Satış ve Operasyon Planlama (S&OP) Yazılım Tedarikçisi Seçerken Sorulması Gereken 10 Soru

S&op Yazılımları Adil ünal

Tedarik zinciri BT yatırımları söz konusu olduğunda, Satış ve Operasyon Planlama (S&OP) yazılımları son birkaç yıldır en öncelikli başlıklar arasında yer almaktadır. Ancak, S&OP yazılımı seçerken en büyük tuzaklardan biri, yalnızca yazılımın sunduğu işlevselliklere odaklanarak asıl amacın göz ardı edilmesidir. S&OP yazılımları stratejik öneme sahip bir karar alma sürecini desteklemek için tasarlanmıştır. Bu nedenle, doğru çözümü ve doğru tedarikçiyi bulmak için doğru soruları sormak kritik önem taşımaktadır.

Veri gölleri, bulut bilişim, makine öğrenmesi (ML) ve diğer yapay zeka (AI) tabanlı çözümler sayesinde yazılım sağlayıcıları büyük teknolojik ilerlemeler kaydetmektedir. Sürekli yaşanan tedarik zinciri kesintileri, şirketleri daha dayanıklı hale gelmeye zorlamakta ve bu da S&OP karar alma süreçlerini bir üst seviyeye taşımalarını gerektirmektedir. Sonuç olarak, bu süreci destekleyen yazılımlara olan talep hızla artmaktadır. Özellikle, işletmelerin Entegre İş Planlaması’na (IBP) geçişlerini kolaylaştıracak finansal ve senaryo planlama yeteneklerine sahip çözümler arayışı dikkat çekmektedir. Ayrıca, satış ve operasyon yürütme (S&OE) bağlamında kısa vadeli detaylı planlama yapabilme kabiliyeti de önemli bir beklenti haline gelmiştir.

Doğru yazılım tedarikçisini seçmek, yazılımın yetenekleri ile uygulama maliyetleri ve karmaşıklığı arasında bir denge kurmayı gerektirmektedir. Piyasada çok çeşitli S&OP yazılımı bulunmaktadır ve yazılım satıcıları sınırsız olanaklar sunduklarını ifade etmektedir. Ancak, bu durum bazen süreci gereksiz şekilde uzatarak hem doğru yazılım sağlayıcısını hem de doğru uygulama ortağını bulmayı zorlaştırabilir. Bu nedenle, şirketlerin beklentilerini yazılım tedarikçilerine net bir şekilde iletmesi ve mümkünse sektörlerine özgü, canlı bir demo ile tedarikçilerini değerlendirmesi önerilmektedir.

S&OP Yazılım Tedarikçisi Seçerken Sorulması Gereken 10 Soru

İçeriğin devamını görüntülemek için Profesyonel Üyelik gereklidir. Üye iseniz lütfen giriş yapınız. Henüz üye değilseniz Dijital İşlem Merkezi üzerinden profesyonel üyelik satın alarak hesabınızı oluşturabilirsiniz.
Hesap Oluştur

Değerlendirme Sonuçları

0-3 soruya “Hayır” yanıtı verdiyseniz: Seçtiğiniz yazılım çözümü/tedarikçi, teknolojik dönüşümlere ve S&OP’den IBP’ye geçiş sürecine hazır görünüyor. Yazılımı ve tedarikçiyi dört boyutta da kapsamlı bir şekilde değerlendirdiğiniz açık.

4-7 soruya “Hayır” yanıtı verdiyseniz: Seçtiğiniz yazılım çözümü/tedarikçi bazı gereklilikleri karşılıyor, ancak tüm beklentileri yerine getiremiyor. Puanlamanın dört boyutta da dengeli olup olmadığını kontrol edin. Çoğu şirketin öncelikle işlevselliğe odaklandığı unutulmamalıdır.

8-10 soruya “Hayır” yanıtı verdiyseniz: Seçtiğiniz yazılım çözümü/tedarikçi, teknolojik dönüşümlere ve S&OP’den IBP’ye geçiş sürecine uyum sağlamakta yetersiz görünüyor. Gereksinimlerinizi yeniden gözden geçirerek değişiklik yapmanız gerekip gerekmediğine karar verin.

Her Biri 20 Tonluk Dev Mermer Bloklar: MARBLE İzmir – 30. Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı

Satış Sales Training Eğitimleri Haber Her Biri 20 Tonluk Dev Mermer Bloklar Marble İzmir – 30. Uluslararası Doğaltaş Ve Teknolojileri Fuarı

İzmir Mermer Fuarı’nda İki Eyfel Kulesi Ağırlığında Doğal Taş Sergilenecek

Satış Sales Training Eğitimleri Haber Her Biri 20 Tonluk Dev Mermer Bloklar Marble İzmir – 30. Uluslararası Doğaltaş Ve Teknolojileri FuarıTürk doğal taşının dünyaya açılan kapısı ve sektörünün en büyük küresel buluşması MARBLE İzmir – 30. Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı için geri sayım başladı. 9-12 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek fuar için ilk doğal taş alana getirildi. Toplam iki Eyfel Kulesi ağırlığındaki 20 bin ton blok taş, Türkiye’nin en büyük fuar alanı Fuar İzmir’de sergilenecek.

Doğaltaş sektörünün en büyük küresel etkinlikleri arasında yer alan İzmir Mermer Fuarı için hazırlıklar sürüyor. MARBLE İzmir – Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı 9 – 12 Nisan’da Fuar İzmir’de kapılarını 30. kez açacak. Dünyanın dört bir yanından ve Türkiye’nin 81 ilinden sektör profesyonellerini ağırlayacak fuarda binin üzerinde renk renk blok doğal taş ve sektörel makineler sergilenecek. Fuar sağladığı ticaret hacmiyle bu yıl da Türkiye ve kent ekonomisine can suyu olacak, doğal taş sektörüne ise güç katacak.

İlk Doğal Taş Fuar İzmir’e Ulaştı
30. MARBLE İzmir’de sergilenmek için Fuar İzmir’e getirilen ilk doğal taş Afyonkarahisar’ın İscehisar ilçesindeki taş ocağından çıkarılan ve uluslararası piyasada Afyon Gold ve Calacatta Viola olarak adlandırılan mermer bloğu oldu. Tonlarca ağırlıktaki mermer blok özenli bir çalışmayla sergileme alanına indirildi.

Her Biri 20 Tonluk Dev Taşlar
Fuarda sergilenecek blokların her birinin ağırlığı 20 tonu aşabiliyor. Bini aşkın bloğun getirileceği fuar alanında sergilenecek mermerlerin toplam ağırlığı ise yaklaşık 10 bin ton olduğu bilinen Eyfel Kulesi’nin iki katına ulaşarak 20 bin tonu bulacak.

Cumalıoğlu: Bin Civarında Katılımcı Bekliyoruz
Dünyanın dört bir yanından katılımcısı, yerli ve yabancı ziyaretçi sayısıyla öncü olan Mermer Fuarı’nda kurulum hazırlıklarının başladığını bildiren İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu, “İlk mermer blok alanımıza indirildi. Dünyanın her tarafından binin üzerinde blok, bin civarında katılımcı bekliyoruz. Düzenlediğimiz fuarlarla sanayi ve ticarete katkı sağlamaya devam edeceğiz. Daha güçlü bir gelecek için çalışmayı ve bu güzel ülke için üretmeyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Izfaş Logo


KURUMSAL SATIŞ EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

“Müşteri ile temasta olan herkes satıştadır.”

KURUMSAL SATIŞ MAKALELERİ

Banka Garantili Poliçe Ne Kadar Değerlidir?

Banka Garantili Poliçe Ne Kadar Değerlidir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Banka Garantili Poliçe Ne Kadar Değerlidir?

Reşat BAĞCIOĞLU

Poliçe Nedir?

Banka Garantili Poliçe Ne Kadar Değerlidir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemYurt dışı alım veya satımlarda kullanılan bir kambiyo senedidir. Bir borç ithalatçı tarafından kabul ediliyor, ve ihracatçının alacaklı, ithalatçının borçlu olduğu bir poliçeye imza konuluyor.

Poliçede hem ihracatçının alacaklı olarak, hem de ithalatçının borçlu olarak müştereken imzaları bulunur.

Opsiyonel olarak bir bankanın garantisi de mevcut olabilir. Bankanın garantisinin var olup, olmaması poliçenin bir kambiyo senedi olma gerçeğini değiştirmez.

Poliçe Görsel Bill Of Exchange

Poliçe ve Banka Garantili Poliçe Arasındaki Fark

Poliçenin genel profiline baktığınızda bir kambiyo senedi olduğunu ve yurt dışındaki vadeli ticari işlemlerden sağlanan bir değerli kağıt olduğunu görürüz.

Dikkat ettiyseniz değerli kağıt dedim.

Nasıl değerli olmaz ki? İçerisinde bir borcun ödeneceği yazılı. Anlayacağınız bir kişi borçlu, bir kişi de alacaklı konumdadır. Belli bir paranın ödeneceği ya borçlu tarafından taahhüt edilmiş ya da bir bankanın garantörlüğü söz konusudur.

“Poliçe değerlidir” yukarıdaki ifadeyi kastetmediğimi biliyorsunuz değil mi? En azından bu yazıyı okuyanların bir kısmı biliyordur diye düşünüyorum.

Poliçe değerlidir derken üzerindeki yazılı rakamsal ifadelerden dolayı değil, özelliklerinden dolayı değerlidir. Bu özellikler tüm değerli kağıtlarla birlikte poliçe için de geçerli ifadelerdir;

Değerli evraklar (kağıtlar);

  • Ciro edilebilen özelliği vardır,
  • Poliçe üzerindeki haklar ciro yolu ile bir başka kişi veya kuruluşa devredilebilir,
  • Birden fazla cirantalar bulunabilir

Poliçeyi genel hatları üzerinden anlatmaya çalıştımsa da poliçeleri kendi arasında iki kısma ayırmak gerekir;

  • Müşteri kabullü poliçeler,
  • Müşteri kabullü, banka avalli poliçeler

Her iki poliçe değerlidir çünkü her ikisine poliçe diyoruz. Poliçe olduklarından dolayı ciro edilme özellikleri vardır ve bu yüzden değerli evrak ismini alıyorlar.

İşin gerçeğini konuşacak olursak; müşteri kabullü poliçeler benim nezdimde, düşüncelerime göre alacaklının uykusunu kaçırma özelliği olan, bir ödeme garantisi olmayan poliçelerdir. Biz bu poliçeye değerli evrak diyoruz çünkü özelliğinden dolayı.

Ama asıl değerli ve tadından yemeye doyamayacağınız bir poliçe vardır ki, sizi hiç üzmez, ödeme bankaca garanti altına alınmış, poliçe vadesinde banka ne yapar, yapar poliçe bedelini alacaklısına öder. İşte biz poliçeye de değerli evrak diyoruz. Yani yapısındaki özelliğinden dolayı değerli evrak desek de müşteri kabullü poliçe ile kıyasladığımızda garantili ödemeli poliçeyi aynı kefeye koymamak gerekir.

Garantili Poliçedeki Garantör Banka

Garantör banka poliçeye aval vermekle, kendi gişelerine ilk ibrazda hiçbir itiraza mahal vermeden poliçe bedelini derhal ödeyeceğine dair banka yükümlülüğünü (asli bir borç yükümlülüğü) ifade eden aval kaşesini poliçenin ön yüzüne basarak, aynı zamanda müşterek borçlu, müteselsil kefil konumuna gelmiştir. Poliçeye aval kaşesi basmakla borç ve risk yükümlülüğünü üstlenmiştir. Aval kayıtsız şartsız verilmiş ve poliçenin vadesinde ödenmesi zorunludur. Avalli poliçe ciro ile bir başka şahsa devredilse de avalistin asli borç yükümlülüğü tartışmasız devam eder. Aval; poliçenin ön yüzüne yazılır ve geri dönülemez (gayrı kabili rücu) niteliği taşır.

Bu açıklamalarımız sonrasında aval verilmiş poliçenin postada kaybolması halinde, avalistin (garantörün) borç yükümlülüğü devam etmektedir.

Garantili Poliçe Paradır

Garantili poliçeyi bir finansman aracı olarak pek çok yerde para gibi kullanmanız mümkündür.

Bill Of Exchange Is Money Görsel

Garantili poliçe ile;

  • Kredi kullanabilirsiniz,
  • İskonto yapabilirsiniz,
  • Kredinin teminatında kullanırsınız,
  • Mal alışverişinde kullanabilirsiniz,

Garantili poliçelerin kullanım alanlarının çok fazla olmasına karşılık, garantisiz müşteri kabullü poliçeler için maalesef aynı şeyleri söylemek mümkün olmuyor. Garantisiz poliçelerde her an başınız ağrıyabilir.

Poliçe ve Reşat Bağcıoğlu

Reşat Bağcıoğlu Buyer Kürsü GörselSiz, Reşat Bağcıoğlu’nun poliçe üzerine söylediği sözlerine de çok takılı kalmayın bence.

Müşteri kabullü ve banka garantili poliçelerin üzerini okuduğunuzda “poliçe” kelimesini göreceksiniz. Müşteri kabullü garantisiz poliçeyi alsak ne olur diyeceksiniz?

Alın da belanızı bulun. Dünyanın kaç bucak olduğunu öğrenin.

Benden söylemesi… Zaten Reşat Bağcıoğlu’nun sözlerine baktığımızda işi gücü milletin gözünü korkutmak, kafalarını karıştırmak.

İyi tanırım onu.

Banka Garantili Poliçe Ne Kadar Değerlidir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemReşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi

 

İş Dünyası Liderleri Açısından Siber Güvenlik ve Temelleri

İş Dünyası Liderleri Açısından Siber Güvenlik Ve Temelleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

İş Dünyası Liderleri Açısından Siber Güvenlik ve Temelleri

Dr. Umut KÖKSAL

İş Dünyası Liderleri Açısından Siber Güvenlik Ve Temelleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündemİş dünyası dijitalleşiyor…. Büyüğünden küçüğüne şirketler, dijitalleşme, dijital dönüşüm projelerini epey uzun zamandır gündemlerine almış durumdalar. Bu süreçte şirket liderlerinin, üst düzey yöneticilerinin gözden kaçırmamaları gereken bir alan var: Siber Güvenlik

Bugünün modern iş dünyasında, dijitalleşmeden bahsederken, şunu da net ortaya koymakta fayda var: Siber Güvenlik sadece Bilgi Teknolojileri departmanlarının gündemi değil, yönetici, liderlerin de odaklanmasını gerektiren kritik bir iş önceliğidir.

Siber güvenlik tehditleri, ciddi mali, itibar kayıplarına yol açarak, müşteri memnuniyetini, güvenini, operasyonel mükemmeliyet ve en önemlisi iş sürekliliğini olumsuz yönde etkiler.

Şirket yöneticileri, şirketleri genelinde organizasyonun en alt seviyesinden en üst seviyesine başlayarak siber güvenlik farkındalığı, bilinci oluşturmak adına stratejiler geliştirmelidirler.

Siber güvenliğin, bir şirketin tüm seviyelerinde paylaşılan bir sorumluluk alanı olduğu, veri kalitesi, veri güvenliği, operasyonel altyapının etkin şekilde korunması, güvence altına alınması açısından reaktif değil, proaktif stratejiler geliştirilmesi gereken bir öncelik alanı olduğu bilinmelidir.

Güçlü siber güvenlik kültürü, top-down yani yukarıdan aşağıya ilerler, şirket liderleri siber güvenliğin güvence altına alınması adına güvenlik uygulamalarını, politika, strateji ve taktiklerini oluştururlar.

Bunun yapılması için, yapılandırılmış, sistematik siber güvenlik amaçlı risk analizleri, çalışanların siber güvenlik konusundaki bilinçlerini artırıcı eğitimler ve teknik, teknolojik diğer uygulama, projelerin hayata geçirilmesi gerekir.

Bilgi Teknolojileri Departmanı Yönetim ve Takımları ile sinerji oluşturmak, işbirliği içerisinde süreci takip etmek, şirket liderlerinin aynı zamanda şirketin çalışan, müşteri verilerine olan hassasiyetinin, şirketin genel güvenlik duruşunu gösteren de bir mekanizmadır.

İş dünyası liderleri, siber güvenlik farkındalığı ve hesap verebilirlik kültürünü teşvik ederek kuruluşlarını gelişen tehditlerden koruyabilir ve giderek dijitalleşen bir dünyada uzun vadeli başarı sağlayabilirler.

Şirketlerin dijitalleşme çabaları, finans ayırdıkları, insan kaynağı tahsis ettikleri, dijital teknolojilere yatırım yaptıkları bir durumda, siber güvenliğin; dijital dönüşüm projelerinin merkezinde yer almaması mümkün değildir.

İş Dünyası Liderleri Açısından Siber Güvenlik Ve Temelleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemPeki Sizce, Siber Güvenlik bilinci şirketlerde, şirket çalışanlarında yeterince var mı?

Dr. Umut KÖKSAL

UK Danışmanlık Kurucusu, Dijital Dönüşüm Lideri, Öğretim Üyesi

Gıda Marka Tercihleri ve Tüketici Etnosentrizmi

Gıda Marka Tercihleri Ve Tüketici Etnosentrizmi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Gıda Marka Tercihleri ve Tüketici Etnosentrizmi

Dr. Ulduz AZAD

Gıda Marka Tercihleri Ve Tüketici Etnosentrizmi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemGıda alanında teknik ve ticari, birçok bilgi kirliliği bulunmakta, ağızdan ağıza iletişim önem arz etmekte ve tüketim tercihlerini etkilemektedir. Tüketici etnosentrizmi kavramını, tüketicilerin kendi ülkesi dışında üretilen ürünleri satın almalarının uygunluğuna ve ahlakiliğine yönelik inançları olarak tanımlamıştır (Shimp ve Sharma 1987). Bu bakış açısıyla, etnosentrik eğilimi yüksek olan tüketiciler, yerel ürünlere karşı daha olumlu bir yaklaşım sergilerken, menşei yabancı olan ürünleri ise negatif değerlendirip, bu ürünlerin değerini daha düşük olarak görebilmektedirler. (Kaynak ve Kara, 2002).

Ülkemizde il bazında yapılan akademik araştırmalar, orta derecede etnosentrik eğilim olduğunu göstermektedir. Araştırma sonuçları, gıda tüketimindeki alışkanlıkların küçük yaşlardaki ev yaşamı ve aile ile olan yakın ilişkisini açıklamaktadır. Pazar araştırmalarına göre global gıda firmalarına karşı yapılan birçok anti propagandaya rağmen, yabancı markaların kalite standartlarını vurgulayan pazarlama faaliyetlerinin tüketici marka tutumuna olumlu yansıdığı söylenebilir.

Etnosentrizm Boyutları

Sizce yukarıdaki faktörlerden hangisi gıda satın alma tercihlerinde öne çıkıyor olabilir?

Global markaların yüksek kalite ve standartları sağladığı ifade edilmektedir. Global marka tutumunun, “Bilinç” ile ilişkili olduğu göz önüne alındığında, yabancı gıda markalarına etnosentrizm ve sosyal mesaj içeren kampanyalar yerine kalite odaklı kampanyalar yapması önerilebilir.

Araştırma verilerine göre, etnosentrik eğilim önceliği istihdam ve ülke ekonomisidir ve yerli ürünlerin desteklenmesi bireye kendini iyi hisettirir. Bu doğrultuda yerli markaların etnosentrizm odaklı pazarlama faaliyetlerinde aile ve toplumsal yararlılık vurgusu pazarlama faaliyetleri yapması, istihdam ve ülke ekonomisi ile ilgili mesajlar vermesi önerilebilir.

Dr. Ulduz AZAD

Tamir Amaçlı İhracat

Tamir Amaçlı İhracat Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Tamir Amaçlı İhracat

Ferit İNAL

Tamir Amaçlı İhracat Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemKüresel ticarette ülkeler hedef pazarlarına daha iyi ürün üretebilmek adına üretim tesislerine makine, alet ve cihazlar almaktadır. Ya da bu makine, alet ve cihazları satmaktadır. Zamanla bu cihazlar arızalandığında tamir edilmesi gerekmektedir. Garanti kapsamında tamir veya ülke içinde tamir imkanının olmaması sebebiyle tamir amaçlı ihracat yapılabilmektedir. Bu işlemler için bir dizi kurallar oluşturulmuştur.

Tamir amaçlı ihracatı üç başlık altında inceleyeceğiz.

a- Hariçte işleme rejimi kapsamında

b- Standart değişim sistemi kapsamında hariçte işleme rejimi

c- Önceden ithalat ile standart değişim sistemi kapsamında hariçte işleme rejimi

Hariçte İşleme Kapsamında Tamir

Hariçte İşleme Rejimi, serbest dolaşımdaki eşyanın hariçte işleme faaliyetlerine (eşyanın üretilmesi, montajı, işlenmesi, yenilenmesi, tamir edilmesi ile benzeri işlemleri) tabi tutulmak üzere Türkiye Gümrük Bölgesinden geçici olarak ihracı ve bu faaliyetler sonucunda elde edilen ürünlerin ithal vergilerinden tam veya kısmi muafiyet suretiyle yeniden serbest dolaşıma girişine ilişkin hükümlerin uygulandığı rejimdir.

Tamir amaçlı hariçte işleme izninin verilebilmesi için, eşyanın tamir edilebilir durumda olduğunun gümrük idarelerince tespiti gerekir. Gümrük idaresince, eşyanın tamir edilebilir olduğunun tespit edilememesi halinde, söz konusu eşyanın bakım ve onarımı ile sorumlu yetkili servisinden alınacak teknik rapor veya sanayi odası veya ticaret ve sanayi odasından alınacak belgenin gümrük idaresine ibraz edilmesi gerekir.

Ekspertiz raporu için Gümrük Müşavirliği firması tarafından Sanayi Odasına tek pencere sisteminden (1058 kodlu TPS-TOBB-Ekspertiz Raporu) başvuru yapılması gerekmektedir. Online başvuruya dilekçe, ihracat faturası, ekspertiz ücretinin yatırıldığına dair banka dekontu eklenecektir.

Başvurunun firma deposundayken yapılması önem arz etmektedir. Eşyanın liman benzeri gümrüklü alanlara girdikten sonra rapor alınmak istendiğinde ilgili alanlara giriş prosedürleri zaman kaybına yol açarken ek maliyetlere neden olacaktır.

Sanayi odasınca atanan eksper eşyanın fiziki muayenesini gerçekleştirecektir. Ekspertiz raporu alım süreci 1-2 iş günü sürmektedir. Bu süre odanın yoğunluğuna göre 1 haftaya kadar uzayabilir. Bu itibarla taşıma organizasyonu planlanırken ekspertiz raporu için ihtiyaç duyulacak süre göz önünde bulundurulmalıdır.

Türkiye Gümrük Bölgesi dışında tamir ettirilmek istenen eşyaya ilişkin hariçte işleme izni, ilgili gümrük idaresi tarafından verilir. Gümrük idaresi tarafından onaylanan beyanname hariçte işleme izni hükmündedir. Ayrıca izin belgesi düzenlenmez dense de pratikte beyannameyi tescil edebilmek için öncelikle TPS-GTB-1006-Hariçte İşleme İzni (Ticari Tamir Amaçlı) ile başvuru yapılması gerekmektedir.

Hariçte işleme rejimi kapsamında Türkiye Gümrük Bölgesi dışına geçici ihracı yapılan eşyanın işlendikten sonra ithal edilecek eşyanın bünyesinde kullanılıp kullanılmadığının tespiti yani ayniyet tespitinin yapılabilmesi ile mümkündür. Ayniyet tespitinin yapılabilmesi içinde alınacak olan Hariçte İşleme İzni TPS belgesine ve gümrük beyannamesinin 44 no.lu kutusuna 2013-15 sayılı genelge kapsamında aşağıda belirtilen kodlardan en az bir tanesi yazılmalıdır.

(Kod-1) Numune alınması,

(Kod-2) Fotoğrafının eklenmesi ya da ayrıntılı teknik tanımının yapılması

(Kod-3) Ekspertiz raporunun ibrazı

(Kod-4) Laboratuvar analizi

Standart Değişim Sistemi Kapsamında Hariçte İşleme Rejimi

Üretim yapan firmalarda makinelerin bozulması ve tamir edilmesi gereken durumlarda tamir olacak ürünü yurtdışına gönderip tamir olup dönmesini beklemek zaman ve üretim kaybına neden olurken ek maliyetler yüklenmelerine neden olabilir. Bu gibi durumlarda standart değişim sistemi uygulanabilir.

Standart Değişim Sistemi, Türkiye Gümrük Bölgesi dışında tamir edilmek istenen eşyanın yerine, tamir işlemi tamamlanarak gümrük bölgesine geri getirilinceye kadar geçen süre içerisinde kullanılmak üzere, serbest dolaşımda olmayan eşyanın geçici olarak ithal edilerek kullanılmasına denmektedir.

Bu sistem uygulanacak ise geçici ihracat eşyası ile ikame eşyanın gümrük işlemleri aynı gümrük müdürlüğü tarafından yapılması gerekmektedir.

Standart değişim sistemi kapsamında tamirata konu geçici ihraç eşyası yerine geçici ithali yapılan ikame ürünün, geçici ithalat rejimi altında kalabileceği süre 6 aydır.

İkame ürünlerin, tamirata konu olan geçici ihracat eşyası ile aynı tarife pozisyonuna girmesi, aynı ticari nitelikte ve aynı teknik özelliklere sahip olması gerekir.

Geçici ihracat eşyasının ihracattan önce kullanılmış olması halinde, ikame ürünlerin de yeni olmamaları ve kullanılmış olmaları gerekir. Ancak, ikame ürünün satış sözleşmesindeki garanti hükümleri uyarınca veya kanuni bir yükümlülük ya da bir imalat hatası nedeniyle bedelsiz olarak verilmesi halinde, kullanılmış eşya yerine yeni eşya getirilebilir.

Önceden İthalat İle Standart Değişim Sistemi Kapsamında Hariçte İşleme Rejimi

Serbest dolaşımdaki bir eşyanın tamiri söz konusu olduğunda ikame eşyanın ithalat vergileri tutarını karşılayan bir teminat verilmesi halinde, ikame ürünlerin geçici ihracat eşyasının ihracından önce ithal edilmelerine izin verilir.

İkame ürünlerin serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescili tarihinden itibaren 2 aylık süre içinde geçici ihracat eşyasının ihraç edilmesi gerekir. Geçici ihraç eşyasının serbest bölgeye alınması veya antrepoya konulması halinde 2 aylık süre şartı yerine getirilmiş sayılacaktır.

Fatura Düzenlenmesi

Hariçte işlem rejimi kapsamında yurt dışına geçici olarak gönderilen eşyanın kesin satışı veya mülkiyet devri söz konusu olmadığından, hariçte işleme rejimi kapsamında geçici ihraç edilen eşyanın çıkış gümrük işlemlerinde, geçici çıkışı yapılan eşyanın; cinsini, miktarını, gümrük işlemlerine esas olacak kıymetini ve ayniyatına ilişkin bilgileri ihtiva eden bedelsiz faturanın düzenlenmesi mümkündür. (2014-14 sayılı genelge)

Düzenlenecek olan faturada ürünlerin tamir için gittiğinin belirtilmesinde fayda vardır.

A.TR Dolaşım Belgesi Düzenlenmesi

Tamir amacı ile geçici olarak AB ülkelerine gönderilecek eşyalar için A.TR Dolaşım belgesi düzenlenmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Nitekim Gümrükler Genel Müdürlüğü 75540667 sayılı tasarruflu yazısında ‘eşyanın AB’ye geçici ihracatı kapsamında A.TR Dolaşım Belgesi düzenlenmesinin önünde bir sakınca bulunmadığının değerlendirildiği ve ülkemizden AB’ye bu kapsamda gerçekleştirilecek ihracatlarda A.TR Dolaşım Belgesinin düzenlenmesinin uygun bulunduğunu’’ ifade etmektedir

İzin Süresi ve Ek süreler

Hariçte işleme izninin süresi azami 12 aydır. Gerekçeli talep üzerine hariçte işleme iznine ek süre verilebilir. Süre sonu ise izin süresi bitiminin rastladığı ayın son günüdür.

Mücbir sebep ile fevkalade hallerin izin süresi içerisinde meydana gelmesi halinde, hariçte işleme iznine ilave süre verilebilir. Mücbir sebep ve fevkalade hal süresi dikkate alınarak ek süre belirlenir.

Mücbir sebep ile fevkalade haller aşağıdaki gibidir;

a) Deprem, sel, don, fırtına, kasırga vb. tabii afetler ve yangın (İlgili ülke nezdinde bulunan yurt dışı temsilciliklerimizden veya ilgili serbest bölge müdürlüğünden alınacak yazı ile tevsik edilir.),

b) İthalatçı ülkede veya serbest bölgede devletçe konulan yasaklar, harp ve abluka hali (İlgili ülke nezdinde bulunan yurt dışı temsilciliklerimizden veya ilgili serbest bölge müdürlüğünden alınacak yazı ile tevsik edilir.),

c) İzin sahibi firmanın faaliyetinin kamu otoritelerince kısıtlanması, durdurulması veya firmaya el konulması (İlgili kamu kurumundan alınacak yazı ile tevsik edilir.),

ç) İzin sahibi firmanın iflası ya da konkordato ilan etmiş olması (Mahkeme kararı ile tevsik edilir.),

d) Grev ve lokavt (İlgili ülke nezdinde bulunan yurt dışı temsilciliklerimizden veya ilgili serbest bölge müdürlüğünden alınacak yazı ile tevsik edilir.)

İzinde öngörülen ihracat ve ithalat işlemlerinin izin süresi ve ek süreler içerisinde gerçekleştirilmesi gerekir.

Hariçte işleme iznine verilen süre ve ek sürelerin belirlenmesinde, Gümrük Kanunu’nun 168. maddesinde belirtilen 3 yıllık süre dikkate alınır.

Geçici ihracı yapılan eşyanın ekonomik gereklilik nedeniyle üç yıllık sürenin üzerinde Türkiye Gümrük Bölgesi dışında kalmasının talep edilmesi halinde, ekonomik nedenlerin belgelendirilmesi ve verilen süre içerisinde başvurulması durumunda, ilgili gümrük idaresince yeteri kadar ek süre verilir.

Tamir için gümrük idaresinin verdiği süreler ve verilen ek süreleri geçirip cezai yaptırımlarla karşılaşmamak adına firmaların hem depo hem de dış ticarete departmanları aracılığı ile kullanılan kurumsal yönetim çözümleri sistemleri (SAP, ERP vb.) programlar aracılığı ile takip edilmesi gerekmektedir.

Tamir Edilen Eşyanın Geri Gelişi

Tamir amacıyla geçici ihraç edilen eşya, tamiratın garanti nedeniyle sözleşmeye bağlı olarak veya kanuni bir yükümlülüğe dayanarak ya da bir imalat hatası nedeniyle, bedelsiz yapıldığının kanıtlanması halinde, serbest dolaşıma ithalat vergilerinden tam muaf olarak girer. Ancak, söz konusu eşyanın serbest dolaşıma ilk girişi sırasında kusurlu olduğunun dikkate alınarak işlem yapılmış olması halinde, bu hüküm uygulanmaz.

Eşyanın tamir amacıyla geçici ihraç edildiği ve tamiratın bedel karşılığında yapıldığı hallerde, ithalat vergileri, gümrük kıymeti olarak tamir masraflarına eşit bir tutar dikkate alınarak, işlem görmüş ürünlerin serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil edildiği tarihte, bu ürünlere uygulanacak vergi oranı ve diğer vergilendirme unsurlarına istinaden belirlenir. Türkiye Gümrük Bölgesine gelişinde ödenen navlun, sigorta ve Türkiye Gümrük Bölgesi dışında tamir sırasında ödenen diğer masraflar da dikkate alınır. Ancak, izin hak sahibinin tamir masrafları dışında başka bir ödeme yapmamış olması ve bu ödemenin izin hak sahibi ile faaliyeti yapan kişi arasındaki ilişkiden etkilenmemesi gerekir.

Vergilendirme yapılırken navlun ve sigorta maliyetleri de dikkate alınacağından bu kavramı biraz daha incelemekte fayda var. İlk bakışta sadece navlun ve sigorta tutarları anlaşılsa da bu kavramın içinde aşağıdaki gider ve maliyetlerde dahildir.

  1. Satın alma komisyonu dışındaki komisyon ve tellaliye tutarı
  2. Geçici ihracat eşyasına dahil olmayan konteynerlerin giderleri
  3. İş gücü ve malzeme dahil olmak üzere ambalajlama giderleri
  4. Eşya nakliyesi sırasında ortaya çıkan işlemlerden doğan masraflar
  5. Eşyanın yüklenmesi, nakliyesi ve sigortalanmasından doğan giderler

Örneğin;

X firması daha önce Almanya’dan 2.000.000 TL ‘ye aldığı makine bozulduğu için tamir için tekrar Almanya’ya gönderecektir. Garanti süresi bittiği için tamirat bedelli yapılacaktır. Tamir masrafı 250.000 TL navlun 50.000 TL sigorta 5000 TL ve ambalajlama gideri 15000 TL ‘dir.

Tamir dönüşü düzenlenecek olan beyannamede gümrük kıymeti 320000 TL olacaktır. 6121 rejim kodlu beyanname tescil edilirken beyannamenin 22 no.lu kutusuna toplam mal bedelinin (işçilik bedeli dahil) 2.320.000 TL beyannamenin 42 ve 46 no.lu kutusuna ise vergiye tabi olan yaratılan katma değer olan 320.000 TL girilir.

Söz konusu ürün için vergilendirme eşyanın GTİP’inde uygulanan vergi oranları 320.000 TL tutar üzerinden yapılması gerekmektedir. Ayrıca tercihli rejimi kanıtlayıcı bir belge olması (A.TR, EUR-1, Menşe Beyanı vb.) durumunda bu belgede kullanılabilir.

Tamir için gönderilen eşyanın tamiri bazen mümkün olmamaktadır. Bunun yerine tamir için gönderilen eşya ile aynı teknik özelliklere sahip yeni bir eşyanın gönderilmesi durumunda, bahse konu eşya için garanti kapsamında olsun ya da olmasın serbest dolaşıma giriş rejimi hükümleri uygulanır. Yani gelecek olan eşya için var ise ticaret politikası uygulanır. İthali için öngörülmüş işlemler tamamlanması ve vergilerin ödenmesi gerekecektir. Ancak, Türkiye Gümrük Bölgesinde serbest dolaşıma girmiş bulunan eşyanın teslimi esnasında veya kullanımı sonrasında ortaya çıkan kusurların giderilmesi ya da ithaline esas teşkil eden sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesi amacıyla eşyanın bedelsiz olarak yabancı ülkedeki satıcısına geri gönderilmesi durumunda, satıcı tarafından, eşyanın kusurlarının giderilememesi ya da tamir edilmesinin ekonomik olmaması nedeniyle eşyanın yabancı ülkedeki satıcısında kalması durumunda ithalinde ödenen gümrük vergileri geri verilir veya kaldırılır.

Ticaret Politikası Önlemlerinin Uygulanması

Serbest dolaşıma giriş rejiminde uygulanan ticaret politikası önlemleri standart değişim sistemi de dahil olmak üzere tamir gören eşyaya, hariçte işlemeyi müteakip serbest dolaşıma girişi veya yeniden ithali halinde uygulanmaz.

Süresi İçerisinde Getirilmemesi ve Cezai Yaptırımlar

Tamir için alınan izinde verilen süre içerisinde getirilmesi esastır. Süresi içerisinde getirilmeyecek ise ek süre başvuru yapılır. Verilen süre ve ek sürelerin belirlenmesinde 3 yıllık süre dikkate alınır. Geçici ihracı yapılan eşyanın ekonomik gereklilik nedeniyle üç yıllık sürenin üzerinde Türkiye Gümrük Bölgesi dışında kalmasının talep edilmesi halinde, ekonomik nedenlerin belgelendirilmesi ve verilen süre içerisinde başvurulması durumunda, ilgili gümrük idaresince yeteri kadar ek süre verilir.

Geçici ihracat eşyasının gümrük idaresince verilen süre ile varsa verilen ek sürelerin veya gümrük idaresince verilen böyle bir süre yoksa üç yıllık süre ile varsa verilen ek sürelerin bitiminden önce, geçici ihracatın kesin ihracata dönüştürülmek istenmesi halinde, kesin ihracata ilişkin gümrük beyannamesinin düzenlenir. 2100 rejim kodu ile açılan geçici ihracat beyannamesinin yeni açılacak olan 1021 rejim kodlu beyanname ile ilgili rejim sonlandırılır.

3 yıllık süre aşılmaksızın, ek süreler dahil verilen sürelerin aşılarak geri getirilmesi halinde, Kanunun 241. maddesinin üçüncü fıkrasının (ı) bendi uyarınca 2025 yılı için (1191 TL) iki katı usulsüzlük cezası tatbiki ile gümrük vergileri tahsil edilmeden serbest dolaşıma sokulur.

3 yıllık süreyi veya üç yıllık sürenin üzerinde gümrük idaresince uzatılan süre varsa bu süreyi aşarak geri getirilmesi halinde, Kanunun 241. maddesinin üçüncü fıkrasının (ı) bendi uyarınca 2025 yılı için (1191 TL) iki katı usulsüzlük cezası tatbiki ile gümrük vergileri tahsil edilerek serbest dolaşıma giriş rejimi hükümleri uygulanır.

Sonuç

Tamire gönderilecek eşya için hangi yönetmenin en uygun olacağı önceden tespit edilmelidir.

Üretim yapan firmalarda makinelerin bozulması ve tamir edilmesi gereken durumlarda tamir olacak ürünü yurtdışına gönderip tamir olup dönmesini beklemek zaman ve üretim kaybına neden olurken ek maliyetler yüklenmelerine neden olabilir. Bu gibi durumlarda standart değişim sistemi uygulanabilir.

Ekspertiz raporu için yapılacak başvurunun firma deposundayken yapılması önem arz etmektedir. Eşyanın liman benzeri gümrüklü alanlara girdikten sonra rapor alınmak istendiğinde ilgili alanlara giriş prosedürleri zaman kaybına yol açarken ek maliyetlere neden olacaktır.

Tamir için gönderilen eşyanın tamiri bazen mümkün olmamaktadır. Bunun yerine tamir için gönderilen eşya ile aynı teknik özelliklere sahip yeni bir eşyanın gönderilmesi durumunda, bahse konu eşya için garanti kapsamında olsun ya da olmasın serbest dolaşıma giriş rejimi hükümleri uygulanacaktır. Yani gelecek olan eşya için var ise ticaret politikası uygulanır. İthali için öngörülmüş işlemler tamamlanması ve vergilerin ödenmesi gerekeceği unutulmamalıdır.

Tamir Amaçlı İhracat Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemGümrük idaresince verilen sürelere dikkat edilmelidir. 3 yıllık süreyi aşarak geri getirilmesi halinde uygulanacak usulsüzlük cezası yanında gümrük vergileri tahsil edileceği gibi serbest dolaşıma giriş rejimi hükümleri uygulanacaktır.

Ferit İNAL

 

 

Kaynakça

Gümrük Kanunu

Gümrük Yönetmeliği

Hariçte İşleme Rejimi Kararı – 2007/11864

Hariçte İşleme Rejimi Tebliği (İhracat: 2007/5)

Gümrük Genel Tebliği (Hariçte İşleme-Geçici İhracat) (Seri No: 1)

Genelge (2013/15) Hariçte işleme rejimine konu eşyanın ayniyet tespiti

Genelge 2014/14 (Hariçte İşleme Rejiminde Fatura Kullanımı)

Hariçte İşleme Rejimi Vergilendirme 26.03.2021 /62720018 tarih ve sayılı tasarruflu yazı

Tamir Amaçlı Geçici İhracatta A.TR Dolaşım Belgesi 14.06.2022 / 75540667 tarih ve

sayılı tasarruflu yazı

Sağlık Kurumlarında Konsinye Ürün Yönetimi

Sağlık Kurumlarında Konsinye ürün Yönetimi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Sağlık Kurumlarında Konsinye Ürün Yönetimi

Kadir HANÇER

Sağlık Kurumlarında Konsinye ürün Yönetimi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSağlık kurumlarında, tıbbi malzeme veya ekipmanların bir tedarikçi tarafından hastaneye veya sağlık kuruluşuna teslim edilmesi yalnızca kullanıldıkça ödeme yapılması şeklinde işleyen bir tedarik yöntemidir. Bu süreç, genellikle yüksek maliyetli tıbbi malzemelerin (örneğin, cerrahi ekipmanlar, implantlar, özel ilaçlar) temini için tercih edilir. Konsinye süreçleri, sağlık kurumlarının malzeme stoklarını daha etkin yönetmelerine, tedarik zinciri süreçlerini iyileştirmelerine ve maliyetleri kontrol altında tutmalarına yardımcı olabilir.

Konsinye Süreçlerinin Temel Özellikleri

Konsinye süreci, sağlık kurumu ve tedarikçi arasında yapılan bir sözleşme ile başlar. Bu sözleşme, hangi malzemelerin konsinye yöntemiyle temin edileceğini, ödeme koşullarını ve diğer operasyonel detayları belirler. Tedarikçi, belirli bir malzeme veya ekipmanı hastaneye teslim eder. Ancak, malzemeler fiziksel olarak hastanenin envanterine girer ama hastane, bu malzemeler kullanılmadıkça ödeme yapmaz. Genellikle tedarikçiler ile sağlık kurumları arasında yapılan anlaşmalar kapsamında, sağlık kurumlarının depolarında bulundurdukları, ancak ödeme yükümlülüklerinin yalnızca ürünlerin kullanımı gerçekleştiğinde başladığı ürünlerdir. Yani, bu ürünler hastane veya klinik tarafından teslim alındıktan sonra kullanıma girmedikçe ödeme yapılmaz. Konsinye ürünü, sağlık sektöründe özellikle cerrahi malzemeler, implantlar, tıbbi cihazlar ve tek kullanımlık malzemeler gibi pahalı ürünlerde sıkça kullanılmaktadır. Konsinye ürünlerin yönetimi, sağlık kurumları için önemli avantajlar sağlasa da, dikkatli bir envanter yönetimi ve denetim gerektirir. Bu model, ürünlerin ihtiyaç duyulduklarında hızlıca temin edilmesini sağlar, ancak doğru yönetilmediği takdirde bazı zorluklar ve riskler de barındırabilir.

Konsinye Ürün Yönetimin Avantajları

  • Maliyet Tasarrufu

Sağlık kurumları, yalnızca kullandıkları ürünler için ödeme yaparlar, bu da gereksiz stok maliyetlerinden ve fazla ürün alımından kaçınılmasını sağlar. Depolarda fazla ürün bulunmadığından, nakliye ve depolama maliyetleri de azalmış olur. Bu durum da sağlık kurumunun stoklarının fazla birikmesini engeller.

  • Envanter Yönetimi Kolaylığı

Konsinye ürünler, hastaneler için daha esnek bir envanter yönetimi sunar çünkü tedarikçiler, ürünlerin depolarda bulundurulmasını sağlar ve hastane yalnızca ihtiyaç duyduğu kadar ürünü kullanır. Bu, sağlık kurumlarının stok seviyelerini optimize etmelerine ve sadece gerekli malzemeleri elde etmelerine olanak tanır.

  • Riskin Dağıtılması

Konsinye anlaşmaları, sağlık kuruluşlarının gereksiz maliyetlere katlanmalarını engeller. Tedarikçi, kullanılan ürünler için ödeme alırken, kullanılmayan ürünler için ödeme alınmaz. Bu durum, özellikle öngörülemeyen durumlar ve acil ihtiyaçlar karşısında finansal riskleri azaltır.

  • Hızlı Ürün Temini

Sağlık kurumları, ihtiyacı olan ürünleri tedarikçiden doğrudan alabilir ve hemen kullanabilir. Bu, özellikle cerrahi operasyonlar gibi acil ihtiyaçlar için faydalıdır. Tedarikçiler genellikle düzenli olarak stokları gözden geçirdikleri için, eksik ürünler hızlıca temin edilir.

  • Daha Az Atık ve Depo Alanı

Konsinye ürünler, hastanelerin fazla ürün alıp stoklamak zorunda kalmalarını engeller. Bu da atık miktarını azaltır. Depolama alanları daha verimli kullanılır çünkü yalnızca gerçekten gerekli olan ürünler depolanır.

  • Teknik Destek ve Eğitim

Konsinye ürünleri sağlayan tedarikçiler, genellikle ürünlerin kullanımı hakkında eğitim ve destek sağlar. Bu da hastanelerin yeni cihazları veya malzemeleri etkin bir şekilde kullanmalarını sağlar. Özellikle yeni teknolojiler ve tıbbi cihazlar için bu destek önemlidir.

Konsinye Ürün Yönetiminde Karşılaşılan Zorluklar

  • Envanter Takibi ve Yönetim Zorluğu

Konsinye ürünlerin doğru bir şekilde izlenmesi gerekir. Sağlık kuruluşu, hangi ürünlerin konsinye olarak temin edildiğini, hangi ürünlerin kullanıldığını ve hangi ürünlerin ödeme gerektirdiğini net bir şekilde takip etmelidir. Envanter hataları veya yanlış izleme, ödeme hatalarına yol açabilir.

  • Sözleşme ve Anlaşmazlıklar

Konsinye anlaşmaları karmaşık olabilir ve sözleşmelerdeki küçük detaylar yanlış anlamalara yol açabilir. Örneğin, iade şartları, ödeme süreleri ve ürün geri alımları gibi konularda anlaşmazlıklar çıkabilir. İyi hazırlanmış bir sözleşme ve net anlaşmalar, bu tür sorunları önlemeye yardımcı olabilir.

  • Ürün İadesi ve Geri Alım Süreçleri

Konsinye ürünlerde, kullanılmayan malzemelerin tedarikçiye geri gönderilmesi gerektiğinde lojistik sorunlar yaşanabilir. Ayrıca, tedarikçi ile belirli bir süre zarfında iade kabul edilip edilmeyeceği konusunda düzenlemeler yapılmalıdır. Gereksiz ürünlerin iade edilmemesi veya geç iade edilmesi, sağlık kurumunun envanterini gereksiz şekilde doldurabilir.

  • Bağımlılık

Konsinye sisteminde, sağlık kurumu tedarikçisine bağlıdır. Eğer tedarikçi hizmetlerini ya da ürün tedarikini aksatırsa, bu durum sağlık kuruluşunun operasyonlarını olumsuz etkileyebilir.

Konsinye Ürün Yönetimi İçin En İyi Uygulamalar

  • Etkili Envanter Yönetimi Sistemleri

Sağlık kurumları, konsinye ürünlerin takibini kolaylaştıran yazılımlar kullanabilirler. Bu yazılımlar, stok seviyelerinin izlenmesi, kullanılan ürünlerin raporlanması ve ödeme yapılması süreçlerini otomatikleştirebilir.

  • Düzenli İletişim ve İşbirliği

Sağlık kurumu ve tedarikçi arasındaki güçlü bir işbirliği, süreçlerin sorunsuz işlemesini sağlar. Sağlık kuruluşları, tedarikçileriyle düzenli iletişim kurarak, ihtiyaçlarını ve ürün taleplerini net bir şekilde iletmelidir.

  • Performans İzleme ve Değerlendirme

Konsinye ürün yönetimi, sürekli izlenmeli ve performans değerlendirmeleri yapılmalıdır. Ürün kalitesi, teslimat süreleri ve tedarikçi hizmetleri izlenmeli, gerektiğinde tedarikçiyle işbirliği yenilenmelidir.

  • Risk Yönetimi

Konsinye sistemlerinin verimli çalışabilmesi için risklerin düzenli olarak değerlendirilmesi gerekir. Olası tedarik aksaklıklarına karşı alternatif çözümler belirlemek, sağlık kurumunun operasyonel sürekliliğini sağlar.

Sağlık Kurumlarında Konsinye ürün Yönetimi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSonuç olarak konsinye ürün yönetimi sağlık kurumları için önemli bir tedarik zinciri yönetimi stratejisidir. Sağlık kurumlarının maliyetlerini kontrol etmelerini, verimliliği artırmalarını ve gereksiz stok birikimlerini engellemelerini sağlar. Ancak, bu sistemin etkin bir şekilde işlemesi için doğru envanter yönetimi, iyi hazırlanmış sözleşmeler ve sürekli tedarikçi ile güçlü bir iş birliği gereklidir.

Kadir HANÇER

Ekip Liderliği ve Kendini Değerlendirme Testi: Bir Ekip Lideri Olarak Ne Kadar Başarılısınız?

Ekip Liderliği Ve Kendini Değerlendirme Testi

Ekip Liderliği ve Kendini Değerlendirme Testi: Bir Ekip Lideri Olarak Ne Kadar Başarılısınız?

Değişen dünya koşulları, kaçınılmaz krizler ve artan rekabet, hem bireylerin hem de kurumların etkili ekipler ve güçlü liderlere duyduğu gereksinimi her zamankinden daha önemli hale getirmiştir. Günümüzün dinamik ve karmaşık iş ortamlarında, ekip liderlerinden yalnızca görevleri yerine getirmeleri değil, aynı zamanda ekip üyelerinin güçlü ve zayıf yönlerini doğru bir şekilde analiz etmeleri beklenmektedir. Etkili bir lider, her bir üyenin potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için onların yetkinliklerini geliştirmeli, motivasyonlarını yüksek tutmalı ve iş birliği içinde çalışmayı teşvik etmelidir. Başarılı bir ekip liderliği, bireysel başarıları bütünün yararına yönlendirerek sürdürülebilir performans ve yenilikçilik sağlayabilir.

Siz Nasıl Bir Ekip Liderisiniz?

Lütfen aşağıdaki ifadelere göre kendinizi değerlendirin. Her ifadeyle ilgili düşünce, duygu ve tutumlarınızı temsil eden rakamı işaretleyin. Testin sonunda her bir puanı toplayıp bu sayfanın en alt kısmında bulunan Puanlama Rehberi ve Yorumlar bölümünden tarzınıza ilişkin öngörüleri okuyabilirsiniz.

Rakamlar şu anlamlara gelmektedir:

1 2 3 4 5
Hiç uymuyor Az uyuyor Oldukça uyuyor Çok uyuyor Tamamen uyuyor

 

1.Ekip arkadaşlarımla geleceğe ilişkin tasarılarımı ve planlarımı her fırsatta paylaşırım.

   1   2   3   4   5

2.Aynı anda farklı görevlerin, değişen önceliklerin ve hızlı değişimin gereklerini yerine getirebilirim.

   1   2   3   4   5

3.Ekibimi işbirliğine yatkın, sorumluluk duygusuna sahip, başarı odaklı kişilerden oluştururum.

   1   2   3   4   5

4.Ekibin amaçları doğrultusunda zorlayıcı hedefler ve hesaplanmış riskler almayı severim.

   1   2   3   4   5

5.Ekip üyelerinin performansını ve kurumun iş sonuçlarını izler,geliştirmek için koçluk yaparım.

   1   2   3   4   5

6.İlkelerime ve değerlerime bağlı ve tutarlı davranır, örnek oluştururum.

   1   2   3   4   5

7.Değerlerimin kurumsal değerlerle örtüşmesine özen gösteririm.

   1   2   3   4   5

8.Ekip üyelerini içtenlikle ve dikkatle dinler, saygı gösterir, onlardan öğrenmeye ve yararlanmaya çalışırım.

   1   2   3   4   5

9.Savunduğum fikirlerin arkasında durur, verdiğim sözleri tutarım.

   1   2   3   4   5

10.Ekip üyelerine güvenir ve ekip içerisinde güven duygusunu aşılarım.

   1   2   3   4   5

11.Her durumda sonuç almaya ve başarmaya odaklanır, ekibimi de o doğrultuda yönlendiririm.

   1   2   3   4   5

12.Farklı düşünce ve birikimlere sahip kişilerle birlikte çalışmaktan zevk alırım.

   1   2   3   4   5

13.Duygularımı aklımın gücüyle dengeler, ani tepkileri denetler, zor insanlar ve gergin durumlarla başa çıkabilirim.

   1   2   3   4   5

14.Ekip üyelerine yol gösterir,onları kendi problemlerini çözmeleri yönünde cesaretlendiririm.

   1   2   3   4   5

15.İşbirliği ve ekip çalışmasını çok önemser; tasarılarımı,bilgimi ekibimle paylaşırım.

   1   2   3   4   5

16.İnsanlara fikirlerini,yaratıcı düşüncelerini ya da kendilerine has çözümlerini sunma olanağı sağlarım.

   1   2   3   4   5

17.Olumlu geribildirimler vererek çalışanların motivasyonunu artırmaya çalışırım.

   1   2   3   4   5

18.Ekip üyelerinin ihtiyaç ve beklentilerine karşı duyarlı davranırım.

   1   2   3   4   5

19.Ekip üyelerini karar alma sürecine dahil ederim.

   1   2   3   4   5

20.Kendim ve ekibimle ilgili olumlu ya da olumsuz gerçeklerle yüz yüze gelmekten kaçınmam.

   1   2   3   4   5

 

Puanlama Rehberi ve Yorumlar:

Bu bölüm sadece giriş yapmış kullanıcılara açıktır. Ücretsiz Hoşgeldin Üyeliği ile aramıza katılarak Puanlama Rehberi ve Yorumlar bölümünü görüntüleyebilirsiniz.
Hesap Oluştur

Su Yönetiminde Yeni Çağ: Sürdürülebilirlik ve Verimlilik

Su Yönetiminde Yeni çağ Sürdürülebilirlik Ve Verimlilik Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Su Yönetiminde Yeni Çağ: Sürdürülebilirlik ve Verimlilik

Asuman GÜNORTANÇ

Su Yönetiminde Yeni çağ Sürdürülebilirlik Ve Verimlilik Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemDeğerli okurlar, bugün 22 Mart Dünya su günü….

Su, gezegenimiz için en hayati doğal kaynaklardan biri. Ancak artan tüketim ve iklim değişikliği nedeniyle su kaynaklarımız üzerindeki baskı her geçen gün artıyor. Günümüzde su verimliliğine yeterince önem veriyor muyuz? Ne yazık ki çoğu zaman bu kritik konu göz ardı ediliyor. Çok geç olmadan harekete geçmeliyiz. Bu noktada Tarım ve Orman Bakanlığımız en değerli hazinemiz olan suyumuzun yönetimine dair çok önemli bir yönetmelik yayınladı.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayımlanan Su Verimliliği Yönetmeliği, su kaynaklarının daha etkin kullanılmasını teşvik etmek amacıyla belirli kriterleri karşılayan işletmelere belge verilmesini öngörüyor. Yönetmelik, su verimliliği sisteminin kurulması, izlenmesi ve belgelendirilmesi ile il planlarının hazırlanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektedir. Kentsel, endüstriyel ve tarımsal su verimliliği uygulamaları için takvim açıklamış ve takvime göre yönetmeliğin tarafı olan tüm kurumların çalışmalarının yapmaları gerekmektedir. Bu çalışmalar sonucunda da Mavi, Yeşil ve Turkuaz belgelerini alabilecekler.

Nace koduna göre listelenmiş faaliyetler arasında yer alan (hayvancılık, maden, gıda, metali kauçuk, plastik, tekstil, deri, ağaç, kağıt, kimya ) ve  endüstriyel su kullanan işletmeler su verimliliği belgeleri için öncelikle; faaliyetin niteliği ve kapsamına uygun yeterli sayıda personelin görevlendirilmesi sağlanmalı, su verimliliğini artırmaya yönelik kapsamlı bir plan hazırlanmalı, su verimliliği konusunda farkındalık yaratmak ve bilinçlendirmek amacıyla eğitim çalışmaları yürütülmeli ve hazırlanan su verimliliği planları etkin bir şekilde uygulanmalı, düzenli olarak izlenmeli ve sonuçları raporlanmalıdır.

Bu çalışmalar yapılırken su verimliliği rehber dokümanlarından mutlaka faydalanılmalıdır ve geleneksel olmayan su kaynaklarının kullanımı önceliklendirilmelidir. Belgelendirme adımlarından bir diğeri de TS ISO 46001 Su Verimliliği Yönetim Sistemi ve TS EN ISO14046 Çevre Yönetimi- Su Ayak izi standardı kapsamında çalışmaların yapılması ve belgelendirme yapılmasıdır.

Su Yönetiminde Yeni çağ Sürdürülebilirlik Ve Verimlilik Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemEndüstriyel tesisler için 18 aylık uyum süreci başladı. Bu sürenin sonunda yönetmelik gereklerini yerine getirmeyen işletmeler çeşitli yaptırımlarla karşılaşabilir. Dolayısıyla zaman daralıyor ve harekete geçmek şart!

Asuman GÜNORTANÇ

İknanın Anatomisi ve Satış Taktikleri

İknanın Anatomisi Ve Satış Taktikleri

İknanın Anatomisi ve Satış Taktikleri

Göktürk ALTINBAŞ

İknanın Anatomisi Ve Satış Taktikleriİkna konusunda özellikle de satış ekipleri başta olmak üzere yöneticiler kariyerleri boyunca ciddi eğitimler alırlar ve ikna konusunda genelde “güven” oluşturmaya vurgu yapılır. İknayı, bir bireyin veya topluluğun fikir, tutum veya davranışını etkilemek, kuvvetlendirmek ya da değiştirmek amacıyla iletişim kurma şeklinde tariflemek çok da yanlış olmaz sanırım. Sıklıkla, Aristoteles’in “Ethos, Pathos, Logos” üçlemesi ikna stratejilerinin temel taşı olarak gösterilir. Ethos, konuşmacının güvenilirliğini, Pathos, dinleyicinin duygularını harekete geçirmeyi, Logos ise mantık ve delillerle ikna etmeyi içerir.

Şimdiye kadar bu konuda oldukça fazla kaynak okuduğumu ve işim gereği bilgi seviyemin de fena olmadığını söylemek isterim. Ancak, bunca kaynak içinde bir tanesi var ki, kariyerim boyunca sadece satış konusunda değil, terfi, proje ve yeni işleri alma konusunda da sıklıkla kullandığım bir başvuru aracım oldu. Bahsettiğim çalışma aslında Gary A. Williams ve Robert B. Miller tarafından yapılmış ve 2002 yılında neticelenmiş ve Harvard Business Review’da da yayınlanmış uzun soluklu bir çalışma; “Change the Way You Persuade – İkna Etme Yönteminizi Değiştirin”. Makalenin orijinaline ulaşabileceğiniz bir linki de aşağıda okumanız için iletiyorum;

“Change the Way You Persuade”

Williams ve Miller yaklaşık 2 yıl süren ve 1600 farklı yöneticinin karar alma biçimlerini inceledikleri çalışmanın sonucunda; yöneticileri karar alma tiplerine göre 5 ana başlığa ayırmışlar. Tabi bu 5 ana karakteri ikna etmenin tüyolarını da vermişler. Aşağıda size kısaca bu arketipleri özetlemeye çalışacağım ve sanıyorum ki hayatınızda birlikte çalıştığınız ya da çalışmakta olduğunuz yöneticileriniz gözünüzün önünden bir film şeridi gibi geçecek.

Karizmatikler

Anket yapılan yöneticilerin %25’ini oluşturuyor.

Özellikleri; Yeni fikirler kolayca ilgilerini çeker ve büyülenirler, ancak deneyimler onlara nihai kararları yalnızca duygulara değil, dengeli bilgilere dayanarak vermeyi öğretmiştir.  Heyecanlı, büyüleyici, konuşkan, baskın karakterlidirler.

Anahtar Kelimeler ve Araçlar; Kolay anlaşılır, kanıtlanmış sonuçlar, odak noktaları, eylemler.

İletişim Taktikleri; Karizmatik birini ikna etmeye çalışırken, onun heyecanına katılma dürtüsüne karşı savaşın. Tartışmayı sonuçlara odaklayın. Basit ve açık argümanlar öne sürün ve teklifinizin özelliklerini ve faydalarını vurgulamak için görsel yardımlar kullanın.

Düşünürler

Anket yapılan yöneticilerin %11’ini oluşturuyor.

Özellikleri; İkna edilmesi en zor yöneticiler olabilir. Verilerle desteklenen argümanlardan etkilenirler. Riske karşı güçlü bir isteksizliğe sahip olma eğilimindedirler ve karar vermede yavaş olabilirler. Beyinsel, zeki, mantıksal, akademik kişilerdir.

Anahtar Kelimeler ve Araçlar; Kalite, akademik, düşünmek, sayılar, akıllı, plan, uzman, kanıt

İletişim Taktikleri; Çok sayıda veriyi hazır bulundurun. Düşünürlerin, ilgili tüm pazar araştırmaları, müşteri anketleri, vaka çalışmaları, maliyet-fayda analizleri vb. dahil olmak üzere mümkün olduğunca fazla bilgiye ihtiyacı vardır. Belirli bir duruma ilişkin tüm perspektifleri anlamak isterler.

Kuşkucular

Anket yapılan yöneticilerin %19’unu oluşturuyor.

Özellikleri; Sunulan her veri noktasına, özellikle de dünya görüşlerine meydan okuyan her türlü bilgiye karşı oldukça şüpheci olma eğilimindedirler. Genellikle saldırgan, neredeyse kavgacı bir tarza sahiptirler ve genellikle sorumluluğu üstlenen insanlar olarak tanımlanırlar. Zorlu, yıkıcı, nahoş, isyankâr insanlardır.

Anahtar Kelimeler ve Araçlar; Hissetmek, kavramak, güç, eylem, şüphelenmek, güvenmek, talep etmek, bozmak

İletişim Taktikleri; Kazanabildiğiniz kadar güvenilirliğe ihtiyacınız var. Bir şüpheci üzerinde yeterince nüfuz sahibi değilseniz, ona sahip olmanın bir yolunu bulmalısınız. Toplantıdan önce veya toplantı sırasında size aktarılan bilgilerin güvenilirliğinden emin olmalısınız; şüphecilerin güvendiği birinden onay almak ya da onunla toplantıya girmek de faydalı olabilir.

Takipçiler

Anket yapılan yöneticilerin %36’sını oluşturuyor.

Özellikleri; Geçmişte benzer seçimleri nasıl yaptıklarına veya diğer güvenilir yöneticilerin bu seçimleri nasıl yaptığına dayanarak kararlar verirler. Riskten kaçınma eğilimindedirler. Sorumlu, dikkatli, marka odaklı, pazarlık bilincine sahip kişilerdir.

Anahtar Kelimeler ve Araçlar; uzmanlık, benzer, yenilik, önceki.

İletişim Taktikleri; Takipçiler kanıtlanmış yöntemlere odaklanma eğilimindedir; Referanslar ve rakip ya da büyük markaların deneyimleri çok önemli ikna edici faktörlerdir. Özellikle doğru kararı verdiklerinden ve başkalarının da benzer girişimlerde başarılı olduğundan emin olmaları gerekir.

Kontrolcüler

Anket yapılan yöneticilerin %9’unu oluşturuyor.

Özellikleri; Belirsizlikten ve öngörüde bulunamadıkları şeylerden nefret ederler ve bir argümanın saf gerçeklerine ve analitiğine odaklanırlar. Mantıklı, duygularını pek belli etmeyen, hassas, detay odaklı, doğru, analitik insanlardır.

Anahtar Kelimeler ve Araçlar; Ayrıntılar, gerçekler, sebep, mantık, güç, idare, fiziksel, yakala, (Just Do it) sadece yap

İletişim Taktikleri; Argümanınızın yapılandırılmış ve güvenilir olması gerekir. Kontrolcüler ayrıntıları ister, ancak bu yalnızca bir uzman tarafından sunulduğu takdirde onlar için kabul görür nitelikte olacaktır. Teklifinizi öne sürerken çok agresif olmayın. Çoğu zaman yapacağınız en iyi şey ona ihtiyacı olan bilgiyi vermek ve kendisini ikna edeceğini ummaktır.

Şimdi diyeceksiniz ki; peki ben bu bilgiyle şimdi ne yapacağım? Öncelikle satış ve yönetim ekibindeki profesyonellerde çokça gördüğüm bir tespitle başlamak istiyorum. Çoğu yönetici ve satış ekiplerinde gözlemlediğim en önemli hata; çok konuşmaları ve onlara yıllarca verilen eğitimlerde güven oluşturmak amaçlı öğretilen; iyi bir saat, iyi giyim, iyi koku, iyi bir mesleki bilgi seviyesi vb. konulara çok fazla odaklanıyor olmaları. Aslında yapılması gereken şey şu; özellikle bir müşteriyle ya da işverenle ya da partnerle ve hatta yeni bir flörtle bile ilk tanışmanızda yapacağınız en önemli şey olabildiğince onu konuşturmak ve hangi karaktere daha yakın olduğunu anlamak. Bu yazıda bahsettiğim çalışmada etkileyici bir veri daha var; çalışma bize satış sunumlarının %80’inin kuşkucular ve kontrolcülere odaklanıyor olduğunu ancak bu iki grubun, anket yapılan yöneticilerin yalnızca %28’ini oluşturduğunu da gösteriyor.

Oysa ki; karşınızdaki kişinin nasıl bir karar alma mekanizması olduğunu çözebilirseniz, o zaman aranızdaki “güven” bağını nasıl oluşturabileceğinizi de çözmüş olacaksınız zaten. Benim özellikle de ilk görüşmeler için şimdiye kadar liderlik ettiğim ekiplerde mutlaka işlettiğim iki kural var; ilk kural, ucu açık sorular sormak, ikincisi; kuracağınız her cümleye karşılık karşı tarafa en az üç cümle kurdurmadan yeni bir cümle kurmamak.

İknanın Anatomisi Ve Satış Taktikleriİş hayatında benim sıklıkla başvurduğum bu yöntemler umarım sizin için de işlerinizi kolaylaştırır.

Bir dahaki yazıda görüşmek dileğiyle.

Göktürk ALTINBAŞ

Kayıt Formu

Kayıt için Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) Usul ve Esasları Uyarınca Kişisel Verilerinizin Korunması Hakkında Müşteri Aydınlatma Metnin okunması ve kabul edilmesi gereklidir.