Satınalma Dergisi’nin 2023/Ağustos ayında yayımlanan yazımda şirketlerin ve kamunun özellikle mali ve ilgili mevzuat çerçevesinde operasyonel işlemlerini yürüten personellerinin mesleki yeterliliğinin önemine değinmiştim.
Mesleki yeterliliğin belirli bir seviyenin üzerinde olması yani uzmanlaşmanın getireceği olumlu sonuçların hem şirketler hem de idarelerin işlemlerini optimum seviyeye çıkaracağı şüphesizdir. Maalesef birçok idarenin yapmış oldukları uygulamaları takip ettikçe bazı hataların sürekli olarak tekrar edildiğini görmekteyiz. Bu yazımda özellikle Sayıştay tarafından tespit edilen bu hataları başlıklar halinde sizlerle paylaşmak istiyorum.
1.) Taşıt Edinilmesine İlişkin Esas ve Usullere Aykırı Olarak 1600 cc Motor Hacminin Üzerinde Makam Aracı Kiralanması
Hizmet Alımı Suretiyle Taşıt Edinilmesine İlişkin Esas Ve Usuller’in “Genel esaslar” başlıklı 6 ncı maddesinin (c) bendi “Kanuna ekli (1) ve (2) sayılı cetvellerde yer alanlar ile güvenlik önlemli (zırhlı) araçlar ve koruma altına alınanlarla ilgili yönetmelik hükümlerine göre tahsis olunan araçlar dışında kullanılacak binek ve station-wagon cinsi taşıtların motor hacmi 1600 cc’yi geçmeyecektir.” olarak belirtilmiş olmasına rağmen bazı idareler tarafından 1600 cc üzeri araç alımlarının yapıldığı görülmektedir. Söz konusu husus mevzuata aykırılık teşkil etmektedir. Bu konuda Muayene Kabul Komisyonlarının büyük bir titizlikle davranması ve komisyonun Muayene ve Kabul Yönetmeliğine uygun olarak hareket etmesi gerekmektedir.
2.) 4734 Sayılı Kanun’un 22’nci Maddesinin (a) Bendi Kapsamında Tek Kaynaktan Temin Edilen Mallara ve Hizmetlere İlişkin Mevzuat Hükümlerine Uyulmaması
4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 22 nci maddesinin (a) bendi “İhtiyacın sadece gerçek veya tüzel tek kişi tarafından karşılanabileceğinin tespit edilmesi.” olarak belirtilmiştir. İdareler ihtiyacın kaynağının tespiti noktası dikkatli davranmalı ve tek kaynağın tevsiki hususunda şüpheye yer bırakmamalıdır. Yapılan incelemelerde bazı alımların tedarikçisinin/kaynağının tek olmamasına rağmen Kanunun 22 nci maddesinin (a) bendinin kullanıldığı tespitleri yapılmıştır.
3.) Piyasa Fiyat Araştırmalarının Sağlıklı Yapılmaması
İdareler tarafından mal ve hizmet alımları kapsamında yapılan piyasa fiyat araştırmalarının büyük bir çoğunluğu sürekli aynı satıcılardan yapılmaktadır. Bazı alımlarda teklif vermeye yetkili olmayanlardan fiyat teklifi alımlarının yapıldığı da görülmektedir.
Bilindiği üzere doğrudan temin yöntemi kullanılarak yapılan alımlarda piyasa fiyat araştırmasının yapılması zorunludur. Yapılacak piyasa fiyat araştırmalarının kaynakların verimli kullanımına dönük, rekabeti sağlayıcı ve eşitlik ilkesine uygun olmalıdır. Ancak bazı idareler tarafından doğrudan temin yöntemi kullanılarak yapılan alımlarda piyasa fiyat araştırmalarının bu şekilde olmadığını görebilmekteyiz.
4.) İş Deneyim Belgelerinde Belge Tutarının Hatalı Yazılması
İdareler tarafından düzenlenen iş deneyim belgelerinde ki belge tutarının hatalı yazılabildiği görülebilmektedir.
İhale Uygulama Yönetmeliklerinde; iş deneyim belgelerine fiilen gerçekleştirilen işle ilgili tutarların herhangi bir güncelleştirmeye tabi tutulmadan yazılacağı ve bu tutarların her türlü fiyat farkları hariç, varsa iş artışları dahil, hakkedişteki sözleşme fiyatları ile yapılan işin tutarı üzerinden KDV hariç olarak belirleneceği ifade edilmiştir.
İdareler tarafından düzenlenen iş deneyim belgelerinde ki belge tutarı satırına gerçekleştirilen iş tutarına bakılmadan ilk sözleşme bedelinin olduğu gibi yazıldığı veya yapılmayan iş artışları tutarının ve fiyat farklarının belge tutarına eklendiği görülmektedir.
5.) Sınır Değerin Yanlış Hesaplanması Sonucu Aşırı Düşük Teklif Sorgulaması Yapılması Gereken İstekliye Sorgulama Yapılmadan İşin Verilmesi
Sayıştay tarafından yapılan incelemelerde, 2019 mali yılında …… idaresi tarafından altışar ay süreli iki ihale yapılmıştır. Yapılan …….. ihale kayıt numaralı ilk dönem ve …….. ihale kayıt numaralı ikinci dönem “Memur Personele Yemek Hizmeti Alım İşi” ihalelerinin her ikisinde de sınır değer hesaplamasının yanlış yapıldığı; ihalelerin aşırı düşük teklif açıklaması alınması gereken istekliler üzerinde bırakıldığı tespiti yapılmıştır.
İdareler tarafından özellikle Hizmet Alımları İhaleleri Uygulamaları Yönetmeliğinin “Sınır Değer ve Aşırı Düşük Teklifler” başlıklı 59 uncu maddesine göre işlem yapılması gerekmektedir.
6.) Fiyat Farkı ve İş Artışından Ek Kesin Teminat Alınmaması
4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun “Ek Kesin Teminat” başlıklı 12 nci maddesi uyarınca, fiyat farkı ödenmesi öngörülerek ihale edilen işlerde fiyat farkı olarak ödenecek bedelin, sözleşme bedelinde artış meydana gelmesi halinde bu artış tutarının %6’sı oranında yükleniciden ek kesin teminat alınması gerekmektedir. Bazı idarelerin iş artışı ve fiyat farkı ödemesi yapmalarına karşın yüklenicilerden ek kesin teminat almadıkları tespit edilmiştir.
7.) Zamanında Bitirilmeyen İşler İçin İhtar Çekilmemesi
Sayıştay denetimlerinde, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında gerçekleştirilen bazı ihalelerin uygulama aşamasında sözleşmede yazılı sürelere uyulmadığı, bu kapsamda yüklenici kusuru ile bitirilmeyen işler için idare tarafından herhangi bir ihtarda bulunulmadığı tespiti yapılmıştır.
İdareler tarafından yapılması gereken ihtarların usulüne uygun olarak yapılması gerekmektedir.
8.)Doğrudan Temin Yöntemi İle Yapılan Alımlarda Yasaklık Kontrolünün Yapılmaması
Bazı idareler tarafından 4734 sayılı Kanunun 22/d maddesi kapsamında yapılan alımlarda yasaklık kontrolünün yapılmadığı tespit edilmiştir. Kamu İhale Genel Tebliği’ nin 30.5.4 maddesinde “4734 sayılı Kanunun 22 nci maddesi uyarınca doğrudan temin yoluyla alım yapılması halinde alım yapılacak kişi ya da firmanın ihalelere katılmaktan yasaklı olup olmadığı teyit ettirilmeyecektir. Ancak, anılan Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen parasal limit dahilinde yapılan alımlarda, alım yapılacak gerçek veya tüzel kişinin Kurumun internet sayfasındaki yasaklılar listesinde bulunup bulunmadığının kontrol edilmesi ve yasaklı olduğunun belirlenmesi durumunda, söz konusu kişiden alım yapılmaması gerekmektedir.” olarak belirtildiğinden 4734 sayılı Kanunun 22/d maddesi kapsamında yapılan alımlarda yasaklık kontrolünün yapılması gerekmektedir.
9.) İhale Öncesi Hazırlıkların Tam Olarak Yapılmaması Sebebiyle İşlerin Yürütülmesi Aşamasında Aksaklıkların Olması
Sayıştay tespitlerinde mal, hizmet ve yapım işlerinde İdare tarafından ihale öncesi gerekli hazırlıkların tam olarak yapılmaması neticesinde işin yürütülmesinde ve tamamlanmasında gecikmelere sebebiyet verildiği görülmektedir. Özellikle yapım işleri ile ilgili olarak, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “İdarelerce uyulması gereken diğer kurallar” başlıklı 62’nci maddesinde, “Yapım işlerinde arsa temin edilmeden, mülkiyet, kamulaştırma ve gerekli hallerde imar işlemleri tamamlanmadan ve uygulama projeleri yapılmadan ihaleye çıkılamaz.” denilmektedir. Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 5’inci maddesinde ise, arsa temin edilmeden, mülkiyet, kamulaştırma ve gerekli hallerde imar işlemleri tamamlanmadan ve uygulama projeleri yapılmadan ihaleye çıkılamayacağı hükmü bulunmaktadır. Hem mevzuat düzenlemelerinin gereği olarak hem de uygulamada karşılaşabilecek öngörülemeyen durumların en aza indirilmesi ve işlerin zamanında bitirilip hizmete alınabilmesini teminen; ihale öncesi çalışmalarının planlı ve detaylı olması zaruridir.
10.) Aynı İhale Konusu İçinde Yer Alabilecek Benzer Nitelikteki Mal Alımlarının Parçalara Bölünmek Suretiyle Doğrudan Temin Yöntemiyle Gerçekleştirilmesi
Sayıştay denetimlerinde, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda öngörülen temel ihale usulleri ile ihale edilmesi gereken kırtasiye, bilgisayar malzemesi ve toner alımlarının parçalara bölünmek suretiyle doğrudan temin yöntemiyle gerçekleştirildiği tespitini sıkça görmekteyiz.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Temel İlkeler” başlıklı 5’inci maddesinde; idarelerin bu Kanun’a göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumlu oldukları belirtilmiş olup söz konusu maddenin devamında ise aralarında kabul edilebilir doğal bir bağlantı olmadığı sürece mal alımı, hizmet alımı ve yapım işlerinin bir arada ihale edilemeyeceği ve eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin kısımlara bölünemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Kamu İhale Genel Tebliği’nin 22.5.1.2 numaralı maddesinde ise; 4734 sayılı Kanun’un 19’uncu maddesine göre açık ihale usulü ile temini gereken ihtiyacın, Kanun’un 22’nci maddesinin (d) bendi için öngörülen parasal sınırların altında kalacak şekilde, adet bazında veya aynı ihale konusu içinde yer alabilecek nitelikteki mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin, kalemlere veya gruplara bölünmek suretiyle aynı Kanun’un 22’nci maddesinin (d) bendine göre temininin, 4734 sayılı Kanun’un temel ilkelerine aykırılık teşkil ettiği ve bu yönde uygulamaların sorumluluk doğuracağı belirtilmiştir.
Benzer nitelikteki alımların parçalara bölünmek suretiyle karşılanması yerine, alımların ihtiyaç planlaması çerçevesinde 4734 sayılı Kanun’da belirtilen temel ihale usulleri kullanılarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Yusuf YOGUN
Teknik Öğretmen







İnovatif ürün ve hizmetleriyle öne çıkan Kuveyt Türk, son dönemin yükselen trendi ‘gömülü finans’ üzerine kapsamlı bir rapor hazırladı. Ticari finansman, nakit akışı yönetimi, dijital cüzdan ve etkin yatırım seçenekleriyle öne çıkan gömülü finansman, pazar yeri kullanım tecrübesini geliştiriyor, müşteri sadakatini artırıyor ve satıcılar ile müşterileri hızlı ve pratik şekilde bir araya getiriyor.
Kuveyt Türk’ün “Gömülü Finansın Yükselişi: Finansal Hizmetlerin Tam Potansiyeline Ulaşması” adlı araştırma raporu, gömülü sigorta, bordro API’ları ve fatura finansmanı gibi sektöre özgü ihtiyaçları ve zorlukları detaylı şekilde analiz ediyor. Rapora göre gömülü finansman ile ticari finansman, nakit akışı yönetimi, dijital cüzdan ve etkin yatırım seçenekleriyle pazar yeri kullanım tecrübesi geliştirilebilir, müşteri sadakati artırılabilir ve en iyi satıcılar ile müşteriler kolay ve pratik şekilde bir araya getirilebilir.

ABD Ticaret Odası, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun (BMGK) 78. oturumu kapsamında kamunun ve özel sektörün BM’nin küresel hedeflerini gerçekleştirmek üzere vazgeçilmez rolünü vurgulamak ve kamu-özel sektör iş birliğini teşvik etmek için rekor sayıda toplantı ve etkinlik düzenliyor. Bu çabanın bir parçası olarak, Chobani CEO’su Hamdi Ulukaya’nın başkanlığındaki ABD Ticaret Odası’na bağlı Amerikan – Türk İş Konseyi, ikili ticaret ve yatırım için stratejik öncelikleri ilerletmek amacıyla Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD’li CEO’lar arasında yuvarlak masa toplantısı düzenledi.
İşçinin işverenden izin almaksızın ve haklı bir nedeni olmaksızın 4857 sayılı İş Kanunu’nda belirtilen süreler kadar işe devam etmemesi hali devamsızlık olarak tanımlanabilir. Devamsızlık kavramının tanımı doktrinde ve Yargıtay kararlarında da yapılmıştır. Buna göre devamsızlık; işçinin kasıtlı ya da kusurlu olmasına bakılmaksızın, işe gelmesinin beklendiği iş günlerinde, haklı bir neden olmaksızın “işe gelmemesi” şeklinde tanımlanmaktadır
TÜRKÇİMENTO üyelerinin toplam çimento üretimi 2023 yılının ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre %7,7 artarak 36,7 milyon tona yükselirken, iç satışları da %14,4’lük artışla 28 milyon tona ulaştı.
Emekliye Umut Haberleri
Haber tarihi: 27 Kasım 2015
Uzun yıllardır otoriteler tarafından verilen demeçlerde emekliler için okuduğum haberler hep emeklinin yüzünün güleceği yönünde idi.
Piyasada başka akaryakıta yapılan zamlardan sonra, hayal dahi edemeyeceğimiz bir rakama gelen mazot ve benzin fiyatları ile birlikte iğneden ipliğe her şeye zam sağnağı başladı. Önceleri zamlar dönemsel olarak yapılırdı. Ancak bugün zamsız geçen bir gün dahi olmuyor.
Zincir marketlerde mal bir yana para bir yana sistemi işler. Bu da emeklinin bütçesini aşar. Emekli çay parasını bulamazken zincir marketlerden peşin para alış veriş etmesi tamamen hayal.
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (PAGEV) Türkiye Plastik Sektör İzleme Raporu’na göre üretimin 2023 yılında 2022 yılına kıyasla miktar bazında %2,5 artacağı, değer bazında ise %11,1 azalacağı ve 10,8 milyon ton ve 39,3 milyar dolar olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Sektör ulaştığı üretim kapasitesiyle Avrupa’da ikinciliğe, dünyada ise altıncılığa yükseldi. 2022 yılında plastik ve plastik mamulleri sektörü 10 Milyar dolarlık ihracatla, toplam kimyevi maddeler sektörü içinde % 30,3 payla birinci ihracatçı sektör konumunu korudu. 10 milyon tona yaklaşan toplam üretimi, 33 milyar dolar civarındaki cirosu, 10 milyar dolara yaklaşan direkt ihracatı ile plastik sektörünün ülke ekonomisine sağladığı katkı giderek artıyor.
Ses, pazarlamacıların hedef kitlelerine ulaşmak için kullandıkları çok yönlü bir araçtır. Duyguları harekete geçirmek, marka kimliğini oluşturmak ve müşteri deneyimlerini geliştirmek gibi birçok amaç için kullanılan ses, etkili pazarlama faaliyetlerin oluşturulmasına yardımcı olur. Pazarlamacılar markaları için, jingle’lar, sesli logolar ve özenle seçilmiş arka plan müzikleri aracılığıyla, hedef kitlelerinde yankı uyandıran benzersiz işitsel imzalar yaratır. Sesin sahip olduğu farklı unsurlar, marka kimliğinden ayrılamaz hale gelir, anında tanınır ve markanın sunduğu ürün veya hizmetlerle ilişkilendirilir. Bu etkinin bir sonucu olarak hiç beklenmedik anlarda belirli bir telefondan gelen arama sesinden tüketici, telefonun hangi markaya ait olduğunu anlayabilir. Markanın bir bileşeni olmasının yanında ses, ayrıca hikâye anlatıcılığından tüketici davranışlarını yönlendirmeye kadar birçok uygulamada kendisine yer bulur. Hikaye anlatıcılığında tonlaması, perdesi ve temposu doğru şekilde düzenlenmiş bir ses, anlatıya hayat katar, dinleyicileri büyüler ve onları ilgi çekici bir yolculuk için yönlendirir. Ayrıca sesin yüksek seviyeli sunumu heyecan ve aciliyet, yumuşak ve akıcı melodiler ise sakinlik ve güven duygusu yaratır. Sesin ruh halinde meydana getirdiği değişikliklere ek olarak, hiç farkına varılmasa da tüketici davranışlarını yönlendirmede de güçlü etkilere sahiptir.
Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatı 2023 yılının sekiz ayında miktar bazında yüzde 12’lik düşüşle 3 milyon 28 bin tondan, 2 milyon 654 bin tona gerilemesine rağmen, aynı dönemde döviz getirisi yüzde 16’lık artışla 1 milyar 764 milyon dolardan 2 milyar 50 milyon dolara çıktı.
Güzellik sektörü her geçen gün birçok yeni girişimci ve yatırımcının ilgisini çekiyor. Pek çok marka, son derece yenilikçi, hızla değişen ve giderek rekabetin arttığı sektörde başarıya ulaşmak için sürekli yeni strateji geliştiriyor.