Satınalma Fonksiyonunun İtibarı ve Güvenilirliği Ne ile Devam Eder?

Satın Alma fonksiyonunun itibarı ve güvenilirliği, hedeflenen tasarruflarının geçerliliği ile yaşar veya ölür. Bir Satınalma Yöneticisi (CPO) için, bu kısımda hata yapmak kariyeri açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Satın alma, kaynak bulma sürecinde ve sonrasında tasarruf ölçüm sürecine tam ve proaktif olarak dahil edilmelidir ve finans departmanı ile ilk günden itibaren koordine olmak satınalma yöneticisinin görevidir.

Her şey proaktif olmakla ilgilidir. Finans yöneticisinin “Hedeflenen tasarruflar nereye gitti?” diye sormasını beklerseniz, artık çok geç kalmış olursunuz.

 

 

NFT101: Yeni Başlayanlar için NFT

Özellikle kripto para piyasalarının gelişimi ve yaygınlaşmasıyla birlikte NFT kavramını daha sık işitir olduk. Birçok insanın daha önce duyduğu ancak ne olduğunu tam olarak bilmediği NFT’lerin altında esasında güçlü bir teknoloji yatıyor.

Blockchain, kripto para, NFT ve metaverse gibi kavramların hayatımızdaki yeri çok eskiye dayanmıyor. Teknolojinin hızlı gelişimi insanların adaptasyonunun da hızlı olmasını zorunlu kılıyor. Açılımı Non-Fungible Token olan NFT, en kısa haliyle eşi olmayan dijital varlıklar olarak tanımlanıyor. Non-fungible teriminin Türkçe karşılığı değiştirilemez anlamına geliyor. Her biri kendine has yani benzersiz token’lar oluşturmak NFT’deki mantığın temelini oluşturuyor.

Gelişen kripto para piyasası ve blockchain teknolojisiyle birlikte geçtiğimiz yıl hayatımıza hızlı giriş yapan konulardan bir tanesi NFT olmuştu. Kripto para piyasasında yaşanan boğa döngüsüyle birlikte NFT’lere olan talep de yoğun artış göstermiş ve hatta birçok önemli marka kendi NFT’lerini kullanıcılarına sunmuştu.

NFT ve kripto paraların her ikisi de temelde blockchain teknolojisine dayansa da birbirlerinden birçok farkı bulunuyor. Örneğin dünya üzerinde 21 milyon adet Bitcoin bulunurken NFT’ler çok daha eşsiz ve benzersiz ürünler olarak biliniyor. NFT’ler aynı zamanda hem değiştirilemiyor hem de çoğaltılamıyor.

NFT’ler eksik biliniyor

NFT’lerin kullanım alanları ise bilinenin aksine oldukça çeşitli. Birçok kişi NFT’leri sadece koleksiyonlardan ibaret sanarken aslında NFT’ler çevrimiçi oyunlarda, fikri mülkiyet hakkı verebilmesi sebebiyle kripto sanat eserlerinde ve Metaverse dünyasında sıkça kullanılabiliyor. Genellikle Ethereum ağı üzerinde ERC-721 ve ERC-1155 standartları kullanılırken gelişen piyasayla birlikte birçok farklı ağda da NFT’ler bulunuyor.

Parçalanmış NFT nedir?

Bundan birkaç sene öncesinde NFT’lerle ilgili kavramlara baktığımızda bölünmesi ve parçalanması mümkün olmayan dijital varlıklar olduğunu söylemek mümkündü. Aslında durum değişmemiş olsa da son dönemlerde ise Parçalanmış NFT( Fractionalized NFT) kavramı hayatımıza girdi. NFT’leştirilmiş sanat eserlerinin tokenize edilerek birden fazla kişiye satılmasına olanak sağlayan Parçalanmış NFT’ler fiyatı oldukça yüksek olan birçok NFT’ye erişim imkanı sağlıyor.

 

 

Meyve Suyu Endüstrisi 1 Milyar Dolar Üzerinde İhracat Hedefliyor

Meyve Suyu Endüstrisi MEYED Juiceful Istanbul Summit 2022’de Bir Araya Geldi

Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) tarafından düzenlenen ve endüstrinin en önemli yıllık buluşması olan uluslararası Juiceful Istanbul Summit zirve etkinliği, 22 Eylül 2022 Perşembe günü, Renaissance Polat Istanbul Hotel’de gerçekleşti. Etkinlikte bir konuşma yapan MEYED Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Diren, Türkiye meyve suyu ihracatının yarım milyar dolar düzeyine yaklaştığını ve yüzde 95’ler düzeyinde dış ticaret fazlası ürettiğini ifade ederek, “Doğru tarım politikaları ve sanayi dinamikleri sağlandığı takdirde endüstrimizin Bir Milyar Dolar ihracat hedefimizin yakın gelecekte gerçekleştireceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

MEYED (Meyve Suyu Endüstrisi Derneği) tarafından düzenlenen ve endüstrinin en önemli yıllık buluşması olmanın yanı sıra sektörün uluslararası takviminde de önemli bir yere sahip bulunan Juiceful Istanbul Summit 2022 zirvesi, 22 Eylül 2022 Perşembe günü, Renaissance Polat Istanbul Hotel’de düzenlendi. 200’ü aşkın yerli ve yabancı katılımcı kitlesiyle meyve suyu endüstrisinin paydaşlarını bir araya getiren zirvede Türkiye’den ve yurt dışından kurum temsilcileri tarafından 15 konuşma ve sunum gerçekleştirildi.

Etkinliğin açılışında söz alan MEYED Genel Sekreteri İpek İşbitiren: “2010 yılından bu yana düzenlediğimiz zirvelerimize, Pandemi nedeniyle 2 yıllık zorunlu bir ara verdik. Bu aranın ardından MEYED, tarıma, ekonomiye, çevreye ve beslenmeye yarar sağlayan endüstrimizin paydaşlarını bir kez daha araya getirdi” dedi.

Etkinlikte bir konuşma yapan MEYED Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Diren, Türkiye’nin meyve suyu ihracatının, güzel bir şekilde artış gösterdiğini ifade ederek, “Türkiye meyve suyu 2022 yılı ihracatının, 450 milyon doların üzerinde gerçekleşmesini ön görüyoruz. Meyve suyu ihracatımız, endüstrimizin yoğun gayretleriyle her yıl düzenli olarak yüzde 20-25 bandında artış göstermektedir. Daha da önemlisi yerli girdilerle üretim ve ihracat yapan endüstrimiz, net ihracatta çok ileri bir düzeydedir ve yarım milyar dolar seviyesini zorlar hale gelmiş bulunan ihracatımız, istikrarlı bir şekilde yüzde 95’ler seviyesinde dış ticaret fazlası vermektedir. Böylesine yüksek bir ekonomik değer üreten endüstrimiz, Türkiye’de bir milyon çiftçiden alım yaparak tarıma ve kalkınmaya da önemli yararlar sağlamaktadır. İnsan beslenmesi açısından yararları tüm dünyada kabul gören meyve suyu, bahçeden bardağa uzanan değer zinciri içerisinde karbon negatif bir yapı arz eden nadir endüstrilerdendir ve çevreye de yarar sağlar” dedi. MEYED Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Diren, Meyve Suyu Endüstrisinin yıllık bazda toplam 5 milyon dolara varan oranda Ar-Ge yatırımı yaptığını ve yaklaşık 100 bin kişiye doğrudan istihdam sağladığını da sözlerine ekledi.

Hedef 1 Milyar Doların Üzerinde İhracat

Meyve suyunda küresel pazarın, yaklaşık 17 milyar dolar düzeyinde olduğunu belirten Ozan Diren, “Markalı ihracat ve hammadde ara mamul olarak gerçekleşen bu pazarda, ITC verilerine göre Türkiye’nin yeri 2017’de 17’ncilikten 2020 itibarı ile 12’nci sıraya yükseldi. 2021’de de aynı sırayı koruduk. Öte yandan, ülkemiz adına daha da fazlasını hedefliyoruz. Endüstrimiz, rekabetçi yapısının yanı sıra teknik bilgi, mühendislik, Ar-Ge, teknoloji ve makine gibi alanlarda da dünyada saygın bir yerdedir. Ülkemizin sürdürülebilir bir doğal zenginliği olan meyve çeşitliliğimiz, rekabet gücümüzü daha da ileriye taşımaktadır. Kendimize 1 Milyar Dolar ihracat hedefi koymuş bulunuyoruz ve doğru tarım politikaları ve sanayi dinamikleri sağlandığı takdirde, bu hedefi yakın gelecekte gerçekleştirileceğimize inanıyoruz, çabalarımızı bu yönde azimle sürdürüyoruz. Daha uzun vadeli hedefimiz ise Türkiye’nin küresel pazardan aldığı payı yüzde 10’lar seviyesine taşımaktır” şeklinde konuştu.

MEYED Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Diren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizdeki meyve üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu hammadde olarak değerlendiren endüstrimizin bir diğer hedefi, tüketimin ve ihracatın artacağı ön görüsüyle hali hazırda bu oranı kademeli olarak yüzde 20’ler, hatta 30’lar seviyesine çıkarmaktır. Bu da Türk meyve üreticileri için pazar garantisi anlamına gelmektedir. Öte yandan endüstrimiz, ihracat gücünü iç piyasadaki konumundan almaktadır. İç pazarda görece düşük kalan tüketimde, tarıma dayalı ürünler olmalarına rağmen nektar ve meyveli içecek kategorilerine yönelik ÖTV uygulamasının da payı var. ÖTV uygulaması, özellikle ülkemizde en çok tüketilen bu kategori olan nektarları olumsuz etkiliyor. Genellikle yüzde 50 oranında meyve içeren Nektarların ÖTV uygulamasından muaf tutulması iç piyasada satışları kolaylaştırır, besleyici özelliği olan bir ürünün, daha yüksek meyve oranı ile büyümesini destekler, buradan yaratılacak kaynakla daha rahat ürün alınır, daha rahat stoklanır, ihracat için daha fazla kaynak oluşturulur. Bu da sektöre olduğu kadar tüketicilere, ülke tarımına ve ekonomisine de fayda sağlayacaktır.”

Zirve açılışında MEYED Kurucu Başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi de kürsüye gelerek, endüstrinin önemi üzerine bir konuşma yaptı.

Zirvede ilk sunumu FAO (Gıda ve Tarım Örgütü) Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık gerçekleştirdi. FAO’nun gıdaya erişim ve iklim krizi gibi tehditler karşısında ‘Daha İyi Üretim, Daha İyi Beslenme, Daha İyi Çevre, Daha İyi Tarım’ dörtlü ekseninde gıda üretim sistemlerinin dönüşümüne odaklandığı belirten Dr. Ayşegül Selışık, güncel küresel gelişmelerin meyve suyu endüstrisine yansımaları konusunda bilgiler verdi.

Zirvenin bir diğer konuşmacısı olan FutureBright Grubu Kurucusu Akan Abdula, ‘Türkiye’de Tüketimde Dip Dalgalar’ başlıklı sunumunda, makro ekonomik göstergeler ve sosyolojik dinamikler üzerinde durdu; geleceğe yönelik öngörülerini paylaştı.

Nielsen IQ İçecek Endüstri lideri Esra Doyduk ise, zirvede gerçekleştirdiği sunumda, Hızlı Tüketim Ürünleri ve Meyve Suyu pazar trendlerindeki değişim ve dönüşüm yolculuğunu rakamlarla anlattı.

Zirvenin sabah oturumlarında son sunumu gerçekleştiren Meyve Suyu Bilim Merkezi Direktörü Dr. Carrie Ruxton, yararları bilimsel olarak kanıtlanmış bir ürün olan meyve suyu hakkındaki yanlış algıların nereden kaynaklandığı ve bunların nasıl aşılabileceği üzerinde durdu.

Juiceful Istanbul Summit 2022 zirvesinde, öğle yemeği arası sonrasındaki ilk sunumu gerçekleştiren Döhler İş Geliştirme Müdürü Khalid Sedraoui, sektörel bir perspektifle Türkiye’nin önündeki küresel fırsatlar hakkında bilgiler aktardı.

Escon Enerji CEO’su Onur Ünlü ise, ‘Yeşil Dönüşümün İlk Yakıtı: Enerji Verimliliği’ başlıklı sunumunda, dünya gündeminde ön sıralarda yer alan enerji verimliliği konusunu gıda, tarım ve meyve suyu endüstrileri açısından değerlendirdi.

Aromsa Ar-Ge, Pazarlama ve Teknik Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Melis Yasa Aytaman zirvedeki sunumunda, meyve suyu endüstrisinin fonksiyonel fayda ve dönüşüm odaklı inovasyon gündemini aktardı.

Tetra Pak Pazarlama Müdürü Müge Göksel, tüketici trendlerindeki değişimler ve bunların endüstriye sunduğu fırsatlar üzerine bir sunum gerçekleştirdi.

GEA Group Türkiye Sıvı Teknolojileri Satış Müdürü Erdal Gavas ise sunumunda, meyve suyu ve içeceklerde şeker indirgeme teknolojilerini ele aldı.

Juiceful Istanbul Summit 2022 ‘nin bir diğer konuşmacısı olan Borusan Lojistik Hizmetleri CEO’su Serdar Erçal, tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisinin dünya ticareti ve tedarik zinciri üzerindeki etkilerini dün (2020-2021), bugün (2022-2023) ve yarın (2025-2030) perspektifinde değerlerndirdi.

Juiceful Istanbul Summit 2022 yabancı konukları arasında yer alan IFU (Dünya Meyve Sebze Suları Birliği) Yönetici Direktörü John Collins, ‘Küresel Bilgi Paylaşımı’ başlıklı sunumda, meyve suyu endüstrisinin dünya genelindeki görünümünü kendi perspektiflerinden aktardı.

Zirvede son sunumu birlikte gerçekleştiren AIJN (Avrupa Meyve Suyu Derneği ) Genel Sekreteri Wouter Lox ile Sürdürülebilirlik ve Teknik İşler Müdürü Justine Pradels, ihracatımızda yüksek bir paya sahip olan Avrupa pazarı hakkında, Avrupa Birliği Mevzuat Gelişmeleri perspektifinden güncel bilgiler aktardılar.

Yenilik Yaklaşımlı Uluslararasılaşma Modeli

“Bir iş açmak çok kolaydır, onu açık tutmak ise çok zordur.” Çin Atasözü

Yenilikle ilişkili uluslararasılaşma konusunda, geniş çalışmalar ortaya konulmuştur. Yeniliğe bağlı uluslararası pazarlama kararını almaya yönelik ilk çalışmalar; 1962’de Roger, 1968’de Simmonds ve Smith tarafından yapılmıştır. Bu model, uluslararası pazarlamayı, çeşitli safhalardan ibaret bir öğrenme süreci olarak tanımlamaktadır.

Yenilik yaklaşımlı modeller, 1966’da Vernon’un ürün döngüsü teoremine dayanarak, her aşamayı, kurum için yenilik olarak varsaymaktadır. Bu modelde kurumun hangi aşamada bulunduğuna, kurumun ihracat satışlarının, toplam satışlarına oranına göre karar verilmektedir.

Yenilik yaklaşımlı uluslararasılaşma modeli, adım adım gelişen bir uluslararasılaşma sürecini ifade etmektedir. Uluslararasılaşmayı, yeni duruma uyum sağlamak için; yaşanan bir öğrenme süreci olarak görür. Samiee, Walters ve Frank, 1997’deki çalışmada, ihracatı bir yenilik olarak değerlendiren işletmeler ile bu şekilde değerlendirmeyen işletmeler arasında, farklılıkların olduğunu saptamıştır.

Lim, Sharkey ve Kim ihracat davranışını, yeniliğe uyum süreci olarak savunmuştur. Wickramasekera ve Oczkowski; yenilik yaklaşımlı uluslararasılaşma modeli açısından, Bilkey ve Tesar (1977), Çavuşgil (1980) Reid (1981) ve Czinkota’nın (1982) çalışmalarını incelemiş ve bu çalışmalarda öne çıkan özellikleri belirtmiştir. Yenilik yaklaşımlı uluslararası modellere ilişkin çalışan diğer isim Reid, 1981’de uluslararasılaşma sürecinin, beş aşamadan oluştuğunu belirtmiştir. Reid’e göre kurumlar, ihracata bir fırsatın farkına vararak başlamaktadır. Kurum yöneticilerinin ihracat tutumu, inanışları, motivasyonu ve beklentileri uluslararasılaşma sürecini ilerletecektir. Sınırlı ihracat ile edinilen deneyim, işletmenin ihracata devam edip-etmeme kararını belirleyecektir. Olumlu deneyim sonunda işletme, uluslararasılaşma faaliyetlerini artırır. Olumsuz deneyim ile işletme ihracattan vazgeçer. Yenilik yaklaşımlı uluslararasılaşma modellerinde, kurumların küçük ve büyük ölçekli olarak ayırım yapılmadığını gören Reid, bunun önemli olduğunu ifade etmiştir. Büyük ölçekli kurumların uluslararasılaşma sürecinde, daha kararlı olduğunu savunmaktadır.

Leonidou ve Katsikeas’da 1996’da bir model sunmuştur. Sözü edilen model; ihracat öncesi, ihracatta ilk aşama ve ilerlemiş ihracat aşamalarından oluşmaktadır. İhracat öncesi aşamada, üç tür işletme mevcuttur. Bunlar;

(1) Yerel pazarda kendi malını satan ve ihracatla ilgilenmeyen firmalar,

(2) Ulusal piyasada faaliyette bulunan ve ihracatı ciddi şekilde düşünen firmalar,

(3) Geçmişte ihracat yapmış fakat, artık ihracatı düşünmeyen firmalardır.

İhracatta ilk dönem aşamasında, iki tür firma bulunur. Bunlar; uluslararası faaliyetlerini artırabilen firmalar ile ihracat taleplerini karşılayabilecek firmalardır. İlerlemiş aşamada bulunan ve uluslararası işletmeler tamamen tecrübelidirler ve düzenli ihracat yapabilen firmalardır.

Dr. Öğr. Üyesi Gözde MERT

Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi

İşletme Bölüm Başkanı & Gözde Araştırma Şirketi Kurucusu

Detaylı bilgiler için aşağıdaki eseri okuyabilirsiniz.

Mert, G. (2019). Uluslararası İşletmecilik Teori, Kavram ve Örnek Olaylar, Nobel Akademik Yayıncılık, Ankara

Kat veya Arsa Karşılığı Yapım İş Deneyim Tutarının Tespiti ?

Erzincan Özel İdaresi Destek Hizmetleri Müdürlüğü tarafından 07.07.2022 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “Erzincan Merkez Hayrettinpaşa İlkokulu Yapım İşi” ihalesine ilişkin olarak Selkay İnşaat Nak. Tur. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.nin 08.07.2022 tarihinde yaptığı şikâyet başvurusunun, idarenin 19.07.2022 tarihli yazısı ile reddi üzerine, başvuru sahibince 27.07.2022 tarih ve 34042 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan 25.07.2022 tarihli dilekçe ile itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuştur.

Başvuruya ilişkin olarak 2022/764 sayılı itirazen şikâyet dosyası kapsamında yapılan inceleme neticesinde esas inceleme raporu tanzim edilmiştir.

İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, ihale üzerinde bırakılan istekli tarafından beyan edilen iş deneyim belgesinin mevzuata uygun olarak düzenlenmediği, özel sektöre veya organize sanayi bölgesinde gerçekleştirilen işlerden elde edilen iş deneyim belgelerinin mevzuata uygun olarak düzenlendiğinin incelenmesi gerektiği, mevzuata uygun olarak düzenlenmeyen iş deneyim belgesinin sahibi isteklinin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması ve sınır değerin yeniden hesaplanması gerektiği iddialarına yer verilmiştir.

24.08.2022 tarihli ve 2022/UY.II-1003 sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre;

İhale işlem dosyası incelendiğinde, ihale konusu işin adının “Erzincan Merkez Hayrettinpaşa İlkokulu Yapım İşi” olduğu, 07.07.2022 tarihinde e-teklif alınmak suretiyle gerçekleştirilen ihalede 12 adet ihale dokümanının EKAP’tan indirildiği, 8 istekli tarafından ihaleye teklif sunulduğu, ihale komisyonunca gerçekleştirilen değerlendirmeler neticesinde Eday Yapı İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti.nin ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi olarak, Selkay İnşaat Nakliyat Turizm Gıda San ve Tic. Ltd. Şti.nin ise ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 43’üncü maddesinde, gerçek kişilere veya anılan maddenin 1’inci fıkrasında belirtilenler dışındaki tüzel kişilere gerçekleştirilen işler için, belediye sınırları veya mücavir alan içinde ilgili belediye tarafından, belediye sınırları veya mücavir alan dışında il özel idaresi tarafından, ilgili mevzuatı uyarınca yapı denetimi veya kabulü bunların dışındaki kuruluşlar tarafından yapılan işlerde ise bu mevzuat uyarınca yetkilendirilmiş kurumlar tarafından düzenleneceği, belediyenin ilgili birimi tarafından düzenlenen iş deneyim belgelerinin belediye başkanı veya yetkili birim amiri tarafından, il özel idaresince düzenlenenlerin ise, vali veya yetkilendirdiği kişi tarafından onaylanacağı,

Anılan Yönetmelik’in 45’inci maddesinde, iş deneyim belgesi talebinde bulunanlar, yaptıkları işi veya görevi tevsik amacıyla, dilekçelerine, özel sektöre taahhütte bulunan yükleniciler için; yapılacak iş karşılığı bedel içeren noter onaylı sözleşme, yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi, ilgili sigorta müdürlüğünden onaylı iş yeri bildirgesi, kat ve/veya arsa karşılığı inşaat işleri haricindeki işlerde bu belgelere ek olarak sözleşmeye ilişkin fatura örnekleri veya bu örneklerin noter, yeminli mali müşavir, serbest muhasebeci mali müşavir veya vergi dairesi onaylı suretlerini ekleyerek, belge vermeye yetkili kurum veya kuruluşa başvuracakları,

Aynı Yönetmelik’in 46’ncı maddesinde, kat ve/veya arsa karşılığı inşaat işlerine ilişkin iş deneyim tutarının tespitinde, yapı ruhsatında belirtilen inşaatın yüzölçümü ile sözleşmenin imzalandığı yıla ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğde inşaatın sınıfına ve grubuna göre belirlenen yapı birim maliyetinin çarpılması suretiyle hesaplanan bedelin % 60’ının esas alınacağı,

Aynı Yönetmelik’in 47’nci maddesinde, yüklenicilere; yurtiçinde özel sektöre, yapılacak iş karşılığı bedel içeren bir sözleşme ile taahhüt ettikleri işler için, işi bitirmeleri durumunda “iş bitirme belgesi”nin belge düzenlemeye yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenip verileceği hüküm altına alınmıştır.

Eday Yapı İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen yeterlik bilgileri tablosu incelendiğinde, “Mesleki ve Teknik Yeterliğe ilişkin Bilgiler” satırının “Ekap’ta kayıtlı olan İş deneyim belgesi kısmında “21803-Y-KAİ-19-1” bilgisine yer verildiği,

İstekli tarafından iş deneyim belgesine ilişkin beyan edilen bilgi EKAP’tan sorgulandığında, belge üzerinde yer alan bilgilerden işin adının “mesken bina inşaatı”, uygulanan yapı tekniğinin “Betonarme Çerçeveli Perdeli Sistem Bina İnşaatı”, belgeye konu işin esaslı unsurunun “B Üst Yapı (Bina) İşleri III. Grup”, sözleşme tarihinin “15.05.2018”, işin geçici kabul/tasfiye veya iskan tarihinin “21.11.2019”, belge tutarının “7.225.152,00” olduğu ve açıklama bölümünde “Erzincan İli Merkez Osmanlı Mahallesi 165 ada 3 parsel numaralı taşınmazın A Blok 2492 m², B Blok 2476 m², C Blok 2492 m² ve D Blok 2492m² olmak üzere toplam 9952 m² olan inşaatların ruhsat yılı olan 2019 yılı Mimarlık Ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak 2019 Yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğ’ine göre III.B grup yaklaşık maliyeti olan 1210,00 TL ile çarpılması sonucunda 12.041.920,00 TL yaklaşık maliyet hesaplanmıştır.

III. Sınıf B Grubu Yapılar İnşaatın Yüzölçümü: 9.952,00 m² Yapı Birim Maliyeti: 1.210,00 TL / m²” bilgisine yer verildiği görülmüştür.

Ayrıca Eday Yapı İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti. tarafından idareye 10.12.2019 tarihli ve “21803-Y-KAİ-19-1” sayılı EKAP’a kayıtlı iş deneyim belgesi, anılan iş deneyim belgesinin düzenlenmesine dayanak teşkil eden Erzincan 1. Noteri tarafından düzenlenmiş “Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi”, yapı kullanma izin belgesi, yapı ruhsatı ile Erzincan Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce düzenlenmiş iş yeri tescil belgelerinin sunulduğu görülmüştür.

İstekli tarafından sunulan belgeler incelendiğinde, Erzincan 1. Noteri tarafından düzenlenen “Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi”nin 15.05.2018 tarihinde imzalandığı, yapı ruhsatlarında belirtilen inşaatın toplam yüzölçümünün 9.952 m2 olduğu, 10.12.2019 tarihli ve “21803-Y-KAİ-19-1” sayılı iş deneyim belgesinin Erzincan Belediyesi tarafından düzenlenip Belediye Başkanı tarafından onaylandığı görülmüştür.

Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 46’ncı maddesi hükmü dikkate alınarak, 10.12.2019 tarihli ve “21803-Y-KAİ-19-1” sayılı iş deneyim belgesine ilişkin belge tutarı hesaplandığında, anılan iş deneyim belgesinin düzenlenmesine dayanak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında gerçekleştirilen inşaatın toplam yüzölçümü (9.952 m2) ile sözleşmenin imzalandığı 2018 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğ’inde yayımlanan “III. Sınıf – B Grubu Yapılar” ın yapı birim maliyetinin (966,00 TL) (9.952 m2 x 966,00 TL = 9.613.632,00 TL) çarpımı neticesinde elde edilen tutarın 9.613.632,00 TL olduğu, anılan tutarın yüzde altmışı olan (9.613.632,00 x 0,60 = 5.768.179,20 TL) 5.768.179,20 TL tutarının da iş deneyim belge tutarı olduğu tespit edilmiş olup 10.12.2019 tarihli ve “21803-Y-KAİ-19-1” sayılı iş deneyim belgesinde yer alan (7.225.152,00 TL) tutarın belgeyi düzenleyen Erzincan Belediyesince yanlış hesaplandığı anlaşılmıştır.

İdari Şartname’nin 7’nci maddesinde, istekliler tarafından teklif edilen bedelin % 50’sinden az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ait tek sözleşmeye ilişkin iş deneyimini gösteren belgelerin sunulması gerektiğine ve B – III grubu işler veya B – III grubu yapım işlerin benzer iş olarak kabul edildiğine yönelik düzenlemelere yer verilmiştir.

Eday Yapı İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti. tarafından beyan edilen 10.12.2019 tarihli ve “21803-Y-KAİ-19-1” sayılı iş deneyim belgesi dikkate alındığında, belgenin ihalede belirlenen benzer iş tanımına uygun olduğu, inceleme kapsamında tespiti yapılan belge tutarının (5.768.179,20 TL) Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 49’uncu maddesi hükümleri uyarınca güncellenmiş tutarının 26.117.933,44 TL olduğu tespit edilmiş olup anılan isteklinin teklif bedelinin (22.871.000,00 TL) yüzde ellisinden fazla olduğu anlaşılmıştır.

Yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmeler dikkate alındığında, Eday Yapı İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti. tarafından beyan edilen 10.12.2019 tarihli ve “21803-Y-KAİ-19-1” sayılı iş deneyim belgesinin Erzincan 1. Noteri tarafından düzenlenmiş “Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi”, yapı kullanma izin belgesi, yapı ruhsatı ile Erzincan Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce düzenlenmiş iş yeri tescil belgelerinde yer alan bilgileri üzerine Erzincan Belediyesi tarafından düzenlenip Belediye Başkanı tarafından mevzuata uygun olarak onaylandığı ve EKAP kaydının gerçekleştirildiği, her ne kadar, iş deneyim belgesi üzerinde yer alan iş deneyim tutarının idarece yanlış hesaplandığı tespit edilmiş olsa da anılan belgenin tespiti gerçekleştirilen belge tutarı ile yeterlik kriterine ilişkin şartları sağladığı anlaşılmış olup başvuru sahibinin iddialarının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Mehmet ATASEVER

Kamu İhale Kurulu Eski Üyesi/ Akademisyen 

ALIM TALEBİ: Metal Kolye Tedarikçisi Aranıyor (Amerika)

ALIM TALEBİ : Amerika için metal kolye tedarikçisi aranmaktadır.

Tüm güncel alım taleplerini incelemek için TİCARET PANELİ ne gidiniz.

https://satinalmadergisi.com/ticaret-paneli/ 

Alım detaylarını incelemek ve teklif vermek için Tedarikçi veya Satıcı Üyeliği gerekmektedir.

 


TEKLİF TOPLAMA İÇİN ticaret@satinalmadergisi.com adresine açık talebinizi yazınız.

ÜRÜN ve HİZMET TEDARİKÇİ ARAŞTIRMASI (Ücretsiz)

Ürün ve Tedarikçi Araştırması için Satınalma Talep Formu‘nu doldurunuz.

İK İlan: Satınalma Yöneticisi

– İNSAN KAYNAKLARI –
İŞ İLANLARINIZI ÜCRETSİZ YAYINLIYORUZ. 

E-posta ile Ticaret@SatinalmaDergisi.com ilanlarınızı gönderebilirsiniz. 

– SATINALMA YÖNETİCİSİ –

Savaş Plastik A.Ş. Tilia markası ile dış mekâna odaklı mobilya üretimi yapan firmamıza, aşağıdaki niteliklere sahip “Satın Alma Yöneticisi” arayışımız bulunmaktadır.

CV Gönderimi için ik@tilia.com.tr

Genel Nitelikler
İlgili alanların ön lisans ve lisans bölümlerinden mezun veya Tedarik Zinciri Yönetimi alanında yüksek lisans yapmış
Tercihen Teknik okul mezunu,
Üretim firmalarında 5 yıl satın alma bölümlerinde çalışmış,(plastik, ambalaj vb.) sektörlerinde deneyimli,
Tüm satın alma süreçlerine hakim,
İyi düzeyde MS Office, ERP programları bilgisi olan,
Sorumluluk sahibi ve gerektiğinde inisiyatif kullanabilen,
Sosyal yönü güçlü, diksiyonu düzgün,
İngilizce bilgisi olan (Tercihen),
Erkek adaylar için Askerliğini yapmış,
Tercihen Beylikdüzü, Avcılar ve Esenyurt civarında ikamet eden,
B sınıf ehliyeti olan,
İletişimi güçlü, insan ilişkileri yönetiminde başarılı, ekip çalışmasına yatkın, öğrenmeye ve öğretmeye açık,

Görev Tanımı
Şirket stratejisi ve politikasına uygun satın alma faaliyetlerini yürütmek,
Onaylı tedarikçi portföyünü genişletmek,
Tedarikçi ilişkilerini yönetmek ve geliştirmek,
Riskleri öngörerek süreç iyileştirme çalışmaları yapmak,
Talepleri uygun fiyat, optimum süre ve istenilen kalitede karşılamak,
Siparişlerin satın alma prosedür ve talimatlarına göre verilmesini sağlamak, kontrolünü ve takibini yapmak, raporlamak,
Satın alma sözleşmelerini hazırlamak, sözleşme sürecini yönetmek,
Tedarikçi performans değerlendirmelerini yaparak performansı düşük tedarikçilerin iyileştirilmesi için gerekli çalışmaları yapmak,
Hatalı gelen malzemelerin şikâyet ve iade süreçlerini yönetmek,

 

İşçi, Şarta Bağlı Olarak Haktan Feragat Beyanında Bulunabilir mi ?

İşçinin alacak haklarından feragat etmesi davayı sona erdiren bir irade beyanı olmakla birlikte, maddi hukuk bakımından aynı zamanda “hakkı sona erdiren” bir işlem olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle işçinin işverenden alacağı olan aylık ücret, fazla çalışma ücreti, ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ücreti, hafta ve genel tatil ücreti gibi alacaklarından feragat etmişse,  feragat ettiği bu alacakları daha sonra tekrar dava yoluyla talep etmesi mümkün değildir. Ayrıca kayıtsız şartsız olmalıdır. Alacak haklarından feragat eden işçi feragatten dönemez. Ancak işçi, irade bozukluğu hallerinde feragatin iptalini isteyebilir. Feragatin hata, hile, ikrah sebebiyle geçersiz olduğu durumda bu konu aynı davada veya feragatin feshi için açılacak ayrı bir davada ileri sürülebilir.

Yargıtay’a göre, “Davadan feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ve devamı maddeleri uyarınca davayı sonuçlandıran usulü bir işlem olup, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtilmiştir. Davadan feragat davacının açmış olduğu davadaki sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilir. Feragat kayıtsız şartsız olmalıdır. Şarta bağlı feragat geçerli değildir. Feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve davacı feragatten dönemez. Bu karara karşı sadece usul hukuku kurullarına aykırılık sebebiyle kanun yoluna başvurulabilir. İrade bozukluğu hallerinde feragatin iptali istenebilir. Feragatin hata, hile, ikrah sebebiyle geçersiz olduğu aynı davada veya feragatin feshi için açılacak ayrı bir davada ileri sürülebilir. Feragat sebebiyle davanın reddedilmesi halinde aynı hakka ilişkin yeniden dava açılamaz. Açılan davanın kesin hüküm sebebiyle reddedilmesi gerekir. Dava konusu haktan vazgeçildikten sonra dava derdest iken yeniden aynı konuda dava açılması da mümkün değildir. Davacının davasından feragat etmesinin sonucu bu sebeple önemli olduğundan, davacının beyanından, gerçek amacının açılan davadan feragat etmek olduğunun açıkça anlaşılması gerekir.

Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 313. madde ve devamındaki hükümlere göre; sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir. Yine 314. maddeye göre sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulhun etkisine gelince; sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar vermektedir.

6100 sayılı Kanun’un 114. maddesinde “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” hususu dava şartları arasında belirtilmiş olup, böyle bir durumun varlığı söz konusu olduğunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.

Somut olayda, davacı tarafından Ankara 14. İş Mahkemesinin 2014/1309 esas sayılı dosyası ile kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti talepli dava açıldığı, bu dosyanın yargılaması devam ederken halen derdest olan Ankara 19. İş Mahkemesi’nin 2013/121 esas sayılı dosyası ile davacının işe iadesine karar verilmesi ve davalının davacıyı işe davet etmesi nedeniyle davacı vekili tarafından 13/04/2014 tarihli celsede “davanın dayanağı olan Ankara 19 iş mahkemesinin kararı gereğince müvekkilim 09/02/2015 tarihinde işe davet edilip davete icabet ettiğinden davamız konusuz kalmıştır, ancak davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet verdiği için yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz vardır, ancak davamızdan feragat ediyoruz” şeklinde beyanda bulunulduğu, bunun üzerine Ankara 14. İş Mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği ve dosyanın taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalının işe davetinin samimi olmadığı iddiasıyla iş akdini feshetmiş ve kıdem tazminatı ile yıllık izin talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı vekilinin Ankara 14. İş Mahkemesi nezdindeki feragat beyanı davadan feragat olarak değerlendirilip davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti talepleri hüküm altına alınmış ise de Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hatalı olarak haktan feragat olarak kabul edilerek bu taleplerin reddine karar verilmiştir.  Ankara 14. İş Mahkemesi’nde açıklanan feragat beyanının işe iade davası sonrası yapılan işe davet nedeniyle açıklandığı, davacının haktan feragat anlamında iradesinin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti taleplerinin reddine karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç :

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine,  kararın bir örneğinin ise İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20/12/2021 tarihinde oybiriği ile karar verildi [1].

Sonuç olarak, haktan feragat, davayı sonuçlandıran usulü bir işlem olup, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Haktan feragat davacının açmış olduğu davadaki sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilir. Feragat kayıtsız şartsız olmalıdır. Şarta bağlı feragat geçerli değildir. Feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve davacı feragatten dönemez. İrade bozukluğu hallerinde feragatin iptali istenebilir. Feragatin hata, hile, ikrah sebebiyle geçersiz olduğu aynı davada veya feragatin feshi için açılacak ayrı bir davada ileri sürülebilir.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] Y9HD.20.12.2021 T., E. 2021/12452 K. 2021/16687 Legalbank.