Yerli Malı Teklif Eden İsteklilere %7 Oranında Fiyat Avantajı Uygulanması?
Mehmet ATASEVER
S.B. Strateji Geliştirme E. Bşk.
KİK E. Üyesi
İtirazen Şikayet Konusu; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Yerli istekliler ile ilgili düzenlemeler” başlıklı 63’üncü maddesinde “…c) Mal alımı ihalelerinde yerli malı teklif eden istekliler lehine, %15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanabilir. Ancak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünleri arasından belirlenen ve Kurum tarafından ilan edilen listede yer alan malların ihalelerinde, yerli malı teklif eden istekliler lehine %15 oranında fiyat avantajı sağlanması mecburidir. Yerli yazılım ürünü teklif eden istekliler lehine de %15 oranında fiyat avantajı sağlanması mecburidir.” hükmüne yer verildiği, İdari Şartname’nin “Fiyat avantajı uygulanması” başlıklı 35.3.1’inci maddesinde “Yerli malı teklif eden isteklilere ihalenin tamamında % 7 (yüzde yedi ) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. Yerli malı teklif eden isteklilerin fiyat avantajından yararlanabilmesi için teklif edilen mala/mallara ilişkin yerli malı belgesine/belgelerine ilişkin belgelerin yeterlik bilgileri tablosunda beyan edilmesi zorunludur. Yerli malı teklif eden istekliler lehine fiyat avantajı, Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 61 inci maddesi esas alınarak hesaplanacaktır.” düzenlenmesine yer verildiği, yerli malı teklif eden isteklilere % 15 oranında fiyat avantajı sağlanması gerekirken %7 oranında fiyat avantajı uygulanacak olmasının kamu ihale mevzuatına aykırı olduğu iddialarına yer verilmiştir.
12.06.2024 tarihli ve 2024/UM.II-760 sayılı Kamu İhale Kurulu Kararına Göre;
Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Yerli istekliler ile ilgili düzenlemeler” başlıklı 63’üncü maddesinde “…c) Mal alımı ihalelerinde yerli malı teklif eden istekliler lehine, %15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanabilir. Ancak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünleri arasından belirlenen ve Kurum tarafından ilan edilen listede yer alan malların ihalelerinde, yerli malı teklif eden istekliler lehine %15 oranında fiyat avantajı sağlanması mecburidir. Yerli yazılım ürünü teklif eden istekliler lehine de %15 oranında fiyat avantajı sağlanması mecburidir.” hükmü,
Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Yerli malını teklif edenler lehine fiyat avantajı uygulanması” başlıklı 61’inci maddesinin altıncı fıkrasında “(1) Yaklaşık maliyeti eşik değerin altında kalan mal alımı ihalelerine sadece yerli isteklilerin katılabileceğine ilişkin düzenleme yapılabilir. Ayrıca sadece yerli isteklilerin katılımına açık ihalelerde, yerli malı teklif eden yerli istekliler lehine % 15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanabilir.
(2) Mal alımı ihalelerinde yaklaşık maliyetine bakılmaksızın, tüm isteklilerin katılabileceğine ilişkin düzenleme yapılabilir ve bu ihalelerde yerli malı teklif eden istekliler lehine % 15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanabilir.
(3) İhale veya ön yeterlik ilanı ve idari şartnamede, yerli malı teklif edenler lehine tanınan fiyat avantajı oranı belirtilir. …
(6) Her yıl Ocak ayında Kurum tarafından ilan edilen orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünleri listesinde yer alan malların ihalelerinde, yerli malı teklif eden istekliler lehine % 15 oranında fiyat avantajı sağlanması zorunludur. Söz konusu zorunlu fiyat avantajı uygulaması, ilanı veya duyurusu bu listenin yayımlanmasından sonra yapılan mal alımı ihalelerinde uygulanacaktır…” hükmü yer almaktadır.
İdari Şartname’nin “Fiyat avantajı uygulanması” başlıklı 35.3’üncü maddesinde “Yerli malı teklif eden isteklilere ihalenin tamamında % 7 (yüzde yedi ) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. Yerli malı teklif eden isteklilerin fiyat avantajından yararlanabilmesi için teklif edilen mala/mallara ilişkin yerli malı belgesine/belgelerine ilişkin belgelerin yeterlik bilgileri tablosunda beyan edilmesi zorunludur. Yerli malı teklif eden istekliler lehine fiyat avantajı, Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 61 inci maddesi esas alınarak hesaplanacaktır.” Düzenlemesi yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat maddeleri uyarınca, mal alımı ihalelerinde idare tarafından yerli malı teklif eden istekliler lehine %15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanabileceği, söz konusu fiyat avantajının sağlanabilmesi ihale dokümanında yerli malı teklif edenler lehine tanınan fiyat avantajı oranının belirtilmesi gerektiği, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünleri arasından belirlenen ve her yıl ocak ayında Kurum tarafından ilan edilen listede yer alan malların ihalelerinde ise yerli malı teklif eden istekliler lehine %15 oranında fiyat avantajı sağlanmasının zorunlu olduğu hüküm altına alınmıştır.
Durum böyle iken, orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünleri listesinde yer alan malların ihalelerinde idarenin yerli malı teklif eden istekliler lehine % 15 oranında fiyat avantajı uygulamasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan incelemede, İdari Şartname’de düzenlenen 14 kalem tıbbi malzemeden bir kısmının (“4. Kısım: LAMEL 24X60 MM”, “5. Kısım: YUVARLAK LAMEL 12 MM”, “6. Kısım: YUVARLAK LAMEL 14 MM”, “7. Kısım: LAM RODAJLI-SÜPERFROST” ve “12. Kısım: POZİTİF ŞARZLI LAM”) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından oluşturulan orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünleri ile 4734 sayılı Kanun kapsamında fiyat avantajı sağlanması zorunlu olan yazılım ürünleri listesi dikkate alınarak Kamu İhale Kurumu’nun resmi internet sitesinde yayımlanan “Kamu Alımlarında 4734 Sayılı Kanun Kapsamında Fiyat Avantajı Sağlanması Zorunlu Olan Ürün Listesi”nde yer alan orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünleri listesindeki 2215 sıra numaralı CPV kodu 38519000 ve teknoloji sınıfı “Yüksek Teknoloji” olan, kalem adının “Mikroskoplar için çeşitli bileşikler” olarak düzenlendiği satır kapsamında değerlendirilebileceği, bahse konu ihale dokümanında fiyat avantajı uygulanacağının düzenlenmesiyle, orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünleri listesinde yer alan malların ihalelerinde yerli malı teklif eden istekliler lehine fiyat avantajı sağlanması zorunluluğunun karşılandığı, ancak söz konusu fiyat avantajının %15 yerine %7 oranında belirlendiği görülmektedir.
Bu itibarla anılan düzenlemenin mevzuata uygun olmadığı anlaşılmış olup, başvuru sahibinin iddiasının uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu sebeple, kısmi teklife açık bahse konu ihalenin 4, 5, 6, 7 ve 12. kısımlarının yukarıda bahsedilen gerekçeyle iptal edilmesinin yerinde olacağı sonucuna varılmıştır.
Mehmet ATASEVER
S.B. Strateji Geliştirme E. Bşk.
KİK E. Üyesi









Tütün sektörü, 2024 yılının ilk yarısında 451 milyon dolarlık ihracat performansıyla 2023 yılının ilk yarısındaki ihracat seviyesini korumayı başardı. Tütün sektörü 2024 yılının ikinci yarısında gerçekleştireceği ihracatlarla yılsonunda 1 milyar dolar ihracat hedefliyor.
2024 Özel Servet Göçü Raporunu yayınladı. Rapor, dünyada yatırım göçünün rotalarına ve cazibe merkezi haline gelen ülkelere dair çarpıcı veriler ortaya koydu. Rapora göre servet çıkışında Çin’in ardından 2. sırada bulunan Birleşik Krallık, 2024’te 9.500 milyoner ile servet kaybında rekor kırdı. Bir önceki yıl 4.200 kişinin terk ettiği ülkede yıl sonuna kadar servet kaçışının 2 kat artması bekleniyor. Diğer taraftan, Birleşik Krallık ve Avrupa’dan gelen yoğun akımların da etkisiyle yıl sonuna kadar Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yerleşecek olan 6.700 varlıklı göçmenle birlikte BAE, son üç yıldır dünyanın önde gelen servet mıknatısı konumunda. İlgi çeken bir diğer bulguysa uzun yıllardır en çok servet girişi alan ülkeler listesinde ilk 10’da yer alan İsrail’in ilk kez listenin dışında kalması oldu.
Türk iklimlendirme sektörünün birleştirici gücü İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), İklimlendirme Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı’nı düzenlediği lansmanla kamuoyuyla paylaştı. Tüm dünyanın geleceğini etkileyen iklim krizine ilişkin konuların masaya yatırılarak oluşturulduğu plan; farkındalık, yönetişim, finansal sürdürülebilirlik, çevresel sürdürülebilirlik, sosyal sürdürülebilirlik, teknoloji ve inovasyon olmak üzere altı farklı eylem alanında 25 stratejik hedef ortaya koyularak hazırlandı. Türkiye İhracatçılar Meclisi Yerleşkesi Dış Ticaret Kompleksi’nde 10 Temmuz Çarşamba günü gerçekleştirilen lansmanın açış konuşmalarını; İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe gerçekleştirdi. Konuşmasında sürdürülebilirliğin iklimlendirme sektöründe kilit rol üstlendiğine dikkat çeken İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, “Bu planda çizdiğimiz yol haritasının, sektörümüzde faaliyet gösteren tüm firmalarımızın sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm perspektifinde adımlar atmasına katkı sağlamasını hedefliyoruz” dedi.
1. gün- Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
Mercedes-Benz Türk’ün Aksaray Kamyon Fabrikası’nda kamyonların sigorta montaj ve kalite kontrol işlemlerini optimize eden yeni projesi hayata geçti. Daimler Truck’ın Brezilya ve Almanya’daki fabrikaları ile beraber global olarak eş zamanlı gerçekleştirilen projede, sigorta montaj ve kalite kontrolü ilk defa bir arada yapılıyor.
T3i Partner Network, Partner








Türkiye’de yapay zeka farkındalığını artırma ve ekosistemini geliştirme hedefiyle çalışmalarını sürdüren Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi 2017 yılından beri gerçekleştirdiği yıllık çalıştayının raporunu yayınladı. Mayıs ayında düzenlenen çalıştayda, Türkiye’nin yapay zeka stratejisini gerçekleştirebilmesi için ortaya koyması gereken “Yapay Zeka Seferberliği”nin önemli adımları ve geleceğe yönelik hedefleri belirlendi.
Yöneticinin Zihnindeki Çalışan Tipleri
Cushman & Wakefield |TR International’ın Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi iş birliğiyle uluslararası yatırımcılara özel olarak hazırladığı ‘Lojistik Pazar Görünümü Türkiye 2024’ raporu, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini kapsamlı bir şekilde ortaya koyarak Avrupa, Asya ve Ortadoğu’daki yatırımcıları cezbetmeyi hedefliyor. Rapora göre; Türkiye, jeopolitik riskler ile bozulan tedarik zinciri, yükselen navlun maliyetleri sonrası daha ekonomik ve güvenli pazarlar arayan yatırımcılar ve yükselen ‘yakın kıyı’ trendiyle birlikte, küresel bir lojistik üs olmaya aday. Avrupalı şirketler için en popüler yeniden tedarik bölgelerinde 3’üncü olan ülkemize başta Çin olmak üzere pek çok ülkeden firmalar, art arda üretim hatlarını taşıyor.


