Giyilebilir Teknolojiler ile Depo ve Lojistik Operasyonlarının Yeniden Tanımlanması
Anıl YILMAZ
Endüstri 4.0’ın yaygınlaşmasıyla birlikte, depo ve lojistik süreçlerinde teknolojik yenilikler önem kazandı. Giyilebilir teknolojiler, iş gücünün verimliliğini artırarak operasyonel süreçleri optimize etme potansiyeline sahiptir (Barfield & Caudell, 2001). Bu makalede, giyilebilir teknolojilerin lojistik süreçler üzerindeki etkilerini, avantajlarını ve sektörel uygulama örneklerini inceleyeceğiz.
Giyilebilir Teknolojiler ve Lojistik Sektörü
Giyilebilir teknolojiler ile bilgi toplama ve veri iletişimi kolaylaştırılır. Bu cihazlar arasında akıllı gözlükler, akıllı saatler, tarama cihazları ve giyilebilir el terminalleri bulunur. Lojistik sektörü ve stok yönetiminin önemli olduğu tüm işletmeler için bu cihazlar, depo yönetimi, sevkiyat ve izleme süreçlerinde devrim yaratmıştır.
Depo Yönetiminde Giyilebilir Teknolojiler
Depo operasyonlarında giyilebilir cihazların kullanımı, işçilerin verimliliğini artırır ve hata oranını düşürür. Örneğin:
- Akıllı Gözlükler: Çalışanlara gerçek zamanlı olarak rota bilgisi veya ürün lokasyonu sağlayarak arama sürelerini azaltır (Reyes & Ward, 2020).
- Giyilebilir Tarayıcılar: RFID veya barkod tarama cihazları, el kullanımını minimuma indirerek ürün hareketlerini hızlandırır.
Sevkiyat ve Taşıma Süreçlerinde Kullanım
Giyilebilir teknolojiler, sevkiyat süreçlerinde ürünlerin doğru adrese, doğru zamanda teslim edilmesini sağlar.
- Akıllı Saatler ve Bantlar: Sevkiyat sıralamasını ve teslimat adreslerini hatırlatarak teslimat hızını artırır.
- Gerçek Zamanlı İzleme: Ürünlerin taşıma sürecindeki durumu, GPS tabanlı giyilebilir cihazlarla anlık takip edilebilir.
Avantajları
- Verimlilik Artışı: Giyilebilir cihazlar, çalışanların görevlerini hızlı ve doğru bir şekilde yerine getirmesini sağlar.
- Maliyet Azaltma: Daha az hata ve daha hızlı operasyon, işletme maliyetlerini düşürür.
- Çalışan Güvenliği: Giyilebilir sensörler, çalışanların fiziksel durumunu izleyerek ergonomik riskleri azaltır (Smith & Zhang, 2021).
Zorluklar ve Engeller
Her ne kadar giyilebilir teknolojiler avantajlar sunsa da, bazı engeller bulunmaktadır:
- Yüksek Maliyetler: İlk yatırım maliyetleri küçük ve orta ölçekli işletmeler için caydırıcı olabilir. Buna ek olarak büyük veri setlerinin depolanması ve işlenmesi de göz ardı edilmemelidir.
- Veri Güvenliği: Gerçek zamanlı verilerin toplanması, veri gizliliği ve siber güvenlik risklerini beraberinde getirir.
- Kullanıcı Kabulü: Çalışanlar, yeni teknolojilere adapte olmakta zorlanabilir (Wilson, 2020).
Sektörel Uygulama Örnekleri
DHL Lojistik Operasyonlarında Akıllı Gözlük Kullanımı
DHL, depo operasyonlarında verimliliği artırmak amacıyla artırılmış gerçeklik tabanlı akıllı gözlükler kullanmaktadır. “Vision Picking” olarak adlandırılan bu uygulama, çalışanların gözlükler aracılığıyla toplama işlemlerini gerçekleştirmesini sağlar. Bu sayede, toplama süreci hızlanırken hata oranında düşüş gözlemlenmiştir.
Ayrıca, DHL Supply Chain, akıllı gözlüklerin en son sürümünü dünya genelinde kullanıma sunmuştur. Bu cihazlar, depo süreçlerinde artırılmış gerçeklik desteğiyle daha doğru, üretken ve verimli bir toplama süreci sağlamaktadır.
Gelecek Trendleri
Yapay Zeka ile Giyilebilir Teknolojiler
Yapay zeka, giyilebilir teknolojiler ile donatılmış sistemlerden gelen verileri analiz ederek, personel performansını, süreç yönetiminin verimliliğini raporlayabilir. Bu veriler ışığında sürecin verimini, personel performansını dinamik olarak düzenleyerek arttırabilir.
IoT ve Blockchain Entegrasyonu
Giyilebilir teknolojiler IoT ve blockchain entegrasyonlarıyla, daha önceki yazımda bahsettiğim gibi ürünün tüm yaşam döngüsündeki izlenebilirliğine direkt katkıda bulunabilir. Blockchain teknolojisi izlenebilirliğe direkt katkıda bulunmasa bile edinilen verilerin güvenliğini sağlayarak bu teknolojinin yapı taşlarından biri haline gelecektir.
Sonuç
Giyilebilir teknolojiler, depo ve lojistik operasyonlarında devrim niteliğinde yenilikler sunmaktadır. Bu teknolojiler, iş gücünün verimliliğini artırırken, operasyonel maliyetleri düşürmekte ve müşteri memnuniyetini artırmaktadır. Ancak, işletmelerin bu teknolojilere geçiş yaparken maliyet-fayda analizi yapması ve çalışanların adaptasyon sürecini desteklemesi kritik öneme sahiptir.
Anıl YILMAZ
Bağlantılar
Depolama operasyonlarında gelinen son nokta… AKILLI GÖZLÜKLE ÜRÜN TOPLADILAR
DHL Supply Chain deploys latest version of smart glasses worldwide
Kaynakça
- Barfield, W., & Caudell, T. (2001). Fundamentals of Wearable Computers and Augmented Reality. CRC Press.
- Reyes, P., & Ward, K. (2020). “Wearable Technologies in Logistics Operations.” Logistics Journal.
- Jones, R., Smith, J., & Zhang, Y. (2019). “Real-time Tracking in Supply Chains.” Supply Chain Management Review.
- DHL Trend Radar. (2019). “Emerging Technologies in Logistics.” DHL Whitepaper.
- Smith, J., Nguyen, K., & Lee, H. (2022). “IoT and Blockchain in Logistics.” International Journal of Supply Chain Management.










Asıl konumuza dönecek olursak, hemen bir ticari veri tabanından diğer Alıcı isimlerine ulaştım, aynı ürünü alan bu şirketlere yazı yazdım, bir kısmından olumlu referans alıp cebimize koyduk. Satıcı hala yüksek oranlı peşinat istiyor, ben de hem bu oranı düşürmek için hem riskimizi nasıl en aza indiririz diye çabalıyorum. Tüm bu işlerle uğraşırken malzemelerin yükleme öncesi kalite kontrolü için uzun yıllardır destek aldığım test, kalite ve gözetim şirketini aradım. Yukarıda bahsettiğim ilave araştırma kaynağı derken;
İşçinin işverenden izin almaksızın ve haklı bir nedeni olmaksızın İş Kanunu’nda belirtilen süreler kadar işe devam etmemesi hali devamsızlık olarak tanımlanabilir.
Haklı nedenler; İstirahat, bir yakının ölümü, yardıma koşma zorunluluğu, resmi makamların çağrısı, tutukluluk, eşinin doğumu gibi haller sayılabilir. Burada önemli olan objektif iyi niyet kurallarına tarafların uymasıdır. Dolayısıyla işveren devamsızlığı haklı kılan sebeplerin varlığı halinde, haklı fesih yapamaz.




Geçen haftaki yazıda, perakende değer zinciri tasarımında “müşteri tarafından algılanan değer” kavramının operasyonlarda fark yaratabileceği vurgulanmış ve performans ölçütü olarak sadakat yerine “algılanan değerin” kullanılması önerilmişti.





Incoterms 2020 Uluslararası Ticaret Odaları tarafından revize edilerek 1 Ocak 2020 tarihinde en son versiyonu yürürlüğe sokulmuş olan uluslararası ticarette malların bir yerden alınıp, farklı bir yere taşınmasında tarafların sorumluluklarını ortaya koyan bir broşürdür.
İthalatçının ülkesinde ithalatçıya kahve ikramı mı?
Bu neye benziyor biliyor musunuz? Koca bir şehirde devasa yol kavşaklarında trafik ışıklarının hiç olmamasına benzer.

Satınalma dergisi 13. yılında.





Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, Türkiye 2024 yılında yüzde 2,5 artışla 262 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Otomotiv 37.2 milyar dolarla ihracat şampiyonu olurken, kimyevi maddeler ise 30.8 milyar dolar ile ikinci en büyük ihracatçımız oldu. Plastik Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında, plastikler ve mamullerinin ihracat lideri olduğunu söyleyerek, 2024 yılı toplam ihracatının 9.5 milyar dolarla ilk sırada yer aldığını açıkladı.
2024 yılı Türkiye ihracatının bir önceki yıla göre yüzde 2,5 artışla 262 milyar dolara ulaştığını söyleyen Plastik Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, küresel daralmaya rağmen Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracatının yaşandığını belirtti. 30 milyar doları aşan ihracatıyla kimya sektörünün Türkiye’nin ikinci büyük ihracatçısı olduğuna dikkat çeken Karadeniz, en büyük desteğin ise plastik endüstrisinden geldiğini açıkladı. Sektör olarak 2024 yılında 9,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini bildiren Karadeniz, bir önce yıla göre yüzde 7 büyüme kaydettiklerini vurguladı. Karadeniz, plastik sektörünün 2024 yılında Türkiye ihracatının yüzde 2,5’luk büyüme oranının yaklaşık üç katı üzerinde büyüyerek katma değer yarattığına dikkat çekti.