Tükenmişlik mi Kronik Yorgunluk mu ?

Prof. Dr. Umut Omay
Prof. Dr. Umut Omay
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesidir. İnsan Kaynakları Yönetimi, Çalışma Psikolojisi, Çalışma Sosyolojisi, Sosyal Politika ve Endüstri İlişkileri alanları başta olmak üzere lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde dersler vermekte ve aynı alanlarda ulusal ve uluslararası olarak yayınlanmış çok sayıda çalışması bulunmaktadır.
spot_imgspot_img

Bu yazının konusunu “önceki yazılarımda ele aldığım işkoliklik, karoshi ve impostor fenomeni konularıyla da ilişkisi bulunan ve son zamanlarda birçok çalışanın şikâyetçi olduğu “Tükenmişlik Sendromu” oluşturmaktadır.

“Tükenmişlik” (Burnout) kavramı çok çeşitli alanlarda farklı biçimlerde tanımlanmış ve kullanılmış olsa da çalışma yaşamına ilişkin olarak ilk kullanan Freudenberger olmuştur. Yoğun sosyal ilişkilerin bulunduğu işlerde çalışanların diğerlerine göre daha fazla hastalık iznine ayrıldığını fark eden Freudenberger, bu kavramı kliniklerde ağır bir iş yükü altında çalışanları tarif etmek için kullanmıştır (1, 2).

Sonrasında Maslach ve Jackson çalışma hayatındaki tükenmişliği bir sendrom olarak ele almış ve bu çerçevede tanımlamışladır. Bu tanımlamaya göre “tükenmişlik; bireylerin işleri gereği karşılaştıkları insanlara karşı duyarsızlaşmaları, duygusal yönden kendilerini tükenmiş hissetmeleri ve kişisel başarı ve yeterlilik duygularının azalması” olarak ifade edilmiştir (3). Maslach daha sonra tükenmişlik sendromu üzerindeki çalışmalarına devam etmiş ve tükenmişliği 1) duygusal bitkinlik, 2) duyarsızlaşma (yabancılaşma) ve 3) kısıtlı etkinlik ölçütleri çerçevesinde özetlemiştir (4).

Tükenmişlik sendromu üzerindeki çalışmalar arttıkça, bu sorunun nelerden kaynaklandığı konusunda farklı görüşlerin ve yaklaşımların da ortaya çıkmaya başladığı söylenebilir.

Maslach ve Jackson Tükenmişlik Sendromunun tanımlamasını yaparken sorunun en önemli nedeninin sürekli olarak başka insanların fiziksel, sosyal ve psikolojik sorunlarıyla uğraşmak dolayısıyla da sürekli olarak olumsuz duygu ve davranışların bulunduğu bir ortamda bulunmak zorunluluğu olduğunu ileri sürmektedirler (5).

Bazı araştırmacılar ise çalışanların uyum sağlayabileceği ölçünün ötesindeki iş talepleri nedeniyle ortaya çıkan iş stresinin uzun bir süre devam etmesi durumunda tükenmişliğe yol açabileceğini, dolayısıyla tükenmişliğin iş stresinin özel bir hali olduğunu düşünmektedir (7).

Weber ve Jaekel-Reinhard ise tükenmişlik sendromuna daha farklı bir açıdan yaklaşıp, tükenmişlik sendromunu bir modern toplum rahatsızlığı olarak tanımlamakta ve bu sorunun nedenlerini hem toplumun hem de çalışma ortamının geçirdiği dönüşümler ile bu dönüşümlerin kesişim noktasında aramak gerektiğini söylemektedir (8).

Tükenmişlik sendromunun zaman zaman başkaca sorunlarla ve özellikle “kronik yorgunluk sendromu” ile karıştırıldığı da söylenebilir. Tükenmişlik sendromu ile kronik yorgunluk sendromunun karıştırılmasının önemli bir nedeni her iki sendromda da “bitkinlik” ve “yorgunluk” gibi semptomların benzer olmasından kaynaklanmaktadır. Gerçekten de bazı araştırmalar “bitkinlik” ve “yorgunluk” gibi sorunların ve şikâyetlerin aslında beslenme yetersizliğinin bir sonucu olabileceğini, örneğin “B Vitamini” takviyesinin özellikle belirli bir yaşın üzerinde olan ve yüksek iş stresi altında çalışmak durumunda kalan kişilerin iş streslerini, işe devamsızlıklarını ve hatta tükenmişlik şikâyetlerini azaltabildiğini göstermektedir (9). Dolayısıyla bu iki sendromun nedenlerinin farklı olduğu, kronik yorgunluğun fiziksel, tükenmişlik sendromunun ise psikolojik nedenlerden kaynaklandığı söylenebilir (10).

Böyle bir durumda tükenmişlik sendromuna uğradığını düşünenlerin sayısı ile bu sendroma gerçekten uğrayanların sayısı arasında önemli bir farkın olduğunu ileri sürmek mümkündür. Kısacası tükenmişlik sendromuna ilişkin şikâyetlerin yaygınlaşması ve artması, doğrudan doğruya tükenmişlik sendromunun yaygınlaştığı ve bu sendroma uğrayanların sayısının arttığı şeklinde yorumlanmamalı ve bu tip şikâyetlere temkinli bir biçimde yaklaşılmalıdır.

Özellikle modern yaşamın hızlı temposu ve alışkanlıkları düşünüldüğünde yetersiz beslenmenin yanı sıra çeşitli nedenlerle kişinin kendine daha az vakit ayırıyor olması ve yeri geldiğinde uykusundan feragat etmesi de tükenmişlik benzeri şikâyetlerin ortaya çıkmasına yol açabilmekte, aslında yorgunluğa ve bedensel nedenlere bağlı şikâyetlerin ve semptomların tükenmişlik ile karıştırılması mümkün olabilmektedir. Bu nedenle tükenmişlik sendromuna uğradığını düşünen kişilerin öncelikle yaşam biçimlerini gözden geçirmeleri ve gerekiyorsa bu yaşam biçimlerinde ve alışkanlıklarında değişikliğe gitmeleri belki de sorunun çözülebilmesi ve bu şikâyetlerinin ortadan kalkması için yeterli olabilecektir.

Prof. Dr. Umut OMAY

 

Kaynakça

(1) “Burnout”, APA Dictionary of Psychology, 2nd Ed., Ed. By G. R. VandenBos, American Psychological Association, Washington, 2015.

(2) “Burnout-Syndrom – Wenn Stress zur Krankheit wird”, Çevrim içi: https://www.burn-out-syndrom.org, Erişim tarihi: 11.07.2022.

(3) Keser, A. ve Tüfekçi, Ü. (2018), “Tükenmişlik Sendromu”, Çalışma Yaşamında Davranış: Güncel Yaklaşımlar, 4. B., Ed. A. Keser, G. Yılmaz ve S. Yürür, Umuttepe Yayınları, Kocaeli.

(4) “Definition”, Çevrim içi: https://www.burn-out-syndrom.org/definition, Erişim tarihi: 11.07.2022.

(5) Maslach, C. ve Jackson, S. E. (1981), “The Measurement of Experienced Burnout”, Journal of Occupational Behaviour, 2 (2).

(6) Maslach, C. ve Leiter, M. P. (1997), The Truth About Burnout: How Organizations Cause

Personal Stress and What to Do About It, Jossey-Bass, San Francisco.

(7) Ladstätter, F. and Garrosa, E. (2008), Prediction of Burnout: An Artificial Neural Network Approach, Diplomica Verlag, Hamburg.

(8) Weber, A. and Jaekel-Reinhard, A. (2000), “Burnout syndrome: a disease of modern societies?”, Occupational Medicine, 50 (7).

(9) Stough, C., Simpson, T., Lomas, J., McPhee, G., Billings, C., Myers, S., Oliver, C., & Downey, L. A. (2014), “Reducing occupational stress with a B-vitamin focussed intervention: A randomized clinical trial: study protocol”, Nutrition Journal, 13(1).

(10) Doerr, J. M. ve Nater, U. M. (2017), “Exhaustion Syndromes: Concepts and Definitions”, Burnout, Fatigue, Exhaustion: An Interdisciplinary Perspectives on a Modern Affliction, Ed. S. Neckel, A. K. Schaffner ve G. Wagner, Palgrave MacMillan, Cham.

Prof. Dr. Umut Omay
Prof. Dr. Umut Omay
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesidir. İnsan Kaynakları Yönetimi, Çalışma Psikolojisi, Çalışma Sosyolojisi, Sosyal Politika ve Endüstri İlişkileri alanları başta olmak üzere lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde dersler vermekte ve aynı alanlarda ulusal ve uluslararası olarak yayınlanmış çok sayıda çalışması bulunmaktadır.

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı