İşçinin İşverenin Malına Vermiş Olduğu Zararı Ödemiş Olması İşverenin Fesih Hakkını Ortadan Kaldırır mı?

Lütfi İnciroğlu
Lütfi İnciroğluhttps://www.incirogludanismanlik.com/
İnciroğlu Danışmanlık Denetim ve Eğitim Hizmetleri şirketinin kurucu Genel Müdürü olan Lütfi İNCİROĞLU, özel sektöre yönelik iş hukuku, sendikalar hukuku, sosyal güvenlik hukuku ve yabancı çalışma izinleri hukuku alanlarında danışmanlık, denetim ve eğitim hizmetleri vermektedir. Muhtelif dergi ve gazetelerde makaleleri, çeşitli üniversitelerde, kongre ve konferanslarda sunduğu bildirileri ve yayımlanmış yedi adet kitabı bulunan İNCİROĞLU Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda emekli Genel Müdür Yardımcısı’dır.
spot_imgspot_img

İşçinin İşverenin Malına Vermiş Olduğu Za­rarı Ödemiş Olması İşverenin Fesih Hakkını Ortadan Kaldırır mı?

Lütfi İNCİROĞLUSatınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İşçinin İşverenin Malına Vermiş Olduğu Zararı ödemiş Olması İşverenin Fesih Hakkını Ortadan Kaldırır Mı

6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda işçinin, yüklendiği işi özenle yerine getirmesi öngörülmüştür (m. 396/I). Özen borcu, işçinin temel edim yükümü olan işin tam olarak ifasını sağlayan her türlü dikkat ve itinayı göstermesi, yapılan işin gerektirdiği nitelik ve yetenekleri gerektiği şekilde kullanmasıdır.

İşçinin özen borcu, başka bir anlatımla işçinin asli edim yükümü olan işin görülmesi sırasında gereken tüm dikkati göstermesi, mesleki bilgisini, fikri ve bedeni yeteneklerini gerektiği şekilde kullanmasını ifade eder. Bu anlamda değerlendirildiğinde, özen borcunun dürüstlük kuralı ile dorudan ilgisi bulun­maktadır. Çünkü işçi, dürüstlük kuralları çerçevesinde işini özenle yapmak zorundadır[1]..

Özen borcuna aykırılık halinde uygulanacak yaptırım, 4857 sayılı İş Kanunu m.25/II- (ı)’da düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, “İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesi­satı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyeme­yecek derecede hasara ve kayba uğratması” halinde, iş sözleşmesi haklı ne­denle derhal feshedilebilecektir.

Yargıtay uygulamasına göre ise bu gibi durumlarda, “İşçinin kusursuz olduğunun ortaya çıkması halinde, işverenin haklı fesih imkânı olmadığı gibi işçinin kusuru belli bir yüzde ya da belli bir oran olarak saptanmışsa; zararın miktarının bu kusur nispetinde azaltıldıktan sonra otuz günlük ücreti aşıp aşmadığına bakılmalıdır (Yargıtay 9.HD. 281.2010 gün, 2008/14825 E, 2010/1448 K.).

Zararın işçinin kasıtlı davranışından ya da taksirli eyleminden kaynak­lanmasının hukukî sonuca etkisi bulunmamaktadır. Örneğin işverene ait iş makinesi paletlerine kasten metal cisim sokmak suretiyle zarar veren veya trafik kazası sonucu işvereni zarara uğratan işçinin aynı şekilde iş sözleşme­leri haklı nedenle sona erdirilebilir. İşçinin kusuru ve zararı, ayrı ayrı uzman kişilerce belirlenmelidir (Yargıtay 9.HD. 26.1.2010 gün, 2009/25906 E, 2010/1326 K).

Zararın otuz günlük ücreti aşması durumunda işverenin fesih hakkı do­ğar. İşçinin zararı derhal ödemiş ya da ödeyecek olması, işverenin bu hakkını ortadan kaldırmaz. İşverence zarar tutarının işçiden talep edilmemiş olması fesih hakkını ortadan kaldırmaz.

4857 sayılı İş Kanununun 26 ncı maddesi yönünden bir yıllık hak dü­şürücü süre, zarara neden olan olayın oluşumu tarihinden itibaren başlar. An­cak altı iş günlük ikinci süre, zarar miktarının belirlenmesinin ardından, bu durumun feshe yetkili makama iletilmesiyle işlemeye başlayacaktır. Zarar miktarının belirlenmesi bazen uzun zaman alabilir ve fesih hakkının kullanıl­ması bakımından zarar miktarının belirlenmesi ve işçinin ücreti ile kıyaslan­ması zorunluluğu vardır.

Somut uyuşmazlıkta, iş sözleşmesi, davalı tarafça, davacı işçinin işini özensiz yapması ve bunun sonucunda şirketi para ve ticari itibar kaybına uğ­ratması gerekçesiyle, feshedilmiştir.

Mahkemece, feshe dayanak gösterilen sebeplere yönelik olarak davalı işyerinde yapılan iş konusunda uzman bir mühendis eşliğinde, davalı işye­rinde keşif yapılmak suretiyle, söz konusu zarar ve kusurla ilgili rapor alına­rak ve yukarıda belirtilen ilkeler göz önünde tutularak feshin haklı olup ol­madığının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile so­nuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir”[2].

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İşçinin İşverenin Malına Vermiş Olduğu Zararı ödemiş Olması İşverenin Fesih Hakkını Ortadan Kaldırır MıSonuç olarak, işçi dürüstlük kuralları çerçevesinde işini özenle yapmak zorundadır. Özen borcuna aykırılık halinde uygulanacak yaptırım ise, 4857 sayılı İş Kanunu m.25/II- (ı)’da düzenlenmiştir. İşçinin işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesi­satı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyeme­yecek derecede hasara ve kayba uğratması zararın otuz günlük ücreti aşması durumunda işverenin fesih hakkı doğar. İşçinin zararı derhal ödemiş ya da ödeyecek olması, işverenin bu hakkını ortadan kaldırmaz. İşverence zarar tutarının işçiden talep edilmemiş olması da fesih hakkını ortadan kaldırmaz.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] ÇELİK/Nuri, CANİKLİOĞLU/Nurşen, CANBOLAT/Talat, İş Hu­kuku Dersleri, Yenilenmiş 33.Baskı, İstanbul 2020, s.266

[2] Y9HD. 06.11.2017 T., E.2017/6818, K.2017/17408 Legalbank.

Lütfi İnciroğlu
Lütfi İnciroğluhttps://www.incirogludanismanlik.com/
İnciroğlu Danışmanlık Denetim ve Eğitim Hizmetleri şirketinin kurucu Genel Müdürü olan Lütfi İNCİROĞLU, özel sektöre yönelik iş hukuku, sendikalar hukuku, sosyal güvenlik hukuku ve yabancı çalışma izinleri hukuku alanlarında danışmanlık, denetim ve eğitim hizmetleri vermektedir. Muhtelif dergi ve gazetelerde makaleleri, çeşitli üniversitelerde, kongre ve konferanslarda sunduğu bildirileri ve yayımlanmış yedi adet kitabı bulunan İNCİROĞLU Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda emekli Genel Müdür Yardımcısı’dır.

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı