Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri’ne Halı İhracatında 100 Milyon Dolar Hedef Koydu

Müzakere Teknikleri Eğitimi İleri Seviye Haber Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri’ne Halı İhracatında 100 Milyon Dolar Hedef Koydu

Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri’ne Halı İhracatında 100 Milyon Dolar Hedef Koydu

Müzakere Teknikleri Eğitimi İleri Seviye Haber Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri’ne Halı İhracatında 100 Milyon Dolar Hedef KoyduTürkiye’ye 2024 yılında 180 ülkeye ihracat yaparak 2,9 milyar dolar döviz kazandıran Türk halı ihracatçıları, Birleşik Arap Emirlikleri’nin saraylarını, otellerini, camilerini Türk halılarıyla donatmak için harekete geçti. 

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nde Ticaret Bakanlığı destekli sürdürülen Halı URGE Projesi’ne katılan 9 firmadan 16 temsilci 21-24 Nisan 2025 tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’ne yurtdışı pazarlama faaliyeti gerçekleştirdi.

Halı URGE Projesi’ne katılan 17 firmaya proje kapsamında gerçekleştirilen ihtiyaç analizi sonrasında ilk olarak “İhracata Yönelik Satış Becerilerinin Geliştirilmesi” ve “Pazar Araştırma Yöntemleri” konulu eğitimleri verdiklerini dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı ve Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Eskinazi, sonrasında URGE proje tanıtım faaliyeti kapsamında tanıtım filmi hazırladıklarını, bu sayede firmaların uluslararası pazarlarda tanıtımlarına katkı sağlayacağını kaydetti.

Halı Ihracatı KapakHalı sektörüne yönelik sürdürdükleri URGE Projesi’nin Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin üçüncü URGE Projesi olduğunu paylaşan Eskinazi, “Yurt dışı pazarlama faaliyeti kapsamında ilk olarak Birleşik Arap Emirlikleri’ne Ticaret Heyeti yapma kararı aldık. BAE, halı sektöründe en çok ihracat yaptığımız 6. Ülke konumunda ve 2024 yılında ihracatımızı yüzde 7’lik artışla 88 milyon dolardan 95 milyon dolara çıkardık. Bu heyetle amacımız BAE’ye halı ihracatımızı 100 milyon doların üzerine taşımak. Heyetimizdeki firmaların çoğunluğu Manisa Demirci’de yer alan cami halısı üreticisi, BAE’de bu anlamda cami halısı tercihi yoğun olan bir pazar. URGE Projemizde diğer hedef pazarlarımızı ABD, İngiltere, Kanada, Almanya, Avustralya, S. Arabistan, Katar, Malezya ve Endonezya olarak belirledik. Sonraki ticaret heyeti organizasyonlarımızı bu ülkelere yapacağız” diye konuştu.

ETHİB’in düzenlediği “Halı Sektörel Ticaret Heyeti”nde Türk halı ihracatçılarıyla Birleşik Arap Emirlikleri halı ithalatçıları arasında ikili iş görüşmesi etkinliği ve Domotex Middle East fuar ziyareti yapıldı.

Egeli Halı İhracatçılarından Başarılı BAE Çıkartması

Halı İhracatı IçYıllık 2,9 milyar dolarlık halı ihracatıyla Çin’den sonra dünya ikincisi olan Türkiye, halı ihracatını artırmak için pazarlama faaliyetlerini sürdürüyor.

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ETHİB) Halı İhracatını Geliştirme UR-GE Projesi’nde yer alan 9 firmanın katılımıyla 21-24 Nisan 2025 tarihlerinde Birleşik Arap Emirlikleri’ne “Halı Yurtdışı Pazarlama Faaliyeti” düzenledi.

Dünya genelinde halı sektöründe önde gelen fuarlardan olan Domotex Middle East Fuarı’nı da ziyaret eden Egeli halı ihracatçıları, 23 Nisan 2025 tarihinde Dubai’de 30’un üzerinde ithalatçı firmayla 200’ün üzerinde ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdiler.

Halı Fuarı Ikili GörüşmeHalı İhracatını Geliştirme UR-GE Projesi’nde yer alan firmaların ağırlıklı olarak üretip ihraç ettiği halılar için önemli bir pazar olan Birleşik Arap Emirlikleri’nde yeni ticari iş birlikleri kurmayı hedeflediklerini paylaşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı ve Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Eskinazi, Ege Bölgesi’nden Birleşik Arap Emirlikleri’ne halı ihracatımızı artırmak için önemli adımlar attıklarının altını çizdi.

“Halı Yurtdışı Pazarlama Faaliyeti”ne Dubai Başkonsolosluğumuz ve Ticaret Ataşelerimizin katkıları nedeniyle teşekkür eden Eskinazi, “22 Nisan’da Domotex Middle East Fuarı ziyareti gerçekleşti. Fuar ziyaret ile katılımcı firmaların sergiledikleri makine halıları, kilimleri, el yapımı halıları ve tekstil zemin kaplamaları incelenerek olası iş birlikleri üzerine görüşmeler de yapıldı. Firmalarımız doğru bir pazara geldiklerini, kurdukları iş birliğinin devamı için BAE’ye ziyaretlerini artıracaklarını ve çok olumlu görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirttiler. Villa ve otel gibi mekanlara proje bazlı halı üretebilen firmalar başarılı görüşmelere imza attı. Bizden yeni pazarlama faaliyeti organizasyonları taleplerini ilettiler” şeklinde konuştu.

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin, Ticaret Bakanlığı destekli sürdürdüğü Halı URGE Projesi’nde 17 firmanın yer aldığını aktaran Eskinazi şöyle devam etti: “Proje kapsamında gerçekleştirilen ihtiyaç analizi sonrasında ilk olarak “İhracata Yönelik Satış Becerilerinin Geliştirilmesi” ve “Pazar Araştırma Yöntemleri” konulu eğitimleri verdi. İkinci aşamada firmaların uluslararası pazarlarda tanıtımlarına katkı sağlamak için URGE projesi tanıtım filmi hazırlandı. “Halı Yurtdışı Pazarlama Faaliyeti”yle projede üçüncü faza geçilmiş oldu. Birleşik Arap Emirlikleri halı ihracatında güçlü olduğumuz pazarlardan biri. 2024 yılında 95 milyon dolar halı ihraç ettik. Bu heyetle BAE’ye halı ihracatımızı 100 milyon doların üzerine çıkaracağımıza inanıyoruz. URGE Projemizde diğer hedef pazarlarımızı ABD, İngiltere, Kanada, Almanya, Avustralya, S. Arabistan, Katar, Malezya ve Endonezya olarak belirledik. Sonraki pazarlama faaliyeti organizasyonlarımızı bu ülkelere yapacağız.”

Firma Görüşleri

Hakan Yetiş-Gülseven Halı A.Ş.; “Halı sektörü için ikili iş görüşmeleri ve fuar ziyaretini kapsayan Birleşik Arap Emirlikleri Halı Sektörel Ticaret Heyeti düzenlenmesi çok güzel oldu. Bu tür programların tekrarlanmasını istiyoruz. Güzel verimli ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdik. Önümüzdeki süreçte ihracat sözleşmelerine dönüşeceğine inanıyoruz. Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’ne teşekkür ediyoruz.”

Ali Görkem Yiyen– Yüner Halı Ltd. Şti. “Birleşik Arap Emirlikleri Halı Sektörel Ticaret Heyeti bizim için verimli geçti. Bundan sonraki ticaret heyeti organizasyonlarının Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’ye olmasını istiyoruz.”

Elif Kabak-Elif Nur Halı A.Ş.: “Dubai’de 20 tane ikili iş görüşmesi gerçekleştirdik. Bu görüşmelerin 10 tanesi bizim ürün profilimize uygun ithalatçılardan oluşuyordu. 6 ithalatçıyla uzun soluklu işler yapabileceğimize inanıyoruz. Ticaret heyeti çok profesyonel bir ekip tarafından organize edildi. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.

Lütfü Kutlu-İsmail Özkul Halıcılık A.Ş. “Domotex Middle East Fuarı ziyareti ve ikili iş görüşmeleri çok verimli geçti. Ticaret heyeti kapsamında 18 firmayla ikili görüşmeler yaptık. 16 tanesiyle ticaret yapabilecek konumdayız. Beklediğimizden daha aktif bir organizasyon oldu. Bu tür organizasyonların devamını istiyoruz.”

Müzakere Teknikleri Eğitimi İleri Seviye Haber Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri’ne Halı İhracatında 100 Milyon Dolar Hedef KoyduMustafa Akarsu-Hendesi Yapı. “BAE Halı Ticaret Heyeti’nin takvimi çok iyi planlanmış. Domotex Fuarı nedeniyle Dubai’de olan ithalatçılarla görüşme olanağı bulduk. İthalatçı firma profilleri bizim için çoğunlukla uyumluydu. Önümüzdeki etkinliklerde proje ağırlıklı odaklanmakta fayda olduğuna inanıyoruz.”

 

 

———————————————-

MÜZAKERE TEKNİKLERİ VE PAZARLIK BECERİLERİ MAKALELERİ
“Taktikler bazen pazarlık sürecinin başı, bazen ortası bazen de sonunda etkilidir.”

PAZARLIK MASASI ve PAZARLIK TAKTİKLERİ

“If you are not at the table, you are on the menu”.

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

MÜZAKERE & PAZARLIK EĞİTİM TESTLERİ

İhracat İşlemlerinde Yaptığımız Hatalar – Bölüm 1

İhracat İşlemlerinde Yaptığımız Hatalar – Bölüm 1 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

İhracat İşlemlerinde Yaptığımız Hatalar – Bölüm 1

İhracat Tanımı

İhracat İşlemlerinde Yaptığımız Hatalar – Bölüm 1 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemÇok kısa ve öz olarak anlatacak olursam ihracat denildiğinde ülkemizin kalkınması açısından, yurt dışına bağımlılıktan kurtulması, ekonomide refah düzeyine erişmek adına ülkemiz ürünlerinin ve hizmetlerinin yurt dışına satılması ve ülkemize döviz girdisi sağlanmasıdır.

Ülkemiz için gerekli olan ihracat rakamlarımızın, ithalat rakamlarından çok fazla olması gerekirken bugün ülkemizin karşı karşıya geldiği durum tam tersidir; ithalat rakamlarımızın ihracat rakamlarımızın üzerinde olmasıdır. Bu durum da ülkemizi yurt dışına bağımlı hale getirmektedir.

Dış Ticarette Neredeyiz?

T.C. Ticaret Bakanlığı’mızın verilerine göre dış ticaret rakamları bize neler anlatıyor?

Dış Ticaret Aralık 2024 Verileri Görsel

Aylara Göre Dış Tic 2024 Görsel

Ihracatın Ithalatı Karşılama Oranı 24 Görsel

Yukarıdaki grafik ve rakamların bize anlattıkları gayet açıktır; ülkemiz ihracatı değil, ithalatı daha fazla yapmaktadır.

Ülkemizde ithalatın, ihracattan daha fazla olmasında bizler nerede hata yapıyor olabiliriz?

İhracat Konusu Satışlar

İhracat yaparken sadece ülkemizde üretilen ürünlerin yurt dışına satmakla kalmayıp,

  • DİR – Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yurt dışından alınan hammaddelerin, ülkemiz tesislerinde işlenerek mamül hale getirilerek yurt dışına satılması. Ülkemiz bu konuda geniş kapsamlı hammadde veya yarı mamul ürün alıp, ülkemizde işleyip, mamul halde yurt dışına satışlarını yapmaktadır.
  • Transit ticaret kapsamında yurt dışından alınan bir ürünün, hiçbir değişikliğe tabii tutulmadan direk olarak bir başka ülkeye satılması, bu satıştan da ihracatçıya az da olsa bir kâr bırakması,
  • Ülkemizden serbest bölgelere mal satışı, serbest bölgelerden yurt dışına mal satışı
  • Gümrüklü mağazalarda depolanan malların yurt dışına satışı ve ülkemize döviz girdisi sağlanması
  • Ülkemiz limanları dahilinde mal satışı ve bu satışlardan elde edilen kazançlar
  • Hizmet ihracatı,
  • Sağlık hizmeti ihracatı

Şeklinde ihracat kalemlerini saymamız mümkündür.

İhracat Yapabilmek Adına Bilmek Durumunda Olduğumuz Hususlar

İşte tam da söylemek istediğim konu buydu. Risksiz ve sağlıklı bir biçimde ihracat yapmak isteyen bir ihracatçının;

  • Risksiz dış ticaretin kurallarını, kuralların bilinmemesinin ihracatçıya vereceği muhtemel kayıplarının neler olduğunu
  • Hem ülkemizdeki hem de yurt dışındaki Uluslararası Ticaret Odaları’nın çıkartmış olduğu kuralları. Bu kurallar adeta hayat kurtaran kurallar desem yeridir. Kuralsız dış ticaret peşin ödeme ve mal mukabili ödemede vardır ki tacirlerin en fazla para kaybettikleri ödeme şekilleridir.
  • Dış ticaretteki ödeme şekillerini. Her ödeme şeklinin kendine has kuralları olmakla birlikte riskli ve riski çok az ödeme şekilleri vardır ki bazı ödeme şekillerinde bankalar ya aracıdır ya da garantördür. Dış ticaret tacirlerimizin neyi ne kadar bildikleri hususunu kendi takdirlerine bırakmak gerek,
  • Uluslararası ticarette malların teslim şeklinin kurallarını. ICC tarafından revize edilerek uygulamada olan INCOTERMS 2020 kurallarını kaç tacir hatasız uyguluyor acaba? En azından bu konuda şu soruyu sormak gerekir; EXW Teslim Şeklini ülkemizde tam anlamıyla kurallara, görev ve sorumluluklara bağlı kalarak yapan var mı? Bu sorunun yanıtı bende saklıdır.
  • Finansman yönetimini. İhracatın finansmanı adına uygun fiyatlarda sağlanan ihracat kredileri tacirlerimize destek vermekle birlikte bu konuda devlet teşvikleri ile birlikte ülkemizin güzide kuruluşu, ihracatçının gerçek dostu Türk Eximbank A.Ş. kredileri ve faaliyetleri konusunda tacirlerimizin ne kadarı haberdar?
  • İhracat teşviklerini. Devletimizin bu konuda ihracatçılara destek vermek adına çeşitli ihracat teşviklerinin neler olduğu bilinmeli ve kullanılmasının ihracatçılarımıza ciddi anlamda destekler sağlayacaktır.
  • Yurt dışındaki ithalatçımızın istihbaratı tam anlamıyla yapılabilir mu? Veya yurt dışında alternatif ithalatçılara ulaşmak adına Pazar araştırması yapıyor muyuz? Pazar araştırması ile yurt dışından bulunabilecek her yeni müşteri ihracatçımızın elini güçlendirecek, tek bir ithalatçıya mal satma zorunda kalmayacaktır.

Bilgi Görsel

İhracat Yaparken Bizler Nerede Hata Yapıyoruz

İhracat işlemlerimizin daha az, ithalat işlemlerimizin daha fazla, hatta ihraç ürünlerimizin kilogram fiyatının düşük olması bizlerin ihracat konusunda yol almamız gerektiğini anlatmaktadır. İthalat rakamlarımızın sürekli yüksek seviyede kalması bir yerlerde hata mı yapıyoruz sorusunu akla getirmektedir.

Hata derken;Hata Yapmak Görsel

  • Dış ticaret kurallarından,
  • Malın kalitesi,
  • Üretim maliyetleri,
  • Müşteriyi yeterince tanıyamama
  • Kural bilememe
  • Riskleri analiz edememe

gibi hususlardan söz etmekte yarar var. Ele alacağız bu konuları.

İhracat İşlemlerinde Yaptığımız Hatalar – Bölüm 1 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemReşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi 

Alım Talebi: Hidrolik Sistem Yağı

Alım Talebi Hidrolik Sistem Yağı

Alım Talebi: Hidrolik Sistem Yağı

Bir firmamız için, benzinle uyumlu hidrolik sistem yağı alımı yapılacaktır. Tercihen 15 – 20 litrelik teneke ya da plastik kaplarda olması istenmektedir. Üretim tarihinin en geç 2023 yılı olması beklenmektedir. Hedef alım yaklaşık 1.000 litredir (1 ton).

Teslim yeri Gebze – Kocaeli ve ödeme şekli nakit (peşin) dir.

İlgili olan üretici ya da satıcıların, talep edilen ürün spekleri ve diğer detayları için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Hidrolik Sistem Yağı

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (750 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup, bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

Döngüsel Ekonomi: Strateji, Uyum ve Fırsatlar

Döngüsel Ekonomi Strateji, Uyum Ve Fırsatlar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Döngüsel Ekonomi: Strateji, Uyum ve Fırsatlar

Asuman GÜNORTANÇ

Döngüsel Ekonomi Strateji, Uyum Ve Fırsatlar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemDöngüsel ekonomi, mevcut “al-kullan-at” şeklindeki lineer ekonomik modelin aksine, kaynakları mümkün olduğunca uzun süre döngüde tutmayı, ürün ömrünü uzatmayı, yeniden kullanımı ve geri dönüşümü esas alan sürdürülebilir bir ekonomik sistemdir. Bu modelin temel ilkeleri atık ve kirliliği tasarım yoluyla önlemek, ürün ve materyalleri döngüde tutmak, doğal sistemleri yeniden üretmektir. Döngüsel ekonomi yalnızca çevresel bir gereklilik değil; aynı zamanda ekonomik dirençliliği ve kaynak verimliliğini artıran bir yaklaşımdır.

Döngüsel ekonomi, şirketler için yalnızca çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda yeni iş modelleri, maliyet avantajı, marka ve itibar kazancı, rekabet üstünlüğü gibi stratejik fırsatlar da barındırmaktadır.

Döngüsel ekonomi modelinin benimsenmesi ile ürünlerin hizmete dönüşmesi, kullanılmış ürünlerin yeniden değerlendirilmesi, yeniden üretimle kullanılmış ürünlerin tekrar pazara sunulması, hammaddeye bağımlılığın azalması, enerjinin verimli kullanımı, atık maliyetlerinin azalması sağlanmakta böylece yasal düzenlemelere uyum, sürdürülebilirlik taahhütleriyle yatırımcı, müşteri ve çalışan nezdinde güven ve sadakat artışı, uluslararası pazarlarda sürdürülebilir tedarikçi olma fırsatı yakalanmaktadır.

Türkiye de son yıllarda döngüsel ekonomi alanında önemli adımlar atmaya başlamıştır. Özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde hazırlanan eylem planları bu süreci hızlandıracaktır. Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda “Döngüsel Ekonomi Eylem Planı” çalışmaları yürütülmektedir ve yakında yayınlanacaktır. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Sürdürülebilir Üretim ve Temiz Teknolojiler yol haritaları, özellikle organize sanayi bölgeleri için yol gösterici niteliktedir. TÜBİTAK ve Kalkınma Ajansları destekleriyle, Ar-Ge ve pilot uygulama projeleri artmıştır ve artmaya devam etmektedir.

Örneğin Arçelik, kullanılmış beyaz eşyaları geri toplayarak yenileyip tekrar pazara sunmakta ve bu sayede hem kaynak verimliliği sağlamakta hem de çevresel etkileri azaltmaktadır. Cam üreticisi Şişecam, geri kazanılmış camları yeniden işleyerek hem enerji verimliliğini artırmakta hem de döngüsel ekonominin temel prensiplerini hayata geçirmektedir.

Döngüsel Ekonomi Strateji, Uyum Ve Fırsatlar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemDöngüsel ekonomi yalnızca çevreci bir yaklaşım değil, aynı zamanda rekabetçiliği artıran, maliyetleri düşüren ve markaya değer katan bir stratejidir. Bu nedenle satın alma profesyonelleri, tedarik zincirlerini döngüsel prensiplerle yeniden tasarlayarak hem sürdürülebilirliğe katkı sağlayabilir hem de işletmelerini geleceğe hazırlayabilir.

Asuman GÜNORTANÇ

Fark Ettirmeden Etkilemek

Fark Ettirmeden Etkilemek Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Fark Ettirmeden Etkilemek

Efsun YÜKSEL TUNÇ

Fark Ettirmeden Etkilemek Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemGörünmeyen etki, gündelik kararların en güçlü mimarıdır.

İkna, çoğu zaman yüksek sesli, belirgin ve yönlendirmeyle yapılan bir eylem gibi algılanır. Oysa gerçek dünyada en güçlü etki, çoğu zaman sessizdir. Görünmezdir. Ve çoğu zaman biz fark etmeden yönümüzü değiştirir.

İş yerinde birinin masa düzeninden etkileniriz fakat bunu söylemeyiz. Bir projeye nasıl yaklaştığımızı, ekipteki en güvenilir kişinin bakışı şekillendirir. Kimi zaman bir toplantıda sessiz kalan kişinin duruşu, söylenenden daha çok iz bırakır.

İşte buna görünmeyen etki diyoruz. Ve iş hayatında bu görünmeyen etki, fark ettirmeden fakat derinden işler. Çünkü biz insanlar, düşündüğümüzden çok daha fazla sosyal etkiye maruz kalırız. Ve bu etkiyi sadece konuşanlar değil, tavırlarıyla alan yaratanlar üretir.

Günümüzde ikna yalnızca satış ekiplerinin işi değil. İster lider olalım ister ekip üyesi ister operasyonel bir rolde görev yapalım… Hepimiz, bir şekilde başkalarını ikna etmeye çalışıyoruz: bir fikri kabul ettirmeye, bir projeyi hayata geçirmeye, bir davranışı değiştirmeye.

En başarılı etki, genellikle doğrudan değil; dolaylı yollardan gerçekleşiyor. Yani karşımızdakine “yapmalısın” demek yerine, bizim bunu yapıyor olmamız, çok daha güçlü bir mesaj taşıyor.

İş yerinde kültürü tanımlayan şey politikalar değil, gündelik davranışlardır. Bir yöneticinin toplantıya zamanında gelmesi, dakikliğe dair onlarca yazılı kuraldan daha ikna edici olabilir. Bir ekip arkadaşımızın özverisi, e-postayla gönderilen motivasyon içeriklerinden çok daha derin etki yaratabilir.

Araştırmalar, çevremizdeki insanların seçimlerinin bizim kararlarımızı etkilediğini net biçimde ortaya koyuyor. Bir restoranda yan masadaki kişi tatlı söylüyorsa, bizim tatlı siparişi verme ihtimalimiz artıyor. Aynı şekilde, ofiste çoğunluk geç saatlere kadar çalışıyorsa, biz de kalmasak bile kendimizi “kalmalıymışız gibi” hissedebiliyoruz. Çünkü biz insanlar, “uyumlanma” eğilimindeyiz. Bu biyolojik bir gerçek. Ancak farkındalığımız arttıkça, bu uyumu seçerek yapma şansımız da artıyor.

Ekip içinde bir değişim başlatmak istiyorsak, ilk adım başkalarını değiştirmek değil, kendimizi görünür kılmak. Çünkü insanlar ne söylendiğine değil ne yaşandığına bakar. Sessizce ve istikrarla çalışan birinin çevresine yaydığı etki, konuşmalarla yaratılan motivasyonun çok ötesine geçebilir. Biz bu duruma “davranışla liderlik etmek” diyoruz.

Örneğin bir çalışma ortamında “iletişim çok önemli” diyorsak, ilk olarak biz nasıl iletişim kuruyoruz? sorusunu kendimize sormalıyız. Yanıtlarımız, başkalarına söylediklerimizden daha çok yol gösterecektir.

Bu görünmeyen etkiyi bilinçli şekilde yönetmek için şu dört prensip üzerinde durabiliriz:

  1. Tutarlılık: Söylediklerimiz ve yaptıklarımız arasında denge varsa, etki başlar. Çelişki, güveni zedeler.
  2. Davranışla Örnek Olmak: İyi liderler rehberlik eder, harita vermez. Ne söylediğimiz değil, nasıl davrandığımız iz bırakır.
  3. Alan Açmak: Dinlemek, alan tanımak, katkıyı teşvik etmek… Bunlar görünmeyen ve güçlü etki alanları yaratır.
  4. Farkındalıkla Gözlemlemek: Etki yaratmak için önce çevreyi okumak gerekir. İnsanları anlamadan, insanlara ulaşamayız.

İş hayatında ikna artık sadece nasıl konuştuğumuzla değil, nasıl göründüğümüzle, nasıl hissettirdiğimizle, nasıl var olduğumuzla ilgili bir kavrama dönüştü. Ve bu dönüşüm, etkili olmanın daha sessiz ama daha güçlü yollarını bize sunuyor.

Her sabah işe geldiğimizde, birilerinin bakışında, davranışında, hatta masasındaki düzeninde bile etki yaratma ihtimalimiz var. Yani ister fark edelim ister etmeyelim, etki bırakıyoruz.

O hâlde bu etkiyi farkında olarak, bilinçle yönlendirelim. Fark ettirmeden ve derinden… Çünkü gerçek ikna, zorlamak değil; doğruluğuyla ilham vermektir.

Fark Ettirmeden Etkilemek Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemEfsun YÜKSEL TUNÇ

Eğitmen ve Yönetim Danışmanı

Yaşam ve Yönetici Koçu

efsun@indus.com.tr

https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/

Instagram @indusefsun

ERP Sistemlerinin Mobil Entegrasyonu: İş Süreçlerini Kolaylaştırma

Erp Sistemlerinin Mobil Entegrasyonu İş Süreçlerini Kolaylaştırma Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

ERP Sistemlerinin Mobil Entegrasyonu: İş Süreçlerini Kolaylaştırma

Anıl YILMAZ

Giriş

Erp Sistemlerinin Mobil Entegrasyonu İş Süreçlerini Kolaylaştırma Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemGünümüz iş dünyasında, işletmelerin rekabet avantajını sürdürebilmesi için verimliliklerini artırmaları ve süreçlerini optimize etmeleri gerekmektedir. Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) sistemleri, işletmelerin finans, üretim, stok yönetimi, insan kaynakları gibi temel süreçlerini entegre bir şekilde yönetmelerine olanak tanır. Ancak, iş dünyasında mobil teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte ERP sistemlerinin mobil cihazlarla entegre çalışması gerekliliği doğmuştur. Mobil cihazlar ile ERP entegrasyonu, çalışanların iş süreçlerine her zaman ve her yerden erişmelerine olanak tanıyarak operasyonel verimliliği ve iş sürekliliğini artırmaktadır.

ERP sistemlerinin mobil cihazlarla entegrasyonunun işletmelere sağladığı avantajları, karşılaşılan zorluklarını ele alacağız.

Mobil ERP Entegrasyonunun İş Süreçlerine Etkisi

ERP sistemlerinin mobil entegrasyonu, işletmelerin günlük operasyonlarını hızlandırmak ve karar alma süreçlerini iyileştirmek için kritik bir rol oynamaktadır. Geleneksel ERP sistemleri, genellikle masaüstü uygulamalar üzerinden çalışırken, mobil ERP çözümleri aşağıdaki avantajları sağlamaktadır:

  1. Anlık Veri Erişimi ve Güncelleme
    Çalışanlar, ERP sistemine mobil cihazlar aracılığıyla bağlanarak stok durumu, sipariş süreçleri ve finansal veriler gibi kritik bilgilere anlık olarak erişebilir. Örneğin, bir saha satış ekibi üyesi, müşteri ziyaretleri sırasında siparişleri doğrudan mobil cihazı üzerinden ERP sistemine kaydedebilir.
  2. İş Süreçlerinde Esneklik
    Mobil cihazlar ile entegrasyon, çalışanların fiziksel olarak ofiste bulunma zorunluluğunu ortadan kaldırarak uzaktan çalışma imkânı sunar. Bu, özellikle saha operasyonları, tedarik zinciri yönetimi ve üretim sektörlerinde büyük bir avantaj sağlar.
  3. Gerçek Zamanlı Karar Alma
    Yöneticiler, mobil ERP uygulamaları sayesinde performans raporlarını anlık olarak izleyebilir ve hızlı kararlar alabilir. Örneğin, üretim hattındaki bir aksaklık, anında ERP sistemi üzerinden bildirilebilir ve gerekli müdahaleler gecikmeden yapılabilir.
  4. İş Gücü Verimliliğinin Artması
    Mobil ERP entegrasyonu, çalışanların iş süreçlerine her yerden erişmesini sağlayarak operasyonel verimliliği artırır. Özellikle saha operasyonlarında, mobil cihazlar aracılığıyla veri girişi yapılması kağıt tabanlı süreçleri ortadan kaldırarak zaman kaybını en aza indirir.

Mobil ERP Entegrasyonu ile Karşılaşılan Zorluklar

Mobil ERP sistemlerinin avantajlarına rağmen, uygulama süreçlerinde bazı zorluklarla karşılaşılabilir:

  1. Güvenlik Riskleri
    Mobil ERP sistemleri, şirket verilerine uzaktan erişim sağladığı için siber güvenlik riskleri oluşturabilir. Bu nedenle, çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) ve veri şifreleme gibi güvenlik önlemleri alınmalıdır.
  2. Bağlantı Sorunları
    Mobil ERP sistemlerinin sorunsuz çalışabilmesi için sürekli internet bağlantısı gereklidir. Ancak, saha çalışanları bazen düşük bağlantı hızları nedeniyle sistem erişiminde kesintiler yaşayabilir. Bu sorunu aşmak için çevrimdışı mod desteği sunan ERP çözümleri geliştirilmektedir.
  3. Cihaz Uyumluluğu
    Mobil ERP çözümlerinin, farklı işletim sistemlerine (iOS, Android) ve cihazlara uyumlu olması gerekir. Bu nedenle, platformlar arası entegrasyon yetenekleri olan ERP sistemleri tercih edilmelidir.
  4. Eğitim ve Kullanıcı Adaptasyonu
    Çalışanların mobil ERP sistemlerini etkin bir şekilde kullanabilmesi için eğitim almaları gerekmektedir. Kullanıcı dostu ara yüzlerin geliştirilmesi ve çalışanlara yönelik eğitim programlarının uygulanması bu süreci kolaylaştırabilir.

Mobil Uygulama için Örnekler

Mobil ERP sistemlerinin uygulama tabanlı olmasının yanı sıra web tabanlı olarak da çalıştırılması mümkündür. Yeni teknolojilerle gerçek zamanlı veri iletimi uygulamalarının yaygınlaşmasıyla farklı platformlar için uygulama geliştirme zahmetine girmektense web tabanlı bir yapı oluşturmak daha işlevsel olabilir.

Sonuç

Mobil ERP entegrasyonu, işletmelerin operasyonel süreçlerini daha verimli ve esnek hale getirerek iş sürekliliğini sağlamaktadır. Anlık veri erişimi, gerçek zamanlı karar alma ve iş süreçlerinde esneklik gibi avantajlar sunan mobil ERP çözümleri, üretim, perakende, sağlık ve lojistik gibi birçok sektörde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, güvenlik riskleri, bağlantı sorunları ve kullanıcı adaptasyonu gibi zorlukların da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Erp Sistemlerinin Mobil Entegrasyonu İş Süreçlerini Kolaylaştırma Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemGelecekte, yapay zeka (AI) ve büyük veri analitiği ile entegre çalışan mobil ERP çözümlerinin daha da gelişmesi beklenmektedir. İşletmeler, mobil ERP sistemlerini benimseyerek dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırabilir ve rekabet avantajı elde edebilirler.

Anıl YILMAZ

 

Kaynakça:

  1. Agarwal, R., & Rathod, S. (2020). Mobile ERP Systems: An Overview and Future Prospects. International Journal of Information Management, 45, 112-125.
  2. Ahmad, T., & Cuenca, L. (2020). “Enterprise Mobility and Business Process Optimization in ERP Systems”. Journal of Business Research, 108, 67-79.
  3. Albar, F., & Hoque, R. (2019). Security Considerations in Mobile ERP Systems. Information Systems Journal, 34(2), 98-115.
  4. Davenport, T. H., & Harris, J. (2019). Competing on Analytics: The New Science of Winning. Harvard Business Press.
  5. Gupta, P., & Misra, A. (2019). The Impact of Mobile Technologies on ERP Systems. Journal of Enterprise Systems, 33(1), 78-91.
  6. Jain, R., Sharma, M., & Kapoor, S. (2021). Real-Time Data Processing in Mobile ERP Applications. Business & Information Systems Engineering, 63(4), 305-318.

Yeni Normalde Takım Olmak: Hibrit Çalışma, Gerçek Bağ Kurma

Yeni Normalde Takım Olmak Hibrit çalışma, Gerçek Bağ Kurma Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Yeni Normalde Takım Olmak: Hibrit Çalışma, Gerçek Bağ Kurma

Karen KALUSTYAN

Yeni Normalde Takım Olmak Hibrit çalışma, Gerçek Bağ Kurma Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem2025 yılında İK profesyonelleri olarak hibrit çalışma modelleriyle yatıp kalkıyoruz. Ofise dönüş tartışmaları, evden çalışmanın verimliliği, ekip içi iletişim sorunları, bütün bu kavramlar artık çalışan deneyimi ajandamızın tam ortasında duruyor. Pandemi sonrası “yeni düzene” uyum sağladık sanıyorduk, ama takım olmak bu yeni dünyada tahmin ettiğimizden daha çetrefilli bir mesele haline geldi.

Stanford Üniversitesinin 2024 yılında yayınladığı bir araştırmaya göre hibrit çalışan ekiplerde bireysel üretkenlik artarken, ekip içi sosyal bağlar ve etkileşim belirgin şekilde zayıflıyor. Yani insanlar daha fazla iş yapıyor gibi görünse de, aynı takımda olduklarını hissetmeleri zorlaşıyor. Bu da aidiyet sorunlarını, işten ayrılmalardaki artışı ve sürekli bir “biz” olamama halini doğuruyor.

Hangi sektörde olursak olalım, bu tablo birbirine çok benziyor. Hizmet sektöründe çalışanlar ofis düzenine geri dönmeye direnirken, üretim sektöründe ofis-saha ayrımı derinleşiyor. Teknoloji ve yarı yaratıcı alanlarda çalışanlar ekran başında yıllar geçiriyor ama birlikte düşünemiyorlar. İletişim, ekranlar üzerinden yürütülen, şekilsel bir etkileşime dönüşüyor.

Peki neden takım olamıyoruz?

Google’ın “Project Aristotle” adlı çalışması, yüksek performanslı ekiplerin ortak özelliğinin uzmanlık seviyesi değil, psikolojik güven ortamı olduğunu ortaya koymuştu. Hibrit düzen, bu psikolojik güveni kurmayı daha da zorlaştırıyor. Takım arkadaşının ruh halini, ekrandan anlamak mümkün olmuyor. Küçük tepkiler, söyleyemediklerimiz, araya giren zaman farkı, yüz yüz…

Hibrit düzenin faydaları elbette var:

  • Şirketler sabit giderleri azaltıyor,
  • Çalışanlar trafikten ve zorunlu ofis saatlerinden kurtuluyor,
  • Verimlilik bazı alanlarda artıyor.

Ancak bu model, iyi kurgulanmazsa, “herkes kendi adasında” çalışan, ortak dili olmayan ekipler yaratıyor. Kurum içinde mikro takımların birbirinden koptuğu, bilgi akışının yavaşladığı, işlerin sürekli takip ve rapora bağlandığı bir yapı oluşuyor.

İK profesyonelleri olarak burada kritik bir rolümüz var:

  1. Hibrit modeli, yalnızca bir çalışma takvimi gibi görmemek gerekiyor. Bunu bir çalışan deneyimi stratejisi olarak yeniden tasarlamalıyız.
  2. Ofis günlerini anlamlı kılmalıyız. Yüz yüze buluşmaları toplantılardan ibaret kılmak yerine, sosyal bağ kuran, yaratıcılığı tetikleyen aktivitelerle desteklemeliyiz.
  3. Yöneticileri hibrit liderliğe hazırlamalıyız. Ekran arkasından ekibini yönetmek, empati kurmak ve takımı birlikte tutmak farklı beceriler gerektiriyor. Bu alanda eğitimler ve yönlendirmeler şart.
  4. “Biz” duygusunu oluşturacak ritüeller geliştirmeliyiz. Çalışanların birbirini gördüğü, tanıdığı, birlikte güldüğü deneyimler yaratmalıyız. Bu bir kahve molası da olabilir, bir online oyun da.

Bir İnsan Kaynakları uzmanı olarak görüşüm:

Hibrit çalışma modeli, yalnızca fiziksel bir düzenleme olmaktan çıkmalı ve şirketlerin kültür stratejisinin bir parçası haline gelmelidir. Aidiyet, öz farkındalık ve anlam yaratma gibi soyut kavramlar, yeni düzenin somut çıkıtılarından daha kritik hale geliyor. Takım içinde empatiyi, birlikte düşünmeyi ve ortak sorumluluk alma bilincini desteklemediğimiz sürece, hibrit şekilsel bir konfor sağlarken, özde yıpratıcı olabilir.

Yeni Normalde Takım Olmak Hibrit çalışma, Gerçek Bağ Kurma Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemBu nedenle her şirket, sektörü ne olursa olsun, önümüzdeki dönemde sadece çalışma düzenini değil, çalışan deneyimini, liderlik yaklaşımını ve kurum içi iletişimi yeniden düşünmelidir. Çünkü takım olmak, ofiste olmakla değil; birlikte hissetmekle başlar.

Karen KALUSTYAN

Otobüs Kiralama Hizmet Alımı İhalesinde Öneli Teklif Bileşenlerinin Doğru Belirlenmemesi?

Otobüs Kiralama Hizmet Alımı İhalesinde öneli Teklif Bileşenlerinin Doğru Belirlenmemesi

Otobüs Kiralama Hizmet Alımı İhalesinde Öneli Teklif Bileşenlerinin Doğru Belirlenmemesi?

Mehmet ATASEVER

Otobüs Kiralama Hizmet Alımı İhalesinde öneli Teklif Bileşenlerinin Doğru Belirlenmemesiİtirazen Şikayet Konusu; Başvuru sahibinin dilekçesinde özetle; İhale üzerinde bırakılan ……….. Seyahat Tur. Taş. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulan aşırı düşük teklif açıklamalarının Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79’uncu maddesine uygun olmadığı iddialarına yer verilmiştir.

Emsal Kamu İhale Kurulu Kararına Göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; Başvuru sahibinin iddialarının değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Aşırı düşük teklifler” başlıklı 38’inci maddesinde “İhale komisyonu verilen teklifleri değerlendirdikten sonra, diğer tekliflere veya idarenin tespit ettiği yaklaşık maliyete göre teklif fiyatı aşırı düşük olanları tespit eder. Bu teklifleri reddetmeden önce, belirlediği süre içinde teklif sahiplerinden teklifte önemli olduğunu tespit ettiği bileşenler ile ilgili ayrıntıları yazılı olarak ister.

İhale komisyonu;

a) İmalat sürecinin, verilen hizmetin ve yapım yönteminin ekonomik olması,

b) Seçilen teknik çözümler ve teklif sahibinin mal ve hizmetlerin temini veya yapım işinin yerine getirilmesinde kullanacağı avantajlı koşullar,

c) Teklif edilen mal, hizmet veya yapım işinin özgünlüğü, gibi hususlarda yapılan yazılı açıklamaları dikkate alarak, aşırı düşük teklifleri değerlendirir. Bu değerlendirme sonucunda, açıklamaları yeterli görülmeyen veya yazılı açıklamada bulunmayan isteklilerin teklifleri reddedilir.

Kamu İhale Kurumu, ihale konusu işin türü, niteliği ve yaklaşık maliyeti ile ihale edilme usulüne göre aşırı düşük tekliflerin tespiti, değerlendirilmesi ve ekonomik açıdan en avantajlı teklifin belirlenmesi amacıyla sınır değerler ve sorgulama kriterleri belirlemeye, ihalenin bu maddede öngörülen açıklama istenilmeksizin sonuçlandırılabilmesine, ayrıca yaklaşık maliyeti 8 inci maddede öngörülen eşik değerlerin yarısına kadar olan hizmet alımları ile yapım işleri ihalelerinde sınır değerin altında olan tekliflerin bu maddede öngörülen açıklama istenilmeksizin reddedilmesine ilişkin düzenlemeler yapmaya yetkilidir. İhale komisyonu bu maddenin uygulanmasında Kurum tarafından yapılan düzenlemeleri esas alır.” hükmü yer almaktadır.

Kamu İhale Genel Tebliği’nin “Hizmet alımı ihalelerinde sınır değer tespiti ve aşırı düşük tekliflerin değerlendirilmesi” başlıklı 79’uncu maddesinde “79.2. İhale ilanında ve dokümanında teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden açıklama isteneceği belirtilen hizmet alımı ihalelerinde, aşırı düşük tekliflerin değerlendirilmesi aşamasında aşağıdaki düzenlemelere göre işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

79.2.1. Aşırı düşük tekliflere yönelik açıklama istenmesine ilişkin yazıda, isteklilerin yapacakları açıklamalara esas olacak önemli teklif bileşenlerinin, bütün istekliler için aynı unsurları içerecek şekilde belirtilmesi zorunludur. Aşırı düşük teklif açıklaması sunulması için isteklilere üç (3) iş gününden az olmamak üzere uygun bir süre verilir.” açıklaması yer almaktadır.

İdari Şartname’nin “İhale konusu işe/alıma ilişkin bilgiler” başlıklı 2’nci maddesinde “2.1. İhale konusu işin/alımın; a) Adı: BİR DESTANDIR ÇANAKKALE GİDİŞ- DÖNÜŞ OTOBÜS KİRALAMA HİZMET ALIMI b) Türü: Hizmet alımı c) İlgili Uygulama Yönetmeliği: Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği ç) Yatırım proje no’su (yapım işlerinde): Bu madde boş bırakılmıştır. d) Kodu: e) Miktarı: 2025 YILI 7 NİSAN – 30 KASIM TARİHLERİNİ KAPSAYAN 120 AYRI SEFER (GİDİŞ-DÖNÜŞ) OTOBÜS KİRALAMA İLE 5040 KİŞİ SEYAHAT SAĞLIK SİGORTASI, 5040 ADET KAHVALTI, 5040 ADET ÖĞLE KUMANYASI, 5040 ADET AKŞAM YEMEĞİ HİZMET ALIM İŞİ. Ayrıntılı bilgi idari şartnamenin ekinde yer almaktadır. f) İşin yapılacağı/malın teslim edileceği yer: ÇANAKKALE” düzenlemesi,

Aynı Şartname’nin “Aşırı düşük teklifler” başlıklı 33’üncü maddesinde “33.1. Teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden Kanunun 38 inci maddesine göre açıklama istenecektir. Bu kapsamda; ihale komisyonu sınır değerin altında kalan teklifleri aşırı düşük teklif olarak tespit eder ve bu teklif sahiplerinden Kurum tarafından belirlenen kriterlere göre teklifte önemli olduğunu tespit ettiği bileşenler ile ilgili ayrıntıları yazılı olarak ister.

İhale komisyonu;

a) Verilen hizmetin ekonomik olması,

b) Seçilen teknik çözümler ve teklif sahibinin işin yerine getirilmesinde kullanacağı avantajlı koşullar,

c) Teklif edilen hizmetin özgünlüğü, gibi hususlarda yapılan yazılı açıklamaları dikkate alarak aşırı düşük teklifleri değerlendirir. Bu değerlendirme sonucunda, açıklamaları yeterli görülmeyen veya yazılı açıklamada bulunmayan isteklilerin teklifi reddedilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

Yukarıda aktarılan mevzuat hüküm ve açıklamaları ile ihale dokümanında yer alan düzenlemelerden; inceleme konusu hizmet alımı ihalesinde teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden teklifte önemli olduğu tespit edilen bileşenler ile ilgili aşırı düşük teklif açıklaması talep edileceği, aşırı düşük tekliflere yönelik açıklama istenmesine ilişkin yazıda, isteklilerin yapacakları açıklamalara esas olacak önemli teklif bileşenlerinin idarenin takdir yetkisi kapsamında olmak üzere açık, anlaşılır, tereddüde mahal vermeyecek ve bütün istekliler için aynı unsurları içerecek şekilde belirtilmesinin zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.

…….. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Bir Destandır Çanakkale Gidiş-Dönüş Otobüs Kiralama Hizmet Alımı” işinin açık ihale usulüyle 17.03.2025 tarihinde gerçekleştirildiği, sınır değerin altında kalan isteklilerden aşırı düşük teklif açıklaması talep edildiği, 3 istekli tarafından aşırı düşük teklif açıklaması sunulmadığı, 4 istekli tarafından aşırı düşük teklif açıklamasının idareye sunulduğu, bunlardan 3 tanesinin mevzuata uygun olmadığı gerekçesiyle tekliflerinin reddedildiği, açıklama sunan isteklilerden ……….Seyahat Tur. Taş. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi istekli olarak belirlendiği, başvuru sahibi ……… Turizm Taşımacılık İnşaat Gıda Tic. San. ve Ltd. Şti.nin ise ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi istekli olarak belirlendiği tespit edilmiştir.

İhale komisyonu tarafından 18.03.2025 tarihinde teklifi sınır değerinde altında kalan geçerli tekliflerden aşırı düşük teklif açıklaması talep edildiği, bahsedilen yazıda “…Sunulması Gereken Belgeler BİR DESTANDIR ÇANAKKALE GİDİŞ- DÖNÜŞ OTOBÜS KİRALAMA HİZMET ALIMI işine ait ihalede tekliflerin değerlendirmesi sürecine geçilmiş olup, beyan ettiğiniz bilgi ve belgeleri tevsik eden ve EKAP veya diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının internet sayfası üzerinden sorgulanamayan aşağıdaki belgeleri ekleri ile birlikte, İdari Şartnamenin 7.9. maddesine uygun olarak, 24.03.2025 tarihine kadar İdaremize sunmanız ve aşırı düşük teklif açıklamalarınızı 24.03.2025 tarihine kadar sunmanız gerekmektedir

AÇIKLAMA: Teklif bileşenlerini oluşturan; – Ulaşım Gideri – Kumanya – Sabah Kahvaltısı – Akşam Yemeği – Seyahat Sağlık Sigortası gibi giderlerin tarafınızdan nasıl ve hangi ekonomik şartlarda sağlanacağına ilişkin yazılı ve onaylı açıklamanızı yapmanız gerekmektedir.” ifadelerine yer verildiği görülmüştür.

Başvuru sahibi tarafından ihale üzerinde kalan istekli tarafından sunulan aşırı düşük  teklif açıklamalarının mevzuata uygun olmadığı iddia edilmiş olup, istekliler tarafından sunulan aşırı düşük teklif açıklamalarının mevzuata uygun olup olmadığına yönelik inceleme yapılabilmesi için idare tarafından hazırlanan aşırı düşük teklif açıklama talep yazısının mevzuata uygun şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.

 

Bahsi geçen aşırı düşük teklif açıklama talep yazısında “ulaşım gideri”, “kumanya”, “sabah kahvaltısı”, “akşam yemeği”, “seyahat sağlık sigortası” ve “gibi giderlerin” önemli teklif bileşeni olarak belirlendiği, önemli teklif bileşeni olarak belirlenen giderlerden “ulaşım gideri” ile “gibi giderlerin” açık, anlaşılır ve tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmediği, bahsedilen kalemlerden net olarak hangi maliyetlerin açıklanacağının belli olmadığı, “ulaşım gideri” ile “gibi giderlerin” mahiyetinde birçok maliyet kaleminin yer aldığı, dolayısıyla aşırı düşük teklif açıklama talep yazısının mevzuata uygun bir şekilde hazırlanmadığı, bu itibarla önemli teklif bileşenlerinin isteklileri tereddüde düşürmeyecek ve aynı unsurları içerecek şekilde aşırı düşük teklif açıklama talebi yazısında açık ve net bir şekilde belirtilmesi suretiyle teklifi sınır değerin altında olan isteklilerin yeniden aşırı düşük teklif sorgulamasına tabi tutulması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Otobüs Kiralama Hizmet Alımı İhalesinde öneli Teklif Bileşenlerinin Doğru BelirlenmemesiMehmet ATASEVER

Simdata Danışmanlık Y.K. Başkanı

Sağlık Bak. SGB E. Bşk./KİK E. Üyesi

Mhatasever@gmail.com

Mehmetatasever.org

Emeğin Görünmeyen Lojistiği ve Satın Alınamayan Değerler!

Emeğin Görünmeyen Lojistiği Ve Satın Alınamayan Değerler! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Emeğin Görünmeyen Lojistiği ve Satın Alınamayan Değerler!

Olgar ATASEVEN

Emeğin Görünmeyen Lojistiği Ve Satın Alınamayan Değerler! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem1 Mayıs, ilk kez 1886 yılında, Amerika’nın Chicago kentinde işçilerin günlük 8 saatlik çalışma talebiyle başlattıkları büyük bir direnişle dünya tarihine geçti. Bugün pek çok ülkede “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanan bu tarih, ilk bakışta sokaklara dökülen işçileri, yükselen sloganları ve ellerde taşınan pankartları hatırlatır. Ancak zaman değişti ve her kim ne derse desin, bence bugün, 1 Mayıs’a farklı bir yerden bakmanın vakti geldi.

Çünkü emek artık sadece fabrikanın dönen çarklarında değil; bilgisayar ekranlarının, veri tabanlarının, proje planlarının ve tedarik zincirlerinin görünmeyen hatlarında da varlığını sürdürüyor. Anlayacağınız, artık duvar işçilerinden daha fazla kod işçilerimiz var. Ve en önemlisi, bu emeğin bazı bölümleri asla satın alınamıyor.

Emek, Sadece Kas Gücü Değildir

Bir fabrikanın üretim hattında görev alan bir işçinin emeği kadar, o hammaddeyi zamanında fabrikaya ulaştıran lojistik uzmanının, tedarikçiyi seçen satınalma yöneticisinin, kaliteyi garanti altına alan mühendisin de emeği vardır. Üretim dediğimiz şey, sadece fiziksel bir eylem değil; doğru zamanda doğru bilgiyi, doğru kaynağı ve doğru insanı bir araya getirme sanatıdır.

Bugün iş dünyası, üretimi sadece fiziksel bir çıktı olarak değil, organizasyonel bir akış olarak yönetiyor. Ürünün kendisi kadar, ürünün oluşmasını sağlayan tüm süreçler de değer yaratıyor. Bir makinenin başında saatlerce çalışan işçinin emeği kadar, o makineyi oraya zamanında getiren satınalma süreci de görünmeyen ama yaşamsal bir emek örüntüsüdür.

Ve işin ilginç yanı, bu örüntünün pek çok bileşeni parayla satın alınamıyor.

Satın Alınamayan Değerler

Bir tedarik zincirini yönetirken karşılaşılan en büyük zorluk, parayı bastırıp her şeyi çözebilme yanılgısıdır. Oysa iş dünyasında bazı şeyler parayla satın alınamaz:

  • Bir çalışanın şirkete duyduğu gerçek aidiyet,
  • Tedarikçinin size duyduğu güven,
  • Bir proje yöneticisinin kriz anında gösterdiği sadakat,
  • Bir ekip arkadaşının inisiyatif alma cesareti,
  • Bir çalışanın işine kattığı görünmeyen tutku.

Bunlar, bir sözleşmeyle ya da bir maaş bordrosuyla sağlanamaz. Bunlar, kültürle, liderlikle, inançla ve en önemlisi adil bir yönetimle kazanılır.

İşte bu yüzden, 1 Mayıs artık sadece sokaklarda değil, ofislerde, sanal toplantılarda, depo raflarında, arka planda çalışan sunucularda da kutlanmalıdır. Çünkü emek, form değiştirmiştir. Ve bu yeni form, çok daha karmaşık ama aynı zamanda çok daha insani bir yapıya sahiptir.

Görünmeyen Lojistiğin Kahramanları

Bir ürünün market rafına gelene kadar geçirdiği tüm aşamaları düşünelim:

  • Hammadde üretimi,
  • Tedarik planlaması,
  • Nakliye organizasyonu,
  • Depolama,
  • Dağıtım,
  • Satış ve son tüketiciye ulaşım.

Bu sürecin her halkasında birer kahraman vardır. Ancak onların çoğu, bir ürün ambalajının üzerinde adları yazılmadığı için görünmezler.

Bugün bir şantiye şefi sabahın köründe işe başlarken sadece işçilere değil, tedarikçisine güvenmek zorundadır. Bir satınalma yöneticisi, sadece fiyat pazarlığı yapmaz; tedarikçinin kalitesine, güvenilirliğine ve etik değerlerine de yatırım yapar. Lojistik uzmanı, sadece malzeme taşımaz; zamanında teslimatla bir fabrikanın bütün üretim dengesini korur.

Bu görünmeyen emek zinciri, bugün iş dünyasının en kırılgan ama en değerli hattıdır. Ve işte tam da bu yüzden, 1 Mayıs onların da günüdür. İşte bu yüzden 1 Mayıs klavye başında harflere basan benim de günümdür.

1 Mayıs’a Yeni Bir Bakış

Belki de artık 1 Mayıs’ı sadece “fiziksel emek” üzerinden değil, “değer üreten her eylem” üzerinden okumalıyız. Her doğru planlama, her zamanında karar, her çözüm odaklı inisiyatif bir emektir. Bu yeni çağda, emek bir kas hareketi kadar bir akıl hareketidir.

Ve en güzeli: Gerçek emek, bir maaş bordrosunun çok ötesindedir.
Gerçek emek, görünmediği zaman bile sistemi ayakta tutar.
Gerçek emek, sadece bedeli ödenen değil, değer verilen emektir.

Bugün, ofislerimizdeki bilgisayar ekranlarına, fabrikalardaki üretim bantlarına, depolardaki raflara, yollardaki tırların arkasına baktığımızda; görünmeyen binlerce emeği selamlayalım. Onlar olmasaydı hiçbir şey zamanında, doğru yerde ve doğru kalitede olamazdı.

Aslında Birlikte Üretiyoruz

1 Mayıs, sadece sokaktaki pankartlar değil; iş dünyasının sessiz kahramanlarına da bir selamdır.
Ve her birimiz, görünür ya da görünmez bir yerinde bu zincirin bir halkasıyız. Birlikte üretiyoruz. Birlikte büyüyoruz. Birlikte değer yaratıyoruz.

Bu yüzden bugün, geçmişten ilham alırken geleceğe umutla bakalım.
Çünkü emek, değişse de; kıymeti hep aynı kalıyor: İnsana dair en değerli güç olmaya devam ediyor.

Mutlu 1 Mayıslar.

Yorumlarınızı her zaman olduğu gibi bekliyorum!

Emeğin Görünmeyen Lojistiği Ve Satın Alınamayan Değerler! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemOlgar ATASEVEN

Girişimci, İş İnsanı, Yazar, Konuşmacı

olgar.ataseven@profesia.com.tr

Sürdürülebilirlik ve Stratejik Yönetim Danışmanlığı

Sürdürülebilirlik Ve Stratejik Yönetim Danışmanlığı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Sürdürülebilirlik ve Stratejik Yönetim Danışmanlığı

Doç. Dr. Duygu HIDIROĞLU

Sürdürülebilirlik Ve Stratejik Yönetim Danışmanlığı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSatınalma Dergisi’nin değerli okurları, yazıma geçmeden önce, tüm işçi ve emekçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramını kutlarım.

Stratejik yönetim danışmanları, şirketlerin uzun vadeli hedeflerini belirlemelerine ve bu hedeflere ulaşırken şirketlerin karşılaşılabilecekleri çeşitli koşullarla baş etmelerine yardımcı olacak stratejileri geliştirmelerine yardımcı olmaktadır. Alınan danışmanlık ile firmaların kurumsal performanslarının iyileştirmeleri beklenir. Rakiplerine görece ise rekabet avantajı elde etmeleri sağlanır.

Hızla değişen iş dünyasında beklenmedik koşullar ortaya çıktığında bu koşullara hızla uyum gösterebilme kabiliyetine sahip olmak şirketler için olmazsa olmazlardandır. Sürekli değişen piyasa koşullarına hızla uyum sağlamak için ise pek çok şirket stratejik yönetim danışmanlığından faydalanmaktadır. Stratejik yönetim danışmanları adeta bir röntgen çeker gibi şirketin güncel durumunu çeşitli analizler yardımıyla belirler. Danışmanların bu analizleri uyguladıkları veriler ise son derece güncel ve gerçeği yansıtan veriler olması beklenir. Analizlerden elde edilen bulgularla şirketin mevcut durumunu değerlendiren danışmanlar; firma için gelecekte hangi koşulların fırsat ve hangi koşulların ise tehdit niteliği taşıyacağı hakkında kolaylıkla öngörülerde bulunur.

Son dönemde sürdürülebilirlik iş dünyasında adına sıkça rastlanan bir kavram haline gelmiştir. Şirketlerin sürdürülebilirliği yani uzun süreler boyunca devamlılığının sağlanarak hayatta kalabilmesi için ise şirketlerin sürdürülebilir büyümelerini destekleyen stratejik planlar hazırlamak gerekmektedir. Bu bağlamda uzun süre ayakta kalmayı hedefleyen bir firmanın tepe yöneticilerinin cevaplaması gereken soru şudur: “Stratejik Yönetim Danışmanlığına ne zaman başvurmalıyım?”

Bu soruya verilebilecek en doğru cevaplar ise şöyledir:

  • Şirketinizin büyüme potansiyelini ve performansını değerlendirmek istediğinizde,
  • Şirketinizi yeniden yapılandırmak ya da yeni bir organizasyonel şema oluşturmak istediğinizde,
  • Rekabet yoğun bir sektörde binlerce rakibiniz varken öne çıkmayı hedeflediğinizde,
  • İş uygulamalarınızı farklılaştırmak istediğinizde,
  • İleri teknolojiye dair gelişmeleri takip ederek şirketinizde dijitalleşmeyi hedeflediğinizde,
  • Verimliliği artırmak ve atıl süreçleri devre dışı bırakmak istediğinizde,
  • Maliyetleri optimize ederek gider kalemlerinizi düşürmeyi hedeflediğinizde,
  • Değişen pazar eğilimlerine (trendlere) uyum sağlamak istediğinizde,
  • Sürdürülebilirliği ve yenilikçi yaklaşımları iş stratejilerinizin odağı haline getirmeyi hedeflediğinizde.

Şirketler her zaman her sorunla kendileri baş etme kabiliyetine sahip değildir. Dolayısıyla şirketler zaman zaman çeşitli alanlarda uzmanlığa sahip kişilerden destek alırlar. Alanında uzman stratejik yönetim danışmanları da şirket çalışanı yöneticilerin eksik kaldığı konularda şirkete destek olmak ve onlar rutin işleriyle meşgul iken şirketin geleceğini en başarılı inşa etmek için stratejiler geliştirmeye kendini adarlar. İyi bir stratejik yönetim danışmanı objektif olarak her konuyu ele alır ve şirketten bağımsız bilgi birikimi ile şirketi farklı açılardan değerlendirir.

Her sektörden şirket geçici bir görev için stratejik yönetim danışmanı ile iş birliği geliştirebilir. Kimi zaman bir şirket bir sorunla karşı karşıya kaldığında ya da sadece bir şirket birleşmesi olduğunda yasal zorunluluklardan dolayı şirketin stratejik yönetim danışmanlığına başvurması söz konusu olabilir.

Günümüzde stratejik yönetim danışmanlığı uzun vadeli hedefleri olan, sürdürülebilirliği öncelikli amaç edinen her sektörden firma için başvurulması nerdeyse zorunlu hale gelen bir danışmanlıktır. Cüzi miktarlarda danışmanlık ücreti ödemelerinden kaçınan firmalara uzun vadede bu danışmanlığı almadığı için ciddi miktarlarda zararlarla karşılaşabilme ihtimalini hatırlatmakta fayda görüyorum.

Sürdürülebilirlik Ve Stratejik Yönetim Danışmanlığı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemKalın sağlıcakla…

Doç. Dr. Duygu HIDIROĞLU