Yeşil Satın Alma ve Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi Nedir?

Yeşil Satın Alma Ve Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi Nedir

YEŞİL SATINALMA ve SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ
Green Procurement and Sustainable Supply Chain Management

Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Proje Danışmanlığı almak istiyorsanız 
sayfamızı ziyaret edin.

MAKALE – EĞİTİM YAZI DİZİSİ

Yeşil Satın Alma ve Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi Nedir?

Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi
Anabilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr 

İş dünyası olarak tedarik zinciri yönetimini yeni yeni anlamaya başladığımız bu dönemde yoğun bir biçimde sürdürülebilirlik ve dijitalleşme etkilerini görüyoruz. Fakat şirketlerde yeşil ve dijital dönüşüm (ikiz dönüşüm) vizyonu bir çırpıda oluşmuyor. Şirket tepe yönetimlerinin gecikmeli bir biçimde konuya ikna olduklarında bir bakıyoruz ki, konu bambaşka bir noktaya evrilmiş.Yine bir çok şeyi kaçırmışız. Dünyadaki trendler, anlayış ve uygulamalar arasında atladığımız, göz ardı ettiğimiz konular olabiliyor. Sürdürülebilirlik konusu da bunlardan biri. Hatta en önemlisi.

Yeşil Satın Alma Ve Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi Nedir?
Yeşil Satın Alma ve Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi Nedir?

Bugün sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimine gereken değeri vermediğimizde yakın zamanda şirketimizi birikmiş ödevler içerisinde bulacağız. Sürdürülebilirlik son derece stratejik bir gündem.

Sürdürülebilirlik Riskleri

Dünya Ekonomik Forumu 2024 yılı Küresel Risk Raporu kapsamında;gelecek on yıl içerisinde stratejik 10 risk alanından 5 tanesini çevre tabanlı tehdit olarak yer verdi:

–       Aşırı hava olayları

–       İklim değişimleri

–       Ekosistemin çökmesi ve biyoçeşitlilik kaybı

–       Doğal kaynakların kıtlığı ve

–       Kirlenme

Elbette gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünya, sürdürülebilirlik risklerinden, ortaya çıkan bu tablodan bir şekilde sorumludur. Bununla birlikte yine başta gelişmiş ülkeler, kötü senaryoyu düzeltme ve önlem alma çabalarını artırmaktadır. Sürdürülebilirlikle ilgili çok çeşitli regülasyon hayata geçirilmektedir. Söz konusu regülasyonların şirketler tarafında etkileri olacaktır. Regülasyonların gereğini yeterince yapamayan şirketler rekabet gücü kaybederek varlıklarını sürdürmeleri mümkün olamayacaktır.

Sürdürülebilirlik temelli çok sayıda mevzuat ve uygulama şirketlerimizi yakından ilgilendirmektedir. Öne çıkan konu düzenlemeler şunlardır:

·       Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatı

·       AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi

·       Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS)

·       Sınırda Karbon Düzenlemeleri

·       Emisyon Ticaret Sistemi

·       Karbon Saydamlık Beyanı

·       Sera Gazı (GHG) Protokolü

·       Plastik Vergisi

Artık dünya pazarlarında rekabetin doğası değişmiştir. Her geçen gün yeni bir düzenleme ile şirketlerimiz derinden etkilenmektedir. Sadece Avrupa coğrafyasına yapılan ihracatlar değil tüm küresel pazarlar dönüşüm içerisindedir. Yenilik, kalite, maliyet ve teslimat faktörünün yanına sürdürülebilirlik çok güçlü bir etken olarak eklenmiştir. Sürdürülebilirlik odaklı adımlar atılmadığında pazar kayıpları kaçınılmaz hale gelecektir.

Tedarik Zinciri Boyunca Sürdürülebilirlik

Sadece şirket olarak değil, uçtan uca tedarik zinciri boyunca sürdürülebilirlik esaslı bir değerlendirme ve gelişim süreci bizleri beklemektedir. Bu ciddi bir meydan okuma anlamını taşımaktadır. Zincirin tüm halkalarında “Çevre, Sosyal Sorumluluk ve Yönetişim” (ESG) esaslı çalışmalar bir zorunluluk olmaktadır. Doğaya, insana ve topluma saygı temel değerlerdir. Şirket yönetim biçimi, İK politikaları, üretim prosesleri, kullanılan malzemeler, enerji verimliliği, emisyon miktarları, üretilen ürün ve hizmetler mercek altındadır.

Yeşil Satınalma: Tedarikçi Araştırma ve Seçimi

Ekonomide tüm şirketler bir birine bağlıdır. Etkileşim içerisindedir. Her şirket bir diğerinden ürün ve hizmet satın almaktadır.

“Yeşil tedarik, tedarik zincirinizi değerlendirmeyi; ürünlerin nereden geldiğine, neyden yapıldığına ve kullanıldıktan sonra onlara ne olduğuna bakmayı içerir.” (Robert Walters)

Yeşil tedarik anlayışı içerisinde tedarikçi araştırması, seçimi ve performans değerlendirme süreçleri doğal olarak “sürdürülebilirlik” çerçevesinde ele alınmaktadır.

Tedarikçi Seçim Kriterlerinde Aranan Standartlar ve Belgeler

Sürdürülebilirlik ve profesyonel çalışma açısından firmalar tedarikçi ilişkilerine büyük önem vermektedir. Günümüzde şirketler iş yaptıkları firmaları özenle seçme mecburiyetindedir. Tüm sektörlerde kalite, maliyet, teslimat ve sürdürülebilirlik performans göstergeleri (KPI) dikkatle takip edilmektedir.

Şirketler kendi eksiklerini bir taraftan hızla giderirken iş yaptıkları firmaları da gözden geçirmektedir. Tedarikçi denetimi, tedarikçi performans değerlendirme ve tedarikçi geliştirme plan ve uygulamaları profesyonel bir seviyede yapılmaktadır.

Ön evrede yani tedarikçileri devreye alma aşamasında aranan nitelikler yükselmiştir.

Başlangıç aşamasında tedarikçi araştırması ve seçim sürecinde firmaların bir çok standart ve belgeye sahip olmaları beklenmektedir:

ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi
ISO 14001 Çevre Yönetim Standardı
–       ISO 14046 Su Ayak İzi
–       ISO 14064 Karbon Ayak İzi
ISO 20400 Yeşil Tedarik Standardı
ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Standardı
ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Standardı
ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi
ISO 26000 Sosyal Sorumluluk Standardı
ISO 28000 Tedarik Zinciri Güvenliği Yönetim Sistemi

Standartlar, sertifikalar ve belgelere sürekli yenileri eklenmektedir. Firmalarda tüm belge ve standartların  layıkı ile içselleştirilmesi zaman almaktadır.  Diğer taraftan bu standartların güncellemelerinin takip edilmesi ve gereklerinin yerine getirilmesi de zorlaşmaktadır. Nitelikli kadrolara ihtiyaç artmıştır.

Uzun süredir ihmal edilen konuların kısa bir sürede telafi edilmesi mümkün görünmemektedir.

Tedarikçilere iletilebilecek gerçekçi mesaj bu kapsamda olmalıdır:
“Hep birlikte gayret sarf edelim. Dünya standartlarında çalışan bir firma olmak istiyorsak eksikliklerimizi artık daha fazla ertelemeyelim. Rekabet gücümüzü gidermek amacıyla kurumsal hamlelerimizi atalım. Çevreye, insana ve içinde bulunduğumuz topluma saygılı bir firma olarak ürün ve hizmet üretelim.”

“Erken kalkar kazanır” sözünden esinlenerek “Sürdürülebilir tedarik zinciri yönetiminde aksiyon alan kazanır” diyelim.

Yeşil Satınalma ve Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi konularını her hafta incelemeye devam edeceğim. 

Kaynaklar:

·       Robert Walters, Benefits of Green Procurement, https://www.robertwalters.co.uk/insights/career-advice/blog/the-benefits-of-green-procurement-for-business.html

·       Dünya Ekonomik Forumu – Küresel Risk Raporu 2024

YEŞİL SATINALMA ve SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ EĞİTİMİ
Sustainable Procurement and Supply Chain Management Training

Sürdürülebilir Tedarik Yeşil Satın Alma Eğitimi
Sürdürülebilir Tedarik Yeşil Satın Alma Eğitimi

MAKALE DİZİSİ

Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi
Anabilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr 

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

-> ŞİRKET EĞİTİMLERİNİZ İÇİN TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

ŞİRKETLERE GÜVENİLİR BİR YAPI HAZIRLIYORUZ

Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı – Proje Danışmanlığı

Surdurulebilir Tedarikci Gelistirme Projesi

Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı – Proje Danışmanlığı

Proje Konuları:

  • Sürdürülebilir Tedarik / Kaynak Stratejisi
  • Tedarikçi ve Operasyonel Riskler
  • Sürdürülebilir Tedarikçi Kimliği
  • Tedarikçi ESG Programı
  • Mevzuata Uyum ve Emisyon Hesaplamaları
  • ISO 20400 Sürdürülebilir Tedarik Standardı
  • İhale Kriterleri ve Sözleşmelerin Revizyonu
  • Tedarikçi Geliştirme – Rehberlik Programı
  • Tedarikçiler için Eğitimler
  • Tedarikçi Portalı; Takip ve İzleme
  • Tedarikçi Performans Değerlendirme
  • Tedarikçi Etik Kodlar
  • Tedarikçi Davranış Kuralları
  • Tedarikçi Gelişimi ve Raporlama

Proje Danışmanlık Süresi: 1 Yıl

Proje Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL merdal@istanbul.edu.tr 

Şirketinizin ihtiyacı olan;

– Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitimi (2 gün) veya
– Yeşil Satınalma ve Kaynak Yönetimi Eğitimi (1-2 Gün)
Green Procurement and Supply Chain Management Training

için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com a talebinizi iletebilirsiniz.

Yatay Eğitim Kataloğu

 

YEŞİL SATINALMA ve SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ
Green Procurement and Supply Chain Management Training

EĞİTİM YAZI DİZİSİ

Murat Erdal Teklif Hazırlama Eğitim Kurumsal Pazarda Satış Yönetimi

Sürdürülebilirlik Eğitim Programları 
Green Procurement and Supply Chain Management Training

Standart eğitim programı Sürdürülebilirlik Tedarik Zinciri Yönetimi 2 gün ve Genişletilmiş Sürdürülebilirlik Eğitim Programı ise 6 tam gün üzerinden gerçekleştirilmektedir.

1. gün- Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
2. gün- Döngüsel Stratejiler ve Kaynak Yönetimi
3. gün- Sürdürülebilirlik Performans Göstergeleri
4. gün- Yeşil Satınalma
5. gün- Sürdürülebilirlik Raporlaması
6. gün- Sürdürülebilir Marka Yönetimi

Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL
merdal@istanbul.edu.tr

Satınalma ve Tedarik Zinciri Eğitim Kataloğu
Green Procurement and Supply Chain Management Training
Eğitim kataloğunu indirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Şehir dışı eğitimlerde uçak ve otel konaklama organizasyonu eğitim alan firma tarafından karşılanmaktadır.

Eğitim Gün Planı: 9:30 – 12:30, 1 saat öğle arası, 13:30 – 16:30

Şirketiniz için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ MAKALELERİ
-> Prof. Dr. Murat ERDAL

SATIN ALMA EĞİTİM TESTLERİ

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

Kitap Önerileri : 

  • MÜZAKERE TEKNİKLERİ ve PAZARLIK BECERİLERİ (E-Kitap 2. Baskı), Prof. Dr. Murat ERDAL, Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.
  • SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ, Prof. Dr. Murat ERDAL, (Beta Yayıncılık),  4. Baskı.

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

-> ŞİRKET EĞİTİMLERİNİZ İÇİN TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

İklim Krizi Gıda Sanayisini Dönüştürüyor

Yeşil Satınalma Ve Kaynak Yönetimi Eğitimi Haber İklim Krizi Gıda Sanayisini Dönüştürüyor

Yeşil Satınalma Ve Kaynak Yönetimi Eğitimi Haber İklim Krizi Gıda Sanayisini DönüştürüyorTürkiye’de yaşanan aşırı sıcaklar iklim krizini yeniden gündeme taşıdı. Yuvam Dünya Derneği tarafından KONDA’ya yaptırılan “Türkiye’de İklim Krizi Algısı” araştırmasına göre, iklim değişikliği konusunda endişeli olduğunu belirtenlerinin oranı geçtiğimiz yıl yüzde 65 iken, bu yıl bu oran yüzde 84’e yükselmiş durumda. Araştırmaya göre geçen seneye kıyasla artan en büyük endişe ise gıdaya erişim zorluğu oldu. Araştırmayı değerlendiren Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Başkanı Kaan Sidar, “Sürdürülebilir bir gıda sistemi oluşturmak sadece çevresel bir zorunluluk değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir gereklilik.” dedi.

Son yıllarda Türkiye’de yaşanan sıcaklıklar ve aşırı hava olayları, tarım sektöründe verim kaybına ve gıda üretiminde aksamalara neden olmaya devam ediyor. İklim krizinin tetiklediği bu durum, sürdürülebilir gıda sistemlerinin oluşturulması gerekliliğini daha da belirgin hale getiriyor.

İklim Krizi Bilinci Güçleniyor

Tügi̇s LogoToplumun iklim değişikliğine dair bilgi seviyesi, görüş ve davranışlarına yönelik olarak Yuvam Dünya Derneği ve KONDA iş birliğiyle “Türkiye’de İklim Krizi Algısı” araştırması yapıldı. Araştırmaya göre; 2023 yılında yüzde 65’lik bir kesim iklim değişikliği konusunda endişeli olduğunu belirtirken bu yıl bu oran 19 puan artarak yüzde 84’e çıktı. Geçen seneye kıyasla artan büyük endişe ise “gıdaya erişimde zorlanmak”

Araştırma ayrıca iklim değişikliği konusunda kendisini sorumlu hissedenlerin hem daha endişeli hem de gelecekteki tehditleri daha ciddi algıladığını ortaya koyuyor. Bu grup; geri dönüşüm yapma, plastik kullanımını azaltma ve sürdürülebilir markaları tercih etme gibi çevreci uygulamalara daha fazla yöneliyor. Araştırma sonuçları, iklim değişikliğiyle ilgili endişeler ve pratik eylemlerin güçlü bir bağlantısı olduğunu ortaya koyuyor.

Sürdürülebilir Gıda Sisteminin Anahtarı Teknoloji ve İnovasyon 

BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün açıkladığı veriler, 2050’de dünya nüfusunun 9,7 milyara ulaşacağını gösteriyor. Açıklanan rakamlar artan nüfusu beslemek için yaklaşık 25 yılda gıda üretiminin yüzde 60 oranında artması gerektiğini ortaya koyuyor.

Gıda israfının önlenmesi bu süreyi uzatabilse de tek başına kalıcı bir çözüm sunmadığından, tüm dünya sürdürülebilir bir gıda sistemi yaratmanın ve gıda üretimini artırmanın anahtarı olarak teknoloji ve inovasyonı konuşuyor. Bitki bazlı ve laboratuvar ortamında üretilen besinler ‘yeni gıda’ adıyla, giderek daha fazla dünya gündemine giriyor. Üretilecek yeni gıdaların, yüksek besleyicilik değerinin yanında sürdürülebilir, üretimi kolay ve tüketicinin kolay erişebileceği sağlıklı gıdalar olması gerekliliği ifade ediliyor. Ayrıca üretimde verimliliği artıracak akıllı tarım teknolojileri ve dikey tarım gibi yenilikçi yöntemler üzerine çalışmalar devam ediyor.

 “Sürdürülebilir bir gıda sistemi oluşturmak, sadece çevresel bir zorunluluk değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir gereklilik”

Sürdürülebilir gıda sistemleri oluşturmak için sadece yasal düzenlemeler ve üretim yöntemlerinin geliştirilmesinin yeterli olmadığının altını çizen TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar; “Ülkemizde faaliyet gösteren gıda üreticisi şirketlerin sürdürülebilirlik konusunda duyarlı davranarak projeler geliştirdiklerini gözlemliyoruz. Toplumumuzun iklim krizi konusundaki bilinci güçleniyor ancak günlük pratiklerin de bu bilinçle yeniden gözden geçirilmesi ve sürdürülebilirlik hedefleriyle ters düşecek uygulamaların terk edilmesi oldukça önemli. Çünkü sürdürülebilir bir gıda sistemi oluşturmak, sadece çevresel bir zorunluluk değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir gereklilik. Bizler bu bilinçle 2014 yılında başlattığımız Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nin 10.’sunu bu yıl 21-22 Kasım’da gerçekleştireceğiz. TÜGİS olarak, toplumsal ve sektörel gelişim için sürdürülebilirlik alanındaki öncü çalışmalarımıza devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Yatay Eğitim Kataloğu

Şirketiniz ihtiyacı olan;
– Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitimi (2 gün) veya
– Yeşil Satınalma ve Kaynak Yönetimi Eğitimi (1 Gün) için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com a talebinizi iletebilirsiniz.

CIF Kıymeti ve Gümrük Kıymeti Arasındaki Farklar

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Cif Kıymeti Ve Gümrük Kıymeti Arasındaki Farklar

CIF Kıymeti ve Gümrük Kıymeti Arasındaki Farklar

Kerim ÇOBANSatınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Cif Kıymeti Ve Gümrük Kıymeti Arasındaki Farklar

Emekli Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

Eşyanın cif kıymeti ile eşyanın gümrük kıymeti, farklı kıymet terimleridir. Cif kıymet veya eşyanın cif kıymeti, gümrük vergilendirme tekniği açısından en temel (fakat dar) matrah tanımı, gümrük kıymeti veya eşyanın gümrük kıymeti ise en geniş matrah tanımıdır.

İthalat sırasında, ithal eşyasının gümrük kıymetine giren tüm kıymet unsurlarının göz önüne alınması ve ilgili gümrük idaresine beyan edilmesi gerekir. Gümrük Vergileri” tanımının, Gümrük Kanunu’na göre ve Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na göre farklı tanımlanmış olması sebebiyle “Gümrüklenmiş Değer” veya “Eşyanın Gümrüklenmiş Değeri”nde de farklılıklar oluşmaktadır. Bu nedenle 4458 sayılı Gümrük Kanunu, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği hükümlerine göre karşımıza çıkan çeşitli uygulamalarda, gümrük vergi ve resimleri ile bunların cezalarına ilişkin işlemlerin uygulanması sırasında, hesaplama (tarh), tebliğ, tahakkuk, taksitlendirme, erteleme, teminata bağlama ve tahsil aşamalarında çok dikkatli davranılmasını gerekli kılmaktadır.

Aşağıdaki yazımızda/ makalemizde, ithal eşyasının gümrük kıymeti, eşya ithalatı sırasında kıymet açısından dikkat edilmesi gereken bazı hususlar ile bu konuya ilişkin kişisel görüşlerimize yer verilecektir.

I- CIF Kıymet İle Gümrük Kıymeti Arasındaki Fark, Gümrüklenmiş Değer Ve Gümrüklenmiş Değer Üzerinden Ceza Uygulaması

Kıymet kelimesinin kısaca sözlük anlamı: Değer, fiyat, bir şeyin yerini tutabilen karşılık olarak tanımlanmıştır.

CIF: C (Cost = Maliyet), I (Insurance = Sigorta), F (Fraight = Navlun) kelimelerinin İngilizce’deki baş harflerinden oluşmuştur.

Cif Kıymet veya eşyanın cif kıymeti: Eşya bedeli + sigorta bedeli + navlun ücreti toplamından oluşmaktadır.

Eşyanın Gümrük Kıymeti: Kısaca, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na göre ithal eşyasının gümrük kıymeti, eşyanın satış bedelidir. Satış bedeli, Türkiye’ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28. maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyattır.

Cif kıymet veya eşyanın cif kıymeti, gümrük vergilendirme tekniği açısından en temel (fakat dar olan) matrah tanımıdır. Gümrük kıymeti veya eşyanın gümrük kıymeti ise gümrük vergilendirme tekniği açısından en geniş matrah tanımı olup, kıymete dair hemen her şeyi içine almaktadır. Kısacası, Cif kıymetle gümrük kıymeti aynı şeyler değildir.

Gümrük Vergileri (Gümrük Kanununa göre): İlgili mevzuat uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergilerinin ya da ihracat vergilerinin tümünü,

Gümrük Vergileri (Gümrük Uzlaşma Yönetmeliğine göre): İlgili mevzuat uyarınca eşyanın ithali veya ihracında uygulanan ve gümrük idarelerince tahsili gereken gümrük vergisi, eş etkili vergiler ve mali yüklerin tümünü,

Gümrük Vergileri (Kaçakçılık Kanunu’na göre ise): 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na göre; Gümrük idaresi veya başka idarelerce, eşyanın ithali veya ihracına bağlı olarak uygulanan vergiler ile diğer malî yükümlülükleri,

İthalat Vergileri: Gümrük Kanunu’na göre; a) Eşyanın ithalinde ödenecek gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükleri, b) Tarım politikası veya tarım ürünlerinin işlenmesi sonucu elde edilen bazı ürünlere uygulanan özel düzenlemeler çerçevesinde ithalatta alınacak vergileri ve diğer mali yükleri,

İhracat Vergileri: Gümrük Kanunu’na göre; a) Eşyanın ihracatında ödenecek gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükleri, b) Tarım politikası veya tarım ürünlerinin işlenmesi sonucu elde edilen bazı ürünlere uygulanan özel düzenlemeler çerçevesinde ihracatta alınacak vergileri ve diğer mali yükleri,

Gümrüklenmiş Değer (Gümrük Kanununa göre): Gümrük Kanunu’na göre; Uluslararası Kıymet Sözleşmesine göre belirlenecek; İthal eşyası için eşyanın CIF kıymeti ile gümrük vergileri toplamını, ihraç eşyası için FOB kıymeti ile gümrük vergileri toplamını,

Gümrüklenmiş Değer (Kaçakçılık Kanununa göre): 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na göre; Uluslararası kıymet sözleşmesine göre belirlenecek; ithal eşyası için eşyanın CIF kıymeti ile gümrük vergileri toplamını, ihraç eşyası için FOB kıymeti ile gümrük vergileri toplamını,

İfade eder.

– Gümrük vergileri, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihte yürürlükte olan gümrük tarifesine –(ilgili eşyanın GTİP’ine)- göre hesaplanır. Eşya ticaretine ilişkin özel hükümlerle belirlenmiş diğer önlemler, gerektiği takdirde, söz konusu eşyanın tarife pozisyonuna göre uygulanır.

Yukarıda da görüldüğü üzere; “Gümrüklenmiş Değer” tanımında, Gümrük Kanunu ile Kaçakçılık Kanunu açısından herhangi bir fark olmamakla beraber; Gümrüklenmiş değerin bir parçasını oluşturan “Gümrük Vergileri” tanımı ise üç farklı şekilde tarif edilmiştir.

Şöyle ki: 1) Gümrük Kanunu’na göre;  “İlgili mevzuat uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergilerinin ya da ihracat vergilerinin tümü”,

2) Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na göre; “Gümrük idaresi veya başka idarelerce, eşyanın ithali veya ihracına bağlı olarak uygulanan vergiler ile diğer malî yükümlülükler (tümü)”,

3) Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği’ne göre ise; “İlgili mevzuat uyarınca eşyanın ithali veya ihracında uygulanan ve gümrük idarelerince tahsili gereken gümrük vergisi, eş etkili vergiler ve mali yüklerin tümü” olarak belirtilmiştir.

Sonuçta, mevcut mevzuat ve uygulamada, gümrük vergilerinden kaynaklanan Gümrük Kanunu’na göre ayrı, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na göre ayrı, Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği’ne göre ayrı olmak üzere üç farklı/ayrı “Gümrüklenmiş Değer”, yani “Eşyanın Gümrüklenmiş Değeri” ortaya çıkmakta, en geniş “Eşyanın Gümrüklenmiş Değeri” lafzının Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği’nde yer aldığı anlaşılmaktadır.

– 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na göre karşımıza çıkan çeşitli uygulamalar, gümrük vergi ve resimleri ile bunlara ilişkin cezaların uygulanması sırasında, hesaplama (tarh), tebliğ, tahakkuk, taksitlendirme, erteleme, teminata bağlama, tahsil ve benzeri aşamalarında çok dikkatli davranılmalı, özellikle Gümrük Kanunu’na göre ayrı bir “Gümrüklenmiş Değer”, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na göre ise ayrı bir “Gümrüklenmiş Değerin” ortaya çıktığı (var olduğu) unutulmamalı, birbirine karıştırılmamalı, birbiri yerine kullanılmamalı, en kısa süre içinde de Ekonomi Bakanlığı’nca Gümrük Kanunu, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği’ne yer alan “Gümrük Vergileri” ile “Gümrüklenmiş Değer” deyimlerindeki farklılıkların ortadan kaldırılması, ilgili mevzuatta yeknesaklığın ve birliğin sağlanması için gerekli ve yeterli kanuni düzenlemelerin yapılmadı gerekir.

II- Gümrük Kıymetiyle İlgili Mevzuat Hükümlerinden Bazıları

Eşyanın Gümrük Kıymeti: 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na göre ithal eşyasının gümrük kıymeti, eşyanın satış bedelidir. Satış bedeli, Türkiye’ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28. maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyattır.

– Fiilen ödenen veya ödenecek fiyat, ithal eşyası için alıcının, satıcıya veya satıcı yararına  yaptığı veya yapması gereken ödemelerin toplamıdır. Bu fiyat, ithal eşyasının satış koşulu olarak, alıcının satıcıya veya satıcının bir yükümlülüğünü karşılamak üzere üçüncü bir kişiye yaptığı veya yapacağı tüm ödemeleri kapsar. Ödemeler, para transferi şeklinde olabileceği gibi, akreditif veya ciro edilebilir bir kıymetli evrak kullanılarak ya da doğrudan veya dolaylı yapılabilir.

– 24.madde hükümlerine göre gümrük kıymeti belirlenirken, ithal eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatına 27.maddede belirtilen ilaveler yapılır.

– Bu maddeye (Gümrük Kanunu’nun 27.maddesine) göre fiilen ödenen veya ödenecek fiyata yapılacak ilaveler için nesnel ve ölçülebilir veriler esas alınır.

– Gümrük kıymetinin belirlenmesinde, fiilen ödenen veya ödenecek fiyata Gümrük Kanunu’nun 27.maddesinde öngörülenler dışında hiçbir ilave yapılamaz.

– 27 nci maddeye göre yapılan ilaveler dışında, alıcının pazarlama dahil kendi hesabına yaptığı faaliyetler, satıcı yararına veya satıcı ile yapılan bir anlaşma yoluyla da olsa, satıcıya yapılan dolaylı bir ödeme olarak değerlendirilmez. Bu tür işlemlere ilişkin giderler, ithal eşyasının gümrük kıymetinin tespiti sırasında fiilen ödenen veya ödenecek fiyata ilave edilmez.

Not: Bu konu başta olmak üzere, YYS Yıllık Faaliyet Raporu Hazırlanması, YYS Yıllık Zorunlu Eğitimlerinin Verilmesi, YYS Revizyonları, Ön İzleme, Yeni YYS Belgesi Hazırlıkları ve YYS Belgesi Alım Süreci, YYS Başvuru Formlarının Doldurulması, YYS Danışmanlığı, vb. Tüm YYS Süreçleri hakkında daha fazla ayrıntılı bilgiyi, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı konularında gerekli Hukuki ve Mevzuat Desteğini, İdari ve Adli İtiraz Süreçleri, Dava Açılması, Dava Aşamalarının Takibi, İlgili Mevzuat Ve Hukuki Açılardan Gerekli İtiraz Ve Savunmaların Yapılarak Dava Sonucunun Olumlu Sonuçlandırılması, Sonradan Kontrol/ Firma İncelemesi Yaptırılması, Antrepo Açma, Antrepo Genişletme, AN6, AN7, AN8 Raporlarının düzenlenmesi, … vb, işlemleri, Sürekli/ Düzenli, Aylık, Yıllık Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı, Olay (Konu) Başı Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı Eğitimleri, … vb. konularında yardım, destek, danışmanlık ve benzeri hizmetleri -İsterseniz- Firmalarımız “Çoban Gümrük Dış Ticaret Denetim, Danışmanlık ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği A. Ş.”den veya “Çözüm Denetim Gümrük Dış Ticaret Ve Danışmanlık A. Ş.”den alabilirsiniz.

Değerlendirme Ve Sonuç

Cif kıymet ile gümrük kıymeti, bir başka deyişle, eşyanın cif kıymeti ile eşyanın gümrük kıymeti aynı şeyler olmayıp farklı kıymet terimleridir. Cif kıymet veya eşyanın cif kıymeti, gümrük vergilendirme tekniği açısından en temel (fakat dar olan) matrah tanımıdır. Gümrük kıymeti veya eşyanın gümrük kıymeti ise; gümrük vergilendirme tekniği açısından en geniş matrah tanımı olup, kıymete dair hemen her şeyi içine almaktadır. Eşya ithalatı sırasında, ithal eşyasının gümrük kıymetine giren tüm kıymet unsurlarının göz önüne alınması ve ilgili gümrük idaresine beyan edilmesi gerekir.

Öte yandan, “Gümrük Vergileri” tanımının, Gümrük Kanunu’na göre ve Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na göre farklı tanımlanması sebebiyle “Gümrüklenmiş Değer” veya “Eşyanın Gümrüklenmiş Değeri”nde de farklılıklar oluşması nedeniyle, 4458 sayılı Gümrük Kanunu, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği hükümlerine göre karşımıza çıkan çeşitli uygulamalar, gümrük vergi ve resimleri ile bunların cezalarına ilişkin işlemlerin uygulanması sırasında, hesaplama (tarh), tebliğ, tahakkuk, taksitlendirme, erteleme, teminata bağlama ve tahsil aşamalarında çok dikkatli davranılması, bahse konu deyim ve tanımların birbirine karıştırılmaması, en kısa süre içinde de Ekonomi Bakanlığı’nca Gümrük Kanunu, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği’ne yer alan “Gümrük Vergileri” ile “Gümrüklenmiş Değer” deyimlerindeki farklılıkların ortadan kaldırılması, ilgili mevzuatta yeknesaklığın ve birliğin sağlanması için gerekli ve yeterli kanuni düzenlemelerin yapılmadı gerekir.     

  KAYNAKÇA:

  • 4458 sayılı Gümrük Kanunu.
  • Gümrük Yönetmeliği.
  • Gümrük Yönetmeliği Ek No: 8 (Gümrük Kıymeti Yorum Notları).
  • 08.2011 tarih ve 28038 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği.
  • 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu.
  • ÇOBAN Kerim, “Gayri Maddi Hak Kazançlarının Brütleştirilmesi İle Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi ve Gümrük Kıymeti Yönüyle İncelenmesi”,  Gümrük ve Ticaret Dünyası Dergisi, Sayı 94, Yıl 2017/4.
  • Eski, Kullanılmış ve/veya Yenileştirilmiş Eşyanın, Yurt Dışı Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetleri Kapsamında Yurtdışında Kullanılan Makina ve Teçhizat İle İşyeri Nakli Suretiyle Sermaye Malları ve Diğer Malzemelerin Türkiye’ye İthali,  www.MuhasebeTR.com  (23.07.2019).

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Cif Kıymeti Ve Gümrük Kıymeti Arasındaki FarklarKerim ÇOBAN

Emekli Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

(Yetkilendirilmiş Gümrük Müş. “YGM – T903”)

Çoban Gümrük Dış Tic. Den. Dan. ve

Yetkilendirilmiş Gümrük Müş. A. Ş.

www.cobangumrukdenetim.com

www.cozumdenetim.net

E Mail: info@cobangumrukdenetim.com

kerim.coban@cobangumrukdenetim.com

k.coban0306@gmail.com

Tel: 0505 519 88 41

İSİB, Ticari İş Birlikleriyle Türkiye’nin Makro Kalkınmasına Katkı Sunmaya Devam Ediyor

Tedarik Zinciri Danışmanlığı Haber İsi̇b, Ticari İş Birlikleriyle Türkiye’nin Makro Kalkınmasına Katkı Sunmaya Devam Ediyor

Tedarik Zinciri Danışmanlığı Haber İsi̇b, Ticari İş Birlikleriyle Türkiye’nin Makro Kalkınmasına Katkı Sunmaya Devam EdiyorTürk iklimlendirme sektörünün global gücü İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), sektörü ileriye taşımak ve marka değerini artırmak amacıyla ulusal ve uluslararası platformlarda aktif rol almaya devam ediyor. Bu kapsamda Irak, Şili, Arjantin ve Uruguay’da Sektörel Ticaret Heyeti organizasyonları düzenleyen İSİB, bu ülkelere giden firmaları iklimlendirme sektörünün uluslararası temsilcileri ile bir araya getirdi. Geniş katılımla gerçekleşen sektörel ticaret heyetlerinde iş birlikleri için ikili görüşmeler sağlandı.

İSİB, haziran ve temmuz ayı boyunca Irak Sektörel Ticaret Heyeti, Şili, Uruguay ve Arjantin Sektörel Ticaret Heyeti programlarını gerçekleştirdi. Hem Irak’ta hem de Şili, Arjantin ve Uruguay’da gerçekleştirilen organizasyonlara Türkiye’den 19’ar firma katılım gösterdi. Düzenlenen organizasyonlarda çok sayıda firma ile görüşme yapıldığını belirten İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, farklı pazarlardaki potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek için çalışmalarına tüm hızıyla devam edeceklerini vurguladı.

Yeni Ortaklıklar İçin Önemli Temaslar Gerçekleştirildi

Isib LogoIrak ile ticari ilişkileri geliştirmek için düzenlenen sektörel ticaret heyeti programının oldukça verimli geçtiğini dile getiren Mehmet Şanal; “Türkiye’den 19, Irak’tan ise 85 firmanın katılım sağladığı heyet programımıza Irak Türkiye İş Konseyi Başkanı Jaffer Al Hamdani ve T.C. Ticaret Bakanlığı Bağdat Ticaret Müşaviri Abdullah Fatih Çelenk de katılım sağladı. Heyet katılımcıları ile birlikte Irak’ta Türkiye’nin sektörel varlığını ve birliğini güçlendirmek, ülkenin iklimlendirme sektörü ithalatında Türkiye’nin pazar payını artırmak için girişimlerde bulunulmasının büyük önem taşıdığı karına vardık. TradeMap kaynakları da bu önemi ortaya koyuyor. Şöyle ki, Türkiye’nin Irak’a 2023 yılı toplam ihracatı 14.8 milyar dolarken iklimlendirme sektör ihracatı ise 400 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin Irak iklimlendirme sektörü ithalatındaki payı ise yüzde 9.6. Özellikle Iraklı iş insanlarının Türkiye’den ihracatçılar ve ürünler arayışında olduğu göz önüne alındığında yeni iş ortaklıkları kurmak ve ticari faaliyetleri artırmak için heyet organizasyonunun önemi daha net ortaya çıkıyor. Açıkçası Irak’ta organize ettiğimiz her program oldukça verimli geçiyor. Bu programı da verimli görüşmeler yaparak başarıyla tamamladık. Sonuçlarının ülkemizin makro kalkınmasına önemli yansımaları olacağı kanaatindeyiz” şeklinde konuştu.

Şili, Arjantin ve Uruguay’ın Önemli Dernekleriyle İş Birliği Kapsamında Görüşmeler Yapıldı

Türkiye’den 19 firmanın katılım gösterdiği heyet programlarını yoğun görüşmelerle tamamladıklarını belirten Şanal; “Şili’den 52, Arjantin’den 35, Uruguay’dan ise 26 firma heyetimize katılım gösterdi. Sektörel Ticaret Heyeti Programı kapsamında ilk olarak Şili ikili iş görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Toplantıların açışında T.C. Santiago Büyükelçisi Ahmet İhsan Kızıltan ve Santiago Ticaret Müşaviri Yardımcısı Selda Nil Güner sunum gerçekleştirdiler. Açış konuşmasının ardından etkinliğe katılan Türk firmaları ziyaret ederek firmalar ve ürünleri hakkında da bilgiler aldılar. Heyetimiz, 3 Temmuz’da Arjantinli firmalarla iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Düzenlenen toplantılar sırasında T.C. Buenos Aires Büyükelçiliği Müsteşarı Sabih Can Kanadoğlu etkinliğimizi ziyaret ederek firmalar ve ürünleri hakkında bildi edindi. Heyet organizasyonunun üçüncü kısmı ise 4 Temmuz’da Uruguay’da gerçekleştirildi. Heyet kapsamında Şili ve Arjantin’de önemli derneklerle bir araya geldik. Şili’de Şili Soğutma ve Klima Odası Derneği Başkanı Klaus Peter Schmid Spilker ile görüşmeler yaptık. Arjantin’de ise İthalatçılar Derneği ve Isıtma, Soğutma Havalandırma ve Klima Odası ile görüşmeler gerçekleştirdik. Şili ve Arjantin’de sektörel derneklerle kurulan temasların neticesi olarak ilerleyen dönemlerde iş birliklerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetler yapılmasını planlıyoruz” dedi.

Güney Amerika pazarındaki potansiyel, Türk iklimlendirme sektörü için kritik

Mehmet şanal İsi̇b Yönetim Kurulu BaşkanıKomşu ülkeler Arjantin, Uruguay ve Şili’de yapılan Ticari Heyet programlarının önemine değinen Mehmet Şanal;“TradeMap verilerine göre Arjantin’in 2023 yılında iklimlendirme sektörü ithalatı 3 milyar dolar seviyesindeyken, Türkiye’nin, Arjantin’in ithalatındaki payı toplamda yüzde 0,73 oranla 17. sırada yer alıyor. Türkiye’nin sektör ihracatında ise Arjantin 17. sırada yer alıyor. 2023 sektör ihracatımız ise toplamda 23 bin 460 dolar olarak gerçekleşmiş. Ülkemizin sektör ithalatında Arjantin’in sıralaması 53 iken 2023 yılı ithalatımız ise 4 bin 632 dolar. Tabloya Uruguay özelinde baktığımızda ülkemizin Uruguay’ın ithalatında 14.sırada yer aldığını görüyoruz. İthalat payı ise yüzde 0,98 olarak yansıyor. Türkiye’nin sektör ihracatında Uruguay’ın sıralaması toplam bazda 106. Aynı şekilde Şili’yi değerlendirdiğimizde Türkiye’nin bu ülkedeki ithalat payı yüzde 0,9, sıralama olarak ise 22. sırada yer alıyor. Şili, ülkemizin ihracatında 67. sırada yer alırken, ihracatında biz ise 16. sırada kendimize yer buluyoruz. Bu tabloya baktığımızda üç ülkedeki mevcut potansiyeli daha efektif kullanmamız gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla yeni iş birlikleri ile üç ülke arasındaki ticari ilişkileri daha uyumlu hale getirmek niyetindeyiz. Bu organizasyonlarımız sayesinde önemli görüşmeler yaptık, üye firmalarımızı bölgenin en güçlü sektör temsilcileri ile bir araya getirdik. Amacımız bu temasların güçlü stratejik ortaklıklara dönüşmesi” şeklinde sözlerini tamamladı.

DP World ve Evyap Liman Birleşmesi Gerçekleşti

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Dp World Ve Evyap Liman Birleşmesi Gerçekleşti

DP World ve Evyap Liman Birleşmesi Gerçekleşti

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Dp World Ve Evyap Liman Birleşmesi GerçekleştiDP World Yarımca Limanı ve Evyap Grubu’na ait Evyapport birleşti. DP World Evyap adını alan yeni yapı Türkiye ekonomisine daha hızlı, verimli ve maliyet avantajı sunan lojistik hizmeti verecek. 

DP World ve Evyap Grubu, Türkiye sanayisinin kalbindeki iki büyük liman altyapısını birleştirerek Türkiye’nin küresel ticaretteki rolüne önemli katkı sağlayacak stratejik bir birleşme gerçekleştirdi.

Süreç Rekabet Kurumu’ndan alınan onayın ardından tamamlandı.

DP World Evyap adını alan bu yeni yapıda DP World, Evyapport’ta yüzde 58 hisseye sahip olurken, Evyap Grubu DP World Yarımca’da yüzde 42 hissenin sahibi oldu.

Bundan böyle Marmara Denizi’nde “DP World Evyap Yarımca” ve “DP World Evyap Körfez” olarak anılacak iki terminal, toplam 1.171 metre yanaşma alanına sahip olacak ve aynı anda birden fazla büyük konteyner gemisinin yanaşmasına uygun yapıda hizmet verecek. Yıllık toplam konteyner elleçleme kapasitesi 2 milyon TEU’yu aşacak olan yapı, entegre operasyon proje ve ağır yük taşımacılığı hizmetlerini içerecek şekilde genişleyecek.

Bölgede giderek artan ve çeşitlilik gösteren lojistik taleplerini karşılamayı hedefleyen DP World Evyap, Türkiye’nin uluslararası tedarik zincirlerindeki büyüyen rolünü güçlendirecek. DP World Evyap, gelişmiş kara ve demir yolu bağlantıları ve 900’ü aşkın uzman ekibinin desteğiyle müşterilerine daha hızlı bir hizmet sunacak.

DP World’ün konteyner elleçleme, gümrük müşavirliği ve antrepo hizmetlerindeki geniş deneyimi ile Evyapport’un konteyner, sıvı dökme yük ve genel kargo operasyonlarındaki uzmanlığının sinerjisi, sektörün ihtiyacı için gerekli hizmetleri bir arada sunacak. Dijital teknolojilerle güçlendirilmiş hizmet yapısına sahip DP World Evyap, bölgenin çeşitlilik gösteren lojistik yapısında önemli bir oyuncu olarak konumlanarak, Türkiye’nin ihracat ve ithalat hacimlerini artırmayı ve yeni endüstrilerin büyümesini hızlandırmayı hedefliyor.

DP World Yönetim Kurulu Başkanı Sultan Ahmet Bin Sulayem, “DP World’ün vizyonu, küresel ticareti daha güçlü, daha verimli ve sürdürülebilir bir geleceğe taşımaktır. Evyapport ile stratejik ortaklığımız, en önemli pazarlarımızdan biri olan Türkiye’de bu vizyonun bir parçası. Müşterilerimize uçtan uca çözümler sunmaktan, bu birliğin hız ve verimlilik açısından getirdiği birçok faydayı paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. DP World Evyap’ın hizmetlerini daha da geliştirmeyi dört gözle bekliyoruz” dedi.

DP World Türkiye CEO’su Kris Adams, “Bu heyecan verici ortaklık, Türkiye ve bölge için önemli ekonomik faydalar sağlayacak. İki yapının mevcut güçlü altyapılarının DP World Evyap altında birleştirmesi, müşterilerimize giderek önemli hale gelen bu bölgede, güçlü ve yeni bir hizmet sunacak” dedi.

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Dp World Ve Evyap Liman Birleşmesi GerçekleştiEvyap Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmed Evyap ise, “Bu ortaklık ile DP World’ün küresel uzmanlığını ve Evyapport’un yerel gücünü birleştiriyor olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu sayede limancılık sektöründeki yatırımlarımızı genişletirken, sektördeki varlığımızı da güçlendireceğiz. Yeni şirket, oluşturacağı tedarik zinciri çözümleri ile operasyon sürelerini kısaltacak, hizmet çeşitliliğini zenginleştirecek ve her iki terminalin yükselen verimliliğiyle müşterilerimize ve Türkiye’nin ticaretine değer katacak” şeklinde konuştu.

İşçi Talep Etmese de İşveren İş Arama İznini Kullandırmak Zorunda mıdır?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İşçi Talep Etmese De İşveren İş Arama İznini Kullandırmak Zorunda Mıdır

İşçi Talep Etmese de İşveren İş Arama İznini Kul­landırmak Zorunda mıdır?

Lütfi İNCİROĞLUSatınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İşçi Talep Etmese De İşveren İş Arama İznini Kullandırmak Zorunda Mıdır

4857 sayılı İş Kanunu’nun 27 nci maddesine göre; Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatlerin içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır.

İşveren yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir. İşveren, iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten, çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder” .

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 421 nci maddesinde de iş arama iznine ilişkin İş Kanunu ile paralel bir şekilde düzenleme yapılmıştır. İşverenin belirsiz süreli hizmet sözleşmesinin feshi halinde bildirim süresi içinde işçiye ücretinde bir kesinti olmaksızın günde iki saat iş arama izni vermekle yükümlü olduğu izin saatleri ve günlerinin belirlenmesinde işyerinin ve işçinin haklı menfaatlerinin göz önünde tutulacağı hükme bağlanmıştır.

Süreli fesih yoluyla yapılan fesihte bildirim süresi öngörülmesinin nedeni; işçinin bir anda işsiz ve ücretsiz kalmasını engellemek ve bu süre zarfında yeni bir iş aramasına fırsat vermek amacına yöneliktir. Bu amacın bir gereği olarak da İş Kanunu ve Borçlar Kanununda işçiye yeni iş arama izni hakkı tanınmıştır. İş arama izni, sözleşmenin kim tarafından feshedildiğine bakılmaksızın belirsiz süreli iş sözleşmelerinde bildirim öneli içinde kullanılmak üzere işçiye tanınan bir hak olarak tanımlanabilir. Belirli süreli iş sözleşmelerinde veya belirsiz olmakla beraber peşin ücret ödenmek suretiyle fesih durumunda ya da sözleşmenin işçi tarafından haklı nedenle feshinde iş arama izni uygulanmaz zira bu hak süreli fesih beyanının bildirim süresine özgü bir hükmü olarak ancak bildirim süresinin uygulanmaya başlaması şartıyla doğar (Mollamahmutoğlu, H./ Astarlı, M. / Baysal, U.: İş Hukuku, 4. Baskı, Ankara 2020, s. 289).

Bildirim öneli içinde işveren iş arama iznini kullandırmak zorundadır, işverenin bu yükümlülüğünü azaltacak ya da ortadan kaldıracak sözleşme hükümleri geçersizdir. İş Kanunda belirlenen iki saatlik süre de asgari nitelik arz etmekte olup işveren tarafından arttırılabileceği gibi sözleşme ile iş arama süresinin daha uzun bir süre olarak kararlaştırılabilmesi mümkündür.

İş arama izni işçinin talebi ile toplu olarak kullanılabilir. İşçi toplu izin kullanımını işten ayrılacağı günden önceki günlere rastlamak ve işverene bildirmekle yükümlüdür. Aksi halde işveren iş arama iznini her iş günü itibariyle kullandırma imkanına sahip olur. İşveren iş süresinin hangi zamanında iş arama iznini kullandıracağını yönetim hakkına dayanarak takdir eder.

Hemen belirtilmelidir ki, işveren tarafından iş arama izninin kullandırılmaması ya da eksik kullandırılması halinde işçinin iş sözleşmesini derhal fesih hakkı mevcuttur. Ayrıca yeni iş arama izni ihbar öneli içindeki çalışılan günler için söz konusu olur. Dolayısıyla hafta tatili, ulusal bayram genel tatil günleri gibi çalışılmayan günler için işverenin yeni iş arama izni vermesi ya da bu sürelerde dahil olacak şekilde iş arama izni alacağı hesaplaması söz konusu olmaz (Mollamahmutoğlu/Astarlı /Baysal; s.290).

Nitekim çalışılmayan tatil günleri için iş arama izin ücreti hesaplanmaması gerektiği HGK’nun 27.01.2010 tarihli ve 2009/9-593 E.,2010/20 K. sayılı kararında da kabul edilmiştir. Buna göre, “İşçinin talebi olmaksızın işveren iş arama izni vermek ve kullandırmak zorundadır. İş arama iznine ilişkin düzenlemede işverenin talep koşulundan bahsetmeksizin işçiye iş arama izninin verilmesi gerektiği belirtilerek bu zorunluluk hükme bağlanmıştır. Aksi halde işçinin talebi bulunmadığında işverenin iş arama izni verme yükümlülüğünün bulunmadığı sonucuna varılır ki bu sonuç Kanun hükmüyle bağdaşmaz. Dolayısıyla bu borç bizzat Kanundan kaynaklanmakta olup işçinin işverenden iş arama izin isteğinde bulunması gerekmediği gibi izin istenmesi halinde de işverenin kabul edip etmeme yetkisi bulunmamaktadır. Maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında düzenlendiği gibi işçinin talebi sadece iznin kullanılma şekli ve zamanı yönünden dikkate alınması gereken bir şarttır.

Yukarıda yapılan anlatımlar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalı işveren tarafından ……., iş arama iznini toplu ya da kısmi olarak hangi tarihler arasında kullanabileceği de belirtilerek seçenekli şekilde kullanmasının mümkün olduğunun bildirilmesine rağmen davacı işçinin iş arama iznini kullanmadığı ihbar süresince davalı işyerinde tam gün mesai ile çalıştığı sabittir.

Gerçekten de İş Kanunundaki amir hükme göre iş arama izninden yararlanma işçinin isteği koşuluna bağlı tutulmamıştır. Talep bulunmasa da işçiye iş arama izni verilmesi zorunlu olup işveren bu konuda bir taktir hakkına sahip değildir. Somut olayda olduğu gibi davalı işveren tarafından iş arama izninin kullanılması için yapılan bildirimler de işvereni bu yükümlülükten kurtarmaz. İşverenin izin verildiğini belirttiği gün ve saatlerde çalışılmak istenmesi durumunda işçiye iş verilmemesi gerekir. Ayrıca davacı işçi bildirimlere yaptığı itirazında feshin yasaya ve işyeri uygulamasına aykırı olduğunu belirtmiş olup iş arama iznini kullanmak istemediği yönünde bir beyan veya bir itiraz ileri sürmemiştir. Bu nedenle iznin kullandırılması gerekirken çalıştırılan davacıya izin kullanmaksızın alacağı ücrete ilaveten çalıştırıldığı sürenin ücreti de yüzde yüz zamlı ödenmelidir.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, davalı işverenin yaptığı hatırlatmalarla yükümlülüğünü yerine getirdiği, davacının serbest iradesiyle izin hakkını kullanmama yönünde tercihte bulunduğu bu nedenle bozma kararının yerinde olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca kabul edilmemiştir.

O halde mahkemece yukarıda açılanan hususlara değinilerek verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, yerindedir[1].

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İşçi Talep Etmese De İşveren İş Arama İznini Kullandırmak Zorunda MıdırSonuç olarak, “İş Kanunu’ndaki amir hükme göre, iş arama izninden yararlanma işçinin isteği koşuluna bağlı tutulamaz. İşçi talep etmese dahi işçiye iş arama izni verilmesi zorunlu olup, işveren bu konuda bir takdir hakkına sahip değildir. İşveren tarafından iş arama izninin kullanılması için işçiye yapılan bildirimler de işvereni bu yükümlülükten kurtarmaz. İş arama izninin belirlendiği gün ve saatlerde işçi çalışmak istese dahi işverenin işçiye iş vermemesi gerekir.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] YHGK, 15/4/2021 T., E.2018/757, K.2021/488 Legalbank.

TBB Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’nu Yayınladı

Yeşil Satınalma Ve Kaynak Yönetimi Eğitimi Tbb Yeşil Dönüşüm Ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’nu Yayınladı

TBB Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’nu Yayınladı

Yeşil Satınalma Ve Kaynak Yönetimi Eğitimi Tbb Yeşil Dönüşüm Ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’nu YayınladıTürkiye Bankalar Birliği (TBB), yeşil dönüşümü bütüncül bir bakışla ele alan, bankaların ve reel sektörün faaliyetleri açısından ilgili tüm paydaşlarla iş birliği içinde sürdürülebilirlik çalışmalarına destek olmak amacıyla ‘Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’nu hazırlattı.

Yeşil dönüşüm uygulamalarının genel bir değerlendirmesini ve sektörel önlemleri içeren Rapor’da; yeşil dönüşümün kavramsal çerçevesi, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın (AYM) ana hatları ve ilgili düzenlemeleri, bir karbon ve ticaret aracı olarak Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) Türkiye için önemi ve sektörel genişleme potansiyeli, yeşil dönüşümün yansımaları, SKDM kapsamında yer alan sektörlerdeki üretim-ticaret dengeleri, eğilimleri ile emisyonların genel görünümü ve azaltım seçeneklerinin detayları yer alıyor.

Raporla ilgili görüşlerini paylaşan TBB Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, “Paydaşlarımızla birlikte ülkemizi sürdürülebilir bir geleceğe hazırlamak öncelikli amaçlarımız arasındadır. Ekonomik ve kapsayıcı büyümeyi birlikte ele alarak, yürüttüğümüz faaliyetlerle finansal sektör ve bankacılık sistemi başta olmak üzere ekonomik, çevre ve yönetişim konularında tüm sektörlerle birlikte hareket etmeyi ve farkındalığını artırmayı hedefliyoruz. 2026 yılında hayata geçecek SKDM kapsamında, ihracatımızın yarısını gerçekleştirdiğimiz AB’ye yaptığımız dış satımlarda yüksek vergilerle karşı karşıya geleceğiz. Türkiye’nin AB ile dış ticaretini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için bu sürecin en iyi şekilde değerlendirmesi ülkemizin menfaati için son derece önemlidir. Bu açıdan baktığımızda Rapor’un değerli bir rehber olacağına inanıyoruz” dedi.

Yeşil Satınalma Ve Kaynak Yönetimi Eğitimi Tbb Yeşil Dönüşüm Ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’nu YayınladıYeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’na https://www.tbb.org.tr/Content/Upload/Dokuman/9053/yesil.pdf bağlantısı üzerinden ulaşılabiliyor.

 

 

 

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitim Programları 

Standart eğitim programı Sürdürülebilirlik Tedarik Zinciri Yönetimi
 2 gün ve Genişletilmiş Sürdürülebilirlik Eğitim Programı ise 6 tam gün üzerinden gerçekleştirilmektedir.

Sustainability Supply Chain

 

1. gün- Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
2. gün- Döngüsel Stratejiler ve KPI’lar
3. gün- Kurumsal Sürdürülebilirlik
4. gün- Etik ve Davranış Kuralları
5. gün– Sürdürülebilirlik Raporlaması
6. gün- Sürdürülebilir Pazarlama

 

Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL
merdal@istanbul.edu.tr

Satınalma ve Tedarik Zinciri Eğitim Kataloğu
Eğitim kataloğunu indirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Şehir dışı eğitimlerde uçak ve otel konaklama organizasyonu eğitim alan firma tarafından karşılanmaktadır.

Eğitim Gün Planı: 9:30 – 12:30, 1 saat öğle arası, 13:30 – 16:30

Şirketiniz için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

Demir Çelik Sektörü ve Sürdürülebilirlik Performans Göstergeleri (KPI)

Demir çelik Sürdürülebilirlik Performans Göstergeleri

YEŞİL SATINALMA ve SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Proje Danışmanlığı almak istiyorsanız 
sayfamızı ziyaret edin.

MAKALE – EĞİTİM YAZI DİZİSİ


Demir Çelik Sektörü ve Sürdürülebilirlik Performans Göstergeleri (KPI)

Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi
Anabilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr 

Demir-çelik ürünleri hayatın ayrılmaz bir parçası.

Demir-çelik sektörü tüm sektörler için vazgeçilmez ürünler üretiyor. Son derece stratejik bir sektör.

Çelik, yeşil ekonominin merkezinde yer alıyor. Demir çelik sektörü en çok geri dönüştürülen ürünleri içinde barındıran bir sektör. Sektör aynı zamanda sürdürülebilirlik eksenli olarak; üretim prosesleri, tüketilen enerji türleri, su ve emisyon miktarları ile de mercek altında.

Demir çelik Sürdürülebilirlik Performans GöstergeleriBu hafta merkezi Brüksel’de bulunan Dünya Çelik Birliği’nin  (WSA) Demir Çelik Sektörü 2023 Sürdürülebilirlik Raporu’ndan veriler paylaşacağım.

 – WSA Demir Çelik Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu –

Dünya Çelik Birliği 2023 Sürdürülebilirlik Raporu’nda üç ana kategoride toplam 8 kritere yer verilmiştir. Bu kriterler aşağıdaki gibidir:

ÇEVRESEL PERFORMANS

1.  CO2 Emisyon Yoğunluğu ( ham çelik döküm-ton başına CO2 -ton)

Bu gösterge dökme ham çelik üretimi başına CO2 emisyonunu hesaplar.

2. Enerji Yoğunluğu (ham çelik döküm ton başına GJ )

Bu gösterge, ham çelik üretimi için kullanılan enerjiyi ölçer. Enerji yoğunluğu, yüksek fırın-bazik oksijen fırını (BF-BOF), hurda bazlı elektrik ark fırını (EAF) ve doğrudan indirgenmiş demir (DRI) bazlı EAF çelik üretimi ağırlıklı ortalamayı temsil eder.

3. Malzeme Verimliliği ( % )

Toplam katı ve sıvı çıktı malzemesine (yani ham çelik, yan ürünler ve çöpe atılan veya yakılan atıklar) kıyasla ham çelik ve yan ürünlerin yüzdesini hesaplar. Proses gazları hesaplamaya dahil edilmemiştir.

4. Çevre Yönetim Sistemi ( % )

Çevre yönetim sistemleri, çevre performansını yönetmenin ve yasal uyumluluğu sağlamanın etkili bir yoludur. ÇYS’ye kayıtlı üretim tesislerinde çalışanların ve yüklenicilerin %’si

SOSYAL PERFORMANS

5. Kayıp Zaman Yaralanma Sıklığı Oranı  (Milyon saat başına yaralanma)

İş kazaları ve sıklığı ölçümlenmektedir. İş kazaları (yaralanmalar ve ölümler) sonucu
meydana gelen zaman kaybı / milyon saat çalışma

6. Çalışan Eğitimi (Çalışan başına eğitim günleri)

Çalışan başına yıllık toplam eğitim günlerini ölçer.

EKONOMİK PERFORMANS 

7. Yeni Ürünlere ve Süreçlere Yatırım ( % )

Yeni tesis, araştırma ve geliştirme üzerine yapılan yatırımların değerini ölçer.

Yeni tesis + araştırma ve geliştirme harcamaları / yıllık gelir (konsolide)

8. Dağıtılmış Ekonomik Değer ( % )

Çelik endüstrisi tarafından doğrudan ve dolaylı katkılar da dahil olmak üzere topluma dağıtılan ekonomik değeri ölçer.İşletme maliyetleri + çalışan ücretleri ve yan hakları + ödenen temettüler + Faiz ödemeleri + devlete (vergi vd.) ödemeler + topluluk yatırımları / yıllık gelir (konsolide)

Tablo: Dünya Çelik Birliği Sürdürülebilirlik Raporu (2023)

Img 0056

Dünya Çelik Birliği hazırlamış olduğu raporlarla sektörün çevreye duyarlı ve verimli olması yönünde çaba sarfetmektedir. WSA 2023 yılı Sürdürülebilirlik Raporu’na 94 çelik şirketinin katkı sağladığı belirtilmektedir. Her yıl hazırlanan raporlarla demir çelik sektörünün sürdürülebilirlik kriterlerinde aldığı mesafe ortaya konmaktadır. Ekonomik, çevresel ve sosyal performans eksenli kriterler sayesinde ortalamalar ve kıyaslamalar da mümkün hale gelmektedir.

Dünya Çelik Birliği hazırladığı bu rapor ile BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyumlu bir çerçeve sağlamıştır. Raporda yer alan her bir bir metriğin BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile ilişkisi açıklanmıştır.

Prof. Dr. Murat Erdal ile İş Stratejileri ve Analitik devam edecek.

Kaynak: Dünya Çelik Birliği, Sustainability Indicators Report 2023, worldsteel.org

SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ EĞİTİMİ
Sustainable Procurement and Supply Chain Management Training

Sürdürülebilir Tedarik Yeşil Satın Alma Eğitimi
Sürdürülebilir Tedarik Yeşil Satın Alma Eğitimi

EĞİTİM – MAKALE DİZİSİ

Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi
Anabilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr 

Şirketinizin ihtiyacı olan;
– Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitimi (2 gün) veya
– Yeşil Satınalma ve Kaynak Yönetimi Eğitimi (2 Gün) için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com a talebinizi iletebilirsiniz.

Yatay Eğitim Kataloğu

YEŞİL SATINALMA ve SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

EĞİTİM YAZI DİZİSİ

Jender (Jeneratör Sanayicileri ve Güç Sistemleri Derneği) İlk Genel Kurulunu Gerçekleştirdi

Maliyet Ve Gider Analizi Eğitimi Haber Jender (jeneratör Sanayicileri Ve Güç Sistemleri Derneği) İlk Genel Kurulunu Gerçekleştirdi

Jender (Jeneratör Sanayicileri ve Güç Sistemleri Derneği) İlk Genel Kurulunu Gerçekleştirdi

Maliyet Ve Gider Analizi Eğitimi Haber Jender (jeneratör Sanayicileri Ve Güç Sistemleri Derneği) İlk Genel Kurulunu Gerçekleştirdi12 Temmuz’da gerçekleştirilen ilk genel kurul toplantısıyla kurulan Jender (Jeneratör Sanayicileri ve Güç Sistemleri Derneği), Türkiye jeneratör imalat sanayisinin gücünü ve potansiyelini tüm dünyaya duyurmayı hedefliyor. Sektörün lider firmalarının çalışmalarıyla kurulan Jender, “Kesintisiz Enerji ve Gücün Kaynağı” olarak, 1.5 milyar dolarlık ciroya sahip ve 180’e yakın ülkeye ihracat yapan Türkiye jeneratör ve güç sistemleri imalat sektörünü temsil etmektedir.

Sektörün Gücü ve Hedefleri

Türkiye jeneratör imalat sanayisi, dünya dizel jeneratör sektörünün %6’sını gerçekleştirmekte olup, 75-375 kVA güç aralığında dünya genelinde ikinci sırada yer almaktadır. Dünyanın en büyük jeneratör üreticileri arasında bulunan Jender üyesi Türk jeneratör üreticileri, dünya genelinde rekabetçi bir konuma sahiptir. Türkiye’de 20’den fazla ana üretici, 10.000 kişiye direkt, 40.000 kişiye ise dolaylı olarak istihdam sağlamaktadır. Toplamda 1.000’den fazla üretici ve tedarikçi ile sektör, 100.000’den fazla kişiye iş imkanı sunmaktadır.

Sektörün hedefi, Türk markalı jeneratörleri dünya genelindeki 200 ülkeye ulaştırmaktır. Şu anda, global pazarda 800 milyon USD’lik yurt içi ve ihracat satışı ile %5’lik bir paya sahiptir. Türkiye’nin toplam ihracatının %2,4’ü, dizel jeneratör ihracatı ile karşılanmaktadır.

Jender’in Misyonu

Jender, Türkiye’deki jeneratör üreticilerinin küresel pazarlardaki potansiyelini ortaya çıkarmak, Türk markası algısını güçlendirmek ve bu üreticileri daha etkin oyuncular olarak konumlandırmak amacıyla kurulmuştur. Ana amacımız, yüksek ihracat potansiyeli ile ülkemizin cari dengesine pozitif katkı sağlayan jeneratör, kojenerasyon, trijenerasyon, yenilenebilir enerji bağlantılı hibrit sistemler, gazlı ve hidrojen yakıtlı güç sistemleri, elektrik depolama, alternatör, konteyner, kontrol sistemleri ve diğer güç sistemleri ana bileşenlerini üreten firmaları bir çatı altında toplayarak;

  1. Sektörün sorunlarına çözümler bulmak,
  2. Kalite ve kapasite gelişimini sağlamak, Türk malı itibarını artırıp katma değerli ürün ve hizmet sunma, net ihracat kabiliyetini geliştirmek,
  3. Sektör ile ilgili yurt içinde ve yurt dışında bulunan kamu, kurum ve ilgili diğer kuruluşlarla iş birliğinde bulunmak,
  4. Teknik ve düzenleyici mevzuat ve standartların gelişimine katkıda bulunmak,
  5. Sektörün gelişimine dair eğitim, sertifikasyon, çalıştay, kongre vb. etkinlikler düzenlemek.

Jender olarak, Türkiye jeneratör ve güç sistemleri imalat sektörünün gelişimi ve dünya pazarındaki etkinliğini artırmak için var gücümüzle çalışacağız.

Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Rıdvan Özer’in Mesajı

Maliyet Ve Gider Analizi Eğitimi Haber Jender (jeneratör Sanayicileri Ve Güç Sistemleri Derneği) İlk Genel Kurulunu GerçekleştirdiYönetim Kurulu Başkanı Sayın Rıdvan Özer, “Jender olarak, Türkiye jeneratör ve güç sistemleri imalat sektörünü dünya çapında en iyi şekilde temsil etmek ve Türk markalı jeneratörlerin kalitesini ve itibarını artırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Hedefimiz, sektörümüzü küresel pazarlarda daha rekabetçi bir konuma taşımak ve ülkemizin ekonomik dengesine pozitif katkı sağlamaktır.” dedi.

Alım Talebi: Plastik Kırma Makinesi

Alım Talebi Plastik Kırma Makinesi

Bir firmamız için, saatte en az 500 kg. kırma kapasitesi olan, CE ve ISO9001:2008 belgelerine sahip, plastik kırma makinesi alımı yapılacaktır. Teslim yeri İstanbul – Tuzla olup, ödeme şekli vadelidir.

İlgili olan üretici ya da satıcıların, diğer teknik detaylar için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Plastik Kırma Makinesi

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (600 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.