Fazla çalışma, 4857 sayılı İş Kanunu’na ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan “Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği” hükümlerine göre, haftalık kırk beş saati aşan çalışmalardır (İşK m.41/1; Yönetmelik m.3). Normal çalışma ile fazla çalışma süresinin toplamı günde yasal çalışma süresi olan azami 11 saat (ara dinlenmeleri hariç) sınırını aşamaz.
Fazla çalışma sürelerinin toplamı bir yılda iki yüz yetmiş saatten fazla olamaz. Bu süre sınırı, işyerlerine veya yürütülen işlere değil, işçilerin şahıslarına ilişkindir (İşK m.41/8; Yönetmelik m.5). Ayrıca, fazla çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir saat sayılır. Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret de normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir (İşK m.41/2; Yönetmelik m.4).
Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay iş sözleşmesinin yapılması esnasında ya da bu ihtiyaç ortaya çıktığında alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapmak istemeyen işçi verdiği onayı otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilir (İşK m.41/7; Yönetmelik m.9/2).
Ayrıca işveren, fazla çalışma yaptırdığı işçilerin bu çalışma saatlerini gösteren bir belge düzenlemek, imzalı bir suretini işçinin özlük dosyasında saklamak zorundadır. İşçilerin işlemiş olan fazla çalışma ücretleri normal çalışmalarına ait ücretlerle birlikte ödenir. Bir başka deyişle, ücreti ödeme gününden itibaren “yirmi gün içinde” zorlayıcı bir neden dışında ödenmemesi, nasıl ki işçiye iş görme edimini yerine getirmekten kaçınma hakkı veriyorsa ve gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanıyorsa, fazla çalışma ücreti de ödeme gününde ödenmezse aynı sonuçları doğuracaktır (İşK m.34; Yönetmelik m. 10).
Peki, işçi tarafından ücret bordrosunun ön koşulsuz imzalanmış olması durumunda, işçi sonradan fazla çalışma ücreti iddiasında bulunabilir mi?
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, ücret bordrolarının ön koşul konulmaksızın imzalanması konusunda bu güne kadar bir takım ilkeler geliştirmiş bulunmaktadır: Bu ilkelere göre, bordrolarda fazla çalışma sütunu bulunduğu halde bu sütunun boş bırakılması, işçinin fazla çalışma yapmadığının kanıtı değildir. Böyle bir bordronun ön koşulsuz imzalanması da bu haktan vazgeçilmesi anlamında yorumlanamaz.
İşçi tarafından imzalanan belge ayrı bir sütun bulunmasına rağmen hiçbir işçiye fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilmemiş ise, bu taktirde bordroyu imzalayan işçilerin ayrıca ön koşul ileri sürmeleri gerekmez.
Yargıtay’a göre, “Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır”[1].
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır[2]..
Yargıtay başka bir kararında ise, “İlke olarak bordrolarda tahakkuk var ise ve imzalı ise daha fazla mesai yapıldığı belgeyle kanıtlanmadığı sürece fazla mesai ve tatil ücret alacaklarının reddi isabetlidir. Ancak dairemizin yerleşik uygulaması gereği ücretin bir kısmının bordroda fazla mesai alacağı olarak gösterilmesi (bordro hilesi) bordroda görünen miktarların maktu olması veya ücret miktarının ihtilaflı olması halinde, işçinin tanık beyanlarıyla ispat ettiği fazla mesai ve hafta tatili çalışmaları karşılığı ücret alacağının hesaplanarak hüküm altına alınmasıdır. Bu durumda bordro hilesi bulunmadığı takdirde ödenen miktarların dışlanması değil mahsubu yoluna gidilmelidir “ şeklinde hüküm kurmuştur [3].
Sonuç olarak, bordrolarda fazla çalışma sütunu bulunduğu halde bu sütunun boş bırakılması, işçinin fazla çalışma yapmadığının kanıtı değildir. Böyle bir bordronun ön koşulsuz imzalanması da bu haktan vazgeçilmesi anlamına gelmez. İlke olarak bordrolarda tahakkuk var ve imzalı ise daha fazla mesai yapıldığı belgeyle kanıtlanmadığı sürece fazla mesai ve tatil ücret alacaklarının reddi gerekir.
Lütfi İNCİROĞLU
[1] Y9HD.10.11.2020 T., E.2016/31670, K.2020/15577 Legalbank
[2] Y9HD.8.5.2017 T., E.2017/4779, K.2017/8122 Legalbank.
[3] Y9HD.5.07.2018 T., E.2015/21075, K.2018/14840 Legalbank.








Türkiye, güneş enerjisi potansiyeli açısından oldukça zengin bir ülke. Günlük ortalama 7.5 saat güneşlenme süresine sahip olan ülkemizin, yılda ortalama 2640 saat güneş ışığı alıyor ve yaklaşık 380 milyar kilowatt/saat güneş enerjisi potansiyeli olduğu tahmin ediliyor. Uzmanlara bu rakamların, Türkiye’nin toplam enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 30’unu karşılayabilecek düzeyde olduğunu belirtiyor. Son yıllarda dünyadaki en uygun enerji kaynaklarından biri olduğunu ispat edilen güneş enerjisi, hepimizin evlerde kullanabileceği basit yapılar haline dönüşmeye başladı. Teknolojik gelişmelere paralel olarak gelişen güneş kolektörlerinin, evlerden tarlalara kadar farklı alanlarda kullanımında da artış söz konusu.
Her yıl İtalya’nın Bologna şehrinde düzenlenen ve bu yıl 21-23 Mart 2024 tarihleri arasında 55’incisi gerçekleştirilen Uluslararası Kozmetik ve Kişisel Bakım Fuarı Cosmoprof Worldwide Bologna, 153 farklı ülkeden 3 binin üzerinde katılımcı firma ve 253 binden fazla ziyaretçisi ile dünyanın en büyük kozmetik fuarı olma özelliği taşıyor. Güzellik endüstrinin önde gelen fuarında sektörün en yeni trendleri görücüye çıkıyor.
Çikolata pek çok kişi için mutluluk kaynağı olarak görülüyor. Ancak bu tatlı atıştırmalık, şu sıralar üreticisine mutluluk getirmiyor. Dünya çapında kakao fiyatları bir süredir kesintisiz olarak artıyor. Uzmanlar fiyat artışlarına gerekçe olarak, üst üste dördüncü sezonda da süren üretimdeki düşüşe işaret ediyor. Kakao fiyatlarındaki artışın, çikolata severlerin cebini vurabileceği belirtiliyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen doğal taş sektörünün en büyük küresel buluşması Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, sağladığı ticaret hacmiyle bu yıl da sektöre umut olmaya devam edecek. Fuarda, tüm doğal taş firmaları fuarizmir’in kapalı hollerinde yer alırken C holünün büyük bir kısmı ile D holünün tamamı makine ve teknoloji firmalarına tahsis edildi. Blok mermer alanı da geçtiğimiz yıl olduğu gibi renk renk, çeşit çeşit yüzlerce blok doğal taşın sergileme alanı olacak.
Türkiye’nin ilk sürdürülebilirlik yönetim şirketi Altensis’in Yönetici Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, “ Karbon maliyetlerinin 2022 yılı düzeyinde kalması durumunda SKDM’nin Türkiye’nin AB-27’ye ihracatına olası etkisi, yıllık yaklaşık 3.3 Milyar Euro. Çimentodan tarıma kadar pek çok sektörü bir dizi önlem bekliyor” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Türkiye İşgücü İstatistikleri 2023 yılı verilerini açıklandı. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılında bir önceki yıla göre 318 bin kişi azalarak 3 milyon 264 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 1,0 puan azalarak yüzde 9,4 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,7 iken kadınlarda ise yüzde 12,6 olarak görüldü.
Dün Gelirimiz Neydi
Devlet okulları ile özel okulların kalitesi adeta yarışır düzeyde idi. Temel düzeyde devlet okullarındaki oldukça donanımlı, liyakatlı, mesleğinde parmakla gösterilen başarılı öğretmenlerin yetiştirdiği öğrencilerin pek çoğu farklı okul ve üniversitelere girebiliyordu. Öğrencinin eğitim ve öğretim hayatında yükselmesine basamak teşkil eden bilgiler öğretiliyordu. Öğrencinin temel eğitiminin oldukça önemli olduğu dün ve bugün, öğrencinin iş hayatına atıldığında okuduğu okul ve aldığı eğitimin kalitesi son derece önemli bir referans olacaktır.
ABD enflasyonu 2023’ün son ayında beklentiden hızlı arttı ve FED’in yakında faiz indirimlerine başlayacağı yönündeki piyasa beklentilerini sekteye uğrattı. ABD TÜFE Aralık ayında yıllık yüzde 3,4 artış kaydederek son üç ayın en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Aylık TÜFE de yüzde 0,3 ile yüzde 0,2’lik beklentinin üzerinde gerçekleşti.
Akça,Ramazan ayında belirgin bir şekilde artan gıda taşımacılığında israfın önlenmesine yönelik çalışmalara dikkat çekti.
Messe Stuttgart Ares Fuarcılık tarafından düzenlenecek olan fuar; 6 salonda, 30 bin m2’lik alanda organize edilecek. Ticaret Bakanlığı, KOSGEB, GIDABİL, EKMADER ve Türkiye Fırıncılar Federasyonu gibi kuruluşların desteğiyle düzenlenecek olan IBAKTECH, Türkiye, İtalya, Fransa, Almanya, Slovenya, Çin, İran ve Suriye gibi ülkelerden 300’ün üzerinde katılımcıya ve 500’ün üzerinde markaya ev sahipliği yapacak. Bu sayede ziyaretçiler farklı ülkelerden gelen sektör profesyonelleri ile iletişim kurarak iş birlikleri ve ticari ilişkiler geliştirebilecekler.