Uzmanlaşma Konusunda Ustalaşmak
Prof. Dr. Umut Omay
Uzman olmak ve uzmanlaşmak birçokları açısından son derece cazip bir kavrama işaret etmektedir. Bir konunun uzmanı olmanın yüceltildiği ve uzmanlaşmanın öneminin sıklıkla vurgulandığı bir dönem içerisinde olduğumuz söylenebilir. Gerçekten de uzmanlaşma geleneksel meslekler de dahil olmak üzere birçok alanda kendisini artık mutlak bir ihtiyaç olarak göstermektedir: Örneğin geleneksel meslekler arasında yer alan tıp ve hukuk alanlarında mesleklerini sürdürenler için belirli konularda uzmanlaşmaları artık norm haline gelmektedir.
Türk Dil Kurumu tarafından uzmanlaşma kelimesinin kökü olan “uzman” kelimesi için verilen anlamlar arasında “Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse), mütehassıs, kompetan” ve “Bilirkişi” bulunmaktadır (1).
Yukarıda yer verilen anlamlar nedeniyle uzman olmanın ve uzmanlaşmanın yüksek düzeyde vasıflı olma ile ilişkili olduğu düşünülebilir. Gerçekten de genel kanaatin bu yönde olduğu söylenebilir. Ne var ki, bunun bir yanılsama olabileceğini, zira uzmanlaşmanın “bir işi ve süreçlerini bütünüyle kontrol edebilme becerisinin kazanılması” olarak ifade edilebilecek ustalaşmakla karıştırılmakta olduğunu belirtmek gerekir. Üstelik özellikle aşırı derecede uzmanlaşmanın aslında vasıfsızlaşma anlamına geldiğine ilişkin görüşler de bulunmaktadır (2, 3, 4).
Uzmanlaşma ve vasıfsızlaşma arasındaki ilişkinin önemli bir örneğini modern ekonomi biliminin babası olarak da bilinen Adam Smith de vermektedir. Smith’e göre uzmanlaşma işin daha küçük parçalara bölünmesinin, kısacası iş bölümünün bir sonucudur. İş bölümü ile birlikte sürekli olarak tek bir işin yapılması o işi yapan kişinin uzmanlaşmasını sağlayacaktır. Ne var ki, iş bölümü beraberinde vasıfsızlaşmayı da getirmektedir; çünkü iş bölümü işçinin yeteneklerini ve becerilerini sınırlandırmaktadır. Smith üretim maliyetleri açısından bu durumu avantajlı görse de yine bu durumun çeşitli toplumsal sorunlara yol açabileceği konusunda da uyarıda bulunmaktadır (5, 6).
Görüldüğü gibi uzmanlaşma aslında tartışmalı bir kavramdır ve birçoklarının da düşündüğü ve zannettiği kadar olumlu bir anlamı ve içeriği bulunmamaktadır.
Ne var ki bugünün iş ve çalışma dünyası sürekli değişen ihtiyaçlar ve talepler çerçevesinde şekillenmekte ve giderek karmaşıklaşmaktadır. Böylelikle bu hızlı dönüşüm bir kişinin potansiyelinin çok üzerinde taleplerin ortaya çıkmasına neden olmakta ve iş bölümünü zorunlu hale getirmektedir. Dolayısıyla uzmanlaşmanın bugünün iş ve çalışma dünyası açısından kaçınılmaz bir sonuç ve gereklilik olduğu söylenebilir.
Ne var ki bir konu üzerinde “uzmanlaşmak” da artık tek başına yeterli değildir. Hatta “Şu konunun ya da işin uzmanıyım” demek artık çalışanlar açısından büyük bir risk ve tehlike haline gelmeye başlamıştır. Çünkü böyle bir düşünce ister istemez beraberinde ataleti de getirecektir. Oysa uzmanlıkların ömrü kendilerine duyulan ihtiyaçların değişmeden ne kadar süreceği ile sınırlıdır. Ne var ki, uzmanlık gerektiren konuların ve alanların içeriği her geçen gün değişen ihtiyaçlar ve talepler nedeniyle sürekli olarak zenginleşmekte ve çeşitlenmektedir.
Bu noktada “Vasıf Yanılgısı” başlıklı yazımda da vurgulamış olduğum “Hayat Boyu Öğrenme” felsefesinin içselleştirilmesinin ne kadar önemli olduğu bir kere daha ortaya çıkmaktadır. Bugünün iş ve çalışma dünyası “Ben artık oldum!” diyenlerin değil, “Dünkü benden daha ileri bir noktadayım!” diyenlerin dünyasıdır. Belki de bugünün iş ve çalışma dünyası artık uzmanlaşma konusunda ustalaşmayı da gerektirmektedir. Ne dersiniz?
Kaynakça
(1) “uzman”, çevrim içi: https://sozluk.gov.tr/, erişim tarihi: 06.06.2022.
(2) Omay, U. (2017), Post Homo Servus, Beta Basım Yayın, İstanbul, ss. 196-197.
(3) Jagoda, A. (2013), “Deskilling as the Dark Side of the Work Specialization”, International Journal of Academic Research, 5 (3), pp. 331-334.
(4) Tıp mesleğinde aşırı uzmanlaşmanın vasıfsızlaşma anlamına gelebileceğine ilişkin dikkat çekici bir tartışma için bkz. Ulutaş, Ç. Ü. (2011), Proleterleşme ve Profesyonelleşme Tartışmaları Işığında Türkiye’de Sağlık Emek Sürecinin Dönüşümü, NotaBene, Ankara.
(5) Hanlon, G. (2016), The Dark Side of Management: A Secret History of Management Knowledge, Routledge, Oxon, pp. 4-5.
(6) Omay, a.g.e., s. 201-202.