi mi? hiç değişmez olur mu? asıl köklü değişim orada kendini gösterdi. Lojistik maliyetleri çok fazla arttı. Aylık ve yıllık yapılan lojistik anlaşmaları günlük görüşülmeye başlandı. Lojistikteki artışlar ürün maliyetlerine yansıdı ve ürünlerin satış fiyatlarında artışlar meydana geldi. Teslimat süreleri uzadı. Lojistik firmaları kıyasıya bir rekabetin içerisinde kaldı. Lojistik problemleri nedeniyle müşterilere geç ulaşan ürünler ve maliyetler, müşterilerin hızlı sipariş gönderme süreçlerini de etkileri ve bu durumda firmalara sipariş düşüşleri olarak yansıdı. Konteynır krizi gündeme geldi. Lojistik sektörü iyice kızıştı.

Pandemi ile birlikte bazı sektörlerde üretim artarken bazı sektörlerde ise duraklama yaşandı. Tam pandemi bitti, her şey yoluna girmeye başlıyor derken savaş gündeme ansızın oturdu. Global bir köy olan Dünya’da savaşın etkileri zincirleme olarak her ülkeyi etkiledi. Savaşta bir tarafa destek çıkma, diğer tarafa tepki gösterme derken taşlar tekrar yerinden oynadı ve ticaretin dengesini yeniden değişti. Swiftler kapandı, ülkeler arası soğuk savaşlar belirdi ve enerji krizi kapıda kendini göstermeye başladı. Enerji krizi devam ederse, ticaretin boyutunda daha farklı değişimlerde kendini göstermeye başlayacak ve ticaretin dengesi daha farklı konular üzerinden gidecektir. Savaşla birlikte paralel ihracat kavramını daha sık duymaya başladık. Çok kullanmadığımız bir uygulama ortaya çıktı ve bu tür durumla karşılaşabilecek ülkeler için alternatif bir ticaret yolu açıldı.

Son yıllarda yaşadığımız tüm bu olumsuzluklar bize güçlü olmanın ve ticareti durdurmadan alternatif yollarla nasıl? yürütmemiz gerektiğini öğretti. Yurtdışı kaynaklı yayınlarda dünya ticaretindeki bu dengesizliğin ekstra yeni olumsuzluklar gelişmezse, 2025 yılına kadar belirsizlikler içerisinde devam edeceği yönündedir. Bunun için özellikle biz dış ticaret meslek mensuplarının alanımızla ilgili her konuyu farklı kaynaklardan dikkatlice ve titizlikle takip etmemiz, gelecek olumsuzluklara karşı önceden stratejiler geliştirmemiz gerekmektedir.

Gelecekte dünya ticaretinin seyrinde çok önemli değişikler olacak… Dünya ticaretinin şekli ve boyutu nasıl değişecek?  Güncel gelişmeleri merakla bekliyor ve takip ediyoruz.

Saygılarımla,

Ayten NAYİR

EMES A.Ş. YURTDIŞI SATIŞ ve PAZARLAMA SORUMLUSU

ayten.nayir@emesteker.com

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

  • Çin'den Ürün Tedariki
  • Küresel Ürün ve Firma Araştırması
  • Ülke / Pazar Analizi ve Raporlaması
  • Akreditif, Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı

Dünyaya Açıl

Satınalma Dergisine ABONE OL

Dijital Abonelik ile Satınalma Dergisinin yayınlanmış tüm sayılarına erişebilir, Buyer Network Öğrenme Merkezi'nde eğitim dokümanlarına ulaşabilirsiniz.

SATINALMA DERGİSİ 11 YILLIK ARŞİVİ

Tüm Arşive ve Gelecek 12 Sayıya Dijital Erişim

Buyer Network Öğrenme Merkezi

Kariyerinizi Geliştirecek Uzaktan Eğitim Seçeneklerine Sahip Olun

ŞİRKET ÜYELİK AVANTAJI

10 Yöneticiye Kadar Geniş Takımlar için Şirket Paketini Satın Alın

Satınalma Operasyonları Dijitalleşiyor !

 

 

 

 

 


 

 

 

This will close in 20 seconds