İş Yaşamındaki Filler ve Pireler

Prof. Dr. Umut Omay
Prof. Dr. Umut Omay
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesidir. İnsan Kaynakları Yönetimi, Çalışma Psikolojisi, Çalışma Sosyolojisi, Sosyal Politika ve Endüstri İlişkileri alanları başta olmak üzere lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde dersler vermekte ve aynı alanlarda ulusal ve uluslararası olarak yayınlanmış çok sayıda çalışması bulunmaktadır.
spot_imgspot_img

İşletmecilik alanında hızlıca değişimlerin yaşandığı 1980’li yıllardan ve kendi deneyimlerinden etkilenen Charles Handy tarafından filler ve pireler metaforu aracılığıyla ileri sürülen ilgi çekici bir düşünceye göre iş yaşamında üretimden hizmetlere doğru yaşanan geçişle birlikte üretim yapan büyük firmaları simgeleyen fillerin yerini hizmet sektöründe hızlıca hareket eden ve sayıları da aynı şekilde hızlıca artan pireler almaya başlamıştır.

Handy yazmış olduğu “The Elephant and the Flea” (Filler ve Pireler) başlıklı kitapta, karısının da telkiniyle büyük kurumsal firmalarda çalışmaktan vazgeçerek yazarlık ve danışmanlık gibi alanları içeren geniş bir portföy çerçevesinde serbest çalışmaya başlamasını, diğer bir ifade ile kendi hikayesini örnek göstererek, bağımsız çalışmanın ve kendi işini kurmanın önemini ve avantajlarını vurgulamaktadır (1, 2). Handy’nin yaklaşımına göre dev firmaların devri sona ermekte ve girişimcilik yeni döneme damgasını vurmaktadır. Çünkü filler de artık pirelerden destek almakta ve aldıkları bu destekle varlıklarını sürdürüp büyümektedirler. Zira büyük kurumsal firmalar sahip oldukları bürokratik yapı nedeniyle hantallaşmış olduklarından, yeni fikir üretebilme ve değişen koşullara hızlı tepki verebilme niteliklerine sahip pirelere muhtaçlardır ve bu süreçlerin kontrolü pirelere geçmiş bulunmaktadır. Bu yönleriyle pireler, yeni dönemin temel itici gücü haline gelmektedir (1, 3).

Kuşkusuz Handy tarafından ileri sürülen bu görüşler ve öngörüler bugünün iş dünyası ile uyumlu görülebilir. Ne var ki, bu görüşlerin çeşitli açılardan da eleştirilmesi mümkündür. Üstelik filler ve pireler yaklaşımının çelişkili bir doğası da bulunmaktadır.

Filler ve pireler yaklaşımında dikkat çeken önemli bir nokta her ne kadar pireler övülüp yüceltiliyor olsalar da pirelerin varlıklarını sürdürebilmek için fillere muhtaç oldukları gerçeğidir. Gerçekten de Handy’nin yaklaşımında filler pirelere muhtaçmış gibi gösteriliyor olsa da fillerin olmadığı bir dünyada pirelerin ne yapacağı da bir soru işareti haline gelmektedir. Dolayısıyla filler ile pireler arasında aslında karşılıklı faydanın sağlandığı bir ilişki söz konusudur. Örneğin, Handy’nin kendisi de aslında fillere danışmanlık yapan bir piredir. Dolayısıyla fillerin döneminin sona ermekte olduğuna ilişkin iddialara temkinli yaklaşmak ve bu iddiaları fillerin tamamen ortadan kalktığı ya da kalkacağı şeklinde yorumlamamak gerekir.

Nüfus üzerine çalışmaları bulunan Kuczynski’nin de nüfus artışına ilişkin tespitlerinde filler ve pirelerden yararlanmış olması oldukça dikkat çekicidir ve verdiği örnek Handy’nin filler ve pireler yaklaşımının gözden kaçan bir noktasının anlaşılması açısından da oldukça önemlidir.

Kuczynski bir çalışmasında genç yaşta evlenmenin ve buna bağlı olarak nüfus artış hızının önemini vurgulamak amacıyla düşünsel bir deney çerçevesinde fil ve pire nüfusunu incelemekte ve başlangıçta her iki grubunda 1.000 üyesinin olduğu varsayımdan hareketle her kuşakta nüfus artışının 2 ve 0,5 olması, diğer bir ifade ile her bir kuşakta nüfusun ikiye katlanması ya da yarı yarıya azalması durumunda ne olacağını şu şekilde yorumlamaktadır: Fillerin nüfusu iki katına çıktığında pirelerin nüfusu astronomik bir sayıya ulaşırken, fillerin sayısı yarıya indiğinde pirelerin nesli çoktan tükenmiş olacaktır. Kuşkusuz buradaki ayırıcı temel nokta her iki türün yaşam süreleri de dahil olmak üzere birçok açıdan birbirilerinden tamamen farklı olmasından kaynaklanmaktadır (4).

Aynı durumun Handy’nin pireleri için de geçerli olduğunu kabul etmek gerekir. Doğaları gereği Handy’nin pirelerinin sayısı fillere göre daha hızlı artacağından, bu yeni pireler iş yapmak için ihtiyaç duyacakları filleri nereden bulacaklardır ? Bu soru isteyen herkesin iş yaşamında bir pire olamayacağını, olsa bile istediği başarıya ulaşamayacağını bize göstermektedir.

Diğer yandan Handy, filleri eski dönemin üretim sektörünün, pireleri de yeni dönemin hizmet sektörünün baş oyuncuları olarak ele alıyor olsa da fillerin artık yalnızca üretim sektörüyle sınırlı olmadığını, hizmet sektöründe de fillerin bulunduğunu ve pireler kadar olmasa da sayılarının her geçen gün arttığını da belirtmek gerekir. Dolayısıyla ekonomide hizmet sektörünün artık belirgin bir ağırlığı bulunsa da sonuçta hizmet sektöründe faaliyetler yalnızca pireler tarafından gerçekleştirilmemektedir ve pireler hizmet sektöründe de yine belirgin ölçüde filler için iş yapmaktadırlar.

Handy’nin filler ve pireler yaklaşımına getirilebilecek diğer bir eleştiri ise, kendi hikayesini biraz fazla genelleştirmesidir. Kuşkusuz sahip olduğu niteliklerinin ve kariyer sürecinin yanı sıra pireler için yeterince iş yapma alanın ve fırsatının bulunduğu bir dönem olan 1980’li yıllarda pire olarak kendisini konumlandırmış olması da Handy’nin işletmeciliğin önemli düşünürleri arasında sayılma gibi başarılı ve ayrıcalıklı bir konuma ulaşmasına yardımcı olmuştur (2). Oysa bugünün değişen şartlarının Handy’nin tabiriyle pire olmak için çabalayan herkese aynı fırsatları sunup sunmayacağı tam bir soru işaretidir.

Kısaca belirtmek gerekirse, Handy’nin filler ve pireler yaklaşımının, işletmecilik alanındaki diğer birçok popüler yaklaşım gibi, ilk bakışta heyecan uyandırdığı, ancak üzerinde biraz düşünüldüğünde bazı açılardan eleştirilmesinin ya da farklı bir bakış açısıyla ele alınmasının gerekli olduğu bir dizi görüşü içerdiği söylenebilir. Kuşkusuz böylesi görüşler işletmecilik literatürüne yeni bir soluk ve zenginlik getirmektedir. Ancak bunları zamanın modasına uygun genel geçer reçeteler olarak kabul etmenin de çeşitli yönlerden sakıncalarının bulunduğunun farkında olmak da önemlidir.

Prof. Dr. Umut OMAY

Kaynaklar

(1) Handy, C. (2002), The Elephant and the Flea: Looking Backwards to the Future, Arrow Books.

(2) Doyle, J. F. (2002), “Review of ‘The Elephant and the Flea: Reflections of a Reluctant Capitalist,’ by Charles Handy, Harvard Business School Press, 2001”, Ubiquity, April.

(3) Mayer, C. (2012), “The Elephant and the Flea”, Çevrim içi: https://www.businessinsider.com/the-elephant-and-the-flea-2012-9, (08.06.2023).

(4) Blacker, C. P. (1937), “Future Trends in Population”, The Eugenics Review, 29 (3), p. 223.

Prof. Dr. Umut Omay
Prof. Dr. Umut Omay
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesidir. İnsan Kaynakları Yönetimi, Çalışma Psikolojisi, Çalışma Sosyolojisi, Sosyal Politika ve Endüstri İlişkileri alanları başta olmak üzere lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde dersler vermekte ve aynı alanlarda ulusal ve uluslararası olarak yayınlanmış çok sayıda çalışması bulunmaktadır.

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı