Yazılım Programı (SBYS) Hizmet Alımı İhalesinde HIMMS 7, O-EMRAM 7 Belgelerinin İstenmesi?

Yazılım Programı (sbys) Hizmet Alımı İhalesinde himms 7, O Emram 7 Belgelerinin İstenmesi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Yazılım Programı (SBYS) Hizmet Alımı İhalesinde  HIMMS 7, O-EMRAM 7 Belgelerinin İstenmesi?

Mehmet ATASEVER

Simdata Danışmanlık Y.K. Başkanı

Yazılım Programı (sbys) Hizmet Alımı İhalesinde himms 7, O Emram 7 Belgelerinin İstenmesi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündemİtirazen Şikayet Konusu; Başvuru sahibinin dilekçesinde özetle; İdari Şartname’nin 7.1.(ı) maddesinde yer alan ve yeterlik bilgileri tablosunda istenen HIMMS 7, O-EMRAM 7 belgelerinin istekli olabilecek firmalar adına verilen, tescillenen belgeler olmadığı, istekli olabilecek firmaların bu belgelerle ilgili herhangi bir başvuru yapmaları ve belgelendirmelerinin mümkün olmadığı, yeterlilik bilgileri tablosunda sunulması istenilen HIMMS 7, O-EMRAM 7 belgelerinin sadece sağlık kurum ve kuruluşları tarafından yapılan başvurular, sağlık kurum ve kuruluşlarında yapılan denetlenmeler sonucunda yapılan bir belgelendirme olduğu, bu süreçlere SBYS firmalarının herhangi bir dahlinin olmadığı, SBYS firmalarının bu süreçte sağlık kurum ve kuruluşlarını HIMMS belgelendirme süreçlerini başlatmaları, belge almaları konusunda zorlayamayacağı, bu konuda tasarrufta bulunamayacağı, hastanelerin kendi kurumsal başvurusu, süreç yönetimi ve değerlendirme sonucunda aldıkları bir belge olduğu, T.C. Sağlık Bakanlığının 25.08.2022 tarihinde 31934 Sayılı Resmi Gazete yayımladığı Sağlık Bilgi Yönetim Sistemleri Hakkında Yönetmelik’te idarenin isteklilerden talep etmiş olduğu HIMMS Seviye 6 ve Seviye 7 Belgesinin SBYS üretici firmalarının sunmak zorunda olduğu ve yeterlilik kriteri olarak ön görülen belgelerin içerisinde yer almadığı, idarenin yeterlilik bilgileri tablosunda istemiş olduğu yeterlilik kriterine ilişkin olarak Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü tarafından kayıt tescil belgesi verilmiş 52 firmanın bulunduğu, 20 yılı aşkın süredir Bingöl İl Sağlık Müdürlüğüne hizmet veren firmaları dahil, bu firmalardan 50 tanesinin ihaleye girmesinin engellendiği, yazılımların HIMMS EMRAM Seviye 7 özelliklerinin bulunup bulunmadığının demonstrasyon aşamasında kontrol edilmesi gereken bir özellik olduğu, istekli olabilecek firmaların inisiyatifi bulunmayan ve kendi isim ve unvanlarına tescillenmeyen, hastanelerin kendi kurumsal başvurusu, süreç yönetimi ve değerlendirme sonucunda aldıkları belgelerin yeterlilik bilgileri tablosunda ihaleye katılan/katılacak isteklinin belgesiymiş gibi istenmesinin kamu ihale mevzuatına aykırı olduğu, firmaların ihaleye katılımını engellediği, rekabeti daralttığı ve kamu zararına neden olduğu, İdari Şartname’nin 7.1.(ı) maddesi kapsamında istenen söz konusu belgelerin ihalelerde yeterlilik kriteri olarak istenmemesi ve yeterlilik kriterleri tablosundan kaldırılması yönünde işlem yapılması gerektiği iddialarına yer verilmiştir.

Güncel Kamu İhale Kurulu Kararına Göre;

 

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; Sağlık Bilgi Yönetim Sistemleri Hakkında Yönetmelik’te İdari Şartname’nin 7.1.(ı) maddesinde düzenlenen “HIMMS EMRAM 7” belgesine ilişkin herhangi bir hükmün bulunmadığı görülmüştür. İdari Şartname’nin “İhale konusu işe ilişkin bilgiler” başlıklı 2’nci maddesinde “2.1. İhale konusu işin/alımın; a) Adı: Yazılım Programı (SBYS) Hizmet Alımı b) Türü: Hizmet alımı c) İlgili Uygulama Yönetmeliği: Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği ç) Yatırım proje no’su (yapım işlerinde): Bu madde boş bırakılmıştır. d) Kodu: e) Miktarı: 1 Kalem Yazılım Programı (SBYS) Hizmet Alımı Ayrıntılı bilgi idari şartnamenin ekinde yer almaktadır. f) İşin yapılacağı/malın teslim edileceği yer: ………. Devlet Hastanesi, …….Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, ………..İlçe Devlet Hastaneleri ile …….. İlçe Entegre Hastaneleri” düzenlemesi,

Aynı Şartname’nin 7.1.(ı) maddesinde “İhale konusu işin ya da malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu olan sicil, izin, ruhsat, faaliyet belgesi vb. belgeler: Belge Adı Açıklama Ortak Girişimlerde … … … HIMMS EMRAM 7 İhaleye teklif vermek isteyen firmaların; SBYS yazılımı dijital Hastane kriterlerinden olan HIMMS EMRAM Seviye 7 kriterlerini sağlamalı ve EMRAM Seviye 7 belgesi almış ve geçerliliği devam eden hastaneleri ile çalışıyor olduğunu Yeterlilik Bilgileri Tablosunda sunacaktır. Tüm ortakların sunması gerekmektedir. … … … ” düzenlemesi,

Anılan Şartname’nin “Numune ve demonstrasyon değerlendirmesi:” başlıklı 7.7’nci maddesinde “…7.7.2. İdaremizce, belge değerlendirmeleri sonucunda yeterlik kriterlerini sağlayan ve ihaleye ekonomik açıdan en avantajlı 1. ve 2. teklif fiyatı sunan isteklilerden başlamak üzere, detayları Teknik Şartnamenin DEMONSTRASYON ve İÇERİĞİ başlıklı 5. Maddesinde belirtildiği şekliyle yapılacaktır. Belirlenen tarihte Demonstrasyona iştirak etmeyen isteklilerin teklifi değerlendirme dışı bırakılacaktır.

Bu demonstrasyon sonunda teknik şartnamede yer alan tüm yazılım modüllerinin içerisinden ihale komisyonu tarafından talep edilecek içeriklerinin teklif edilen yazılım tarafından karşılanıp karşılanmadığını tespit amacıyla; her modülün işlevleri ve bu işlevlerin yerine getirilmesinden sonra o modülden alınması gereken çıktılar kontrol edilecek, ihale komisyonunca demonstrasyon da yeterli bulunan firmaların teklifi değerlendirmeye alınacaktır. (Ekonomik açıdan 1. ve 2. fiyat teklif sahiplerinin Demonstrasyonu uygun bulunması halinde diğer teklif sahiplerinden Demonstrasyon İstenmeyecektir.) Demonstrasyon yapılması neticesinde teklifte sunulan herhangi bir madde veya alt maddelerin Teknik Şartnameye uygun olmadığının tespiti halinde isteklinin teklifi değerlendirme dışı bırakılacaktır.” düzenlemesi yer almaktadır.

26.06.2025 tarihinde bahse konu ihalede 5 adet ihale dokümanının indirildiği, 4 istekli tarafından teklif verildiği, teklif değerlendirmesinin ihale komisyonu tarafından rapor tanzim tarihi itibarıyla yapılmadığı, İdari Şartname’nin “Numune ve demonstrasyon değerlendirmesi:” başlıklı 7.7’nci maddesi gereğince bahse konu ihalede demonstrasyon yapılacağı görülmektedir.

İdari Şartname’nin itirazen şikâyete konu 7.1.(ı) maddesinde söz konusu ihalede yeterlik kriteri olarak “HIMMS EMRAM 7” belgesinin talep edildiği, anılan ihaleye teklif vermek isteyen firmaların; SBYS yazılımının dijital Hastane kriterlerinden olan HIMMS EMRAM Seviye 7 kriterlerini sağlaması ve EMRAM Seviye 7 belgesini almış ve geçerliliği devam eden hastaneleri ile çalışıyor olduğunu yeterlilik bilgileri tablosunda sunması gerektiği düzenlenmiştir.

Ayrıca, idarenin başka bir istekli olabilecek firma olan Mahzen Grup İnş. Bil. Tem. Tur. Teks. Mad. Tic. ve San. Ltd. Şti.nin yapmış olduğu şikâyet başvurusuna vermiş olduğu cevabi yazıda da söz konusu hususa ilişkin vermiş olduğu cevapta “…teklif verecek firmadan HIMSS belgesi istenmemekte olup HIMSS EMRAM 7 belgesi almış ve geçerliliği devam eden hastanede SBYS çalıştırıyor olması istenmemektedir…” ifadelerine yer verildiği görülmektedir.

Söz konusu İdari Şartname düzenlemesinde yeterlik kriteri olarak istenilen “HIMMS EMRAM 7” belgesinin EMRAM Seviye 7 belgesini almış ve geçerliliği devam eden hastanelere ait olmasının istendiği, ihaleye teklif verecek isteklilerin adına düzenlenmiş bir belge olarak talep edilmediği, diğer bir ifadeyle söz konusu belge için yeterlilik bilgileri tablosunda ihaleye katılan/katılacak isteklinin sahip olması zorunluluğunun getirilmediği, teklife konu SBYS yazılımı için bu koşulun arandığı değerlendirildiğinde, başvuru sahibinin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır

Yazılım Programı (sbys) Hizmet Alımı İhalesinde himms 7, O Emram 7 Belgelerinin İstenmesi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemMehmet ATASEVER

Simdata Danışmanlık Y.K. Başkanı

Sağlık Bak. SGB E. Bşk./KİK E. Üyesi

Mhatasever@gmail.com

Mehmetatasever.org

Enerjisa Enerji, TSRS ve GRI Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporlarını Yayınladı

Enerjisa Enerji, Tsrs Ve Gri Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporlarını Yayınladı
Enerjisa Enerji, Tsrs Ve Gri Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporlarını Yayınladı

Enerjisa Enerji, TSRS ve GRI Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporlarını Yayınladı

Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine koyan, insan ve teknoloji odağıyla projeler geliştirip yatırımlarını hayata geçiren Enerjisa Enerji, 2018’den bu yana düzenli olarak hazırladı. Küresel Raporlama Girişimi (GRI) uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu’nun 2024 versiyonuna ek olarak, bu yıl yürürlüğe giren Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’na (TSRS) tam uyumlu ilk raporunu da paylaştı. Böylece Enerjisa Enerji, sürdürülebilirlik performansını hem uluslararası (GRI) hem de ulusal (TSRS) standartlara göre şeffaf, karşılaştırılabilir ve ölçülebilir biçimde sunarak, pazardaki lider konumunu ve hesap verebilirlik konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.

Enerjisa Enerji, Tsrs Ve Gri Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporlarını Yayınladı
Enerjisa Enerji, TSRS ve GRI Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporlarını Yayınladı

Enerjisa Enerji, Türkiye’nin önde gelen enerji şirketlerinden biri olarak elektrik dağıtımı ve perakende satış alanlarında liderlik konumunu koruduğu güçlü bir iş modeliyle faaliyet gösteriyor; müşteri çözümleri iş kolunda ise yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği uygulamalarını hayata geçiriyor. Tüm faaliyetlerinde ve yatırımlarında ‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonu ile yol alırken; yenilenebilir enerji çözümleri, akıllı şebeke teknolojileri ve e‑mobilite gibi alanlarda olduğu kadar toplumsal yatırımlarına devam ederek ekonomik ve sosyal değer üretmeye odaklanıyor. 

Ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğin yanı sıra çevresel sürdürülebilirliği tüm iş stratejisinin ayrılmaz bir parçası olarak ele alan Enerjisa Enerji, iklim değişikliğiyle mücadele ve kaynak verimliliği hedeflerini somut adımlarla desteklediğini gösteren sürdürülebilirlik raporlarını yayınladı. 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonlarını 2021 baz yılına göre %30 azaltma taahhüdüyle çalışan şirket, 2024 itibarıyla %19,94 azaltım seviyesine ulaştırarak hedefinde önemli bir mesafe kat etti. Tüm doğrudan elektrik tüketimini %100 yenilenebilir kaynaklardan sağlayan Enerjisa Enerji, hayata geçirdiği güneş enerjisi santralleri ve enerji verimliliği projeleriyle yalnızca kendi operasyonlarının değil, müşterileri nin de karbon ayak izini azaltmalarına da katkı sağlıyor.

Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ile Tam Uyum

2024 yılı itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) ile Türkiye, sürdürülebilirlik raporlamasını zorunlu kılan ilk ülkeler arasında yer aldı. IFRS’nin Türkiye’ye uyarlanmış versiyonu olarak tanımlanabilecek TSRS, finansal olmayan sürdürülebilirlik bilgilerini standart formatta sunmayı zorunlu kılarak şirketlere hem ESG performanslarını şeffafça paylaşma hem de yatırımcı beklentilerine uluslararası ölçekte yanıt verme imkânı tanıyor. Enerjisa Enerji, sektöründe öncü bir adım atarak 2024 TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu’nu TSRS 1 ve TSRS 2 standartlarına tam uyumlu olarak hazırladı ve hedeflenen tarihten çok önce yayımladı.

Rapor, iklim yönetimi yapısı, strateji, iklimle ilgili riskler ve fırsatları ent egre biçimde sunarak finansal açıdan önemli iklim konularını ortaya koyuyor; karbonsuzlaştırma ve iklim dayanıklılığı hedeflerindeki ölçülebilir ilerleme paylaşılıyor.

GRI Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporunda Yeni Gelişmeler

Enerjisa Enerji, ilk kez gerçekleştirdiği ve Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS) ile uyumlu Çifte Önemlilik Analizi (Double Materiality Analysis) ile finansal ve çevresel-sosyal açıdan en kritik etki alanlarını belirledi; bu sonuçları GRI Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporuna yansıttı. ESG hedeflerindeki ilerlemeler, sürdürülebilirlik stratejileri ve kazanımlar şeffaflıkla aktarıldı. TSRS ve GRI Uyumlu iki rapordaki tüm veriler, bağımsız üçüncü taraflarca sınırlı güvence sürecinden geçirilirken, Çifte Önemlilik Analizi de ayrıca bağımsız doğrulamaya tabi tutuldu.

ULBRICH: “Hem Türkiye’de hem küresel ölçekte örnek gösteri len bir sürdürülebilirlik lideri olma yolculuğumuzu sürdüreceğiz

Enerjisa Enerji’nin tüm iş birimlerinden geniş bir ekibin bir araya geldiğini ve ortaya sektöre örnek olacak bir işin çıktığını belirten Enerjisa Enerji CFO’su Philipp Ulbrich ise görüşlerini,

“Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’na tam uyumlu ilk raporumuzla; finansal ve sürdürülebilirlik performansımızı tek bir çatı altında, karşılaştırılabilir ve ölçülebilir biçimde sunuyoruz. Böylece yatırımcılarımız, yalnızca ekonomik sonuçlarımızı değil; karbon emisyonlarımızdaki %19,94’lük azalmadan %100 yenilenebilir elektrik kullanımımıza, KSS ve toplumsal yatırım projeleri ile kapsayıcılık programlarımız aracılığıyla 44 bini aşkın kişiye ulaşmamızdan beyaz yakalı kadın çalışan oranımızı %32,2’ye çıkarmamıza kadar tüm çevresel ve sosyal etkilerimizi de şeffaf bir şekilde görebiliyor.

Bu yaklaşım, uluslararası yatırımcı güvenini pekiştirirken, uzun vadeli finansman maliyetlerimizi de olumlu etkiliyor. 2024’te güçlü bilanço yapımızı korurken, sürdürülebilirlik yatırımlarımızı 22 milyonu aşkın müşterimize ve gelecek nesillere değer yaratacak şekilde yönlendirdik. Önümüzdeki dönemde de TSRS’nin sunduğu sistematik raporlama çerçevesi ile hem Türkiye’de hem küresel ölçekte örnek gösterilen bir sürdürülebilirlik lideri olma yolculuğumuzu sürdürecek ve gelecek yıl tam entegre raporlamaya ulaşmayı hedefleyeceğiz.” şeklinde aktardı.

TAŞCIOĞLU: “Geleceğe bırakacağımız mirasın sorumluluğunu tüm iş süreçlerimizin merkezine koyuyoruz.”

Büyümeyi yalnızca finansal sonuçlarla değil, toplum, ekonomi ve çevre üzerinde yarattıkları kalıcı etkiyle tanımladıklarını belirten Enerjisa Enerji Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Yetkinlikler Bölüm Başkanı Ebru Taşcıoğlu; “Enerjisa Enerji olarak 22 milyonu aşkın kullanıcıya hizmet verirken, geleceğe bırakacağımız mirasın sorumluluğunu tüm iş süreçlerimizin merkezine koyuyoruz. Bu anlayışla, yalnızca bugünün enerji ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor; aynı zamanda çevresel etkileri azaltan, toplumsal faydayı artıran projeler üretiyoruz. 2024 yılında hayata geçirdiğimiz enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projeleriyle müşterilerimizin 145 bin tonun üzerinde karbon salımını önlemelerine katkı sağlarken, 350 binden fazla öğrenciyi enerji okuryazarlığı programlarımızla buluşturarak gelecek nesillerin sürdürülebilir bir dünyaya hazırlanmasına destek oluyoruz.

Bizim için sürdürülebilirlik, yalnızca çevreyi korumak değil; ekonomiyi güçlendiren, toplumu kalkındıran ve gelecek nesillerin yaşam kalitesini güvence altına alan bir yolculuktur. Bugün Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ile tam uyumlu ilk raporumuzu sunarken, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sürekli gelişim ilkelerimizi bir kez daha teyit ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de yatırımlarımızı, iklim bilincini ve toplumsal faydayı büyümenin ayrılmaz parçaları olarak görmeye, ‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonumuz doğrultusunda, bugünün enerjisini geleceğe taşımaya devam edeceğiz.” dedi.



İŞ PROBLEMLERİNE ODAKLI EĞİTİMLER, ÖLÇÜLEBİLİR SONUÇLAR

Şirket eğitimlerini standart kalıplarla değil, ihtiyaçlarınıza özel tasarlıyoruz.
Her program, işletmenizin gerçek problemlerine çözüm üretmek ve ölçülebilir sonuçlar yaratmak için hazırlanır.
Sizlerden gelen geri bildirimlerle eğitimlerimizi özgünleştiriyor, böylece her adımda somut değer katıyoruz.

Mottomuz: “Her eğitim, bir iş probleminin çözümü için tasarlanır.”

Güvenilir, verimli ve profesyonel eğitim hizmetleriyle yanınızdayız.
Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim.
Prof. Dr. Murat Erdal 

Ecovadis Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Satın Alma Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilir Tedarik Zinciri ve Yeşil Satınalma ISO 20400 Eğitimi için tıklayınız. 

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri:
İçerikleri incelemek için tıklayınız.

-> Eğitim teklifi almak için -> egitim@satinalmadergisi.com 

☐ Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve ISO 20400 Standardı Eğitimi (2 gün)
☐ Dış Ticarette Lojistik Sözleşme Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme ve Tedarikçi İlişkileri Eğitimi (2 gün)
☐ İdari İşler ve Tesis Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Filo Yönetimi Eğitimi: “Operasyon ve Planlama İlkeleri” (2 gün)
☐ Lojistik ve Depo Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Satış Mühendisleri için Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün)

Dış Ticaret Eğitimi Dis Ticaret Lojistik Sozlesme Egitimi
Dış Ticarette Lojistik Operasyon ve Sözleşme Yönetimi Eğitimi için tıklayınız. 

-> EĞİTİM KATALOĞUNU İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

-> Eğitim teklifi almak için -> egitim@satinalmadergisi.com 

—————————————————————————————————–

Anahtar Sözcükler:

Enerjisa, enerji, Sürdürülebilirlik, satın alma, çevre, sustainability, supply, procurement, tedarik zinciri, tedarik, ISO 20400, ISO 45001, Standart, Sürdürülebilir Tedarik Standardı, Sustainable Procurement, Purchasing,  satınalma, strateji, yeşil, kaynak, etik, sürdürülebilir satınalma, sustainable procurement, iklim, gelişim planı, improvement plan, eğitim, derecelendirme, TSRS1, TSRS2, Karbon Saydamlık Projesi, Carbon Disclosure Project, CDP, GRI, Raporlama Standartları, Philipp Ulbrich, Ebru Taşcıoğlu

Lojistik Sektöründe Bilgi Güvenliği ve Boyutları

Lojistik Sektöründe Bilgi Güvenliği Ve Boyutları Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Lojistik Sektöründe Bilgi Güvenliği ve Boyutları

Altay ONUR,
Makine Y. Müh. / BVL Chapter Türkiye
altay.onur@gmail.com

Giriş

Lojistik Sektöründe Bilgi Güvenliği Ve Boyutları Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemTedarik zincirinin önemli bir bileşeni olan lojistik, günümüz dünyasında küresel ticaretin önemli süreçleri olarak ürünlerin, hizmetlerin ve ilgili bilgilerin başlangıç noktasından tüketim noktasına kadar akışının ve depolanmasının etkin ve verimli bir şekilde planlanması, uygulanması ve kontrol edilmesine yönelik bir dizi faaliyeti kapsamaktadır. Ürünlerin ve hizmetlerin doğru zamanda, doğru yerde ve doğru maliyetle müşterilere ya da son kullanıcılara ulaştırılması, tedarik zincirlerinin etkinliğini ve verimliliğini doğrudan etkilemektedir. Ancak, dijitalleşmenin hızla artmasıyla birlikte, lojistik sektörü de bilgi güvenliği risklerinin ve siber tehditlerin hedefi haline gelmiştir. Özellikle ulaşım operasyonel teknolojilerinin (OT) ve bilgi teknolojilerinin (IT) entegrasyonu, lojistik süreçlerini daha karmaşık hale getirirken, siber saldırganlar için yeni zafiyet alanları yaratmaktadır.

Bu makalede, lojistik sektöründe bilgi güvenliğinin önemini, karşılaşılan temel riskleri ve bu risklere karşı alınabilecek önlemler ele alınmıştır. Kara, deniz ve havayolu taşımacılığındaki özgün riskler incelenecek ve ISO 27001 “Bilgi güvenliği, siber güvenlik ve kişisel gizliliğin korunması – Bilgi güvenliği yönetim sistemi” standardının tedarik zinciri kontrolleri bağlamında sunduğu çözümler değerlendirilecektir.

Lojistik Sektöründe Bilgi Güvenliğinin Önemi ve Genel Boyutları

Lojistik sektörü, büyük miktarda hassas veriyi işleyen ve depolayan süreçleri içerir. Müşteri bilgileri, kargo verileri, rota planları, finansal ve operasyonel bilgiler gibi kritik veriler, siber saldırganlar için hedefler oluşturmaktadır. Bilgi güvenliğinin sağlanması, sadece veri gizliliğini korumakla kalmaz, aynı zamanda operasyonel sürekliliği, itibar yönetimini ve yasal uyumluluğu da doğrudan etkilemektedir. Lojistik sektöründe bilgi güvenliğinin genel boyutları genel olarak aşağıdaki başlıklar altında toplanabilir;

Veri gizliliği: Hassas verilerin yetkisiz erişimden korunması, müşteri güvenini sağlamak ve rekabet avantajını sürdürmek için hayati öneme sahiptir.

Veri bütünlüğü: Verilerin doğru, eksiksiz ve değiştirilmemiş olmasını sağlamak, operasyonel kararların doğru alınması ve tedarik zinciri boyunca güvenilirliğin korunması için kritik öneme sahiptir.

Veri erişilebilirliği: Bilgi sistemlerinin ve verilerin yetkili kullanıcılar tarafından ihtiyaç duyulduğunda erişilebilir ve kullanılabilir olmasını sağlamak, operasyonel kesintileri önlemek ve hizmet sürekliliğini garanti altına almak için gereklidir.

Operasyonel süreklilik: Siber saldırılar, lojistik operasyonlarını durdurabilir, sevkiyatları geciktirebilir ve büyük mali kayıplara yol açabilir. Bilgi güvenliği kapsamında iş sürekliliği, bu tür kesintileri en aza indirmeyi hedefler.

Yasal düzenlemelere uyum: GDPR (Genel Veri Koruma Tüzüğü), KVKK gibi veri koruma yasaları ve sektöre özgü düzenlemeler, lojistik şirketlerinin bilgi güvenliği konusunda belirli standartlara uymasını zorunlu kılmaktadır. Uyumsuzluk, ağır para cezalarına ve itibar kaybına yol açabilir.

İtibar yönetimi: Bir siber saldırı veya veri ihlali, şirketin imajına ve itibarına ciddi zararlar verebilir, müşteri güvenini sarsabilir ve uzun vadeli iş ilişkilerini olumsuz etkileyebilir.

Lojistik sektöründe karşılaşılan genel siber tehditler arasında fidye yazılımları (ransomware), oltalama (phishing) saldırıları, Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarına yönelik saldırılar ve veri hırsızlığı/ihlalleri bulunmaktadır [1]. Bu tehditler, lojistik şirketlerinin operasyonel ve finansal açıdan büyük zararlar görmesine neden olabilmektedir. Örneğin, Şubat 2022’de dünyanın önde gelen lojistik şirketlerinden Expeditors, büyük bir siber saldırıya maruz kalmış ve operasyonları önemli ölçüde etkilenmiştir. Benzer şekilde, İsviçre havaalanı yönetim hizmeti Swissport ve Belçika ile Hollanda’daki limanlar da fidye yazılımı saldırılarının hedefi olmuştur [2].

Kara Taşımacılığında Bilgi Güvenliği Riskleri

Kara taşımacılığı, lojistik sektörünün en yaygın ve esnek modlarından biridir. Karayolu ağlarının genişliği ve operasyonel esnekliği, bu taşıma modunu vazgeçilmez kılmaktadır. Ancak, dijitalleşme ve bağlantılı otomasyon teknolojilerin artmasıyla birlikte, kara taşımacılığı da kendine özgü bilgi güvenliği riskleriyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu riskler, araç içi sistemlerden filo yönetimi yazılımlarına, sürücülerin mobil cihazlarından tedarik zinciri entegrasyonlarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Genel olarak kara taşımacılığındaki bilgi güvenliği ve siber güvenlik riskleri aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir;

Araç içi sistemlerin güvenliği: Modern kamyonlar ve tırlar, telematik sistemler, GPS navigasyon, motor kontrol üniteleri (ECU) ve diğer bağlı elektronik cihazlarla donatılmıştır. Bu sistemlerdeki güvenlik açıkları, kötü niyetli kişilerin araçların uzaktan kontrolünü ele geçirmesine, konum bilgilerini manipüle etmesine veya operasyonel verileri çalmasına olanak tanıyabilir. Örneğin, bir saldırgan, aracın motorunu durdurabilir veya fren sistemlerine müdahale edebilir, bu da ciddi kazalara yol açabilir.

Filo yönetim sistemleri ve yazılımları: Lojistik şirketleri, filolarını yönetmek için karmaşık yazılımlar kullanmaktadırlar. Hatta bazı taşımacılık şirketlerinin kendi geliştirdikleri yazılımları bulunmaktadır. Bu sistemler, rota optimizasyonu, yakıt tüketimi takibi, sürücü performansı analizi ve bakım planlaması gibi kritik işlevleri yerine getirir. Bu yazılımlara yönelik siber saldırılar (fidye yazılımları, veri ihlalleri), tüm filo operasyonlarını durdurabilir, hassas ticari bilgilerin çalınmasına veya operasyonel verilere müdahale edilmesine neden olabilir.

Mobil cihaz güvenliği: Sürücüler ve saha çalışanları, operasyonel görevler için akıllı telefonlar ve tabletler gibi mobil cihazları yoğun bir şekilde kullanmaktadır. Bu cihazların güvenliğinin sağlanamaması, oltalama saldırıları, kötü amaçlı yazılımlar veya cihaz hırsızlığı yoluyla şirket verilerine yetkisiz erişime yol açabilir. Mobil cihazlar üzerinden yapılan kimlik avı saldırıları, çalışanların hassas verilerini ele geçirmek için sıkça kullanılan bir yöntemdir.

Tedarik zinciri entegrasyonu ve veri paylaşımı: Kara taşımacılığı, tedarik zincirinin diğer halkalarıyla (depolar, gümrükler, müşteriler) sürekli veri alışverişi içindedir. Bu entegrasyon noktalarındaki güvenlik zafiyetleri, tedarik zinciri saldırılarına zemin hazırlayabilir. Bir tedarikçinin sistemine sızan bir saldırgan, kara taşımacılığı operasyonlarına ilişkin hassas bilgilere erişebilir veya bu bilgileri manipüle edebilir.

Otonom ve bağlantılı araç teknolojileri: Gelecekte otonom ve bağlantılı kara araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, bu araçların siber güvenliği daha da kritik hale gelecektir. Araçlar arası iletişim (V2V; Vehicle-to-vehicle) ve araçtan altyapıya iletişim (V2I; vehicle-to-infrastructure) trafik güvenliğini artırmak ve trafik akışını iyileştirmek için önemli bir potansiyele sahiptir. Bu sistemlerdeki güvenlik açıkları, trafik akışını bozabilir, kazalara neden olabilir veya kötü niyetli kişilerin araçları uzaktan kontrol etmesine olanak tanıyabilir.

Fiziksel güvenlik ve siber güvenlik entegrasyonu: Kara taşımacılığında, fiziksel güvenlik (araç hırsızlığı, kargo hırsızlığı) ile siber güvenlik arasındaki bağlantı önemlidir. Örneğin, bir aracın uzaktan kontrolünü ele geçiren bir siber saldırgan, aracı çalınması için uygun bir konuma yönlendirebilir veya kargoyu çalmak için güvenlik sistemlerini devre dışı bırakabilir.

Bu tür risklere karşı, kara taşımacılığı şirketlerinin güçlü siber güvenlik politikaları oluşturması, çalışanlarına düzenli eğitimler vermesi, araç içi sistemleri ve filo yönetim yazılımlarını düzenli olarak güncellemesi ve siber güvenlik denetimleri yapması gerekmektedir.

Deniz Taşımacılığında Bilgi Güvenliği Riskleri

Deniz taşımacılığı, küresel ticaretin büyük bir kısmını oluşturan ve uluslararası tedarik zincirlerinin temelini teşkil eden hayati bir taşıma modudur. Modern gemiler, navigasyon, iletişim, motor kontrol ve yük yönetimi gibi birçok sistemin dijitalleşmesiyle birlikte giderek daha fazla otomasyona ve bağlantıya bağımlı hale gelmiştir. Bu dijitalleşme, verimlilik ve hız sağlarken, aynı zamanda deniz taşımacılığını siber saldırılara karşı savunmasız hale getiren yeni riskler ortaya çıkarmıştır. Deniz taşımacılığına özgü bilgi güvenliği riskleri aşağıda gruplandırılmıştır.

Navigasyon ve konumlandırma sistemlerine saldırılar (GPS spoofing/jamming): Gemilerin güvenli seyrini sağlayan Küresel Konumlandırma Sistemleri (GPS) ve diğer navigasyon sistemleri, siber saldırganlar tarafından manipüle edilebilir. GPS spoofing (sahte sinyal gönderme) veya jamming (sinyal karıştırma) saldırıları, gemilerin rotasından sapmasına, yanlış konum bilgileri almasına, hatta çarpışmalara veya karaya oturmasına neden olabilir. Bu tür saldırılar hem can güvenliği hem de çevresel felaketler açısından yıkıcı sonuçlar doğurabilir.

Gemi otomasyon ve kontrol sistemlerine saldırılar (OT sistemleri): Modern gemilerde motor kontrol sistemleri, balast sistemleri, dümen kontrolü ve kargo yükleme/boşaltma sistemleri gibi operasyonel teknoloji (OT) sistemleri bulunmaktadır. Bu sistemlere yapılan siber saldırılar, geminin kötü niyetli kişiler tarafından uzaktan kontrol edilmesine, operasyonel arızalara veya sabotajına yol açabilir. Örneğin, bir saldırgan, geminin motorunu durdurabilir veya kargo kapaklarını açarak kargo yüklerinin zarar görmesine neden olabilir.

Liman operasyonlarına yönelik siber saldırılar: Limanlar, gemi ve kara taşımacılığı arasındaki kritik bağlantı noktalarıdır. Limanlardaki otomasyon sistemleri, vinçler, gümrük sistemleri ve lojistik yönetim (depolama, yükleme-boşaltma) yazılımları siber saldırılara maruz kalabilir. Bu tür saldırılar, liman operasyonlarını durdurabilir, kargo akışını aksatabilir, tedarik zincirinde büyük gecikmelere ve ekonomik kayıplara neden olabilir. Belçika ve Hollanda’daki limanlara yapılan fidye yazılımı saldırıları, bu tür risklerin somut örnekleridir [2].

Veri hırsızlığı ve casusluk: Gemi ve kargo bilgileri, mürettebat verileri, rota planları, ticari anlaşmalar ve finansal veriler gibi hassas bilgiler, siber saldırganlar için önemli hedefler arasındadır. Bu bilgilerin çalınması, ticari sırların ifşa olmasına, rekabet avantajının kaybedilmesine veya casusluk faaliyetlerine zemin hazırlayabilir.

Eski ve güncellenmemiş sistemlerin zafiyetleri: Denizcilik sektöründe birçok gemi ve liman altyapısı, hala eski ve güncellenmemiş IT/OT sistemleri kullanmaktadır. Bu sistemler, modern siber tehditlere karşı savunmasızdır ve kolayca istismar edilebilir. Yama yönetimi eksikliği ve güvenlik güncellemelerinin yapılmaması, siber saldırganlar için kolay hedefler oluşturmaktadır.

Mürettebatın siber güvenlik farkındalığı eksikliği: Gemilerdeki mürettebatın siber güvenlik konusunda yeterli eğitim ve farkındalığa sahip olmaması, oltalama saldırıları, sosyal mühendislik veya kötü amaçlı yazılımların yayılması gibi insan kaynaklı hatalara yol açabilir. Bu tür hatalar, siber saldırganların gemi sistemlerine erişim sağlaması için bir başlangıç noktası olabilir.

Tedarik zinciri entegrasyon riskleri: Deniz taşımacılığı, küresel tedarik zincirinin ayrılmaz bir parçasıdır. Kara ve havayolu taşımacılığı ile entegre çalışması (intermodal), tedarik zincirindeki herhangi bir zayıf halkadan kaynaklanan siber saldırıların tüm sistemi etkileme potansiyelini artırır.

Uluslararası düzenlemelere uyum: Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), gemilerde siber risk yönetimi konusunda düzenlemeler getirmiştir (örn. 2017 yılında kabul edilen IMO Resolution MSC.428, Deniz Siber Risk Yönetimine İlişkin Kılavuz MSC-FAL.1/Circ.3). Bu tür düzenlemeler mevcut risk yönetimi süreçlerine dahil edilebilecek deniz siber risk yönetimi için üst düzey öneriler sunmaktadır. Gemiler ve denizcilik operasyonlarında siber tehditlere karşı koruma sağlamayı amaçlayan bu düzenlemelere uyum sağlamamak, yasal yaptırımlara, sigorta sorunlarına ve operasyonel aksaklıklara yol açabilir. Şirketlerin bu düzenlemelere uyum sağlamak için siber güvenlik politikalarını ve prosedürlerini geliştirmesi gerekmektedir.

Havayolu Taşımacılığında Bilgi Güvenliği Riskleri

Havayolu taşımacılığı, lojistik sektöründe hız ve küresel erişim sağlayan kritik, yüksek değerli ve zaman açısından hassas kargoların taşınmasında tercih edilmektedir. Aynı zamanda karmaşık operasyonel sistemleri, yüksek seviyeli kalite gereksinimleri ve geniş entegrasyon ağı nedeniyle siber saldırılara karşı oldukça hassastır. Havayolu taşımacılığına özgü bilgi güvenliği riskleri hem yerdeki havalimanı sistemlerini hem de uçakları kapsamaktadır.

Havalimanı bilişim sistemlerine yönelik tehditler: Hava trafik kontrol sistemleri ve uçak içi sistemler gibi kritik bileşenler siber saldırganlar için cazip hedeflerdir. Havalimanları, hava trafik kontrol sistemleri, havayolu bilişim altyapısı, havalimanı operasyonları (ör. check-in sistemleri, bagaj takip sistemleri, yolcu bilgileri, kargo yönetim sistemleri, güvenlik tarama sistemleri, yer hizmetleri) gibi birçok kritik bilişim sistemini barındırmaktadır. Bu sistemlere yapılan siber saldırılar (fidye yazılımları, kimlik avı, DDoS saldırıları), operasyonel aksaklıklara, uçuş gecikmelerine, veri kaybına ve güvenlik zafiyetlerine yol açabilir. Amaç, uçuş programlarını değiştirmek veya trafik kontrol sistemini bozarak operasyonları aksatmaktır. Ayrıca, yolcu bilgileri ve operasyonel verilerin ele geçirilmesi veya bozulması da önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Örneğin, bir saldırı, tüm havalimanının operasyonlarını durdurarak küresel tedarik zincirinde büyük bir kaosa neden olabilir.

Uçak sistemlerine yönelik siber saldırılar: Modern uçaklar, aviyonik sistemler, uçuş kontrol sistemleri, navigasyon, iletişim ve eğlence sistemleri gibi yüksek derecede entegre ve bağlantılı sistemlere sahiptir. Bu sistemlerdeki güvenlik açıkları, kötü niyetli kişilerin uçağın kontrolünü ele geçirmesine, navigasyon verilerini manipüle etmesine veya kritik uçuş bilgilerini çalmasına olanak tanıyabilir. Her ne kadar uçuş güvenliği için katı önlemler alınsa da potansiyel siber tehditler sürekli bir risk oluşturmaktadır.

Hava trafik kontrol (ATC) sistemlerine yönelik tehditler: Hava trafik kontrol sistemleri, uçakların güvenli bir şekilde kalkış, iniş ve hava sahasında seyrini sağlamak için hayati öneme sahiptir. Bu sistemlere yapılan siber saldırılar, hava sahasında kaosa, uçakların çarpışmasına veya ciddi güvenlik ihlallerine yol açabilir. ATC sistemlerinin siber güvenliği, ulusal güvenlik açısından da büyük önem taşımaktadır.

Kargo ve yük güvenliği: Hava kargo taşımacılığında, kargoların içeriği, menşei ve varış noktası bilgileri büyük önem taşır. Siber saldırılar, kargo manifestolarının değiştirilmesine, tehlikeli maddelerin gizlenmesine, yasa dışı taşımacılığa veya terör eylemlerine olanak sağlayabilir. Kargo takip sistemlerine yapılan saldırılar, kargoların kaybolmasına veya yanlış yönlendirilmesine neden olabilir.

Veri gizliliği ve kişisel verilerin korunması: Havayolu şirketleri, yolcu bilgileri (pasaport, vize, sağlık bilgileri), mürettebat verileri ve kargo detayları gibi çok sayıda hassas kişisel veri işlemektedir. Bu verilerin ihlal edilmesi, GDPR, KVKK gibi veri koruma düzenlemeleri kapsamında ağır para cezalarına ve şirketin itibarına ciddi zararlar verebilir.

Tedarik zinciri zafiyetleri: Havayolu taşımacılığı, uçak üreticileri, bakım şirketleri, yer hizmetleri sağlayıcıları, kargo acenteleri ve diğer birçok paydaşla entegre bir tedarik zincirine sahiptir. Bu zincirdeki herhangi bir zayıf halka, siber saldırganların sisteme sızması için bir giriş noktası oluşturabilir. Tedarik zinciri saldırıları, havayolu operasyonlarının tamamını etkileyebilir.

İnsan kaynaklı hatalar ve farkındalık eksikliği: Havayolu şirketleri çalışanlarının (pilotlar, yer ekibi, güvenlik personeli, IT uzmanları) siber güvenlik farkındalığının düşük olması, oltalama saldırıları, sosyal mühendislik veya kötü amaçlı yazılımların yayılması gibi insan kaynaklı hatalara yol açabilmektedir. Bu tür hatalar, siber saldırganların sistemlere erişim sağlaması için en yaygın yollardan biridir.

Havayolu taşımacılığında bilgi güvenliği ve siber güvenliğin sağlanması, sadece teknolojik altyapının güçlendirilmesiyle değil, aynı zamanda kapsamlı eğitim programları, düzenli güvenlik denetimleri ve uluslararası standartlara uyum ile mümkündür. Bu hem operasyonel güvenliği hem de yolcu ve kargo güvenliğini sağlamak için kritik öneme sahiptir.

ISO 27001 ve Tedarik Zinciri Bilgi Güvenliği Kontrolleri

ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi (BGYS), kuruluşların bilgi varlıklarını korumak için uluslararası kabul görmüş bir çerçeve sunar. Lojistik sektöründe, tedarik zincirinin karmaşıklığı ve çok paydaşlı yapısı nedeniyle bilgi güvenliği riskleri daha da artmaktadır. 2022 yılında yayımlanan güncel ISO 27001 versiyonunda, bu riskleri yönetmek ve azaltmak için özellikle tedarikçi ilişkileri ve tedarik zinciri bilgi güvenliği kontrollerine yer verilmiştir.

Tedarikçi ilişkilerinde bilgi güvenliği: Standardın Ek-A kontrolleri içinde yer alan A.5.19 “Tedarikçi ilişkilerinde bilgi güvenliği” kontrolleri, tedarikçi ilişkilerinde üzerinde anlaşmaya varılmış bir düzeyde bilgi güvenliği sağlamak amacıyla, tedarikçinin ürün veya hizmetlerinin kullanımıyla ilgili bilgi güvenliği risklerini yönetmek için süreçler ve prosedürler tanımlanması ve uygulanması yönünde bir dizi kontrol adımlarını belirlemiştir. Bu tür kontroller lojistik şirketlerinin tedarik zinciri boyunca bilgi güvenliğini sağlamalarına yardımcı olur.

Tedarikçi anlaşmalarında bilgi güvenliği: Kuruluşlar, tedarikçilerin bilgi varlıklarına erişimiyle ilgili riskleri azaltmak amacıyla bilgi güvenliği gereksinimlerini tedarikçilerle yazılı olarak kararlaştırmalıdır. İlgili bilgi güvenliği gereklilikleri, tedarikçi ilişkisinin tipine dayandırılarak her tedarikçi ile oluşturulmalı ve üzerinde anlaşmaya varılmalıdır. Belirlenen bilgi güvenliği gerekliliklerinin karşılanması için şartların sözleşmelere dahil edilmesi düşünülebilir (ISO 27001:2022, Ek-A.5.20). Bu politika, özellikle kuruluşun bilgilerine erişen tedarikçileri ele almalı ve uygulanacak bilgi güvenliği kontrollerini net bir şekilde tanımlamalıdır. Bu, lojistik operasyonlarında kullanılan üçüncü taraf yazılımlar, donanımlar veya hizmet sağlayıcıları için kritik öneme sahiptir.

BİT tedarik zincirinde bilgi güvenliği yönetimi: BİT ürünleri ve hizmetleri tedarik zinciri ile ilişkili bilgi güvenliği risklerini yönetmek için süreçler ve prosedürler tanımlanmalı ve uygulanmalıdır (ISO 27001:2022, Ek-A.5.21). BT hizmetleri, lojistik araçları, finansal hizmetler, BT altyapı bileşenleri gibi kuruluşun bilgilerine erişim izni verilen farklı tedarikçi türleri belirlenmeli ve bu türler için özel güvenlik gereksinimleri tanımlanmalıdır. Her tedarikçi türü için risk seviyesi farklı olacağından, buna uygun güvenlik önlemleri alınmalıdır. Sözleşmeler, farklı kuruluşlar ve tedarikçi türleri arasında önemli ölçüde farklılık gösterebilir. Bu nedenle, bilgi güvenliği risklerini ele almak için ilgili tüm gereklilikleri dahil etmeye özen gösterilmelidir.

Standart proses ve yaşam döngüsü: Tedarikçi ilişkilerini yönetmek için standart bir süreç ve yaşam döngüsü oluşturulmalıdır (Ek-A.5.21). Bu, tedarikçi seçimi, sözleşme yönetimi, performans izleme ve sözleşme sonlandırma süreçlerinde bilgi güvenliği gereksinimlerinin entegre edilmesini sağlar.

Erişim kontrolü ve izleme: Tedarikçilerin kuruluşun bilgi sistemlerine erişim türleri ve seviyeleri belirlenmeli, bu erişimler sıkı bir şekilde kontrol edilmeli ve sürekli olarak izlenmelidir (Ek-A.5.19). Yetkisiz erişim denemeleri veya şüpheli faaliyetler anında tespit edilmeli ve müdahale edilmelidir.

Asgari bilgi güvenliği gereksinimleri: Kuruluşun iş ihtiyaçları, yasal gereksinimler ve risk profili temel alınarak, her bir tedarikçi anlaşması için asgari bilgi güvenliği gereksinimleri belirlenmelidir (Ek-A.5.19). Bu gereksinimler, veri şifreleme, erişim kontrolü, güvenlik denetimleri ve olay yönetimi gibi konuları kapsayabilir.

Uyumluluğun izlenmesi ve denetimi: Tedarikçilerin belirlenen bilgi güvenliği gereksinimlerine uyumunu izlemek ve düzenli olarak denetlemek önemlidir (Ek-A.5.22). Bu, üçüncü taraf denetimleri, güvenlik testleri veya performans değerlendirmeleri yoluyla yapılabilir. Lojistik şirketleri, tedarikçilerinin ISO 27001 sertifikasına sahip olmasını veya benzer güvenlik standartlarına uymasını talep edebilir. Örneğin Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (AEO: Authorized Economic Operator) uluslararası ticarette gümrük işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla güvenilir firmalara ISO 27001 belgesi şartı gerektirmektedir.

Veri bütünlüğü ve doğruluk kontrolleri: Tedarikçiler tarafından sağlanan veya işlenen bilgilerin doğruluğunu ve bütünlüğünü sağlamak için kontroller uygulanmalıdır. Bu, veri giriş kontrolleri, veri doğrulama mekanizmaları ve veri bütünlüğü denetimlerini içerebilir (Ek-A.5.20).

Acil durum ve ihlal olaylarının yönetimi: Tedarikçi erişimiyle ilişkili acil durumlar (örneğin, siber saldırılar, veri ihlalleri) ve olaylar için hem kuruluş hem de tedarikçilerin sorumluluklarını içeren prosedürler oluşturulmalıdır. Olay müdahale planları, bu tür durumların hızlı ve etkili bir şekilde yönetilmesini sağlamalıdır (Ek-A.5.20).

Kurtarma ve acil durum düzenlemeleri: Bilgi ve bilgi işleme sistemlerinin kullanılabilirliğini sağlamak için esneklik ve gerektiğinde kurtarma ve acil durum düzenlemeleri yapılmalıdır (Ek-A.5.22). Bu, yedekleme (Ek-A.8.13) ve felaket kurtarma planlarını içerebilir (Ek-A.5.30).

Farkındalık Eğitimi: Kuruluşun satın alma ve tedarikçi ilişkileriyle ilgili personelinin bilgi güvenliği politikaları ve prosedürleri hakkında farkındalık eğitimi alması sağlanmalıdır. Ayrıca, tedarikçi personeliyle etkileşimde olan kuruluş personeli için de siber güvenlik farkındalığı eğitimleri düzenlenmelidir.

Sonuç

Lojistik sektörü, küresel ekonominin ve ticaretin bel kemiğini oluştururken, dijitalleşmenin getirdiği kolaylıkların yanı sıra ciddi bilgi güvenliği riskleriyle de karşı karşıyadır. Günümüzde siber suçların artması ve sürekli yeni tehditlerin ortaya çıkmasıyla riskleri yönetmek gittikçe zorlaşmaktadır. Kara, deniz ve havayolu taşımacılığı gibi farklı modlar, kendilerine özgü operasyonel yapıları ve teknolojik bağımlılıkları nedeniyle çeşitli siber tehditlere maruz kalmaktadır. Fidye yazılımları, oltalama saldırıları, tedarik zinciri zafiyetleri, IoT cihazlarına yönelik tehditler ve veri hırsızlığı, lojistik şirketlerinin operasyonel sürekliliğini, finansal istikrarını ve itibarını doğrudan etkileyen başlıca risklerdir.

Bu risklerle mücadele etmek ve lojistik operasyonlarının güvenliğini sağlamak için kapsamlı bir bilgi güvenliği stratejisi benimsemek zorunludur. Kuruluşların çalışanları, süreçleri ve kullandıkları teknoloji boyutlarında bilginin gizlilik, bütünlük ve erişilebilirlik özellikleri bağlamında yönetilmesi için bir rehberlik sağlayan ISO 27001 sadece yasal ve düzenleyici gereklilikleri karşılamakla kalmaz, aynı zamanda operasyonel dayanıklılığı artırır, müşteri güvenini pekiştirir ve şirketin itibarını korur. ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 22301 İş Sürekliliği Yönetim Sistemi gibi uluslararası kabul görmüş standartlar bu stratejinin temelini oluşturarak, özellikle tedarik zinciri boyunca bilgi güvenliği kontrolleri ile şirketlere yol göstermektedir. Tedarikçi ilişkilerinde bilgi güvenliği politikalarının oluşturulması, tedarikçi türlerinin belirlenmesi, erişim kontrolü, uyumluluğun izlenmesi ve acil durum yönetimi gibi kontroller, lojistik sektöründeki siber riskleri minimize etmek için hayati öneme sahiptir.

Sonuç olarak, lojistik sektöründe bilgi güvenliği, sadece bir IT konusu olmayıp, operasyonel mükemmelliğin, yasal uyumluluğun ve sürdürülebilir büyümenin temel bir bileşenidir. Şirketlerin, teknolojik önlemlerin yanı sıra, çalışan farkındalığını artırarak, düzenli güvenlik denetimleri yaparak ve uluslararası standartlara uyum sağlayarak siber dayanıklılıklarını güçlendirmeleri gerekmektedir. Bu sayede, lojistik sektörü, dijital çağın getirdiği zorlukların üstesinden gelerek, küresel tedarik zincirlerinin güvenli ve kesintisiz akışını sağlamaya devam edebilecektir.

Lojistik Sektöründe Bilgi Güvenliği Ve Boyutları Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemAltay ONUR,
Makine Y. Müh. / BVL Chapter Türkiye
altay.onur@gmail.com

 

 

 

 

Referanslar:

[1] “Lojistik Sektöründe Siber Güvenlik Tehditleri ve Korunma Yöntemleri”. Erişim adresi: https://www.securefors.com/lojistik-sektorunde-siber guvenlik-riskleri-ve-korunma-yontemleri/

[2] “Lojistik Sektöründe Siber Güvenlik”. Erişim adresi: https://krontech.com/tr/lojistik-sektorunde-siber-guvenlik

Alüminyum Teknolojileri, Makina Ürünleri İhtisas Fuarı ALUEXPO 2025 18-20 Eylül 2025

Alüminyum Teknolojileri, Makina ürünleri İhtisas Fuarı
Alüminyum Teknolojileri, Makina Ürünleri İhtisas Fuarı

Alüminyum Teknolojileri, Makina Ürünleri İhtisas Fuarı ALUEXPO 2025
18-20 Eylül 2025 İstanbul Fuar Merkezi 

Alüminyum Teknolojileri, Makina ürünleri İhtisas Fuarı
Alüminyum Teknolojileri, Makina Ürünleri İhtisas Fuarı
  1. Uluslararası Alüminyum Teknolojileri, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı – ALUEXPO, 18-20 Eylül 2025 tarihlerinde sektörün devlerini İstanbul Fuar Merkezi’nde bir araya getiriyor.

Türkiye’de metalürji ve alüminyum sektörlerinin en prestijli buluşma noktası olan ALUEXPO 2025, 18-20 Eylül 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açıyor. Hannover Messe Ankiros Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen fuar, bu yıl 9. kez gerçekleşecek ve 30 ülkeden 466 katılımcı firmayı, 80’den fazla ülkeden 15 bine yakın profesyonel ziyaretçiyle buluşturacak.

ALUEXPO, 50.000 m2’ye yayılan stand alanında, alüminyum teknolojilerinin en yeni ürün ve çözümlerine ev sahipliği yaparken, sektörün yerli ve yabancı temsilcilerini üretimden Ar-Ge’ye, geri dönüşümden dijitalleşmeye kadar birçok başlıkta bir araya getirecek.

Alüminyumun Gücü ALUEXPO’da

Fuarda; ergitme, döküm, ısıl işlem teknolojileri, ekstrüzyon ve tel çekme sistemlerinden yüzey işlem teknolojilerine, kaplamalardan yapay zeka uygulamalarına kadar uzanan geniş bir ürün yelpazesi sergilenecek. Ayrıca, alüminyumun farklı alaşım ve formlarındaki yarı mamul ve nihai ürünler de ziyaretçilerle buluşacak.

  1. Uluslararası Alüminyum Sempozyumu ile Bilimsel Derinlik

ALUEXPO 2025 ile eş zamanlı olarak, 18-19 Eylül 2025 tarihlerinde, TALSAD (Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği), TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ve METEM iş birliğiyle 12. Uluslararası Alüminyum Sempozyumu düzenlenecek. Akademisyenler, mühendisler ve sektör profesyonelleri, alüminyum teknolojilerinde yaşanan son gelişmeleri bilimsel bir zeminde tartışacak.

TALSAD IK Standında iş fırsatları sunuluyor

Fuarda yer alacak olan TALSAD IK standında öğrenciler ve iş arayışı içinde olan profesyonellerin sektör yetkilileriyle buluşma fırsatı olacak.

Alüminyumun yaratıcı yüzü, ALUSart

Aüminyumun sanatsal yönünü ve yaratıcı potansiyelini ortaya koyan uluslararası bir sergi olan ALUSart, ALUS’12 Sponsorları’nın desteği ile TALSAD (Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği) küratörlüğünde düzenleniyor. Sergi, alüminyumun yalnızca endüstriyel bir malzeme olmadığını, aynı zamanda estetik, dönüşebilir ve ilham verici bir yaratım aracı olduğunu vurguluyor. Sanatçılar, tasarımcılar ve yaratıcı zihinler, bu dayanıklı malzemeyi özgün formlara dönüştürerek izleyiciyi düşünmeye, hissetmeye ve yeni bakış açıları kazanmaya davet ediyor. ALUSart, ALUS’12 kapsamında AluExpo 2025 Fuarı Salon 1’de ziyaretçilerini bekliyor.



İŞ PROBLEMLERİNE ODAKLI EĞİTİMLER, ÖLÇÜLEBİLİR SONUÇLAR

Şirket eğitimlerini standart kalıplarla değil, ihtiyaçlarınıza özel tasarlıyoruz.
Her program, işletmenizin gerçek problemlerine çözüm üretmek ve ölçülebilir sonuçlar yaratmak için hazırlanır.
Sizlerden gelen geri bildirimlerle eğitimlerimizi özgünleştiriyor, böylece her adımda somut değer katıyoruz.

Mottomuz: “Her eğitim, bir iş probleminin çözümü için tasarlanır.”

Güvenilir, verimli ve profesyonel eğitim hizmetleriyle yanınızdayız.
Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim.
Prof. Dr. Murat Erdal 

Ecovadis Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Satın Alma Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilir Tedarik Zinciri ve Yeşil Satınalma ISO 20400 Eğitimi için tıklayınız. 

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri:
İçerikleri incelemek için tıklayınız.

-> Eğitim teklifi almak için -> egitim@satinalmadergisi.com 

☐ Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve ISO 20400 Standardı Eğitimi (2 gün)
☐ Dış Ticarette Lojistik Sözleşme Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme ve Tedarikçi İlişkileri Eğitimi (2 gün)
☐ İdari İşler ve Tesis Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Filo Yönetimi Eğitimi: “Operasyon ve Planlama İlkeleri” (2 gün)
☐ Lojistik ve Depo Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Satış Mühendisleri için Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün)

Dış Ticaret Eğitimi Dis Ticaret Lojistik Sozlesme Egitimi
Dış Ticarette Lojistik Operasyon ve Sözleşme Yönetimi Eğitimi için tıklayınız. 

-> EĞİTİM KATALOĞUNU İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

-> Eğitim teklifi almak için -> egitim@satinalmadergisi.com 

—————————————————————————————————–

Anahtar Sözcükler: TALSAD, Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği, Alüminyum, metalürji, alüminyum, ALUEXPO, ALUSart, ALUS, AluExpo, Alüminyum Teknolojileri, Makina Ürünleri İhtisas Fuarı, ALUEXPO2025

Deneme Süresi İçinde İşçinin Hastalanması veya Kazaya Uğraması Halinde Deneme Süresi Uzatılabilir mi?

Deneme Süresi İçinde İşçinin Hastalanması Veya Kazaya Uğraması Halinde Deneme Süresi Uzatılabilir Mi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Deneme Süresi İçinde İşçinin Hastalanması veya Kazaya Uğraması Halinde Deneme Süresi Uzatılabilir mi?

Lütfi İNCİROĞLU

Deneme Süresi İçinde İşçinin Hastalanması Veya Kazaya Uğraması Halinde Deneme Süresi Uzatılabilir Mi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem4857 sayılı İş Kanunu’nun 15 inci maddesinde düzenlenmiş olan deneme süresi, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde olduğu gibi belirli süreli iş sözleşmelerinde de geçerlidir.

Deneme süresi 4857 sayılı Kanuna göre en çok iki ay olabilir. Deneme süresinin uzun bir süre olarak belirlenmesi işçinin aleyhine bir durumdur. Bunun için yasa koyucu deneme süresinin üst sınırını belirlemiştir. Ancak toplu iş sözleşmeleriyle en çok dört aya kadar uzatılmasına imkan tanınmıştır.

Deneme süresinin başlangıcı işçinin fiilen işe başladığı tarihtir. İşçi, iş sözleşmesinin yapıldığı tarihten sonraki bir tarihte işe başlamışsa, deneme süresinin başlangıcı sözleşme tarihi değil, işçinin fiilen çalışmaya başladığı tarih olmalıdır. Hastalık, grev gibi iş sözleşmesini askıya alan nedenler deneme süresinin işlemesine engel oluşturmaz.

Yargıtay’a göre deneme süresi, iş sözleşmesine konulacak bir hükümle; işçinin çalışma şartlarını görmesi, sözleşme ile üstlenilen işin somut duruma uygunluğu ve işi yapabilme becerisini anlaması, işverenin ise işçinin sözleşme ile üstlendiği işi yapabilme yeteneğini verimini, ölçen bir süredir. Deneme süresinde işçinin ve işverenin şahsına bağlı özellikler test edilir. İş sözleşmelerinin taraflar arasında kişisel ve sürekli ilişkiler kuran özelliği, tarafların bu yönde bir ihtiyaç duymalarının haklı gerekçesini oluşturur[1].

İş sözleşmesi taraflar arasında karşılıklı güvene dayalı sürekli borç ilişkisi kurduğu için, işçinin meslekî bilgi ve becerisini, çalışma şekli ile işyerine uyumu ve davranışlarını öğrenme bakımından belli bir süre denenmesinde işverenin korunmaya değer bir menfaati bulunmaktadır. Bu süre içinde beklentilere ulaşılamaması halinde işveren bildirim süresi tanıma ve tazminat ödeme yükümü olmaksızın iş sözleşmesinden kurtulabilecektir[2].

Esasen deneme süresi işçinin çıkarı için de öngörülmüş olabilir. İşçinin işyerindeki uygulamaları görerek uyum sürecini değerlendirmesi ve gerektiğinde sözleşmeden kolayca kurtulması amacına yönelik olarak da deneme süresi öngörülebilir.

İş sözleşmesinde bir deneme süresi belirlenmesi zorunlu değildir. Deneme süresi öngörülmeden de iş sözleşmesi yapılabilir. Ancak taraflar böyle bir deneme süresi öngörmüşlerse bunun süresi, uzatılması ve sonuçları Kanunda düzenlenmiştir.

Deneme süreli iş sözleşmesinin en önemli özelliği, tarafların deneme süresi içinde bildirim öneline uymaksızın ve tazminatsız olarak iş sözleşmesini feshedebilmeleridir. İlerde hesaplanacak olan kıdem süresi bakımından deneme süresi de dikkate alınacaktır.

Deneme süresi içinde taraflar sözleşmeden doğan borçlarını yerine getirmekle yükümlüdürler. İşçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır. Bunun dışında bir iş karşılığı olmaksızın hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretine hak kazanılır. Maddede işçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer haklarının saklı olduğu belirtilmişse de bu hüküm geniş yorumlanmalıdır.

Deneme süresi içinde fesih sebebiyle iş sözleşmesinde kararlaştırılmış olan sözleşmenin haksız feshine bağlanan cezaî şartın ödenmesi gerekmez. Ayrıca usulüne uygun olarak konulmuş bir deneme süresi içinde gerçekleşen fesih sebebiyle sözleşmenin kalan süresine ait ücret talebi de mümkün değildir.

Deneme süresi içinde işçinin sigorta priminin ödenmesi gerekir. İşçi deneme süresi içinde sendikaya üye olabilir, toplu iş sözleşmesinden yararlanır, grev hakkını kullanabilir. Deneme süresi içinde işverenin fesih hakkı da sınırsız değildir. Başka bir anlatımla deneme süresi içinde sendikal nedenlerle işçinin iş sözleşmesinin feshi halinde işçinin sendikal tazminat talep etme hakkı vardır. Aynı şekilde deneme süreli iş sözleşmesi, işverenin 4857 sayılı Kanunun 5a inci maddesinde öngörüldüğü üzere, fesihte eşit davranma borcuna aykırı davranması imkanını tanımaz.

Deneme süreli iş sözleşmesi yapma hakkının kötüye kullanıldığı durumlarda, deneme süreli iş sözleşmesinin varlığından söz edilemez. Deneme süresi, işçi ve işverene sözleşmeden daha kolay bir şekilde dönme imkanı sağlamaktadır. Amaç tarafların birbirlerini tanımalarıdır. Ancak salt işçinin haklarını ortadan kaldırmak için bu yola gidilmesi halinde, yasal bir hakkın kötüye kullanımından söz edilir. İşverenin işyerinde yıllarca çalışmış bir işçisiyle aynı işte çalışması için deneme süresi öngören yeni bir sözleşme yapması buna örnek olarak verilebilir. Yine, işverenin sürekli olarak 2 şer aylık deneme süresi öngörülerek işçi çalıştırması ve bunun genel bir uygulama halini alması durumunda kötü niyetin varlığından söz edilebilir[3].

İşçinin aynı işverene ait işyerinde çalışırken veya daha önce çalıştığı işyerine ikinci kez işe girişinde öngörülen deneme kaydı geçersizdir (Yargıtay 9.HD. 13.10.2008 gün, 2008/36062 E, 2008/26704 K).

Sonuç olarak, deneme süresi içinde işçinin hastalanması veya kazaya uğraması sonucunda bir süre işine devam edememiş olması, söz konusu sü­renin aynı miktarda uzatılmasını gerektirmez. Ancak sözleşmenin tarafları gerek duyuyorlarsa, sözleşmeyi feshettikten sonra deneme süreli ikinci bir sözleşme imzalayabilirler.

Deneme Süresi İçinde İşçinin Hastalanması Veya Kazaya Uğraması Halinde Deneme Süresi Uzatılabilir Mi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemYargıtay’a göre de, “Deneme süresinin başlangıcı işçinin fiilen işe başladığı tarihtir. İşçi, iş akdinin yapıldığı tarihten sonraki bir tarihte işe başlamışsa, deneme süresinin başlangıcı sözleşme tarihi değil, iş­çinin fiilen çalışmaya başladığı tarih olmalıdır. Hastalık, grev gibi iş akdini askıya alan nedenler deneme süresinin işlemesine engel oluşturmaz.

Lütfi İNCİROĞLU

 

Kaynakça:

[1] Y9HD.3.6.2013 T., E.2011/17043, K.2013/16871 Legalbank.

[2] Y9HD.3.6.2013 T., E.2011/17043, K.2013/16871 Legalbank.

[3] Y9HD.3.6.2013 T., E.2011/17043, K.2013/16871 Legalbank.

İş İmkanı sunan bu programı kaçırmayın 12. Dönem Uygulamalı GÜMRÜK ve DIŞ TİCARET UZMANLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI

Eğitim Sertifika Programı Gümrük Ve Dış Ticaret
GÜMRÜK ve DIŞ TİCARET UZMANLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI

İş İmkanı sunan bu programı kaçırmayın.

12. Dönem Uygulamalı GÜMRÜK ve DIŞ TİCARET UZMANLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI. 

Son Başvuru: 18.9.2025

 

Eğitim Sertifika Programı Gümrük Ve Dış Ticaret
GÜMRÜK ve DIŞ TİCARET UZMANLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI

Ünsped Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Hizmetler A.Ş.İstanbul Üniversitesi

Katılım şartları ve kayıt için : https://sem.istanbul.edu.tr

Program Yeri: Online eğitim (zoom) 60 saat
Tel: (0212) 440 17 36
Program Tarihi: 20 Eylül – 19 Ekim 2025
Son Başvuru Tarihi: 18 Eylül 2025

Ders Programını Görmek için: https://sem.istanbul.edu.tr/tr/content/uygulamali-gumruk-ve-dis-ticaret-uzmanligi-sertifika-programi/ders-programi

Anahtar Sözcükler: gümrük, dış ticaret, sertifika, ithalat, ihracat, mevzuat, rejim, lojistik, taşımacılık, iş, kariyer, Ünsped, Gümrük Müşavirliği, İstanbul Üniversitesi, Sürekli Eğitim Merkezi

İdari İşler ve Tesis Yönetimi Departmanlarının Yükselişi

İdari İşler Ve Tesis Yönetimi Departmanlarının Yükselişi
İdari İşler ve Tesis Yönetimi Departmanlarının Yükselişi

İdari İşler ve Tesis Yönetimi Departmanlarının Yükselişi

Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr

İdari İşler Ve Tesis Yönetimi Departmanlarının Yükselişi
İdari İşler ve Tesis Yönetimi Departmanlarının Yükselişi

Ülkemizde idari işler ve tesis yönetiminden sorumlu departmanlar hızla gelişiyor, güçleniyor. Bu bölümlerin kurumlar için önemi hayli kritik hale geldi. Süreç baş döndürücü.  Konuyu hem geçmişten günümüze hem de farklı sektör ve şirket büyüklükleri temelinde incelemek istiyorum. Bu alana giriş yazısı gibi kabul edebilirsiniz. Fırsat buldukça konuya Satınalma dergimizde, yine bu köşede devam edeceğim.

Geçmişin Görünmeyen Birimleri
Bugünün Stratejik Değer Yaratan Birimlerine Nasıl Dönüştü?

Bu birimlere ilişkin “gizli güç”, “görünmeyen birim” gibi tanımlama ve değerlendirmeler artık hayli geride kaldı. Bugünün dünyası son derece sorgulayıcı ve talepkâr. Her şey gözler önünde. Her şey mercek altında.

İnsanlar kısa sürede belirli bir fikre sahip oluyor. Hem şirket içerisinde çalışanlar, hem de dışarıdan gelip sistemi deneyimleyen misafirler, kullanıcılar ya da müşteriler izlenimlerini saklamıyor.

Bir şirket binasına ya da fabrikaya adımınızı attığınızda o kurumun profesyonellik seviyesini anında hissedersiniz. Hatta denilebilir ki, ziyaret ve toplantı öncesinde size yapılan bildirimler; otopark, güvenlik, danışma ve toplantı odası hakkında bilgilendirmeler bir yol haritası niteliği taşımaktadır. Hazırlıksız yakalanmadan, sürpriz yaşamadan ziyaretinizi yapar toplantınıza katılırsınız. Şirketin mevcut protokolleri; bina ve çevresi, ortak alanlar, giriş-çıkış güvenlik kontrolleri, danışma personeli ve iletişim kalitesi, otopark, asansörler, temizlik ve hijyen, bekleme salonları, ikramlar, havalandırma-iklimlendirme, enerji yönetimi size çok fazla ipucu verir. Bütün bu düzenin sağlanmasında idari işler ve tesis yönetiminden sorumlu profesyoneller vardır.

Bir şirket çalışanı iseniz her iş günü, içinde bulunduğunuz bina ve orada aldığınız hizmetleri etraflıca deneyimlersiniz. Pırıl pırıl bir bina, her şeyin en ince ayrıntısında varıncaya kadar özenle düşünüldüğü, operasyonların kesintisiz yürütüldüğü şirket ortamları herkesin ortak özlemidir. İşyeri düzenine ilişkin araştırma yapıldığında, neredeyse her gün ayrı bir memnuniyet düzeyi, bir puan ortaya çıkabilir 😊

Profesyonelliğin eksik kaldığı işyerlerinde bazı kesintiler ya da kısmi olumsuzluklar da yaşanabilmektedir. Bu konuda “bir sor, bin ah işit” durumu ortaya çıkabilir. Temiz olmayan ortak alanlar, arızalı asansörler, bozuk havalandırma, çalışmayan yazıcı ya da kahve makinesinin bir çalışır bir çalışmaması gibi pek çok örnek verilebilir. Şirket içi yaşanan birçok sıkıntıda doğrudan ve/veya dolaylı bir biçimde idari işler ve tesis yönetimi birimleri hedef alınabilmektedir. Haklı ya da haksız nedenlere dayanan tüm konular geri bildirimlere, kısa sürede şikayetlere dönüşüyor.

Beklentilerin Yükselmesi, Genişleyen Sorumluluk ve Uzmanlaşma

Geçmişte, idari işler operasyonlarının temelinde çalışanlar ve iş yeri (fiziki çalışma ortamı) arasındaki uyumun sağlanması yatardı. Çalışanın fiziki çevre ve atmosferden memnuniyeti fazlaca sorgulanmazdı. Bugün ise çalışan deneyimi, hizmet kalitesi, verimlilik, ergonomi ve memnuniyet düzeyi sürekli gündemde. Yöneticilerin, orta kademenin ve yeni kuşakların iş yerinden beklentileri zenginleşti. Bu kapsamda belirli periyodlarda memnuniyet anketleri yapılıyor ve analiz ediliyor.

Plaza Ofis Bina Havalimanı Terminal İdari İşler Tesis Yönetimi EğitimiMimari uygulamalar gelişti. Yeni tasarımlar ortaya çıktı. Akıllı binaların yüksek binaların sayısı çoğaldı. Ortam yerleşim planları, ortak-sosyal alanlar ve fonksiyonellik başka bir seviyeye geldi.  Esnek çalışma ve ortak masa (hot desk), sessiz odalar gibi uygulamalar yayıldı.

Şirketler yeni uygulama ve çözümlerden hızla haberdar oluyor. Yöneticiler tüm sektörü; rakipleri, müşterileri, tedarikçileri bir şekilde ziyaret ediyor örnek ediniyor. Sektör içerisinde mesleki fuarlarda yeni malzeme, yeni mimari tasarımlar ve yeni teknolojiler hızla duyuluyor.

Bugün idari işler biriminden kesintisiz destek hizmetleri isteniyor.
Altyapı mükemmel olmalı. Tüm ofis ekipmanlarının, cihaz ve araçların bakımları bir plan dahilinde yürütülmeli. İş sürekliliği yüksek öncelik.

İş yaşamında iç ve dış paydaşlar ideal bina ve ofis ortamı talep ediyor.
Bina, ofis hizmet kalitesini arıyor. Temel ihtiyaçlarda, ortak mekanların kullanımında emniyet, güvenlik, temizlik, ergonomi ve konfor talep ediyor. İdari konularda herhangi bir problemle karşı karşıya kalındığında hızlı ve doyurucu bir cevap bekleniyor. Çalışanlar çözümün ne şekilde, ne sürede ve nasıl gerçekleşeceğini bilmek istiyor. “Hallederiz”, “yaparız” ya da “merak etmeyin Murat bey yapacağız” gibi geçiştirme cümlelerini duymak da pek istemiyor.

Bu noktada idari işler yönetiminde profesyonellik seviyesi ve uzmanlık büyük önem taşıyor. Şirket markası, çalışan deneyimi ve verimliliği, insanların beyninde bu kapsamda olgunlaşıyor, pekişiyor. 

Peki İdari İşler ve Tesis Yönetimi operasyonları hangi noktalarda birleşiyor hangi noktalarda ayrılıyor ?

Birimlerin operasyonları ve değerlendirme kriterleri üzerine biraz düşündüğünüzde hemen anlıyorsunuz. Sektör, kurumun faaliyet alanı, ölçek; çalışan sayısı (ve kullanıcı/müşteri sayısı), mekânsal büyüklük (plaza, fabrika) coğrafi yayılım (entegre üretim tesisi), operasyonların kritik önemi ve riskler, mevzuat (çevre, İSG vd.) gibi kriterleri sayabiliriz.

Şimdi uygulama üzerinden ilerlemekte fayda var.
Çalışan sayısının 20 olduğu küçük bir işletme ile 500 + çalışanın olduğu işyeri dinamikleri ve ihtiyaçları bir olabilir mi?

Ülkemizde faaliyet gösteren büyük tesisleri; enerji, kimya, demir çelik, ilaç, otomotiv, beyaz eşya, limanlar, havalimanlarını ve bu sistemlerin fonksiyonlarını bir an için düşünün. Yine aynı şekilde hizmet üreten büyük hastaneler, AVM’ler, üniversiteler, belediyeler, kamu kurum ve kuruluşlarının operasyonlarını değerlendirin. Banka genel müdürlük binaları, holding binaları, plazalarda birden fazla katta faaliyet gösteren büyük şirketlerin dinamiklerini gözünüzden kısaca bir geçirin.

Farklı sektör ve şirket ölçeklerinde bu birimlerin görev ve sorumlulukları, organizasyon yapıları şekilleniyor. Birçok unvan göze çarpıyor:

  • İdari İşler Müdürü ve Liderleri
  • İdari İşler ve Satın alma Müdürü
  • İdari İşler ve Filo Müdürü
  • Tesis Yönetimi Müdürü (Facility Manager)
  • Tesis İdari Müdürü ve Ekipleri
  • Tesis ve Teknik Hizmetler Müdürü
  • Bakım ve Destek Hizmetleri Müdürü
  • Bina ve Ofis Yönetim Müdürü (Workplace Manager)
  • Ofis ve Destek Hizmetler Müdürü
  • Ofis Koordinatörü
  • Filo Araç ve Lojistik Müdürü
  • Teknik Hizmetler ve Bakım Yöneticisi
  • Destek Hizmetler Yöneticisi
  • Güvenlik ve Teknik Operasyon Sorumlusu
  • Tesis ve Bakım Sorumlusu
  • Tedarik Yönetimi ve Satın alma Sözleşme Uzmanı
  • Altyapı ve Lojistik Yöneticisi
  • İdari ve Mali İşler Daire Başkanı ve Personeli

Kurumun büyüklüğü, personel ve hizmet alanların sayısı gibi faktörler, bu birimlerin organizasyon şemasına da yansıyor. Organizasyonel yapı ve çalışan profili farklılıklarına ilerleyen dönemde ayrıntılı bir şekilde değineceğim.

Bu yazımda, çalışma alanlarındaki benzerliklerden devam edelim.

Her iki birimin de ortak çalışma alanları var. Benzerlikler nelerdir?

İş sürekliliği ve risk yönetimi, operasyon ve çalışan verimliliği, mevzuat, sürdürülebilirlik, teknoloji yönetimi, satın alma; tedarikçi araştırma ve sözleşme yönetimi gibi konular. Son derece stratejik konular.

Peki farklılıklar. Farklılıkları kurum operasyonları, saha-altyapı büyüklüğü, ihtiyaçlar, sistemin fonksiyonları, iç ve dış hizmet alan paydaşlar belirliyor. Kimya tesisi ile hastane yapılanması örneğinde olduğu gibi operasyonel riskler, teknik alanlar (mühendislik, bakım) ve öncelikler ayrışmayı derinleştiriyor. Bu birimlerin içerisinde yer alan mesleki uzmanlık seviyeleri belirgin şekilde değişim gösteriyor.

İdari İşler Yönetiminin Değişen Rol ve Sorumlulukları

Artan çalışan/misafir beklentileri, yasal düzenlemeler ve mesleki gelişmelerin etkisi altında kalan idari işler bölümü görev ve sorumluluk alanlarını yeniden baştan ele alıyor. Birimler, mevcut operasyonları sürekli iyileştirme ve kendisini geliştirme çabası içerisinde.

İdari İşler Birimi ihtiyaçlar doğrultusunda kadrosunu yeniliyor, doğru kişileri zamanında işe alıyor. Onları eğitimlerden geçiriyor sektör bazlı yetiştiriyor. Bina düzeni, altyapı ve ofis işleyişi ile ilgili dışarıdan destek alınan tüm tedarikçilerin/ taşeronların performansları düzenli ölçülüyor ve raporlanıyor. Maliyet analizleri ve sözleşmeler sürekli inceleniyor. Acil durum ve kriz senaryolarına ilişkin çalışmalar, tatbikatlar yapılıyor. Sürdürülebilirlik, gizlilik (KVKK), mevzuat (çevre, İSG vd.) uyumu ve kontrolleri üzerinde hassasiyetle duruluyor.

Ve tüm bu başlıklara her sene yeni öneriler, revizyonlar ve yeni hedefler de ekleniyor.

Tesis Yönetiminin Değişen Rol ve Sorumlulukları

Mesleki zorluğu ve sorumluluğun büyüklüğünü anlayabilmek adına İlk olarak tesis çeşitliliğine örnekler verelim. Büyük bir üretim tesisi, tam teşekküllü bir hastane, büyük bir AVM, beş yıldızlı bir tatil köyü ya da bir otel, liman veya havalimanı olabilir.

Bu tür tesislerde tüm uygulamalar bir prosedüre, bir protokole, bir kitapçığa dayanıyor. Disiplin ve düzen oradan destek alıyor.

Büyük tesislerde kurumsal hafıza, köklü iş alışkanlıkları var. Mevzuat (çevre, İSG başta olmak üzere) değişimleri olduğunda hızla gereği için aksiyon alınıyor. Prosedürler, kurallar/ilkeler, kitapçıklar güncelleniyor. Yeni uygulama süratle sahaya yansıyor.

Tesis Yönetimi her zaman birimler arasında koordinasyon, iş bölümü, etkin ve verimli iş birliğini gerektiriyor. Farklı birim yöneticileri arasında ihtiyaçların öğrenilmesi, uyum ve sürece liderlik edilmesi önem kazanıyor. Birbirleriyle çatışan değil, iş birliğine önem veren anlayış hakim olmak zorunda. O nedenle, tesis yönetiminde tek bir birimin öncelikleri değil, birimler arası ortak hareket ve koordinasyon verim getiriyor.

Tesisler küresel rekabet avantajını yakalama, paydaş güveni ve gelişimleri amacıyla ulusal ve uluslararası kuruluşlardan denetimler için başvuruda bulunabiliyor. Gönüllükle hareket ediyorlar. Bir otoritenin ilgili alanda rehberliğini önemli buluyorlar. Tesis gelişim planları için bu kapsamda hazırlanan raporları ve derecelendirme puanlarını birer fırsat olarak yorumlayabiliyorlar.

Fabrikalarda zaman zaman müşteri firmaların temsilcileri ya da üçüncü parti kuruluşlar tarafından denetimler (sürdürülebilirlik, kalite vb.) yapılabiliyor. Tesis yöneticileri, bu ziyaretleri tesisin gelişimi, operasyon kalitesinin yükseltilmesi, marka güvenilirliği ve paydaş güveni için önemli buluyorlar.

Kısa, orta ve uzun vadeli yatırım planları, kaynak ihtiyacı, stratejik öncelikler ve senaryo analizleri yapılıyor. Eksiklikler ve yapılması gerekenler üzerine proje bazlı gidiliyor.

Konuyu hizmet ve üretim tesisleri arasındaki yapısal farklılıklar üzerinden biraz daha derinleştirelim.

Havalimanı Terminal İdari İşler Tesis Yönetimi Eğitimi
Havalimanı – Terminal İdari İşler Tesis Yönetimi

Hizmet Sektörlerinde Tesis Yönetimi

Hizmet sektörlerinde dış paydaşların sayısı da beklentileri de çok yüksek.

Örnek vermek gerekirse büyük hastanelere (örneğin Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul Tıp Fakültesi -Çapa hastane yerleşim birimleri) alışveriş merkezlerine (AVM) ve havalimanlarına gün bazında gelen kişi sayısı binleri buluyor.

Bu tür sistemlerde olası riskler çok büyük. Kitlenin belirli saatlerde yoğun giriş ve çıkışı söz konusu. Üst düzey emniyet ve güvenlik gerektiriyor. Giriş kapılarında, otoparklarda uzun kuyruklar, asansör ve yürüyen merdivenlerde yığılmalar olabiliyor. Enerji yönetimi, temizlik ve hijyen konularının ayrı bir çerçevede düşünülmesi gerekiyor. Lojistik operasyonlarda; perakende firmaların ürün araçları, restoranların içecek ve yiyecek arabaları düzen içerisinde hareket etmek zorunda.  Kriz ve acil durum (sel, deprem, yangın, saldırı/terör, salgın vd.) senaryoları konusunda nitelikli bir ekibe ihtiyaç var.

O nedenle tüm operasyonlar son derece ayrıntılı, titiz ve mevzuata uygun yürütülmeli. Organizasyon yapısı, kadro ve uzmanlaşma da buna uygun olmalı.

Entegre Tesis Fabrika Havalimanı Terminal İdari İşler Tesis Yönetimi Eğitimiİmalat Sektörlerinde, Entegre Fabrikalarda Tesis Yönetimi

İmalat sektörlerinde büyük coğrafi saha içerisinde fabrikalar ( -depolar, sosyal alanlar ve stratejik noktalar gibi) bir arada ya da mesafeli bir biçimde kümelenebiliyor. Entegre üretim tesislerinde çalışan sayısı yüksek. Ortak özellikleri 250 ve üzeri çalışan sayısı. Bu tesislerde pek çok bileşen birbirleriyle uyum içerisinde çalışmak zorunda. Coğrafi alan fabrika üretim noktaları, açık ve kapalı depo sahaları, sürekli sahaya giriş çıkış yapan kamyon TIR araç trafiği, güvenlik noktaları, kameralar, geniş iç yollar, otoparklar, yemekhane, kantin / kafe alanları. Dev tesislerde lojmanlar, misafirhaneler, eğitim kurumları, alış-veriş yerleri de olabiliyor.

Entegre üretim tesislerinde teknik uzmanlık ve mühendislik uygulamaları işin ana omurgasını oluşturuyor.Öncelik fabrika operasyonlarında süreklilik. Öncelik emniyet ve güvenlik. Fabrika teknik altyapısının planlanması ve yönetimi ayrı bir uzmanlık, mühendislik uygulamalar bütünü. Makine teçhizat yatırımları, yerleşim planları ve toplam verimli bakım çalışmaları bir bütün olarak görülüyor.

Geniş araziye yayılan tesisin saha altyapı yönetiminde; elektrik, su, doğalgaz, atık, kanalizasyon, vb. altyapı sağlam bir mühendislikle geleceğin büyüme planlarına uygun planlanıp ve inşaa ediliyor. Büyüme hedefleri, orta ve uzun vadede ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar, teknik ekipler ve yöneticilerle birlikte analiz ediliyor.

Tesis içerisinde sürekli bir eğitim ve zengin öğrenme araçları var.
Eğitim salonları son derece aktif kullanılıyor. Eğitim gün saat metriği sürekli ölçümleniyor.  Sahada yaşanan vakalar raporlanıyor, eğitim materyallerinde video ve fotoğraflarla analiz edilip dersler çıkartılıyor. 

KOBİ’ler ve İdari İşler Birimi için Ayrı Bir Pencere Açmakta Fayda Var

Ülkemizde KOBİ seviyesinde alınması gereken hayli mesafe olduğuna inanıyorum. Şirketlerimizin önemli bir bölümü küçük şirketler. Öncelikleri rekabet edebilmek. Varlıklarını sürdürebilmek. Ayakta kalabilmek.

O nedenle profesyonel bir İdari İşler biriminden bahsedebilir miyiz? Bilemiyorum. Patronun bakış açısı, vizyonu son derece belirleyici. Bu alana yatırım yapmak istiyor mu? Ciddi soru işareti. Sektörden güvenilir kıdemli bir kişi seçilerek yola devam ediliyor. İşyeri düzeninin sorumluluğu o seçilen kişinin iş deneyimi ve önerileri ile olumlu yönde gelişebiliyor ya da sınırlı, zayıf kalabiliyor.

İşler çoğunlukla bir veya en çok iki kişi temelinde yürütülüyor. Bu kişi joker pozisyonunda “her işe koşan, her işe yetişen” rolünde. Ondan temel beklenti, şirket operasyonlarının aksamaması. Yani işlerin kesintisiz devam etmesi. “Arıza varsa tamir ettiriz” reaktif anlayışı egemen. Önleyici ve planlı bakım mevzuatta belirtilen alanlarda sınırlı kalıyor, onların dışında pek çıkmıyor. Geleceğin ihtiyaçlarına ilişkin senaryo analizleri ve raporlamalar daha çok sözlü hafızada ilerliyor. “Geçen ay sohbetimizde / toplantıda bu konuyu aktarmıştım” sıklıkla söylenebiliyor. Proje esaslı yönetim; bütçesi, takvimi, sorumluları gibi işler sınırlı alanlarda görülüyor.

Küçük Şirketlerimizde İdari İşler Biriminden Beklentiler

Küçük şirketlerimizde İdari İşler biriminden beklentiler şu alanlarda yoğunlaşıyor:

  • İşyeri Düzeni: Mekân yönetimi, güvenlik, temizlik, bakım, otopark.
  • İdari satın alma: Ofis kırtasiye, sarf malzeme, promosyon ürünler, matbaa ve çeşitli hizmet (elektrik, tesisat, tadilat işleri, asansör bakımı) alımları.
  • Araç ve filo yönetimi: Öz mal, kiralık araçlar, yakıt, bakım, hasar, sigorta.
  • Destek hizmetleri: Yemek (catering), çay/kahve, kurye-kargo lojistik destek.

KOBİ’lerde idari işlerden sorumlu çalışandan beklenen stratejik katkı, operasyonlarda maliyet düşürme, doğru tedarikçi ve taşeron bulunması, araç filosunun doğru şekilde yönetimi gibi birkaç noktada toplanıyor. İlgili çalışanın uzun süreli hastalık, geniş izin, işten ayrılma veya emekli olma hallerinde ise şirketler sıkıntılı bir geçiş dönemi yaşayabiliyor.

Sonuç

İdari İşler ve Tesis Yönetimi departmanlarının özverili ve profesyonel çalışmalarıyla stratejik değer yarattıklarını, kurumlarımızı dünya standartlarında bir noktaya getireceğini düşünüyorum.

Kamu uygulamalarına değinmeyecek miyiz? şeklinde bir soruyu da kısaca cevaplayalım. Özel sektör bu alanda kamu uygulamalarının bir adım önünde. Kamu bürokrasisi, yönetim ve kaynak tahsisi zorlukları getirebiliyor. Bu da operasyonlarda gecikmelere ve verimsizliklere neden olabiliyor.
Özel sektör ise kaynak yaratımı ve kullanımı, önceliklerin belirlenmesi, uzmanlaşma ve nitelikli kadroların oluşturulmasında daha profesyonel hareket ediyor.

Türkiye’nin ekonomik gelişiminde, mevcut tüm sistemlerde iç (çalışan) ve dış paydaşların (misafir, müşteri, hasta gibi beklenti ve taleplerini, yasal düzenlemeleri ve risk yönetimini dikkate alan anlayışa, operasyon ve hizmet kalitesinin sürekli iyileştirilmesine ihtiyaç var. Devam edeceğiz…

İDARİ İŞLER ve TESİS YÖNETİMİ EĞİTİMİ
Operasyonel Riskleri ve Maliyetleri Yönetmekten,
Çalışan Verimliliğini ve Kurumsal İtibarı Artırmaya

Profesyoneller Dünyasında Satış İdari İşler Ve Fabrika Tesis Yönetimi Eğitimi

Eğitim içeriği için tıklayınız. 

Eğitim Teklif Alma:

Şirketinizin eğitim ihtiyacı için egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresinden teklif alabilirsiniz.

 

 

Anahtar sözcükler: İdari İşler Eğitimi, Tesis Yönetimi Eğitimi, İdari İşler, Tesis Yönetimi, altyapı, yönetmelik, mevzuat, tedarikçi, taşeron, tadilat, onarım, tamir, araç, filo, teknik, bakım, destek, risk, kriz, bina, ofis, facility, fabrika, AVM, Hastane, otomotiv, acil durum senaryoları, afet, çalışan memnuniyeti, satın alma, liderlik, çevre, eğitim, sürdürülebilirlik, ayrıştırma, çöp, otopark, kiralama, kira, güvenlik, ısıtma, soğutma, havalandırma,
İSG, güvenlik, danışma, giriş-çıkış, sarf malzeme, depo, lojistik, kargo, kurye, misafir, ziyaretçi, kullanıcı, paydaş, ESG

 

İdari İşler ve Tesis Yönetimi Eğitimi

İdari İşler ve Tesis Yönetimi Satın alma Araç Filo Eğitimi
İdari İşler ve Tesis Yönetimi Eğitimi

İDARİ İŞLER ve TESİS YÖNETİMİ EĞİTİMİ
Operasyonel Riskleri ve Maliyetleri Yönetmekten,
Çalışan Verimliliğini ve Kurumsal İtibarı Artırmaya

Eğitimin Amacı:

Şirketlerin sağlıklı, sürdürülebilir ve verimli bir şekilde faaliyet göstermesinde idari işler ve tesis yönetimi birimleri stratejik rol oynamaktadır. Eğitim, özellikle KOBİ’lerde sıklıkla göz ardı edilen idari işler ve tesis yönetimi disiplinlerinin şirket maliyetlerine, çalışan verimliliğine ve kurumsal itibara olan doğrudan etkisini vurgulamaktadır.
Bu eğitim, katılımcılara idari işler ve tesis yönetiminde stratejik düşünme, operasyonel mükemmellik, maliyet optimizasyonu, risk yönetimi ve sürdürülebilirlik odaklı kapsamlı bir bakış açısı kazandırmayı amaçlamaktadır.
Sektör, şirket tipi, çalışan sayısı, faaliyet alanı, fiziksel alan ve coğrafi yayılımına göre idari işler ve tesis yönetimi sorumlulukları ve uzmanlaşmalar farklılaşmaktadır.

Profesyoneller Dünyasında Satış İdari İşler Ve Fabrika Tesis Yönetimi EğitimiEğitim alacak kurum; banka genel müdürlük, holding binası, plaza iş yerleri, hastane, AVM, vakıf üniversiteleri, fabrika, dev üretim tesisleri, büyük kamu kurum ve kuruluşları olduğunda birim yapılanması; görevler ve uzmanlaşmalar değişmektedir.
Şirket genel müdürlüklerinde idari işler yönetiminde; çalışan memnuniyeti, destek hizmetler ve araç-filo yönetimi ön planda olabilmektedir.
Diğer taraftan büyük fabrikalarda, dev üretim tesislerinde ise tesis yönetimi ve idari işler iki ayrı birim halinde çalışabilmektedir. Tesis yönetiminde; fiziki altyapının kullanımı ve işletimi, enerji kullanımı, teknik bakım maliyetleri ve İSG büyük önem arz etmektedir.
Eğitim içeriği ve aktarımı, üretim ve hizmet sektör faaliyet alanına, kurumun ihtiyacına göre özgünleştirilmektedir. Aşağıda eğitim içeriğinde yer alan başlıklar modüler yapıda olup eğitim esnekliği sağlanmaktadır.
Eğitimin nihai hedefi, idari işler ve tesis yönetiminden sorumlu birimlerin birer “maliyet merkezi” olarak görülmekten çıkıp “değer yaratan bir iş ortağı” olarak konumlanmalarını sağlamaktır.
Eğitim, teorik bilginin yanı sıra vaka çalışmaları, bol sayıda idari işler sözleşme örnekleri gibi pratik araçlarla desteklenmektedir.
Bu sayede katılımcılar edindikleri bilgileri şirketlerine/ kurumlarına uyarlayabileceklerdir.

Yararlı Araçlar:

  • Departman Öz Değerlendirme (Self-Assessment) Anketi
  • İdari İşler ve Tesis Yönetimi Birimleri için Anahtar Performans Göstergeleri ( 100 KPI )
  • Tedarikçi / Taşeron Sözleşme Örnekleri

🎯 Hedef Kitle
Bu eğitim, farklı sektör ve ölçeklerde faaliyet gösteren kurumların İdari İşler ve Tesis Yönetimi birimlerinden sorumlu yöneticileri, takım liderleri, uzmanları ve ekiplerine yönelik olarak tasarlanmıştır. Eğitim içeriği ihtiyaca ve ekip profiline uygun biçimde özgünleştirilmektedir.
• İdari İşler Müdürleri ve Ekipleri
• Büyük üretim tesislerinin Tesis İdari Müdürleri (Facility Manager)
• Tesis ve Teknik Hizmetler Müdürü
• Ofis ve Destek Hizmetler Müdürü
• Ofis Koordinatörleri
• Bina ve Ofis Yönetim Müdürleri (Workplace Manager) ve Uzmanları
• Teknik Hizmetler ve Bakım Yöneticileri
• Destek Hizmetler Yöneticisi
• Güvenlik ve Teknik Operasyon Sorumluları
• Tesis Yönetimi Sorumluları
• Bakım ve Destek Hizmetleri Müdürleri
• Tesis ve Bakım Sorumluları
• Filo Araç ve Lojistik Müdürleri
• Tedarik Yönetimi ve Satın alma Sözleşme Uzmanları
• Altyapı ve Lojistik Yöneticisi
• İdari ve Mali İşler Daire Başkanları ve Personeli

Eğitim Teklif Alma:

Şirketinizin eğitim ihtiyacı için egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresinden teklif alabilirsiniz.

Eğitim İçeriği (Toplam 10 Modül)

1. Stratejik Yönetim ve Operasyonel Verimlilik

• İdari işler ve tesis yönetiminin kurum stratejilerindeki yeri
• Operasyonel verimlilik için süreç analizi yöntemleri
• Kurum içi hizmet seviyelerinin (SLA) tanımlanması
• İdari işler KPI ve performans göstergelerinin ölçümü
• Maliyet–kalite–hız dengesi kurma yöntemleri
• Farklı sektörlerde operasyonel önceliklerin karşılaştırılması
• Risk–fayda analizi ile süreç tasarımı
• Esnek organizasyon yapısı oluşturma
• İç denetim ve kontrol mekanizmalarının kurulması
• İdari işlerde dijitalleşme ve veriye dayalı karar alma

2. Liderlik ve İletişim

• İdari işler yöneticisinin liderlik rolü
• Kurum kültüründe idari işlerin rolü
• Kriz anlarında liderlik ve müzakere yeteneği
• Çalışan motivasyonu ve bağlılık yönetimi
• Müşteri ve çalışan deneyimi yönetimi
• Ekip içi iletişim ve koordinasyon
• Üst yönetime raporlama teknikleri
• Dış paydaşlarla iletişimde müzakere gücü
• Tedarikçilerle yürütülen sözleşmelerde pazarlık becerileri
• Değişim yönetimi ve dirençle başa çıkma

3. Bina – Altyapı ve Saha Yönetimi

• Ofis, fabrika, hastane, AVM gibi farklı mekân tiplerinde alan (saha) planlama
• Güvenlik, danışma ve giriş–çıkış kontrol sistemleri
• Çalışan (diğer; misafir, müşteri, kullanıcı yoğunluğu) ergonomi ve verimlilik ilişkisi
• Isıtma–soğutma–havalandırma (HVAC) optimizasyonu
• Enerji verimliliği ve tasarruf uygulamaları
• Temizlik ve hijyen standartlarının belirlenmesi
• Ortak alanların (toplantı, yemekhane, sosyal alan) yönetimi
• Akıllı bina ve akıllı ofis uygulamaları
• Çalışma alanlarında iş sağlığı ve güvenliği entegrasyonu
• Acil durum, yangın ve tahliye planlarının uygulanması

4. Teknik Yönetim

• Teknik ekip–idari ekip iletişimi ve organizasyonu
• Elektrik, mekanik ve diğer tüm altyapı sistemlerinin bakımı
• Periyodik bakım planlarının hazırlanması
• Bina otomasyon sistemleri (BMS) yönetimi
• Yeni teknolojilerin (IoT, sensörler) entegrasyonu
• Enerji izleme ve raporlama
• Kritik nokta ve tesislerin (laboratuvar, server odası) teknik yönetimi
• Acil arıza müdahale süreçleri
• Taşeron teknik hizmet yönetimi
• Yasal zorunluluklar (asansör, kazan, basınçlı kap kontrolleri) ve gerekliliklerin (İSG/Mevzuat) yönetimi

5. Bakım ve Destek Hizmetleri

• Danışma ve karşılama hizmetleri
• Güvenlik hizmetlerinin planlanması
• Misafir–ziyaretçi yönetimi, deneyim kalitesi
• Personel servisleri ve ulaşım hizmetleri
• Yemekhane ve catering yönetimi
• Temizlik hizmetlerinin standartları ve denetimi
• Kurye, kargo ve posta yönetimi
• Destek hizmetleri outsource ve inhouse kararları
• Hizmet sağlayıcı performans ölçümü ve değerlendirmesi
• Hizmet kalitesinin kurum imajına ve markaya etkisi

6. Sözleşmeler ve Hukuki Uyum

• Tedarikçi ve hizmet sağlayıcı sözleşmeleri
• Risk yönetimi ve hukuki sorumluluklar
• Kira ve taşınmaz yönetim sözleşmeleri
• Hizmet alımı sözleşmelerinde dikkat edilecek maddeler
• Gizlilik, KVKK ve veri güvenliği yükümlülükleri
• Sigorta sözleşmeleri ve teminatlar
• Fesih, yenileme ve uzatma prosedürleri
• Uluslararası sözleşme örnekleri (çok uluslu şirketler için)
• İç denetim ve uyum kontrol listeleri
• Yasal zorunluluklar ve mevzuat süreçleri
• Sözleşme örneklerinin incelenmesi

7. Satın Alma ve Tedarikçi İlişkileri

• Satın alma planlaması ve bütçe yönetimi
• Tedarikçi seçimi ve değerlendirme kriterleri
• Teklif alma ve rekabetçi fiyatlandırma yöntemleri
• Uzun vadeli tedarikçi ilişkisi yönetimi
• Tedarikçi performans ölçümü (SLA, KPI)
• Riskli tedarikçi analizi ve alternatif planlar
• Dijital satın alma platformlarının kullanımı
• Acil satın alma süreçlerinin yönetimi
• Küresel tedarik zinciri riskleri
• Yerel tedarikçilerin desteklenmesi ve sürdürülebilirlik

8. Araç Filo Yönetimi

• Şirket araç – filo planlaması ve bütçe yönetimi
• Araç kiralama vs. satın alma kararları
• Filo bakım ve onarım süreçlerinin takibi
• Akaryakıt giderlerinin optimizasyonu
• Araç takip sistemleri ve filo yazılımları
• Sürücü güvenliği ve trafik kurallarına uyum
• Sigorta ve hasar yönetimi
• Çevreci filo yönetimi: elektrikli ve hibrit araçlar
• Kurum imajında araç filosunun yeri
• Mevzuata uygunluk ve resmi belgelerin yönetimi

9. Sürdürülebilirlik ve Çevre Yönetimi

• Yeşil bina standartları (LEED, BREEAM)
• Enerji verimliliği ve karbon ayak izi azaltımı
• Atık yönetimi ve geri dönüşüm uygulamaları
• Su yönetimi ve tasarruf çözümleri
• Çevre mevzuatlarına uyum
• Çalışan farkındalık programları (çevre eğitimleri)
• Çevre dostu satın alma politikaları
• Sürdürülebilir ulaşım çözümleri (bisiklet, elektrikli araçlar)
• Çevre raporlaması ve kurumsal şeffaflık
• Kurum imajında sürdürülebilirliğin rolü

10. Mevzuat ve Kamu Kurumları İle İlişkiler

• Kamu kurumlarıyla şeffaf ve sürdürülebilir iletişim
• Afet ve kriz yönetiminde kamu kurumlarıyla iş birliği
• Belediye ve itfaiye müdürlükleri ile ruhsat, imar ve çevre ilişkileri
• Trafik ve ulaşım yönetmeliklerine uyum
• Emniyet ve jandarma ile güvenlik iş birliği
• Devlet hastaneleri ile acil durum koordinasyonu
• Çalışma Bakanlığı ve iş güvenliği denetimleri
• Resmi yazışma ve protokol kuralları

Eğitim Kazanımları

1. İdari işler ve tesis yönetiminin stratejik önemini kavrar.
2. Operasyonel verimlilik için süreç tasarımı yapar.
3. Etkileşimde olduğu iç ve dış tüm birimlerle koordinasyona dikkat eder.
4. Tüm hizmet alanlar için verimli bir iş yeri, çalışma ortamı hazırlar.
5. Çalışan deneyimini ve hizmet alan (müşteri/paydaş) memnuniyetini artırır.
6. Bina, alan (saha), filo, bakım ve teknik yönetimi entegre planlamasını yapar.
7. Satın alma operasyonları ve sözleşme yönetiminde profesyonel yaklaşım kazanır.
8. Tedarikçi performansını yöneterek hizmet kalitesini iyileştirir.
9. Sürdürülebilirlik, çevre ve enerji yönetimi uygulamalarını kurumuna kazandırır.
10. Risk yönetimi, kriz ve acil durum senaryolarını planlar.
11. Liderlik ve iletişim becerileriyle ekibini yönlendirir.
12. Kurum imajını ve markayı güçlendirecek bütünleşik bir tesis yönetim modeli geliştirir.
13. Üst yönetime sunulmak üzere veriye dayalı stratejik raporlar hazırlar.
14. Mevzuata uyumlu proaktif bir yönetim anlayışı geliştirir. Tüm planlamalarını buna göre yapar.
Kamu kurumları ve personeli ile ilişkilerine özen gösterir.

İdari İşler ve Tesis Yönetimi Eğitimi
Eğitim Teklif Alma:

İdari İşler ve Tesis Yönetimi Satın alma Araç Filo Eğitimi
İdari İşler ve Tesis Yönetimi Eğitimi

Şirketinizin eğitim ihtiyacı için egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresinden teklif alabilirsiniz.

Anahtar sözcükler: İdari İşler Eğitimi, Tesis Yönetimi Eğitimi, İdari İşler, Tesis Yönetimi, altyapı, yönetmelik, mevzuat, tedarikçi, taşeron, tadilat, onarım, tamir, araç, filo, teknik, bakım, destek, risk, kriz, bina, ofis, facility, fabrika, AVM, Hastane, otomotiv, acil durum senaryoları, afet, çalışan memnuniyeti, satın alma, liderlik, çevre, eğitim, sürdürülebilirlik, ayrıştırma, çöp, otopark, kiralama, kira, güvenlik, ısıtma, soğutma, havalandırma,
İSG, güvenlik, danışma, giriş-çıkış, sarf malzeme, depo, lojistik, kargo, kurye, misafir, ziyaretçi, kullanıcı, paydaş

Faizin Yüksekliğine Sebep Nedir? – Bölüm 8

Faizin Yüksekliğine Sebep Nedir – Bölüm 8 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Faizin Yüksekliğine Sebep Nedir? – Bölüm 8
Reşat BAĞCIOĞLU

Faizin Seyri

Faizin Yüksekliğine Sebep Nedir – Bölüm 8 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemGeçmişten günümüzü baktığımızda faizler hep sinsilik yapmıştır. Sakin ve uyur gibi görünen faiz adeta tilki uykusuna yatmış gibi; en küçük bir tıkırtıda hemen piyasaya kulak kabartıyor.

Faiz Grafiği

Faiz TilkiAdeta uykuda sandığımız faiz zaman zaman piyasaya kulağını veriyor ve uykusunu kaçıracak en küçük bir seste kulaklarını dikiyor, piyasayı adeta kokluyor ve yerinde sıçrıyor.

Yukarıdaki grafikte uslu uslu yatan tilki pardon ya faiz demek istemiştim, piyasadaki seslerin tıkırtıdan daha fazla ses getirdiğini görüyor, işitiyor ve 1994 yılında aniden sıçrama yapıyor Öyle bir sıçrama ki şöyle böyle değil, % 50 ila 70 arasında seyreden faizler çok kısa bir sürece %300 artış gösterdi desem; hadi canım Reşat Bağcıoğlu amma da abarttı ha diyeceksiniz.

Abartmıyorum…

%300 değil, %700, hatta %1.000 oldu desem düşüp bayılırsınız. Hatta, daha da beteri bankalar arası gecelik faiz %9.000 ila %10.000 oranına çıktı. Şimdi bu rakama bayılmak da kurtarmaz.

1994 Yılının Nisan Ayı

Kaynak: https://uzmanpara.milliyet.com.tr/haber-detay/gundem/5-nisan-1994te-ne-olmustu/590/

1994 yılında Tansu Çiller başkanlığındaki DYP-SHP hükümeti, faiz oranlarını düşürmek amacıyla piyasaya yüksek miktarda para sürdü. Ancak yüksek likidite, faizi düşürmek yerine, dövize hücuma neden oldu.

Hükümet, döviz satarak talebi düşüreceğini, paranın borsaya yönleneceğini söylüyordu. Ancak 52 milyon dolarlık hacmi olan borsa para çekmekte yetersiz kaldı. Bankalar yüksek devalüasyon olacağını beklentisiyle hareket edince piyasaya sürülen döviz, fiyatı düşürmedi aksine arttırdı. Dolar, birkaç ay içinde 8 bin liradan 42 bin liraya fırladı, 38 bin lirada tutundu. Döviz rezervleri 7 milyar dolar iken Nisan 1994’te 3 milyar dolara düştü.

Yüzde 400 Faizli Bono Çıktı

5 Nisan 1994’te hükümet, “enflasyonu hızla düşürmek, TL’de istikrar sağlamak” amacıyla 5 Nisan Kararları’nı açıkladı.
Dengeleri düzeltmeden faiz oranlarını düşürme çabası, faizde çok daha yüksek artışla sonuçlandı. Dövize olan talebi kesmek ve kısa dönemli kamu borçlarını ödeyebilmek için hükümet mayıs ayında yüzde 400 faizli borçlanma kâğıtlarını piyasaya sürdü.

Kararların bedelini çalışanlar ödedi. Ücretler düşürüldü, enflasyon üç basamaklı oldu. Memur maaşları donduruldu. Ekonomik krizi durduracağı söylenen paket tam uygulanamadı. Hükümet 8 ay sonra 24 Aralık 1995’te erken seçime gitmek zorunda kaldı.

Bugünlerde Faizin Seviyesi

Geçmişe dönelim biraz; fazla değil, 2023 yılı haziran ayına… Faiz oranı %8.50’ye kadar düşmüştü.

Faiz 2023ten Bugüne

İşte tam da anlatmaya çalıştığım hikayenin grafiği budur. 2023 Haziran ayından sonraki dönemlerde faizler sürekli yükseliş gösterdi. %8.50 olan faizin kat be kat fazlası piyasa gösterge faiz olarak ilerleyen süreçte karşımıza çıktı.

Faizlerin %8.50 olması çok da rasyonel bir düşüş değildi. Piyasada enflasyon yükselirken, döviz kuru da buna bağlı olarak yükseliş eğilimi gösterdi ancak faizler %8.50’ye çekildi.

Bir anlamda %8.50 faizle kendisini fonlayabilen şirketler, yatırım yerine yükselen dövizi almayı tercih ettiler. Dövize talep arttıkça, dövizin fiyatı yükseldi. Zaten piyasada enflasyon yüksek seyrediyordu, döviz de yüksek seyretmeye başladı.

Faiz SenkronizeUyuyan Tilki Uyanırsa Piyasa Karışır

Uyuyan tilki ne zaman uyanır?

Döviz, faiz ve enflasyon arasında uyumsuzluk olması ile birlikte çeşitli isim altında ülkede oluşabilecek istikrarsızlık uyuyan tilkinin uykusunu kaçırır.

Bununla birlikte;

Cds Puanı 5 Yıllık

Ülkemizin CDS puanının da yüksek olmaması esastır. Grafiğimize göz atıldığında ise hala arzu edilen düşük seviyede olmamasına karşılık;

Cds Puanı 5 Yıllık 2

2022 yılından sonra ülkemiz CDS punında ciddi bir düüşüş göründüğünün altını çizmek isterim.

Gerçek veya Tüzel Her Kişinin Döviz, Faiz, Enflasyon Konusunda Hayalinde Bir Rakamı Vardır.

Kimisi; dövizin fiyatı yükselsin,

Kimisi; dövizin fiyatı düşsün,

Kimisi; faizin oranı yükselsin,

Kimisi; faizin oranı düşsün,

Kimisi; enflasyon oranı düşük olsun

İster…

Tilkiler ise döviz, faiz, enflasyonun yüksek seyretmesini, berrak hava yerine puslu hava olmasını ister.

Faizin Yüksekliğine Sebep Nedir – Bölüm 8 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemReşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi 

Dış Ticarette Bankalar ve KOBİ’lerin Yaşadıkları Zorluklar

Dış Ticarette Bankalar Ve Kobi̇’lerin Yaşadıkları Zorluklar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Dış Ticarette Bankalar ve KOBİ’lerin Yaşadıkları Zorluklar

Turan AKIN

Dış Ticarette Bankalar Ve Kobi̇’lerin Yaşadıkları Zorluklar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemDanışmanlığını yürüttüğüm son 2 akreditif işlemiyle ilgili bankalarda yaşadıklarım inanılır gibi değil. Kim bilir KOBİ’ler neler yaşadı ve yaşıyor.

İlginçtir iki gerçek olay aynı bankanın 2 farklı il ve şubesinde geçiyor.
Birinci işlem ; şirketimiz Afrika’ya ihracat yapıyor, özellikle detay vermiyorum.
Sürece işlemin ortasında dahil olunca akreditifi sağlıklı hale getirmek imkansıza yakındı.
Akreditif Etiyopya’dan Londra üstü kendi bankamıza geldi, ben gelen bu model L/C bağlamında ihracatçı için ticari riskleri azaltmak için KOBİ’mize uzman bir gümrükçü buldum (Net Gümrüklemeye ve ekibine teşekkürler) FOB INCOTERMS’e göre olan yüklemede acenteye Konşimento (B/L) Talimatı verdim, ilgisi olmayan onlarca hatalı yazı olan taslak B/L geldi. Acenteye diyorum ki; her bilgi doğru olarak Konşimento Talimatında yazıyor siz nasıl ve nereden bulup bu yanlış verileri yazıyorsunuz diyorum bizi anlayacak durumda ekip yok. Etiyopya’ya yük taşıyan sanırım tek firma, koca firma ile belki 10 defa görüştük, aynı dili konuşacağımız, ihracatçıyı anlayacak kişi yok.

Ben, bizim tarafa ait ihracat belgelerinin taslaklarını hazırlıyorum, B/L’i acente, Menşe belgesini gümrükçümüz hazırlıyor. İki yere de talimatla nerelere neler yazılmalı L/C şatları gereği bildiriyorum. Üreticimiz ilk defa ihracat yaptığı ve beklenmedik özel bir durum olduğundan bankaya sunması gereken 5 evraktan 2 adedini unutuyor ve kargo bankadan yola çıkıyor. Ertesi gün bankaya danışman olarak mail atıyorum, vesaik nasıl gitti, rezerv var mı, sunulduğu şekliyle mi çıktı diyorum bankacı biz bilgiyi ihracatçıya verdik diyor.
5 gün geçiyor karşı bankadan rezerv bildirimi (uygun olmayan, L/C’ye göre hatalı belge) geliyor ; diyorlar ki 2 belge sunulmamış.
Bir banka şubesi atlayabilir, deneyimli kimse pek kalmadı şubelerde ama dış ticaret operasyon merkezi şube üstünden 5 belgeden 2 adedini sunmayan ihracatçıyı uyarmaz mı?
Çok basit bir konu değil mi, topu topu 5 belge, 2 adedi nerede denilmez mi?

Kıssadan Hisse : Dış Ticarette Banka, Bankacı, Gümrükçü, Lojistik firması, Danışman çok kritik, ucuz olsun diye ihracat size pahalıya patlamasın.

İkinci işlem İstanbul’dan

Bankamız ile önce ithalatçı görüşüyor pek tabii, diyoruz ki biz Çin’den ithalat yapacağız; bize İthalat Akreditif Açılış Formu iletir misiniz. Peşinden ben arıyorum, uzun uzun konuşuyoruz, diyoruz ki proforma ekte, ilk bankayı swift şifresi yok diye istemediniz, şimdi istenen bankaya yeni hesap açtırdık, L/C arada başka bir banka olmadan direkt ihracatçıya gidecek şekilde kurguluyoruz. 2 gün geçiyor bize Yabancı Para Transfer Formu geliyor.

Satınalmada risk olmasın diye peşinat ödemiyoruz, yabancı para transferi yok, tümüne L/C açacağız, hatta KKDF ödememek için Gemi limana gelince ödemeli olacak şekilde heyecanla L/C açmaya çalışıyoruz 3 gün oldu hala ilgili forma ulaşamadık. Çin de bizden taslak L/C’yi bekliyor.

Dış Ticarette Banka, Bankacı, Gümrükçü, Lojistik firması, Danışman, Avukat çok kritik, ucuz olsun diye ihracat size pahalıya patlamasın. Pek tabii girişimciler, mikro işletmeler için maliyet önemli ancak özellikle ilk işlemlere daha az hata için küçük maliyetlere çok takılmayın derim.

Dış ticarette akreditif; bilmeyen için çok zor ve maliyetli olsa da yeni işlerde, güvensizlik hissedilen iş modellerinde iki tarafı koruyup kollayan çok önemli bir finansal enstrümandır.
İthalatçı için teminat, kredi limiti gerektirir, en kötü peşin para karşılığı vs L/C açılabilir. Bazı ithalatçılar bankaya komisyon ödeyeceğime tümünü peşin ödeyeyim diyor ama bazen üretim yetişmeyip mevsim değiştikten sonra malına kavuşan veya talaş alan da oluyor. L/C olsa son yükleme tarihine uyulmak zorunda, ürünler yükleme öncesi denetlettirilebilir durumdadır.

Dış Ticarette Bankalar Ve Kobi̇’lerin Yaşadıkları Zorluklar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSiz siz olun bir bilene danışın, küçük bir hata size pahalıya patlamasın!

Turan AKIN