Permakültür ve Doğa

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Permakültür Ve Doğa

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Permakültür Ve Doğa

Emine KORKMAZ

Ağaç, çiçek ve yeşillik medeniyet demektir.

Mustafa Kemal Atatürk

Biz doğanın varlığını unuttukça doğa bize farklı dönüşler yapıyor, herkes doğaya ekleme yapıyor fakat yanlış yerlere, yanlış şekilde …

Ve bir gün birileri çıkıyor bunlarla mücadele ederken bir terim yaratıyor, ne midir bu terim,  ‘Permakültür’.

Yaşamımıza giren Permakültürü önce kelime anlamıyla tanımlamakla başlayayım;

Permakültür; “kalıcı (permanent) tarım (agriculture)” olarak da bilinir ve doğadan esinlenmiştir. Avustralyalı bilim adamları Bill Mollison ve David Holmgren tarafından 1970’lerde geliştirilen bu yöntem, doğal ekosistemlerin tasarım ve yönetim prensiplerini insan faaliyetlerine uygular. Permakültür, biyoçeşitliliği desteklemeye, toprak verimliliğini artırmaya, enerji tasarrufuna, insan gücünün az kullanıldığı ve suyun etkin bir şekilde kullanımını sağlamaya odaklanır.

Biraz daha bahsedecek olursam; permakültür, bahçe tasarımından ev yapımına, su yönetiminden enerji üretimine kadar geniş bir uygulama alanına sahiptir. Bir permakültür bahçesi, yabani bitkilerin, sebzelerin ve meyvelerin uyumlu bir şekilde yetiştirildiği, suyun verimli kullanıldığı ve toprağın sürekli olarak beslendiği ve tarıma katkısı olan faydalı böceklere de zarar vermeden oluştuğu bir sistemdir. Ayrıca, permakültür sadece ormanlarda değil; bahçelerimizde, balkonlarımızda doğal malzemelerle yapılarak enerji tasarrufu sağlar ve atıkların minimum düzeyde olmasını hedefler. Böylelikle kendi ihtiyaçlarımızı da kendimiz tasarlayarak  karşılamış oluruz. Tasarım da iyi bir gözlemden geçmektedir, iyi bir gözlem sonucunda yani nereye ne şekilde tasarlayacağımızın fizibilitesini yaparsak bize sürekli fayda sağlayan uzun ömürlü bir orman yaratmayı da sağlamış oluruz. Neden kendi ormanımızı kendimiz yaratmayalım..

Sürdürülebilirlik ve permakültür bu ikisi birlikte düşünüldüğünde daha sağlıklı ve  dengeli bir gelecek için rehberlik ederken, insanların doğayla uyumlu bir şekilde yaşamalarını ve doğal kaynakları koruyarak gelecek nesillere aktarmalarını sağlayan önemli araçlardır diyebiliriz. Herkesin minimum düzeyde dahi olsa permakültür prensiplerini benimsemesi demek; çevresel etkilerimizi azaltmamıza ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturmamıza yardımcı olur.

Mars’ta yeni bir yer kurmayı hedeflerken, Dünya’da olup bitenlere kayıtsız kalamayız, doğa sesini yükseltirken onun beklentilerine kulak verip dengeyi sağlamak en temel görevimiz olmalıdır..

Genel Tatil Olan Bayram Gününe Rastlayan Mazeret İzni Nasıl Kullandırılmalıdır ?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Genel Tatil Olan Bayram Gününe Rastlayan Mazeret İzni Nasıl Kullandırılmalıdır

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Genel Tatil Olan Bayram Gününe Rastlayan Mazeret İzni Nasıl KullandırılmalıdırKıymetli Satınalma Dergisi okurları, bu haftaki yazımıza geçmeden önce, Kurban Bayramımızı en içten dileklerimle kutlar, sevdiklerinizle beraber sağlık, sıhhat, mutluluk, başarı ve neşeyle nice bayramlara ulaşmamızı temenni ederim.

İşçilerin yıllık ücretli izin hakkının dışında işin gereklerinden kaynaklanmayan ve kendi özel yaşamlarını ilgilendiren nedenler ile işe gelememeleri durumunda ücretli mazeret izin hakları da bulunmaktadır.

İşçilere verilen mazeret izinleri daha önce ücretsiz iken, 4 Nisan 2015 tarihli ve 6645 sayılı yasada yapılan değişiklik sonucunda, 4857 sayılı İş Kanunu’nun Ek-2’nci maddesi ile ücretli hale getirilmiştir. Buna göre, işçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli mazeret izni, verilir. Ayrıca, işçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar ücretli izin verilir.

4857 sayılı Kanunda ücretli hale getirilen mazeret izinleri iş günü olarak değil,  gün olarak düzenlendiğinden hafta ve genel tatil günleri ile çakışması halinde, tatil günleri mazeret izin günlerinden düşülmez. Örneğin, cuma günü eşi vefat eden işçiye verilen üç günlük mazeret izninin bir gününün tatil gününe (pazar) rastlaması durumunda, hafta tatili günü mazeret izin gününü uzatmaz. Mazeret izin süresi pazartesi günü sona erer.

İşçinin mazeret iznini kullanılabilmesi için mazeretini belgelemesi ve işverene ibraz etmesi gerekir. Örneğin evlilik halinde evlenme belgesini, vefat halinde ise ölüm belgesini işverene ibraz etmelidir.

Diğer taraftan, mazeret izinleri olaya bağlı bir hak olup, kural olarak doğduğu anda kullanılması gerekir. Nitekim Yargıtay, “Mazeret izinleri kural olarak doğduğu anda kullanılması gerekir. Kullanılmadığı taktirde yıllık ücretli izin gibi ücrete dönüşmez. Kaldı ki dosyada davacının açıkça bu izni kullanmayacağına dair beyanı mevcut olup nikah izin ücreti talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır” demek suretiyle ücretli mazeret izinlerinin kullanılmadıkları taktirde yıllık ücretli izne dönüşmeyeceğine hükmetmiştir[1].

Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunu’nda açıklık olmamakla birlikte, yıllık izin süresine rastlayan evlenme, ölüm, doğum, doğal afetler, seminer ve diğer nedenlerle işçiye verilmesi gereken diğer izinler de yıllık ücretli izin günlerinden sayılmamalıdır. Bu izinlerin ücretli ya da ücretsiz olmasının bir önemi de yoktur[2]. Peki, işçi yıllık ücretli izin hakkını kullanırken eşinin vefat etmesi halinde, mazeret iznini talep edilebilir mi? Mazeret izin hakkı olayın gerçekleşmesine bağlı bir hak olması nedeniyle işçi yıllık izinde iken de ölüm mazeret izni talebinde bulunabilir ve bu izin yılık ücretli izne mahsup edilemez. Zira yıllık ücretli izin ile ücretli mazeret izinleri iç içe geçmez ve yıllık izne mahsup edilemez. 4857 sayılı Kanuna göre de, “işveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez (m.56/4).

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Genel Tatil Olan Bayram Gününe Rastlayan Mazeret İzni Nasıl KullandırılmalıdırSonuç olarak, 4857 sayılı Kanun’un Ek 2’nci maddesinde ücretli mazeret izinleri, iş günü olarak değil, gün olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle işçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli mazeret izni verilir. Ücretli mazeret izinlerinin hafta ve genel tatil günlerine rastlaması halinde, tatil günleri mazeret izin günlerinden düşülmez. Ayrıca mazeret izin günleri kural olarak doğduğu anda kullanılması gerekir ve işverenin bu talebi geri çevirme hakkı bulunmamaktadır. Mazeret izinlerinin kullanılması gereken tarihler belli olduğu için bu sürelerde kullanılmayan izinler daha sonra kullanılmak üzere talep edilemez.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] Y9HD.9.3.2016 T., E.2014/30441, K.2016/5377 Legalbank.

[2] İNCİROĞLU, Lütfi, Sorulu Cevaplı İş Hukuku Uygulaması, 5. Baskı, İstanbul 2023, s.429 vd.

KOSGEB’ten “Yeşil Sanayi Destek Programı” Kapsamında 14 Milyon TL’ye Kadar Destek

Sürdürülebilir Satınalma Ve Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Kosgeb'ten “yeşil Sanayi Destek Programı” Kapsamında 14 Milyon Tl'ye Kadar Destek

Yeşil Sanayi ve Yenilenebilir Enerjiye Büyük Destek

Sürdürülebilir Satınalma Ve Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Kosgeb'ten “yeşil Sanayi Destek Programı” Kapsamında 14 Milyon Tl'ye Kadar DestekKüçük ve orta ölçekli işletmelerin yeşil dönüşümünü verimli bir şekilde gerçekleştirmelerine katkı sağlanması amacıyla çağrıları açıklanan, “Yeşil Sanayi Destek Programı” ve AB’nin sağladığı IPARD destekleri kapsamındaki “Yenilebilir Enerji” başlığında destekten yararlanmak için başvuru süreçlerinin önemine dikkat çeken Bikem İnce İnanç, proje teklif detaylarını anlattı.

“Türkiye Yeşil Sanayi Projesi” kapsamında KOBİ’lerin yeşil dönüşümünü verimli bir şekilde gerçekleştirmelerine katkı sağlamak amacıyla “Yeşil Sanayi Destek Programı” KOSGEB tarafından 14 Milyon TL’ye kadar destek fırsatı sunuyor. KOBİ’lerin; Enerji Verimliliği, Su Verimliliği, Hammadde Verimliliği, Sürdürülebilir ve İklime Dayanıklı Atık Geri Dönüşümü, Endüstriyel Simbiyoz ve Döngüsel Ekonomi konu başlıklarında hazırlayacakları projelere istinaden sunulan destek, birçok fırsatı da beraberinde getiriyor.

‘Başvuru sürecinde takip şart’

Sürdürülebilir karlılık için bu projelerin KOBİ’lere can suyu olduğunun altını çizen Finansal Yönetim Danışmanı Bikem İnce İnanç:’ KOSGEB’in yeni “Yeşil Sanayi Destek Programı” kapsamında, çevre dostu projeler geliştiren işletmelere 14 milyon TL’ye kadar destek sağlanıyor. Bu program, enerji verimliliğini artıran, atık yönetimini iyileştiren ve karbon ayak izini azaltan projeleri desteklemeyi amaçlıyor.

Ayrıca, IPARD Programı da kırsal kalkınma projelerinde 81 il için 500 bin Euro’ya kadar yenilenebilir enerjiye destek sunuyor. IPARD, bu destekle ekonomik kalkınmayı teşvik etmektedir. Bu desteklerden yararlanmak isteyen işletmelerin, projelerinin çevresel etkilerini ve sürdürülebilirlik unsurlarını net bir şekilde ortaya koymaları gerekmektedir. Her iki programın belirlediği kriterlere uygun şekilde başvuru dosyalarını eksiksiz hazırlamak da büyük önem taşımaktadır. Yeşil Sanayi Destek Programı ve IPARD desteği, işletmelerin hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirliklerini artırmaları için önemli fırsatlar sunmaktadır.

Sürdürülebilir Satınalma Ve Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Kosgeb'ten “yeşil Sanayi Destek Programı” Kapsamında 14 Milyon Tl'ye Kadar DestekBu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek için başvuru sürecinde dikkat edilmesi gereken tüm adımları planlamak ve gerekli belgeleri hazırlamak gerekmektedir. Desteklerin zaman kısıtı da bulunmaktadır, bu nedenle başvurularda son başvuru tarihine dikkatedilmelidir. Bu fırsatlardan yararlanarak hem çevresel etkilerinizi azaltabilir hem de işletmenizin rekabet gücünü artırabilirsiniz.’ İfadelerine yer verdi.

 

– – – – – – –  – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –

Sürdürülebilirlik Eğitim Programları

Standart eğitim programı Sürdürülebilirlik Tedarik Zinciri Yönetimi
 2 gün ve Genişletilmiş Sürdürülebilirlik Eğitim Programı ise 6 tam gün üzerinden gerçekleştirilmektedir.

Sustainability Supply Chain1. gün- Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
2. gün- Döngüsel Stratejiler ve KPI’lar
3. gün- Kurumsal Sürdürülebilirlik
4. gün- Etik ve Davranış Kuralları
5. gün- Sürdürülebilirlik Raporlaması
6. gün- Sürdürülebilir Pazarlama

Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL
merdal@istanbul.edu.tr

Satınalma ve Tedarik Zinciri Eğitim Kataloğu
Eğitim kataloğunu indirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Şehir dışı eğitimlerde uçak ve otel konaklama organizasyonu eğitim alan firma tarafından karşılanmaktadır.

Eğitim Gün Planı: 9:30 – 12:30, 1 saat öğle arası, 13:30 – 16:30

Şirketiniz için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

–  –  –  –  –  – –  – – – – –  – – – – – – – – – – — – – – – – – – – — –

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Hizmeti

Şirketinizin Sürdürülebilirlik Yolculuğu ve Net Zero Hedeflerine Ulaşmasında Rehberlik Ediyoruz.

Yalın bir sürdürülebilirlik raporu, satış, iletişim, pazarlama, halkla ilişkiler, insan kaynakları ve yatırımcı ilişkilerinizde etkin şekilde kullanılabilir. Sürdürülebilirlik raporu, ölçtüğünüz, yönettiğiniz ve güncel verilerle desteklenen odaklanmış sürdürülebilirlik faaliyeti gerçekleştirdiğinizi ifade etmektedir.

Sürdürülebilirlik Raporlama hizmeti için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

Sürdürülebilirlik Raporu

  • AB Direktifleri & Mevzuat
  • Uçtan Uca ESG Kriterleri
  • Strateji ve Eylem Planları
  • Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi
  • Green Sourcing
  • Üretim ve Emisyon Hedefleri
  • Uluslararası Standartlar
  • ISO 14001 : ISO 14046, ISO 14064
  • ISO 26000 
  • ISO 20400
  • Sürdürülebilir Stratejiler

Sürdürülebilirlik raporu kolayca anlaşılabilir olmalı. Tüm paydaşlarınızın
– müşteriler
– potansiyel iş ortakları ve tedarikçiler
– yatırımcılar ve
– yeteneklerin (İK) ilgisini çekmeli ve saygı uyandırmalıdır.

Bayramın Finansmanı

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Bayramın Finansmanı

Bayram Mesajı

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Bayramın FinansmanıLütfen ısrar etmeyiniz,

Bugünkü yazımda;

  • finans,
  • dış ticaret,
  • enflasyon,
  • carry trade,
  • emeklinin durumu,
  • emeklinin maaşının yetersiz oluşu,
  • piyasadaki fiyat artışlarını

gündeme getirip sizlerin düşüncelerini karartmak istemiyorum.

Bugün bayram ve konuşacağımız konu da bayram olsun.

Her gününüzün bayram güzelliğinde geçmesi dileğiyle, sağlıklı günler dilerim.

Bayramın Finansmanı

Hep dış ticaretin finansmanı veya ihracatın finansmanından bahsedecek değilim bu bayram gününde. Bayramda “bayramın finansmanından” bahsetmemiz gerek.

Babalar, dedeler ve eli öpülesi büyükler. Malum enflasyon artınca çocuklarımıza ve torunlarımıza vereceğimiz bayram cep harçlığı tarifesi de değişti ve yukarı yönlü artış gösterdi.20 Liralık Banknot Görsel

Geçmiş zaman olur ki ;

El öpme tarifesi 20 Türk Lirası iken

Bugün ise torunun, dedesinin el öpme tarifesi yükseldi.

Toruna kalsa ne verirsek onu alıyor ve kumbarasına atıyor ama, torunun el öpmesi sonrası anneannesi veya annesinin yönlendirmesi ile torunun el öpme tarifesi iki adet 200 Lira oldu.

200 Liralık Banknot GörselDedeler, iki adet 200 Liralık banknot cep harçlığına da şükredin. Öyle inanıyorum ki gelecek bayram en yüksek banknot 500 Lira veya 1.000 Lira olursa, o zaman torunların ve çocukların el öpme tarifesi de tavanda olan banknot üzerinden yapılması gerekir.

Eh ne yapalım, enflasyonla birlikte, tedavüle çıkacak yüksek küpürdeki banknotlar ile öncelikle dedeler ve babalar biraz terleyecek. Umarım torunlara bayram harçlığı verirken dedelerin cebine akrep girmez.

Torunların Finansman Kaynağı

Gördünüz değil mi… Hep iş odaklı olmadım, enflasyon, carry trade,  falan filan gibi baş ağrıtan konulara değinmedim ve sadece bayramın finansmanı ve torunların finansman kaynaklarına değindim.

Sağlıkla kalın. Her gününüz bayram güzelliğinde geçsin.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Bayramın FinansmanıReşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi

Abdi İbrahim’den 300 Kişiye İstihdam Fırsatı

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Abdi İbrahim’den 300 Kişiye İstihdam Fırsatı

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Abdi İbrahim’den 300 Kişiye İstihdam FırsatıTürk ilaç sektörünün lideri Abdi İbrahim, saha kadrosunu 300 kişilik yeni bir işe alımla güçlendirecek. Abdi İbrahim halihazırda 2200’ü aşkın kişi ile Türkiye’nin en fazla “Tıbbi Tanıtım Temsilcisi” istihdam eden ilaç şirketi konumunda. Şirket, gençlere öncelik tanıdığı istihdam stratejisi ve ülkenin her yerine yenilikçi ilaçlarını temin etme hedefini birleştirerek iş başvurularını 5 Haziran’da almaya başladı. Yeni işe alım programının son başvuru tarihi 23 Temmuz 2024. 

Abdi İbrahim İnsan Kaynakları, Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Dr. M. Oğuzcan Bülbül, “Gençlere yönelik yatırımın Türkiye’nin geleceğine yatırım olduğuna inanıyoruz. Yeni işe alım paketimiz ile iş hayatının başındaki gençlerimize parlak bir kariyerin kapılarını aralıyoruz” dedi. 

TÜRKİYE’NİN iyileştiren gücü Abdi İbrahim, Türkiye ekonomisine ve istihdama katkı sağlamaya devam ediyor. Kariyerine iyi bir başlangıç yapmak isteyen yeni mezun adayların önceliklendirildiği Tıbbi Tanıtım Temsilcisi pozisyonuna başvuru için bazı koşullar ise şöyle:

  • 20-36 yaş arasında,Ai Logo Dikey
  • Üniversite mezunu,
  • Yenilikçi, eğitime ve gelişmeye açık,
  • B sınıfı ve üzeri ehliyeti olan,
  • İlaç sektöründe bu pozisyonda deneyimi olmayan ve İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri, Konya, Antalya, Bursa, Gaziantep illerinde ikamet eden veya bu şehirlerde çalışabilecek adaylar.

“Büyümeye Devam Ediyoruz. Hedefimiz Her Zaman İlkleri Başarmak”

Oğuzcan Bülbül, Anadolu Efes

Abdi İbrahim İnsan Kaynakları, Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Dr. M. Oğuzcan Bülbül istihdam paketi için şöyle dedi: “Abdi İbrahim’in insan kaynakları politikası, iş stratejisi ve hedeflerimize paralel olarak titizlikle tasarlanıyor. Biz iş sonuçlarımızı sadece rakamlarla açıklamıyoruz. Ülkemize olan borcumuzun da bilincinde olarak yaptığımız yatırımları ve istihdam politikalarımızı ülkemizin refahına, insanlarımızın sağlığına ve mutluluğuna bir katkı olarak da planlıyoruz. Son beş yılda global ve yerel pazarlarda yaşanan zorluklara rağmen büyümeye ve başta biyoteknoloji alanı olmak üzere her alanda yatırım yapmaya devam ediyoruz. Uluslararası pazarlarda, fabrikalarımızın olduğu Kazakistan ve Cezayir dışında 17 ülkede kendi markamızla pazarlama ve satış faaliyeti gösteriyor ve bu ülkelerde bayrağımızı dalgalandırmaya devam ediyoruz. Yeni işe alım programımız da bu yaklaşımımızın güçlü bir yansıması. Türkiye’de genç istihdamının artmasını, kariyerlerine bizimle başlayan yetkinlik sahibi gençlerin ileride yurt dışı operasyonlarımızda da devam edebilmesini çok önemsiyoruz. Dolayısıyla, insan kaynakları politikamızda gençler ve onların gelecekte Abdi İbrahim adına ilklere imza atmaları için ihtiyaç duyacakları yetkinlikleri kazanabilmeleri çok önemli bir yer tutuyor. Gençlere yönelik yatırımı Türkiye’nin geleceğine yatırım olarak görüyoruz ve yeni işe alım paketimiz ile iş hayatının başındaki gençlerimize parlak bir kariyerin kapılarını aralıyoruz.”

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Abdi İbrahim’den 300 Kişiye İstihdam FırsatıBaşvurular Kariyer.net Tıbbi Tanıtım Temsilcisi İş İlanı üzerinden gerçekleştirilecek.   (https://www.kariyer.net/is-ilani/abdi-ibrahim-ilac-sanayi-ve-ticaret-a-s-tibbi-tanitim-temsilcisi-3867084)

Bu Yıl Unda 1,5 Milyar Dolarlık İhracat Hedefleniyor

E Satınalma Yazılımı Haber Bu Yıl Unda 1,5 Milyar Dolarlık İhracat Hedefleniyor

E Satınalma Yazılımı Haber Bu Yıl Unda 1,5 Milyar Dolarlık İhracat HedefleniyorTürkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkan Yardımcısı, Güneydoğu Un Sanayicileri Derneği (GUSAD) Başkanı ve Beşler Un Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mesut Çakmak, bu yılki rekolte, son açıklanan buğday taban fiyatları ve un ihracatı ile ilgili önemli öngörülerde bulundu.

Bazı bölgelerde yaşanan yağış azlığının, yıllık buğday rekoltesini olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken Mehmet Mesut Çakmak, 2024’te buğday rekoltesi tahminlerinin yaklaşık 20 milyon ton, un ihracatında ise yıllık hedefin 1.5 milyar dolar olduğunu söyledi. Buğday hasadına ve un ihracatına yönelik değerlendirmelerde bulunan Çakmak, geçtiğimiz sene son yılların en yüksek buğday rekoltesinin gerçekleştiğini, bu yıl ise özellikle İç Anadolu’da yağışların azaldığını ve buna bağlı olarak rekoltede düşüş yaşanacağını dile getirdi. Çakmak, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden ise üretim beklentilerinin yüksek olduğunu ifade ederek, “Bu sene bölgemizde buğday üretiminde yüzde 10 artış bekliyoruz, yağış ortalaması çok iyiydi. Bölgemizde bu sene ekinin yüzde 65’i makarnalık buğdaydan oluşuyor. Dünyanın en iyi makarnalık buğdayı bölgemizde yetişiyor” dedi.

“Piyasada buğday stoğu yok”

Çiftçilerin devlet desteklerine daha fazla erişmesi gerektiğini kaydeden Çakmak, “Devlet her sene çiftçiyi desteklemek adına alımlarını artırıyor. Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) geçen yıl 13.5 milyon ton buğday satın aldı. Bu sene alımların artarak devam etmesini bekliyoruz. Piyasada şu an fazla stok yok. Bu sene faizler yüksek olduğu için kimsenin stok şansı yok” dedi.

Türkiye’nin un ihracatında yılın ilk çeyreğinde 1 milyon 23 bin ton ile yüzde 25 ihracat artışı gerçekleştirdiğini söyleyen Çakmak sözlerini, “Ülkemiz un ihracatı nda 15 yıldan beri dünya şampiyonu. 1,5 milyar dolarla seneyi kapatırız diye düşünüyorum” şeklinde tamamladı.

“Buğday üreticisinin her zaman desteklenmesinden yanayız”

Çakmak, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın son açıkladığı 2024 yılı Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) hububat alım fiyatları ve fark ödemesi destekleri hakkında da şu görüşlere yer verdi:

E Satınalma Yazılımı Haber Bu Yıl Unda 1,5 Milyar Dolarlık İhracat Hedefleniyor“Buğday, insanların temel besin maddesi olarak dünya genelinde ekim ve üretim bakımından ilk sırada yer almaktadır. Ülkelerin ve tabii ki Türkiye’nin tarım ve üretiminde de stratejik önem taşımaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2024 yılı ekmeklik buğday taban fiyatını, fark ödemesi ile beraber ton başına 11.000 TL olarak belirlemesini memnuniyetle karşılıyoruz. Bu kararın üreticilerimize önemli bir destek sağlayacağını ve sektörde sürdürülebilirliği artıracağını düşünüyoruz. Buğday üreticisin her zaman desteklenmesinden yanayız.”

Bir Satınalma Hikâyesi

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Bir Satınalma Hikâyesi

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Bir Satınalma HikâyesiKıymetli Satınalma Dergisi okurları, bu haftaki yazımıza geçmeden önce, Kurban Bayramımızı en içten dileklerimle kutlar, sevdiklerinizle beraber sağlık, sıhhat, mutluluk, başarı ve neşeyle nice bayramlara ulaşmamızı temenni ederim.

Her alımın bir hikâyesi vardır ve her satınalmacı aynı zamanda bir hikâye yazarıdır. Satınalma talebinin gelmesiyle birlikte hikâye başlar ve sürecin sonunda genelde mutlu sonla biter.

Satınalma ile ilgili tüm iş ve işlemlerin not alınması, arşivlenmesi, hem dijital ortamda hem de dosya ve klasörlerde çok önemlidir. Hem gerektiğinde geriye dönüp bakmak hem de hesap verilebilirlik açısından. Ama en ufak detayı bile atlamadan notlar almak gerekir. Unutmayın bir satınalmacının gücü ve etkinliği bununla ölçülür.

“Bilgi en büyük güçtür”

Örnek bir alımın hikâyesini anlatarak olayın kafanızda daha iyi canlanması sağlamaya çalışacağım.

Rulman Yatatklı GörselGeçtiğimiz Nisan ayının ilk günleriydi. ERP üzerinden bir makine imalatı projesi için 4 adet yataklı rulman alım talebi geldi. Öncelikle daha önce bu yataktan alınmış mı, alındıysa ne zaman, hangi proje için ve kaça alınmış diye arşivimi taradım. Sonrasında stoğumda var mı diye baktım. Stoğumda olmadığını görünce alım sürecini başlattım.

İlk aşamada en önemli konu, talep kimden gelirse gelsin, yazılı, e-posta veya ERP üzerinden gelmesi gerekir. Bir satınalmacı olarak sözlü veya telefonla sakın talep almayın, o talebi teklife veya siparişe dönüştürmeyin. Rahatlıkla takip edebileceğiniz “sipariş ayak izi” niz olsun.

Gördüğünüz gibi buraya kadar ki kısımda şu soruları cevaplayarak hikâyeyi yazmaya başladım.

  • Kim talep etti? Talep edenin bir üst amiri talebi doğruladı ve onayladı mı?
  • Hangi proje için talep edildi?
  • Daha önce bu ürün alınmış mıydı? Kaç adet, hangi proje için, hangi tedarikçiden, hangi markalardan ve kaça alınmıştı?
  • Bir önceki alımın hikâyesi neydi?
  • Alım için ne kadar süremiz olduğu söylendi? Yoksa çok acil mi istendi?
  • Talep edilen ürün için belirli bir marka isteniyor mu?
  • Ürünle ilgili görsel, çizim var mı? Yoksa standart bir ürün mü?
  • Daha sonraki projelerde lazım olabileceği veya herhangi bir aksilik ihtimaline karşı iki adet stoğa da almam gerekir mi?

Sırada teklif alma süreci vardı. En az üç firmadan teklifleri aldım. Bu teklifleri termin, fiyat, kalite, firma geçmişi, ödeme koşulları, teslimat şartları gibi birçok açıdan karşılaştırıp alacağım firmayı pazarlık neticesinde titizlikle seçtim. Seçimimde daha önce kullandığım tedarikçi profilimdeki şartlar etkili oldu. Üç tedarikçiden birisi geçenlerde fuarda tanıştığım bir firmaydı, bu vesile ile onun da performansını görmek istedim.

Doğal olarak; kolay ulaşılabilen, hızlı geri dönüş sağlayan, sertifika sunabilen, uygun fiyat ve ödeme vadesi olan, hızlı ve düzenli sevkiyat yapan, daha sonra tekrar alma ihtimaline karşı stoklu çalışan, teknik destek alabileceğim, gerekirse kolay iade alabilecek, YOK kelimesini kullanmayan firmayı seçtim. Kısacası; en kaliteli ürünü, en kısa zamanda, en uygun fiyata, en iyi şartlarda almış oldum.

Teklifi onayladıktan iki gün sonra ürünler elime ulaştı. Depo görevlisi arkadaşım malzemeyi irsaliyesi ile teslim alıp sisteme kaydını yaptı. İlgili birimlere ürünün geldiği bilgisini verdim ve ürünleri imalat ve montaj kısmına sevk ettim. Peşin, ön ödemeli, kısa vadeli bir alım olmadığı için muhasebeye önden bilgi verme gereği duymadım. Zaten altmış günlük vadeli ve düşük maliyetli alım olduğu için zamanı gelince muhasebe ödeme planına alır diye düşündüm. Eğer DBS ile veya kısa vadeli ve yüksek meblağlı bir alım olsaydı, siparişe dönüştürmeden önce mutlaka muhasebeden ödeme durumunu öğrenir ona göre pozisyon alırdım.

Bu aşamada bazen başımıza ilginç şeyler gelebilir. Kargo ile geldiyse bazen paketi yırtılmış veya ürün hasarlı gelebilir. Hatta kargo şirketinin isim benzerliğinden dolayı başka bir firmaya teslim ettiği bile olabilir. Kendi aracımı ürünü almak için yönlendirmişsem aracın yolda lastiği patlayıp vakit kaybedebilir.

Bu hikâyedeki sipariş kısa terminli bir üründü. Uzun terminli siparişlerde teslim zamanı yaklaştıkça son durum ve gidişat hakkında bilgi edinmek, aksilik olup olmadığını öğrenmek gerekir. Yoksa kötü sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Zaten bu tip siparişleri sözleşmeye bağlamak ve gecikmede cezai müeyyide koymak gerekebilir.

Bütün olası aksiliklerin hikâyeye mutlaka yazılması gerekir. Mesela size ürünün neden geç kaldığı sorulduğunda “aracın yolda lastiği patlamıştı” diyebilmelisiniz. Yine aynı şekilde neden ürün arızalı geldi diye sorulursa “kargodan geldiğinde ürün zarar görmüştü” şeklinde cevap verebilmelisiniz.

Aynı gün veya birkaç gün sonra ürünle ilgili fatura sisteme düştü. Bu şamada da satınalmacı olarak faturayı kontrol ettim, irsaliye ve teklifle uygunluğunu teyit edip onayladıktan sonra bir üst onaya ve muhasebeye yönlendirdim.

Bütün bu hikâyeler sizin tecrübenizdir. Alımlarınız genel giderlerin ve projelerin maliyetlendirilmesinde yer almak ve daha sonra rapora yansımak üzere kayıt altına alınmıştır. Aynı zamanda hikâyeler tedarikçilerinizin hanesine artı veya eksi puan olarak yazılır.

Sadece bir kalem malzemenin alınmasıyla ilgili yazdığımız bu hikâyenin uzunluğu siz yanıltmasın. Bu hikayenin yazılması için satınalmacının 1-2 gün süresi vardır önünde. Çünkü sırada yazılmayı bekleyen yüzlerce hikâye vardır ve günün sonunda bir roman yazmış olur satınalmacılar. Ayda 25 roman…

Görüldüğü gibi neyi, ne zaman, ne için, neden, kimden, nerden, ne amaçla, hangi projeye, nasıl aldınız, kimin talebiydi gibi sorulara yanıtlar aradık hikâyemizde. Gazetecilikte geçerli olan 5N1K kuralını işlettik. Artık gönül rahatlığı ile önünüze bakabilir ve ileride yeri geldiğinde bu siparişle ilgili tüm sorulara net yanıtlar sunabilir ve en önemlisi de yöneticilerinize rahatlıkla hesap verebilirsiniz. Yaptığınız bu şeffaf alım süreci ve yazdığınız hikâye sizi güvenilir kılar. Zaten bizim görevimiz çalıştığımız firmanın maliyetlerinin azalmasına ve karlılığına etki etmektir. Bu yüzden izlenebilir ve sürdürebilir bir satın alma yapmak görevimizdir.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Bir Satınalma HikâyesiDiğer bir önemli konu da satınalmacının kendi mesleği ile ilgili yeterliliğinin yanı sıra aldığı malzemelerle ilgili de asgari teknik bilgiye sahip olmasıdır.

Bu yazımda Cemil Çınar’ın “Hikâye Anlatıcılığı” kitabından esinlendim. Kendisine teşekkür ederim.

Cavit SOY

Tedarik Zinciri Departmanı için Misyon ve Vizyon İfadeleri Nasıl Yazılır?

Tedarik Zinciri Departmanı Için Misyon Ve Vizyon İfadeleri Nasıl Yazılır

Stratejik yönetim; işletmenin iç çevresi (mikro çevre; kaynakları, yetkinlikleri vb.) ve dış çevre (makro çevre; faaliyet gösterdiği hedef pazarlar, küresel koşullar vb.) arasında uyum arayışı ile ilgilidir. Stratejik yönetim sürecinde, mevcut durumla ilgili iç ve dış çevre analizlerinin yapılıp gelecek için hedeflerin belirlenmekte ve sonrasında bu hedeflere ulaşmak amacıyla gerçekleştirilecek stratejik aksiyonlar bir plana aktarılarak takip edilmektedir. Bu süreçte ortaya konan misyon ve vizyon ifadeleri çalışanlar, müşteriler ve toplumla paylaşılarak işletmenin mevcut durumu ve gelecek vizyonunu ortaya koymaktadır.

Misyon ifadeleri işletmelerin varoluş amaçlarını yansıttığı, hizmet şekliyle ve hedef kitlesiyle ilgili bilgileri de içeren büyük ölçüde mevcut durumla ilgili olan ifadelerdir. Vizyon ifadeleri ise kısaca işletmenin gelecekte kendini görmek istediği konumun açıklandığı ve uzun vadeli bir perspektifle yazılan ifadelerdir.

Misyon ve vizyon işletmenin geneli için belirlenmekle birlikte departmanlar (fonksiyonlar) bazında da belirlenebilir. Tedarik zinciri yönetimi departmanı için de mevcut durumu ve kuruluş amacını yansıtacak bir misyon ifadesi ve gelecekte fonksiyonun hedeflerini de içeren bir vizyon ifadesi belirlenmesi, departman çalışanlarının farkındalığını arttıracak, performansa katkı sağlayacak ve departmanın gelişimini destekleyecektir.

Misyon ve vizyon ifadelerinin yazımı ile ilgili yönergeleri aşağıdaki görselde inceleyebilir ve kendi tedarik zinciri departmanınız için misyon-vizyon ifadelerinizi oluşturabilirsiniz. Tedarik zinciri stratejilerinizin geliştirilmesi için bir çalıştay da gerçekleştirebiliriz.

Tedarik Zinciri Misyon Ve Vizyonu 1

Tedarik Zinciri Misyon Ve Vizyonu 2

Tedarik Zinciri Misyon Ve Vizyonu 3

Tedarik Zinciri Stratejileri ve Departmanın Mevcut Durumu 

Tedarik zinciri stratejilerinizi ve departmanınızın analizinizi yaparak mevcut durumunuzu ve gelişim fırsatlarını bir raporla ortaya koyabiliriz. Detaylı bilgi için egitim@satinalmadergisi.com adresine e-posta göndermeniz yeterlidir. Eğitimlerimiz için Kurumsal Eğitim Kataloğumuzu indirebilirsiniz.

Dr. Adil ÜNAL
İstanbul Üniversitesi
aunal@istanbul.edu.tr

Eğitim Kataloğu Kurumsal Pazarda Satış Yönetimi

 

 

 

 

Global Ports Holding Tarragona’ya 5.5 Milyon Euro Yatırım Yaptı

Satınalma Eğitimi Global Ports Holding Tarragona’ya 5.5 Milyon Euro Yatırım Yaptı

Satınalma Eğitimi Global Ports Holding Tarragona’ya 5.5 Milyon Euro Yatırım YaptıGlobal Yatırım Holding’in (GYH) bağlı kuruluşu ve dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi Global Ports Holding’in portföyünde bulunan Tarragona Kruvaziyer Limanı’nda yeni terminal için inşa çalışmaları son buldu. Bu yıl 64’üncüsü Tarragona’da düzenlenen MedCruise Genel Kurulu sırasında gerçekleşen yeni terminal binası açılış törenine sektörün önde gelen temsilcileri katıldı.

Açılış töreninde konuşan Global Ports Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mehmet Kutman, “Tarragona Kruvaziyer Limanı için yeni bir yolculuğun başlangıcını simgeleyen, sürdürülebilir kruvaziyer terminalinin açılışını yapmaktan büyük gurur duyuyorum” dedi.

Global Yatırım Holding’in iştiraki ve dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi Global Ports Holding (GPH) portföyünde bulunan Tarragona Kruvaziyer Limanı’nın terminal binasını 5.5 milyon euro yatırımla yeniledi. Bu yıl 64’üncüsü Tarragona’da düzenlenen MedCruise Genel Kurulu sırasında açılışı gerçekleşen yeni terminal binası, işlevsellik, güneş panellerinin kurulumuyla enerji eko-verimliliği ve yolcu konforuna odaklanılarak titizlikle tasarlandı. 300’ü aşkın davetlinin katıldığı Tarragona Kruvaziyer Limanı yeni terminal binasının açılış töreninde 21 kruvaziyer şirketinden 26 temsilci de yer aldı.

Tarragona, Barselona El Prat Havalimanı’na 55 dakika ve Reus Havalimanı’na 15 dakika uzaklıkta bulunan stratejik bir liman olarak öne çıkıyor. Turistik Akdeniz güzergahları için mükemmel bir destinasyonda yer alan Tarragona Limanı yüksek sezonda Barselona Kruvaziyer Limanı’na önemli bir alternatif oluşturuyor.

Sektörün Hedeflerine Öncülük Ediyor

Yeni terminal binasının açılış töreninde konuşan Global Ports Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mehmet Kutman, “5,5 milyon euroluk yatırımla hayata geçirdiğimiz yeni terminal binası, Tarragona için önemli bir ilerlemeyi temsil etmektedir. Yaptığımız yatırımla sektörümüzde ve bölgede kayda değer bir dönüşümün temellerini attık. Kruvaziyer sektörünün 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını en az yüzde 55 oranında azaltma konusunda iddialı hedefleri bulunuyor. Biz de dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi olarak bu hedeflerin gerçekleştirilmesine öncülük ediyoruz. Tarragona’daki yeni terminal binamız güneş panelleri ile enerji ihtiyacına yeşil bir çözüm getiriyor. Yenilenebilir enerji kullanımından doğal kaynakların verimli yönetimine kadar çevre dostu teknolojiler ve uygulamalar hem inşaata hem de limanın gelecekteki faaliyetlerine entegre edildi. Tarragona Kruvaziyer Limanı için yeni bir yolculuğun başlangıcını simgeleyen, sürdürülebilir kruvaziyer terminalinin açılışını yapmaktan büyük gurur duyuyorum. Projeyi sadece 12 ayda tamamlamak için yorulmadan çalışan ekibimize de teşekkür ediyorum” dedi.