Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği’nin (UTİKAD) Turkish Cargo ana sponsorluğunda düzenlediği, ülkemizin en büyük lojistik buluşması Türkiye Logistics Summit 2025, 200 milyar dolar büyüklük hedefleyen lojistik sektörünü İstanbul’da buluşturdu. Açılış Konuşmacıları arasında T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar’ın yer aldığı zirvede, UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin Türkiye lojistik sektörünün 200 milyar dolar pazar büyüklüğü hedeflediğini belirtti.
200 milyar dolar pazar büyüklüğü ve 78 milyar dolar hizmet ihracatı hedefiyle hareket eden Türk taşımacılık ve lojistik sektörünün en geniş kapsamlı sivil toplum kuruluşu Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği’nin (UTİKAD), Turkish Cargo ana sponsorluğunda düzenlediği Türkiye Logistics Summit, 7 Kasım 2025 tarihinde Swissotel the Bosphorus İstanbul’da gerçekleştirildi.
Türkiye’yi, küresel lojistikte bir merkez haline getirmek için sektördeki dönüşümü hızlandırmak hedefiyle düzenlenen Türkiye Logistics Summit 2025 kamu yöneticilerini, sektörün önde gelen kuruluşlarını, sektör profesyonellerini, iş dünyası temsilcilerini, teknoloji firmalarını, akademisyenleri ve medya mensuplarını bir araya getirdi.
T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcıları Durmuş Ünüvar ve Osman Boyraz‘ın katılımlarıyla gerçekleşen Türkiye Logistics Summit 2025’in açılış konuşmalarını UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Türk Hava Yolları Kargo Pazarlama Başkanı Selçuk Gençaslan, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, TİM Lojistik Kurulu Başkanı Başaran Bayrak, FIATA Başkanlık Divanı Üyesi Turgut Erkeskin ve FIATA Eski Başkanı ve Yönetim Kurulu Onur Üyesi Ivan Petrov gerçekleştirdi. ICAO Başkanı Carlos Salazar da etkinliğe bir video mesaj gönderdi.

Türkiye Hizmet İhracatının 3’te Biri Lojistik Sektöründen Geliyor
T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, dış ticaret hacmi 606 milyar dolar düzeyine ulaşan Türkiye’nin hizmet ihracatının da 117 milyar dolara ulaştığını ve lojistik sektörünün, yaklaşık 41 milyar dolarlık hizmet ihracatıyla bu rakamın yüzde 35’ini sağladığını ifade etti ve şunları söyledi: “Her 3 dolarlık hizmet ihracatının bir dolarını sağlayan lojistiği, ekonominin stratejik omurgası olarak görüyoruz. Türkiye’miz, 4 saatlik uçuşla 67 ülkeye, 1,5 milyar insana, 55 trilyon dolarlık gayri safi hasıla üreten bir pazara erişim sağlayan bir konuma sahip. Hedefimiz bu konumu akıllı, dijital, çevreci, sürdürülebilir, dirençli teknolojilerle ve ulaştırma altyapısıyla bölgesel ve küresel bir lojistik merkezi haline getirmektir. Lojistik performans indeksini yukarı çekmeyi hedefliyoruz. Lojistikte 0 gecikme, 0 evrak, 0 israf hedefiyle hareket ediyoruz. Son 23 yılda 300 milyar dolar toplam büyüklüğe ulaşan alt yapı yatırımlarımızın ve mega projelerin yanı sıra, dünyada önemi giderek artan Orta Koridor ve Kalkınma Yolu için paydaş ülkelerle master plan çalışmaları ile tek koridor yönetimi yönünde adımlar atıyoruz. Uluslararası gelişmeleri yakından takip ediyoruz; ulusal çıkarlarımız yönünde politikalar geliştiriyoruz. Teknoloji dönüşümüne önemle eğiliyoruz. Yapay zeka destekli rotalama sistemlerinden otonom araçlara kadar lojistik süreçler yeniden şekilleniyor. Biz de bakanlık olarak e-Devlet, UETDS sistemleri, dijital geçiş belgeleri, e-CMR ve akıllı ulaşım sistemleri gibi uygulamalarla dijitalleşmeyi hızla yaygınlaştırıyoruz. Günümüzde her bir yükün, gidilen her bir kilometrenin bir karbon ayak izi var. Sürdürülebilirlik konusuna ciddiyetle eğiliyoruz ve bunun yanı sıra rekabet gücümüzü artıracak finansal destek sistemleri konularına da odaklanıyoruz.”

Lojistik Kavramı, “Gelecekle” Doğrudan İlişkili
Konuşmasında ticaret ve taşımacılık faaliyetleri üzerine geçmişten geleceğe uzanan bir perspektif sunan UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin, bu faaliyetlerin ekonomik gelişim, kalkınma ve kültürler arası ilişkiler üzerindeki etkisine vurgu yaptı ve “Bu etki, çağlar boyunca geleceği şekillendiren bir güç olmuş. Lojistik kavramı, “gelecek” kelimesi ile doğrudan ilişkili. Dünyamızda ekonomik ve sosyal dengelerin dinamik bir değişim gösterdiği günümüzde, lojistiğin geleceği de dijital dönüşüm, yapay zeka destekli lojistik çözümleri, yeşil ve sürdürülebilir lojistik uygulamaları, tedarik zinciri güvenliği kavramlarıyla şekilleniyor. Uluslararası ticaretin yeni trendleri doğrultusunda lojistiğin ve lojistikçinin rolü de değişiyor. Lojistiğin Geleceğine Öncülük sloganıyla düzenlediğimiz Türkiye Logistics Summit, sektördeki dönüşümü hızlandırmayı, küresel lojistik ağlarını daha verimli hale getirmeyi ve Türkiye’mizi bir lojistik merkeze dönüştürmeyi hedefliyor. Bugün lojistiğin geleceği üzerine konuşacağız” dedi.

T.C. Ticaret Bakanlığı’nın, Türkiye lojistik ve taşımacılık sektörü hizmet ihracatı için 2028 yılında 78 milyar dolar hedef belirlediğini belirten Bilgehan Engin, bu hedef perspektifinde UTİKAD olarak 200 milyar dolar pazar büyüklüğü hedeflendiklerini de sözlerine ekledi. Sektör, hali hazırda yaklaşık 110 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne sahip bulunuyor.
“Hedefimiz 2033’te Dünyanın En Büyük Kargo Markası Olmak’’
Türk Hava Yolları Kargo Pazarlama Başkanı Selçuk Gençaslan ise, zirvede yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Türk Hava Yolları, 2023 yılında açıkladığı 10 yıllık stratejik hedefi doğrultusunda, 2033 yılında 800 uçaklık bir filoya ulaşmayı hedefliyor. Yine 2033 yılında Turkish Cargo’nun, dünya çapında en büyük hava kargo markası olmasını hedefliyoruz. Yenilikçi ürünlerimiz ve hizmet kalitemizle ilaç sektöründe yüzde 8 pay ile en çok tercih edilen hava kargo markasıyız. Yenilikçi ürünlerimizi farklı sektörlere de uyarlayarak, bu başarıyı farklı sektörlerde de yakalamayı hedefliyoruz.

İstanbul Havalimanı’ndaki SmartIST tesisimizin ikinci fazıyla birlikte, tek çatı altında gerek elleçleme kapasitesi gerekse yapay zeka destekli görüntü işlemeli otonom sistemler gibi eşsiz teknolojik altyapıyla dünyada lider olacağız. Bunun yanı sıra, teknokentlerin teknokenti olarak girişimcilik ekosistemine büyük katkılar sağlayacak Terminal İstanbul Projesi’nde, ana temalardan birinin lojistik olmasını ve ülkemizden globale yayılacak çözüm ortaklarının gelişimini öngörüyoruz” dedi.
Turkish Cargo’nun destekleriyle düzenlenen Türkiye Logistics Summit, lojistik sektörü küresel ajandasında stratejik iş birlikleri için en prestijli ve önemli platformlardan biri olarak yer alıyor. Lojistik sektörünün ulusal ve uluslararası liderlerini, uzmanlarını ve karar vericilerini buluşturan etkinlik; iş dünyası, teknoloji geliştiriciler ve akademisyenleri aynı çatı altında toplayarak sektördeki dönüşümün öncüsü olmayı hedefliyor.
Karbon nötr etkinlik olarak düzenlen Türkiye Logistics Summit 2025 kapsamında “Yeşil ve Sürdürülebilir Lojistik”, “İntermodal Taşımacılıkta Demiryolları ve Orta Koridor’un Stratejik Rolü”, “E-Ticaretin Lojistik Dinamikleri” ve “Yapay Zeka ve Dijital Dönüşüm ile Akıllı Lojistik” başlıklarıyla dört panel gerçekleştirildi. “İlham Veren Kadın Liderler” ve “Tedarik Zincirine Yön Veren Liderler” başlıklı iki özel oturumun da düzenlendiği Türkiye Logistics Summit 2025, Dünyanın İlk Engelli Kadın Pilotu, Klinik Psikolog Kübra Denizci Keskin’in ve İktisat Uzmanı Yazar Mahfi Eğilmez’in Keynote konuşmalarıyla tüm katılımcılarına zengin bir içerik sundu.
Gün boyunca ilgiyle takip edilen zirvede gerçekleştirilen sunumlarda öne çıkan başlıklar aşağıdaki sunulmuştur:











Perakendecilik, sürdürülebilir başarıya ulaşmak için sürekli yenilik gerektiren, yüksek rekabetin yaşandığı bir sektördür. Bu sektörde başarının temel unsuru, tüketici davranışlarını anlamak ve bu davranışları etkin biçimde yönetebilmektir (Fernie & Sparks, 2009). Ancak yeniliklerin kolayca gözlemlenip hızla taklit edilebilmesi, kalıcı bir rekabet avantajı sağlamayı zorlaştırmaktadır. Hizmet önerisi kavramı, hedef pazarlardaki müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için sunulan hizmetlerin bütününü ifade etmektedir. Etkili bir hizmet önerisi, beklenen sonuçların elde edilmesini ve yüksek teknik kaliteyi garanti eder. Hizmet kalitesi modelleri, üretim ve teslim sürecini — özellikle müşteri algısı ile alıcı-satıcı etkileşimini — hizmetin ayrılmaz bir unsuru olarak görür. Ancak müşteri deneyiminin tüm yönlerini kapsayıcı ortak bir ölçüm modeline ilişkin henüz genel bir uzlaşı bulunmamaktadır.

Günümüzde işletmeler yalnızca ekonomik kâr elde etmeyi değil, aynı zamanda toplumsal katkı ve çevresel sorumluluk üretmeyi de stratejik öncelik haline getirmeye başlamıştır. Bu dönüşüm, özellikle B2B pazarlamada “amaç odaklılık” ve sürdürülebilirlik temalarının öne çıkmasına neden olmaktadır. Sürdürülebilirlik, artık yalnızca operasyonel bir iyileştirme aracı değil; aynı zamanda markaların itibarı, müşteri sadakati, tedarikçi güveni ve yatırımcı ilgisi açısından da temel bir kaldıraç işlevi görmektedir.
Amoako vd. (2020) tarafından gerçekleştirilen çalışma da bu durumu destekler niteliktedir: B2B bağlamda sürdürülebilir üretim, etik tedarik zinciri ve çevresel şeffaflık gibi kriterler; marka imajı, güven ve uzun vadeli ilişkiler üzerinde doğrudan etki oluşturmaktadır. Özellikle ISO 53001 ile kurumsal hedeflerin ESG ilkeleriyle uyumlu hale getirilmesi, yalnızca raporlama amaçlı değil; stratejik ve operasyonel bir dönüşüm fırsatıdır.
İtirazen Şikayet Konusu; Başvuru sahibinin dilekçesinde özetle; İhalenin 4. kısmına teklif veren …. Tıbbi Malzeme San. ve Tic. A.Ş. – …… Tıbbi Malzeme Lojistik San. ve Tic. A.Ş. İş Ortaklığı, 5. kısmına teklif veren …… Laboratuvar Cihazları San. ve Tic. A.Ş. – ……. Tıbbi Ürünler ve Sağlık Hizmetleri San. Tic. A.Ş. İş Ortaklığı ile …. Tıbbi Malzemeler San. ve Tic. Ltd. Şti., 3. kısmına teklif veren, …. Laboratuvar Cihazları San. ve Tic. A.Ş., …… Sağlık Hizmetleri A.Ş. ve ………. Sağlık Hizmetleri A.Ş., 11, 12, 13, 14 ve 15. kısımlarına teklif veren, ……. Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti., ……. Laboratuvar Cihazları San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …….. Turkey A.Ş. tarafından, İdari Şartname’nin 7.5.4. maddesindeki “İstekliler teklif ettikleri cihazların ve çalışılacak kitler ile reaktiflerin ihale dokümanında belirtilen şartlara uygunluğunu teyit etmek amacıyla ayrıntılı teknik bilgilerin yer aldığı katalogları ve/veya prospektüsleri ile hangi prensiple çalıştığını ve üretici firma isimleri açık olarak belirtilecek, Türkçe veya Türkçe onaylı tercümesi ile birlikte, teknik şartnamenin maddeleri işaretlenmiş bir şekilde yeterlik bilgileri tablosunda sunacak, talep edildiği takdirde İdareye teslim edecektir.” düzenlemesine uygun şekilde doküman sunulmadığı, aykırılıklar ile ilgili açıklamaların alfabetik sıralama ile aşağıda belirtildiği,
Türkiye, Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan yeni deniz taşımacılığı ağlarıyla lojistikte yeni bir yapılanma sürecine giriyor. Küresel krizlerin deniz taşımacılığını yeniden şekillendirdiği bir dönemde, Türk denizcilik sektörü kendi filolarına ve hatlarına yatırım yaparak “lojistik bağımsızlık” hedefine adım adım yaklaşıyor. 40 yılı aşkın tecrübesiyle yeni hatlar kuran Cenk Shipping Group, ekonomiye doğrudan döviz girdisi sağlıyor.



1 Ağustos 2025 itibarıyla yürürlüğe giren Elektronik İhale Yönetmeliği, kamu alımlarında dijitalleşme sürecinde önemli bir dönüm noktası oldu. Ancak uygulamaya geçişle birlikte birçok kurumda sistemsel, idari ve operasyonel zorluklar yaşandığı gözlemlendi. Bu süreç, yalnızca teknolojik bir dönüşüm değil; aynı zamanda alışkanlıkların, süreç yönetiminin ve sorumluluk bilincinin dijital ortama uyarlanmasını gerektirdi.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 15 inci maddesi “Deneme süreli iş sözleşmesi” kenar başlığı altında düzenlenmiştir. Anılan maddenin ilk fıkrasının deneme süresini azami bir süreyle sınırlandırdığı, buna göre taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok iki ay olabileceği düzenlenmiştir. Ancak deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir. Bununla birlikte, işe alınan ve sürekli bir işte belirli veya belirsiz süreli bir iş sözleşmesi ile işe başlayan işçi ve bunu çalıştıran işveren için “süresi en çok iki ay” olarak belirlenen deneme süresini sözleşmenin tarafları olarak kendi aralarında yapacakları bir anlaşmayla daha da kısa tutabilirler. Ancak Kanunda yazılı olan bu sürelerin üstüne çıkamazlar. Ayrıca Kanunda belirtilen süreler “iş günü” olarak hesaplanamaz ve hastalık, grev gibi iş akdini askıya alan nedenler deneme süresinin işlemesine engel oluşturmaz

Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) toplantısı sırasında, ABD Başkanı Donald J. Trump ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, ABD-Çin ilişkilerini yeniden dengelemeyi amaçlayan tarihi bir ticaret ve ekonomik anlaşmaya vardılar.
Almanya merkezli Mehrwerk Group, global birikimi ve tecrübesi ile Türki ye’de yaklaşık 20 yıldır faaliyet gösteren, finans ve sigorta sektöründeki iş ortaklarıyla birlikte müşterilerine mikro sigorta, asistans ve çağrı merkezi hizmetleri sunan CPP Group Türkiye’yi satın aldı. Satın almanın ardından CPP Group Türkiye, faaliyetlerine “Mehrwerk Türkiye” adıyla devam edecek.
Veri odaklı katma değerli hizmetler alanında faaliyet gösteren Mehrwerk Group, Almanya, Kuzey Avrupa, İsviçre ve ABD’deki operasyonlarına Türkiye’yi önemli stratejik bir pazar olarak ekledi. Bu satın alma, grubun 2024 yılında Kuzey Avrupa’da başlattığı bölgesel büyüme stratejisinin devamını temsil ediyor.
Mehrwerk Türkiye Eş CEO’su Esin Karakaya,satın alma süreci sonrasında şirketin vizyon ve stratejisine ilişkin şunları söyledi: