“Asgari ücretli ya da asgari ücretin biraz üzerinde geliri olan üye sayısı son birkaç yıldır 3-4 kat arttı”
Her kuruşunu harcarken bin kere düşünen, hep en ucuzu bulma arayışında olan dar gelirlilerin alışveriş alışkanlıkları, teknolojideki gelişmelere paralel değişiyor.
Türkiye’nin ilk para iade eden alışveriş sitesi Avantajix.com’a göre, geçim sıkıntısı çeken dar gelirliler son yıllarda online alışverişe yönelmeye başladı.
500’e yakın sanal mağazadan alışveriş yapanlara nakit para ödeyen Avantajix.com’un kurucu ortağı Güçlü Kayral, üyeler arasında zaman zaman içinde gelir düzeylerine ilişkin sorunun da bulunduğu anketler yaptıklarını belirtti.
Bu anketlerden, asgari ücretli ya da asgari ücretin biraz üzerinde geliri olan üye sayısının son birkaç yıldır 3-4 kat arttığını fark ettiklerini kaydeden Kayral, “Günümüzde dar gelirli de olsa herkes için olmazsa olmazların başında internet ve akıllı telefonlar geliyor. Türkiye’de her 100 evden 83’ünde internet, her 100 kişinin 77’sinde akıllı telefon bulunuyor. Bu ikili yan yana gelince internetten alışveriş de kolaylaşıyor. Dar gelirliler, alışverişte son derece dikkatli oluyorlar. Öncelikli tercihleri ise en ucuza ulaşmak” diye konuştu.
Kayral, dar gelirliler için internetten alışverişin avantajlarını söyle sıraladı:
Karşılaştırma Siteleri: İnternetten en ugun fiyatlı ürünü bulmanın en kolay yolu. Aranan ürün hangi sitede kaça satılıyor, görmek, en uygun fiyatlı ürünü almak mümkün oluyor.“En ucuzu bulma” arayışındaki dar gelirli de saatlerce semtleri, pazar yerlerini, dükkanları gezmek yerine internette iki tıkla amacına ulaşabiliyor.
Fırsat Siteleri: Tatil, etkinlik, kültür, dışarıda ailecek kahvaltı ve yemek için öncelikle tercih ediliyor.
Para İadesi Almak: İnternetten alışverişleri Avantajix.com gibi nakit para iadesi veren siteler üzerinden yapmak aile bütçesine ekstra katkı sağlıyor. Müşteri, online mağazaya direkt girmek yerine para iadesi yapan site üzerinden girerse, site mağazadan komisyon alıyor ve bu parayı müşteriye aktarıyor. Alışverişler benzersiz bir şekilde ucuza gelebiliyor.
Bedava Kargo: Dar gelirlinin internetten alışveriş yaparken birinci tercihi. İstanbul gibi büyük kentlerde ailecek alışverişe çıkmak yol masrafından dolayı aile bütçesini oldukça zorluyor. Dar gelirli, satın aldığı ürünü bedava kargo seçeneğiyle eve getirterek, bu masraftan da kurtulmuş oluyor.
Alışverişte Konfor: Dar gelirli 5-10 litrelik su bidonlarını, meyveyi, sebzeyi, ununu, şekerini, kilo kilo deterjanı marketten alarak kan ter içinde eve taşımak yerine online satın alarak kapısına kadar getirtiyor. Yol masrafının yanı sıra online alışverişin rahatlığı ve konforu dar gelirliye çekici geliyor.
İKMİB Başkanı Adil Pelister, kimya sektörünün krizi fırsata çevirerek rekabet ve verimini arttırma gücüne sahip olduğunu söyledi. 300 bin kişiye istihdam sağlayan ve Türkiye ihracatının yarısından fazlasını gerçekleştiren beş sektörden biri olan kimya sanayi, son dönemde küresel ticarette önüne çıkan engelleri aşarak, 2018 yılının ilk yedi aylık döneminde 9 milyar 914 milyon dolar ihracat rakamlarına ulaşmayı başardı.
Temmuz ayında ihracatını bir önceki yıla göre yüzde 24,25 arttıran ve en çok ihracat yapan üçüncü sektör olarak dikkatleri üzerine çeken kimya sektörü, 8-10 Kasım tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Kimya Fuarları TURKCHEM 2018 çatısı altındaki ChemShow Eurasia, ChemLab Eurasia ve ChemTech Eurasia ile yeni uluslararası pazarlara açılmaya hazırlanıyor.
İki yılda bir düzenlenen Uluslararası Kimya Fuarları TURKCHEM 2018’in yeni konseptiyle katılımcı ve ziyaretçilerine daha verimli bir fuar deneyimi yaşatmaya hazırlandığını belirten Artkim Fuarcılık Genel Direktörü Cengiz YAMAN, ”TURKCHEM 2018, Türkiye ve EMEA Bölgesi’nin en geniş kapsamlı kimya platformu. Bu yıl 20 ülkeden 300 doğrudan katılımcı ile 1.000’in üzerinde firma ve firma temsilciği ve 70 ülkeden 12.000’i aşkın profesyonel ziyaretçiyi 3 gün süreyle aynı çatı altında buluşturacağız. Katılımcı ve ziyaretçilerimize ihracat fırsatları sunarken, kimya sektöründeki en son yeniliklere ve sorunlara dikkat çeken etkinliklere evsahipliği yağacağız” dedi.
“ABD ile yaşanan gerilimin en kısa sürede sağduyu ile çözüleceğine inanıyoruz”
Dünya toplam dış ticaret hacmi yaklaşık 16 trilyon seviyesindeyken, kimya sektörü 4 trilyon dolar ile küresel ticaret hacminden yüzde 25 pay alıyor. 2017 yılında 16,1 milyar dolar ile Türkiye’de en çok ihracat gerçekleştiren 3. sektör konumundaki kimya sanayinin ülkemizin 160 milyar dolarlık toplam ticaret hacmi içerisinde aldığı pay ise yüzde 10.
Türkiye’nin küresel kimya ticaretindeki payını arttırması için önemli bir büyüme potansiyeli bulunduğuna; istenen büyümenin sağlanabilmesi için de yüksek katmadeğerli ürünlerin üretilmesi ve bu nedenle üretimde teknolojik gelişmelere ve finansmana önem verilmesi gerektiğine dikkat çeken İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, son dönemde ABD ile yaşanmakta olan gelişmeleri değerlendirdi. Pelister “Küresel ticarette kurallar değişime uğruyor ve taşlar yeniden dağıtılıyor. 2018 yılı Temmuz ayında 2017 Temmuz’una göre 173,18 gibi rekor bir artışla 171 milyon 424 bin dolar ile en çok ihracatı ABD’ye gerçekleştirdik. Bu, son 5 yılda ABD’ye gerçekleştirdiğimiz en yüksek ihracat rakamı oldu. Sektör olarak son dönemde ABD ile yaşanan gerilimin en kısa sürede sağduyu ile çözüleceğine inanıyoruz.”dedi.
İKMİB Başkanı Adil Pelister şöyle devam etti: “Yaklaşık 300 bin kişiye istihdam sağlayarak ülke ekonomisine oldukça önemli katkı sağlayan kimya sektörümüz Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren 3’ncü sektörü konumunda.2017 yılında ihracatta yakaladığımız yukarı doğru ivmelenme 2018 yılında da devam ediyor. Kimya sektörümüz yılın ilk yedi aylık döneminde 9 milyar 914 milyon dolar ihracat rakamlarına ulaşmayı başardı. 2018 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracatımızı yüzde 24.25 oranında arttırdık ve bir ayda 1 milyar 482 milyon dolar ihracat rakamlarına ulaştık” dedi.
Kimya sektörünün krizi fırsata çevirerek rekabet ve verimini arttırma gücüne sahip olduğunun altını çizen Pelister, “Odağımızda ihracat var. İKMİB olarak 8-10 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek EMEA Bölgesi’nin ve Türkiye’nin en geniş kapsamlı Uluslararası Kimya Sanayi Fuarları TURKCHEM 2018’i destekliyoruz ve sektör olarak geniş katılımla yer alacağız. Orta Doğu, Kuzey Afrika ülkeleri, Türki Cumhuriyetler, Rusya, Ukrayna vb. gibi pek çok hedef pazar ülkemizden profesyonel alıcılar ve katılımcılar fuarda olacaklar. Ayrıca T.C. Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde ve İKMİB Genel Sekreterliği organizatörlüğünde TURKCHEM 2018 Fuarı ile eş zamanlı olarak Alım Heyeti organizasyonu gerçekleştireceğiz. Kimya sektörü olarak bize yeni ve alternatif pazarlara ulaştıracak bu fırsatı en iyi şekilde değerlendireceğiz”dedi.
İki yılda bir düzenlenen TURKCHEM 2018 Fuarları etkinliklerinde; kimya sektöründeki en son bilimsel ve teknolojik gelişmeler konuşulacak….
Uluslararası Kimya Sanayi Fuarları TURKCHEM, 8-10 Kasım 2018 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ‘ChemShow Eurasia: 8. Uluslararası Özel, Spesifik Kimyasallar, Genel Kimyasallar, Petrokimya ve Kimyasal Ara Ürünler Fuarı’, ‘ChemLab Eurasia: 8. Uluslararası Laboratuvar, Teknoloji, Test & Ölçüm Cihazları Fuarı’ ve ‘ChemTech Eurasia: 8. Uluslararası Kimyasal Proses ve Otomasyon Endüstrisi, Paketleme, Geri Dönüşüm, Lojistik, İş Güvenliği ve Çevre Teknolojileri Fuarı’ olarak 3 ana kategoride düzenleniyor. Kimya sektörünün Türkiye ve EMEA Bölgesi’ndeki en geniş kapsamlı, Avrasya Bölgesi’ndeki tek ve en büyük fuarı TURKCHEM 2018, 3 salonda yer alacak etkinlik alanlarında, katılımcı firmalar, akademisyenler ve dernekler ve tarafından gerçekleştirilecek sektöre dair en son yenilik ve teknolojilerin ele alındığı ticari ve teknik sunumlara ev sahipliği yapacak.
Doğal ve organik Ege otları , radika, turp otu, şevketibostan, deniz börülcesi, hardal otu, cibez, sirken, istifno, tilkişen, deniz fasulyesi, ısırgan otu, ebegömeci, kabak çiçeği, girit kabağı, tilkişen, tatlı lor peyniri, çökelek peyniri, cunda peyniri, saganaki peyniri , kalamata zeytin, ızgara baharatlı zeytin zeytinyağı egeden ne isterseniz .
Her hafta İstanbul, Bursa, Balıkesir ve Ege bölgesi kendi araçlarımızla adres teslim dağıtım.
Etem Ambalaj 1996 yılında İstanbul Laleli'de Kurulmuştur.
2000 Yılında merkez ofisini Zeytinburnu'na taşımıştır. 2001 Yılında Bayrampaşa'da Baskılı poşet üretimine başlamıştır. 2015 yılında üretim hattında son teknoloji makinalar ile baskılı poşet üretimine devam etmektedir. Kurulduğu günden bu yana 2000 üzeri marka ve firma ile hem Yurtiçinde hem yurtdışında faaliyetlerini sürdürmektedir.
Üretimini yapmış olduğu baskılı poşet, market poşeti, mağaza poşeti, takviyeli poşet, el geçme poşet, yumuşak saplı poşet, opp poşet ve bez torba vs. ürünlerin birkaçıdır. 2014 yılında tamamıyla kurumsal bir yapıya geçen Etem Ambalaj siparişler ile ilgili doğru ve ekonomik bir fiyat sunar. Firmamız Müşteri memnuniyetini benimsemiş olup bir ürünün satışından ziyade müşterinin memnuniyetini ön planda tutmuştur.
Bugünün yöneticileri, daha kısa sürede daha kapsamlı bilgiye ulaşabilme imkanına sahipler. Akıllı telefon uygulamaları ve internet bilgiye erişim hızını artırıyor, kolaylaştırıyor. Nokta atışı istenen bilgi ise zaman, emek ve bütçe gerektirebiliyor. Ne olursa olsun, alınan tüm kararlarda genelden özele doğru bilgi kullanımının faydası kendisini gösteriyor.
İşletme operasyonlarında karar alma ve doğru adımları atmada araştırma, iletişim kurma ve danışma önem kazanıyor. İş hayatında herhangi bir operasyon öncesi “bu konuyu yeterince araştırmadım” deme lüksümüz artık pek yok. Araştırma yapanlar ise kimi zaman fazla bilgi içerisinde kaybolabiliyor ya da tüm dosyaları gözden geçirmeye yeterli zaman bulamayabiliyor. Fakat bir gerçek karşımızda duruyor. Verileri toplayan ve analiz eden, sıkı çalışıp işine sahip çıkan her zaman kazanıyor. Belirsizlik ve riskleri tanımlayıp, olası iyi ve kötü senaryolara uygun yol haritası hazırlayanlar başarı elde ediyor. Bu tarz iş yapma alışkanlığı kazananlar kariyer basamaklarında yükselme şanslarını erken yaşlarda elde ediyor. Bu özelliklere sahip kişiler yönetici adayları arasında hızla sıyrılıyorlar.
İşinin gereği olan ödevleri yapmayanlar ya da yeterince zaman ayıramayıp erteleyenler ise hep bir sürprizle karşılaşıyor. Ters gitme ihtimali olan her şey eninde sonunda ters gidiyor. Operasyon termin sapmaları, müşteri şikayetleri ve sözleşme cezaları arka arkaya geliyor. Plansızlık ve disiplinsizlik, başarısızlığı kaçınılmaz hale getiriyor.
Muhakemeye Dayalı Yöneticilik
İşletme içi ve dışında etkileşim büyüyor. Firmalar yurtiçi ve uluslararası çok paydaşlı, çok değişkenli dinamik bir çevrede faaliyet gösteriyor. Pek çok faktör ve yansımalarını bir arada yaşıyor. Tüm departmanların odak ve iş anlayışlarını göz önüne getirdiğinizde yönetici profilleri, farklı karakterler, firma ölçek ve örgüt yapılarındaki çeşitlilik, değişik alışkanlıklar ve özgün firma kültürleri karşımıza çıkıyor. Müşteri ve tedarikçi tarafları da düşünüldüğünde ortam bir o kadar karmaşık ve zor hal alıyor.
Yöneticilerden beklentiler artıyor. Gün içerisinde alınan onlarca kararın büyük bir isabet oranı ile gerçeklemesi arzu ediliyor. Zihin sürekli aktif çalışırken çözüm odaklı bir yapıda ve güçlü iletişim becerileri ile donanmış yönetici talep ediliyor. Olayların tüm yönlerini görebilme ve kısa zamanda değerlendirebilme tecrübe gerektiriyor. Cesur bir kimlikle inisiyatif alan, iş deneyimini sezgileri ile bütünleştirip ortaya vizyon koyan, strateji geliştiren lider kimlikler ön plana çıkıyor.
İş hayatının her kademesinde düşünen, sorgulayan, yorumlayan insanların önem kazandığını görüyoruz. Çok söz söylemek veya hep atılgan olmak her zaman kazanmak anlamına gelmiyor. Olayların olumlu ve olumsuz taraflarını, departmanlar ve yöneticiler arasındaki kesişimlerini, müşteri ve tedarikçi taraflarını değerlendirebilmek gerekiyor. Yavaş değil doğru hızda girişim, politik değil tedbirli davranma, ölçülü ve samimi iletişim ve özellikle muhakeme yeteneğine sahip olmak ve güvenilir hamleleri hazırlamak.
Farklı işletme yapıları ve yönetici profilleri arasındaki etkileşim zenginliği, ticaret ortamında satıcı-alıcı ilişkilerinde kendisini hayli hissettiriyor.
Satış Ekiplerinin İşi Zorlaşıyor
Ticaret hayatının her iki tarafında da işler giderek karmaşıklaşıyor. İster alıcı ister satıcı tarafta yer alın beklentiler yükseliyor. Bulunduğunuz piyasa içerisinde oyuncu sayısının azlığı ve/veya finansal gücü, firmanıza büyük bir güç kazandırsa dahi ilişkiler yeni bir boyut kazanmış durumda.
Geçmiş dönemlerde satışçılar, rakip satışçılardan önce pazar talep ve ihtiyaçlarını hızla tespit ederek müşterilerine (alıcılara) liderlik ediyorlardı. Yeni makine satışı bunun tipik bir örneğidir. Makine satın alındığında işletmeye somut katkılarına vurgu yapılır. Örnek vermek gerekirse, bu makineyi satın aldığınızda; gereksiz işler ortadan kalkar, birim zamanda üretim miktarınız artar, personel istihdamınız azalır, ürün kaliteniz yükselir, maliyetleriniz düşerken rekabet gücünüz artar denir. Bu kadar fayda ve müşteri referansının alıcıyı ikna etmemesi ise pek düşünülemez. Alıcı tarafta farkındalık doğal olarak yükselir. İhtiyacı ortaya çıkarma, tetikleme, karar almayı hızlandırıcı harekete geçirici hamleler sıklıkla kullanılır. Elbette bu tür hamlelere ilave edilecek pek çok taktik daha var. Pazarda farklı müşteri profillerine yönelik olarak onlarca taktik hamle kullanılıyor ve bunların geçerliliği sürüyor. Yani sonuç alınıyor ve satış gerçekleşiyor.
Güçlü Alıcılar Dönemi
Satınalma Dergisi Yıl:6 Sayı:68
Öncelikle alıcı kimliği üzerinde kısaca duralım. Alıcı kimliğini, çoğunluğun kabul ettiği üzere satınalma ekipleri olarak düşünsek de işletme ihtiyaçları doğrultusunda ürün ve hizmet alımlarını yapan tüm çalışanlar için kullanabiliriz. İşletmelerin faaliyette bulunduğu sektörler, ölçek, organizasyon yapısı ve departmanların sorumluluk dağılımlarına bağlı olarak birçok alıcı kimlik ortaya çıkmaktadır. Tüm ürün ve hizmet alımları her zaman ve koşulda satın alma bölümünden merkezi bir biçimde yürütülmemektedir. Farklı ürün/hizmet uzmanlıkları ve sektör deneyimleri devrededir. Pazarlama departmanları, medya, halkla ilişkiler ve promosyon malzemeleri gibi ürün ve hizmet alımları yapabilmektedir. Bilişim bölümü donanım ve yazılım ürünlerinde devreye girerken insan kaynakları bölümü eğitim ve danışmanlık alımlarında özerk kalabilmektedir. Sadece yatırım projelerinde değil önceden belirlenmiş harcama büyüklüğüne ve alımların stratejik önemi doğrultusunda tüm alımlarda tepe yönetim devreye girmektedir.
Bu yazımızda alıcı kimliği ile ağırlıklı olarak satınalma ekiplerine vurgu yaptığımızı belirtelim. Yazımızın başlığında olduğu üzere güçlü alıcılar dönemi bir çırpıda bir günde oluşmadı. Bunu tetikleyen gelişmeleri kısaca hatırlayalım. En önemlisi kuşkusuz yurtiçi ve küresel rekabet çevresi. Maliyetleri düşürme hedefleri ve bu hedeflerin güncellenme sıklığı.
Kabul etmek gerekir ki, geçmiş yıllarda satınalma bölümü ve personelinin işletme içerisindeki rolleri zayıftı. Satınalma sıklıkla ikinci planda idi. Yeterli araştırma, bilgi toplama ve değerlendirme için vakitleri yoktu. Şimdi roller değişti. Dönem, alırken kazanma dönemi. İşletme ihtiyaçlarını doğru tanımlama ve doğru tedarikçileri bulma büyük önem kazandı. Kalite, teslimat, maliyet, yenilikçilik ve çevre kriterleri netleşti. Tedarikçi ve satınalma departmanlarının performansları ayrı ayrı ölçümleniyor hedefleri güncelleniyor.
Pazarda Tek Konuşulan Şey “Fiyat”
Nihai tüketici tarafında herhangi bir ürün veya hizmet alımında kısa sürede bilgi sahibi olabiliyor, seçenekler arasında fiyat, kalite ve teslimat karşılaştırması yapabiliyorsak örgütsel pazarda da bu imkanlar gelişiyor çeşitleniyor.
Alıcılar, bilgiden tedarikçiye kadar hemen her şeye rahatlıkla ulaşabiliyorlar. Artık alıcılar birçok alanda satış temsilcilerinden ileride. Alıcıların öğrenme becerisi hayli yüksek. Araştırıyor, sorguluyor ve tekrar tekrar değerlendiriyorlar. Tedarikçi satış ekipleri ihtiyaçlar oluştukça davet ediliyor. Alım sürecinde satış yöneticilerini daha fazla zorluyorlar. Toplantılarda kendilerine yeterince aktarılmayan konuları açıyor, belirsizlik ve riskleri tartışıyorlar. Tedarikçi firmaların daha disiplinli, programlı ve çalışkan olmasını talep ediyorlar. Pazar, tedarikçi ve ürün (malzeme veya makine) hakkında bilgi sahibi alıcılar, doğal olarak daha fazla pazarlık edip daha fazla “fiyat” tartışıyor. Ne yazık ki, satış ekiplerinin oyun alanı daralıyor işleri zorlaşıyor. Karşılarında güçlü alıcılar, iyi müzakereciler var.
Satışçılar Şikayetçi
Satış dinamikleri de tüm gelişmelerden etkileniyor. Özellikle kurumsal satışlarda (B2B) ve endüstriyel pazar çevresinde. Kurumsal ilişkilerde satış ekipleri, ürün ve hizmetlerinin özelliklerini, kendi firmalarının güçlü taraflarını, iş deneyimlerinin zenginliğini aktarsalar da zorlandıkları bir gerçek. Özellikle aynı pazarda birden fazla oyuncu varsa işler sıkıntılı. Alıcılar “acil bir alım” değilse ve zaman kendi lehlerine ise bu durumu avantaja çevirebiliyorlar. Yüksek rakamlı alımlarda satış yöneticileri, verilen teklifin takibini yaparken tek bir departman ile değil çoğu zaman birden fazla yönetici ve karar verici ile muhatap oluyorlar. Satışçılar bu toplantı dizisinde sürekli bir sınav verdiklerini belirtmektedir. Her toplantı ile birlikte, bizim için daha fazla ne yapabilirsiniz ? Ek faydalar sunuyor musunuz? Rakipleriniz uygun fiyat veriyor fiyatlarınızı düşürmelisiniz vb. sözleri sıklıkla duyuyorlar. Ek taleplerle birlikte yeni proje güncellemeleri ve yeni teklifler. Satış işinin doğal bir parçası olsa da dikkatli olunmadığında tuzaklar da olmuyor değil. “Değer yaratan satış” ile rakip firma teklifleri arasından sıyrılmak için “eşitliği bozan satış” arasında gidip gelme durumları yıpratıcı. Bunun yanı sırası işletme içerisinde de dönemlik satış hedeflerinin tutturulma baskısı var. İçeride ve dışarıdaki baskılayıcı ortam satış mesleğinin icrasını güç hale getiriyor. Satışçılar yaşanan bu durumdan şikayetçi.
Diğer taraftan birçok işletme sahibi de faaliyet alanına uygun profesyonel satışçı bulamamaktan şikayetçi. Satış personel devir hızı zaman zaman yükseliyor. Bazı işletmeler satış personel sayısını artırırken bazıları personel azaltma, tasarrufa yönelme ve yeni satış kanallarını gündemine alıyor. Pazarlama ve satış ile ilgili yeni büyüme fırsat alanlarını devreye alıyorlar.
SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ EKİPLERİ İÇİN
Satın alma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitimi Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.
Eğitim Programlarını İncelemek ve Eğitim Kataloğumuzu İndirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim-programlari/ sayfamızı ziyaret edininiz.
İşletmeler İçin Yeni Büyüme Fırsatları
Alıcılara yeni fırsatlar, yeni değerler sunmanın zorunlu olduğu dönemdeyiz.
Alıcıların koşulları inşa ettiği; ihtiyaçlarını net bir biçimde tanımladığı yeni teknoloji uygulamalarını takip etmek ve onlara uygun teklifleri hazırlamak durumundayız. Yeni dönemin koşullarında yeni pazar ve büyüme fırsatlarını inşa etmek kaçınılmaz.
Yeni akıllı uygulamalardan bir tanesi de Satınalma Cep Mobil Uygulama.
İş hayatı için ücretsiz bir asistan. Telefonlarınıza indirip rahatlıkla teklif toplayabiliyorsunuz. Alıcılar Satınalma Cep’i hızlı teklif toplama amacı ile sıklıkla kullanıyor. Miktar, vade, ödeme şekli ve teslim tarihlerini bir dakikada sisteme giriyorlar.
Firma sahipleri ve satış ekipleri ise bu alım taleplerini yakından takip ediyorlar. Çünkü yeni müşteri edinmenin maliyetlerini tüm yöneticiler gayet iyi biliyor. Ayrıca ihtiyaç tanımlanmış da olduğu için tedarikçilerin bir anlamda işi kolay. İlave olarak Fırsatlar bölümünde kurumsal pazara yönelik indirimli ürün ve satış kampanyaları düzenleyebiliyorlar. Sürekli görünür haldeler. Tek yapmanız gereken Tedarikçi veya İş Ortaklığı üyeliğinizi gerçekleştirmek.
Bir sonraki sayımızda güçlü alıcılar dönemini ve teknoloji uygulamalarını değerlendirmeye devam edeceğiz.
SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ EKİPLERİ İÇİN
Satın alma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitimi Eğitim İçeriği için Eğitim Kataloğunu https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf indirebilirsiniz.
Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.
Eğitim taleplerinizi egitim@satinalmadergisi.com a iletebilirsiniz.
MÜZAKERE TEKNİKLERİ ve PAZARLIK BECERİLERİ (E-Kitap 2. Baskı), Prof. Dr. Murat ERDAL, Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.
SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ, Prof. Dr. Murat ERDAL, (Beta Yayıncılık), 4. Baskı.
1887 yılında Tokat'da doğan Aşıkbaba'nın asıl adı Mustafa'dır. Cumhuriyet Dönemi halk ozanı olan Aşıkbaba, 12 yıl askerlik yapmış, 3 kez tezkere alıp memleketine gazi olarak dönmüştür. 1925 yılında Sulu Sokak semtinde et, sucuk, pastırma imalatıyla ticaret hayatına başlamış,1960'lı yıllarda babadan oğula devam eden bilgi birikimini oğlu Salih Bey'e devretmiştir.
Salih Bey 1973 yılında AŞIKBABA markasını tescilleyerek yoluna devam etmiştir. 2000'li yıllarda ise Ahi Evran kültüründe de olduğu gibi Salih Bey de tüm bilgi ve birikimini oğluna aktarmıştır. O yıllarda imalat ve satış Behzat Caddesi'ndeki adresinde olan firmamız, daha sonra imalatını Tokat Organize Sanayi Bölgesi'ne taşıyarak teknolojisini yenilemiş, ufkunu genişletmiş, kaliteden taviz vermeden AŞIKBABA markasıyla üretmeye devam etmiştir.
Etiketler: Aşıkbaba, gıda, fermente sucuk, sucuk, kavurma, pastırma, çemen, acuka, köy ekmeği,yaprak,tokat yaprağı, köme, pestil, zile pekmezi, dut pekmezi, reçel
Firmamız 1996 yılında, bilginin en değerli sermaye olduğu inancıyla ihtiyaçlarınıza uygun çözümler sunmak amacıyla kurulmuştur.
Elektrik, elektronikte makine üretiminde gelişmeleri en hızlı şekilde ürünlere ve hizmetlere dönüştürecek kullanışlı güvenilir ve müşteri memnuniyeti. Müşterilerimizin yazılım, endüstriyel elektronik ve elektriksel gereksinimlerine yönelik hizmetleri gerçekleştirmekteyiz.