Çeviklik, Veri Analitiği, Strateji ve Kurumsal Performans Formülü

çeviklik, Veri Analitiği, Strateji Ve Kurumsal Performans Formülü Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Çeviklik, Veri Analitiği, Strateji ve Kurumsal Performans Formülü

Dr. Umut KÖKSAL

çeviklik, Veri Analitiği, Strateji Ve Kurumsal Performans Formülü Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemÇeviklik, veri analitiği ve kurumsal performans günümüzün dinamik iş ortamında giderek daha fazla birbiriyle bağlantılı hale gelmektedir.

Çeviklik, bir kuruluşun değişen pazar koşullarına, müşteri ihtiyaçlarına ve teknolojik gelişmelere hızla uyum sağlama becerisini ifade eder. Çevik kuruluşlar değişimi kucaklar, hızlı karar vermeyi teşvik eder ve müşteri değerine öncelik verir.

VUCA, BANI,RUPT gibi çeviklik ile ilgili olan yaklaşımları da dikkate aldığımızda, bir yetkinlik olarak çevikliğin, özellikle günümüzün hiper rekabet koşullarında kritik konulardan biri olduğunu söylemek yanlış olmaz.

İş yaşamında veri analitiğine yönelik çalışmalar ise, stratejik karar verme süreçleri açısından, zamanında, etkin, verimli ve aksiyona alınabilir iç görüler sağlayarak çevikliği teoriden çıkarıp pratiğe geçirmede kritik bir rol oynar.

Yapılandırılmış ya da yapılandırılmamış çeşitli, hacimli, karmaşık verilerin analizine yönelik projeler, uygulamalar yardımı ile, eğilimlerin tahmin edilmesi, şirketin kurumsal performansı açısından tehdit, fırsatlarını daha verimli şekilde tespit edilmesi adına, veri analizi önemlidir.

Gerçek zamanlı veriler, reaktif değil, daha proaktif ve hızlı karar vermeye yardımcı olur, bu sayede çeviklik konusunu organizasyonel yapının bir unsuru haline getirmiş olan şirketlerde, stratejik yönetimin veri analizi sayesinde daha sağlıklı yapılmasının önü açılmış olur.

Sadece sezgilere ya da yöneticinin tecrübelerine dayalı karar verme alışkanlıklarının minimize edilerek, daha analitiğe dayalı, operasyonel mükemmeliyet hedefine odaklanmış, operasyonel eylemlerin, şirketin stratejik hedefleri, taktikleri ile hizalandığı bir kurum kültürünün de oluşmasına yardımcı olur.

Çeviklik ve veri analitiği, etkin şekilde entegre edildiğinde, şirket üst yönetimi tarafından bu konuya odaklanıldığında kurumsal performans üzerinde olumlu etkiler yaratır.

Çünkü çeviklik ve veri analitiği entegre olduğunda, çalışan deneyimini, müşteri deneyimini, inovasyon kaslarını geliştirici etkiler yaratmaya başlar. Çeviklik işte o zaman teoride kalan bir olgu, kavram olmaktan çıkmaya ve bir şirketin tüm iş süreçlerinin çıktıları üzerinde somut sonuçlar doğuran bir etki yaratmaya başlar. Veri analitiği ile çeviklik can bulmaya, bu can da kurumsal performans üzerinde, rakamlar, raporlar, hedefler yönü ile göstergeler oluşturmaya başlar.

Bir diğer ifade ile;

Veri analitiği ile desteklenen çeviklik, uyarlanabilir stratejinin kritik bir etkinleştiricisi olarak hizmet eder ve bu da gelişmiş kurumsal performansı yönlendirir.

Akış:

Nedensel Akış:

Veri Analitiği → Bilgilendirilmiş Çeviklik → Uyarlanabilir Strateji → Geliştirilmiş Kurumsal Performans

çeviklik, Veri Analitiği, Strateji Ve Kurumsal Performans Formülü Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemDr. Umut KÖKSAL

UK Danışmanlık Kurucusu,

Dijital Dönüşüm Lideri, Öğretim Üyesi

ABD-Çin Ticaret Savaşı Nereye Gidiyor?

Müzakere Teknikleri Eğitimi İleri Seviye Haber Abd çin Ticaret Savaşı Nereye Gidiyor

ABD-Çin Ticaret Savaşı Nereye Gidiyor?

Müzakere Teknikleri Eğitimi İleri Seviye Haber Abd çin Ticaret Savaşı Nereye GidiyorABD-Çin ticaret savaşı, %100’ü aşan gümrük tarifeleriyle kritik bir noktaya ulaştı. Bu durum, küresel ticareti tehdit ederken resesyon riskini de artırıyor.

ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı kritik bir eşiğe ulaştı ve küresel ticareti ciddi şekilde tehdit ediyor. Karşılıklı olarak uygulanan %100’ün üzerindeki gümrük tarifeleri, iki ekonomik dev arasındaki ticareti neredeyse imkânsız hale getiriyor. Bu durum, hem ABD hem de küresel ekonomi için resesyon riskini ciddi şekilde artırıyor.

Eşi Benzeri Görülmemiş Bir Ticaret Savaşı

ABD ile Çin arasında süregelen ticaret savaşı, eşi benzeri görülmemiş boyutlara ulaştı. Başkan Donald Trump’ın 2 Nisan’da kapsamlı gümrük tarifelerini duyurmasının ardından, Çin benzer önlemlerle karşılık verdi. Sadece bir hafta içerisinde, iki ülke karşılıklı olarak ithalat kalemlerine %125 oranında ek vergi getirdi. Uygulanan tarifeler; Çin’in tekstil ve oyuncak gibi imalat ürünlerini ve ABD’nin tarım ürünleri ile yüksek teknoloji ekipmanlarını kapsıyor.

Donald Trump’ın Politikasında Tarifelerin Merkezi Rolü

Donald Trump, tarifelerin kısa vadeli maliyetinin, uzun vadeli getirileri yanında oldukça düşük olduğunu savunuyor. Tarife politikalarını, vergi indirimlerini finanse etme, ABD’nin dış ticaret açığını azaltma ve yabancı sermayeyi üretimi ABD’ye taşımaya teşvik etme aracı olarak görüyor. Çin gibi dış ticaret fazlası veren ülkelerle ticari bağların kopması, Trump’ın stratejisine tamamen uyumlu. Küresel ticaretin çökmesi riski ise Başkan Trump için endişe kaynağı değil; çünkü ona göre dünya ticareti yalnızca ABD’nin çıkarlarına hizmet ettiği sürece anlam taşıyor.

ABD Resesyon Riskiyle Karşı Karşıya 

Ekonomik ayrışma sürecine rağmen,ABD ile Çin arasındaki ticaret, küresel ekonominin temel yapı taşlarından biri olmaya devam ediyor. Tarifelerin ithalatı sekteye uğratması; mamul ürün fiyatlarında dramatik artışlara ya da bazı ithal ürünlerin tamamen pazardan çekilmesine yol açabilir. Tedarik zincirlerindeki aksamalar; otomotiv, kimya ve elektronik gibi kritik sektörleri olumsuz etkileyebilir. Yıl sonuna kadar enflasyonun %4’e ulaşması ve işsizlik oranının %5-6’ya çıkması, ABD ekonomisini resesyona sürükleyebilir.

En Kötü Senaryo: Güven krizi, Sermaye Kaçışı ve Doların Çöküşü

Daha karamsar bir senaryo ise, ABD yönetimine olan güvenin sarsılması sonucu yaşanacak uzun vadeli sermaye çıkışı ve ödemeler dengesi krizi olabilir. Son veriler bu yöndeki olasılığı artırıyor. 2 Nisan’dan bu yana ABD doları, Euro karşısında 0,93 seviyesinden 0,88’e geriledi; Hazine tahvil faizleri 50 baz puan yükseldi. Aynı dönemde S&P 500 endeksi yıl başından bu yana %7,6 değer kaybetti. Tüm bu göstergeler, sermaye kaçışının başladığını ortaya koyuyor.

Çin’in Yanıtı: İç Pazarı Destekleme Önlemleri

Çin açısından tarife şokunun etkisi, iç talebi canlandırmaya yönelik teşviklerle kısmen telafi edilebilir. Çinli sanayi şirketlerinin cirosunun %81’i hâlâ iç satışlardan gelirken, ABD’ye doğrudan ihracatın toplam içindeki payı yalnızca %2,7 seviyesinde. Bu nedenle iç pazar, Çin ekonomisinin temel dayanaklarından biri olmaya devam ediyor. Nisan sonunda yapılacak Politbüro toplantısında, Çin hükümetinin KOBİ’lere ve ihracatçılara yönelik sübvansiyon ve destek paketlerini artırması bekleniyor. Ancak dış kaynaklı belirsizliklerin devam etmesi, firmaların ve tüketicilerin yatırım ve borçlanma konusunda temkinli davranmasına yol açarak bu önlemlerin etkisini sınırlayabilir.

Ticaret Ortakları İçin Yeni Bir Değerlendirme Dönemi

ABD ile Çin arasında tırmanan ticaret savaşı, her iki ülkenin ticaret ortaklarını da stratejilerini yeniden gözden geçirmeye zorluyor. Ortak ülkeler, ya kendi sanayilerini koruma yoluna gidecek ya da daha düşük tarifelerden faydalanmak için ABD politikasına yakın durmayı tercih edecek. Bu ikinci seçenek, ASEAN gibi bölgeler üzerinden yapılan yön değiştirme (re-routing) faaliyetlerini azaltacaktır.

Müzakere Teknikleri Eğitimi İleri Seviye Haber Abd çin Ticaret Savaşı Nereye GidiyorBu durumu dengelemek isteyen Pekin, çok taraflı ticaret sistemini savunan ihracat odaklı ekonomilerle (Japonya, Güneydoğu Asya ve Avrupa) ilişkilerini onarmaya çalışabilir. Ancak bu stratejinin başarılı olması için Çin’in öncelikle ticaret ortaklarının damping konusundaki endişelerini gidermesi gerekebilir. Bu da Çin’in kendi ihracatına kota ya da asgari fiyat sınırlamaları getirmesini gündeme getirebilir.

 


MÜZAKERE TEKNİKLERİ VE PAZARLIK BECERİLERİ MAKALELERİ
“Taktikler bazen pazarlık sürecinin başı, bazen ortası bazen de sonunda etkilidir.”

PAZARLIK MASASI ve PAZARLIK TAKTİKLERİ

“If you are not at the table, you are on the menu”.

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

MÜZAKERE & PAZARLIK EĞİTİM TESTLERİ

Alım Talebi: Derz Dolgu Kalemi (Su Bazlı – Beyaz)

Alım Talebi Derz Dolgu Kalemi (su Bazlı Beyaz)

Alım Talebi: Derz Dolgu Kalemi (Su Bazlı – Beyaz)

Bir firmamız için, hızlı kuruyan, su bazlı ve kokusuz beyaz renkli derz dolgu kalemi alımı yapılacaktır. Yeniden doldurulabilir özellikte (Re-fillable) olması istenmektedir. Toplam alım hedefi 700 adettir.

Ödeme şekli nakit (peşin) olup, teslim yeri İstanbul-Esenler’dir

İlgili olan üretici ya da satıcıların, talep edilen ürünün boyutları/gramajı vb. spekleri ve diğer detayları için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Derz Dolgu Kalemi (su Bazlı Beyaz)

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (750 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup, bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

Araç Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Kasko Değer Liste Sunumunda Çelişki Olması?

Araç Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Kasko Değer Liste Sunumunda çelişki Olması Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Araç Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Kasko Değer Liste Sunumunda Çelişki Olması?

Mehmet ATASEVER

Araç Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Kasko Değer Liste Sunumunda çelişki Olması Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündemİtirazen Şikayet Konusu; Başvuru sahibinin dilekçesinde özetle; Teknik Şartname’nin 10.2’nci maddesinin “10.2. Teklifler Bakanlar Kurulu 2006/10193 sayılı kararı gereği kasım ayı itibarıyla uygulanacak Motorlu Kara Taşıtları Kasko Değer Listesinde yer alan kasko sigorta değerinin %2’sini aşmayacaktır. Teklif ekinde aşağıdaki doldurularak sunulacaktır. Teklif ekinde aşağıdaki doldurularak sunulacaktır.” şeklinde düzenlendiği, söz konusu maddenin devamında yer alan tabloda ise Binek Araç Manuel (10 Araç x 11 ay), Binek Araç Otomatik (19 Araç x 11 Ay) Kamyonet Binek Araç (1 Araç x 11 Ay) ve otomobil 8+1 kişilik (2 Araç x 11 ay) için tekliflerin 2024 yılı Aralık ayı kasko değer listesinin %2’sini aşamayacağı şeklinde düzenlemenin yer aldığı, bu bağlamda kasko değer listesinin sunulacağı ay bakımından dokümanda çelişki olduğu bu yüzden İhalenin iptal edilmesi gerektiği iddialarına yer verilmiştir.

Konu İle İlgili Emsal Kamu İhale Kurulu Kararına Göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; Hizmet Alımı Suretiyle Taşıt Edinilmesine ilişkin Esas ve Usuller’in “Amaç” başlıklı 1’inci maddesinde  “(1) Bu Esas ve Usullerin amacı, 05/01/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanununa tabi olan kurumlarda kamu hizmetlerinin gerektirdiği taşıt ihtiyacının hizmet alımı suretiyle karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemektir.” hükmü,

“Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde  “(1) Bu Esas ve Usuller, 237 sayılı Kanuna tabi olan kurumları ve taşıtları kapsar.” hükmü, “Tanımlar” başlıklı 4’üncü maddesinde  “(1) Bu Esas ve Usullerde geçen;

d) Taşıt: Kanun kapsamına giren motorlu ve motorsuz bütün ulaştırma araçlarını…ifade eder.” hükmü, “Temel amaç” başlıklı 5’inci maddesinde  “(1) Kamu hizmetlerinin gerektirdiği taşıt ihtiyacının hizmet alımı yoluyla karşılanmasının temel amacı, kamudaki taşıt giderlerinin asgari seviyeye indirilmesi ve kaynakların savurganlığa yol açılmadan, bütçe olanaklarıyla uyumlu bir biçimde kullanımının sağlanmasıdır.” hükmü,

“Genel esaslar” başlıklı 6’ncı maddesinde “1) Temel amaç çerçevesinde hizmet alımı suretiyle taşıt edinilebilmesinin genel esasları şunlardır:

a) Hizmet alımının yapıldığı yılın başında, binek ve station-wagon cinsi taşıtlar 10 yaşını, diğer taşıtlar ise 15 yaşını doldurmamış olacaktır.

b) Hizmet alımı suretiyle yabancı menşeli binek ve station-wagon cinsi taşıt edinilmesini Kanunun 10 uncu maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen makam ve hizmetler ile sınırlı olacaktır.

c) Kanuna ekli (1) ve (2) sayılı cetvellerde yer alanlar ile güvenlik önlemli (zırhlı) araçlar ve koruma altına alınanlarla ilgili yönetmelik hükümlerine göre tahsis olunan araçlar dışında kullanılacak binek ve station-wagon cinsi taşıtların motor hacmi 1600 cc’yi geçmeyecektir.

ç) Taşıtlar, yakıt hariç, şoförlü veya şoförsüz olarak edinilebilecektir.

d) Taşıtların, her türlü vergi, sigorta ve bakım-onarım gibi giderleri yükleniciye ait olacaktır.

e) Yüklenicilerce çalıştırılan şoförlerin, sözleşmeye aykırı her türlü davranışlarından, bunların taşıtlara, kurum mensuplarına ve üçüncü şahıslara verecekleri zararlardan dolayı yükleniciler sorumlu olacaktır.

f) Hizmet alımı suretiyle edinilen taşıtların (Kanuna bağlı (1) sayılı cetvelde belirtilenlere tahsis olunacak taşıtlar hariç) ön camına, 35 puntodan az olmamak kaydıyla “Resmi hizmete mahsustur” ibaresi yazılı bir levha görünür bir şekilde konulacaktır.

g) Hizmet alımı suretiyle taşıt edinilmesinin gerektirdiği giderler kurum bütçesinde öngörülen ödenekler çerçevesinde karşılanacaktır.

ğ) Kurumlar ve yükleniciler karayolları trafik mevzuatı hükümlerine uyacaklardır.

h) Hizmet alımı suretiyle taşıt edinimi kurumların tabi oldukları ihale mevzuatına göre gerçekleştirilecektir.

ı) Kurumlar, sosyal tesis kaynaklarından karşılanmak şartıyla sosyal tesis hizmetlerinde kullanılmak üzere hizmet alımı suretiyle taşıt edinebileceklerdir.

(2) Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermayelerin (Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile TBMM Genel Sekreterliği ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı hariç) hizmetleri için ihtiyaç duyulan ve yılı merkezi yönetim bütçe kanununa bağlı azami satın alma bedellerini gösterir (T) işaretli cetvelde belirtilen taşıtlardan binek, station-wagon, arazi binek, kaptı kaçtı, panel ve pick-up tipi taşıtların (fiilen arazi üzerinde çalışan arazi binek ve pick-up’lar hariç) hizmet alımı yöntemiyle ediniminde;

a) Şoför giderleri hariç yapılan taşıt kiralamalarında aylık kiralama bedeli (katma değer vergisi hariç, her türlü bakım-onarım, sigorta ve benzeri giderler dâhil), taşıtın Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği tarafından yayımlanan ve harcama talimatının verildiği ay itibarıyla uygulanacak Motorlu Kara Taşıtları Kasko Değer Listesinde yer alan kasko sigortası değerinin %2’sini aşmayacaktır

b) Şoför giderleri dâhil yapılan taşıt kiralamalarında aylık kiralama bedeli, (a) bendine göre tespit edilecek tutara yürürlükteki brüt asgari ücretin yüzde elli artırımlı tutarının ilave edilmesi suretiyle hesaplanacak tutarı aşmayacaktır.

c) Şoför gideri dâhil taşıt kiralamalarında aylık kiralama bedeli hesabında yemek, yol, resmi tatil ücreti ve benzeri giderler de dâhil yürürlükte bulunan brüt asgari ücretin yüzde elli artırımlı tutarı esas alınacak; işveren maliyeti kapsamında yer alan sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası işveren payı (%20,5) ve işsizlik sigortası işveren payı (%2) ile işçilik maliyeti üzerinden hesaplanan sözleşme giderleri ve genel giderler (%4) ise idarelerce ayrıca ödenecektir…” hükmü yer almaktadır.

İdari Şartname’nin “İhaleye katılabilmek için gereken belgeler ve yeterlik kriterleri” başlıklı 7’nci maddesinde “…7.5.4. İsteklinin teklifi kapsamında sunması ve/veya sağlaması gerektiği bu şartnamenin 7’nci maddesi dışındaki maddeleri ile teknik şartnamede belirtilen aşağıdaki belgeler ve/veya yeterlik kriterleri: Araç Listesi Teknik şartnamedeki şartları taşıyan araçlar listeye eklenecek ve aracın marka, model ve model yılı listede belirtilecek olup teklif ekinde sunulacaktır. Tek ortağın sunması yeterlidir. …” düzenlemesi,

Teknik Şartname’nin “Ekler” başlıklı 10’uncu maddesinde “…10.2. Teklifler Bakanlar Kurulu 2006/10193 sayılı kararı gereği kasım ayı itibarıyla uygulanacak Motorlu Kara Taşıtları Kasko Değer Listesinde yer alan kasko sigorta değerinin %2’sini aşmayacaktır. Teklif ekinde aşağıdaki doldurularak sunulacaktır.” düzenlemesi yer almaktadır.

Aynı maddenin devamında İdari Şartname’nin 7.5.4’üncü maddesinde belirtilen Teklif edilen Araç Listesi “(Binek Araç Manuel (10 Araç x 11 ay), Binek Araç Otomatik (19 Araç x 11 Ay) Kamyonet Binek Araç (1 Araç x 11 Ay) ve otomobil 8+1 kişilik (2 Araç x 11 ay) için teklifler 2024 yılı Aralık ayı kasko değer listesinin %2’sini aşamaz.)

İdari Şartname’nin 7.5.4’üncü maddesi çerçevesinde isteklilerden istenilen Teknik Şartname’nin ekinde yer alan “Teklif edilen araç listesi” başlıklı formun “manuel binek araç”, “otomatik binek araç”, “kamyonet binek araç” ve “otomobil” cinsi araçlar için doldurulacağı ve sunulan formda araçlara ilişkin “model yılı”, “marka adı”, “tip adı”, “araç kodu”, “araç kasko bedeli” ve “araca verilen aylık teklif (TL)” belirtilmesinin istenildiği görülmüştür.

Diğer taraftan Teknik Şartname’nin “Ekler” başlıklı 10.2’nci maddesinde tekliflerin 2024 yılı Kasım ayı Kasko Değer Listesinde yer alan kasko sigortası değerinin %2’sini aşmayacağının öngörüldüğü, aynı maddenin devamında İdari Şartname’nin 7.5.4’üncü maddesinde belirtilen Teklif edilen Araç Listesinde ise tekliflerin 2024 yılı Aralık ayı Kasko Değer Listesinde yer alan kasko sigortası değerinin %2’sini aşmayacağının öngörüldüğü tespit edilmiştir.

Bu çerçevede, Hizmet Alımı Suretiyle Taşıt Edinilmesine ilişkin Esas ve Usuller’in 6’ncı maddesinin 2’nci fıkrasının a bendinde, şoför giderleri hariç yapılan taşıt kiralamalarında aylık kiralama bedeli (katma değer vergisi hariç, her türlü bakım-onarım, sigorta ve benzeri giderler dâhil), taşıtın Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği tarafından yayımlanan ve harcama talimatının verildiği ay itibarıyla uygulanacak Motorlu Kara Taşıtları Kasko Değer Listesinde yer alan kasko sigortası değerinin %2’sini aşmayacağının hüküm altına alındığı, şikâyete konu ihalenin İhale Onay Belgesinin 12.12.2024 tarihinde onaylandığı, bu doğrultuda istekliler tarafından harcama talimatının verildiği 2024 yılının Aralık ayındaki kasko değer listelerinin esas alınması gerektiği, ancak Teknik Şartname’nin “Ekler” başlıklı 10.2’nci maddesinde teklif verilirken Bakanlar Kurulu’nun 2006/10193 sayılı kararı gereği kasım ayı itibarıyla uygulanacak Motorlu Kara Taşıtları Kasko Değer Listesinde yer alan kasko sigorta değerinin %2’sini aşmayacağının düzenlendiği, aynı maddenin devamında ise tekliflerin 2024 yılı Aralık ayı Kasko Değer Listesinde yer alan kasko sigortası değerinin %2’sini aşmayacağının düzenlendiği görüldüğünden bu haliyle Teknik Şartname düzenlemesi kapsamında istekliler tarafından teklif verirken 2024 yılının Kasım ayındaki kasko değer listelerinin mi, yoksa harcama talimatının verildiği 2024 yılının Aralık ayındaki kasko değer listelerinin mi esas alınacağı konusunda tereddütlerin yaşanabileceği, bir başka ifadeyle kasko sigorta değerinin kasım ayındaki veya aralık ayındaki liste olacağı hususunun net olmadığı anlaşıldığından Teknik Şartnamedeki söz konusu düzenlemelerin çelişkili ve mevzuata aykırı olduğu sonucuna varılmış, başvuru sahibinin bahse konu iddiasının yerinde olduğu değerlendirilmiştir.

Araç Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Kasko Değer Liste Sunumunda çelişki Olması Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemMehmet ATASEVER

Simdata Danışmanlık Y.K. Başkanı

Sağlık Bak. SGB E. Bşk./KİK E. Üyesi

Mhatasever@gmail.com

Mehmetatasever.org

Perakende Değişim Yönetimi

Perakende Değişim Yönetimi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

 Perakende Değişim Yönetimi

Dr. Ulduz AZAD

Perakende Değişim Yönetimi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemPerakendeciliğin diğer sektörlerdeki pazarlama uygulamalarından farklı olarak dağıtım ve lojistik kullanımı gibi kendine özgü bazı sistemleri vardır. Müşteriler ile iletişim son yıllarda pazarlama teorisi ve pratiğinde ön sıralarda yer almaktadır, tüm faktörlerin yanı sıra, teknoloji ile yaşanan gelişim perakende değişimini hızlandırmıştır.

Günümüzde yapılan perakende araştırmaları, geçmişte yapılmış olan kuramlama ve zengin deneysel çalışmalara kıyasla deneysel ve teorik olarak daha az derinliktedirler. Müşterilerin geleneksel mağazadan bir çevrimiçi kanala geçiş yaptıklarında çeşitli engeller ile karşılaştıkları, bazı tüketicilerin ürünler ve insanlarla doğrudan etkileşim kurmayı tercih ettiği, bazı müşterilerin çevrimiçi alışverişte öncelikle hızlı teslimat beklediği, bazılarının ise ürünlerin teslim edildiğinde hasar görmesinden endişe duyduğu gözlemlenmektedir.

Değişim Görsel

Perakendecilik ve pazarlamada kullanılan ‘strateji’ ve ‘kampanya’ gibi terimlerin çoğu askeri terminolojiden türetilmiştir (Brown, 1987). Tüketicilerin alış veriş davranışları perakendecilerin talep ve tedarik planlaması gereksinimlerini belirler (Chandon vd. 2009) ve tüketiciler, nihai süreci yürüttükleri için değer zincirinin en önemli parçasıdır (Granzin vd. 1997).

Mevcut Durumdan Hedef Duruma Geçiş Görsel

Değişimi yöneten lider, Hiyerarşiden çok paylaşımı önemsemeli, değişimin tehdit olarak algılanmasını azaltmalı, kısa vadeli başarıları anlamlı hâle getirmeli ve takım çalışmasını, iletişimi ve motivasyonu vurgulamalıdır.

Değişim Sürecinde Liderlik Aşamaları

Değişim Sürecinde Liderlik Aşamaları Görsel

Pazarlama üçgeninde, şirket, çalışanlar ve müşteriler birbirleriyle etkileşime girerek hizmet deneyimini oluşturmaktadır (Bitner vd., 2000). Hizmet pazarlama piramidine Parasuraman ve Grewal tarafından 2000 yılında teknolojinin dördüncü bir boyut olarak eklenmesi ile, şirketin, çalışanlarının, müşterilerinin ve teknolojinin tüm bileşenleri hizmet sunumunu oluşturmak için etkileşime girmektedir. Perakende dünyasında uygulanabilecek değişiim süreci için aşağıdaki 3 model önerilebilir:

Değişim Süreci Modelleri

Değişim Süreci Modelleri 2

Değişim Süreci Modelleri 3

Perakende Değişim Yönetimi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemDeğişim sürecine hazırlık için öneriler, değişimin nedenini ve sonuçlarını açıklamak, katılımı teşvik etmek, eğitim ve gelişim faaliyetleri, performans değerlendirme sistemleri ve ödül sistemleri olarak sıralanabilir. Yazının değişimi iyi yöneten sistem kurmayı hedefleyen perakendeciler için yararlı olması ümidi ile, sevgi ve selamlarımla.

Dr. Ulduz AZAD

 

Lojistikte Teknolojiyi Seçmek: Doğru Karar, Doğru Ortak, Doğru Zaman

Lojistikte Teknolojiyi Seçmek Doğru Karar, Doğru Ortak, Doğru Zaman Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Lojistikte Teknolojiyi Seçmek: Doğru Karar, Doğru Ortak, Doğru Zaman

Lojistikte Teknolojiyi Seçmek Doğru Karar, Doğru Ortak, Doğru Zaman Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemLojistik ve tedarik zinciri yönetimi, son yıllarda sadece hızla değil, akılla da yarışmak zorunda kaldı. Artık “en hızlı teslimat” kadar, “en doğru tahmin”, “en görünür sevkiyat” ve “en verimli planlama” da masada. Bu yeni rekabet ortamında teknoloji yatırımları, şirketlerin kaderini belirliyor.

Ancak şu çok net: Pazar, seçeneklerle dolu. Ama ihtiyaçlara gerçekten uyan teknoloji sayısı çok az. Yüzlerce yazılım, onlarca entegrasyon modeli ve her biri farklı altyapı gereksinimi sunuyor. Üstelik yalnızca yazılımın özellikleri değil; arkasındaki şirketin tecrübesi, destek yapısı, yerelleşme kapasitesi ve hatta kiminle çalıştığı bile fark yaratıyor.

İşte bu yazıyı, tam da bu karmaşık tabloyu biraz olsun sadeleştirmek için hazırladım. Satın alma ya da tedarik yöneticisi olarak teknolojiye yatırım yapmayı düşünüyorsanız; “Hangisi bana uygun? Kim benim gibi KOBİ’ler için çalışıyor, kim global devlerle oynuyor? Ne kadar esnek, ne kadar ölçeklenebilir?” gibi sorulara yanıt arıyorsanız… Bu rehber size yön gösterecek.

Yapay Zeka ile Akıllı Tahmin, Optimizasyon ve Gerçek Zamanlı Görünürlük

Blue Yonder (Eski adıyla JDA Software) – ABD Menşeli

Blue Yonder, merkezi Arizona, ABD’de bulunan, 1985’ten bu yana lojistik ve perakende teknolojileri geliştiren bir firma. Özellikle yapay zeka tabanlı talep tahminleme, stok yönetimi ve tedarik planlama konularında dünya lideri kabul ediliyor. Şirketin referansları arasında Walmart, Coca-Cola, Unilever gibi devler var.

Bu yazılımı kullanan firmalar, satış verileri, sezonluk trendler, kampanyalar, hatta hava durumu gibi değişkenleri analiz ederek nerede, ne zaman, ne kadar ürün bulunduracaklarına neredeyse kusursuz şekilde karar veriyor. Müşterindeki vakalara bakınca %18 stok maliyeti düşüşü ve %12 satış kaybı azalışı gibi somut etkilerinin olduğu gözüküyor.

Llamasoft (Şimdi Coupa Supply Chain Design) – ABD Menşeli

Michigan merkezli Llamasoft, 2020 yılında Coupa tarafından satın alındı. Llamasoft’un uzmanlık alanı, senaryo analizi ve tedarik zinciri simülasyonları. Yani “Bu rotayı değiştirirsem ne olur?” gibi sorulara cevap arıyorsanız, doğru yerdesiniz. P&G, Ford, HP gibi karmaşık tedarik yapısına sahip firmalar bu ürünü kullanıyorlar.

Özellikle çok lokasyonlu, uluslararası operasyonlarda stratejik kararlar almak için muazzam bir yazılım olarak öne çıkıyor. Bir simülasyonunda, Güney Amerika operasyonlarını tek merkezden yöneten bir müşterinin, alternatif senaryoyla yıllık 3 milyon $ maliyet avantajı yakaladığını örnekliyorlar.

FourKites – ABD Menşeli

Chicago merkezli FourKites, özellikle gerçek zamanlı taşıma görünürlüğü alanında öne çıkan bir platform. Taşıma sırasında araçlar, konteynerler, paletler nerede, gecikme var mı, varış ne zaman? Tüm bu soruları AI destekli olarak cevaplıyor. Nestlé, Kraft Heinz, AB InBev gibi global devler müşterileri arasında ön sırada yer alıyor.

Bir nakliye firmasındaki pilot projede, FourKites sayesinde sevkiyatların ETA doğruluğu %68’den %92’ye çıkması ve müşteri hizmetleri ekibinin, artık arayıp “Siparişim nerede?” diyen müşterilere saniyeler içinde cevap verebiliyor olması iyi örnekleri arasında yer alıyor.

Otonom Taşıma ve Drone Teslimat Teknolojileri

Nuro – ABD Menşeli

Kaliforniya merkezli Nuro, Google’ın sürücüsüz araç projesinde çalışan mühendisler tarafından kuruldu. Şehir içi teslimatlar için geliştirilmiş, otonom, elektrikli, küçük boyutlu bir araç. Görsellerine internetten ulaşmanız mümkün. Şimdilik müşterileri arasında Walmart, Domino’s Pizza, Kroger gibi bilinen markalar yer alıyor.

Özellikle e-ticaret ve gıda sektöründe “aynı gün teslimat” isteyen markalar için muazzam bir çözüm. Sıfır emisyon, düşük gürültü ve yüksek teslimat güvenliği ile öne çıkıyor.

Zipline – ABD Menşeli

Silicon Valley çıkışlı Zipline, dünyada ilk medikal drone teslimatını gerçekleştiren firma. İlk olarak Rwanda’da ilaç ve kan taşıyarak başlayan şirket, bugün ABD, Japonya ve Avrupa’da lojistik sektörüne hizmet veriyor. UPS, Novant Health, Walmart en bilinen müşterileri arasında.

Sahra altı Afrika’da kritik ilaçları birkaç saatte ulaştırma başarısı sayesinde şimdi global lojistik zincirlerinin “acil teslimat” çözüm ortağı haline gelmiş durumda. Drone’ları 180 km menzile kadar uçabiliyor.

Dematic – Almanya Merkezli (KION Group)

Dematic, 200 yıllık geçmişi olan bir Alman markası. Özellikle depo otomasyon sistemleri ve otonom forkliftler konusunda lider. Şirketin çok uluslu referansları arasında Amazon, Coca-Cola, Nike gibi şirketler var.

Bir depoda elleçleme süresini %40’a kadar düşürebiliyor. Özellikle e-ticaret depolarında “hatalı yerleştirme” oranını neredeyse sıfırlayan projelerine tanık olunabiliyor.

Peki Türkiye’de Bu Çözümlerin Muadilleri Var mı?

Global çözümler güçlü ama her zaman yerelleşme kolay olmuyor. İşte tam burada Türkiye’deki bazı alternatifler ve partnerler devreye giriyor. Onları burada bahsetmeden geçmek olmaz.

1. Blue Yonder – Türkiye Partnerleri & Muadilleri

  • Obase: Blue Yonder’ın Türkiye’deki en bilinen çözüm ortaklarından biri. Özellikle perakende sektöründe talep tahmini ve planlama projelerinde aktifler.
  • VBT Yazılım: Perakende ve lojistik sektörüne özel AI tabanlı planlama ve tahminleme çözümleri geliştiriyorlar. Blue Yonder kadar kapsamlı değil ama KOBİ’ler için iyi bir alternatif.
  • Netmera: Davranışsal veri analiziyle kampanya optimizasyonu yapabiliyor, AI temelli stok kararlarını destekliyor.

2. Llamasoft (Coupa) – Türkiye’de Benzerleri

  • Solvoyo: Türkiye menşeli, ama global başarıya ulaşmış bir tedarik zinciri karar destek platformu. Aslında Llamasoft’un doğrudan rakibi sayılır. Yapay zeka ile senaryo analizi ve planlama yapabiliyor. Referansları arasında P&G, A101, Şok Marketler var.
  • Mikroplan: Karar destek sistemleri, rota optimizasyonu ve senaryo analizleri alanında özel yazılımlar geliştiriyor.

3. FourKites – Gerçek Zamanlı Takip Muadilleri

  • Tırport: Türkiye’de taşımacılığın Uber’i diyebiliriz. Gerçek zamanlı sevkiyat takibi, filo yönetimi, yükveren-şoför eşleştirme gibi konularda mobil ve web tabanlı çözümler sunuyor.
  • FilloTrack: Türkiye merkezli ve büyük lojistik firmalarıyla çalışan gerçek zamanlı sevkiyat izleme sistemi.
  • ShipEntegra: E-ticaret lojistik takibi tarafında yoğunlaşan ama kargo görünürlüğü açısından benzer çözümler sunan bir platform.

Türkiye’den Parlayan Bir Alternatif: Arute Solutions

Burada bahsetmeden geçmek istemiyorum. Yıllardır lojistik teknolojilerinde global markaların hâkimiyetini konuşuyoruz. ABD merkezli devler, Avrupa kökenli eski oyuncular, Hindistan çıkışlı yeni nesil yazılımlar… Ama çoğu zaman gözden kaçan şey şu: Bu ürünlerin pek azı bizim ülkemizin coğrafi, kültürel ve operasyonel gerçeklerine tam uyumlu. Türkiye gibi şehir içi trafiğin, mahalle bazlı müşteri davranışlarının, karmaşık teslimat saatlerinin olduğu pazarlarda, yazılımın “yerel sezgileri” olması şart. İşte Arute Solutions tam da bu farkı ortaya koyuyor. İstanbul’da doğmuş, ama sadece yerli bir yazılım olmanın ötesine geçmiş bir sistem. Global rakiplerinin sunduğu teknolojileri Türkiye’ye uyarlamakla kalmıyor; Türkiye’nin ihtiyaçlarından beslenerek kendi çözüm mantığını inşa ediyor.

Hangi Teknoloji Kime Uygun?

Teknoloji seçimi, sadece yazılım değil; vizyon, uyum ve sürdürülebilirlik seçimi. Benim önerim şu:

  • Veriye dayalı planlama yapmak isteyen büyük perakendeciler: Blue Yonder
  • Küresel operasyonu olan, senaryo bazlı düşünmeyi seven firmalar: Llamasoft (Coupa)
  • Gerçek zamanlı izlenebilirlik arayan, müşteri memnuniyetine odaklı lojistik firmaları: FourKites
  • Şehir içi teslimatı dönüştürmek isteyen yenilikçi şirketler: Nuro
  • Kırsal veya acil teslimat çözümüne ihtiyacı olan sağlık ya da e-ticaret firmaları: Zipline
  • Depo otomasyonunu ciddiye alan hacimli oyuncular: Dematic

Bu mini rehber ile teknoloji trendlerini değil, sahada ne işe yaradığını konuştuk. Çünkü her ürünün parıltısı değil, kalıcılığı önemli. Ve çünkü siz tedarik zincirinin kalbindesiniz, kararlarınız şirketin kaderini belirleyebilir.

Eğer detaylı bir analiz ya da proje özelinde destek isterseniz, bu konuda size danışmanlık vermekten memnuniyet duyarım.

Eğer yatırım yapmayı düşündüğünüz alan hem teknolojik hem yerel destek istiyorsa, bu Türk firmalarla çalışmak ciddi avantaj sağlar. Çünkü entegrasyon süreçleri daha hızlı, destek ekipleri yakın ve çoğu zaman maliyetler daha yönetilebilir.

Yorumlarınızı bekliyorum!

Lojistikte Teknolojiyi Seçmek Doğru Karar, Doğru Ortak, Doğru Zaman Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemOlgar ATASEVEN

Girişimci, İş İnsanı, Yazar, Konuşmacı

olgar.ataseven@profesia.com.tr

Genel Tatil Günü Ücretleri Aylık Ücrete Dahil Edilebilir mi?

Genel Tatil Günü ücretleri Aylık ücrete Dahil Edilebilir Mi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Genel Tatil Günü Ücretleri Aylık Ücrete Dahil Edilebilir mi?

Lütfi İNCİROĞLU

Genel Tatil Günü ücretleri Aylık ücrete Dahil Edilebilir Mi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSatınalma Dergisi’nin kıymetli okurları, yazıma geçmeden önce, hepinizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.

Ulusal bayram ve genel tatiller, 2429 sayılı Ulusal Bay­ram ve Genel Tatiller Hakkında Yasayla düzenlenmiştir. Buna göre, 1923 yı­lında Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü “Ulusal Bayramdır” (2429/m.1). Bunun dışındaki resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü “genel tatil günleri” olarak kabul edilir.

A) Ulusal Bayram günü; 29 Ekimdir. Bugünde özel işyerlerinin ka­pan­ması zorunludur. 28 Ekim saat: 13.00’den sonra başlar, 1,5 gündür.

B) Resmi Bayram Günleri:

a) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı; 1 gündür.

b) 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı; 1 gündür.

c) 30 Ağustos Zafer Bayramı; 1 gündür.

C) Dini Bayram Günleri:

a) Ramazan Bayramı; Arife günü saat: 13.00’ten başlar 3,5 gündür.

b) Kurban Bayramı; Arife günü saat: 13.00’ten başlar 4,5 gündür.

D) Ocak günü yılbaşı tatili, 1 Mayıs günü Emek ve Dayanışma Günü ve 15 Temmuz günü Demokrasi ve Milli Birlik Günü tatilidir.

Böylece bir takvim yılı içinde 15,5 gün Ulusal Bayram ve Genel Tatil günü vardır. Buna göre; Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günleri Cuma günü akşamı sona erdiğinde, takip eden Cumartesi gününün tamamı tatil yapılır. Bu durumda; Cuma gününe rasgelen Ulusal Bayram ve Genel Tatillerde; müteakip cumartesi günü de tatil yapılır (2429 md. 3/D/2).

İşçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp ça­lışmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesiyle kararlaştırabilir (İşK. m.47). Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

Hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günleri din­lenme hakkı kapsamında olduğu için tatil günlerinde yapılan çalışma karşılığı serbest zaman kullandırılması yasaya aykırılık teşkil eder. Serbest zaman ancak fazla çalışma karşılığı verilebilir. Tatilde yapılan çalışma karşılığında izin veril­mişse bu ancak mazeret izni olarak kabul edilebilir. Dolayısıyla işçinin hafta tatilinde çalışması karşılığında tatil ücreti hesaplanmalıdır[1].

Yargıtay’a göre, “genel tatil ve hafta tatili ücret alacaklarının hak edi­len tarihteki çıplak ücret üzerinden hesaplanması gerekir”[2].

Postalar halinde çalışmanın yürütüldüğü bir işyerinde, ulusal bayram ve genel tatil günü ücreti işçinin çalıştığı postanın çalışma saatlerinin girdiği günün , ulusal bayram ve genel tatil günü olması halinde söz konusu olur. Örneğin, işçi 22 Nisan gününü 23 Nisan gününe bağlayan gecede 24.00-08.00 postasında çalışması halinde ilave bir günlük genel tatil günü çalışması ücretine hak kazanacaktır.

Konuyla ilgili bir kararında Yüksek Mahkeme, “…Davacının gece vardiyasında çalıştığı, 28 Ekimi 29 Ekime bağlayan gece 24.00-08.00 arası çalışması bulunan davacının ulusal bayram ve genel tatil günü çalışması olduğundan ilave yevmiyeye hak kazandığı açıktır.” şeklinde hüküm kurmuştur (22.HD.18.02.2019, E.2017/19993, K.2019/3612).

Diğer taraftan bazı işverenler, “…ulusal bayram ve genel tatil günleri olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Dini Bayramlar (Ramazan ve Kurban), 1 Mayıs İşçi Bayramı, 1 Ocak Yılbaşı,15 Temmuz Demokrasi Günü gibi ge­nel tatil günlerinde” işçileri çalıştırdıkları ve onların iş sözleşmelerine genel tatil ücretlerinin aylık brüt ücret içerisinde olduğuna dair hükümler koymak­tadırlar. Ancak Yargıtay, ulusal bayram ve genel tatil günü ücretlerinin aylık ücret içine giydirilemeyeceğini kabul etmekte ve iş sözleşmelerine konulan bu tür hükümleri geçersiz saymaktadır[3]. Başka bir deyişle, ulusal bayram ve genel tatil günü ücretleri aylık ücrete dahil edilerek ödeme yapılamaz. İş sözleşmelerine konulan hükümlerle bu tür bir uygulama yapılması geçersizdir.

Genel Tatil Günü ücretleri Aylık ücrete Dahil Edilebilir Mi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSonuç olarak, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmeleri ile yılda 90 gün ve 270 saate kadar yapılan fazla çalışmalar aylık brüt ücrete dahil edile­bilir ancak, ulusal bayram ve genel tatil günü ücretleri aylık brüt ücret içine giydirilemez. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma karşılığı ol­maksızın bir gündelik ücret ödenir. Bu günlerde işçi çalışmışsa ayrıca ilave bir gündelik ücret ödenir. Buna göre, günlük ücretin toplam iki kat olarak ayrıca hesaplanıp ödenmesi gerekir[4]. Örneğin işçinin günlük ücreti 900 TL ise, genel tatil günü olan bayram günü çalışan işçiye 900 TL+900 TL=1800 TL ödenir.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] Y9HD.21/12/2017 T., E.2017/27553, K.2017/22015 Legalbank.

[2] Y9HD.12.4.2018, E.2015/14919, K.2018/8470 Legalbank

[3] Y9HD.07/10/2020 T.,E.2016/25513, K.2020/10829 Legalbank.

[4] Y9HD.26/11/2020 T.,E.2016/32976, K.2020/16980 Legalbank.

Dünya Genelinde Portföylerde Altın Varlıkları Artıyor!

Dünya Genelinde Portföylerde Altın Varlıkları Artıyor! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Dünya Genelinde Portföylerde Altın Varlıkları Artıyor!
Doç. Dr. Sinem DERİNDERE KÖSEOĞLU

Dünya Genelinde Portföylerde Altın Varlıkları Artıyor! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemDünya Altın Konseyi (World Gold Council)’nin 2024 yılına ait raporuna göre, toplam küresel altın talebi %1 artarak 4.974 ton ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Dünya genelinde yatırımcıların portföylerinde altına olan ilgisinin artmasıyla birlikte altın talebinin yükselmesi, fiyatları yukarı yönde destekler.

Bu artış, hem fiziki altın alımlarıyla hem de yatırımcı portföylerindeki altın varlıklarının ağırlığının artmasıyla kendini gösteriyor.

Ayrıca altının hikayesinde ABD merkezdedir. Çünkü altının küresel ons fiyatı genellikle New York merkezli piyasalarda belirlenir.

Altın Fiyatına Küresel Etkiler Görsel

Trump Dönemi

Trump Dönemi Altın GörselTrump’ın başlattığı Çin’e yönelik gümrük tarifeleri, Çin’in Misilleme Hamleleri, bu Ticaret savaşlarının getirdiği küresel belirsizlikler ve diğer finansal piyasalarda yarattığı oynaklık güvenli liman olarak altına yönelimi destekliyor.

Anlaşılacağı üzere, ABD’de Trump yönetiminin mevcut politikaları devam ettiği sürece, altının güçlü kalma ihtimali artabilir.

Dünyadaki Savaş İhtimalleri

Rusya-Ukrayna Savaşı, Orta Doğu Gerilimleri, Küresel Ticaret Savaşları vb gibi büyük jeopolitik krizler, dünya genelindeki ekonomik belirsizlikleri artırarak, altın talebini yükseltmiştir. Bu tür savaşlar ve gerilimler, yatırımcıları güvenli liman olarak görülen altına yönlendirmiştir, çünkü altın tarihsel olarak kriz dönemlerinde değer kazanmıştır.

İnsanlar para kazanmaktan daha ziyade kaybetmeden korunma iç güdüsüyle hareket ediyor !

Avrupa’nın, ABD’de tutulan altın rezervlerini kendi ülkelerine geri çağırma eğilimi de, yalnızca bir finansal hamle değil, aynı zamanda stratejik bir siyasi adım olarak değerlendirilebilir.

Resesyon (Ekonomide Durgunluk) Beklentileri

Amerika’nın önde gelen yöneticilerinin büyük bir kısmı, yakın gelecekte ABD ekonomisinin bir resesyona gireceğini öngörüyor. 2025 Nisan ayında yapılan bir ankette, 300’ün üzerinde CEO’nun %62’si, önümüzdeki altı ay içinde bir ekonomik durgunluk ya da başka bir ekonomik gerileme beklediklerini belirtti. Bu oran, Mart ayında aynı görüşte olanların oranı olan %48’den önemli bir artışı gösteriyor.

Bu artan endişe, CEO’ların iş dünyasında belirsizlik, enflasyon baskıları ve tedarik zinciri aksaklıkları gibi faktörlere yönelik duyduğu kaygıları yansıtıyor olabilir. (Kaynak: Chief Executive CEO Confidence Index, CNBCCOTD)

Dünya Genelinde Enflasyonist Ortam

Enerji fiyatlarının yükselmesi, pandemiden sonra ekonomilerin tam olarak toparlanamaması ve tedarik zinciri problemleri (örneğin, ABD’nin Çin’e uyguladığı yeni gümrük tarifeleri, deniz taşımacılığındaki kısıtlamalar ve Kızıldeniz üzerinden yapılan sevkiyatlarda yaşanan güvenlik riskleri) vb. gibi olaylar 2025 yılı itibarıyla dünya genelinde enflasyonist baskıları artırmıştır. Bu gelişmeler, üretim maliyetlerini yükselterek tüketici fiyatlarına yansımış ve küresel ekonomik belirsizlikleri derinleştirmiştir.

Tüm bu faktörler dikkate alındığında, teknik göstergelerden ziyade temel analiz odaklı beklentiler, altın için güçlü yükseliş sinyallerini kuvvetlendirmektedir.

Ama Biz Gene De Gelin Bir Geçmişe Bakalım

1 ons altın  22/04/2005 seviyesi 430 USD iken bugün 22/04/2025 seviyesi 3,490 USD

Altının ons fiyatı 22 Nisan 2005’ten 22 Nisan 2025’e kadar yaklaşık 8,12 kat artarak %711,63 değer kazanmış ve bu dönemde yıllık bileşik getiri oranı (CAGR) yaklaşık %11,04 olmuştur. Dolar bazlı yıllık %11,04 getiri hiç te fena bir getiri değil!

Altın Grafik Görsel

Dünya Genelinde Portföylerde Altın Varlıkları Artıyor! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemDoç. Dr. Sinem DERİNDERE KÖSEOĞLU

 

Deniz Konşimentosu Postada Kaybolursa  – Bölüm 1

Deniz Konşimentosu Postada Kaybolursa Bölüm 1 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Deniz Konşimentosu Postada Kaybolursa  – Bölüm 1

Kayıp Konşimento

Deniz Konşimentosu Postada Kaybolursa Bölüm 1 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündemİlla ki konşimento kayboluyorsa, bir daha hiç bulunmaması adına kaybolması kötünün iyisi olarak değerlendirilebilir. Kötünün daha kötüsü ise postada kaybolan deniz konşimentosunun bir başka şahıs / üçüncü bir kişi tarafından bulunmasıdır.

Postada kaybolan deniz konşimentosunun hiç bulunamaması ve posta şirketi tarafından kaybolduğu şeklinde bir deklere yapılması halinde, gönderi sigortalı yapılmamışsa, posta şirketi ödeme posta bedelinin 5 katı bir tazminat öder ve bu işten sıyrılır. Kaybolan konşimentonun maddi değeri, posta idaresinin ödediği posta bedelinin 5 katı mıdır? Kesinlikle değildir ancak posta gönderisini yapan kişi veya kuruluş, posta muhteviyatı evrakların maddi değerinin oldukça fazla olduğunu düşünerek sigortalı olarak postayı göndermiş olaydı, deniz konşimentosunun postada kaybolmasından dolayı posta idaresinin, ödenen kargo / posta bedelinin 5 katı tazminat ödeme yerine, sigortalı olarak gönderilen postanın / kargonun sigorta tutarı göz önüne alınacaktı.

Ancak kişi veya kuruluşlar, kargo / posta gönderimlerinde tasarrus ettiklerini düşünerek kargoyu / postayı sigortasız olarak gönderme yolunu tercih ederek olası riski bir nebze olsun çanak tuttuklarının farkın mıdır acaba?

Konşimentonun Postada Kaybedildiği Beyan Edildiğinde

Hırsız Tilki GörselÖncelikle bu kaybın iyi yönünü değerlendirin. Demem odur ki kaybolduğu beyan edilen deniz konşimentosunu bir tilki veya çakal bulursa, o zaman neler olabileceklerini yazmak istemiyorum doğrusu. Anlayacağınız kaybedildiği beyan edilen deniz konşimentosunu kısa sürede bir tilki veya çakalın (Tilki veya çakalı mecazi anlamda kullandığımı ve işin kurnazlığı yönünde aksiyon alan kişi şeklinde değerlendirilmesi gerektiğini söylememe gerek yok sanırım) bulması halinde, orijinal deniz konşimentosunu elinde bulunduran kişi deniz nakliyat acentasından ordinoyu alabilir.

Diyeceksiniz ki tilkinin elindeki deniz konşimentosunda consignee kısmında muhtemelen bir bankanın adı varsa, konşimentonun arkasına ciro gereklidir. Ya ciro konusu ne olacak?

Allah aşkına dert etmeyin bu ciro konusunu. Tilki her yönü ile stratejik ve kurnaz olduğuna göre sahte ciro yapmayı senden, benden daha önce düşünmüştür. Yani tilkiye akıl mı verelim buradan?

Postada Kaybolan Evraklarda Bankaların Sorumluluğu Nedir?

Bankaların ihracat evraklarını kargo ile yurt dışına göndermesi sırasında, kargonun kaybolması durumunda bankaların alacağı sorumluluk var mıdır?

Bakınız;

ICC International Chamber of Commerce’nin yayımlamış olduğu

URC – Unıform Rules For Collectıons Brochure No 522

Broşürün 14. Maddesi ne diyor…

Tahsil İşlemleriIcc Logo Görsel

Yeknesak Kurallar

Tahsiller İçin Yeknesak Kurallar

Madde 14

Gecikmelere, Yolda Kaybolmaya ve Çeviriye İlişkin Sorumluluk Alınmaması

a. Bankalar herhangi bir mesajın, mektubun veya belgenin gönderilmesi sırasında kaybolması ve / veya gecikmesinden oluşacak sonuçlardan veya tel haberleşmesindeki gecikme, bozuk alınma veya diğer hatalardan ve teknik terimlerin çeviri ve /veya yorumlanmasındaki hatalardan dolayı hiçbir sorumluluk ve yükümlülük üstlenmezler.

Demem odur ki;

Evrağın postada kaybolmasından bankalar sorumluluk almıyorlar zira evrağı taşıyan banka değil kargo şirketidir.

Banka Kaybolan Evraktan Sorumlu Olmasa da, Kaybolma Olasılığına Karşı Önlemleri Almalıdır.

ICC International Chamber of Commerce’nin yayımlamış olduğu;

URC – Unıform Rules For Collectıons Brochure No 522

  1. Maddesi

kaybolan evraktan bankaları sorumlu tutmasa da, bankaların daha etraflıca düşünüp evrağın kargoda koybolma olasılığına karşı kendince önlem alması beklenir.

Şöyle ki;

Iki Ayrı Kurye Bilgi GörselKargonun iki kurye halinde gönderilmesinden ne ihracatçı, ne de bankalar kaybeder. İhracatçıya maliyeti ek bir kargo parası kadardır.

Konşimento Kayboldu, Bankalar Sütten Çıkmış Ak Kaşık, Mallar Gümrükte ve Çekilemiyor.

İşte asıl konuşulması gereken konu budur. Bankaların evrakların kaybolmasından sorumlu tutulamayacağı ICC tarafından hükme bağlanmış ancak ihracatçı parasını, ithalatçı malını alamıyor, mallar ise ithalatçının ülkesindeki gümrüklerde…

Üstelik gümrükte bekleyen konteynerlere ait ardiye ve demuraj ücreti de işliyor. Ne gümrüklere, ne de nakliyeci şirkete konşimentonun posta şirketi tarafından kaybedildiğini anlatmanız ardiye ve demuraj ücretinin işlemesini durduramayacaktır.

Neler yapılabilir?

Haftaya konuşalım

Deniz Konşimentosu Postada Kaybolursa Bölüm 1 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemREŞAT BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi

Dış Satınalmada Peşin Ödeme Nedir? Riskleri Nasıl Yönetebiliriz?

Dış Satınalmada Peşin ödeme Nedir, Riskleri Nasıl Yönetebiliriz Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Dış Satınalmada Peşin Ödeme Nedir? Riskleri Nasıl Yönetebiliriz?

Turan AKIN

Peşin Ödeme (Advance Payment, Downpayment, Prepayment)

Dış Satınalmada Peşin ödeme Nedir, Riskleri Nasıl Yönetebiliriz Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemPeşin ödeme, ithalatçının ihracat gerçekleşmeden önce mal bedelini ihracatçıya ödemesidir. İhracatçı mal bedelini tahsil ettikten sonra malları sevk eder. Bu ödeme şeklinde ithalatçı risk altındadır, ihracatçının ise hiçbir riski yoktur. Peşin ödeme ihracatçı açısından en ideal ödeme şeklidir.

Peşin ödeme genellikle birbirlerini çok iyi tanıyan alıcı ve satıcı arasında yapılmaktadır. Tam anlamıyla güvene dayanan bu ödeme şekli, ihracatçı açısından en elverişli ödeme yöntemi olmasına rağmen, uygulamada az rastlanılmaktadır. Burada bütün risk alıcı üzerindedir çünkü mallar gönderilmeden parasını ödemektedir ve nasıl bir ürün geleceği bilinmez, ne zaman yükleme yapılacağı bilinmez. Öte yandan kısmi peşinat ödemeleri ile riskler düşürülebilir.

Avantajlar

Satıcı mal sattığı ülkenin riskini üstlenmez.
Satıcı mal sattığı alıcının riskini almaz.
Satıcının malı hazırlayıp sevk etmesi için fonları yeterli olmadığı, paraya ihtiyacı olduğu, faizlerin yüksek olduğu durumlarda satıcıya avantaj sağlar.

Dezavantajlar

Alıcı için risk yüksektir.
Alıcının (ithalatçının) mal bedelini malın sevkiyatından önce satıcıya (ihracatçıya) ödediği ödeme şeklidir. Bu ödeme yönteminin her hangi bir garantisi yoktur, tümüyle itibar ve iyi niyete dayalıdır.

Peki küçük bir işlemde peşin ödeme güvenli hale getirilebilir mi?

İthalatçının yapacağı Peşin Ödemeler bazen İhracatçı tarafından verilecek “Peşin Ödeme Garantisi” (Teminat Mektubu/Advance Payment Guarantee) ile güvence altına alınabilir. Sözleşme bedeli üstünden verilecek % 2-3-5 vb. orandaki peşin ödeme garantisi ile riskler azaltılmış olur. Özellikle ilk işlerde ihracatçı ithalatçıya karşı güven ve itibar oluşturmak ve peşinatı alabilmek için önce mektubu gönderir ama geçerli olmaz, ne zaman peşin ödeme gelir mektup karşı ülkede geçerli hale gelir. Bu; tutara, iş yapma isteğine, tarafların anlaşmasına bağlıdır. Daha çok ihracat için yeni işlemlerde ikna yolu olarak kullanılabilir. Bu direk garanti model mektubunda ihracatçının bankası, ithalatçıya hitaben “düzenlenen sözleşme koşullarına uygun olarak malın zamanında teslimi ve niteliğinin sözleşme koşulları ile uyum göstermemesi durumunda, mektubun kendisine iletilmesine aracılık eden bankanın talebi üzerine mektup tutarının tazmin edileceğini” ifade eden içerikte olacaktır. Bankacılık maliyeti gerektirir ve Satıcı için kredi limitine ihtiyaç duyulur.

Ayrıca kontr-garanti model garantilerde; ithalatçı kendi bankasından bir garanti alır. Direkt garantilerde ithalatçının bankasının bir taahhüt ve sorumluluğu yoktur, itibarlı bir kurum olarak kendilerine ulaşan teminat mektubunu ithalatçıya teslim eder ancak kontr-garantilerde ithalatçının bankanın sorumluluğu bulunmaktadır.

Peşin Ödeme ile İlgili Örnek Olaylar ve Çözüm Önerileri

Niğde’li bir firma ithalatta Çin’den ürün alırken önce % 70 peşinat istendi, en son pazarlık sonrası % 50 peşinat gönderen Alıcı hem Ürünü alamadı hem 25 bin USD kaybetti.  Oysaki çok az peşinat veya tümü için akreditif tercih edilebilirdi ancak her Satıcı ile dilediğiniz şartlarda anlaşmak zordur. Özellikle ilk işlemlerde peşinat isteyen Satıcılar için ticari istihbarat kaynaklarından, müşavirliklerimizden, referans istenerek çapraz sorgu ile veya tümü için akreditif açma konusunda ısrarcı olunabilir.

Yenilerde metal hurda ithalatı için bir danışanım için araştırma yapıyorum, çeşitli uluslararası platformlara ödeme yöntemi olarak akreditifi uygun bunlar tercihimdir diye yazarak satıcı sayısını sadeleştiriyorum, konuya hakim olanları süzüyorum. Her açıdan pozitif olan firmalara yüzde 10/15 peşinat göndeririz ama öncesinde stok kontrolü için uluslararası kabul gören gözetim firmasını göndeririz diyerek küçük, stoğu kendisine ait olmayan, bizim peşinat ile sağdan soldan hurda tedarik etmeye çalışıp başarısız olma ihtimali yüksek satıcıları elemeye devam ediyoruz. Sonuç nasıl olacak göreceğiz.

Dış Satınalmada Peşin ödeme Nedir, Riskleri Nasıl Yönetebiliriz Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSatınalmada ön hazırlık, Know Your Seller (KYS) kritik önemdedir, uluslararası ödeme yöntemlerine hakimiyet sizi güçlü kılar.

Turan AKIN