Tüketiciler Fiyattan Çok İşlevselliğe Bakıyor
Küçük Ev Aletleri Sanayici ve İhracatçıları Derneği (KESİD), sektörün geleceğine dair önemli öngörüler içeren bir araştırma gerçekleştirdi. Research İstanbul tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarına göre sektörde, satın alma kararlarında insan etkileşimi öne çıkıyor. Ürün seçiminde tüketicilerin fiyattan çok işlevselliğe ve zaman tasarrufuna önem verdiğini gösteren araştırma; Türk tüketicisinin yenilikçi ürünleri kullanma konusunda zorlanmadığını da ortaya koyuyor.
Küçük ev aletleri sektöründeki sanayici ve ihracatçılarının güçlerini birleştirdiği Küçük Ev Aletleri Sanayici ve İhracatçıları Derneği (KESİD), sektör için önemli bir araştırmaya imza attı. Dernek, Türkiye’de ev elektroniği sektörünün talep dinamiklerini takip etmek amacıyla; mevcut ürün sahipliğini, memnuniyet seviyesini ve tüketicinin satın alma niyetli olduğu ürün gruplarını tespit ederek sektörün geleceğine dair öngörüde bulunmak amacıyla bir araştırma gerçekleştirdi. Research İstanbul tarafından yapılan araştırmanın sonuçları, düzenlenen toplantıyla basın mensuplarıyla paylaşıldı. Toplantıya KESİD Onursal Başkanı Bülent Durlanık, Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer ile Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Kolbaşı, Mustafa Hacısalihoğlu, Rahmi Korkmaz ve Emre Gürsel katıldı.
Araştırmaya 18 Yaş Üstü 1521 Kişi Katıldı
Araştırma; Türkiye’nin 12 temsili bölgesinde, 18 yaş üzeri 1521 katılımcının çevrimiçi anket şeklinde katılmasıyla tamamlandı. Araştırmanın amacı doğrultusunda katılımcılara 4 ana başlıkta çeşitli sorular yöneltildi. Nisan 2024’te tamamlanan araştırmada; satın alma öncesi bilgi edinme süreci ve satın alma kararı üzerinde etkili faktörler, yeni teknolojilere yaklaşım ve geleceğe dair beklentiler irdelendi. Bu bağlamda tüketicilerin genel eğilimlerinin anlaşılmasının yanı sıra uygulanan tüketici segmentasyon analizi sayesinde farklı tüketici tipleri de ortaya çıkarıldı.
Yarısını kadınların yarısını erkeklerin oluşturduğu ve yaş ortalaması 39.3 olan örneklemin yarısını 25 – 44 yaş aralığı oluşturuyor. 55 yaş üzeri katılımcıların oranının ise %17 olduğu görülüyor. Katılımcıların %24’ü AB sosyoekonomik statü grubunda yer alırken, %27’si C1, %30’u C2 ve %18’i DE grubunda sınıflandırılıyor. Ekonomik kaynakların kullanımı ve hane içi ihtiyaçlarla ilişkili araştırma değişkenleri incelendiğinde; katılımcıların yüzde 59’unun çocuk sahibi, yüzde 52’sinin kendi evlerinde yaşadığı görülüyor. Öte yandan kiralık evde yaşayanların yüzde 30 seviyesinde önemli bir orana sahip olduğu dikkat çekiyor.
En Fazla Büyüme Küçük Ev Aletleri Kategorisinde
Raporda ilgi çekici noktalardan birisi de sektörün büyüme ivmesi. 2022 – 2023 yılları arasında %107 büyüyen tüketici teknolojisi pazarında en fazla büyüme %155 ile küçük ev aletleri kategorisinde gerçekleşmiş bulunuyor.
Toplantıda konuşan KESİD Başkanı Senur Akın Biçer, “Tüketici teknolojisi pazarında en fazla büyüme küçük ev aletleri kategorisinde gerçekleşiyor. Tüketicinin daha bilinçli hale gelmesi, şirketlerin Ar- Ge faaliyetlerine verdiği önemin artması, sektördeki kalite yarışı ve rekabet ortamı sektörümüzü büyütüyor. Akıllı teknolojilerin entegrasyonu, çevre dostu ürün geliştirme ve e-ticaretin büyümesinin, sektörü şekillendirecek anahtar faktörler olacağını düşünüyoruz” diye anlatıyor.
Şehirlerdeki yoğun yaşam tarzının, zamanı etkin kullanma ihtiyacını artırarak konutlarda otomatik ve çok fonksiyonlu ev aletlerine olan talebi güçlendirdiğini de ifade eden Senur Akın Biçer, şunları ekliyor: “Özellikle metropollerde, daha küçük yaşam alanları için tasarlanmış, yerden tasarruf sağlayan cihazlar popüler hale gelmiş bulunuyor. Çok işlevli ve kompakt ev aletlerine yönelimde artış gözleniyor. Kombine çamaşır ve kurutma makineleri, mikrodalga ve mini fırınlar, çok amaçlı elektrikli süpürgeleri gibi ürünler öne çıkıyor.”
Tüketici En Çok Ne Satın Alıyor?
Pandemi sonrasındaki döneme bakıldığında ise zaten yükselişte olan online ve çok kanallı (multi channel) alışveriş trendinin yükselişinin sürdüğü görülüyor. Mobil ödeme imkanları, yüksek değerli yatırımlar, kampanya ve indirimler, teslimat ve kurulum hizmetlerindeki önemli gelişmelerle büyüyen ve kolaylaşan e-ticaretin, geçen yıl 2022’ye göre yüzde 115’lik artışla 1,85 trilyon TL’lik büyüklüğe ulaştığı ve genel ticaret hacmi içindeki payının yüzde 20’lere geldiği biliniyor. Öte yandan TÜİK’e göre 2023’te internete erişim imkanı olan hane oranı yüzde 96’ya, internetten sipariş verme ve satın alma oranı ise yüzde 50’lere ulaşmış durumda.
T.C Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nün 2023 verilerinde de bu kanalı kullanarak beyaz eşya ve küçük ev aletleri sektörlerinden alışveriş yapan tüketicilerin en çok; airfryer, klima, mutfak ve yemek aletleri, çamaşır makinesi, buzdolabı satın aldıkları gözlemleniyor.
Araştırmada Öne Çıkanlar
✔ Tüketicilerin çoğunun halihazırda sahip olduğu saç kurutma makinesi, tost makinesi, blender/mikser, akıllı TV ve Türk kahvesi makinesi gibi ürünler, temel ihtiyaçları karşılayan ve hemen her evde bulunması beklenen ürünler olarak dikkat çekiyor. Bu gruptaki ürünlerin, pazarda uzun süreli talep görmeye devam edeceği öngörülüyor.
✔ Robot süpürge, dikey süpürge, airfryer ve çamaşır kurutma makinesi gibi yenilikçi ürünler, henüz tüm hanelerde yerini bulmasa da tüketicilerin büyük ilgisiyle karşılaşıyor. Bu ürünler, kullanım faydaları keşfedildikçe daha geniş bir kitleye ulaşma potansiyeli taşıyor ve gelecek vaat eden kategoriler arasında.
✔ Yakın geçmişte potansiyel vaat eden ürünler arasında yer alan su arıtma cihazının son yıllarda özellikle su fiyatlarındaki artış ve sağlık endişeleri sebebiyle yaygınlaştığı göz önüne alındığında tüketicinin algısında ‘demirbaş’ ürün kategorisine yaklaşmış olması kayda değer bir bulgu.
✔ Su arıtma cihazı, Türk kahvesi makinesi ve akıllı TV gibi yüksek memnuniyet oranlarına sahip ürünlerin, pazarda güçlü konumlarını koruyacağı öngörülüyor. Öte yandan, özellikle sosyal medyada popüler olan airfryer gibi bazı ürünlerin de pozitif kullanıcı deneyimleriyle desteklendikçe pazar paylarını artırma potansiyeline sahip oldukları söylenebilir.
Hayat Pahalılığı Alışverişi Durdurmadı
Zorlu ekonomik koşullara rağmen tüketicilerin kişiselleştirilmiş veya premium deneyimler sunan ürünlere olan ilgisi devam ediyor. McKinsey’in ‘2023 Tüketici Nabzı’ anketine göre, tüketicilerin yüzde 40’ı ekonomik sıkıntılarına rağmen kendilerini ödüllendirme arzusuyla harcamaya istekli. Bu durum özellikle genç ve yüksek gelirli tüketiciler arasında belirgin olup, bu gruplar modaya, yiyeceklere ve restoranlara harcama yapmayı tercih ediyor.
Hayat pahalılığına rağmen tüketicilerin sadece yüzde 16’sı evde kullanılan geniş bant, mobil bağlantılı veya akış hizmetlerine harcamalarını azaltmayı planlıyor. Bunun, tüketicilerin evlerinde kaliteli ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunan ürünlere olan taleplerinin devam ettiğini gösterdiğini ifade eden Senur Akın Biçer, “Küçük ev aletleri sektörü de kişiselleştirme ve premium ürünler sunarak tüketicilerin değişen taleplerine yanıt veriyor” diyor.
Sonuç olarak tüm bu bilgiler; sektördeki değişimlerin tüketici talepleriyle şekillendireceği işaret ediyor. Türkiye’de küçük ev aletleri sektörünün, teknolojik gelişmelerle birlikte daha verimli, fonksiyonel ve kullanıcı dostu ürünler sunarak 2025 yılında da büyümeye devam edeceği öngörülüyor.
Tüketiciler Üç Ana Gruba Ayrılıyor
Araştırma, Türkiye’deki tüketicilerin tüketicileri tutum ve davranışlarına göre üç ana grupta sınıflandırdı: Rahatına Düşkünler, Fiyat Performansçılar ve Tekno Uzaklar. Bu segmentasyon çalışması, Türkiye’deki tüketicilerin teknolojiyi benimseme oranlarının gelir düzeylerine, yaşam tarzlarına ve satın alma motivasyonlarına göre farklılık gösterdiğini ortaya koyuyor.
Rahatına Düşkünler: Araştırma verilerine göre tüketicilerin %19’unu oluşturan bu grup, yüksek gelirli, iyi eğitimli ve yerleşik yaşam tarzına sahip bireylerden oluşuyor. Geniş ürün yelpazesi ile teknolojiyi yaşamlarının her alanında kullanan bu tüketiciler, yenilikçi ev teknolojilerine sıcak bakıyor. Ürünlerin çok işlevli, kullanıcı dostu ve hayatı kolaylaştırıcı özelliklerini ön planda tutan bu kesim, yeni teknolojik özelliklere sahip ürünlerin sağladığı faydanın ödenen bedele değdiğine inanıyor. Bilinçli tüketiciler olarak satın alma öncesinde ürünü deneyimlemekten yana olan bu grup, online bilgi kaynaklarına değer verse de tanıdık tavsiyesine güvenmeye devam ediyor.
Fiyat Performansçılar: Tüketicilerin %40’ını kapsayan bu grup, bütçelerini dikkate alarak teknolojik yeniliklere ilgi gösteren bireylerden oluşuyor. Orta gelir düzeyine sahip olan Fiyat Performansçılar, teknolojik ürünlerde kaliteyi ve işlevselliği tercih etmekle birlikte, uygun fiyat ve enerji tasarrufu gibi ekonomik unsurları da ön planda tutuyor. Satın almadan önce geleneksel bilgi kaynaklarına ve markanın güvenilirliğine görece daha fazla önem veriyorlar. Teknolojik ürünlerin hayatlarını kolaylaştıracağını düşünseler de, ürünün performansını deneyimlemeden satın alma konusunda daha temkinli bir yaklaşım sergiliyorlar.
Tekno Uzaklar: Tüketicilerin %41’ini oluşturan Tekno Uzaklar, teknolojiye daha mesafeli bir yaklaşım sergileyen, düşük gelirli ve teknolojiye yönelik talebi sınırlı olan bireylerden meydana geliyor. Bu grup için öncelik ekonomik kaygılar ve temel ihtiyaçlar; yeni teknolojilere yönelik ilgi ve sahiplik düzeyi oldukça düşük. Daha geleneksel bilgi kaynaklarına bağlı kalan Tekno Uzaklar, çevrelerindeki kişilerin tavsiyelerini dikkate alarak karar veriyor ve ürünün çok işlevli ve uygun fiyatlı olmasına öncelik veriyor. Yeni teknolojik ürünlerin ödenen bedele değmeyeceğine inanan bu kesim, temel teknoloji ürünleri dışında satın alma niyetinde değil.











Yeşil Ekonomi Koalisyonu (Green Economy Coalition) tarafından araştırma şirketi Savanta verileri ile yayımlanan yeni bir anket, Türetim Ekonomisi’nin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Dünya genelinde insanların %71’i, ekonomik büyümenin yavaşlaması pahasına daha güçlü çevre koruma tedbirlerini tercih ediyor. Üstelik, genel kanının aksine, çevreci eylemlere yönelik talep yoksul ülkelerde zengin ülkelere kıyasla çok daha güçlü.
Yeşil Ekonomi Koalisyonu’nun çalışmadaki ortağı Türetim Ekonomisi Derneği Başkanı Dr. Uygar Özesmi, “Bu sonuçlar mevcut ekonomik paradigmanın halkın gözünde iflas ettiğinin göstergesi. Bir alternatifsizlik hissi içindeler, ancak alternatifler var ve güçlü. Türetim Ekonomisi ile büyüme olmadan, doğayı koruyarak daha büyük bir refah mümkün” dedi.



Devletler zorunlu ve haklı olarak kriz dönemlerinde; geçim kaynaklarının ve işletmelerin üretim kapasitelerinin yok olmaması için büyük miktarda destek politikalarını hayata geçirmektedir. Ancak ekonomik sıkıntılar giderilmeye başlandığında, hükümetlerin küresel ekonomide haksız rekabet ve çarpıklık kaynağı haline gelmelerini önlemek için sağladıkları destekleri ve önlemleri güncellemeye ve tasarlamaya dikkat etmeleri gerekmektedir.


Bundan bir yıl önce Milliyet Pazarlama (MilPa) hisselerini satın alarak Lydia Holding A.Ş.’ye çeviren Lydia’da yeni bir satın alma haberi geldi. Yıldız Holding’in bir iştiraki olan Ufuk Yatırım, 48 milyon dolarlık satın alma işlemiyle Lydia Holding çatısı altına girmiş oldu.
Söz konusu satın alma sonrasında Ufuk Yatırım hisselerinin devir işlemleri ise Lydia Holding liderliğinde; Lydia Yeşil Enerji, 1000 Yatırımlar Holding, Bulls Yatırım Menkul Değerler, Bulls Yatırım Holding ve Re-Pie Portföy konsorsiyumu üzerinden 9 Aralık 2024 tarihi itibarıyla tamamlandı.
Bu satın alma sonrası yeni dönem hedeflerini paylaşan Lydia Holding Yönetim Kurulu Başkanı Enver Çevik, “Lydia Yeşil Enerji’nin ardından Ufuk Yatırım’ı da bünyemize katmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Türkiye ekonomisinin en önemli şirketlerinden biri olan Yıldız Holding ile tam mutabakat içinde hareket ederek Ufuk Yatırım satın almasını tamamlamış bulunuyoruz. Bu satın alma bizim için, uzun vadeli büyüme stratejimizin en önemli ayaklarından biriydi.” diye konuştu.
Finansal Kurumlar Birliği’nin İstanbul Üniversitesi iş birliğinde geliştirdiği “FKB Ekonomik Görünüm Endeksi”nin (FKB-EGE) Aralık ayı bülteni yayımlandı. FKB-EGE, Kasım ayında bir önceki aya göre 0,26 puan artarak 100 puanı aştı. Endeks 100,18 değerini görürken, FKB Ekonomik Görünüm Anketi’ne göre Aralık ayı enflasyon beklentisi de yüzde 2,26’ya geriledi.
Rusya Federasyonu Büyükelçiliği ve Rusya Federasyonu Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Misyonu’nun desteğiyle Roscongress Vakfı tarafından düzenlenen Rusya’nın iş ve yatırım potansiyelini tanıtmaya yönelik ilk Offsite Oturumu 10 Aralık’ta İstanbul’da gerçekleştirildi. Türk ve Rus iş dünyası dernekleri, iş temsilcileri ve devlet yetkilileri, yeni yatırım projeleri ve ürün fırsatlarıyla ikili ticareti nasıl genişletebileceklerini tartıştı.
Yandex Türkiye yeni yıl arama verilerini açıkladı: Milli piyango büyük ikramiye hayalleri, seyahat planları ve hediye telaşı arama trendlerine damga vurdu. Yandex Arama verilerine göre, Kasım ayından itibaren “yılbaşı” ile ilgili sorgular adeta zirve yaptı. Hediyelerden tatil planlarına, milli piyango hayallerinden yılbaşı ağaçlarına kadar herkesin gündeminde yeni yıl heyecanı var.


Gerek “Tilki”, gerekse “Çakal” olarak 2025 yılında Reşat Bağcıoğlu’nun makalelerinde hep olacağız. İsterseniz piyasanın çakalı deyin, isterseniz piyasanın tilkisi. Tilki ve çakal her zeminde vardır.