Tebrikler ! Hava Kirliliğini Sürdürebiliyoruz

Prof. Dr. Umut Omay
Prof. Dr. Umut Omay
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesidir. İnsan Kaynakları Yönetimi, Çalışma Psikolojisi, Çalışma Sosyolojisi, Sosyal Politika ve Endüstri İlişkileri alanları başta olmak üzere lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde dersler vermekte ve aynı alanlarda ulusal ve uluslararası olarak yayınlanmış çok sayıda çalışması bulunmaktadır.
spot_imgspot_img

7 Gündem Satınalma Dergisi Tebrikler ! Hava Kirliliğini SürdürebiliyoruzSatınalma Dergisi’nde 07 Mart 2024 tarihinde yayınlanan “Sürdürülebilirliğin sürdürebilirliği” başlıklı bir önceki yazımda elektrikli araç üretiminde ve yatırımlarında son dönemde yaşanan gelişmelerden hareketle 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden uzaklaşmakta olduğumuza dikkat çekmeye çalışmıştım (1).

Bu hafta IQAir tarafından yayınlanan “2023 World Air Quality Report” (2023 Dünya Hava Kalitesi Raporu) da ne yazık ki, Hava Kirliliği açısından da 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden uzaklaşmakta olduğumuza ilişkin veriler içermektedir (2).

Söz konusu rapor, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) hava kalitesinin göstergeleri arasında saydığı “PM2.5” ölçütünü esas almaktadır. Bu ölçüt çerçevesinde metreküpte en fazla 5 μm (mikrometre) partikül bulunması ulaşılması hedeflenen hava kalitesi açısından üst sınır olarak kabul edilmektedir (2). “PM2.5” ölçütü basitçe “partiküllerin aerodinamik çapının 2.5 μm’ye eşit veya daha küçük olduğu partikül madde” olarak tarif edilmekte ve sülfür dioksit, karbon monoksit ve nitrojen dioksit seviyesi gibi diğer kirletici ve zehirleyici gazlarla birlikte ele alınmaktadır. PM2.5 ölçütü DSÖ tarafından hava kirliliği tanımlamasında dikkate alınan tek ölçüt olmamakla birlikte partikül miktarını ve büyüklüğünü esas alan bir üst sınır olarak belirlenmiştir (2, 3).

IQAir tarafından hazırlanan 2023 Hava Kalitesi Raporunda 134 ülke ve bölgeden başta şehirler olmak üzere 7,812 yerleşim yeri dikkate alınmış ve çeşitli ölçümler yapılmıştır. Rapora göre 134 ülke ve bölgeden yalnızca 10 tanesi ve yerleşim yerlerinin de yalnızca % 9’luk bölümü iklim değişikliği ile ilişkilendirilen “PM2.5” ölçütüne bağlı hedefi karşılamaktadır (4). Aynı kuruluş tarafından 131 ülke ve bölgeden 7.323 yerleşim yeri esas alınarak hazırlanan “2022 World Air Quality Report” (2022 Dünya Hava Kalitesi Raporu) dikkate alındığında ise 2022 yılında yalnızca 6 ülke ve bölgenin, yerleşim yerlerinin de yalnızca % 10’luk bölümünün DSÖ’nün “PM2.5” ölçütüne uygun olduğu görülmektedir (5).

DSÖ’nün “PM2.5” ölçütüne uyan ülke ve bölge sayısının artması sevindirici olmakla birlikte yerleşim yeri sayısı için aynı şeyi söylemek pek de mümkün değildir. Her ne kadar bazı yerlerde iyileşmeler bulunsa yine bazı yerlerde gerilemeler de söz konusudur. Örneğin 2022 raporunda Bangladeş metreküpte ortalama 65.8 μm partikül ile havası en kirli 5. ülke iken, 2023 yılında metreküpte ortalama 79.9 μm ile havası en kirli ülke haline gelmiştir. Almanya’da ise bir yıl içerisinde ortalama 11 μm’den 9 μm’ye bir düşme yaşanmıştır. Dolayısıyla Almanya açısından hava kalitesinde belirgin bir iyileşme olduğu söylenebilir. Türkiye’de de 1 yıl içerisinde 21.1 μm’den 20.3 μm’ye doğru bir düşüş yaşandığı görülmektedir. Kanada’da ise durum farklıdır ve 7.4 μm’den 10.3 μm’ye bir artış meydana gelmiştir (6, 7).

Dolayısıyla bölgesel anlamda iyileşmelerin yanı sıra kötüye gidişler de söz konusudur ve hava kalitesinin iyileştirilmesi açısından dünyanın geneli dikkate alındığında küresel anlamda bir durağanlık olduğu söylenebilir. İklim krizi gibi bir durumda herkesin kendi kapısının önünü süpürmesinin yeterli olmayacağı açıktır. Küresel bir soruna küresel yanıt vermek gerekmektedir.

Her iki rapor karşılaştırıldığında özellikle iklim krizi açısından 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak konusundaki iyimser bakış açısının daha ne kadar sürdürülebileceği bir soru işareti haline gelmektedir. Belki de sarkastik bir üslupla şunu söylemek gerekir: İnsanlık olarak kendimizi tebrik etmeliyiz; çünkü hava kirliliğini sürdürmek konusunda başarılı olmuşuz.

Prof. Dr. Umut OMAY

Kaynaklar

(1) Omay, U. (2024), “Sürdürülebilirliğin sürdürülebilirliği”, Satınalma Dergisi, Çevrim içi: https://satinalmadergisi.com/surdurulebilirligin-surdurulebilirligi/, (20.03.2024).

(2) IQAir (2024), 2023 World Air Quality Report, Çevrim içi: https://www.iqair.com/dl/2023_World_Air_Quality_Report.pdf, (20.03.2024), pp. xiii-xvi.

(3) WHO (2021), WHO global air quality guidelines. Particulate matter (PM2.5 and PM10), ozone, nitrogen dioxide, sulfur dioxide and carbon monoxide, Çevrim içi: https://iris.who.int/bitstream/handle/10665/345329/9789240034228-eng.pdf?sequence=1, (20.03.2024).

(4) IQAir, 2023 World Air Quality Report, p. 4.

(5) IQAir Staff Writers (2023), “IQAir World Air Quality Report 2022 Finds Only 5% of Countries Meet WHO PM2.5 Air Pollution Guideline”, Çevrim içi: https://www.iqair.com/newsroom/world-air-quality-report-press-release-2022, (20.03.2022).

(6) IQAir, 2023 World Air Quality Report, p. 9.

(7) IQAir (2023), 2022 World Air Quality Report, Çevrim içi: https://www.greenpeace.org/static/planet4-india-stateless/2023/03/2fe33d7a-2022-world-air-quality-report.pdf, p. 11.

Prof. Dr. Umut Omay
Prof. Dr. Umut Omay
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesidir. İnsan Kaynakları Yönetimi, Çalışma Psikolojisi, Çalışma Sosyolojisi, Sosyal Politika ve Endüstri İlişkileri alanları başta olmak üzere lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde dersler vermekte ve aynı alanlarda ulusal ve uluslararası olarak yayınlanmış çok sayıda çalışması bulunmaktadır.

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı