2030 Yılında 86 Milyon Pozisyonda “Dijital Yetenek” Aranacak

Kadir Has Üniversitesi teknoloji iletişimi kavramını daha geniş topluluklara yaymak adına 26 Mart Salı günü “Teknoloji İletişimi Zirvesi” düzenledi.

Teknoloji İletişimi Zirvesi, TÜSİAD Eski Başkanı ve Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik,Türkiye Bilişim Vakfı Kurucu Başkanı ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk EczacıbaşıBankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Soner Cankuve Monster Notebook CEO’su İlhan Yılmaz’ın katılımıylaKadir Has Üniversitesi’nde gerçekleşti.

“DİJİTAL BİR EKONOMİYE GEÇİŞ YAPARAK ÇAĞI YAKALAYABİLİRİZ”

TÜSİAD Eski Başkanı ve Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik; “Yeni bir teknoloji devrinin başlangıç noktasındayız. Uluslararası ticaret savaşları gündemdeyken, gelişmiş ülkeler dijital dönüşüm için mevcut güçlü ekosistemlerini korumaya çalışıyor. Türkiye’nin de içinde bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler olarak teknoloji ile gelen “yıkıcı inovasyonun” dinamiklerine ayak uydurarak küresel piyasada nasıl daha sağlıklı bir yer edinebiliriz diye çalışıyoruz. Türkiye olarak, küresel dinamiklerin hızla değiştiği bu dönemde yüksek katma değerli teknolojilerin üretildiği, teknoloji iletişiminin sağlandığı,dijital bir ekonomiye geçiş yaparak çağı yakalayabiliriz” dedi.

“ANA DİLİ DİJİTAL OLAN GENÇLERİMİZ DAHA KOLAY İŞ BULABİLECEKLER”

Erol Bilecik, “Dünyadaki sosyal medya kullanımlarında Instagram’ı en çok kullanan ülke olarak birinciliği İsveç ile paylaşıyoruz.Bu çağda dijital okur-yazarlığa sahip iş gücü gerekliliği yeni iş modellerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Tabii ki buna bağlı olarak dijital yeteneklere ihtiyaç arttı. 2030 yılında ortalama 86 milyon pozisyon,dijital yeteneklere sahip kişiler bulunamadığı için doldurulamayacak. İK karşısında geçmişte olduğu gibi yabancı dil büyük bir öncelik olmayacak, ana dili “dijital” olan gençlerimiz daha kolay iş bulabilecekler. Bu yeni dili öğrenmezsek iletişim çağındailetişimsizlik yaşarız” dedi.

“GENÇLER TEKNOLOJİ İLETİŞİMİ İLE ANLAMAYI VE YÖNETMEYİ ÖĞRENMELİ”

Türkiye Bilişim Vakfı Kurucu Başkanı ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı, “Türkiye’de sürdürülebilir Blockchain ekosistemi oluşturarak, bu teknoloji ile yeni dönem iş yapış biçimlerinin önündeki zorlukların giderilmesine yönelik bir paylaşım platformu oluşturmak amacıyla “BlockchainTürkiye“yi kurduk. Teknolojiye uygun davranış şekillerini geliştirmek amacıyla çalışıyoruz. Gençlerin gelecek hakkında öngörüde bulunarak planlamayı öğrenmelerini tavsiye ediyoruz. Blockchain finans dünyasına uyum sağladığı zaman finans dünyasını depreme uğratacak. Teknoloji ile küresel olarak var olan sözleşmelerin tamamı değişecek. Gençler teknolojilerin başta finans olmak üzere tüm sektörlerdeki sözleşmelere getireceği bu esnekliği teknoloji iletişimi ile anlamayı ve yönetmeyi öğrenmeli” dedi.

“KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ’NDEN SİBER GÜVENLİKTE DÜNYA ÇAĞINDA BAŞARI”

Kadir Has Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölüm Başkanı Dr. Hasan Dağ, “Dijital çağda verilerden ciddi ürün ve servisler geliştirmek zorundayız. THY gibi değerli şirketlerimiz dijital çağda ürün ve servislerini geliştirerek dünya devi oldular. Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi bünyesindeki Siber Güvenlik Merkezi’ndeki çalışmalarımız kapsamında 2 doktora öğrencimizin oluşturduğu ekipdünyanın en büyük veri bilimi yarışma platformu Kaggle’daMicrosoft’un dünya çapında var olan virüslü yazılımlar üzerine yaptığı yarışmada 2 bin 426 ekip içerisinden dünya 5’incisi oldu. Dijital yetenekli öğrencilerimiz ile gurur duyuyoruz ve dijital yetenekler yetiştirmek ve yetenekleri geliştirmek üzerine çalışıyoruz” diye konuştu.

“TEKNOLOJİ İLETİŞİMCİSİ POZİSYONU ŞİRKETLERİN VERİMİNİ YÜKSELTECEK”

Teknoloji iletişiminin önemi gün geçtikçe arttığına dikkat çeken Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim üyesi Dr. Sertaç Doğanay,“Ünlü bilim insanı Marie Curie’nin dediği gibi: Hayatta hiçbir şey korkutucu değildir, yeter ki anlaşılabilir olsun” Artık daha az korkmak için daha fazla ve daha iyi anlama zamanı. Teknoloji iletişimi dersimiz ile yakın gelecekte “Teknoloji iletişimcisi”unvanına sahip daha çok kişi olacak. Yeni teknolojilerin, özellikle teknik terimlere hakim olmayan kişiler tarafından anlaşılır hale getirilebilmesi için teknoloji ve iletişim disiplinlerinin güçlerini birleştirmesi gerekiyor. Şirketlerde“Teknoloji iletişimcisi” pozisyonunu gördüğümüzde bu gücün birleşmesi ile verimin çok daha fazla artacağına inanıyoruz. Bu amaçla Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde “Teknoloji iletişimcisi” olabilecek düzeyde öğrenciler yetiştirmek üzere çalışıyoruz. Öğrencilerimizin eğitimlerini ve vizyonlarını‘Teknolojideki değişim, onu anlama kabiliyetimizi aştığında ne olacak’ sorusunun yanıtına yönelik geliştirmek üzere yaptığımız etkinlikler kapsamında Teknoloji İletişimi Zirvesi’ni düzenliyoruz. Etkinliğe katılan yöneticilerden de yakın gelecekteki yapılanmalarında şirketlerinde bir “Teknoloji İletişimi” pozisyonu açma konusunu değerlendirmelerini bekliyoruz” dedi.

Telefonunuzdan gizlice izleniyor olabilir misiniz?

Kaspersky Lab, kullanıcıları gizlice takip eden kişilerden korumak için mobil uyarı özelliği geliştirdi

Kaspersky Lab, Kaspersky Internet Security for Android çözümünü Gizlilik Uyarısı özelliğiyle güncelledi. Bu yeni özellik, ticari amaçla kullanılan casus yazılımların gizli bilgileri izlediğini tespit ederse kullanıcıları uyarıyor. Bu tür yazılımlar yasal olarak kabul edilse de kullanıcılar genellikle istenmeyen bu programların varlığından bile haberdar olmuyor. Bazı durumlarda, program indirme sayfasında yazılımın kullanıcıyı gizlice izlemek için kullanıldığı açıkça yazıyor. Kaspersky Lab, bu tür programlar için özel bir uyarı sistemi geliştirdi. Böylece, bu yazılımları indiren kullanıcılar ne yapmak istediklerine kendileri karar verebilecekler.

Ticari casus yazılımları telefonların arka planında çalışan ve cihazdaki faaliyetleri izlemek için kullanılabilen programlar. İnsanların genellikle başkalarını takip etmek için yararlandığı bu yazılımların kötü amaçlarla belirli kişileri hedef alacak şekilde kullanılmasını engellemenin bir yolu yok. Kurbanın haberi olmadan çalışan bu programlara ‘taciz yazılımı’ da deniliyor.Çeşitli işlevlere sahip olsalar da bu yazılımlar genellikle kurbanın cihazı hakkında bilgilere, kısa mesajlara, fotoğraflara, sosyal medya görüşmelerine, konum verilerine ve bazı durumlarda gerçek zamanlı ses ve görüntülerine erişim imkânı veriyor.

Başka birinin cihazına taciz yazılımı kurmak için cihaza fiziksel olarak erişmek gerekse de bunu dağıtıcının web sitesinden uygulamayı indirerek çabucak yapmak mümkün. 2018’de Kaspersky Lab ürünleri 58.487 ayrı mobil cihazda bu yazılımlardan tespit etti. Bu da tehdidin ne kadar ciddi boyutta olduğunu ortaya koyuyor. Bu kadar bariz bir gizlilik ihlalinin bu kadar yaygın ve kolay ulaşılabilir olması şaşırtıcı gelebilir fakat taciz yazılımlarının daha önce birçok kez ortaya çıkarıldığı ve açıkça eleştirildiği durumlar yaşandı. Ancak çoğu ülkede bu yazılımların durumu belirsizliğini koruyor.

Kaspersky Lab, cihazlarında bu tür programlar bulunan kullanıcıları açıkça uyaran bir özelliği Kaspersky Internet Security for Android çözümüne ekledi.

Kaspersky Lab araştırmacıları ayrıca bu tür yazılımları daha geniş bir ölçekte inceledi. ‘Taciz yazılımlarına dikkat’ başlıklı raporda ticari casus yazılımlarının ve en popüler gözetleme uygulamalarının analizleri yer alıyor. Araştırma, gizliliği ihlal eden bu programların genellikle güvenlik önlemi almadığını ve hassas verilerin çalınmasına yol açabildiğini ortaya koydu. Örneğin, incelenen on taciz yazılımından beşinin veri sızıntısı yaşadığı veya saldırılara açık olduğu belirlendi. Analistler bir programın kurbanlara ait verileri kritik güvenlik açıklarına sahip bir sunucuda sakladığını ve bu verilere herkesin erişebildiğini keşfetti.

Kaspersky Lab araştırmacılarının yaptığı çalışma ayrıca bu sektörün büyüklüğünü de ele aldı. Kapatılan veya kapatıldığı iddia edilen programların reklamları resmi sosyal medya kanallarında yer almaya devam ediyor. Bunlar, alıcılara üyelik tipi iş modelleriyle ulaşıyor.

Kaspersky Lab zarar verme potansiyeli olan fakat zararlı yazılım olarak sınıflandırılmayan uygulamaları uzun yıllardır listeliyor. Bunlar arasında reklam yazılımları ve yasal olduğu söylenen casus yazılımlar da var. Bu tür yazılımlar için özel bir “virüs değildir” bildirimi de hazırlandı. Ancak şirket, gizlilik ihlali sorunu büyüdükçe belirli tür tehditlerin müşterilere nasıl aktarıldığı hakkında yeniden değerlendirme yapılmasına karar verdi.

Kaspersky Lab Güvenlik Araştırmacısı Alexey Firsh, “Bazı medya kuruluşları ve Electronic Frontier Foundation gibi STK’ların tüm dünyada hassas kitlelerin gizlilik ve güvenliğini geliştirmek ve taciz yazılımlarıyla ortaya çıkan tehdidi ortadan kaldırmak için yaptığı çalışmaları takip ediyoruz. Girişilen faaliyetler bize ilham kaynağı oldu. Bu yüzden biz de ürünlerimizin bu yazılımlara bakış açısını yeniden değerlendirmeye karar verdik. Sonuç olarak, artık ticari casus yazılımların tehlikelerini belirten özel bir uyarı veriyoruz. Kullanıcıların cihazlarında bu tür bir yazılım olduğunu bilmeye hakları var. Yeni uyarımız sayesinde riski doğru bir şekilde değerlendirebilecekler” dedi.

Ticari casus yazılımların güncel durumu hakkında daha fazla bilgi için Securelist.com adresindeki raporu okuyabilirsiniz.

Yeni Gizlilik Uyarısı özelliğine sahip Kaspersky Internet Security for Android çözümünü indirmek için Google Play Store’u ziyaret edebilirsiniz.

Dijital casusluk kurbanı olup olmadığınızı anlamak için şunları yapabilirsiniz:

Yalnızca Google Play gibi resmi uygulama mağazalarından uygulama indirin.

Akıllı telefonunuzun ayarlarından, bilinmeyen kaynaklardan gelen programların kurulmasını engelleyin.

Mobil cihazınızın parolasını veya giriş kodunu güvendiğiniz kişilere bile vermeyin.

Bilmediğiniz dosya veya uygulamaları cihazınızda tutmayın. Bunlar gizliliğinizi ihlal ediyor olabilir.

Bir ilişkiyi sonlandırdığınızda mobil cihazınızın tüm güvenlik ayarlarını değiştirin.

Arka planda çalışan programları kontrol edin ve şüpheli faaliyetleri sonlandırın.

Risk yöneticilerinin yüzde 81’i şimdiden yapay zekanın faydalarını günlük iş süreçlerinde görmeye başladı

SAS’ın Global Association of Risk Professionals (GARP) ile yürüttüğü ankette, görüşülen risk yöneticilerinin %81’i şimdiden yapay zekanın faydalarını günlük iş süreçlerinde görmeye başladıklarını ve teknolojideki gelişmeleri yakından takip ederek bu alanda yatırım yapmaya devam edeceklerini belirttiler. Yapay zekanın kullanıldığı alanların başında da süreç otomasyonu (%52), kredi derecelendirmesi(%45) ve veri yönetimi (%43) geliyor.

Piyasalar her geçen gün daha da karmaşıklaşıyor ve bunu adresleyebilmek için yapay zeka, makine öğrenimi algoritmaları ve ileri analitik yöntemler gibi inovatif yaklaşımları benimsemek de daha önemli bir hal alıyor.

Aralık 2018’de düzenlenen GARP/SAS anketine finansal hizmetler sektöründe bankacılık, yatırım bankacılığı/menkul kıymetler ve varlık yönetimi gibi alanlarda görev alan 2000’den fazla kişi katıldı.Katılımcıların büyük bir kısmı risk (%48), finans (%14) ve BT (%9) departmanlarında çalışanlardan oluştu. Direktör ve daha üst düzeyde yöneticiler (%28), ekip lideri/kıdemli müdür/müdür (%36) ve analist (%31) gibi her kademeden çalışanlar araştırmada yer aldı.

En çok yapay zeka konuşuldu

Yapay zekanın en çok kullanıldığı alanlar arasında ilk sırada manuel süreçlerin otomasyonu (%52) geldi. Bunu sırasıyla kredi derecelendirmesi (%45), veri temizleme ve iyileştirme (%43), risk derecelendirme (%37), model validasyonu (%35) ve model kalibrasyonu (%34) takip etti. %20 veya daha yüksek orana ulaşan yeni yapay zeka uygulamaları arasında yasal raporlama, kredi karar süreçleri, tahsilat ve kredi fiyatlama yer aldı.

Ankete katılanların %27’sini yeni teknolojilere yatırım yapmada daha agresif olması beklenen 100 milyar $ veya daha fazla aktif büyüklüğe sahip kurumlarda çalışanlar oluşturdu. %30’luk bir kesim ise 5 milyar $ veya daha az aktif büyüklüğe sahip kurumlardan katıldı.

Katılımcıların %43’ü süreç otomasyonunda, %41’i ise süreç iyileştirmesi alanında yapay zeka teknolojilerini büyük veya çok büyük ihtimalle önümüzdeki üç yıl içinde uygulamaya başlayacaklarını dile getirdiler. Listelenen 13 alan arasında bu ikisini %39 ile veri temizleme ve iyileştirme, %36 ile risk derecelendirme ve %33 ile model kalibrasyonu takip etti. Üç yıl içinde yapay zeka teknolojilerini uygulama ihtimali sorusuna “olası” yanıtını verenler de eklendiğinde tüm bu oranların %30 arttığı görüldü.

Yapay zekada şeffaflık çok önemli

Katılımcıların %76’sı şirketlerinin yapay zeka modellerinin şeffaflık ve yorumlanabilirliği hakkında endişeli olduğunu belirtti. Modellerin şeffaf olmasını sağlamak için atılan adımlar arasında, alanında uzman kişilerle yapay zeka uzmanlarının yakın çalışmasını sağlamak (%45), modellere ışık tutmak için modelleme sonrası yöntemleri kullanmak (%38) ve açıklama için özel tasarlanan gelişmiş modeller kullanmak (%27) geliyor. (%28’lik bir kesim şeffaflık önlemleriyle ilgili soruya “bilmiyorum” cevabını verdi.)

Yapay zeka teknolojilerinden beklenen faydalar sorulduğunda, katılımcıların %55’i heyecan verici yeni kariyer yollarının önemli veya büyük bir fayda olacağı yanıtını verdiler. %32’si ise bunun “biraz” faydalı olacağını söyledi. Ankete katılanların neredeyse tamamı önümüzdeki üç yıl içinde yapay zekanın işlerini bir şekilde geliştirmesini bekliyor. Daha fazla üretkenlik (%96), verilerin daha hızlı analiz edilmesi (%95), daha hızlı ve daha iyi kararlar için daha fazla veri analizi yapılması (%95) gibi beklentiler bulunuyor.

Yapay zeka kullanımıyla ilgili en büyük zorluklar arasında ise veri uygunluğu ve kalitesi (%59), paydaşların yöntemi anlayamaması (%54), gerekli becerilere sahip olmama (%52), avantajları fark etmek için geçmesi gereken süre (%50), uygulama maliyetleri (%49) ve modelin yorumlanabilirliği (%47) yer aldı.

Sonuç: Risk yönetimi departmanlarındaki kişilerin rolü çok önemli

Anketten elde edilen sonuçlar, finansal hizmetler sektörünün yapay zekaya büyük ilgi gösterdiğini doğruluyor. Özellikle risk yönetimi işlevlerindeki gelişmeler bu sektörün ilgisini çekiyor. Hızlı adaptasyon beraberinde bazı endişeleri ve zorlukları da getiriyor. Bunların bazıları, eski sistemlerin yol açtığı kısıtlamaların aşılması ve yapay zekadan en iyi şekilde yararlanmak için büyük veri işleme kapasitesine sahip olma gibi tamamen teknik zorluklardan oluşuyor. Bu teknolojiyi kurma, koruma ve optimize etmenin yanı sıra modelleri üst düzey yöneticilere ve düzenleyicilere açıklayabilecek, yeni becerilere sahip kişilere ihtiyaç duyulabilir. Risk profesyonelleri sahip oldukları becerileri genişletmek, kendi alanlarındaki uzmanlığa kantitatif ve teknik beceriler eklemek zorunda kalacaklar. Kantitatif ve ileri analitik yaklaşımlar kurumlar içerisindeki uygulama alanları yaygınlaştıkça, risk yönetimi departmanları bu gelişmelere uyum sağlayabilmek adına gerekli yeteneklere sahip çalışanlarla yeniden şekillendirilebilir.

Satınalma ve Lojistik Zirvesi “Yeni Trendler” Teması ile 4 Mayıs’ta Gerçekleşecek

Program Detayı

Satınalma Dünyasındaki ve Lojistikteki Yeni Trendler Farklı Yönleriyle Değerlendiriliyor

4 Mayıs 2019 Cumartesi Radison Blu Otel Şişli

09:00 – 17:00

Açılış

Dr.Hakan Çınar –  Ünsped Grup CEO’su, Akademisyen, ARC Kurucusu, Dünya Gazetesi Köşe Yazarı

Sunumlar

Prof.Dr.Murat Erdal – Buyer Network Kurucusu

Murat Aksoy  –  PepsiCo Kıdemli Satınalma Müdürü (Tatlandırıcılar Avrupa ve Türkiye)

Kağan Demirdöven  –  Caseware Türkiye Bölge Temsilcisi

Berk Kocaman – Blockchain Türkiye Platformu – Direktör

Arif Yıldırım  –  Karaca Züccaciye Genel Müdür Yardımcısı

Mehmet Şahintürk – Ekol Lojistik Yönetici

İbrahim Yıldız – Temesist İcra

Erdinç Sezer – Xinerji Proje ve İş Geliştirme Müdürü

Konferansta Ele Alınacak Temel Konu Başlıkları

  • ​Satınalmanın Firmalar İçin Önemi ve Etkin Maliyet Yönetimi

  • Satınalmada Yeni Trendler

  • Dijitalleşme

  • Global Dünya’da Blockchain ve Yeni Trendler

  • Lojistikte Endüstri 4.0

Rekabet açısından ileri uygulamalardaki emsal teşkil edecek başarılı örneklerden yararlanma ve değerlendirmeler yanı sıra, Yeni Türkiye vizyonu çerçevesinde dünyada gelişen ve değişen yeni trendler, satınalma ve lojistikte pratik uygulamalar hakkında ipuçları ve bilgi paylaşımları, teknolojideki gelişmelerin pratik hayatta neleri kazanım haline dönüştürdüğüne dair konular, interaktif sunumlarla programımızda yer alacaktır.

ETKİNLİĞE KAYIT İÇİN: https://www.arc.com.tr/satinalma-lojistikte-yeni-trendler

Satınalma Dergisi Nisan 2019 Sayısı Yayınlandı

Değerli yöneticiler,

Nisan ayında yine birbirinden değerli yazı ve röportajlarla birlikteyiz. Tezmaksan Makina Sanayi yöneticisi Fatma Aydoğdu ve Gümüşgrup (Sil- verline) Satınalma Direktörü Erhan Esen’le güzel röportajlar gerçekleştir- dik. Yazarlarımız Prof. Dr. Mahmut Tekin, Mehmet Atasever, Remzi Akçin, Reşat Bağcıoğlu ve Alper Reisoğlu’na çok teşekkür ederim.

“Kurumsal Pazar İçin Her Şey” Buyer Network

“Kurumsal pazar için her şey” anlayışı ile günden güne büyüyen Buyer Network yeni çalışmalara imza atmaya devam ediyor. İş fırsatları ve ticaret, araştırma – geliştirme, akademi ve sosyal eksenlerde olmak üzere toplam 4 boyutta faaliyetlerimizi geliştiriyoruz.

Öğrenme Merkezi

Herkesin kullanıma açık (ücretsiz) öğrenme merkezimizde şirketiniz ve mesleki gelişiminize katkı sağlayacak tüm belge ve sunumlara erişebi- lirsiniz.

Araştırma – Geliştirme

Satınalma Check-up, Tedarik Zinciri Yönetimi araştırmalarımızı diğer alanlara da yayıyoruz. İlerleyen dönemde pazarlama ve ticaret ile ilgili saha araştırmalarımızı ekleyeceğiz.

Dış Ticaret Yarışması

Profesyonelliğe Giden Yol sloganı ile düzenlediğimiz Dış Ticaret Yarışması ile üniversite ve iş hayatı arasında köprü olduk.

Yöneticilerimizi Danışma Kurullarına Davet Ediyoruz

Katılımcı kültürü ile tüm sektörlerden yöneticilerimizi Buyer Network Danışma Kurullarında yer veriyoruz. Sizleri sektörel, mesleki ve kişisel gelişim tabanlı danışma kurullarımızda görmek istiyoruz.

İş fırsatları, ticaret ve zengin bağlantılar

Buyer Network Business ile 7.200’den fazla firma ve profesyonelin iş fırsatlarını geliştiriyoruz. Kurumsal üyelik sistemi ile topluluk üyesi firma ve yöneticilerimize avantajlı ürün ve hizmet sunabileceksiniz. Kurumsal üyelere ayrıcalıklı hizmetlerimizi sitemizden inceleyebilirsiniz.

4 Mayıs 2019 Satınalma ve Lojistik Trendleri Zirvesi

Satınalma ve Lojistikte Trendler Zirvemiz 4 Mayıs 2019 tarihinde Şişli Radisson Blu Otel’de gerçekleşecek. Buyer Network Business ve ARC Eğitim ve Danışmanlık’ın ortaklaşa organize ettiği zirvemize tüm sektör profesyonellerini davet ediyoruz.

Yönetimde Kadın Konferansımız Gerçekleşti

Buyer Network Women Leaders 20 Mart 2019 tarihinde Sosyal Girişimcilik ve Yönetimde Kadın Konferansımızı gerçek- leştirdik. Geniş bir katılımla gerçekleşen etkinlikte çok değerli yöneticilere ev sahipliği yaptık. Buyer Network olarak kadın girişimci ve yöneticilerle olan ilişkilerimizi güçlendiriyoruz. Fazilet Patır liderliğinde Benjamin Button Kadınları ile çok güzel bir işbirliği modeli geliştiriyoruz. Bu kapsamda Satınalma dergi içeriğini ve Buyer Network Danışma Kurullarını yeniden yapılandı- rıyoruz. Görev almak isteyen arkadaşlarımızı bekliyoruz.

Buyer Network Business kartlarımızı tanıttık. Amacımız topluluk üyesi firma ve bireyler için fayda sağlayacak sis- temler geliştirmek.

Türkiye’nin kurumsal pazarda en hızlı büyüyen platformu olduk. 7.200’in üzerinde üyemizle yeni projelerle büyütüyo- ruz. Birey ve firmalara sağladığımız hizmetlerimizi daha profesyonel çerçevede sunma adına kart projemizi devreye aldık.

En büyük gayretimiz topluluk içerisinde yer alan firmalar arasında ticaret hacmini genişletmektir.

Satınalma Cep Mobil Uygulama ile Alım Yapmak Da Satış Yapmak Da Artık Çok Kolay

Satınalma Cep mobil uygulamamızı telefonlarınıza ücretsiz indirebilir ve kolaylıkla kullanabilirsiniz. Satınalma Cep Uygulamasını telefonunuza indirip incelediğinizde teklif alma (toplama), teklif verme, satış kampanyaları, fırsat özellikleri ve firma / tedarikçi arama motoru özelliklerini göreceksiniz. Bu yönleri ile pazarlama / satış ve satınalma operasyonlarınıza büyük katkı sağlamaktadır.

İşlerinizde bolluk ve bereket diliyorum.

EDİTÖR

PROF. DR. MURAT ERDAL

www.muraterdal.com

Ford Otosan ve tedarikçileri yarın için değişime bugünden hazır

Ford Otosan’ın gelenekselleşen “Tedarikçi Zirvesi” bu yıl “Yarın için bugünden değişmeye hazır mısın?” temasıyla gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında en başarılı 10 tedarikçi firmaya Altın Yıldız, Gümüş Yıldız, Bronz Yıldız ve Özel Teşvik ödülleri verildi. FordOtosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, “Otomotiv sektörü hızlı ve kapsamlı bir dönüşüm sürecinin içinde. Ford Otosan olarak sektörümüzün yarınını şimdiden görüyor, kendimizi bu geleceğe şimdiden hazırlıyoruz. Tedarikçilerimizin de yarına bugünden hazır olmasının çok önemli olduğuna inanıyor, geleceği birlikte şekillendirmek için elimizden gelen katkıyı sunuyoruz” dedi.

Ford Otosan, 7. kez düzenlediği Tedarikçi Zirvesi Ödül Töreni’nde global arenadaki hızlı büyümesine ve uluslararası düzeyde takdir ve beğeni kazanan araçlar üretmesine katkıda bulunan 10 imalatçısını ödüllendirdi. Tören, hem otomotiv sektöründe hem de Ford Otosan içerisindeki hızlı değişim ve dönüşüme işaret eden “Yarın için bugünden değişmeye hazır mısın?” temasıyla gerçekleştirildi.

Crowne Plaza İstanbul Asia’da düzenlenen ödül törenine Koç Holding Otomotiv Grup Başkanı Cenk Çimen, Ford Avrupa Satınalma Başkan Yardımcısı Werner Puetz, FordOtosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan Satınalma Genel Müdür Yardımcısı Güven Özyurt, Ford Otosan Ürün Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Burak Gökçelik’in de aralarında bulunduğu Ford Otosan üst düzey yöneticileri ile 500’e yakın tedarikçi katıldı.

Törende Çelikform Gestamp, Dokusan Otomotiv, Sarıgözoğlu firmaları Altın Yıldız ödüllerini Cenk Çimen’in elinden alırken; Formfleks Yalıtım Ürünleri, Galsan Plastik ve Farba Otomotiv’e Gümüş Yıldız ödülleri Haydar Yenigün; Kaplam Plastik, Seçil Kauçuk ve Plascam’a Bronz Yıldız ödülleri Werner Puetz tarafından takdim edildi. Teşvik ödülüne hak kazanan Ho Won Otomotiv de ödülünü Güven Özyurt’tan teslim aldı.

“Sektörümüzün yarınını şimdiden görüyor, kendimizi bu geleceğe şimdiden hazırlıyoruz”

Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, törende yaptığı konuşmada, “Uluslararası alanda önemli başarılara imza attığımız 2018 yılının ardından yurtdışında büyüme adımlarımızı hızlandırdığımız bir yılın içerisindeyiz. Bu dinamik ve heyecan verici süreçteki başarılarımızda tedarikçilerimizin büyük katkılarını unutmuyor, bu etkinlikle kendilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Otomotiv sektörü hızlı ve kapsamlı bir dönüşüm sürecinin içinde. Araçlar giderek daha teknolojik hale geliyor; geliştirme, üretim ve tedarik süreçleri yeniden şekilleniyor. Ford Otosan olarak sektörümüzün yarınını şimdiden görüyor, kendimizi bu geleceğe şimdiden hazırlıyoruz. Bu yaklaşımla stratejik önceliklerimizi güncelleyerek kapsamlı bir dönüşüm başlattık. Türkiye’nin en değerli ve en çok tercih edilen sanayi şirketi olma vizyonuyla ilerleyen çalışmalarımızda inovasyon kültürünü geliştirmekten başlayıp yalın dönüşüme varan bir yolda adım adım ilerliyoruz. Tedarikçilerimizin de yarına bugünden hazır olmasının çok önemli olduğuna inanıyor, geleceği birlikte şekillendirmek için elimizden gelen katkıyı sunuyoruz. Bu süreçte imza attıkları başarılı işlerle ödüle hak kazanan tedarikçilerimiz başta olmak üzere bütün tedarikçilerimizi içtenlikle kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu.

Buyer Network “Sosyal Girişimcilik ve Yönetimde Kadın” Konferansı birbirinden değerli yöneticilere ev sahipliği yaptı.

Sosyal Girişimcilik ve Yönetimde Kadın Konferansında Türkiye’nin önde gelen şirketleri ve STK yöneticileri iş ve sosyal yaşamda kadını konuştu. Çok geniş katılımla gerçekleşen konferansta alanında başarı sahibi yöneticiler bilgi ve deneyimlerini aktardılar.

Buyer Network Women Leaders tarafından organize edilen konferansta, Prof. Dr. Murat ERDAL, açılış konuşmasında, sivil toplum örgütleri ve onların değerli yöneticilerinin katılımı ve katkıları ile gerçekleştirilen etkinliğin önemli bir adım olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Murat ERDAL

Buyer Network’ün Business ve Social markaları ile çok hızlı büyüdüğünün altını çizen  Prof. Dr. Murat Erdal bugün 7.200’den fazla firma ve profesyonel üyesi ile güçlü bir aile olduğunu belirtti. Prof. Erdal, “Business Üyelerimiz, kulüp çatısı altında zengin iş çevresi ile birlikte; müşteri farkındalığı, marka farkındalığı, marka düşüncesi, marka tercihi ve satınalma niyeti aşamalarında güvenli ilişkiler geliştirip ticaret hacmini büyütürler” dedi.

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Komsuoğlu böyle güzel bir konferansa ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını dile getirdi.

Birinci oturumun başlanlığını Ünsped Gümrük Müşavirliği Kurumsal İletişim & İnsan Kaynakları Müdürü Sn. Fazilet PATIR yaptı.

Sn. Fazilet Patır, Ünsped çatısı altında kurulan UGM Kadın Liderliği Gelişim Komitesi ve yürütmüş oldukları çalışmalar hakkında kısaca bilgi verdi. Ayrıca Benjamin Button Kadınları Grubu ve faaliyetlerini açıkladı.

İlk oturumda sırasıyla; Tezmaksan San. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Fatma AYDOĞDU,  Çocuk Eğitim Derneği Genel Koordinatörü Sn. Melike ARGİŞ, İstanbul Devlet Operası Sanatçısı, Dublaj Sanatçısı, C Majör Şefi Sn. Özlem ABACI,  Gençlik Sanat Merkezi Genel Sanat Yönetmeni, BPW İstanbul Maiden’s Tower İş ve Kadınlar Derneği Kurucu Başkanı Sn. Yücel CANYARAN konuşmalarını gerçekleştirdi.

İkinci oturumun başkanlığı İstanbul Üniversitesi, Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Elif HAYKIR HOBİKOĞLU gerçekleştirdi. İstanbul Üniversitesi’nin yürütmüş olduğu kadın çalışmaları hakkında bilgi verildi.

Oturumda sırasıyla, VSY Biyoteknoloji Genel Müdürü Sn. Özge ALTUNBAŞ, KPMG Türkiye, Denetim ve Güvence Hizmetleri Bölüm Başkanı Sn. Nesrin TUNCER, BASF Beslenme Sağlık Satış Direktörü Sn. Tanju CEPHELİ ve Sera Group CFO’su Sn. Damla Şener AKKAYNAK sunumlarını yaptı.

 

 

 

Yeni Ticaret Kanunu’nun Satınalma Sözleşmelerine Müdahalesi

Bu yazımda, ticari işletmeler arasındaki ‘satınalma’ sözleşmeleri ya da Kanun’un deyimiyle ‘mal ve hizmet tedarik’ sözleşmeleriyle ilgili, yeni Ticaret Kanunu’nun önemli bir yeniliğinden bahsedeceğim.

Yeni-Türk-Ticaret-Kanunu1-250x250

 

Şirketlere verdiğim eğitim seminerlerinde, uygulamada karşılaşılabilecek sorunlarla birlikte ayrıntılı olarak anlattığım bu konuyu, burada ana hatlarıyla, özet olarak ifade etmeye çalışacağım.

Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi, sözleşmelere kanunlar aracılığıyla müdahale edilmesi, kamusal otoritelerin ekonomiye müdahale araçlarından biri olarak ortaya çıkmaktadır. Ekonomi aktörlerini tamamen serbest bırakmanın, bilinen deyimle, ‘bırakınız yapsınlar’ anlayışının, ekonomik işleyişi tehdit ettiğinin görülmesiyle, birçok alanda düzenleyici, denetleyici kurum ve kurallar oluşturulmuştur. Bu anlayış, tüm dünyada giderek daha belirgin hâle gelmektedir.

Elbette, günümüz dünyasındaki bu yaygın eğilim Türkiye’de de hâkimdir. Bunun son örneklerinden birisi, 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe giren yeni Ticaret Kanunu’nda yer verilen ticari işletmeler arasındaki satınalma sözleşmeleriyle ilgili yeni kurallardır.

Hazırlığı uzun yıllar süren Ticaret Kanunu’nun TBMM’ye sunulan metninde, size bahsedeceğim bu kurallar yoktu. Bu düzenlemeler, Meclis’te son anda Kanun’a monte edildi. Ticaret Kanunu’nun 1530. maddesinin ikinci ve devamındaki fıkra hükümlerinden bahsediyorum.

Öncelikle, size, satınalma sözleşmeleriyle ilgili bu yeni kuralların hikâyesinden bahsedeyim.

Avrupa Birliği’ndeki büyük işletmelerin, tedarikçi KOBİ’lere (küçük ve orta boylu işletmelere) karşı borçlarını geç ödemeleri, ödeme vadelerinin giderek uzaması, KOBİ’lerin ise buna itiraz edecek güçlerinin olmaması, ekonomiyi tehdit eden önemli bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Avrupa Birliği’nde, bu sorun üzerine uzun yıllardır kafa yorulmaktadırlar.

Çünkü yapılan istatistik çalışmaları göstermiştir ki, AB’de iflas eden yaklaşık her dört şirketten biri, alacaklarının geç ödenmesi sebebiyle iflas etmektedir. Bu sebeple AB, ekonomik krizle mücadele yöntemlerinden biri olarak, mevzuatına koyduğu bazı kurallarla geç ödemeleri önlemeye çalışmaktadır. Bu çabanın ürünü olarak, AB mevzuatında 2011 yılında yapılan düzenlemeyle, satınalma sözleşmelerine yönelik önemli müdahaleler öngörüldü.

İşte, ticari işletmeler arasındaki satınalma sözleşmelerine ilişkin, AB mevzuatında getirilen bu önemli kurallar, yeni Ticaret Kanunu aracılığıyla bizim iç hukukumuza da aktarılmıştır.

Bahsi geçen yeni kuralları, uygulamada sebep olacakları sorunlarla birlikte burada tüm ayrıntılarıyla izah etme imkânı yok ama, kısaca şöyle özetleyebiliriz:

  • Satınalma sözleşmesinde tedarikçi, malı teslim etmiş ya da hizmeti sağlamış olmasına rağmen alacaklı, sözleşmede belirtilen tarihte ödeme yapmazsa, ihtara gerek olmaksızın kural olarak, temerrüde düşmüş olur. Bunun en önemli sonucu olarak, temerrüt tarihinden itibaren faiz işlemeye başlar.
  • Satınalma sözleşmesinde kural olarak ödeme süresi, altmış günden uzun belirlenemez. Tedarikçi (para alacaklısı) taraf KOBİ ve para ödeme borcu altındaki müşteri büyük işletme ise, ‘ödeme süresi altmış günü geçemez’ kuralı kesindir.
  • Sözleşmede ödeme süresi hiç belirlenmemiş ya da belirlenen süre altmış günden fazla ise, bu durumda Kanun devreye girerek sözleşmeye müdahale etmekte ve bu süreyi otuz gün olarak belirlemektedir.

 

  • Satınalma sözleşmelerinde yer alan, ödemenin gecikmesi hâlinde faiz talep edilmeyeceği yönündeki anlaşmalar geçersizdir. Aynı şekilde, belirlenen faiz oranının çok düşük olması hâlinde de, faize ilişkin hüküm geçersizlik yaptırımıyla karşılaşabilir.
  • Faiz oranının belirlenmemesi ya da belirlenen faiz oranının geçersiz olması hâlinde, geciken ödeme için uygulanacak faiz oranını belirleme görevi Merkez Bankası’na verilmiştir. Kanun’a göre Banka, satınalma sözleşmelerinde uygulanacak temerrüt faizi oranını her yıl ilan edecektir.
  • Banka’nın belirleyeceği faiz oranının, ticari faiz oranından (20 Aralık 2012’den itibaren ticari faiz oranı yıllık % 13,75’tir.) en az “yüzde sekiz” fazla olması gerektiği de Kanun’da açıkça düzenlendi.

Nitekim bu düzenleme doğrultusunda Merkez Bankası, 29 Aralık 2012 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Tebliğ ile, satınalma sözleşmelerinde uygulanacak temerrüt faizini, yıllık % 15 olarak belirlemiştir.

  • Tedarikçi (para alacaklısı) taraf KOBİ ve para ödeme borcu altındaki müşteri büyük işletme ise, para borcunun taksitle ödenmesi yönünde yapılan anlaşmalar da geçersizdir.

Yukarıda özet olarak yer verdiğimiz bu yeni kuralların, uygulamada birçok soruna ve tereddüde sebep olacağı kesin. Öte yandan, Kanun’un amacını ve KOBİ’lerin ekonomi bakımından önemini dikkate aldığımızda, bu tür bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu da bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.

Ancak, temel mesele şu ki, bizim kanun yapma anlayışımız, “geleneğimiz” maalesef oldukça sorunlu. Uygulamaya önemli bir müdahale anlamına gelen bu kurallar, maalesef Kanun’a son anda bir ‘yama’ olarak eklendi. Herkes için sürpriz oldu. Hâlbuki uygulamanın içinde olan ve bu düzenlemeden doğrudan etkilenecek tarafların da görüşleri alınarak,tüm sonuçlarıyla birlikte yeterince değerlendirilerek, Türkiye’nin şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun bir düzenleme yapılması çok daha ideal olurdu.

Burada ayrıntısına giremedim. Bahsettiğimiz Kanun hükümlerinin, hukukçular arasında da çok tartışılan belirsizlikleri var. AB mevzuatından bu kuralları tercüme ederken de, gerekçesi anlaşılamayan değişiklikler ve hatalar yapılmıştır.  İlerleyen günlerde bu kurallar gündemimizi oldukça meşgul edecek gibi görünüyor.

Her zaman vurguladığım gibi, satınalma yönetimi bakımından, sözleşmelerin işletme riskini en aza indirecek şekilde hazırlanması ya da ticari muhatabınızla müzakere ettiğiniz satınalma sözleşmesinin doğru ve güncel bilgilerle incelenmesi, gerekli müdahalelerin zamanında yapılabilmesi işletmenin geleceği bakımından stratejik bir öneme sahiptir.

Bir dahaki sayıda görüşmek üzere…

 

Av. Dr. Umut Yeniocak

www.yeniocak.av.tr

twitter.com/Umut Yeniocak

linkedin.com/Umut Yeniocak

 

BU YAZI SATINALMA DERGİSİ ŞUBAT 2013 SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR.

Satınalma Dergisi Üyelik Paketleri

20 Mart’ta “Sosyal Girişimcilik ve Yönetimde Kadın” Konferansımızda buluşuyoruz. Tüm katılımcılarımıza 300 kitap hediye ediyoruz.

BuyerNetwork Women Leaders Etkinlik Serisi başlıyor.
20 Mart’ta “Sosyal Girişimcilik ve Yönetimde Kadın” Konferansımızda buluşuyoruz. Tüm katılımcılarımıza 300 kitap hediye ediyoruz.

Yer: İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
Tarih: 20 Mart 2019
Saat:
12:30 – 17:00
Medya Sponsoru: Satınalma Dergisi

Katılımcılar beğendikleri bir kitabı, BuyerNetwork.net Konferans sayfasında “katılıyorum”
şıkkını işaretledikten sonra forum kısmında isim olarak yazacaklar.

 

 

 

 

 

 

 

Konferansta birbirinden değerli alanında lider yöneticiler bilgi ve deneyimlerini paylaşıyor.

 

 

 

 

 

 

 

Yönetimde Kadın Konferansı. 300 Kitap Armağan…

İş ve sosyal hayatta başarılı birbirinden değerli yöneticiler bu konferansta buluşuyor.
Konferans katılımcılarımıza birer kitap hediye ediyoruz.
Kayıt Zorunludur = www.BuyerNetwork.net 

6 Hediye kitabımız var. İstediğiniz kitabın ismini Buyer Network FORUM sayfasının altında belirtin.
Önemli Hatırlatma: Değerli Konferans Katılımcıları, Katılımınız için teşekkür ederiz.
Kitap seçiminden önce AD- SOYAD VE FOTOĞRAF Profil bilgilerinizi güncellenmesi gerekmektedir. Konferansta görüşmek üzere…