2025 Yılında AB’nin Küresel Ticaretteki Rolü Ne Olabilir?

2025 Yılında Ab’nin Küresel Ticaretteki Rolü Ne Olabilir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

2025 Yılında AB’nin Küresel Ticaretteki Rolü Ne Olabilir?

Doç. Dr. Duygu HIDIROĞLU2025 Yılında Ab’nin Küresel Ticaretteki Rolü Ne Olabilir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Küresel ticaret benzeri görülmemiş bir dönemden geçiyor. Uzun yıllar geçerli olan uluslararası serbest ticaret ve çok uluslu ticaret koşulları bugünlerde pek çok sebepten başkalaşım geçiriyor. Küresel ticaretin büyük oyuncusu Amerika bu değişimle birlikte ticaret rotasını değiştirdi. Amerika küreselleşmenin avantajları bir yana dursun, dezavantajlarından olumsuz etkilenen ve her bulduğu fırsatta küreselleşmenin yıkıcı etkisine dem vuran bir ülke haline geldi. Öyle ki ülkelerin katıldığı ticari gurup toplantılarında küreselleşmeyle ilgili endişelerini en çok Amerika dile getiriyor da denilebilir. Peki dünyada neler oluyor ve küresel ticarette neler değişti?

Küresel ticaretin kaderini belirleyen birçok oyun kurucu ülkede benzer itiraz motivasyonları var. Çünkü her ne kadar ülkelerin ticaretinde mikro farklılıklar söz konusu olsa da küresel ticareti olumsuz etkileyen çevresel koşullar birbirinin aynı. Bir yanda toplumsal değişimler ve bir yanda ekonomik istikrarsızlık, diğer yanda savaş ve büyük yıkımlara sebep doğal afetler… Tüm bu yıkıcı çevresel koşullar ne yazık ki çoklu ticaret dengesizlikleri meydana getiriyor. Aslında hepsinin ortak noktası olan adaletsizlik giderilse, el ele verildiğinde üstesinden gelinemeyecek olumsuzluklar değil ancak günümüz dünyasında adaletsizliğin tamamen yok edilebilmesi ne mümkün…

Küreselleşme büyük oyuncuları daha da büyüttü, küçükleri ise artık bir oyuncu olmaktan da alıkoydu ve oyundan çıkardı. Üstelik bunu acımasız yöntemlerle, insanlık dışı eylemlerle yaptı. Bir virüs geliştirdi ve tüm dünyaya hızla yayılmasını sağladı. Bu virüsten korunmak isteyen masum dünya vatandaşlarına daha büyük sağlık sorunları doğuracak ilaçları pazarları. Bu yetmedi. Masum insanların; kadınların en çok da bebek ve çocukların tepelerine bombalar yağdırdı. TEK TARAFLI SAVAŞLAR çıkardı. Ölenin neden öldüğünü bilmediği; yaşayan birçoğumuzun farkında olup kafamızı deve kuşu misali kuma gömdüğümüz neden: PARA’dan öldü ve ölmeye de devam ediyor pek çok masum insan… Küreselleşme avantajları aldatmacasının artık hafife alınamayacağı bir gerçek ve sürdürülebilir bir yaşam ve insanlık için artık küreselleşmenin önüne geçilmesinin vakti geldi. Haliyle küreselleşmenin önü alındığında, küresel  ticaretin gelecekte küçülmesi de kaçınılmaz olacak.

Küresel ticarette çok uluslu ticaretin güçlü bir destekçisi olan Avrupa Birliği ülkeleri, küresel ticaret anlaşmazlıklarının ciddi boyutlara ulaştığında önemli ticari savaşlara dönüşme riski taşıyacağını dile getiriyor.  Uluslararası kurallara riayet etmeyen ticari düzeninin sebep olacağı küresel kaosun ticari savaşları tetiklemesi söz konusu…

Artık ticari savaş soluğunu ensemizde hissettirmeye başladı. Ticari savaşların doğması riski tüm oyuncuların şüpheye düştüğü, güven ortamının yok olduğu günümüz dünyasında bir hayli yüksek. Küresel ticaret ortamında risk ve belirsizliği giderebilmek ise oldukça meşakkatli bir süreç gerektiriyor.  Küresel pazarlardaki payı ve ticaretteki başarıları göz önünde bulundurulduğunda AB ülkelerinin küresel ticarette önemli bir oyuncu olduğu aşikar ve bu önemli oyuncunun dünya ticaretinde olumsuzlukların küresel oyuncuları kaosa sürüklemesi önündeki engelleyici ve düzenleyici rolü ise son derece kritik önem arz ediyor.

Ne AB ülkeleri ne Amerika artık hiçbir aktif oyuncu mevcut sistemin geçerliliğini ve işlevselliğini savunamaz.  AB tam da bu noktada kilit bir isim. Artık ne eski sistemi devam ettiren bir anlayış sergileyebilir ne de tamamen bu sistemi yıkabilir. AB yeni gerekliliklere ve koşullara uygun hibrit bir tutum sergilemelidir. AB’nin 2025 yılından itibaren kurallara dayalı bir uluslararası düzeni sürdürmesi ve bunun yanı sıra gelecekte yeni doğan ihtiyaçlara yönelik küresel ticaret düzenin ve işleyişini şekillendirmesi gerekmektedir. Ayrıca AB ülkelerinin toplumsal ve çevresel bilinçle büyümeye odaklanan yeni Avrupa modeline uygun küresel ticaret politikası geliştirmesi gerekmektedir.

Küresel ticaret için var olan bu son düzlükte, AB ülkelerinin küresel ticarete yönelik yaklaşımı, AB’nin küresel bir aktör olarak yeniden güven tazelemesine neden olacak ve Avrupa entegrasyon projesinin ise başarısını ortaya koyarak sürdürülebilirliğini sağlayacaktır. Avrupa Birliği küresel ticaretini, nitelikli ve sürdürülebilir büyüme için adalet arayışı içerisinde belirlemiş olduğu bir dizi kurallara dayandırabilirse; uluslararası düzende en başarılı aktif oyuncu haline gelmesi kaçınılmaz olacaktır.

2025 Yılında Ab’nin Küresel Ticaretteki Rolü Ne Olabilir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemAB şu an toplumsal ve çevresel değerler temelli bir sistem oluşturup dünyaya liderlik etmek için eşsiz fırsatlara sahip. AB’nin iklim değişikliği ve küresel ısınma ile mücadelede ilan ettiği küresel ölçekteki öncü rolü, küresel ticarette de dinamo olması için iyi bir fırsattır. Yeter ki, Amerika’nın küresel ticarette kaybettiği güvenirliği, uygulamaya geçireceği yeni küresel ticaret standartları ile kazanabilsin.

Doç. Dr. Duygu HIDIROĞLU

ENTERTECH İstanbul Teknokent ve Yapı Kredi Portföy’den Güçlü İş Birliği

Entertech İstanbul Teknokent Ve Yapı Kredi Portföy’den Güçlü İş Birliği

ENTERTECH İstanbul Teknokent ve Yapı Kredi Portföy’den Güçlü İş Birliği

Entertech İstanbul Teknokent ve Yapı Kredi Portföy, yeni bir Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (GSYF) kurmak üzere güçlerini birleştirdi. Entertech Birinci Girişim Sermayesi Yatırım Fonu için 10 milyon dolarlık bir büyüklük hedefleniyor.

Entertech İstanbul Teknokent Ve Yapı Kredi Portföy’den Güçlü İş Birliği

Türkiye’de iki Ar-Ge üniversitesinin paydaş olduğu tek Teknokent olma özelliği taşıyan ve Türkiye’nin en başarılı teknokentlerinden Entertech İstanbul Teknokent, Yapı Kredi Portföy ile birlikte Türkiye’deki genç ve dinamik girişimcilere destek olmak amacıyla yeni girişim sermayesi fonunu hayata geçiriyor. Girişim Sermayesi Fonu (GSYF) ile oyun, sağlık teknolojileri, finansal teknolojiler, mavi-yeşil teknolojiler ve diğer gelecek vaat eden sektörlerde faaliyet gösteren girişimlere yatırım yapılması hedefleniyor.

Entertech Renkli̇ LogoKurulacak fonun, finansal yatırımların yanı sıra girişimcilere mentorluk, networking ve iş geliştirme gibi konularda da destek sağlaması amaçlanıyor. Girişimciler, fonun resmi web sitesi ve sosyal medya kanalları aracılığıyla başvuru yapabilecekler.

Kasapoğlu: “Girişimler için güvenilir bir yapı inşa ediyoruz”

Entertech İstanbul Teknokent Genel Müdürü Dr. Muhammed Kasapoğlu GörselEntertech GSYF ile yatırım ekosisteminin daha da çeşitleneceğini söyleyen Entertech Genel Müdürü Dr. Muhammed Kasapoğlu, “Girişim sermayesi yatırım fonları, doğaları itibarıyla risk düzeyi yüksek yatırım araçlarıdır. Bununla beraber Entertech GSYF ile girişimlere olan desteğimizi sürdürerek, yatırımcıların yanında olacağız. Entertech GSYF sayesinde, yüksek değerlemeler ve büyük çarpanlardan ziyade, yatırımcılarımız ve girişimler için yatırım süresi – kazanç uyumu ile getiri sağlamayı hedefliyoruz. Ayrıca, tüm süreçlerde şeffaf ve ölçülebilir bir değerlendirme sistemi uygulayarak girişimler için de güvenilir bir yapı inşa ediyoruz. Böylece, yatırım vadesi ile getiri beklentisini karşılayan bir yatırım aracı olarak konumlanıyor ve ekosistemin büyük çarpanlı ancak henüz yatırım beklentisini karşılamayan yapısı içinde farklı bir bakış açısı getiriyoruz” dedi.

Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge PekerGSYF’lere yatırım yapan kurumsal ve bireysel yatırımcılara sağlanan vergi avantajlarının, bu fonların cazibesini artırdığını belirten Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker, “Kurumların, Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına olan ilgisinin artarak devam ettiğini gözlemliyoruz. Bu kapsamda Yapı Kredi Portföy olarak, GSYF’deki girişimcilik ekosistemine dair fırsatları önemsiyoruz. Entertech ile birlikte çalışarak, girişim ekosistemine olan inancımızı bir kez daha ortaya koyduk. Bu fon sayesinde, Türkiye’deki genç ve dinamik girişimcilerin global arenada daha güçlü bir konuma gelmelerine katkı sağlamayı hedefliyor ve girişimcilerin hayallerine giden yolda onlara destek olabilmeyi umut ediyoruz. Yapı Kredi Portföy olarak; girişimleri desteklemeyi ve stratejilerimizle onların yanında olmayı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

Fonun Özellikleri:

  • Hedeflenen Fon Büyüklüğü: 350 -400 Milyon TLYapı Kredi Logo
  • Sektör Odakları: Oyun, sağlık teknolojileri, finansal teknolojiler, mavi – yeşil teknolojiler
  • Yatırım Kriterleri: Güçlü ekip ruhuna sahip girişimciler, çıkış (exit) planı olan girişimciler, ihracat hedefi olan girişimciler, yenilikçi, ölçeklenebilir ve sürdürülebilir teknolojiler alanında faaliyet gösteren girişimciler
  • Yatırım Sonrası Destekler: Mentorluk, networking, iş geliştirme, globalleşme

Girişimciler detay bilgi ve başvuru için: info@entertechvc.com

Aynı İşyerinde Önce Tam Süreli Sonra Kısmi Süreli Çalışan İşçinin Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanmalıdır?

Aynı İşyerinde önce Tam Süreli Sonra Kısmi Süreli çalışan İşçinin Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanmalıdır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Aynı İşyerinde Önce Tam Süreli Sonra Kısmi Süreli Çalışan İşçinin Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanmalıdır?

Lütfi İNCİROĞLUAynı İşyerinde önce Tam Süreli Sonra Kısmi Süreli çalışan İşçinin Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanmalıdır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Uygulamada işçilerin aynı işyerinde bir dönem tam süreli bir dönem de kısmi süreli olarak çalıştıkları görülmektedir. Böylesi bir durumda çalışan işçilerin kıdem tazminatı hesabında nasıl bir yol izlenmesi gerektiği konusu uyuşmazlıklara neden olmaktadır. Her ne kadar kıdem tazminatına esas sürenin ve ücretin hesabında, Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14 üncü maddesinde; “… işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir” hükmü yer alsa da, işçinin bir dönem kısmi süreli iş sözleşmesi ile bir dönem de tam süreli iş sözleşmesi ile çalışma yapması durumunda her iki dönem birbirinden ayrıştırılarak hesaplama yapılmalıdır.

Elbette ki, kıdem tazminatı hesabında esas alınacak ücret, işçinin son brüt ücretidir. Bu ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32 nci maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası pirim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir. Satış rakamları ya da başkaca verilere göre hesaplanan prim değişkenlik gösterse de, kıdem tazminatı hesabında genişletilmiş ücret kavramı içinde değerlendirilmelidir[1].

Bu kapsamda, işçi ister tam süreli iş sözleşmesiyle çalışsın isterse kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışsın kıdem tazminatı hesabında esas alınacak ücret, işçinin son brüt ücreti olmalıdır. Ancak, işçinin aynı işyerinde bir dönem kısmi süreli bir dönem de tam süreli iş sözleşmesiyle çalışması durumunda mutlaka her iki dönem birbirinden ayrıştırılarak hesaplama yapılmalıdır.

Nitekim Yargıtay uygulamasına göre de, “Taraflar arasındaki uyuşmazlık kıdem tazminatına esas ücretin tespiti noktasındadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının tazminata esas ücretinin günlük brüt 4,87 TL olduğu kabulü ile tüm çalışma dönemi için kıdem tazminatı hesabı yapılmıştır. Dosya kapsamında yer alan, hizmet tespitine ilişkin Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 29.01.2015 tarihli ve 2015/118 esas 2015/1552 karar sayılı onama ilamı ile kesinleşen … 6. İş Mahkemesinin 2014/274 esas sayılı kararı ile davacının, davalı işverene ait işyerlerinde 28.10.2005 – 31.03.2009 tarihine kadar full-time çalışma esasına göre ayda 30 gün üzerinden tam çalıştığı, 01.04.2009 tarihinden işten çıkışının gösterildiği 21.02.2011 tarihine kadar da part-time esasına göre Kuruma bildirilen gün sayıları kadar çalıştığı anlaşıldığından, davacının davalı işveren … Sosyal Hizmetler Tur. Tic. San. Ltd. Şti.ne ait 1252740.35 sicil sayılı işyerinde, 28.10.2005 – 25.05.2010 tarihleri arasında asgari ücretle 1311 gün çalıştığı, 905 günlük çalışmasının Kuruma bildirildiği, 406 günlük çalışmasının bildirilmediğinin tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre; davacının kısmi süreli olarak çalıştığı 01.04.2009 tarihinden sonraki dönem için son günlük brüt 4,87 TL ücretin; tam süreli çalıştığı 01.04.2009 tarihinden önceki dönem için ise fesih tarihindeki (2011 yılı birinci altı aylık döneme ilişkin) aylık brüt asgari ücret miktarı olan 796,50 TL’nin tazminata esas ücretin tespitinde baz alınarak hesaplama yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 15.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi”[2].

Aynı İşyerinde önce Tam Süreli Sonra Kısmi Süreli çalışan İşçinin Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanmalıdır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSonuç olarak, Yargıtay uygulamasına göre, işyerinde bir dönem kısmi süreli bir dönem de tam süreli çalışan işçinin kıdem tazminatı son ücreti üzerinden tam süreli çalıştığı süreye ilişkin olarak bir hesaplama yapılmalı; kısmi süreli çalıştığı dönem için de ayrı bir hesaplama yapılmalıdır. Başka bir deyişle, işçinin bir dönem kısmi süreli iş sözleşmesi ile bir dönem de tam süreli iş sözleşmesi ile çalışma yapması durumunda her iki dönem birbirinden ayrıştırılarak hesaplama yapılmalıdır.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] Y9HD.08.06.2021 T.,E. 2021/5745, K.2021/10001 Legalbank.

[2] Y22HD.15.04.2019 T.,E. 2017/21520, K.2019/8717 Legalbank.

“İKİ LİMAN BİR YOL” Anlaşması İle İstanbul Lojistik Bir Üs Haline Geliyor

Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi “i̇ki̇ Li̇man Bi̇r Yol” Anlaşması İle İstanbul Lojistik Bir üs Haline Geliyor

 “İKİ LİMAN BİR YOL” Anlaşması İle Istanbul Lojistik Bir Üs Haline Geliyor

Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi “i̇ki̇ Li̇man Bi̇r Yol” Anlaşması İle İstanbul Lojistik Bir üs Haline Geliyor2013 yılından beri İzmir’de deniz taşımacılığı ve liman hizmetleri sektöründe faaliyet gösteren Erkport, Çin’den İstanbul’a uzanan denizyolu taşımacılığında yeni bir dönem başlatmak üzere Yantai Port Group ile stratejik iş birliği anlaşması imzaladı. “İki Liman Bir Yol” Anlaşması kapsamında Çin’in Yantai Limanı ile Haydarpaşa Limanı arasında bitmiş araç lojistiği, iş makineleri, proje yükleri ve Ro-Ro taşımacılığı yapılacak.

Haydarpaşa Limanı’nı bir aktarma limanı haline getirerek Türk limanlarına, Akdeniz ve Karadeniz limanlarına bölgesel olarak ciddi bir katkı sağlayacak olan “İki Liman Bir Yol” projesi ile İstanbul, Avrupa, Afrika ve Uzak Doğu arasında lojistik bir üs olacak. Projeyle birlikte Kore, Japonya ve Avustralya limanlarının ana aktarma merkezi olan Yantai Limanı üzerinden, Erkport imzasıyla yıllık 100 bin binek aracın taşınması sağlanırken, gelişmekte olan pazarlara iş makinesi ve ticari araç taşımacılığı gerçekleştirilecek. Projenin otomotiv ihracatına ivme kazandırması hedeflenirken, işletmelerin hammadde ihtiyaçlarının da daha kolay tedarik edilmesi sağlanacak.

 İstanbul Artık Avrupa ve Uzak Doğu Arasında Bir Köprü Rolünde

Haydarpaşa Limanı
Haydarpaşa Limanı

Çin’in Shandong Eyaleti Vali Yardımcısı Song Junji, Yantai Port Group Genel Müdürü Jiang Kai ve Erkport  Çin Temsilcileri ile bir araya gelen Erkport Liman Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Emrah Gezgin, “Japonya ve Kore’den Yantai Limanı üzerinden getirdiğimiz yük ve konteynerleri Haydarpaşa Limanı’na, oradan da tüm Karadeniz bölgesine, Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz limanlarına ulaştırıyoruz. Nakil görevi üstlenen feeder gemiler aracılığıyla Haydarpaşa Limanı aktarmalı olarak Romanya ve Gürcistan’ın liman şehri Poti’ye taşımacılık hizmetleri gerçekleştiriyoruz. İki Liman Bir Yol projesi ile İstanbul artık sadece Asya ile Avrupa arasında bir köprü değil; Avrupa ve Uzak Doğu arasında bir köprü rolünü üstleniyor. Çin ile Türkiye arasında ekonomik açıdan tarihi bir yakınlaşma başladı ve Erkport olarak buna öncülük etmekten mutluluk duyuyoruz. Çin, üretim faaliyetleri açısından Türkiye’yi önemli bir lokasyon görüyor ve aslında bu adım, iki ülke arasındaki lojistik altyapının güçlenmesi için büyük bir hamle. Biz de Erkport olarak bu hamlenin mimarlarından biri olduk. Süveyş Kanalı’nı kullanarak müşterilerimize hız avantajı yaratıyoruz ve Kızıldeniz’i geçen az sayıdaki taşımacıdan biriyiz. Bu da elbette müşterilerimiz için maliyet avantajı ve hız demek” dedi.

Çin Yatırımcısı İçin Türkiye Pazarı İlgi Çekici Hale Gelecek

Yantai Limanı
Yantai Limanı

Türkiye’nin büyük bir ithalatçı ülke olduğunu ve lojistik altyapısının Çin’deki yeni yatırımcıların ilgisini çektiğini ifade eden Yantai Port Group Genel Müdürü Jiang Kai, “Türkiye ile olan ilişkilerimiz, her geçen gün daha da güçlenerek ilerlerken bu iş birliği bizim için son derece önemli bir adım oldu. Çin ve Türkiye limanları arasında düzenli hat taşımacılığının başlaması ve lojistik altyapının güçlenmesi, ticari bağlarımızı daha da kuvvetlendirerek her iki ülkenin ekonomisinin büyümesine katkıda bulunacak ve Çin yatırımcısı için Türkiye pazarını ilgi çekici hale getirecek. Transit taşımacılık süreçlerinin kolaylaştırılması ve hız kazanması ise küresel ticaret hacminin artmasını sağlayacak” dedi.

INCOTERMS 2020, CIF – COST, Insurance And Freight İşlemde Yanlış Anladıklarımız

Incoterms 2020, Cif – Cost, Insurance And Freight İşlemde Yanlış Anladıklarımız Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

INCOTERMS 2020, CIF – COST, Insurance And Freight İşlemde Yanlış Anladıklarımız

INCOTERMS 2020 VE CIF TerimiIncoterms 2020, Cif – Cost, Insurance And Freight İşlemde Yanlış Anladıklarımız Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Incoterms 2020 Uluslararası Ticaret Odaları tarafından revize edilerek 1 Ocak 2020 tarihinde en son versiyonu yürürlüğe sokulmuş olan uluslararası ticarette malların bir yerden alınıp, farklı bir yere taşınmasında tarafların sorumluluklarını ortaya koyan bir broşürdür.

Incoterms 2020’de kullanılan dil son derece sarih ve anlaşılır, farklı yorum yapmaya gerek bırakmayan net cümleler kullanılmıştır.

Broşür açıklaması gerçekten anlaşılır ve açıklayıcı ancak biz Incoterms 2020 kurallarını uygulamada kullanırken hata yapıyor muyuz?  Sanırım evet. Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün GB üzerinde yaptığı geçmişe yönelik incelemelerde hatalı kullanılan terimlerin var olmasından dolayı dış ticaret erbaplarına neden ceza göndersin değil mi?

 CIF – COST, Insurance And Freight Nedir?  

CIF Mal bedeli + Sigorta ve Navlun terimi aşağıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere bir deniz taşımacılık terimidir.Incoterms 2020 Rules 4 Sea Cargo

CIF ile aynı kategoride yer alan ve deniz taşımacılığında kullanılan INCOTERMS 2020’nın diğer terimleri de şu tabloda yer almıştır.

Fas Fob Cfr Cif

CIF – COST, Insurance And Freight ve Sigorta

CIF terimindeki yapılacak sigortanın aklımıza gelen veya gelmeyen tüm rizikoları kapsaması şeklinde olmayıp, sadece deniz taşımacılığında kullanılacak bir sigortanın varlığı söz konusudur.

Konteyner Gemisi Yangın

Sigortanın yapılabilmesi için taşınacak malların ana taşıma aracına yüklenmesi gerekmekte olup, taşımaya ilişkin alınacak copy – non negotiable bir deniz konşimentosundaki bilgiler esas alınarak sigorta yapılır. Sigorta bilgileri arasında istenen bilgiler, deniz konşimentosundaki pek çok bilgiyle aynıdır.

Tabii burada söylemeye çalıştığım konu CIF – Cost, Insurance and Freight terimindeki sigortanın tüm rizikoları kapsayan bir sigorta şekli olmayıp sadece;

  • İhracatçının yükleme limanından, ithalatçının ülkesindeki varış limanına kadar

olan seyahat için geçerlidir.

Limandan Limana

Limandan limana yapılan sigortada ihracatçının antreposundan yükleme limanına kadar yapılan sevkiyatta CIF sigorta kapsamında değerlendirilemez.

Cif Cost, Insurance And Freight Image

CIF COST, Insurance and Freight Terimi Nedir?

ICC – International Chamber and Commerce’nin her 10 yılda bir gerekli gördüğü değişiklik ve revizyonları yaparak yayımladığı;

INCOTERMS 2020

Uluslararası Ticarette Teslim Şekilleri 2020 Versiyonu

Incoterms 2020 Görseli

Broşüründe yayımlanan kurallardan bir tanesi

CIF – COST, Insurance And Freight – Mal Bedeli Sigorta ve Navlun Ödenmiş (Mallar Gemiye Yüklenmiş)

Malların gemiye yüklendiği ve navlun bedelinin ihracatçının ülkesindeki kalkış limanından, ithalatçının ülkesindeki varış limanına kadar navlun bedelinin ihracatçı tarafından ödenmiş ve aynı zamanda sigortanın da yapılmış olduğunu belirten bir terimdir.

Cif Cost, Insurance And Freight Image 2

CIF Deniz Taşıma Terimidir 

CIF teriminin bir deniz taşıma terimi olduğunu ve yapılacak navlun sigortasının da sigortanın ihraç mallarının gemiye yüklendiği limandan başlayıp, geminin nihai varacağı ithalatçının ülkesindeki limana kadar olduğu ve rizikoların kapsamı ise bu çerçevede değerlendirilmesi gereklidir.

Incoterms 2020, Cif – Cost, Insurance And Freight İşlemde Yanlış Anladıklarımız Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemReşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi

 

Yeni Ürünler Yeni Girişimler Köşemizde Sn. Seyhan Gülhan ile LogD Milk Run Çözümünü Konuşuyoruz.

Yeni ürünler Yeni Girişimler Seyhan Gülhan Satınalma Dergisi

YENİ ÜRÜNLER, YENİ HİZMETLER, YENİ GİRİŞİMLER KÖŞEMİZDE BUGÜN 

Prof. Dr. Murat Erdal ile Girişimci Sohbetlerinde Konuğumuz, Sn. Seyhan Gülhan.

Sn. Seyhan Gülhan ile sektöre sunmuş olduğu yeni ürünü yeni girişimi değerlendireceğiz. Hemen başlayalım.

Yeni ürünler Yeni Girişimler Seyhan Gülhan Satınalma DergisiYeni Ürünler Yeni Girişimler: LogD Milk Run

  • Yeni ürünün faydası nedir?

Yeni ürünümüz iş dünyasının merkezinde olan sürdürülebilirlik projesidir.

Firmaların her yıl paylaştıkları sürdürülebilirlik raporlarında doğaya ve çevreye sağladıkları katkıyı çözümümüzden elde ettikleri verilerle paylaşmaktadırlar.

  • Ürününüzün sektöre getirdiği yenilik nedir?

Lojistik ve tedarik zinciri alanında sarf malzeme ( karton koli, koli bandı, etiket vs. ) kullanımına son vermektedir. Ayrıca şirket yönetiminin departmanlardan beklediği sürdürülebilirlik ile çalışmalara yer verilmesi talebini karşılamaktadır. Ayrıca Yeşil Lojistik belgesi almak için de LogD Milk Run çözümümüz referans olmaktadır.

  • Operasyona katkısı nedir?

Lojistik ve tedarik zinciri süreçlerinde ürünün taşınması esnasında oluşan hasar ve kayıpları sıfıra indiriyoruz. LogD Milk Run çözümümüz ile iş gücü ve operasyonlarda verimlilik sağlamamamız nedeniyle aldığımız taleplerle hızlı büyüyoruz.

  • Yöneticimizi tanıyalım:Sn. Seyhan GÜLHAN:

    25 yıllık lojistik profesyoneli olarak bir çok şirkette ( belli başlıları ; Boyner , Samsonite , Vepa Group – New balance , Ayakkabı Dünyası ) lojistik departman yöneticiliklerde bulundum. Ayrıca lojistik üzerine yüksek lisans gerçekleştirdim. Hali hazırda LogD firmasının yöneticiliğini yapmakta olup UTA Lojistik dergisinde köşe yazarlığı ile sektörel bilgi paylaşımında bulunuyorum.

  • Firmamızı tanıyalım:
    2021 yılında lojistik ve tedarik zinciri süreçlerinde çevreci & sürdürülebilir çözüm olarak yola çıkmış olup bu hedefimizde güçlü bir şekilde ilerlemekteyiz. Hedefimiz dünyamızın kısıtlı kaynaklarını tüketmenin önüne geçerek yaşamın devamlılığını sağlamaktır.Web Sitesi: https://www.logd.com.tr/ 

Teşekkürler Seyhan Bey, Yeni ürününüz ve girişiminiz için tebrik ediyorum.
Hayırlı uğurlu olsun. Bereketi bol olsun. Prof. Dr. Murat ERDAL

Siz de firma olarak,
Yeni Ürünler Yeni Girişimler köşesinde yer almak istiyorsanız editor@satinalmadergisi.com a yazabilirsiniz. 

DFDS’ten Stratejik Atılım: İtalya ve Mısır Arasında Yeni Hat Açıldı

Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi Dfds’ten Stratejik Atılım İtalya Ve Mısır Arasında Yeni Hat Açıldı

DFDS’ten Stratejik Atılım: İtalya ve Mısır Arasında Yeni Hat Açıldı

Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi Dfds’ten Stratejik Atılım İtalya Ve Mısır Arasında Yeni Hat AçıldıAvrupa’nın önde gelen denizcilik ve taşımacılık şirketlerinden DFDS, Mısır ile İtalya arasında yeni deniz yolu yük taşımacılığı seferlerini başlatarak, Akdeniz Bölgesi’nde önemli bir açılım gerçekleştirdi. Açılan bu yeni hat ile Mısır’daki Dimyat (Damietta) Limanı ile İtalya’daki Trieste Limanı arasında güvenilir ve verimli bir bağlantının kurulması, böylelikle Kuzey Afrika ile Avrupa arasındaki ticaret akışının desteklenmesi amaçlanıyor.

Deniz taşımacılığı ve lojistik sektörünün öncü firması DFDS, Mısır ve İtalya arasında yeni bir deniz yolu taşımacılığı hattı açtı. DFDS, yeni hattın devreye girmesiyle Mısır’ı ilk kez hizmet ağına dahil ederken, yaklaşık on yıl sonra bu pazarlar arasındaki ilk Ro-Ro taşımacılığı hizmetini de başlatmış oldu. Yeni hat, ağırlıklı olarak yaş sebze ve meyve, tekstil ve diğer malların Trieste Limanı üzerinden Avrupa’ya, süt ürünleri, tarım ve sanayi ürünleri gibi çeşitli ürünlerin de Avrupa’dan Mısır’a taşınmasını kolaylaştıracak.

Daha Kısa Teslimat Süreleri Avantaj Sağlayacak

29 Kasım 2024 tarihi itibarıyla ilk seferini gerçekleştirecek Dimyat-Trieste hattı, özellikle çabuk bozulabilen ürünler için konteyner taşımacılığına hızlı ve uygun maliyetli bir alternatif sunuyor. Her iki limandan da haftada bir kez düzenlenecek olan sefer, cuma günleri Dimyat’tan ve pazartesi günleri Trieste’den yaklaşık 68 saatlik bir sefer süresiyle gerçekleştirilecek.

DFDS Akdeniz İş Birimi Başkanı Lars Hoffmann, DFDS olarak Dimyat ve Trieste arasında yeni deniz yolu yük taşımacılığı hattının açılışını duyurdukları için çok heyecanlı olduklarını belirterek, “Bu yeni rota ile müşterilerimiz daha kısa transit sürelerinden ve rekabetçi taşımacılık tekliflerinden faydalanacak” dedi.

DFDS, bu hizmetin Mısır operasyonları için Mısır’da nakliye ve lojistik hizmetlerinde lider olan Pan Marine Shipping Services ile stratejik bir ortaklığa girdi. Pan Marine, bu yeni rota için Dimyat Limanı’nda özel bir terminali faaliyete geçirdi ve terminal tüm sevkiyatları idare edebilecek şekilde donatıldı, böylece kargo yükleme ve boşaltma için sorunsuz ve verimli bir süreç sağlandı.

Pan Marine Başkan Yardımcısı Marwan El Shazly ise, yeni hizmet hakkında şunları söyledi: “Kapsamlı bir nakliye ve lojistik hizmet sağlayıcısı Pan Marine olarak hem yerel pazarın hem de küresel müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun denizcilik çözümleri sunuyoruz. Yeni deniz yolu yük taşımacılığı rotasının hizmete girmesi, Mısır’ın Avrupa ile ticari ilişkileri açısından önemli bir kilometre taşı niteliğini taşıyor. Yenilikçi ve verimli taşımacılık çözümleri sunma konusunda DFDS ile iş birliği yapmaktan memnuniyet duyuyoruz.”

Yeni Hat Türk Taşımacılık Şirketleri İçin Fırsatlar Sunuyor

Yeni Dimyat-Trieste rotasının limanlarda ve çevresindeki bölgelerde ticari faaliyetleri artırması bekleniyor. Özellikle Trieste limanındaki artan faaliyetin, gelen ürünlerin diğer Avrupa pazarlarına taşınması ile ilgili olarak, halihazırda Avrupa’da faaliyet gösteren Türk nakliye şirketleri için yeni fırsatlar yaratması bekleniyor.

Dfds Yöneticileri
Soldan sağa; Kemal Bozkurt – DFDS Akdeniz İş Birimi Operasyondan Sorumlu Başkan DFDS Akdeniz İş Birimi Başkanı – Lars Hoffmann Pan Marine Başkan Yardımcısı Marwan El Shazly

Akdeniz İş Birimi Başkanı Lars Hoffmann konuyla ilgili olarak “Bu yeni rota kaçınılmaz olarak Trieste’ye ve Trieste’den diğer Avrupa pazarlarına giden kargoyu artıracak. Bu bağlamda, bu hizmetin başlatılması doğal olarak bölgedeki ticari dinamizmi artıracak ve Avrupa’da faaliyet gösteren Türk nakliye şirketlerinin Mısır’dan İtalya’ya ve diğer Avrupa pazarlarına ulaşacak mallar için nakliye hizmeti sağlamasını mümkün kılacaktır. Bu girişimin ekonomik bağları güçlendireceğinden ve bölgedeki herkes için büyümeyi teşvik edeceğinden eminiz” dedi.

Yeni hat, 5 Kasım 2024’te Mısır’ın Kahire kentinde yerel yetkililer, DFDS müşterileri ve temsilcilerinin katıldığı bir etkinlikte tanıtıldı.

IoT ve ERP Entegrasyonu: Akıllı Cihazlardan Gelen Verilerin ERP Sitemlerine ve Tasarım Süreçlerine Entegrasyonu

Iot Ve Erp Entegrasyonu Akıllı Cihazlardan Gelen Verilerin Erp Sitemlerine Ve Tasarım Süreçlerine Entegrasyonu Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

IoT ve ERP Entegrasyonu: Akıllı Cihazlardan Gelen Verilerin ERP Sitemlerine ve Tasarım Süreçlerine Entegrasyonu

Anıl YILMAZIot Ve Erp Entegrasyonu Akıllı Cihazlardan Gelen Verilerin Erp Sitemlerine Ve Tasarım Süreçlerine Entegrasyonu Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Nesnelerin İnterneti (IoT), üretim süreçlerinde devrim yaratmaktadır. IoT cihazlarından elde edilen verilerin ERP sistemlerine entegrasyonu, tasarım ve üretim süreçlerinin daha verimli, esnek ve çevik olmasını sağlayacaktır.  IoT ile ERP entegrasyonunun temel bileşenleri, avantajları ve sektörel örnekler üzerinden pratik uygulamaları inceleyeceğiz.

IoT teknolojileri, endüstri 4.0 kapsamında üretim sektörünün önemli bir parçası haline gelmiştir. Akıllı cihazlardan toplanan gerçek zamanlı veriler, üretim süreçlerinde veri odaklı karar alma mekanizmalarını güçlendirmektedir. CAD sistemleri ile ERP sistemlerinin entegre edilmesi, bu verilerin tasarımdan üretime kadar tüm süreçlerde kullanılmasını sağlar. Bu entegrasyon, hem operasyonel hem de stratejik avantajlar sunar.

IoT ile ERP Sistemleri Nasıl Entegre Edilir?

1. IoT Cihazlarından Veri Toplama

IoT cihazları, giriş birimleri (inputs) aracılığıyla üretim ortamından veri toplar. Bu veriler, ERP sistemlerine iletilerek üretim süreçlerini yönetmek ve tasarım optimizasyonu için kullanılabilir.

Örnek: Otomotiv Sektöründe Üretim Hattı İzleme
Otomotiv üretiminde kullanılan IoT sensörleri, makinelerin durumu, enerji tüketimi ve hata oranları ve parça üretim süreleri hakkında veri toplar. Bu veriler ERP sistemine entegre edilerek oluşturulan raporlar sayesinde tasarımlar üretimi daha kolay daha kısa süren parçaların geliştirilmesine olanak tanır. Böylece parça üretim süreleri düşerken sarfiyatlar düşer.

2. ERP Sisteminde Veri Analizi

ERP sistemleri, IoT cihazlarından alınan verileri işleyerek karar alma süreçlerini destekler. Bu veriler, üretim planlama, tedarik zinciri yönetimi ve kalite kontrol ve tasarım süreçlerinde kullanılır.

Örnek: Gıda İşleme Sanayi
Çikolatalı ürünler üreten şirketler, üretim hattındaki IoT cihazlarından gelen sıcaklık ve nem verilerini ERP’ye aktararak kalite kontrol süreçlerini optimize etmektedir. Tasarım ekibi ise bu veriler ışığında daha uygun paketleme sistemleri geliştirebilmektedir.

3. Tasarım Süreçlerine Geri Bildirim

IoT verileri, tasarımların iyileştirilmesi için bir geri bildirim döngüsü oluşturur. Örneğin, bir ürün tasarımında ortaya çıkan üretim zorlukları veya verimsizlikler IoT cihazlarından gelen verilerle tespit edilebilir ve tasarım değişikliklerine yol açabilir. Üretimden personel insiyatifi ile gelen geri bildirimlerde tespit yapmaya çalışmak yerine IoT ile ERP entegrasyonlarından gelen bilgilere göre hareket etmek hem daha verimli hem de daha doğru sonuçlar getirecektir.

Örnek: Havacılık ve Uzay Endüstrisi
Airbus, uçak üretim süreçlerinde IoT sensörlerinden gelen verileri kullanarak Solidworks tasarımlarını güncellemekte ve daha hafif, aerodinamik yapılar oluşturmak için bu verilerden faydalanmaktadır.

IoT ile ERP Entegrasyonunun Avantajları

1. Gerçek Zamanlı İzleme ve Müdahale

IoT cihazları, gerçek zamanlı olarak üretim sürecini izler ve ERP entegrasyonu, anında müdahaleye olanak tanır. Böylece üretim hatalarından kaynaklanan maliyetler azalır.

2. Ürün Geliştirme Süreçlerinin Kısalması

IoT verileri, tasarım ve üretim süreçleri arasındaki iletişimi hızlandırır. Tasarımdan üretime kadar olan sürecin optimizasyonu ile ürün piyasaya daha hızlı sunulabilir.

3. Çevresel Sürdürülebilirlik

IoT cihazlarından gelen veriler, enerji tüketimini ve atık oranını optimize etmeye yardımcı olur. Sürdürülebilir tasarımlar oluşturulurken ERP bu tasarımların çevresel etkilerini yönetir.

Sektörel Uygulama Örnekleri

1. Plastik Parça Üretimi

Plastik parça üretimi yapan firmalarda, plastik enjeksiyon makinelerine eklenen IoT cihaz yardımıyla, makinenin ürün üretme periyodu, çeşitli sebeplerle ne kadar süre duraksadığını, makinenin çalışma esnasında ve aktif sürelerde ne kadar enerji sarf ettiğini, makinede hangi operatörün çalıştığını anlık olarak takip etmek mümkündür. Ayrıca ERP üzerinden herhangi bir makineye iş emri ataması gerçekleşmeden makinenin parça üretimine başlaması engellenebilir.

2. Makine İmalat Sektörü

IoT cihazları, imalatta kullanılan talaşlı imalat tezgahlarının ve personelin performansını izlemek için kullanılır. ERP entegrasyonu sayesinde sahadan gelen verilerle üretimi daha kolay ve işlevsel tasarımlar yapılmasına olanak tanır.

3. Akıllı Şehirler ve Altyapı

IoT sensörleri, trafik yönetimi ve enerji tüketimi gibi şehir altyapısı verilerini toplar. Bu veriler, altyapı tasarımlarını optimize etmek için bu sektörlerde hizmet veren firmaların kullandığı ERP sistemlerine entegre edilebilir.

Zorluklar ve Çözüm Önerileri

Zorluklar

  • Veri Güvenliği: IoT cihazlarından gelen verilerin güvenliği kritik bir konudur.
  • Uyum Süreci:  ERP entegrasyonu, teknik bilgi birikimi gerektirir.
  • Yüksek Maliyet: IoT cihazlarının uygulanması ve entegrasyonu başlangıçta yüksek maliyetler yaratabilir.

Çözüm Önerileri

  • Şifreleme ve Blockchain Teknolojileri: Veri güvenliğini sağlamak için kullanılabilir.
  • Eğitim Programları: Teknik personelin entegrasyon süreçlerini daha iyi anlaması için düzenlenmelidir.
  • Bulut Tabanlı Çözümler: Başlangıç maliyetlerini azaltmak için tercih edilebilir.

Sonuç

Iot Ve Erp Entegrasyonu Akıllı Cihazlardan Gelen Verilerin Erp Sitemlerine Ve Tasarım Süreçlerine Entegrasyonu Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemIoT ile ERP sistemlerinin entegrasyonu, üretim süreçlerini daha verimli, esnek ve çevre dostu hale getirir. Sektörel uygulama örnekleri, bu entegrasyonun farklı endüstrilerde nasıl uygulanabileceğini ve sunduğu faydaları açıklamaya çalıştık. Gelecekte, bu teknolojilerin daha da gelişmesiyle birlikte, tasarım ve üretim süreçlerinin dijital dönüşümü hız kazanacaktır.

Anıl YILMAZ

 

Kaynaklar:

  1. Lee, J., Bagheri, B., & Kao, H. A. (2015). A Cyber-Physical Systems architecture for Industry 4.0-based manufacturing systems. Manufacturing Letters.
  2. Dassault Systèmes. (2023). IoT and Solidworks Integration for Industry 4.0. White Paper.
  3. Xu, L. D., Xu, E. L., & Li, L. (2018). Industry 4.0: State of the art and future trends. International Journal of Production Research.

ENTERTECH İstanbul Teknokent, Hollanda Ofisiyle Türk Girişimcileri Dünya’ya Taşıyor!

Entertech Hollanda 2

ENTERTECH İstanbul Teknokent, Hollanda Ofisiyle Türk Girişimcileri Dünya’ya Taşıyor!

Entertech İstanbul Teknokent, yenilikçi Türk girişimlerini destekleme ve uluslararası iş birliklerini güçlendirme hedefi doğrultusunda Exelerate iş birliğiyle Amsterdam’da yeni bir ofis açtı. Yerli teknoloji girişimlerinin Hollanda üzerinden küresel ekosisteme girişini kolaylaştıracak olan Entertech İstanbul Teknokent Amsterdam ofisi, teknolojinin geleceğini şekillendirmede köprü görevi üstlenecek.

İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa olarak iki Ar-Ge üniversitesinin paydaş olduğu tek Teknokent olma özelliği taşıyan Entertech İstanbul Teknokent, küresel genişleme stratejisinin bir parçası olarak Amsterdam’da açtığı yeni ofisini gerçekleştirdiği etkinlikle duyurdu. İş birlikçi bir ortamda yenilikçi ve etkili çözümler sunarak teknoloji firmalarının küresel pazarlarda başarılı olmalarını destekleyen Exelerate ile güçlerini birleştiren Entertech yeni ofisiyle, Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini uluslararası arenada tanıtma ve güçlendirmeyi amaçlıyor.

Entertech Hollanda

“Öncelikli hedefimiz girişimlerimizi sınırlarımızın ötesine taşımak”

Entertech İstanbul Teknokent Genel Müdürü Dr. Muhammed Kasapoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen Amsterdam ofisinin açılış etkinliği, Entertech İstanbul Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nuri Aydın, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar ve yönetim kurulu üyelerinin katılımlarıyla gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan Entertech İstanbul Teknokent Genel Müdürü Dr. Muhammed Kasapoğlu, açılışta yaptığı açıklamada, “Globalleşen dünyada, girişimcilerimizin sınır ötesi fırsatlara erişimini sağlamak ve rekabet güçlerini artırmak öncelikli hedefimiz. Amsterdam ofisimiz, bu vizyon doğrultusunda attığımız önemli bir adım” dedi. Kasapoğlu, “Global ekosistemle etkileşimde bulunarak, iş dünyasındaki dönüşümün önemli bir parçası olmayı sürdürüyoruz” ifadesiyle Entertech’in uluslararası arenadaki aktif rolüne vurgu yaptı.

Entertech’in attığı bu stratejik adım, Türkiye’nin girişimci ekosisteminin globalleşme yolunda önemli bir bağlantı görevi üstlenecek. Exelerate, Avrupa genelinde derin teknolojinin ilerlemesinde kritik bir rol oynuyor. Yapay zeka, robotik ve ötesindeki yenilikçi teknolojilere öncülük eden girişimleri destekleyen Exelerate, iş birlikçi bir ortam yaratarak ve vizyon sahibi firmaları güçlendirerek, inovasyon ve etkili çözümler aracılığıyla teknolojinin geleceğini şekillendirmeyi amaçlıyor.

Entertech Hollanda 2

Türk Halkının Asgari Ücret Zam Beklentisi Araştırması

Satın Alma Eğitimleri Türk Halkının Asgari ücret Zam Beklentisi Araştırması

Araştırma: Türk Halkının Asgari Ücret Zam Beklentisi Açıklandı!

Satın Alma Eğitimleri Türk Halkının Asgari ücret Zam Beklentisi AraştırmasıAreda Survey araştırma şirketinin Türkiye genelinde 4.539 kişiyle gerçekleştirdiği araştırmaya göre, vatandaşın yüzde 40’ının asgari ücrete zam beklentisi yüzde 25 ile yüzde 50 arasında. Zam oranı yüzde 75 ve üzerinde olmalı diyenlerin oranı ise toplumun yüzde 35,6’lık bir kesimini kapsıyor.

“Asgari ücret yüzde 75 ve üzerinde olmalı” diyenler en çok (yüzde 43,8 oranında) 55 yaş ve üzerindeki vatandaşlara ait. Kadınların ise erkeklere oranla zam beklentisi daha yüksek. İşte Türk halkının 2025 asgari ücret zam beklentisi…

“Asgari Ücrete Yüzde 75 Üzerinde Zam Yapılmalı!”

Ocak 2024’te asgari ücret net olarak yüzde 49,11 oranında artırılarak 17.002 TL’ye çıkarılmıştı. Bu artış önceki yıla göre kümülatif olarak yüzde yüzlük bir yükselişi ifade ediyordu. 2024 yılının son ayına gelince asgari ücret artışı Türkiye’nin yeniden gündemine geldi.

İşte Türk halkının 2025 asgari ücret zam beklentisi…

Areda Survey araştırma şirketinin Türkiye genelinde 4.539 kişiyle gerçekleştirdiği araştırmaya göre, vatandaşın yüzde 40’ının asgari ücrete zam beklentisi yüzde 25 ile yüzde 50 arasında. Katılımcıların yüzde 35,6’sı ise asgari ücrete yüzde 75 ve üzerinde bir zam yapılması gerektiğini düşünüyor. Asgari ücrete yüzde 51 ila yüzde 74 arasında bir zam yapılması gerektiğini düşünenler toplumun yüzde 17,8’ini kapsıyor. Yüzde 25’in altında bir zammın yeterli olacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 6,6 olarak araştırmaya yansıyor.

En Yüksek Zam Beklentisi Hangi Yaş Grubuna Ait?

Araştırmaya katılan kadın ve erkeklerin 2025 yılı asgari ücret zammı beklentilerinin farklı olduğu gözlemleniyor. Kadınların yüzde 47’si, yüzde 75 ve üzerinde bir zam yapılması gerektiğini düşünürken erkeklerin yüzde 43,6’sı yüzde 25 – yüzde 50 arasında zam yapılması gerektiğini düşünüyor.

Asgari ücrete gelecek zammın yüzde 75 ve üzerinde olması gerektiğini düşünenler arasında, 55 yaş ve üzerindeki katılımcılar en yoğun katılıma sahip (Yüzde 43,8). Onu 35-54 yaş aralığındaki katılımcılar (yüzde 42,2) takip ederken 18-34 yaş aralığındaki gençlerin çoğunluğu (yüzde 38,9’u) asgari ücrete yüzde 25 ila yüzde 50 oranında bir zam olacağı beklentisinde.

Araştırmanın Metodolojisi

Türkiye genelinde 4.539 kişinin katıldığı ve 29 Kasım – 02 Aralık 2024 tarihleri arasında yapılan araştırma, kantitatif araştırma yöntemlerinden CAWI tekniği ile “Areda Survey’in Profil Bazlı Dijital Paneli” kullanılarak gerçekleştirildi.

Asgari ücret Beklenti 2025